PDA

View Full Version : hurafeler



tent
06-06-2007, 12:24
internet yoluyla size gelen, çevrenizden duyduğunuz her tür hurafeyi buraya yazabilirsiniz. açıklaması varsa, aksi söylenecekse de buradan söylenir.
böylece diğer başlıklar kirlenmemiş olur.

NIETZSCHE
06-06-2007, 12:28
Al Sana Mail Zinciri

TEŞEKKÜRLER SEVGİLİ DOSTLARIM
2005 ve 2006 yılında bana zincir mektup (chain letters) gönderen tüm dost ve arkadaşlarıma teşekkür ederim.
Sayenizde tuvalet temizlemekte kullanıldığını öğrendiğim Cola'yı içemez oldum.
AIDS virüsü taşıyan iğneler popoma batacak korkusuyla sinemaya gidemez oldum. Deodorantlar kanser yapıyor diye sayenizde artık bir domuz gibi kokuyorum.
Marketlerde yaşlı kadınlar beni kandırıp parfüm koklatacağım diye bayıltıp kaçırır korkusuyla ya markete gitmiyorum ya da yaşlı kadınlara asla yardim etmiyorum.
Telefon hattımı kullanıp bana borç takarlar korkusuyla telefona bile cevap veremiyorum.
Yiyeceklerin içinde neler olduğunu açıkça ifşa etmeniz karsısında korkudan yemek yiyemez oldum.
Üstüne kesin fare sıçmıştır diye hiçbir kutu içeceği içemiyorum.
Çok beğensem bile ya içkime ilaç koyup beni uyutup organlarımı çalar ve buz dolu küvetin içinde uyanırsam diye bana yaklaşanları tersliyorum.
Tüm birikimlerimi hastanede yatan ve ölmek üzere olan çocuklara yatırdım.
Beş parasız kaldım.
Mail listesine katılırsam alacağım söylenen para, bilgisayar, cep telefonu ya da gezileri beklemekten evden dışarı çıkamaz oldum.
Bir maili forward etmedim başıma ne belalar gelecek diye korkuyla beklemekten ruh sağlığımı kaybettim.
ŞİMDİ : Eğer bu maili 60 saniye içinde 1200 kişiye yollamazsan, bilesin ki ishal bir kuş sabah aksam kafana s.çacak ve hayatı sana dar edecektir. Bir Dostunuz

MAŞALI
06-06-2007, 12:30
abi öldürdün beni yahu:D

MAŞALI
06-06-2007, 12:34
ilk ben yazayım sn.tent..eruhta kimse köpeğe dokunmuyor..kendileri şafi..bir gün sordum niye diye..peygamber efendimiz köpek yemek tabağına dokundu diye 7 defa toprakla yıkamış o yüzdenmiş..
ulan oğlum dedim o zaman deterjanmı vardı tabii öyle yapacak dedim:D
bazı şeyleri insanlar körü körüne kabulleniyor..oysa ki islam dini mantığa açıktır..bakın islami bilginlerin çoğu mantık üzerinde çalışmıştır:yes:

tent
06-06-2007, 12:38
ilk hurafemiz mimar sinan'la ilgili. kendisi ve eserleriyle ilgili pek çok söylenti vardır. süleymaniye yapılırken, temeli attıktan sonra 7 yıl hiç bir şey yapmamasından tutun da, iran şahının (şahın adı belirtilmez) "7 yılda bi camiyi bitiremediniz, alın şunu da bitirin camiyi" diye yolladığı bir sandık dolusu değerlmi taşı, kanuni sultan süleyman'ın minarelerin harcına kattırması. güneş batarken minarelerin parlaması bu yüzdenmiş. minarelerin dış cephesinin sıvasının olmadığı, taşların bitişme yerinin çok ince olduğunu söylemeyi unutuyor bunu anlatanlar. yine büleymaniye yapılırken, çocuğun biri gelir, "minare eğri" der. sinan da, halatları bağlatır, çocuk tamam, şimdi düzeldi" diyesiye kadar minareyi çektirir. kalfalarıda, "halatlarla çekilirse, minare düzelir mi?" deyince, "bunu yapmasaydık gider herkese minare eğri derdi. herkes de inanırdı" diye yanıtlar.

minare doğru mudur/yanlış mıdır bilmem, ama doğruysa buradaki öyküyü (http://www.hisse.net/forum/showpost.php?p=1680270&postcount=4420) duyunca ne yapardı bilmem... mühendisin ağzından çıkan herşey yazılmış da, hangi tv kanalında yayınlandığı yazılmamış. böylesi bir haberin tek bir tv kanalıyla sınırlı kalamayacağını da düşünürsek, hurafenin önde gideni oluyor. tabi bir de mimar sinan'ın anısına açılmış ve onunla ilgili her bilgiyi toplamaya çalışan (http://www.sinanasaygi.com/basinda.asp) bir sitede söz edilmediğini de düşünürsek.

BUSHIDO
06-06-2007, 12:52
Sevgili Tent, yukarida bahsettiginiz Mimar Sinan ile ilgili hikayenin dogru olup olmadigi konusunda elinizde herhangi bir kesin bilgi var mi?

tent
06-06-2007, 13:03
Sevgili Tent, yukarida bahsettiginiz Mimar Sinan ile ilgili hikayenin dogru olup olmadigi konusunda elinizde herhangi bir kesin bilgi var mi?
verdiğim adresteki bilgiler var... hurafelerin özelliği sadece anlatım olmasıdır, kanıtlama çabası gütmezler. dolayısı ile, aksine kanıtlar da üretemezsiniz.

en bilinen örnek, çanakkale'te savaşan anzaklar, yalınkılıç üzerlerine gelen yeşil sarıklı adamlar görmüşlermiş. bunlara kurşun işlemiyormuş falan filan... hiç bir anzak belgesinde böyle bir şey yazmaz, ama yurdumun hurafe üreticileri bunu anlatırlar da anlatırlar. o kişilere, "madem çanakkale'de yeşil sarıklı evliyalar yardım etti de kazandık. bu evliyalar sarıkamış'ta niye yoklardı da onca askerimiz tek kurşun atamadan donarak öldü?" diye sorduğunuzda, bir sessizlik duvarıyla karşılaşırsınız.

Desperado
06-06-2007, 13:09
Simdi tek tek yazmayayim ama efsaneler.com sitesine girerseniz istemediginiz kadar hurafe bulursunuz. Bi kismi gercek de olabilir belki yazilanlarin ama kucuk bi kismidir eminim ki... Okurken cok da eglenceli vakit gecireceginizi garanti ederim :D

mutlu
06-06-2007, 13:09
Alın size bir internet hurafesi daha...

Bugün Dünya Âşıklar Günü. Eğer bu mesajı 7 kişiye gönderirsen 7 gün içinde âşık olup o kişiyle çıkacaksın, göndermezsen 7 gün içinde bela seni bulacak...

mutlu
06-06-2007, 13:13
Bir aralar da şu dolaşıyordu mail kutularında:

Bu maili baskalarina yollar misin?

Çunku 1 Ağustos msn messenger parali olacak, ama sen bunu msn messenger indan sekiz kisiye yollarsan seniin icin bedava! bu bir saka degil (inanmasan msn.com'a bak) eger ki sen bu maili sekiz kisiye yollarsan msn icon'un mavi olacak. ve lutfen bu mail'i kopyala ve yolliyacagin maile yapistir. eger bunu yapmasan surekli gelir.

ve inanın birçok kişiden bu maili almıştım.

mutlu
06-06-2007, 13:16
selam arkadaslar az sonra okuyacağınız seye inanıp inanmamak size kalmış ama ben
inandım ve çıkıyoda ....manyak bişi sizde yapın....tabi söylediklerimi yaparsanız...


= = = = = = = = = = = = = = = = =
bugün uluslar arası öpücük günü...size gönderilmiş olan bu mesajı 1 saat
boyunca 15 kişiye gönderin....

eğer gönderirseniz

sevdiğiniz kişi askını ilan edecek,size çıkma teklifi edecek...yada
dostça duygular beslediğiniz biri sizden hoslandığını itiraf
edecek....ve bu mesajı gönderirseniz öpücüklerle dolu bir yıl sizi
bekliyor olacak....:O),eğer göndermezseniz....tam
tersi olacak ve


1 yıl öpülmeden
yasıyacaksınız: O (, = = = =anlaşılan seçim size kalmış.......eğer
ben halimden memnunum diyorsanız bu mesajı hemen silin!!!, eğer bu
mesajın doğruluğuna inandıysanız bu mesajı 15 kişiye
yollayın ama unutmayın...1 saat vaktiniz var!!!.....sonra bana
inanacaksınız .......HEPİNİZE BASARILAR DİLİYORUM:)

mutlu
06-06-2007, 13:16
merhaba ben türkiye'nin HACKER'lerindenim elimde çok
güçlü bir virüs var.Bunu en güçlü
programlar(anti-virüs)kaldıramaz.Yönetimi ise sadece
benim elimde ve onu kullanmaktan kaçınmam.Benim e-mail
adresinizin kapanmasını ve sonsuza kadar yeni adres
açamayacağınızı sağlıyabilirim.Bilmelisiniz ki her
kişinin
gönderdiği adres
bu program sayesin de elime geçiyor.Bu yüzden benle
oyun
oynamayın... BU İLETİYİ ŞUBAT 16 2006 TARİHİNE
KADAR LİSTENİZDEKİ HERKESE GÖNDERİN!!!!!!!! Bakın şaka
yapmıyorum dikkatli olun ve ciddiye alın.Sistemi
istediğim zaman kullanabilirim...Kaçma şansınız yok.Ve
bu arada programı ben kurdum.O yüzden başka programlarla
kapatmanıza imkan YOKTUR!! İletiyi göndermeyen
kişilerin ve bu mesajı silen kişiler 16.02.2006
tarihinde e-mailleri kapatılacak ve
bidaha yeni e-mail adresi alamayacaklar... BU ŞAKA
DEĞİL
İNANMAYANLAR 16.02.2006 TARİHİNE KADAR BEKLESİN
VE OLANLARI HAYRETLE İZLESİNLER...

selçuk efendi
06-06-2007, 13:21
bak bu sonuncudan haberim yoktu, mail zincirlerinin bir faydası da bcc satırını değil de to satırını kullananların bütün arkadaşlarının maillerini açık etmeleri.

Allah, akıl fikir versin... mail'e baksana ama ya; yaklaşmayın patlatırım. hahaha..

tent
06-06-2007, 13:46
"msn paralı olacak" lafı, icq'dan mirastır... internetin ölmeyecek geyiklerinden biridir bence. icq öldü ama...

NIETZSCHE
06-06-2007, 13:55
ilk ben yazayım sn.tent..eruhta kimse köpeğe dokunmuyor..kendileri şafi..bir gün sordum niye diye..peygamber efendimiz köpek yemek tabağına dokundu diye 7 defa toprakla yıkamış o yüzdenmiş..
ulan oğlum dedim o zaman deterjanmı vardı tabii öyle yapacak dedim:D
bazı şeyleri insanlar körü körüne kabulleniyor..oysa ki islam dini mantığa açıktır..bakın islami bilginlerin çoğu mantık üzerinde çalışmıştır:yes:

askerde ağrılı bir çocuk vardı. karakoldaki köpeği komutan kendisine zimmetlemek istedi. iste köpeğe yemek, su verecek, yıkayacak filan. çocuk bizde köpek haram ben bakamam dedi. komutanda uyanıklık yapıyorsun diyordu. çocuk şafiydi doğru söylüyormuş meğer.

köpeğe dokunmuyordu ama tilki eti yiyorlarmış, bu ne yaman çelişki.

GÜRKAN
07-06-2007, 20:59
Düşündüm de ne kadar çok tıbbi hurafe ile savaşıyoruz diye... örneğin ilk duyduklarımdan birisi serum verilenin kilo almasıydı... Büyükler ev ziyaretlerinde aralarında konuşurlardı "yahu hastanede beş kilo serum yedim sonra bu kiloları aldım"... Koçum bir kere serum yenmez.. O ne biçim laf öyle.? Hem serum temel olarak su olup kilo falan aldırmaz... Sen iyileşecem diye vurdun gözüne pilav üstü dönerin sonra da suçu seruma atıyorsun...

Bir de kadınların ortak kanaati : bu kilolar doğumlardan kaldı... Elhak dogru ama emzirme döneminde çevredeki ninelerin " emzikli kadınsın ye helvayı süt olsun, ye aşureyi süt olsun" gazına geldiniz de ondan... Yeme hazzıyla emzirme hazzını birleştirip şiştiniz; suçu en tabii hadiselerden birisi olan doğuma atıyorsunuz... Bir de ortalıkta gezen suçsuz günahsız bebenizi gösterip "ben bütün kiloyu buna gebeligimde aldım" diye suçlamaz mısınız.. ahhh ah.. az yiyelim güzelleşelim... başka lafım yok öyle ona buna suç bulmayalım...

Gelelim bir zamanlar meşhur olan "sigara sinirimi alıyor diye doktor serbest etti" hurafesine.. Yapmayın etmeyin kardeşim sigara içecekseniz için de bari doktoru bu işe bulaştırmayın.. Neyse sigara konusunda bir konsensus oluştu da bu laf unutulmaya başlandı...

Bir de insülin mevzusu var... Diabet hastalarının cümlesi "aman insüline başlamayalım" diye neden yalvar yakar olurlar anlayabilmiş değilim... Hatta iyice izah edildikten sonra dahi "doktor bana kızacaksın ama ben bir daha sıkı diyet yapmayı deneyeyim, insülin verme" demeleri yok mu öldürür adamı... Bu işin en doğal tedavi yöntemi budur, zordur ama sağlıklı bir iştir deyip durursunuz. Tırmalarsınız...

Demir ilaçları kilo yapmaz..."Demir iğnesi verdi doktor; 20 iğne oldum yirmi kilo aldım" diyen uslanmaz oburlara pis pis bakmayı kendime şiar edindim... Bahane aramayın kardeşim...

Tansiyon ilaçları böbreği bozmaz.. Bunları kim nasıl aklınıza sokuyor kardeşim... Kullanmazsanız böbrek elden gider...Bu doğru... Gerisini hekime bırakın günahını sevabını tartsın ilacını versin...

İğne olursanız erkenden iyileşirsiniz diye de bir inanç vardır... Doğru yanlış bilemem ama bu inancın yaygınlığı ile hekimlerin "şunu bir şişleyeyim eve gitsin yatsın" düşüncesi paralellik gösterir...:D:D:D

hastaların yarıdan fazlası hekime gözükmeden eş dost tavsiyesi ile hemeroid tedavisi olur... Halk arasında uygulanan tedavilerden bazıları akla yatkın gibi gözükse de bir kısmını düşündüğümde camı açıp uzaklara doğru Allah Allah diye haykırasım gelir... İlk aklıma gelen basur tedavisi kırmızı acı biber, acı salça ve az miktar un ile havanda döğülmüş cam kırıklarını karıştırıp aç karna hastaya içirme konseptidir ki hey hey yine de hey hey demekten başka çareniz yoktur..Kim bulmuş ve ilk kim uygulamıştır, bunu piyasaya çıkartanı iki gün dinlenmeden dövsem rahatlar mıyım..? Muamma... Bir diğer yöntem de bizzat uygulayan iki kişi tarafından bana anlatılmış olup esası közlenmiş patlıcanları yanyana ve çok sıcak iken tepsiye dizip, makata da zeytinyağı sürerek patlıcanların üzerine oturmaktır... Buna ben "abi bu ne ya?" şeklinde yorum yapabildim... Sizin yorumlarınız varsa bekleriz...

Yine sulandırdım mevzuyu, burada keseyim de daha fazla acı çekmeyin bari.

sevgiler&saygılar

BORA YAŞAR
07-06-2007, 21:18
Ben bir kaç topik kirlettim ama sanırım bu topiğe de ilham veren mail şu. Yazayım da bir rahatlama sağlıyacaksa,sağlasın:




Sinan, 400 yıl sonrayı gördü-
28 Mayıs 2007 16:13

Bir Mimar Sinan eseri olan Şehzadebaşı Camii'nin 1990'lı yıllarda devam eden restorasyonunu yapan firma yetkililerinden bir inşaat mühendisi...

--------------------------------------------------------------------------------


Bir Mimar Sinan eseri olan Şehzadebasi Camii'nin 1990'lı yıllarda devam eden restorasyonunu yapan firma yetkililerinden bir insaat muhendisi, caminin restorasyonu sırasında yaşadıkları bir olayı TV'de şöyle anlatmaştı:

Cami bahcesini cevreleyen havale duvarinda bulunan kapilarin uzerindeki kemerleri olusturan taslarda yer yer çürümeler vardi.

Restorasyon programinda bu kemerlerin yenilenmesi de yer aliyordu. Biz insaat fakultesinde teorik olarak kemerlerin nasil insaat edildigini ogrenmistik fakat tas kemer insaasi ile ilgili pratigimiz yoktu.

Kemerleri nasil restore edecegimiz konusunda ustalarla toplanti yaptik.

Sonuc olarak kemeri alttan yalayan bir tahta kalip cakacaktik. Daha sonra kemeri yavas yavas sokup yapim teknikleri ile ilgili notlar alacaktik ve yeniden yaparken bu notlardan faydalanacaktik.

Kalıbı söktük.
Sökmeye kemerin kilit taşından başladık. Taşı yerinden çıkardığımızda hayretle iki taşın birleşme noktasında olan silindirik bir boşluğa yerleştirilmiş bir cam şişeye rastladık.

Sisenin içinde durulmus beyaz bir kağıt vardı. Şişeyi açıp kağıda baktık. Osmanlıca bir şeyler yazıyordu. Hemen bir uzman bulup okuttuk.
Bu bir mektup idi ve Mimar Sinan tarafindan yazılmıştı. Şunları söylüyordu:

"Bu kemeri olusturan taşların ömrü yaklaşık 400 senedir. Bu muddet zarfinda bu taşlar çürümüş olacağından siz bu kemeri yenilemek isteyeceksiniz.
Büyük bir ihtimalle yapı teknikleri de değişeceğinden bu kemeri nasıl yeniden inşaa edeceğinizi bilemeyeceksiniz.
İşte bu mektubu ben size, bu kemeri nasıl inşa edeceğinizi anlatmak icin yazıyorum. "

Koca Sinan mektubunda böyle başladıktan sonra o kemeri inşa ettikleri taşları Anadolu'nun neresinden getirttiklerini söylerek izahlarına devam ediyor ve ayrıntılı bir biçimde kemerin inşaasını anlatıyordu......

Bu mektup bir insanın, yaptığı işin kalıcı olması için gösterebileceğ i çabanın insan üstü bir örneğidir. Bu mektubun ihtişamı, modern çağın insanlarının bile zorlanacağı taşın ömrünü bilmesi, yapı tekniğinin değişeceğini bilmesi, 400 sene dayanacak kağıt ve mürekkep kullanması gibi yüksek bilgi
seviyesinden gelmektedir.

Şüphesiz bu yuksek bilgiler de o koca mimarın erişilmez özelliklerindendir. Ancak erişilmesi gerçekten zor olan bu bilgilerden çok daha muhteşem olan, 400 sene sonraya çözüm üreten sorumluluk duygusudur.



Umarım fayda/rahatlık sağlamıştır.:he:

Kolay gelsin.

BORA YAŞAR
07-06-2007, 21:44
Hurafe dedikleri böyle birşey de olabilir mi Sn Gürkan. İlaç yerine öpücük.:he:

BORA YAŞAR
07-06-2007, 21:55
Hurafe sözlükte "dine sonradan girmiş boş inanç" olarak açıklanmış.

Bu açıdan belki de topik başlığı tam karşılamıyor içeriğini.

Sanırım burada hurafe kelimesiyle ile amaçlanan, bize göre "aslı astarı olmayan şeyler".

GÜRKAN
07-06-2007, 22:10
Hurafe dedikleri böyle birşey de olabilir mi Sn Gürkan. İlaç yerine öpücük.:he:

Çok güzeldi!:D
Benim pc de de benzer birkaç karikatür var ama şu an nöbetteyim,gönderemiyorum.(şifalı balık karikatürleri:he:)
Kaplıca hekimliği,talassoterapi/balneoloji konusuna gelebilirsem kendi topiğime de biraz kalsın,belki yeri gelir kullanırım diye saklıyorum.:)

sevgiler&saygılar

hmtkby
07-06-2007, 22:32
verdiğim adresteki bilgiler var... hurafelerin özelliği sadece anlatım olmasıdır, kanıtlama çabası gütmezler. dolayısı ile, aksine kanıtlar da üretemezsiniz.

en bilinen örnek, çanakkale'te savaşan anzaklar, yalınkılıç üzerlerine gelen yeşil sarıklı adamlar görmüşlermiş. bunlara kurşun işlemiyormuş falan filan... hiç bir anzak belgesinde böyle bir şey yazmaz, ama yurdumun hurafe üreticileri bunu anlatırlar da anlatırlar. o kişilere, "madem çanakkale'de yeşil sarıklı evliyalar yardım etti de kazandık. bu evliyalar sarıkamış'ta niye yoklardı da onca askerimiz tek kurşun atamadan donarak öldü?" diye sorduğunuzda, bir sessizlik duvarıyla karşılaşırsınız.

çanakkalenin geçilmesi türkler ve dolayısıylada islam dünyası için bir olüm kalım meselesidir. avrupanın islamiyeti yok etme savaşıdır. halbuki sarıkamışta böyle bir tehlike yoktu. hem bunu söyleyenler o savaşa katılan gazilerdir. inanmak için illa anzak belgelerinde mi okumak gerek. selamlar

tent
08-06-2007, 01:00
basur tedavisi (...) bizzat uygulayan iki kişi tarafından bana anlatılmış olup esası közlenmiş patlıcanları yanyana ve çok sıcak iken tepsiye dizip, makata da zeytinyağı sürerek patlıcanların üzerine oturmaktır... Buna ben "abi bu ne ya?" şeklinde yorum yapabildim... Sizin yorumlarınız varsa bekleriz...
yurdum insanına "i..." deseniz, 1 dk. sonra ceset olma olasılığınız %99'dur. ama yurdum insanı işte, konu sağlık olunca, hem makata yağ sürer, hem de patlıcanın üstüne oturur, bir de bunu anlatır.:D

karınca
08-06-2007, 01:19
...şu an nöbetteyim,gönderemiyorum....
Nöbet nerede, mesaj gönderemedim

karınca
08-06-2007, 01:22
... Bir diğer yöntem de bizzat uygulayan iki kişi tarafından bana anlatılmış olup esası közlenmiş patlıcanları yanyana ve çok sıcak iken tepsiye dizip, makata da zeytinyağı sürerek patlıcanların üzerine oturmaktır... Buna ben "abi bu ne ya?" şeklinde yorum yapabildim... Sizin yorumlarınız varsa bekleriz...
İpana diş macunu sürdüğünde çok iyi geliyormuş... Bir hasta anlatmıştı.

tent
08-06-2007, 01:41
geçmişleriyle, öğretim kadrolmarıyla efsaneleşmiş okullar vardır... bazıları bu okullardan sadece diploma alır ve giderler... yazık!

cengis
08-06-2007, 15:32
İpana diş macunu sürdüğünde çok iyi geliyormuş... Bir hasta anlatmıştı.
çok iyiymiş :)

way_be
25-03-2008, 21:34
10 patlıcanın tepesindeki yeşil kısmı ayırıp ,o yeşil kısımları kaynatıp 5 lt suda;günde 1 bardak için,iyi geldiğini göreceksiniz...........malum derte:he:

Kurnalı
03-11-2012, 22:01
kapı önündeki ayakkabı terlik ters durursa evde işlerde ters gider.

AUDİ+
03-11-2012, 22:04
Hurafelere göre hareket etmek cahilliktir.......