Açıklamada yenilenen siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla 2026 ya kadar yeni ekibin Türkiye ekonomisini dış borçla finanse edilen tüketimden uzaklaştırarak daha dengeli dış ve mali hesaplara, daha kabul edilebilir enflasyon seviyelerine doğru yeniden dengeleyeceği öngörüldü.
Para ve finans sektörü politikalarının etkinliği ve bağımsızlığı artarken, Türkiye nin ödemeler dengesi pozisyonunun, özellikle de TCMB nin net rezervlerinin güçlenmesi durumunda görünümün pozitife çekilebileceği ifade edildi. S&P, 2023 te temkinli de olsa faiz artışlarının devamını bekliyor.
Aslında, çok ağır konuşmuş, kavgada söylenmez;
-Para politikalarınız bağımsız değil demiş, laf sokmuş,
-Dış borçla çark dönüyor, borç alıp tüketiyorsunuz demiş,
-Brüt mrüt geçin onu, neti arttırın demiş, bugün arttırmaya başlasak çok milyar dolar eder..
Ben olsam bu lafların altında kalacağıma;
'Ey S&P sen kimsin, sen ne karışıyorsun, bu ülke kaynaklarını geçmişteki gibi yağmalatmak mı istiyorsun, -hatta 4-5 sene önce olduğu gibi; bizim senin notuna ihtiyacımız yok, senin notun bizim için yok hükmündedir, biz kendi kredi derecelendirme kuruluşumuzu kurduk elhamdülillah' derdim.
Şimşek ve Gaye Hanım siyaseten hala tam bağımsız değil, seçime kadar idare edecekler limitler dahilinde, bir safahat oluşturacaklar, olur da görevden alınmazlarsa yine 180 derece dönmezsek, tam serbest kalırlarsa, bu sorunlar 1-2 yıla aşılır, biraz sancılı da olsa.
Mesele, bunun daim olmasında, akıl bilim veri analiz sentez, eleştiri, tartışma kültürü, çoğulculuk, adalet hakkaniyet hukuk...idarede liyakat, toplumsal barış, iç huzur, dış siyasette tutarlı olmak, eğitime argeye önem... hepsi bir bütün.
Ve ilk şart ekonomide yatırımla üretimle reel büyüme, gerisi cambazlıktan ibaret, Alinin takkesi Veliye, Velininki Aliye..
Öldürmeyeceksin yazıyor taş tablette...doğru...hemen altında da Çalmayacaksın yazıyor....Herkes hırsız olur mu yaw, %1-2 hırsız olur, %1-2 sapık olur, %1-2 de ne bileyim aşırı olur ama %90 ı normaldir yaw...
Ahlaken asıl gerileme var, tekrar ede ede bazı şeyler normalleşti, doğru sayılır oldu. İki üç maaş almak normal oldu, bankamatik memurluğu normal oldu, mülakatta her türlü hile normal oldu, hocasına doktora tezi yazdırmak kendi yerine, normal oldu.
Utanma yok...çekinme yok...pudra şekerci...BMW ye çakar taktırmış, lastik yaka yaka otobanda geziyor, sosyal medyasında paylaşıyor...Eskiden olsa, ulan bi halt ettik, ortalıkta görünmeyeyim bari, kendimi unutturayım, kendi halimde takılayım derdi...Ohoo bana gelene kadar neler var ben nelere şahit oldum ki, diyor, demeye getiriyor.
İnşallah çıkarız şu sarmaldan, düştüğümüz çukurdan...180 derece 'gene' dönmeyiz...batmayız belki ama, ülke kıpır kıpır, başka şeyler olabilir, dışarıdan dayatılabilir, Suriye, Libya, Irak, Afganistan, Mısır karmakarışık oldu, edildi. 10 milyon mülteci var, bu başlıbaşına istismar edilebilir bir hassasiyetimiz, bunları buraya gönderenlerin bir hesabı olmalı...Çok dikkat etmek lazım..Provakasyonlara karşı özellikle...Bir şeye/meseleye karşı olmak başka şey, akılcı olmak, bir topluma komple karşı olmak başka şey. Bir anda, 10 milyon kişi hangi ülkeye giderse gitsin, ülkenin bütün sistemleri sosyal yapısı kurumları toplumu sarsılır, o yüzden kelle başı para veriyor gönderme diye. Ümit Özdağ' ın tespitleri son derece doğru, ama bunları dillendirme şekli, ideolojik yaklaşımı, o zeminde ele alması da bir o kadar tehlikeli. Belki de bu bir taktik, dikkat çekmek için yapıyor olabilir, ama değişmez sonuç...
Doğruya doğru, eğriye eğri demek zordur, ak ve kara demenin konforu yoktur. Neyse uzadı kaçenzi...
Yer İmleri