Sayfa 147/178 İlkİlk ... 4797137145146147148149157 ... SonSon
Arama sonucu : 1419 madde; 1,169 - 1,176 arası.

Konu: Tarihte Bugün

  1. II.Abdülhamid’in mirası -4


    431 sayılı ‘Hilafet’in kaldırılması ve Osmanlı Hanedanının TC toprakları dışına çıkarılmasına dair Kanun’un 8. md’si; “Osmanlı İmparatorluğu’nda Padişahlık yapmış kimselerin, TC arazisinde tapuya kayıtlı gayrimenkullerinin ulusa geçtiğini” hükme bağlıyordu.

    Mirasçılar ise Türkiye ve dışında 1924’ten sonra da yıllarca miras davaları açtılar. Sonunda da 7 Mayıs 1949’da TBMM devreye girerek “Padişahlar üzerine kayıtlı malların millete intikal ettiğine ve varislere devredilemeyeceğine” karar verip son noktayı koydu.

    TBMM’nin bu “yorum kararı” nın 1949 yılında Resmi Gazete’de yayınlanmasının ardından hanedan mensuplarının padişah dedesinin adeta zimmetine geçirdiği mirastan hisse alma çabaları da, 2004 yılında AKP iktidara gelinceye kadar son buldu.

    AKP iktidarıyla birlikte Türk vatandaşlığına geri alınıp “Osmanoğlu” soyadı verilen hanedan mensubu varisler; bir yandan Osmanlı meraklılarına hamam tası, sünnet kostümü, Abdülhamid parfümü satıp bir yandan da “Dünyanın en büyük miras davası” ile neredeyse İstanbul’un yarısını isteme hayali peşinde koşmaya devam ediyorlar.

    Varisler padişah dedesinin İngilizlere peşkeş çektiği sınırları korumak uğruna terörle mücadele eden Türk askerinin, Afrin/İdlib’te şehit olduğu günlerde hamam tası, dedesini kostümlerini pazarlayıp İstanbul’u, Musul/Kerkük’ü isteyip, Türkiye Cumhuriyeti aleyhine süren davalarına ilaveten uluslararası mahkemelerde çok büyük davalarla muhatap etmeye hazırlanmaktadır.

  2. II.Abdülhamid’in mirası -5


    Osmanlı devletine ait malvarlığını özel kanun/kararname çıkararak kelepir fiyatla yağmalayıp üzerine kaydeden II.Abdülhamid’in varislerinin iddiaları şöyle:

    “Malvarlığı, şahıs öldüğü anda mirasçılara intikal eder. II.Abdülhamid, 10 Şubat 1918 tarihinde vefat ettiğinde terekesi mirasçılarına 10 Şubat 1918 tarihinde intikal etti.
    1924’de, TBMM II.Abdülhamid’in malvarlığının devri yasasını çıkardığıda ortada zaten. II.Abdülhamid ve el konulacak bir mülk yoktu. Kanunların ‘makable şamil’ yani geriye yönelik uygulanamaması tüm hukuk sistemlerinin ortak ilkesidir. Bu nedenle II.Abdülhamid’in malvarlığı 1918’de bizlere yani varislerine intikal etmiştir. 1924’te çıkarılan yasa geriye dönük uygulanamayacağı için geçersizdir”


    Torunları II.Abdülhamid’in Osmanlı devletine ait bina, işletme, tarım arazisi, petrol sahalarını zimmetine geçirip gasp ederek kendi belirlediği kelepir fiyatlarla parasını hazineden ödeyip üzerine kaydetmesi için sundukları diğer bir gerekçeler ise hayli ilginç. Gerekçelerinde adeta itirafta bulunuyorlar.

    “Yabancı devletler Osmanlı Devleti’nin iç işlerine istedikleri gibi müdahale edebiliyorlardı. Kapitülasyonlar yüzünden yabancılar Osmanlı Devleti içinde imtiyazlı hale gelmişler ve Osmanlı Devleti içinde toprak satın alabilme hakkına da sahip olmuşlardı. İstedikleri takdirde değerinin fazlasını ödeyerek bu petrol sahalarını satın alabilirlerdi.

    Ayrıca her an savaş çıkıp Dış Hazineye ait olan bu mülklerin, işletmelerin, arazilerin ve petrol sahalarının İngiltere, Fransa veya Almanya tarafından işgal edilmesi söz konusu da olabilirdi.
    Bu durumda bu mal varlığı hiçbir hak iddia edilmeksizin işgal eden devletin olacaktı. Oysa bu malvarlığı, işletme ve araziler, devlete değil de padişaha ait olsa, şahsi mülkiyet kabul edilecek ve herhangi bir işgal durumunda padişahın şahsi malı olarak kalacaktı.

    Onun vefatı halinde ise bu mülk evlatlarına geçecek, yani yine sultanın ailesine kalacaktı. II.Abdülhamid bütün bu meselelere çözüm bulmakta çok gecikmedi. Bütün olumsuz şartları dikkate alan sultan petrolün bulunduğu bölgelerin ve stratejik öneme sahip arazilerin Devlet hazinesinden alınarak Hazine-i Hassa’ya yani Saray Özel Hazinesine dahil edilmesine ve bu şekilde koruma altına alınmasına karar verdi.

    Zaman kaybetmeden çıkarılan emirlerle bu araziler sultanın hazinesi olan Hazine-i Hassa’ya dahil edildikten sonra tapuları II.Abdülhamid adına çıkarıldı. Böylece petrol kaynayan bu araziler hem yabancılar tarafından satın alınmaktan hem de herhangi bir işgal durumunda elden çıkmaktan korundu. II.Abdülhamid ‘in bu arazileri şahsi mülk haline getirerek sağladığı diğer bir fayda ise bu arazileri devlet mülkü olmaktan çıkararak Düyun-ı Umumiye (Borç Ödeme Kurumu)’nun menfi durumlarından kurtarmasıydı.

    Bunun neticesi olarak da, Düyun-ı Umumiye yerine Hazine-i Hassa’ya gelecek olan gelirleri Osmanlı Devletinin borçlarını ödemek için değil, Osmanlı coğrafyasına yaptığı hayır eserleri için kullandı. Bununla birlikte II.Abdülhamid çeşitli tarihlerde çıkardığı 3 emir ile Musul ve Bağdat petrol, gaz madenlerinin araştırma ve çıkarma imtiyazını da Hazine-i Hassa’ya dahil edip belgeleri kendi adına hazırlatmıştır…”


    II.Abdülhamid’in Osmanlı örf ve hukukunu bile hiçe sayarak devlet malları üzerinde yaptıklarını o dönemin hukuk kuralları açısından da geçerli bir “özel mülk edinimi” saymak mümkün değildir. Bu yapılan işlemin adı olsa olsa görev ve yetkilerini kötüye kullanarak yolsuzluk yapmaktır. Bu yapılanlar hırsızlık, mala çökme, yağmacılık, soygunculuk ve zimmetciliktir! Bu şekilde hukuksuz olarak elde edilen malvarlığının miras ile varislere devredilmesi söz konusu değildir. Tespit edildiğinde devlet el koyar.!

    Sayın Sadi ÖZGÜL'ün yazısından alıntıdır.

  3. Birinci dünya savaşında Osmanlı Devleti'nin mali durumu

    Birinci dünya savaşına katılırken, Osmanlı Devleti’nin mali durumu nedir?

    II. Abdülhamit idaresinin son yıllarında devletin iç ve dış borçlarının toplamı 318.625.425.- altın liradır. Elde bulunan kaynaklar, bu borçların faizlerini bile ödemeye yetmemektedir. Mali kaynakların yetersizliği ve Osmanlı Devleti’nin ekonomik şartları ortadadır.

    1914 yılı itibariyle Osmanlı Devleti’nin yıllık ihracatı 4.600.000.- lira iken, ithalatı 11.000.000.- lira civarındadır. Yıllık gelir ise yaklaşık 30.000.000.- lira civarında olup, bununda en az 10.000.000.- lirası, borçların faizini ödemek için kullanılmaktadır.

    Osmanlı Devleti’nin hükümran olduğu topraklar üzerinde neredeyse sanayinin adı bile yoktur. Daha ziyade askeri gereçlerin bakım – onarım işlerine yönelik çalışan sadece iki adet devlete ait fabrika ile tamamı yabancıların kurup işlettiği birkaç iplik ve dokuma fabrikası mevcuttur.

    Devlet öylesine dışa bağımlı bir durumdadır ki halkın fesinden, donuna kadar giysilerinin kumaşı bile, ancak dışalım yoluyla sağlanmaktadır.

    Olası bir savaş durumunda Harbiye Nezareti’nin (Savunma Bakanlığı) yıllık bütçe ihtiyacı 19.000.000.- lira olarak hesaplanmıştır. Buna karşın 1914 yılında savunmaya bütçeden ayrılabilen miktar, sadece 4.000.000.- liradır.
    Ayrıca bilinmelidir ki Osmanlı Devleti, Almanya’nın vermeyi taahhüt ettiği, yıllık % 6 faizli 5.000.000.- altın lira tutarındaki kredi sayesinde Birinci Dünya Savaşı’na girebilmiştir.

    Bu kredi; sözleşmenin imzalanmasından 10 gün sonra 250.000.- lira, Rusya veya İngiltere ile savaşa girilmesinden 10 gün sonra 750.000.- lira, bakiyesi de savaş ilanından 30 gün sonra 400.000.- liralık taksitler halinde kullanılabilecektir.

  4. Çanakkale savaşı başlıyor. 19 Şubat 1915


    Çanakkale Boğazı'nı geçmek için planlanan harekatın ilk evresi 19 Şubat 1915 sabahı 07:45’te Mondros Limanı’ndan Müttefik donanmanın harekâta geçmesi ile başlarken,saat 07:50’de,Limni Adası’ndan havalanan bir uçak Ertuğrul Tabyasının çevresindeki piyade bölüğünü bombalamıştır.

    Saat 09:51’i gösterdiğinde ilk ateşi açan Cornvallis zırhlısı, Orhaniye tabyasını topa tutmuş, bunu 10:01’de Truimph zırhlısının Ertuğrul tabyasına ateşi izlemiştir. Daha sonra saat 10:32’de Suffren de Kumkale tabyasına ateşe başlamıştır.

    Gemilerinin menzil dışında olması nedeniyle Türk bataryaları karşılık verememiştir. 13:30’a kadar böyle devam eden, öğlen saatlerinde bir saat ara verilen bombardıman 14:30’da tekrar başlamıştır.
    Bu son aşamada tabyaların kısa mesafeden ezici bir ateş altına alınarak tahrip edilmesi ve Boğaz’ın girişine doğru mayınların temizlenmesi hedeflenmiştir.

    Inflexible zırhlısının 10 bin metre mesafeden demirleyerek Seddülbahir tabyasını bombalamasına karşılık verilmeyişi üzerine diğer gemiler de Boğaz’a doğru yanaşmaya başlamışlardı.

    Ayrıca Kumkale’ye ateş ederek yaklaşmaya başlayan Suffren’e karşılık verilemedi. Orhaniye ve Ertuğrul tabyalarını da ateş altına almışlardır. Tabyaların karşılık veremeyip toz duman altında kalması, Amiral Carden’de buraların yerle bir edildiği intibasını uyandırmıştı.



    “Suffren’e kıyıya daha yaklaşması, Vengeance’ın da, ateş keserek tabyaları gözden geçirmesi” şeklindeki verilen emri, yanlış anlaması üzerine birleşik filo büyük bir fırsat kaçırmış, bombalamayı bırakıp geri çekilmiştir.

    Orhaniye tabyasının etkili ateşi, Vengeance’ın sereninin kırılmasına ve donanımının ağır hasar görmesine neden olmuştur.Vengeance ile birlikte sokulan Cornwallis de,yoğun ateş altında kalmıştır. Neticenin alınamayacağına kanaat getiren Carden, 17:20’de geri dönüş emri vermiştir.

    Yedi saat kadar devam eden ve 1.000 kadar merminin atıldığı bu günde Türk tarafının verdiği zayiât bombardımanın şiddetine kıyasla az olmuştu. Orhaniye ve Seddülbahir Tabyaları’nda, 2’si subay 4 şehit verilmiş, 11 er de yaralanmıştı.


    Sayın Mustafa Onur YURDAL beyin araştırma yazısından alıntıdır.

  5. Köprülülü Hamdi Bey

    Akbaş Cephaneliği Baskınıni gerçekleştiren Büyük Kuvayı Milliyeci, Büyük Vatansever Köprülülü Hamdi Bey'i in vatan hainleri tarafından Biga Kırkgeçit yakininda alçakça şehit edildi.17 Şubat 1920

  6. Alvar köyü göçmenleri

    İlerlemekte olan Rus ordusunun neşesi ile Türk köylerinde terör estiren ermeni çetecilerin elinden yaralı olarak kurtulup Erzurum'a sığınan Alvar köyünden yaralı Müslüman mülteciler, Erzurum 1916

  7. böbrek taşı kırma operasyonu

    Anastezi olmadan yapılan böbrek taşı kırma operasyonu gösteren illüstrasyon. 1846

  8. Yüzbaşı Ali Haydar Efendi

    Çanakkale muharebelerinde, HMS Goliath zırhlısını batıran torpidoları ateşleyen Muavenet-i Milliye Muhribi Torpido Zabiti, Yüzbaşı Ali Haydar Efendi


Sayfa 147/178 İlkİlk ... 4797137145146147148149157 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •