PDA

View Full Version : Bu Dünyadan Cemal Süreya Geçti... (1931 - 9 Ocak 1990)



i-ked
09-01-2014, 22:21
Sabah gazeteleri karıştırıyordum. Cemal Süreya için yıldönümü olduğundan haberim yoktu ta ki gazetedeki Anadolu Lisesi öğrencilerinin düzenleyeceği anma programı haberini görene kadar...

Cemal Süreya...

Çok fanatiği sayılmam ama "Cemil" olan ismimin "Cemal" olarak söylenmesinden hiç hoşlanmadım.


Daha okula bile gitmezken kardeşim bana "Cemal" derdi.
Bana "Seni seviyorum" diyen tek sadakatsizin en samimi arkadaşı ("candostum" dediği) da bana ilk günden beri "Cemal" dedi ve beni onaylamıyordu. Tuhaf... Hatun da olsa sevdiğim kişiyi ondan kıskanıyordum. Gerçi kimi geceleri misafirlikte onlar aynı yatakta yatarken, biz saatlerce cep telefonundan mesajlaşırdık. Bir kere de yurtdışına çıktığında "candostu" olanı mesaja boğmuştum. Özlüyordum. Belki özleme işini başka duygularla karıştırıyorum.
Ve Cemal Süreya... Bir öğrencim, belki benden daha da duygusal bir öğrencimin dilinden düşürmediği Cemal Süreya! O öğrencinin hemen her konuşmamızda söyledikleri ve yazdıkları beni Cemal Süreya dünyasına çekti. Mesela sonuncusu: http://24.media.tumblr.com/f795c1e5060c656f2106527bfa29e5de/tumblr_mwokzbAuOG1rg5obto1_500.jpg
Ablam, Van'lı sınıf arkadaşım ve daha birçokları beni de Cemo diye çağırırlar. Huzur içinde uyu Kürt Cemo adaşım...




http://i.hizliresim.com/K66G0N.png



Cemal Süreya



Cemal Süreya (1931; Pülümür, Tunceli - 9 Ocak 1990, İstanbul), Türk şair ve yazar. Asıl adı Cemalettin Seber'dir.


Konu başlıkları



1 Yaşamı
2 Süreyya olan soyadını değiştirmesi
3 Eserleri
4 Kaynakça
5 Dış bağlantılar


Yaşamı

Cemal Süreya 1931'de o yıllarda Erzincan'a bağlı olan (şimdilerde Tunceli'ye bağlı) Pülümür ilçesinde doğdu. Kürt veya Zaza asıllı olduğuna dair görüşler vardır. Babası Hüseyin, annesi ise Gülbeyaz'dır. Çocukluğunun ilk yıllarını Erzincan şehrinde geçirdi. 1938'de Dersim İsyanı sonrasında ailesi Bilecik'e sürgün edildi. Bilecik'te ilkokula başladı ve İstanbul Beyoğlu'nda bitirdi. Haydarpaşa Lisesi'nden mezun olup Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi maliye ve iktisat bölümü'nü bitirdi. Maliye Bakanlığı'nda müfettiş yardımcılığı ve müfettişlik, darphane müdürlüğü, Kültür Bakanlığı'nda kültür yayınları danışma kurulu üyeliği, Orta Doğu İktisat Bankası yönetim kurulu üyeliği ve 25 yılı aşkın Türk Dil Kurumu üyeliği görevlerinde bulunmuştur. Yayınevlerinde danışmanlık, ansiklopedilerde redaktörlük, çevirmenlik yaptı.

Ağustos 1960'tan itibaren yalnızca dört sayı çıkarabildiği Papirüs dergisini Haziran 1966- Mayıs 1970 arası 47, 1980-1981 arası iki sayı daha çıkardı. Pazar Postası, Yeditepe, Oluşum, Türkiye Yazıları, Politika, Yeni Ulus, Aydınlık, Saçak, Yazko Somut, 2000'e doğru gibi yayın organlarında şiir ve yazılarını yayımladı.

İkinci yeni hareketinin önde gelen şair ve kuramcılarından sayılan Cemal Süreya'nın ilk şiiri "Şarkısı Beyaz" Mülkiye dergisinin 8 Ocak 1953 tarihli sayısında yayımlanmıştır. Geleneğe karşı olmasına rağmen geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisiydi. Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile, duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle ikinci yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir. Ölümünden sonra adına bir şiir ödülü kondu. 1997'de de Cemal Süreya arşivi yayımlandı.

Ülkü Tamer onun için şu dizeleri yazmıştır:
Tanrı
Bin birinci gece şairi yarattı,
Bin ikinci gece cemal'i,
Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı,
Başa döndü sonra,
Kadını yeniden yarattı.

Süreyya olan soyadını değiştirmesi

Süreya'nın üvey kızı Gonca Uslu'nun aktardığına göre iddiaya girmeyi çok seven şair arkadaşıyla bir telefon numarası üzerine iddiaya girmiş, kaybederse soyadındaki "y" harfinden birini sildireceğini söylemiş. İddiayı kaybetmiş ve Süreyya olan soyadını Süreya olarak değiştirmiş "Süreya" soyadı ilk kez 1956 yılında yayımlanan "Elma" şiirinde görüldü.

Eserleri

Şiir


Üvercinka (1958)
Göçebe (1965)
Beni Öp Sonra Doğur Beni (1973)
Sevda Sözleri (1984, Üvercinka, Göçebe,Beni Öp Sonra Doğur Beni, Uçurumda Açan-1984- ile birlikte)
Güz Bitigi (1988)
Sıcak Nal (1988)
Sevda Sözleri (1990, 1995, tüm şiirleri)
Korkarak Vinç


Deneme - Eleştiri


Şapkam Dolu Çiçekle (1976)
Günübirlik (1982)
99 Yüz (1992)
Uzat Saçlarını Frigya (1992)
Folklor Şiire Düşman (1992)
Aydınlık Yazıları/ Paçal (1992)
Oluşum’da Cemal Süreya (1992)
Papirüs’ten Başyazılar (1992)
Toplu Yazılar I (2000, Şapkam Dolu Çiçekle ve Şiir Üzerine Yazılar)
Toplu Yazılar II (2005, Günübirlikler)
Günler (993 günden oluşan günlük)


Günce


999 Gün/ Üstü Kalsın (1981)


Mektup


Onüç Günün Mektupları (1990)


Çocuk Kitabı


Aritmetik İyi Kuşlar Pekiyi (1993)


Söyleşi


Güvercin Curnatası (1997)


Derleme


Mülkiyeli Şairler (1966)
Yüz Aşk Şiiri (1967)


Şiir Çevirileri


Yürek ki Paramparça (1995)


Öteki Çeviriler


Gelinlik Kız (E. Ionescu- 1964)/
Günümüz Sağcı Fikirleri (S. De Beauvoir- 1966)/
Sade’ı Yakmalı mı? (S. De Bauvoir-1966)/
İhtilalin Özü (Mao Zedung-1967)/
Amerika Birleşmemiş Devletleri (V. Pozner- 1967)/
Aşkın Suçları (M. De Sade-1967)/
Palto (Gogol-1968)/
Yeşil Papa (Asturias-1967)/
Gök Cephesi (N. Dinh- 1968)/
Küçük Prens (A. De S. Exupery- 1975)/
32 Saat Özgürlük (G. Hernadi- 1968)/
Milli Kurtuluş Cephesi (D. Bravo- 1969)/
Emperyalizm: Kapitalizmin En Yüksek Aşaması (Lenin- 1974)/
Dine Karşı Düşünce Tarihi (A. Bayet- 1970)/
Bir Aşk Kırgınının Şarkısı (Apollinaire-1970)/
Büyük Ahlak Doktrinleri (F. Gregoire-1971)/
Vadideki Zambak (Balzac-1985)/
Nekrassov (Sartre-1971)/
Gönül ki Yetişmekte (Flaubert- 1971)/
Goriot Baba (Balzac- 1974)/
Meyhane (E. Zola- 1974)/
Çin Uyanınca (A. Peyrefitte- 1975)/
Venezuella Makiliklerinde Douglas Bravo Konuşuyor ( 1976)/
Emeğin ve Emekçinin Tarihi (P. Brizon- 1977)/
Faşizmin Analizi (Macciocchi-1977)/
Kırmızı Balon (Lamorisse- 1980)/
Yarını Bilen Adam Nostradamus (Fontbrune- 1982)/
Bir Tanem (Marceau- 1991)/
Sosyoloji Tarihi (Bouthoul- 1995)

i-ked
09-01-2014, 23:45
http://31.media.tumblr.com/e6eb29904eb45b928483a98821c765d3/tumblr_mz4rtbUFNx1rtxrmso1_500.jpg

Dışarıya yağmur,
yüreğime hasret,
fikrime sen..
Nasıl yağıyorsunuz üçünüz birden
bir bilsen…
Süreyalizm

Cemal Süreya’nın ölüm yıldönümü bugün.. Kim demiş öldüğünü? Bir gazetede iki satırlık yazıdan mı öğrendiniz? Artık gazetelere güven olmuyor. Edip Cansever diyor ya;
Kimsenin öldüğü yok, yaşadığı da
herkes biraz var, o kadar…

i-ked
09-01-2014, 23:48
http://24.media.tumblr.com/6b0ae2c03b9ffe7ac38993616a010744/tumblr_mxln73pN5F1shsgqco1_500.jpg

i-ked
09-01-2014, 23:51
Özledim.
Söyleyeceklerim bu kadar kısa ve derin .
— C.Süreya

i-ked
09-01-2014, 23:52
Belki de konuşuyordur gözlerin,
ama ben gözce bilmiyorum ki;
Sessizce biliyorum,
Usulca biliyorum,
Masumca biliyorum
— Cemal Süreya

i-ked
09-01-2014, 23:54
C. Süreya için yazılan şiir

Tanrı
Bin birinci gece şairi yarattı,
Bin ikinci gece cemal’i,
Bin üçüncü gece şiir okudu tanrı,
Başa döndü sonra,
Kadını yeniden yarattı.
— Ülkü Tamer

i-ked
09-01-2014, 23:57
http://24.media.tumblr.com/46028c20ce038f468e94dd6f2ea424fa/tumblr_mscmnke7FO1rugrz6o1_500.jpg

Hmmm
Öğretmeni, öğrencisi, doktoru, hastası, arkadaşı, sırdaşı, sevgilisi idik de artık nesiyim? Müşteki miydi o terim? Müştekim galiba...

i-ked
10-01-2014, 00:00
Git” diyorsun da olmuyor işte git demekle,
Her şeye rağmen gidemiyor insan.
Ben de sana sev diyorum mesela,
Sevebiliyor musun?
— Cemal SÜREYA

http://cemalsureyasiirleri.tumblr.com/

bridgea
10-01-2014, 02:25
Cemal Süreya Turgut Özal'a intihar çağrısı

Ülkemizi sizden,
Sizi de kendi özel sıkıntılarınızdan
Kurtarmak için
Arkadaşım Muzaffer Buyrukçu'yla
Bir önerimiz var:

İntihar etmelisiniz!

Ben ve buyrukçu bu konuda
Dostça omuz veriyoruz size.

Gelin, halkın önünde,
Üçümüz birlikte intihar edelim.
Yer: kadıköy eski iskelesinin önü,
Günü ve saati siz saptayın.
Ülkemiz sizden kurtulsun,
Biz de bir işe yaramış olalım.

bridgea
10-01-2014, 02:30
http://i.hizliresim.com/e2QzZN.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

"Cemal Süreya’ya içki içmesini ben öğrettim..." -Edip Cansever-

"Edip’e şiir yazmayı ben öğrettim..." -Cemal Süreya-

"Bu ikisi bunları tartışırken, ben de gittim Tomris’le evlendim..."
-Turgut Uyar-

"Sevgililik ya da aşk duygusu zamanla yara alabiliyor, örselenebiliyor, bitebiliyor. Bitmeyen tek aşkın gerçek ve lirik bir dostluk olduğunu Edip Cansever öğretti bana."
-Tomris Uyar-

(En arka masada Cemal Süreya ve Rıfat Ilgaz. En başta İbrahim Sadri, Metin Eloğlu, Can Yücel, Yaşar Kemal, Edip Cansever, Tomris Uyar, Melih Cevdet Anday, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Turgut Uyar, Ece Ayhan, Nilgün Marmara, Salâh Birsel, İlhan Berk)


"Edebiyat" deyince...

i-ked
12-01-2014, 01:13
http://i.hizliresim.com/wbgp1Z.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

PARK
12-01-2014, 01:18
http://i.hizliresim.com/eW6aL4.jpg (http://bit.ly/c25MCx)


Kelimelerle dantel işleyen şair...

Işıklar içinde yat!!..

i-ked
12-01-2014, 19:00
http://i.hizliresim.com/Krmlzm.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

C. Süreya hayranlarına izleme tavsiyesidir. Birçok edebiyat terimi ile harmanlanmış bir filmdir.

http://i.hizliresim.com/wO31p4.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

Halit Ergenç güzel şiir okuyormuş.

"İbrahim

İçimdeki putları devir
Elindeki baltayla
Kırılan putların yerine
Yenilerini koyan kim

Güneş buzdan evimi yıktı
Koca buzlar düştü
Putların boyunları kırıldı
İbrahim
Güneşi evime sokan kim

Asma bahçelerinde dolaşan güzelleri
Buhtunnasır put yaptı
Ben ki zamansız bahçeleri kucakladım
Güzeller bende kaldı
İbrahim
Gönlümü put sanıp kıran kim”

Asaf Halet Çelebi


http://www.youtube.com/watch?v=ZWMSPC1iuZw

Öğrenci derse geç girer ve
"Çık dışarı"
diye bağırır. 14 yıldır kimseyi sınıftan atmadım. Gel, kim olursan gel :) Zaman zaman dersime kayıtlı olmayanlar da gelir ama işte öyle eğlenceli de geçmiyor.

i-ked
12-01-2014, 19:11
http://i.hizliresim.com/x31yYA.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

Açık çay içerdi hep.
Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş.
Öyle derdi hep...
C. Süreya

Çay yerine taze sıkılmış meyve suyu veya Türk kahvesi tercih eder.

"Çay nasıl içilir?" diye hem Carmen hem de Martı'da iki videosunu yapmıştım. Dudaklarını büzerek, ağzının kenarıyle tuhaf bir çay içişi var :)

Carmen'de çeviri yapıyorduk ve o gün Yunanistan - Türkiye maçını kaçırdım. Deplasmanda 1-4 yenmişiz, çok istememe rağmen canlı izleyemedim, papatyayı tercih etmiştim.


http://www.youtube.com/watch?v=GFeQ3VXMJVY

Martı! Martı'da balık servisi güzeldi, Artık kapandı orası da... Çay videosu çekildiği gün kah somurtuyor, kah kahkaha atıyordu. Kahkaha attığı söz:

"Ticaret, saygı duyulması gereken bir savaş gibidir. Ana strateji doğruysa yapılacak sayısız taktik hata bile başarıyı engelleyemez."

Galiba arkadaşlarıyla ilgili problem yaşıyordu. Verilmiş ya da alınmış söz olmayınca da nasıl müdahil olunur?

i-ked
14-01-2014, 01:19
BU BİZİMKİ

Yıkıcı bir aşk bu,
Yıkıyor milletin ortasına
Tutku yükünü.

Bölücü bir aşk,
Ekmeği suyu bölüyor
Günde üç öğün.

Hain bir aşk bu,
Sizin eve hırsız girer
Onunkine polis.

Yasadışı bir aşk ,
Evlenmeyi
Hiç mi hiç düşünmüyor.

Soyguncu bir aşk bu,
En sıradan ezgilerden
Sevinçler devşiriyor.

Kökü dışarda bir aşk,
Dante ile Beatrice'inkine
Fena öykünüyor.

İşgalci bir aşk bu,
Samanlık sevişenin diyor
Başka şey demiyor.


Cemal Süreya

i-ked
14-01-2014, 01:23
8.10 Vapuru

Sesinde ne var biliyor musun
Bir bahçenin ortası var
Mavi ipek kış çiçeği
Sigara içmek için
Üst kata çıkıyorsun

Sesinde ne var biliyor musun
Uykusuz Türkçe var
İşinden memnun değilsin
Bu kenti sevmiyorsun
Bir adam gazetesini katlar

Sesinde ne var biliyor musun
Eski öpüşler var
Banyonun buzlu camı
Birkaç gün görünmedin
Okul şarkıları var

Sesinde ne var biliyor musun
Ev dağınıklığı var
İkide bir elini başına götürüp
Rüzgarda dağılan yalnızlığını
Düzeltiyorsun.

Sesinde ne var biliyor musun
Söyleyemediğin sözcükler var
Küçücük şeyler belki
Ama günün bu saatinde
Anıt gibi dururlar

Sesinde ne var biliyor musun?
Söylenmemiş sözcükler var...

Cemal Süreya

i-ked
14-01-2014, 02:10
http://i.hizliresim.com/epj24r.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

Sen tutar kendini incecik sevdirirdin
Bir umuttun, bir misillemeydin yalnızlığa
— Cemal Süreya

http://i.hizliresim.com/xYMV52.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

i-ked
15-01-2014, 01:19
Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.

Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım

Ama ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...

Üstü kalsın...


— Cemal Süreya

http://p1308.hizliresim.com/1d/c/rbvzz.jpg

PARK
16-01-2014, 01:08
TEK YASAK

Özgürlüğün geldiği gün
O gün ölmek yasak!


Cemal SÜREYA

i-ked
16-01-2014, 01:19
http://i.hizliresim.com/wzm47R.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

Evet gördüm.
Hem de bugün
Sevdiğimin sevdiğini gördüm
Yanına gidip anlatmak istedim, bir şey engel oldu, gidemedim.

"O"nu, "O" olduğu için öperken
Belki "O" beni başkasının yerine koyup öpüyordu
Hiç anlam veremedim
Neden sadece "O". Ya ben? Neden ben?

http://i.hizliresim.com/e7ov4l.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

00:19

PARK
16-01-2014, 20:50
http://i.hizliresim.com/wLp8vG.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

i-ked
16-01-2014, 20:59
Gitmekle gidilmiyor ki, gitmekle gitmiş olamazsın;
Gönlün kalır, aklın kalır, anıların kalır…

— Cemal Süreya



http://i.hizliresim.com/wLp8vG.jpg

Aynen öyle...

Birçok defa "Tamam, bitti, unut!" derken öyle ya da böyle aklıma geliyor "sadakatsiz"

Acaba "en son" adımı ne zaman andı.

Sevdiğimi iddia edip pek dilimden düşürmezken "Sadakatsiz" diyorum.

"O" ne desin bekliyorum?

Her sabah duyduğum "Seni seviyorum" yalanını mı?

Çocuk olma i-ked

19:59 19'lar biter 20'ler başlar birazdan sonra da 21-22-23...

Bana hep 19 düşer, özlem...

http://i.hizliresim.com/e22WL0.gif (http://bit.ly/c25MCx)

Sevilmeyi seven i-ked

acdc
17-01-2014, 23:28
dostum çok sevdim bu kediyi keşke burda olaydı da hakketen seveydik.

i-ked
18-01-2014, 02:00
http://i.hizliresim.com/wLap9z.jpg (http://bit.ly/c25MCx)

”…Yataklar var konuşmak için.
Öpüşmek için telefon kulübeleri…”

- Cemal Süreya

Askerliğimdeki istirahat saatlerim bu telefon kulübesi kuyruklarında geçti...
Kah özlüyor, kah sinirleniyordum. Sesini duymak rahatlatır umuduyla gider bekleşirdim. Sonra konuşamaz; çağrı bırakırdım. Kimi zaman akıllı olmayan (T9 özellikleri yok telefon kulübelerinin) bu telefonlardan kısa mesajlar oluştururdum. Birçoğu gönderemeden silinmişti. Gönderir ve sonrasında da kaçarcasına oradan uzaklaşırdım.

...Yataklar var konuşmak için. Evet, yatakta iken çok konuştuk. Yastık sohbetleri gibisinden... 1-2 saati bulanları bile var. Şarj bitene, kontor bitene kadar. Arada 629 km var, ne yaparsın

Öpüşmek için telefon kulübeleri... Sanırım telefon kulübesinde hiç öpüşmedim. En çok asansörlerde olmuştur :)

Öpüşmek için asansör kabinleri :)
- Sevilmeyi seven i-ked

01:11

i-ked
22-01-2014, 02:20
http://i.hizliresim.com/KZJ1ro.jpg (http://hizliresim.com/KZJ1ro)

Sent from my ME172V using hisse.net mobile app

i-ked
27-01-2014, 02:33
BENİ ÖP SONRA DOĞUR BENİ - CEMAL SÜREYA
http://www.e-sehir.com/siirler/images/503bar.gif
http://i.hizliresim.com/wvnQGp.jpg


Şimdi
utançtır tanelenen
sarışın çocukların başaklarında.

Ovadan
gözü bağlı bir leylak kokusu ovadan
çeviriyor o küçücük güneşimizi.

Taşarak evlerden taraçalardan
gelip sesime yerleşiyor.

Sesimin esnek baldıranı
sesimin alaca baldıranı.

Ve kuşlara doğru
fildişi: rüzgarın tavrı.
Dağ: güneş iskeleti.

Tahta heykeller arasında
denizin yavrusu kocaman.

Kan görüyorum taş görüyorum
bütün heykeller arasında
karabasan ılık acemi
- uykusuzluğun sütlü inciri -
kovanlara sızmıyor.

Annem çok küçükken öldü
beni öp, sonra doğur beni.

i-ked
28-01-2014, 01:19
http://p1308.hizliresim.com/1d/b/r9yxz.jpg

Sizin Hiç Babanız Öldü Mü?

Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü kör oldum.
Yıkadılar, aldılar götürdüler.
Babamdan ummazdım bunu, kör oldum!

Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim, lambanın biri söndü.
Gözümün biri söndü, kör oldum.
Tepede bir gökyüzü vardı, yuvarlak...

Öylesine maviydi, kör oldum.
Taşlara gelince, hamam taşlarına...
Taşlar pırıl pırıldı, ayna gibiydi
Taşlarda yüzümün yarısını gördüm.

Cemal Süreya

Bir şey gibiydi, bir şey gibi kötü.
Yüzümden ummazdım bunu, kör oldum.
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?

http://o1307.hizliresim.com/1c/c/q3z0h.jpg

28/01/2014 00:19 Ö.z.l.ü.y.o.r.u.m.

i-ked
29-01-2014, 01:19
MUT(SUZ)
Kim istemez mutlu olmayı
Ama mutsuzluğa da var mısın?
Cemal Süreya





İsmimin altına bugün Mut (suz) ekledim. Kendimi en iyi böyle "tabir" edebildim.

Mutsuzum...

Hem de umutsuz...

Aklımda yukarıdaki C. Süreya satırları vardı.

29/01/2014 00:19 Papatya neler hissediyor acaba? Özellikle bu "an"larda... Hiç mi anmaz, içi sızlamaz? Ne kadar da vefasız şu insanoğulları... Boşuna dememişler, neyse yazmayacağım.

"1" olmadan kişiliksiz 1 gün daha bitti. Hep "0", boş, hiç, nedensiz, sonuçsuz solumalar, tıkınmalar... (http://www.hisse.net/forum/entry.php?b=2512)

Hayat berbat!

i-ked
30-01-2014, 01:19
İnsanın başına ne gelirse
Merakından gelir demiş eskiler,
Baktım olmuyor, ben seni merak edeyim,
Sen de geliver...

C.Süreya




http://i.hizliresim.com/xR33qZ.jpg (http://hizliresim.com/xR33qZ)

00:19 30/01/2014 Tabiki özlüyorum...

i-ked
31-01-2014, 02:07
Unuturum diye uyudum yine seninle uyandım,
Belli ki uyurken de sevmişim seni.

Cemal Süreya




01:07 31/01/2014

i-ked
31-01-2014, 02:19
http://i.hizliresim.com/wMJnj1.jpg (http://hizliresim.com/wMJnj1)




Üşüdüysen söyle sevgilim, seni bir kat daha seveyim.
1 19

i-ked
01-02-2014, 04:03
http://i.hizliresim.com/KZY5Ag.jpg (http://hizliresim.com/KZY5Ag)

01/02/2014 03:03

1 ay daha bitti.
Bugün yani dünüm nasıldı?
Yine sınavım vardı, yine kimsenin gözlerinin içine bakamadım, yine "Nasılsınız hocam?" sorularına cevap vermedim, yine uzatılan ellerle tokalaşmadım, yine "O"'nu özledim, duydum, kokladım, hissettim...
Ya "O"?
Uzak sevgili...
Sevgili mi?
Bilmem...
Sadakat?
Bilmem...
Derdim?
Bilmem...
Ne bilirsin?
Bilmem ki! :)

i-ked
02-02-2014, 01:39
Havam bozulmaya başladı yine.
Gözlerim de dolmaya…
Sanırım içimde bir yerlere
Sen yağdı gece gece…
— cemal süreya

02/02/2014 00:39 13+13+13 :)

i-ked
02-02-2014, 20:19
Aziz Nesin,

Jean Paul Sartre ve Cemal Sureya icin "Dünyanın en küçük devletleri" demiş ve eklemiş "İkisinde de bir devlet olabilecek kadar birikim var."

Dördüncü evliliğinde nikahtan sonra arkadaşlarıyla birazcık içmeye gidip, gece yeni evlendiği eşi yerine yanlışlıkla eski eşinin evine :kahkah: gidip eski eşinin onu yeni evine bırakması ile sonuçlanan enteresan ilk evlilik günü yaşamış usta şair!

i-ked
03-02-2014, 01:20
http://i.hizliresim.com/e77B2v.jpg (http://hizliresim.com/e77B2v)





Herkes az buçuk sarhoş.
Herkes bir şeyler söylüyor.
Ama yalnız ikimizin sözcükleri
Sarmaşdolaş!!!

Cemal Süreya





Üzerinden Sevişmek / Cemal Süreya

Başkaları da var masada
İleri geri konuşuluyor

Ötedesin o adamın duldasında
Gözkapaklarına bürünmüş adam

Eli her an omuzunda
Eğiliyor sigaranı yakıyor

Teşekkürler sigara dumanı,
Sağolasın o adam!

Onunla gelmişin buraya
Yüzün yandan ve uzaklarda

Niçin sevmiyorsun duvar kağıtlarını
Hoş belki de seviyorsun

Herkes az buçuk sarhoş
Herkes bir şeyler söylüyor

Ama yalnız ikimizin sözcükleri
Sarmaşdolaş

Üzerinden sevişmek, kadınım,
Sigaranın, Asya'nın, omuzların,

Üzerinden aile fotoğraflarının
Eller nasıl duygandır nasıl yalın

İki ses, iki bakış, gelişir nasıl
Tek bir cümle gibi, sözlere karşın

Sivri topuklar nasıl ortasına
Gömülmüştür belleksiz halıların.







Papatyayı alnından öpmek :) güzeldi! 1738 gündür kimseyi öpmedim. En son papatya...

Birisini alnından öpmek demek, güvenmek demektir. Bir erkeğin kadına verdiği en güzel, en anlamlı öpücük... Ayrıca güç, kuvvet, sahiplik ve huzurdur.

Bir kadının en masum yeridir alnı.
His azdır.
Sadece,
Güven ve sadakat vardır orada.

Dudaktan öpsen, seviş başlar!
Burundan öpsen, seviş başlar!
Boyundan öpsen, seviş başlar!
Alnından öpünce, ∞ aşk başlar...
i-ked

03/02/2014 00:19

i-ked
04-02-2014, 03:24
Bir gün bir içki sofrasında genç bir arkadaşı biraz da çekinerek sormuş;





Genç:

-Abi, şiirlerinde ne çok bahsetmişsin Meryem'den, kızmazsan bir soru soracağım


c.süreya
- Sor bakalım


Genç
- Abi sen bu Meryem ile hiç yataklık oldun mu?


c. süreya
Gülümseyip bir of çekerek "Ulan, yataklık olsaydık, böyle kitaplık olur muyduk?"







Kusursuz bir tespit diyemeden geçemeyeceğim. Herkesin bir kitaplığı vardır.


i-ked için kitaplık = papatya


Okumaktan, izlemekten, özlemekten, sevmekten vazgeçemeyeceğim...

i-ked
05-02-2014, 03:00
"Sevmenin bin türlüsü vardır,
Sevmemenin bir"
C. Süreya





"Oysa bir bardak su yetiyordu saçlarını ıslatmaya
Bir dilim ekmeğin bir iki zeytinin başınaydı doymamız
Seni bir kere öpsem, ikinin hatırı kalıyordu
İki kere öpeyim desem üçün boynu bükük"


"Şimdi sen kalkıp gidiyorsun...
Git.
Gözlerin durur mu, onlar da gidiyorlar...
Gitsinler
Oysa ben, senin gözlerinsiz edemem bilirsin!"

05/02/2014 02:00 i-ked Bütünleme sınavlarını okuyor.
Vicdan hesabı yapıyorum, topluyor, çıkartıyor, çarpıyor ve bölüyorum. Arada elektrik kesiliyor. Aklımda hep "papatya" 2 kağıt okuyorum, sonra kayboluyorum "O"nun gözlerinde 10 dakikalığına... Saçlarına, dudaklarına, yanaklarına, tenine yaklaştırıyorum (zoom yapıyorum), sonra yine kağıtlara dönüyorum.

Bugün bitmek zorunda, gece uzun, papatya da yok :(

i-ked
07-02-2014, 00:11
http://i.hizliresim.com/KgWM32.jpg (http://hizliresim.com/KgWM32)
Alıntı: http://birikahvemidedi.tumblr.com/post/59136631734

Tomris Uyar, 62 yaşında ayrıldı aramızdan; ama arkasında öyle bir şiir demeti bıraktı ki, kıskanılası…

Hayatına giren iki şair, yani sevdiği adam Cemal Süreya ile hayat arkadaşı, gözbebeği, eşi Turgut Uyar ve ‘onu hep uzaktan ve platonik bir tutkuyla seven’ Edip Cansever anıldığında, onun da adı geçer oldu.

Tomris Uyar, bu değerli şairlerle önce arkadaş kalmaya özen gösterdi. En ‘heyecanlı’ aşkı olan Cemal Süreya ile şair, ‘üstü kalsın’ deyip aramızdan ayrılıncaya kadar da dostluğunu sürdürdü.

Tomris Uyar’ı edebiyat dünyası gencecik bir kadınken tanıdı. Gazeteci-şair Ülkü Tamer’in eşi deneme ve öykü yazarı Tomris Tamer olarak…

Tamer ile evliyken âşık oldu Cemal Süreya’ya… İkisi de evliydiler, ikisi de birbirleri için boşandılar eşlerinden ve bugün bile, ‘Türk edebiyatının en verimli aşkı’ tanımını hak eden üç yılı birlikte geçirdiler.

Verimliydi aşkları, çünkü Cemal Süreya aşk dolu, cinsellik yüklü en güzel şiirlerini onun için yazdı. Yaşadıkları şeyin ne kadar derin olduğunu anlamak için, Süreya’nın şu dizeleri yeterli olur sanırım:

“Ayışığında oturduk / Bileğinden öptüm seni / Sonra ayakta öptüm / Dudağından öptüm seni / Kapı aralığında öptüm / Soluğunda öptüm seni / Bahçede çocuklar vardı / Çocuğundan öptüm seni / Evime götürdüm yatağımda / Kasığından öptüm seni / Başka evlerde karşılaştık / İliğinden öptüm seni / En sonunda caddelere çıkardım / Kaynağından öptüm seni…”

Tomris Uyar, kocası ve çocuğunun babası Turgut Uyar dışında, aşkları üzerine pek az şey söyledi; neredeyse bu konularda hemen hiç yazmadı. Söyledikleri de, bir şaire eski bir sevgili gibi yaklaşmaktan öte, dışarıdan bakan bir eleştirmen edasındaydı. Cemal Süreya ile olan ilişkisi sorulduğunda, şöyle demişti bir keresinde: “Beni bıraktı ama rahat edemedi. Ona göre bana sahip olunamazdı. ‘Senden ayrıldığım anda, senin hakkında, hikâyen hakkında sevdiğimi belirtecek hiçbir şey söylemeyeceğim; benim ağzımdan kimse duymayacak’ dedi ve doğrusu hiç yazmadı.”

Tomris Uyar’ın Turgut Uyar ile evlenmesine yol açacak kadar yakınlaşmasının nedeni de şiir kuşkusuz: “1966 yılında ben zaten Cemal Süreya’dan ayrılmak üzereydim. O da eşinden ayrılmıştı. İstanbul’a gelmişti çocuklarıyla. Burada tanıştık. Asıl tanışmamız herhalde o, çünkü o zaman daha bir yakın oturup konuşma fırsatını bulduk ve mektuplaşmaya başladık. Bu mektuplar önce sadece şiir üzerine mektuplardı.

Hâlâ duruyor bende. Genellikle onun şiir üzerine düşünceleri, benim onun şiirleri üzerine düşüncelerim… Ve anladığım kadarıyla çok sıkışık bir dönem geçiriyordu. Yani evlilik hayatında bir süredir yaşadığı tedirginlik ve uyumsuzluk şiirini de etkilemişti, yedi yıldır şiir yazmıyordu. Esin periliği olarak ifade etmek istemiyorum ama herhalde çok konuştuğum, çok dürttüğüm, yazmasını çok rica ettiğim için diyeyim, yavaş yavaş şiir yazma isteği yeniden doğdu.”
Yaşamında en uzun soluklu sevdası Turgut Uyar olur.

Turgut Uyar için, “Bir ara ben onun dünyaya açılan penceresi olmaktan da öte bir şeydim, bir parçası gibiydim. Ve kendimi bir parçası gibi hissettiğim için de sıkılıyordum tabii…”demiştir.

Uyar’ın onun için yazdıkları ilginçtir. En meşhuru da, o zamanlar daktiloyla çoğaltılan, dönemin şiir matinelerinde elden ele dolaşan bir şiirdir.

“Senin için alışılmış şeyler söyleyemem sana yaraşmaz / kış gecesi amcamızdır, bahar yakından kardeşimiz / alır başımı Erzincan’a giderim seni düşünmek için / dörtlükleri bozarım çünkü dağlar ne güne duruyor / kıyılar ve eskimeyen her şey seni anlatmak için / bir bozuk saattir yüreğim hep sende durur / ne var ki ıslanır gider coşkunluğum durmadan / durmadan / dağ biraz daha benden, deniz her zaman senden / hiçbir dileğimiz yok şimdilik tarihten coğrafyadan / kimselere benzemesin isterim seni övdüğüm / seni övdüğüm zaman / güzel bir çingene yalnız başına dolaşmalı kırlarda / seni övdüğüm zaman…”

Uyar’ın ölümünden sonra kurduğu cümlelerde, aralarındaki ilişkinin sırlarını da ele verir aslında Tomris Uyar: “Turgut, beni her an elinden kaçıracakmış gibi gereksiz bir kaygıyla yıpranacak; ben de hiçbir rekabetin söz konusu olmadığı bir alanda, boyuna birinci seçilmekten yorulacaktım.”

Ankara ve İstanbul’daki edebiyat çevrelerinin iyi bildiği bir başka gerçek de, büyük şair Edip Cansever’in ona duyduğu gizli hayranlıktır. Ve Turgut Uyar, onu elinden kaçıracakmış gibi sevmekte haklıdır aslında…

Öyle ya, kaç gizli hayranı daha vardır kim bilir? Edip Cansever, her 15 Mart günü (onun doğum gününde) açıkladığı yeni bir şiirle seslenir Tomris Uyar’a… Şair ona,“Bir adın vardı senin, Tomris Uyar’dı.” diye seslenmiştir, o meşhur ‘Yaş Değiştirme Törenine Yetişen Öyle Bir Şiir’de. “Adını yenile bu yıl ama bak Tomris Uyar olsun gene” der ısrarla…

Söz Edip Cansever’de: “Tomris Uyar’a… / Seni görünce dünyayı dolaşıyor insan sanki / Hani Etiler’den Hisar’a insek bile / Bir küçük yaşındasın, boyanmış taranmışsın / Çok yaşında her zamanki çocuksun gene / Ben seni uzun bir yolda yürürken görmedim ki hiç…/ Mart ayında patlıcan, ağustosta karnabahar / Mutfağın mutfak olalı böyle / Bir adın vardı senin, Tomris Uyar’dı / Adını yenile bu yıl, ama bak Tomris Uyar olsun gene / Ben bu kış öyle üşüdüm ki sorma / Oysa güneş pek batmadı senin evinde / Söyle / Ben seni uzun bir yolda yürürken gördüm müydü hiç?”

Ölümünden kısa bir süre önce, Edip Cansever’in kendisini daha çok etkilediğini söyleyecektir ama eleştirmen tavrından vazgeçmeyerek: “Daha çok anlatan, daha süslü ve imgesi bol. Tekrarı seven bir şair…”

O zamanlar Boğaz’da denizle öpüşen meyhanelerde, Tomris Uyar’la Edip Cansever’i baş başa rakı içerken gören çok oldu. Onları öyle görüp ellerini sıkma şansına erişmiş, edebiyata ve şiire meraklı bir gazeteci, Tomris Uyar’ın bir an evvel sevdiklerinin yanına gitmek için bu kadar çok içtiğini düşündü. Cansever’in bir peçeteye yazdığı dize ise dilden dile dolaştı:

“Tomris rakıyı çok severdi, bense onu…”
06/02/2014 11:11 P.M.

i-ked
08-02-2014, 01:19
" Sen, aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin. "

- Cemal Süreya

http://img392.imageshack.us/img392/4171/papatyasolucanbw5.jpg

Bir çiçek duruyordu, orada, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.

Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.

Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

-Cemal Süreya

http://i.hizliresim.com/KZOZQZ.jpg (http://hizliresim.com/KZOZQZ)

Ne garip, dün platonik olarak bağlandığım kişinin doğum günüydü. Kendisini yaklaşık 19 yıldır görmüyorum. Sarıldığım, öpüştüğüm, seviştiğim kişiden daha çok arıyorum onu... Belki normal sevgilinin sadakatsizliğinden belki benim sıradışı :) kişiliğimden, bilemem.

Keşke yalnız bunun için sevseydim platoniğimi...

i-ked
09-02-2014, 02:01
http://i.hizliresim.com/eo6bp7.jpg

"Seni düşünmez insanlar, sadece öyleymiş gibi yapıp öyle olduğuna inandırırlar."

http://i.hizliresim.com/xAy9V7.gif

i-ked
10-02-2014, 02:19
"Seni seviyorum" diyen, seni gerçekten seven değildir.
Seni gerçekten seven; "Seni seviyorum" demeye çekinendir.
Cemal SÜREYA




Çok zor olmuştu... Sahiden zordu "Seni seviyorum" demek...
Ama önceleri "Kural .::1::. derken, "Seni seviyorum"lar yağmuru...

Bu konuda Cemal Süreya'ya katılmıyorum.
Seviyorsam, sevdiğime söylemeliyim hem de binlerce, milyonlarca kez...
Ve duymalıyım da, "Seni seviyorum" demesi şart değil
Konuşması, bakması, dinlemesi, zaman ayırması yeter.

"Sevdiğiniz kimseye, onu sevdiğinizi söyleyiniz" ( Hadis)

"Muaz! Her namazdan sonra şu duayı mutlaka okumanı tavsiye ediyorum:



Allahümme einnî ala zikrike ve şükrike ve hüsni ibadetik


http://i.hizliresim.com/w1JEoN.gif

Anlamı : Allahım! Seni anıp zikretmek, nimetine şükretmek, sana layık ibadet etmek için bana yardım eyle!. (http://www.enfal.de/hadisler/muaza_tavsiye.htm)
Ebu Davud, Vitir 26. Ayrıca bk. Nesaî, Sehv 60 (http://www.enfal.de/hadisler/muaza_tavsiye.htm)





Ulaşabildiğim süre boyunca "hep" söyledim.
Yıllardır ulaşamıyorum, yine de "Seni seviyorum!"

Her sabah 07:07'de istemesen de sen de bana diyorsun "Seni seviyorum."
Hatta "Ben daha çok seviyoruuuuum!" diyorsun o nisan ayında...

Beni iyi biri yapmak da, kötü biri yapmak da senin elindeydi.
Neden sadakatsizlik, hep derken "Seni seviyorum."?

http://www.adanamanset.net/?syf=haber&sec=detay&no=2226

i-ked
14-02-2014, 03:22
Sevgilim Ben Şimdi

Şair: Cemal Süreya

http://www.izlesene.com/video/cemal-sureya-sevgilim-ben-simdi/6840999

Sevgilim ben şimdi büyük bir kentte seni düşünmekteyim
Elimde uçuk mavi bir kalem cebimde iki paket sigara
Hayatımız geçiyor gözlerimin önünden
Çıkıp gitmelerimiz, su içmelerimiz, öpüştüklerimiz
"Ağlarım aklıma geldikçe gülüştüklerimiz".
Çiçekler, çiçekler, su verdim bu sabah çiçeklere
O gülün yüzü gülmüyor sensiz
O köklensin diye pencerede suya koyduğun devetabanı
Hepten hüzünlü bu günlerde
Gür ve çoşkun bir günışığı dadanmış pencereye
Masada tabaklar neşesiz
Koridor ıssız
Banyoda havlular yalnız
Mutfak dersen - derbeder ve pis
Çiti orda duruyor, ekmek kutusu boş
Vantilatör soluksuz
Halılar tozlu
Giysilerim gardropda ve şurda burda
Memo'nun oyuncak sepeti uykularda
Mavi gece lambası hevessiz
Kapı diyor ki açın beni kapayın beni
Perdeler gömlek değiştiren yılanlar gibi
Radyo desen sessiz
Tabure sandalyalardan çekiniyor
Küçük oda karanlık ve ıssız
Her şey seni bekliyor her şey gelmeni
İçeri girmeni
Senin elinin değmesini
Gözünün dokunmasını
Ve her şey tekrarlıyor
Seni nice sevdiğimi


02:22

i-ked
21-02-2014, 02:01
http://i.hizliresim.com/KZznQZ.jpg (http://hizliresim.com/KZznQZ)

01:01 21/02/2014 2007 ve 2009 ne kadar... Sahi ne kadar neydi, nasıl bir duyguydu bu özlediğim, unuttum. Ama özlüyor insan!

i-ked
24-02-2014, 01:19
Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz.
Sonra ne sevdiğiniz geri gelir, ne de uykunuz.

Cemal Süreya

http://i.hizliresim.com/eopzr7.jpg (http://hizliresim.com/eopzr7)

00:19 24/02/2014

i-ked
26-02-2014, 01:19
Hayatta gözyaşlarımı hak edecek bir insan görmedim.
Ya benim gözyaşlarım gereksiz,
Ya da uğruna gözyaşı döktüğüm insanlar değersiz.
Cemal Süreya




00:19

i-ked
27-02-2014, 01:19
http://i.hizliresim.com/K6G91k.jpg (http://hizliresim.com/K6G91k)



Seni soruyorlar...
Öldü mü diyeyim, yoksa dönecek mi?
İkisi de imkansız değil mi?
Çünkü biliyorum;
Asla geri dönmezsin
Ve biliyorsun;
Sen benim için asla ölmezsin!
Cemal Süreya




00:19

i-ked
27-02-2014, 01:39
ÜVERCİNKA

Böylece bir kere daha boynunlayız sayılı yerlerinden
En uzun boynun bu senin dayanmaya ya da umudu kesmemeye
Laleli’den dünyaya doğru giden bir tramvaydayız
Birden nasıl oluyor sen yüreğimi elliyorsun
Ama nasıl oluyor sen yüreğimi eller ellemez
Sevişmek bir kere daha yürürlüğe giriyor
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Aydınca düşünmeyi iyi biliyorsun eksik olma
Yatakta yatmayı bildiğin kadar
Sayın Tanrıya kalırsa seninle yatmak günah, daha neler
Boşunaymış gibi bunca uzaması saçlarının
Ben böyle canlı saç görmedim ömrümde
Her telinin içinde ayrı bir kalp çarpıyor
Bütün kara parçaları için
Afrika dahil

Senin bir havan var beni asıl saran o
Onunla daha bir değere biniyor soluk almak
Sabahları acıktığı için haklı
Gününü kazanıp kurtardı diye güzel
Birçok çiçek adları gibi güzel
En tanınmış kırmızılarla açan
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Birlikte mısralar düşünüyoruz ama iyi ama kötü
Boynun diyorum boynunu benim kadar kimse değerlendiremez
Bir mısra daha söylesek sanki her şey düzelecek
İki adım daha atmıyoruz bizi tutuyorlar
Böylece bizi bir kere daha tutup kurşuna diziyorlar
Zaten bizi her gün sabahtan akşama kadar kurşuna diziyorlar
Bütün kara parçalarında
Afrika dahil

Burda senin cesaretinden laf açmanın tam da sırası
Kalabalık caddelerde hürlüğün şarkısına katılırkenki
Padişah gibi cesaretti o, alımlı değme kadında yok
Aklıma kadeh tutuşların geliyor
Çiçek Pasajında akşamüstleri
Asıl yoksulluk ondan sonra başlıyor
Bütün kara parçalarında
Afrika hariç değil”

- See more at: http://www.edebiyathaber.net/cemal-sureyanin-uvercinkasi-da-sansur-kurbani/#sthash.7Hw9WuvJ.dpuf

00:39 (13+13+13)

i-ked
28-02-2014, 01:20
http://i.hizliresim.com/e7Zj9a.jpg (http://hizliresim.com/e7Zj9a)




S'onsuzluk istemiştim ben aslında;
Ama S'yi biraz sessiz söylemişim galiba.
Cemal Süreya






00:39'du 00:40 oldu. 3 zor basıyor. :) Özlendi sadakatsiz...

i-ked
01-03-2014, 00:45
Bir isteğim var sadece senden,
Onun kokusunu al getir,
Onun saçlarını al getir,
Hatta mümkünse onu al getir bana rüzgar.
C. Süreya



http://i.hizliresim.com/KDr6v1.gif

i-ked
02-03-2014, 01:39
http://i.hizliresim.com/KZalzo.png (http://hizliresim.com/KZalzo)

hisse.net iPad uygulaması ile gönderilmiştir.

i-ked
03-03-2014, 01:00
Birer birer, seve seve çıktığım aşk basamaklarını;
Onar onar, söve söve iniyorum şimdi!

C. Süreya

i-ked
03-03-2014, 20:00
Açık çay içerdi hep.
Demli olunca bardağın diğer tarafından beni göremezmiş.
Öyle derdi hep...
C. Süreya

Çay yerine taze sıkılmış meyve suyu veya Türk kahvesi tercih eder.

"Çay nasıl içilir?" diye hem Carmen hem de Martı'da iki videosunu yapmıştım. Dudaklarını büzerek, ağzının kenarıyla tuhaf bir çay içişi var. :)



03/03/2007 saat 3 P.M.
http://i.hizliresim.com/xAbP4q.jpg

i-ked
04-03-2014, 21:22
http://www.youtube.com/watch?v=XJ6oGv339N8



20:22

i-ked
04-03-2014, 21:30
Batmanlı öğrenciler, süpersiniz... :fl:



http://www.youtube.com/watch?v=5e1NHQybFC4

i-ked
04-03-2014, 21:40
http://www.youtube.com/watch?v=JwfD5pV91t4

Yorum: Eser Gökay

i-ked
05-03-2014, 01:19
Bazen öyle yorar ki aşk insanı, bıktırır hayattan.
Ve kapayınca gözlerini bir daha açmak istemez insan.

Cemal Süreya



hisse.net iPad uygulaması ile gönderilmiştir.

i-ked
10-03-2014, 01:19
Aslında ayrılıklar değil de,
Gidenin sevmediği halde
‘ Seviyorum ‘ demesi en çok koyuyor insana.

Kaynak: Cemal Süreya Sözleri

i-ked
24-03-2014, 01:19
İki Kalp


İki kalp arasında en kısa yol:
Birbirine uzanmış ve zaman zaman
Ancak parmak uçlarıyla değebilen
İki kol.

Merdivenlerin oraya koşuyorum,
Beklemek gövde gösterisi zamanın;
Çok erken gelmişim seni bulamıyorum,
Bir şeyin provası yapılıyor sanki.

Kuşlar toplanmışlar göçüyorlar
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal Süreya



Bazen en uzun yolculuk, iki insan arasındaki mesafedir. (http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=115236&p=10178812#post10178812)

http://i.hizliresim.com/xR7YQZ.jpg

İzleme tavsiyesidir.

i-ked
27-03-2014, 01:19
ÖLÜM

Ölüm geliyor aklıma birden ölüm
Bir ağacın gövdesine sarılıyorum.


Cemal SÜREYA




http://i.hizliresim.com/KZbn5Z.gifKırmızı surat...

i-ked
29-03-2014, 01:19
Bilgisayar Olarak



Bilgisayar olarak kullanmış bir gölü
Selçukluya pragmalar taşıyan Gazali
Bir ilk aptallığı düğüm sayarak
Yadsımış dört yanı hep yukarı bakmış.

Bu yüzden önündeki ayna kırılır kırılmaz
İntihar etti sayılmış tasavvuf ehli,
Yine bu yüzden doğduğu an
Kaymaya başlamış Osmanlı yıldızı,

Baktım yeri toparlıyor ayak izleri
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal Süreya

i-ked
31-03-2014, 00:00
Yakın
Güzelsin sevgilim,
Ama çok yakından!


Cemal Süreya








1 saat ileri sıçradık.

Derken merhaba yeni gün 00:00

Yani i-ked

Bir başına, yakınlarda değil

629 km uzakta ve çirkin mi çirkin, hih!

i-ked
31-03-2014, 00:19
Resim

Bir savaş: Otlukbeli
Bir mavi: Spartaküs
Bir soru: niçin Spartaküs
Bir kuş: nereye gidiyon kuşu
Bir çiçek: bilmem ki çiçeği
Bir su: şüpheli

Bir belge: noterlerinden
Elbet başkent noterlerinden
Bir şair: Ahmed Arif
Toplar dağların rüzgarlarını
Dağıtır çocuklara erken
Bir çocuk: ince burunlu

Ey ince burunlu Güneyli çocuk
Ne soracaksan işte sor
Bir çalgı: fayton
Bir içki: rakı hayır votka
Bir tabanca: tabii dolu
Bir haber: ölümüm yakın

Bir imza: okunmuyor


Cemal Süreya





Fotoğraflara "resim" derdi.

Halbuki "Resim çizilir, fotoğraf çekilir."

i-ked
01-04-2014, 00:19
Biliyorum Sana Giden...
Biliyorum sana giden yollar kapalı
Üstelik sen de hiçbir zaman sevmedin beni

Ne kadar yakından ve arada uçurum;
İnsanlar, evler, aramızda duvarlar gibi

Uyandım uyandım, hep seni düşündüm
Yalnız seni, yalnız senin gözlerini

Sen Bayan Nihayet, sen ölümüm kalımım
Ben artık adam olmam bu derde düşeli

Şimdilerde bir köpek gibi koşuyorum ordan oraya
Yoksa gururlu bir kişiyim aslında, inan ki

Anımsamıyorum yarı dolu bir bardaktan su içtiğimi
Ve içim götürmez kenarından kesilmiş ekmeği

Kaç kez sana uzaktan baktım 5.45 vapurunda;
Hangi şarkıyı duysam, bizim için söylenmiş sanki

Tek yanlı aşk kişiyi nasıl aptallaştırıyor
Nasıl unutmuşum senin bir başkasını sevdiğini


http://i.hizliresim.com/xG6W7Z.jpg


Çocukça ve seni üzen girişimlerim oldu;
Bağışla bir daha tekrarlanmaz hiçbiri

Rastlaşmamak için elimden geleni yaparım
Bu böyle pek de kolay değil gerçi...

Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki

Çıkar giderim bu kentten daha olmazsa,
Sensizliğin bir adı olur, bir anlamı olur belki

http://i.hizliresim.com/KgdvV0.gif

İnan belli etmem, seni hiç rahatsız etmem,
Son isteğimi de söyleyebilirim şimdi:

Bir geceyarısı yazıyorum bu mektubu
Yalvarırım onu okuma çarşamba günleri.

Cemal Süreya

i-ked
02-04-2014, 00:19
http://i.hizliresim.com/eyyEoy.jpg
Fotoğraf




http://i.hizliresim.com/x3X7Y2.jpg


Durakta üç kişi
Adam kadın ve çocuk

Adamın elleri ceplerinde
Kadın çocuğun elini tutmuş

Adam hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi hüzünlü

Kadın güzel
Güzel anılar gibi güzel

Çocuk
Güzel anılar gibi hüzünlü
Hüzünlü şarkılar gibi güzel


Cemal Süreya



http://i.hizliresim.com/eWl012.jpg

i-ked
03-04-2014, 00:19
Mutsuzluk Gülümseyerek

http://i.hizliresim.com/w19RJ1.jpg


Mutsuzluk gülümseyerek gelir, adıyla süslenmiştir;
Banliyo treninde rastladığımız
Sınav saatini kaçırmış liseli kız,
Hep kazanırsın ey çözümsüzlük!


http://i.hizliresim.com/KrqG1B.jpg


Ey otobüssever ey Troya yolcusu!
Anımsarsın günlerce konuşup durmuştuk
O İB(ipekböceği) sesli kadını;
Birinin Grönland'ı olmaya hazırlanıyordu.


http://i.hizliresim.com/wLJjbJ.jpg


İki çay söylemiştik orda, biri açık,
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.



Cemal Süreya



ÇBS özlendi...

i-ked
05-04-2014, 00:19
" Sen, aklım ve kalbim arasında kalan en güzel çaresizliğimsin. "

- Cemal Süreya

http://img392.imageshack.us/img392/4171/papatyasolucanbw5.jpg

Bir çiçek duruyordu, orada, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.

Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.

Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

-Cemal Süreya



Keşke! Keşke hiç yaşanmasaydı...

Böylece yalan ve yalancı bir sadakatsizi özlemek durumunda olmazdım.

05/04/2014 00:19

i-ked
06-04-2014, 00:19
Küçük Anne
http://i.hizliresim.com/0VV7LZ.jpg


Küçük anne, kelepir kız,
Bir şey söyle bana,
Bana bir laf et ki binlerce,
Onbinlerce görüntü anlatamasın.

Genceli Nizami'nin dediği gibi
Taşı onunla yıkasalar
Üzerinde akik biter,
Bakışların ki..

İkinci bir parıltı var senin bakışlarında
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.


Cemal Süreya





1939 yılında 5 yaşında hamile kalan küçük Lina, 'Dünyanın en küçük annesi' olarak biliniyor. (http://www.haber365.com/Haber/Dunyanin_En_Kucuk_Annesi_5_Yasindaydi/)

Cerrah Geraldo Lozada, Küçük Lina Medina'nın içinde tümör olduğu düşündü. Küçük Lina'nın karnına ultrason ile baktığında 8 aylık hamile olduğunu görünce hayatının şokunu yaşadı. Lina'yı Peru'nun başkentinde bulunan bir hastaneye götürüp uzmanlara incelettirdi. Bir buçuk ay sonra Lina 14 Mayıs 1939'da sezaryen yöntemiyle doğum yaptı. 2.7 kilogram ağırlığında bir erkek çocuk doğurdu. Bebeğe doktorun ismi verildi.

1939 yılında henüz 5 yıl 7 ay 21 günlükken doğum yapan perulu Lina Medina dünyanın en küçük yaşta anne olan kadını ünvanını taşıyor. Sağlıklı bir erkek bebek dünyaya getiren Lina Medina'nın oğlu ise 40 yaşında kemik iliği hastalığından öldü. Lina'nın 2,5 yaşında adet gördüğü ve 5 yaşında doğum yapacak olgunluğa eriştiği biliniyor. Çocuğun babasının kim olduğu ise tespit edilemedi.

i-ked
10-05-2014, 02:35
Tam unuttuğunu sanırsın,
Karşına çıkar tebessüm eder ve yine bağlar seni kendine..
Yine inanırsın yalan olduğunu bilsen bile.

C. Süreya
http://www.hizliresimyukle.com/images/2014/05/10/Rio-001.jpg

i-ked
06-01-2015, 00:49
http://i.hizliresim.com/N9pE2N.jpg

Yaşlanıp öyle kolkola yürüyelim mi?
Ne güzel yaşlanırsın sen

Cemal Süreya


hisse.net iPad uygulaması ile gönderilmiştir.

i-ked
06-01-2015, 01:07
Tam unuttuğunu sanırsın,
Karşına çıkar tebessüm eder ve yine bağlar seni kendine..
Yine inanırsın yalan olduğunu bilsen bile.

C. Süreya

Babam henüz vefat etmişti (24/12/2014 07:07-07:19 kalp krizi) biz çocukları olarak 7. gün mevlit yemeği verecektik. Babamın cep telefonundaki numaraları tek tek arayıp durumu anlattık. Papatya da babamın rehberindeymiş. Hoş, unutmuş değildim. Babamın cep telefonu numarasını hiç bilmedim, zaten bir şekilde hep o arardı.

Babamın mezarına toprak atarken papatyanın bir parçası da yanımdaydı, ertesi gün "O"nun güllü fotoğrafını babamın kıbleye bakan yüz kısmına koyup dua ettim. Her ayın 7-17-27'sinde 07:00 ve 19:00'larda ufak güzellikler, aksilikler, heyecanlar yaşamasını diliyorum.

Dün rüyamda hem papatya, hem rahmetli babamı aynı odada gördüm. Papatya ile göz göze geldik, konuşmadan dudak hareketleri ile "Y-a-p-m-a" dedi.

06/01/2015 00:07

i-ked
07-01-2015, 00:11
ÜSTÜ KALSIN

Ölüyorum tanrım
Bu da oldu işte.

Her ölüm erken ölümdür
Biliyorum tanrım.

Ama, ayrıca, aldığın şu hayat
Fena değildir...

Üstü kalsın...

Cemal SÜREYA

11:11 PM 06/01/2015



http://i.hizliresim.com/89MyOQ.jpg

alyel
07-01-2015, 00:42
http://i.hizliresim.com/N9pj1a.jpg (http://hizliresim.com/N9pj1a)

i-ked
07-01-2015, 01:01
Sizin hiç babanız öldü mü? (http://blog.milliyet.com.tr/sizin-hic-babaniz-oldu-mu-/Blog/?BlogNo=46750)


Sizin hiç babanız öldü mü?
Benim bir kere öldü, kör oldum.
Yıkadılar, aldılar, götürdüler.
Babamdan ummazdım bunu kör oldum.
Siz hiç hamama gittiniz mi?
Ben gittim lambanın biri söndü
Gözümün biri söndü kör oldum.
Tepede bir gökyüzü vardı yuvarlak
Söylemesine maviydi kör oldum
Taslara gelince hamam taslarına
Taslar pırıl pırıldı ayna gibiydi
Taslarda yüzümün yarısını gördüm
Bir şey gibiydi bir şey gibi kötü
Yüzümden ummazdım bunu kör oldum
Siz hiç sabunluyken ağladınız mı?


Cemal Süreya, bu şiiri, sanılanın aksine babası ölmeden önce yazmıştır. Tıpkı Kars'a gtmeden önce "Kars" adlı şiiri yazdığı gibi...


"Günler"e de aldığı bir söyleşi de üstü kapalı geçse de, annesini küçük yaşta kaybeden şair, üvey annesinden epey çekmiş, babasını da genç yaşta kaybetmiştir. Üstelik göç de onu pey sarsmıştır.


Zühal Tekkanat'a yazdığı bir mektupta bu göç olayını şöyle anlatır: "Bizi bir kamyona doldurdular. Tüfekli iki erin nezaretinde. Sonra o iki erle yük vagonuna doldurdular. Günlerce yolculuktan sonra bir köye attılar. Tarih öncesi köpekler havlıyordu. Aklımdan hiç çıkmaz o yolculuk, o havlamalar, polisler. Duyarlığını biraz da o çocukluk izlenimleriyle besleniyor belki. Annem sürgünde öldü. Babam sürgünde öldü."


Arif Damar'a yazdığı bir mektupta ise: "Senin yüzünü bir akrabamınkine benzetiyorum; baba tarafından. Oysa ki ben sanatçıyım; anne tarafından."


Yazık ki, Cemal Süreya'ın babası Hüseyin Bey de benzer kaderi paylaşıyor. Cemal Süreya, Kamer adındaki dedesini de hiç görmüyor. Nenesi, Hatice Hanım ise uzun yaşıyor ve şairin yaşamında, belki de onunla en uzun kader birliği yapmış kadın oluyor.


Hem erken yaşta kardeş hem de anne kaybı, hem de babaya karşı ikircikli duyguların varlığı daha sonra şiirinde, hatta düzyazılarında özgün bir biçime de kavuşur.


Henüz dört yaşındaki bir çocuk için ödipal karmaşa ve koşulladığı kaygılar canlıdır. Cemalettin zayıf, çelimsiz, hastalıklı bir çocuktur. Bazen havale geçirmektedir. Anneyi alıp gitmiş kardeşe karşı duyulan olumsuz duygular ile aynı anneden doğmak, yani bir bütünün iki yarısı olmaya dair olumlu duyguların dayattığı ikilemde, baba; öteki yarıyı alıp götürmüştür.


Suçluluk, kızgınlık, ölüm il erken yaşta tanışma... Süreya'nın yukarıdaki şiiri, babasının ölümünden dört yıl önce yazdığı ve yıllar sonra bir söyleşisinde “Çok kötü şiirler var Üvercinka'da... Sizin Hiç Babanız Öldü mü? de öyle. Bir şey anlatıyor, ama çok ilkel” diye yadsıyacağı şiiri bu karmaşanın güçlü imgeleriyle dolu...


Amcası önemlidir Cemal için, hem de oğluna ismini verecek kadar: Memo... Ancak baba yarısı da olsa, şair anneyi arar, sevgilide de onu aramaya devam eder. "Anne çok küçükken öldü / Beni öp, sonra doğur beni" demesi bundandır...


Üstelik kardeşi Kemal'i ölüme götüren, anneyi bir bakıma sevişerek öldüren, çocuklarını üvey annenin insafına bırakan ve de sonra onları evden yollayan bi baba var ortada. Bir gün, geçirdiği trafik kazasından sonra, oğlu Cemal tarafından, beyni asfalttan toplanan baba...


Trajedilerin en korkuncu...


Sizin hiç babanız öldü mü
Benim bir kere öldü kör oldum
Yıkadılar aldılar götürdüler
Babamdan ummazdım bunu kör oldum.


Bu baba, cenazesinde ağlayamadığı ve bu ağlayamamanın içinde bir düğüme dönüştüğü babadır.



Ölür, Halim Yazıcı'nın "Bütün babalar ölür" adlı şiirinde dediği gibi:


ölür...


bütün babalar ölür
biraz ebemkuşağı
yeşil zeytin gözlerinde hüzün


incir ağacının altında yatan narin
kaşlarının kıvrımı çandarlı körfezi


bin yıllık zeytin ağacının kırılan dalları
kırılan bir ömrün yapraklarıyla öylece durur


ölür
bütün babalar ölür.


Bütün aşklar küllenir,
Bütün babalar ölür,
Bütün hikayeler biter.
Birinin yıkıntıların nöbetini tutması gerekir.





(http://blog.milliyet.com.tr/sizin-hic-babaniz-oldu-mu-/Blog/?BlogNo=46750)

i-ked
09-01-2015, 01:07
CEMAL SÜREYA
(1931 - 9 Ocak 1990)
Kulaksız Mezarlığı


Cumhuriyet dönemi Türk şiirinin en önemli isimlerinden biri olan Cemal Süreya, aynı zamanda İkinci Yeni akımının öncülerindendir. Asıl adı Cemalettin Seber olan Cemal Süreya, 1931 yılında Erzincan'da dünyaya geldi. 1938'deki Dersim İsyanı sonrasında Bilecik'e sürülmüş bir Kürt ailenin oğluydu. Ancak bunu hep sakladı. Hatta Bazıl Nikitin'in Kürtler adlı kitabını çevirdi ancak adının baş harflerini kullanmayı tercih etti.


İlköğrenimini İstanbul’da Beyoğlu 37. İlkokulu’nda, ortaöğrenimini ise Bilecik Ortaokulu’nda tamamladı ve daha sonra Haydarpaşa Lisesi’nde okudu. 1954’te Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Maliye ve İktisat Bölümü’nü bitirdi.


Şiir aşkı bu yıllarda başlamıştı. Bu arada kendi kendine Fransızca öğrenmişti. Mezun olduktan sonra Maliye Bakanlığı’nda müfettişlik ve müfettiş yardımcılığı yaptı. Bu görevden 1965 yılında ayrıldı, çevirmenlik yapmaya başladı. Bir süre de Paris’te yaşadı, ancak 1971’de müfettişliğe geri döndü. 1975 ve 1976 yıllarında İstanbul’da Darphane müdürlüğü yaptı. 1982 yılında mali müşavirlikten emekli oldu.


Kültür Bakanlığı’nda ve çeşitli yayınevlerinde danışmanlık ve düzeltmenlik yaparak çalışma hayatına devam eden Cemal Süreya, bu süre içerisinde Saçak, Türkiye Yazıları, Maliye Yazıları, ve Oluşum dergilerinin kültür-sanat bölümlerinin sorumluluğunu üstlendi. Aydınlık, Politika ve Yeni Ulus gazeteleri ile Yazko Somut ve 2000’e Doğru adlı dergilerde de köşe yazıları yazdı.


İkinci Yeni şiirinin en önemli isimlerindendir. Geleneğe karşı olmasına karşın geleneği şiirinde en güzel kullanan şairlerden birisiydi. Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile, duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle İkinci Yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiştir.


Yazılarında önceleri kullandığı isim olan "Cemal Süreyya"daki "y" harfini, arkadaşı Ülkü Tamer'le girdiği bir iddiada kaybetmiştir.


Üvercinka, Göçebe, Beni Öp Sonra Doğur Beni, Sevda Sözleri Sıcak Nal ve Güz Bitiği Sevda Sözleri isimli şiir; Şapkam Dolu Çiçekle, Günübirlik, Onüç Günün Mektupları, 99 Yüz, 999. Gün / Üstü Kalsın, Folklor Şiire Düşman, Uzat Saçlarını Frigya,


Aydınlık Yazıları / Paçal, Oluşum’da Cemal Süreya, Papirüs’ten Başyazılar, Günler, Güvercin Curnatası, Toplu Yazılar I: Şapkam Dolu Çiçekle ve Şiir Üzerine Yazılar isimli düzyazı eserleri vardır.


Cemal Süreya, dört kez evlenmiştir ve 29 ev değiştirmiştir. Kadıköy Moda’da yaşadığı sokağa onun adı verilmiştir.


9 Ocak 1990’da İstanbul da vefat eden şair, her sene bu tarihte Bostancı’da, ölümünden önce sık sık gittiği bir restorana anılmaktadır. Ölümünden sonra adına bir şiir ödülü konulmuştur. Mezarı Kulaksız Mezarlığı’nda 3. adadadır.



http://i.hizliresim.com/J7lvRn.jpg

i-ked
09-01-2015, 01:12
Önce sevdiğiniz terk eder sizi, ardından uykunuz.
Sonra ne sevdiğiniz geri gelir, ne de uykunuz.
Cemal Süreya

http://i.hizliresim.com/g4WELQ.jpg

i-ked
11-01-2015, 01:01
Seni soruyorlar…
Öldü mü diyeyim yoksa dönecek mi?
İkisi de imkansız değil mi?
Çünkü biliyorum; Asla geri dönmezsin
Ve biliyorsun; Sen benim için asla ölmezsin!

http://i.hizliresim.com/PYOm7Q.jpg

alyel
11-01-2015, 22:31
http://i.hizliresim.com/5oDVR5.jpg (http://hizliresim.com/5oDVR5)

i-ked
13-01-2015, 02:39
Okyanusta ölmez de insan, gider bir kaşık "sevda"da boğulur.
-Cemal Süreya-




http://i.hizliresim.com/l0OmZr.jpg (http://hizliresim.com/l0OmZr)



http://i.hizliresim.com/PYlmD5.jpg (http://hizliresim.com/PYlmD5)



http://i.hizliresim.com/ZA9m3V.jpg (http://hizliresim.com/ZA9m3V)



http://i.hizliresim.com/vQjrP4.jpg (http://hizliresim.com/vQjrP4)



http://i.hizliresim.com/oYOoV9.jpg (http://hizliresim.com/oYOoV9)



http://i.hizliresim.com/VgrmDv.jpg (http://hizliresim.com/VgrmDv)



http://i.hizliresim.com/n5OZlM.jpg (http://hizliresim.com/n5OZlM)

i-ked
15-01-2015, 01:01
Denir ya aşk iki kişilik, yalan!
Aşk bile bile delilik.
Bi de hayat müşterektir denir. Bu da yalan çünkü aşk acısı hep tek kişilik.

Cemal Süreya

i-ked
28-03-2015, 00:13
Yağmur olsan
Binlerce damla arasından bulur tutardım seni ...

Çünkü korkarım;
Toprak aldıgını vermiyor geri!

C. Süreya

alyel
29-03-2015, 21:16
ÖLÜM

Ölüm geliyor aklıma birden ölüm.
Bir ağacın gölgesine sarılıyorum.

Cemal SÜREYA

i-ked
30-03-2015, 20:01
Nasıl bilirdiniz? sorusuna,
''Tanıyamamışım'' deyip geçtim...
C. Süreya

alyel
30-03-2015, 21:45
BİR ÇİÇEK

Bir çiçek duruyordu, orda, bir yerde,
Bir yanlışı düzeltircesine açmış;
Gelmiş ta ağzımın kenarında
Konuşur durur.

Bir gemi bembeyaz teniyle açıklarda,
Güverteleri uçtan uca orman;
Aldım çiçeğimi şurama bastım,
Bastım ki yalnızlığımmış.

Bir başına arşınlıyor bir adam mavi treni
Keşke yalnız bunun için sevseydim seni.

Cemal SÜREYA

http://i.hizliresim.com/LpjNEo.jpg (http://hizliresim.com/LpjNEo)

i-ked
04-04-2015, 00:13
http://i.hizliresim.com/rgnj5V.jpg (http://hizliresim.com/rgnj5V)

Hmmmmmmmmmmmmmmm

00:13

i-ked
05-04-2015, 02:00
Yalnız aşkı vardır, aşkı olanın
Ve kaybetmek daha güç bulamamaktan.

Sen, yüzüne sürgün olduğum kadın,
Kardeşim olan gözlerini unutamadım.


http://i.hizliresim.com/oAoWqQ.jpg

Çocuğum olan alnını, sevgilim olan ağzını,
Dostum olan ellerini unutamadım.

C. Süreya

alyel
06-04-2015, 23:27
PARK

Öyle sevdim ki seni
Öylesine sensin ki!
Kuşlar gibi cıvıldar
Tattırdığın acılar.

Cemal SÜREYA

i-ked
14-04-2015, 18:23
http://i.hizliresim.com/kk3GJ7.jpg

Bir bardak su içsem şimdi
Yaralarımdan dökülür,
Gün ki yıkımlar günüdür.
Boştur ne söylesem şimdi...
Cemal Süreya

i-ked
27-04-2015, 01:00
Hayat benimse eğer kimse karışamaz
Ve biliyorum ki herkesle dost olunmaz.
Aşka gelince...
.::1::. kere sevdim işte, .::1::. daha işim olmaz…


Cemal Süreya




http://i.hizliresim.com/EYVzaz.jpg

Cemal SÜREYA - DOSTLUKLAR İÇİN DÜZYAZI

Erkekler arasındaki dostluklarda
Av anlaşması da var.


Kadınlar arasındaki dostluklar...
Siyah ve yer yer yıldız ışınlı
Bir kumaşın arkasında
Usulca dönen bir çiçek düşünürüm.


Biri lambayı avucunun içiyle kapar
Dünyanın ucunda sözcükler düşünürüm,
Berrak burun delikleri havada biri
Savunma ve içdökü koklar.


Savunmanın binbir gizi
Düzgün açılmış sigara paketleri
Ayakta duran pantolonlar,
Anılar ortalıkta dolaşır ve karmaşır.


Kurtarılmış zamanların
Sonsuz çay içilen
Oturma yerlerinde onlar
Dayanıklı ve yaklaşılmazdırlar.


Hele çocukluk dönemi dostluklarını
Güncel tutmayı bilen
Yaşlı kadınlar!


Kadınlarla erkeklerin dostluklarında
Kadın payı oldum bittim ağır basar
Dönmektedir yine o savunma çiçeği
Yine kumaş yine içdökü;
İnsan ilişkilerinin doruğunda
Patika erkencisi
Ve çekingen bir tılsım var,
Öğrenilse de hiçbir zaman çözülemez.


Kadınlar uçtadırlar,
Hele evli kadınlar.