View Full Version : ESKİ İSTANBUL RESİMLERİ ve DİĞERLERİ
KALENDER
11-04-2004, 19:39
http://www.azizistanbul.com/
kalender tam bir eski resim hastasıdır annadınmı
istanbulla ilgili yada herhangi biryerle ilgili eski resimleri yada linkleri paylaşırsanız sevinirim
annadınmı
KALENDER
11-04-2004, 19:45
http://www.azizistanbul.com/halk/1900pazar.jpg
eminim yukarıdaki insanlar artık yaşamıyordur annadınmı
( sene 1900 )
KALENDER
12-04-2004, 23:37
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/barbaros.jpg
eski barbaros bulvarı annadınmı
KALENDER
11-07-2004, 12:53
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
1900 başlarında İstanbul.. :roll:
100 yıl önceki ÇANAKKALE...
Ressam gözüyle İstanbul...
KALENDER
11-07-2004, 13:11
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
Atlı arabalar da geziyormuştu Galata Köprüsünde.. :roll:
KALENDER
11-07-2004, 13:14
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
11-07-2004, 13:17
Atlı arabalar da geziyormuştu Galata Köprüsünde.. :roll:
harika
bu topi açmamdaki sebeplerden biride arşivimde olmayan resimleri bulmak anadınmı
Tramvaylar gidip geliyor muştu.... :)
KALENDER
11-07-2004, 13:22
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
11-07-2004, 13:38
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
Beyazıt meydanında değişiklik çok zannediyorum sevgili Klender.. :)
KALENDER
11-07-2004, 13:50
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
Galata köprüsü uzak çekim... :)
KALENDER
11-07-2004, 17:09
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
11-07-2004, 18:08
Fetih marşı
Yelkenler biçilecek, yelkenler dikilecek;
Dağlardan çektiriler, kalyonlar çekilecek;
Kerpetenlerle surun dişleri sökülecek
Yürü, hala ne diye oyunda oynaştasın ?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Sen ne geçebilirsin yardan, anadan, serden....
Senin de destanını okuyalım ezberden...
Haberin yok gibidir taşıdığın değerden...
Elde sensin, dilde sen, gönüldesin baştasın...
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Yüzüne çarpmak gerek zamanenin fendini...
Göster : Kabaran sular nasıl yıkar bendini ?
Küçük görme, hor görme, delikanlım kendini
Şu kırık abideyi yükseltecek taştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Bu kitaplar Fatihtir, Selimdir, Süleymandır.
Şu mihrap Sinanüddin, şu minare Sinandır.
Haydi artık uyuyan destanını uyandır.!
Bilmem, neden gündelik işlerle telaştasın
Kızım, sen de Fatihler doğuracak yaştasın.!
Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin... Millet yürüyecek arkandan !
Sana selam getirdim Ulubatlı Hasandan ....
Sen ki burçlara bayrak olacak kumaştasın;
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Bırak, bozuk saatler yalan yanlış işlesin !
Çelebiler çekilip haremlerde kışlasın!
Yürü aslanım, fetih hazırlığı başlasın...
Yürü, hala ne diye kendinle savaştasın ?
Fatihin İstanbulu fethettiği yaştasın.!
Arif Nihat Asya
KALENDER
11-07-2004, 18:09
NECİP FAZIL KISAKÜREK
Canım İstanbul
Ruhumu eritip de kalıpta dondurmuşlar
Onu İstanbul diye toprağa kondurmuşlar
İçimde tüten bir şey; hava, renk, eda, iklim;
O benim, zaman, mekan, aşıp geçmiş sevgilim.
Çiçeği altın yaldız, suyu telli pulludur;
Ay ve güneş ezelden iki İstanbulludur.
Denizle toprak, yalnız onda ermiş visale
Ve kavuşmuş rüyalar, onda, onda misale
İstanbul benim canım;
Vatanım da vatanım..
İstanbul, İstanbul...
Tarihin gözleri var surlarda delik delik;
Servi, endamlı servi, ahirete perdelik...
Bulutta şaha kalkmış Fatih’ten kalma kır at;
Pırlantadan kubbeler belki bir milyar kırat...
Şahadet parmağıdır göğe doğru minare;
Her nakışta o mana: Öleceğiz ne çare?...
Hayattan canlı ölam, günahtan baskın rahmet;
Beyoğlu tepinirken ağlar Karacaahmet..
O manayı bul da bul
İlle İstanbul’da bul!
İstanbul,
İstanbul...
Boğaz gümüş bir mangal, kaynatır serinliği;
Çamlıca’da yerdedir göklerin derinliği.
Oynak sular yalının alt katına misafir;
Yeni dünyadan manzun; resimde eski sefir.
Her akşam camlarında yangın çıkan Üsküdar
Perili ahşap konak, koca bir şehir kadar...
Bir ses, bilemem tanbur gibi mi, ud gibi mi?
Cumbalı odalarda inletir “Katibim”i...
Kadını keskin bıçak,
Taze kan gibi sıcak.
İstanbul,
İstanbul...
Yedi tepe üstünde zaman bir gergef işler!
Yedi renk, yedi sesten sayısız belirişler...
Eyüp öksüz, Kadıköy süslü, Moda kurumlu.
Adada rüzgar, uçan eteklerden sorumlu.
Her şafak Hisarlarda oklar çıkar yayından
Hala çığlıklar gelir Topkapı sarayından.
Ana gibi yar olmaz İstanbul gibi diyar;
Güleni şöyle dursun, ağlayanı bahtiyar...
Gecesi sümbül kokan,
Türkçesi bülbül kokan,
İstanbul,
İstanbul...
KALENDER
12-07-2004, 00:10
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
vay canına ahır kapıda kapıymış hani...........................................
KALENDER
13-07-2004, 00:12
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
13-07-2004, 00:15
Alınyazısı Saati (İstanbul)
Yeryüzüne ayı indir o bir şehir olsun
Yaklaştıkça büyüyen
Ayrıntıları setleri bahçeleri
Yumuşak çizgileriyle ortaya çıkan
İşte ben o şehri yaşadım yıllarca
İstanbul’da parça parça
Çeşmelerinde ayı yaşadım
Servilerinde ayla birlik bölündüm
Ayla birlik yaralandım
İstanbul mezarlıklarını aydınlatan ayla
Soludum bölük bölük ahiretin
Keskin çizgili özgürlüğünü
Kanlı canlı özgürlüğünü ay kesmesi
İçtim sıcak bir yaz günü içilen buz gibi bir vişne şurubu benzeri
Kutsallığın ballı biberli çilekli çile kevserini
İstanbul’dur bu otuz yıl kana kana yaşadığım
Taşlarına adeta resmim işledi
Ben İstanbul’da dağıldım zerre zerre
İstanbul damla damla içimde birikti Mermer tozu gelip gelip içimde oluştu bir şehir
Bu yeryüzünden ve gökyüzünden ötedeki şehirdir
O bir kılıçtır Doğudan Batıya uzanıp
Çin ipeğinden örülmüş şeytan kozasını bölen
Darbeleriyle Batı çeliğini lime lime eden
O Tanrı’nın kılıç halindeki hilali
İslam ruhunun kristalleşmiş heykeli
İçimin sesi rüyamın öfkesi merhametimin şehri
İstanbul’a gel oruç günleri gez gör ve dinle derinden
Taştaki oymalarını incele bir er gözüyle
Semerkant’tan kalkıp gelmiş erlerin gözüyle gör her yeri
Camileri mezarlıkları çeşmeleri ve sebilleri
Git Sümbülefendi’ye servilerden sor olan biteni
Merkezefendi’de tüket maddeyi yırt maddeciliğin kefenini
Bağdat’ta ebedi bağı ruhun ve ilahi hikmetlerin
Şam’da son sınırı manevi medeniyetlerin
Kozmik bakış metafizik sezgi
Bağdat’tan dal, Şam’dan yaprak Diyarbekir’den çizgi
Hep İstanbul’da kırık dökük
Parçalanmış silinmiş sönmüş
Hayaletler gibi kaçmış gizliliklere
Loş boşluklara sığınmış kan rengi bir huzur arzusu
Sabah Karacaahmet’te öte şafak kırmızısında savaş borusu
Sökün eder her sabah ufkun bir ucundan yeniçeriler
Su şırıltısından gök gürültüsüne değin
Bütün seslere düzen vermiş ebedi mehter
Yok olduysa bu şehir ruhu ruhuma sindi
Ben yaşadıkça o yaşayacak bende
Kimbilir belki o da dirilecek benimle
İslam Milletinin dirilişinde
O yeniden güneşin güneş ayın ay ve dünyanın dünya
İnsanın insan olduğu o günde
Ölümün biliyorum ey İstanbul diriliş içindir
Öyleyse indir ruhunun teslim bayraklarını indir göm toprağa
Doğrul ve kalk ayağa
Kemiklerinle etin arasında
Sonsuz güç topla korku ve muştuyla Mucize muştusuyla
Yüreğim yırtılıyor çınlıyor ağlıyor yüreğim
Fırtına yaprak yaprak dökülüyor
Gecenin tüyleri savruluyor havaya
Ölümümü kutlayan Arz oğullarıyla
Mübarek toprağın anlamından bile yoksun
Taşın demirin mermerin ve tozun metafizik kadrine bile düşman
Kabus ruhumu çalmak isteyen hırsız
Madde dönüşür binbir şeye ama ruh kaybolmaz
Altın madeni gibi pırıl pırıl kalır ve solmaz
Ve ben kardan geldim ama denizi üstlendim
Denizi yüklendim adeta denizle evlendim
Denizle yaşadım denizle öldüm
Öldükten sonra denizin gözlerini gördüm
Denizden denize yükseldim
Birliğin şarkısını işittim dinledim derinliklerinde
Sedeflerinden yapılmış İstanbul camilerinin taşları
Beyaz güvercin kanadı köpüklerinde kubbelerini gördüm camilerin
-Ama gizleyerek saklayarak itiraf etmeyerek-
Bursa’dan gelen yeşil bu denizi boyadı gökten sonra
Ve trenler şifreli düdükleriyle trajedileri perdelerken
Dönüp bir köşeden ötede kaybolurken Ben kayalarını denizin ahenkleştirdiği kıyılarda
Gerçeği koğaladım hayal meyal görünen kelimeler arkasında
Ve derken birden karaya sıçradım Ayasofya
Padişah türbeleriyle örtülmüş maskelenmiş şehzade mezarlarıyla
Kayboldu o deniz o kentle birlikte Rabbim bildir bana
olup biteni
O yeşil ötesi ışığı o güneşi tahlil eden su çizgisini
Ve sen ey Avrupa yerin dibine batacaksın bitmez tükenmez suçlarına karşılık
Ve derken Ayasofya yüzüme çarpan karanlık
Serin ve kilim nakışlı kızıl gözlü dev bir cam gibi
Ve kılıcımın ucunda Ayasofya küçük bir bilya gibi
Uçuyorum göklerin kubbesine bir ikram gibi
Gök sofrasında bir çeşni bir garnitür gibi
Kalk ve kavra ruhum bir kadavra gibi solan bu göksel yapıyı
Bir kartal taşırken yere düşmüş
Ve kalakalmış kaldığı yerde
Sonra karanlıklardan çıkan kartallar tünemiş üstüne
Yemişler ötesini berisini
Ey kozmiğin kemirdiği bir kent gibi yükselen yapı
Ey Allah’a açılan ve kapanan ulu kapı
Bir at gibi soluyorsun kulelerinle
Deniz öfkenin köpükleriyle benekli
Gel barışın köprüsü ol içimizde dışımızda
Yeniden sularından içelim kana kana
Savaşabilirim bugün bütün dünyayla
Gerekirse
Ruhumuzun susadığı hakikat olan
Evrensel İslam Barışının zaferi için
Aşk için Tanrı hakikati aşkı için
Göğe çıkan İsa yere insin diye
-Fazla çıkardılar göğe-
Gel ey Muhammed ve İsa hakikati
Burada sizi bekleyen bütün bir insanlık var
Bulutlar yaralı insanlar zehir saçan fırtınalar
Kara-düşünce fırtınalarıyla yüklü kurşun levha havaları
Savaşırım doğudan daha doğu
Doğrudan daha doğru olanı bulmak için
Zulme karşı savaşabilirim
İnsan başı yalnız Tanrı önünde eğilecektir
Ebedi hakikat budur
Bunun için savaşırım ben
Bunun için kanım helal olsun
Şehrimin altına özgür Tanrı aşkını yazmak
İstanbul’u yeniden Tanrı şehri yapmak
Bunun için savaşırım ben
Servi için savaşırım çınar için savaşırım
Tozlanmamış gün doğuşu için
Yıldızlar geceleri yeniden görünsün diye
Tuz deniz damlasında gülsün
Çam denizle gülüşsün
Su tenimizle barışsın
Ruhumuzla ışısın diye
Savaşçıyım ben atalarım gibi
İstanbul için savaşırım
Bağdat’ın dervişlik ortağı
Şam’ın kılıç kardeşi
Olan İstanbul için
Benim güneşimden öteye kimse gidemez
Benim güneşimin üstüne doğmadığı hayat hayat değil
“Benim duvarımdan yüksek duvar haraptır”
Gerçek özgürlüktür kölelik değil Tanrı’ya kulluk
İstanbul olacak yine gerçek özgürlüğün türküsü
Kıyamete kadar söylenecek türkü
Sezai Karakoç
KALENDER
13-07-2004, 00:19
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
13-07-2004, 00:54
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
Salacaklı
13-07-2004, 01:04
Desenize KIYAMET kopacak...
Többeee Töööbeee
:eek:
M.Işılak
13-07-2004, 01:19
Yılını bilmiyorum...
Kadıköy - Altıyol
M.Işılak
13-07-2004, 01:26
Beşiktaş
KALENDER
13-07-2004, 01:26
Gene yılı belirsiz.. Aksaray...
yıl 1960 anadınmı
M.Işılak
13-07-2004, 01:28
Beşiktaş gene
M.Işılak
13-07-2004, 01:30
Beşiktaş son
M.Işılak
13-07-2004, 01:31
yıl 1960 anadınmı
Hemen arşivimde kayıt altına alıyorum... :)
M.Işılak
13-07-2004, 01:33
İlk Beşiktaş resminin devamı olsa gerek... Çırağan ve galiba Şeref Stadı boğaz kıyısında... Yıldız Parkının üstü bomboş...
M.Işılak
13-07-2004, 01:35
Buz tutmuştu boğaz...
Dün gibi hatırlıyorum :p
M.Işılak
13-07-2004, 01:41
Kadıköy
M.Işılak
13-07-2004, 01:45
Bu insanlar da hayatta değildir artık sanırım... Ne dersiniz sn Klender?
M.Işılak
13-07-2004, 01:47
Bir Galata Köprüsü hatırası daha... Eskiden hep Galata Köprüsünde resim çekiliyormuş galiba...
KALENDER
13-07-2004, 01:48
Buz tutmuştu boğaz...
Dün gibi hatırlıyorum :p
Boğaz ve Haliç buz tutmuştu
47 yıl önce bu hafta İstanbul Boğazı’nda buz parçaları yüzüyordu. Üstelik bu bir kereye mahsus değildi. İstanbul Boğazı ve Haliç belirli aralıklarla buz tutarmış. Bir de şimdiki kışlara bakın
Bundan 47 yıl önce İstanbul Boğazı’nın iki yakasında bulunan Poyrazköy-Rumeli Kavağı arasında denizin üstünden yürümek mümkün olmuştu. Hayır, bu hikaye Hz. Musa ve Kızıldeniz macerasının 20’nci yüzyıl versiyonu değil. 24 Şubat 1954’te İstanbul Boğazı’nın sularına bakanlar - 2001 yılında sıkça gördükleri gibi - parlayan güneşin yansımasını değil, buz parçaları ve minyatür buzdağları gördü. Çünkü Tuna’dan Karadeniz’e akan büyük buz blokları uzun seyahatlerine Boğaz’dan devam etmeyi uygun görmüşlerdi. Büyükdere, Çengelköy ve Kanlıca kıyıları koyları buzla doldu. Ortaköy önleri de öyle. Ve gerçekten de Poyrazköy ve
Rumeli Kavağı arasında yürüyerek karşıdan karşıya geçenler oldu. Vapur seferleri iptal edildi. Buz akımı da marta kadar sürdü.
Buz üstünde fotoğraf
24 Şubat 1954’te görünen buz kütleleri yine Boğaz trafiğini aksatmıştı. Meraklılar buz üstünde yürümüş, hatta kimileri sandallara atlayıp bu buz kütlelerinin yanına gitmiş, yanlarında getirdikleri bayrakları dikerek fotoğraf çektirmişlerdi. Bu olayın en önemli yanı ise, bu tarihten sonra böyle bir tecrübenin yaşanmamış olmasıdır.
Küresel ısınmadan mıdır bilinmez, bu kış İstanbul’da sıcaklık hep mevsim normallerinin üzerinde seyretti. Gazetelerde üç günde bir çıkan "Müthiş soğuk geliyor, kar her yeri vuracak" haberleri hep ıska geçti. Bayram sırasında bol bol edilecek "Nerede o eski bayramlar" muhabbetine ısınma hareketleri dahilinde, gittik tarihçi Eser Tutel’in kapısını çaldık; "Nerede İstanbul’un o eski kışları?" diye sorduk. İşte kimi Tutel’in ağzından dökülen, kimi kitaplarında yazılı eski İstanbul kışları:
• 401 yılında, Bizans İmparatoru Arkadius zamanındaki donma 20 gün sürmüş. 739 yılında bir kez daha... 755’teki kışta ise Karadeniz kıyılarının, bütün Haliç’in, hatta Marmara’nın kuzey kesiminin baştan sona buzlarla kaplandığına dair belgeler var.
• 763 kışında Haliç’in çevresindeki kıyılar 100 adım mesafeye kadar donmuş. Hem de yer yer 30 metre derinliğe kadar. Karadeniz’deki buzlar çözülürken, kütleler kenetlenince Boğaziçi ve Haliç tıkanmış. Dönemin metinlerinde, insanların ve hayvanların Üsküdar’dan Galata’ya yürüdükleri yazıyor.
• Tam 100 yıl sonra bu hadise yeniden gerçekleşmiş. Sonra 928’de bir daha. Üstelik buzların erimesi dört ay sürmüş. Ardından 934’te bir daha... 1232’de bir daha...
• İstanbul, Osmanlı İmparatorluğu’nun himayesine girdikten sonraki ilk büyük don olayı 9 Şubat 1621’de gerçekleşmiş. Yine Boğaziçi ve Haliç donmuş. İnsanlar çoluk çocuk, yaşlı genç demeden Üsküdar’dan Galata’ya yürümüşler; buzların arasında sıkışıp kalan kayıkların arasından geçerek.
• 1823’te, II. Mahmud padişahken yaşanan dondurucu soğuklarda sadece Haliç değil, şehrin çeşmeleri de donunca halk susuz kalmış.
• 1878 yılında aynı olay yaşandığında, Osmanlılar, Plevne’de Ruslar’la savaş halindeymiş. Rumeli’yi kırıp geçiren soğuklar nedeniyle Sultan II. Abdülhamid orduya yardım gönderememiş.
• Günümüzde hayatta olanların anımsayabilecekleri en şiddetli kış 1929 kışıdır. Önce, şubat ayında Haliç dondu. Ardından 1 Mart’ta Karadeniz’den Boğaz’a giren büyük buz kütleleri limanın ağzına yığıldı, şehir hattı vapurları çalışamadı. Sadece Galata Köprüsü-Harem seferleri yapılabildi. Köprü ile Kadıköy arasındaki seferler de aksadı. Buzların üzerinde bulunan, Macar katanalarına ait nal izleri, bu buzların Tuna’dan geldiklerini gösteriyordu.
Çocukların hokkalarındaki mürekkeplerin bile donduğu, kümeslerde yaşayan tavukların
kaskatı kesilerek buzdan heykele döndüğü o günleri yaşayanlar, ağaçlarda donarak dallardan düşecek kuşları kapmak için ağızları açık, ağacın altında bekleyen uyanık sokak kedilerini anlatırlar.
Uğursuzluk alameti
Haliç’in tümü, Boğaz’ın da bir bölümü donunca tarihçi Vasıf durumu "Deniz 68’de dondu, buzdan bendeniz geçtim" diye nakletti
Osmanlı döneminde buz kütleleri Karadeniz’den geldikçe devrin müneccimleri olayı uğursuzluğa yormuşlar, şehri büyük faciaların beklediğine inanmışlar.
Dönemin şairlerinden Seyyid Haşimi, bu olayla ilgili olarak şu mısra ile olayın geçtiği tarihi Hicri takvime göre de belirtiyordu:
"Yol oldu Üsküdar’a, bin otuz’da Akdeniz dondu!"
Şair Neşati ise şöyle yazmış:
"Lütfen ve mana ana dedi Neşati tarih
Be meded dondu bin otuzda soğuktan derya!"
1755 yılında yaşanan soğukta Haliç’in bütün, Boğaz’ın da önemli bir bölümü donunca halk Defterdar ile Sütlüce iskeleleri arasında halk denizi yürüyerek geçmiş. Bu olayı tarihçi Vasıf şöyle naklediyor:
"Buz üstünden geçen geldi, bana yaz dedi tarihin
Deniz 68’de dondu, buzdan bendeniz geçtim!"
İkinci mısrada "bendeniz" kullanılarak yapılan kelime oyununa dikkat.
M.Işılak
13-07-2004, 01:49
Denizden bir enstantane
M.Işılak
13-07-2004, 01:55
...
M.Işılak
13-07-2004, 02:08
...
Salacaklı
13-07-2004, 16:28
özel istek üzerine
çok güzel......................................
Salacaklı
13-07-2004, 16:59
tarihi bilinmiyor
Salacaklı
13-07-2004, 17:10
KUZGUNCUK
Beykoz`da oturmalı
Beykoz`da çalışan adam.
Fakat Kuzguncuk şirin yerdir
ve gayet nefis yapar gül reçelini
pansiyoncu Madam
ve kızı Raşel...
Aynada bir kartpostal :
bir manzara Nis şehrinden.
İskemle, karyola, konsol... v Denize nazırdı pencereleri...
Güneşte tavana suların ışıltısı vurur,
karanlık şilepler geçerdi geceleri
insanı olduğu yerde
eli böğründe bırakarak...
Selim`in odası havadardı.
Kırmızı yazmalar kururdu yandaki boş arsada.
Sağda Cevdet Paşa yalısı.
Yalıda bir tavus kuşu
bir de Mebrure Hanım vardı.
Mebrure Hanım
tafta entariler giyerdi.
Çok ihtiyardı
ve mavi gözleri kördü.
Tentene işlerdi Mebrure Hanım.
Uyanır bir beyaz güle başlar,
uyurken dağıtırdı gülünü...
Merhum Cevdet Paşa yalısında
Mebrure Hanımı unutmuşlardı...
Beykoz`da oturmalı
Beykoz`da çalışan adam.
Fakat Kuzguncuk şirin yerdir
Ve kırmızı yazmalar kuruyan boş arsadan
dünyayı zapta gidecek olan
pulsuz balıklar gibi çıplak çocukların
her akşam dinlerdi çığlıklarını Selim...
Nazım Hikmet
Salacaklı
13-07-2004, 17:24
tarih bilinmiyor
Sultanahmet ve Ayasofya arasında kalan bu Barok bina günümüzde artık yok. Belki de olmaması siluet açısından çok daha olumlu , ne dersiniz? Ayrıca görüldüğü üzre sahil yolu da henüz yapılmamış, surlar hemen kıyıya bitişik.
http://img78.photobucket.com/albums/v337/alpersami/sahilsultanahmet.jpg
muhabbet koyu gibi......
http://img78.photobucket.com/albums/v337/alpersami/kahve.jpg
ilki Bebek'ten.
17. yy'da Bebeği görüyorsunuz. o zamanlarda adı bebek dahi değildi ve bu muhteşem yalıların balkonlarından sarkıtılan kovalarla balık tutulduğunu okumuştum bir fransız yazarın kitabında.
http://img78.photobucket.com/albums/v337/alpersami/bebek2.jpg
Tophanedeki bu Camii bir zamanlar deniz kıyısındaymış, fakat günümüzde önünde İstanbul'un trendy mekanlarından nargileciler ve onun önünde de Gümrüklü alan gelmiş durumda... Eğer bir gün nargile içmeye giderseniz arkada bir zamanların muhteşem eseri olan saat kulesine bakmadan geçmeyin...
http://img78.photobucket.com/albums/v337/alpersami/nusretiye_camii2.jpg
Salacaklı
13-07-2004, 18:25
ömrümüm iki genclik yili Tophanede gecmistir..
neydi o günler
:D :hayır:
1960 yılının hava fotoğrafı.
http://img78.photobucket.com/albums/v337/alpersami/hava.jpg
Resim boyutları çok büyük oldu sanırım, ama elimdeki sistemle küçültemiyorum maalesef, eğer isterseniz sileyim Sn. Klender
KALENDER
13-07-2004, 22:27
tarih bilinmiyor
üsküdar meydanı 1940 anadınmı
KALENDER
13-07-2004, 22:41
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
13-07-2004, 22:47
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
13-07-2004, 23:10
At Kokusu :D
Son evi gösterin bana İstanbul` da
vapur sesinin duyulduğu
ki kapısını çalıp
söyleyeyim içindekilere
daha çok kedi yavrusu ezilsin diye
eski iskeleleri
sahil yoluyla ayırdıklarını
denizden
Karşılığında ben de size
kanaryası ölüp kuaför salonuna dönüşmeyen
kaç mahalle berberinin
kaldığını söylerim
ya da kaç fötr şapkanın
tutsak olduğunu
köhne bir konağın
askısında
Kaç faytoncunun
artık taksicilik yaptığını da bilirim
ama söylemem
onu da siz bulun
dikiz aynasına takılı boncuklardaki
at kokusundan
Sunay Akın
Salacaklı
13-07-2004, 23:52
Bu vapur ingilterede 1911 yilinda yapilmistir..Sirketi hayriye Dönemine aittir...Rahmetli Babamda Bu gemide ilk isine Gemici olarak Baslamisti..
son_azrail
13-07-2004, 23:56
Salacaklı allah rahmet eylesin....
KALENDER
14-07-2004, 00:48
Bu vapur ingilterede 1911 yilinda yapilmistir..Sirketi hayriye Dönemine aittir...Rahmetli Babamda Bu gemide ilk isine Gemici olarak Baslamisti..
jestin için teşekkürler nadınmı
babanada Allah gani gani rahmet etsin
KALENDER
14-07-2004, 23:35
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
yarımada
15-07-2004, 11:23
vay be.ortada at arabalarından başka birşey yok.
yarımada
15-07-2004, 11:33
Ne kışmış ama.
yarımada
15-07-2004, 11:36
Gazete satan çocuğun gemileri batmış galiba :roll:
KALENDER
15-07-2004, 21:12
bu topiki açmam iyi oldu anadınmı bu sayede arşivde olmayan resimlerede ulaşabiliyorum anadınmı tamam
http://www.hisse.net/forum/newattachment.php
KALENDER
17-07-2004, 00:02
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
17-07-2004, 00:06
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
18-07-2004, 18:07
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
24-07-2004, 19:22
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
24-07-2004, 23:03
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
24-07-2004, 23:06
acaba ayasofyanın önündeki çitle örülü yer kafeteryamıdır nedir acep
anadınmı
Hey gidi gidi... Kadıköy Rıhtım Caddesi...
hakkinen
15-10-2004, 00:46
http://img100.exs.cx/img100/6706/galatakulesi.jpg
KALENDER
15-10-2004, 01:05
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
sevgili kalender
uzun zamandır bu bölüme bi şeyler yazmadın? elinde hiç yeni resimler var mı?
Ayrıca bu sayfadaki diğer resimler açılmamakta? acaba resimler silindi mi? moderatör arkadaşlar bilgi verebilirler mi?
kalkedon
15-01-2005, 00:21
KALENDER in biraz işi çıktı, 1 haftaya kadar tekkeye döner. :)
dönsün valla, özledik uslübünü....
Sevgili BOYNER,
15.01.2005 tarihli Kız Kulesi ve köprü fotoğraflarını şimdi gördüm.
Zevklerimiz benzer olsa gerek ben de "İstanbul Hatırası" sitesindeki bir çok fotoğraf arasından bu üç fotoğrafı seçip ayrı tarihlerde (Senden sonra) diğer topice (Fotoğraf Albümü) göndermiştim.
Selamlar.
Salacaklı
01-02-2005, 01:46
Salacakli selamlar verir
böyle güzellige
Güneşin doğuşunda çekilmiş kız kulesine fotoğraflarına hayran kalmamak zor...
istanbullu
20-02-2005, 21:22
Memleketimin resimlerini gurbette iken görmek Beni çok duygulandırdı.Konuyu açan Sn. Kalender'e ve tüm resimlerini yollayanlara teşekkür ederim.Elimdeki bazı resimleri ilk fırsatta Sizlerle paylaşacağım
Sevgi ve saygılarımla...
istanbullu
20-02-2005, 21:28
Bir resim de Benden...
istanbullu
21-02-2005, 17:19
Denizden Boğaz Köprüsü
http://img.photobucket.com/albums/v237/falcin/istanbul/1.jpg
http://img.photobucket.com/albums/v237/falcin/istanbul/2.jpg
http://img.photobucket.com/albums/v237/falcin/istanbul/3.jpg
http://img.photobucket.com/albums/v237/falcin/istanbul/4.jpg
http://img.photobucket.com/albums/v237/falcin/istanbul/5.jpg
http://img.photobucket.com/albums/v237/falcin/istanbul/6.jpg
http://img.photobucket.com/albums/v237/falcin/istanbul/7.jpg
http://img.photobucket.com/albums/v237/falcin/istanbul/8.jpg
Eski İstanbul
SEVGILI BALABAN ÇOK TEŞEKKURLER .BIZ NE DEVLETMIŞIZ VAKTIYLE NE HALE GETIRMIŞLER BIZI SAOL ÇOK HOŞTU :bravo:
KALENDER
06-05-2005, 11:17
çok gözel resimler anadınmı
özellikle balabana ve digerlerine gözel katkılarından ötürü teşekkürler anadınmı
ahhh istanbul ahhh
KALENDER
08-05-2005, 17:23
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
eygedi hisar ne günlerimiz geçti sende be
KALENDER
08-05-2005, 17:26
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
08-05-2005, 17:28
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
KALENDER
08-05-2005, 17:32
http://www.hisse.net/forum/images/attach/jpg.gif
kız kulesi manzarası sizi bekliyoorr....
http://www.potomya.net/istanbul_site/resim.asp?gosterim=resimgoster&resim=465
http://www.kotuvepis.com/istanbul/slayt/istanbul_slayt.htm
izlemek istediğiniz slaytı sayfanın alt kısmından seçiniz
Boğaz köprüsü temel atımından açılışına kadar fotoğraflı-açıklamalı
http://www.wowturkey.com/forum/viewtopic.php?t=12604
http://img274.echo.cx/img274/7672/004207hm.jpg
Tanıyabilecek misiniz? Eski resimler.
Marmara Ray Projesİ
sn balaban gercekten guzel bır slayt gosterısı ellerınıze saglık,ıstanbulda yasayan tum ınsanların gormesı gerekır,turkıye ıcın umut verıcı bır proje.
http://www.kotuvepis.com/ist/2.gif
http://www.kotuvepis.com/ist/5.gif
Unkapanı Köprüsü
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/unkapanikoprusu.jpg
Beşiktaş iskele
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/besiktas05iskele.jpg
Galata köprüsü Yeni Cami
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/galatakoprusuyenicami.jpg
Sirkeci iskelesi
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/sirkeciiskelesi.jpg
Üsküdar Çarşısı
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/uskudarcarsisi.jpg
Kadıköy
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/kadikoy05.jpg
Kapalıçarşı
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/kapalicarsi.jpg
Taksim
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/taksim.jpg
Beyazıt
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/beyazid.jpg
Baçekapı
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/bahcekapieminonu1927.jpg
Yeni cami
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/yenicamii1.jpg
http://www.ticaretiniz.com/eskiistanbul/eskiistanbul12.jpg
http://www.ticaretiniz.com/eskiistanbul/eskiistanbul14.jpg
http://www.ticaretiniz.com/eskiistanbul/eskiistanbul18.jpg
http://www.ticaretiniz.com/eskiistanbul/eskiistanbul17.jpg
http://www.ticaretiniz.com/eskiistanbul/eskiistanbul15.jpg
http://www.ticaretiniz.com/eskiistanbul/eskiistanbul18.jpg
Kabataş, Gümüşsuyu'ndan inerken
http://img146.imageshack.us/img146/5793/att0008678rl.jpg
http://img146.imageshack.us/img146/1595/att0008967rg.jpg
http://img146.imageshack.us/img146/3420/att0009550gv.jpg
http://img414.imageshack.us/img414/5409/att0009840rh.jpg
http://img414.imageshack.us/img414/4273/att00071102uy.jpg
Boğaz
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/bogaz03.jpg
Çöpçü
http://www.azizistanbul.com/eskifoto05/copcu.jpg
Eski İstanbul halkı fotoğrafları-1900'lü yıllar
http://www.azizistanbul.com/halk/halk09.jpg
Piyangocu
http://www.azizistanbul.com/halk/piyango.jpg
http://www.azizistanbul.com/eskifoto06/cemberlitas11900.jpg
,,,,,,,,,,,,
http://www.galeriturk.net/getimg/Taksim.jpg
Kadikoy Rihtim Caddesi (Izmir Kordona benziyormus bir zamanlar burasi)
http://www.wowturkey.com/tr01/kadikoyrihtimcaddesi1.jpg
http://img67.imageshack.us/img67/2931/x1pnprgmi5o53ucwq9h8bprtnv4pa1.jpg
http://img96.imageshack.us/img96/323/x1pnprgmi5o53ucwq9h8bprm2p73lp.jpg
http://img152.imageshack.us/img152/6307/x1pnprgmi5o53ucwq9h8bpri11qkmn.jpg
http://img527.imageshack.us/img527/3510/x1pnprgmi5o53ucwq9h8bprmkn3hq7.jpg
http://img527.imageshack.us/img527/4205/x1pnprgmi5o53ucwq9h8bprplht4n7.jpg
http://img106.imageshack.us/img106/2722/x1pnprgmi5o53ucwq9h8bprj7xtcfp.jpg
http://img208.imageshack.us/img208/8343/x1pnprgmi5o53ucwq9h8bpronwheod.jpg
http://img208.imageshack.us/img208/1181/x1pnprgmi5o53ucwq9h8bprgrnbkjk.jpg
http://img118.imageshack.us/img118/5616/x1pnprgmi5o53ucwq9h8bprqvhyptu.jpg
http://img67.imageshack.us/img67/2931/x1pnprgmi5o53ucwq9h8bprtnv4pa1.jpg
Gümüşsuyu'ndan Kabataş'a iniş 1950
Saygılarımla
http://www.galeriturk.net/getimg/eski.jpg
http://www.galeriturk.net/getimg/es.jpg
sabirli04
01-05-2006, 23:55
http://www.bayindirlik.gov.tr/turkce/resim/fotoarsiv/fotoarsiv37.jpg
sabirli04
01-05-2006, 23:57
Eski İstanbul Şehir Merkezi 1867
http://www.bayindirlik.gov.tr/turkce/resim/fotoarsiv/fotoarsiv36.jpg
sabirli04
02-05-2006, 00:06
http://www.tvitamini.com/galeri/galatakarsidan1920.jpg
İSTANBUL'U DİNLİYORUM
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda
Sucuların hiç durmayan çıngırakları;
İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor derken
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık;
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı,
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular,
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı
Başında eski alemlerin sarhoşluğu,
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı
Dinmiş lodosların uğultusu içinde.
İstanbul’u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan.
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul’u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde.
Alnın sıcak mı, değil mi bilmiyorum;
Dudakların ıslak mı değil mi, bilmiyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul’u dinliyorum.
Orhan Veli Kanık
sabirli04
02-05-2006, 00:16
http://www.trainsofturkey.com/maps/istanbul_tram3.jpg
sabirli04
02-05-2006, 00:22
Eski İstanbul Topiğine eski İstanbul haritaları yakışır diye düşündüm.Ne de olsa meslek...
http://www.azizistanbul.com/eskifoto06/ayasofy4.jpg
http://www.azizistanbul.com/eskifoto06/besiktas4.jpg
http://www.azizistanbul.com/eskifoto06/besiktasiskele.jpg
http://www.azizistanbul.com/eskifoto06/beyazit1900.jpg
http://www.azizistanbul.com/eskifoto06/beyazitkulesi1900.jpg
http://www.azizistanbul.com/eskifoto06/dikilitas.jpg
http://www.azizistanbul.com/eskifoto06/cagaloglu1900.jpg
http://www.azizistanbul.com/eskifoto06/cadde1930.jpg
http://www.azizistanbul.com/eskifoto06/eminonu1900.jpg
Üsküdar, ta donmuş Tuna'dan kopup gelen buz parçaları boğazdan geçerken
http://www.galeriturk.net/getimg/adsiz377.JPG
http://www.galeriturk.net/getimg/adsiz378.JPG
Makriköy (Bakırköy) Caddesi
Valide Cami Çeşmesi, Aksaray
Powered by vBulletin® Version 4.2.3 Copyright © 2024 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.