Sayfa 129/178 İlkİlk ... 2979119127128129130131139 ... SonSon
Arama sonucu : 1419 madde; 1,025 - 1,032 arası.

Konu: Tarihte Bugün

  1. Saint-Chamond tankı

    1.Dünya Savaşında, nisan 1917 ve temmuz 1918 arasında üretilen Fransız Saint-Chamond tankı. 8 kişilik personele sahipti.

  2. Kara Fatma

    Türk toplumunun tarih sahnesinde yeniden var olma ve bağımsızlık elde etme amacıyla giriştiği Milli Mücadele’nin kadın kahramanlarından ve sembol isimlerinden Kara Fatma’nın esas adı Fatma Seher Hanım’dır. Erzurumlu Yusuf Ağa’nın kızı olan Fatma Seher, aynı zamanda asker olan bir eşe sahipti. Her ne kadar Milli Mücadele döneminin bir sembolü olsa da bu mücadele öncesinde de memleketi için her türlü zorluğu göze alıp siperlerde silah tutmaktan geri durmadı. 93 Harbi sırasında Rus ordularının Erzurum’u işgal etmesi üzerine Aziziye Tabyası’ndaki binlerce cengâverle birlikte savaşa tutuştu. Vatan müdafaası onun için bir tutku haline dönüşmüştü. Kara Fatma; Balkan Savaşı’na Edirne’de görev yapan kocası Subay Derviş Bey ile katıldı, Mondros Mütarekesi’nden sonra ise kardeşleri Ermeniler tarafından şehit edilen kadınları toplayarak, Ermenilere karşı savaştı. Gazi Mustafa Kemal’in emriyle kadınlardan kurduğu bir ekiple Bursa ve İzmit’i işgalden kurtarmaya çalıştı. Ünü sınırları aşan Kara Fatma, Sakarya ve Başkumandanlık Muharebeleri’ne de katıldı ve üsteğmenlik rütbesine kadar yükseldi. İstiklal Madalyası’na layık görülen Kara Fatma, 1955 yılında savaşırken bedel ödediği Erzurum’da vefat etti.


    Fatma Seher Hanım’ın giriştiği kahramanlık mücadelesi kulakta kulağa yayılarak Mustafa Kemal Atatürk’e kadar ulaştı. Sivas’ta Milli Mücadele’nin yapı taşlarını döşemek için emek harcayan Mustafa Kemal, onun Sivas’ta olduğunu öğrenmesi üzerine yanına gitti. Karşılaştıklarında ise ona; adını, silah kullanmayı ve ata binip binmeyi bilip bilmediğini sordu. Karşılığında aldığı cevaplar Atatürk’ü mutlu etti ve Fatma Seher’e “Bütün kadınlar senin gibi olsaydı Kara Fatma” demiş, bu hitaptan sonra Fatma Seher’in adı Kara Fatma olarak kalmıştır.

    Fatma Seher Hanım, yeri geldi askere gıda desteği sağladı, yeri geldi, yaralı askerleri sırtında taşıdı ve yeri geldiğinde eline silahını aldı ve kurduğu birlikle birlikte göğüs göğüse çarpıştı. Hem hayat yoldaşı hem de siper arkadaşı olan kocası Binbaşı Derviş Bey’in ölümü onu her ne kadar sarssa da onun orduda bıraktığı yeri doldurma düşüncesini aklına koyarak savaşa bizzat iştirak etti ve kendi kıtasını kendi oluşturdu. Yine İzmit bölgesinin kurtarılması adına kadınlardan oluşturduğu birlikle durmaksızın mücadele etti.

    Harp hayatı boyunca en çok yararlılık gösterdiği bölgelerden biri olan İzmit-Bursa ekseninde İzmit’teki Davulcular Ormanına gizlenen 150 kişilik bir milis gücünün başına geçen Kara Fatma, işgal edilen İzmit’teki cephanelerin Anadolu’ya kaçırılmasında çok önemli roller üstlendi. Bu faaliyetler sırasında yakalanan, hapis yatan, dayak yiyen ancak tüm bunlara rağmen bir yolunu bulup kaçan Kara Fatma, tüm yaşadığı olumsuzluklara rağmen savaşma kararlılığı hiç azalmadı. İznik Cephesi’nde göğsünün sağ tarafına bir mermi saplansa da kanlar içinde çarpışmaya devam eden Kara Fatma vatanını canını siper edercesine savaştı.

    Tabiatta var olan belki de bütün canlıların doğal dürtüsü olan yavrularını koruma arzusu, şüphe yok ki bir anne olan Kara Fatma için de geçerliydi. Ancak onun vatanı müdafaa arzusu içsel birçok dürtüsünü bastırmak zorunda bıraktı. Bir asker eşi olan Fatma, oğlunu da asker olarak yetiştirdi ve onunla birlikte savaşta saf tuttu. Bu uğurda giriştiği bir çarpışmada yanında bulunan dokuz yazındaki kızının eli parçalandı.

    Şüphesiz ki Fatma Seher Hanım’ın giriştiği mücadele alanının büyük bir bölümü yereldedir ve bu nedenlerle de hafızalara sadece yerelde mücadele eden bir kahraman olarak yerleşmiştir. Ancak Fatma Hanım, Türk ulusunun bağımsızlık kararlılığını belirleyen oldukça büyük savaşlarda da bizatihi yer aldı. I. ve II. İnönü Muharebeleri’nden Dumlupınar Savaşı’na ve Sakarya Savaşı’na kadar katıldı. Müfrezesindeki pek çok asker şehit olduğu gibi kendisi de yaralandı. Sıhhatine kavuşmasının ardından ise Düzce çevresinde asker kaçaklarını vatan görevine çağırmak için faaliyetlerde bulundu.

    Kara Fatma’nın giriştiği mücadeleden tek beklentisinin yurdunun bağımsızlığı olduğu kesindi. Bu uğurda ne can ne de mal onun için önemli değildi. Zaferden sonra terhis edilen Kara Fatma’ya gösterdiği üstün yararlılıkların nedeniyle üsteğmenlik maaşı bağlandı. Ancak o, yokluk içinde yaşamasına rağmen maaşını Kızılay’a bağışladı. Bu durumu ise şu sözlerle ifade etti:

    "Vatanımın büyük kurtarıcısı Ebedi Şef'in layık olmadığım büyük iltifatı beni son derecede sevindirmişti. Esasen bütün emel ve arzumla yapmış olduğum hizmetten hiç bir menfaat beklemiyordum. Bu itibarla, taltif edilmiş olduğum rütbenin mukabilinde verilecek maaşımı Kızılay'a terk etmekle son vazifemi yaptım."

  3. Champagne Muharebesi

    2. Champagne Muharebesi sırasında ormanda yemek yerken öldürülmüş bir Fransız askeri, 27 Ekim 1915


  4. Gazze sokakları

    7 Kasım 1917'de Gazze sokaklarında bir İngiliz şoför. Evlerin çatıları, pencere çerçeveleri, kapıları Osmanlı birlikleri tarafından mevzi yapımında kullanılmak için sökülmüş. 1917

  5. giyotin

    1793 yılında Kraliçe Marie-Antoinette'nin idamında kullanılan giyotin bıçağı

  6. Gazi Osman Paşa'nın Plevne'deki karargâhı

    1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı'nda Plevne'de Ruslara karşı destansı bir savunma gösteren Gazi Osman Paşa'nın Plevne'deki karargâhı

  7. Zonguldak kömür ocaklarında grev

    Zonguldak kömür ocaklarında grevde bulunan 42 bin madenci için düzenlenen mitinge destek veren kararlı çocuk. Kasım 1990

  8. Alman paraşütçüleri Girit adasında

    2. Dünya Savaşı'nda Alman paraşütçüleri Yunanlılara destek gönderen Ingilizlere karşı Girit adasına iniş yapıyor, 20 Mayıs 1941

Sayfa 129/178 İlkİlk ... 2979119127128129130131139 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •