PDA

View Full Version : Silah tutukluk yaptı Atagün kurtuldu



pyross
02-11-2007, 13:53
Antrenörleri tarafından 'büyük yetenek' olarak nitelendirilen Atagün'ün, spor kompleksinde hocasının silahına hedef olduğu öğrenildi. Bugüne kadar bazı küçük hadiseler yaşansa da boks camiası bunları her zaman bünyesinde eritmeyi başarmıştı. Bu kez olay karakola kadar intikal edince, gerçekler gün yüzüne çıktı. Gazetemizin iki gündür okuyucularına duyurduğu habere göre, Atagün 5 ay önce Ankara 19 Mayıs Spor Kompleksi'nde milli takım antrenörlerinden biri tarafından saldırıya uğrar. Spor kompleksi içinde yaşanan arbede esnasında silahını çekerek Atagün'ü tehdit eden antrenör, Boks Milli Takımı'ndan Mustafa Karagöllü ve Fırat Karagöllü'ye denk gelir. Her iki sporcuyla da tartışan antrenör, silahını kullanmak ister. Ancak silahı tutukluk yapar. Bu arada güvenlik güçlerinin müdahalesiyle taraflar Solmaz Kılıçtepe Karakolu'na götürülür.

Ankara'nın Ulus semtinde bulunan Solmaz Kılıçtepe Karakolu'ndaki emniyet yetkilileri, 19 Mayıs Spor Kompleksi'nde böyle bir olayın yaşandığını, antrenör ve sporcuların ifadelerinin alındığını doğruladı. Ancak emniyet yetkilileri, konuyla ilgili daha detaylı bilgi aktarmalarının mümkün olmadığını belirtti. Olayda adı geçen sporcular, hadisenin mahkemeye intikal ettiğini, duruşmanın ne zaman olacağını bilmediklerini dile getirdi. O gece yaşananları unuttuklarını anlatan Mustafa Karagöllü, ''Bu olayı biz unuttuk ve tatlıya bağladık. Bu tür şeyler olabilir. Zaten ben de hadiseyi takip etmedim. Yurtdışındaydım. Büyütülecek bir tarafı yok.'' ifadeleriyle olayla ilgili fazla açıklama yapmaktan kaçındı.

Yanlış çevrenin kurbanı oldu

Milli boksör Atagün Yalçınkaya, 17 yaşında 2004 Atina Olimpiyatları'nda gümüş madalya kazandıktan sonra Türkiye'nin en çok konuşulan sporcusu oldu. Atagün'ün, Ay-Yıldızlı eldivenle uzun yıllar tarihî başarılar kazanacağı umuluyordu. Olimpiyatların akabinde herkes ona büyük ilgi göstermiş, pek çok ödülle mükafatlandırmıştı. Üst üste elde ettiği başarılar ve maddi kazanımları her insanın altından kalkacağı bir yük değildi. İlk etapta ülkesine başarı kazandırmak, ailesine ve kendine faydalı bir sporcu olmak gayesiyle yola çıkan genç yumruğun, kısa sürede çevresinde pek çok arkadaşı olur. Farklı fikir verenler çıkar, ortamı değişir, bu da boksa ve antrenmanlarına konsantrasyonunu olumsuz yönde etkiler. Gençliğinin de verdiği heyecanla büyük değişimler yaşayan Atagün, belki de yaşadığı bu talihsiz olayla ölümün eşiğinden döner.

sertürk
02-11-2007, 16:01
Silah çeken antrenöre söylenecek iki çift laf yok mu?

mutlu
02-11-2007, 17:31
Silah çeken antrenöre söylenecek iki çift laf yok mu?

(ifadelerim bazı kesimler içindir)

halterde antrenörler kızlara asılır; boksta silah çeker; futbolda transferden yüzde alır; milli takımlara dayısı olan ancak girer; atletizmde karısını boşar sporcuyla evlenir onun sporculuk hayatını da bitirir; daha neler neler... off off.. :grrr: offf:grrr:

pyross
03-11-2007, 14:19
Şöhretin yumruğu Atagün'e ağır geldi 2004 Atina Olimpiyat Oyunları'nın sürpriz ismi olan Atagün'ün başarısı uzun soluklu olmadı...
Şöhretin yumruğu Atagün'e ağır geldi
2004 Atina Olimpiyat Oyunları'nın sürpriz ismi olan Atagün'ün başarısı uzun soluklu olmadı.
Görünüşüne baktığınızda boks yapmayı bir tarafa bırakın sporcu dahi olduğuna inanmakta zorlanacağınız bir isimdi. Milli Takım'a alındığı zaman arkadaşlarına boks elliği tutar nazarıyla bakılıyordu.

Gençler Avrupa şampiyonu olunca biraz sivrilir gibi oldu. Ama dikkati çeken bir kariyeri yoktu. Ancak hocaları çok yetenekli olduğunda hemfikirdi. 2004 Atina Olimpiyatları'na katılma şansını yakalaması dahi büyük başarı niteliğindeydi. Fakat o, olimpiyatlarda herkesi şaşkına çeviren bir performans sergiledi. Evet olimpiyat ikincisi olan Atagün Yalçınkaya'dan bahsediyoruz. Atina'da yaptığı maçlarda olimpiyatların küçük devi olup çıkmıştı. Ufak tefekti ama yerinde durmuyor, yumrukları görünmüyordu. Milli Takım'daki arkadaşları rakiplerine bir bir yenilirken Atagün, fizikçe kendisinden üstün olan nice ünlü eldivenleri ringe sermeyi başarmıştı. Finale kaldığında yer yerinden oynamış, olimpiyatlarda boks gibi zor bir dalda 17 yaşında gümüş madalya kazanma mutluluğunu yaşamıştı. Türk halkı seksenli yıllarda uykusundan fedakârlık edip nasıl sabahlara kadar televizyon başında efsane boksör Muhammed Ali'yi izlediğiyse, bir kez daha televizyon başına geçmiş ve Atagün'ü desteklemişti.

1.67 boyunda, 48 kilo ağırlığındaki milli sporcu, olimpiyatlarda gösterdiği hızlı çıkış nedeniyle dünya boks otoritelerince Muhammed Ali'den sonra gelen en yetenekli boksör unvanını kazanarak tüm dikkatleri üzerine çekmişti. Kolay mıydı hiç, daha 17'sinde cesurca dünya ringlerinde yumruk sallayıp, efsane boksör Muhammet Ali'yle birlikte anılmak. Türkiye'ye geldiğinde krallar gibi karşılanmış, haftalarca gazete manşetlerinden düşmemişti. Neredeyse her akşam farklı bir televizyon programında boy gösteriyor, alkış üstüne alkış alıyordu. Devletin sporu desteklemek maksadıyla çıkarttığı ödül yönetmeliğine göre artık zengin bir sporcu da sayılabilirdi. Ankara'nın Keçiören semtinde kenar mahallelerinden birinde 4 kişilik fakir bir aileden çıkarak zengin ve ünlü bir sporcuya dönüşmüştü. Aldığı paralarla ilk önce annesine ev almış, sonra da altına arabasını çekmişti.

Buraya kadar her şey çok normal ve takdir edilesiydi. Ancak aradan pek fazla bir zaman geçmemişti ki şampiyon Atagün'de birtakım değişimler oldu. Girdiği bir iki turnuva dışında artık çok iyi dereceler alamıyor, kendisinden beklenen Dünya ve Avrupa şampiyonluklarını kazanamıyor, ruhununu ve bedenini antrenmanlara yansıtamıyordu. Bu durumunda nedeni bir türlü bilinemiyordu. Hocalarının ve onu yakından tanıyanların dile getirdiği ortak cümle ise şöyleydi: "Özünde temiz ve çok yürekli bir delikanlı, fakat şöhreti taşıyamadı." Olimpiyatlardan sonra gerçekleşen şampiyonalar ve turnuvalarda esamesi dahi okunmayan Atagün, son günlerde milli takımda da kendine yer bulamaz hale geldi. Hatta Türkiye'de yapılan organizasyonlara bile dâhil edilmedi. En son geçtiğimiz aylarda yapılan Ahmet Cömert Boks Turnuvası kadrosuna alınmayan Atagün için Boks Federasyonu Başkanı Caner Doğaneli çarpıcı cümleler sarf etti. Doğaneli, "Atagün'ü disiplinsiz davranışlarından dolayı ve ayaklarının yere basması için milli takıma almadık. Hatta Atagün gibi Avrupa Yıldızlar Boks Şampiyonu Sedat Taşçı'nın da son kamptaki disiplinsiz davranışlardan ötürü turnuvaya dâhil etmedik.'' diyor. Boks Federasyonu Başkanı Doğaneli, genç sporcuların bir anda şöhreti yakaladığını ve bunu hazmedemediğini belirterek Atagün'ün bir an önce kendisini toplaması gerektiğini belirtiyor. Genç yumruğun bir anda ekonomik olarak büyük bir rahatlığa kavuşması ve kısa sürede şöhret olmasından dolayı yaşadığı bu sendrom aslında ülkemizde pek çok sporcu için de büyük bir sorun. Günler ayları, aylar yılları kovaladı, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları Türk sporcuların kapısına dayanır hale geldi. Tabiî ki milli boksör Atagün Yalçınkaya'nın da ismi zikredilmeye başlandı. Fakat olimpiyat madalyalı sporcumuzdan şu ana kadar ses seda çıkmadı.




zaman-Nurullah Kaya

mystified
29-11-2007, 03:04
Çok yazık...Aynı olimpiyatlarda Pakistan asıllı İngiliz vatandaşı Atagün'le aynı yaşıt boksör Amir Han vardı, Atagün gibi gümüş madalya sahibi oda.Bir Amir Han'ın geldiği yere bakın birde bizimkinin.Olimpiyatlardan sonra hemen profösyönel oldu,17-0 yenilgisi yok.Kilosunda çok iyi boksörler olmasına rağmen ,müthiş refleksleri var vede çok güçlenmiş.1-2 sene içinde kesin kemer sahibi olur.

ayhan53
29-11-2007, 13:38
aziz yıldırım neden kulağını çekmemiş anlamadım

pyross
07-01-2008, 13:43
Atagün Yalçınkaya'dan şok karar
2004 Atina Olimpiyat Oyunları'nda gümüş madalya kazanan milli boksör Atagün Yalçınkaya, milli takımı bıraktığını, bu yıl Pekin'de yapılacak olimpiyat oyunlarına da katılmayacağını ve profesyonelliğe geçeceğini açıkladı.
2004 Atina Olimpiyat Oyunları'nda gümüş madalya kazanan milli boksör Atagün Yalçınkaya, son dönemde yaşadığı haksızlıkları gerekçe göstererek, milli takımı bıraktığını, bu yıl Pekin'de yapılacak olimpiyat oyunlarına da katılmayacağını ve profesyonelliğe geçeceğini açıkladı.

Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay tarafından adı daha önce 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'na katılacak isimler arasında açıklanan 21 yaşındaki Atagün Yalçınkaya, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, son dönemde üst üste yaşadığı bazı olayların kendisini çok derinden yıprattığını belirterek, ''Bir daha milli takıma dönmek istemiyorum'' dedi.

Henüz 16 yaşında Avrupa şampiyonalarında gençler ve büyüklerde şampiyonluklar yaşayıp, 17 yaşında olimpiyat ikinciliği elde eden, ardından da Akdeniz Oyunları'nda Türkiye'ye altın madalya getiren Atagün Yalçınkaya, ilgisizlikten yakınarak, şunları söyledi: ''Kimse 'Ne problemin var?' diye sormuyor. Ben problemlerimi anlatamıyorum, iletemiyorum kimseye. 17 yaşında olimpiyat ikincisi oldum. Dünya medyasında yer aldım. Muhammed Ali'den sonra olimpiyatlarda madalya alan en genç boksör oldum. Türkiye'nin olimpiyatlarda madalya kazanan en genç ismi oldum. Anlamıyorum, neden bu kadar üzerime geliniyor? Sadece ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım. Tabiri caizse ter değil, kan dökerek bunu yaptım.''

Son Dünya Şampiyonası'na 1 ay kala Erzurum'daki kampta dizanteri hastalığına yakalandığını belirten Yalçınkaya, Bir devlet hastanesinde sağlık karnesi aradığını, bir başka arkadaşının sağlık karnesini kullanarak tedavi olabildiğini belirterek, şunları kaydetti: ''10 gün serumlarla tedavi oldum. Dünya Şampiyonası'nda çok halsiz bir durumda maçlara çıktım ve ikinci maçımda da yenildim. Bizim gibi sporcuların zaten yılda bir tane çok önemli turnuvası oluyor. Yenilince de her şey bitiyor. Kayseri'de yapılan Milli Takım kampına ise 45 dakika geciktiğimiz için 4 arkadaş kadrodan çıkartıldık. Ben Kayseriliyim ve ailemi ziyaret etmiştim. Geç kalacağımı da zannetmiyordum ve izin alarak gitmiştim. Verilen ceza bu olmamalıydı. Bunu anlayamıyorum. Çok hırslı bir dönemimdeydim. Dünya şampiyonu olacağım, olimpiyatlara hazırlanıyorum diye üzerimde çok büyük bir hırs oluşmuştu. Gece gündüz çalışıyordum. Ancak o kamptan bu nedenle çıkartıldık. Yapılanları anlayamıyorum.''

''OLİMPİYATLARDA YOKUM''

Kendisinin, ülkesi için sadece savaştığını ve Türkiye'yi çok sevdiğini dile getiren Atagün Yalçınkaya, ''Milli takımı bırakma kararı aldım ama yine ülkem için savaşacağım. Spor hayatıma yurt dışında devam etmek istiyorum. Olimpiyatlarda da yokum. Çok yıprandım'' ifadesini kullandı. ''Ben de sütten çıkmış ak kaşık değilim, hatalarım olmuş olabilir'' diyen Yalçınkaya, ''Ben çocuk yaşta olimpiyat ikincisi oldum. Kimse bana akıl vermedi. Bir boşluğa düştüm, kimse sahip çıkmadı ve depresyona girdim. Psikolojik olarak çok yıprandım. Bunun için de yurt dışına çıkma kararı aldım'' diye konuştu.

Son olarak, Kadıköy Belediyesi'nin kendisine ödediği maaşın da kesildiğini aktaran Atagün Yalçınkaya, ''Beni çok derinden yaralayan bir olay daha oldu. Kadıköy Belediyesi destek vermek için beni işe almıştı. Sorgusuz sualsiz beni işten çıkarttılar. Hiçbir açıklama da yapmadılar. Bunu hazmedemiyorum. Eskiden beni çağırırlardı ve kameralarla karşılarlardı. Şimdi ise benimle görüşmüyorlar bile'' sözleriyle, tepkisini dile getirdi.

''DÜNYA ŞAMPİYONU OLMADAN GELMEYECEĞİM''

Planladığı profesyonel boks hayatı için son derece hırsı olduğunu kaydeden genç sporcu, ''Bana yapılan haksızlıklar beni daha da güçlendirecek. İnşallah yeniden doğacağım'' dedi. Yalçınkaya, ''Profesyonellik dönemim için son derece hırslıyım. Dünya şampiyonu olmadan da gelmeyeceğim. Ringde öleceğim ama dünya şampiyonu olmadan gelmeyeceğim. Önümüzdeki aylarda, en kısa zamanda Türkiye'den gideceğim. Büyük ihtimalle Almanya olacak. Şu an her şey olumlu gidiyor. Şubat veya mart ayında beni bekliyorlar, gideceğim'' şeklinde konuştu.

Atagün Yalçınkaya, 17 yaşında olimpiyat ikincisi olmuş genç bir sporcunun bu kadar kolay kaybedilmemesi gerektiğini de özellikle vurgulayarak, sözlerini şöyle tamamladı: ''Lütfen spora ve sporculara saygı duyulsun. Her şey futbol demek değil. Futbolda bizim kadar başarılı olunamıyor. Dünyanın en büyük organizasyonu olan olimpiyatlardan madalya getiriyoruz. Anlamakta zorlanıyorum. Şampiyon olduğun zaman herkes yanında, herkes sahipleniyor. Ama en küçük kötü sonuçta tüm suçlu sporcu oluyor. Kamplarda bir masörümüz, doktorumuz, psikoloğumuz dahi yok. Birlikte kamp yaparken Küba Milli Takımı masörüne yalvarmadığım kaldı, sadece bir masaj yaptırabilmek için. Ben çarpıklıkları dile getirmek istedim. Artık düzelsin. Benim elimden bir şey geliyorsa yapmaya hazırım. En azından benden sonrakiler için, yetenekli sporcular için böyle olmamasını istiyorum. Devlet büyüklerimize sesleniyorum, spora ve sporcuya sahip çıksınlar.

pyross
07-01-2008, 23:20
Doğaneli'den Yalçınkaya'ya cevap!
Son dönemde yaşadığı haksızlıkları gerekçe göstererek, milli takımı bıraktığını, bu yıl Pekin'de yapılacak olimpiyat oyunlarına da katılmayacağını ve profesyonelliğe geçeceğini açıklayan milli boksör Atagün Yalçınkaya'ya federasyon başkanı Caner Doğaneli'nden yanıt geldi.
Doğaneli, ''Başarıyı tek başına sahiplenen, başarısızlıkta birden fazla ortak arayan bir sporcuya bu açıklamaları yakıştıramadım'' dedi.

Doğaneli, genç boksörün açıklamalarına karşılık olarak yaptığı yazılı açıklamada, ''Yaklaşık 10 gün önce federasyona gelerek 'Artık amatör olarak boks yapmak istemiyorum. Profesyonel olarak boks yapacağım. Bu konuda sizin tavsiyelerinize uyacağım' diyerek saygılı bir davranış sergileyen Atagün Yalçınkaya'nın bu açıklamalarını şaşkınlıkla öğrendim. Atagün ile ilgili olimpiyat sonrası gelişmeleri özetleyecek olursak, Fenerbahçe Kulübü ve başkanı sayın Aziz Yıldırım bu sporcumuza kucak açtı. Olimpiyat ödülünden kulübe düşen kısmın tamamına yakını kendisine verildi ve federasyonun sözleşmeli Rus antrenörü özellikle Atagün'ü çalıştırmak için İstanbul'a atandı. Fenerbahçe bu antrenöre dayalı döşeli bir ev tuttu. Aziz Yıldırım'ın desteğiyle büyük bir firma sporcumuza sponsor oldu. Kadıköy Belediyesi'nde kadrolu işe başladı. Tüm destekleri aldı, ama olimpiyat sonrası düşmüş olduğu boşlukta, depresyonlu davranışlarını ne federasyonumuza, ne de Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü yetkililerine bildirmeyen Atagün, medyada magazin haberlerle gündeme geldi. Açıklamasında Erzurum kampı ile ilgili yaptığı tüm anlatımlar tamamen gerçek dışıdır'' ifadelerini kullandı.

Doğaneli, Yalçınkaya'nın en son 2005 yılında Çin'de dünya şampiyonasına katıldığını belirterek, şöyle dedi:
''Çalışmadığı için bırakın dünya şampiyonalarını, Avrupa şampiyonası ve 2006 Türkiye Şampiyonası'nda da yenildi. 2006 Türkiye Kulüplerarası Şampiyonası'na Fenerbahçe adına katılmadı ve o yüzden Fenerbahçe, Türkiye Şampiyonu olamadı. Tüm bunlara rağmen kendisini kazanmak için kendisini kamplara davet ettik. Kamp kurallarına uygun davranmadığı için kamptan uzaklaştırıldı. Buna rağmen yabancı antrenörümüzle çalışması için plan yaptık, ama üç gün boyunca salona dahi uğramadı. Olimpiyat elemesinin yapılacağı ABD'deki dünya şampiyonasına katılması için kendisini federasyona çağırdım. Şampiyona için hazır olmadığını, sonraki olimpiyat elemelerine katılabileceğini söyledi. Atagün'ün inşallah (boşlukta kalma ve depresyon hali) çabuk biter. Zira onunla aynı yaşta ve onun beğenmediği şartlarda çalışan üç sporcumuz olimpiyat vizesi aldılar. İnanıyorum ki, bu sporcularımız Atatürk'ün tanımladığı sporcu kimliği ile bizleri temsil edeceklerdir.''

Caner Doğaneli, ''Atagün'ün, (Sütten çıkmış ak kaşık değilim. Çocuk yaşta Olimpiyat ikincisi oldum. Bir boşluğa düştüm. Depresyona girdim) açıklamaları şu anda neden boksta olmadığını açıkça belirtiyor'' dedi.

Gençlik ve Spor Genel Müdürü Mehmet Atalay tarafından adı daha önce 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'na katılacak isimler arasında açıklanan 21 yaşındaki Atagün Yalçınkaya, Anadolu Ajansı'na yaptığı açıklamada, son dönemde üst üste yaşadığı bazı olayların kendisini çok derinden yıprattığını belirterek, ''Bir daha milli takıma dönmek istemiyorum. Kimse 'Ne problemin var?' diye sormuyor. Ben problemlerimi anlatamıyorum, iletemiyorum kimseye. 17 yaşında olimpiyat ikincisi oldum. Dünya medyasında yer aldım. Muhammed Ali'den sonra olimpiyatlarda madalya alan en genç boksör oldum. Türkiye'nin olimpiyatlarda madalya kazanan en genç ismi oldum. Anlamıyorum, neden bu kadar üzerime geliniyor? Sadece ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye çalıştım. Tabiri caizse ter değil, kan dökerek bunu yaptım'' ifadelerini kullanmıştı.

ghetto
09-01-2008, 02:29
Çok yazık , Atagün kaybedilmemeliydi ...

Türkiye Spor camiasında bulunan tüm federasyonlar , artık silkinmeli ve kendine gelmelidir , haketmeyen insanlar , federasyon idarelerinden uzaklaştırılmalıdır...

Herhangi bir spor dalı için yazıyorum :
amatör insanların idaresinde , profesyonel spor yapılamaz .

mystified
11-01-2008, 18:45
Aslında pro olmakla en iyisini yaptı.Ali,Sugar Ray Leonard,Roy Jones,Oscar De La Hoya v.s
gibi efsane boksörler mükemmel amatör kariyerlerine rağmen amatörde kalmadılar profösyonel oldular.80-90'lı yıllarda Avrupa'da en iyi profösyonel boksörler İngiltere'den çıkarken artık Almanya'dan çıkıyor(Klitschko kardeşler en iyi örnek).Almanya seçimi bence doğru seçim.Atagün'ün çok iyi bir promoterla anlaşıp çok iyi antrönörlerle(Emmanuel Steward gibi birisi temennim) çalışması lazım.Şamil Sam,Klitschko kardeşlerin Alman promoteri ile çalışıyor diye biliyorum,kendisine yol gösterir herhalde.

pyross
12-02-2008, 23:15
Boks hayatını profesyonel olarak sürdürme kararı alan Olimpiyat 2.'si milli boksör Atagün Yalçınkaya, Arena Box Promotion ile 6 yıllık sözleşme imzaladı. İlk profesyonel maçını 11 Mart'ta Almanya'da yapacak olan Atagün, sıkletinde şampiyon olursa servet kazanacak!

Arena Box Promotion Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öner, Atagün Yalçınkaya'ya sıkletinde şampiyon olduğu takdirde 1 Milyon Euro ödeyeceğini, ayrıca maç başına para vereceğini ifade etti.

Yapılan kontratın ardından Hamburg'a yerleşen Atagün Yalçınkaya, burada kampa girdi.

Olimpiyat ikincisi Atagün Yalçınkaya, ilk profesyonel maçını 11 Mart tarihinde Almanya'da yapacak.

Arena Box Promotion Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Öner, Atagün Yalçınkaya'ya sıkletinde şampiyon olduğu takdirde 1 Milyon Euro ödeyeceğini, ayrıca maç başına para vereceğini ifade etti.

Atagün Yalçınkaya'nın şampiyon olacağına inandığını, onda bu gücü gördüğünü ifade eden Öner, "Atagün Yalçınkaya çok agresif bir yapı içinde. Çok mert bir sporcu. O da Selçuk Aydın gibi çok hırslı ve dünya şampiyonu olabilecek bir boksör. Bundan sonra gidişatını kendi tayin edecek. Türkiye'de ayrılışı sırasında yaptığı sinirli açıklamaları biliyorum. Ama boksun içinde olan açıklamalar bunlar. Her zaman her yerde boks sporunda bu tür açıklamaları görebilirsiniz. Atagün, iyi maçlar yapamadığı için sinir yapısı bozuldu.. Şimdi maç yaptıkça rahatlayacak, kazandıkça daha da iyi duruma gelecek ve sonunda şampiyon olacaktır. Onda bu gücü görüyorum" dedi.

Atagün Yalçınkaya'ya profesyonel boks yaşamında başarılar dileyen Öner, "Atagün, Cuma günü Sinan Şamil Sam'ın İstanbul'da çıkacağı maça gelemeyecek. Çünkü kampta ve 11 Mart'taki maçına hazır olması lazım. Dünyaca ünlü antrenörlerle birlikte profesyonel boks hayatındaki ilk maçına hazırlanıyor. Kendisine profesyonel boks hayatında başarılar diliyorum" ifadelerini kullandı.

Atagün Yalçınkaya, 2004 Atina Olimpiyatları'nda final maçında Kübalı rakibi Yan Barthelemy'e mağlup olarak gümüş madalya kazanmıştı. Şimdi bu iki boksör aynı takımda çalışacaklar. Arena Box Promotion'a bağlı olarak Ağır Sıklet Dünya Şampiyonu Kübalı Juan Carlos Gomez, Sinan Şamil Sam, Mahir Oral, Alparslan Aküzüm, Selçuk Aydın, Odlanier Solis, Yuriorkis Gamboa, Steffen Kretscmann, Konstantin Airich gibi ünlü isimler de bulunuyor. Arena Box Promotion, Hamburg'da kaldığı süre içerisinde Atagün Yalçınkaya'nın tüm masraflarını da üstlendi.

2004 Atina Olimpiyat Oyunları'nda gümüş madalya kazanan milli boksör Atagün Yalçınkaya, son dönemde yaşadığı haksızlıkları gerekçe göstererek, milli takımı bıraktığını, bu yıl Pekin'de yapılacak olimpiyat oyunlarına da katılmayacağını ve profesyonelliğe geçeceğini açıklamıştı.

carcharias
09-04-2009, 02:10
ne oldu bu cocuk en son durumu hakkinda bilgisi olan var mi? beni de ekran basinda az stres yapmadi 17 yasindaki maclarda.onunla birlikte yek vucut vurduk yumrugu rakiplere ama gel gor ki sonuc kepazelik.yazik yahu!

carcharias
21-11-2009, 22:16
demişiz nisan ayında bir daha da yazan olmamış... trt3 de konuk şimdi...tesadüf ettim kanalları gezdirirken. kilo almış,delikanlı olmuş. bizim gözdemiz olduktan sonra hocalarla, federasyonlarla, hakemlerle kafası uyuşmamış. Fener'de boks yapmış kopukluklar bilmem neler derken bırakmış amatörlüğü 2007 de profesyonel boks yapmaya başlamış. 4 maç oynamış.maçlarını kazanmış ama orda da tutunamamış. son bir yıldır spor mpor hak getire.ondan şikayet, bundan şikayet...şikayet şikayet şikayet... Ne devlet 17 yaşında çocuğa sahip çıkmış, ne çocuk kişisel gelişimine önem vermiş...şimdilerde nasıl olsa da geri dönsem milli olsam gibisinden geveleyip duruyor.



http://i49.tinypic.com/117fe61.jpg





21.11.2009

http://i47.tinypic.com/t7gw15.jpg