PDA

View Full Version : Andımız Kaldırılıyor...Ant olsun Unutmayacağız.



BORA YAŞAR
01-10-2013, 11:27
Türküm, doğruyum, çalışkanım. Yasam, küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir. Ülküm yükselmek, ileri gitmektir. Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ey bu günümüzü sağlayan, Ulu Atatürk; açtığın yolda, kurduğun ülküde, gösterdiğin amaçta hiç durmadan yürüyeceğime ant içerim.

Ne mutlu Türküm diyene.


Buydu çocuklarımızın sabahları eğitim gününe başlarken hep birlikte bağırarak söyledikleri.

Neydi kimilerini çok rahatsız eden bu antda...

-Türk kavramı.

-Atatürk lafının geçmesi.

-"Ne mutlu Türküm diyene" ifadesi.


Peki bu ülke Türkiye değil mi?

Kendine Türküm diyenlerin yurdu değil mi?

Bunu mu kaldırmaya çalışıyor bu iktidar?

Azınlık istedi ya da rahatsız oldu diye bir ülkenin, bir milletin temel özellikleri değiştirilebilir mi?

Değiştirildi diyelim unutturulabilir mi?



İşte bu bize kalmış.

Bize ve erzak ve kömür torbaları ile uyutulmuş oy depolarına.

Nasıl içiniz rahat mı?

BORA YAŞAR
01-10-2013, 11:33
Demokratikleşme deyince paketten aklımda kalan şunlar çıktı:

- Andımızın kaldırılması..

- Başörtüsünün kamuya sokulması.

- Türk dilinin kılavuzu Türk alfabesinin bozulması.


Bunlarla mı özgürleşeceğiz?

BORA YAŞAR
01-10-2013, 11:36
http://img407.imageshack.us/img407/7731/91bs.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/407/91bs.jpg/)




Büyük yazar görmüş bu günleri...

BORA YAŞAR
01-10-2013, 11:37
http://img18.imageshack.us/img18/1289/s9yi.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/18/s9yi.jpg/)

BORA YAŞAR
01-10-2013, 11:39
Ve sosyal medyada tepkiler yoğunlaşmaya, sertleşmeye başladı...


http://img208.imageshack.us/img208/4906/5rwj.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/208/5rwj.jpg/)

BORA YAŞAR
01-10-2013, 16:34
Adımız andımızdır, yoluna can koyarız
Türk olmayı en büyük şeref
En büyük şeref ve şan sayarız.

Türküz, Türküz dedikçe kalbimiz almakta hız
Türk olmayı en büyük şeref
En büyük şeref ve şan sayarız.


Eskilerden bir marşın sözleri bu..Marşın seslendirilişini aşağıdaki linkten dinleyebilirsiniz.

http://www.youtube.com/watch?feature=player_detailpage&v=4MkYdXzny4I#t=18

BUZ
01-10-2013, 17:06
Türküm, doğruyum, çalışkanım,
İlkem; küçüklerimi korumak, büyüklerimi saymak, yurdumu, milletimi özümden çok sevmektir.


Ülküm; yükselmek, ileri gitmektir.
Ey Büyük Atatürk!


Açtığın yolda, gösterdiğin hedefe durmadan yürüyeceğime ant içerim.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun.
Ne mutlu Türküm diyene!

sadece ümmet olmak ideolojisiyle hareket edenlerin ifrit olduğu iki şey andımızda geçen Türk olmak ve Türk olmayı övmek sanırım.....

biliyoruzki 3 kasım 2002 den buyana Türk olmak out........mümkünse Türk olmamak in.......:)

heleki "Ne mutlu türküm diyene" dendimi haç görmüş vampir gibi gıcık oluyorlar..........

ne güzeldi çocukluğumuz 70 li yılların istanbul cerrahpaşasında mahallemizdeki arabı da gürcüsü de lazı da çerkezi de kürtü de boşnakı da giritlisi de türküm derdi ve kimsenin aklına ben kürtüm ben boşnakım demek gelmezdi...........!

2002 de kafalara kalplere sen türk değilsin sen şusun sen busun nifakı ekildi ve ayrıştırıldık.........

evet başardılar mı......?....bilimiyorum........?

halkımız ne düşünüyor acaba........?....doğrusu merak ediyorum............?


http://www.yenicaggazetesi.com.tr/yg/resimler/1312745440.jpg

BORA YAŞAR
01-10-2013, 18:36
http://img30.imageshack.us/img30/2018/rj9q.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/30/rj9q.jpg/)

BORA YAŞAR
01-10-2013, 18:37
http://img62.imageshack.us/img62/6941/e8iw.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/62/e8iw.jpg/)

FOKAİ
01-10-2013, 21:52
http://k1310.hizliresim.com/1g/1/t642b.png (http://bit.ly/c25MCx)

FOKAİ
01-10-2013, 21:53
http://k1310.hizliresim.com/1g/1/t644f.png (http://bit.ly/c25MCx)

FOKAİ
01-10-2013, 21:55
http://k1310.hizliresim.com/1g/1/t6464.png (http://bit.ly/c25MCx)

FOKAİ
01-10-2013, 22:03
Bende de aynı hastalık belirtileri var...

http://n1310.hizliresim.com/1g/1/t64fw.png (http://bit.ly/c25MCx)

FOKAİ
01-10-2013, 22:09
http://j1310.hizliresim.com/1g/1/t64pg.png (http://bit.ly/c25MCx)

Yitik şehir
01-10-2013, 23:11
Demokratikleşme deyince paketten aklımda kalan şunlar çıktı:
...
- Türk dilinin kılavuzu Türk alfabesinin bozulması.

x, q, w harflerinin kullanılabilir hâle gelmesi neden Türk alfabesini bozacak olsun? Hem Türk alfabesine girmiyor bunlar, hem başka Türk alfabelerinde, mesela Azerbaycan, bu harflerden bazıları var. Ayrıca biz zaten bu harfleri çoğu zaman kullanmak zorunda kalıyoruz. Dilimize giren yabancı kelimeleri yazarken bu harfleri kullanıyoruz ister istemez.


http://img407.imageshack.us/img407/7731/91bs.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/407/91bs.jpg/)



Büyük yazar görmüş bu günleri...

Aziz Nesin'in böyle bir sözü yoktur herhalde. Ama maalesef böyle bir adet oluştu ülkemizde. Kendi sözlerini ünlü kişilere ait gibi yazmak.

refaba
02-10-2013, 01:01
Ülkede ak koyun kara koyun birbirine karışmış gibi,ama unutulan bir şey var,kara koyunlar her zaman ak koyunların içinde göze batar,seçilmeside kolaydır,acaba ülkeyi yönetenler bunu göze aldılarmı bir gün devran dönebilir diye,zaten deyimler devamlı takrarlanıyor,biz kefenlen iktidara geldik diyorlar,zaten kefenlen gelmeye gerek yokki,siz zaten bu dünyada kefen içinde yaşıyorsunuz,kefen içinde yaşayacaktınızda neden Dünyaya geldiniz....

Maltioglu
02-10-2013, 09:24
Çocuklar, onlar hafızalarında kendilerine kötülük yapanları, ellerinden oyuncaklarını alanları hiç unutmaz. Bu gün ' benim bacımın başörtüsü ' diye siyaset yaptığını zannedenler yarın ' BENİM ELİMDEN AND ımı aldın 'diye seni ve cemaatini yargılayacaklar. Türkiye Cumhuriyeti nin yönetimine gelenler Türk olmamalı, ya da Türk olmaktan utanmalılar ki çocukların ( TÜRKÜM -DOĞRUYUM - ÇALIŞKANIM- YASAM KÜÇÜKLERİMİ KORUMAK BÜYÜKLERİMİ SAYMAK .....) bu tür sözler ifade etmelerinden rahatsızlar.

Bir dönem , konuşmaya başlarken ; benim lazım, benim kürdüm, benim çerkezim, benim romanım .. giriş yaparak halkını bölük pörçük yapanlar şimdi meclis kürsüsünden çıkıp öz kimliklerini açıklasınlar. 60 yaşına gelmiş yıllarca mecliste hatta bakan olan zat gibi ( kürt kimliğini yeni ifade edebilmiş muhterem ) Böldükleri insanlar da hangi aday kimliğe sahipse vatandaş o na göre oy versin.
Lazsa laz, kürtse kürt, gürcüyse gürcü, çingense çingen... Bölüneceksek bir an önce hızla bölünelim olsun bitsin. Emellerine nail olsunlar.Ben kürtlerigelip benim milli değerlerimle oynamasını hazmedemiyorum.

Maltioglu
02-10-2013, 09:33
Andımızı kaldırdınız. Yerine ne koyuyorsunuz ?
Ne mutlu kürdüm diyene mi ?
Ne mutlu gürcüyüm diyene mi ?
Ne mutlu çingeneyim diyene mi?

TÜRK LİRASINI ne zaman kaldıracaksınız ?
TÜRKİYE BÜYÜK MİLLET MECLİSİ ni ne zaman yok edeceksiniz ?
TÜRKİYE CUMHURİYETİ ANAYASASI nı ne zaman yok edeceksiniz ?

Sormazlar mı adama ; ALTI TÜRK BAYRAĞI ÖNÜNDE SEN BUNU AÇIKLARKEN DEVLETİNE , TÜRK MİLLETİNE İHANET ETMEDİN Mİ ?

BORA YAŞAR
04-10-2013, 09:23
-Soru: Andımızın kaldırılması çok tartışıldı.Devlet Bahçeli'de bu konuda baya bir sert eleştiride bulunmuştu.Çoğu kişi bunu Türk milleti kavramının anayasa başta olmak üzere birçok yerden kaldırmak olarak görüyor.
Bu düşüncelerinde haklılar mı ?

Millet kavramının içerisinde sadece bir ırk bir kavim yoktur.Türk milleti dediğimiz zaman içerisinde birçok etnikten kardeşimiz var.

Artık tek tipçilikten kurtulmamız gerekiyordu.Bu da bunun için bir adım.


http://www.hurriyet.com.tr/gundem/24846665.asp


Başbakan'ın cevabına bakın.

Madem Türk milleti kavramı içinde tek bir ırk kavramı yok, Türk milleti denince bu ülkede yaşayan herkes kavranıyor o zaman "andımızdan" kim şikayetçi?

Siz neden kaldırdınız?


Anlayan var mı?

Soruyu soran gazeteci neden cevaba itiraz etmiyor?

Çok mu korkuyoruz kafamız mı çalışmıyor?

BORA YAŞAR
04-10-2013, 14:31
ÇORUM AK Parti eski milletvekili Ahmet Aydoğmuş, kişisel sosyal paylaşım sitesinde bir takipçisi ile okullarda andımızın kaldırılması konusunu yazışırken, "Bu güne kadar Türklüğümün hiç bir faydasını görmedim" diye yazdi.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/24849795.asp

Araştırmış. Osmanlı arşivleri kadar. Anası da babası da Türkmen'miş...

Bugüne kadar Türklüğünün hiç bir faydasını görmemiş.

Yazışmasının devamından Müslümanlığının faydasını gördüğü anlaşılıyor.

Andım(n)ızı evinizde söyleyin diyor.

Öyle faydasını görmediğimiz bir şeyi bağırmanın ne anlamı var.

Vatan millet bayrak falan, fayda yoksa fuzuli işlerdir.

Yüzde ellimiz temsil eden zihniyet budur.

Ne yazık ki tamamımızı yönetiyorlar.

BORA YAŞAR
04-10-2013, 16:45
https://www.facebook.com/photo.php?v=348681885267896&set=vb.175693589219468&type=2&theater


Türkiye Müzik Öğretmenleri Orkestrasından Andımız...

Nasıl unutturacaklar acaba?


İki nesil geçsin geriye bir şey kalmaz diye düşünüyorlardır.

Elek hafızalı oy depolarından esinlenerek.

Bakalım haklı çıkacaklarmı.

JoNaThAn
04-10-2013, 17:10
Genis perspektiften baktigimizda; hicbir milliyetcilik turu, etnik koken farkliligi, dil ve din olgulari insanlara dayatilmamali. Ama bunu gorebilmek icin cok ustun bir bilince sahip olunmasi gerekir; herkes birbirine muazzam bir saygiyla yaklasir ve birbirinin sinirina saygi gosterirse, toplum olarak cok uzun bir yol katedilmis olunur. Bu baglamda, andimizin icinde "Turkum" ifadesi gectigi icin birilerinin etnik koken ayrimciligindan rahatsiz olacaginin dusunulmesi normal diyelim...

Fakat... Bu buyuk tevazuyu ve anlayisi gosteren basbakan ve milletvekilleri, acaba aynisini gunde 5 vakit son ses herkese 'dinletilen' ezan icin gosterir mi? Ben sahsen etnik koken ayrimciligindan rahatsiz oldugum gibi din ayrimciligindan da rahatsiz oluyorum. Bunun en basinda da ezan geliyor. Her duydugumda muazzam derecede sinirleniyor, rahatsiz oluyorum. "Turkum, dogruyum"u kendi bunyesinde, sirf bu ayrimciligi ortadan kaldirmak icin okutmak istemeyen devlet, acaba aynisini din konusunda da yapabilir mi? Ben ezan sesinin sadece camilerin icinde kalmasini; gunde 5 vakit okunan ezanin, pencereme 10 metre mesafedeki hoparlorden son ses ile zorla dinletilmemesini istiyorum. Kimse kimseye kendi tanrisinin hakimiyetini ve birligini zorla, ulu orta ve kendi keyfince haykiramaz; degil mi? Hele ki, sabahin 5'inde?

Ayni ozgurluk baglaminda, ayni esitlik ve saygi cercevesinde ezanin sesini kismalari gerekmez mi? Kismazlarsa, ozgurluk ve saygi bunun neresinde?

BUZ
04-10-2013, 17:36
ezan sesinin gereksiz ve aşırı bir biçimde fazlaca açılmasından bede rahatsızım.......çocuklar bebekler uykularından sıçrıyor...bu hak ihlalidir evet......

aynen şeye benziyor...hani tv de diziarasında reklamlara geçildiğinde ses birden yükseliyor kulaklarımızı patlatıyor ya....aynen onun gibi.....bu artık biraz intlaşmaya döndü sanki.......

kardeşim okuyun ezanı elbette tebliğ edin ama makul bir desibelde..........

yani sesi fazlaca açmanız insanların kalbinde imanı coşturmaktan çok dinden imandan çıkartmaya vesile olmasın.......bunu göz ardı etmeyin sakın......sonra günahı vebali sizindir söyliyim.........:)

saygılar jonathan dostum......güzel bir konuya temas etmişsiniz.......

BORA YAŞAR
04-10-2013, 23:49
Demokratikleşme paketi kapsamında kaldırılması istenen öğrenci andı, İzmir'deki ilköğretim okullarında artık son kez okunuyor. Andın okunması uygulamasına bir hafta içinde son verilecek olması İzmir'de de tepkiye neden oldu. Değişiklikten önce andın okunduğu okulda bazı veliler karara tepki gösterdi. Andın kaldırılmasının vatandaşları ayrıştıracağını ileri süren veliler, kararın birkez daha gözden geçirilmesini talep etti.
Öte yandan andın kaldırılacağından habersiz olan öğrenciler her zamanki gibi sabah sıralarına girdi. Hepbir ağızdan öğrenci andını okuyan öğrenciler, ardından sınıflarının yolunu tuttu.

NE ZAMAN UYGULAMAYA GİRDİ

Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmenliği’nin öğrenci andı başlığı taşıyan 12’inci maddesinde yer alan Andımız, 1933 yılında uygulamaya konulmuştu. 1972 ve 1997 yıllarında değişikliğe uğrayıp bugünkü halini aldı.



http://www.hurriyet.com.tr/ege/24850675.asp

BUZ
05-10-2013, 13:43
[B]

Millet kavramının içerisinde sadece bir ırk bir kavim yoktur.Türk milleti dediğimiz zaman içerisinde birçok etnikten kardeşimiz var.






evet Türk milleti kavramı misakı milli sınırları içinde yaşayan her tc vatandaşını temsilen telaffuz edilir ve akıl baliğ olan ve art niyet taşımayan vede cahil olmayan her birey bunun böyle olduğunu pekala bilir.............!

bilirde 10 yılı aşkın süredir herün tv ye çıkıp ve ben gürcüyüm eşim arap bakanım kürt öbürü de aslında arnavut derseniz millet bi dakka yahu...doğru aslında ...? sahi ben de arapım......bende boşnakım evet.......demeye başlar ve kafalara bölünme fitnesini sokmuş olursunuz........olmayan bir fitne doğar ve kartopu gibi büyür.........tehlikelidir.......

ve hatta bunu ümmetçilik ideolojisi adına dahi yapsanız masumiyetini o noktada kaybeder çünki millet olma vedahi birlik olma bilincini yaralar tarumar edersiniz..........!

maalesef bölücülüğün belkide pkk teröründen bile çok daha kötüsü ve etkili olanı buydu ve tabanı sıcak tutmak ve siyaset yapmak adına bu ustalıkla yapıldı..........

eski bir komşum ile site toplantısında bu konu açıldı ve bana şunu dedi....garipsedim.......?...

dedi ki artık bazı şeyler değişti beyler......çekinmiyoruz artık.......sözgelimi ben gürcüyüysem gürcüyüm diyebiliyorum artık.......
bizimde söz hakkımız var..........?????????

yahu dedim.......ne yaptın...ne diyorsun....eğleniyormusun benimle.......söz hakkın yokmuydu.......ben gürcüyüm diyemiyormuydun.........??
bu kadarmı sıkıntıdaydın da bizmi farketmiyorduk........burası nazi almanyasımıydı ki kardeşim dedim..........????

mübalağa ediyorsun ve şık durmuyor.......senden bunları duymayı beklemiyordum ve abartılı buldum çok şaşırdım ..........

tabi kıpkırmızı oldu.......mübalağa ettiğinin farkındaydı.......sadece hergün tv ye çıkan kişinin gazına gelmişti ve etkilenmişti.......

farkındaydı.......ayıp ettiğinin...............:)

güzel bir cümle kurmuşsunuz Bora bey.......eğriye eğri doğruya doğru.......hakkaniyet bana bunu söylemeyi gerektirir.........ve kişinin ilk önce kendine ve toplum vicdanına saygısı öne çıkar.......

geçen hafta din hususundaki paylaşımlarımla heyecanlı arkadaşlarımızdan fevri tepkiler aldım ancak sanıyorum hakikatte hangi çizgide olduğum ve hangi vicdani değerlerle paylaşımlarda bulunduğum yavaş yavaş bulutları aralamakta.......

tüm çabam teraziyi hakça kullanmak ve doğru tartmak......

22 yıllık öğretmenlik hayatımda çocuklara gençlere hakkı öğütledikten sonra kendimi çokçası muhasebeye çektim......bende toydum.......defalarca aynaya baktım........ve onlarla birlikte bende büyüdüm........

umudum bu........:)

saygılar herkese......

BORA YAŞAR
05-10-2013, 18:29
http://img13.imageshack.us/img13/8030/4xip.png (http://imageshack.us/photo/my-images/13/4xip.png/)

BUZ
07-10-2013, 14:59
http://img13.imageshack.us/img13/8030/4xip.png (http://imageshack.us/photo/my-images/13/4xip.png/)



ben gürcüyüm diyor ama........?............ve mecliste bir partiyi temsilen ve millet vekili maaşı alan tüm bdp liler 24 saat kürtüz de kürtüz diyorlar hemde allandıra ballandıra........bu ne peki..........?

nedir bu türklükle savaş.......ne kötü şeymiş bu türk olmak.........?

hayranlık duydukları arap dünyası arap faşizmini her fırsatta uygulayan milletler topluluğudur aslında ve türk olduğu için abdülhamitin döşettiği şam.....mekke hicaz tren yoluna bile tahammül edememiş ne kadrar osmanlı mirası han hamam ve yapı kaldıysa zevkle yıktırmışlardır............?????

yani hristiyan olan ve germen kanı taşıyan macar milleti kadar samimi olamamışlardır ki macarlar bugün halen kanuninin ve orada şehid olan diğer türk askerlerinin komutanlarının mezarlarını anıt olarak korumaktadırlar............?.....ilginç değil mi..........:)

gerçekte ümmetçi yaklaşımın özü bir din etrafında birleşmek ve uzlaşmaktır aslında.....fakat ırk....kan....millet.....soy.....bunlar yadsındığında ortaya kemiksiz löp et çıkar.....yemede yanında yat...........:)

o zaman istediğin kadar dikleşmeden dik dur.........bir muhallebi ne kadar dik durabilirse işte anca o kadar mümkündür............!
(bu arada yıllardır halen dikleşmeden dik durmak deyişinin nasıl bişiy olduğunu anlayabilmiş değilim.....dikleşmeden nasıl dik durulabilir...?????......anlayabilen varsa dinlemeye hazırım.....:)

BORA YAŞAR
08-10-2013, 16:10
Bugün andımızı kaldıran yönetmelikle ilkokul çocukları bu sabah andımızı söylemeden güne başladılar.

Tarihi bir gün.

Başbakana göre her sabah Türk'üm demekle Türk olunmazmış. O nedenle kaldırmışlar.

Aynı mantıkla, her sabah, öğle, ikindi, akşam ve yatsı aynı şeyleri yapmak ve söylemekle de Müslüman olunmuyor diyerek camiye gitmeyi de yasaklamayı düşünürler mi acaba?


Bir yanıt beklemiyorum. Öylesine sordum.

BORA YAŞAR
12-10-2013, 09:25
http://img834.imageshack.us/img834/1476/ci9r.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/834/ci9r.jpg/)




(facebook- Engin Alan)


Haber doğru ise geldiğimiz noktayı görebiliyor musunuz?

Türk andı yasak, Kürt andı serbest.

Bu ülkenin adı hala Türkiye mi?

asagir
13-10-2013, 09:39
http://sozcu.com.tr/2013/genel/andimizi-okuyana-hakaret-ve-dayak-388611/
Andımız’ı okuyana hakaret ve dayak!
Müdür yardımcısı Andımız’ı okuyan öğrencileri ‘Gürültü yapmayın eşekler’ diye azarladı. Türbanlı öğretmen ise çocukları tokatladı...

net_ria
13-10-2013, 18:07
Andımızın Yazarı Dr. Reşit Galip kimdir ?



http://youtu.be/TWoNYj2eY10

BORA YAŞAR
14-10-2013, 21:09
http://img197.imageshack.us/img197/8094/76l3.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/197/76l3.jpg/)



Bu ülkede barış içinde yaşama arzusunda olup da bu tanımın altına imza atmayanlar eğer "ırkçı" değillerse, nifak sokuculardır.

Akçalı
14-10-2013, 21:34
Kaldırsınlar önemli değil
Bende Türküm doğruyum ama çalışkan değilim.

BORA YAŞAR
17-10-2013, 17:56
PINAR Karşıyaka’nın ULEB Eurocup E Grubu’nda dün akşam Bosna Hersek temsilcisi Igokea’yı 90-60 mağlup ettiği karşılaşma öncesi Karşıyaka Arena’yı dolduran yeşil-kırmızılı 5 bine yakın taraftar, ’Demokratikleşme paketi’ ile kaldırılan ’Öğrenci Andı’nı bir ağızdan okuması, sosyal medyada gündem oldu.

http://webtv.hurriyet.com.tr/4/55836/0/1/izmir-de-5-bin-karsiyakali-tribunde-andimiz-i-okudu.aspx


Ne de olsa Gavur İzmir'li...

browni78
18-10-2013, 09:49
Cok yerinde oldu kaldirilmasi..Ogrencilere askeri duzeni asilama felsefesiydi..

akay
18-10-2013, 11:28
https://fbcdn-sphotos-b-a.akamaihd.net/hphotos-ak-frc3/q71/1375062_579148835472454_1057506309_n.jpg

ZICO
18-10-2013, 14:21
http://img197.imageshack.us/img197/8094/76l3.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/197/76l3.jpg/)



Bu ülkede barış içinde yaşama arzusunda olup da bu tanımın altına imza atmayanlar eğer "ırkçı" değillerse, nifak sokuculardır.
ben ırkçı değilim ama yukarıda yazılanların altına İMZAMI ATIYORUM
ha sokucuya gelincede ben sadece bir yere SOKARIM BİLMEM ANLATABİLDİMMİ

refaba
18-10-2013, 19:28
İleride mutlaka hesabı sorulacaktır.Anayasada ülke bütünlüğünü bozmamak kaydıylan düzenlemeler yapılabilir.

Ama; şaibeli Ülke yönetiminin düzenleme yapması sakıncalı olduğundan geçerliği yoktur.:kural:

BORA YAŞAR
28-10-2013, 19:57
http://img196.imageshack.us/img196/6910/bwty.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/196/bwty.jpg/)

BORA YAŞAR
29-10-2013, 22:25
http://img51.imageshack.us/img51/1219/fcw6.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/51/fcw6.jpg/)

[/URL]



250 bin kişi İzmirli Andımızı okudu

İzmir Cumhuriyet Mitingi'nden sonra en büyük kalabalığı yaşadı. Cumhuriyet İçin Güçbirliği Platformu öncülüğünde günlerdir sosyal medyada da yapılan duyurularla bugun İzmirliler sabah saatlerinden itibaren Gündoğdu Meydanı'nı doldurdu.

Saat 16.00'da başlayan mitingte andımızın 17.30'da okunacağı açıklanmıştı. Ancak coşkulu kalabalık sık sık andımızın okunması için tezahürat yapınca 16.30'dan önce hep bir ağızdan okundu. Kordon ve Gündoğdu meydanı tarihi bir kalabalık yaşadı. Ucu bucağı görünmeyen kalabalık gelincik tarlasını andırdı. Denizin üzeri ise yelkenliler ve teknelerle doldu.

[url]http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25005029.asp (http://imageshack.us)


Onbinler tek yumruk, tek yürek kırmızı bir atmosferde andımızı tekrarlıyor.

İzmir semaları "Ne mutlu Türk'üm diyene!" haykırışıyla genişliyor.

Unutturamayacaklar.

Çocuklarımıza değil bizlere de ezberletecekler.

BORA YAŞAR
29-10-2013, 22:54
https://www.facebook.com/photo.php?v=10151739360256527&set=vb.735976526&type=2&theater


Ne güzel bir manzara..:)

Gavur İzmir ne de olsa...

BORA YAŞAR
07-11-2013, 00:20
Diyarbakır'ın merkez Yenişehir İlçesi'nde yıllardır asılı bulunan 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazılı tabela akşam saatlerinde valilik kararıyla kaldırıldı.

http://www.hurriyet.com.tr/gundem/25060087.asp

Aydın Belediyesi tarafından merkeze bağlı köylerin girişlerine dikilen ve üzerinde 'T.C. Aydın Belediyesi .... Köyü' yazılı tabelalardan bazılarının izin alınmadan yerleştirildiği gerekçesiyle Aydın Valiliği tarafından kaldırılması gerginliğe yol açtı

http://www.gazeteci.tv/koylerden-tcli-tabelalar-kaldiriliyor-179688h.htm

Bu günün iki haberi bunlar...

Sadece Dıyarbakır'da değil Aydın'da da kaldırılıyor Türk ve Türkiye Cumhuriyeti ifadeleri yollardaki tabelalardan..

Özyurdumuzda ne hale geldik.

Koyduk mu bir tepki?

Ne gezer.

Öyleyse bence az bile.

BORA YAŞAR
08-11-2013, 23:19
Merhabalar , ben Gazi Anadolu Lisesinde okuyan bir öğrenciyim . Bugun cumaydı istiklal marşı törenimizi yaptık ardından andımızı bağıra bağıra okuduk . Bittikten sonra alkışladık ve dağılırken müdür mikrofonu aldı Andımızı soylediğimiz için bizim hakkımızda tutanak tutacağını söyledi . Yuhlamaya başladık nedenini sorduk verdiği cevap şöyleydi : Benden izin almadan hiçbir şey yapamazsınız . Yasaklara uyacaksınız . Dedi hepimiz sinirden delirdik . Burdan Hayri Bahşi'ye sesleniyorum hocam TÜRK Olduğumuzun Neresini BELLİ ETMEK YASAK ???
hakkımızda tutanak tutacak ... Antalya Gazi Anadolu Lisesi öğrencileri olarak tepkimizi belirtmek istiyoruz


(Facebook)


Bu eğitimcilere karşın, bu gençlerle Türklüğümüzü unutmayacak, gurur duyacağız.


Andımız olsun unutmayacağız.

magicmac
09-11-2013, 18:56
“Öğrenci Andı” ve Marksist Perspektif
Marksist Tutum Dergisi/ Suphi Koray
Mayıs 2011
İlköğretim öğrencilerinin her gün sıraya dizilerek okumak zorunda kaldıkları "Öğrenci Andı" ile ilgili tartışmalar son birkaç yılda giderek yoğunlaşmıştır. Özellikle geçen seneden beri bu ırkçı andın kaldırılması için çeşitli eylemler yapılmakta. BDP'nin "anadilde eğitim" talebiyle başlattığı boykottan sonra, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kızını fiili olarak andımız töreninden uzak tutacağını açıkladı. Başka bir veli ise andımızın tümden kaldırılması için önceki sene dava açmıştı. Danıştay beklendiği üzere başvuruyu reddetti.
Gerçekten "öğrenci andı" Danıştay'ın açıkladığı gibi ırkçı değil midir? Öğrenci andının içeriği ve de ortaya çıkış süreci bu sorunun cevabını yeterince net vermektedir aslında. Öğrenci andında Türk ırkı övülüyor, diğer ulustan insanların-öğrencilerin varlığı "Türk varlığına armağan" ediliyor ve "Ne mutlu Türküm diyene!" sözleriyle günlük merasim tamamlanıyor. Türksen çalışkansın, doğrusun; ama değilsen tembelsin, eğrisin! Bu ırkçı satırlar, nasıl bir dünyada yaşadığının henüz farkında olmayan çocukların zihninde derin yarılmalara sebep oluyor. Kürt çocukları alenen aşağılandıkları bu andı zorla okudukları için kendi kökeninden utanç duyuyor ve içten içe bir öfke oluşuyor. "Ne mutlu Türküm" yerine ezkaza "Ne mutlu Kürdüm" diyenler ya da andı okumak istemeyen Kürt öğrenciler öğretmenleri tarafından dövülüyor, o da yetmezse bu gün dahi karakola teslim ediliyorlar.
Andın geçmişi
"Andımız" töreninin tarihi epeyce gerilere gidiyor. Öğrencilerin böylesi bir törene tâbi tutulması 1933 yılında başlamıştır. Sonraki yıllarda bazı değişiklikler ve eklemelerle ant bugünkü haline gelmiştir. Sözleri dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip'e ait olan bu ant, tek parti döneminin ruhunu yansıtmaktadır aynı zamanda.
Türkiye'de kapitalist gelişmenin temellerinin atıldığı tek parti dönemi, kurucu bürokrasinin "milli burjuvazi" yaratma adımlarını attığı yıllardır. Kürtlere verilen vaatler tutulmamış, isyanları kanla bastırılmış, gayrimüslim unsurlarsa mübadele ve çeşitli baskı yöntemleriyle kovulmuşlardır. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün "Bugün eğer Ege'de Rumlar, Türkiye'nin pek çok yerinde de Ermeniler yaşamaya devam etseydi, acaba Türkiye aynı milli devlet olabilir miydi?" sözleri bu zihniyetin ürünüdür.
Öğrenci Andı ile birlikte "Vatandaş Türkçe konuş" kampanyası, Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarının kurulması yurtiçinde kalan gayrimüslimleri, Kürtleri ve diğer halkları bastırma, sindirme ve asimile etme çabalarının bir ifadesidir. Uluslararası konjonktür de Türkiye'nin politikalarını etkilemiştir. "Andımız" benzeri yeminler Almanya ve İtalya'da da mevcuttu. Hitler'e ve Mussolini'ye kanlarının son damlasına kadar bağlılık yeminini içeren bu faşist antlar hem askerlere hem sivillere okutturuluyordu. 1930'larda Avrupa'da esen faşizm rüzgârıyla Türk devleti faşist Almanya ve İtalya'yı örnek almış, ırkçı ve şoven bir ideoloji resmi ideoloji olarak benimsenmiştir. Sermayenin millileştirilmesi için faşizan uygulamalara başvurmaktan çekinmemiştir TC devleti. Bu ırkçı ve faşizan politikaların varlığı ise demagojik söylemlerle hep reddedilmiştir.
Kemalistlere göre "Atatürk milliyetçiliği" etnik kökene dayalı bir milliyetçilik değildir; ırk, din, dil, ayrımı yapmaz. Oysa gerçeklik hiç de böyle değildir. Batıya duyulan kompleksi kırmak ve halkı cesaretlendirmek isteyen Mustafa Kemal birçok konuşmasında Türklerin üstün ırk olduğunu belirtmiştir. Bunu fırsat bilen kraldan fazla kralcılar Hititlerin, Yunanlıların Türk kökenli olduğunu iddia eden Türk Tarih Tezi ve bütün dillerin Türkçeden türediğini "kanıtlayan" ama hiçbir akademik çevrede kabul görmeyen Güneş Dil Teorisi’ni uydurmuştur. Bu fikriyatın sahipleri, "yüce Türk milleti"nden olmayıp diğer etnik kökenden gelen vatandaşları da dışarıda tutmuyor ve büyük bir cömertlikte onları da Türk olarak kabul ederek onlara Türkçe öğretiyordu! Zor yoluyla asimilasyona dayanan bu anlayışın ırkçı bir anlayış olmadığını kim iddia edebilir?
Anayasamızın 66. maddesinde, "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür" denildiği için Danıştay ant ile yasalar arasında bir aykırılık bulmamış ve talebi ret etmiştir. Aslında tek başına bu madde bile mevcut anayasanın ne derece ırkçı bir anayasa olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye'deki ırkçı uygulamaların yürürlükten kalkabilmesi için 12 Eylül anayasasının çöpe atılması şarttır.

Yine mevcut Anayasanın 90. maddesi "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır" der. Oysa Danıştay'ın Anayasaya göre almış olduğu karar bu madde ile çelişmektedir. Çünkü Türkiye, BM'nin Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin altına imza atmış taraf devletlerden biridir. Bu sözleşmenin 29. maddesi, eğitimin çocukların kültürel kimliğine, dil ve değerlerine saygılı olması gerektiğini taahhüt altına almaktadır. Dolayısıyla TC'nin dayattığı ırkçı "öğrenci andı" ve anadilde eğitimi engellemesi bu maddeyi açıkça çiğnemektedir. Bunun yanı sıra 30. maddede şu ifade yer almaktadır: "Soya, dine ya da dile dayalı azınlıkların ya da yerli halkların varolduğu devletlerde, böyle bir azınlığa mensup olan ya da yerli halktan olan çocuk, ait olduğu azınlık topluluğunun diğer üyeleri ile birlikte kendi kültüründen yararlanma, kendi dinine inanma ve uygulama ve kendi dilini kullanma hakkından yoksun bırakılamaz." Hem Alevilerin hem de Kürtlerin yaşadığı sorunlar bu maddeye hiç uyulmadığını gösteriyor.
Öğrenci andını savunanların savunmalarında yer alan gerekçelerden biri de diğer devletlerde de benzer marşların ve törenlerin olduğudur. Oysa bu tür ırkçı uygulamaların başka ülkelerde olmasının bu törenin yapılmasını haklı çıkarmayacağı açıktır. Bu ırkçı kafalara sormak gerekiyor; neden farklı ülkelerdeki demokratik uygulamaları değil de bu tür gerici, ırkçı, anti-demokratik uygulamaları örnek alıyorlar?
Diğer ırkçı uygulamalar
Eğitim alanındaki ırkçı uygulamalar sadece "Öğrenci Andı" ile de sınırlı değil. Bütün eğitim müfredatı devletin resmi ideolojisinin safsatalarıyla doludur. Tarih Türkiye burjuvazisinin çıkarları doğrultusunda çarpıtılarak anlatılmakta ve "Türkün Türkten başka dostu yoktur" fikri gencecik beyinlere zerk edilmektedir.

Zamanın şartlarına göre yazılmış “Gençliğe Hitabe” de içerik bakımından "Öğrenci Andına" benzer bir söyleme sahiptir. Bilindiği gibi bu hitabede gençliğin, milli ödevlerini yerine getirmek için muhtaç olduğu kudreti damarlarındaki “asil kanda” bulacağı söyleniyor. Aynı Kuran gibi çağdaş bir değerlendirmeye tabi tutulması gereken Gençliğe Hitabe, işçi-emekçi gençlere kendi sınıfsal çıkarları yerine "milli çıkarları" savunmaları gerektiğini aşılamaya çalışıyor. Harpten yeni çıkmış bir toplumu bir arada tutmak için yazılan bu tezler bugün artık geçerliliğini yitirmiştir.

12 Eylül rejiminin alâmetifarikalarından olan Milli Güvenlik Bilgisi dersi de tamamıyla milliyetçi ve militarist bir içeriğe ve biçime sahiptir. Subaylar tarafından verilen bu derste bir öğrenci kapıda bekler ve "öğretmenin" geldiğini duyurur, öğrenciler de asker gibi komutan öğretmenlerini selamlarlar. Dünya halklarına karşı nefret tohumlarının atıldığı, ırkçılığın pompalandığı ve sosyalist düşüncenin karalandığı bu ders tümden kaldırılmalıdır. (2012-2013 eğitim ve öğretim döneminden itibaren Milli Güvenlik dersi kaldırıldı.)

Türklüğün yüceltildiği, dolayısıyla diğer halkların aşağılandığı tüm ırkçı uygulamalar eğitim müfredatından çıkarılmalıdır. İşçi ve emekçilerin çocuklarının zihinlerinin milliyetçi safsatalarla ve ırkçı düşüncelerle dolması, işçi sınıfının birliğini engellemekte, burjuvazinin ekmeğine yağ sürmektedir. İşçi sınıfı bunun farkında olarak bu ırkçı uygulamaların kaldırılması taleplerini desteklemelidir.
________________________________________
(Kaynak: Marksist Tutum dergisi, no: 74, Mayıs 2011)

BORA YAŞAR
09-11-2013, 19:42
İşçi emekçilerin yerine de bu konuda bazılarının neler düşündüğünü böylelikle öğrenmiş olduk.:)


Sahi toplumu ilgilendiren bu kadar olay gerçekleşirken işçi ve emekçi denilen kesim nerede, ne yapar bilen var mı?

İşçi kendi emekçi kimliği ile ortalarda olsa , biraz ağırlık koysa her şey çok farklı olurdu.

İşçi demek millet kimliği olmayan unsur demek midir?

İşçisi, emekçisi ve muhafazakar unsurları milli değerlere rağbet etmeyen, sahip çıkmayan bir ülkede başımıza gelenler bence az bile. İşçimizin sınıf bilincinin olmadığı, örgütlenemediği düşünülecek olursa, onların bu konularda ne düşündüğünü de aslında bilemiyoruz.

BORA YAŞAR
13-11-2013, 00:35
http://img19.imageshack.us/img19/2069/0rvz.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/19/0rvz.jpg/)



Bu millet unutmaz...

BORA YAŞAR
10-05-2014, 20:55
Danıştay 8. Dairesi, okullarda öğrenci andının okunması uygulamasını kaldıran Milli Eğitim Bakanlığı yönetmeliğinin yürütmesinin durdurulması istemini oy çokluğuyla reddetti.

Türkiye Eğitim, Öğretim ve Bilim Hizmetleri Kolu Kamu Çalışanları Sendikası, Milli Eğitim Bakanlığı İlköğretim Kurumları Yönetmeliğinin "öğrenci andı" başlıklı maddesini yürürlükten kaldıran yönetmeliğin iptali ve yürütmesinin durdurulması istemiyle Danıştay'da dava açmıştı.

Milli Eğitim Bakanlığının Danıştay 8. Dairesine gönderdiği savunmasında, andın kaldırılmasının Atatürk'ün gösterdiği çağdaş uygarlık düzeyinin göstergesi sayılan demokratikleşmenin gereği olduğu, andın pedagojik olarak ilköğretim çağındaki çocuklar için uygun olmadığı, bu nevi yeminlerin demokratik toplumlarda söz konusu olamayacağı belirtildi.

Davayla ilgili ilk incelemesini yapan Danıştay 8. Dairesi, yönetmeliğin yürütmesinin durdurulması istemini oy çokluğuyla reddetti.

İdari işlemin uygulanması halinde giderilmesi güç veya olanaksız zararların doğması ve idari işlemin hukuka açıkça aykırı olması koşullarının birlikte gerçekleşmesi durumunda yürütmenin durdurulmasına karar verilebileceği hatırlatılan kararda, bu koşulların birlikte gerçekleşmediği anlaşıldığından yürütmenin durdurulması isteminin reddedildiği bildirildi.

İki üyenin karşı oy gerekçesi

Karara katılmayan iki üyenin karşı oy gerekçesinde, idarenin işlem tesis ederken takdir hakkına sahip olduğu, ancak bu takdir hakkının serbestçe kullanılacak bir keyfiyeti ifade etmediği belirtildi.

Kararda, "uzun yıllardır uygulanan genç nesillerin ülkesine anayasal vatandaşlık temelinde aidiyetini güçlendiren ve öğrencilerde değer oluşumuna olumlu yönde katkı sunan öğrenci andının kaldırılmasını gerektirecek idarece yapılmış eğitim biliminin gerekleri ve pedagojik formasyon ilkeleri bakımından değerlendirmeler içeren dava dosyasına sunulmuş araştırma, inceleme ve tespit bulunmadığı" ileri sürüldü.

Danıştay 8. Dairesi'nin aynı konuya ilişkin daha önce verdiği kararın anımsatıldığı karşı oy gerekçesinde, o günden bu yana öğrenci andı içeriğinde herhangi bir anayasal ve yasal değişiklik yapılmadığının anlaşıldığı savunuldu.

http://haber.gazetevatan.com/flas-danistaydan-andimiz-karari/636274/1/gundem

COCOR
11-05-2014, 00:19
Ben ilkokuldayken bana saçma gelirdi.

İyi ki kaldırıldı.

Neydi o yav sabahın soğuğunda tir tir çocuklar.

Türküm demekle Türk olunmuyor.
Doğruyum demekle doğru olunmuyor.
Çalışkanım demekle çalışkan olunmuyor.

Bir çerkeze, kürt e zorla Türk üm dedirtemezsiniz.

Kardeşim adam Türk değil. Niye zorla söyletiyorsunuz?

Kanada, ABD de, Almanyada böyle bir şey yok.

Bu Saddam zamanında Irakta, Hafız Esat zamanında benzeri birşey vardı.

Kuzey Kore de zaten var.

Nereler de varmış efendim?

Normalleşiyoruz.
Marjinalizmden santralizme en doğruya geliyoruz.
Gidişat güzel.

Daha da güzel olacak.

Unutmak istemeyenler aile efradıyla her sabah kalkıp gürül gürül söylesinler. Buna engel yok.
Ama eminim bunu savunanlar bazı yerlere yazarlar. Bir iki defa sloganik söylerler.
Sonra onlarda bırakırlar.

Eminim en çok savunanlar bir yıl boyunca her sabah ailece söyleyemezler. Bırak bir yılı, bir hafta söylemezler.

Hadi bakalım.

dijitalyatırım
11-05-2014, 00:28
Ben ilkokuldayken bana saçma gelirdi.

İyi ki kaldırıldı.

Neydi o yav sabahın soğuğunda tir tir çocuklar.

Türküm demekle Türk olunmuyor.
Doğruyum demekle doğru olunmuyor.
Çalışkanım demekle çalışkan olunmuyor.

Bir çerkeze, kürt e zorla Türk üm dedirtemezsiniz.

Kardeşim adam Türk değil. Niye zorla söyletiyorsunuz?

Kanada, ABD de, Almanyada böyle bir şey yok.

Bu Saddam zamanında Irakta, Hafız Esat zamanında benzeri birşey vardı.

Kuzey Kore de zaten var.

Nereler de varmış efendim?

Normalleşiyoruz.
Marjinalizmden santralizme en doğruya geliyoruz.
Gidişat güzel.

Daha da güzel olacak.

Unutmak istemeyenler aile efradıyla her sabah kalkıp gürül gürül söylesinler. Buna engel yok.
Ama eminim bunu savunanlar bazı yerlere yazarlar. Bir iki defa sloganik söylerler.
Sonra onlarda bırakırlar.

Eminim en çok savunanlar bir yıl boyunca her sabah ailece söyleyemezler. Bırak bir yılı, bir hafta söylemezler.

Hadi bakalım.

Tam da bunu istiyorlar, bu milletin bu topraklara aidiyet duygusunu yok etmeye çalışıyorlar.
Nedense hep sıcağın altında ya da soğukta okunan antlar gelir.
Türkçe yerine yabancı nicklerle dolaşan sizin gibi troller sadece mide bulandırır.
Türk adı ve Atatürk bu ülkeye kalben bağlı tek fert kalana kadar yok edilemez.

BORA YAŞAR
11-05-2014, 01:04
Her ülkede her türlü düşüncede, her türlü ahlaki seviyede, her türlü kokuşmuşlukta, insan yaşamakta.

Devlet olmanın amacı düzgün, her türlü inançta, ama yurdunu seven, milli değerlerine sahip çıkan insanlar yetiştirmektir.

Saldım çayıra mevlam kayıra olmaz.

Bu ülkede herkesin serbest olması gereken dini inancına karışılırken, herkesin birleşmesi gereken milli değerler boşlanıyor, hafife alınıyor.

Yok öyle.


Sonumuz Yugoslavya olur.

i-ked
11-05-2014, 02:45
Türküm demekle Türk olunmuyor.
Doğruyum demekle doğru olunmuyor.
Çalışkanım demekle çalışkan olunmuyor.

Kanada, ABD de, Almanyada böyle bir şey yok.



Bire bir aynısıdır ya da değildir bilemiyorum ama benzeri olduğunu düşündüğüm bir metni post doktora çalışmaları için ailesiyle 1'er yıl Belçika ve sonrasında da Amerika'ya giden iş arkadaşımızın çocuğuna kendi okullarında söylettiler.

12 Mart 1921 (http://tr.wikipedia.org/wiki/%C4%B0stikl%C3%A2l_Mar%C5%9F%C4%B1)'e kadar bir milli marşımız da yoktu.

İlk ifadelerinize katılıyorum:



Ne okullarda andımızı söyleyen öğrenciler,
Ne mecliste yapılan yemini takip eden süreçte siyasiler,
Ne nikahtaki sözleri veren gelin-damatlar,
Ne tıp fakültesini bitirirken Hipokrat yemini eden doktorlar,
Ne acemi birliği eğitimi bitiminde yemin edip usta birliğine sevk edilen erler,
Ne 1 yıllık stajyerlikleri bitiminde yemin eden aday memurlar,
... örnekler çoğaltılabilir. Bunlar verdikleri sözün farkında olmadan sadece papağan gibi tekrarlıyorlar.



Bu yeminleri edenlerin ayakları havadaymış ki bu kadar



Öğrenci Türk, doğru ve çalışkan mi?
Siyasiler dürüst, vatansever ve adil mi?
Evliler birbirlerine sadakatle bağlı, hastalıkta ve sağlıkta tek yürek mi?
Doktorlar insan hayatına kesinlikle saygı gösteren, baskı altında kalsalar bile tıp bilgilerini insanlık değer ve yasalarına karşı kullanmayan mı?
Askerler barışta ve savaşta, karada, denizde ve havada her zaman ve her yerde milletine ve cumhuriyetine doğruluk ve muhabbetle, hizmet ve kanunlara ve nizamlara ve amirlerine itaat eden ve askerliğin namusunu Türk Sancağının şanını canından aziz bilip icabında vatan, cumhuriyet ve vazife uğrunda seve seve hayatını feda eyliyen mi?
Memur "Türkiye Cumhuriyeti Anayasasına, Atatürk İnkılâp ve İlkelerine, Anayasada ifadesi bulunan Türk Milliyetciliğine sadakatla bağlı kalacağıma; Türkiye Cumhuriyeti kanunlarını Milletin hizmetinde olarak tarafsız ve eşitlik ilkelerine bağlı kalarak uygulayacağıma; Türk Milletinin millî, ahlâkî insanî, manevî ve kültürel değerlerini benimseyip, koruyup, bunları geliştirmek için çalışacağıma; insan haklarına ve Anayasanın temel ilkelerine dayanan millî, demokratik, lâik bir hukuk devleti olan Türkiye Cumhuriyetine karşı görev ve sorumluluklarımı bilerek, bunları davranış halinde göstereceğime namusum ve şerefim üzerine yemin ederim." yeminini tutan mı?
... benzeri yeminler tutulmuyor.


Bir fıkra ile bağlayayım.





Nasrettin Hoca pazarda zeytin satıyormuş...
İki üç sokak ileride oturan yarıbuçuk tanıdığı bir kadın gelmiş.


Kadın
:
- Zeytinin iyi mi?


Hoca
:
- Tadına bak.


Kadın
:
- Ben orucum.


Hoca
:
- Madem oruçlusun zeytini al git parasını sonra ver.




Hocanın birdenbire aklına düşmüş; Ramazanlık değilmiş çünkü...


Hoca
:
- Tuttuğun oruç ne orucu ki?


Kadın
:
- Üç sene önceden borcum vardı da onları tutuyorum.




Hoca tam zeytinleri veriyormuş vazgeçmiş...


Kadın
:
- Biraz önce al git dedin ne oldu da vazgeçtin Hoca?


Hoca
:
- Get anam get... Allah'a olan borcunu üç senede veriyorsan bizim borcu ne zaman getirirsin kim bilir.





İNSANLAR, İNANDIKLARI-TAPTIKLARI YARATICIYA SÖZLERİNİ TUTABİLİYORLAR MI?
Eğer bu kişi müslümansa, namazlarda okuduğu sûre ve ayetlerin anlamını bilmeli!Papatya?
Verdiği sözleri hatırlar mı? Buradan bakınca öyle görünmüyor.
Anne olmuş mudur? Bilmiyorum. Kutlamam hatta lanet ederim sözlerini tutmadığı için...
Ya i-ked?
i-ked verdiği sözlerin % olarak büyük bir kısmını tuttu ve tutuyor.
Kimse mükemmel değil, tanrıyı içinde gördüğüm papatya bile!

BORA YAŞAR
11-05-2014, 23:40
Abdullah Öcalan’ın önerisiyle düzenlenen ve Avrupa , Irak, Suriye ve Türkiye ’den 48 din adamının çağrıcısı olduğu Demokratik İslam Kongresi, dün Diyarbakır’da toplandı. DTK çatısı altında düzenlenen kongre Mele İsa Deniz’in Kuran-ı Kerim’i okuması ile başladı; tercihin ise Fetih Suresi olması dikkat çekti.

Öcalan kongreye, İmralı’dan gönderdiği mesajla katıldı. Öcalan’ın HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken tarafından okundu. Öcalan katılımcılara “Mümin kardeşlerim” diye seslendi ve “İlla güncel bir İslami tanımlama gereği var ise bunu ‘Kültürel İslam’ olarak belirlemek, herkesi içermesi nedeniyle doğruya daha yakındır. Kültürel İslam ile kastedilen hem gerçekleşmiş hem de anlamını sürdüren İslam toplumudur” dedi. Öcalan, mesajında özetle şöyle dedi:

“Çağdaş İslami ümmetin millet birliğini anlamlı buluyorum. Ama bu asla ‘tek devlet, tek millet, tek bayrak’ zırvalamaları anlamına gelmemeli.

http://www.radikal.com.tr/turkiye/ocalandan_kulturel_islam_onerisi-1191417

Nasıl ama?

Aynen COCOR gibi tepkili Türkiye'de "tek devlet, tek millet, tek bayrak" zırvalarına (!)...

Sorsan baksan nedenleri de aynıdır.

Dünün Rusya çizgisindeki sosyalist PKK sı ve onun önderi, bugün bu laik ülkede "kültürel İslam" kavramının arkasına sığınıyor.

Neden?

Kürt milliyetçiliği serbest, Türkiye'de Türk milliyetçiliği tukaka.

Sevsinler sizin mantığınızı, izanınızı.

BORA YAŞAR
01-10-2016, 17:33
Unutmayacağız....

https://www.facebook.com/fatihportakaltr/videos/667473600077164/

İzmirli unutmayacak, unutturmayacak!

ZAPATA01
01-10-2016, 23:51
“Öğrenci Andı” ve Marksist Perspektif
Marksist Tutum Dergisi/ Suphi Koray
Mayıs 2011
İlköğretim öğrencilerinin her gün sıraya dizilerek okumak zorunda kaldıkları "Öğrenci Andı" ile ilgili tartışmalar son birkaç yılda giderek yoğunlaşmıştır. Özellikle geçen seneden beri bu ırkçı andın kaldırılması için çeşitli eylemler yapılmakta. BDP'nin "anadilde eğitim" talebiyle başlattığı boykottan sonra, BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş kızını fiili olarak andımız töreninden uzak tutacağını açıkladı. Başka bir veli ise andımızın tümden kaldırılması için önceki sene dava açmıştı. Danıştay beklendiği üzere başvuruyu reddetti.
Gerçekten "öğrenci andı" Danıştay'ın açıkladığı gibi ırkçı değil midir? Öğrenci andının içeriği ve de ortaya çıkış süreci bu sorunun cevabını yeterince net vermektedir aslında. Öğrenci andında Türk ırkı övülüyor, diğer ulustan insanların-öğrencilerin varlığı "Türk varlığına armağan" ediliyor ve "Ne mutlu Türküm diyene!" sözleriyle günlük merasim tamamlanıyor. Türksen çalışkansın, doğrusun; ama değilsen tembelsin, eğrisin! Bu ırkçı satırlar, nasıl bir dünyada yaşadığının henüz farkında olmayan çocukların zihninde derin yarılmalara sebep oluyor. Kürt çocukları alenen aşağılandıkları bu andı zorla okudukları için kendi kökeninden utanç duyuyor ve içten içe bir öfke oluşuyor. "Ne mutlu Türküm" yerine ezkaza "Ne mutlu Kürdüm" diyenler ya da andı okumak istemeyen Kürt öğrenciler öğretmenleri tarafından dövülüyor, o da yetmezse bu gün dahi karakola teslim ediliyorlar.
Andın geçmişi
"Andımız" töreninin tarihi epeyce gerilere gidiyor. Öğrencilerin böylesi bir törene tâbi tutulması 1933 yılında başlamıştır. Sonraki yıllarda bazı değişiklikler ve eklemelerle ant bugünkü haline gelmiştir. Sözleri dönemin Milli Eğitim Bakanı Reşit Galip'e ait olan bu ant, tek parti döneminin ruhunu yansıtmaktadır aynı zamanda.
Türkiye'de kapitalist gelişmenin temellerinin atıldığı tek parti dönemi, kurucu bürokrasinin "milli burjuvazi" yaratma adımlarını attığı yıllardır. Kürtlere verilen vaatler tutulmamış, isyanları kanla bastırılmış, gayrimüslim unsurlarsa mübadele ve çeşitli baskı yöntemleriyle kovulmuşlardır. Milli Savunma Bakanı Vecdi Gönül'ün "Bugün eğer Ege'de Rumlar, Türkiye'nin pek çok yerinde de Ermeniler yaşamaya devam etseydi, acaba Türkiye aynı milli devlet olabilir miydi?" sözleri bu zihniyetin ürünüdür.
Öğrenci Andı ile birlikte "Vatandaş Türkçe konuş" kampanyası, Türk Tarih ve Türk Dil Kurumlarının kurulması yurtiçinde kalan gayrimüslimleri, Kürtleri ve diğer halkları bastırma, sindirme ve asimile etme çabalarının bir ifadesidir. Uluslararası konjonktür de Türkiye'nin politikalarını etkilemiştir. "Andımız" benzeri yeminler Almanya ve İtalya'da da mevcuttu. Hitler'e ve Mussolini'ye kanlarının son damlasına kadar bağlılık yeminini içeren bu faşist antlar hem askerlere hem sivillere okutturuluyordu. 1930'larda Avrupa'da esen faşizm rüzgârıyla Türk devleti faşist Almanya ve İtalya'yı örnek almış, ırkçı ve şoven bir ideoloji resmi ideoloji olarak benimsenmiştir. Sermayenin millileştirilmesi için faşizan uygulamalara başvurmaktan çekinmemiştir TC devleti. Bu ırkçı ve faşizan politikaların varlığı ise demagojik söylemlerle hep reddedilmiştir.
Kemalistlere göre "Atatürk milliyetçiliği" etnik kökene dayalı bir milliyetçilik değildir; ırk, din, dil, ayrımı yapmaz. Oysa gerçeklik hiç de böyle değildir. Batıya duyulan kompleksi kırmak ve halkı cesaretlendirmek isteyen Mustafa Kemal birçok konuşmasında Türklerin üstün ırk olduğunu belirtmiştir. Bunu fırsat bilen kraldan fazla kralcılar Hititlerin, Yunanlıların Türk kökenli olduğunu iddia eden Türk Tarih Tezi ve bütün dillerin Türkçeden türediğini "kanıtlayan" ama hiçbir akademik çevrede kabul görmeyen Güneş Dil Teorisi’ni uydurmuştur. Bu fikriyatın sahipleri, "yüce Türk milleti"nden olmayıp diğer etnik kökenden gelen vatandaşları da dışarıda tutmuyor ve büyük bir cömertlikte onları da Türk olarak kabul ederek onlara Türkçe öğretiyordu! Zor yoluyla asimilasyona dayanan bu anlayışın ırkçı bir anlayış olmadığını kim iddia edebilir?
Anayasamızın 66. maddesinde, "Türk Devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür" denildiği için Danıştay ant ile yasalar arasında bir aykırılık bulmamış ve talebi ret etmiştir. Aslında tek başına bu madde bile mevcut anayasanın ne derece ırkçı bir anayasa olduğunu ortaya koyuyor. Türkiye'deki ırkçı uygulamaların yürürlükten kalkabilmesi için 12 Eylül anayasasının çöpe atılması şarttır.

Yine mevcut Anayasanın 90. maddesi "Usulüne göre yürürlüğe konulmuş temel hak ve özgürlüklere ilişkin milletlerarası antlaşmalarla kanunların aynı konuda farklı hükümler içermesi nedeniyle çıkabilecek uyuşmazlıklarda milletlerarası antlaşma hükümleri esas alınır" der. Oysa Danıştay'ın Anayasaya göre almış olduğu karar bu madde ile çelişmektedir. Çünkü Türkiye, BM'nin Çocuk Haklarına Dair Sözleşmesinin altına imza atmış taraf devletlerden biridir. Bu sözleşmenin 29. maddesi, eğitimin çocukların kültürel kimliğine, dil ve değerlerine saygılı olması gerektiğini taahhüt altına almaktadır. Dolayısıyla TC'nin dayattığı ırkçı "öğrenci andı" ve anadilde eğitimi engellemesi bu maddeyi açıkça çiğnemektedir. Bunun yanı sıra 30. maddede şu ifade yer almaktadır: "Soya, dine ya da dile dayalı azınlıkların ya da yerli halkların varolduğu devletlerde, böyle bir azınlığa mensup olan ya da yerli halktan olan çocuk, ait olduğu azınlık topluluğunun diğer üyeleri ile birlikte kendi kültüründen yararlanma, kendi dinine inanma ve uygulama ve kendi dilini kullanma hakkından yoksun bırakılamaz." Hem Alevilerin hem de Kürtlerin yaşadığı sorunlar bu maddeye hiç uyulmadığını gösteriyor.
Öğrenci andını savunanların savunmalarında yer alan gerekçelerden biri de diğer devletlerde de benzer marşların ve törenlerin olduğudur. Oysa bu tür ırkçı uygulamaların başka ülkelerde olmasının bu törenin yapılmasını haklı çıkarmayacağı açıktır. Bu ırkçı kafalara sormak gerekiyor; neden farklı ülkelerdeki demokratik uygulamaları değil de bu tür gerici, ırkçı, anti-demokratik uygulamaları örnek alıyorlar?
Diğer ırkçı uygulamalar
Eğitim alanındaki ırkçı uygulamalar sadece "Öğrenci Andı" ile de sınırlı değil. Bütün eğitim müfredatı devletin resmi ideolojisinin safsatalarıyla doludur. Tarih Türkiye burjuvazisinin çıkarları doğrultusunda çarpıtılarak anlatılmakta ve "Türkün Türkten başka dostu yoktur" fikri gencecik beyinlere zerk edilmektedir.

Zamanın şartlarına göre yazılmış “Gençliğe Hitabe” de içerik bakımından "Öğrenci Andına" benzer bir söyleme sahiptir. Bilindiği gibi bu hitabede gençliğin, milli ödevlerini yerine getirmek için muhtaç olduğu kudreti damarlarındaki “asil kanda” bulacağı söyleniyor. Aynı Kuran gibi çağdaş bir değerlendirmeye tabi tutulması gereken Gençliğe Hitabe, işçi-emekçi gençlere kendi sınıfsal çıkarları yerine "milli çıkarları" savunmaları gerektiğini aşılamaya çalışıyor. Harpten yeni çıkmış bir toplumu bir arada tutmak için yazılan bu tezler bugün artık geçerliliğini yitirmiştir.

12 Eylül rejiminin alâmetifarikalarından olan Milli Güvenlik Bilgisi dersi de tamamıyla milliyetçi ve militarist bir içeriğe ve biçime sahiptir. Subaylar tarafından verilen bu derste bir öğrenci kapıda bekler ve "öğretmenin" geldiğini duyurur, öğrenciler de asker gibi komutan öğretmenlerini selamlarlar. Dünya halklarına karşı nefret tohumlarının atıldığı, ırkçılığın pompalandığı ve sosyalist düşüncenin karalandığı bu ders tümden kaldırılmalıdır. (2012-2013 eğitim ve öğretim döneminden itibaren Milli Güvenlik dersi kaldırıldı.)

Türklüğün yüceltildiği, dolayısıyla diğer halkların aşağılandığı tüm ırkçı uygulamalar eğitim müfredatından çıkarılmalıdır. İşçi ve emekçilerin çocuklarının zihinlerinin milliyetçi safsatalarla ve ırkçı düşüncelerle dolması, işçi sınıfının birliğini engellemekte, burjuvazinin ekmeğine yağ sürmektedir. İşçi sınıfı bunun farkında olarak bu ırkçı uygulamaların kaldırılması taleplerini desteklemelidir.
________________________________________
(Kaynak: Marksist Tutum dergisi, no: 74, Mayıs 2011)
bu yazının altına 100 tane imza atıyorum.

BORA YAŞAR
02-10-2016, 10:43
Yukarıda alıntılanan yazı, Marksist dünya görüşünün temel alındığı bir kaynağa bence uygun bir yazı.

Marksizm,malum, ırkçı milliyetçi yaklaşımları ve hatta dinsel inançları reddeder.

Marksizm insanlığın ve coğrafyamızın geldiği nokta itibariyle bir ütopya.

Aynen, sosyalizmin son evresindeki komünizm kadar...

Hani ferdin istediği kadar çalışıp, ortak hasıladan dilediği kadar aldığı evre gibi.

Oysa coğrafyamıza ve dünyamıza bir bakın.

Dinciler neredeyse cemaat cemaat ayrılmış erk mücadelesinde.

Laik cumhuriyetçiler bile artık muhafazakar bu ülkede. Kimse dinci söylemlere, çocuklarının önemli bir bölümünün din eğitimi görmelerine ses çıkaramıyor.

Kürtler (hem de sosyalist olduklarını iddia eden Kürtler) ırkçı bir temelde dağa çıkıp devlet kurmaya çalışıyor.

Bir üst kimlik olarak bu ülkenin onlarca etnik temeldeki halkını "Ne mutlu Türküm DİYENE" sözü ve prensibi ile bir barış ülkesi haline getirmeyi bir çok kişi (yukarıdaki alıntı yazının altına yüz tane imza atan vatandaşı bile) reddediyor.

Türk kimliği bir ırkçı temele dayanmıyor bana göre.

Aynen onlarca etnik kökenden oluşan ABD de olduğu gibi bir üst kimlik.

Bir barış giysisi.

Yok "Türk demeyeceğiz bu ülke halkına".

Peki ne diyeceğiz?

Çocuklarımızı şu zor dünyada nasıl yetiştireceğiz.

Salalım mı onlara çayıra?

royal flush
03-10-2016, 17:37
Türk olmayanlara Türk'üm diye sabah akşam bağırtmak heleki bu çağda akıl alır gibi bir iş değildi zaten.İsteyen kendi kendine okulun bahçesinde, evinde okusun engelleyen mi var ? Ama zorla herkese okutturulması çok yanlıştı ve bu yanlıştan dönüldü.

royal flush
03-10-2016, 17:42
Amerikan üst kimliğiyle Türk üst kimliğini bir tutmak nasıl bir cehalettir ? Amerikan diye bir ırk yoktur, Amerikalı veya Amerikan sözcüğü sadece siyasi bir aidiyeti temsil eder.Ama Türk bir ırka mensubiyet anlamı taşır.Öyle olmasa her fırsatta soydaşlarımız diye Orta Asya Cumhuriyetleri'nde yaşayanların, Türkmenlerin, Ahıska Türkleri'nin, onların bunların menfaatini Türkiye savunuyor da bu ülkeye vatandaşlık bağı ile bağlı olan diğer etnisitelerin ülke dışındaki nüfuslarının haklarını neden savunmuyor ? Kürt Kürt'dür, Türk Türk, Ermeni Ermeni.Hepimiz Türk'üz derdirtmeye kalkarsan da kavga çıkar hepimiz Kürd'üz dedirtmeye kalkarsan da.

BORA YAŞAR
03-10-2016, 17:54
Canım sen de evinin önünde "Kürdüm doğruyum çalışkanım" de dur. Kimseye bir zararı yok.

:)

Ama burası TÜRKİYE...

Neden Kürdiye değil de Türkiye kendine bir sor bakalım.

Bu ülkenin, bu devletin , TÜRKİYE Cumhuriyetinin kurucuları ağırlıkla Türkmüşler de ondan.

Değil mi?

Kuzey Irak nasıl ki "Kürdistan Bölgesel Yönetimi" ise, ERMENİSTAN nasıl ki Ermenilerin yurdu ise burası da TÜRKLERİN...

Ha Ermenistan'ın tamamı Ermeni mi?

Kürdistan Bölgesel Yönetiminin tamamı Kürt mü?

Fransa'nın tamamı Fransız mı?

Almanya'nın tamamı Alman mı?

Burası da öyle.

Fransa'nın milli marşında adam kesilirken sesiniz çıkmaz.

Türkiye'de Türk'ün andına itirazınız var.




Beğenmeyen ne mi yapacak?

Bence dağa çıkacak...

royal flush
03-10-2016, 18:52
İşte böyle de canımı ye. Demek ki neymiş Türk'lük barış giysisi falan değilmiş, sadece güçlü olanın, çoğunluğun mührü, diğerlerinin kefeniymiş.Bak ne de güzel söyledin kuranlar Türk'müş biz Türk değilmişiz o yüzdenmiş, yeri gelince bak nasıl da taça çıktık gördün mü ? Biz zaten Fransa'daki göçmen işciler gibi Kore'den buraya pamuk toplamaya gelmiştik.Biz Diyarbakır'da %99 da nüfusa sahip olsak siz İzmir'de ruhen tatmin olasınız diye sizin ilke ve değerlerinizle yaşamak zorundaymışız.Samimi oldu, teşekkürler.

royal flush
03-10-2016, 19:25
Başkalarıyla uğraşmayı o kadar çok seviyoruz ki, bir kendimizle ilgilensek aslında hiçbir derdimiz kalmayacak ama Kürd'ü, Türk'ü değil toplum olarak mümkün değil duramıyoruz başkalarına karışmadan.Ben çocuğumun hiçbir baskı altında kalmadan, özgürce bilimsel bir eğitim görmesini istiyorum.Ne Türk'üm, ne Kürd'üm diye bağırsın ufacık yaşta ne de kafasına din doldurulsun.Kendisi belli bir bilince geldikten sonra özgürce ne olacaksa, neye inanacaksa ona inansın ama ilkokuldan başlayarak kimse benim çocuğuma kıyafet dikmeye kalkmasın. Çok mu şey istiyoruz ?

BORA YAŞAR
03-10-2016, 19:39
Başkalarıyla uğraşmıyoruz. Onlar bizimle bizim ülkümüzle, değerlerimizle uğraşıyor.

Burası TÜRKİYE.....

Önce bunu kabul ve hazmetmeye çalışacaksın...Sonrası kolay.

Diyarbakır'ın % 99 u Kürt derken sayım yapmayı da ırkını da biliyorsun.

Her devletin bir beka derdi vardır.

Bayrak ve milliyet bunun için gerekli. Bunun yanına dini de koyuyorlar.

Yoksa bu ülkede onlarca ırksal kökende insan yaşamakta.

Bunları bir ülkü etrafında birleştirmek gerek.

Hani icabında bu ülke ve değerleri için canını vermek için. (Kürtler bu kısmı gayet iyi bilirler)

Her bir etnik kökenli "Ben Kürdüm, ben Boşnağım, Ben Lazım, Ben Arnavutum" vs benim ırksal taleplerimi yerine getireceksiniz der dağa çıkarsa ne yapacağız?

Yukarıda İzmir'linin tek bir ağız ve yürekle söylediği andımızı bu açıdan almak lazım.

Bizi birleştiren bir üst kimlik olarak.

Bundan siz Kürt olarak gocunuyorsanız ne yapacağız?

Anadolu'luyuz mu diyeceğiz?


Neyse . Benden bu kadar.

Andımız zaten kalktı. Türk kimliğini taşıyamayanların yönetimsel icraatı olarak.

Bir gün gene gelecek.

Suriye'nin Kuzeyinde Büyük Kürdistan için savaşan Kürtlerin ülkülerinden emin oldukları kadar ben de eminim ki gelecek.

Bu benim gibi düşünenlerin ve yukarıda tek yürek olup bağıranların dileği isteği.

british
03-10-2016, 19:41
Örneğin , Galatasaray Futbol Takımının soyunma odasında olduğumuzu varsayalım ;

Maç öncesi soyunma odasında futbolcular (içlerinde doğuştan GS'li olmayan bir sürü yerli - yabancı futbolcular da var) , bu futbolcular motivasyon için nasıl and içmeli ?

a. en büyük Fener
b. en büyük Ghana
c. en büyük Ajax
d. en büyük Cimbom
e. önerisi olan



,