Maalesef insanlarımızın finansal okuryazarlık seviyesi yerlerde süründüğü için hissenin değerine bir etkisi olmayacak muhasebe meseleleri hisselerin fiyatında belirleyici olmaya devam ediyor, Benzer bir durum bedelsiz uygulamalarında da söz konusu.
İnsanların zaman içinde daha makul davranacaklarını da düşünmeyin, böyle gelmiş, böyle gidiyor. 30 sene önce bedelsizin hissenin değerini etkilemediğini anlatırken dilimde tüy bitiyordu. Ama bugün artık yakınlarım hariç kimseyi bu konuda uyarmıyorum. Sonuçta uzun vadede hissenin değeri temel göstergelerinin işaret ettiği noktaya gelir. Hurafelerle işlem yapanlar bu işten zararlı çıkarken değere yatırım yapanlar kazanır.
Uzun lafın kısası Doaş karı yazmış mı yazmış. Hangi hesaba koyduğu sorun değil. Sorun edenler satacak etmeyenler alacak, nihayetinde o para orada yatırımcısına hizmet edecek, tabi orta ve uzun vadeli yatırımcısına.
Zaten kısa vadeciye, al satçıya yatırımcı diyenin aklına şaşarım. Yatırım, yatırmaktan gelir, bir nevi uykuya yatırmaktan. Bugün al yarın sat, yatırım değildir. Ha alırsın, kısa vadede yüksek prim yapar, bu arada değeri bilinmemiş. prim imkanı olan başka hisse gözüne çarpar. Burdan çıkar ona girersin. Nihayetinde orta ve uzun vade demek hisse ile katolik nikahı kıymak değil.
- - - - - - - - - -- - - - -- -- - - - - - - - - -
Winter is coming...
Yer İmleri