Sayfa 18/78 İlkİlk ... 816171819202868 ... SonSon
Arama sonucu : 621 madde; 137 - 144 arası.

Konu: Neden temettü ödeyen sanayi şirketlerine ortak olmalıyız

  1. katılıyorum guzel bır yazı olmuş.

    NASIL DİYEREK BAŞLAYABİLEN VARMI ARAMIZ DA
    Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar..
    Sokrates twit @erhanacikgoz1

  2. Nasıl mı işte buffetın 2012 mektubundan bukleler

    BUFFETIN YATIRIMCILARA YAZDIGI MEKTUBU 2012 TEMETTÜ BÖLÜMÜNÜN TÜRKÇE ÇEVRİMİ.

    LATTEDENBORSAYA TEŞEKKÜRLER...

    Temettüler
    Bazı Berkshire hissedarları (çok iyi arkadaşlarım da dahil) Berkshire’ın nakit temettü dağıtması gerektiğini düşünüyor. Sahip olduğumuz hisselerden gelen temettülerin bizi memnun etmesi fakat bizim hiç temettü vermememiz onların kafasını karıştırmış. O zaman temettülerin hissedarlar açısından ne zaman mantıklı olup ne zaman olmadığını inceleyelim.

    Kârlı bir şirket kârlarını çeşitli şekillerde (birbiriyle çelişkili) pay edebilir. Şirket yöneticileri öncelikle mevcut işletmenin yatırım fırsatlarına bakmalıdırlar (daha verimli olmak için projeler, coğrafi yayılmalar, üretim hatlarının genişletilmesi ve geliştirilmesi ya da ekonomik hendeği daha da büyüterek şirketi rakiplerinden daha da ayıracak projeler)

    Yöneticilerimize durmaksızın hendek büyütücü faaliyetlere odaklanmalarını söylüyoruz ve onlarda ekonomik olarak mantıklı bir çok proje buluyorlar. Fakat bazen yöneticilerimiz ıskalayabiliyor. Başarısızlığın genel nedeni ise önce buna bir cevap bulmaya çalışmaları ve sonra geriye doğru giderek onu destekleyecek argüman aramalarıdır. Tabii ki, bu süreç bilinç altında; ve bu onu tehlikeli yapan olaydır.

    Başkanınız da bu günahı işledi. Berkshire’ın 1986 faaliyet raporunda, tekstil işimizdeki 20 yıllık yönetici çabası ve sermaye iyileştirmelerinin beyhude olduğunu anlatmıştım. İşin başarılı olmasını istedim, bu dileğim de bir kötü karar serisine sebep oldu. (New England tekstil şirketi bile aldım). Fakat dilekler sadece Disney filmlerinde gerçek olur; iş dünyasında ise birer zehirdir.

    Bir çok hataya rağmen, ilk önceliğimiz mevcut fonların akıllıca mevcut işletlerimizde kullanılması oldu. 2012 yılındaki 12.1 milyar dolarlık sabit sermaye yatırımımız ve stratejik şirket satın almalarımız bu alanın sermayenin yeniden dağıtılması için çok verimli olduğunu gösteriyor. Ve bu alanda bir avantajımız var: Ekonominin bir çok bölgesinde faaliyet gösterdiğimiz için, diğer tüm şirketlerden daha fazla seçeneğimiz bulunuyor. Ne yapacağımıza karar verirken, çiçekleri sulayıp dikenleri geçebiliriz.

    Mevcut pozisyonlarımıza büyük yatırımlar yapsak da, Berkshire gereğinden fazla nakit üretmeye devam edecek. Bu yüzden ikinci seçeneğimiz, mevcut pozisyonlarımızla alakasız satın alma fırsatları aramak. İşte basit bir test: Charlie ve ben bu satın almadan sonra hissedarlarımızı hisse başı daha zengin yapabilecek miyiz?

    Şirket satın alırken bir çok hata yaptım, daha da yapacağım. Fakat toplamda, geçmiş sonuçlarımız tatmin edici ve bu da hissedarlarımızın temettü almaları ya da hisse geri alım yoluyla olandan çok daha zengin oldukları anlamına geliyor.

    Fakat, standart uyarıyı kullanarak diyelim ki geçmiş performans geleceği garanti etmez. Bu Berkshire’da özellikle doğrudur: Çünkü mevcut boyutumuzla, mantıklı ve anlamlı satın almalar yapmak geçmişten çok daha zor.

    Yine de, büyük bir satın alma hala hisse başı gerçek değeri arttırma imkanı veriyor. BNSF buna bir örnektir: Şimdi taşıma maliyetimizden kayda değer derecede daha fazla ediyor. Eğer bu satınalma için gerekli fonları temettü vererek ya da hisse geri alımı yaparak kullansaydık, siz ve ben daha kötü durumda olurduk. BNSF tarzı satın almalar nadir olsa da, okyanusta hala balina var.

    Fonların üçüncü kullanım şekli olan hisse geri alımı, hisseler muhafazakar şekilde hesaplanmış gerçek değere göre belli bir miktarda düşük seyrediyorsa mantıklıdır. Doğrusu, Disiplini geri almalar fonları akıllıca kullanmanın en iyi yoludur: 1 dolarlık malı 80 cente alınken yanılmak çok zor. Geçen sene geri alım kriterlerimizi açıkladık ve eğer fırsat çıkarsa, büyük miktarlarda geri alım yaparız. Bu yüzden, büyük bir miktar defter değerinin %116’sından satılığa çıkınca limitimizi %120’ye çıkardık.

    Fakat hiçbir zaman unutmayın: geri satınalma kararlarında tek önemli şey fiyattır. Gerçek değerin üstündeki satınalmalarda değer yok edilir. Yönetim kurulu üyeleri ve ben %120’nin üzerindeki hisse geri alımlarının kalan hissedarlar için değer yaratıcı olduğunu düşünmüyoruz.

    Ve bu bizi temettülere getiriyor. Burada bir kaç varsayım yapacağız ve biraz matematik kullanacağız. Rakamlar dikkatli bir okuma gerektiriyor fakat temettünün lehindeki ve aleyhindeki düşünceleri anlatmak için gerekli. Hadi beni takip edin.

    Varsayalım ki siz ve ben 2 milyon dolarlık net değeri olan bir şirketin eşit ortağıyız. İşletme net değerinden %12 (240,000 dolar) kazanıyor ve kârı tekrar yatırıma aktardığında da %12 kazanmaya devam edeceği bekleniyor. Dahası, dışarıda her zaman işletmemizin net değerinin %125’ini vererek almak isteyen insanlar olsun. Bu yüzden, bizim elimizdekilerin değeri şimdi 1.25 milyon dolar.

    Siz, hissedar olarak bizim şirketin yıllık kârının üçte birini almamız gerektiğini düşünüyorsunuz ve kalan üçte ikisinin de yatırıma yönlendirilmesi gerektiğine karar verdiniz. Bu planla, Hem yıllık gelirinizi dengeleyeceğinizi hem de sermaye büyümesi sağlayacağınızı düşünüyorsunuz. 80.000 doların dağıtılmasını ve 160.000 doların da gelecekteki kârları arttırmak için şirkette kalmasına karar verdiniz. İlk yıl, size düşen temettü payı 40,000 dolar ve kârlar büyüdüğü için üçüncü ödeme alındığında sizin temettüleriniz de büyüyecektir. Toplamda, temettüler ve hisse değeri her sene %8 artacak (yıllık %12 kazanın ödenen %4 düşüğü)

    On sene sonra şirketin net değeri 4,317,850 dolar eder (orijinal 2 milyon doların %8 bileşik getirili hali) ve gelecek sene alacağınız temettü de 86,357 dolara yükselir. Her birimize düşen pay 2,698,656 dolar eder (şirketin net değerinin %125’i). Bundan sonra temettülerimiz ve hisse değerimizdeki %8 artışla mutlu bir şekilde yaşarız.

    Fakat bizi daha mutlu yapan başka bir yaklaşım bulunmakta. Bu senaryoda, tüm kârımızı bünyede tutuyoruz ve her yıl hisselerimizin %3.2’sini satıyoruz. Hisseler defter değerinin %125’ine satıldığı için bu yaklaşım bize hemen 40,000 dolar nakit getirir ve bu tutar yıllık olarak büyür. Bu seçeneğe “elden çıkarma†yaklaşımı diyelim.

    “Elden çıkarma†senaryosunda, şirketin net varlığı 10 sene sonra 6,211,696 dolar olur. (2 milyon bileşik %12’den). Her sene hisseleri sattığımız için, şirketteki yüzdesel ortaklığımız azalır. Ve on yıl sonra şirketin %36,12’sine sahip oluruz. Bundan sonra bile şirketteki net varlığınız 2,243,540 dolar eder. Ve hatırlayın, her bir dolarlık varlığımız 1.25 dolara satılabilir. Bu yüzden, kalan hisselerimizin piyasa değeri 2,804,425 milyon dolar eder ve bu temettü yaklaşımındaki tutardan %4 daha büyüktür.

    Dahası, “elden çıkarma†varsayımında alacağınız nakit temettü senaryosuna göre %4 daha çok eder. Voila! – yıllık harcayacak hem daha fazla paranız var hem de daha çok sermaye değeriniz.

    Bu hesaplama tabii ki, şirketimizin net değerinin yıllık ortalama %12 artacağını ve hissedarların hisseleri defter değerinin %125’ine satabileceğini varsayıyoruz. Bu noktada, S&P 500 net varlığının %12’sinden fazla kazanıyor ve net varlığının %125’inden fazlasına satılıyor. Bu varsayımlar kesinlik garanti olmasa da Berkshire içinde mantıklı gözüküyor.

    Dahası, artı olarak, varsayımların aşılma olasılığı var. Eğer öyle olursa, “elden çıkarma†politikası daha da mantıklı hale geliyor. Berkshire’ın tarihinde (gerçekte bir daha tekrar edilmeyecek) elden çıkarma politikası hissedarlar için çarpıcı şekilde temettü politikasından daha iyi sonuçlar doğurdu.
    hissedarlar için çarpıcı şekilde temettü politikasından daha iyi sonuçlar doğurdu.
    hissedarlar için çarpıcı şekilde temettü politikasından daha iyi sonuçlar doğurdu.
    hissedarlar için çarpıcı şekilde temettü politikasından daha iyi sonuçlar doğurdu.
    hissedarlar için çarpıcı şekilde temettü politikasından daha iyi sonuçlar doğurdu.


    Lehte olan matematiğin haricinde “elden çıkarma†politikasının iki önemli destekleyici parametresi daha var. Birincisi, Temettüler tüm hissedarlara zorla nakit verir. Eğer politika kârın %40’ı ise, %30 veya %50 isteyenlere karşı gelinmiş olur. 600.000 hissedarımızdan nakit isteyenler kıyıyı doldurmuş durumda. Fakat şunu söylemek güvenlidir ki, daha çoğu, belki de tamamına yakını, net tasarrufçu modunda ve temettü ödenmemesini tercih ederler.

    Öte yandan elden çıkarma alternatifi, hissedarlara nakit ya da sermaye büyümesi alternatifi sunar. Hissedarlarımız yıllık kârın %60’nı seçebilirken, ötekiler %20’sini seçebilir. Tabii ki, temettü ödeme senaryomuzda hissedarlarımız bu temettülerle daha fazla hisse alabilir. Fakat bunu yapanlar zarar görür: Hem vergi öder hem de alırken %25 prim öder.(Unutmayın, açık piyasadan yapılan alımlar defter değerinin %125’ine yapılıyor)

    Temettü politikasının ikinci eşit önemli dezavantajı ise: Temettü senaryosundaki vergiler “elden çıkarma†senaryosundakilere göre çok daha kötüdür. Temettü programında, hissedarların elde ettiği her nakit vergiye tabiidir, öte yandan “elden çıkarma†programında sadece yaratılan nakit kadar vergiye tabii olur.

    Bu matematik alıştırmasını kendi örneğimi kullanarak düzenli hisse satımının yatırımları nasıl arttırdığını göstererek bitirmeme izin verin (dişçi iğnesini çektiğim zamanki gülümsemenizi görebiliyorum). Geçen yedi yıldan beri, elimdeki Berkshire hisselerinin %4,25’ini bağışlıyorum. Bu süreç boyunca, B tipi hisse senedi sayım 712,497,000’den 528,525,623’e düştü. Açıkça şirketteki sahiplik oranım kayda değer oranda azaldı.

    Fakat, şirketteki yatırımım arttı. Berkshire’da şu anki payımın defter değeri, yedi sene önce elimde olanı geçti (gerçek rakamlar 2005’te 28.2 milyar dolar ve 2012’de 40.2 milyar dolar. Başka bir deyişle, şirketteki payım azalmasına rağmen Berkshire’da benim için çalışan daha çok param var. Berkshire’ın gerçek değerinin ve şirketin kâr yaratma gücünün de 2005’e göre çok yüksek olduğu bir gerçek. Zaman içinde, hisselerimin %4,25’ini vermeye devam etsem de bu büyümenin (düzensiz biçimde). sürmesini bekliyorum. (Büyüme sürecek çünkü bu şirketlere olan bağışımı iki katına çıkardım).

    * * * * * * * * * * * *

    En önemlisi, temettü politikası açık, istikrarlı ve mantıklı olmalıdır. Değişken bir politika hissedarların kafasını karıştırır ve yatırım yapmak isteyenleri iter. Philip Fisher bunu 54 yıl önce, en çok satanlarda sadece Akıllı Yatırımcı ve Varlık Analizi isimli kitabın 1940 versiyonunun arkasında olan Sıradan Hisseler Sıra dışı Kârlar isimli kitabının yedinci bölümünde olağanüstü bir şekilde belirtmiştir. Phil başarılı bir şekilde hamburger ya da alternatif olarak, Çin yemeği satan bir restoranın kârlı bir şekilde işletilebileceğini belirtmiştir. Fakat sürekli ikisi arasında gidip gelip de hamburger ve Çin yemeği tutkunlarını çekmeyi bekleyemezsiniz.

    Bir çok şirket düzenli temettü öder ve genel olarak onu arttırmaya çalışıp azaltmaktan kaçınırlar. Bizim “Dört Büyük†portföyümüz de bu mantıklı ve anlaşılabilir yolu izliyorlar ve belli zamanlarda agresif olarak hisselerini geri alıyorlar.

    Bu davranışlarını alkışlıyoruz ve aynı yolda devam etmelerini umuyoruz. Artan temettüleri seviyoruz ve uygun fiyatlardan hisse alımına aşığız.

    Fakat Berkshire’da, mantıklı olduğunu bildiğimiz başka bir yol uyguluyoruz ve az önce okuduğunuz yukarıdaki bölümde de anlatabildiğimizi umuyoruz. Defter değeri oluşturma konusundaki varsayımımıza inandığımız sürece ve piyasa primi mantıklı göründüğü sürece bu yaklaşıma devam edeceğiz. Eğer ikisi içide durum kötüleşirse, hareketlerimizi tekrar değerlendiririz.


    vay bee benım yıllardır anlattıgım seylerın hepsını adam bır cırpıda soyleyıvermiş işin garibi bende bunları daha sizinle beraber yeni okudum. Sanki mektubu ben hazırlamışım gibi hissetim. yemin ederim kendi kendimle övündüm içten içe....

    http://www.lattedenborsaya.com/2018/...r-serisi-2012/

    Senin almaya cesaret edemediğin riskleri alanlar, senin yaşamak istediğin hayatı yaşarlar..
    Sokrates twit @erhanacikgoz1

  3. Atladığın önemli bir nokta var. Berkshire Hathaway, kendine ait firmaları da olsa ana faaliyet alanı yatırım olan bir firma, üretim değil. Bu açıdan, senden benden tek farkı para toplayıp yatırım yapabileceği çok daha fazla nakidi var. Anladığının aksine, Buffet bir temettü sever. Fonu ise temettü fonu değil ( yatırımlarından elde ettiği temettüleri dağıtan bir fon değil) yatırım fonu olduğundan kazandığı temettüler ile tekrar yatırım yapıyor.

    Temettü konusunu bir türlü kabul edemediğin için gerek bu forumda gerekse diğer mecralarda " temettünün etkisizliği vs. " gibi yazılar yazıyorsun. Temettü salt performans ölçüsü değil ama etkisiz de değil. Düzenli temettü/bedelsiz veren firmalar yatırımcı ve özellikle büyük yatırımcılar tarafından tutuluyor. Bu konu ile ilgili sana bu forumda defalarca örnek verdiler, tez araştırma paylaştılar. Daha bir sayfa önce ben bir tane araştırma paylaştım.

    Temettüler ile istersen yatırımlarını arttır, istersen harca ama artık temettü konusunda 100 km negatif yazılar yazmayı lütfen bırak.

  4. Forumda Dudu Abi'nin paylaşımı. Gerçek ve ibretlik bir #temettü hikayesi.

    https://twitter.com/serdaryilmaz82/s...77309598568448



    Bu başlık için de çok uygun, tonlarca örnekten sadece biri. Temettü ödeyen sanayi firması.

  5. Erhan Bey'i ve yazılarını çok beğenerek okurum. Fakat atlatığı bir nokta olduğunu düşünüyorum.

    1. Senaryo: Ben bugun bir temettü portföyü oluşturur ve 55 yaşına kadar büyütürsem 55 yaşımdan sonra emekli olup göreceli olarak büyümüş portföyümle hiç bir hisse satmadan yaşamaya devam edebilir, hisselerimi çocuklarıma torunlarıma bile bırakabilirim.

    2. Senaryo: Ben bugün temettü vermeyen ama hızlı büyüyen bir portföy oluşturur ve 55 yaşıma kadar büyütürsem 55 yaşımdan sonra emekli olup yaşayabilmek için her sene daha büyümüş olan portföyümden belli bir miktar hisse senedimi satmam gerekir. Kimin kaç sene de yaşayacağı belli olmaz ve hazıra dağ dayanmaz derler bilirsiniz. Tıp teknolojisinin çok çok gelişmesiyle belki 90-100 sene yaşayacak olsam 55'ten 90 yaşına kadar sata sata elimde ne kalır?

    Temettü yatırımcılığının bence en önemli avantaji hisse satmadan elinize nakit geçmesidir.

    Ben şahsen ikisinin karışımı bir model uyguluyorum

  6.  Alıntı Originally Posted by steve_harris Yazıyı Oku
    Erhan Bey'i ve yazılarını çok beğenerek okurum. Fakat atlatığı bir nokta olduğunu düşünüyorum.

    1. Senaryo: Ben bugun bir temettü portföyü oluşturur ve 55 yaşına kadar büyütürsem 55 yaşımdan sonra emekli olup göreceli olarak büyümüş portföyümle hiç bir hisse satmadan yaşamaya devam edebilir, hisselerimi çocuklarıma torunlarıma bile bırakabilirim.

    2. Senaryo: Ben bugün temettü vermeyen ama hızlı büyüyen bir portföy oluşturur ve 55 yaşıma kadar büyütürsem 55 yaşımdan sonra emekli olup yaşayabilmek için her sene daha büyümüş olan portföyümden belli bir miktar hisse senedimi satmam gerekir. Kimin kaç sene de yaşayacağı belli olmaz ve hazıra dağ dayanmaz derler bilirsiniz. Tıp teknolojisinin çok çok gelişmesiyle belki 90-100 sene yaşayacak olsam 55'ten 90 yaşına kadar sata sata elimde ne kalır?

    Temettü yatırımcılığının bence en önemli avantaji hisse satmadan elinize nakit geçmesidir.

    Ben şahsen ikisinin karışımı bir model uyguluyorum


    http://www.formulanaliz.com/2017/08/...ettu-muammasi/

  7. Çok doğru bir nokta ama ben emekli olduktan sonra portföyümdeki 20 küsür hisse için tek tek sat al yapmakla uğraşmak istemezdim

  8. #144
     Alıntı Originally Posted by steve_harris Yazıyı Oku
    Erhan Bey'i ve yazılarını çok beğenerek okurum. Fakat atlatığı bir nokta olduğunu düşünüyorum.

    1. Senaryo: Ben bugun bir temettü portföyü oluşturur ve 55 yaşına kadar büyütürsem 55 yaşımdan sonra emekli olup göreceli olarak büyümüş portföyümle hiç bir hisse satmadan yaşamaya devam edebilir, hisselerimi çocuklarıma torunlarıma bile bırakabilirim.

    2. Senaryo: Ben bugün temettü vermeyen ama hızlı büyüyen bir portföy oluşturur ve 55 yaşıma kadar büyütürsem 55 yaşımdan sonra emekli olup yaşayabilmek için her sene daha büyümüş olan portföyümden belli bir miktar hisse senedimi satmam gerekir. Kimin kaç sene de yaşayacağı belli olmaz ve hazıra dağ dayanmaz derler bilirsiniz. Tıp teknolojisinin çok çok gelişmesiyle belki 90-100 sene yaşayacak olsam 55'ten 90 yaşına kadar sata sata elimde ne kalır?

    Temettü yatırımcılığının bence en önemli avantaji hisse satmadan elinize nakit geçmesidir.

    Ben şahsen ikisinin karışımı bir model uyguluyorum
    Temettü yatırımcılığı karşıtları nerede bir temettü topiği bulsa gelir herkesin kafasını karıştırırlar. Temettü yatırımcısı ödenen stopaj nedeniyle zararlı der dururlar. Ancak bu stopaj sayesinde gelir vergisi ödenmez şuan için yıllık 300k temettü gelirine kadar.
    İnsanlar bir sürü temel teknik analiz yöntemleri ile sistemler oluşturmaya çalışıyorlar. Bu forumdaki binlerce üyelerden çok çok azı bu sistemlerle sürekli kar edip büyürler.
    T
    emettü yatırımcılığını bi nevi para birkitirme yöntemi yani bes gibi düşünüp orada birikim yaparsanız bir gün sgk dan elde edeceğiniz emekli maaşını katlamış geliriniz olur. Bu yöntemi uygulayabilen de çok azdır. Çünkü ne zaman paraya ihtiyacı olsa gider bu birikime göz dikerler. Gerçekten temettü emeklisi var mı? Arayan tüprş, froto, ttrak gibi şirket genel kurullarına katılsın o yaşlı teyzeleri, amcaları görüp sohbet etsinler...
    Yazdıklarım kesinlikle yatırım tavsiyesi degildir..Sadece kendi kişisel görüşlerimdir...

Sayfa 18/78 İlkİlk ... 816171819202868 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •