PDA

View Full Version : Günde EN AZ 3000 Adım Yürümek, Öyle ya da Böyle!



Ebu Computer
14-01-2007, 01:46
Doktorlar, sağlıklı bir hayatın temel şartlarından birinin, hareket halinde olmak ve yürümeyi alışkanlık haline getirmek olduğunu belirtiyor.

Teknolojinin sağladığı geniş imkanlar nedeniyle son yıllarda sağlık açısından büyük sorun oluşturan hareketsizlik, kalp-damar ve hareket sistemi rahatsızlıklarında en önemli etken olarak gösteriliyor.

Selçuk Üniversitesi Beden Eğitim ve Spor Yüksek Okulu Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Yalçın Kaya, sağlıklı bir hayatın temel şartlarından birinin, hareket halinde olmak ve yürümeyi alışkanlık haline getirmek olduğunu belirtti.

Yürümenin, insanın kendi solunum ve dolaşım sistemini en hafif düzeyde ritmik şekilde çalıştıran aktivite olduğunu ifade eden Kaya, ''Hareket sistemi ve kalp-damar hastalıklarının oluşmasında en önemli etken hareketsizliktir'' dedi.

Kaya, teknolojinin sağladığı geniş imkanların, insanların hayat standardını yükseltmesine karşın, otomobillerin yaygınlaşması, internet ağının büyümesi gibi gelişmelere bağlı olarak insanları hareketten uzak hantal bir hayata sürüklediğini vurguladı.

Kaya, ''Sağlıklı ve kaliteli bir yaşam için yürüme herkesin en rahat yapabileceği sporlardan birisidir. Yürüme sporundaki temel amaç, vücudun kalp, dolaşım, solunum sistemlerinin kapasitelerini artırmaktır. Yürüme, hafif tempoda uzun sürede yapıldığı takdirde, vücuttaki stok yağların yakılmasında önemli rol oynar. Ayrıca fazla kilolardan kurtulmak için de yürüme önemlidir. Yediden yetmişe herkese sağlıklı bir yaşam için yürümeyi ihmal etmemesini öneriyoruz''ifadesini kullandı.

Yürüyerek dinç kalın

Yürümenin sürekli artan tempoda, kendi vücut özelliklerine uygun ritmde yapılması gerektiğini dile getiren Kaya, artan bir tempoda yürüyüşle genç yaşlı herkesin sürekli kendilerini dinç tutmasını önerdi.

Yürüme program başlangıcında yavaş yürüme ve ritmik gevşeme hareketlerinin yapılması gerektiğini belirten Kaya, ''Sağlığın devamı için spor ve hareket çok önemlidir. Rahat koltuklarımızdan vazgeçerek, kolay ve ucuza elde edebileceğimiz yürümeyi hayat tarzı haline getirmenin yollarını aramalıyız'' dedi.

Ayrıca yürüme nedeniyle vücutta belli noktaların sürtünme oluştuğu için aşınmalara neden olabileceğini, bunun da ileri yaşlarda kireçlenmelere ve kemikteki kıkırdak dokuların zedelenmesine yol açabileceğini ifade eden Kaya, bu tür tehlikelerine karşın yürüme aktivitesi yapılırken, temiz havada, kafa çevirme, kol ve el hareketi gibi ısınma hareketleri yapılarak, vücudun tüm dokularına hitap edilmesi gerektiğini sözlerine ekledi.

Saygılarla...
:cool:

ahkaraca
14-01-2007, 23:58
sayın " Computer Babası"!

Yüzde yüz haklısınız valla, benim en tuttuğum şiir "Dağ başını duman aaaalmış,

Hayden yürüyelim sayın arkidaşlaaar"

Sağlık için yürüyüş!
Statik olmayış!
Evde oturrmayışşş!!!

Haydin hep beraber, yürüyoooz!
Yek, dü, se, chüüüüshhh!

Şakay dı...

engindeniz
15-01-2007, 00:09
Sağlıklı Yaşamın Sırrı 'Yürümek'
:cool:
---

Yürümek = Aşık Olmak :roll:

- Yürümek için önce aşık olmanız gerekecektir...
- Aşkınızla dünyayı bile yürürsünüz...
- Aşkının peşinden dünyayı bile gezersiniz...
- Aşk için çarşı pazar yorulmadan gezer ve yürürsünüz, yürürsünüz, yürürsünüz...
- Aşık olanlar için yürüme kolaylaşır, hatta yere basmadan uçmaya benzer...
- Aşk için yemeden içmeden sürekli yürürsünüz...
- Aşık olduktan sonra dünya yollarında Evliya Çelebi bile olursunuz...


Aşık değilseniz eğer;
Maalesef yürümek istemez canınız... Adım bile atmaz insanın canı...


Sevgiler, Saygılar...

pej
15-01-2007, 00:32
İnsanı ın yaşam fonksiyonlarını asgari sağlıkta tutabilmek için her gün en az 3000 adım atması,sağlıklı bir yaşlılık yaşayabilmesi için ise her gün 5000 adım atması gerekiyormuş.

Kişiler eğer özel çaba göstermezler ise genelde 40 lı yaşlardan sonra bunu yerine getiremezler.

Bunu kontrol edebilmek için cepte taşınan padometre denilen adım ölçer küçük cihazlar var.

Bir tane alıp bir ay müddetle attığınız adımları ölçün ve nerede olduğunuzu görün.Buna göre de gerekirse yaşam şeklinizi değiştirin.Aksi taktirde de sağlıksız bir yaşlılık ve 60 lı yaşlar civarında ölmeye hazır olun.

Elbette bir çok yakınınızın hayatını da zorlaştırıp bir an önce ölüp kurtulmanızı arzu etmelerine sebep olarak.

Sigara da içiyorsanız bu büyük olasılıkla daha da sıkıntılı ve acılı olacaktır.

pej
15-01-2007, 00:46
Sanırım bir çok arkadaşımızın henüz bunu algılamasına çok zaman var ama sıkıntılı yaşlılığın Türkiyemizde hiç te ucuz olmadığını belirtmek isterim.

Onun için ''fırsat yaratıp yürüyelim arkadaşlar,olabildiğince sağlıklı bir yaşlılık için''

Red Kit
15-01-2007, 00:52
Kesinlikle forumda en doğru bilginin yer aldığı başlıklardan biri olmuş. pej'in söyledikleri de çok doğru. En az 5000 adım atmak gerek, eğer işiniz gereği masa başında iseniz ve ofiste çalışıyorsanız o zaman 5 kilometre yürümelisiniz.

ahkaraca
15-01-2007, 01:03
Kesinlikle forumda en doğru bilginin yer aldığı başlıklardan biri olmuş. pej'in söyledikleri de çok doğru. En az 5000 adım atmak gerek, eğer işiniz gereği masa başında iseniz ve ofiste çalışıyorsanız o zaman 5 kilometre yürümelisiniz.

Sn. Red Kit,

Yaşınınız kaç acaba? Bir ayağınızı çukurda gördüm sizin.:gulen:

Şaka bir yana söylediklerinize katılıyorum

Ebu Computer
15-01-2007, 01:05
Mehmed Öz tvde bir proğramda günde en az 10.000 adım atılmalı demişti.

Buda sanıyorum yaklaşık 5 km yapar.

Saygılarla...
:cool:

TOPTANCI
28-01-2007, 02:04
Havasının temiz olduğu ortamlarda ortalık günlük güneşlikse deyme keyfime işi gücü bir tarafa bırakıp bir saat hızlı adımlarla yürüyorum ...yürümek ile yollar aşınmıyor sıhhat buluyorum... ama bu aralar paslandım bilgisayar başında :hmm:

cetvel
28-01-2007, 02:26
hızlı adımlarla, dizlerinizin altında yanma hissedene kadar yürümek... ne güzel bir duygudur... tempomu bozmadan çok uzun süre boyunca yürümeyi severim... gerçi yaş ilerledikçe, vücutta değişiklik oluyor ama yürümek hala zevk veriyor.

Istanbul Ataköy'ü bilen arkadaşlar... 5.Kısımdan Bakırköye ya da Şirinevlere yaz-kış, yağmur-çamur, gece-gündüz farketmeden yürürüm...

Von
05-10-2007, 08:35
Bir süredir Koşu bandlarını araştırıyorum. Piyasada kaliteli kalitesiz pek çok ürün mevcut.

Benim için olmazsa olmaz kriterlerin en başında mümkün olduğunca sessiz olması , kaliteli ve geniş band bölümü olması ve otomatik eğiminin bulunması.

Okuduğum yorumlarda daha çok emin olamadığım husus ses düzeyi. Komşuları rahatsız etmeyecek kadar güçlü bir motor ve adım seslerini mümkün olduğunca tolere edecek kalitede band. Çünkü pek çok kişi kimseyi rahatsız etmeden çalışmanın mümkün olmadığından bahsediyor.

Profesyonel bişey aramıyorum. Ama mümkün olduğunca ekonomik ve kaliteli birşey arıyorum. Özellikle konunun profesyonelleri varsa rehberlik edebilirler mi ? :)

Teşekkürler

mmilken
05-10-2007, 12:40
Hem ekonomik hem de kaliteli bir şeyi bu ülkede bulma şansınız yok...

Size ülkedeki en aklı başında yerin sayfa adresini gönderiyorum..

Bu sayfa size genel bir fikir verebilir.. Kalite hakkında ...

http://tr.commercial.lifefitness.com/content.cfm/treadmills_1

kentuf
05-10-2007, 12:42
intersporun getirmiş olduğu voit marka ürünleri araştırmanızı tavsiye ederim .

shorunmu
05-10-2007, 12:43
Ne kadar sessiz olursa olsun kulağını veren bir kişi çıkan sesi duyacaktır. Makineden ses çıkmasa yürürken veya koşarken sizin hareketinizden kaynaklanan ses var.

Sabah erken veya gece geç saat olmadıkça iyi niyetli hiç kimse sizden şikayet etmez zaten.

Ebu Computer
05-10-2007, 13:14
http://www.vatanbilgisayar.com/search_results.aspx?L1=All

Pazar gününe kadar hem 12 ay taksit hemde %10 indirim var.

Bakıp incelemekte fayda var.

Saygılarla...
:cool:

Von
05-10-2007, 13:16
Hem ekonomik hem de kaliteli bir şeyi bu ülkede bulma şansınız yok...

Size ülkedeki en aklı başında yerin sayfa adresini gönderiyorum..

Bu sayfa size genel bir fikir verebilir.. Kalite hakkında ...

http://tr.commercial.lifefitness.com/content.cfm/treadmills_1

Teşekkür ederim hemen inceleyeceğim.


intersporun getirmiş olduğu voit marka ürünleri araştırmanızı tavsiye ederim .

Voit ler biraz pahalı, kalitesine fiyatı o kadar yansıyor mu ondan emin değilim :notr:


Ne kadar sessiz olursa olsun kulağını veren bir kişi çıkan sesi duyacaktır. Makineden ses çıkmasa yürürken veya koşarken sizin hareketinizden kaynaklanan ses var.

Sabah erken veya gece geç saat olmadıkça iyi niyetli hiç kimse sizden şikayet etmez zaten.


Teşekkürler. Sanırım burada seçilen ürünün de önemli bir özelliği var. Alt komşum ciddi sorunlu :) Bu nedenle tekrar papaz olmak istemem. Bir kaç yorumda bunla ilgili şikayetler okudum bazı ürünlerde çıkan gürültünün desibel değerleri de veriliyor. Bahsettiğiniz motor sessizliğinde bile hareketten çıkan sesden bahsedenler de çok. Bu nedenle de spor ayakkabı ve oldukça kaliteli bir band yüzeyi öneriliyor :notr:

Von
05-10-2007, 13:17
http://www.vatanbilgisayar.com/search_results.aspx?L1=All

Pazar gününe kadar hem 12 ay taksit hemde %10 indirim var.

Bakıp incelemekte fayda var.

Saygılarla...
:cool:

Link çıkmıyor :)

Ebu Computer
05-10-2007, 13:20
Link çıkmıyor :)

Şimdi tıkladım açılıyor bende sorun yok.

Saygılarla...
:cool:

Von
05-10-2007, 13:21
Şimdi tıkladım açılıyor bende sorun yok.

Saygılarla...
:cool:

Ürün görünmüyor demek istemiştim :) Orayı da inceliyorum. teşekkürler...

Von
10-10-2007, 09:41
Hem ekonomik hem de kaliteli bir şeyi bu ülkede bulma şansınız yok...

Size ülkedeki en aklı başında yerin sayfa adresini gönderiyorum..

Bu sayfa size genel bir fikir verebilir.. Kalite hakkında ...

http://tr.commercial.lifefitness.com/content.cfm/treadmills_1

En aklı başında şirket maillere cevap vermiyor :) Fazla detaylı araştıracak zamanım yok bugün birkaç yer gezip karar veririm herhalde.

KARAHAN
10-10-2007, 09:46
dunlop sonic,ekonomik ve güçlü motor...ev kullanımına en uygun ürün...yalnız istediginiz kriterlerden tek eksigi egimi elle ayarlıyorsunuz...

egimi elle ayarlayanları tercih edin,digerleri çok problem çıkarıyor...artı egimin elektronik olması görsellikten başka bir faydası yok...

Von
10-10-2007, 09:52
Çok teşekkürler inceleyeceğim. Benim için mümkün olduğunca sessiz motor ve kaliteli band çok önemli. Eğimi elle ayarlama ile ilgili aslında bana hep tam tersi önerilmişti, koşarken elle eğim ayarlamak kimse istemez diye. Ama pek tecrübem yok, bu konuyu da araştırayım :)

adabeyi
10-10-2007, 09:54
ürünü seçin servisini arayın,tavsiye isteyin,servisin tavsiyesi önemli,araştırdım,diynamic 4250 de karar kıldım,memnunum.....
unutmayın,dağılmayacak cihaz en az 2 hp olmalı diyorlar...

Von
10-10-2007, 09:58
ürünü seçin servisini arayın,tavsiye isteyin,servisin tavsiyesi önemli,araştırdım,diynamic 4250 de karar kıldım,memnunum.....
unutmayın,dağılmayacak cihaz en az 2 hp olmalı diyorlar...

Servis ne kadar dürüst olur pek emin değilim. Onlar elbette en güçlü en kaliteyi söylerler ancak fiyat/performans oranı iyi ve yeterli ürünü tavsiye ederlermi bilmem. 2 hp bayaa güçlü motor. Ancak 1.75 den fazlası gitgide tuzlanmaya başlıyor :)

adabeyi
10-10-2007, 10:03
Servis ne kadar dürüst olur pek emin değilim. Onlar elbette en güçlü en kaliteyi söylerler ancak fiyat/performans oranı iyi ve yeterli ürünü tavsiye ederlermi bilmem. 2 hp bayaa güçlü motor. Ancak 1.75 den fazlası gitgide tuzlanmaya başlıyor :)

zaten o yüzden önemli ya...

Baydisiplin
10-10-2007, 10:05
kardeş bende şu an koşu bandı bekliyorum voit aldım, geliip kuracaklar izlenimi anlatırım.

Özellikleri :


Motor Gücü Sürekli : 1.75 hp
Motor Gücü Max. : 3.5 hp
Hız : 16 km/ saat
Gösterge Bilgileri : Hız, zaman, mesafe, kalori, nabız,
eğim, body fat
Gösterge Tipi : LCD ekran
Program Sayısı : 18 adet hazır programı vardır.
Her programın kendi içinde 3 zorluk seviyesi vardır.
(6 programx3 seviye=18 Program). 1 tane manuel
program bulunmaktadır.
Kişi Taşıma Kapasitesi : 120 kg.
Cihazın Kurulu Ebatları : 175x75x138 cm.
Cihazın Katlanmış Ebatları : 70x56x135 cm.
Yürüyüş Alanı : 40x130 cm.
Eğim : % 0-10
Cihazın Rengi : Siyah
Nabız Ölçme Sistemi : Elden nabız ölçer.
Cihazın Katlanma Özelliği : Manuel katlanma, 2 tekerlekli,
yatay taşıma.
Diğer Özellikleri : 3,6,9,12 tek tuşla hız, tehlike anında otomatik durma, koldan hız ve meyil tuşları. Body Fat ile vücut yağ oranını ölçer.
Zemin Türü : Tartan zemin, Cushion ® deck.

interspordan aldım.

Baydisiplin
10-10-2007, 10:06
Bu da resmi

SALESMAN
10-10-2007, 10:08
metrogrossmarkete gidip bir bakın önce bütün bu söylenen markaları çok iyi fiyatlara bulmak mümkün..

Von
10-10-2007, 10:20
Bu da resmi

Bahsettiğiniz ürün internetde 1300 YTL civarı. Muadili ürünlerden o kadar farkı var mı emin değilim. İzlenimlerinizi yazarsanız ben de sevinirim.


metrogrossmarkete gidip bir bakın önce bütün bu söylenen markaları çok iyi fiyatlara bulmak mümkün..

Teşekkürler. Ancak 70-80 kilo ürünü getirirler mi servis aracılığıyla mı yollarlar, yoksa alın götürün mü der ondan şüphe ediyorum :).

mmilken
10-10-2007, 12:43
telefonu deneyin yada yakınsanız gidin.. barbaros bulvarı üzerinde Plaza oteline yakın..)

Baydisiplin
15-10-2007, 22:34
Bahsettiğiniz ürün internetde 1300 YTL civarı. Muadili ürünlerden o kadar farkı var mı emin değilim. İzlenimlerinizi yazarsanız ben de sevinirim.



Teşekkürler. Ancak 70-80 kilo ürünü getirirler mi servis aracılığıyla mı yollarlar, yoksa alın götürün mü der ondan şüphe ediyorum :).


1300 mü? bende ucuz aldım diye seviniyordum, demekki bana hiç indirim yapmamışlar, her neyse geldiler 20 dk da kurdular, denediler, çalıştırıp izah edip parayı aldı gittiler, 4-5 kez kullandım, alet iyi, yani en azından şimdilik bantları dönüyor:) motorda sorun yok, 6 km hıza 10 dk dayanamıyorum, bu alet bana ömür boyu yeter artık. bir ara nabzımı 160 larda gördüm ölüyorum sandım, sonra kitapçığa baktım normalmiş, ama yinede kendimi fazla yormuyorum.

VOLVO
15-10-2007, 23:20
Hay ALLAH umarım daha almamışsınızdır.Topiği geç fark ettim:)

Bende Dynamic var. Gayet memnunum.Bir müşterim var.Kendisi body building Türkiye şampiyonu ve spor salonu var. İki sene önce carrfur dayken tel açtım. Abi dedim Dynamic var acaip kampanya var.

Hemen dedi üstüne çık. Çalıştırt ve 10 dk koş:) Motorun zorlanmadığını hissediyorsan, koku gelmiyorsa hemen al dedi. Voit, Dunlop,Dynamic hepsi aynı.Motorları bile aynı dedi.

Herneyse aldım.Çokda memnunum.Tabii 6 aydır kullanmıyom gerçi:he:

Altına mutlaka voit özel halı alın. Aşağı kata kesinlikle ses geçirmiyor.Haa bu arada ben 103 kiloyum:cry: Birde kilonuza göre koşu bandı alın. 120 Kg olursunuz.Max.taşıma kapasitesi 80 olanı alırsınız.Anında yakarsınız motoru:he:

Markaya takılmayın. Fazla da pahalı birşey almayın derim.:cool:

Layoti
15-10-2007, 23:26
Hay ALLAH umarım daha almamışsınızdır.Topiği geç fark ettim:)

Bende Dynamic var. Gayet memnunum.Bir müşterim var.Kendisi body building Türkiye şampiyonu ve spor salonu var. İki sene önce carrfur dayken tel açtım. Abi dedim Dynamic var acaip kampanya var.

Hemen dedi üstüne çık. Çalıştırt ve 10 dk koş:) Motorun zorlanmadığını hissediyorsan, koku gelmiyorsa hemen al dedi. Voit, Dunlop,Dynamic hepsi aynı.Motorları bile aynı dedi.

Herneyse aldım.Çokda memnunum.Tabii 6 aydır kullanmıyom gerçi:he:

Altına mutlaka voit özel halı alın. Aşağı kata kesinlikle ses geçirmiyor.Haa bu arada ben 103 kiloyum:cry: Birde kilonuza göre koşu bandı alın. 120 Kg olursunuz.Max.taşıma kapasitesi 80 olanı alırsınız.Anında yakarsınız motoru:he:

Markaya takılmayın. Fazla da pahalı birşey almayın derim.:cool:

Yahu Volvo,gavur icadı bunlar gavur..:he: Burhan felekte bir koşu bandı var allah seni inandırsın acayip kaliteli hem koku falan gelme riskide yok..:he::he::he:

VOLVO
15-10-2007, 23:34
Yahu Volvo,gavur icadı bunlar gavur..:he: Burhan felekte bir koşu bandı var allah seni inandırsın acayip kaliteli hem koku falan gelme riskide yok..:he::he::he:

Dostum öyle deme her zaman Burhan Felek'e nasıl gidilir.Hele kış günü:he:

Valla 106'dan beni 95'e düşürmüştü.Yeterki ciddi kullan:)

Hele 300 kalori için yarım saat ter dökünce insan bisküvi bile atmıyo ağzına yeminle:he::he:

liz22
15-10-2007, 23:46
Alacağınız ürünün genişiliği 50 cm den düşük olmasın.

Boy da önemli tabii ama koşarken bacaklarıınız birbirine vurmasın.

Baydisiplin
16-10-2007, 20:48
benim kilo verme derdim yok aksine almam lazım, hem kilo alıp hem bu koşu bandını nasıl kullanabilirim onu araştıyorum bende,

Von
17-10-2007, 07:48
Ben biraz araştırma ve çok sıkı bir pazarlıkla Voit 2815 de karar kıldım. Gerçekten muhteşem bir alet. Voitlerin 5 senelik motor garantisi bence anlamlı çünkü yaşanabilecek en büyük problem bu gibi. Oldukça sessiz çalışıyor. Yalnız ve de gerçekten oluşacak ses hiçbir zaman aletin sesi olmuyor. Koşarken çıkan ses her zaman motor sesini bastırıyor. Aletin ekranı çok güzel ve fonksiyonel. Hoşlanmadığım tek özelliği, örneğin hız ve kaloriyi ayna anda göremiyorsunuz. Mutlaka aralarında geçiş yapmak zorundasınız. Bu diğer bazı fonksiyonlar için de geçerli.

Alacak olanlara gerçekten şu tavsiyede bulunulabilir, koşu bandları mağazada durduğu gibi durmuyor. Çok büyük bir alan da kaplıyor. O yüzden evde yeterli yerin olup olmadığı da önem kazanıyor.

niko
17-10-2007, 17:50
Bende Dunlop Sonic var.
Haftada iki gün hizmet veriyor. :yes:
Bu aletlerde servis problemi oluyor.
İki kez Finspor'u çağırmak zorunda kaldım. Tek adres orası çünkü.
Hizmet kalitesi iyi ama ne talep ederlerse onu vermek zorundasın.
İki kere daha çağırırsak aletin parasına denk gelecek :he:

Sinek Vale
18-10-2007, 13:09
Sn. Von,

Topiğinizi yeni gördüm. Eğer koşu bandını henüz almadıysanız bu adresteki (http://www.hepsiburada.com/productdetails.aspx?categoryid=19249&productid=sporhlt350) koşu bandına bakabilirsiniz. Şuan indirimde ve KDV dahil satış fiyatı 565,22 YTL.

Özellikleri ise şu şekilde:

Ürün Adı : Health Stream T 350 Motorlu Koşu Bandı
Motor gücü sürekli : 2 hp.
Motor gücü maksimum : 3 hp.
CİHAZIN ÜSTÜN ÖZELLİĞİ : Cihazın üretiminde üst kalite çelik konstrüksiyon kullanılmıştır. Bu özelliği, cihazın ağırlığına doğal olarak yansımıştır. Bu yüzden cihazın ağırlığı, muadillerinden çok fazladır. (Net: 74 kg Brüt: 82 kg)
Gösterge bilgileri : Hız, zaman, mesafe, yakılan kalori, nabız ve tur bilgilerini gösterir.
Gösterge türü : 3 pencereli LCD elektronik gösterge.
Eğim : Manuel 3 kademeli eğim ayarı yapılabilen özelliğe sahip.
Program : 1 manuel + 5 hazır program.
Program tanımları : Kolay Yürüyüş Programı, Aerobik Programı, Kuvvet Kazanımı Programı, Yağ Yakma Programı, Ağırlık Kontrolü Programı
Nabız ölçme : Polar bandı sayesinde göğüsten nabız ölçer. Bu sayede, nabzınızı ölçmek için yüruyüş ya da koşunuza ara vermek zorunda kalmazsınız.
Hız minimum : 1 km/saat
Hız maksimum : 14 km/saat
Yürüyüş alanı : 40 cm x 126 cm.
Taşıma kapasitesi : 115 kg.
Gürültü düzeyi : Üstün kalitedeki motoru ve kayış sistemi, cihazı sınıfının "sessiz çalışanlar grubu"na sokmuştur.
Cihazın kurulu ebatları : 164 cm x 74 cm x 131 cm
Cihazın katlı ebatları : Boy: 69 cm En: 74 cm Yükseklik: 156 cm
Cihazın koli ebatları : 167 cm x 77,5 cm x 20,5 cm
Cihazın rengi : Metalik Gri & Siyah
Cihazın ağırlığı : Net: 74 kg Brüt: 82 kg
Zemin : Patentli darbe emici, esnek yumuşak ve eklemlere baskı yapmayan zemin.
Emniyet anahtarı : Acil durum anahtarını kullanarak tehlike anında bandı anında durdurabilirsiniz.
Cihazın katlanma özelliği : Kolaylıkla katlanabilir. Katlanma özelliği evinizde yerden tasarruf sağlamanıza yardımcı olur. Güvenlik kilidi sayesinde güvenli bir şekilde katlı durabilir.
Bantın açılması : Amortisörü sayesinde emniyetli, kademe kademe yavaş açılma (Safety Drop System) özelliğine sahiptir.
Tekerlekli Sistem : İki adet güçlü tekerleğe sahip.
Cihazın taşınabilme özelliği : Cihaz katlandıktan sonra kuvvetli ön tekerlekleri sayesinde belinizi hiç zorlamadan iterek kolaylıkla arzu ettiğiniz noktaya taşıyabilirsiniz.
Kalite belgesi : CE belgeli.




Eğer otomatik eğimli isterseniz bu adreste (http://www.hepsiburada.com/productdetails.aspx?categoryid=19249&productid=sporhlt450) de otomatik eğimlisi var. Şuan yine indirimde ve KDV dahil satış fiyatı 647,82 YTL.

Özellikleri ise şu şekilde:

Ürün Adı : Health Stream T 450 Motorlu Koşu Bandı
Motor gücü sürekli : 2 hp.
Motor gücü maksimum : 3 hp.
CİHAZIN ÜSTÜN ÖZELLİĞİ : Cihazın üretiminde üst kalite çelik konstrüksiyon kullanılmıştır. Bu özelliği, cihazın ağırlığına doğal olarak yansımıştır.
Bu yüzden cihazın ağırlığı, muadillerinden çok fazladır. (Net: 74 kg Brüt: 82 kg)
Gösterge bilgileri : Hız, zaman, mesafe, yakılan kalori, nabız ve tur bilgilerini gösterir.
Gösterge türü : 3 pencereli LCD elektronik gösterge.
Eğim : Otomatik ayarlanabilir eğim özelliğine sahiptir. % 0 - % 10 seviyeleri arasında eğim ayarlanabilir.
Program : 1 manuel + 5 hazır program.
Program tanımları : Kolay Yürüyüş Programı, Aerobik Programı, Kuvvet Kazanımı Programı, Yağ Yakma Programı, Ağırlık Kontrolü Programı
Nabız ölçme : Polar bandı sayesinde göğüsten nabız ölçer. Bu sayede, nabzınızı ölçmek için yüruyüş ya da koşunuza ara vermek zorunda kalmazsınız.
Hız minimum : 1 km/saat
Hız maksimum : 14 km/saat
Yürüyüş alanı : 40 cm x 126 cm.
Taşıma kapasitesi : 115 kg.
Gürültü düzeyi : Üstün kalitedeki motoru ve kayış sistemi, cihazı sınıfının "sessiz çalışanlar grubu"na sokmuştur.
Cihazın kurulu ebatları : 164 cm x 74 cm x 131 cm
Cihazın katlı ebatları : Boy: 69 cm En: 74 cm Yükseklik: 156 cm
Cihazın koli ebatları : 167 cm x 77,5 cm x 20,5 cm
Cihazın rengi : Metalik Gri & Siyah
Cihazın ağırlığı : Net: 74 kg Brüt: 82 kg
Zemin : Patentli darbe emici, esnek yumuşak ve eklemlere baskı yapmayan zemin.
Emniyet anahtarı : Acil durum anahtarını kullanarak tehlike anında bandı anında durdurabilirsiniz.
Cihazın katlanma özelliği : Kolaylıkla katlanabilir. Katlanma özelliği evinizde yerden tasarruf sağlamanıza yardımcı olur. Güvenlik kilidi sayesinde güvenli bir şekilde katlı durabilir.
Bantın açılması : Amortisörü sayesinde emniyetli, kademe kademe yavaş açılma (Safety Drop System) özelliğine sahiptir.
Tekerlekli Sistem : İki adet güçlü tekerleğe sahip.
Cihazın taşınabilme özelliği : Cihaz katlandıktan sonra kuvvetli ön tekerlekleri sayesinde belinizi hiç zorlamadan iterek kolaylıkla arzu ettiğiniz noktaya taşıyabilirsiniz.
Kalite belgesi : CE belgeli.


Not: Unutmadan söyleyeyim, bu 2 üründe de Türkiye içinde kargo bedava.

Sevgiler...

Von
18-10-2007, 20:37
Sn Sinek Vale

İlginiz ve emeğiniz için teşekkürler. Yukarıda da bahsettiğim gibi koşu bandını aldım. Aslında bu ürünü hepsiburada da görmüştüm. Ve özelliklerine göre gerçekten çok iyi bir fiyatı var. Ancak Voit tercihimde 5 senelik motor garantisi etken oldu diyebilirim. Çünkü bu tür aletlerde en çok rastlanabilecek en büyük sıkıntıyı motor oluşturabiliyor.

Bu üründen bir miktar daha ileri bir model benim aldığım ama bu ürünün fiyatı gerçekten iyi duruyor. Markayı tanımadığım için düşünmemiştim açıkcası.

Sinek Vale
19-10-2007, 08:54
Sn. Von,

Hayırlı olsun.

Aldığınız "Voit 2815 Koşu Bandı" nın "Health Stream T 450 Koşu Bandı"ndan bir miktar daha ileri bir model olduğunu söylemişsiniz ama ben aynı kanaatte değilim. Belki topiği okuyan arkadaşlara faydası olur diye Voit 2815'in özelliklerini aşağıda gösterdim.

Dikkat ederseniz Voit'te sürekli motor gücü 1,5 Hp, Health Stream'de sürekli motor gücü 2 Hp, Voit'in taşıma kapasitesi 110 kg, Health Stream'in ise 115 kg. Diğer tüm özellikleri ise hemen hemen aynı. Belki Voit'te max. hız 16km/saat, Health Stream'de ise 14 km/saat diyebilirsiniz ama zaten bu hızlarda çalışacağınızı sanmıyorum, 10 km/saat'ten fazla hız ile bile çalışmayacaksınız belki de.

Tek fark olarak 5 yıl motor garantisinden bahsetmişsiniz, ama bence bu fark için bu ürüne neredeyse 2 kat fiyat ödemek bana ters. Kaldı ki koşu bantlarında motor arızasından ziyade "kart" arızası olması daha ön planda olur.

Son not olarak da şunu söyleyeyim. Daha önce bir arkadaşın da söylediği gibi marka adının Voit veya Health Stream olması arasında hemen hemen hiç fark yok. Çoğu aynı fabrikadan çıkıyor.

Yeniden hayırlı olsun der, bu karşılaştırmayı sadece bilgi amaçlı yaptığımı, sizi tercihinizden vazgeçirmek gibi bir niyetimin olmadığını belirtmek isterim.

Voit 2815 Koşu Bandı

Motor Gücü Sürekli : 1,5 Hp
Motor Gücü Max : 3 Hp
Hız : 16 km/saat
Gösterge Bilgileri : Hız, zaman, mesafe,
kalori, nabız, eğim.
Gösterge Tipi : LCD Back Light
Program Sayısı : 30 adet hazır program vardır.
(6 hazır programx5 seviyeli) Her programın
kendi içerisinde 5 farklı zorluk seviyesi bulunmaktadır.
Ayrıca 1 adet manual programı vardır.
Eğim : %10 Otomatik
Kişi Taşıma Kapasitesi : 110 kg.
Cihazın Kurulu Ebatları : 178,5x75x140 cm.
Cihazın Katlanmış Ebatları : 82,2x76x164,5 cm.
Cihazın Ağırlığı : Net: 76 kg. Brüt: 81 kg.
Yürüyüş Alanı : 45x135 cm.
Cihazın Rengi : Siyah
Nabız Ölçme Sistemi : Elden nabız ölçer.
Tek Tuş Sistemi : Tek tuş ile 2,4,6,8,10,12 km. seviyeli
eğime ulaşabilirsiniz. 1,2,4,6,8,10 km hıza tek tuşa
basarak ulaşabilirsiniz.
Cihazın Katlanma Özelliği : Katlanabilir.
Tekerlekleri sayesinde rahat taşıma imkanı.
Diğer Özellikler : Koldan hız ve eğim tuşları ve
tehlike anında otomatik durma
Zemin Türü : Tartan Zemin, Cushion® deck.
Koli Ebatları : 185x85x29,5 cm.


Sevgiler...

Von
20-10-2007, 10:55
Sn. Von,

Hayırlı olsun.

Aldığınız "Voit 2815 Koşu Bandı" nın "Health Stream T 450 Koşu Bandı"ndan bir miktar daha ileri bir model olduğunu söylemişsiniz ama ben aynı kanaatte değilim. Belki topiği okuyan arkadaşlara faydası olur diye Voit 2815'in özelliklerini aşağıda gösterdim.

Dikkat ederseniz Voit'te sürekli motor gücü 1,5 Hp, Health Stream'de sürekli motor gücü 2 Hp, Voit'in taşıma kapasitesi 110 kg, Health Stream'in ise 115 kg. Diğer tüm özellikleri ise hemen hemen aynı. Belki Voit'te max. hız 16km/saat, Health Stream'de ise 14 km/saat diyebilirsiniz ama zaten bu hızlarda çalışacağınızı sanmıyorum, 10 km/saat'ten fazla hız ile bile çalışmayacaksınız belki de.

Tek fark olarak 5 yıl motor garantisinden bahsetmişsiniz, ama bence bu fark için bu ürüne neredeyse 2 kat fiyat ödemek bana ters. Kaldı ki koşu bantlarında motor arızasından ziyade "kart" arızası olması daha ön planda olur.

Son not olarak da şunu söyleyeyim. Daha önce bir arkadaşın da söylediği gibi marka adının Voit veya Health Stream olması arasında hemen hemen hiç fark yok. Çoğu aynı fabrikadan çıkıyor.

Yeniden hayırlı olsun der, bu karşılaştırmayı sadece bilgi amaçlı yaptığımı, sizi tercihinizden vazgeçirmek gibi bir niyetimin olmadığını belirtmek isterim.

Voit 2815 Koşu Bandı

Motor Gücü Sürekli : 1,5 Hp
Motor Gücü Max : 3 Hp
Hız : 16 km/saat
Gösterge Bilgileri : Hız, zaman, mesafe,
kalori, nabız, eğim.
Gösterge Tipi : LCD Back Light
Program Sayısı : 30 adet hazır program vardır.
(6 hazır programx5 seviyeli) Her programın
kendi içerisinde 5 farklı zorluk seviyesi bulunmaktadır.
Ayrıca 1 adet manual programı vardır.
Eğim : %10 Otomatik
Kişi Taşıma Kapasitesi : 110 kg.
Cihazın Kurulu Ebatları : 178,5x75x140 cm.
Cihazın Katlanmış Ebatları : 82,2x76x164,5 cm.
Cihazın Ağırlığı : Net: 76 kg. Brüt: 81 kg.
Yürüyüş Alanı : 45x135 cm.
Cihazın Rengi : Siyah
Nabız Ölçme Sistemi : Elden nabız ölçer.
Tek Tuş Sistemi : Tek tuş ile 2,4,6,8,10,12 km. seviyeli
eğime ulaşabilirsiniz. 1,2,4,6,8,10 km hıza tek tuşa
basarak ulaşabilirsiniz.
Cihazın Katlanma Özelliği : Katlanabilir.
Tekerlekleri sayesinde rahat taşıma imkanı.
Diğer Özellikler : Koldan hız ve eğim tuşları ve
tehlike anında otomatik durma
Zemin Türü : Tartan Zemin, Cushion® deck.
Koli Ebatları : 185x85x29,5 cm.


Sevgiler...

Sn SinekVale sanırım aldığınız bilgiler eski veya bu model şu an daha üstün özelliklere sahip olarak üretiliyor. Çünkü bendeki koşu bandı 2.0 hp sürekli motor gücüne sahip. Ayrıca taşıma kapasitesi 120 kg olarak geldi. Diğer yazdıklarınızı kıyaslamadım fakat sanırım ilk üretilen model olsa gerek bu model. Elbetteki bakış açısına göre tercihler farklı olabiliyor.

Teşekkür ederim ürün size de hayırlı olsun

Sinek Vale
20-10-2007, 11:53
Sn SinekVale sanırım aldığınız bilgiler eski veya bu model şu an daha üstün özelliklere sahip olarak üretiliyor. Çünkü bendeki koşu bandı 2.0 hp sürekli motor gücüne sahip. Ayrıca taşıma kapasitesi 120 kg olarak geldi. Diğer yazdıklarınızı kıyaslamadım fakat sanırım ilk üretilen model olsa gerek bu model. Elbetteki bakış açısına göre tercihler farklı olabiliyor.

Teşekkür ederim ürün size de hayırlı olsun

Sn. Von,

Voit için ürün bilgisini tamamen size yardımcı olabilmek maksadıyla internetten bir yerden almıştım. Eğer sizinkiyle uyuşmuyorsa demek ki, bilgiyi aldığım yerde bir yanlışlık var.

Bu arada ben birşey almadım, o nedenle hayırlı olacak birşey yok :) Size hayırlı olsun, güle güle kullanın.

Sevgiler...

parapara
04-05-2008, 16:50
Normal günlük yaşamımda yaptığım bazı normal hareketlerde bile çok hızlı koşmuş bir insanın nefes nefese kalması gibi nefes nefese kalıyorum. Mesela: 200 metre yürüyünce, 3 katlı bir apartmana çıkarken, az bir ağır iş yaptığımda bacaklarımda agrı başlıyor, soluk alıp vermem hızlanıyor.

Nefes nefese kaldığımda bacaklarım ağrıyor, vücudum soğuyor,kalp atışlarım ve soluk alıp vermem aşırı artıyor,idrarım geliyor. Kendimi çok yorulmuş gibi hissediyorum .

Bu hastalık 5 yıl önce başlamıştı. O zamanlarda üniversitede son sınıfta okuyordum. Vücut geliştirme ile ilgileniyordum, 6 ay yogun olarak o sporu yapıyordum, beslenmem çok zayıftı . O sıralarda başladı bu hastalık .

Üniversite hastanesine doktora gittim röntgen, tahlil felan yaptırdım bişi çıkmadı. Doktor spor yapın dedi. Doktorlar bunu dedi ama benim sosyal hayatım mahvoldu. Artık yürüdükçe ayagımdaki agrılar devam etti.

Sonra bu olaydan 4 ay sonra Hakkariye ögretmen olarak atandım. Durup dururken bu hastalık geçti, ne doktora gittim ne de ilaç kullandım. 5 yıl boyunca hiç ortaya çıkmadı.

Aradan beş yıl geçince aynı hastalık yine başladı. Ama çok hareketsiz yaşam tarzım var. Günde yürüyorsam 1 km yürüyorum oda işe gelip giderken , spor yapmıyorum , bütün günüm masa başında geçiyor.

Hastalık başladığı için yine doktora gittim . Rönten, tahlil yaptırdım. yine bişi çıkmadı . Tahlilde demir eksikliği çıktı . demir oranını artıran 1 ilaç verdi okadar. Ama hastalığım yine devam ediyor.

Hastalık konusunda pozitif bişi çıkmayınca bende bunu hareketsiz yaşamıma bagılıyorum. Son 1 yıldır çok hareketsizim. Sabah 100 mt yürüyüp arabaya binip işe gidiyorum. Arabadan inip 100 mt yürüyüp eve geliyorum. evde ve işte sürekli masa başında kalıyorum. 1 sene boyunca hiç bir spor yapmadım. 1. sene boyunca hafta sonları bile dışarı çıkmadım.

Bu hastalık çıkmaya başlayınca ilk önce 2000 mt yürüyünce agrılar başlıyordu. Bu zamanla 1000 metre , 500 metre , 200 metreye kadar düştü. Özellikle yokuş oldugu zaman mahvoluyorum.

Boy 1.80 kilo 80 - 85 arası degişiyor. sigara ve alkol hiç kullanmadım. yaş 25 , Bekarım ondan dolayı düzenli beslenmemde yok günde 1 ögün yemek yerim diger ögünlerde atıştırırım.

Buraya bu başlığı açmamın sebebi popüler bir yer oldugu için benzer sorunları yaşayan varsa önerisi olabilir diye düşündüm.

Bear_Bull
04-05-2008, 17:39
Geçmiş olsun Sn.ParaPara

Aynı sorunlar hemen hemen hepimizde var gibi.
sürekli masa başında oturmak hareket etmemek yüzünden .
Bende yürümek ağrı yapmıyor ama zaten durduğumuz yerde harekeksizlikten ayaklarımda sürekli ağrı oluyor.
Sigarada var günde 2 paket merdiven çıkmak ölüm zaten onun için asansör kullanıyorum ama inişleri genelde merdivenden inerek yapıyorum. İşede araba ile gidip gelince 50 mt.den fazla yürümüyoruz zaten. Ayaklarımı sürekli yüksekte tutmaya çalışıyorum bayağı bir rahatlatıyor karşı sandalyeye uzatmak ve masaj da fena olmuyor sağolsun kızım elinden geldiğince ufacık elleriyle masaj yapmaya uğraşıyor. Doktora bir kez gittim sigara içtiğimi öğrenince beni bir kovmadığı kaldı doktorun bir dahada gitmedim zaten eksik olsun (kendileri sanki içmiyor.).
Tekrar geçmiş olsun acil şifalar dilerim.

ayyan
04-05-2008, 18:00
Öncelikle geçmiş olsun.

Romatizma ile ilgili bir durum olabilir mi sn parapara? Benzer bir durum bende de var. Tahliller temiz çıkıyor. Çok fazla ayakta kalınca ağrılar başlıyor. Yerine göre aşırı derecede yorgunluk veriyor.
Gerçi o anki ağrıları geçirip 1-2 hafta rahat etmek için arada iğne oluyordum, doktora en son gittiğimde o iğneyi de yasakladı.

Doktorun bana verdiği tavsiyelerden bazıları:
"Dar pantolon- kot pantolon giyme, mümkünse kumaş ve bol kesimli pantolon giy.
Fazla eğilip kalkma. Ayakta fazla kalma. Bacaklarını rahatsız edecek bir durumda oturma(Özellikle uzun otobüs yolculuklarında rahatsız ediyor..).
Beslenmeye dikkat et(Yasakladığı yemekler-yiyecekler vardı ama.. hatırlayamadım şimdi).
Ağrılar tekrar başladığı anda tekrar gel, gerekirse iğne ile geçici olarak sorunu çözelim."

Tekrar geçmiş olsun, Allah'tan acil şifalar dilerim.

1903
04-05-2008, 19:19
Geçmiş olsun kardeşim.Daha gencecik yaştasın ya,böyle haberler gördükçe kahroluyorum.Bende de bazen halsizlik,nefessizlik oluyor lakin sigara var içki var BORSA var,genetik miras(kalp)var e yaşımızda 40'a dayanıyor...Ama seninki...Başka bir tam teşekküllü hastanede birdaha tahlil ve tetkikler yaptır ve adam gibi doktorlara danış derim.Özellikle adam gibi dedim bazıları doktor değil ilaç veya tahlil labaratuarlarının müşteri temsilcisi.Geçmiş olsun inşallah önemli birşey değildir.

ozbek1
04-05-2008, 19:25
parapara kardeş
bende çay ve kahveyi bırak diyebileceğim

relief
04-05-2008, 21:19
geçmiş olsun sn papara! egzersiz ağırlıklı spor yapmaya devam edin ve hastalığınızın nedenini iyice araştırın umarım sağlığınıza tez zamanda kavuşursunuz sevgiler...

balaban
04-05-2008, 23:23
Sn.parapara
Bence hiç çayla kahveyle ilgisi yok. Tekrar doktora gidin, mutlaka bir sebebi olmalı.

Günde 30 bardak çay içerim ne ağrı ne sızı var. 3 ay öncesine kadar sigara da içiyordum, 20 km yürürüm ne ayağım ağrır ne nefesim tıkanır, tırmanış ta yaparım- yine fark etmez. 4.ay bitmiş pardon sigarayı bırakalı, şimdi daha da rahat yokuş çıkıyorum.

Doktora görünmeniz lazım, mutlaka hareket etmeniz de gerekiyor. 40-50 yaşına geldiğinizde ne olacağınızı iyi düşünün. Sadece zamansızlıktan değil, üşengeçlikten de hareket etmiyoruz, hiç olmazsa tempolu yürüyüş yapın.

exitance
04-05-2008, 23:37
Geçmiş olsun Sn. parapara..

Durumunuzu eşime sordum. Belkide siz aynısını yaptınız ama, dahiliye uzmanı ve kardiyologa görünmenizi önerdi. Kadiyolog sizden efor testi ve EKG isteyecektir.

"Büyükşehirde olup Hakkari'de olmayan ne vardır?" diye sorarsak kendimize;
- Elektromanyetik kirlilik
- Alçak basınç (kandaki hemoglobin sayısını artırır)
- Stres
- Hava kirliliği
- Hormonlu gıdalar

Hakkari'de geçirdiğiniz dönemdeki hayatınız ile büyükşehir yaşantınızı karşılaştırıp yukardaki listeyi genişletmeniz ve bu liste üzerinde doktorunuzun görüşünü almanızında faydalı olacağını düşünüyorum.

parapara
05-05-2008, 17:31
Geçmiş olsun Sn. parapara..

Durumunuzu eşime sordum. Belkide siz aynısını yaptınız ama, dahiliye uzmanı ve kardiyologa görünmenizi önerdi. Kadiyolog sizden efor testi ve EKG isteyecektir.

"Büyükşehirde olup Hakkari'de olmayan ne vardır?" diye sorarsak kendimize;
- Elektromanyetik kirlilik
- Alçak basınç (kandaki hemoglobin sayısını artırır)
- Stres
- Hava kirliliği
- Hormonlu gıdalar

Hakkari'de geçirdiğiniz dönemdeki hayatınız ile büyükşehir yaşantınızı karşılaştırıp yukardaki listeyi genişletmeniz ve bu liste üzerinde doktorunuzun görüşünü almanızında faydalı olacağını düşünüyorum.

teşekürler exittance .
dahiliyeye gittim. ekg çekindim. birşey çıkmadı . Tahlilde biraz kansızlık çıktı. İki şehir karşılaştırmasında muhakkak saglıgıma etki eden unsurlar vardır. çünkü hakkari biraz sakin ve havası temizdi.

Gittigim hastanade dandik bir devlet hastanesi. dahiliye doktoru en fazla 5 dk. baktı . film ve tahlil baktı ilaç yazıp gönderdi.

Tam teşeküllü bir hastaneye görünmem gerektigini biliyorum.
büyük şehirdeki bir tıp fakültesine gitsem tedavim yarım kalacagnı biliyorum (bir kaçtane röntgen filmi çektirmeye gönderir film için 2 ay sonraya gün verirler) Bu yüzden hastanelere olan inancım hiç kalmadı. Yine çare bende gibi spor yaparak belki efor kapasitemi artırarak eski halime gelirim düşünüyorum.

irasare
16-05-2008, 00:57
--------------------------------------------------------------------------------

Yürümek her derde deva

--------------------------------------------------------------------------------

ABD'de yapılan araştırmalara göre, yürümenin insan sağlığına pek çok yönden yararlı olduğu tespit edildi. Düzenli olarak yürüyüş yapmanın, kasların kuvvetlendirilmesinden, düşünce potansiyelini arttırmaya, yaşlanma sürecini geciktirmekten zayıflamaya kadar birçok yararı olduğu ifade ediliyor.


Mayo Klinik tarafından yayınlanan rapora göre, yüzyıllardır doktorlar tarafından bir tedavi yöntemi olarak kullanılan yürüyüşün sağlıklı olması için düzenli ve programlı yapılmasında fayda var. Düzenli bir yürüyüş için de kısa ve uzun dönemli gerçekçi hedefler koymak, tepeden tırnağa kadar kullanılacak malzemenin kaliteli ve iyi seçilmesinin göz önünde tutulması gerekiyor. Uzmanların bu konudaki tavsiyeleri şöyle:


"- Amaç kilo vermekse vücut sentetik maddelerle sarılmalı


- Doktordan uygun görüş alınmadan böyle bir programa başlanmamalı


- Yemeklerden sonra uzun ve tempolu yürüyüşlerden kaçınılmalı


- Herhangi bir rahatsızlık hissedildiğinde yürüyüş bırakılmalı


- Yürüyüş, akşam yemeğinden en az 2 saat sonra yapılmalı


- Diyabet, tansiyon yüksekliği, kalp ve karaciğer rahatsızlığı ya da kronik rahatsızlığı olanlar yorucu ve uzun yürüyüşlerden kaçınmalı."


Bu tavsiyelere uyulması halinde düzenli bir yürüyüş programının vücuda yararları ise şöyle:


"- Kan akışının hızlanması, kan dolaşımının iyileşmesi, kalp, damar ve beyin rahatsızlıklarının giderilmesi


- Vücudun tüm kaslarının güçlenmesi


- Kalp kasılması ile meydana gelen kan miktarının artması ve dinlenme esnasında nabzın azalması


- Kan basıncının düzenlenmesi


- Hareket ve stres anında tansiyonun yükselmesinin önlenmesi


- Şişmanlığın önüne geçme


- Barsak hareketlerinin arttırılması ile sindirimin kolaylıkla sağlanması


- Beyine giden oksijen miktarının artması ile zihinsel keskinlik ve düşünce potansiyelinin artması


- Lenf dolaşımını düzene sokma


- Akciğerlerin hava kapasitesini arttırma


- Hareketlilik veya dinlenme sırasında metabolizmayı uyararak sürekli dinç tutma


- Travma sonrası toparlanma sürecini hızlandırma


- Kandaki yağ oranını düşürme


- İyi ve kötü huylu kolestrol dengelerini düzenleme


- Vücuttaki tüm organlar arasındaki koordinasyonu düzenleme


- Eklemlerin esnekliğinin artması, bel ve boyun ağrılarının hafifletilmesi


- Kemiklerin sertleşmesi


- Vücudun hastalıklara karşı dayanıklılığının artması ve bağışıklık sisteminin direncinin artması


- Yorgunluğun hafiflemesi


- Uykusuzluk sorununun giderilmesi ve bünyesel rahatlamanın sağlanması


- Vücudun endorfin adı verilen keyif hormonlarını hareketlendirme


- Yaşlanma sürecinin geciktirilmesi ve deriye zinde bir görünüm kazandırma


- Moral, özgüven ve iyimserliğin artması."

ayfer
15-06-2008, 19:08
Merhabalar,
Randevu geç veriyorlar v.b nedenlerle ertelemeyin.Okullarin tatilinde halledebilirsiniz.
Tercihen de bu konuda ıyı olan veya size yakın bir Üniversite hastanesinden
telefonla randevu alıp hem ekokardiyografi çektirip hem de
deneyimli hocaya muayene olmanız en iyisi sanırım.
Ben de rahatsızlığım nedeniyle yorucu tırmanış koşu tarzı sporlardan uzak dururum..
Yorucu spor yerine duzenli uyku ve beslenme ve hareketlilik onem kazanabilir.
Simdiden iyi tatiller:)...


Tam teşeküllü bir hastaneye görünmem gerektigini biliyorum.
büyük şehirdeki bir tıp fakültesine gitsem tedavim yarım kalacagnı biliyorum

karınca
15-06-2008, 19:45
İnternet üzerinden bu yazdıklarınız ile tanı konamaz.
Fakat yazdıklarınızdan kalp problemini hiç aklıma getirmedim.
Aklıma gelen sistemler; kas, sinir yada damar ile ilgili bir problem olabilir tarzında.
Elinizdeki tüm tetkikleri alarak, yaz tatiliniz içinde büyük kentlerde bulunan bir üniversite hastanesine müracaat etmeniz daha doğru olacaktır.
Eğer hiç bir problem bulunamazsa efor kapasitenizin azlığı düşünülebilir.

kelaynak
26-11-2008, 23:25
Geçmiş olsun sn parapara.
Herhangi olumlu bir gelişme yok mudur hastalığınızda?

balaban
26-11-2008, 23:44
Yaz geçti mutlaka gidip baktırmışsınızdır. Sonuç alınamadı mı?

st1905
27-11-2008, 10:29
Kardiyo testine bir giris, yemek ogunlerini mutlaka duzene sokmak bunlari yapmaniz hayirli olacaktir, duzensiz yemek vucudun tum calismasini olumsuz etkiliyor, bu arada vucut gelistirmeden sonra cikti demissiniz ki eger bench press veya kalbin ustune hafif te olsa baski yapabilecek sekilde calistiysaniz, bu da etkilemis olabilir, normalde bench press kalbi yormaz.

gemici
27-11-2008, 11:18
konu psikolojik olabilir.........iyi bir psikiyatriste gitmrni öneririm.........geçmiş olsun...

SALESMAN
27-11-2008, 11:38
http://www.akcigerim.com/?sayfa=koah
http://www.solunum.gen.tr/koah/koah_nedir.asp

hazır yeri gelmişken kısaltması koah olan akciğer yetmezliği hastalığından özellikle sigara içenleri uyarayım;
ben yeni haberdar oldum , bu sinsi hastalık hiç bir şekilde geri dönüşü olmayan ve ölümcül olma sıralamasında dunyada 4. sırada çok yaygın bir hastalık imiş;
ortaya çıkana kadar belirtileri daha çok soğuk algınlığı şu bu diyerek geçiştiriliyormuş , tedavisi yok .. o bakımdan linkten yada google dan bir açıp okumanızı öneririm.

bu arada başlığı açan arkadaşa geçmiş olsun , ciddi birşey olabilir üşenmeden bir tıp fakultesinde kapsamlı bir tarama şart bence,ihmal etmemek lazım... şimdi artık özellikle görüntüleme işlerini outsource etmişler bir çok tektik hızlanmış ; mr ,tomografi gibi işler eskiye göre çok çok kısa sürede yapılıyor benim ihtiyacım oldu 2 gunde çektirip sonuçları aldım devlet hastanesinde

bu arada sitede gürkan ve karınca gibi deneyimli doktor arkadaşlarımız var onlar daha uygun yönlendirme yapabilir, topiği fark etmelerini beklemeyip ikisinede bir özel mesaj atın.

SALESMAN
27-11-2008, 11:52
http://www.akcigerim.com/?sayfa=emboli

bu siteden akciğer embolisi konusunu da araştırmanı öneririm .

Akciğer embolisi (pulmoner emboli)
Akciğer embolisi, akciğer atardamarı veya onun dallarından bir ya da birkaçının kan pıhtısı ile tıkanması sonucu ortaya çıkan klinik tablodur. Akciğer embolisi derin ven trombozu adı verilen genellikle bacak ve veya baldır toplardamarlarında oluşan pıhtının bir parçasının yerinden kopup dolaşıma katılması ve nihayetinde akciğer atardamarına gelerek burada bir tıkanmaya yol açması ile oluşur. Yani akciğer embolisini başlı başına bir hastalık olmaktan çok derin ven trombozunun komplikasyonu olarak ele almak daha doğru bir yaklaşımdır.

1856 yılında Wirchow derin ven trombozu ve dolayısıyle pulmoner emboli oluşumu için risk faktörlerini tanımlamış ve bu risk faktörlerini 3 grupta ele almıştır.Wirchow'a göre, kanın damar sisteminde dolaşımının yavaşlaması veya durması yani venöz staz, bireyin pıhtılaşma sisteminde aşırı pıhtılaşma yönünde bir farklılaşma olması (hiperkoagülabilite) ve damar duvarında hasar oluşması derin ven trombozu için risk oluşturmaktadır.

Hastalık belirtileri nelerdir ?
Akciğer atardamarının uç dallarını tutan küçük pulmoner emboli olgularının çoğunda klinik bulgu yoktur yada hafif göğüs veya yan ağrısı, hafif nefes darlığı gibi çoğu kez hastanın hekime başvurmasını gerektirmeyecek belirtiler vardır.Daha büyük damarların veya daha çok sayıda akciğer atardamarının tıkandığı olgularda ise şiddeti değişmekle birlikte ani başlangıçlı nefes darlığı, göğüs, sırt veya yan ağrısı, öksürük ve hemoptizi (kan tükürme) görülür.

Hafif şiddetteki olgularda hekimin fizik muayene bulguları normaldir hatta çok daha büyük damarların tıkandığı birçok olguda da muayene bulgusu olmayabilir.

Lilyum
27-11-2008, 14:49
Sn Parapara;
Hayatta en sevmediğim şey birisi rahatsızım dediği zaman Türk insanının aynen bende de gibi bir yaklaşımla doktorluk taslamaya çalışmasıdır...
Ama sizin caresizliğinizi bende yıllarca yaşadım.Her gittiğim doktor hiç birşeyimin olmadığını söyleyip gönderdi.Kalp eforundan beyin için eeg dahil hertürlü tahlilim yapıldı. Şikayetlerinizin benzeri sık sık devamlı olmamak üzere halsizlik merdiven çıkamama bacaklarda kasılmalar uyku hali ve son zamanlarda aşırı unutkanlıklar...
Ankarada gittiğim özel bir hastahanede dahiliye uzmanının yaşınızla çok bağdaşmıyor ama son olarak bi de B 12 tahlil isteyeceğim demesizle ortaya çıkan B 12vitamini eksikliği çıktı...
Bu genelde yaşlı insanlarda olan fakat bazı mide rahatsızlıkları nedeniyle genç insanlarda da görülen ihtiyacımız olan vitaminin gerektiği kadar alınmadığı vey mide rahatsızlığı nedeniyle emilemediği için vucuda yetmeyen ve depo edilemeyen bir vitamin olduğu içinde takviye edilmesi gerektiği söylendi...
Herhangi bir dahiliye uzmanının yazdığı ve kan tahlili ile ortaya çıkan bir şey.Çok genç olmanız nedeniyel akıla gelinmemiş ve istenmemiş olabilir.Bir doktora gittiğinizde bakılmasını isteyin derim.
Tedaviside çok kolay aylık devamlı ilaç alınıyor.Bana belki ömür boyu kullanırsınız denmesine rağmen gittiğim kontrollerde yapılan tahlilde artık gerek olmayacağı bile söylendi.
Geçmiş olsun dileklerimle bir baktırmanızı öneririm.

habag
27-11-2008, 21:43
geçmiş olsun kardeşim,
insanoglu işte en ufak birşeyde hemen yamulur..

HAK TEALA şifasını verecektir İNŞALLAH...

Grandmaster
27-11-2008, 22:04
sn. salesman öncelikle linkler için size teşekkur ederim.

ben de dün doktorsa gittim,benzer şikayetlerle...sn. parapara nınkı kadar olmasa da hep bi yorgunluk durumu oluyordu,biraz efor sarfetsem bile yorgunluk baslıyor hemen
son gunlerde solunum sıkıntısı çekiyorum

ben astımdan şüphelendim,ailemde de var çünki.
bu arada ben de 25 yasındayım,hatta 26yı doldurmama az kaldı.

surekli derin nefes alma isteği var...2gundur sigara içmiyorum o bi rahatlama verdi sanırım.

doktora hikayemi anlattım,ayrıca işimin stresli olup olmadığını sordu.

11 yasımda ve 10 ay once olmak uzere 2 kez bronşit gecirdim,ikisi de cok agır gecti izleri hala goruluyor rontgende(bunu baska bi doktor soylemişti)

akciğer röntgeninde sorun yok,solunum testi yapıldı o da normal sınırlar içinde...ilk bakısta doktor astım olmadığını söyledi..(göğüs hastalıkları uzmanı)..3 tüp kan aldılar onun sonucları bugün çıkacaktı,doktorun araması lazımdı ama aramadı.yarın ogreneceğim,o da normal sınırlar içindeyse hastalık neler olabilir,ne gibi tetkikler lazım onu soracagım...

bi sonuc cıkmazsa bir kaç haftaya komple bakıma gırecegim.
yarın doktorla konusurken KOAH ve emboli konusunu da sorarım

bi sonuc cıkarsa buradan da paylaşırım

SALESMAN
27-11-2008, 22:25
geçmiş olsun önemli birşey yoktur bence sigara içerken bende de oluyordu nefes darlığı bıraktıktan 1 yıl sonra 2 saat basket macı yapabilir hale geldim..

bir an evvel bırakmak laızm

parapara
27-11-2008, 22:47
Yaz geçti mutlaka gidip baktırmışsınızdır. Sonuç alınamadı mı?

Vallahi 2 aylık yaz tatilim vardı. Bu yaz tatilim hastanelerde geçti . kısaca anlatacak olursam .

önce bir dahiliyeciye göründüm , iki bacagımdanda renkli doplper çekti ikisindede venüz yetmezliği çıktı . Venüs yetmezliğide varis başlangıcıymış. Bu hastalık tedavisi için bana veneruton ( venüz yet. ilacı ) , coraspin ( agrı kesici ) verdi . 1 sene kullan dedi.

Doktorun cevabı ve tedavisi beni tatmin etmedi . Dedim kendi kendime bu hastalıgım bacak damarları ile ilgili dedim. kalp damar cerrahına göründüm. Dahiliyecinin dedigi rahatsızlığı söyledim. Kalp damar cerrahı , hastalığının venüz yetmezlikle hiç bir ilgisi yok dedi . bacak damarlarımı inceledi her şeyi normal buldu . kardiyologa sevketti.

Kardiyologa göründüm. oda cerrahın dedigini teyit ederek venüz yetmezlikle ilgisi yok dedi . ve kalbimi inceledi. Ekg , ultaron yaptı . efor testine gönderdi. efor testini yapamadım gücüm yetmedi 5 dk kesildim. Sonra doktor sana teshis için anjiyo yapalım dedi . kabul ettim . kalp ve bacak damarlarıyla ilgili anjiyo yaptı. Anjiyoda bacak damarlarım tertemiz çıktı . kalpte ise doguştan gelen , kalp kapakçıgıyla ilgili romatizmaya benzer bir şey varmış . ama önemli bir şey degilmiş. bu rahatsızlıkla ilgisi yokmuş . doktor bana kaslarında sorun olabilir dedi nörologa ve fizik tedaviye görünmemi söyledi .

Ben hem fizik tedaviye hemde nörologa göründüm. ikiside EMG lazım dedi. emg yaptırdık hiç birşey çıkmadı . nörolog kas ve fizik tedavici eklemle ilgili bir hastalıgın yok dedi. nörolog nefes almanda bir sıkıntı var dedi. bir gögüs cerrahına ve dahiliyeciye görün dedi.

Önce dahiliyeciye göründüm . tahlil , film felan derken , dahiliyeci küçükten kapmış oldugun beta mikrobu eklemlerini etkilemiş dedi ama pek önemli degil dedi. arveles diye bir antibiyotik yazdı tamam dedi.

Sonra gögüs cerrahına göründüm. akciger filmi ve nefes testi yaptım . yine bir şey çıkmadı . gögüs cerrahı sen bir tane daha kardiyologa görün dedi.

Bende bir başka kardiyologa göründüm. kardiyolog anjiyo cd sini inceledi yine bir kaç tahlil film den sonra bana sede hiç bir şey yok git gez dolaş dedi.

dahiliye , nöoloji, fizik tedavi , kalp damar cerrahı , görüs cerrahı , kardiyolog derken somut hiç bir şey bulunamadı.

sadece ilk gittigim dahiliyecinin dedigi venüz yetmezlik teşhisi kondu , ben de napayım belki faydası olur diye dedigi ilaçları yazdan beri kullanıyorum. gittigim hastane üniversite hastaneleri özel hastanelerin ünvanlı ( yardoç , doç ) doktorları

Hacalar serinleyince biraz rahatladım. rahatlama derken eskiden 300 mt . tıkanırken bu 600- 700 mt. çıktı. eskiden dinlemeler dahil 3 km gide biliyorsam bu oran 5 km çıktı.

bari biraz spor yapayım diye kondisyon bisikleti aldım . ama yazdan beri 3 defa bindim.

yine alternatif tıp denilen şeyede başvurduk . bir sürü otun karışımı olan bir macun birde ıhlamur çayı aldım . şişeler yarısına geldi kullanmayı bıraktım .

Artık hayatımı hastalığıma göre ayarladım. mecbur olmadıkça dışarı çıkmıyorum. fazla kendimi zorlamıyorum. yine dışarıda normal insanın yayan 10 dk yürüyerek gidebilecegi yere ulaşım aracı ile gidiyorum.

doktora gitmektenten gına geldi artık. Hacettepeye proflara görüneyim diyorum ama hangi branşa görüneyim bir türlü çözemedim. Sebeb malum.


kısa dedi uzun oldu . kendi derdimle kafanızı agrıtıyorum kusura bakmayın.

parapara
27-11-2008, 22:50
konu psikolojik olabilir.........iyi bir psikiyatriste gitmrni öneririm.........geçmiş olsun...

sayın gemici psikiyatrisi diger doktorlarda tavsiye etti ama görünmedim aslında görünsem olur . Ben hastalıgın 5 yıl aradan sonra çıkmasında pisikolojik olumsuzluklarından bir de 2 yıldır çok hareketsiz yaşamın olumsuz etkisinden şüpheleniyorum.

kemalcoban
27-11-2008, 23:20
burnunuza baktırın. tıkalı olabilir.

Beşinciboyut
27-11-2008, 23:28
Sn. parapara,
Geçmiş olsun.

Bu başlıkta birçok faydalı bilgiler paylaşılmış.

Sağlıklı ve dengeli beslenme, fiziksel aktivite önemli.
Anladığım kadarıyla soğuk havalarda biraz daha rahatlıyorsun.

Hakkari, açık hava basıncının daha düşük olması ve daha serin olması nedeniyle, sizin bu şikayetinizi azaltmış olabilir mi?

Sanırım şikayetinizin öyküsünde bunu anlatmışsınızdır.

Allah şifa versin.

agonist
28-11-2008, 01:13
Hocam öncelikle geçmiş olsun. Eczacı olduğumu da belirtmek isterim bu arada.
Bunca doktora gitmişsin nasıl çözüm getirememişler hayret.
Anladığım kadarıyla eforla gelen bir yorulma ve kesilme şikayetin var. Aslında anlattıklarından birçoğu da araştırılmış gibi görünüyor.
Ben sadece olayın özünü söylemeye çalışayım. Şu var ki bu eforla, yani hareket kabiliyetinin artmasıyla kasların oksijen ihtiyacı da artmakta fakat sende nedenini bilemediğimiz bir sebepten o oksijen ihtiyacı sağlanamamakta.
Ha bu nedenler neler olabilir?
1 - Kansızlık vardır, yani kanda oksijeni taşıyacak komponentler eksiktir.
2 - Kan kaslara yeter miktarda pompalanamıyordur.
3 - Oksijen yeteri kadar alınamıyordur veya ortamda yoktur.

Anladığım kadarıyla kansızlık şikayetin yok veya kansızlık ilaçlarıyla bir sonuca ulaşamamışsın. Oksijenle ilgili bir sıkıntın da olduğunu sanmıyorum. Yani yüksek bir yerde yaşamıyorsun (zaten öyle bile olsa vücut bunu bi şekilde bir süre sonra kompanse eder) ve solunum yollarında nefes almanı zorlaştıracak herhangi bir engel de yok.
Herhangi bir bronşit vs. hastalıktan kalan bir akciğer sıkıntın da yok.
Biryerde bahsetmişsin, kalp kapakçığından. Ben o konuda iyi bir kalp mütehassısından faydalanmanı tavsiye ederim.Bana sanki sorun orda gibi geldi.
Tekrar geçmiş olsun kardeşim. Allah şifa versin..

SALESMAN
28-11-2008, 11:57
parapara kardeşim sana son olarak kendimce özel bir tavsiye vereyim :
Mudanya ilçesine tayinini iste
, bursanın mudanya ilçesi nefes darlığı için dunyanın birkaç sayılı yerinden biri, oksijen tupunde yaşamak gibi birşey yani.
nefes darlığı için yurtdışından doktorlar insanları mudanyada yaşamaya yönlendiriyor.
avrupadan gelip yerleşenler var.
öğretmende lazımdır hem balığada çıkarsın bol bol.
bilgin olsun.

balaban
28-11-2008, 12:09
Vallahi 2 aylık yaz tatilim vardı. Bu yaz tatilim hastanelerde geçti . kısaca anlatacak olursam .

kısa dedi uzun oldu . kendi derdimle kafanızı agrıtıyorum kusura bakmayın.

Kafamızı ağrıtmadınız. Bu kadar sıkıntı çekmişsiniz ve bulunamamış, üzüldüm. Yaşınızı da görünce daha çok üzülüyorum. İnşallah düzelirsiniz.

SALESMAN
28-11-2008, 15:09
http://www.ntvmsnbc.com/news/302832.asp

parapara
25-12-2008, 00:03
bu rahatsızlıgımla ilgili yine bugün doktora gittim. tek teşhis olarak konulan venüz yetmezlik ( varis başlangıcı ) çürütüldü. Yine tavsiye üzerine psikatrise ugradım oda bir kaç sorudan sonra olabilir dedi . her gün 1 saat yürü dedi paxera diye tehlikeli bir ilaç verdi. 15 gün sora geldi. Tehlikenin sebebide genelde intihar için kullanılıyormuş . Heralda bana yakınlarda iyileş iyileşmezsen inthar et demek istedi.

Bütün tetkiklerde hç bir rahatsızlığım yok ama reelde 80 yaşında yaşlı insanların çektiği azabı ( nefes darlığı , çabuk yorulma ) çekiyorum.

drcz
20-02-2009, 22:25
Hasta en üç gün an az yarım saat yüksek tempoda yürümek sağlık için çok önemli.

MAS
23-02-2009, 21:25
Mehmed Öz tvde bir proğramda günde en az 10.000 adım atılmalı demişti.

Buda sanıyorum yaklaşık 5 km yapar.

Saygılarla...
:cool:



Yetmez. Sn. Dr. Mehmet Öz ilave olarak haftada en az 4 kez seks de önermisti.

Gerci babasi Sn. Prof. Dr. Öz "hadi ya, bunu kendisi bile beceremez" dedi ama bence yine de biz bu öneriye de uyalim.

Saygi ve sevgiyle,

MAS

Serenler
23-05-2009, 09:46
Zihin gücüyle zayıflamak

SONAT BAHAR 23.05.2009
Diyet yapmadan, çikolata yiyerek zayıflamayı hayal edenlerdenseniz, zihninizi biraz zorlamanız yeter. Zihin gücünü kullanarak kilo verdirdiğini söyleyen Yasemin Soysal bu yöntemi önce master tezi olarak hazırladı sonra kitap yaptı
Gözlerinizi kapatın ve hayal edin; kilo vermeye çalışıyorsunuz, öyle biri çıkıyor ki karşınıza, çikolata yiyerek, pastaları dilim dilim götürerek kilo verebileceğinizi iddia ediyor. "Kilo verme işi beyinde biter," deyip, zihninize hükmetmeyi, düşünce yoluyla kilo vermeyi vaat ediyor. Sanırım gözlerinizi açıp, güler ve geçersiniz. Ama bu düşünceyi master tezi haline getiren Yasemin Soysal, çok ciddi. Zihin gücüyle zayıflamanın mümkün olduğunu master tezini hazırlarken kanıtlamış, şimdi de bu konuda bir kitap yazdı, bildiğiniz tüm ezberleri bozacak Tek Şişman Beyniniz isimli kitap şimdiden en çok satanlar listesinde. Yasemin Soysal ile zihin gücüyle zayıflamayı konuştuk.

- Gerçekten zihin gücüyle kilo vermek mümkün mü?

- Depresyonu yaratan zihnimiz, çeşitli hastalıkları yaratan zihnimiz, bunlar normal karşılanırken tam tersi niye olmasın? Diz kapağından rahatsızlık duyan bazı hastaları ameliyata alırlar ama ameliyat etmezler, bir ay sonra hasta psikolojik olarak iyileşir. Daha doğrusu o bölge kendini tamir eder. Bu kitap bizim farkında olmadan zihnimize verdiğimiz komutları anlatıyor. Günlük hayatımızda çok rahat bir şekilde tartıya çıkıyoruz, hatta kilo verirken daha keyifle tartılıyoruz ama bu beyin için çok ciddi bir hatadır. Kilo alırken tartıya çıkabilirsiniz ama kilo verirken tartı yasak. Çünkü beynimizde, belli bir kilonun rahatça verilebileceğinin inancı vardır ama belli bir kilodan sonrasına imkânsız olarak şartlanmışızdır. Kilo verdikçe tartıya çıkarsınız ama bilinç altınızda duracağınız kiloya ne kadar yaklaştığını görürsünüz. Verebileceğinizi düşündüğünüz kiloya geldiğinizde beyne yeni bir komut gider, "Verebileceğin kadarını verdin artık dur," diye.

- Zayıflamak için zihnimizi nasıl harekete geçireceğiz?

- Harekete geçirmeden önce bir temizlik şart. Yanlış yaptığımız şeylerden kurtulmamız gerekiyor. Bu temizlik otomatik olarak üç- beş kilo verdiriyor. Büyük beden kıyafetlerden kurtulacağız, "Ben zayıflarım ama nasılsa yine kilo aldığımda bu kıyafetler lazım olur," diye düşünerek büyük beden kıyafetlerimizi dolapta tutmayacağız. Hepsi çöpe... Çünkü bu yolla beyne tekrar kilo alacağım mesajı gidiyor.

- Kıyafeti atmakla iş bitiyor mu peki?

- Tartıyı kaldırıyoruz, kaç kilo verdiğimizi bilirsek, bir noktada durmamız gerektiği mesajı beyne gidiyor. Kaç kilo verdiğini bilmezse insan, sınırlaması da mümkün değil. Masada oturduğumuz yeri değiştiriyoruz çünkü hep aynı masa, aynı yer, aynı insan, aynı miktarda yemek şartlanması anlamına geliyor. Her akşam televizyonun karşısında oturduğumuz yeri değiştiriyoruz, abur cubur alışkanlığını kaldırmak adına. Tabakların boyutlarını değiştiriyoruz, bir süre tatlı tabaklarıyla yemek yiyoruz. Bu tetikleyiciler azalınca iştah yarıya iniyor. Bilinçaltına verilen mesaj değişmiş oluyor çünkü. Siyah renk yasaklar listesinde. Siyah rengin arkasında kamufle olmak yok.

- Ama hâlâ diyet yapmak gerekiyor sanırım...

- Hayır liste diyetlerin hepsi yasak. Diyet yapmak daha çok yemek isteği uyandırıyor. Beynimiz olumsuz komutu algılamıyor. "Pizza yemeyeceğim," dediğimizde, "Yemeyeceğim," değil pizza zihinde canlanıyor. Bu sırada tükürük bezleri ve mide salgısı harekete geçiriyor. İnsanlar diyete girdiğinde yasaklar iki katı iştah açıyor. Kesinlikle zayıflamak isteyen biri bu anlamda kendine yasak koymayacak. Onun yerine kendini, bunu yemeyeceğim ama şunu yiyeceğim deyip ona odaklamalı. Sağlık problemi yoksa diyetten uzak tutuyorum. Spordan nefret eden birini spora göndermiyorum.

- Yiyerek mi zayıflıyor insanlar?

- Hayır eğitimin ilk günü insanlar büyük bir sevinçle yasak yok diye gidiyorlar evlerine. Üç gün sonra gelip bana iştahının kesildiği söylüyor. Beyne yanlış mesaj gitmediği için pizzanın tamamını değil, yarısını yiyor sonra pizza yerine salata yiyor. Ama ben bir şey söylemiyorum. Bizim eğitimimizde ödül diye çikolata, pasta yok. Bunlar ceza. O hafta eğitime uygun hareket etmeyenin cezası hafta sonu pasta ve çikolata yemek. "Bu hafta sen, sağlıklı ve fit bir bedene kavuşmayı hak etmedin, cezan çikolata yemek," diyorum. O zaman üzülüyor, suçluluk duygusuyla çikolata, pasta yemek gelmiyor içinden. "Su içsem yarıyor, vücudum ödem yapar," gibi inanç sistemlerini kırmak gerekiyor. Bu tür inançlar bu tür sonuçlara neden oluyor.

- Sizin kilo probleminiz oldu mu?

- Evet, ben bundan dokuz kilo daha fazlaydım. Ben de zamanında kilo vermek için herkesin uyguladığı yöntemleri tek tek denedim ama kilo vermeyi başarsam bile kısa süre sonra tekrar alıyordum. Sonunda zihnimi kontrol etmeyi öğrendim.

Önce tez hazırladım sonra kitap yaptım

"Spor Akademisi'nde okudum ve zayıflamayla ilgili bir konunun içinde yer almak istemiyordum. Ama psikolojiyle çok ilgileniyordum. Davranış ve zihin üzerine eğitimler aldım. Üniversite dönemimde kilo sorunu olan kişilere bitkisel zayıflama ürünleri satmaya başladım. Sattığım kişileri takip ettiğimde birçoğunun kilo veremediğini, ilacı bile almayı bıraktığını, verdiğim egzersiz programlarını uygulamadıklarını gördüm. Ben de zihinle ilgili uyguladığım teknikleri denedim ve onları motive ettim, kilo vermeye başladılar. Sonra merak ettim; 'İnsanlar kilo konusunda ne yaşıyor da kilo veremiyor, ne engelliyor?' diye... Düşünceyi kullanarak, yeme tutumlarını değiştirip değiştirmedikleri üzerine master tezi hazırladım. 200'e yakın kişi ana denek grubumdu. Kilo sorunu olan bu 200 kişiyi, iki aylık bir eğitime tuttum, her eğitim seviyesinden insanla çalıştım. İki ayın sonunda ölçümleri şaşırtıcıydı. Anladım ki kilo verme işi beyinde bitiyor. Araştırmam bitince daha çok kadın benimle çalışmak istedi, çünkü kilo verenler bir diğerine anlatıyordu, bu işin eğitimlerini vermeye başladım. Master tezimi dekan çok beğenince Dokuz Eylül Üniversitesi'nde öğretim üyeliği yapmaya başladım. En sonunda bunu kitap haline getirip, bilgileri paylaşmaya karar verdim."

Yayın tarihi: 23 Mayıs 2009 -
Cumartesi-Sabah

ae1
18-07-2009, 18:03
Hocam geçmiş olsun,
hastalığınız hala devam ediyormu bilmiyorum ama bir göğüs hastalıkları hastanesine gidip tetkik yaptırmanızı tavsiye edebilirim.(Ankara Sanatoryum hastanesi gibi)
doktor değilim ama yazdıklarınızdan sanki akciğer ile ilgili bir sorun olduğu ortaya çıkıyor.

e-fulya
21-07-2009, 14:39
bu rahatsızlıgımla ilgili yine bugün doktora gittim. tek teşhis olarak konulan venüz yetmezlik ( varis başlangıcı ) çürütüldü. Yine tavsiye üzerine psikatrise ugradım oda bir kaç sorudan sonra olabilir dedi . her gün 1 saat yürü dedi paxera diye tehlikeli bir ilaç verdi. 15 gün sora geldi. Tehlikenin sebebide genelde intihar için kullanılıyormuş . Heralda bana yakınlarda iyileş iyileşmezsen inthar et demek istedi.

Bütün tetkiklerde hç bir rahatsızlığım yok ama reelde 80 yaşında yaşlı insanların çektiği azabı ( nefes darlığı , çabuk yorulma ) çekiyorum.

Bacak Damarlarının Tıkanma Nedenleri ?

Tüm vücudumuzda olduğu gibi, bacaklarımızdaki dolaşım sistemi de kalpten pompalanan kanımızı dokulara taşıyan atar damarlar ve lenf damarlarından oluşur.


Bu sistemin herhangi bir noktasındaki bozukluk dolaşımın aksamasına, dokuların yeterince oksijenlenememesine ve buna ikincil oluşan çeşitli sorunlara yol açar.

Atardamar Tıkanıklıkları:
Akut (ani gelişen) ya da kronik tıkanıklıkları şeklinde sınıflandırılabilir. Akut damar tıkanıklığının en önemli sebebi, bozuk organlarda en sıklıkla bozuk kese kapakçıkları üzerinde oluşan pıhtıların(690-96 kod sayılı arijin) kopup tıkanıklık oluşan bölgedeki damarı tıkamasıdır. Bu durumda tıkanan damarın olduğu bölgenin aşağısında dolaşım aksar. Saatler içerisinde şiddetli ağrı, ayakta bacakta soğuma, renk değişikliği (morarma) ortaya çıkar. Bu durum ilk 4-6 acil cerrahi müdahale gerektirir. Ameliyatla damar içindeki pıhtı özel bir kateter yardımıyla temizlenir. Bu müdahalede gecikilirse dokularda geri dönüşümsüz hasar ortaya çıkar. Ameliyat sonrasında damar tıkanıklığı oluşturan nedene yönelik araştırma yapılmalı ve hastanın tedavisi buna göre sürdürülmelidir.
Kronik Tıkanıklıklar:
Halk arasında damar sertliği olarak bilinen atheresclerozis kr. yavaş gelişin damar tıkanıklıklarının en önemli nedenidir. Atheresclerozisin nedenleri arsında yüksek serum kolesterol düzeyleri, hipertansiyon, diyabet, sigara kullanımı, genetik faktörler sayılabilir. Atheresclerozis sonucunda damar duvarında bir plak oluşur. Ve zaman la büyüyerek kan akımını engellemeye başlar. Kan akımındaki engellenme derecesine göre klinik belirtiler farklılık gösterir.
Hafif tıkanıklıkta uzun zaman yürüme sonrası bacakta ağrı, uyuşukluk, güçsüzlük gibi belirtiler oluşur. Tıkanıklık derecesi arttıkça daha aç mesafelerde yürümekle ağrı oluşur.
Hastalığın ileri aşamalarında dinlenir ağrısı ortaya çıkar. Beslenemeyen kanlanması bozulmuş dokularda yaralar oluşmaya başlar.
Erken dönemde başvuran hastalarda, atheresclerozis kontrol altına alacak ve peri ferik dolaşımı destekleyecek ilaç tedavileri verilirken hastalığın ileri aşamaları cerrahi tedavi gerektirir. Genellikle uygulana ameliyatlar tıkalı damarın aşağısındaki bölgeye kanın taşınmasını sağlayacak yapay damar greftleri yerleştirilmesi şeklindeki by-pars ameliyatlarıdır.
Kronik atar damar tıkanıklarının bir başka yaygın formu Buerger hastalığıdır. Sıklıkla sigara içicisi genç erkek hastalarda bacaklardaki küçük atar damarları ve çoğunlukla birlikte küçük toplardamar ve sinir kılıflarını da tutan bir hastalıktır. Yürümekle bacak ağrısı, bacakta soğukluk soğuk duyarlılığı, tekrarlayan yüzeysel damar iltihabı atakları gibi belirtileri vardır. İlerleyen dönemlerde dinlenip durumunda ciddi ağrı, ülser diye adlandırılan yara oluşumları ve güngren sıklıkla görülür. Erken dönemde sigaranın bırakılması ile hastalığın şiddetlenmesi büyük ölçüde engellenebilir. Ancak sıklıkla cerrahi müdahale gerektirir.



Toplar Damar Tıkanıklıkları:
Bacaklardaki derin toplar damarların tıkanmasına derin ven trombozu denilmektedir.derin ven trombozu sıklıkla uzun süreli yatak istirahatı sonrası ortaya çıkar.bunun dışında DVT oluşturabilecek nedenleri şöyle sıralayabiliriz.
Büyük ameliyatlar sonrası
Pravma(yaralanmalar özellikle bacak ve kalça kırığı)
Uzun süreli yolculuklar
Damar içine takılı cihazların varlığı
Kan pıhtılaşma hastalıkları
Kanser ve kanser tedavisi
Gebelik dönemi (hormonal değişikliklere bağlı)
Östrojen içeren doğum kontrol hapı gibi ilaçların kullanılması
Derin ven trombozunda oluşan pıhtı damar içerisinde kan akımını engeller. Ayrıca bu pıhtı olduğu yerden kopup kan akımına karışarak başka organ damarlarında tıkanıklık oluşturabilir.en sıklıkla tutulan yer akciğer atardamarıdır ve akciğer enferiküsü oluşabilir.
Akut DVT gelişen bacakta ani oluşan ağrı, diğer bacağa göre çapta artma, bazen ısı artımı, renk değişikliği oluşur. Akut DVT tedavisi pıhtı çözücü ve stalize edici ilaçlarla bacaklara basınç uygulayan çaplarda yapılır.
Bacakta yürümekle ortaya çıkan ağrı, ani oluşan şiddetli ağrı, renk değişikliği diğer tarafa göre çap ve ısı farkı, ayak parmaklarında iyileşmeyen yaralar gibi belirtiler görüldüğünde damar tıkanıklığı yönünde hasta tetkik edilmeli ve tedavisi planlanmalıdır.


Op. Dr. Nilgün SÜER

http://avrasyahospital.com.tr/content/view/791/88/


PAXERA
...prospektüsünde ; "majör depresif bozuklukta intihar girişimi olasılığı mevcuttur ve belirgin remisyon sağlanana dek bu olasılık sürer.yüksek riskli hastaya ilaç tedavisi başlanması yanında yakın takip gereklidir.paroksetin reçetesi doz aşımı riskini azaltmak amacıyla,en düşük doz tabletlerle başlanmalıdır" şeklinde bir ibareyi altı çizili cümleler halinde barındıran,suni yaşam tatlandırıcısı..
http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=paxera

Sayın parapara forumdaşım..
Yürüme ve halsizlik sorununuz ile paxera kullanımı birbirinden çok farklı konular..
Dediğiniz gibi paxera adlı ilaç,prospektüsünde de yazdığı gibi majör depresif hastalarda intihar olasılığı açısından doktor tarafından yakın takip ve kontrol gerektiren bir ilaç..
Ama hiçbir ilaç insanlara intihar ettirme amacıyla verilmez..
Doktorunuz ile daha yakın bir işbirliği yapmanız durumunda paxera'nın size sağlayacağı önemli bir yarar mutlaka olacaktır.

Ama sizin durumunuz patolojik mi yoksa psikiyatrik mi pek anlayamadım.Varis başlangıcında olmanız bacak damarlarınızda sorunlar olabileceğini gösteriyor.
Geçmiş olsun.

m.e.ang.
09-09-2009, 11:26
sn parapara , acaba kaplica ( min.15 gùn) denedimizmi? Beraber masaj da faydali olabilir, belki çòzùm degil ama hafifetlebilir.

SİRİUS
24-07-2010, 23:36
YÜRÜMENİN FAYDALARI




Düzenli olarak yürüyüş yapanlar kasların kuvvetlenmesinden, şişmanlık riskinin azalmasına, yaratıcı düşünce potansiyelinin artmasından, yaşlanma sürecini geciktirmeye kadar çeşitli kazanımlar elde ediyor.

Yürüyüşte dikkat edilmesi gerekli hususlar şu şekilde sıralanabilir:

1- Kilo vermek amacıyla naylon vb. gibi giysiler vücuda sarılmamalı.

2- 40 yaşın üstündekiler doktora görünmeden, yürüyüş programına başlamamalı.

3- Diyabet, hipertansiyon ve diğer sistematik hastalığı bulunanlar sık sık doktor kontrolünden geçmeli.

4- Ciddi bir yemek sonrası hızlı ve ağır yürüyüşler yapılmamalı.

5- Yürüyüş öncesi ve sonrasında susuz kalmamaya dikkat etmeli.

6- İnce tabanlı ve makosen ayakkabılar ile yürüyüş yapılmamalı.

7- Çok sıcak havalarda ve saatlerde yürüyüşten kaçınmalı.

8- Bir sıkıntı hissedildiğinde yürüyüşe inatla devam etmemeli.

Yürüyüşün Faydaları

Bu prensiplere bağlı kalınarak uygulanan yürüyüş programlarının kazançları ise şöyle sıralanıyor:

1- Yürüyüş kan akımını ve kan damarlarının miktarını artırarak, dolaşımı iyileştirir, kalp-damar ve beynin damarsal hastalıkları riskini azaltır.

2- Kalp kası dahil, vücut kaslarını kuvvetlendirerek, daha etkin çalışmalarını sağlar.

3- Her bir kasılmada kalbin pompaladığı kan miktarını artırarak, istirahatte kalp atım sayısını (nabzı) azaltır.

4- Egzersiz ve stres durumunda arteriel kan basıncında (tansiyonda) oluşan yükselmeyi azaltır.

5- Kan basıncını düzenler.

6- Kalp kasının yan damarlardan beslenmesini destekler. Böylece kalbin ana damarlarında oluşacak tıkanıklıkların vereceği zararı azaltır.

7- Şişmanlık riskini azaltır.

8- Sindirimi kolaylaştırır.

9- Beyine oksijen sağlanmasını artırarak, zihinsel keskinlik ve yaratıcı düşünce potansiyelini yükseltir.

10- Lenfatik dolaşıma yardımcı olur.

11- Egzersiz sırasında ve sonrasında metabolizmayı uyarır.

12- Solunumsal kapasiteyi ve aerobik gücü artırır.

13- Büyümeyi ve travma sonrası toparlanmayı olumlu etkiler.

14- Kan yağlarının (trigliserid) düzeyini düşürür.

15- HDL/LDL (iyi huylu-kötü huylu kolesterol) dengesini düzenler.

16- Koordinasyona olumlu etki yapar.

17- eklem ve kasların esnekliğini artırarak, bel ve boyun ağrılarını hafifletir.

18- Kemiklerin sertleşmesini ve kuvvetlenmesini sağlar.

19- Dayanıklılığı artırır.

20- Yorgunluk duyumunu engeller.

21- Uykusuzluğu azaltır, rahatlamaya yardımcı olur.

22- Vücudun doğal keyif verici hormonları olan endorfinlerin salınımını sağlar.

23- Yaşlanma sürecini geciktirerek, genç görünüm sağlar.

24- Moral, özgüven ve iyimserliği artırır.

Doç. Dr. Levent Köstem - Dr. Aylin Çeçen Aksu



Çocukluğumdan beri yapmayı sevdiğim tek şey.
Ve hala yaşayıp bazı rahatsızlıklarımı tolore edebiliyorsam ve
beni psikolojik olarak rahatlatıyorsa ki öyle
yürümeye çok şey borçluyum.

cengaver
31-10-2010, 12:59
Yürümek oldukça lüks bir iştir.Zamanınız olacak, program yapıp yürüyüşe gideceksiniz veya evinize bant alıp bir müddet sonra sıkılp bir kenara atacaksınız.Ben şehir merkezine yerleştikten sonra park, sair nedenlerle araba az kullanıp gücüm ve zamanıma sığan yerlere yürüyorum.İnanın beş kilo verdim ve de iyi hissediyorum.Tavsiyem günlük yaşamınınza yürüyüşü sokun.

yağmur
15-02-2011, 19:41
İnsan vücudu tasarlanırken, modern dünyadaki teknolojiye göre tasarlanmadığı için, hareketsizlik kilo almaya ve vücut şeklinin bozulmasına neden oluyor. Hareketi arttırmanın en kolay yollarından bir tanesi yürüyüştür.

Neden Yürüyüş?

*) Dayanıklılığı ve enerji seviyesini geliştirir,
*) Kan dolaşımını/akımını yükseltir,
*) Kalp ve akciğer sağlığına iyi gelir,
*) Kilo kaybına ve vucut yağının azalmasına yardımcı olur,
*) Gündelik yaşamın stresini azaltır,

Ne Kadar Yürüyüş Yapmalı?

Yürüyüş miktarı kişiden kişiye değişmekle birlikte, ideal olan günde 10 bin adım atmaktır. Kendinize bir adımsayar (Pedemetre) alarak günlük kaç adım attığınızı görebilirsiniz. 10 bin adım çok gibi gözükmekle birlikte, bu rakamın önemli bir kısmını gündelik yaşamımızı sürdürmek için harcanıyor. Ortalama 10 dakikalık bir yürüyüşte 1000 adım atılır.
Ne kadar sıklıkla yürüyüş yapmalı?

Kilo kaybetmek isteyenler haftada 5 kez minimum 30 dakika ideal de ise 40-45 dakika yürüyüş yapmalıdır.

Atılan her adımın kişinin sağlığına olan katkısı vardır. Bir adımsayar alarak, normal günlük hayatta kaç atıldığı belirlendikten sonra, eğer adım sayısı 10 bin adımdan düşük ise, kişinin kendisine her hafta 1000 adım daha fazla atma hedefi koyarak, zaman içinde günlük adım sayısını 10 bin adıma ulaştırması sağlığı açısından oldukça faydalıdır.

Vking
28-04-2011, 23:26
Merhaba
15 Mayıs günü Vaser High Def (http://www.nacicelik.com/249-erkeklerde-vaser-high-def.html) operasyonu geçireceğim. Bir tür bölgesel zayıflama gibi. Bunce senedir spor yapıyorum ama 35 yaş üstüne çıkınca malesef bölgesel kiloları almak ne kadar kolaysa bunlardan kurtulmak bir o kadar da zor. Bu operasyonu geçiren arkadaşlar var ise lütfen yaşadıkları süreci paylaşabilir mi ?

k.ç.k.y
17-05-2011, 00:05
135 derece en uygun oturma pozısyonu..basbakan gormesın :):) 'koltuk yangelıp yat yerı değildir' der sonra :D:D

SİRİUS
17-05-2011, 00:26
Bütün gün oturduğum için,
Her gün düzenli yürüyüş yaparak
bu riskleri bertaraf etmeye çalışıyorum.
Tavsiye ederim.

BORA YAŞAR
17-05-2011, 00:33
Yeni bir Gündem başlığı açıldı sandım..

Hani "Titre ve kendine dön!" cinsinden..

Çok ihtiyacımız var bana göre..

O olamayacağına göre..

Hadi şimdi ayağa..

Yürümekle yollar aşınmaz nasolsa..


Türk, öğün, çalış ve yürrü..

aminoasit
15-06-2011, 02:35
Yeni bir Gündem başlığı açıldı sandım..

Hani "Titre ve kendine dön!" cinsinden..

Çok ihtiyacımız var bana göre..

O olamayacağına göre..

Hadi şimdi ayağa..

Yürümekle yollar aşınmaz nasolsa..


Türk, öğün, çalış ve yürrü..


Bora Bey gönüllü izinde şu an diye hatırlıyorum...

Ama,
şu
nüktedanlık yok mu...

Bora Yaşar'sız,
1-0 eksik başlıyoruz foruma...

Bora Bey,
Sizinle çok tartışmış, ters düşmüş biri olarak:

Siz, bu memleketin bir değerisiniz demek geldi içimden...

iyi ki varsınız...

.

YILDIRIMM
05-12-2011, 19:40
Her zaman, her yerde yapılabilir, özel bir ekipmana ihtiyaç duyulmaz, üstelik herkes yürümeyi bilir.Eğer her gün kolaylıkla yapabileceğiniz basit bir şey olsa ve bu şey kalbinizi korusa, fazla kalorileri yakmanızı, genç ve formda kalmanızı sağlasa hemen uygulamaya başlardınız değil mi?

O zaman sizi yürümeye davet ediyoruz. Kolay, her zaman, her yerde yapılabilir, özel bir ekipmana ihtiyaç duyulmaz, üstelik herkes yürümeyi bilir!

Yürümeyi henüz küçücük bir çocukken, sadece 1 -1,5 yaşındayken öğreniyoruz. Aslında o bizim için bir ulaşım yolu ama aynı zamanda güvenli, basit ve bir beceri ya da pratik istemeyen bir egzersiz. 7'den 70'e herkes yapabiliyor. Üstelik hem sağlıklı hem de fit bir vücut için sonsuz faydaları var.

Bu sayfalarda yürüyüşe başlamak için gerekli olan tüm detayları bulacaksınız. Fitness düzeyinizi artırmak için en efektif nasıl yürürsünüz, ne giymeli, nasıl yürümeli? Ama önce yürüyüşün faydalarından başlayalım.

Yapılan son araştırmalar, yürüyüş sporunun, meme kanseri riskini azaltmaktan uykuyu düzenlemeye kadar bir dizi olumlu etkisinin olduğunu gösteriyor. Uzmanlar, yürüyüşün herkes için son derece faydalı olduğunu, ancak kadınlar için özellikle çok daha elzem olduğunu söylüyor. İşte yürüyüşe hemen yarından itibaren başlamak ya da daha sık yürümek için 6 önemli neden...

1. KALBİNİZ İÇİN HARİKA BİR EGZERSİZ
Duke Üniversitesi’nde yapılan araştırma, her gün tempolu bir şekilde yürümenin kalp hastalıkları, diyabet ve inme gibi sonuçları olan metabolik sendrom riskini azalttığını ortaya koyuyor. Yürüyüş, kan basıncını ve kötü kolesterol olarak bilinen LDL oranlarını düşürüyor; iyi kolesterol HDL'yi artırıyor. Ülkemizde yüksek tansiyon, kalp hastalıkları ve inme riskinin ne kadar yüksek olduğu ortada. Peki günde yarım saatçik yürümeye vaktimiz yok mu? Britanya'da yapılan bir araştırma, işine yürüyerek ya da bisikletle gidenlerde kalp rahatsızlığına yakalanma riskinin yüzde 11 oranında daha düşük olduğunu gösteriyor.

2. MEME KANSERİ RİSKİNİ AZALTIR!
Amerikan Tıp Birliği'nin resmi yayın organında yayınlanan bir araştırmaya göre, haftada birkaç saat yürümek bile östrojenin kaynağı olan yağ oranını azaltarak meme kanseri riskini önemli oranlarda azaltıyor. Araştırma, 50 - 74 yaş aralığındaki 74 bin kadın üzerinde yapılmış ve normal kilolu kadınların meme kanseri riskinin yüzde 30 daha az olduğu ortaya çıkmış.

3. RAHAT BİR UYKU UYUMANIZI SAĞLAR!
Öğleden sonra yapacağınız tempolu bir yürüyüş sayesinde gece mışıl mışıl uyuyabilirsiniz. Uzmanlar, yürüyüşün iyi hissetmeyi sağlayan serotonin hormonunun düzeyini artırdığını, bunun da rahatlamamızı sağladığını söylüyor. Bu yönüyle yürüyüş aynı zamanda anksiyete ve depresyonla mücadelede de işe yarıyor. Kötü hissettiğinizde sadece 30 dakikalık bir yürüyüş keyfinizin yerine gelmesini sağlayabilir.

4. DAHA FORMDA, DAHA FİT OLMANIZI SAĞLAR!
Yavaş bir tempoda 1 saat yürüyerek yaklaşık, 170 kalori, orta hızda 238 kalori, hızlı tempolu bir yürüyüşte ise 272 kalori yakarsınız. Günde 30 dakikalık bir yürüyüş yeterince aktif bir yaşam sürmeyen kişileri kilo almaktan koruyabiliyor. Brovvn Üniversitesi'nde yapılan bir araştırma, haftanın 5 günü birer saat yürüyüş yapan ve günde 1500 kalori alan bir kadının, bir yıllık süreçte 12 kilograma yakın kilo almaktan korunabileceğini gösteriyor. Yürüyüşün, kilo kontrolünde bu kadar önemli bir faktör olmasının nedeni ise oldukça kolay olması. Çünkü egzersiz ne kadar zor olursa, o kadar az insan tarafından uygulanıyor.

5. ZİHNİ SAĞLIĞINI KORUR!
Birçok araştırma, ileri yaşlarda da yürüyüşün sağlık açısından faydalarına işaret ediyor. Haftada 45 dakika bile olsa yapılan yürüyüşlerin Alzheimer gibi yaşlılık dönemi hastalıklarından koruduğu bildiriliyor. Tempolu olmasa bile, düzenli gezintilerin de yaşlılarda mental sağlık açısından olumlu etkileri bulunuyor. Ancak yaşa bağlı olmaksızın yürüyüş hemen herkesin zihninin aktif olmasını sağlıyor.

6. KEMİKLERİNİZİ GÜÇLENDİRİR!
Yürüyüş sadece bir 'kardiyo' faaliyeti değil. Haftada 3 kez 30 dakikalık yürüyüş kemiklerinizi de güçlendiriyor. Kemikler sürekli yenilenen canlı dokulardır. 30 yaş civarı kemik kitlesi doruk noktasına ulaşıyor. Ondan sonra da yenilenme yavaşlıyor, yıkım süreci hızlanıyor. Dolayısıyla bu yaşa kadar kemik kitlesini güçlendirmekte, depoyu doldurmakta fayda var. Kemik dokusunu güçlendiren en önemli faktör ise egzersiz. Çünkü kemikler çalıştıkları, zorlandıkları oranda yenileniyorlar. (e-kolay)

epikur
10-12-2011, 20:10
Dostum, Red Kitin güzel bir baslig imisdi...yeni gördüm. :)

Cani gönülden destekliyorum.

Birazda ben bir seyler ekleyeyim...ne kadar bu konudaki düsüncelerimin cogunu daha cok "150 yil yasama" basliginda yazmis olsamda.

http://www.angoplus.com/turkey/health_03.html

Yürümenin gerçekleri:

Ortalamada yürüdüğünüz her dakika yaşamınıza eklenen 1,5-2 dakika anlamına gelir. Bu da 1’e 2 vermesi açısından basit ama harika bir hesaptır. Getiri-götürü hesabi yapanlar icin! :wink:

Normal yürümenin üzerine fazladan 20 dakika yürümek yılda 3 kilodan fazla vücut yağının yakılması anlamına gelir.

Uzunca ve orta hızda yapılan günlük yürüyüşler (%60-65 maksimum kalp atışıyla 40 dakika) kilo vermek için idealdir. Daha kısa ve hızlı yapılan yürüyüşler (%75-85 maksimum kalp atışıyla 20-25 dakika) akciğer ve kalbin kondisyonunu artırmak için idealdir.


Neden yürüme: Yürümenin belki de en iyi yağ yakma egzersizi olduğu bilinen bir gerçek. Yürürken kalp atışınız kolayca yağ yakma seviyesini sürdürür, yürümek eklemlerinizi zorlamaz ve sakatlanma riski sıfıra yakındır. Üstüne üstlük Harvard Tıp Okuluna göre haftada 3 saat, saatte 7-12 km hızla yürümenin kalp krizi riskini %30-40’a varan oranlarda azalttığını bildirmektedir. Tempolu olarak haftada 5 saat yürümek bu riski %50 düşürür!

epikur
18-12-2011, 19:13
Prof.Dr.Esat ORHON' dan

Hangisi yararlı, Hangisi zararlı ?

100.000 kere söylediklerimi yine tekrarlıyorum, bıktıysanız bu satırdan sonrasını okumayınız.

SPOR SAĞLIĞA.... ZARARLIDIR
1. Sizi kan ter içinde ve nefes nefese bırakan her türlü spor sağlığınıza zararlıdır.
2. Eklem, kas, kalp ve akciğerinizi zorlayan her türlü spor bu önermenin içindedir.
3. Travmatik sporları saymıyorum bile...

TEMPOLU YÜRÜYÜŞ.... SAĞLIĞA YARARLIDIR
1. Haftada 3 kez en az 45 dakika yapılan tempolu yürüyüş sağlığınıza yararlıdır.

Bu konuda sıkça sorulan sorular:
S: Tempolu yürüyüş nedir ?
C: Yanınızdakiyle sohbet edebileceğiniz maksimum hızdaki yürüyüştür. Tıknefes olacak kadar hızlı yürüyüş değildir, tıngır mıngır vitrin gezer gibi yürüyüş de değildir.

S: Ben bütün gün zaten koşturuyorum, bu yetmez mi ?
C: Ne alakası var? Tempolu yürüyüş demek, lastik ayakkabılarınızı ve eşofmanınızı giyip, sadece yürüyüş için ayrılmış zaman diliminde yapılan yürüyüş demektir. Sadece yürüyüşe ayrılan zaman, aynı zamanda kafanızı boşaltacak ve stresinizi giderecektir. En önemli yararlarından birisi, yani "kendinize karşı görevinizi yapmış olmanın" huzuru da buna eklenecektir.

ALKOL VE KIRMIZI SEBZELER, MEYVELER
1. Alkolün küpüne düşmezseniz, dozunda bırakırsanız yararlı olabilir.
Burada sadece kırmızı şarabı kastettiğimi iyi anlayın.
Rakının sağlığa yararı henüz tespit edilmemiştir. Sanıldığının aksine, anti-depresan dahi değildir.

2. Yararlı olan tek alkol, günde tek bir kadeh kırmızı şarap olup, anti-oksidan ve kan sulandırıcıdır.
3. "Kırmızı" sağlığa yararlıdır.
4. Siyah üzüm, kara lahana, havuç, turp gibi kırmızı ve koyu renkli meyve ve sebzeler sağlığa yararlıdır. En yararlısı, kara lahanadır.

VİTAMİNLER VE ASPİRİN
1. A, B, C, D, E ve K vitaminleri alanlarla almayanlar arasında sadece takıntı farkı vardır. Önerenlerin ve reklamını yapanların firma bağlantılarını araştırınız. Alıp da kendinizi iyi hissediyorsanız en azından şunu bilin, zararlı bir şey yapmıyorsunuz, almaya devam edebilirsiniz, ama büyük bir yarar da beklemeyin.

ORTHOREXİA - SAĞLIKLI YEMEK YEME TAKINTISI
1. Sağlıklı yemek yeme takıntısı, yani ortoreksi zararlıdır.
2. Yediklerinin sağlıklı olduğuna hastalık derecesinde kafayı takanlar, her lokmada kalori sayanlar, bir gün önce aşırı yediği için takip eden günlerde kendine diyet eziyeti yapanlar, kendilerine pek bir yarar sağlamayacağı gibi, ruh kanseri adayı olurlar.
3. Tereyağlı döner yediği için kendini suçlu hissedip yanında diyet kola içenlere gülmeyiniz, kızmayınız, sadece üzülünüz. Onların ruhsal desteğe ihtiyaçları vardır.

MEDİKAL SPA VE PARAMEDİKAL BOMBARDIMAN
1. Reklamı ve tanıtımı yapılan her türlü para-medikal uygulama, pazarlayanlara yararlıdır. Size yararlı olup olmadığını kendiniz hesaplayın. Kırmızı ışık vererek yağları hareket ettiren, uzaktan bilmemne tutarak belinizi incelten ithal malı cihazların leasinglerini kim ödeyecek ? Tabii ki sizler.

Bu konuda sıkça sorulan sorular:

S: Para-medikal nedir ?
C: "Ben yaptım oldu" türü tüm uygulamalardır.

S: Kırmızı ışık vererek yağları hareket ettiren cihaza 14 seans girdim, ilk başta iyi geliyor gibiydi, ama sonuçta hiç faydası olmadı. Binlerce lira para kaptırdım, çok pişman oldum. Ama dergide okudum, şimdi yeşil ışık verenleri çıkmış, iyi olduğunu söylüyorlar, ne dersiniz ?

C: Sakın acele etmeyin, iki ay sonra mor ışık verenleri gelecek.

TIBBİ PERİODİK KONTROLLAR
1. Kesinlikle yararlıdır.
2. Ama takıntı haline getirmek kesinlikle zararlıdır.
3. Her erkek yılda bir prostat kanseri taraması için PSA kan testi ve büyük tuvaletinde gizli kan testi yaptırmalıdır.
4. Her kadın yılda bir vaginal smear aldırmalı ve meme ultrasonu yaptırmalıdır. 50 yaşından sonra her iki yılda bir mammografi ve kemik erimesi taramasına girmelidir.
5. HDL, yani iyi kolesterolünü 65'ten yüksek tutabilenler, kalpten ve tansiyondan pek ölmezler. Ama her altı ayda bir kolesterol baktırmak için laboratuara koşanların trafik kazası geçirme riskleri daha yüksektir. Yani uyanık olun, ama takıntı haline getirmeyin.

SAĞLIKLI YAŞAMANIN ÖN KOŞULU NEDİR ?
1. Sağlıklı yaşamanın ön koşulu annenizi ve babanızı iyi seçmektir.
Bu konuda sıkça sorulan sorular:
S: Siz bizimle dalga mı geçiyorsunuz, annemizi babamızı nasıl seçelim yahu ?
C: İyi ya, ben de onu anlatmaya çalışıyorum zaten. Genetik mirasınızı seçemezsiniz. Onun için ikide bir " takıntı yapmayın " deyip duruyorum ya. Genetik mirasınız yaşamınızın % 60'ını düzenler. Sizin ayar çekebileceğiniz pay sadece yaşamınızın % 40'ıdır. Ama şu şartla; 30 yaşınıza hangi potansiyelle girdiyseniz, onun % 40'ını ayarlayabilirsiniz. 40 yaşına kadar günde bir paket sigara içtiyseniz, her gün rakının dibine vurduysanız, ondan sonra tövbe etseniz de yararı yok. Keyfinize bakın derim ben. Kanser teşhisi konduğu gün sigarayı bırakanlara gülmeyiniz, siz de öyle yapardınız.

Sağlıklı yaşamanın ikinci koşulu kemer takmaktır. 100 metre ilerideki bakkala dahi giderken kemer takmaktır. Arkada otururken bile kemer takmaktır.

Sağlıklı yaşamanın üçüncü koşulu, sürat yapmamaktır.
Tanrı sizi korur. Sürat yapanları ve kemer takmayanları korumaz. Trafik ölümleri önlenebilir ölümlerdir.

Yukarıda yazdıklarımla dalga geçmek, aleyhimde atıp tutmak, küçümsemek, çürütmeye çalışmak serbest olup, her bireyin dediklerimi dikkate almayarak geberip gitme özgürlüğü vardır. :kahkah:

Prof.Dr. Esat ORHON

YILDIRIMM
18-12-2011, 20:30
Düzenli olarak yürüyüş yapanlar kasların kuvvetlenmesinden, şişmanlık riskinin azalmasına, yaratıcı düşünce potansiyelinin artmasından, yaşlanma sürecini geciktirmeye kadar çeşitli kazanımlar elde ediyor.

Yürüyüşte dikkat edilmesi gerekli hususlar şu şekilde sıralanabilir:

1- Kilo vermek amacıyla naylon vb. gibi giysiler vücuda sarılmamalı.

2- 40 yaşın üstündekiler doktora görünmeden, yürüyüş programına başlamamalı.

3- Diyabet, hipertansiyon ve diğer sistematik hastalığı bulunanlar sık sık doktor kontrolünden geçmeli.

4- Ciddi bir yemek sonrası hızlı ve ağır yürüyüşler yapılmamalı.

5- Yürüyüş öncesi ve sonrasında susuz kalmamaya dikkat etmeli.

6- İnce tabanlı ve makosen ayakkabılar ile yürüyüş yapılmamalı.

7- Çok sıcak havalarda ve saatlerde yürüyüşten kaçınmalı.

8- Bir sıkıntı hissedildiğinde yürüyüşe inatla devam etmemeli.

Yürüyüşün Faydaları

Bu prensiplere bağlı kalınarak uygulanan yürüyüş programlarının kazançları ise şöyle sıralanıyor:

1- Yürüyüş kan akımını ve kan damarlarının miktarını artırarak, dolaşımı iyileştirir, kalp-damar ve beynin damarsal hastalıkları riskini azaltır.

2- Kalp kası dahil, vücut kaslarını kuvvetlendirerek, daha etkin çalışmalarını sağlar.

3- Her bir kasılmada kalbin pompaladığı kan miktarını artırarak, istirahatte kalp atım sayısını (nabzı) azaltır.

4- Egzersiz ve stres durumunda arteriel kan basıncında (tansiyonda) oluşan yükselmeyi azaltır.

5- Kan basıncını düzenler.

6- Kalp kasının yan damarlardan beslenmesini destekler. Böylece kalbin ana damarlarında oluşacak tıkanıklıkların vereceği zararı azaltır.

7- Şişmanlık riskini azaltır.

8- Sindirimi kolaylaştırır.

9- Beyine oksijen sağlanmasını artırarak, zihinsel keskinlik ve yaratıcı düşünce potansiyelini yükseltir.

10- Lenfatik dolaşıma yardımcı olur.

11- Egzersiz sırasında ve sonrasında metabolizmayı uyarır.

12- Solunumsal kapasiteyi ve aerobik gücü artırır.

13- Büyümeyi ve travma sonrası toparlanmayı olumlu etkiler.

14- Kan yağlarının (trigliserid) düzeyini düşürür.

15- HDL/LDL (iyi huylu-kötü huylu kolesterol) dengesini düzenler.

16- Koordinasyona olumlu etki yapar.

17- eklem ve kasların esnekliğini artırarak, bel ve boyun ağrılarını hafifletir.

18- Kemiklerin sertleşmesini ve kuvvetlenmesini sağlar.

19- Dayanıklılığı artırır.

20- Yorgunluk duyumunu engeller.

21- Uykusuzluğu azaltır, rahatlamaya yardımcı olur.

22- Vücudun doğal keyif verici hormonları olan endorfinlerin salınımını sağlar.

23- Yaşlanma sürecini geciktirerek, genç görünüm sağlar.

24- Moral, özgüven ve iyimserliği artırır.

Doç. Dr. Levent Köstem - Dr. Aylin Çeçen Aksu

http://www.hekimce.com/index.php?kiid=2217

cans
19-12-2011, 03:08
SPOR SAĞLIĞA.... ZARARLIDIR
1. Sizi kan ter içinde ve nefes nefese bırakan her türlü spor sağlığınıza zararlıdır.
2. Eklem, kas, kalp ve akciğerinizi zorlayan her türlü spor bu önermenin içindedir.
3. Travmatik sporları saymıyorum bile...

İşin içinde profesyonellik ve rekabet olmazsa, sakatlanmak çok zor.

Yinede sakatlanma olursa %80-90 ihtimal kişinin kendi hatasıdır.

%10-20 siz spor için doğru kişi olmayabilirsiniz.

Spor yapınca bazı hormonlar salgılanıyor biliyorsunuzdur. Bunlar insanı müthiş hissettiriyor. :)

epikur
21-12-2011, 15:59
İşin içinde [B]...Spor yapınca bazı hormonlar salgılanıyor biliyorsunuzdur. Bunlar insanı müthiş hissettiriyor. :)

Endorfinler Runners high vb. :)

...bedensel egzersiz, vücudun her bölümü için olduğu gibi zihin için de yararlıdır. Egzersiz yaparken vücut, endorfin salgılar. Endorfinler, huzur ve mutluluk hissi veren kimyasal maddelerdir. Bu nedenle, spor yapanların daha kolay uykuya daldığı ve daha iyi uyuduğu bilinir....

i-ked
16-07-2014, 00:45
Aşağıdaki yazının tarihi 14 Ocak 2007 :)

Yazıldığı tarihte ben de yürüyordum, aşıktım.

Yürümek lazım, çok geride kalmış bir başlık!


---

Yürümek = Aşık Olmak :roll:

- Yürümek için önce aşık olmanız gerekecektir...
- Aşkınızla dünyayı bile yürürsünüz...
- Aşkının peşinden dünyayı bile gezersiniz...
- Aşk için çarşı pazar yorulmadan gezer ve yürürsünüz, yürürsünüz, yürürsünüz...
- Aşık olanlar için yürüme kolaylaşır, hatta yere basmadan uçmaya benzer...
- Aşk için yemeden içmeden sürekli yürürsünüz...
- Aşık olduktan sonra dünya yollarında Evliya Çelebi bile olursunuz...


Aşık değilseniz eğer;
Maalesef yürümek istemez canınız... Adım bile atmaz insanın canı...


Sevgiler, Saygılar...

Yalnız bu şehirde yürümek zor.

Nereye baksam papatyalı bir anım var.

Aklıma gelince sevinçten, nefretten, hasretten, çaresizlikten, umutsuzluktan vs terliyorum.

Belki biraz kilo veririm de çorba+tereyağlı soslu iskender+çoban salata+göbek marul+turşu+mısır+künefe tatlısı+karpuz+yaprak sarması... ye ye şiştim :) Az biraz da yürüdüm. Papatyanın yurt arkadaşlarından biri de vardı yanımda... Sevdiğim yoksa da tavşanını suyunun suyu misali, yürüdüm işte! Oh olsun!


00:44

Hasretle kucaklarım.



Hayallerimde


Bugün sağlık başlıklarına el attım. 3-5 tane sigaranın zararları ve sigarayı bırakmakla ilgili başlığı birleştirdim. Yürümekle ilgili de farklı başlıklar vardı, onları da cemlettim.


İnsanı ın yaşam fonksiyonlarını asgari sağlıkta tutabilmek için her gün en az 3000 adım atması,sağlıklı bir yaşlılık yaşayabilmesi için ise her gün 5000 adım atması gerekiyormuş.

Buna göre de gerekirse yaşam şeklinizi değiştirin.Aksi taktirde de sağlıksız bir yaşlılık ve 60 lı yaşlar civarında ölmeye hazır olun.

Elbette bir çok yakınınızın hayatını da zorlaştırıp bir an önce ölüp kurtulmanızı arzu etmelerine sebep olarak.

Sigara da içiyorsanız bu büyük olasılıkla daha da sıkıntılı ve acılı olacaktır.

anti panik
11-09-2014, 22:48
Haftada en az 3 gun ..ya da 4..5 gun daha da iyi..
En az 30..40 dk tempolu ve nabzimizi 100 uzerine cikan kosu..barfiks..mekik..sinav..bisiklet..yuzme vb sporlari tercih edebiliriz..
Tekrar ozetlersem ..nabiz yukselmeli ve ter atmaliyiz..
Lay lay lom yuruyus olmaz..olsa da o kadar olur..
Bizzat uzman spor hekimlerini dinledim.. iskembeden atmayi sevmem..:))

yağmur
19-11-2014, 21:47
DENGE TESTİ

Sağ ayağınızı 45 derece eğik halde tutarak sol ayağınızın üzerinde durun ve gözlerinizi kapatın kollarınız iki yana yere paralel olacak şekilde açın. Bu şekilde Dengenizi kaybedip sağ ayağınızı yere koymadan ne kadar durabileceğinizi ölçün. Bu hareketi birkaç dakika arayla 3 kez tekrarlayın ve bu şekilde ortalama ne kadar durabildiğinizi hesaplayın.
< 70 saniyeden fazla: 20'li yaşlar
< 60 - 69 saniye: 30'lu yaşlar
< 50 - 59 saniye: 40'lı yaşlar
< 40 - 49 saniye: 50'li yaşlar
< 30 - 39 saniye: 60'lı yaşlar
< 20 - 29 saniye: 70'li yaşlar
< 19 saniyeden az: 80'li yaşlar

Bu hareketin şöyle bir önemi var eğer gözleriniz kapalı ve kollarınız açık iken bu hareketi yapma süreniz 10 saniyenin altında ise
Alzheimer hastalığına yakalanma riskiniz var demektir.
Beslenmenize ve günlük aktvitelerinize dikkat ediniz mutlaka spor yapınız en güzel yürüyüş..
Elektromanyetik dalgaların tehlikesinden kendinizi koruyunuz.
Sağlıklı uzun ömürler..
Ben denedim ortalama 90 saniye buldum hadi kolay gelsin..

anti panik
06-12-2014, 23:56
Masallah ayda bir mesaj yazilmis..
sporla aramiz boyle iste..
aaaydan ayyaaaa..:yes:

i-ked
14-04-2015, 08:37
Masallah ayda bir mesaj yazilmis..


Artık 4 aydaaaaan 4 ayaaaaa

http://i.hizliresim.com/rQBQvP.jpg



Aldığınız her 1 kilo için,
vücudunuz 20 km yeni damar üretir.




Eğer doğruysa buradan papatyaya duble yollar yapacak kadar damar üretmiştir bedencağzım.Ben gazetede rastladım, kaynağı neymiş diye baktığımda bilimum facebook, twitter benzeri sayfalar çıkıyor.
Alakalı olduğunu düşündüğüm birkaç haber daha:



1 kilo vermek için kaç kalori yakmalısınız? (http://www.milliyet.com.tr/1-kilo-vermek-icin-kac-kalori-pembenar-detay-egzersizler-2025535/)

Ortalama olarak 68 kg olan bir bayanın vücut yağları 110.000 kalori erkeğinki ise 80.000 kalori ihtiva eder. Amerikan Egzersiz Kurulu'nun yaptığı araştırmaya göre 1 kg yağ yakabilmek için ortalama 7 400 kalori yakmak gerekiyor.



Aşık kadın kilo almaz. (http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/paparazzi/27273446.asp)

Herkesin aradığı aşkı bir gün bulacağına inananlardanım. Kadınların en büyük besin kaynağı aşk. Aşık kadın asla kilo almaz.

Yeter aman, bulamadım NET bir kaynak.

Gözetmenlik öncesi yol yapımına kaldığım yerden devam edeyim. Kruvasan, siyah zeytin ve siyah çay kullanacağım malzemeler...

Yürümek? Yok, hala yok hayatımda yürüyüşler.

i-ked
27-03-2016, 19:27
Uzmanlar kilo aldığınız bölgeye göre analizinizi yaptı


http://i.hizliresim.com/JAZvaY.jpg



Uzmanlar kilo alınan bölgeye göre yapılan beslenme yanlışlarını sıraladı. İşte resimdeki numaralara göre kilo alma sebebiniz:
2 NUMARANIN SORUNU HAZIMSIZLIK
Uzmanlara göre resimde görüldüğü üzere 1 numaradaki gibi vücudunuzun üst kısmından kilo alıyorsanız bunun sebebi fazla yemeniz. Sağlıklı beslenmeye çalışarak kilo verebilirsiniz.
2 numaralı resimdeki gibi sadece göbeğiniz varsa kilo almanızın nedeni tamamen sinirsel. Stres sebebiyle şişkinlik ve hazımsızlık çektiğiniz için göbeğiniz daha şişkin de görünebilir.


http://i.hizliresim.com/4rj5PL.jpg


3 numaralı resimdeki basen bölgesinden kilo alanların sorunu fazla gluten tüketimi olabilir. Glutensiz gıdalar tercih edebilirsiniz.
GENETİK YATKINLIĞINIZ VAR
4 numaralı resimdeki gibi ön karın bölgesinden şişmanla sorunu ise genellikle genetik yatkınlıkla ilgili. Ailenizde bu bölümden kilo alanlar var ise spor yaparak ve karın kaslarınızı sıkılaştırarak karnınızı kontrol altında tutabilirsiniz.
5 numaradaki gibi alt kalça ve bacak bölgesindeki kilo almanın sebebi olarak kan dolaşımı problemleri gösterilebilir. Doktora başvurarak bu soruna çözüm bulabilirsiniz.


http://i.hizliresim.com/0nRQ18.jpg


6 numaralı resimdeki gibi vücudun orta kısmındaki kilolar hareketsizliğe bağlıdır. uzun süre oturduğunuz bir işte çalışıyor olabilirsiniz. Hareket etmeye ve spor yapmaya özen gösterin.
(DHA)