PDA

View Full Version : Fedakarlık - Gerçek Dostluk



Red Kit
09-11-2006, 08:13
Bana gelen bir e-maili naklediyorum.


http://www.hisse.net/forum/attachment.php?attachmentid=53504&stc=1&d=1163049018

GENÇLİK VE SERDEKİ HAFİF ANARŞİSTLİK...200 metrede altın ve bronz madalya kazanan Amerikalı iki siyah atletin, Tommie Smith ve John Carlos'un siyah deri eldivenli yumrukları havada, başları önde posteri....yıllarca hayal dünyamızı ve oda duvarlarımızı süslemişti.

İtiraf ediyorum ki; Aynur Çatlı'nın o muhteşem haberini okuyana kadar aynı karede önde duran, gümüş madalyalı Avustralyalı beyaz atlete hiç dikkat etmemiştim. Adı PETER NORMAN imiş. Bu atlet geçen hafta ölmüş. Haberin ve konunun tekrar gündeme gelmesinin sebebi bu....
Gelelim hikayeye...

Mexico City'de (1968 olimpiyatı) 200 metre finali koşulmuş. Amerikalı siyah atletler Tommie Smith ile John Carlos birinci ve üçüncü gelirken
ikinciliği Avustralyalı beyaz atlet Peter Norman kazanmış.
Madalya töreni için bekledikleri sırada, Carlos, Peter Norman'ın yanına gelerek sormuş;

- insan haklarına inanıyor musun?
- Evet, inanıyorum

Bunun üzerine, iki siyah atlet kafalarındaki eylem planını açıklamışlar, Norman tereddütsüz katılmış.

- Ben eyleminizi destekleyeceğim, bana ne yapmam gerektiğini söyleyin!

İlk defa, o günler için müthiş bir provokasyon hatta devrim sayılacak bir eylem planlıyor iki genç adam: Amerika’daki ırk ayrımcılığını ve siyahlara reva görülen fakirliği ve ikinci sınıf vatandaşlığı protesto edecekler... Ama nasıl?

Fikir Norman’dan (beyaz atletten) geliyor: bir çift siyah deri eldiven buluyorlar, sağ tekini Tommie, sol tekini John eline geçiriyor; fakirliği sembolize etmek için çıplak ayakla kürsüye çıkıyorlar, başları kederle öne eğik, sıkılı yumruklarını havaya kaldırıyorlar. Önlerinde duran beyaz atlet Peter Norman da, dayanışmasını göstermek için kalbinin üstüne ‘İnsan Hakları İçin Olimpiyat Projesi Hareketi’nin kokartını iğneliyor.

Amerikan milli marşı çalarken plan icra ediliyor ve eylem koyuluyor.
Ve tabii dünya birbirine giriyor. Amerika ayağa kalkıyor. Olimpiyatlar bile gölgede kalıyor, dünya gazeteleri yumrukları havada siyah atletlerin fotoğrafını birinci sayfadan veriyor...
Amerikan Olimpiyat Komitesi iki siyahın spor kariyerini o saniye bitiriyor. Eylem amacına ulaşmış, Amerika’daki zenci azınlığın durumu dünya gündemine girmiştir. Smith ve Carlos spor hayatlarını (ve buna bağlı olarak geleceklerini) feda etmişler ama dünya tarihine geçmişlerdir. Dünyadaki yüz milyonlarca ezilmiş siyahın ilahı haline gelmişlerdir.

Peki ya Avustralyalı beyaz Peter Norman?
Norman’ın da hayatı kararmış.
Tommie Smith diyor ki:

“Peter, bir beyazdı. O günlerde siyahların haklarını savunma cesareti gösteren, onurlu ve belkemiği sahibi beyaz çok azdı. Peter, Avustralya’ya döndüğünde kimse yüzüne bakmadığı gibi, herkes tarafından yargılandı. Onun da atletizm kariyeri bitti, spor çevrelerinden dışlandı.Tehditler, işsizlik ve tecrit nedeniyle öyle sıkıntılı günler yaşadı ki, üçümüzün de ilk evliliği sona erdi.”
Avustralya Devleti Norman’ı ölene kadar affetmemiş ama... Norman intikamını mezara götürmüş: 1968 Olimpiyatları finalinde ikinci olurken kırdığı 200 metre Avusturalya rekoru hâlâ, 38 yıl sonra kırılamamış.

Ölene kadar süren ‘eylem kardeşliği’
İki Amerikalı ve bir Avustralyalı ‘lanetli’ atletin o gün başlayan ‘eylem kardeşliği’ ve dostlukları ömür boyu sürmüş. Aradan geçen 38 yıl boyunca, yazışmışlar, buluşmuşlar, görüşmüşler.
Ta, geçen hafta, Peter Norman evinin bahçesinde kalp krizi geçirip 64 yaşında ölene kadar.
Ve şimdi aşağıdaki fotoya iyi bakın.


http://www.hisse.net/forum/attachment.php?attachmentid=53505&stc=1&d=1163049018


Melbourne’de yapılan cenaze töreni. ‘Onurlu beyaz atlet’ Peter Norman’ın tabutu, Tommie Smith (solda) ve John Carlos’un omuzlarında!
Üç ‘eylem kardeşi’ son kez omuz omuza...

ENTHUSIASM
10-11-2006, 14:27
Çok güzel bir hikaye. Bu platformda gezinenlerin gözleri paradan başka bir şey görmediğinden kimse mesaj atmamış. Bu aslında insanların ne ile ilgilendikleri konusunda istatistliki bir sonuç da...

İnsanlara bir gün öleceklerini ve diğer dünyaya onurlu bir geçmişten başka hiç bir götümeyeceklerini anlatmak lazım. Biyoloji deneyindeki bir kutuya bırakılan aç fareler örneği gibi yaşamda sadece birbirimizi yemekle uğraşıyoruz. Bundan 20 sene sonra sadece çöp değerinde olacak x bilmem kaç model Bmw cipe sahip olmak yolunda kaç insanın dolaylı olarak canına kıyıyoruz. Hasta olduklarında doğru tedavi edilmesse zamanla öleceklerine aldırmadan bu tedavilerinde kullanacakları, aslında zaten hakettikleri emeklerinin karşılıklarını vermeden onları sömürüyor, sömürüyoruz. Bunun adına da piyasa ekonomisi diyoruz. Arz-talep diyoruz. Aynı fiyata çalışacak 100 adam var diyoruz. Asıl hırsız olan, kapkaç yapan, adam öldüren, ırza geçen kim aslında?

DrX
10-11-2006, 14:35
Bize insan hakları ve soykırım nasihatları veren batının gerçek yüzü..
İlim ve teknoloji evet..
Ama insanlık konusunda bunlardan alacağımız hiç bir şey yoktur....

haguan
10-11-2006, 15:01
Bize insan hakları ve soykırım nasihatları veren batının gerçek yüzü..
İlim ve teknoloji evet..
Ama insanlık konusunda bunlardan alacağımız hiç bir şey yoktur....

Biz zaten ne kaybediyorsak insanlığımızdan ve duygusallığımızdan kaybediyoruz.

Bizim merhamet duydugumuz kişiler aksine bize kin ve nefret duyuyorlar.

temese
10-11-2006, 16:31
Avustralya Devleti Norman’ı ölene kadar affetmemiş ama..

Bizde olsa bizde affetmezdik böyle bir sporcuyu
futbolculardan (ve son zamanlarda basketçilerden ) başka zengin sporcumuz varmı bizim
hepsi sürünüyor
ama devlete,devletin askerine,polisine kurşun sıkanları affeder bizim devlet
onları koruyanlara ömür boyu milletvekili maaşı da verir vergilerimizden

Achiles
11-11-2006, 08:41
Kahraman olmayı tarif ediyor aslında bu gerçek hikaye..

Kim kahraman olmak istemez ki..di mi..?..ama kolay değil bu işler..

Ben başka ilginç tespitler yaptım da::))

“Peter, bir beyazdı. O günlerde siyahların haklarını savunma cesareti gösteren, onurlu ve belkemiği sahibi beyaz çok azdı. Peter, Avustralya’ya döndüğünde kimse yüzüne bakmadığı gibi, herkes tarafından yargılandı. Onun da atletizm kariyeri bitti, spor çevrelerinden dışlandı.Tehditler, işsizlik ve tecrit nedeniyle öyle sıkıntılı günler yaşadı ki, üçümüzün de ilk evliliği sona erdi.”


Tehditler, işsizlik ve tecrit nedeniyle öyle sıkıntılı günler yaşadı ki, üçümüzün de ilk evliliği sona erdi

Evliliğin ne olduğuna dair data olarak kullanılabilir..belki Kadınlar ne ister topiğine katkı sağlayabilir:))

“Peter, bir beyazdı. O günlerde siyahların haklarını savunma cesareti gösteren, onurlu ve belkemiği sahibi beyaz çok azdı.''

Belkemiği sahibi olmak..yani dik duran..çok güzel kullanım..belki yaygın kullanılıyor ama bana özgün gibi geldi..

Üç ‘eylem kardeşi’ son kez omuz omuza...

Eğer gerçekten doğru olarak taşınıyor ve Norman nın başı tabutun içinde önü gösteriyorsa,

Üç eylem kardeşi gerçekten omuz omuza, yani omuzları birbirine değiyor..

Süper..

onkel 3
11-11-2006, 18:32
O zamanlar böylesi bir eylem yapmak her ne kadar kendi ülkelerinde cezalandlrllmls olsalar dahi, bunlarl taktir eden oldukca büyük bir kitle varmls. En azlndan dünya gazeteleri bu basllklarl birinci sayfada verecek kadar önemsiyorlarmls.

Düsünüyorumda su an böylesi bir eylem bir lrak icin veya bir Filistin icin yapllmls olsa, ne kadar önemli olabilir ?Kac tane gazete böylesi bir habere yer aylrabilir ?

Sonuc olarak neden böyle olundu , nicin toplumlar bu kadar duyarslzlastl, nedenler, nicinler kafaml hep kurcallyor. Acaba neden ?

safran_
12-11-2006, 03:12
Dostluk eskidenmiş, şimdileri insanlar paraya tapar olmuş.Her ne kadar inkar etsekte bu böyle günümüz dünyasında.Etrafta çok görüyoruz işin içine menfaatler girdimi ne dostluk kalıyor ne arkadaşlık ne vefa.Allah o durumlara düşürmesin.Dost denilen şey kolay kazanılmıyor kıymet bilmek lazım.

Palet
12-11-2006, 15:27
Iste insan olmanin gerektirdigi üç sey.
Yasadigimiz dönemde bu özellikleri mumla arar olduk.Yasarken, severken ve hatta ölürken bile menfaat gözeten, insani insan yapan degerlerden yoksun kilan bu kuru kalabalik içinde biliyorum ki böyle dostluklar yalniz degiller...
Insani duygularin varligini kanitlayan daha nice hikayelere sahit olmak dilegiyle...

Işılay
12-11-2006, 15:45
Çok güzel bir hikaye. Bu platformda gezinenlerin gözleri paradan başka bir şey görmediğinden kimse mesaj atmamış. Bu aslında insanların ne ile ilgilendikleri konusunda istatistliki bir sonuç da...


:hayır: :hayır: :hayır:

Bu forumda borsa ve para harici pek çok bölüm vardır katılım ve takip seviyesi de yüksektir.Siz göremediyseniz fazla okumuyorsunuz demektir.Kaldı ki herkes her gönderiyi görebilme şansına sahip değil, hadi gördü ille de cevap yazmak zorunda da değil...Buradan forumda gezinenlerin gözünü para hırsı bürümüş yargısına varamazsınız.
Ben dün okudum bu gönderiyi,Atletlerin cesaret ve dayanışması beni gerçekten derinden etkiledi.Düşündüm üzerine söyleyecek söz bulamadım..Dolayısıyla sizin paragöz sınıfa dahil oluverdim :hayır: :düsün:

bidünya
12-11-2006, 16:29
Etkilendiğimi söylemeden geçemiyeceğim.Teşekkürler Red Kit.İnsan haklarına inanan, ama gerçekten inanan Peter Norman'ları kutlarım.Keşke birer Peter Norman da biz olabilirsek;ki o zaman bu dünya gerçekten yaşanır olacaktır...

sezaiozener
10-12-2006, 01:35
Dosluk ,,fedakarlık ne kadar güzel ve gizemli bir duygu..
sevgi ve saygı üzerine kurulmuş menfaatler hiç bir zaman ön plana cıkmadan
aynı pencereden dünyaya bakabilmek..yüreginde her daim sevgi ve saygıyı
eksik etmeden insanlara karşı hoş görülü olmayı becerebilmek sanırım artık
çok eskilerde kaldı....gercek dostlar ..dostluklar zaman tünelinde kaybolan yılların ardında gecen zaman içerisinde .daha iyi anlaşılıyor.

bidünya
10-12-2006, 17:37
Alıntıdır

Sn.Zamazingo'nun açtığı
*DÜNYA İNSAN HAKLARI GÜNÜ* 10 Aralık 2006
topiğinden alınmış ve bu topikte de bulunması gerktiği kanısıyla tarafımdan eklenmiştir.


İNSAN HAKLARI EVRENSEL BİLDİRGESİ

Birleşmiş Milletler Genel Kurulu:

İnsanlık topluluğunun bütün bireyleriyle kuruluşlarının bu Bildirgeyi her zaman göz önünde tutarak eğitim ve öğretim yoluyla bu hak ve özgürlüklere saygıyı geliştirmeye, giderek artan ulusal ve uluslararası önlemlerle gerek üye devletlerin halkları ve gerekse bu devletlerin yönetimi altındaki ülkeler halkları arasında bu hakların dünyaca etkin olarak tanınmasını ve uygulanmasını sağlamaya çaba göstermeleri amacıyla tüm halklar ve uluslar için ortak ideal ölçüleri belirleyen bu İnsan Hakları Evrensel Bildirgesini ilan eder.

Madde 1: Bütün insanlar hakları ve onurları eşit ve özgür olarak doğarlar. Akıl ve vicdana sahiptirler ve birbirlerine karşı kardeşlik duyguları ile davranmalıdırlar.

Madde 2: Herkes, ırk, renk, cins, dil, din, siyasal veya diğer bir inanç, ulusal ya da toplumsal köken, servet, doğuş ya da herhangi başka bir durumdan dolayı ayrıma uğramadan, bu bildiride ilan olunan hak ve özgürlüklerden yararlanma hakkına sahiptir.

Dahası, insanlar arasında, uyruğu bulundukları ülkenin ya da bölgenin, bağımsız veya bağımlı, özerk ya da herhangi bir biçimde kısıtlı oluşuna bakılarak; o ülkeye ya da bölgenin siyasal, hukuki veya uluslararası konumundan dolayı ayrım yapılamaz.

Madde 3: Yaşam, özgürlük ve kişisel güvenlik her insanın hakkıdır.

Madde 4: Hiç kimse kölelik ya da kulluk altında bulundurulamaz; kölelik ve köle ticareti her türlü biçimi ile yasaktır.

Madde 5: Hiç kimseye işkence ve zulüm uygulanamaz, insanlık dışı ya da onur kırıcı biçimde davranılamaz, ceza verilemez.

Madde 6: Herkes, nerede olursa olsun, hukuki kişiliğinin tanınması hakkına sahiptir.

Madde 7: Yasalar önünde herkes eşittir ve yasaların koruyuculuğundan eşit olarak faydalanma hakkına sahiptir. Bütün insanların bu bildiriye aykırı her türlü ayrımcı uygulamaya ve böyle bir ayrıma özendirici her türlü kışkırtmaya karşı eşit korunma hakkı vardır.

Madde 8: Her insanın, kendisine yasalarla tanınan temel haklara aykırı uygulamalar karşısında, hak ve hukukunun fiilen korunması için, bu işle görevli ulusal mahkemelere başvurma hakkı vardır.

Madde 9: Hiç kimse keyfi olarak yakalanamaz, alıkonamaz veya sürgün edilemez.

Madde 10: Herkes, haklarının, sorumluluklarının ya da kendisine yönelik, cezayı gerektirir herhangi bir suçlamanın açıklığa kavuşturulmasında, davasının, bağımsız ve tarafsız bir mahkeme önünde hakkaniyetle ve açık olarak görülmesi hakkına sahiptir.

Madde 11: Bir suç işlemekten sanık her insan, savunulması için kendisine gerekli bütün koşulların sağlanmış bulunduğu açık bir yargılama ile, yasalar uyarınca suçlu olduğu kanıtlanmadıkça suçsuz sayılır.

Hiç kimse, işlendikleri sırada ulusal ya da uluslararası hukuka göre suç oluşturmayan fiillerden veya ihmallerden ötürü mahkum edilemez. Bunun gibi, suçun işlendiği sırada uygulanan cezadan daha şiddetli bir cezaya çarptırılamaz.

Madde 12: Hiç kimsenin özel hayatına, ailesine, konutuna ya da haberleşme ve yazışmalarına keyfi olarak karışılamaz, şeref ve ününe sataşılamaz. Herkesin bu tür sataşma ve karışmalara karşı yasalarla korunmaya hakkı vardır.

Madde 13: Herkesin herhangi bir devletin toprakları üzerinde serbestçe yolculuk etmek ve yerleşeceği yeri seçmek hakkı vardır. Her insanın kendi ülkesi de içinde olmak üzere, herhangi bir ülkeyi terketmeye ve yeniden dönmeye hakkı vardır.

Madde 14: Her insanın zulüm karşısında, başka ülkelere sığınmaya ve bu ülkelerde sığınmacı işlemi görmeye hakkı vardır. Bu hak, siyasal olmayan suçlar veya Birleşmiş Milletler ilke ve amaçlarına aykırı faaliyetlerden dolayı açılan kovuşturmalar halinde ileri sürülemez.

Madde 15: Her insanın bir ülkenin vatandaşı olma hakkı vardır. Hiç kimse keyfi olarak vatandaşlığından ya da vatandaşlığı değiştirmek hakkından yoksun bırakılamaz.

Madde 16: Evlilik çağına varan her erkek ve kadın, ırk, vatandaşlık ya da din bakımından hiçbir sınırlama ile karşılaşmaksızın, evlenmek ve yuva kurmak hakkına sahiptir. Kadın ve erkek, evliliğin kuruluşu, devamı ve sona erdirilişinde eşit haklara sahiptirler.

Evlilik ancak evlenecek kişilerin özgür ve kesin istekleri ile kurulabilir.

Aile toplumun temel unsurudur; toplum ve devlet tarafından korunmak hakkına sahiptir.

Madde 17: Her insanın tek başına ya da başkaları ile birlikte mal ve mülk edinme hakkı vardır. Hiç kimse keyfi olarak mal ve mülkünden yoksun bırakılamaz.

Madde 18: Her insanın düşünce, vicdan ve din özgürlüğüne hakkı vardır. Bu hak, din ya da inanç değiştirme özgürlüğünü, din ya da inancını tek başına ya da topluca, açık veya özel biçimde, öğretme, uygulama, ibadet ve ayinlerle açığa vurma özgürlüğünü de kapsar.

Madde 19: Her insanın, düşüncelerini özgürce açıklamaya hakkı vardır. Bu hak, düşüncelerinden ötürü rahatsız edilmemek, ülke sınırları söz konusu olmadan bilgi ve düşünceleri, her türlü araç ve yollarla aramak, elde etmek ve yaymak hakkını gerektirir.

Madde 20: Her insan barışcıl amaçlarla toplanma ve dernek kurma ve bir derneğe katılma hakkına sahiptir. Hiç kimse bir derneğe katılmaya zorlanamaz.

Madde 21: Her insanın doğrudan doğruya ya da serbestçe seçtiği temsilcileri aracılığı ile ülkesinin yönetimine katılma hakkı vardır. Herkesin, ülkesinin kamu hizmetlerinden eşit olarak yararlanma hakkı vardır. İktidarın gücünün tek kaynağı halk iradesidir. Bu irade, genel ve eşit oy hakkına dayalı, belli aralıklarla tekrarlanan, gizli oylama ya da serbestliği sağlayacak benzer bir yöntemle yapılan dürüst seçimlerle ortaya konur.

Madde 22: Her insanın, toplumun bir üyesi olarak, sosyal güvencesi, şahsiyetinin serbestçe gelişmesi ve onuru için zorunlu olan ekonomik, sosyal ve kültürel hakları vardır. Bireyler, her devletin, kuruluşları ve kaynakları gözönüne alınarak ortay konacak ulusal çabalar ve uluslararası işbirliği yoluyla bu haklarından yararlanırlar.

Madde 23: Her insanın çalışmaya, mesleğini serbestçe seçmeye, adil ve elverişli çalışma şartlarına ve işsizliğe karşı korunmaya hakkı vardır. Herkesin, hiçbir ayrım yapılmaksızın eşit iş karşılığında eşit ücret hakkı vardır. Çalışan her insanın kendisine ve ailesine insan onuruna yakışır bir yaşam sağlayacak ve gerekirse sosyal güvencelerle de tamamlanacak adil ve yeterli bir ücrete hakkı vardır. Herkesin çıkarlarının korunması amacıyla sendikalar kurmaya ve bunlara katılmaya hakkı vardır.

Madde 24: Her insanın dinlenmeye, eğlenmeye, özellikle çalışma süresini akla uygun sınırlar içinde tutmaya ve belli aralıklarla ücretli tatillere hakkı vardır.

Madde 25: Her insanın, yiyecek, giyecek, konut, sağlık hizmetleri ve gerekli toplumsal hizmetler de içinde olmak üzere; kendisinin ve ailesinin sağlık ve refahını sağlayacak uygun bir yaşam düzeyine hakkı vardır. İşsizlik, hastalık, dulluk, ihtiyarlık ya da geçim olanaklarından iradesi dışında yoksun kaldığı diğer hallerde sosyal güvence hakkına sahiptir. Anneler ve çocuklar öncelikle özen ve yardım görmek hakkına sahiptirler. Bütün çocuklar evlilik içinde ya da dışında doğsunlar, aynı toplumsal güvenceden yararlanırlar.

Madde 26: Her insanın eğitim görme hakkı vardır. Eğitim parasızdır, hiç olmazsa ilk ve temel eğitim evresinde böyle olmalıdır. İlk öğretim zorunludur. Teknik ve mesleki eğitimden herkes yararlanabilmelidir. Yüksek öğrenim herkese, yeteneklerinin ve başarılarının elverdiği ölçüde tam bir eşitlikle açık olmalıdır. Eğitim, insan şahsiyetinin tam gelişmesini ve insan hakları ile temel özgürlüklere saygının güçlenmesini amaçlamalıdır. Bütün uluslar ırk ve dinler arasında anlayış, hoşgörü ve dostluğu özendirmeli ve Birleşmiş Milletler'in barışın korunması yolundaki çalışmalarını geliştirmelidir. Anne ve babalar, çocuklarına verilecek eğitimin türünü seçmek hakkına sahiptirler.

Madde 27: Her insanın toplumun kültürel yaşamına serbestçe katılmaya, güzel sanatlardan zevk almaya, bilimsel ilerlemeden ve bunun nimetlerinden pay almaya hakkı vardır. Her insanın, sahibi bulunduğu her türlü bilimsel, edebi ve sanatsal yapıttan doğan manevi ve maddi çıkarlarının korunması hakkı vardır.

Madde 28: Her insanın, işbu Bildiride açıklanan hak ve özgürlüklerin tam anlamıyla uygulanmasını sağlayacak bir toplumsal ve uluslararası düzene hakkı vardır.

Madde 29: Her insanın, şahsiyetinin serbest ve tam gelişmesinin ancak içinde yaşaması ile mümkün olduğu topluma karşı ödevleri vardır. Her insan, hakları ve özgürlüklerinden yararlanırken, sadece, başkalarının da hak ve özgürlüklerinin tanınması ve korunması amacıyla; ahlak, kamu düzeni ve genel refahın, demokratik bir toplum yapısındaki haklı gereklerini karşılamak için, ancak yasanın koyduğu kısıtlamalara tabidir. Bu hak ve özgürlükler hiçbir surette Birleşmiş Milletler'in amaç ve ilkelerine aykırı olarak kullanılamaz.

Madde 30: Bu Bildirinin hiçbir hükmü, içinde ilan edilen hak ve özgürlüklerin, bir devlet, zümre ya da kişi tarafından yok edilmesini savunmaya, veya bunu fiilen gerçekleştirmeye hak verdirir biçimde yorumlanamaz.