Anket Sonuçlarını Gör: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

Oylayan
344. Bu anket için oy kullanamazsınız
  • Balon 1 yıl içinde patlayacaktır, nakitte fırsat beklenmelidir

    102 29.65%
  • dolar bu fiyatlarda iken, yatırım yapmak mantıklı

    23 6.69%
  • faizler insin, şimdi almak mantıklı değil

    21 6.10%
  • ömür boyu alacak param olmayacak

    16 4.65%
  • Kira çarpanlarının uçtuğu ortamlarda ev almak doğru değildir, beklenmelidir.

    130 37.79%
  • İstanbul gibi metropollerde gayrimenkül yatırımı her zaman karlı bir iş olacaktır.

    52 15.12%
Sayfa 235/1014 İlkİlk ... 135185225233234235236237245285335735 ... SonSon
Arama sonucu : 8108 madde; 1,873 - 1,880 arası.

Konu: şu anda ev almak ne kadar doğru bir yatırım

  1. #1873
    Ahmetg Guest
     Alıntı Originally Posted by watcher46 Yazıyı Oku
    Sizi anlıyorum,ancak,ayni fiyata İstanbul da sözde süper lüks konut projelerinden kümes alıp Silivri merkeze daha yakın oturup,İstanbul da yaşadığını düşünenlere göre en azından gece balkona çıkıp artık her ne içiyorsan ,orada oturup boğazı ve geçen gemileri seyretmek,master kart reklamı gibi oldu ama bence ölçüsü yok fiyat olarak bu duygunun.Erdek merkez de deniz gören 30 yıllık binanın giriş katına 500 bin yazmış adam 80m ev dökülüyor,ama deniz manzarası var ve o alana başka ev yapma imkanı yok,sadece 3 ay balkonda oturup manzara seyretmek için bu paralar isteniyor ve veriliyor.(karşılaştırma amaçlı yazdım)teşekkürler.
    Dediginiz tam dogru degil

    Bogaz daki evlerin bir suru dezavantajlari var

    Rutubet cok fazla bu bir. Ikincisi 3 tane kopruden devamli egzos cikisindan dolayi kursun ve agir metaller o bogazdaki evlerin uzerine yagiyor her gun. Ozellikle kis gunlerinde cok belirgin bir cokuntu var bogazin havasi uzerinde.

    Bogaza sifir yasayan yada 1-2 gun kalmis yatmis insanlarin paylasimi vardi eksisozlukte orada bunlari okumustum. Kulaga hos geliyor ama gercekler farkli

  2. Sayın Ahmet ben Bandırma da denize sıfır evde yaşadım emin olun Adana da olan rutubet denize 0 evde yoktur,dünyada boğaz tek,kendinizle çelişmeyin hem İstanbul şöyle iyi böyle iyi deyip hemde boğazı kötülemeyin,unutmayın İstanbul u İstanbul yapan boğazdır..

  3. deniz suyunun rutubeti farklıdır .

    herşeyi çürütür.
    Türkiye, kazığın her türlüsünü ayrı ayrı deneyimleyebilmek için mükemmel bir yer. Burada yetişen biri dünyanın başka bir yanında sıkıntı yaşamaz.
    Re-twittlediklerim katıldığım anlamına gelmez!

  4. Herkesin hayattan aldığı zevk ve karşılığında verdiği ödünler farklıdır,mesela ben,lebi-derya deniz gören bir evdeki rutubet bende en son çekincedir,bir başkası daha farklı düşünebilir,zevkler ve renkler....

  5. #1877
    Ahmetg Guest
    boğaza sıfır yalıda yaşamanın zorlukları

    https://eksisozluk.com/bogaza-sifir-...klari--4765524

  6. verdiğiniz linkten alıntı:boğazda tekne turu yapanlar, ufak teknelerle dolaşanlar sıkıntı değil. evinizin önünden otobüs geçmesi ile bile karşılaştırılamaz çünkü bunlar yalınızdan en az 50 metre uzakta olurlar. çoğunun el sallayıp sallamadığı görülmüyor bile.

    yalıya tekne/tanker girmesi de öyle çok korkutucu değil, bunlar sürüklenmeye başlayınca çok hızlı hareket etmiyorlar, dev tanker evinize doğru gelmeye başlayınca değerli eşyalarınızı toplayıp kaçmak için bile zamanınız olur.

    boğaz ile e-5 kıyaslanamaz, sabah uyanınca e-5'in korkunç gürültüsüne uyanmıyorsunuz. su gürültüyü emiyor, sesler çok uzaktan geliyormuş gibi duyuluyor. şehrin uğultusu tüm gün başınızı şişirmiyor.

    köprünün görüntüsü de öyle çok çirkin falan değil, belki bir golden gate değil ama köprüler güzel ve yeterince bakımlı. gerçi yalı güzel yerdeyse alttan görürsünüz, biraz viyadük gibi görünüyor ama öyle paslı, döküntü bir görüntü yok.

    boğaza sıfır yalının sıkıntısı hakikaten pek yok, gerçi bir kaç gün kaldım sadece ama şu an sıkıntı düşünmekte zorlanıyorum. belki sahilin diğer tarafından rte'nin teleskopla izleyip yaptığınız şeyleri beğenmemesi üzerine demeç vermesi can sıkabilir.---diğerleri de konuyla dalga geçmiş..

  7. #1879
    Ahmetg Guest
     Alıntı Originally Posted by watcher46 Yazıyı Oku
    verdiğiniz linkten alıntı:boğazda tekne turu yapanlar, ufak teknelerle dolaşanlar sıkıntı değil. evinizin önünden otobüs geçmesi ile bile karşılaştırılamaz çünkü bunlar yalınızdan en az 50 metre uzakta olurlar. çoğunun el sallayıp sallamadığı görülmüyor bile.

    yalıya tekne/tanker girmesi de öyle çok korkutucu değil, bunlar sürüklenmeye başlayınca çok hızlı hareket etmiyorlar, dev tanker evinize doğru gelmeye başlayınca değerli eşyalarınızı toplayıp kaçmak için bile zamanınız olur.

    boğaz ile e-5 kıyaslanamaz, sabah uyanınca e-5'in korkunç gürültüsüne uyanmıyorsunuz. su gürültüyü emiyor, sesler çok uzaktan geliyormuş gibi duyuluyor. şehrin uğultusu tüm gün başınızı şişirmiyor.

    köprünün görüntüsü de öyle çok çirkin falan değil, belki bir golden gate değil ama köprüler güzel ve yeterince bakımlı. gerçi yalı güzel yerdeyse alttan görürsünüz, biraz viyadük gibi görünüyor ama öyle paslı, döküntü bir görüntü yok.

    boğaza sıfır yalının sıkıntısı hakikaten pek yok, gerçi bir kaç gün kaldım sadece ama şu an sıkıntı düşünmekte zorlanıyorum. belki sahilin diğer tarafından rte'nin teleskopla izleyip yaptığınız şeyleri beğenmemesi üzerine demeç vermesi can sıkabilir.---diğerleri de konuyla dalga geçmiş..

    bogaza sifir yalida yasamasamda, bogaza nazir bir konumda oldukca yakin yasiyorum.

    burada yasamanin en buyuk zorluklarindan birisi gemi kornalaridir.
    bazen gecenin bir vaktinde, bir silebin veya ticari geminin okuz gibi kornaya asilmasi ile irkilerek yerinizden kalkarsiniz.
    bazen sirf gicigina yaptiklarini dusunuyorum.

    -------------------------------------------------
    sayıca fazla olan sıkıntılardır. öncelikle yalınızın deniz kenarında olduğunu farz ediyorum, bu da yalınızın deniz kenarındaki kısımlarının kazıklar üzerine inşa edildiğini gösterir. en az 80 100 yıllık olan evinizin altındaki kazıklar ziyadesiyle yaşlanmış olacaktır. boğazda pek çok yalıda da gördüğünüz üzere bunların oturmasıyla beraber yalınız yıllar içerisinde denize doğru eğilecektir. neyse ki bu binalar beton değildir ve bu sebeple derin çatlaklar oluşturmamaktadır fakat yine de bu risk altında olmadığınız anlamına gelmez. bu durumun tadilatı ise öyle kolay ve ucuz olmayacaktır, yine milyonlar harcayarak durumu düzeltebileceksiniz.

    bir diğeri bu tarihi eser statüsündeki evinizde tadilat tamirat yapıp halk arasındaki deyişle çivi çakmadan önce anıtlar kurullundan izin almanız gerekecektir. bu güzel evinizde gerekli izinleri alıp tadilata başladığınız zaman ise o evi yapan gibi bir usta bulmanız pek mümkün değildir. evinizin yapıldığı yıllarda ağaçları cinsine göre kesilip işlenirken( örneğin çam ağacı içindeki suyu kaybetmesin diye gece kesilir, ağaçlar doğranırken elektrikli testerelerden ziyade kama ile ayrılarak lifleri bir arada tutup daha mukavim ahşap elde edilir vs.) bugün hepsi fabrikasyondur. evinizi yapan ermeni ustaların torunları şu an nerededir kim bilir, fakat onların 150 yıl önce yaptığı ve yağ gibi kayan panjurlarınız tadilattan iki sene sonra gıcırdamaya başlayacağını, tahtaların şişip tam olarak kapanmayacağını göreceksiniz.

    bir diğer husus ise deniz kenarındaki yapılarınız ile ilgili. evinize ait bir iskeleniz var ise yandınız. deniz işgalinden her sene, her sene olmazsa iki senede bir 300 500 bin liralara varacak cezaları belediyeden yiyeceksiniz.

    evet, gördüğünüz gibi derdi boldur. fakat tabi ki her konuda olduğu gibi yeteri kadar paranız var ise bunların hiç biri sizi ilgilendirmez, bütün sıkıntıları rahatça atlatırsınız.

    edit: bazı çok zeki arkadaşlar yalının deniz kenarında olduğunu, olmazsa zaten yalı olmayacağını beyan ederek şahsımla dalga geçme girişiminde bulunmuşlar. mesela arsanız büyüktür, deniz kenarındadır ve yalınız kazıklar üzerine inşa edilmeden kıyı çizgisinin biraz gerisinde inşa edilmiş olabilir. bu onu yine de yalı yapar sevgili kültür mantarları.

    edit2: en büyük derdi pas olanlara benden gelsin, galvanizden bile iyi bu konuda:
    http://solutions.3m.co.uk/…/scotch-1617-zinc-spray/

    zinca diye bir marka vardı, internette bulamadım aşırı profesyonel bişey olabilir, ama tabi yalısı olan adamlarsınız her türlü bulursunuz siz onu.

    not: inşaat mühendisiyim bugüne kadar 765 kazık çaktık halen de devam ediyoruz.

    ------------------------------------

    demir vb materyale sahip panjur, çit, kafes artık aklınıza ne gelirse her yıl boyanmak zorundadır. inanılmaz paslanırlar, iki yıl üst üste boyamamışsanız o parçayı unutabilirsiniz çünkü boya tamamen kalkmış ve deriyi içten içten çürütmeye başlamıştır. erken yakalarsanız bir spatula ile kazıtıp zımparalatıp boyatarak kurtarabilirsiniz.

    ahşap ürünleriniz yine her yıl yaz ayları sonunda verniklenmesi gerekmektedir. o vernik boktan bir işçilikle yapılırsa ahşap ürününüz fakir bir ürüne dönüşecektir, en kaliteli işçilikle yapsanız bile yıpranacaktır maksimum bir yılda yine verniklenecektir. o vernikler pul pul dökülür böyle, zımpara ister.

    en berbatına geliyorum! tuz! bahçenizde bulunan her şey ama her şey tuz içerisinde olur. evinizin duvarı, kapınızdaki arabanız, bahçedeki oturma grubunuz, yerlerdeki karolar. aklınıza gelen her şey rüzgarlı bir günde üstü kalıp gibi tuz kaplanır. o yalılarda oturan adamların bentley arabasını branda ile örtmesi aracını senden saklaması değil tuzdan koruması içindir. akşamüstü yıkadığın araban sabah tuz içinde kalır, kahvaltıyı yaptığın oturma grubu akşam yemeği zamanı tuz ile kaplanır. bir de o tuzun iğrenç bir olayı daha var, toz çekiyor ve yapışıyor üzerine. sürekli elinizde hortum, her şeyi yıkar halde bulabilirsiniz kendiniz.

    bir de bahçenizde her şey yetişmez, biber domates falan demiyorum ha, limon çamı dikersiniz, denize bakan kısımları kahverengi olur, yanar. çim yaparsınız bahçeyi kelleşmeler olur, yanar çim tuzdan. ağaç dikersiniz rüzgardan eğilir dik duramaz. bahçe düzenlemesi işi gerçekten sıkıntılıdır. zordur.

    not: boğazda oturmuyorum, istanbuldan nefret ederim hatta. ama izmir'de denizin dibinde oturarak bu yazdıklarımın tamamını yaşıyorum.

    haa bir de zemininiz gevşektir, dibinize inşaat yapılırken bahçenizde toprak kayması yüzünden çatlaklar ile oluşabilir. çok derin temel kazılması gerekir, kazıklar ile desteklenmesi bile gerekebilir. sadece arsa değil, inşaat maliyeti de ciddi fazladır. sadece yıllık bakımı bile ciddi fazladır deniz kenarındaki evin. oturduğu yerden deli gibi para yer.

    ----------------

  8. Aynı durum vapur isklesi önündeki Paşalimanı Caddesi üzerindeki bu ev için de geçerli. Adam 2 yıldır evi satamıyor.

    Fiyatı da arttıramıyor. Bu ev Üsküdar Belediyesinin ilan ettiği ve reklamını yatığı sahil çevre düzenleme projesi içerisinde.

    Bir ara bir söylentide çıktı. Boğaza bakan tüm evler kamulaştırılıp, dev gökdelenler inşa edilecek diye.

    Ama AKP artık rant yemekten yolun sonuna geldi. Bundan sonra zor.

    https://www.hurriyetemlak.com/konut-...detay/26622981

Sayfa 235/1014 İlkİlk ... 135185225233234235236237245285335735 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •