Yazılanları okuyunca bende üye olarak yazmak istedim.Sevgi Vakfı'na verilen para benim de midemi bulandıran bir davranış oldu.Zamanında bu konudaki tereddütlerimi şirkete sorduğumda Sevgi Vakfı'nın son derece güçlü olduğuna dair cevaplar verdiler.Şimdi söyledikleriyle çelişen bu para aktarımı son derece çirkin bir imaj çiziyor.
Şirket eskiden yatırmcısına karşı son derece açık ve şeffaf bir şekilde davranıyordu.Daha sonra bu süreç birden değişime uğradı.Sorulan sorulara yanıt vermemeye başladılar, sanki şirket yönetimi tamamen değişmiş gibi.Böyle olunca şirkete soru sormak anlamsız kalmaya başladı.
Benim düşüncem kurumsal kuvvetler ile çıkar ilişkisine girmiş izlenimini ediniyorum.Buna fon deyin spekülatör deyin ne derseniz deyin.Bilançonun geleceğini öğrenmiş kişilerin hareketlerini görmek böyle düşünmeye sevk ediyor insanı.Bu durum kul hakkına girmek demek vebali de büyük olur.Üst düzey yönetimden, yazdıklarıma alınarak bana sitemde bulunmuştu.Ne yapalım spekülasyon mu yapalım deyince güvenim arttı.Bu insanların bu tür olayların içinde olacağına şahit olmadan inanmam iananamam gibi düşünüyorum.Acaba merak ediyorum, o yönetici bilanço açıklanmadan bu durumdan haberdar olan kişiler için ne düşünüyor?
Ben maduriyet oluşturacaklarına inanmıyorum ve halen onlara olan güvenim ve inancım var ama bu tür mide bulandırıcı tutumlar insanın canını sıkmıyor değil.Bir arkadaşın yazdığı gibi tercih meselesi olamaz vicdan meselesi olur.
Diğer konu geri alımın durdurulması.Geri alım programı bitti de demiyorlar, böyle olunca hassas dönem kuralları mı geçerli, bir gelişme olmalı diye düşünüyor insan.Bakıyor o da yok.Gerçi 9 ay bile ertelenen açıklama örnekleri var.
Bir arkadaş AK Parti ile hep ilişkileri vardı diye yazmış.Borsada işlem gören bir şirketin en önemli görevini yürüten kişisi otobüs üzerinde siyasi propaganda yapması ne etik ne makul ne de kabul edilebilir bir durumdur.Kurumada zarar veren bir durumdur ayrıca, üst yönetimin buna izin vermemesi gerekir.
Şirketin borçluluğu çok yüksek seviyelere ulaştı, bu durumda yüksek borç ve faiz ödemesi demek yani karlılığın azalması olarak sonuçlanıyor.Staretejik olarak düşük karlılık ve yatırımların devamı gibi bir düşünceye sahip olmaları uzun vadeli yatırımcıları artık geriyor.Çünkü bu durum rutin bir hal almış durumda ister istemez portföylerin daha iyi seviyede gelmesine engel oluyor.Yani yatırımların karlılığa kuvvetli etkileri bekleniyor.Örnek olması için Medicalpark ın yatırımları bittiği anda Lokman Hekimin piyasa değeri kadar kar edecektir.Şimdi zarar ediyor olmasının anlamı bu.Lokman Hekim ise buna sağlıklı büyüme diyor böyle oluncada süreç çok uzuyor ve büyüme ne görünüyor ne de tatminkar sonuçlar ortaya çıkıyor.
Şirket kendi özvarlıklarıyla daha fazla borçlanmamalı, bundan sonrası borçlarını arttırmak büyük risk içerir.Büyüme sadece borçlanarak olmaz bunu danışmanlarının hatırlatması gerekir diyorum çünkü bunun çalışmalarını yapacak kişi malesef otobüs üzerinde siyasetle uğraşıyor.Ortaklıklar geliştirmesi gerekir, sağlık turizmi için daha elverişli lokasyonlarda olması gerekir.22 yıllık sağlık kuruluşu olmak 4. çeyrek ve 1. çeyrek harici mevsimselliğe çözüm bulmuş ve bu durumdan etkilenmiyor olmayı gerektirirdi.
Bir şirketin piyasa değeri o şirketin sahiplerinin güvenilirliğini ve itibarını gösterir ve bütün sorumluluk tamamen yönetimindir, Başarıda bununla ölçülür.Yani faaliyet raporunda biz çok başarılıyız demek hayalcilik satmak ve megolomanca bir yaklaşım olmuş.
Yer İmleri