Sayfa 9/213 İlkİlk ... 78910111959109 ... SonSon
Arama sonucu : 1700 madde; 65 - 72 arası.

Konu: Dowes

  1.  Alıntı Originally Posted by rxpu Yazıyı Oku
    Sn jonedowes,

    Geçen ay tcmb'nin 15 milyar TL civarında tahvil aldığını duydum. Bu sene 20 milyar TL ye kadar alabilir gibi yorumlar var. Tcmb bunu yapmak istediğinde hangi kanaldan yapar, ziraat gibi teklif mi verir yoksa piyasa yapıcı bankaları mı kullanır?!?!

    Ayrıca böyle bir işleyişin uzun dönemli sakıncaları konusunda teknik bir yorum yapabilir misiniz?

    (tcmb'nin tahvil alması parasal genişleme olarak algılanacağından, bir yandan sıkılaşan bir yandan gevşeyen bir tcmb biraz garip olmuyor mu?, zira aldığı tahvil kadar para hazine kanalıyla (memur maaşı ödemesi, genel bütçe giderleri v.s) piyasaya girmeyecek mi? Halbuki tcmb dışında bir yatırımcı bu tahvili alsaydı piyasadaki para kullanılacağından parasal genişleme olmayacaktı.
    - TCMB sadece piyasadaki bankalardan APİ adı altında alır, ihaleden alamaz.
    - TCMB tahvil portföyünün hızlı artmasına gelen kamu tepkisi sonrasında, "Bu yıl ihtiyacımızı aldık başka almayacağız" açıklaması geldi.
    - TCMB'nin elindeki tahvillerden yanlış hatırlamıyorsam 2 milyar TL kısmı itfa edecek vadesi gelen tahvil. Bu nedenle eğer başka alım yapmazlarsa, hedefledikleri ve açıkladıkları miktarda yılı kapatırlar.
    - Normalde tahvil alımı piyasa likiditesini ayarlama aracıdır. Mesela piyasada 80 milyar TL likidite açığı varsa, TCMB piyasaya 10 milyar TL ek likiditeyi kalıcı olarak vermek için tahvil alabilir. Böylece gecelik fonlaması bu kadar düşer. Alternatifi: gecelik-haftalık repo ile vererek geçici olarak açığı kapatmaktır.
    - Ancak, TCMB tahvil portföyü hızlı büyürse bu "para basma ve devleti fonlama" olarak algılanır bu nedenle likiditeyi dengelemek için sadece tahvile müdahale edilmesi doğru bulunmaz, diğer teknik araçların kullanılması beklenir.
    - Piyasada likidite açığı olduğu sürece, TCMB'nin bir miktar tahvil alması bollaştırma olarak algılanmaz. Bankalar TCMB'den bir basamak daha az borçlanır ama sonuçta piyasadaki paranın marjinal fiyatını TCMB belirlemiş olur. Aşırıya kaçmadığı sürece...
    - Eğer piyasada atıl para varsa (likidite fazlası varsa; FED veya ECB 'de olduğu gibi) işte o zaman tahvil alımı tam bir "parasal genişleme" olur.
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


  2. #66
     Alıntı Originally Posted by JonDowes Yazıyı Oku
    - TCMB sadece piyasadaki bankalardan APİ adı altında alır, ihaleden alamaz.
    - TCMB tahvil portföyünün hızlı artmasına gelen kamu tepkisi sonrasında, "Bu yıl ihtiyacımızı aldık başka almayacağız" açıklaması geldi.
    - TCMB'nin elindeki tahvillerden yanlış hatırlamıyorsam 2 milyar TL kısmı itfa edecek vadesi gelen tahvil. Bu nedenle eğer başka alım yapmazlarsa, hedefledikleri ve açıkladıkları miktarda yılı kapatırlar.
    - Normalde tahvil alımı piyasa likiditesini ayarlama aracıdır. Mesela piyasada 80 milyar TL likidite açığı varsa, TCMB piyasaya 10 milyar TL ek likiditeyi kalıcı olarak vermek için tahvil alabilir. Böylece gecelik fonlaması bu kadar düşer. Alternatifi: gecelik-haftalık repo ile vererek geçici olarak açığı kapatmaktır.
    - Ancak, TCMB tahvil portföyü hızlı büyürse bu "para basma ve devleti fonlama" olarak algılanır bu nedenle likiditeyi dengelemek için sadece tahvile müdahale edilmesi doğru bulunmaz, diğer teknik araçların kullanılması beklenir.
    - Piyasada likidite açığı olduğu sürece, TCMB'nin bir miktar tahvil alması bollaştırma olarak algılanmaz. Bankalar TCMB'den bir basamak daha az borçlanır ama sonuçta piyasadaki paranın marjinal fiyatını TCMB belirlemiş olur. Aşırıya kaçmadığı sürece...
    - Eğer piyasada atıl para varsa (likidite fazlası varsa; FED veya ECB 'de olduğu gibi) işte o zaman tahvil alımı tam bir "parasal genişleme" olur.
    Diyelimki:

    Sistemde 3 bankanın likidite açığı var. Diğer bankaların fazlası var, ama bu 3 bankaya borç vermediler/vermeyi kabul etmediler.
    (BIST, interbank repo gibi kanallardada yeterli kaynak arz edilmedi)

    Bu 3 banka tcmb'den borçlanmak için istekte bulundu. (haftalık repo yada GLP,)

    Bu durumda o gün için sistemde likidite açığı vardır diyebilir miyiz? (diğer bankalarda fazla olmasına rağmen).
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  3. Sistem likiditesi kümülatiftir tek tek bankalara bakılmaz. Toplam para negatifse piyasa likiditesi açıktır ve bir şekilde TCMB o açığı fonlar = paranın marjinal fiyatını belirler.

    Fazlası olan bankalar o parayı hiçbir piyasada açığı olanlara %11 civarından vermezse, TCMB'ye %7.25'ten geri satmak zorunda kalır. Pratikte bu zararı kabullenen kimse olmaz, o para repoda garantili biçimde el değiştirir (repoda para satarken işlem onaylanmadan alıcıyı göremezsiniz. Işlem kiminle olursa olsun para satan adına devlet tahvili teminata alınmış olur. Borç ödenmezse tahvil yeni sahibine geçer).
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


  4. #68
     Alıntı Originally Posted by JonDowes Yazıyı Oku
    Sistem likiditesi kümülatiftir tek tek bankalara bakılmaz. Toplam para negatifse piyasa likiditesi açıktır ve bir şekilde TCMB o açığı fonlar = paranın marjinal fiyatını belirler.

    Fazlası olan bankalar o parayı hiçbir piyasada açığı olanlara %11 civarından vermezse, TCMB'ye %7.25'ten geri satmak zorunda kalır. Pratikte bu zararı kabullenen kimse olmaz, o para repoda garantili biçimde el değiştirir (repoda para satarken işlem onaylanmadan alıcıyı göremezsiniz. Işlem kiminle olursa olsun para satan adına devlet tahvili teminata alınmış olur. Borç ödenmezse tahvil yeni sahibine geçer).
    Kafamda anlattıklarınıza göre bir mantık oluştu.
    Fiziksel dolaşımdaki paranın toplam paraya oranı düşük olduğu için günlük dahi olsa bu fazla paranın bankacılık sisteminin dışına TL formunda çıkması da zor görünüyor. Her banka'da gün sonu *en kötü ihtimal* fazlasını tcmb'ye vererek dengede kapattığı için likidite açığı olanlar aslında sistemin toplam likiditesini belirliyor. Teorik olarak TL değer yitirmeyen bir para birimi olsaydı (Euro, CHF) ve müşteriler tarafından bankadan yüklü miktarda fiziksel olarak çekilebilseydi o durumda bazı dengesiz senaryolardan bahsedilebilirdi ama böyle bir durumun oluşması durumunda tcmb tarafından kolaylıkla görülebileceğinden ve zaten bunun için yeterli banknot olmadığından kontrol altında tutulabilecek bir durum gibi duruyor.
    Detaylı bilgi için tekrar teşekkürler.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  5. Bence olay çok net.

    Bankalara likidite verildi. ( Bankalar dibsleri 2.ci piyasada satsa idi alıcı bulamazdı,faiz yükselirdi)

    Niye verildi?

    -Düşük faizli(yüksek fiyatlı) bonolardan bankaların zarar yazmaması için.
    -Yeni maliyetli(yüksek faizli) dibs ihalelerinden kağıt alabilmeleri için.
    -Piyasaya kredi verebilmeleri için.

    Bir nevi takas yapılıyor, MB zararı karşılıyor.

    Ne dersiniz ?
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  6. Sayın dow ..bu Rusya ile enerji ticaretimiz ruble ile yada tl ile olacak diye çalışmalar var bi kaç ekonomist olabileceğini söyledi orta vadede ..bu iş nasıl olur sizce mümkünmü teknik açıdan ..ith.uhracat rakamlarimiz aynı değil. .türk parasını kabul mu edecekler yoksa biz tl karşılığı ruble mi bulacağız .tesekkurler

    SM-G800H cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  7. #71
    Aslında benim kafamı kurcalayan şu:

    dediğiniz gibi:
    - Piyasada likidite açığı olduğu sürece, TCMB'nin bir miktar tahvil alması bollaştırma olarak algılanmaz.

    Şimdi bir kamu bankası düşünelim:

    Topladığı paradan fazla , teşvik amaçlı düşük faizli kredi dağıtmaya başladı. Mesela sıfır faizli esnaf kredisi.

    Şimdi bu kamu bankasınin bu hareketiyle bir likidite açığı oluşturduğunu düşünelim.

    Bu durumda yukarıdaki önermeye göre (kırmızı yazı) bu durum tcmb'nin tahvil almasını yada piyasaya kalıcı para bırakmasını teşvik etmiş oluyor, Burada bir çelişki olamaz mı?.

    Şimdi bu kamu bankasının oluşturduğu likidite açığını *bir kısmını* diyelim %50 sini tcmb'nin *kalıcı* olarak tahvil alımıyla kapattığını düşünelim. Yani piyasada hala repo yada GLP ile kapatılması gereken likidite açığı kalsın.Bu durumda likidite açığı oluşmasına/kalmasına rağmen piyasa bunu parasal genişleme olarak algılamaz mı?
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  8.  Alıntı Originally Posted by rxpu Yazıyı Oku
    Kafamda anlattıklarınıza göre bir mantık oluştu.
    Fiziksel dolaşımdaki paranın toplam paraya oranı düşük olduğu için günlük dahi olsa bu fazla paranın bankacılık sisteminin dışına TL formunda çıkması da zor görünüyor. Her banka'da gün sonu *en kötü ihtimal* fazlasını tcmb'ye vererek dengede kapattığı için likidite açığı olanlar aslında sistemin toplam likiditesini belirliyor. Teorik olarak TL değer yitirmeyen bir para birimi olsaydı (Euro, CHF) ve müşteriler tarafından bankadan yüklü miktarda fiziksel olarak çekilebilseydi o durumda bazı dengesiz senaryolardan bahsedilebilirdi ama böyle bir durumun oluşması durumunda tcmb tarafından kolaylıkla görülebileceğinden ve zaten bunun için yeterli banknot olmadığından kontrol altında tutulabilecek bir durum gibi duruyor.
    Detaylı bilgi için tekrar teşekkürler.

    Banknot tarafını fazla düşünmeyin, onun likidite ile pek ilgisi yok. Türkiyedeki birey ve şirketlerin kümülatif banknot ihtiyacı çok düzenli bir trend izler. Bir ay 3 iken diğer ay 6 olmaz, oynamaları çok yavaştır. %1-2'lik oynamalar da sistem likiditesini bozmaz; banknot demek "faiz kazanmayan" para demektir ve cebinde / kasasında çok yüklü nakit tutup da faiz kaybına razı olacak fazla kimse yoktur. Faizi düşük olsaydı bile çok fazla nakit kasalarda tutulsaydı, hırsızlık olayları patlardı çünkü riske göre beklenen getiri çok artardı. Banknot miktarı = atm'lerdeki para + banka kasalarında kalan ve TCMB'ye geri gönderilemeyen (geç saatte gelmiş) nakit + insanların cüzdanındaki para.... bu toplamın tahmini ve değişimi çok keskin şekilde tahmin edilebilir. ve sadece bayram öncesi haftasında ciddi oynama yaşar (%10-15), onun dışında %1'den büyük hareketleri olmaz.
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


Sayfa 9/213 İlkİlk ... 78910111959109 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •