PDA

View Full Version : Aşkın 7 Hali Var, Sizinki Hangisi?



i-ked
12-02-2014, 23:48
Sevgililer gününün yaklaşması, kişilere ister istemez -karpuz kabuğu misali- ilişki durumunu sorgulatıyor.
7 sayısından dolayı bulabildiklerimden bunu kullanacağım ama birkaç görseli de eklemeden geçemeyeceğim.



http://i.hizliresim.com/xBz7AM.jpg



“Aşkın 7 hali”


Psikolog Orhan Öztürk, aşkın 7 tipi olduğunu söylüyor. Öztürk, “Aşkın 7 hali”nin yüzlerce aşk kuramından yalnızca biri olduğunu da belirtiyor ve aşkın türleri hakkında şunları söylüyor:

Tarih boyunca romancılar, şairler, düşünürler, sanatçılar aşktan ilham aldı. Aşk hakkında sayısız eser yaratıldı, yaratılmaya devam ediliyor. Ama aşk yalnızca sanatçıların konusu değil. Bilim insanları da son 50 yıldır sistematik şekilde aykı inceliyor. Psikologlar, âşık olmanın insan duygu, düşünce ve davranışındaki etkilerini daha iyi anlamak için modeller geliştirirken; nörologlar, aşkın psikobiyolojik kökenini keşfetmek adına önemli deneyler yapıyor. Bilim, insanlarla hayvanları kıyaslayarak,’hangi organik süreçler aşkın doğasını idare ediyor’ sorusuna yanıt vermeye çalışıyor.


“Artık günümüzde aşk bilimi üzerine kitaplar yazıyor, sempozyumlar düzenliyor hale geldik” diyen Psikolog Orhan Öztürk, aşkın 7 tipi olduğunu söylüyor. Öztürk, “Aşkın 7 hali”nin yüzlerce aşk kuramından yalnızca biri olduğunu da belirtiyor ve aşkın türleri hakkında şunları söylüyor:


“Platonik aşklar, patolojik (hastalıklı) aşklar, karasevda gibi durumlar haricinde aşk, iki kişi arasında yaşanan ortak bir süreç. Aynı âşıklar gibi aşklar da doğuyor, büyüyor, şekil değiştiriyor ve ölüyor. Bu aşklarda üç farklı özellik ve bu özelliklerin birbiriyle ilişkisi 7 aşk tipini ortaya çıkarıyor. Bu üç özellik şöyle sıralanıyor: Yakınlık, Tutku ve Bağlılık. 7 aşk tipini daha iyi anlayabilmek için bu üç temel özelliğin daha detaylı bilinmesi gerekiyor.


Yakınlık: Taraflar arasında kurulan karşılıklı duygusal bağ olarak ifade ediliyor. Yakınlık özelliği sayesinde ilişkide sıcaklık, samimiyet, duygusal destek, iletişim, anlayış, huzur, beraber geçirilen zamandan keyif alma durumları gelişiyor.


Tutku: Tutku aşkın psikofizyolojik boyutu olarak tarif ediliyor. Heyecanlanma, sevgilinin yanında olunca soluğun kesilmesi, kalp çarpıntısı, genel bir uyarılmışlık hali, enerji artışı, erotizm, fiziksel çekicilik, dikkatin sevgiliye odaklanması ve takıntılı şekilde sevgiliyi düşünme gibi özelliklerle kendini belli ediyor.


Bağlılık: Çiftler arasındaki karşılıklı bağımlılık, her şeye rağmen birlikte olmayı isteme, ortak bir hayat hedefi oluşturma ve sürdürme özelliği olarak açıklanıyor.


Psikolog Orhan Öztürk'e göre, işte bu üç temel özellikten her birinin tek başına veya diğer özelliklerle birlikte bulunması durumlarında 7 farklı aşk tipi oluşuyor. Öztürk, aşkın hallerinin özelliklerini ise şöyle özetliyor:


SADECE “BAĞLILIK” (BOŞ AŞK)


Tutku ve yakınlığın olmadığı, sadece hayat birlikteliğinin olduğu beraberliklerdir. Bu durum özellikle görücü usulü ile evlenme ve beşik kertmeliğin yaygın oluğu toplumlarda (ve tabii ki ülkemizde) sıklıkla görülüyor. Bu tip 'boş aşk'lar ilerleyen dönemlerde diğer özelliklerin etkilenmesiyle şekil değiştirebiliyor; aynı şekilde dolu aşklar da zamanla tutku ve yakınlık boyutunu yitirip ‘boş aşk’a dönüşebiliyor.


SADECE “TUTKU” (DELİ DOLU AŞK)


Genelde çoğu aşığın ilk planda ve en heyecanlı hissettiği, cicim aylarının deli dolu yaşandığı, desteğini erotizm ve cinsellikten alan aşk. Yakınlık özelliği de geliştiğinde bu deli dolu aşklar romantik aşklara evrimleşiyor; aksi taktirde yakınlığın ve bağlılığın olmadığı durumlarda genellikle kısa sürüyor. Bu kişiler birkaç gün veya hafta evli kalıp hemen boşanma davası açabiliyor ya da 40'lı yaşlarında beşinci eşinden de ayrılabiliyorlar.


SADECE “YAKINLIK” (ARKADAŞÇA AŞK)


Yakınlık ve hoşlanma dışında tutku içermeyen, uzun süreli olmayan aşklar. Bu tip aşkta taraflar genellikle partnerlerine ilişkin cinsel çekim hissetmezler. Arkadaşça aşklarda kısa süreli iyi anlaşma, “kardeş gibi sevme”, geçici heves, bittiğinde hemen unutma ama hatırlandığında saygı duyma gibi hallere sıklıkla rastlanıyor.


“YAKINLIK” VE “TUTKU” (ROMANTİK AŞK)


Hem fiziksel çekimin hem de ruhani çekimin yoğun hissedildiği aşklar. Romantik aşklarda duygu yoğunluğu ve sevilen kişinin arzulanması ilişkinin dolu dolu hissedilmesine sebep oluyor. Geçmişteki unutulmayan aşk deneyimleri genellikle bu tip aşklardan kaynaklanıyor. Ancak ne fiziksel çekicilik ne de yakınlık hissi, ilişkinin kalıcı olması açısından tek başına yeterli olmuyor.


“YAKINLIK” VE “BAĞLILIK” (DOSTLUĞUN PAYLAŞILDIĞI AŞK)


Çiftlerin birbirine yoğun yakınlık hissettiği, saygı ve sevgi çerçevesi içinde her türlü duygusal ve düşünsel paylaşımın engellenmeden yaşandığı, ancak fiziksel çekimin olmadığı aşklar. Uzun yıllar evli kalıp hiç münakaşa etmeyen, dışarıdan bakıldığında resmiyet görünümünün belirleyici olduğu, dengeli ve tutarlı birliktelikler sıklıkla bu tip birlikteliklerde görülüyor.


Zamanla arzu ve fiziksel çekimin azaldığını hisseden çiftler de dostluğun paylaşıldığı aşk evrenine geçiş yapabiliyor. Bu tip durumlarda sadakatsizliklere de sıklıkla rastlanıyor. “Eşimi çok seviyorum ama artık bir şey hissetmiyorum” veya “30 sene beraberlikten sonra artık çekim hissedemiyorum” tarzı ifadelerin bulunduğu bu aşklar kimi zaman aşırı kıskançlıklara da gebedir.


“BAĞLILIK” VE “TUTKU” (ARZU DOLU AŞK)


Beraberliği ve evliliği uzun süre devam ettirmenin altındaki temel dürtünün 'arzu' olduğu aşklar. Yakınlık faktörünün olmaması bu tip ilişkilerde ihtilafların ve tartışmaların belirgin olmasına yol açıyor, çünkü taraflar genellikle anlayışsız, bencil, yapıcı iletişim becerilerinden yoksun ve sabırsız oluyorlar.


“TUTKU”, “YAKINLIK” VE “BAĞLILIK” (EKSİKSİZ AŞK)


Her üç boyutun da tamam olduğu, ideal aşklar. “Mükemmel çift, ruh ikizi, hayatımın aşkı” ve benzeri tanımlamaların yapılabilmesi için tutku, yakınlık ve bağlılık boyutlarının eksiksiz şekilde beraber bulunması zorunlu sayılıyor. Eksiksiz aşk, âşıklara müthiş bir ilişki deneyimi sunuyor. Eksiksiz aşkı elde etmenin zor, ancak devam ettirmen daha da zor olduğu biliniyor. İlişkiyi canlı tutmak için çaba sarf etmek, özverili olmak, etkili ve empatik iletişim sağlamak, sürprizlere açık olmak, cinsel açıdan aktif olmak, saygı ve anlayışı her şeyden üstün tutmak gerekiyor.


ntvmsnbc.com

i-ked
13-02-2014, 00:11
“YAKINLIK” VE “BAĞLILIK” (DOSTLUĞUN PAYLAŞILDIĞI AŞK)


Çiftlerin birbirine yoğun yakınlık hissettiği, saygı ve sevgi çerçevesi içinde her türlü duygusal ve düşünsel paylaşımın engellenmeden yaşandığı, ancak fiziksel çekimin olmadığı aşklar. Uzun yıllar evli kalıp hiç münakaşa etmeyen, dışarıdan bakıldığında resmiyet görünümünün belirleyici olduğu, dengeli ve tutarlı birliktelikler sıklıkla bu tip birlikteliklerde görülüyor.


Zamanla arzu ve fiziksel çekimin azaldığını hisseden çiftler de dostluğun paylaşıldığı aşk evrenine geçiş yapabiliyor. (http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=118264&p=9828398#post9828398)Bu tip durumlarda sadakatsizliklere (http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=119622) de sıklıkla rastlanıyor. “Eşimi çok seviyorum (http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=118264&p=9785872#post9785872) ama artık bir şey hissetmiyorum” veya “30 sene beraberlikten sonra artık çekim hissedemiyorum” tarzı ifadelerin bulunduğu bu aşklar kimi zaman aşırı kıskançlıklara (http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=119622&p=9864673#post9864673)da gebedir.


Bana en çok bu uyuyor gibi... İlk görüşmelerimizde şartım İncir Reçeli (http://www.incirreceli.com/)'ndeki gibi "Dokunmak yok" iken zaten "O" da hiçbir zaman beni fiziksel olarak çekici bulduğunu söylemedi. Birbirimize o kadar kızsak da hiç münakaşa da etmedik. Gerçi mahkemeye verdi :) Neyse o ayrı konu..

Zamanla birbirimize aşık mı olduk? Net bir cevap vermek zor.

"O"?

"O" benim için bir başkasını terk ederken, daha sonra da başkası için beni terk etti. Aşık olan terk eder mi? Demek ki benden önceki ve sonrakine de benzer şekilde bakıyordu. Ya hepimize aşıktı ya da hepimizde de ilk aşkını arıyordu. Bilemiyorum.

Ben? Kendisi İLK ilişkimdi. İLK ve TEK. Kendisinde en çok sevdiğim bakışları ve komik ama ağlaması :) Bu belki de platonik ilgi duyduğum kişiden dolayıdır. O da güzel şiir okur ve güzel gözyaşı dökerdi.

http://n1308.hizliresim.com/1d/3/r1ycf.gif

Aşırı kıskanç davrandım. Rahatsız olmuş olmalı...

Bir şey hissetmemek!

Yan yana, diz dize, el ele, kol kola, dudak dudağa ve hatta aynı yastıkta baş başayken bile o klasik anlamda sevgilerin hissettiklerini hissetmiyordum.

Herşeye rağmen, mahkeme de dahil olmak üzere sürekli kendisine yaklaştım, iyice kopmamacasına sarılmış haldeyim.

i-ked
13-02-2014, 00:27
http://i.hizliresim.com/eQ2o7k.jpg

http://i.hizliresim.com/KZOZQZ.jpg

i-ked
13-02-2014, 00:31
http://i.hizliresim.com/eWDLqm.jpg


İLK AŞK = İLK öpücük = İLK Sevgi sözcükleri = ... nasıl unutulur? Gıcık da olsa... Hatta sadakatsiz...

i-ked
13-02-2014, 00:35
http://i.hizliresim.com/eWDLaQ.jpg




Bunlar da hoş!

guneysu
13-02-2014, 00:38
bana göre değil.. :)

i-ked
13-02-2014, 00:39
bana göre değil.. :)

Öncekinde de öyle demiştiniz... İstikrarlısınız.


http://i.hizliresim.com/xBz57D.jpg

Bu da mı gol değil?

i-ked
13-02-2014, 01:00
Lübnanlı güzel sanatçıdan, anlamlı sözlere sahip bir parça: Sana küserim; Evet. Seni bırakmam; Asla! Canımın içi; Hep sevdiğim kalacaksın.


http://www.youtube.com/watch?v=3RZpD8T7vI8

Lübnanlı şarkıcı. Beyrut'un El-Eşrefiye mahallesinde doğdu. 16 yaşında iken katıldığı bir yarışma programını kazandıktan sonra Lübnan 'ın en genç şarkıcısı oldu. Yarışmanın ardından ilk albümü olan Mihtagalak da çıktı 1998 . Vikipedi




http://i.hizliresim.com/KqvBOq.jpg
http://i.hizliresim.com/wj6nG9.jpg



Doğum
: 16 Mayıs 1983 (30 yaşında), Achrafieh, Lübnan



Boy
: 1,68 m



Eşi
: Dr. Fadi El Hachem (e. 2008)



Çocukları
: Mila Fadi El Hachem, Ella Fadi El Hachem



http://i.hizliresim.com/Kr19zP.jpg
http://i.hizliresim.com/wzM4zO.jpg

i-ked
13-02-2014, 01:07
00:07 olmuş, ne yapıyor acaba 629 km uzaktayken?

Hala orada mı?

İki kalp arasındaki en kısa yol diye Cemal Süreya bakarken Serdar Ortaç çıktı. Tamam, :) gönlü kalmasın onu eklerim.


Serdar Ortaç – İki Kalp

Albüm Adı : gold remix 2007



Üstüne aşk yazıp ağladım sabahları
Sonra usul usul izledim olanları
Beni anlasın, bana kızmasın, dilerim kırılmasın
Bugün ayrılık haberin gelir
Bana hiç uğramasın…

Aklıma ara ara geliyor güzelliğin
Öyle masumdu ki seni hiç üzer miyim?
Sen benim yüreğimi aşka biraz uzak sandın
Oysa kaç zaman sevdim ama bir kere yandım

İki kalp arasındaki en kısa yolda
Birbirimize sarılıp yürüyorduk
Sen kalbimin en sol tarafında
Merdivenleri tırmanıyorduk

Kim bilecekti ki aşkları? Nankör…
Bir daha kimseyi sevmeyeceksin
Kendini gel de benim gözümden gör
Bir daha aşka güvenmeyeceksin

Aklıma bir kere geldi aşkımız
Sevmeyi fırlatıp atması çok zor
Kendini gel de benim gözümden gör
Senden ayrılması inan ki çok zor

Belki yanıldım, belki uslandım, belki ıslandım dudaklarında
Belki bir şarkı olup aktın göğsümün en sıcak tuhaf tarafında

Aklıma ara ara geliyor güzelliğin
Öyle masumdu ki seni hiç üzer miyim?
Sen benim yüreğimi aşka biraz uzak sandın
Oysa kaç zaman sevdim ama bir kere yandım

İki kalp arasındaki en kısa yolda
Birbirimize sarılıp yürüyorduk
Sen kalbimin en sol tarafında
Merdivenleri tırmanıyorduk

Kim bilecekti ki aşkları? Nankör…
Bir daha kimseyi sevmeyeceksin
Kendini gel de benim gözümden gör
Bir daha aşka güvenmeyeceksin

guneysu
13-02-2014, 01:12
Öncekinde de öyle demiştiniz... İstikrarlısınız.


http://i.hizliresim.com/xBz57D.jpg

Bu da mı gol değil?

Aşk rakısı acı deseydin bir nebze olabilirdi, şarap içmem...... :kahkah:

daş fırın delikanlısının tek aşkı vardır, oda YR veya Tekirdağ..

i-ked
13-02-2014, 09:30
http://i.hizliresim.com/xRD2Ln.jpg (http://hizliresim.com/xRD2Ln)

6 ay diyen var, 2 yıl diyen var; bende sınırlama yok...

brokerüstad
13-02-2014, 21:06
Aşkın 7 Hali Var, Sizinki Hangisi?
ankete devam

Aşklar daim olsun :)

i-ked
13-02-2014, 23:49
21 üye kapıdan içeri girmiş ve 6 tanesi vatandaşlık görevini :) yerine getirip oylarını kullanmış.

5 Nisan 2014 Cumartesi gününe kadar oy kullanılabilir. Dilerim o gün kar yağar, hih! Olmadık şey değil, o buradayken nisanın ilk haftasındaki arasınavlar zamanında kar yağmış ve tatil olmuştu.

i-ked
14-02-2014, 03:24
Can Dündar'dan ortaya karışık bir aşk tarifi! (http://www.izlesene.com/video/can-dundar-askin-tarifi/856981#)

Astiyag_Kyakser
14-02-2014, 13:58
Dün gece Cnnturk de Türkiyenin Aşk Haritası diye bir program vardı.. Anket yapmışlar.. Aklınıza geldik gelmedik bir sürü soru sormuşlar..

Eskiye dönme ve yeniden seçme şansınız olsaydı şu andaki eşinizle tekrar evlenir miydiniz sorusuna kadınların %45 i hayır demiş:kahkah: Evli arkadaşlar boşuna "aklın varsa evlenme" demiyorlar demek ki:he:

Eşinizle severek mi evlendiniz sorusuna erkeklerin %80 i evet kadınların %30 u evet demiş:)
Erkekler evlenecekleri kadınları gerçekten seçiyorlar sonuçtan anladığım.. Kadınlar ise aşk evliliği değil mantık evliliği yapıyor.. Kimisi de mecburiyetten evleniyor..

Aileniz eşinizle evliliğinizi onaylamasaydı yine de evlenir miydiniz sorusuna erkeklerin %70 i hayır demiş.. Hep kadınların aileci olduğundan dem vurulur nedense :)

Eski sevgilinizi mi şimdikini mi tercih edersiniz sorusuna erkeklerin %65 i eskisi demiş... Tutmayalım sizi o halde:he:

Vs vs...

Aklıma takılan ve çok güldüğüm birkaçını paylaşayim dedim..

brokerüstad
14-02-2014, 20:10
21 üye kapıdan içeri girmiş ve 6 tanesi vatandaşlık görevini :) yerine getirip oylarını kullanmış.

5 Nisan 2014 Cumartesi gününe kadar oy kullanılabilir. Dilerim o gün kar yağar, hih! Olmadık şey değil, o buradayken nisanın ilk haftasındaki arasınavlar zamanında kar yağmış ve tatil olmuştu.

Yağmur ve kar yağar inşallah
sayın i-ked iyi akşamlar :)

i-ked
14-02-2014, 21:45
http://i.hizliresim.com/e5anYD.jpg

Ortak yönlerimiz varmış ama ne yaparsın? O "Atatürk", sen bir garip i-ked!

Komik olan benimki de Bulgar, en azından orada doğan biri, Emilia Angelova. 19 :) garip bir tesadüf olmuş... Bana da hemen evleneceği söylenmesine rağmen belki de 4 sene sonra evlenmiş. Mahalle baskısı da yoğun olarak hissediliyordu.



Unutacak mıyım?

Asla!



Düşünecek miyim?

Her gün sesiyle uyanıp; yine sesiyle, öpücükleriyle uykuya dalacağım!



Af dileyecek miyim?

Belki, önce anlatmalıyım!



Af edecek miyim?

Kimbilir belki, önce dinlemeliyim!

ally_mcbeal
15-02-2014, 07:59
Romantizmin olmadığı aşk, aşk değildir :)

i-ked
15-02-2014, 14:47
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/25805394.asp

http://i.hizliresim.com/epblQr.png (http://hizliresim.com/epblQr)

i-ked
15-02-2014, 19:22
AŞK ÜÇ KİŞİLİKTİR

...

Herkes bilir; iki kişi sohbet edebilir ancak
Bir kişi daha girmezse hayatlarına
Aşk falan yoktur. Aşk üç kişiliktir baba
Cinayet içinse yüzlerce kişi gerekir

...

Altay ÖKTEM (http://www.siir.gen.tr/siir/a/altay_oktem/ask_uc_kisiliktir.htm)

i-ked
14-03-2014, 01:00
14/03/2014 00:00

7.977'inci gönderimim -silinenler hariç- bu oluyor.


http://i.hizliresim.com/xAl13q.jpg

Bir süredir yeni birine daha aşık olabilir ve hatta sevebilir miyim diye kendimi sorguluyorum.


http://i.hizliresim.com/x05EyL.jpg

Papatya "sadakatsiz" de olsa hala kalbimde ve yatağımda yerini koruyor.


http://i.hizliresim.com/e5ODYd.jpg

Bebek için duygusuzluğuma, elektrik olmamasına rağmen fikrimi değiştirir miyim?


H.A.Y.I.R.

Aşık olmadan, sevmeden asla bir başkası olmayacak.


http://i.hizliresim.com/xR5nOa.jpg

Her birimize aşık olmuş ya da hepimizi de sevmiş olabilir mi?

PARK
14-03-2014, 01:08
Bu kadar yıllık hayat tecrübem'de çevremde her türlü aşkı gördüm (Para, Kadın, gösteriş, makam, şan, şöhret vs..) fakat bir tek gerçek aşkı göremedim...

Çıkarın, menfaatin aşk olarak adlandırıldığı dönemleri yaşıyoruz, herşey banal, herşey yapmacık fakat gel gör ki bunların adı "AŞK"

Yazık çok yazık!!!...

voynik
14-03-2014, 23:49
http://666kb.com/i/cmmvw3v1zgr7qyutm.jpg
:oley::evil:

voynik
14-03-2014, 23:50
Bu kadar yıllık hayat tecrübem'de çevremde her türlü aşkı gördüm (Para, Kadın, gösteriş, makam, şan, şöhret vs..) fakat bir tek gerçek aşkı göremedim...

Çıkarın, menfaatin aşk olarak adlandırıldığı dönemleri yaşıyoruz, herşey banal, herşey yapmacık fakat gel gör ki bunların adı "AŞK"

Yazık çok yazık!!!...

Ağzınıza sağlık :bravo:

i-ked
04-04-2014, 19:20
Aynen devam ... Sevgi dili de neymiş?

Dilerim hak ettiği gibi bir konumdadır. Hih!

04/04/2014 19:19


hisse.net iPad uygulaması ile gönderilmiştir.

i-ked
15-04-2014, 12:53
Eski sevgilinin aşk mesajına 2 yıl hapis (http://www.internethaber.com/eski-sevgilinin-ask-mesajina-2-yil-hapis--660229h.htm)



Ayrıldığı sevgilisini telefonla taciz eden, son olarak evinin karşı duvarına aşk mesajları yazarak tacizini sürdüren adama 2 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı.





Sadece e-posta attığım (ki karşılıklı olarak binlerce atıldı), telefondan mesaj çektiğim (ki defalarca yazıştık); bağırıp çağırmadığım, duvarına yazı yazmadığım halde birçok küfür, tehdit alıp, daha önceden kanunla bir sorunum olmadığı halde, üstüne bir de 5 yıl denetimli serbestlik diye ceza aldım. Bu elemanın işi zor. Ceza yer ama 1 sene sürer mahkemesi, tecrübe ile sabit!
Aklımdan geçenleri yazamam. Aşk 3 kişiliktir ve köpeklikten başka birşey değildir. Bu da tecrübe ile sabit!
Aklımdan çıkartamadığım kişi, dilerim benim kadar mutlusundur!?

Koray
15-04-2014, 14:06
Dün gece Cnnturk de Türkiyenin Aşk Haritası diye bir program vardı.. Anket yapmışlar.. Aklınıza geldik gelmedik bir sürü soru sormuşlar..

Eşinizle severek mi evlendiniz sorusuna erkeklerin %80 i evet kadınların %30 u evet demiş:)
Erkekler evlenecekleri kadınları gerçekten seçiyorlar sonuçtan anladığım.. Kadınlar ise aşk evliliği değil mantık evliliği yapıyor.. Kimisi de mecburiyetten evleniyor..
Aklıma takılan ve çok güldüğüm birkaçını paylaşayim dedim..


Bence erkekler öyle gözükmeseler de evlilik konusunda daha duygusal davranan taraf,
kadın her zaman için bu kararında mantığını erkekten fazla kullanıyor ...

Koray
16-04-2014, 06:00
Bence erkekler öyle gözükmeseler de evlilik konusunda daha duygusal davranan taraf,
kadın her zaman için bu kararında mantığını erkekten fazla kullanıyor ...

Bence de:) Bu duygusallığınız ayrılamak istediğimizde terör estirmenize de neden oluyor:) İyi bişey değil

Maalesef sonuçlarından biride bu ...
Duygusallık, düşünmeden evlendirdiği gibi farklı durumlarda şiddet'de içeriyor, özelliklede işin içinde cehalet/takıntı varsa ...
Her şey dozunda güzel :)

Astiyag_Kyakser
16-04-2014, 09:45
Maalesef sonuçlarından biride bu ...
Duygusallık, düşünmeden evlendirdiği gibi farklı durumlarda şiddet'de içeriyor, özelliklede işin içinde cehalet/takıntı varsa ...
Her şey dozunda güzel :)

:yes::cool:

i-ked
22-04-2014, 23:02
Veer-Zaara (2004) (http://tr.wikipedia.org/wiki/Veer_-_Zaara) böyle bir aşk, sevgi mümkün mü? 22 yıl daha yaşarsam papatyanın hâlâ aklımda olacağını umuyorum ama 22 yılımı da sırf evet sırf o zor durumda kalmasın diye sessizce hapiste geçirir miydim?

Yok böyle aptalca, delice, mükemmel bir aşk ya da sevgi!


http://i.hizliresim.com/lY9YVX.jpg

http://i.hizliresim.com/275vQd.jpg

http://i.hizliresim.com/Vp6pbn.jpg

Yok be, nerdeee! Yokluğuna katlanmak zordu. Fotoğraflarımız, videolarımız olmasa ne yapardım bilmiyorum. Bunların bağımlısı oldum.

Sevmiyorum da sevilmiyorum da; hiç de aşık olmamışım, zaten kimse de bana aşık olmamış.

Lanet olası Bollywood, ağlattı :cry: beni bu film!

i-ked
23-04-2014, 01:04
http://i.hizliresim.com/oQ9Ydq.jpg


hisse.net iPad uygulaması ile gönderilmiştir.

i-ked
24-04-2014, 01:11
http://3.bp.blogspot.com/-PCnScyssG0o/UYFMsKH2VCI/AAAAAAACV90/ZJnq6kXRZd0/s640/tam+unuttum+derken.jpg

Koray
30-04-2014, 08:55
Maalesef sonuçlarından biride bu ...
Duygusallık, düşünmeden evlendirdiği gibi farklı durumlarda şiddet'de içeriyor, özelliklede işin içinde cehalet/takıntı varsa ...
Her şey dozunda güzel :)


Bu ne sevgi !!.



Süleyman A., mahkemedeki ifadesinde öldürülen Gizem Akdeniz’in, ‘hemşirelik bölümü’ okuyan en büyük ablası Gamze Akdeniz ile birbirlerini sevdiklerini ifade ederek, “Ailesi bizim arkadaşlık yapmamıza karşı çıktı. Ayrıldıktan 1.5 yıl sonra tekrar görüşmeye başladık. Gamze’nin kıskançlığı ve halalarının baskısı nedeniyle ondan ayrıldım. Fakat içimde o aileye karşı kin ve nefret büyüdü. Gizem olmasa dahi o aileden birilerini öldürecektim” dedi.

Olay günü ailesini pikniğe götürdüğünü, sonrasında üstünü değiştirmek için eve dönerken, yolda parkta oynayan Gizem’i gördüğünü anlatan Süleyman A., “Gizem’i yanıma çağırdım. Ona para verip, kola alması için bakkala gönderdim. O giderken, evlerinde de kimsenin olmadığını bildiğimden onu öldürmeye karar verdim ve bunu nasıl yapacağımı düşünmeye başladım. Gizem’i pikniğe götürme bahanesi ile kandırıp araca aldım” ifadesini kullandı.

Yolda giderken bir petrol istasyonunda durup, benzin aldığını anlatan zanlı, küçük Gizem’in toprağa verildiği Kabasakal Mezarlığı’na yakın bir yere gittiğini, daha sonra küçük kızı kucağına alıp araçtan indirdiğini anlattı. Süleyman A., “Gizem’in el ve ayaklarını bağladım. Ağzına da koli bandı yapıştırdım. Üzerimde taşıdığı bıçakla ona vurdum. Bıçağın neresine denk geldiğini gözlerim kapalı olduğu için görmedim” diye konuştu.

Küçük Gizem’in ayağa kalkıp, bir iki adım attıktan sonra tekrar yere düştüğünü belirten Süleyman A., “Üzerine benzin döküp, kibritle ateşlediğimde çığlık çığlığa bağırıyordu. Daha sonra arabanın yanına gittim. 20-25 dakika bekledim. Gizem’in çığlıklarını duyunca dayanamayıp ağladım. Daha sonra onu o halde bırakıp, geldiğim yoldan geri döndüm. Ailemin piknik yaptığı yerde bıçaktan kurtulup, mahalleye geri döndüm” dedi.



http://i.hizliresim.com/aq3bJ4.jpg (http://hizliresim.com/aq3bJ4)

i-ked
30-04-2014, 10:47
Seven insan zarar verebilir mi? Hele ki sevdiğinin kardeşine, bu kişi cinnet geçirmiş olmalı.

Ülkesini, ırkını, dinini sevenlerin (?) işlediği cinayet, yaptıkları katliamlar ile benim sorguladığım aşk farklı!

Kendimi feda etmeliydim ama bu da bilinmeliydi. Denedim... Denemedim değil! Belki 7. ayda yine bir şeyler olabilir, kim bilir?

"Hani 1 kişiyi öldürürsen katil, 1 milyon kişiyi öldürürsen kahraman olursun." derler ya, işte öyle.

Ülkesini sevenlerin verdirdiği kayıplar... 2. Dünya Savaşı kahramanlarının bilançosu:



Kayıplar


Askerî kayıp:
- 16,000,000
Sivil kayıp:
- 45,000,000
Toplam Kayıp:
- 61,000,000
Askerî kayıp:
- 8,000,000
Sivil kayıp:
- 4,000,000
Toplam Kayıp:
- 12,000,000



http://i.hizliresim.com/dj3V44.png

i-ked
05-11-2014, 19:31
http://i.hizliresim.com/Qgdg7v.jpg

Bugün İLK ÖPÜCÜK yıldönümümüz... Sadakatsiz sevdiğime!

i-ked
05-11-2014, 19:35
7 olay da aynı kişiyle ya yuh bana!

alyel
05-11-2014, 20:28
http://i.hizliresim.com/oQ9Ydq.jpg


hisse.net iPad uygulaması ile gönderilmiştir.

:clown::clown:

Nasıl görmedim bu başlığı bu zamana kadar...

alyel
05-11-2014, 20:31
7 olay da aynı kişiyle ya yuh bana!

Size alkış, "sadakatsiz"e yuh olmalı...

Ama korkarım bunca çektirdiğine rağmen kıyamazsınız.

Hatta kızmanız bile mümkün bu dediğime...

i-ked
25-01-2015, 00:24
http://i.hizliresim.com/bgZ128.jpg



Sana bakıyorum.
Seni hissediyorum.
Her şeyi unutup, seni takip ediyorum.

Bu ne biçim bir zaman israfı;
AŞK ZAMAN İSRAFI!



http://i.hizliresim.com/dWlr24.jpg



Bir o kadar da, fedakarlık... (http://www.imdb.com/title/tt2338151/)

i-ked
14-02-2015, 12:12
Hani çoğumuz bir şekilde denemiştir. Bir yere, resme, manzaraya, aya vs sabit bir şekilde 20-25 saniye bakıp, sonra gözlerinizi kapatırsanız o imaj hala zihninizde apaçık görülmektedir. Zaten gerçekte olanla, gördüklerimizin ne olduğu, her rengin, nesnenin beynin algılaması olduğu konusu felsefik bir sorun oluyor.

Yıllarca aynı yüze bakıp uyudum ve sabah aynı sevgi sözcüklerini duyarak uyandım. Artık görmek ve duymak için bakmaya ya da işitmeye ihtiyacım yok. Gözlerimi kapatıyorum "O" orada, gözlerimi açıyorum "O" kulaklarımda, dudaklarımda, yanıbaşımda...

Değişmeyen deyişim :)

11:11

Astiyag_Kyakser
15-02-2015, 21:04
Eskiden askin acisi bile harika derdim.. Su an Allah kimseye yasatmasin diyorum.. Amin..

YANKIBERKE
17-02-2015, 14:33
...aşkın pek çok çeşidi vardır,ancak bazıları insanı mutlu eder....

i-ked
14-04-2015, 09:06
http://i.hizliresim.com/RYLYza.jpg

Papatyayı sinirlendirip, ağlatmak yanlış bir taktikmiş!

i-ked
19-05-2015, 00:00
Bugün bir gazete sayfasında gördüm, 40 farklı kare vardı, 21'ini buraya alayım: "Tut Elimi"

http://i.hizliresim.com/YBD4q2.jpg

00:00

i-ked
19-05-2015, 00:07
http://gcube.milliyet.com.tr/Detail/2015/05/18/haftanin-gercegi--haftanin-gercegi-ilginc-bilgiler-1497412.jpg

Hmmmmmmm... Fotoğrafa bakınca? Nabzım hızlanıyor, o da mı öyleymiş?!

00:07

brokerüstad
24-05-2015, 11:13
Aşktan kelime türetsem
Aşk- Kaş çıkıyor
Gözünün üstünde kaşın var misali
Aşkın aşk olması için
Davranışları, hoş karşılamak Gözünün üstünde kaşın var dememek lazım

i-ked
04-07-2015, 01:42
Güzel Esmeralda'nın üç erkek arasında kalan bahtsız öyküsü... (http://www.gazetevatan.com/reha-muhtar-283309-yazar-yazisi-guzel-esmeralda-nin-uc-erkek-arasinda-kalan-bahtsiz-oykusu---/)

http://i.hizliresim.com/RY7YyZ.jpg
http://i.hizliresim.com/pgZg4J.jpg





Monica Belluci “Çok güzel bir kadının ilişkileri asla normal olmaz” demişti de yazmıştım; “Çok güzel olan kadınlar, şansız ve bahtsız kadınlardır” diye...
En yakışıklısından, en çirkinine, en zengininden, en fakirine, en karizmatiğinden en sıradanına kadar her erkek ondan bir parça bal almak ister...

İlgi kadını mutlu eder, ancak güzel kadının kaderi bir süre sonra erkekten gördüğü ilgiden, “diğer erkeklerden göreceği nefrete ve o erkeklerin kadınlarının düşmanlıklarına” doğru kayar...

Çok güzel bir kadının bahtsızlığını ve kadersizliğini anlatan en iyi karakterlerden biri Parisli güzel Esmeralda’dır...

Victor Hugo’yu okumayanlar, Broadway’de müzikalini seyrederken derin bir sızı duymayanlar, oyununu ya da filmini izlemeyenler, müzikalindeki o muhteşem parçayı CD’den dinleyip kendinden geçmeyenler Esmeralda deyince, yüzünüze bön bön bakarlar...

Onlar okul kitaplarında hasbelkader “Notre-Dame’ın Kamburu”nu duymuş yarı aydın tiplerdir...

Oysa Notre-Dame’ın Kamburu’nu okuyan ya da yaşayan birisi, aslında bu hikâyenin kahramanının Notre-Damı’ın Kamburu Quasimodo’dan çok 3 erkeğin delicesine arzuladığı, şehvetin ölümleri çağırdığı Esmeralda adında çok güzel bir kadın olduğunu bilir...

3 erkeğin arasında, bahtsız bir kadere savrulan Esmeralda’nın öyküsünü “bütün kadınlar ve onları seven erkekler” için yazıyorum bu hafta...

***


Frollo, Notre-Dame kilisesinde papazdır...

Bir gün Paris’in Seine Nehri’nin üzerindeki dünyaca ünlü kilisesi Notre-Dame katedralinin önünde bir bebek bulur...

Bebek çok çirkindir...

Ona Fransızca’da “eksik-tamamlanmamış” anlamına gelen Quasimodo adını verir...

Quasimodo büyüyünce aynı kilisede zangoç olur...

Her gün çaldırdığı kilise çanının kulakları parçalayan sesiyle, Quasimodo kamburunun ve çirkinliğinin yanı sıra bir de sağır olur...

***


O sırada bir gün kilise önünde inanılmaz figürlerle dans eden muhteşem güzellikteki Esmeralda adında kızla tanışır...

Kız bir çingenedir...

Aslında Esmeralda ile Notre-Dame’ın Kamburu Quasimodo arasında bir kader ortaklığı vardır...

Esmeralda çingeneler tarafından dünyaya çok çirkin ve tamamlanmamış bir bebek olarak gelen Quasimodo’nun yerine kaçırılmıştır...

Esmeralda’yı kaçırkan çingeneler yerine sakat bir çocuğu bırakmışlardır...

Bu çocuk ise Quasimodo’dur...

Esmeralda genç ve çok güzel bir kızdır, Quasimodo onu görüp âşık olur...

Esmeralda’ya ilk âşık olan, ona hayatı boyunca her türlü fedakârlığı yapacak olan, Quasimodo’dur...

İnsanlar Quasimodo’yu sevmezler, görüntüsünden dolayı ondan kaçarlar...

Ama o Esmeralda’yı hayatı boyunca delicesine sevecektir...

***


Papaz Claude Frollo bir din adamıdır...

Esmeralda’yı “kilise önünde şarkı söyleyip dans ederken gördüğünde” şehvet dolu bakışlarını kızdan ayıramaz...

Genç kıza göz koyar...

Ne yapıp edip onunla beraber olacaktır...

Bu uğurda her şeyi, her türlü komployu yapacaktır...

Nitekim yapar...

Esmeralda’nın bütün bu ve başka erkekler arasında kalbinin çarptığı tek erkek olan Phoebus’la buluştuğunda, adamı yaralar ve suçu Esmeralda’nın üzerine atarak kaçar...

Esmeralda için karanlık günler “kendisine göz koyan kilise papazıyla, bir türlü beraber olmayınca” başlamıştır...

***


Esmeralda’nın kalbini soylu ve zengin bir ailenin kızıyla nişanlı olmasına rağmen çapkın ama yakışıklı bir subay olan Phoebus çalmıştır...

İlk başta Phoebus de Esmeralda’nın güzelliğinden çok etkilenip ona âşık olur...

Ancak Papaz Frollo kıskançlıktan, Esmeralda’ya komplo kurar ve bıçakla yakışıklı subay Phoebus’u yaralar...

Suç güzel ama korumasız olan Esmeralda’nın üzerine kalır...

Başta Phoebus olmak üzere herkes Esmeralda’nın büyücü olduğunu ve parada gözü olduğundan bunu yaptığını düşünür....

Esmeralda suçsuz olduğunu haykırır ama insanlar bir çingeneye inanmaktansa bir rahip ve subaya inanmayı tercih ederler...

O sırada papaz bir kez daha Esmeralda üzerinde şansını dener...

Eğer aşkına karşılık verirse, onunla birlikte olursa, hayatını bağışlatacağını söyler...

Esmeralda, Papaz Frollo’yla yine beraber olmaz...

O âşık olduğu Phoebus’un kendisine inanıp onu kurtaracağını sanmaktadır hâlâ...

***


Oysa çok güzel kadınlar, erkekleri etkileseler de, onların yanlarında bulunan kadınların sonsuz düşmanlıklarını çekerler...

O kadınlar, çok güzel kadınlardan etkilenen erkekleri de bir süre sonra kendilerine çekerler...

Ve başka kadınlar böyle durumlarda çok güzel kadınların aslında cellatıdırlar...

Fleur-de-Lys yakışıklı subay Phoebus’un nişanlısıdır...

Çok zengin ve soylu bir aileden gelmektedir ve nişanlısına gelecek vaat etmektedir...

Olaylar olunca, genç subaydan uzaklaşır...

Esmeralda suçlandığında ise yeniden “yılan gibi devreye girer...”

Subay olan nişanlısı Esmeralda’yı astırırsa kendisine geri dönecektir...

Zaten Esmeralda’nın para için kendisini yaraladığından şüphelenen Phoebus bu teklifi kabul eder...

Esmeralda tutuklanır, ölüm cezasına çarptırılır...

Çingene dostları ve Quasimodo tarafından hapsedildiği zindandan kaçırılır...

Ancak daha sonra Phoebus kamutanlığındaki askerlerin çingene mahallesini basması sonucu yeniden yakalanır ve asılmak üzere meydana götürülür...

***


Her şeyi Papaz Frollo kurmuştur...

Esmeralda’nın âşık olduğu yakışıklı subay Phobeus nişanlısının esiri olmuş, nişanlısı da ondan Esmeralda’yı astırmasını istemiştir...

Güzeldir, ama bahtsız ve korumasızdır Esmeralda...

Onu tek vücudunu siper edip koruyan kişi insanların tipinden korkup kaçtığı Quasimodo’dur...

Quasimodo, Esmeralda’nın asılmaması için, velinimeti olan Papaz Frollo’ya yalvarır...

Ama Frollo son teklifinde de kendisiyle beraber olmayacağını söyleyen Esmeralda’yı öldürtür...

Bunun üzerine Notre-Dame’ın Kamburu Quasimodo kilisenin merdivenlerinden Papaz’ı iter, Frollo da ölür.

Yıllar sonra yapılan bir araştırmada, görevliler ölülerin atıldığı zindanda birbirine kenetlenmiş iki ceset bulurlar...

Bunlardan Quasimodo’nun giydiği kıyafet olan çürümüş bez parçası diğerinden -Esmeralda’nınkinden- ayrıldığında küller dökülür...

Quasimodo’nun ve Esmeralda’nın külleri...

***


Monica Belluci, Paris’teki evinde son röportajında “Güzel kadınların hiçbir zaman normal bir aşkları olmaz” demişti...

Bu Pazar günü CD’ye “Belle” diye başlayan Esmeralda parçasını koyun...

O müziğin korkunç kreşendolarında, Notre-Dame katedralini gözünüzün önüne getirin...

Güvercinlerin dolaştığı banka oturup Saine Nehri’nin ortasında Esmeralda’nın dans ettiği kilesinin önündeki meydanı seyredin...

Küllerin Cite’den, Saine Nehri’ne doğru savrulduğunu görürseniz eğer...

Emin olun Esmeralda ile Quasimodo’nun külleridir onlar...

Şimdi Esmeralda şarkısındaki kreşendoların arasından bir haykırış var yüreğimde...

Ve ağlamak geliyor içimden...

*****


GÜZEL (BELLE)

Quasimodo: (Notr-Dame’ın Kamburu’nun dünya güzeli Esmeralda için şarkıdaki sözleri)

Güzel

Adeta ‘O’nun için icat edilmiş bir sözcük bu

O dans eder ve vücudunu açığa çıkarırken

Uçmak üzere kanatlarını açan bir kuş gibi,

Bense cehennemin açılıverdiğini hissediyorum

Ayaklarımın altında

Gözlerimi dikmişim çingenenin elbisesine

Dua etmek artık ne işime yarar Notre Dame?

Kim atacak ona ilk taşı?

Dünyada olmayı haketmeyen biri mi?

Oh Şeytan!

Oh izin ver bana

Bir kerecik dolaştırayım parmaklarımı

Esmeralda’nın saçlarında....

*


Phoebus: (Esmeralda’nın âşık olduğu ve güzel Esmeralda’ya âşık olan yakışıklı subayın şarkıdaki sözleri)

Güzel

Sizi büyüleyen iri siyah gözlerine rağmen

Bu kadın hala bir bakire mi olacaktı?

Kıvırtmaları bana dağları ve harikaları gösterirken

Gökkuşağı renklerindeki eteğinin altında?

Dülsine’m izin verin size sadakatsiz olayım

Sizinle evlenmeden önce...

Hangi erkek bakışını O’ndan alabilir ki

Tuzdan bir heykele dönüşme acısını çekerken

Oh Fleur-de-Lys

Ben inancına bağlı bir adam değilim

Toplayacağım Esmeralda’nın

Aşk çiçeğini...

*


Frollo: (Esmeralda’ya âşık olan Notre-Dame Papaz’ının ağzından şarkıda söylenen bölüm)

Güzel

Şeytan mı ‘O’nda ete kemiğe bürünen

Ebedi Tanrı’dan gözlerimi çevirtmek için?

Kim koydu benliğime bu şehvetli arzuyu

Cennete bakmama engel olmak için?

İlk günahı taşıyor içinde ’O’

Onu arzulamak beni bir suçlu mu yapar?

Bir fahişe, değersiz bir kız gibi gördüğümüz

İnsanlığın Hac’ını taşır gibi oldu birden

Oh Notre Dame

İzin ver bir kerecik iteyim kapısını

Esmeralda’nın bahçesinin...

Reha Muhtar (2010 - Vatan)




http://i.hizliresim.com/3DbD85.jpg

Esmerelda papatya ya ben?
Quosimodo kadar sevmediğim belli aparıp götüremedim, subaylık da yok ancak ve ancak karanlıklardaki papaz olabilirmişim. Darthwader iked :) bööööööö :P

i-ked
14-02-2016, 20:01
https://lh3.googleusercontent.com/-3TKHzBPwIuI/VsCDddqrAMI/AAAAAAAA9RU/VTkONWmFewo/w270-h480-no/14%2B02%2B2016%2B-%2B1


Bir gün Padişah Mecnun'u sarayına davet eder. Konuşmaya başlar.

- Senin Leyla dediğin kızı ben gördüm. Hayret sen nasıl öyle bir kıza aşık oldun. Leyla dediğin öyle ahım şahım uğruna çöllere düşülecek kadar güzel bir kız değil. Zayıf esmer bir kız! Bak ben senin için birbirinden güzel genç kızlar getirttim. Bak seç beğen evlen biriyle. Yazık sana çöllerde yaşıyorsun.

Padişah kızları çağıttırır, hepsi birbirinden güzel edepli ağırbaşlı kızlar sıraya dizilirler. Mecnun kafasını bile kaldırıp bakmaz. Baş eğik gözler yerdedir. Padişah

- Kafanı kaldır da bir baksana

der Mecnuna. Mecnun

- Olmaz bakamam Hünkarım

der. Padişah sebebini sorar. Mecnun cevab'en

- Şu an Leylanın Aşk'ının kılıcı ensemde. Kafamı kaldırırsam boynumu keser.

Diyeceksiniz ki; o eskidenmiş. Zamanımızda böyle sadakat, böyle bir sevgi kalmadı. Kimbilir vardır belki de. Siz siz olun sizi gerçekten seven insanları kaybetmeyin derim. Huzurlu akşamlar dostlar...

Koray
17-02-2016, 09:49
https://lh6.googleusercontent.com/-l0hFruI1xAI/VrnRrUh9N1I/AAAAAAADvHg/Jm2zzj5Tlhs/w346-h254-no/ezgif.com-resize%2B%25282%2529.gif

Sanırım bu da sonn hali :)

Koray
18-02-2016, 14:07
http://listelist.com/kedi-ask/

i-ked
05-11-2016, 19:36
Mutsuzluk gibisi yok... Lanet olsun içimdeki "papatya" ilgisine ve mutsuzluğa :)
............. ............. ............. ............. ............. ............. .............



Şimdi bu yazıyı okumadan önce lütfen kendiniz için bir şey yapın ve birkaç dakika sizi nelerin mutlu ettiği üzerine düşünüp ufak bir kâğıda bir liste yapın. Yazıyı ve daha da önemlisi kitabı okuduktan sonra o listeye bir daha göz atın. Bakalım hangileri gerçekten size ait mutluluklar; hangileri mutlu olmanız gerektiğine olan inançla gelen mutluluklar. Mutsuz olmak sizin için ne ifade ediyor? Mutsuzlukla ne kadar baş edebiliyorsunuz?

https://lh3.googleusercontent.com/W7Y-U1eGFApwiPzy06AGUvoKetFEsqFvODhYxPC83pSsioIkkSdNiS PYFgEm6GF0u1RoHTCCsJY=w1920-h1080-rw-no (http://www.dusunbil.com/mutlu-olmak-zorunda-miyiz/)


Kaynak: Wilhelm Schmid, Mutsuz Olmak: Bir Yüreklendirme. çev.Tanıl Bora. İletişim Yayınları. 2015.
Yazar: Nergiz Karadaş
Başlık Görseli: Dae-Hyun Kim (http://www.dusunbil.com/mutlu-olmak-zorunda-miyiz/)

alikemal
05-11-2016, 21:15
Mutsuzluk gibisi yok... Lanet olsun içimdeki "papatya" ilgisine ve mutsuzluğa :)
............. ............. ............. ............. ............. ............. .............



Şimdi bu yazıyı okumadan önce lütfen kendiniz için bir şey yapın ve birkaç dakika sizi nelerin mutlu ettiği üzerine düşünüp ufak bir kâğıda bir liste yapın. Yazıyı ve daha da önemlisi kitabı okuduktan sonra o listeye bir daha göz atın. Bakalım hangileri gerçekten size ait mutluluklar; hangileri mutlu olmanız gerektiğine olan inançla gelen mutluluklar. Mutsuz olmak sizin için ne ifade ediyor? Mutsuzlukla ne kadar baş edebiliyorsunuz?

https://lh3.googleusercontent.com/W7Y-U1eGFApwiPzy06AGUvoKetFEsqFvODhYxPC83pSsioIkkSdNiS PYFgEm6GF0u1RoHTCCsJY=w1920-h1080-rw-no (http://www.dusunbil.com/mutlu-olmak-zorunda-miyiz/)


Kaynak: Wilhelm Schmid, Mutsuz Olmak: Bir Yüreklendirme. çev.Tanıl Bora. İletişim Yayınları. 2015.
Yazar: Nergiz Karadaş
Başlık Görseli: Dae-Hyun Kim (http://www.dusunbil.com/mutlu-olmak-zorunda-miyiz/)







Mutsuzlukla bas etme icun
basina sapkadan baskasini takmaman lazim
bu konuda yillardir ceo luk yapiyom sana bedavadan
ama Banada yazik yahu

i-ked
09-01-2017, 21:05
http://i.hizliresim.com/m4N9q4.jpg

"Seni severim.
Seni seveni de severim.
Benim kadar seveni; ASLA!"

Filmde böyle diyordu, Google ile bakınca:
"Seni severim
Seni seveni de severim
Seni benden çok seveni
Kurşuna dizerim."

nikreece
18-01-2017, 21:40
Öncekinde de öyle demiştiniz... İstikrarlısınız.


http://i.hizliresim.com/xBz57D.jpg

[ FONT=Comic Sans MS]Bu da mı gol değil?[/FONT]

Şarabı bilmem de ELMA ŞEKERİ benzetmesi klasiktir. Yersin sonunda kazığı kalır.