STAH yaşıyormu daha.
|
|
STAH dostumuzun değerlendirmesi ....
damat bey;''Kişi başına düşen milli gelirimizin üç katâ€büyüdüğünü, hepimizin zenginleştiğimizi, gelirimizin 3600 Dolardan 10.800 Dolara çıktığını söyledi!
o zaman 2017 yılı GSYH nin TL değeri ile bugünkü kur üzerinden basit bir hesap yapalım;3.105/6.21=500 milyar dolar/81=6.173
10.800-6.173=4.627/10.800=%42
10.800 dolarlık rakamın gerçek olabilmesi için;
1- GSYH yı, dolar sabit kalmak şartı ile %42 arttırarak 4.4 trilyon liraya yükselteceksiniz.
2- ya da doları, GSYH sabit kalmak şartı ile 3.60 a düşüreceksiniz..
..................................... kısaca; Biz yemedik..
STAH yaşıyormu daha.
Yazmamışsam, pozisyonum aynen devam ediyor demektir.
@NeAcaipDunya
Siyasetçiler bugüne kadar ekonomi konusunda güvensizlik örneği sergilediler,artık bundan sonra icraatlara bakacağız.Eğer yine dediklerinin tersini yaparlarsa,tüm birikimleri dövize çevirip beklemek gerek.Siyasetçi aksini de söylese,milli gelirimiz dolar bazında ciddi bir şekilde geriledi...ekonomide küçülme eşliğinde ne istihdam ne de milli gelir artar.
Orta vadeli programın en büyük eksik yanı,kamu ve özel sektör borçlarının nasıl finanse edileceğidir. Dış kaynak bulmadan mevcut rezervler ile borçları çevirmek çok zor...Eğer sıcak paraya bel bağlanıyorsa,güven faktörü birinci sıradadır.
Türkiye ekonomisi adım adım krize nasıl gitti,işte bir örnek;
İş Bankası Genel Müdürü Bali, topladıkları kaynağın çok ötesinde kredi verdiklerini söyledi.
Ama sn.müdür; neden daha çok kredi verdiniz ki,bu mu bankacılık...Kredi talebi geldikçe,borçlan borçlan dağıt,şimdi bu kredileri toplayabilirsen topla..Örnek;Telekom'a krediyi verirken hiç mi araştırma yapmadınız? Oger 2005'te aldığı şirketin içini boşaltırken,siz 2013'de 4.75 milyar dolar daha kredi veriyorsunuz..Muhtemelen bu 4.75 milyar dolar krediyi,yurtdışı piyasalardan temin ettiniz.Şimdi içi boş ve teknolojisi eskimiş şirket hisselerinin altında kalıyorsunuz ve bu borcunuzun vadesi de sanırım çok yakın.
Şimdi soruyorum; Telekom'a verdiğiniz kredinin yüzde kaçını değersiz alacak olarak mali tablolarda göstereceksiniz? yoksa kayıtlı değerinden mi göstereceksiniz.
Liyakatsiz yöneticiler,küresel ekonomiden topladıkları ucuz fonları,hesapsız kitapsız dağıtmışlar,şirketlerde bu furyadan pay kapmak için yarışmışlar ve kaynakları verimsiz alanlarda kullanmışlar,tüketiciler de bu cümbüşe katkı yapmışlar ve savurganlığın alasını yapmışlar,şimdi ise yurtdışı fonların maliyeti çok daha yüksek,işte bir ekonomik krizin hikayesi...
Son düzenleme : Cemal Erzengin; 26-09-2018 saat: 22:23.
Gerçekler yavaş yavaş ortaya çıkmaya başladı,artık son yaşadığımız krize bir ad koymak gerekirse,tıpkı 2001 krizinde olduğu gibi yeni daha ağır bir ''likidite krizi'' ile karşı karşıyayız,daha ağır diyoruz çünkü küresel fon maliyetleri çok daha yüksek ve dolayısıyla borçlanma maliyetleri...üstelik dış borçlar daha da fazla...yabancı bankalar döviz tevdiat hesaplarına el konulacağı gerekçesiyle,döviz mevduat notumuzu indiriyor...
Yöneticilerimizin saadete gelerek bu kriz için yerinde önlemleri bir an önce almaları gerek,yoksa kendimizi yıllar yılı devam edecek vahşi bir kriz içinde pekala bulabiliriz.
|
|
FED FAİZ ARTIRDI
FED, politika faizini 25 baz puan artırıp,'genişlemeci para politikası'na devam etmeyeceğini zımni olarak belirtti. Bu yıl ve gelecek yıl Fed'in yanı sıra Avrupa, İngiltere ve Japonya merkez bankalarının da piyasaya verdikleri likiditeyi geri çekmeye başlaması bekleniyor.
Fed'in sıkı para politikasının ardında Avrupa Merkez Bankası'nın da parasal genişlemeye son vereceği biliniyor,hatta yakın bir zamanda faiz artışına dahi gidebilirler.
Önümüzdeki dönemde Türkiye gibi dış finansman ihtiyacı olan ekonomiler sıkıntı yaşayabilir, 2019 ve 2020 yılları çok daha kritik bir süreç olarak karşımıza çıkıyor.
Bu nedenle Türkiye dış kaynak ihtiyacını bir an önce gidermeli ve makro ekonomi dengelerini sağlamak için ne gerekiyorsa yapmalıdır.Çünkü 2019 ve 2020'de dış finansman şartları çok daha ağır olacaktır.
Yer İmleri