Sayfa 4/8 İlkİlk ... 23456 ... SonSon
Arama sonucu : 58 madde; 25 - 32 arası.

Konu: Saadet Zinciri, Ponzi ve Dolandırıcılık haberleri bilgi paylasim..

  1. SEVDİKLERİNİZİ UYARIN | TELEFON HIRSIZLARININ AKILALMAZ YÖNTEMİ

    Video: https://www.youtube.com/watch?v=NnyMYJOP_zg

    Videonun altında yazılan bazı yorumları, buraya aktarıyorum. Tecrübe ve bilinç sahibi oluruz.
    Saygılar

    ********************************************
    Hocam bende birsey anlatayım herkesin aklında olsun.

    İstanbul Anadolu yakasında oturuyorum birgun işim düştü Avrupa yakasına geçtim. İşimin olduğu yerde aracımı yıkamaya verdim. Meğer bunlar yıkamacı görünümlü hırsızlar. 2 saate araç hazır dediler benimde işim 3 saat filandı. O sırada benim arabanın anahtarını kopyalamislar. Uzun uzun anlatmiyayim arabamı çaldılar. Bende emniyet tanıdık kim varsa aradım. 2 gün sonra araba lüks bir sitenin yanında lüks araçların yanında park edilmiş şekilde bulundu. Sonra çalanlar beni aradı ya abi bizim arabamız çalındı sen nasıl bu kadar kolay buldun oysaki herhangi bir sosyal medyaya ilan vermedim. Bunlar kim nereden duymuş dedim kendimce. arayan kişilerden şüphelendim. Baskomiser arkadaşıma numarasını verdim ve o arayan numara arabayı yıkamaya verdiğim yerin sahibin çıktı. Bizde baskomiser arkadasimla beraber o yıkamaya gittik orada anahtar kopyalama cihazlarının olduğunu gördük Sonra tabi hepsini tutuklattim ama 5 ay sonra çıkacaklar cezaların caydırıcıligi yok en büyük problem bu

    *************************************************

    Ben de farklı bir yöntem söyleyeyim, yurt dışında yaşanmış bir olay. Birisi sizi telefondan arıyor, telefonu açıyorsunuz ve telefondaki kişi anneniz. Size telefonunu kaybettiğini/cüzdanını çaldırdığını gibi yalanlar söyleyip, acil paraya ihtiyacını da ekleyip bir hesap numarasına para atmanızı istiyor. Öz anneninizin sesi, para istiyor. Fakat durum tamamen dümen. Yapay zeka ile hedefin sesini bir şekilde ele geçirdikten sonra sesi kopyalıyorlar ve aslında siz annenizle değil annenizin sesini bilen bir yapay zekayla konuşuyorsunuz.

    *************************************************

    ben telefoncuyum, bir müşterimin iphone 13 cihazı çalınmıştı, icloud'dan yeri tespit ediliyor kimin çaldığı kişi olarakta biliniyor, ama çalan kişi cihazın şifresini vs bildiği için icloud'dan çıkış yapıyor faturası ile polise başvuruluyor son görülen adres tespit ediliyor ama yine de polis evine gidip o kişiden o cihazı alamıyor, nasıl bir dönemde yaşıyoruz anlamadım herşey tespit edilmesine rağmen bu kişiden bu cihazı nasıl alınamıyor onu hiç anlamıyorum. yani icloud'da kullanıyorsan gidip cihazı kendin alacaksın bence kendi gücünle, polis'te birşey yapamıyor.

    **************************************************

    Abi aynısı babamın başına geldi. Babam da adaşınız bu arada, onun da adı Mesut. Başka şehirde oturan bir akrabamızdan babama borç isteme mesajı geldi. Babam şaşırdı çünkü hiç borç isteyen bir akraba değildi, varlıklıydı. Biz de dedik ki, önce bir ara konuş, sesini duy. Hemen para yollama. Babam defalarca aradı, açmadı. Sonradan öğrendik ki o kişinin telefonu çalınmış. Telefona cevap verse o kişi olmadığı anlaşılacağı için kimsenin çağrısına cevap vermiyor herkese mesaj atıyor. Üstüne düşünmeden hemen para yollasan, bitti. Dolandırıldın.

    **************************************************

    Birebir aynısı 1 seneden kısa süre önce benim hanımın başına geldi, Fas’a gezmeye gitmişti. Normalde çokta dikkat eder haritayı kullanırken kulaklıktan yol tarifi dinliyor vs, ama bir yola geliyor 5 ayrı sapağın olduğu ben hangisinden dönecektim diye mecburiyetten çıkarıyor telefonu bir motorda iki kişi yanaşıp kapıp gidiyor İphone 14 Pro yu. Benim hanım Fas ta yanında kimse yok ben işteyim bilmediğim bir Fas numarası arıyor bende ilk başta meşgule atıyorum hanımın kaldığı hostel değerlendirme için arıyordur sanarak. Sonra mesaj geliyor bu numaradan… Elim ayağım boşaldı hemen geri aradım. Hanım ağlamaklı bir şekilde anlatıyor durumu ordan karakola gidiyor sonra daha büyük bir karakola geçiyorlar bu süre zarfında beni hep milletten minnet rica aldığı telefonlarla arıyor. Polisler ifadeyi alıp benden de imei numaralarını alıp olayı kapatıyor direk. Zaten turist olduğunuz zaman bu tarz durumları hiç iplemiyorlar. Benim hanım ordaki son gecesinde bunu yaşadı dönüş uçağına bineceği ana kadar 30 farklı numaradan konuşmuş olabiliriz. Ama düşünün ben bu numaraların hiçbirini geri arayıp ona ulaşamam öyle bir durum. Dolayısıyla benimde gözüme ne uyku giriyor ne içtiğim sudan bişey anlıyorum. Ayrıca belirtmek istiyorum bu sürede İphone u çalıntı moda getirdim numaramı yazdım hanım beni ilk aradığı anda. Ve Mesut abinin belirttiği o meşhur sms tacizi aynen başladı. Ülke memleket farketmiyor it kopuk her yerde benzer taktikler kullanıyor. SMS’ler whatsapp mesajları sahte siteler havada uçtu hepsine girip İngilizce küfürler yazdım. Neyse gelelim konunun devamına hanım dönüyor 1 ay kadar biz haftada bir güncelleyen İphoneumu bul konumunu ara ara inceliyoruz çünkü anlık güncellenmiyor polise aktarıyoruz ama adamlar hiçbirşey yapmıyor. Polisin bize son tavsiyesi “siz kilidi kaldırın telefonu sıfırlayın yeni bir sim takılırsa biz imei numarasından çökeriz”. Bende ülkemizde siber suçlarda çalışan bir polise danıştım ve bunun standart uygulama olduğunu cihaza yeni hat takılınca bu hattın bir kimliğe bağlı olacağını ve bu sayede kullanan şahsı bularak satın aldıysa bile satan kişiye dolayısıyla hırsıza ulaşabileceklerini söyledi. Bunun üzerine ben zaten telefonu anlık güncellenmeyen konumla görebildiğim (nadiren) için mecbur hissettim ve telefonu sıfırladım bir daha haber almadık poliste artık cevap vermiyor konsoloslukta doğal olarak bu durumu iplemedi. Dolayısıyla İphone umu bul gibi şeylere çok ta güvenmeyin bir şekilde sinyali engellemenin yolunu buluyorlar. Bizim düğünümüzde takılan son kuruşlarla bir heves aldığımız telefon gitti çok şükür hanıma birşey olmadı Allah korusun bıçak ta çekebilirlerdi fakirlik neler yaptırıyor her gün yenisini görüyoruz..

    Gerçekten çok önemli bir içerik herkesin çok dikkat etmesi lazım. Mesut abime teşekkür ederim bu gibi bir konuyu işlediği için.

    ************************************************** *

    2 yıl önce kardeşimin başına şöyle bir olay geldi. İphone xr idi sanırım. İlana koydu , biri alıcı oldu. İşlek ve kalabalık bir yerde buluştular. Alıcı gelip telefonu inceledi ve satın alacağını söyledi. Daha sonra ürünün parasını kardeşimin ibanına gönderdi ve dekont attı. Dekonta bakan kardeşim paranın adına geçtiğini görünce bir de uygulama üzerinden kontrol etmek istedi. Bankacılık uygulamasından geçince paranın gelmediğini gördü, alıcı kişi hafta sonu olduğundan dolayı birkaç dakika geç düşebileceğini söyledi. Para hesabına geçene kadar zaman kazanmak için bilgilerini sıfırlamasını vs istedi. Bilgilerini sıfırlamış i cloud tan çıkış yapmış. simi çıkarıp yedek telefonuna takıp paranın geldiğini kontrol edecekken alıcı telefonu kardeşimin cebinden alıp kaçmış. Bu ders oldu bizim için.

    ************************************************** ***

    2020 yılı iPhone 7plus marka telefonumu birebir bu yolla çaldılar. her yol ve güzergah aynı şekilde izlenmişti. 10 saniyede telefonumu Bahariye civarında çaldılar. telefonum bel çantamla göğüs hizasındaydı. 10 saniye cebime koydum ve puf! sonrasında o link’e kadar aynısı gerçekleşti. benim babamın telefonuna yönlendirmiştim. oraya link attılar. polis ve kameralar mı!? süreci, ifadeyi ve ilgiyi anlamışsınızdır… ne hikmetse bir kameraya bakılmıyor bile. daha doğrusu prosedür ve evrak yükünden yeter çekiyorsunuz. o gün bugündür yaşadığım korku yüzünden sonrasında dışarıda telefonumu her çıkarmak lazım geldiğinde bandana gibi bir şeyle mutlaka cihazımı kamufle ediyorum. insanlar bazan dalga geçebiliyor ama inanın ki, bu korkuyu ve endişeyle döktüğünüz teri yaşayan anlar! yaşayan insanlara geçmiş olsun. bilgilendirmeniz için ayrıca çok teşekkür ederim.

    ************************************************** *

    Ben şöyle birşey yaşadım, geçen yaz bilgisayar topluyordum, ve kargolar elime gelmeden önce pttden mesaj geldi, kargonuzu teslim edemedik tekrar teslim etmemiz için adresinizi güncelleyin diyordu ve link vardı, girdiğimde pttnin aynısını yapmışlar ama tekrar teslim etmek için ufak bir mebla ücret istiyorlar ve ücreti ödemeniz için kart bilginizi girmeniz lazım, ne alaka demiştim ben çünkü kargolarım ptt ile gelmeyecekti zaten, tıpatıp siteleri uygulamaları kopyalıyorlar artık, ve birbirleriyle iş çeviriyorlar, pc topladıgımı kimse bilmezken dolandırıcıların nasıl haberi olabiliyor? Ya aldıgım yerden bilgi sızdırıyorlar ya da başka birşey durum bu olduğu sürece, söz konusu teknoloji ve bilgisizlik olduğu sürece çok kişiyi dolandırırlar, yazık günah

    ************************************************** ****

    Abi telefon şifresi pekte güvenli değil iPhone olsun Android olsun fark etmez neden çünkü UFED (Israil menşeili Adli Imaj Alma Cihazı) ya da UFED4PC (Adli imaj alma cihazinin windows yazilimi cihaza gerek yoktur) kullanan biri olarak açmadıgi cihaz yoktur ve isin kotusu bu cihazin yazilimi zor elde edilebilecek birsey degil cok rahat bir sekilde elde edilebiliyir bunu engellemek pekte mumkun degil cunku bir guvenlik açığı kapaniyo baska bi acik cikiyo. Bu sekilde cihazı sifirlamadan acabiliyolar. Bunu engellemek mumkun olmasada zorlastirmak mumkundur. Örnek pin kullanilacaksa özel pin secilmeli ( 6 karakter ya da 4 karakter secilmemeli çünkü BFU atackta kriter belirtilmemis olur. Cihaz yeniden baslatildiktan sonra sifre girilmesse veriler Aes 256 ile sifrelenir yeniden başlatilmamissa AFU atack kullanilir) AFU atackta yapacak pek bisey yok o cihazin kendi acigi firmanin bu acigi yamalamasi beklemeli. Herneyse bence pin kullanmakta mantikli degil klavyeli sifre kullanmak daha mantikli.

    Ben çünkü UFED kullanmistim egitimini almistim açmadigi telefon yok Iphone Android Windows Phone Symbian fark etmiyor.

  2. DHA kaynaklı haberleri, buraya alıntı yapıyorum.

    Arnavutköy'de fatura ödemelerini toplayıp ortadan kayboldular

    Arnavutköy’de ödeme yaptıkları fatura ödeme merkezi el değiştiren mahalleli, son 1 ayda faturalarının yatırılmadığını öğrendi.Ödeme merkezi önünde toplanan vatandaşlar, ödeme merkezinin kapalı olduğunu gördü. Dolandırıldıklarını anlayan mahalle sakinleri polise başvuruda bulundu.

    Arnavutköy’de Merkez mahallesinde yaşayanların evlerine faturalarının ödenmediğine dair bilgi kağıdı geldi. Soluğu ödeme merkezi önünde alan mahalle sakinleri, merkezin kapalı olduğunu gördü. Ödeme merkezi sahibine ulaşmaya çalışan vatandaşlar dolandırıldıklarını anlayınca polise haber verdi. Mahalle sakinleri, karakola giderek şikayetçi oldu. Yıllardır aynı ödeme merkezinde faturalarını ödediklerini ve bir sorun yaşamadıklarını söyleyen mağdurlar, yaklaşık 2 ay önce fatura ödeme merkezinin el değiştirdiğini ve o tarihten sonra ödediklerini zannettikleri faturaların aslında ödenmediğini öğrendi. Sabah saatlerinde ödeme merkezi önünde toplanan vatandaşlar, dolandırıldıklarını anlayınca akraba ve komşularına haber verdi. Aynı fatura ödeme merkezine ödeme yapan çok sayıda kişi de merkez önünde toplandı. Kepenkleri kapalı olan ödeme merkeziyle karşılaşan bir mahalleli, "Dolandırıldık. Ben kendimi bildim bileli ödemelerimi burada yapıyorum. Devrediyor bu arkadaş ondan sonra da bu hale geldi. Bir kadın ağlıyordu. '200 lirayı bir daha nasıl ödeyeceğim ?' diyordu. Benim gücüm var ödeyeceğim ama bu kadar insan ne yapsın" diye sordu.

    "BUNUN HESABINI KİME SORACAĞIZ"

    Kolay ödeme tabelası bulunan iş yerine gelen bir başka vatandaş ise, "Yatırdık gittik. Bize faturadan ceza geldi. Uyarı geldi. Cumartesi günü geldim ben buraya, adam yatırdım dedi. Buradan giderken gördük " dedi. Faturasını aynı ödeme merkezine yatıran bir başka vatandaş ise, "Sürekli burada ödüyorduk. Burası garanti diye.İlk defa böyle birşey başımıza geliyor. 365 lira ödedim" diye konuştu.

    Bir başka mağdur ise, "Ben iki hafta önce faturalarımı ödedim Bana elektrikçi, 'Bu faturanız ödenmedi' dedi. Yıllardır burada ödeme yapıyoruz. 3 bin 200 lira ödeme yaptım . Buraya geldik gördük ki kapatıp gitmiş. Bunun hesabını kime soracağız. Sabah geldiğimde 20-30 kişi vardı; şimdi de var. Mağdur bir başka vatandaş ise, " İki gün önce mesaj geldi ' Elektriğiniz 5 gün içinde kesilecek' diye. Olacak şey değil dedim. Geldi buraya baktım beyefendi buradaydı. Bilgisayara baktım geri geldim 10 dakika içinde kayboldu gitti Cumartesi günü. Cumartesi'den beri mağduruz " şeklinde konuştu.

    Taylan ERGÜN / İSTANBUL, (DHA

    Kaynak. https://www.dha.com.tr/video/arnavut...-video-2339736

    *********************************************

    Kayseri'de 1 milyon TL'lik medikal dolandırıcılığa 4 gözaltı

    Medikal malzemesi satışı yapan 4 kişi, kar payı vaadiyle 7 kişinin 1 milyon TL'sini dolandırdı. Mağdurların şikayeti üzerine İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, çalışma başlattı. Bu kapsamda belirlenen adreslere düzenlenen operasyonda şüpheliler, gözaltına alındı. 4 şüpheliden 1'i emniyetteki işlemlerinin ardından serbest bırakılırken, diğerleri adliyeye sevk edildi. (DHA)

    ******************************************

    İHA kaynaklı haberleri buraya alıntı yapıyorum:

    Kendilerini jandarma ve polis istihbarat görevlisi olarak tanıtan dolandırıcılar jandarmadan kaçamadı

    Çanakkale’de kendilerini jandarma ve polis istihbarat görevlisi olarak tanıtarak 2 kişiyi 13 Cumhuriyet altını, 32 çeyrek altın, 15 gram altın ve 13 bin TL dolandıran şüpheliler jandarma tarafından yakalandı.

    Çanakkale’nin Biga ilçesine bağlı Ahmetler köyünde yaşayan iki kişi dün kendilerini jandarma ve polis istihbarat görevlisi olarak tanıtan dolandırıcılar M.A. ve H.O. tarafından 13 Cumhuriyet altını, 32 çeyrek altın, 15 gram altın ve 13 bin TL’leri alınarak dolandırıldı. Dolandırılan iki vatandaş Jandarmaya başvurdu. Şüphelilerin yakalanması için jandarma çalışma başlattı.

    Çanakkale İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü İstihbarat Şube Müdürlüğü ekipleri, Biga İlçe Jandarma Komutanlığı ve Jandarma Suç Araştırma Timi (JASAT) ekiplerinin operasyonu sonucu dolandırıcılarda H.O. Yenice ilçesinde, M.A. ise Biga ilçesi Bezirganlar köyünde yakalandı.

    Şüpheli M.A’nın yapılan üst aramasında suça konu malzemeler dolandırılan vatandaşlara teslim edildi.

    Jandarma tarafından gözaltına alınan dolandırıcılar M.A. ve H.O.’nun işlemleri devam ediyor.

    ***************************************

    Şanlıurfa’da dolandırıcılık operasyonunda 5 tutuklama

    Şanlıurfa’nın Akçakale ilçesinde iletişim yolu ile dolandırıcılık yapan şebekeye yönelik operasyonda gözaltına alınan 5 şüpheli tutuklandı.

    Edinilen bilgiye göre, Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğü ve Akçakale İlçe Jandarma Komutanlığına bağlı ekipler, Akçakale ilçesinde ’Atıcılık’ yapıldığı tespit edilen bir adrese operasyon düzenledi. Adreste yapılan aramada, 17 adet cep telefonu, 13 adet sim kart, 23 adet uyuşturucu hap, 4 adet sim kart çerçevesi, 3 adet içerisinde dolandırıcılık olaylarında kullanılan adres sorgu programı bulunan dizüstü bilgisayar, 1 adet USB flash bellek, 1 adet dolandırıcılık metni yazılı yazı defteri ele geçirildi. Olayla ilgili 5 şahıs gözaltına alındı. Gözaltına alınan 5 kişi, işlemlerin ardından sevk edildikleri mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    Yapılan operasyon ile 17 olay aydınlatılırken bu olaylarda çok sayıda kişinin 6 milyon 260 bin TL maddi zarara uğratıldığı tespit edildi.

    *******************************************

    Şanlıurfa’da çekiliş vaadiyle 830 bin TL dolandırıcılık

    Şanlıurfa’da bungalov ev kiralama ve telefon çekilişi vaadi ile 72 kişiyi 830 bin TL dolandıran 7 şüpheli gözaltına alındı.

    Şanlıurfa İl Emniyet Müdürlüğüne bağlı ekipler, siber suçlarla mücadele çerçevesinde çekiliş vaadiyle dolandırıcılık yapan bir şebeke üyelerinin yakalanması için çalışma başlattı. Ekipler, bungalov ev kiralama ve telefon çekilişi vaadiyle şebekenin 72 kişiyi toplamda 830 bin TL dolandırdığını tespit etti. Belirlenen adreslere eş zamanlı operasyon düzenleyen polis, 7 şüpheliyi yakaladı. Şüphelilere ait adreslerde yapılan aramalarda, çok sayıda dijital materyale el konuldu.

    Gözaltına alınan şahıslardan F.Y.’nin “Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık” suçundan toplam 19 ayrı aranması olduğu, A.N.’nin ise aynı suçtan 5 ayrı aranması olduğu bildirildi. Tüm şüpheli şahıslar arasında ise son bir yılda toplamda, 4 bin 58 ayrı hesap hareketinde yaklaşık olarak 80 milyon TL para trafiğinin olduğu tespit edilirken şahıslarla ilgili işlemlerin devam ettiği belirtildi.

    Olayla ilgili soruşturma sürüyor.

    Bekir Şeyhanlı

    *******************************************

    Mersin’de dolandırıcılık operasyonu: 18 gözaltı

    Mersin’de farklı tarihlerde birçok vatandaşı dolandırdıkları iddiasıyla 18 şüpheli gözaltı alındı.

    Mersin İl Emniyet Müdürlüğünden yapılan açıklamaya göre, Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, son bir aylık çalışmada birden fazla vatandaşı ’sazan sarmalı’ ve ’santaj’ yöntemiyle yaklaşık 15 milyon dolandıran şahıslarla ilgili çalışma yaptı. Yapılan çalışmalarda şüpheli 18 şahsı belirleyen ekipler, yaptıkları operasyonlarla şüphelilerin hepsini gözaltına aldı. Adreslerde yapılan aramalarda 25 cep telefonu, 1 laptop, 6 sentetik ilaç, 62 adet banka kart ile 60 bin lira para ele geçirildi.

    İşlemlerinin ardından 6 şahıs adliyeye sevk edilirken, 12 şahsın emniyetteki işlemleri devam ediyor.

    ***********************************
    Dezenformasyonla Mücadele Merkezi "Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Türkiye Petrolleri reklamı"nın sahte olduğunu bildirdi

    Merkezin sosyal medya hesabından yapılan açıklamada, "Vatandaşlarımızın dijital platformlarda karşılaştığı, 'Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Türkiye Petrolleri reklamı' doğru değildir." bilgisine yer verildi.

    Sahte reklam filminde kullanılan görüntülerin, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu için New York'a giden Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, Amerikan TV kanalı PBS'ye 18 Eylül'de yaptığı açıklamalardan alındığı vurgulanan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:

    "Dolandırıcılık maksadıyla, görüntülere Türkiye Petrolleri logosu eklenmiş, görüntülere eklenen ses yapay zeka ile üretilmiştir. Sayın Cumhurbaşkanı'mızın görüntülerdeki gibi bir açıklaması yoktur. Resmi açıklamalar dışındaki iddialara itibar etmeyiniz."

    Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/deze...ldirdi/3043522

    *********************************

    Esnafın dikkati vatandaşı dolandırılmaktan kurtardı

    Kılıçözü Sanayi Sitesi'nde oto ekspertiz esnafı Süleyman Karaçoban, bir müşterinin, aracılık eden kişiyle iş yerine getirdiği kinci el otomobili inceleyip sorun olmadığını söyledi.

    Müşterisinin telefonda pazarlık yaptığını gören ve araç sahibi dışındaki birinin banka hesabına ücret yollamasının istendiğini öğrenen Karaçoban, müşterisini uyardı.

    Müşteri, aracın ruhsat sahibinin IBAN numarasını isteyince otomobili satacak kişinin telefonunu kapatması üzerine aracı satın almaktan vazgeçti.

    Karaçoban, gazetecilere, müşterisinin Van’dan geldiğini, Kırşehir’de satın alacağı aracı incelemesi için iş yerine getirdiğini belirtti.

    Karaçoban, "Müşterime, 'Arabayı kimden alıyorsan ruhsat sahibi kimse onun IBAN'ına parayı yolla' dedim. Öyle deyince aracılık eden kişiyle dışarda konuştular, alışverişten vazgeçtiler. Arkadaşları 700 bin lira gönderecekken engelledik. Emniyetimiz sürekli uyarıyor, bize de gelip anlatıyor. Arkadaşlar şikayetçi olmak istemedi, üçüncü şahıs kim bilir neredeydi. Telefonunu hemen kapatmış, bir daha da açmadı." dedi.

    Kaynak: https://www.aa.com.tr/tr/gundem/esna...rtardi/3047214

  3. DHA kaynaklı haberler:

    Diyarbakır ve İzmir’de dolandırıcılara ‘Makyaj’ operasyonu: 8 tutuklama

    İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, bir ihbar üzerine yaptığı çalışmada, sahte internet sitesi ve çağrı merkezi kurup evlilik, arkadaşlık gibi vaatlerle para alarak dolandıran şüphelileri tespit etti. Dolandırıcıların, arayanlara arkadaşlık, akşam yemeği, hafta sonu arkadaşı, tatil arkadaşı ve evlilik paket, gibi seçenekler sundukları belirlendi.

    2 AYLIK TAKİPLE 8 ŞÜPHELİ BELİRLENDİ

    Şüphelilerin, Diyarbakır ve İzmir’de koordine olduklarını belirleyen polis ekipleri, 2 aylık çalışma sonucu adreslerine eşzamanlı operasyon düzenledi. ‘Makyaj’ adı verilen operasyon kapsamında, 8 şüpheli yakaladı. Şüphelilerin adreslerinde, bir miktar para, çok sayıda cep telefonu ve bazı dijital materyaller ele geçirildi. Adliyeye sevk edilen şüpheliler tutuklanarak cezaevine gönderildi.

    ‘KOLEKTİF GÜÇ ANLAYIŞIYLA SUÇLA MÜCADELE EDİYORUZ’

    Asayiş Şube Müdürü Süheyl Zaim, İl Emniyet Müdürü Fatih Kaya’nın direktifleriyle ‘Suçla sinerjik mücadele’ projesinin başladığını söyledi. Zaim, “Bütün polislerimiz, vatandaşlarımız ve hep birlikte ortak enerji kolektif güç anlayışıyla suçla mücadele ediyoruz. Siber dolandırıcılara karşı sinerjik mücadele kapsamında ‘Makyaj’ operasyonu yaptık. 2 aylık teknik takip neticesinde Diyarbakır merkezli çok sayıda şüpheliyi gözaltına aldık. İnternette sahte arkadaşlık ve çöp çatan siteleri kurarak vatandaşlarımızı mağdur ediyorlar. Çeşitli bahaneler ile sözde buluşma öncesi para talep ediyorlar. Telefonda sohbet, akşam yemeği, tatil seçenekleri olduğunu söyleyerek tarifeler sunuyorlar. Vatandaşlarımı bu sanal dolandırıcılara karşı dikkatli olmaları konusunda uyarmak istiyoruz” dedi.

    ******************************************

    Nihal ve Bahar Candan gözaltında

    Televizyon moda yarışması programıyla tanınan sosyal medya fenomenleri Nihal ve Bahar Candan kardeşler, kara para aklama iddiasıyla gözaltına alındı.

    İstanbul Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, devlet kurumlarından ihale yoluyla sözde ucuza araç sattıklarını beyan eden şüphelilerin, ağlarına düşürdükleri kişilere ucuz araç satışı yaparak güven kazandıklarını, bu yöntemle araç talepleri alarak para topladıklarını tespit etti.

    13 kişiden yaklaşık 10 milyon lira toplayan şüphelilerin ihalede sorun olduğu gerekçesi ile mağdurlara geri ödeme yapmayarak araç teslimi sağlamadıkları belirlendi.

    Teknik ve fiziki takip sonucunda 6 şüpheli, 3 Mayıs'ta yakalanarak gözaltına alındı. Şüphelilerden çete lideri eski polis memuru Onur Apaydın'ın da aralarında bulunduğu 5 kişi tutuklandı.

    Çalışmalarına devam eden polis ekipleri, katıldıkları bir moda programıyla isimlerini geniş kitlelere duyuran Nihal ve Bahar Candan kardeşlerin, söz konusu çetenin paralarını akladıkları tespit edildi.

    Bunun üzerine ekipler bu sabah, ismini değiştirerek Gülnihal Çiçek yapan Nihal Candan, Aleysa Bahar Candan ve Hacı İsrafil Sağlam'a yönelik operasyon düzenlendi.

    Operasyonda 3 şüpheli yakalanarak gözaltına alındı. Candan kardeşler, işlemleri için Asayiş Şube Müdürlüğü'ne götürüldü.

    NİHAL VE BAHAR CANDAN'IN GÖZALTINA ALINMASIYLA İLGİLİ DETAYLAR

    Sosyal medya fenomenleri Nihal Candan ve Bahar Candan gözaltına alınmasının nedeni 2020 yılında başlanan bir soruşturmaya uzandı. Zincirleme devam eden soruşturmalar 6 ay önce de araç dolandırıcılık konusuyla ilgili ikinci dalga operasyonla devam etmişti. Candan kardeşlerin, 6 ay önce tutuklanan Onur A. ile bağlantılı oldukları, şüphelinin mağdurları kandırmak için lüks restoranlarda verdiği yemeklere katıldıkları öne sürüldü.

    Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri, 2020’de gelen ihbarlar üzerine soruşturma başlattı. İstanbul’da "gümrükten hacizli otomobil getirerek yarı fiyata satıyoruz" yalanıyla birçok kişiyi dolandıran Eren K.’nın liderliğini yaptığı şebeke, polis ekiplerince düzenlenen baskınla çökertildi. Şebekenin elde ettiği paralarla Tokat’ta hayvan yetiştiriciliği yaptığı iddia edildi. Operasyonda 275 büyükbaş, 473 de küçükbaş hayvan ele geçirildi. 24 kişi gözaltına alınırken şebekenin yaptığı vurgunun 90 milyon lira olduğu kaydedildi. Olayla ilgili 29 şikayetçi olduğu ortaya çıkarken, adliyeye sevk edilen 24 şüpheli tutuklandı.

    İKİNCİ OPERASYON GEÇTİĞİMİZ MAYIS AYINDA YAPILDI

    24 kişinin tutuklandığı olayın ardından soruşturma dosyası kapanmadı. Yapılan çalışmaların ardından şebekenin devamı olduğu iddia edilen Onur A.’nın liderlik ettiği bir grup takibe alındı. Elde edilen bilgilere göre, şüphelilerin, devlet kurumlarından ihale yoluyla sözde ucuza araç alıp, ağlarına düşürdükleri kişilere ucuz araç satışı yaparak güven kazandıklarını, bu yöntemle araç talepleri alarak “Ön ödeme" adıyla para topladıklarını tespit etti. 13 kişiden yaklaşık 10 milyon lira toplayan şüphelilerin ihalede sorun olduğu gerekçesi ile mağdurlara geri ödeme yapmayarak araç teslimi sağlamadıkları belirlendi. 3 Mayıs 2023’de Dolandırıcılık Büro Amirliği tarafından düzenlenen operasyonda Onur A. ‘nında aralarında olduğu 6 kişi gözaltına alındı. Bu operasyonda da 5 kişi tutuklandı.

    LÜKS RESTORANTLARDA TANITIM YAPTILAR

    Soruşturmanın ikinci ayağında tutuklanan şüphelilerin ardından Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatı üzerine soruşturmanın devamı sürdürüldü. Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri yaptığı çalışmalarda tutuklanan Onur A. ile ilgili önemli detaylara ulaşıldı. Polisin elde ettiği bilgilere göre, Onur A., tuzağına düşürmek için çağırdığı müştekileri lüks restoranlarda yemek vererek sözde satışını yapacağı araçların tanıtımını yaptı. Bu tanıtımlarda da iddialara göre arkadaşları olan Bahar Candan ile Nihal Candan’da katıldı. Sosyal medya fenomenlerinin katılımıyla, müşterilere güven sağlamanın amaçlandığı iddia edildi.

    GÖZALTINA ALINDILAR

    Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı’n sürdürdüğü soruşturma kapsamında, Nihal Candan ve Bahar Candan kardeşler İstanbul’da, Hacı İsrafi Sağlam’da Kars’ta gözaltına alındı. Gözaltına alınan şüphelilerin sorgularının Asayiş Şube Müdürlüğü, Dolandırıcılık Büro Amirliğinde sürdüğü öğrenildi. Şüpheliler için savcılıktan ek gözetim izni alındığı belirtilirken, şüphelilerin sorgularına hastanede yapılan sağlık kontrollerinin ardından devam edilecek.

    BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA

    Sosyal medya fenomenleri Nihal ve Bahar Candan kardeşler’in kara para aklama iddiasıyla gözaltına alınmasına ilişkin Küçükçekmece Cumhuriyet Başsavcılığı yazılı basın açıklaması yaptı. Açıklamada "Yazılı ve görsel medya organlarında “Fenomen Bahar ve Nihal Candan sazan sarmalı vurgunu ile suçlanıyor" içerikli haberler nedeniyle basın açıklaması yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur. Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından Örgüt Faaliyeti Kapsamında Nitelikli Dolandırıcılık ve Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerini Aklama suçlarından yürütülen soruşturmada; 2020, 2021 ve 2022 yıllarında 79 mağdurun dolandırıldığı tespit edilmiştir. Soruşturma kapsamında; şüpheliler A.B.C., G.Ç. ve H.İ.S. 14/11/2023 tarihinde Suç Örgütüne Üye Olma ve Suçtan Kaynaklanan Mal Varlığı Değerlerini Aklama suçlarından gözaltına alınmıştır. Soruşturma kapsamında maddi gerçeğin her yönüyle açığa çıkarılması ve sorumlular hakkında yasal gereğine tevessül edilmesi amacıyla tüm işlemler etkin biçimde yapılmaktadır.

    *****************************************
    İHA kaynaklı haberler:

    Sosyal medya siteleri üzerinden görev yaparak para kazanacaksın dediler 30 bin TL dolandırdılar

    Gelişen teknolojiyle birlikte Dünya’da bir çok işlem elektronik olarak yapılmaya başlandı. Özellikle pandemi döneminde artan internet kullanımı sonrasında dolandırıcılarda sanal ortamda yeni yöntemler üretmeye başladı. Sosyal medya platformları üzerinden ’ek gelir kazanmak ister misiniz’ başlıklı reklamlar yayınlayan dolandırıcılar reklama tıklayan kişilere kendilerine internet ortamında yapacakları görevler vereceklerini ve tamamlanan görevler sonrasında para kazanacaklarını söylüyor. Görevleri yapmak için para yatıran kişiler küçük miktardaki ödemeleri geri alırken görevlerin ilerlemesiyle birlikte artan miktardaki ödemeleri geri alamadı.

    Arnavutköy’de yaşayan Batuhan Yerdelen isimli gençte sosyal medya üzerinden tıkladığı reklam sonucunda para kazanma hayali kurarken 30 bin TL dolandırıldı. Yerdelen emniyete giderek şikayetçi olurken dolandırıcıların rahat konuşmaları ise pes dedirtti. Kendi oluşturdukları mesajlaşma platformu üzerinden dolandırıcılık işlemini gerçekleştiren dolandırıcılar kendilerini şikayet edeceğini söyleyen mağdurlara ise polislerle beraber çalıştıklarını söyleyerek polis fotoğrafları yolladı.

    Polislerle beraber çalışıyoruz diyerek polis fotoğrafları yollayarak kandırdılar

    Kendilerinin dolandırıldığını anlayan sosyal medya kullanıcılarını paralarını kurtarmak için yaptıkları yazışmalarda dolandırıcılara kendilerini şikayet edeceklerini ve polise gideceklerini söylediklerinde ise inanılmaz cevaplarla karşı karşıya kaldı. Dolandırıcılar şahıslara polislerin ve karakol ortamının bulunduğu alanların fotoğraflarını atarak kendilerinin polislerle çalıştığını belirtti. O konuşmalarda mesajlaşma uygulamasında kayıt altına alındı. Mağdur olan Batuhan Yerdelen ise emniyete giderek şahıslardan şikayetçi oldu.

    “Beleşten para kazanmak olmuyor, alın teriyle paranızı kazanın”

    Yaşadıklarını anlatan mağdur Batuhan Yerdelen, “Ben Arnavutköy’de yaşıyorum. Ben bir iş ilanı gördüm ve beni ek gelir kazanacağımı söyleyerek yönlendirdiler. Ben bu işe başladım Aslı diye biriyle konuştum ve bana görevler vermeye başladılar. Ben para yatırdım ve iki katını kazandım daha sonra görevler büyüdükçe bende daha fazla kazanmak istedim. Para yatırdıkça daha fazla kazandığımı söylüyorlardı. 5-10 bin derken son görev dediler ve bunu yapınca bütün parayı alabileceksiniz dediler ama parayı çekemedim. Beni başka birine yönlendirdiler ve o kişi benden 7 bin TL daha istedi. Ben tüm parayı çekemedim dolandırıcı olduklarını anladım ve 30 bin TL para kaybettim. Bize internet üzerinden ürün aldığımızı ve satıldıkça komisyon alacağımızı söylediler. Çok bilindik bir sayfayı kopyalamışlar sahte sayfaymış. Ben komisyon aldığımı düşündüm ve 50 bin TL param birikti diye düşündüm ama dolandırıldım. Ben tek mağdur değilim bir sürü mağdur olan var daha fazla para kaybeden var. Kendi kurmuş oldukları platform üzerinden bizimle iletişime geçiyorlar. Polislerle anlaşmalı olduklarını söylediler. Gençlere mesajım beleşten para kazanmak olmuyor alın teriyle paranızı kazanın” ifadelerini kullandı.

    Batuhan Toprak

    Haberin videosu: https://www.iha.com.tr/istanbul-habe...dilar-42804421

    ******************************************

    Sahte forklift dolandırıcıları yakayı ele verdi

    Antalya ve Mersin’de sahte forklift ilanları üzerinden 4 kişiyi 1 milyon 100 bin lira dolandıran 8 şüpheli yakalandı.

    İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, 4 kişi internet üzerinden sahte forklift ilanları ile toplam 1 milyon 100 bin lira dolandırıldıkları iddiasıyla başvuru yaptı. Yapılan teknik takip ve fiziki çalışmalarda 8 şüphelinin Antalya’da 1 şahsın ise Mersin ilinde olduğu belirlendi. Şüpheli şahısların yakalanmasına yönelik Antalya merkezli iki ilde yapılan eş zamanlı operasyonda 8 şüpheli yakalandı. Şüpheliler emniyetteki işlemlerimin ardından adliyeye sevk edildi.

    Şüphelilerin ikametlerinde yapılan aramalarda; 2 adet diz üstü bilgisayar, 1 adet tablet, 9 adet telefon, 6 adet sim kart, 1 adet SSD sabit disk, 1 adet ruhsatsız silah, silaha ait şarjör ve fişekler, bir miktar uyuşturucu madde ile Türk Lirası, döviz ve ziynet eşyası ele geçirildi.

    *********************************************

    AA kaynaklı haberler:

    TPAO'dan "yatırım fırsatı çağrısı taşıyan yanıltıcı reklamlara itibar etmeyin" uyarısı

    Türkiye Petrolleri Anonim Ortaklığı (TPAO) Genel Müdürü Melih Han Bilgin, son zamanlarda Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın sesinin ya da görüntüsünün de kullanılarak vatandaşları hedef alan dolandırıcılık girişimlerine karşı yaptıkları çalışmaları AA muhabirine anlattı.

    Son zamanlarda çeşitli sosyal medya platformlarında TPAO'nun adı kullanılarak "yatırım fırsatı" başlığı içerisinde dolandırıcılık yoluyla sahte hesaplar üzerinden vatandaşı mağdur etme girişimlerinin yoğunlaştığına dikkati çeken Bilgin, "Biz de bu çerçevede bir mesaj iletme zorunluluğu içerisinde duyduk kendimizi. Kurumumuzun hiçbir şekilde belirtilen bir yatırım planlaması veya vatandaşlarımızın doğrudan katkıda bulunacağı bir yatırım çalışması asla ve asla mevcut değildir. Vatandaşlarımızın bu haberlere kesinlikle itibar etmemesi önemlidir." diye konuştu.

    Bilgin, TPAO'nun yatırım fırsatı başlığı altında bir çalışması olmadığını ve olmayacağını vurgulayarak, "Dolayısıyla herhangi bir mağduriyetin vatandaşlarımız nezdinde oluşmasını engellemek için mesajımızın topluma, kamuoyuna, vatandaşlarımıza aktarılmasını önemli buluyoruz." değerlendirmesinde bulundu.

    50 bin aldatıcı reklam engellendi, 450 hesap kapatıldı

    Bu yıl içinde TPAO'nun sosyal medya platformlarıyla yürüttüğü çalışmalar sonucunda yaklaşık 50 bin aldatıcı reklamın sosyal medya kanallarından kaldırıldığını belirten Bilgin, "Bu konuda bugüne kadar 5 bine yakın sahte hesapla ilgili savcılıklarımız nezdinde çalışmalar yürütüldü ve yürütülüyor. Mahkemeler ve savcılıklar kanalıyla konuya itirazlarımız gerçekleştirildi."dedi.

    Bilgin, sosyal medyada dolandırıcılık girişiminde bulunan 450 hesabın kapatıldığını dile getirerek, TPAO ile elektronik posta aracılığıyla iletişime geçen 200 vatandaşın da anında bilgilendirildiği bilgisini paylaştı.

    Vatandaşların söz konusu yanıltıcı hesap ve reklamlardan zarar görmemesi için TPAO'nun sosyal medya hesapları ve internet sitesi üzerinden duyurular paylaştıklarını belirten Bilgin, "Ama farklı hesaplara, sahte hesaplara yönlendirmeler yaparak vatandaşlarımızı yanıltıcı çalışmalar halen yürütülüyor. Maalesef üzülerek izliyoruz bunu. Vatandaşlarımızın çok dikkatli olması lazım." ifadelerini kullandı.

    **********************************************

    İş insanı Uğur Akkuş'a kripto para dolandırıcılığından dava

    İş insanı Uğur Akkuş'un da aralarında bulunduğu 4 sanık hakkında, kripto para ticareti vaadiyle iki kişinin 500 bin dolar dolandırıldığı iddiasıyla "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 4'er yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

    İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, ortak firmaları bulunan müştekiler Ömer A. ve Anvar M'nin dış ticaret işiyle uğraştığı belirtildi.

    Müştekilerin, firmalarına ait 500 bin dolarla kripto para almak istedikleri, komisyon karşılığında aracılık yapan sanık Abdullah Alkreish'le irtibat kurdukları anlatılan iddianamede, bu sanığın da müştekileri sanık Uğur Akkuş'la tanıştırdığı, 30 Mayıs'ta da Akkuş'un Şişli'de bulunan bir AVM'deki ofisinde müştekilerle bir araya geldiği aktarıldı.

    İddianamede, sanık Akkuş ve müştekilerin, 500 bin dolar karşılığında kripto para alımı konusunda anlaştığı, Akkuş'un ilk etapta güven sağlamak amacıyla 2 bin 500 dolar tutarındaki kripto parayı müşteki Anvar M'nin hesabına aktardığı kaydedildi.

    Sanık Akkuş'un, kripto para akışının devamının sağlanması amacıyla paranın tamamının hesabına yatırılması gerektiğini söylediği ve müştekileri ikna ettiği belirtilen iddianamede, müştekilerin 497 bin 500 doları Akkuş'a elden teslim ettiği dile getirildi.

    İddianamede, Akkuş'un müştekilere "Parayı bankaya yatırdıktan sonra geleceğim." diyerek iş yerinden ayrıldığı, müştekilerin burada saatlerce beklediği ancak kimsenin gelmemesi ve hesaplarına kripto paranın yatırılmaması üzerine şüphelendikleri vurgulanarak, dolandırıldıkları gerekçesiyle şikayetçi oldukları anlatıldı.

    Sanık Akkuş'un, yardımcıları olan sanıklar Ercan Eşkin ve Feyza Betül Köksal'la müştekilerden aldığı parayı vererek bankaya teslim etmelerini söylediği aktarılan iddianamede, sanıkların herhangi bir kripto para transferi sağlamayarak haksız menfaat elde ettikleri belirtildi.

    İddianamede, sanıklar Uğur Akkuş, Abdullah Alkreish, Ercan Eşkin ve Feyza Betül Köksal'ın "tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında nitelikli dolandırıcılık" suçundan 4'er yıl 6'şar aydan 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılması talep edildi.

    Sanık hakkında yurt dışına çıkış yasağı konuldu

    İddianamenin İstanbul Ağır Ceza Mahkemesi tarafından kabul edilmesinin ardından sanık Abdullah Alkreish'in avukatı, müvekkilinin ikamet izinleri iptal edilen ailesinin geri gönderme merkezinde olduğu ve sınır dışı edilebilecekleri, bu gerekçelerle "yurt dışı çıkış yasağı" yönünde adli kontrol tedbiri uygulanması talebiyle dilekçe sundu.

    Bu talebi değerlendirmek için duruşma yapan mahkeme, sanık Abdullah Alkreish hakkında "yurt dışı çıkış yasağı" şeklinde adli kontrol kararı aldı.

    Uğur Akkuş, haziranda bu dosya kapsamında hakkında yapılan şikayet üzerine İstanbul Havalimanı'nda gözaltına alınmış, müşteki Ömer A'nın zararının giderildiğini bildirerek şikayetinden vazgeçmesi üzerine serbest bırakılmıştı.

    *********************************************

    BDDK, vatandaşları kendisini kurum personeli olarak tanıtan dolandırıcılara karşı uyardı

    BDDK'den yapılan yazılı açıklamada, kendilerini BDDK personeli olarak tanıtan kişilerin, kurumun santral numarası olan hat üzerinden arıyor izlenimi vererek banka müşterilerinin cep telefonlarına uygulama indirmelerini sağlamak suretiyle dolandırıcılık girişiminde bulunduklarının anlaşıldığı bildirildi.

    Açıklamada, dolandırıcılığa maruz kalınmaması için dikkat edilmesi gerektiği belirtilerek şunlar kaydedildi:

    "Herhangi bir dolandırıcılık olayına maruz kalınmaması açısından kendilerini BDDK personeli olarak tanıtarak bankacılık işlemlerinde kullanılan kişisel bilgileri isteyen, cep telefonuna uygulama indirilmesini, kullanıcı adı, şifre gibi bilgileri talep eden kişilere kesinlikle itibar edilmemesi, kişisel bilgilerin korunması hususunda azami dikkat ve özenin gösterilmesi büyük önem taşımaktadır."

    **************************************

    "TOKİ'den kurasız ev" vaadiyle annesi dahil 33 kişiyi dolandırdı

    Diyarbakır'da "TOKİ'den kurasız ev" vaadiyle annesi dahil 33 kişiden 10 bin ile 170 bin lira arasında değişen miktarda para alarak dolandırıcılık yaptığı gerekçesiyle tutuklanan kadın hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 96 yıldan 320 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı.

    Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığınca, 11 Mayıs'ta tutuklanan sanık Yener T. hakkında hazırlanan iddianame, 9. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

    İddianamede, sanık Yener T'nin çevresindeki kişilere Yenişehir Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışma Vakfınca ihtiyaç sahiplerine TOKİ tarafından yapılan binalardan kuraya girilmeksizin el altından daire verileceğini belirttiğine yer verildi.

    Yener T'nin bu kişilere, ikamet ettiği TOKİ dairesinin de kurumda iletişim halinde olduğu çalışanlar tarafından kendisine verildiğini anlattığı ifade edilen iddianamede, sanığın, daire teslimlerinin 2-3 yılda bir olduğunu belirterek kendisine inanan eş, dost ve akrabalarından oluşan 33 kişiden elden veya banka hesabına havale yoluyla haksız kazanç elde ettiği kaydedildi.

    Kızından şikayetçi oldu

    31 müştekinin ifadelerinin yer aldığı iddianamede, mağdurların sanığa ne kadar para verdikleri ve sanıktan şikayetçi oldukları da yer aldı.

    Sanığın annesi F.K, ifadesinde şunları kaydetti:

    "Kızım Yener, Diyarbakır merkezde yapımına başlanan ve devam eden TOKİ evlerinden el altından kuraya girmeden daire verdiklerini söyledi. Bunu kabul ederek, Yener'e toplamda 45 bin 530 lira para verdim. Beni dolandıran Yener T'den şikayetçiyim."

    Mağdurlardan abla G.K. de Yener T'nin, öz kardeşi olduğunu belirterek, ifadesinde şöyle dedi:

    "2019'un aralık ayında Yener T. evime gelerek 'Sen kirada oturuyorsun, sana TOKİ'den ev alalım.' dedi. Diyarbakır merkezde bulunan, yapımı devam eden TOKİ evlerinden el altından kuraya girmeden daire verdiklerini söyledi. Bu amaçla Yener'e toplamda 58 bin lira verdim. Yener T'den şikayetçiyim."

    Z.K. ise akrabalarının önerisi üzerine TOKİ'den ev almak için Yener T. ile tanıştığını belirterek, ifadesinde şunları söyledi:

    "Yener bana Diyarbakır merkezde bulunan, yapımına başlanan ve devam eden TOKİ evlerinden el altından kuraya girmeden daire verdiklerini söyledi. Ben de kabul ettim ve Yener'e toplamda 170 bin lira verdim."

    İddianamede, şu değerlendirmede bulunuldu:

    "Şüphelinin güven oluşturarak müşteki beyanlarında geçen miktarlar kadar elden nakit para almak ve hesabına havale yapılmasını sağlamak suretiyle haksız menfaat elde ederek üzerine atılı dolandırıcılık suçunu işlediği hususunda yeterli şüpheye ulaşıldığından cezalandırılması talep olunur. Müştekilerden F.K'nin şüphelinin annesi olması sebebiyle TCK'nin 167/1-b maddesi uyarınca hakkında şahsi cezasızlık sebebinin bulunması dolayısıyla şüpheliye annesine karşı olan eylemiyle ilgili ceza verilmesine yer olmadığına dair karar verilmesi gerektiği anlaşılmıştır."

    İddianamede, tutuklu sanık Yeter T. hakkında "nitelikli dolandırıcılık" suçundan 96 yıldan 320 yıla kadar hapis cezası isteniyor.

  4. Kedi fotoğrafı ile dolandırıcılık: https://www.ntv.com.tr/video/turkiye...IkKkYbuN7T3R3A

    Enercii belgeseli 1.Bölüm: https://www.youtube.com/watch?v=8ilDyjevQDw

  5. Denizbank - Seçil Erzan Olayı Hakkında: https://www.youtube.com/watch?v=dnOHy1lYz6s

  6. Seçil Erzan - Arda Turan Konuşması Tam Metin:

    Arda Turan: Benim saydıklarım dışında ben sana dünya para getirdim Seçil, bütün servetim sendeydi ya. Ya şimdi şöyle diyorum, bu parayı eğer birine aldıysan biyere verdiysen kime verdin onları söyle, bizim nerde yedibuçuk milyon dolarım, Emre abinin...

    Seçil Erzan: Arda işte dışarda verilen yok işte birbirlerinin içerisinde öyle bir şey oldu onun faizi bunun faizi...

    Arda Turan: Muslera'nın 500'ü var, Emre, Emre Çolak'ın üç ikiyüzü var Emre abinin dört buçuğu var, Selçuk'un üçü var. Ya Seçilcim 15-20 milyon dolar para. Sana şunu söylüyorum: Faize mi gitti bu para?

    Seçil Erzan: Yok faize gitmedi Arda, ben onların hepsini tek tek oturup çıkaracağım bu akşam.

    Arda Turan: Ya bana şunu... Seçilcim bana şunu, bak insanlar beni arıyor çok zor durumdayım yani. Bir şey diyeceğim toplamda kaç kişi var Seçil, tahmin. Ya çünkü biz bankayla bi konuşmaya gideceğiz bankaya anlatacağız derdimizi.

    Seçil Erzan: İşte ben bu akşam şöyle yapacağım Arda, hepsini bu akşam...

    Arda Turan: Ya Seçilcim bu akşam senin akşamın da, bizim de akşamımız. Uyku uyuyamıyoruz. Bir kafamızı...

    Seçil Erzan: Hayır hayır, ben şeyi çıkaracağım bu akşam, yani kime ne olduyu hepsini detaylı çıkaracağım.

    Arda Turan: Tahmini kaç kişi var? Mesela 100 kişi mi?

    Seçil Erzan: Hayır Arda ya o kadar yok ne 100 kişisi. İşte hepsini tek tek çıkaracağım bu akşam ve siz gitmeden bunların hepsini söyleyeceğim yani sana hepsini detaylı anlatırım.

    Arda Turan: Var mı hepsinin kayıtları peki?

    Seçil Erzan: Ben biliyorum yani şimdi ama kafamı toplamam lazım yani beynimden çıkaramıyorum. Sen şu an bana adını sor.

    Arda Turan: Bak Seçil, sana en insani şekilde yaklaştım her zaman. Anlattım da, benim gözümün içine baka baka çoluğumun çocuğumun rızkına, yalan söyledin. Denizbank kisvesi altında, Hakan Ateş'i kullanarak, Fatih Hocayı kullanarak. Bak hiç hala sana insani davranıyorum. Sen bize yardımcı ol ki biz de bu işten çıkalım. Çoluğumuzun çocuğumuzun...

    Seçil Erzan: Tabii ki olacağım Arda ben size yardımcı olmaz mıyım, ben size yardımcı olacağım.

    Arda Turan: Sana şunu söylüyorum, atıyorum kaç para var mesela toplamda, ortada 50 milyon dolar mı var 100 mü? Aklında bir fiyat vardır sen zeki kadınsın biliyorsundur.

    Seçil Erzan: Semih fazla aldı.

    Arda Turan: Semih Kaya mı?

    Seçil Erzan: Hii o fazla aldı, iki buçuk falan fazla aldı. Hatırladıklarımı söylüyorum şu an. Fırat fazla aldı.

    Arda Turan: Ne kadar Fırat fazla aldı?

    Seçil Erzan: Fırat'ın çok fazla değildir de yani benim hesabıma göre Fırat'ın 500-600 fazla. Eee, ondan sonra şey fazla aldı... Ben hepsini çıkaracağım Arda inan.

    Arda Turan: Ya Seçilcim bir şey diycem ben senin çıkaracağını... bi konuşalım sakin ol. Gözünü seveyim kızım bak kalp krizi geçireceğiz. Çoluğumuzun çocuğumuzun rızkı. Ben sana diyorum ki ya Seçil şunu anlamaya çalışıyorum. Biz. Biz senden... ben senden 50 bin 100 bin dolara ihtiyacın varken, bitmişken paran bitmişken bunları nasıl bu kadar paraları böyle veriyorsun bizim paralarımızı...

    Seçil Erzan: Hayır, onlar önceden alınmıştı.

    Arda Turan: Peki benim sana merak ettiğim başka bir şey var. Bi sakin ol konuşalım. Bunu neden yaptın?

    Seçil Erzan: Ben hiçbir şey bilmiyorum... hiç... Kendime de 1 kuruş bir şeyim yok biliyor musun? 1 lira bile yok. 1 lira yok derken kendime 1 lira boğazımdan geçmedi yani üzerine borçla kaldım ve bu hayatımı bitirdi.

    Arda Turan: Mesela Emre abiden dört ikiyüz aldın, nereye gitti o para abi, dört üçyüz almışsın.

    Seçil Erzan: Bak onların, şey hatırladıklarım yani şu an hatırlamıyorum. Hepsini yazacağım. Nereye ne gittiğini kime ne kadar. Üçyüz ona mi beşyüz ona mı hepsini yazacağım. Tek tek.

    Arda Turan: Seçilcim bak şimdi bak şimdi sana bir şey soracağım bana iyi cevap ver. Bir şey söyleyeceğim. Hayır şu... Bak bu işte 100 kişi olması bam başka bir şey, 30-40 kişi olması bam başka bir şey. İnan bana.

    Seçil Erzan: 100 kişi yok.

    Arda Turan: Kaç kişi var? 500 diye söyleyen var.

    Seçil Erzan: Yok yaa, yok öyle bir şey Allah aşkına.

    Arda Turan: Kaç kişi var 20-25? Ya Seçil gözünü seveyim bize artık yalan söyleme çoluğumuz çocuğumuz zor durumda.

    Seçil Erzan: Arda 100 kişi falan yoktur.

    Arda Turan: Kaç kişi var tahmini? Bir düşün bakayım...

    Seçil Erzan: Bi dakika... eee... 10 tane futbolcu var.

    Arda Turan: Evet...

    Seçil Erzan: Eee... İşte 10 da benim yandan yani... 10 da benim yakın çevremden...

    Arda Turan: E Terim var, Fatih Hocanın şeyi ondan sonra...

    Seçil Erzan: Toplam o kadar... Hepsi o kadar, hani 21-22...

    Arda Turan: Bak Seçil. Sana diyeceklerimi iyi dinle bak. Şu anda bu savcılık işlerini de, polisi de her şeyi biz tutuyoruz. Kimseyi bir yere göndermiyoruz. Eğer sen bunları, doğruyu söyleyeceksin ki, biz bu işi bankayla çözmeye çalışalım. 20 kişiyse gidip bankayla bunu çözmeye çalışırız. Ama dersen ki Arda 100 kişi var, bu iş olmaz... Bak o ib...

    Seçil Erzan: Hani maksimum olsun 23 kişi, yani 25 olsun. O kadar bile yoktur.

    Arda Turan: Yani Seçil eğer 25 kişiyse gidip oturulur konuşulur. Peki bizim hepimizin zararlarımızı biliyor musun?

    Seçil Erzan: Biliyorum, yani zararda olanları biliyorum. yani zararda... Mesela emre almadı, sen ana paranı tamamlamadın, faizini almadın.

    Arda Turan: Ya ben faizi falan geçtim. Ben sana sayıcam zaten. Şeyleri falan, 8 250'leri falan onları geçtim hepsini öyle elden aldı. Ben tam ana param 7 650'ye falan geliyor. Ben hepsini saydım. Anladın mı? Vermediğiniz, ödemediğiniz.

    Seçil Erzan: Ödenenlerden nasıl senin...

    Arda Turan: Yok ödenenler... Ya Seçil darmadağınım ben biliyorsun. Emre...

    Seçil Erzan: İşte bende onların hepsi bir yerde yazıyordu, çıkarıcam onları işte.

    Arda Turan: Peki Fatih Hoca? Fatih Hoca karda mı bu işten?

    Seçil Erzan: Valla Arda bişey söyleyeceğim, normal şartlarda Hoca kârdaydı, yani çünkü hocanın.... Sen yalnızsın di mi?

    Arda Turan: Yalnızım yalnızım, hoca kârdaydı di mi?

    Seçil Erzan: Hi hi... Hi hi...

    Arda Turan: E hocanın da krediler çıkmış. O adamcağız da oradan darmadağın.

    Seçil Erzan: .... yolu kapatıyorlar öyle. Onları da tek tek çıkaracağım.

    Arda Turan: Peki bir şey diyeceğim. Bu Hakan abi. Hakan Ateş bunu duydu bugün, Mehmet Aydoğdu duydu. Bunların hiç haberi yok muydu hiçbir şeyden ya.

    Seçil Erzan: Yok. Mahvedecekler beni onlar. Ama ne yaparlar...

    Arda Turan: Sen, sen bankayı falan düşünme Seçil. Sen, şu anda biz, yani biz yani seni, insanları savcılığa vermesinler diye tutuyoruz herkesi. Ya seni, sen bize doğruları söyle ki bi bir çözüm yoluna gidip bu işi bir an önce toparlayalım. Yoksa savcılık bilmem ne biri bin para olur yani bu işin, yok yıllarca yatarsın.

    Seçil Erzan: Ay Arda... Ama zaten banka öyle bişeyi yapar ki...

    Arda Turan: Sen bana şunu söyle, bu Bülent bilmem ne varmış, İbrahim beyden almışsın. Onlar var. Yakın çevrem diyorsun.

    Seçil Erzan: Hepsi içinde hepsi içinde. Maksimum o kadar.

    Arda Turan: Ben sana bişey daha soracağım. Bu Süleyman Amca kim abi.

    Seçil Erzan: Süleyman amca benim Florya'dan müşterimdi.

    Arda Turan: Bak Süleyman Amca var, Barış Tari var Malatyalı.

    Seçil Erzan: Bak Süleyman Amca... Süleyman Amca... Süleyman a... Barış Tari aldı parasını ya

    Arda Turan: Onlar da fazla mı aldı?

    Seçil Erzan: Yok... O fazla almadı, tam ana parasını aldı. Süleyman Amca fazla aldı.

    Arda Turan: Atilla Baltaş?

    Seçil Erzan: O o adamcağız ana parasının yarısını dörtte üçünü falan almıştır.

    Arda Turan: Peki bunlar sistemden çıktılar mı şu anda? Sistemdeler miydi?

    Seçil Erzan: Çıktılar.

    Arda Turan: Seçil benim merak ettiğim sen bu işe neden girdin abi, bizi niye çektin buraya?

    Seçil Erzan: Ne bileyim Arda ya... Bilmiyorum inan şu an hiçbir şey bilmiyorum. Ben hiçbir şey... Böyle saçma sapan bir durum oldu.

    Arda Turan: Benim merak ettiğim peki, bu fon yalan mıydı her şey.

    Seçil Erzan: Ya ben baştan kendi kendime bir şeyler kurmaya çalıştım da ilerlemedi, ondan sonra osu busu gitti...

    Arda Turan: Hayır, bir yerlerde bu paranın bi kısmı battı mı? Onu sormaya çalışıyorum. Yani bize, bana biz seni arıyoruz, anlatmıyorsun. Anlat ki Seçilcim yardımcı olalım. Yav Seçil şunu anlamıyorsun, 10 sene yatacağın, 10 sene yatacağın yerde 5 sene, 5 sene yatacağın yerde 3 sene yatarsın, 3 sene yatacağın yerde 1 sene yatarsın. Anladın mı?

    Seçil Erzan:... zaten. Anlatayım ben şu an onları kesinlikle şey yapamıyorum, yapamayacağım yani bugün de yapamadım. Anlatmak için...

    Arda Turan: Seçil ben sana hala yardımcı olmaya çalışıyorum bak. Benim 2 evladımın çoluğumun çocuğumun rızkını verdik. Hayatımız boyunca çalıştık tırnaklarımızla. Bakıyoruz 100 kişi. Sana defalarca anlattım.

    Seçil Erzan: 100 kişi yok, 100 kişi falan yok. Ben bunu zaten...

    Arda Turan: Seçil ya sen bunu benim paramı alıp başkasına mı götürdün Seçil ya?

    Seçil Erzan: Yani, arada öyle oldu.

    Arda Turan: Yani biz senin annen için dua ettik ya.

    Seçil Erzan: (Yanında olan başka bir şahsa hitaben) ... konuşuyorum, konuşuyorum, telefondayım.

    Arda Turan: Bişey diycem, bişey diycem Seçil. Şimdi biz bu işi nasıl çözebiliriz? Bize bi yol göster. Bu yani bu paraların birinde olma ihtimali falan böyle şeyler var mı?

    Seçil Erzan: Yok yok yok birinde yani bu paralardan dediğim gibi yani kesinlikle yok.

    Arda Turan: Bizim bütün paralarımız gitti mi yani şu anda?

    Seçil Erzan: Efendim?

    Arda Turan: Bizim paralarımızın hepsi gitti mi?

    Seçil Erzan: Ya sizin paralarınızı Arda banka ödemek zorunda. Öder. Yani kapatacak bu işi. Ödeyecek zaten. Ödemek zorunda yani.

    Arda Turan: Nasıl ödeyecek abi?

    Seçil Erzan: Banka, bu işi duyulmasın diye kapatacak.

    Arda Turan: Seçil zaten biz bu paraları Denizbank'a getirdik fona. Sen ilk başta fon bile söylemedin.

    Seçil Erzan: Aynen. Benim orda, benim orda imzam olduğu için sizin garantiniz o. Banka her koşulda ödemek zorunda.

    Arda Turan: Seçilcim biz banka, banka bi banka müdürünün ne kadarlık imzasına karşılık verebilir ki? Ama ben sana Seçil ben sana ilk gün getirdiğimde ben sana hesabına getirmedim mi parayı? Sen yoo sonra Arda fon var, Ardacım hiç sıfır risk demedin mi Seçil bana ya?

    Seçil Erzan: Dedim dedim.

    Arda Turan: Sonra bana sana evrak vereceğim... Olur mu ya, Denizbank'ta Fatih Hoca da yapıyor, Hakan Ateş, Mehmet Aydoğdu bunların hepsi daha önce bunları yaptı demedin mi Seçilcim ya? Ben sana yalvarmadım mı, bak aman bi risk olmasın. Yanlış yunluş iş yapmayalım. Bizde olmaz bu işler demedin mi Seçilcim ya. Sana 15-20 gün önce de geldim Seçil, varsa bi sıkıntı kurtaralım seni. Sana yardımcı olalım, var mı bir şeye ihtiyacın diye evine geldim ya... Neler... Gözümün içine baka baka nasıl dedin bunu? Bu ISIN kodları ne peki?

    Seçil Erzan: Onlar doğru değil.

    Arda Turan: Onları kendi kafandan mı uydurdun?

    Seçil Erzan: Bir kısmı doğru, bir kısmı doğru değil.

    Arda Turan: Ya bunu neden yapıyorsun mesela. Neden yaptın? Günlerce, Seçil beni 4 ay oyaladın ya. 4 ay. Sana, kibarlığımdan uzaklaşmamak için, yardımcı olabilmek için... Annen hastaydı. Ya diyorum Seçilcim bir şeye ihtiyacın var mı? Doktor bulalım, bilmem ne bulalım. Bunları hiç düşünmedin mi ya? Bak o kadar insanlar mağdur oldu ki... Neden yaptın bunu yani... Bu işten... Ben şunu anlamıyorum Seçil. 20 milyon dolar para.

    Seçil Erzan: Bu işten benim kârım da yok.

    Arda Turan: E peki 20 milyon dolar para da yok. Kim fazla aldı? Bi Semih Kaya aldı diyorsun, bi Fırat aldı diyosun. Fırat mı Fazıl mı? E şimdi başka kim aldı Seçilim fazla parayı?

    Seçil Erzan: Arda bunların hepsini işte çıkaracağım kim ne aldı yani... Aklımdan inan ezbere bilmiyorum şu anda.

    Arda Turan: Ben şunu sana söylemeye çalışıyorum. Şunu söylemeye çalışıyorum. Şimdi 15 kişi zararda. Sen bana 2 kişi söylüyorsun. Şimdi böyle söyleyince hikaye oturmuyor yerine.

    Seçil Erzan: Doğru söylüyorsun, doğru söylüyorsun. İşte o fazla para alanları çıkaracağım ben. Şeye de gitti işte.......

    Arda Turan: Hayır, mesela kim fazla aldı onu sormaya çalışıyorum sana.

    Seçil Erzan: Çıkaracağım hepsini. Ya hatırlamıyorum Arda gerçekten şu anda hatırlamıyorum, kim ne verdiğini. Beynim dondu.

    Arda Turan: Ya Seçilcim bizim hayatımız bitmiş, senin hatırlamıyorum, bu kadar basit mi? Sende hiç bir makul olma, bir utanma hali olmayacak mı? Demeyecek misin ki Arda bu, aldılar, parayı bunlar aldı. Para buraya kayboldu demeyecek misin?

    Seçil Erzan: Arda... Şu anda kimin ne aldığını... Yani utanmaz olur muyum? Utancımdan konuşamıyorum zaten.

    Arda Turan: Ya bizden bu parayı almak için kaç kere aradın bizi, günlerce aylarca Seçil ya. Ya çoluğumuzun çocuğumuzun rızkını aldın ya. Şimdi sen bana söyle. Bizim çözümümüz ne?

    Seçil Erzan: Şimdi şöyle ben detaylı...

    Arda Turan: Benim şimdi, benim şimdi 20 bin dolarım kaldı. Benim borçlarımı ben sana saydım. Hepsini, borçlarımı biliyorsun. Sende kredim var. Ne yapacağım ben?

    Seçil Erzan: Şimdi bi kere onların hepsini bankanın ödeyeceğini biliyorum ben, yani öder. Öyle olması için muhtemelen şey yapacaklar, yani bu konu kapansin, duyulmasın, bankanın itibarı diye. Eee, ben liste çıkaracağım. Sana söyleyeceğim şu şu kadar, bu bu kadar diye. Kim ne aldı onları çıkaracağım. Siz yarın akşam mı toplantı yapacaksınız?

    Arda Turan: Biz sabah toplantı yapacağız. Senin bu listeyi bu akşam çıkarman lazım, sabah 6'ya kadar.

    Seçil Erzan: Bu akşam... aklım durdu... yani siz kaçta gireceksiniz toplantıya?

    Arda Turan: Biz sabah 9'da 10'da çıkartacağız. Kim varsa benim bu listeyi bilmem lazım.

    Seçil Erzan: Benim 9'da 10'da çıkarmam uygun mu?

    Arda Turan: Hayır uygun değil. Biz... Geç.. Bizim 9'da, 10'da... Biz o saatte...

    Seçil Erzan: Ama Arda ben şu saatte şu anda yani hatırlamıyorum. Çok şey yapmam lazım. Toparlayayım. Yanlış... yani sana net listeyi her şeyi atarım sana. Ya sabah 9'da 10'da atayım. Kaçta olacaksınız?

    Arda Turan: Seçilcim Biz sabah 8'de Hakan Ateş'i arayacağız. Yarım saat sonra da buluşacağız. Benim 6'da 7'de bu listeyi elimde olmam lazım. ya Seçil bu duruma gelmişsin. Senden liste istiyoruz. Bize dünya... 20 milyon dolar...

    Seçil Erzan: Hayır ben listeyi tabii ki de veriyorum Arda. Yanlış bir şey söylemek istemiyorum.

    Arda Turan: 20 milyon dolar, 20 milyon dolar vermişsiz sana. Sana bizim... Sana bizim iyilikten başka neyimiz dokundu ya...

    Seçil Erzan: Tabii ki öyle. Tamam ben sabah eee... O zaman yedi yedibuçuk gibi listeyi çıkarayım göndereyim sana. Sağlam.

    Arda Turan: Ama Seçil tam gönder. O ee kim varsa. O sizin ailenizde, Nazlı'nın yanındaki akrabalarında, kim varsa.

    Seçil Erzan: Hi h...

    Arda Turan: Bana eksik biriyle gelme. Çünkü biz oraya mücadele etmeye gideceğiz. Adama anlatacağız durumu. Denizbank formasıyla Seçil bize bunları yaptı diyeceğiz.

    Seçil Erzan: Siz sekiz buçukta Hakan Ateş'le mi buluşacaksınız?

    Arda Turan: Evet...

    Seçil Erzan: Kim kim?

    Arda Turan: Ben, Emre Belözoğlu, Fatih Hoca. Yani benim oraya gitmem lazım elimde bir şeyle. Bize bunları, bunları... bak bunlar bunlar... bu kadar paramız var. Böyle böyle mağduruz Hakan abi. Biz Denizbank'a inanıp geldik. Bizim mağduriyetimizi gider, bu olay kapansin, basına yansımadan diye. Çünkü eğer sen listeyi vermezsen, adamlar bu mağduriyeti kabul etmezse herkes savcılığa gidecek. 1 saat sonra tutuklanırsın. Herkesi biz tutuyoruz. O Nazlıları aradık. Orayı aradık. Senin akrabalarını aradık. Durun bir sakin olun konuşalım diye. Sen önce listeyi vereceksin, anladın mı? Ondan sonra. Ondan sonra biz bi konuşacağız. Bu basına oraya buraya çıkmasın diye. Denizbank'ın güvenirliği ne olacak o zaman?

    Seçil Erzan: Değil mi? O yüzden erkenden liste çıkarmam lazım.

    Arda Turan: O... ya Seçilcim... o akrabalarına, o Nazlılara, onlara falan ne yapmışsın ya...

    Seçil Erzan: Arda, baştan alındı, sonra tekrar verildi, fazla verildi, eksik verildi, her şey birbirine girdi. İşte onların hepsini şey çıkarmam lazım.

    Arda Turan: Seçil, sabah 8 olmasın. 6'ya kadar o listeyi bize gönder.

    Seçil Erzan: Arda 7-8... yani 8... 7'de göndereyim. Yedi yedi buçukta adam akıllı düşüneyim. Şu anda gerçekten yanlış şeyler yazıcak bilmiyorum... aklım almıyor.

    Arda Turan: Şimdi sen bana son kez şunu teyit et. Burda kaç kişi var aklında, tahmini. 25 kişi mi?

    Seçil Erzan: Bir dakika dur...

    Arda Turan: Nur Abla var, Terim var.

    Seçil Erzan: Yazıyorum dur şimdi

    Arda Turan: Mert var.

    Seçil Erzan: Yazdım. Şimdi... ee... 18-19-20-21-22-23... yazdım.

    Arda Turan: Tanın var, Tanın'la Merve var.

    (Üçüncü şahsın sesi duyuluyor): Saysın isimleri

    Arda Turan: Bi saysana bana isimleri.

    Seçil Erzan: Ayhan, Semih, Selçuk, Arda, Muslera, emre Çolak, emre Belözoğlu, Fırat Mert, Nur, Terim, Fulya, Hoca, Tanın... eee Nilgün Nazlı Ömer, Cüneyt, Erkan, Bülent, İbrahim, Nuray...

    Arda Turan: Bu kadar mı?

    Seçil Erzan: Bu kadar. Bu kadar.

    Arda Turan: O Florya'daki adam vardı son parasını almayan. O seni aramıyor mu? Batmanlı

    Seçil Erzan: Ha pardon o yok... Maksimum 25 tane. Bir kişi de hatırlamadığım var mı? Yok.

    Arda Turan: Peki üç aşağı beş yukarı ne kadar var zarar?

    Seçil Erzan: Bak şimdi, Ayhan fazla aldı.

    Arda Turan: Ayhan kim?

    Seçil Erzan: Ayhan Akman girmişti geçen sene. O fazla fazla aldı. O fazlası mesela... Semih fazla aldı... Eeee.... fazla aldı... Ya bi de hesap da çıkarmak lazım Arda. Mesela Tanın diyor ki ben eksideyim diyor ama bence değil yani.

    Arda Turan: Tanın mı?

    Seçil Erzan: Yani işte benim onları bir toparlamam lazım nedir ne değildir diye...

    Arda Turan: Sen bana tahmini zararı söylesene.

    Seçil Erzan: Arda onu yarın söyleyeyim mi net bi şekilde.

    Arda Turan: Hayır hayır Seçil, bu şimdi artık senin zamanın değil. Artık bizim zamanımız. Ben sana soru soracağım kibarca, sen de bana kibarca... Ben sana demiyorum ki şu kadar, şu kadar demiyorum, demiyorum ki sana otuz milyon dört yüz kırkbeş bin Euro. Tahmini ne kadardır diyorum.

    Seçil Erzan: İşte onu tam şimdi kimin ne olduğunu inan kafamda bilmiyorum ki.

    Arda Turan: Ya ben sana sayayım. Ben zaten sayıyorum. Yedi buçuk bende, dört buçuk Emre'de.

    Seçil Erzan: Şey mi? Çolak'ı mı diyorsun?

    Arda Turan: Hayır Belözoğlu'nu diyorum. Dört iki yüz, üç iki yüz onlar. Yedi dörtyüz. Bana yedibuçuk desen onbeş.

    Seçil Erzan: Onbeş.

    Arda Turan: Muslera beşyüz mü?

    Seçil Erzan: Beşyüz.

    Arda Turan: Selçuk üç ikiyüz.

    Seçil Erzan: Yok Selçuk üç ikiyüzden az.

    Arda Turan: Niye?

    Seçil Erzan: Selçuk bir üçyüzelli aldı, bir altıyüzelli aldı Selçuk.

    Arda Turan: Ne zaman aldı?

    Seçil Erzan: Çok önceden almıştı. Bir kere bir aldı, bir kere üçyüzelli aldı, bir kere de üçyüz aldı. Üç ikiyüzden bir altıyüz elli çıkınca bir altıyüz kalıyor de mi?

    Arda Turan: Bir altı yüz. E burda en çok mağdur benim.

    Seçil Erzan: Tabii sensin. En çok sen girdin çıktın çünkü.

    Arda Turan: Ya ne istediysen getirdim sana ya.

    Seçil Erzan: Evet. Arda senin o giriş çıkışlar... Ben yanımda kağıt bişey falan olmadığı için bilmiyorum. Sen hani benden iyi biliyorsun şu anda. Yirmi milyon falan çıkar burdan maksimum. Yani çıkmaz bile o kadar.

    Arda Turan: Ha, 20 milyon dolara bu konu kapanır mı?

    Seçil Erzan: Kapanır.

    Arda Turan: Peki o akrabaların falan.

    Seçil Erzan: Arda kapanır. Rahat kapanır.

    Arda Turan: Seçilcim, bu konu nasıl kapanır biliyor musun, sen, son taşın bile, son yani son adamın bile son insanın bile parasını verip kapanır. Şimdi Tanınlar, şimdi Tanın'lar diyor ki bir yüz bizim içerde paramız var diyorlar.

    Seçil Erzan: Nerde e ama hesap kitap yapmıyorlar ki Arda. Bak sen ne güzel söylüyorsun hesabını. Onları bak şimdi hani herkes o taraftan bakıyor. Benim faizim böyleydi diyor. Onların hepsinin çıkarılması lazım verilenler edilerler. Bi de mesela faiz de söyleniyor. Sen faizli bakiyeni söylemiyorsun ki...

    Arda Turan: Yok ne faizi ya... Ya biz anaparacıyız. Ya Seçilcim biz sana biz sana, ya ben arsami sattırdın sen bana ya... Seçil ben ne yapıcam? Karıma şimdi ne dicem Seçil ya?

    Seçil Erzan: Ya Arda hani banka bunu kapatmak zorunda. Ben de cezasını çekmek zorundayım.

    Arda Turan: Emre abi, Emre abi ne zorluklarla verdi biliyorsun. Bir lira, adamın çocuğun parası kalmamış koskoca Emre Belözoğlu'nun ya... Ya Seçil sana getiriyor, sana dört milyon ikiyüzbin dolar para veriyor ya. Adam maaşını bağışlamış depremzedelere. Ya Seçil senden para istedim Seçil ya. Bana bir yüzbin euro ver de bağış yapayım diye ya. Millet beşyüzbin TL bağış yaptık diye dalga geçiyor. Sana yalvardım para ver insanlar zor durumda, deprem bölgesine yardım yapalım diye ya. Ah be Seçil be. Ya biz sana ne yaptık da bize bunu yaptın yani. Ne dedin de yapmadık ya. Bankaya ekranı göster diyorum bana ekranı göstermiyorsun Seçil. Sana bana kağıt ver diyorum, yok Hakan Ateş de orda hepsi yapıyor diyorsun. Telefon açıyorsun.

    Seçil Erzan: Arda bunu... (anlaşılmadı)

    Arda Turan: Neye?

    Seçil Erzan: Hakan Ateş'e böyle söylemeyelim.

    Arda Turan: Ya Seçil sen şimdi ya Seçil sen bizi dolandırmışsın. Hakan Ateş'i mi düşünüyorsun ya. Ya Seçil arıyorum seni, Çorlu'dayım diyorsun. Annen geçmiş olsun ah kadıncağız iyi misin diyorum. Meğerse Fatih Hocanın yanına gelmişsin ya. Fatih hocanın yanındaymışsın, bize yalan söylüyorsun İstanbul'dayken.

    Seçil Erzan: Arda o gün ben gelmiştim hocanın yanına. Sonra Çorlu'ya döndüm. O gün ven o hafta sonuydu. Hafta sonu muydu benim izinli olduğum haftaydı. Hoca acil gel demişti.

    Arda Turan: Şimdi biz yarın Hakan Ateş'e gidicez Seçil. Bak sana durumu anlatıyorum. diyeceğiz ki yirmi, yirmi üç kişi, yirmi dört kişi böyle bir liste var, böyle bir enkaz var abi. Burda Muslera var, Arda Turan var, Emre Belözoğlu var, Fatih hoca var. Sen bu enkazı kaldırman lazım. Biz bunları temizleyeceğiz. Ondan sonra. (dışarıdan sesi duyulan bir 3. kişi) Fatih Hocanın alacağı var mı de.

    Arda Turan: Hi

    (3. kişi) Fatih hocanın...

    Arda Turan, 3. şahsa hitaben: Ses kaydını sonra silebilir misin?

    Arda Turan: Peki Fatih hocanın alacağı var mı bu durumda?

    Seçil Erzan: Ona bakmam lazım.

    Arda Turan: Hayır hayır, Buse Terim'in de parası varmış. Beraber mi girdiler onlar?

    Seçil Erzan: Yazdım onları yazdım.

    Arda Turan: Yazdın mı?

    Seçil Erzan: Hi hi

    Arda Turan: Kızcağız son parasını vermiş.

    Seçil Erzan: Off.

    Arda Turan: Bak şimdi. Ben sana olanları anlatıyorum. Sana ne bağırıyorum ne küfür ediyorum. Farkında mısın. Sana son son insani olarak yaklaşan insan benimdir belki. Bak Seçilcim biz yarın Hakan Ateş'e gidicez. Dicez ki abi bak böyle böyle bir liste var. Sen bana şimdi bu listeyi atacaksın. Böyle böyle paralar var. Dicem ki ben zaten en büyük mağdur, benle Emre Belözoğlu şu anda. Dicem ki abi böyle böyle durumumuz var. Dicez ki bu durum büyümeden Denizbank'a da yakışan, çünkü biz Denizbank'a güvenerek, sizin bize gönderdiğiniz personel hata yaptı. Biz bunu en iyi şekilde halletmeye çalışacaz. En düzgün şekilde. Ama bizim bunun için neye ihtiyacımız var Seçil? Senin listene.

    Seçil Erzan: Yardımıma.

    Arda Turan: Ya anladın mı? Listene ve yardımına. Diyeceksin ki Arda Turan yedi buçuk milyon dolar. O şeyleri aradakileri falån da geçiyorum, he gelmeyenleri falan faizi. Hiç faiz falan ana para. Emre Belözoğlu dört iki yüz. Bunları karşısına yazıp bana bir liste vereceksin. Ama senden ne ricam var biliyor musun? Bir kişiyi bile eksik yaparsan Seçil. Şimdi biz oradan 23 kişinin listesini temizlediğin zaman bir kişi çıkıp dava açarsa bankanın imajı falan o iş bozulur. Bana bozulmayacağı şekilde gelmen lazım.

    Seçil Erzan: Anladım.

    Arda Turan: Sana sabah 6-7'ye kadar süre. Sana rica ediyorum. telefonuma bu listeyi at. Biz gidelim namuslu şerefli insanlar gibi sonra özelim. Sonra artık ondan sonra yapılacak artık haline tavrına gelip konuşup ben sana söz veriyorum senin kötü olmaman için elimden gelen her şeyi yapacam. Bak bizi dolandırdın, benim hayatımı bütün paramı aldın, nakit parami. Sana diyorum ki bana yardımcı ol çocuğumun rızkı için, biz de sana yardımcı olacaz.

    Seçil Erzan: Öyle tabii ki Arda.

    Arda Turan: Rica ediyorum bak. Beni tanıyorsun. Rica ediyorum işleri çirkinleştirmeyelim. İnsan gibi. Anladın mı? Girmişsin bir yola ne yaptığın belli değil. Anladın mı? Yani Seçil bak her şeye bakılacak. Telefonlarından bilmem ne giriş çıkışlara kadar her şey çıkacak ama bu olayın insan gibi kapanması için...

    Seçil Erzan: Nasıl giriş çıkışlar, anlamadım.

    Arda Turan: Her şeyine bakılacak Seçil. Bankada giriş çıkışlar, o telefonların. Ben sana söylüyorum. Her şeyine bakılacak. Banka çünkü banka bi zarara uğradı. İmaj zararına da uğradı. Her şeye bakmak isteyecekler haklı olarak. Ben bi insan böyle bir şeyi nasıl yapar? Seçil sen o gözümüzün içine bakarak o yalanları nasıl attın ya.

    Seçil Erzan: (Anlaşılmadı)

    Arda Turan: Sana insan olarak soruyorum, nasıl yaparsın böyle bir şey ya...

    Seçil Erzan: Ya çok kötüyüm çok çok inan kendimi yerden yere atıyorum. Ölmek istiyorum.

    Arda Turan: Seçilcim senden ricam listeyi gönder tamam mı?

    Seçil Erzan: Tamam.

    Arda Turan: Arıcam sabah 7'de tekrar.

    Seçil Erzan: Yedi buçukta sende olmuş olur Arda.

    Arda Turan: İnşallah hayatında verdiğin bir sözde durursun. Bekliyorum.

    Kaynak: https://10haber.net/2023/11/27/secil...esinde-302125/

  7. Fatih Terim’in en yakınında, ‘Terim Fonu’ dolandırıcılığının da göbeğinde: Nur Erkasap

    Denizbank’ın İstanbul 4. Levent’teki Büyükdere Şubesi’nin müdürü Seçil Erzan’ın kurduğu ve katılımcılarına ‘Fatih Terim’in de parası burada’ diyerek pazarladığı saadet zinciriyle ilgili dava dosyası çok ilginç bilgilerle dolu.

    Bu saadet zinciriyle ilgili kamuoyunda en merak edilen konulardan biri, Fatih Terim’in sahiden bu fon yatırımcılarından veya fondan faydalananlardan biri olup olmadığı. Seçil Erzan bu konuda verdiği ifadesinde Fatih Terim’in fonda yer almadığını söylüyor. Fatih Terim de savcılığa ‘şikayetçi’ sıfatıyla verdiği ifadede fona hiçbir zaman para vermediğini ve oradan para almadığını anlattı.

    Ancak Seçil Erzan tarafından hazırlanan bir fon katılımcı listesinde Terim’in adı da geçiyor. Bu konudaki belgeyi kamuoyuna ilk kez 10Haber duyurmuştu. Fatih Terim’in adı dosyadaki bazı ifadelerde ve delillerde de geçiyor. Örneğin Arda Turan, dün tam metnini yayınladığımız Seçil Erzan’la yaptığı bir telefon konuşmasında Erzan’a ‘Fatih Hoca kârda mı’ diye soruyor. Fatih Terim’in 8 Nisan sabahı yanında fon katılımcısı bir grup futbol insanıyla Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’le görüştüğü ve kayıp paraları bankanın tazmin etmesini istediği de biliniyor.

    Seçil Erzan’ın bir numaralı şüpheli olarak yargılandığı davanın ilk duruşmasında da Fatih Terim’in adı geçmişti. Duruşmada Seçil Erzan, “2020 yılında beni tanıyan, Galatasaray camiasından birisi. İsmini yazılı olarak vereceğim. O dönem kulüpten ayrılmıştı. Bana 300 bin dolar gibi bir para verdi. Verdiği paranın çok üstünde para istiyordu. Ben bu parayı ödemek için kredi çektim. Araba sattım, evime ipotek koydurdum. Ana parasının çok üstünde para aldı” dedi. Daha sonra savcı “Size ilk gelen kimdi?” diye sordu. Seçil Erzan “Yazılı olarak vereceğim” diye yanıt verdi. Bu esnada mahkeme başkanı araya girip “İnsanlar aptal değil, kim olduğunu herkes anladı. Fatih Terim mi o kişi” diye sordu. Mahkeme başkanının sorusunun ardından Seçil Erzan “Evet Fatih Terim. Ona herkes güveniyordu” dedi.

    Fatih Terim bu konudaki suskunluğunu olayın başından beri koruyor, ne kendisi bizzat ne de avukatları aracılığıyla bu konuda bir açıklama yapmış değil. Terim’in kızı Buse Terim Bahçekapılı ve damadı Volkan Bahçekapılı ise başlayan davada şikayetçi konumunda.

    Dava dosyasında, Fatih Terim’in çok yakın çevresinden bir başka isim daha var: Terim’in sağ kolu, eski futbolcu ve teknik direktör Müfit Erkasap’ın eşi Nur Erkasap.

    Denizbank Teftiş Kurulu’nun Seçil Erzan’ın müdürlüğünü yaptığı Levent Büyükdere Caddesi Şubesi’nde 10 Nisan günü başlattığı teftişle ilgili yazdığı raporda Nur Erkasap bölümü aynen şu paragrafla başlıyor:

    ‘270161 hesap numaralı bankamız müşterisi Nur Erkasap, teknik direktör Müfit Erkasap’ın eşidir. Müfit Erkasap, 1996-2000 döneminde Fatih Terim’in yardımcılığını yapmış ve bu ikili 10 yılı aşkın aynı teknik ekipte görev almıştır. Nur Erkasap, Fatih Terim’in finansal işlerini takip eden kişi olarak bilinmektedir.’

    Raporda Terim ailesiyle Nur Erkasap’ın mali ilişkileri hakkında kimi işlemler anlatılıyor ardından da ‘Bu bağlamda iki ailenin ilişki içinde olduğu aşikardır’ deniyor. Banka müfettişlerine göre Nur Erkasap, Seçil Erzan’la ‘birlikte hareket ediyor.’

    Raporun buna kanıt olarak gösterdiği başlıca iki unsur var. Bunlardan birincisi, Seçil Erzan fonuna para yatıran isimlerden biri olan ama halen devam eden davada şikayetçiler arasında adı geçmeyen Mert Zeydanlı ile ilgili olay. Zeydanlı, ifadesinde Seçil Erzan’a banka şubesinin yakınındaki Pelit Pastanesinde nakit olarak para teslim ederken masada Nur Erkasap da oturuyormuş. Mert Zeydanlı teslim ettiği paralar için senet almış, bu senetlerden birinde ‘Borçlu’ olarak Nur Erkasap gözüküyor.

    Raporda kanıt olarak gösterilen ikinci konu, Fatih Terim’in kızı Buse Terim Bahçekapılı’nın kocası Volkan Bahçekapılı’nın gerçekleştirdiği bazı bankacılık işlemleri.

    Volkan Bahçekapılı, Galatasaray ve Fenerbahçe’nin efsane oyuncusu, Başakşehir’in eski teknik direktörü Emre Belözoğlu’nun da kuzeni aynı zamanda ve dava dosyasına göre Belözoğlu adına onun parasını Seçil Erzan’a teslim eden kişi.

    Denizbank’ın raporuna göre Bahçekapılı, 22 Mart 2023’te 400 bin ve 29 Mart 2023’te de 1 milyon doları doğrudan Nur Erkasap’a havale olarak göndermiş. Erkasap, 22 Martta gelen 400 bin doları aynı gün şubeden nakit olarak çekmiş. 29 Martta gelen 1 milyon dolardan ise aynı gün 800 bin dolar ve 120 bin dolar olarak nakit çekmiş, yani 80 bin dolar Erkasap’ın hesabında kalmış.

    Denizbank Teftiş Kurulu raporuna göre 7 Nisan’da Denizbank Levent Şubesi’ne gelen Volkan Bahçekapılı ile şifahen gerçekleşen görüşmede Volkan Bahçekapılı, Emre Belözoğlu’na ait 2 milyon 892 bin doları 17 Mart’ta, 400 bin doları da 22 Mart’ta Seçil Erzan’a verdiğini söyledi.

    Denizbank’ın raporuna göre 22 Mart’ta verilen bu 400 bin doların Seçil Erzan’a verilmek üzere Nur Abla denilen kişiye transfer edildiği söylendi. Denizbank müfettişleri “Nur Abla” denilen kişiyle ilgili rapora “Nur Erkasap olduğu anlaşılmıştır” notunu düştü.

    Volkan Bahçekapılı Cumhuriyet Başsavcılığı’nda 25 Nisan’da verdiği ifadesinde 400 bin dolarla ilgili Denizbank’ın raporunda belirtilen gönderme şekliyle ilgili başka bir beyanda bulundu. Volkan Bahçekapılı ifadesinde “Emre Belözoğlu’ndan duyduğum kadarıyla 18 Mart’ta 400 bin doları Emre Belözoğlu’nun şoförü Alpaslan Akyüz, Denizbank Genel Müdürlük binasının önünde elden teslim etmiştir” dedi.

    Nur Erkasap, Fatih Terim’in teknik direktörlük döneminde her zaman yardımcısı olan Müfit Erkasap’ın eşi. Seçil Erzan’ın eski nişanlısı Candan Gürol da tanık sıfatıyla verdiği ifadesinde Seçil Erzan’la kendisini Nur Erkasap’ın tanıştırdığını vurgulayarak “Beni Seçil Erzan ile tanıştıran daha doğrusu vesile olan Nur Erkasap’tır. İlk olarak haziran ayında Seçil Erzan ile bir yemek yedim. kendisinden hoşlandığım için de temmuz ayında ilişkimiz başladı. Seçil beni birkaç kez Bozcaada’daki eve davet etti. Onunla birlikte olduğum süre zarfında Fatih Terim, eşi Fulya Terim ve Nur Erkasap ile birlikte Seçil’in Bozcaada’daki evine gelmişlerdi. Hatta Fatih Terim bizi Bodrum’daki evine davet etti. Oraya da gidip yine misafir olduk ve yemek yedik” dedi.

    Candan Gürol ifadesinde Seçil Erzan’ın intihar girişiminde bulunduğunu Nur Erkasap’tan öğrendiğini şu sözlerle anlattı:

    “2023 Nisan ayında Nur Erkasap beni arayıp Seçil’e ulaşamadığını ve intihar girişiminde olduğunu söyledi. Ben de konudan haberdar olmadığım için Seçil’e mesaj attım. Fakat aynı gün hiçbir şekilde iletişim sağlayamadım. Ertesi gün Seçil beni bilmediğim bir numaradan aradı.”

    Eski nişanlı Candan Gürol’un bir başka özelliği daha var: Fatih Terim’in avukatı olması.

    Banka müfettişleri, Seçil Erzan’ın müdürlük yaptığı Büyükedere Caddesi Şubesine 10 Nisan sabahı girmişler ve doğrudan Erzan’ın makam odasına geçmişler.

    Odada Erzan’ın bilgisayar monitörünün altında bir post notu onların dikkatini çekmiş. Notta, ‘Her yeni yılımız sağlıklı, keyifli, mutlu olsun. Sizi iyi ki tanımışım’ yazıyormuş ve imza da Nur Erkasap’a aitmiş.

    Kaynak: https://10haber.net/2023/11/27/banka...de-yok-302382/

  8. Öte yandan bir gizliği tanığın anlatımları, davaya yeni bir seyir kazandırdı. Sabah'tan Atakan Irmak'ın haberine göre, savcılığa ve mahkemeye mektupla başvuran bir kişi, söz konusu paranın nereye götürüldüğüne dair bilgi sahibi olduğunu söyledi.

    'BİR ANDA ZENGİN OLDU'

    'Tanık, yazdığı mektupla bir bankanın şube müdürü olan kişinin eşinin dayısı olduğunu, bu kişinin Seçil Erzan ile sık sık yurtdışına çıktıklarını, aile içerisinde yapılan bazı görüşmelerde bu şahsın önemli kişilere ait paralarını fon adı altında yurtdışına götürdüğünü söyledi. İsminin açıklanmasını istemeyen gizli tanık, savcılıkta verdiği ifadesinde, söz konusu bankacının bir dönem çeşitli bankalarda üst düzey görevlerde çalıştıktan sonra atıldığını, Seçil Erzan ile yine bir dönem gönül ilişkisinin bulunduğunu düşündüğünü ve sık sık yurtdışına uzun seyahatler yaptığını belirtti. Evde aile içerisinde yapılan konuşmalara söz konusu şahsın bazı bankaların genel müdür yardımcılarıyla irtibatta bulunduğunu, bu kişilerden alacağı paraları yurtdışına götüreceği şeklinde konuşmalara şahit olduğunu anlattı. Gizli tanık ifadesinin devamında akrabasının bir anda zengin olduğunu Seçil Erzan ile birlikte 2 kişinin daha bulunduğunu bu kişilerin fon adı altında topladığı paraları yakın çevresinden İsviçre'ye kaçırdığını duyduğunu söz konusu kişinin araştırılmasıyla paranın izinin bulunacağını ifade etti.'

    Gizli tanığın ifadesi sonrası davanın genişletilmesi için çalışma başlatıldığı belirtildi.

    ************************************************** *

    Fon dolandırıcılığında yeni perde: İşin içine aşk da karıştı

    Türkiye’nin konuştuğu dolandırıcılık olayının mimarı Eski Denizbank Şube Müdürü Seçil Erzan’ın 2014 yılından beri hem arkadaşı hem de doktoru olan Evrim Pınar Güzel, iddianamede yer alan ifadesinde ilginç bir iddia ortaya attı. Güzel, 11 Nisan’da Seçil Erzan’ın tutuklandığı haberini aldığını belirterek “Bir gün sonra Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’e, Seçil Erzan’ın bahse konu olayların yaşandığı tarihlerde, Denizbank’ın üst düzey yöneticilerinden olan O.Ö. ile aralarındaki duygusal ilişkisi hakkında mail attım. O.Ö. hakkında mal varlığı araştırması yapılmasını istediğim hususlarında mail attım” dedi.

    Seçil Erzan’ın fon vaadiyle aralarında futbolcuların da olduğu çok sayıda kişiyi dolandırdığı iddiasıyla açılan davaya ilişkin bilgilerin ardı arkası kesilmiyor.

    İddianamede babası Burhan Taşpolat ile birlikte “mağdur” sıfatıyla yer alan Dermatolog Evrim Pınar Güzel, Erzan’la 2014 yılında önce doktor-hasta ilişkisi olarak başlayan, sonradan dostluğa dönüşen ilişkilerini anlatırken, Erzan’ın bugüne kadar gündeme gelmeyen bir ilişkisinden bahsetti. Güzel’in ifadesinden bazı bölümler özetle şöyle:

    “2012 yılında Denizbank GYO unvanlı şirketin kiracısı olarak Bahçeşehir’de kendi iş yerimi açtım. 2014 yılında Seçil Erzan bana hasta olarak başvurdu. Şahsın Denizbank Florya Şube Müdürü olduğunu öğrendim. Bir süre sonra arkadaşlık ilişkilerimiz başladı. 2015-2016 yılı içerisinde ben Erzan’a ‘Benim elimde 400 bin TL kadar birikmiş param var, nasıl değerlendirebilirim’ diye sorduğumda kendisi bana ‘Bu tutar çok düşük’ dedi. Ancak kuzeni Tanın isimli şahsın da dahil olduğu özel müşteriler için açılmış olan ‘özel fon’ olarak adlandırdığı bir yatırımdan bahsetti. Yatırmış olduğum para ile ilgili ilk 1 Ekim 2020’de ‘Menkul Kıymet Ekstresi’ başlıklı kendi ıslak imzasının bulunduğu ve yatırmış olduğum tutarın toplamda 9 milyon 998 bin 43 TL olduğunu belirtir bir evrak verdi.”

    2022 yılının mayıs ayından itibaren “yüksek getirili alternatif bir yatırım hesabı” için babasıyla birlikte Erzan’a peyderpey para verdiğini anlatan Güzel, şöyle devam etti:

    “Seçil Erzan dönem dönem beraber tatile gittiğim, özel anlarımda yanımda olan bir arkadaşımdı, bu sebeple ben kendisine çok güveniyordum. 21 Aralık 2022’de Erzan’dan ısrarla hesap özetimin olduğu bir evrak istedim. Erzan bana Denizbank kaşesinin ve kendi ıslak imzasının bulunduğu üzerinde toplam yatırmış olduğum tutarı gösterir bir evrak verdi. 640 bin dolar kadar para çekmek istedim ancak Erzan bana dört taksit şeklinde çekebileceğim bir ödeme yöntemini yazdığı ıslak imzalı evrak verdi. Ancak herhangi bir para alamadım. 16 Şubat 2023 tarihinde babamla birlikte Denizbank Levent Büyükdere Şubesi’ne gittik. Erzan’dan para istemek için gitmiştik. Ancak Erzan bir haftalık süre ile yeni bir pozisyonun açıldığını ve çok yüksek kar olduğunu söyledi. Ben de bir başka banka hesabımda bulunan 1 milyon 550 bin TL’lik tutarı çekerek 17 Şubat 2023’te Levent’teki müdür odasında Erzan’a elden teslim ettim.”

    Daha sonra babası ile hesaplarından para çekmek istediklerini belirten Güzel “Erzan bizi 2.5 ay oyaladı. 7 Nisan’da randevu vererek çekmek istediğimiz paraları hazır ettiğini söyledi. Ben aynı gün Erzan’ı aradım ancak ulaşılamıyordu. Levent Büyükdere Şubesi’ne gittiğimizde Erzan’ın iki gün izinli olduğunu söylediler. Bankaya teslim ettiğimiz paralardan çekmek istediğimizi söyledik ancak bize bankada bu paraların görünmediği, evrakların sahte olduğunu ve istersek dilekçe yazabileceğimizi söylediler” dedi.

    Daha sonra babası ile hesaplarından para çekmek istediklerini belirten Güzel “Erzan bizi 2.5 ay oyaladı. 7 Nisan’da randevu vererek çekmek istediğimiz paraları hazır ettiğini söyledi. Ben aynı gün Erzan’ı aradım ancak ulaşılamıyordu. Levent Büyükdere Şubesi’ne gittiğimizde Erzan’ın iki gün izinli olduğunu söylediler. Bankaya teslim ettiğimiz paralardan çekmek istediğimizi söyledik ancak bize bankada bu paraların görünmediği, evrakların sahte olduğunu ve istersek dilekçe yazabileceğimizi söylediler” dedi.

    11 Nisan’da Erzan’ın tutuklandığı haberini aldığını belirten Güzel, ifadesinde şunları kaydetti: “12 Nisan’da Denizbank Genel Müdürü Hakan Ateş’e, Seçil Erzan’ın bahse konu olayların yaşandığı tarihlerde Denizbank’ın üst düzey yöneticilerinden olan O.Ö. ile aralarındaki duygusal ilişkisi hakkında mail attım. O.Ö. isimli şahıs hakkında malvarlığı araştırması yapılmasını istediğim hususlarında mail attım. Zararımın Denizbank tarafından karşılanmasını istiyorum.”

    Kaynak: https://www.milliyet.com.tr/gundem/f...aristi-7041065

    ************************************************** *******

    Emre Belözoğlu, bankacı Seçil Erzan'a kaptırdığı paranın bir kısmını Acun Ilıcalı'dan almış!

    ‘Fatih Terim Fonu’ adı altında 30’a yakın kişinden 44 milyon dolar para toplamakla suçlanan Seçil Erzan’a en fazla para kaptıran isimlerden ikisi Arda Turan ile Emre Belözoğlu…

    Arda Turan, 7.5 milyon dolar para kaptırırken Emre Belözoğlu 4.2 milyon dolar para kaptırdı. Her iki isimin paraları verdikleri dönem, sistemin çıkmaza girdiği süreç olarak da biliniyor.

    Dava dosyasına göre Belözoğlu, 17 Mart 2023’te kuzeni Volkan Bahçekapılı eli ile 1 milyon 492 bin dolar verdi. Bahçekapılı, anılan parayı kendi eli ile Erzan’a, müdürü olduğu Levent’teki şubesinde teslim etti. Aynı gün Belözoğlu 1 milyon 400 bin dolar daha gönderdi. Bu kez Erzan, Bahçakaplı’nın Levent’teki ofisine giderek anılan parayı aldı.

    18 Mart günü ise Belözoğlu bu kez 400 bin doları, şoförü Alpaslan Akyüz’e vererek Seçil Erzan’a teslim etmesini istedi. Akyüz 400 bin doları, Erzan’ın çalıştığı bankanın genel müdürlük binasının önünde kendisine teslim etti.

    Bu para teslimatlarının üzerinden 10 gün geçtikten sonra Erzan, Belözoğlu’nu bir kez daha arayarak “Bu parayı 5 milyon dolara tamamlayalım” dedi. Söz konusu öneriyi ise, daha fazla kazanç elde edilmesi olarak gerekçelendirdi.

    Belözoğlu, bu kez çevresinden borç para arayışına girdi. Belözoğlu’nun talebi ile Bahçakaplı’nın hesabına gönderilen 1 milyon dolar aynı gün, Fatih Terim’in aile dostu Nur Erkasap’ın hesabına gönderildi. Erkasap da anılan parayı Erzan’a teslim etti.

    Emre Belözoğlu’nun son aşamada Erzan’a kaptırdığı 1 milyon doların kimlerden geldiği ise dava dosyasına giren bir raporda yer alıyor. Buna göre, ünlü televizyoncu Acun Ilıcalı, Belözoğlu’nun talebi üzerine 28 Mart günü Volkan Bahçakapılı’nın hesabına 500 bin dolar gönderdi. Aynı gün Tekin Alp Göksel isimli bir kişi de 9 milyon 703 bin 250 TL gönderdi. Bahçakapılı, TL olarak gelen para ile 501 bin 600 dolar aldı. Bahçakaplı hesabındaki biriken 1 milyon doları 29 Mart 2023 günü Nur Erkasap’a gönderdi. Erkasap da bu parayı, Erzan’a teslim etti.

    Öte yandan, dava dosyasına giren bankanın 26 Nisan tarihli inceleme raporunda, aynı zamanda Fatih Terim’in damadı olan Volkan Bahçakaplı ile ilgili şu değerleme yer almıştı: "Volkan Bahçekapılı, Seçil Erzan’ın 46 gün vadede dolar bazında yüzde 253 getiri vaadine inanmış olsa bile, yatırım yapma düşüncesinde olduğu paraları kendi hesabından çıkarması ve buna karşılık Seçil Erzan’ın kendisine verdiğini iddia ettiği dokümanlardan şüphelenmemesi, Seçil Erzan’a verilmek üzere elden ve üçüncü kişi hesabı üzerinden para verme iradesi ortalama zekaya sahip herhangi bir kişiden beklenmeyecek bir davranıştır. Nitekim iddia sahibi, kendisine söylenen vadede parasını alamamasına karşın yine şüpheye düşmemiş, kendisini oyalamak amacıyla verilmiş olma ihtimali olan bir yazıyı daha kabul etmiştir.”

    Kaynak: https://halktv.com.tr/gundem/emre-be...i-acun-785142h

    ************************************************

    Arda, Erden Timur’un Gönderdiği Parayı da Kaptırmış!

    ‘Fatih Terim Fonu’na 4.2 milyon dolar kaptıran Emre Belözoğlu’nun, Acun Ilıcalı’dan aldığı 500 bin doları Seçil Erzan’a kaptırmasından sonra, benzer bir durumu Arda Turan’ın da yaşadığı anlaşıldı.

    Dava dosyasına göre Arda Turan, Erzan’a toplam 13 milyon 500 bin dolar verdi. Bu paranın 6 milyon 400 bin dolarını alan Turan, 7.5 milyon dolarını ise alamadı. Turan’ın, dava dosyasında yer alan ifadesine göre Erzan’a ilk olarak 3 milyon dolar para verdi. Erzan, Levent’teki bir pastanenin önünde aldığı bu parayı, bir ay sonra ‘faiz geliri’ olarak 1 milyon dolar Turan’a teslim etti.

    Erzan’ın para talepleri devam edince Turan bu kez, Beşiktaş Fulya’da bulunan SS Motors’un sahibi Sinan Kandemir’den 4 milyon doları alarak Erzan’a verdi. Turan daha sonra Eyüp Sütlüce’deki arsasını 4 milyon dolara satarak elde ettiği parayı Erzan’a ulaştırdı.

    Kamera kayıtlarına göre Arda Turan’ın kardeşi Okan Turan anılan parayı Erzan’ın çalıştığı şubenin içinde, tutuklu sanık Ali Yörük’e çantalar içinde teslim etti. Turan son olarak Erzan’ın çalıştığı bankadan 33 milyon 800 bin TL kredi kullandı. Turan 2 Aralık 2022’de çektiği krediyi dolara çevirdi. 1 milyon 790 bin 981 dolar alan Turan’ın hesabına 700 bin dolar da havale geldi.

    700 bin doları gönderen ismin Galatasaray Başkanvekili Erden Timur olduğu bilgisi, dava dosyasına giren raporda yer aldı. Timur’un, anılan parayı Newyork’da bulunan Citibank hesabı üzerinden Turan’a gönderdiği anlaşıldı. Turan, Timur’dan gelen 700 bin dolar ile birlikte hesabındaki 2 milyon 490 bin doları kardeşi Okan Turan’a gönderdi.

    Kardeş Turan da, aynı gün, yani 2 Aralık günü Seçil Erzan’ın müdür olduğu şubeden söz konusu parayı çekti. Turan, çektiği paraları, Ali Yörük’ün beraberinde getirdiği çantaya doldurdu. Yörük dolar dolu çantayı sırtlayarak şubeden çıktı.

    Öte yandan dava dosyasına göre Arda Turan’ın, Seçil Erzan’ın ortadan kaybolduğu 7 Nisan akşamı bu kişi ile telefonla görüştüğü anlaşıldı. Turan, Erzan ile yaptığı görüşmeyi kaydederek soruşturma dosyasına sundu. 8 Nisan günü de Arda Turan, Emre Belözoğlu ve Fatih Terim ilgili bankanın genel müdürlük binasına giderek genel müdür ve yardımcıları ile görüştü.

    Anılan görüşmeden 4 gün sonra, 11 Nisan’da yine aynı bankada yapılan ikinci görüşmede Turan, Erzan ile yaptığı Whatsapp yazışmalarından bazılarını banka yetkilileri ile paylaştı. Bu arada, Turan ile Erzan arasındaki para teslimatlarının bir kısmı Levent’teki Pelit Pastanesi’nin önünde bir kısmının ise Zincirlikuyu’nda bulunan Astoria AVM’nin önünde yapıldığı bilgisi dava dosyasına girdi.

    Kaynak: https://halktv.com.tr/siyaset/arda-e...tirmis-785261h

Sayfa 4/8 İlkİlk ... 23456 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •