Sayfa 192/213 İlkİlk ... 92142182190191192193194202 ... SonSon
Arama sonucu : 1700 madde; 1,529 - 1,536 arası.

Konu: Dowes

  1. SN. jondowes merhaba,

    Tcmb'nin %55 hisseye 37 milyar TL dağıtabilmesi için %20 kurumlar vergisi de ödeyeceğini varsayarsak.

    (X*0.80)*0.55 = 37 milyar TL -X*0.20 denkliğinden

    X= 57.81 milyar TL çıkıyor.

    57.81 milyar TL toplam brüt karın

    X*0.8*0.55'i = 25.43 milyar TL Hazine ve Maliye bakanlığının Hazine bölümüne

    X*0.2 = 11.56 milyar TL'si ise Hazine ve Maliye bakanlığının Maliye bölümüne

    aktarılacak.

    Peki tcmb 57.81 milyar TL'yi nasıl kar etti.

    Eylülden beri %24 ile ortalama 120 milyar TL fonluyor kabaca 7.5 milyar TL yapıyor

    Eylüle kadar ise kabaca %15 ortalama ile 130 milyar TL fonluyor kabul edelim o da 19.5 milyar TL yapar

    VIOP karı 1.2 milyar TL olsun.

    Döviz rezervinin hazine bonosunda olan kısmı için %2 faiz geliri olsa 30 milyar dolar x 0.02 = 600 milyon dolar o da 3 milyar TL

    Bunları toplarsak 30 milyar TL'yi bulmuyor.

    Bir de 2018'i de kapsayan dönemde yazdığı NDF zararları var 13 milyar TL.

    Nasıl oluyor da tcmb 57.8 milyar TL kar edebiliyor?

    Klavyeden yarattığı paradan finansal mühendislik kullanarak hülle ile bu karın içine kakıtmış olabilir mi?

    NOT: Ben bir de bu 37 milyar TL'nin içinde %20 kurumlar vergisi dahil olarak hesapladım eğer değilse o zaman kar 80 milyar TL'nin üzerinde oluyor ki o daha da acayip bir durum.
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  2.  Alıntı Originally Posted by bahad1r Yazıyı Oku
    Hocam,

    Japon yeni türünden yatırım aracı akıllıca mı? Saygılar.
    Dünya ekonomisinde ve Türk Lirasında ciddi bir bozulma + kriz bekliyorsanız olabilir. "Kapitalizm çöküyor" modunda en çok yen değer kazanır...
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


  3.  Alıntı Originally Posted by rxpu Yazıyı Oku
    SN. jondowes merhaba,

    Tcmb'nin %55 hisseye 37 milyar TL dağıtabilmesi için %20 kurumlar vergisi de ödeyeceğini varsayarsak.
    Bu 50-60'lı rakamları görünce ben de anlam veremedim. Ben toplam 37 milyar TL kar elde edecek diye bekliyordum. Şu avans ödeme işi bir geçsin, 2018 gelir tablosu da açıklansın o zaman anlarız...
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


  4.  Alıntı Originally Posted by JonDowes Yazıyı Oku
    Bu 50-60'lı rakamları görünce ben de anlam veremedim. Ben toplam 37 milyar TL kar elde edecek diye bekliyordum. Şu avans ödeme işi bir geçsin, 2018 gelir tablosu da açıklansın o zaman anlarız...
    Eyvallah .
    En güçlü veya en zeki olan değil, DEĞİŞİME en açık olan türler hayatta kalır...Charles Darwin
    https://twitter.com/r_x_p_u

  5. Sayın JonDowes size birkaç sorum olacak. Bugün TCMB ağırlıklı ortalama fonlama maliyeti %24. Bankaların Vadeli mevduatlarına baktığımız zaman ise %20'lere gerilediğini görüyoruz. Kredi faizlerinin ise %25-26 civarlarına gerilediği, 2 yıllık tahvil faizlerinin %18-19 olduğu da düşünüldüğünde ortada garip bir durum söz konusu.

    Öncelikle şunu sormak isterim. Vadeli mevduat faizlerinin TCMB fonlamasının altına gelmesi anormal değil midir? (Bankaların kredi verme iştahının azaldığını ve bu faiz oranlarından bu ekonomik durumda kredi çekmek isteyelerin azalmasına rağmen yine de anormal geliyor). Bu noktada TCMB'nin net fonlamasının Eylül 2018'den beri ciddi düştüğünün de farkındayım. Bu bilgi bize neyi anlatmalı, faizlerin düşeceğini mi? Tahvil faizlerinin düşme sebebi nedir? yabancı yatırımcının tahvilden çıkmasına rağmen tahvil faizlerinin düşmesinin sebebi nedir(tahminim TL cinsi yeni tahvil ihraclarına çıkılmaması onun yerine dövizle yurtdışından borçlanmaya gidilmesi, TL cinsi ihraclara çıkıldığı zaman ise Ali cengiz oyunlarıyla faizin düşük tutulmaya çalışılması).

    Sanırım yabancının düşük faizli para birimini satıp yüksek faizli TL'yi geçici süre alarak kar etmeye çalışması durumuna carry trade diyoruz. Yabancı yatırımcı dövizini satıp TL aldığında şu an nasıl bir faiz oranı almakta, TCMB'nin %24 fonlamasının üzerinde olduğu inancındayım. Bunu hangi kanallarla yapmaktadır? swap faizi ve TRlibor faizlerinden kimler nasıl yararlanabiliyor, bu faizler neyin temsili faizlerdir?

    Eğer yabancı halen TL'sına %24 üzeri faiz alabilmekteyse, ekonomi yönetimimiz ülke içi tasarruf sahiplerini birikim yaptıkları için cezalandırıyor mu? Yabancıya %24 üzeri, yerliye %20 yeter mi deniyor. Yabancı kaçmadığı sürece içerideki yerli yatırımcının düşük faiz almasının bir değeri yok mu onların gözünde. Bu dengesizliğin anlamlandırabildiğim ilk sonucu yerli yatırımcının döviz alımının artması mıdır? Yabancı yatırımcı bu dengesiz enflasyon ortamında, siyasi cephedeki en ufak bir bozulma olduğu an ülkeden parasını alıp çıktığı zaman o dövizi nasıl durdurabileceğiz?

    Yerli yatırımcı olarak eski bankacılarla konuştuğum zaman mevduatın hiçbir zaman bu kadar ayaklar altına alınmadığı söylüyorlar. Yabancının parasını satıp TL aldığı ortamda USD'da euro'da düşük seyredebilir ancak bu dengesiz bıçak sırtında olan durumun sonu dövizin tekrar patlaması olmayacak mıdır? Para piyasası fonları genelde mevduat faizlerinin altında seyreder diye bilirdim. Şu an %23 bandında halbuki. Buradan mevduat faizlerinin şu an bulunması gereken yerin %25'ler civarı olduğu düşüncesindeyim. Bu suni baskılamanın büyük bir bedeli olacağı düşüncesindeyim. Bu noktada para piyasası fonlarıyla ilgili bilgi verebilirseniz sevinirim. PPF'larının değişken içeriğinde ters repo'nun ağırlığı olduğunu biliyorum. Bankalar ellerindeki fazla TL'sını MB'sına bono ve tahvil karşılığı ödünç veriyorlar. Karşılığında % kaç faiz alıyorlar?

    Son olarak şunu söylemek isterim. 2018 senesinde benim elime geçen net bileşik faiz %17.30 oldu. Açıklanan enflasyon ise %20.30. Sözde ekonomistler TL'sı faizinin çok cazip olduğunu söyleyip duruyorlar. Ancak gerçekte para alım gücünü bile koruyamıyor.

    Eğer bu konularda bilgilerinizle bizi aydınlatırsanız minnettar olurum. Bilgili tüm arkadaşların bu konularda fikirlerini de duymayı çok isterim. Şimdiden çok teşekkür ederim.

  6. 1. Enflasyonun düşecek olması
    2. Kredi talebinin dip yapması
    3. Devletin iç borcu düşük oranda çevirmesi
    4. Carry için gelen yabancılar
    5. Tahvil ihalelerinde PYlerin alım zorunluluğu
    gibi pek çok faktörle; uzun vadeli faizler düşüyor (özellikle 10 yıla bakınız)

    Bu nedenle fon ihtiyacı azalan bankalar mevduata yüksek oran ödemeye ihtiyaç duymuyor; arz fazlası var. Mevduat düşünce; krediler de düşüyor. TCMB faizi sadece gecelik bir gösterge ve oradan kullanılan fon da düşüyor. Krediler, MB'den alınan paranın 25 katı. O yüzden ağırlıklı ortalama bakınca fazla anlamı olmuyor.

    Yabancı parasına %24 değil %16 alıyor (5 yıl ve üzeri tahviller). Swapla gelen de 18-20 civarı alıyor. MB gecelik oranı dışında %24 diye bir fon kaynağı yok.

    Yerlilerde ciddi bir kur sıçrayışı beklentisi var. Bu da döviz alımı olarak sonuçlanıyor. Ancak onlar bekliyor diye sıçrama şartı yok.

    Bankaların elinde fazla likidite yok. Olsa, MB'den borçlanmazlar. TCMB'nin geri alış oranı 22.50 ama oraya ufak bir kısım artık para hariç kimse satmıyor. BİST repoda 30-35 milyar para %24 civarından el değiştiriyor.

    Enflasyon son 1 yıldaki paranın değer kaybını gösterir. Faiz ise gelecek aylara ödenir. Geçmiş 1 yılda %20+ getiri elde edemeyerek zaten kayıp yaşamış oldunuz. Gelecekteki faizin bunu telafi etmek gibi bir yükümlülüğü yok. Kur patlaması zaten geçmişteki telafi eksikliği nedeniyle yaşandı ve bitti. Artık yılın ortasından itibaren enflasyonda düşüş bekleniyor. Bu da daralan ekonomiyle birleşince, düşen para piyasası oranları olarak ortaya çıkıyor.

    Sorularınızın hepsinin ulaştıgı kapı: "ters verim eğrisi". Kısa faizler yüksek, uzun faizler düşük olur. Bu da faizin genel seviyesinin yüksek oldugu bizimki gibi ülkelerde biraz yadırganır. Kalıcı da olmaz. Yıl sonunda doğru MB faiz indirdikçe şekilde düzelecektir. Siyasi gelişmeler ise ayrı konu. Oradan gelecek sürprizler her zaman her şeyi değiştirebilir.
    Forum kuralları 'nı okudunuz mu?

    1. Siyaset, din ve futbol konularında fanatizm,
    2. İdeolojik tartışma ve kavgalar,
    3. Sonuna YTD yapıştırıp fiyat tahmini veya hedefi göstermek,
    4. Hisse başlıklarında hisse harici konular yazmak
    5. Silinecek bu tarz yazıları alıntılamak / cevaplamak...

    Kurallara AYKIRIDIR.


  7. #1535
    Peki bütçe açıkları bu resmin neresinde,


    hisse.net kullanarak iPhone aracılığıyla gönderildi
    O egeli ben değilim

  8. Sayın JonDowes öncelikle sorularımı yanıtladığınız için teşekkür etmek isterim.

    İlk olarak tahvil faizleri için söyledikleriniz hakkında birkaç şey eklemek istiyorum. 2,5 ve 10 yıllık tahvillerin faiz oranlarına baktığımızda dediğiniz gibi verim eğrisinde bir terslik olduğunun farkındayım. Zaten uzun vadede faizlerin düşeceği beklentisiyle ilgili bir sorun görmüyorum. Ancak tahvil piyasasında işleri karıştıran şeyin izlenen finansal politika olduğu kanaatindeyim. Tahvil piyasasının son aylarda çok sığ olduğu biliniyor. Yabancı yatırımcının da bu piyasada çok aktif olmadığı ve Ağustos ayındaki kadar olmasa bile kısa vadeli yabancı girişlerini çıkışların takip ettiği TCMB'nin açıkladığı rakamlardan görülebiliyor. Benim burada altını çizeceğim ilk husus hazinenin iç borçlanmayı azaltırken dış borçlanmaya yüksek faizlerle gitmesi olacak. Bu politikanın tahvil faizlerini düşürdüğü sizin dediğiniz "devletin iç borçlanmayı düşük oranda çevirmesi" maddesi. Kısa süre içinde faizleri düşürme yönünden mantıklı bir adım. Ancak bu politikanın ileride kurlar üzerinde olumsuz etkisi olacağı açık. Bu düşüncelerimde doğruluk payı var mıdır?

    Ben faizlerin politika faizlerinin altına ineceğini düşünmüştüm. Dediğiniz arz fazlası sebeplerinden. Beni rahatsız eden şey düşüş hızı ve miktarı. Bu dengesiz düşüş dolarizasyona sebep oluyor elbette döviz alanların bir kısmı psikolojik sebeplerden de alıyor. Ancak enflasyon altında bir faiz mantıklı değil yatırımcı için. Bu arada ülkenin ekonomisinin bulunduğu kırılganlık göz önüne alındığında enflasyon düşecek beklentisi yüksek olsa bile verilecek reel faizin uzunca bir süre yüksek olması gerektiğini düşünüyorum. Reel faizi hemen düşürelim boşuna fazla para ödemeyelim denirse ve fon arzını sağlayanlara geçmiş zararları telafi ettirilmezse naçizane görüşüm ekonomide yeni bir krizin kapıya dayanması olur. 2001 krizi sonrası düşen enflasyona rağmen 2002-2008 yılları arasında verilmiş reel faizin yüksekliği düşünüldüğünde benzer bir adımın yokluğu ülkeyi felakete sürükler.

    Tekrar çok teşekkür ederim.

Sayfa 192/213 İlkİlk ... 92142182190191192193194202 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •