Miyazawa Kenji - Siir

[N28aichi]

Yagmura yenilmeksizin

Yagmura yenilmeksizin, ruzgara yenilmeksizin
Kara da yazin sicagina da yenilmeyen saglam vucuda sahip
Bencil olmayan, kizmayan her zaman sessizce gulen
Gunde dort tabak pirinc, miso* ve biraz sebze yiyip
Hic bir seye kendi duygularini karistirmaksizin
Iyice bakip dinleyen anlayan ve unutmayan
Yaylalarda cam agaclarinin golgesinde kucuk bir barakada yasayip
Doguda hasta varsa gidip ilgilenen
Batida yorgun ana varsa gidip hasadina yardimci olan
Guneyde olmek uzere olan biri varsa gidip korkulacak bir sey olmadigini soyleyen
Kuzeyde kavga eden tartisan varsa gidip "aptalca, birakin" diyen
Kuraklikta goz yasi doken
Yaz sogugunda bos bos dolasan
Herkes tarafindan ise yaramaz diye cagrilan
Ovulmeyen, yerilmeyen
Boyle bir insan olmak istiyorum


Miyazawa Kenji

*Fasulyenin haslanip ezilerek iki yil kadar mayalandirilmasi ile elde edilen bir cesit purenin adi ve pure ile yapilan corba.

Bu siiri ilk defa izledigim bir japon filminde duydum ve cok hoslandigim icin cevirdim.Siir sairin yani Miyazawa Kenjinin hayat felsefesinin kisa bir ozeti aslinda.Bu kisi hayatini gorevli bulundugu yorenin halki icin calismaya adamis ama pek kabul gormemis bir aydin-yazar.
Yazarin Turkceye cevrilmis eserinin oldugunu sanmadigim icin sizlerle paylasmak istedim.Bazi ceviri hatalari soz konusu olabilir.Eger Japonca bilen arkadaslar varsa orjinalini yollayabilir uzerinde calisabiliriz.Tekliflere acigim.

[Fatih]

ben bir ara arkadaşımdan seni seviyorumun telafuzunu duymuştum anotomi skumaz mıydı doğrusu nedir acaba?

[N28aichi]

Sn Fatih, dogrusu "Anata ga suki desu" yada "suki" birde "Ai shiteimasu" var.Ilk ikisi sevgi ucuncusu ise aski tanimlar.Genelde ilk ikisi kullanilmasi daha uygundur. Ucuncusu sevgiliye olan ask icindir.

[Fatih]

Çok teşekkürler burda Japon lisesinde okumuştu benim arkadaşım ordan biliyor yani arada bir şeyler söylettiriyordukta..:) Ordan aklımda kalmış işte..

[N28aichi]

Sn Fatih, rica ederim hic onemli degil.

[Hilmi ÖZÇELİK]

emeğe ve paylaşmaya teşekür

[Sesil]

Merhaba
Sn. N28aichi,

Eskilerden eşeledim başlığınızı.

Nedenine gelince;
Japonya'yı merak eden biriyim. Anladığım kadarı ile bu ülkede bulundunuz.

Merakım sadece görsellik üzerine değil. Artık enformasyon kanalları öylesine çoğaldı ki, fotoğraflar-videolar sağolsunlar bolca malzeme sunuluyor zaten. İzlemeyi sürdüreceğim o'yanı ile tabii.

Ancak, benimki daha çok sosyolojik özellikleri üzerine bilgilenme isteği.

Gerçi gözlemlerinizin pratiğini bilemiyorum şimdilik. Ama sizi yakalamışken, soracaklarım var.

Örneğin ben, günümüz Japon insanının sosyal dokularının nasıl şekillendiği, ekonomik düzeylerinin günlük yaşam biçimlerine etkilerinin nasıl yansıdığı, aile yaşamlarında - kadın erkek ilişkilerinde - gençliğin - yaşamı yorumlama tarzlarının açılımları gibi, konuları açmanızı isterdim. (Daha ayrıntıları ile, tutmlu-cimri midirler, kent kültürleri, ticari etik değerleri, kırsal yaşam insanlarının tarzları, çocuklarına davranış düzeyleri, boşanma durumları, kadınların yaşadığı sorunlar - halen birer geyşa mıdırlar?- ebeveyn-yaşlılarla ilişkileri, gençler yalnız mı yaşamayı tercih ediyor gibi, nicesi...)

Çünkü Japonları, en klasik özellikleri ile aslında günümüz tarzında bence çok az tanıyoruz.
Aaaa evet, onları; çalışkanlıkları - gezmeyi sevmeleri - teknolojiye yatkınlıkları - fotoğraf çekme tutkunlukları - gelenekçi yapıları - pratik zekaları - genelde kısa boylu olmaları ve daha çok televizyon kanallarında gösterilen hep eski filmlere göre saray-hanedan temalarında dövüşçülükleri, kadınlarının geyşa özellikleri, intihar biçimleri gibi kalıpsal tanırız.

Esas onların, geçmiş tarihleri değil, ikinci dünya sonrası merakımı uyandırıyor. Çünkü tarihsel tanıtımları, af edin ama bana gına geldi.

Artık bu günün koşullarında değişen değer yargıları nelerdir? Ne tür handikaplar barınıyor kişilik özelliklerinde, özellikle son 10-15 senedir esasında ekonomik şartlarında dışarıdan bildiğimiz kadarı ile makro ölçekte durgunluk yaşayan bir ülke olduğunu bilirim Japonya'nın.

Kaldı ki, ikinci dünya savaşından bu yana savunma sanayilerine yatırım yapmayan nadir ülkelerden biri yine bildiğim kadarı ile. Toplumsal ekonomik kalkınmalarına tamamen ağırlık verilmiş olması gerekiyor bir açıdan bu sonuca göre.

Ama ne ülkelerindeki iktidar güçlerini bilir dünya, ne de ilgileniriz.

Biraz kapalı kutu gibiler. Sosyalist blokun bir ülkesi izlemini verir bana nedense.

Yanıtlarınız ve ilginiz için şimdiden teşekkürler.


Bu arada forumdaki tüm arkadaşlara da sesleniyorum.