PDA

View Full Version : Kıskançlık



bıcırık
26-04-2004, 14:37
Bazen düşünceler arasında sıkışıp kalmamıza neden olan, abartıldığında hayatı içinden çıkılmaz hale getiren, bilindiği kadarıyla pek çok canlı türünün ortak duygusu,tehlikeli bir tutku : kıskançlık... Ne gibi durumlarda olumlu sonuçlanır kıskançlık yoksa insanın bir an önce kıskacından kurtulması gerektiği bir duygu mudur? Fikirleri, deneyimleri ve anıları paylaşalım...

chem73
26-04-2004, 14:50
cinsiyete görede fark ediyor kıskançlık. bayanlar da daha mı çok ne?

bıcırık
26-04-2004, 14:56
Hangisi sizi daha çok üzer : (a) Eşinizin duygusal bir ilişki kurması ya da (b) bir başkasıyla tutkulu bir cinsellik yaşaması. Amerika, Hollanda,Japonya,Kore ve Zimbabwe'de yapılan araştırmaya katılan kadınların büyük bir çoğunluğu duygusal ihaneti, erkekler ise cinsel ilişkiyi acı verici buldu. Tehlikeli Tutku: Kıskançlık Aşk ve Seks Kadar Gereklidir" adlı kitabın yazarı Prof. Dr. David Buss'a göre yanıtlardaki farklılığın nedeni evrimde gizli.Hayatta kalma mücadelesinde "kıskançlık" bir tür erken uyarı sistemi gibi çalıştı, tehlikeyi önceden haber vererek soyu sürdürmeye yardım etti.

Evrim boyunca farklı uyum sorunlarıyla karşılaştı. Bu da bazı türlerde dişi ve erkek bireylerin yapısal özelliklerinin farklılaşmasına yol açtı. Örneğin bazı türlerde erkeklerin ağır, bazılarında ise dişilerin daha parlak tüylerinin olması gibi. Evrimci psikologlara göre kıskançlık duygusu bize atalarımızdan biraz kaldı ve bizi bilinçsizce yönlendiriyor.

Babalık Kuşkusu

Cinsler arasındaki en temel fark üremenin sadece kadın vücudunda gerçekleşmesi. Bu durum atalarımızı "babalık kuşkusu" gibi esaslı bir problemle karşı karşıya bıraktı. Kadının cinsel sadakatsizliği erkeğin, kaynaklarını bir başkasının çocuğu(soyu) için tüketmesine neden olacak ve soyunu sürdüremeyecektir.Kadın ise döllenme kendi içinde olduğundan, böyle kaygılar taşımıyor. Ancak anne atalarımız bir başka problemi çözmek zorunda kaldı.Erkeğin bir başka kadını sevmesi onu uzaklaştıracak ve çocuğunu büyütmesi için gerekli kaynaktan mahrum bırakacaktı.Psikologlara göre ihanete uğrayan kadınların büyük bir çoğunluğunun erkeğe "ona aşık mısın" diye sorması bu yüzden. Çünkü duygusal bağın kopması ilişkinin biteceği mesajını taşıyor. Buss kitabını hazırlarken birçok ülkede araştırma yaptı ve aldığı yanıtlar bir gecelik ilişkilerin daha kolay affedildiğini gösterdi. Erkeğin biyolojik üremede rolu kadınlara oranla eğeyce kısa ve zahmetsiz. Bunun erkeklerin kadınlara göre daha sık partner değiştirmesinde etkili olduğu düşünülüyor. Buss'un 1000 kişi arasında yaptığı araştırma son üç yılda erkeklerin 8, kadınların ise ortalama 3 eş değiştirdiğini ortaya koydu.

Karşıt Görüşler

Kaliforniye Üniversitesi'nden Dr. Christine Haris, evrimci psikologların aksine, kadın ve erkeğin cinsel ve duygusal ihanete verdiği tepkilerdeki farkın büyük olmadığını öne sürüyor. İnsanda kıskançlığın dinamikleri üzerine 1993'ten bu yana çalışan Harris, eşeysel seçilimin, iki cinsin farklılıktan çok, benzer yönde biçimlendirdiğini söylüyor. Makalesinde Amerikalı,Avrupalı ve Asyalı erkeklerin kıskançlıkla ilgili sorulara verdiği cevaplar arasında büyük farklar olduğunu belirten Harris, Çinli erkeklerin yüzde 75'inin duygusal kıskançlığı, cinsel aldatmadan daha ıstırap verici bulduğunu yazıyor. Araştırma, Sexing the Brain kitabının yazarı Avustralya New England Üniversitesi'nden Prof. Lesley Rogers tarafından da destekleniyor. Lesley, insan davranışlarının kültürel deneyimlerden etkilendiğini ve bunun beyin biyolojisini değiştirebileceğini belirtiyor. Harris "Rogers'ın farklı kültürleri incelemesi önemli. Eğer evrimci psikologların dediği gibi kıskançlık genlerde şifrelenseydi, farklı kültürlerde de aynı biçimde ifade edilmesi gerekirdi" diyor.

Atlas Nisan 2004

bıcırık
26-04-2004, 15:01
cinsiyete görede fark ediyor kıskançlık. bayanlar da daha mı çok ne?


Bu fazlalığın erkeklerin kıskançlığı tetikleyici hareketlerinden dolayı olduğunu düşünüyorum :)

chem73
26-04-2004, 15:08
Bu fazlalığın erkeklerin kıskançlığı tetikleyici hareketlerinden dolayı olduğunu düşünüyorum :)
saygı duyuyorum ama katılmıyorum ;) kadınlar önce kendi aralarında bir anlaşabilseler. kendi içlerinde müthiş bi kıskançlıkları var genel olarak. bilmem anlatabildim mi?

bıcırık
26-04-2004, 15:24
saygı duyuyorum ama katılmıyorum ;) kadınlar önce kendi aralarında bir anlaşabilseler. kendi içlerinde müthiş bi kıskançlıkları var genel olarak. bilmem anlatabildim mi?

Yapılan araştırmaları okuduysanız bilindiği kadarıyla bu genetik birşey deil tamamen çevresel etkenlere dayalı. Kadınları bu hale erkekler getirdi demekten kendimi alamıyorum ;)

Erkeklerin kıskançlığı daha ciddi sorunlara neden olabiliyor- özellikle Türkiye'de- ki bu da araştırmaları kanıtlar nitelikte...

chem73
26-04-2004, 15:30
ben kadınların birbirlerini kıskanmalarını vurgulamak istemiştim.

Salacaklı
26-04-2004, 15:38
Kiskanclik duygusu , sahipolma güdüsünden kaynaklaniyor diye bilirim.

onikikarakte
26-04-2004, 17:41
Kıskançlık kelimesinin bir başka kullanım alanı daha vardır. (Benim tespitlerime göre 3-4 farklı manası daha var). Başkasının kendisinden daha başarılı, daha mutlu ... olmasını istememektir, çekememektir. Bu, eşler arasındaki özgüven eksikliğinden kaynaklanabilen kıskançlıktan farklıdır. Duygu olarak da farklıdır, ortaya çıkardığı sonuç olarak da.

Chem73'ün bahsettiği kıskançlık bu kategoriye girer.

Bence başkasının daha mutlu olmasını çekemeyen insan modeli bizim ülkemizde aşırı yaygındır. Kardeş kavgaları... Kadınlar... Aynı meslek gurubundaki insanlar...

Dünya cinsellik üzerinde dönüyor derler... ; bence kıskançlık dünyanın dönüşünü çok daha fazla etkiliyor. Bunu 25'li yaşlarıma kadar anlamamak için epey çalışmıştım. Ama çok yazık ki artık eminim ve böyle bir dünya varlığından emin olmak çok daha tatsız hissettiriyor.

Sevdikleri halde size zarar veren bolca insan görüyorsunuz:)

trusty
26-04-2004, 18:32
Efendim,

Muhterem zevcem ile bir dost sohbetinden donuyoruz....

Eve yaklastik, bir de ne gorelim, yuksek gerilim hattindan bir kablo kopmus, girisin onunde boylu boyunca yatiyor....

Biz de her tedbirli koca gibi, tedbirimizi alacagimizdan, arkamiza donup zevcemize HOoooo.... dedik....

Efendim, sen misin Oyle HOooo.... diyen, demedigini birakmadi...

Yok bir insan oyle mi durdurulurmus, yok burasi Cifteler Harasimiymis, mis da mis...

Bir hafta basimin etini yedi...

Simde ne bu , bu kadin beni bal gibi kiskaniyor... :D :D :D

yosun
01-05-2006, 00:17
Aşk ve Kıskançlık


“Kıskanırım seni ben / kıskanırım kendimden / bu nasıl aşk allahım / öleceğim derdinden” ya da “Mühür gözlüm seni elden / sakınırım kıskanırım / uçan kuştan, esen yelden / sakınırım kıskanırım” ve daha niceleri... Bu dizeler hemen aklıma geliverenler.

Kıskançlık olgusu aşk ile birlikte var olmuş ve tıpkı aşkın kendisi gibi şarkılara, şiirlere, romanlara konu olmuş. Peki durmadan zihinlerimizi meşgul eden ve adına kıskançlık denilen olgu nedir? Neden kıskanırız?

Sosyoloji, psikoloji ve felsefe gibi bilim dallarının da konusu olan kıskançlık olgusuna bilim adamları farklı görüşler ileri sürerek açıklık getirmeye çalışmaktalar. Örneğin, Sokolof “Kıskançlık insanın en az bilinen duygusu ve üzerinde en az konuşulan davranışıdır. Bir muammadır” derken, Decartes “Kıskançlık sahip olduklarını koruma isteğinden kaynaklanan bir tür korkudur” demiş. Ünlü antropolog Margaret Mead 1928 yılında yayımlanan bir kitabında, davranışlarımızın genlerimizle değil, çevresel faktörlere bağlı olarak belirlendiğini ileri sürmüş. Tıpkı Mead gibi bir çok sosyal bilimci kıskançlığın olgunlaşmamış çocukça bir duygu, kendine güvensizliğin işareti, ruhsal bozukluk ya da bozuk kişilik özelliği olduğunu söylemekte. Buna karşılık olarak evrimsel psikologlar kıskançlığın, evrimsel süreç içinde kazanılan evrimsel bir uyum olduğunu savunmakta ve farklı bir bakış açısı getirmekteler. Evrimsel psikologlara göre kıskançlık acı veren bir durum olsa da aşkın koruyucusudur ve bizler, kıskanç olan ataların çocuklarıyız. İşte tam burada aklıma hemen herkes tarafından bilinen rivayet geliyor. Rivayete göre, Adem ile Havva yasak meyveyi yedikleri için cennetten kovularak dünya üzerinde yaşamaya başladıklarından itibaren Havva toplam 20 defa doğum yapar. Her doğumda birisi kız, diğeri erkek olmak üzere ikiz çocuk doğurur. Çocuklar büyüyüp de evlenme çağına geldiklerinde vahiy yolu ile evliliğin ne şekilde olacağı bildirilir. Buna göre, ilk doğan kız, ikinci doğan erkek ile ilk doğan erkek, ikinci doğan kız ile evlenecektir. Ancak bu durum Kabil’in hiç hoşuna gitmez. Çünkü Kabil aslında Habil ile evlenmesi gereken ve kendisi ile aynı batında doğan İklima’ya aşık olmuştur. Bunun üzerine Adem her iki oğlunu da yanına çağırıp, Allah’a birer kurban vermelerini, kimin kurbanı kabul görürse İklima ile onun evleneceğini söyler. Her iki oğul da birer kurban seçerler ancak, Habil’in kurbanı kabul görür. Kıskançlık duygusuna kapılan Kabil kardeşi Habil’i öldürür. Böylece dünya üzerinde ilk cinayet aşk ve kıskançlık nedeniyle işlenmiş olur.

İdeal birlikteliklerin temelinde, dozunda kıskançlık duygusu bulunur ve dozunda olan kıskançlık sevginin, bağlılığın göstergesi olarak kabul edilir. Çünkü her bireyde, nedeni ne olursa olsun az ya da çok kıskançlık duygusu vardır. Kıskançlığın hiç olmaması kadar yanlış kullanılması, abartılması, karşı tarafa dünyayı dar eder niteliğe vardırılması da problem oluşturur. Dozunda olamayan kıskançlık, aşk gibi, sevgi gibi yapıcı bir duyguyu parçalayıp,yok eder.

Dozunda kıskançlıkların yaşanacağı, aşk dolu, sevgi dolu günler diliyorum.


Bahar Ş. Gülşen
Demokratgazete
30 Aralık 2004

bilgin_ucar
11-10-2006, 23:04
kıskanmak aşkın kanununda var, gerçek seven kalbi bu duygu sarar, henüz üç yaşında kızkardeşim waaaar, seni ondan bile kıskanıyoruuum, kıskanıyorumm, kıskanıyorum:))))

insansifir
23-10-2006, 18:20
:) kiskanclik.allahin icimize koydugu hislerden bir tanesi goz ile gorulmez ama var oldugu kesin.her insanda his var. ve kiskanclik bunlardan bir tanesi iyiyede kullana bilirsin kotuyede kiskancligi,1kiskanclik,2kibir,3gurur,4inat,5korku ,6sevgi, su anda hatirladigim hisler insandaki...

ardahan
23-10-2006, 20:23
Kıskançlık vardır. Ve iyiki de vardır. Kıskançlık birine daha fazla itina göstermenize sebep olabilir. Ona daha iyi davranmanıza sebep olabilir.

Tabi ki herşey gibi çoğu da zarardır. Psikolojik bir problemdir. Hiç kıskanmamak ise doğru değildir. İnsanız doğamızda var kıskanmak...

asagir
23-10-2006, 22:37
Kıskançlık; insanın sahip olduğu her duygu gibi faydalıdır ve insanı insan yapan olgulardan biridir
(psikolojik probleme dönüşmediği sürece). Kıskançlık olmasaydı; daha iyisine-güzeline sahip olmak için motivasyon da olmazdı. Büyük ihtimal hala mağaralarda yaşardık. Kıskançlığa bağlı öldürme intihar gibi olayların nedenleri ise gerçekte kıskançlık değil, kişinin sahip olduğu farklı nedenli psikolojik problemlerdir. Kıskançlığın buradaki rolü sadece tetikleyici etkisi olabilir. İnsan içgüdü ve duyguları ile var olur, aklı ile medenileşir, ilerler.
saygılar.

ally_mcbeal
09-11-2006, 04:47
ben kadınların birbirlerini kıskanmalarını vurgulamak istemiştim.

erkekler de kendi aralarında fazlasıyla kıskanç ve rekabetçiler ancak bizden farkları kadınlar kadar birbirleriyle sıkı fıkı olmamaları bence. karısı/kızarkadaşı olan bir erkek boş zamanlarının tümünü ona ayırır ve nerdeyse bütün aktivitelerde erkek arkadaşından çok yanında onu ister. ama kadınlar için kendi aralarındaki arkadaşlığın apayrı bir yeri var, fazla içiçe geçip sırdaş oluyorlar ve insan olmanın doğası gereği daha çok sorun yaşayabiliyorlar.
kadınlarda kıskançlık genelde ilk gençkızlık yıllarında daha fazla olabiliyor, o yaşlarda güzel olmak, okulda iyi olmak vs daha fazla önem taşıyor. ancak çalışma hayatı içerisinde çok daha sağlam dostluklar oluşturulabiliyor. kendi artı/eksilerini olduğu gibi kabullenen insanlara dönüşmeyi başarmış kişilerden bahsediyorum tabi.
burda aklıma gelen farklı bir örnek; hiç bir kızarkadaşımın eşi/erk.ark nın erkek arkadaşlarına yönelik kıskançlık beslediğine raslamadım ama tam tersi olarak eşini/kızark.nı diğer bayan arkadaşlarından kıskanan erkeklere rasladım. (hatta boşanma nedeni olabilicek kadarını gördüm)

aşk ilişkisi içerisindeki kadın-erkek kıskançlığına da kısaca değineyim; dozunda kaldığı takdirde medeni ölçüleri aşmayan kıskançlık tutkuyu körükler ve ilişkiyi tazeler görüşündeyim.

sevgiler...

hakkinen
09-11-2006, 06:18
erkekler de kendi aralarında fazlasıyla kıskanç ve rekabetçiler ancak bizden farkları kadınlar kadar birbirleriyle sıkı fıkı olmamaları bence. karısı/kızarkadaşı olan bir erkek boş zamanlarının tümünü ona ayırır ve nerdeyse bütün aktivitelerde erkek arkadaşından çok yanında onu ister. ama kadınlar için kendi aralarındaki arkadaşlığın apayrı bir yeri var, fazla içiçe geçip sırdaş oluyorlar ve insan olmanın doğası gereği daha çok sorun yaşayabiliyorlar.
kadınlarda kıskançlık genelde ilk gençkızlık yıllarında daha fazla olabiliyor, o yaşlarda güzel olmak, okulda iyi olmak vs daha fazla önem taşıyor. ancak çalışma hayatı içerisinde çok daha sağlam dostluklar oluşturulabiliyor. kendi artı/eksilerini olduğu gibi kabullenen insanlara dönüşmeyi başarmış kişilerden bahsediyorum tabi.
burda aklıma gelen farklı bir örnek; hiç bir kızarkadaşımın eşi/erk.ark nın erkek arkadaşlarına yönelik kıskançlık beslediğine raslamadım ama tam tersi olarak eşini/kızark.nı diğer bayan arkadaşlarından kıskanan erkeklere rasladım. (hatta boşanma nedeni olabilicek kadarını gördüm)

aşk ilişkisi içerisindeki kadın-erkek kıskançlığına da kısaca değineyim; dozunda kaldığı takdirde medeni ölçüleri aşmayan kıskançlık tutkuyu körükler ve ilişkiyi tazeler görüşündeyim.

sevgiler...

Kiskanc olunmali belirli bir olcu cercevesinde, kadin erkek diye ayirima hic girmeyecegim, cunku iki taraf ta birbirleri hakkinda yapacaklari yorumlarda yanilacaklardir, ben genelde cinsiyetine gore degil de kisiden kisiye bu kiskancligin degistigini dusunuyorum. Kiskandirmaya calisan insanlari ise hic sevmem, cunku o zaman kiskanclik duygumun da yok oldugunu gorurum :)

Acheron
10-11-2006, 01:45
Ben kızların birbirlerini daha çok kıskandığını düşünüyorum.
Başımdan geçen komik bir olayı anlatayım. Üniversite 1. sınıfda 2 kız tarafından bana bir oyun oynandı. Orayı geçelim. İntikamımı yaklaşık bir ay sonra aldım. Bir tanesine; (bana göre) çok güzel, aşkını anlatan mechul biri olarak mektup yazdım. Diğerine; mektup alan kızın daha popüler olduğunu, ondan daha çok artı yönleri olduğunu fazla dikkat çekmicek şekilde işledim. Aralarında başka bişeyler daha varmış sanırım.Belki ben sadece fitili ateşledim. Sonuç mu? Hala küsler... :)

i-ked
09-01-2014, 23:22
Vay be! Bir önceki yazının tarihi 10/11/2006. Daha ilk öpücüğümü alalı 1 hafta bile geçmemiş. Ya son öpücük? Reelde 4 yıldan fazla olmuş. Sanalda ise ilk öpeni hemen her gün öpüyor ve yine öpülüyorum. 2014 yılı 2, 0, 1 ve 4 rakamlarından oluşuyor. 4'ün anlamı öpücük. Geçen sene 2013 ise 13 olan kıskançlığı içeriyordu. 19 ise özlem... 2019'a kadar bir başkası olmayacak, aldatmayacak, öpüşmeyecek, sevdiğimi söylemeyecek ve kimseyle de yatmayacağım. Sadakatsiz olan olmayacağım. Tabiki yaşadığım sürece... Bu konuda birçok yanlış var gibi ama benim dünyaya bakışım bu...


kıskanmak aşkın kanununda var, gerçek seven kalbi bu duygu sarar, henüz üç yaşında kızkardeşim waaaar, seni ondan bile kıskanıyoruuum, kıskanıyorumm, kıskanıyorum:))))

:) Henüz 3-5 yaşlarımdayken amcam söylerdi. Ben ise yıllar sonra söyledim. Aşağıda kaba saba o gün :

Günlerden bir gün, bir parka oturulur ve hatun çenesini kaldırır, gözlerini yayarak imalı imalı sorar:
- Beni kıskanıyor musun?
Erkek, hiç düşünmeden:
- Kesinlikle! :fl:
der emin bir tavırla ve ekler.
- Sadece erkeklerden değil, kızlardan da, ailenden de ve hatta üzerinde ütü yaptığın ütü masası, ellerinle ovaladığın bulaşık, çitilediğin çamaşırdan bile kıskanıyorum.
Hatun rüzgarlı havada savrulan ağzına, gözüne değen saçlarını düzeltir, karşıya bakar ve iç çeker.
- Uzakta olduğun, görüşemediğimiz için oluyor.

(1 hafta önce hatunun doğum günüydü, Ertesi hafta sonunda Piyer Loti'de buluşup kahve içmişlerdi. Bir yandan da kamerada hatıra olsun diye videoya çekiyorlardı. Güya çocuklarıyla birlikte izleyeceklerdi. Bir çeşit How I Met Your Mother fantazisi... Doğum günü çocuğuna bir dileği olup olmadığını sorduğunda: " Videolarda değil de, hep birlikte olmak..." diye cevaplamıştı.)

Sonra parkta birlikte şarkılar söylemeye başladılar. O saçları dağıtan rüzgar aynı zamanda üşütüyordu da... "Saçlarını dağıtırsın, rüzgarlara bırakırsın. Sen sevmeye yakışırsın. Seni sevmeyen ölsün, ölsün. Seni sevmeyen ölsün" derken erkek birden kıskançlıkla
- Seni seven de ölsün
der, kısa bir duraklama, dudak bükmeler sonra kahkahalar...
:kahkah::kahkah::kahkah:
Seviyorum (herhalde), özlüyorum (galiba), istiyorum (sanırsam), kıskanıyorum (kesinlikle)... Laf ola beri gele...

brokerüstad
02-03-2014, 20:08
kıskançlık bir hastalık bence
erkeklerde de var kadınlardada
kıskançlık insanın doğasında var maalesef
kimi zaman bu duyguya kapılabiliyoruz