Başımız sağolsun, zor günler
Başımız sağolsun, zor günler
Forum kurallarını okumak için tıklayınız
Forumun Altın Kuralı : Forumda okuduğunuz bilgileri fikir vermesi amacıyla ve mantık süzgecinden geçirerek değerlendirin. Hiç kimse sizi tanımadan size para kazandırmak heveslisi değildir. Hayatta karşılaşmadığınız ve adını soyadını dahi bilmediğiniz bir kişinin tavsiyesi ile senet almaya/satmaya kalkışmayın, sonu %99 hüsran olacaktır..
Not: hisse başlıklarında dini ve siyasi ile futbol taraftarlığı yazıları kabul edilmiyor.
Ben yoruldum sn. müzikal.
Sn snkleyp' da sizin gibi diyor ki evleri devlet yıksın, parasını devlet (yani biz) versin yenisini yapsın.
Ben ödemek istemiyorum.
Belki de klasik 80 neslinin sendromudur bu bilemiyorum ama yoruldum. Bazı hatalar düzeltildi, güzel oldu ama biz o hataları çektik. Bazı geçmişin bakiyeleri kapatıldı. Ama biz çalışanların kazancından kesilerek kapatıldı.
Yıllarca okulda defter-kitap peşinde koştuk, yığınla para verdik, günlerce bekledik. Sonraki neslin sırasına kitaplar ücretsiz geldi. Güzel oldu itirazım yok ama biz çektik bunu.
Yıllarca üniversitede harç parası verdik. Biz okulu bitirdik. Harç kalktı. Güzel oldu itirazım yok ama biz çektik.
Tam 2001 krizi döneminde mezun olduk, aylarca iş aradık.
2000 öncesi yıllarca toplanan KEY paralarının iadesini 1,8 milyon kişiye biz çalışırken ödedik.
2000 öncesi yıllarca toplanan TTF paralarının iadesini çalışırken biz ödedik.
Yıllardır beslenen milyonlarca mültecinin masrafını biz ödüyoruz.
Ben yırtınmışım, didinmişim meslek sahibi olmuşum. Vergi, sigorta vs sistem ne istiyorsa, sağlığım neyi gerektiriyorsa yapmışım. Ama son dönemde oy için vasıfsızlara dağıtılan paraları, iptal edilen borçları/vergileri ben ödüyorum. Orta direktim ben, maaşımın üçte biri kesiliyor, hep veriyorum, gelen hiç bir şey yok.
Oy için 25 yıl önce yapılan emeklilik kampanyasının faturası olan EYT' yi 2 milyon kişiye yine biz ödeyeceğiz.
Şimdi bir de, 1999 depremine kadar çakallıkla, sahtekarlıkla yapılan yüzbinlerce evin yenilenmesi parasını da ben ödemek istemiyorum. Ben üstelik 20 yıldır ÖTV ödüyorum.
Bahsettiğiniz bilim adamları çıkıyor ekrana (celal hariç), acilen evler ya yıkılmalı ya güçlendirilmeli diyor. Kentsel dönüşüme girilmeli diyor. En son az önce yine biri çıktı habertürke ve sunum yaptı. Resimler gösterdi. Halk, ölçüm yapan belediyelere zorluk çıkarıyor diyor. 2019' da yeni bir "bina hızlı güçlendirme yönetmeliği" hazırlanmış, yıkım uzun ve maliyetli olduğu için en azından minimum maliyetle güçlendirme yapılsın diye ama cahil insanların kuruş hesabıyla, daha çok m2 daire hırsıyla uğraşılıyor.
Yoruldum gerçekten. Oy korkusu olmayan, bahsettiğiniz gibi güzel bir gelecek için hukuku kullanacak olan kim ise gelsin şunu çözsün.
EYT linin parasını siz neden ödüyrsunuz ? ben 31 senedir çalışıyorum.. ben ödedim ben.. sen nerenden uyduruyorsun biz ödeyeceğiz diye.. 31 senede devlete ödediğim primi ve faizini geri bile alamayacağım bu hayatta. sen ne diyorsun be ? 5500 tl emekli maaşı bağlıyor devlet büyük bir kısım EYT liye.. sen ödüyormuşsun hadi oradan.. hadi oradan.. sen o yapıllan ve geçilmeyen köprülerin hazine garantisi için ödenen paralarını ödediğin için birilerini eleştir.. bak çıkıp biz para istemiyoruz diyen 5 şirketten biri açıklama yaptı mı ? inilmeyen kullanılmayan havaalanlarının hesabını sordun mu ? şimdi kalkmış EYT linin üç kuruş emekli maaşına göz dikiyorsun.. utanmaz herif.. buna mı kaldınız ? depremde yıkılan evlerin müteahhitlerinden alın o paraları.. kaç defa imar affı yapıldı bu ülkede haberin var mı senin ? herkes köşeyi dönerken kimsenin sesi çıkmıyordu.. üç kuruşluk evleri imar affında milyonlar ediyor şimdi.. bunlara neden itiraz etmiyorsun ? şimdi EYT linin maaşına itiraz etmek moda oldu.. devlete ödediğim tüm primleri geri versin o halde faiziyle birlikte.. devlet benim üzerimden senin yolunu yaptı be terbiyesiz herif... EYT liye emekliye fakir fukaraya verilen paraya göz dikeceğinize karun kadar zengin müteahhitlerin, iş adamlarının paralarının hesabını sorun.. sana daha çok ağır laflar edeceğim ama neyse..son sözüm.. hadi oradan hadi oradan.. defol defol defol....
25 yıl önce oy için çıkarılan bir yasa ile 40-45 yaşında insanların emekli olmasına neden olan saçma durumun, bu ülke için faydalı olduğunu savunan bir cahil ile neyi tartışayım.
Cehalet bulaşıcıdır. Diğer arkadaşlar da sizin mesajları okuyup size benzemesin diye şunu da yazayım. 1999 yılında çıkarılan yasa yanlıştır ama bu yıl çıkarılan EYT planı tabii ki haktır. Mecburen ödenmelidir. Yasa devleti bağlar. O yıl ki haklar, bugün hak edene verilmiştir.
Ortada cehalet diye bir durum yok efendi ! ben 1991 yılında SGK lı olarak çalışmaya başladım. 2016 yılında yani 25 yıl sonra emekli olmak için o günkü yasaya tabi olmam hak değil mi ? devlette devamlılık esas değil midir ? yasalar geçmişe dönük işletilmemesi ilkesi hukukun temel prensibi değil midir ? bizim itirazımız yasanın geçmişe dönük olarak işletilmesidir. 1999 sonrası işe girenler buna itiraz edemezler...çünkü onlar 60 yaşında emekli olacaklarını bilerek iş hayatına girdiler.. 2008 senesi sonrası da 65 yaşında emekli olacak.. onların itiraz etme hakları olamaz. çünkü yasa onları etkilemedi.. biz elimizden alınan hakkımızı istedik.. kimsenin daha fazlasını istemesi gibi yani erken emeklilik gibi bir talebi olmadı.. 25 yıl 5 bin prim gününe tabiyiz.. bunu bir depremle elimizden aldılar.. şimdi yine bir depremle elimizden almaya çalışıyorlar.. zaten seçim olmasa kimse bu hakkımızı vermeye yanaşmazdı ya orasıda bir gerçek.. ama bizde derneğimizi kurup iyi örgütlenerek bu baskıyı iktidar ve muhalefet üzerinde hissettirmeyi başardık.. kırıp dökmdene kimseye hakaret etmeden hakkımızı istedik.. burada bu durum ülkenin faydasına mı yoksa değilmiyi tartışmıyoruz.. hakkımız olanı istiyoruz...cahil lafınıda size aynen misliyle iade ediyorum.. hukuktan anlamayan ülkenin kurtuluşunu sadece fakir fukaranın fedakarlığında gören ülkedeki yolsuzlukları, müteahhitlerin malı götermesini, yöneticilerin ihmalini, deprem vergilerinin nereye harcandığını sormamak veya sormaya cesaret edemeyen insanla ben ne tartışayım.... cahilin veya korkağın daniskası senin gibilerdir....hakkımızı istiyoruz efendi hakkımızı tamam mı ? ve bunu alacağız..
Ben 49 yaşındayım. Annem babam hayatlarını çalışarak geçirdi. Beni ve kardeşimi binbir zorlukla okuttular. İkimiz de adam gibi adam olduk. Ne öğrendiysek ailemizden, okullarımızdaki öğretmenlerimizden öğrendik. Aklımız başımızdaydı ki kötü yola hiç sapmadık. Ne çaldık ne çırptık. Kimsenin hakkını yemedik, hakkımızı da hep aradık, hala dahi arıyoruz. Yıldık mı, ASLA.
Devlete bir kuruş borcum yok, her türlü vergimi ödemişim, hem de bir gün dahi geciktirmeden. Devletten covid aşısı olmak dışında bir fayda görmedim. Hiç devlet hastanesine, polikliniğine gitmedim. Hiç devlet kapısında kendi menfaatim için beklemedim. Aksine devletle işim olmasın diye hep uğraştım. Hiç bir promosyonuna katılmadım devletin, tenezzül dahi etmedim.
Neden ? Ben de pekala kendi menfaatim için pek çok faydadan yarar sağlayabilirdim. Ama annem babam bana şunu öğretti. İhtiyacın olsa bile senden daha çok ihtiyacı olan mutlaka vardır. Sen kimseden bir şey isteme, kendi ayakların üzerinde dur, doğru ol, dik ol, dürüst ol. Ben bunları yaptım. Yapmaya da devam ediyorum.
Diyeceğim o ki; madem bir toplum içinde yaşıyoruz, o zaman o toplum için fayda sağlamak zorundayız. Bireysel düşünemeyiz, bencil olamayız. Toplumsal düşünürsek ilerleyebiliriz. Ben olaya böyle bakıyorum. Ne zaman ki toplumun geneli bu şekilde düşünüp hareket etmeye başlar o zaman bir arpa boyu yol alırız.
O sebeple; ben vergilerimi ödemeye, hiç tanımadığım insanlara verilen haklar için çalışmaya devam edeceğim. Bu sorunları devleti yönetenler çözecek. Çözmezlerse yerine yenileri gelecek, onlar da çözmezse yenileri...
Hep söylüyorum, tekrar edeyim. Ülke olarak medeniyetten onlarca yıl geride kalmamızın tek nedeni cehalettir. Başka bir şey değil. Aklımız çalıp çırpmaya, gösteriş peşinde koşmaya, yalakalığa değil öğrenmeye, bilgilenmeye ve dürüst olmaya harcasaydık bunların hiç biri olmazdı. Bunların hepsi ancak ve ancak çok iyi bir eğitim sistemiyle olur, dakka başı değiştirilen eğitim sistemiyle olmaz.
Bizim asli görevimiz bizi bilimle, irfanla, adaletle yönetecek doğru dürüst yöneticileri seçmektir. Burada yanlış yaparsak, söze gerek yok her şey ortada. Bu yanlışı belki yarın belki de bizden sonraki nesiller eninde sonunda çözecek. Çözemezse Türkiye Cumhuriyeti Devleti yok olur gider. Bu çok açık ve net benim nazarımda.
Ben kanımın son damlasına kadar bu uğurda çalışmaya devam edeceğim. Hayat gayem bu.
Yer İmleri