PDA

View Full Version : Turkiye nasil bu kadar ucuza borclanabiliyor?



misterno
30-09-2007, 15:31
http://www.milliyet.com.tr/2007/09/30/yazar/uras.html

Geçen hafta Hazine 10 yıl vadeyle toplam 750 milyon dolar borçlanmak için dünya piyasalarına çıktı. 3 milyar 750 milyon dolarlık talep gelince, Hazine 1 milyar 250 milyon dolarlık tahvil sattı.
Neden Türk tahvili kapışıldı? Çünkü Hazine 10 yıl süreyle dolara her yıl net yüzde 6.85
oranında getiri sağlayacak. Şimdilerde ABD'nin ve Avrupa ülkelerinin Hazine tahvillerinin faizi yüzde 4 dolayında.
Yabancılar içeride Hazine'nin yılda yüzde 19-20 getiri sağlayan bonolarını, dışarıda yüzde 7'e yaklaşan getiri sağlayan tahvillerini kapışınca, içeriye ihtiyacımızın çok üzerinde döviz giriyor. İçeriye ihtiyacımızın çok üzerinde dolar girince dolar ucuzluyor. Bu giriş devam ederse hiç merak etmeyiniz, 1 dolar 1 YTL de olur. Ama dolar ucuzladıkça ithalat daha da artar. Dış ticaret açığı daha da büyür. İşsizlik daha da artar.
İşte onun için "Yüksek faiz, ucuz döviz" politikası yanlıştır" deniliyor. İşte onun için doların 1.20 YTL'nin altında satılması Merkez Bankası'nın döviz tanzim alımı yapmasıyla önlenemez, faizi hızla aşağıya indirmesiyle önlenir deniliyor.
---------------------------------------------------------------------

BU iste bir yanlislik var, Amerika %4 kusurdan borclanirken ekonomisi bu kadar sallantida olan saglam olmayan TR nasil %6.85 den borclanabiliyor anlayan varmi? Aradaki fark nasil bu kadar dusuk olabilir?

trusty
30-09-2007, 18:22
BU iste bir yanlislik var, Amerika %4 kusurdan borclanirken ekonomisi bu kadar sallantida olan saglam olmayan TR nasil %6.85 den borclanabiliyor anlayan varmi? Aradaki fark nasil bu kadar dusuk olabilir?

Ekonomide, matematige gelmeyen bazi fenomenlar vardir.

Talep elastikiyeti gibi,borsalarda beklenmiyen toplu hareketler gibi, siyasi endiseler gibi.

Turkiyemizi etkileyen en onemli nokta ekonomi yonetimine duyulan guven eksikligidir, bu eksiklik dalga dalga bireylere yansimakta, had safhaya gelmektedir.O yuzden Dow cikarsa IMKB cikar, duserse duser, aslinda bunlarin reel anlamda birbiriyle pek bir etkilesimi soz konusu degildir.

Bu guven eksikliginin ;

1.Simdiki yonetimin samimi gorunmemesi, ulusun kaderini etkileyecek hususlarda gercek misyonlarini saklama egilimleri ve bunun yerli yatirimci uzerine etkileri.

2.Dokulmazliklar'in hala kaldirilmamasi, verilen sozlerin tutulmamasi.

3.IMF ile yapilan anlasmanin sona ermesi durumunda hazine kagitlarina talebin dusecegi gercegi ve endisesi.

4.Hukuksuzluk ( ve gecikmis adelet adelet degildir ifadesinde anlamini bulan islersizlik ) ve yabanci firmalara saglanan tahkim gibi yargilama ayricaliklari.

5.AB'ye uye ulkelerin, yarattigi guvensizlik ve bunlarin hala aptalca bolucu unsurlara destek cikmalari.

6.Ulke ic talebi ile cok yakin ilgisi olan (Insaat sektoru gibi ) hayati konularda hic bir hareket gorulmemesi.

( Ornek ev sahibi kiraci iliskilerinde hukuki ve duzenleyici hic bir hareketin olmamasi, sadece emlak vergileri icin Tapu ibrazi ve maliyeye bildirilen ev degeri ile bu evden alinacak aylik kiranin, bu degerin 180'de birini gecen kira kontratlarinin gecersiz sayilacagi yada noterlerin bu oran disinda bir anlasmayi onaylamayacagi seklinde bir duzenleme , ornektir gelistirip degistirilebilir.)

7.Komsu ulklerle ilgili gerginlikler ve Jeopolitik riskler.

ve benzerleri gibi potansiyel risklerdir.

Bugun Kanada'da hicbir banka hazine kagitlarina % 3.5 - % 4.5 'ten
yuksek faiz odemez.Cunki bu riskler yoktur.

Her iki vatandasimizdan birinin oy verdigi bu cogunluk hukumeti, ekonomide gostermis oldugu performans nedeniyle iktidardadir.

Eger gelecek 5 yilda yukarida saydigimiz bu guvensizlik giderilemez, sahsen cok basarili buldugumuz Merkez Bankasinin Enflayonla mucadele stratejisine mudahale olursa sonuc husran, koalisyonlar ve % 80'leri bulan enflasyon olacaktir.

Siz bir vatandas olarak, bir yasam boyu disinizle tirnaginizla yarattiginiz birikimizi % 2.85'lik fark icin riske edermiydiniz.?

Ben etmezdim ve etmiyorum.

Pek cok vatandasta etmiyor.

O yuzden hicbir uretim ozelligi bulunmayan emlak spekulasyonu prim yapiyor.

Bu is'te bir yanlislik yok.

Haaretz
30-09-2007, 21:12
"BU iste bir yanlislik var, Amerika %4 kusurdan borclanirken ekonomisi bu kadar sallantida olan saglam olmayan TR nasil %6.85 den borclanabiliyor anlayan varmi? Aradaki fark nasil bu kadar dusuk olabilir?"

demişsiniz misterno... (6,85-4)/4*100 = %71,25 !!

Yani Türkiyenin borçlanma maliyeti AVD ye göre % 71.25 daha fazla ..ve siz hala yurdışında USD olarak borçlanan Türkiyenin ucuza borçlandığını söylüyorsunuz?????

EliteTrader
30-09-2007, 21:38
BU iste bir yanlislik var, Amerika %4 kusurdan borclanirken ekonomisi bu kadar sallantida olan saglam olmayan TR nasil %6.85 den borclanabiliyor anlayan varmi? Aradaki fark nasil bu kadar dusuk olabilir?

Bu faiz TL bazında değil dolar bazında, yani adamların kendi para birimi üzerinden borçlanıyorsunuz. Türkiye ekonomisini sallantıda olması TL'nin sorunudur. Zati TL bazlı %17-18'den ancak borçlanabiliyoruz. %11 reel faize denk geliyor.

ABD tahvil faizleri ile aramızdaki fark ise Türkiye'nin bu borcu ödeyemeyebileceği riskinin fiyatı. Bu arada % 6.85 ucuz değil, elin sıradan bir Amerikalısı bugün bankaya gitse 15 yıllık % 5.69 faizle mortgage alabiliyor. Yani Türkiye'nin kredibilitesi John Doe (http://sozluk.sourtimes.org/show.asp?t=John+Doe)'dan daha düşük. :notr::cry::frown:

sermet76
30-09-2007, 22:28
[url]
BU iste bir yanlislik var, Amerika %4 kusurdan borclanirken ekonomisi bu kadar sallantida olan saglam olmayan TR nasil %6.85 den borclanabiliyor anlayan varmi? Aradaki fark nasil bu kadar dusuk olabilir?

Su yuzden dusuk...
Asagidakileri yazilari okuyun ve kendi ifadeniz olan "ekonomisi bu kadar sallantida olan saglam olmayan TR " okuyun anlayin.
Kime gore neye gore kotu...
Yabancilara gore degil demek ki :)
ya da onlar bu isi bilmiyor.
Bir tek Turkler olumsuzluklarin farkinda.

Eger asagida yazilan denilen sistemde olsa, dusunun $Dolar= 1.2 ytl
ve %6.85 borclandik, ondan sonra merkez bankasi bunu ytl ye cevirdi ve sonra birinin salladigi gibi $ bu yuzden 1 ytl ye dustu. merkez bankasi tekrar $ cevirdi.durduk yere %20 fazla $ aldi ve ana para +%6.85 faizi odedi veee...
merkez bankasi %13.15 karda :)
komik di mi...
haa demek ki piyasa mekanizmasi boyle islemiyor,baska etkenlerde var...
Siz hayret ifadesi olarak, nasil bu kadar dusuk faizle (ya da US-TR faizi neden bu kadar az) demissiniz,birileride az degil fazla demis, digeri de firsati kacirmamis neden faiz yuksek diye sormussunuz gibi cevaplamis...
Bizimle ayni sartlarin hic biri olayan Izlanda da neden faizler bu kadar yuksek biri aciklayabilirmi?
faizleri bir anda cok dusurursek enflasyona ne olur,biri aciklayabilirmi?
Trilemmanin (Impossible Trinity) ne oldugunu biri aciklayabilirmi?[http://en.wikipedia.org/wiki/Impossible_trinity]

yukaridaki faizler TRnin borclanabilecegi en iyi faiz oranlarindan biridir ve keske vadesini uzatabilsek.
Problem olan bizim kendi halkimizin $a saldirmasi yani ABD ye sifir (0) faizle borc vermesidir.Sorsanizda en fazla memleketini seven,ABD nin filan bizi somurdugunu soyleyen bunlardir. komik ama aci gercek budur.

Ayrica,Alinti yaptiginiz yazar sistemli bir sekilde yanlis yazan ve yonlendiren biridir ama nedense bazilari tarafindan sevilir :)

misterno
01-10-2007, 01:18
KArdesim bana ne onun faizinin benimkinden %71 dusuk yuksek olmasindan. Bunun konuyla hicbir alakasi yoktur. Onemli olan % kac faiz veriyorum bu kadar basit.

TL %18 iken dolara kapis kapis giden bono basiliyor %6.85 hatta normalin cok cok ustunde talep geliyor.. demekki %6 dan versen gidecek.

Yaziktir verilen %18'e ben olaya boyle bakiyorum.

misterno
01-10-2007, 01:19
Ayrica,Alinti yaptiginiz yazar sistemli bir sekilde yanlis yazan ve yonlendiren biridir ama nedense bazilari tarafindan sevilir :)[/QUOTE]

Bu konuyu biraz acarmisiniz sanki bana komplo teorisi gibi geldi

trusty
01-10-2007, 05:55
Ayrica,Alinti yaptiginiz yazar sistemli bir sekilde yanlis yazan ve yonlendiren biridir ama nedense bazilari tarafindan sevilir :)

Burada soz konusu yazari mi, yoksa yazdigi konumu?

Yazarin bilgisi olmadan, onun hakkinda isnatlarda bulunmak ayiptir.

Soz konusu yazari tanimam, her kim olursa olsun, savunma sansi verilmeden mahkum edilmesi yanlistir.

Yukarida Sevgili Sermet,

"...Problem olan bizim kendi halkimizin $a saldirmasi yani ABD ye sifir (0) faizle borc vermesidir.Sorsanizda en fazla memleketini seven,ABD nin filan bizi somurdugunu soyleyen bunlardir. komik ama aci gercek budur..."

diyor,

Gazetelerde,Sn.Basbakan'in acikladigi servet beyaninda, hesabindaki 120.000 USD'yi EURO'ya cevirdigi aciklandi.

Simdi biz burada zaten bu basbakan ABD dostudur, YTL ile Hazine bonosu almak yerine, gidip Bush oglu Bush'a faizsiz kredi veriyor dersek, dogru olurmu..? Belki adam, cocuklarin egitimi ile ilgili yabanci para cinsinden bir odeme yapacak.( ! )

Degilmi efendim.

Aksi takdirde Sn.Basbakan'in YTL.'nin gelecegine ve ekonomi kurmaylarina guvenmiyor demektir.:)

Lutfen once Misterno'yu anlayalim, sonra degerlendirmelerde bulunalim.

Simdi o da, bu herifin kafasina saksi filan mi dustu diyecek ya neyse.:)

sermet76
01-10-2007, 11:59
Ayrica,Alinti yaptiginiz yazar sistemli bir sekilde yanlis yazan ve yonlendiren biridir ama nedense bazilari tarafindan sevilir :)

Bu konuyu biraz acarmisiniz sanki bana komplo teorisi gibi geldi[/QUOTE]

Ben bazi bariz seyleri anlatmaktan SIKILDIM.
buyrun gungor uras olayini buradaki arkadaslar guzelce yaziyor zaten.Kein komplo kendiniz karar verin komplo olup olmadigina.
http://ekonomiturk.blogspot.com/search/label/Gungor%20Uras

merkez bankasi enflasyonla mucadele ediyor.Dolayisi ile faizleri o kadar dusururse enflasyon azabilir. Ekonomide herseyi kontrol edemezsiniz. Trilemmayi (yukarida linkini verdim) okuyun.
Bazi basindaki tiplerin $ yukselsin diye bagirmasinin sebebi kendilerinin inanilmaz miktarda $ larini olmasi.
Faizleri dusurun,$ artsin deniliyor. $ artinca enerji girdileri ne olacak biri bunu aciklasin. Cari acik diyorlar, bunun yarisi enerji ve hammadde ithalati. Bu kisim ne olacak.
Yanli yaziyorlar,gercegi tam aciklamiyorlar.
Bazilari kisileri tartismaya devam etsin. Kim yaparsa yapsin bazi gercekler degismez. Isterse bu Basbakan, isterse baskasi olsun.
Benden bu kadar.

baytar657
01-10-2007, 14:48
Bu konuyu biraz acarmisiniz sanki bana komplo teorisi gibi geldi

''Ben bazi bariz seyleri anlatmaktan SIKILDIM.''

:)

‘Hükûmet rakam cambazı’ : Prof. Dr. Osman Altuğ - www.evrensel.net -14.08.2005 11/10/2005

Prof. Dr. Osman Altuğ, hükûmetin açıkladığı göstergelerin bir cambazlık olduğunu belirterek, “Rakamlarla oynuyorlar. Oysa ekonominin gerçek performansını gösteren göstergeler bunlar değil” dedi.

‘Hükûmet rakam cambazı’

Şebnem Turhan

Hükûmet, enflasyon, milli gelir, dolar, borsa ve büyüme oranlarındaki değişimlerle ekonominin iyi yolda olduğunu ileri sürüyor. Marmara Üniversitesi İşletme Fakültesi Muhasebe Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Osman Altuğ, hükümetin iyi diye gösterdiği ekonomik göstergelerin gerçeği yansıtmadığını vurguladı. Prof. Dr. Altuğ, “Hükümetin enflasyon eksi çıktı diye sevinirken, işsizin enflasyonu yüzde 100. İşi, parası olmayan kişi için enflasyonun eksi çıkması anlamsız” diye konuştu.

Hükümetin rakamlarla oynadığını söyleyen Altuğ ekonominin her açıdan açıklarla dolu olduğunu da belirtirken ironik bir benzetme yapıyor: “Bizim halk böyle. Düğünlerde derneklerde en çok Halime türküsüne oynuyoruz. Türküde Halime’nin başına neler neler geliyor, ama biz oynuyoruz. Ekonomide açıklar büyüdükçe biz de onun karşısına çıkıp oynuyoruz. Dış ticaret dengesi açık, ödemeler dengesi açık, cari işlemler dengesi açık, bankaların, Hazine’nin pozisyonu açık, özel sektörün pozisyonu açık, istihdam dengesi açık. Her şey açık, ekonomi striptiz yapıyor. Böyle bir ekonomide müzik lazım. Bu müzik de Halime. Türkiye ekonomisi Halime ekonomisi aslında!”

Enflasyon

Herkesin Enflasyonu Kendine

Türkiye’de ekonomik göstergeler denildiği zaman akla gelen unsunların başını enflasyon çekiyor. Enflasyon oranı sanki bir barometre. Hava sıcaklığını veya soğukluğunu gösteriyormuş gibi enflasyon oranına dayalı yorumlar yapılıyor. Peki bu enflasyon oranı neye göre nasıl hesaplanıyor? Enflasyonun ne kadar olduğunu kim belirliyor? Her ay bir enflasyon oranı ilan ediliyor. Bu ilanı kim yapıyor, Devlet İstatistik Enstitüsü yapıyor. DİE bunu hangi verilere göre yapıyor, ankete göre yapıyor. Bir ülkede ekonomi kayıtlı değilse, borç alacak belli değilse, gelir gider resmi kayıtlarla belli değilse, masraf hasılat belli değilse, kim ne alıyor satıyor belli değilse, böyle bir ülkede bu göstergelerin veri tabanı sağlıklı değildir. Veri tabanı sağlıklı değilse, sağlıksız veri tabanına göre ortaya çıkan bu tip teknik göstergeler de gerçeği yansıtmaz. Demek ki veri tabanı kayıtlı olmadıkça enflasyon oranı da hikayedir. Türkiye’de âdeta herkesin enflasyonu kendinedir. Herkesin enflasyonu kendine ne demek? Düşünün işi gücü olmayan adamın enflasyonu kaç? Adamın işi yok, işi olmayan adamın enflasyonu yüzde 100’dür. Asgari ücretten zar zor iş bulmuş adamın enflasyonu ise çok daha yüksektir. Çünkü niye devamlı yutkunuyor. Bir şey alacak yutkunuyor, çocuk harçlık istiyor yutkunuyor, çocuk okula gidecek yutkunuyor. Yutkunma enflasyonu onda son derece yüksek. İşsiz adamın enflasyonu kafadan yüzde yüz. Asgari ücretlinin enflasyonu da belki yüzde 1000. Çünkü geliri yetmiyor. İşi gücü olanın gelir seviyesi yüksek olanın enflasyonuyla, alt gelir grubunun enflasyonu birbirinden farklı. O halde enflasyon yorumlarını yaparken gelir gruplarına göre enflasyon yorumu yapmak lazım. Enflasyonu da gelir gruplarına göre hesaplamak lazım. Biz diyoruz ki kafadan bizim enflasyonumuz şu kadar. Enflasyon düştü, kimin enflasyonu düştüyse o bayram etsin.

Millî Gelir

Verin Benim Payımı!

Fert başına düşen milli gelir, o da bir gösterge. Fert başına düşen milli gelir, 17 Temmuz 2004’te 2600 dolardı. Her ne hikmetse 18 Temmuz 2004’te bir baktık 4000 dolar olmuş. Bir gecede bir ülkede fert başına düşen milli gelir yüzde 40 artıyorsa o işte bir sakatlık vardır demektir. Bu sakatlık da gene bu veri tabanından yoksun hesaplamalara dayanır. 17 Temmuz’da milli gelir hesaplama sistemini değiştirdiler. Yani rakamlarla voleybol topu gibi oynarsanız milli gelir de farklı çıkar, yüksek çıkmış oldu. Fert başına düşen milli gelir artmış oldu. Peki Türkiye’de gelir dağılıyor mu hayır. Gelir dağılmayan bir ülkede fert başına düşen milli gelir olmaz. Şimdi adam başına 4000 dolar tutuyormuş. Fert başına düşen milli gelir rakamlarını açıklayan Türk büyüklerine ve bunun prapagandasını yapan bürokratlardan birine bir vatandaşımız gitse, benim hanede 4 kişi var, bizim payımıza 16 bin dolar düşüyor. Ama biz vazgeçtik 16 bin dolardan sen bana 16 dolar ver ben akşam yemeğimi çıkarayım dese. Tabii bu milli gelirin bu şeklide yükseltilmesinin sebebi var. Borcun milli gelire oranı bir derecelendirme göstergesi olarak ele alınır. Borç somut, milli gelir soyut bir şey. Milli geliri artırırsanız borçların milli gelire oranı düşer. Böylelikle güzel bir görüntü olmuş olur. Kime güzel görüntü oluşturursunuz, dış alacaklılara. Bizim milli gelirimizin dış borcumuza oranı düşük olarak hesaplanması, hesabın şişirilmesinin temel nedeni raytingi derecelendirmeyi yüksek tutmak. Voleybolcu gibi rakamlarla oynuyorsunuz. Bizim voleybolcu kızlar, filenin sultanları topla oynuyor. Bunlar da hesap sultanları.

Dolar

Düşük Kur Aleyhimize

Dolar, düşüyor fevkalade, dört dörtlük. Dolar bir ekonomik gösterge midir? Doların kuru bir ekonomik gösterge midir? Bu da mı barometre, ekonomideki iklimi gösteren gösterge? Doların düşmesi bizim ithal mallarına olan talebimizi artırıyor, ithalatımız büyüyor ihracatımız düşüyor. Peki doların bu şekilde düşük tutulmasının sebebi ne? Yabancı dolar kuru, düşük doları getiriyor, Türk Lirası’nı döndürüyor yüksek faizle Türkiye’ye borç veriyor, dolayısıyla bir negatif faiz uygulamasına giriyor orada, ütülüyoruz. Dolayısıyla onların alacaklarını koruman lazım, bunun için de döviz rezervlerini yüksek tutuyorsun. 37-40 milyar dolar döviz rezervi var. Buna karşılık 40 milyar dolar da sıcak para var. Yani sıcak para canı sıkılıp giderse parası hazır. Demek ki dolar kuru ne kadar çok düşerse, ihracatımız düşer, ithalatımız artar dolayısıyla açığımız büyür. Dış ticaret açığımız almış başını gidiyor. Demek ki dolar da manüpilasyona dayalı. Ekonominin iyileşmesinin bir sonucu olarak ihracatımız artsa, ithalattan yüksek olsa, hakiki ihracatımız olsa, doların düşmesi güzel. Türkiye ihracatı düşük, ithalatı yüksek ülke.

Borsa

Borsa Yükselsin Sıcak Para Kazansın

Türkiye’de borsada işlem gören senetlerin sahibi şirketler batıyor, ama hisse senetleri tabanda. Bizim borsamızda hisse senetlerinin değer kazanması o şirketin performansına bağlı değil. Çünkü şirketlerle alakası yok. Şirket borsada senedi yükseldi diye yatırım artırmıyor, daha fazla işçi çalıştırmıyor. Sıcak paranın tercih ettiği yatırım alanı bu. Vur-kaç. Borsa ne kadar çok yükselirse demek ki o kadar çok sıcak para geliyor. Sıcak para o kadar çok kaçacak biz de bayram yapıyoruz. Bizim Türk halkı böyle. Düğünlerde derneklerde en çok Halime türküsüne oynuyoruz. Türküde Halime’nin başına neler neler geliyor, ama biz oynuyoruz. Ekonomide açıklar büyüdükçe biz de onun karşısına çıkıp oynuyoruz. Dış ticaret dengesi açık, ödemeler dengesi açık, cari işlemler dengesi açık, bankaların, Hazine’nin pozisyonu açık, özel sektörün pozisyonu açık, istihdam dengesi açık. Her şey açık, ekonomi striptiz yapıyor. Böyle bir ekonomide müzik lazım. Bu müzik de Halime. Türkiye ekonomisi Halime ekonomisi.

Gerçek Göstergeler

Türkiye sürekli borçlanıyor. Borçlarımız arttıkça mutlu oluyoruz. Gelecek nesillere borç bırakıyoruz. Görevimiz ne? Artan nüfusa iş bulmak. Ekonomik sistem bir sosyal organizasyondur. Bu organizasyonun birinci görevi de insanlara iş bulmaktır. İster komünist ol, ister liberal ol, ister teokrat ol iş bulan sistem yaşar, bulamayan yaşamaz. Hükümetin ve bazılarının iyi diye gösterdiği bu rakamlar gerçeği yansıtmıyor. Asıl ekonomik göstergeler bunlar değil. Bugün kaç kişiye iş buldun, kaç kişi işsiz kaldı, kaç işyeri açıldı-kapandı, kaç tane senet protesto oldu, kaç tane çek karşılıksız çıktı, kaç haciz gitti bugün. kaç yerde icra ile satış yapıldı, alıcı çıkmadı. Bunlar göstergedir.

baytar657
01-10-2007, 14:52
ama bu daha önemli herşeyi çok da ciddiye almayınız.zaten bir dinleyen olsa Osman
hocayı dinler bir kerecik olsun değilmi ya!!!!

benim önerim :
http://www.youtube.com/watch?v=4vB08rcY-8Q&mode=related&search=

misterno
01-10-2007, 23:20
Yaw olay dolarin dusuklugu degilki, benim anlatmaya calistigim Cumhuriyet tarihinin en ucuz borclanmasi bu nasil oluyor? Aradaki fark %2 bu imkansiz bir sey. Avrupa'da da fark belki %1 dir. Bizim etimiz ne budumuz ne, ekonomideki hangi gosterge bu adamlara cok pozitif gozukuyor?
Yada ikinci ihtimal dunya piyasalarinda cok fazla dolar var millet koyacak yer bulamiyor. Sanki bu daha mantikli gibi. :)

Karan YILMAZ
02-10-2007, 09:13
Yaw olay dolarin dusuklugu degilki, benim anlatmaya calistigim Cumhuriyet tarihinin en ucuz borclanmasi bu nasil oluyor? Aradaki fark %2 bu imkansiz bir sey. Avrupa'da da fark belki %1 dir. Bizim etimiz ne budumuz ne, ekonomideki hangi gosterge bu adamlara cok pozitif gozukuyor?
Yada ikinci ihtimal dunya piyasalarinda cok fazla dolar var millet koyacak yer bulamiyor. Sanki bu daha mantikli gibi. :)

AKP, malesef cok kotu bir mirasyedi.. Türkiye'de iktidarı ancak iktisat değiştirir. Türkiye'nin bankacılık sektöründe yabancı sermayeye açılabilir bir yüzde 40'lık pay daha var. Enerji özelleştirmeleri ve medyada yabancı sermayeye yönelik kısıtların kalkmasıyla Türkiye'ye girmesi beklenebilecek sermayenin 120 milyar dolardan az olmayacağını öngörüyorum.

Bu da 4 yıllık cari açığın karşılanabileceği bir finansman yaratacaktır. Dolayısıyla küresel sistemden gelecek bir domino etkisi veya Orta Doğu'dan bulaşacak bir problem dışında yeni dönemde geride bıraktığımız 4 yıla göre değişen bir şey olmayacak. Değişen sadece gelir adaletsizliğinin derinleşmesi, Türkiye'nin üretim kapasitelerinin üretim daralması ve borçlanma düzeyinin artması olacak.

Japon ev kadinlarinin ulkelerinde yuzde 0,2 den borclanip, ulkemizde yuzde 18 lerle para kazandigi muz cumhuriyetine donduk. Muhtarliklarda cuval cuval un dagitiliyor.. Yavv bu iktidar ne iyi bir iktidarmis diyen zavalli fakir halkimin omuzlarina basip, ulkeyi yabanci sermayedere peskes ceken, yarinlarimizi ipotek altina almaya kararli olan bu iktidari kesinlikle onaylamiyorum.

BULL MARKET
02-10-2007, 13:13
''Ben bazi bariz seyleri anlatmaktan SIKILDIM.''

:)

‘Hükûmet rakam cambazı’ : Prof. Dr. Osman Altuğ - www.evrensel.net -14.08.2005 11/10/2005

Prof. Dr. Osman Altuğ, hükûmetin açıkladığı göstergelerin bir cambazlık olduğunu belirterek, “Rakamlarla oynuyorlar. Oysa ekonominin gerçek performansını gösteren göstergeler bunlar değil” dedi.


Enflasyon

Herkesin Enflasyonu Kendine

Türkiye’de ekonomik göstergeler denildiği zaman akla gelen unsunların başını enflasyon çekiyor. Enflasyon oranı sanki bir barometre. Hava sıcaklığını veya soğukluğunu gösteriyormuş gibi enflasyon oranına dayalı yorumlar yapılıyor. Peki bu enflasyon oranı neye göre nasıl hesaplanıyor? Enflasyonun ne kadar olduğunu kim belirliyor? Her ay bir enflasyon oranı ilan ediliyor. Bu ilanı kim yapıyor, Devlet İstatistik Enstitüsü yapıyor. DİE bunu hangi verilere göre yapıyor, ankete göre yapıyor.



Doğru bir yazı, fakat şaretlediğim DİE ile ilgili kısmı yanlış:) Die bu işi yapıyor görünüyor, herkesin bilgisine bir arkadaşımın Türkiye birinciliği ile istatistik mezuniyeti var, gidiyor DİE nin kapsına işte sınav mınav derken o tarihte mülakata çağrılıyor, mülakatta DİE çalışanı başlıyor sormaya

- kardeşim sen neden başvurdun ?

işe gireceğim benim meslek istatistik vs vs.

- onları anladık başka anlat

benim istatistik Ülkede birincilikle bitti şimdi faydalı olmak ve bilim üretmek için buraya başvurdum vs. vs.

- ii b... yedin


Görüşme biter, daha sonra DİE ye işe başlayanlar belli olur, okulu zar zor kaç yılda bitirmiş takozlar alınmıştır, çok iyi tanımaktadır bazılarını , üzüntüden derki bende gerçekten iyi şeyler yaptığımı sanmıştım dedi bana, hata yapmışım, şimdi tüm bilgilerimi çöpe atıp piyasada ya kazık atacağım adam arayacağım yada kazıklanacak yer bulacağaım, ve bunların sebebide bilimsellikten ve sistemden uzak, çok sevdiğim ülkemde yine benim gibi çok az insanın bildiği sorunların üstesinden gelemediğimizden olacak, hakkaten ii b.. yemişim dimi abi ? dedi.

Bende ona yılma dedim, Atatürk ün kurduğu ülke ve sistem birkaç onyıldır yozların eline geçti, astğı astık kestiği kestik, bu yüzden yönetimsel insiyatif kullanamayan yozları şimdi yavaş yavaş bertaraf edecek ve sistemi tekrar işler hale getirecek yine gençler ve yeni nesil olacak dedim.

Oda bana sen hala umutlusun abi öylemi dedi, senin başından kaynar sular boşalmamış dedi, o anda öyle bir adama ne desek boş tabii, genç pırıl prıl bir yetişmiş beyin, üstelik ülke çapında birinci, takır takır her şey tamam, hayat bilgisi kültür desen tamam, anna baba öğretmen, onların şaşkınlığı ayrı mesele, oğlumuzun hakkı böyle biryerde çalışmak ve bilim üretmek diye düşünüyorlar.

Ama kazın ayağı öyle değil tabiki, hiç bişeyden anlama, git enflasyonu düşük göster DİE de çalışman garanti olsun, bilimsel değilde, saçma sapan bir ölçek ekonomisi hesabını tutturacağız diye yada iyi gidiyor göstermek için kalem oynatarak düzelt, bu şekilde psikolojik düzeltme yapmaya kalk, ama gerçekler ülkeyi vursun, bilimsellikten çok uzak, daha ne diyim, saygılar.

misterno
03-10-2007, 20:50
Aynen dedigim gibi turkiye Euro ya geciyor, buyrun okuyun

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/7411664.asp?gid=196&sz=15520

Dışardaki alım satımlarla doların yen karşısında zayıfladığını, TL'nin tek yönlü olmasa bile genel bir yükseliş içinde olduğunu belirten Fosler, “Çünkü Türkiye genel itibariyle avro zonuna girecek ve burada daha çok bağlantı var” dedi

trusty
06-10-2007, 17:16
Aynen dedigim gibi turkiye Euro ya geciyor, buyrun okuyun

http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/7411664.asp?gid=196&sz=15520

Dışardaki alım satımlarla doların yen karşısında zayıfladığını, TL'nin tek yönlü olmasa bile genel bir yükseliş içinde olduğunu belirten Fosler, “Çünkü Türkiye genel itibariyle avro zonuna girecek ve burada daha çok bağlantı var” dedi

Ben bu Sn.Fosler'in Turk Ekonomisini cok iyi anladigina inanmiyorum Muhterem.

Cok iyi bir Iktisatci olabilir.

Ancak HUKUSUZLUGUN tek sebep oldugu gercegini, bu nedenle olusmus GUVENSIZLIK ve KORKU'nun, bir fenomen olarak Turkiye uzerindeki kahredici etkisini goremiyor.


Turkiye'nin meselesi, YTL'nin genel bir yukselis icinde olup olmamasi ya da Euro zona girebilecek olmasi ya da olmamasi degildir.

Turkiye'nin meselesi, nereden geldigi aciklanamayan yillik 200 Milyar dolarlari bulan kara para'nin, kayit disi kazanclarin kontrolu meselesidir.

Turkiye'nin meselesi evi 200.000'e satip'ta 50.000 sattim diye dusuk vergi odemek aliskanliginin bir kanser gibi yayginlasmis olmasi,noterlerin, bankalarin,vergi dairelerinin, kemal-i afiyetle bu islemleri surdurdukleri meselesidir.

Turkiye'nin meselesi, Tapusu olmayan evlere, elektrik , su hizmeti veriliyor ve hala kiralanabiliyor olmasi meselesidir.

Memleket isgal ediliyor diye, bir takim evlerde silah ve muhimmat depolanmaya baslanmis oldugu, siyasilere duyulan guvensizligin had safhaya varip bir paranoyaya donusmekte oldugu meselesidir.

% 47'lik oy oranindan sonra, siyasilere duyulan ofke ve nefretin, oylarini,
vatandaslik sereflerini, iki kilo nohuta satanlara, gobegini kasiyan adamlara yonelmekte oldugu meselesidir.

Daha fazla uzatmak istemiyorum.

Yazip-yazmamak konusunda cok dusundum.

Ama yazacagim.

Akli basinda bir insan olarak tanidigim bir dostum, gecenlerde " Buyukanit'imizin sonu Sehzade Mustafa gibi olacak diye korkuyorum " diyor.

Yeryuzunde,hezeyan ve korku'nun, yalan, ikiyuzluluk ve takkiye'nin, guvensizlik ve nefretin bu boyutlarda oldugu baska bir ulke yok.

Kimsenin, yonetiyorum diye,bir ulusu, bu kadar derin yeis ve yiginliga suruklemeye hakki yok.

Bu nedenle,Sn.Fosler'in salt ekonomik verilere ve rakkamlara dayanan,
"Turkiye, nihayet Euro zona girecektir" ifadesi bizce abesle istigaldir.

Yine bizce, yukarida ozetlemege calistigim haliyle, kimse,Turkiye'yi, Euro zona davet etmege cesaret edemez.

Ayrica,

Yetistirildigimiz ilke ve inkilaplar isiginda, dunya gorusumuzu belirleyen, Ataturk ve Silah Arkadaslari,ve Buyuk Anadolu Ihtilali hakkinda " Just Happend " diyen bir zihniyetin,Egemenligimizin bir kismi yaninda milli paramizi da Bruksel'e teslim etmege asla gucu yetmeyecektir.

madenr
06-10-2007, 20:11
Diline yüreğine sağlık güzel dostum.

trusty
07-10-2007, 19:55
İrticanın Dibi Yoktur........

İlhan Selçuk.

Amerika Irak’ı işgal ederken ne düşünüyordu:
Diktatör Saddam 'i devireceğiz, yerine demokrasiyi
kuracağız; halk bizi çiçeklerle bekliyor...
Ne oldu?.. Irak nerdeee?.. Demokrasi nerdeee?..

***
Amerika bir yandan Irak’ı işgal ederken öte yandan
Türkiye için ne düşünüyordu? ..
"Ilımlı İslam Devleti Modeli..."

Kafaya bak sen!..
Irak için demokrasi...
Atatürk 'un kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti için
İslam Devleti Modeli...

***
Amerika’nın Irak'a donuk projesi fos çıktı...
Peki, Türkiye’ye donuk projesinden ne haber?..
Gelen giden haberlere, yorumlara, aklıevvellerin el
altından ve üstünden tezgâhlanan söylentilerine bakılırsa,
Amerika’nın aklı başına gelmeye başlamış...
Diyorlarmış ki:
- Ilımlı İslam Devleti Modeli macerası hem
Türkiye’ye uymadı, hem Amerika'ya zarar verdi...

***
İslam kutsal bir dindir...
Ama, ister ılımlısı olsun, ister radikali, "İslam
Devleti Modeli" nin gerçek adı nedir?..
Tek sözcük:
İrtica!..
Peki, irtica nedir?..

***
İran Cumhurbaşkanı Mahmud Ahmedinejad Tahran
sokaklarında kadın avına
çıkmıştı...

O kadının başörtüsünden taşan saçı, bu kadının
türbanından taşan perçemi tesettüre uygun muydu, değil miydi?..
İrtica budur!..


Ama, irtica elbette bu noktada da durmaz...
Ahmedinejad ayni günlerde eski ve yaşlı kadın
öğretmeninin elini öperken fotoğrafçının objektifine yakalanmasın mı!..
İran’daki Hizbullahçılarda tepki kıyamete dönüştü...

***
Mürteci ne diyordu:
- Müslüman İran halkı, şeriata aykırı bu tür
davranışları affedemez!..
İrticainin dibi yoktur!..
İslam Devleti'nin ılımlısı, yumuşağı, serti olmaz!..
Allah adına ahkâm kesmek bir devletin düzeninde ağır
basmaya başladı mı, insan silinir gider...
İnsanin yerini kim alır?..
Mürteci!..

***
İşin en kotu yanı, yüce Allah, Hazreti Peygamber,
Kuran'ı kerim adına konuşan mürteci sürüsünün devlet düzeninde iktidarı
ele geçirdikten sonra, gün geçtikçe azmasıdır...


Bu takımdan biri, yolda yürüyen Bektaşi’nin ensesine
okkalı bir tokat vurmuş...
Baba hızla donup bakınca açıklamış:
- Ne bakıyorsun Erenler, bu tokat Allah’tandı. ..
Bektaşi:
- İmanım, demiş, elbette öyledir; ama Allah’ın bu
işi hangi pezevengin eliyle yaptırdığına bakıyorum...


Ilımlı İslam Devleti mi?..
Amerika bu isi hangi pezevenk marifetiyle Türkiye’de
tezgâhlamak istiyor?..

trusty
09-10-2007, 13:24
Hayirdir..?

Sabahin koru, zipladik kalktik,

kahvemizi mangala yerlestirip, rahlemizi actik.

tatli tatli gobegimizi kasirken, takvime bakiyoruz...

19 tesrinevvel 1338, aklimiza sIp diye , parmaksiz zeki densizi dustu.

"Ulen nursuz gavat" dedim icimden.

Parmaksiz zeki, babialinin o donemdeki, en hain murettipi, oyle hizli diziyor ki, parmaklari gorene ask olsun.

Zaman, Demokrat Parti zamani, ortalik gergin.

Istanbul'da, simdiki laik'lerin dedeleri, oradan oraya yuruyor..

Yollarda sokaklarda oyle bir bagiriyorlarki, Besiktas'in carsi grubu,bunlarin yaninda okul musameresi gibi kalir.

Ankara'dan, bu temasa'yi duyan, dahiliye Vekili Fatin Rustu ZORLU, karar veriyor, Istanbul'a gidecek...!

Parmaksiz zeki'nin gazetesi'de bunu en buyuk puntolarla birinci sayfaya basmak uzere faaliyete geciyor.

Ne varki o donemde, mutrettip-hanelerde, kursun harfler kullanilir, bu kursun harflerde zaman icinde yipranip, kimi harfin noktasi, kimi harfin ayagi dusmus.

Ertesi gun Gazete cikar ;

FATIN PUSTU ISTANBUL'DA

Vekil oyle hiddetlenir ki, makam aracina atladigi gibi pesindeki Istanbul'un butun polisleri ile solugu gazetede alir,

Bundan sonra olanlari, o yillarda gazete cayhanesinin kucuk garsonu Bekir COSKUN anlatti.

"Vekil,oyle bir hiddetle girdiki, bizim Ulubatli, Istanbul'a oyle girmemistir.Gorunce tamam Bunlar beni birgun memleketten kovarlar dedim. "

Bulun bana su Parmaksiz itini,diyor,baska laf etmiyor.

Bakiyorlar ki durum, Sakalli Nurettin Pasa'nin huzurundaki Ali Kemal itinden vahim,

Ne kadar kidemli muellif varsa, atliyor vekilin onune , " aman Vekil hazretleri, amani bilinmi amani "

Allahtan bizim Cem YILMAZ nam Meddah'in dedesi orada karikaturmu ne ciziyormus, vekil'in onune once ;Ya Allah deyip o atmis kendini..

Ne guzel gunlerdi, hayali cihan deger....

.........................!

Neredesin be Valide Sultan, Ali Hocam, Ustad neredesin...?

Dalmis, gitmisken, Nazim Hikmet'imizin, Karadeniz'e dogru;

Memeeeeeeeeet....! diye haykirdigi gibi,

Anneeeeeeeee...! diye oyle bir bogurmusumki, Muhterem Zevcem aklini oynatmis.

O arada, Moncton'da( Kanada nam kuffar diyarinin atlantige yakin bir koyu ) Kadir Copdemir ile sabah kahvesini hopurdetmekte olan bizim Bikmis yerinden hoplayip kahveyi dokmus.

Hatta Kadikoy'deki rihtimda, teknelerden birini boyatan Gemicinin bile, uzaktan bir Anneeee, cigligi duyar gibi oldum dedigi rivayet edilir.

Corumlu soyledi...
Inanmazsaniz sorun.

Trusty
Nam Bunak.

20 Tesrinevvel 1338
Kanada nam Kufera Ulkesi.

trusty
11-10-2007, 17:57
Tum dostlarin, mubarek Seker Bayramini kutlar,
Saglik ve huzur dolu nice bayramlar dilerim.:notr:

northedge
12-10-2007, 04:45
Selamlar, london'da nasil hayat

trusty
12-10-2007, 16:35
Selamlar, london'da nasil hayat

Idare eder.

Sizin oralar nasil ?:notr:

trusty
12-10-2007, 17:25
Neden Kurtardin Bu Ulkeyi Atam?.. Neden?

Atam, "Bagimsizlik benim karakterimdir" dedin, ulusal kurtulus savasini basardiktan sonra, buyuk bir kurulus savasi da baslatip her alanda bagimsiz olmayi bize ogrettin. Biz de bagimsizligin bir ulkenin korumasi gereken en onemli varligi oldugunu dusunduk. Oysa simdi neredeyse "Mandacilik benim karakterimdir" anlayisi hâkim. Bize bagimsizligi ogretmesen "Mandacilik guzeldir" dediklerinde, kimse bir sey demeyecekti. Bizler de ulke bagimsizli-ginda yasanan erozyonlarin yaratacagi tehlikenin farkinda olmayacaktik. ..

Mancilikla, manda gibi mutlu mutlu yasayacaktik. ..

Neden bagimsizligi ogrettin bize atam?.. Neden?

"Turkiye Cumhuriyeti' nin temeli kulturdur" dedin, biz de insanin insan olabilmesi icin gercekten temel bir kulturle donanmasi gerektigini beynimize isledik. Anadolu'da bizlerden once yasamis kulturlere de saygiyi ogrettin, onlari bilmenin, kavramanin bizi de ileri goturecegini, uygar dunya sahnesinde apayri bir yere koyacagini gosterdin... Ama simdi kultur deyince, iktidarda kalma yontemlerini gelistirmekten baska bir sey akla gelmiyor. Ustelik kulturu de turizmin icine koyup, ne oldugu belirsiz hale getirdiler. Oysa dunyada olup bitenlerden hic haberdar olmasaydik, bizi yonetenlerin ogrettigiyle yetinmeyi, yasamayi rehber edinseydik.. . Ne kadar mutlu olurduk...

Yasamimiza neden kultur penceresi actin Atam?.. Neden?

***

Benim hicbir mirasim yok dedin, benim yolum bilim yoludur, beni izlemek iste-yenler bu yolu takip etsinler dedin... Bu yolda ilerleyen pek cok aydinimiz, bilim adamimiz gelisti... Matematikte dunya capinda bilim adami yetistirdik; Cahit Arf, kendi adiyla anilan bir teorem gelistirdi. Bugun bilim deyince dilim anlasi-liyor, herkes kendi payina dusen dilimin artmasi icin caba harciyor. Ille de bilim diyeni de kaderiyle bas basa birakiyorlar. .. Bu da bizi kahrediyor!

Neden bilimin yolunu izleyin deyip akli one cikardiniz Atam?.. Neden?

"Bir ulkeyi aydinlatmak yonetmekten zordur" deyisinin hakkini verircesine, salt yonetmekle yetinmedin.. . Zor olani, toplumu aydinlatmayi hedefledin. Devrim-lerle Turkiye'nin cagdas ulkeler duzeyine ulasmasini sagladin... Bugun o gunler-den daha geri duruma dusmek, senin yolunu hedefleyenleri kahrediyor. Oysa, sadece yonetmekle yetinip toplumu kendi dalgalanmasina biraksaydin, halk dalkavuklugunu one cikarsaydin, bugun hic ileri-geri sorunumuz olmazdi.

Bu devrimleri neden yaptin Atam?.. Neden?

***

Tipki Misak-i Milli gibi bir de Misak-i Iktisadi hedefi koydun... Ekonominin ge-lismesi icin her alanda dinamizm yarattin. Boylece Cumhuriyetin ilk 15 yilinda Turkiye'yi dunyanin en hizli gelisen 3 ulkesinden biri yaptin. Basta Sumerbank olmak uzere, tekstilden sekere, ayakkabidan imalat sanayiine kadar her alanda bugunun deyimiyle "marka" yarattin.

O uretim kurumlari ki, ayni zamanda toplumsal ilerlemenin de merkezi olmus-tu... Bugun ekonomi deyince ulusal hamle degil, dis destek anlasiliyor. Bize ulusal kalkinmanin tadini neden ogrettin Atam?.. Neden?

Somurgecilerin kirli goletlerinde manda gibi devrilip yasamak varken...

Bize vatan duygusunu, bagimsizlik ulkusunu, dunyaya akil ve bilim penceresinden bakma bilincini neden verdin Atam?.. Neden?

MUSTAFA BALBAY

GUNDEM

ally_mcbeal
13-10-2007, 01:31
Yazip-yazmamak konusunda cok dusundum.

Ama yazacagim.

Akli basinda bir insan olarak tanidigim bir dostum, gecenlerde " Buyukanit'imizin sonu Sehzade Mustafa gibi olacak diye korkuyorum " diyor.

Yeryuzunde,hezeyan ve korku'nun, yalan, ikiyuzluluk ve takkiye'nin, guvensizlik ve nefretin bu boyutlarda oldugu baska bir ulke yok.

Kimsenin, yonetiyorum diye,bir ulusu, bu kadar derin yeis ve yilginliga suruklemeye hakki yok.

.

yazınızın tümü hayli ilginç ancak ben bilgi eksiğim olan bir konuyu soracağım; şehzade mustafaya ne olmuştu? babası tarafından öldürülen şehzade miydi? büyükanıtın başına birşey geleceğini sanmıyorum (allah korusun) zaten psikolojik olarak iyice baskı altına aldılar paşayı. sonunda ''dükkan kapalı'' dedirttiler. ancak ben de bugünkü cumhuriyette hikmet bilanın köşe yazısını okudum ve birazcık umutlandım; başlığı ''bir millet uyanıyor'' idi. internet aboneliğim olmadığı için buraya aktaramayacağım da özetle üç koldan saldırı altında olduğumuzu ve normal şartlarda bu kadar güçlü, sistemli, etkili saldırıların bir ülkenin işini bitireceğini, düne kadar bunun türkiye için de böyle olduğunu ama dün birşeylerin değişmeye başladığını yazıyor ve katliamvari şehit cenazelerinin halkın gözünü açtığından bahsediyor :''bir milletin bir kısmını herzaman, tümünü bir zaman kandırabilirsiniz ama tümünü herzaman kandıramazsınız'' dileğim bunun hakikate varmasıdır.

northedge
13-10-2007, 03:28
Idare eder.

Sizin oralar nasil ?:notr:

bizim buralar dediginiz 3-4 saat otenizde, orda nasilsa burda da oyle :notr:

trusty
13-10-2007, 18:43
.....şehzade mustafaya ne olmuştu? babası tarafından öldürülen şehzade miydi? .................




Bu konuyu belki, tarihci dostlar, Sn.Madenr ya da Ali Hoca'm yazsaydi, eminim benden daha iyi yazarlardi.

Seyhzade Mustafa ,babasi Kanuni Sultan Suleyman'in, veliahti ve en cok sevdigi ogludur.

Bu o kadar buyuk bir evlat sevgisidir ki, ogluna baktigi zaman gozleri parlamaktadir.

Diger taraftan, halk ve ordu'da Seyhzade Mustafa'yi cok sevmektedir, ayni Sn.Buyukanitimiz gibi.

Korumalari ile ne zaman karagah civarindan gecse, askerden buyuk bir alkis ve tezahurat kopmaktadir.

Muhtesem Suleyman, en cok sevdigi evladina gosterilen bu muthis ilgiden son derece mutludur.

O'nun pay'i tahta cok yakisacagini dusunmektedir. Cok iyi egitim almis,halki, devleti ve orduyu iyi bilen ve taniyan, durust, adil ve sevgi dolu bu veliaht, Cihan Imparatorlugu'nun yeni Sultan'i olacaktir.

Ne varki, Sultan Suleyman'in devsirme gozdesi Hurrem Sultan, Seyhzade'nin, ozellikle ordu tarafindan bu kadar cok sevilmesini icerlemekte, kendi oglu olan Sari Selim'in veliaht olmasini istemektedir.

AsIl adI Aleksandra Lisowska olan, Polonya'nin Rohatyn kentinde dogan (bugun Ukrayna hudutlari icinde kalmistir.)bu kadin, 1520 yilinda kole olarak alinmis, ve Sultan Suleyman'in haremine katilmistir.

Kisa zamanda Sultan'in gozdesi olmus ve evlenmistir.
Bayezid, Mihrimah , ve Cihangir adlarinda uc cocugu daha olmustur.

Hurrem Sultan, oglu Sari Selim ile ilgili planlarini, becerikli Sadrazam ve Kanuni'nin damadi,Rustem Pasa ile halletmek uzere is birligine girisir.

Bir sekilde, Seyhzade'nin muhru calinir,kapali carsida sahtesi yaptirilir,
ve sanki Sehzade Mustafa yazmis gibi, bu muhur kullanilarak, o gunlerde, iliskilerde diplomatik zorluklar bulunan Iran'a, bir anlamda Payitaht'in onurunu rencide edecegi degerlendirilen bir mektup yollanir.

Bu mektuba Iran'in verdigi cevap ve gonderdigi hediyeler, bir sekilde ele gecirilir ve Sultan Suleyman'a arz edilir.

Hurrem bir yandan, Rustem bir yandan, Seyhzade'nin ne kadar uygunsuz bir is yaptigi ve asla guvenilmez, payitaht'a yakismaz bir veliaht oldugu islenir.

Sultan Suleyman, Cihan Impratorlugunun, o gune kadar gordugu en dirayetli padisahtir.

Ancak,Maalesef,Seyhzade Mustafa hakkinda, soylenenlerden ziyade, ileri surulen delillere inanir.

Ve 1553 yilinda, Amasya Vilayetimiz'de kurulan otag'a, yaniltmak amaciyla cekilen baba'sinin tug'unu gorup, yanindaki korumalariyla birlikte,yine cevredeki orduya bagli askerlerin inanilmaz tezahurrat ve alkislari arasinda babasinin otagina girer.

Ancak icerde kimse yoktur.

Anlar...

Uzerine atilan 7 tane dilsiz tarafindan bogularak oldurulur.

1540-1553 yılları arasında Amasya valiliği yapan şehzade Mustafa, veliaht olarak yetiştirilmiş.Amasya halkı tarafından çok sevilmistir.

Mekani Cennet olsun.

Bu yurekler kanatan, bugun bile hala vicdanlari rahatsiz eden, bu hadise
tarihimizin en aci yargisiz infazlarindan biridir.

Kanuni'den sonra tahta cikan Sari Selim, Osmanli tarihinin en yetersiz Sultanlarindan biri olmustur.

Batili kaynaklarda ; " Her son Selim (The Sot), became the next Sultan, one of the Ottoman Empire's worst. " diye gecer burada worst ifadesini en kotusu seklinde okumak mumkundur.

Bazi tarihcilerimiz, Osmanli'da cokus doneminin Sari Selim ile basladigini dusunmektedirler.

Iste yakin dostum, yalanin, riyanin,ikiyuzlulugun takkiye'nin nelere sebep olabildigini, en guzel degerlerimizi nasil yok edebildigini anlatmak icin bu benzetmeyi, Muhterem Baskan'imiz ile ilgili olarak yapmistir.

Bu benzetme, korkularin nasil paranoyaya donusmekte oldugunun aci bir ornegidir.

Ilginize tesekkurler.

Saygi ile.