Sayfa 712/1000 İlkİlk ... 212612662702710711712713714722762812 ... SonSon
Arama sonucu : 7994 madde; 5,689 - 5,696 arası.

Konu: Dolarda Yukselis Kacinilmaz

  1. 2023 de yok şöyle olacak yok böyle olacaz, uçacağız, uzaya 4 şeritli yol yapacaz diyorlardı ne oldu 2023 vizyonu. 2019 u kazasız belasız atlatalım Allaha şükür diyecem.

  2.  Alıntı Originally Posted by vicente Yazıyı Oku
    Akbank satis isi dedikodudur bence
    Sermaye arttirimi yeni yapti bu banka neden satsinlar
    Satışı baska bankadan bekliyorum ben
    Meshur gundemden dusmeyen bankamiz
    Katarlilara olabilir yuksek ihtimal
    Halkbank cezası kesinleşmeden Yabancı yatırımcı Türkiye den asla banka satın almaz. ABD Halkbank kozunu hep elinde bulunduracaktır.

  3. Operasyonunun büyük bölümü para toplamak olan kurumların nasıl olup da zarar ettiğini anlamıyorum.Otopark çalışanı CEO maaşı mı alıyor veya telekomda devamlı kablolar çürüyor da kablo mu değişiyorlar.En başında kurulum masrafını yapmış zaten ondan sonrası harcadığı elektrik ve personel gideri dışında tıkır tıkır para tahsilatı yapıyor,üstelik kullanıcıdan parayı tahsil edememesi gibi bir sıkıntı da yok.Hadi elektrik dağıtımı olsa kayıp kaçak diyorlar.İnternet için ABD'ye haraç mı ödüyoruz da zarar ediyorlar? Sorun rekabetse,şayet rakip firmalar gelip aynı hizmeti daha uyguna veriyorlar ve sen beceremiyorsan kapat gitsin,neden zararına çalışacaksın,nasılsa aynı hizmeti verenler var.Zaten eninde sonunda Tesla çıkıp uydudan telefon internet hizmeti vermeye başlarsa işin bitecek

  4.  Alıntı Originally Posted by selka Yazıyı Oku
    Sn.Vicente;

    Haririler'e verilen 1,5 milyar USD lık tek kalem batık kredi. Toplamda 3 milyar USD kredi almışlar; lübnanlılar Telekomu bırakıp parayı almışlar.. Adamlar ülkeden kaçmışlar...

    Telekom un şu an %100 ü 2 milyar USD etmiyor..

    Bu 3 bankaya verilen bu krediler karşılığında Telekomum %30 u verildi..

    %30 u verilen Telekom'um 2018 zararı nedir?

    9 aylık bilançosuna göre -4,000,000,000 TL...

    70 yıllık Vakıflar Bankasının ederi nedir? 1,7 milyar USD...

    Bakınız Akbnk VAKBN ın ederi kadar TEK KALEMDE krediyi batırmış..

    Sermaye artırımı ne idi ne oldu..

    4 milyar TL den 5,2 milayr TL ye getirdiler... 1,2 milyar TL... 240 milyon USD eder...

    Şimdi sermaye artırımı hem iyidir hem kötüdür...

    Sermaye artırımı sizi batık kredilere karşı sağlamlaştırırken; sermayenize oranla kar edemezseniz sizi eritir, bitirir..

    Şimdi bu dar ve yüksek faizli ortamar ortaya konulan bu sermayey oranlar daha fazla kar, daha fazla para kazanmanız lazım..

    Yani eskiden olduğunuzadan çok daha fazla kredi vermeniz gerekir..

    Bunu şöyle izah edeyim..

    1,000,000 TL ortaya para koyup (sermaye) CAFE açıyorsunuz.. Aylık NET 9,000 TL para kazanıyorsunuz..

    Sermayeniz erir.. Dayanamazsınız. Çünkü köşedeki banka o sermayeye oturduğunuz yerde net 15,000 TL faiz veriyor..

    Örnek YKB.. Devase sermaye artırımına rağmen karı küçük kaldı..

    Fiyatlamasıda ortada...
    Sayın Selka,bilgilendirici yazılarınız için şahsım adına teşekkür ederim,şu an doğal olmayan bir sakinlik yaşıyoruz,fırtına öncesi sessizlik gibi,esas tehlike sizinde değindiğiniz gibi her sıkışılan konuda üretim ve üreticiyi desteklemek yerine,pansuman tedbirlere başvurup yapılması gereken ameliyatı ertelemek

    Soğan burada bir simge ama gerçekten önemli,bu yıl için büyük miktar tahıl ithalat izni verildi,azalan ekim alanları,81 milyon nufus,5 milyon sığınmacı ve yıllık 53 milyon olarak beklenen turist sayısı ile gıda konusunda daha sıkıntılı zamanlar yaşanacağını düşünüyorum ve maalesef dövizde yaşanacak yukarı yönlü yeni bir atak ile gıda fiyatlarının katlanarak yükseleceğini düşünmekteyim.

    Çözüm? 20 sene öncesine kadar ihraç kalemimiz olan gıda ürünleri üretimini desteklemek,kentten köye ters göçü özendirerek,tarımsal üretimi desteklemek,zaten kıt olan döviz kaynaklarını en azından üretim kabiliyetimiz geçmişte kanıtlanmış ürünler yerine,ihtiyaç duyulan alanlarda verimli kullanmak.

  5.  Alıntı Originally Posted by cumartesi71 Yazıyı Oku
    Operasyonunun büyük bölümü para toplamak olan kurumların nasıl olup da zarar ettiğini anlamıyorum.Otopark çalışanı CEO maaşı mı alıyor veya telekomda devamlı kablolar çürüyor da kablo mu değişiyorlar.En başında kurulum masrafını yapmış zaten ondan sonrası harcadığı elektrik ve personel gideri dışında tıkır tıkır para tahsilatı yapıyor,üstelik kullanıcıdan parayı tahsil edememesi gibi bir sıkıntı da yok.Hadi elektrik dağıtımı olsa kayıp kaçak diyorlar.İnternet için ABD'ye haraç mı ödüyoruz da zarar ediyorlar? Sorun rekabetse,şayet rakip firmalar gelip aynı hizmeti daha uyguna veriyorlar ve sen beceremiyorsan kapat gitsin,neden zararına çalışacaksın,nasılsa aynı hizmeti verenler var.Zaten eninde sonunda Tesla çıkıp uydudan telefon internet hizmeti vermeye başlarsa işin bitecek
    Sn.Cumartesi 1994 de Tansu Çiller Telekomu özelleştiireceğim dediğinde kıyamet kopmuştu.. O zaman sanırım 2 milyar USD a özelleşecekti..

    Çok iyi hatırlıyorum, kritik bir kurum özelleşmemesi gerekir lafları ile bir ara yemin ederim 50 milyar USD ediyor lafları dahi dönüyordu..

    O vakitler Üniversitede öğrenci idim.. Şirket ederlerini bilmiyordum, lakin bildiğim şey o zaman Telekom altın yumurtlayan bir tavuk olması idi. Kar üzerine kar eden bir yerden şimdi içi boşaltılmış, yıllık 4,5 milyar TL zarar eden bir firmaya dönmüştür..

    Son çeyrek bilançosunu bilmeiyorum...

    Kısaca çok ciddi ve önemli kararlar almamız lazım bu USD yeniden yükselmesin..

    Oysa; sıkışılan her konuda ithalat kapısını açmamız bir noktada bizleri açmaza götürür...

    Soğan olayına gelince;

    İnanın çok takılıyorum ama sorun bir neden diye?

    Olayın çürüme ile ilgisi olduğunu sanmıyorum.. Kamu Maliyesini düzeltmek amacı ile ortak tüketim madde ve malzemelerine vergi oranında çok yükleniliyor...

    Mazot, Traktör, ÖTV, MTV, Bakımı, Cezası,Sigara vb...

    Çiftçide en nihayetinde bu ülke bir vatandaş o da yaşıyor. Sigara alıyor, mazot alıyor, araç alıyor, konut alıyor, üniversitede çocuk okutuyor...

    Ve bu adam soğan yetiştiriyor diyelim.. Tıpkı o da sizler bizler gibi bir de özel okul masrafı çıktı.. MEB asla okul yapmıyor her yer özel okul.. O da evladını göndermek istiyor diyelim. Bu hayat endeksine SOĞAN üreticiside çarpılır tıpkı senin benim gibi..

    Dİyelim ki adam 10 dönüm tarlaya soğan ekti.. 5 ay uğraştı didindi çalıştı.. Bu adamın 10 dönüm tarla ile uğraştıktan sonra her tür masrafı çıktıktan sonra(Amortisman, vb) net eline 25,000 TL para eline geçmesi gerekirdi değsin..

    Bunun için adamın soğanın kg mı tarla da 5 TL ye vermesi gerekiyor.. Ama siz 1,5 TL ver yoksa ithal ederim dersen o adamın eline bırak para kalmasını; masraflarını zor karşılar ise, yani elinde sıfıra sıfır kalırsa üretmez.. Evinde oturur, ithal et o zaman der...

    TR de ki durum budur. Hayvancı ve Çiftci olarak attığınız taş ürküttünüz kuşa değmez bir halde.. Hayat pahalanmışsa maalesef soğan da pahalanacak hıyar da.. Sonuçta onu üretenlerde bu ülkenin vatandaşı... MARSta yada AY da yaşamıyorlar ki...

    Kısaca kısa vade de vergilerin inmesini değil bilakis yükselmesini bekliyorum...

    Dün Antalya Ankara arası özel aracım ile seyahat ettim.. Antalya Afyon arası sürekli polis, polis bitiyor jandarma, jandarma bitiyor, EDS, EDS bitiyor, Kamera, kamera bitiyor tekrar polis denetimi başlıyor...

    İnanın şöyle 110-120 km hızla gitsem ANkara'ya gelene kadar sanırım 1,000-1,500 TL arası ceza yemem içten bile değil...

    Sürekli 70 km hız ile gitmem gerektir..

    Kasım ayında 82 km hız ile Bucak ta 230 TL ceza yedim.. Çift şeritli gidiş ve geliş olmak üzere 4 şertili dümdüz otoban gibi yolda meskun mahal giriş olduğu için hız limiti 70 miş. Benim maksimum 77 olmam gerekiyor muş.. 82 ile ceza gelmez artık dediğim yerde 230 TL ödedim.. Bugün bir de 650 TL MTV ödedim...

    Durum bu... Bu hayat endeksinde HIYAR da pahalanır, CÜCÜK te...

  6. #5694
    Duhul
    Feb 2017
    İkamet
    Adana
    Yaş
    49
    Gönderi
    10,350
     Alıntı Originally Posted by selka Yazıyı Oku
    Sn.Cumartesi 1994 de Tansu Çiller Telekomu özelleştiireceğim dediğinde kıyamet kopmuştu.. O zaman sanırım 2 milyar USD a özelleşecekti..

    Çok iyi hatırlıyorum, kritik bir kurum özelleşmemesi gerekir lafları ile bir ara yemin ederim 50 milyar USD ediyor lafları dahi dönüyordu..

    O vakitler Üniversitede öğrenci idim.. Şirket ederlerini bilmiyordum, lakin bildiğim şey o zaman Telekom altın yumurtlayan bir tavuk olması idi. Kar üzerine kar eden bir yerden şimdi içi boşaltılmış, yıllık 4,5 milyar TL zarar eden bir firmaya dönmüştür..

    Son çeyrek bilançosunu bilmeiyorum...

    Kısaca çok ciddi ve önemli kararlar almamız lazım bu USD yeniden yükselmesin..

    Oysa; sıkışılan her konuda ithalat kapısını açmamız bir noktada bizleri açmaza götürür...

    Soğan olayına gelince;

    İnanın çok takılıyorum ama sorun bir neden diye?

    Olayın çürüme ile ilgisi olduğunu sanmıyorum.. Kamu Maliyesini düzeltmek amacı ile ortak tüketim madde ve malzemelerine vergi oranında çok yükleniliyor...

    Mazot, Traktör, ÖTV, MTV, Bakımı, Cezası,Sigara vb...

    Çiftçide en nihayetinde bu ülke bir vatandaş o da yaşıyor. Sigara alıyor, mazot alıyor, araç alıyor, konut alıyor, üniversitede çocuk okutuyor...

    Ve bu adam soğan yetiştiriyor diyelim.. Tıpkı o da sizler bizler gibi bir de özel okul masrafı çıktı.. MEB asla okul yapmıyor her yer özel okul.. O da evladını göndermek istiyor diyelim. Bu hayat endeksine SOĞAN üreticiside çarpılır tıpkı senin benim gibi..

    Dİyelim ki adam 10 dönüm tarlaya soğan ekti.. 5 ay uğraştı didindi çalıştı.. Bu adamın 10 dönüm tarla ile uğraştıktan sonra her tür masrafı çıktıktan sonra(Amortisman, vb) net eline 25,000 TL para eline geçmesi gerekirdi değsin..

    Bunun için adamın soğanın kg mı tarla da 5 TL ye vermesi gerekiyor.. Ama siz 1,5 TL ver yoksa ithal ederim dersen o adamın eline bırak para kalmasını; masraflarını zor karşılar ise, yani elinde sıfıra sıfır kalırsa üretmez.. Evinde oturur, ithal et o zaman der...

    TR de ki durum budur. Hayvancı ve Çiftci olarak attığınız taş ürküttünüz kuşa değmez bir halde.. Hayat pahalanmışsa maalesef soğan da pahalanacak hıyar da.. Sonuçta onu üretenlerde bu ülkenin vatandaşı... MARSta yada AY da yaşamıyorlar ki...

    Kısaca kısa vade de vergilerin inmesini değil bilakis yükselmesini bekliyorum...

    Dün Antalya Ankara arası özel aracım ile seyahat ettim.. Antalya Afyon arası sürekli polis, polis bitiyor jandarma, jandarma bitiyor, EDS, EDS bitiyor, Kamera, kamera bitiyor tekrar polis denetimi başlıyor...

    İnanın şöyle 110-120 km hızla gitsem ANkara'ya gelene kadar sanırım 1,000-1,500 TL arası ceza yemem içten bile değil...

    Sürekli 70 km hız ile gitmem gerektir..

    Kasım ayında 82 km hız ile Bucak ta 230 TL ceza yedim.. Çift şeritli gidiş ve geliş olmak üzere 4 şertili dümdüz otoban gibi yolda meskun mahal giriş olduğu için hız limiti 70 miş. Benim maksimum 77 olmam gerekiyor muş.. 82 ile ceza gelmez artık dediğim yerde 230 TL ödedim.. Bugün bir de 650 TL MTV ödedim...

    Durum bu... Bu hayat endeksinde HIYAR da pahalanır, CÜCÜK te...
    Sn.selka merhaba,
    Aslında problemlerin büyük bölümünün ekonomi kaynaklı olduğu konusunda yaygın bir görüş var. Nerdeyse herkes Türkiye'nin içinde bulunduğu durumun yanlış ekonomi politikaları ile ilgili olduğunu düşünüyor. Külliyen yanlış..Bu meselenin temeli 1923-38 yılları dışında Osmanlı devletinden beri devam etmekte...Mesele ne ekonomi nede siyaset..Mesele eğitim.Daha doğrusu millete dikte ettirilen eğitim sistemleri. Bunların da en büyük aracısı özellikle cumhuriyet döneminde sağ ve muhafazakar görüşlü iktidara gelen partilerdi...Bunların eliyle ülkem insanı cahil kaldı. Malesef 1750 lerden beri devam eden durum bu...Türk insanı doğmatik düşüncelerin pençesinden yüzyıllardır kurtulamıyor. Kurtulmasına izin verilmiyor.

    Bir ülkede yaşayan insanların gerek ekonomi gerekse politika alanında yenilikçi bir yapıya sahip olması tamamen eğitimle alakalı bir durum.Zira insan öğrenmediği,öğrenemediği bir şeyi uygulayamaz,yapamaz....Bu yeni doğmuş bir çocuğun annesinin sütünü içmek için arayış içinde olması gibidir.Zira anne kendi bedenindeki sütünü çocuğuna uzatarak onun sütü içmesini ve bir daha ki sefere bunu aramasını öğrenmesini sağlar...Bizdeki yöneticiler de yüz yıllardır bunu yapmaları gerekir iken tam tersine halkın cahil kalmasını izlemişlerdir.....Çünkü kendi çıkarları bunu gerektirmiştir.

    Özellikle 1948 yılından sonra NATO olayına girme konusu gündeme geldiğinde ve sonrasında 50 li yıllarda NATO ya üye olduktan sonra türk toplumu üzerinde bilinçli bir proje yürütülmeye başlandı.Her konuda tamamen dışarıya bağlı,istihbaratından ekonomiye kadar herşeyin bağımlı hale getirildiği bir ülke olunması için ciddi bir proje yürütüldü.Ve yürütülmeye de devam ediliyor....Ve proje ilk olarak 1948 yılında eğitime başlayan müdahalelerle başlatıldı. Köy enstütülerinin müfredatlarının değiştirilmeye başlanması ile sorgulayıcı bir eğitimden doğmatik bir eğitime doğru bir yön tayin edildi..Kırsal kseimde yaşayan insanların politikaya ve üretime bilinçli katkısının engellenmesi amaçlandı.Zira o zamanın Türkiye' sin de nüfusun çok büyük bir kesimi kırsalda yaşayan insanlardı.Dikkat edilirse 1950 lerden itibaren kentlerin nüfüslarının devasa büyümesi süreci başlamış oldu.Halbuki Atatürk kırsalda yaşayan insanların iyi bir eğitim alarak ekonomik ihtiytaçlarının önemli bir bölümünün buralarda karşılanmasını amaçlamıştı..İnönünün vizyonu buna yetmedi...Menderes döneminde ise malesef bu projenin en önemli safhaların gerçekleştirilmeye başlandı.60-70-80-90-2000-& li seneler bu projenin devam ettiği ve şu anda da devam etmekte olduğu çok net bir şekilde görülüyor.vesselam.
    Burdaki tüm yorumlarım yatırım tavsiyesi değildir.

  7. O kadar bilimsel degil ya
    Soganciysan her tur zenginsin zaten
    Adamdan kiz alcan diyek
    Kiz sogan kokuyo demezsin
    Bulmusun yagli kayinbobayi
    Atlarsin sogan suyuna
    Devir her devir ekonomi devri human hocam
    Egitim dedin
    Uni olmayan koy dahi kalmadi
    Demek egitimlende olmuyo
    Beton dedik o da olmadi
    Bi caresi yok yani durumun

  8. #5696
    vergilerin artması değil azalması gerekiyor.. standart bir vatandaşın verdiği

    * gelir vergisi
    * her aldığı şeye verdiği kdv
    * ssk primleri
    * işşizlik sigortası
    * ötv, mtv ve diğer bilumum vergiler

    şeklindeki vergiler/kesintiler sonucunda halkın elinde harcanabilir para kalmıyor..büyük çoğunluk asgari ücret veya biraz üstünde alıyor ülkede.. bir eve bugunun şartlarında 8-10 bin tl girmiyorsa zaten bitik demektir.. millet resmen sürünüyor, ortalamada..

    bu duruma zaten kötü yönetim ve israf sonucunda kamu maliyesinin delinmesi ve bu delinmeyi önlemek için tasarruf etmek yerine (hukumetin) daha fazla vergi alınması sonucunda geldik. şu andaki vergi miktarı skandaldır..

    mevcut siyasi zihniyetin daha fazla vergi alması demek daha fazla harcaması demektir..

    şu anda zaten yüksek vergi alıyor ve bunlar o parayı yeni uçaklar ve yeni saraylar , yandaş vakıf ve stk ların ihyası ve biricik "ümmet" leri için harcıyorlar..eğer çok çok gerekirse (milletten daha fazla alamazlarsa) yabancılardan borç alıyorlar, %7.5 dolar faizi ile...zira bu ilkel zihniyete göre borç yiğidin kamçısıdır..
    Son düzenleme : discretus; 20-01-2019 saat: 11:47.
    It is not because things are difficult that we do not dare, it is because we do not dare that they are difficult. (Seneca)

Sayfa 712/1000 İlkİlk ... 212612662702710711712713714722762812 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •