Sayfa 19/587 İlkİlk ... 917181920212969119519 ... SonSon
Arama sonucu : 4694 madde; 145 - 152 arası.

Konu: EGSER - Ege Seramik

  1. #145
    inen kademe bir daha kalkamıyor..

    gelen alışlara inatla veriyor..

    ytd


  2. 2008 tarihli bir haberden yola çıkarak beyin fırtınası yapalım. ilk önce haberi resim şeklinde paylaşarak başlayalım.



    Morgan hisse başı 2,60 tl bedel ödeyerek şirketin %17,15 sahip olmuş.

    egeseramik sermayesi 75.000.000*17,15/100=12.862.500 lot morgana ait,

    2008 yılı şirket değerine bakalım.

    75.000.000 * 2,60 =195.000.000 TL 10 yıl önceki değeri.. işlemin olduğu tarih merkez bankası dolar kuru 1,18

    195.000.000/1,18 =88.636.363 USD şirket değeri.
    2,60/1,18=2,20 USD hisse başı ödenen para.


    Morgan neden ortak oldu acaba?

    1-EGE Seramik, gelişmekte olan inşaat sektöründe faaliyet gösteriyor

    2-Şirket,doğalgazla üretime geçtikten sonra maliyetlerini önemli ölçüde kontrol altına alarak rekabet eder duruma geldi,sonrasında kendi elektriğini üretime başladı,

    3-yerli ham madde ile üretim yapan bir şirket , ham madde de dışa bağımlılığı yok, üretim maliyetlerini aşağıya çekecek yatırımları var.

    4-Yurtdışında kurduğu çok sayıda pazarlama şirketiyle ürünlerini ABD başta olmak üzere birçok ülkeye satar konumda,

    5- Ege Seramik'in aynı sektörde faaliyet gösteren ve ürünlerini yeni pazarlara sürmeye aracılık eden 2000 yurt içi- 50 den fazla yurt dışı iş ortakları mevcut.. bunlardan bir tanesi de ortak olmadan önce iş ortağı konumunda olan morgan stanley di şirketin ürünlerine pazar bulma konusunda danışmanlık yapıyordu.

    6-Konutlarda Seramik kullanım oranının %50 üzerinde çıkmış olması daha önce sadece banyo tuvalet için kullanılırken şimdi ev ve bina avm gibi her alanda kullanılır duruma gelmesi

    7-Sektör karlılık oranlarının cazip olması her geçen yıl büyüyen sektör olması ,gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerde her geçen gün konut ihtiyacının artarak devam etmesi

    8-İçinde bulunduğu sektör ülke büyümesi ve istihdam açısından öncü sektör olması büyümenin lokomotifi inşaat sektörü her geçen yıl %15 den fazla büyümesi.

    9- Halka açık şirket olması, açık olmanın avantajlarından yararlanmak istemesi, hazır halka açık şirket olması piyasanın güveni temsil eder ,elinden şirketi çıkarmak istediği zaman bürokratik ve izin gibi işlerle uğraşmak zorunda kalmaz 1 tuşa basarak satıp çıkarabilir.

    10-Şirketin tanınabilirliğinin olması belli pazar payına sahip olması ülkedeki 3 büyük seramik üreticinden bir tanesi 2015 yılı marka değeri sadece 20 milyon dolar ...(internetden araştırılabilir merak edenler)

    11- Kredi faizlerinde düşüş ve hükümet kaynaklı teşvik ve vergi indirimleri dövizdeki durum yurt dışı kaynaklı sektöre olan talebi artıracak olması gibi sıralayabiliriz

    12-şirketin borcu yok borçlanma gereği duymuyor çünkü borçlanma maliyeti öz kaynak maliyetinden yüksek o nedenle kendi öz kaynakları ile döndürüyor işleri finansal risk taşımıyor

    13-10 yıl boyunca ortalama yılda %13 büyüyen şirket ,sermaye karlılık oranı %30, faiz getirisinden 3 kat daha fazla şirket kendine yatırılan sermayeyi 3 yıl içinde amorti ediyor demek, öz sermaye karlılığı %25 şirket kaynaklarını 4 yılda kazanıyor demek.
    14-para yaratan şirket kısa vadeli borçlarını ödeme gücü yüksek

    15-nakliye ve dağıtım işlerini demir yolu ile yapmakta kara yolu taşımacılığına göre maliyeti 3-4 kat daha uygun ; 50 kamyonla göndereceği ürünü tek kalemde yolluyor .vs gibi nedenler onlarca sıralanabilir


    Sonuç olarak bir söz var.. Bir şeyin kıymetini ancak ona değer verenler anlar .

    Vaktiyle bir bilge hoca, yıllarca yanında yetiştirdiği öğrencisinin

    seviyesini öğrenmek ister. Onun eline çok parlak ve gizemli görüntüye sahip

    iri bir nesne verip: "Oğlum" der, "Bunu al, önüne gelen esnafa göster, kaç

    para verdiklerini sor, en sonra da kuyumcuya göster. Hiç kimseye satmadan

    sadece fiyatlarını ve ne dediklerini öğren, gel bana bildir.

    Öğrenci elindeki ile çevresindeki esnafı gezmeye başlar.

    İlk önce bir bakkal dükkanına girer ve "Şunu kaça alırsınız?" diye sorar .

    Bakkal parlak bir boncuğa benzettiği nesneyi eline alır; evirir çevirir;

    sonra: "Buna bir tek lira veririm. Bizim çocuk oynasın" der.

    İkinci olarak bir manifaturacıya gider. O da parlak bir taşa benzettiği

    nesneye ancak bir beş lira vermeye razı olur.

    Üçüncü defa bir semerciye gidir: Semerci nesneye şöyle bir bakar, "Bu der

    "benim semerlere iyi süs olur. Bundan "kaş dediğimiz süslerden yaparım. Buna

    bir on lira veririm."

    En son olarak bir kuyumcuya gider. Kuyumcu öğrencinin elindekini görünce

    yerinden fırlar. "Bu kadar değerli bir pırlantayı, mücevheri nereden

    buldun?" diye hayretle bağırır ve hemen ilâve eder. "Buna kaç lira

    istiyorsun?" Öğrenci sorar: Siz ne veriyorsunuz?" "Ne istiyorsan veririm."

    Öğrenci, "Hayır veremem." diye taşı almak için uzanınca kuyumcu yalvarmaya

    başlar:

    "Ne olur bunu bana satın. Dükkânımı, evimi, hatta arsalarımı vereyim."

    Öğrenci emanet olduğunu, satmaya yetkili olmadığını, ancak fiyat öğrenmesini

    istediklerini anlatıncaya kadar bir hayli dil döker.

    Mücevheri alıp kuyumcudan çıkan öğrencinin kafası karma karışıktır. Böylesi

    karışık düşünceler içinde geriye dönmeye başlar. Bir tarafta elindeki

    nesneye yüzünü buruşturarak 1 lira verip onu oyuncak olarak görenler, diğer

    tarafta da mücevher diye isimlendirip buna sahip olmak için her

    şeyini vermeye hazır olan ve hatta yalvaran kişiler..

    Bilge hocasının yanına dönen öğrenci, büyük bir şaşkınlık içinde başından

    geçen macerasını anlatır.

    Bilge sorar: "Bu karşılaştığın durumları izah edebilir misin?"

    Öğrenci: "Çok şaşkınım efendim, ne diyeceğimi bilemiyorum,

    kafam karmakarışık" diye cevap verir.

    Bilge hoca çok kısa cevap verir: "Bir şeyin kıymetini ancak onun değerini

    bilen anlar ve o değerini bilenin yanında kıymetlidir."
    Son düzenleme : RAYMONDJAMES; 16-03-2017 saat: 02:41.

  3. #148
    Şirketin değerini patron anlayamamış

    Biz nasıl anlayalım

  4. #149
    Bilmem hatırlarmısınız

    Geçen yıl gn md tv'de siparişlere yetişemiyoruz demişti

    Deyiş o deyiş oldu

    O gün bu gündür karlılık düşüyor

    Bu na ortam yaratan birinin şirketinden çok fazla bir şey beklememek lazım

    Diye düşünüyorum.

  5. Birileri ısrarla veriyor mal çıkıyorlar desem bugün fırsat çek yukarı ver ama yukari gitmesi istenmiyor nedenini bekleyip göreceğiz.

    MI 5 cihazımdan hisse.net mobile app kullanarak gönderildi.

  6.  Alıntı Originally Posted by Turquaz Yazıyı Oku
    Şirketin değerini patron anlayamamış

    Biz nasıl anlayalım
    patronla ne alaka , patron mu buralardan satın yada alın diyor.
    adam şirketini beğenmese neden şirketi devam ettirsin satar ya da kapatır kurtulur.

    Karlılığına herkes alıştı şirket kar etmesine rağmen biraz düşük gelince herkes şirketi beğenmez oldu,

    hiç yok tan kar açıklıyor , ya kar etmese ne olacak tı acaba şirketi yakmaya giderlerdi.

    şirket hissesi elinde olan uçmasını istiyor fiyat yukarı hareket etmedi mi kızıyor, almak isteyen düşmesi için dua ediyor

    insanoğlu işte doğuştan çıkarcı, ilişkilerini çıkarlar üzerine kurunca kazanamayınca beğenmez.

    hisse mi yok 400 den fazla hisse var gidip onlardan beğendiğini alacak hoşuna gitmeyenler.

    hissenin günlük fiyat hareketleriyle şirketin iyi yada kötü olduğuna karar verenler kıymetten anlamaz zaten.

  7. Şirket sahiplerinin bakış açısı önemli senelerdir ege seramik yatırımcısı olarak gözlemlerim şunlar ;

    1- Daha önceden çok büyük sarsıntılar geçirdikleri için yoğurdu üfleyerek yiyorlar.ısrarla üzerinde durdukları konu kapasite artırmadan ürün kalitesi ve ciroyu arttırmak.üst segment ürünlerle ilgili modernizasyonların çoğu gerçekleşti bunlar tamamlandıktan sonra piyasa şartlarına göre kapasite arttırımı gelebilir.Bence yaklasim doğru

    2-Ekstradan şirkete para yatırmak istemiyorlar.Temettü dağıttıkları senelerde temettü öncesi İbrahim Polatın alımları var.Sanırım 4.00 TL den bile almıştı.Geçen sene alım yapmadı bu sene ne kötümser ne iyimser yaklaşıyorlar.Olumlu bir yaklaşım ve açıklama olmadığı için buda bütün yatırımcılarda endişe oluşturuyor.Bu fiyatlardan sembolikte olsa almaları lazım

    3- Mali açıdan bi sıkıntı gözükmüyor.kısa vadeli borçlar artmamış uzun vadeli borçlar azalmış özkaynaklar artmış kur riski azalmış personel sayısı azalmış ( Modernizasyon yatırımlarının katkısıda olabilir satışların azalmasının da ) 3 . çeyrek sıkıntılı bir dönem oldu 15 temmuz 2 tane bayram tatili 4. çeyrek olumlu geldi sayılır. yine yatırımlar devam ettiği için yeni makineler alınmış.Özellikle 1-2 senedir bu makine alımlarının amortisman etkisi çok olumsuz oluyor.

    4- Yabancı oranı 2016/3 bilanço öncesi çok yüksek olduğu için çıkışları sıkıntı oluyor.Emeklilik fonları baştan sattılar sonra aldılar yine satıyorlar.Yabancılar teknik seviyelere dikkat ettiklerinden yüklü birisi satınca stoplossları devreye giriyor bu sefer onlarda satmaya başlıyor.

    5 - İbrahim polatın bireysel olarak aldığı hisseler turkish yatırımda 1 1 1 1 1 diye alım yaparak tahtayı yukarı çekemeyince Alan yatırımı devreye sokmuş olabilirler Alan yatırımın esprisi tahtada hacim olusturmak ve ani düşüşleri önlemek çogu zaman kendi sattığı malı alıyor kendi aldığı malı satıyor yani şirket sahipleri tahtaya mal almadan destek olmaya çalışıyor.

    6- Bu iş ne zaman düzelir. 3 Nisanda derinlik ekranında bist 30 hariç alıcı ve satıcı tarafı açılıyor. Alan ve satan gözükeceği için yüklü miktarda elinde olanlar mal çıkmaya çalışıyor bence. Ay sonuna kadarda aynı şekilde almak isteyenler devreye girebilir.Benim için işin sıkıntı yapan tarafı bunu bekleyene kadar kaçan fırsatlar

Sayfa 19/587 İlkİlk ... 917181920212969119519 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •