Sayfa 13/45 İlkİlk ... 3111213141523 ... SonSon
Arama sonucu : 356 madde; 97 - 104 arası.

Konu: Deprem ve piyasalar

  1. Savaşın ortasında Mustafa Kemal Atatürk Eğitim kongresi yaptı!

    Japonya atom bombası ile yıkıldı, o yıkıntılar arasında eğitime devam etti, Tusinami oldu eğitimi nereyi bulduysa orada devam ettirmek sureti ile sürdürdüler.

    Çünkü onlar Eğitimsizliğin en büyük düşman olduğunu biliyorlardı!

    Bizde ise ilk tırpanlanacak şey eğitim, deprem bölgesi öğrencileri de dahil olmak kaydı ile tüm yurtlar boşaltıldı!

    Çadır yok, koordinasyon yok, dün kiraları vereceğiz, otellere yerleştiriyoruz diyen devlet bugün yurtları boşalttırıyor halbuki o gençler devletten daha çok çalıştı depremde insanlara yardım etmek için!

    Bir çok çözüm bulunabilir, ama devletin ilk aklına gelen şey hiç haz etmediği eğitimi tırpanlamak!

    Bizi bu hale getiren eğitimsizlik değil mi zaten!



    Yazık!

  2.  Alıntı Originally Posted by mzffr Yazıyı Oku
    Kaan Bey,

    Israrla yapılan yorumlara "çözüm önerisi" sorgulaması yapıyorsunuz. Her vatandaşın, forum üyesinin elbet bir çözüm önerisi olacaktır ancak bizler kendi profesyonel alanlarımızın dışında sadece temennilerde bulunabiliriz. Ben, 1997'den beri Savunma, Havacılık ve Uzay sanayinde çalışıyorum. Bu alanlarda çözüm önerileri, inovatif fikirler sunabilirim. Ancak, bir inşaat mühendisi, şehir bölge planlamacısı, hukukçu değilim. Ortaya atılacak çözüm önerileri ne ise bunlar hakkında fikir belirtebilirim. Ancak, illa bir çözüm önerisi istiyorsanız bizler gibi konuyla akademik bilgi birikimi olmayan forum üyelerinden, çok basit bir cevabımız olacaktır; önce bilim sonra liyakat.

    Kurumların başına liyakatli kişileri getirir ve bilimsel çözüm önerilerini uygulamaya başlarsanız yol almaya başlamışsınız demektir. Bunun için de sorunun olduğunu kabul etmeniz gerekir. Hatta ilk önce siyasi otoritenin sorun olduğunu kabul etmesi gerekir.
    Çok doğru yazmışsınız , olduğu gibi bir alıntı yapıp fikrimi yazıyım .
    Allah göstermesin diyerek , İstanbul da bir deprem afeti olsa, şehir yeniden imar edilmeyecek mi . Edilecek tabi ki .
    Ve şehrin ihyası , insan kaybı ve daha sayısız milli servet kaybı birde üstüne eklenecek .
    Şimdi neden yapılmıyor . şimdiden başla yapmaya .

  3. İşin acı tarafi Fatih Altayli'nin programinda Celal Şengör'ün de cok onem verdigi Prof. Mustafa bey "İnsaat maliyetinin %25 bilemedin en fazla %30'u karkastır, binayı depremden koruyacak kolon ve kirişlerdir. Kalan %70-75'i fayanstı, saten boyaydı, kartonpiyerdi ıvır zıvır şeylerdir. Bunlardan çalarsa evi alacak olanlarca hemen fark edilecegi için 1. sinif lüks parke, fayans, duşakabin, musluk vs koyar ama demirden cimentodan calarlar mecburen" dedi. Yatacak yerleri yok.

    Bir diğer gerizekalı durum ise hazir beton firmasindan inşaata yönlendirilen yonetmeliklere uygun ornegin C35 kalitesindeki beton, beton pompası kamyonu kolayca bunu basabilsin diye su katıyorlarmis akiskanligi artsin diye ve C35 kalite beton C20'ye düşüyormuş. O amelenin, usta denilen gerzegin basinda hic mi denetmen yok, muhendis yok, müteahhit yok inanilir gibi degil

  4. DUSUNMUYORUM. KOPYALA YAPİSTİR YAPİYORUM .( ALİNTİ YAZİ) DUSUNENLERE ZATEN YER YOK BU ULKEDE...
    HERKES BİLİYOR Kİ…
    Üniversitelerde okuyan ve Kredi Yurtlar Kurumu yurtlarında konaklayan öğrencileri apar topar yurtlarından atıp depremzedeleri buralara yerleştirmek çözüm değil ancak karışıklık sağlayacaktır. Kaldı ki bu öğrencilerin arasında oldukça çok miktarda ailelerinin depremzede bölgelerinde yaşayanlar da var. Peki ne yapılmalıydı?
    Herkes biliyor ki; depremzedelerin yaşadıkları yerlerden uzaklaştırılmaları yerine aynı bölgede oluşturulabilecek konteyner köylerinde yaşamaları daha gereklidir. Bu konteyner köylerini oluşturacak üretimin sağlanması için desteklenecek şirketler gerekli üretimi ve ihtiyacı kısa zamanda sağlayabilirlerdi.
    Herkes biliyor ki; bu sene Türkiye turizm geliri açısından çok fazla bir şey beklemeyecek. Meydana gelen bu deprem sebebiyle birçok ülke insanı deprem korkusu yüzünden Türkiye’ye gelmek istemeyecektir. Belki Antalya deprem bölgesi olmayabilir ama Kaşâ€™tan itibaren kuzeye doğru Ege bölgesi her zaman sallanan bir salıncak gibidir. Ne Fethiye ne Marmaris ne Bodrum ne de diğerleri geçen seneki Turizm gelirine sahip olamayacak. Dolayısıyla birçok konaklama işletmesi boş kalacak.
    Herkes biliyor ki; yukarıda bahsedilen bölgelerde büyük işletmelerin dışında küçük kapasiteli işletmeler genellikle sahipleri tarafından değil kiracılar tarafından işletilmektedir. Bu işletmelerin kapasite ve kalite açısından yetersiz oldukları için oda fiyatları son derece düşüktür. Bu yüzden devlet bu tip işletmeleri gerekirse kiralayanlardan kiralayıp depremzedeleri buralara yerleştirebilirdi.
    Herkes biliyor ki; turizm konaklama işletmeleri sezonluk işçi çalıştırdığından, üstelik bu işçilerin çoğunu ya SGK’ya bildirmeden ya da çok düşük ücretlerden bildirerek devlete zarar vermektedirler. Bunun dışında bu tip işletmelerden SGK’ya borcu olmasına rağmen ödemeyenler, af zamanını bekleyenler de var. İşte şimdi SGK’nın ve devletin zararını depremzedelere destek olmaları karşılığında karşılıklı barış yapabilecek bir zaman. Bu tip işletmeler araştırılıp bulunarak depremzedelere konaklama imkânı sağlanabilirdi.
    Herkes biliyor ki; aynı SGK konusunda olduğu gibi bu işletmelerin devlete vergi borçları olup bunları ödemediklerinden dolayı halen borçlu durumdalar. Bu tip işletmeler de ödemedikleri vergi borçlarının faizlerinin ve cezalarının silinerek 18 takside bölünmesini bekliyorlar. Oysa ki depremzedelere konaklama imkânı sağlanarak vergi borçlarının tamamından kurtulma yolu sağlanabilirdi. Hem bu şekilde hiç yapılamayan vergi tahsilatı yapılmış hem de depremzedelere konaklama olanağı sağlanmış olurdu.
    Herkes biliyor ki Kredi Yurtlar Kurumuna bağlı binaların büyük bir çoğunluğu iktidar partisine bağlı yandaşlara ait ve yüksek kiralarla devlete kiralanmıştır. O halde hayırsever ve vicdanlı işletme sahiplerine bir teklif edilse eminim ki birçokları gönüllü olarak buna rıza gösterirlerdi. Devletin yapması gereken, alacağı olandan konaklama desteği karşılığında alacağından vaz geçme, alacağı olmayanlardan da destek karşılığında kabul edilebilir bir kira ödemesidir.
    Ve sonuç olarak herkes biliyor ki ülkemiz Türkiye’de devlet bir baba bir anne gibi görülür ve öyle kabul edilir. Bu yüzden devlet bir evladına kucak açarken diğer evladını evden kovmamalıdır.
    Çözüm eğitimi sonlandırmak ya da kalitesizleştirmek olmamalıdır. Zaten eğitimsizlik yüzünden bu hale geldik.
    (Sedat Karadayı-alintidir )

  5. Muhalifim ben, yapılan her yanlışa muhalifim. Bugün kim iktidarsa ben ona muhalifim, bugün seçtiğim parti iktidar olsa ben ona da muhalif olurum. Görülen eksiklikleri benim partim diye susarsak, parti liderini seviyoruz diye susarsak ne anlamı kalır ki insanlığın...

    Bugün belki buradaki herkesten çok Deniz Baykal'a lanet okuyorum ben, cehennemde cayır cayır yanar inşallah... Diğerleri de bundan bin beter olsun, ölemesinler, ölemesinler.

    Halktv yi izliyorum, insanlar sokakta yatıyorlar... Enkaz altında canlı olan insanlar hala var.

    1 hafta önce Cumartesi günü çağ atlıyorduk, aya gidiyorduk, bugün Hatay'a gidemiyoruz, çadır bulamıyoruz, 36 milyarlık diyanet kefen bulamıyor... Bunları eleştirmeyelim de ne yapalım? Suçlusu kılıçdaroğlu mu, muhalifler mi?

    AKP vekili ya, 3 yıl önce (sanırım o vekil öldü) mecliste neler söylemiş deprem ile ilgili, ya hadi muhalefeti dinlemediniz o adamı niye dinlemediniz?

  6. Biz eğitim de eğitim diyoruz, devleti yönetenler hazır fırsatı bulunca ilk iş olarak eğitimin üzerine ATOM BOMBASI atıyor. Bunların niyetinin ne olduğu açık seçik ortada değil mi allah aşkına.

    YAZIKLAR OLSUN.

  7.  Alıntı Originally Posted by gazeteci Yazıyı Oku
    Çok doğru yazmışsınız , olduğu gibi bir alıntı yapıp fikrimi yazıyım .
    Allah göstermesin diyerek , İstanbul da bir deprem afeti olsa, şehir yeniden imar edilmeyecek mi . Edilecek tabi ki .
    Ve şehrin ihyası , insan kaybı ve daha sayısız milli servet kaybı birde üstüne eklenecek .
    Şimdi neden yapılmıyor . şimdiden başla yapmaya .
    Yok olmaz. Önce ölelim, sonra malımıza mülkümüze çöksünler. Sonra belki yaparlar. Yaşarken çökmek biraz masraflı oluyor, ölünce çok daha kolay olur.

  8. Eğitim hakları, kaliteli eğitim hakları elinden alınan, üniversiteyi bitirince iş vermedikleri, yokluğa, açlığa, sefalete ve intihara sürükledikleri bu ülkenin gençleri, bu güzel ülkenin, giderlerse gidilsin denilen doktorları, hemşireleri, eczacıları, bilim adamları, kimine göre işe yaramaz ekonomistleri...

    Gezici, çapulcu, dinsiz denilen iktidarın düşman olduğu kim varsa, bir haftadır devletten daha çok çalıştı. Halkına iktidardan daha çok destek ve yardım ulaştırdı, daha organize oldu...

    Bu iktidar ders almaz belki ama bu millet dersini alır. Bu ülkenin ferasetine güveniyorum, umudum gençlerdir.
    Son düzenleme : fedoramca; 12-02-2023 saat: 12:35.

Sayfa 13/45 İlkİlk ... 3111213141523 ... SonSon

Yer İmleri

Yer İmleri

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •