Sayfa 1516/7020 İlkİlk ... 51610161416146615061514151515161517151815261566161620162516 ... SonSon
Arama sonucu : 56156 madde; 12,121 - 12,128 arası.

Konu: Sanat Mozaik

  1. Elvis Presley’in Jailhouse Rock’i 21 Ekim 1957’de Memphis, Tennessee’de sinemalarda gosterime girdi.




  2. Tasarimini Frank Lloyd Wright'in yaptigi New York Guggenheim Muzesi, 21 Ekim 1959’da acildi.






  3. 1965 yilinda En Iyi Film Akademi Odulu alacak olan, George Cukor’in yonettigi ve Rex Harrison ve Audrey Hepburn’un rol aldigi Benim Tatli Melegim (My Fair Lady), 21 Ekim 1964 tarihinde New York‘ta gosterime girdi.






  4. Kanada asilli Amerikali yazar ve sair Jack Kerouac'in olum yildonumu (21 Ekim 1969)

    "Basim donunceye kadar dolastim. Sanki ruyadaydim da ucurumdan yuvarlaniyordum. Icimden ah, sevdigim kiz nerede, diye gecirdim, asagidaki kucuk dunyada bakmadigim gibi bakindim etrafa. Onumde Amerika kitasinin buyuk dogal girinti cikintilari, uzaklarda bir yerlerde de havaya toz bulutu ve kahverengi duman puskurten manyak, heybetli New York. Doguda bir kahverengilik ve bir kutsallik vardi, California ise badana yapilmis gibi beyaz ve bos kafaliydi, en azindan o siralar boyle dusunuyordum."



    "I spun around till I was dizzy; I thought I'd fall down as in a dream, clear off the precipice. Oh where is the girl I love? I thought, and looked everywhere, as I had looked everywhere in the little world below. And before me was the great raw bulge and bulk of my American continent; somewhere far across, gloomy, crazy New York was throwing up its cloud of dust and brown steam. There is something brown and holy about the East; and California is white like washlines and emptyheaded -- at least that's what I thought then."




    "Benim ilgimi ceken insanlar deli olanlardir. Yasamak icin deli olan, konusmak icin deli olan, her seye ayni anda ihtiras duyan, hicbir zaman esnemeyen ya da siradan bir sey soylemeyen! Ama gece boyunca maytaplar gibi yanan, yanan, yanan..."




    "Oraya varana kadar da durmamaliyiz."
    "Nereye gidiyoruz ?"
    "Bilmiyorum, ama gitmemiz lazim"

  5. Dustin Hoffman, Jon Voight ve Sylvia Miles’in rol aldigi drama Geceyarisi Kovboyu (Midnight Cowboy - Un uomo da marciapiede) 21 Ekim 1969’da Italya’da vizyona girdi.




  6. Silili sair Pablo Neruda, 21 Ekim 1971 tarihinde “Bir kitanin kaderi ve hayallerini dogasal bir gucle canlandirdigi siiri icin” gerekcesiyle Nobel Edebiyat odulunu kazandi.

    “Tum bu insanlar adina ve kendi namima, bir sair olarak yaptigim calismalardan oturu bana bugun yasadigim su onuru bahseden Nobel Akademisi'ne tesekkur ediyorum. Hasmetli ormanlari, derin kar birikintileri, esitlik ve baris sevdasi, dengesi ve comertligiyle dunyayi kendisine hayran birakan bu ulkeye tesekkur ediyorum. Tesekkurlerimi sundum ve simdi calismalarima, biz sairleri bekleyen bos sayfalarin basina donuyorum. O sayfalar ki bizler onlari kan ve karanlikla doldurmaliyiz cunku siir ancak kan ve karanlikla yazilir.”



    “In the name of all these peoples and in my own name I thank the Swedish Academy for the honour which has been shown me today for my work as a poet. I also thank this country with the mighty forests and the deep snows, whose feeling for equality and whose love for peace, whose balance and generosity impress the world. I render my thanks and return to my work, to the blank page which every day awaits us poets so that we shall fill it with our blood and our darkness, for with blood and darkness poetry is written, poetry should be written.”

  7. Kanada dogumlu Amerikali yazar Saul Bellow, 21 Ekim 1976 tarihinde “Eserlerinde bir araya getirdigi, insani kavrayis ve cagdas kulturun incelikli cozumlemesi icin” gerekcesiyle Nobel Edebiyt Odulunu kazandi.

    "Sabah sekiz bucukta kahvaltimi ederim. Sonra eve doner, pencere onundeki sallanan koltuguma yerlesip gazetemi okurum bastan sona, satir atlamaksizin. Once komik dizilere goz atarim. (Bunları izleyisim cocuklugumdan kalma bir aliskanliktir. Oyle ki, en yenilerini hatta en tatsiz olanlari bile okurum). Sonra ciddi haberlere gecerim, sutun yazarlarindan dedikodu sayfasina, yemek tariflerine, olum ilanlarina, sosyete haberlerine, reklamlara, cocuk bilmecelerine ve her seye tek tek goz gezdiririm. Gazeteyi elimden birakmak istemedigimden komik dizileri, herhangi birini atlamis olmayayim diye bastan okudugum coktur."



    "At half-past eight I eat breakfast. Afterward I walk home and settle down to read the paper in the rocker by the window. I cover it from end to end, ritualistically, missing not a word. First come the comic strips (i follow them because I have done so since childhood, and I compel myself to read even the newest, most unpalatable ones), then I read the serious news and the columnists, and, finally, the gossip, the family page, the recipes, the obituaries, the society news, the ads, the children's puzzles, everything. Reluctant to put it aside, I even reread thecomics to see if I have missed anything."

  8. Fransiz yonetmen, senarist ve aktor Francois Truffaut’nun olum yildonumu (21 Ekim 1984)



    “Gunde uc film, haftada uc kitap ve guzel muzik albumleri beni olene kadar mutlu etmeye yetebilir."


    -Bana: seni seviyorum" dedin.
    -Ben sana: bekle dedim. Al beni diyecektim.
    -Sen bana: git dedin.



    -M'hai detto: ti amo.
    -Ti dissi: aspetta.Stavo per dirti: eccomi.
    -Tu m'hai detto: vattene.

    Jules et Jim, Francois Truffaut




    "Mutlulugu anlatmak zordur. Farkina varilmadan eskir. / La felicità si racconta male perché non ha parole,ma si consuma e nessuno se ne accorge" Francois Truffaut, Jules ve Jim

Sayfa 1516/7020 İlkİlk ... 51610161416146615061514151515161517151815261566161620162516 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •