“Enerji patlaması”, “hidrolik çatlatma”yı da çağrıştırıyor ama ODTÜ’lü bilim adamlarının böyle bir iddiası yok.
Tabii “enerji patlaması” da bir varsayımdır...
Deprem sonrasında hidrolik çatlatma ile ilgili iddialar üzerine TPAO açıklama yapmış ve Kahramanmaraş'ta biri özel şirkete ait dört hidrolik çatlatma kuyusu bulunduğunu, ancak petrol bulunamayınca bunların kapatıldığını bildirmişti. Açıklamada kuyuların çapının da 24 santimetre olduğu belirtilmişti. Kuyuların, tam olarak nerede ve ne zaman açıldığı ve kapatıldığı bilgisi ise verilmemişti.
Kuyuların çapının dar olması, hidrolik basıncı daha da kuvvetli hâle getirir.
“Hidrolik çatlatma yöntemi doğal gaz ve petrol çıkarımında kullanılmaktadır. Önce toprağın binlerce metre altına inen bir kuyu kazılır. Kaya gazı veya petrol katmanına vardıktan sonra 90 derecelik açıyla dönüş yapılır ve boru, yatay olarak en az 1.5 kilometre daha uzatılır... Sonra da içinde yüzde 10 oranında kum ve yüzde 0,5 oranında kimyasal katkı bulunan su, kuyu girişinden yüksek basınçla borulara basılır. Yatay borunun deliklerinden çıkan suyla tortula uygulanan basınç kayayı çatlatmaya başlar. Gözeneklerde sıkışmış gaz açığa çıkar ve en yakın kaçış noktası olan kolektörün içinde toplanarak yeryüzüne çıkar. Kullanılan su kirlenmiştir ve arıtılmak üzere yeryüzündeki depolama havuzlarında toplanır.”
Depremden dört ay önce, Elektrik Mühendisleri Odası İzmir Şubesi dergisinin Ekim 2022 sayısında, kaya gazı ile ilgili bir yazısı yayınlanan Elektrik Mühendisi M. Salim Arslanalp, hidrolik çatlatma hakkında bu bilgileri verdikten sonra şöyle demişti:
“Bu yöntemin sakıncaları üç temel başlıkta toplanmaktadır:
1-Sismik hareketliliğin tetiklenmesi.
2-Su kaynakları yönetimi.
3-Kuyu sızıntıları kirliliği.
Yer İmleri