PDA

View Full Version : Süreyya Ayhan gene dopingli çıktı



pyross
17-11-2007, 12:27
Daha önce doping yüzünden müsabakalardan men edilen Avrupa Şampiyonu ve Dünya İkincisi milli atlet Süreyya Ayhan'ın numunelerinde 2 yasaklı madde bulundu.
Avrupa Şampiyonu ve Dünya İkincisi milli atlet Süreyya Ayhan'a yapılan son doping kontrollerinde numunelerinde 2 adet yasaklı madde bulundu. Olimpiyat hazırlıklarını ABD'de sürdüren milli atletin antrenman sırasında kontrollerde bulunan WADA görevlilerinin aldığı (A) numunesine yapılan analizlerin de pozitif çıktığı belirlendi.

Süreyya Ayhan ve antrenörü Yücel Kop'un itirazı üzerine (B) numunesinin Kanada'da bulunan Doping Merkezi'nde yapılan incelemede de sonuç pozitif çıkınca, Milli sporcunun vücudunda doping maddesi olduğu kesinleşti.

Ayhan'ın idrar örneğinde 2 yasaklı madde tespit edilirken, bundan önce de doping numunesi vermediği için 2 yıl men cezası alan milli sporcu, uluslararası kurallara göre ömür boyu men cezası alacak.

-SÜREYYA AYHAN-

Konu ile ilgili AA muhabirine yazılı açıklamada bulanan Süreyya Ayhan ve Yücel Kop, ''Aklı başında olan hiç bir sporcu bu yasaklı maddeleri yarışmaya 1 yıl kala kullanmaz, bize komplo kurdular'' dedi.

Ayhan Kop'un açıklamaları şöyle: ''Antrenörüm ve eşim Yücel Kop'un yönetiminde ülkemizi yıllardır hasretini çektiği başarılara ulaştırdım. Golden ligler, Universiad, Akdeniz oyunları Avrupa ve Dünya atletizm şampiyonalarında ülkemi başarıyla temsil ederek, madalyalar aldım. Ülkemizde atletizm bayanlarda ilk ve tek altın madalyayı kazanan sporcu olma onurunu taşıyorum. 2004 senesinin başından itibaren Türkiye spor çevrelerinde bayanların spor yapmasına karşı olan kişiler belirdi. Aynı yıl WADA ile aramızda geçen tartışma ile ilgili kural ihlali (Adeta doping yapmışım gibi) benim 2 sene ceza almamla sonuçlandı. Bu olayda yanımda ne atletizm federasyon başkanı Mehmet Terzi, ne de genel müdür Mehmet Atalay'ın desteğini göremedim. Buna rağmen ülkemize hizmet etmek ilkesinden şaşmadım. Bu cezanın bitimine kadar kamplarımızı yurtdışında kendi imkanlarımızla yaptık. Cezanın sonrası dünya Atletizm şampiyonasına hazırlanmak için kamp talebim red edildi. Spor teşkilatımızın eşime sürekli soruşturma açması yüzünden emekli olmak zorunda kaldı. Uluslararası başarılı bir antrenör olmasına rağmen milli görev yapamaz yasağı getirildi. Atletizm federasyonu bizimle ilgili gerçek dışı haberlerle kamuoyunu yanılttı. Telefon ve isimsiz bir takım kişilerden tehditler almaya başladık. 2007 Eylül ayında ise memuriyetime son verildi ve ekmeğim elimden alındı. 2007 Dünya Şampiyonasına Almanya'da hazırlanırken sakatlandım ve tedavi gördüm. Bu tedavi Temmuz ayında ABD'ye geldikten sonra havuz ve mekanik çalışmalarla devam etti. Ben daha koşu antrenmanlarına başlamadan 8 Eylül'de WADA görevlileri benden idrar örneği aldı. 19 Ekim'de bana (A) numunesinde 2 yasaklı maddenin bulunduğu bildirildi. Bu 2 maddenin vücudumda bulunması bizi şoke etti ve inanamadık. WADA'ya itirazımızı yaparak (B) numunesinin açılmasını talep ettik. Ne yazık ki (B) numunesi de pozitif çıktı. Aklı başında hiç bir sporcu bu yasaklı maddeleri yarışmaya 1 yıl kala kullanmaz. Yıllardır içtiğim sıvıyı yediğim yemeği titizlik kontrol ederiz ve bu yasaklı maddelerden kendimizi korumaya çalışırız. Maalesef bizim kontrolümüzün dışında bir anlık dalgınlığımızdan yararlanarak içeceğime veya yiyeceğime bu maddeler bulaştırıldı. Benim 2008 yılındaki olimpiyatlarda koşmamı engellemek için maddi manevi herşeyi yapmaktan çekinmeyen, kendi çıkarlarını ülke çıkarlarından üstün tutan zayıf, iğrenç ve korkak bir takım kişiler benim bu olimpiyatlara katılmama engel oldular. Bu olay bana ve eşime yapılmış en büyük haksızlıktır. Ben ve eşim vicdanen müsterihiz. Bunları yapanlar elbette bir gün Türk adaletine hesap vermek zorunda kalacaktır.''

pyross
18-11-2007, 22:37
''Süreyya Ayhan koşmamak için direndi''

Atletizm Federasyonu Başkanı Mehmet Terzi, Süreyya Ayhan Kop'un doping kontrollerinin pozitif çıkmasıyla ilgili sürecin devam ettiğini ve yönetmeliğe göre hareket edileceğini söylerken Ayhan'ın koşması için her türlü imkanı sunduklarını, ancak onun koşmamak için uğraştığını belirtti.
Terzi, Süreyya Ayhan Kop'un dopingli çıkmasıyla ilgili gelişmeleri AA'dan öğrenip takip ettiğini belirterek, ''Süreyya Ahyan Kop Anadolu Ajansı'nı aramış ve gelişmeleri bildirmiş. Bize Uluslararası Dopingle Mücadele Ajansı'ndan (WADA) resmi bir yazışma gelmedi. Bu yazışma geldikten sonra zaten Uluslararası Atletizm Federasyonu'nun (IAAF) bir üyesi olarak, IAAF ve WADA'nın doping ve anti-doping yönetmeliğiyle ilgili yönetmelik prosedürü uygulanacak. Daha önce Gençlik Spor Genel Müdürlüğü'nün ceza kurulu bu konuda işlem yapıyordu. Ancak şimdi özerk bir federasyon olduğumuz için Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu konuyu değerlendirerek süreci devam ettirecek. Üzgünüz. Bu duruma gelinmesi Türk atletizmi açısından üzücü. Süreyya'nın bu duruma gelmemesi gerekiyordu. Süreç devam edecek ve yönetmelik ne yazıyorsa o uygulanacak. Bunun dışında çok fazla söylenecek bir şey yok'' diye konuştu.

-''GEREKLİ DESTEĞİ VERDİK''-
Gençlik Spor Genel Müdürlüğü ve Atletizm Federasyonu'nun Süreyya Ayhan Kop'a gerekli desteği verdiğini bildiren Terzi, şunları kaydetti:
''Bu zamana kadar devlet kendisine büyük destekler verdi. 2003 yılından beridir yarış koşmuyor. 2004 yılında yaptığı hatadan dolayı 2 yıl ceza aldı. Ceza aldığı dönemde kurallara göre destek vermemiz mümkün değildi. Ama cezası bittikten sonra tekrar yanında olduk. Cezasının başlama tarihi 2004 Ekim ayıydı biz bunu Ağustos ayına çektik. Çünkü Ağustos ayında numunesi alınmıştı. Biz de Ağustos 2006 yılında yapılacak Avrupa Şampiyonası'na yetiştirmek için böyle bir karar verdik. Bunun için bütün hazırlıkları yaptık. Dünya Şampiyonası seçmelerinde bir sporcu barajı aşarsa ikinci sporcu gidemiyordu. Biz bu yüzden Elvan Abeylegese'ye 5-10 binde, Binnaz Uslu'yu da 800 metre de koşmasını söyledik. 1500 metreyi de Süreyya'ya bırakmıştık ama biz daha takımı tespit etmeden Mayıs ayında bize Avrupa Şampiyonası'nda koşmak istemediğini, Dünya Şampiyonası'nda koşmak isteğini bildiren bir faks gönderdi. O nedenle 2006 Avrupa Şampiyonası'nda koşturamadık.''

-''KOŞMASI İÇİN HER ŞEYİ DENEDİK...''-
Mehmet Terzi, Süreyya Ayhan Kop'un koşması için her türlü imkanı sunduklarını, ancak onun koşmamak için uğraştığını söyledi.

Federasyon Başkanı, 2007 yılında Süreyya ile görüşmeye gittiğini ve bu görüşmede milli atletin kendisine ''Başkanım destek verirseniz koşmak istiyorum'' dediğini anlatarak, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Bundan sonra kendisini 6 aylığına kamp yapması için ABD'ye gönderdik. Daha sonra Türkiye'ye döndü ve Almanya'da 6 ay kamp yapmak istediklerini söyledi. Biz de kendisine Almanya'da yapılacak Avrupa Kupası'nın hem bayan hem de erkek takımlarımızın başarılı olabilmeleri açısından çok önemli olduğunu söyledik. Bu yarışmada milli takıma destek olmasını istedik. Ayrıca kendisi bir yarış koşarak hem kamuoyu baskısından ve diğer baskılardan kurtulup Dünya Şampiyonası'na daha rahat hazırlanmasını amaçlamıştık. Zaten Dünya Şampiyonası'na gidebilmesi için de barajı aşması gerekiyordu. Bu yarışta koşarak baskılardan kurtulmanın yanı sıra barajı da aşacaktı. Biz Almanya'ya kendisiyle görüşmesi için 2 arkadaşımızı gönderdik ama bu arkadaşlarımızla görüşmedi ve Türkiye'ye geri döndü. Döndükten sonra basında sakat olduğuna dair haberler okuduk. Sonra bize 2 satırlık bir rapor göndererek Dünya Şampiyonası'na katılmak istemediğini söyledi. Artık bizim yapabileceğimiz bir şey kalmamıştı. Biz koşturmak için her şeyi denedik ama onlar koşmamak için uğraştılar.''

-''ÇALIŞMA SİSTEMİ BİZE GÜVEN VERMEDİ''-
Mehmet Terzi, Süreyya Ayhan Kop'un çalışma sistemi ve metotlarının kendilerine güven vermediğini dile getirdi.

Milli atletin, 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları'na hazırlanmak için kendilerinden 1 yıllık izin istediğini ifade eden Terzi, ''Süreyya Ayhan Kop, Atletizm Federasyonu'nda uzman kadrosundaydı ve 4,5 yıl koşmadan maaş aldı. Ama kendilerini 1 yıl izin vermememizin nedeni çalışma sistemi ve metotlarının bize güven vermemesiydi. 2004 Atina Olimpiyat Oyunları öncesi ABD'deydi ve Türkiye'ye dönerek organizasyona katılmadı. 2006 yılında yine ABD'ye giderek Avrupa Şampiyonası'nda koşmadı. 2007 yılında yaptığımız bütün desteklere rağmen Avrupa Kupası ve Dünya Şampiyonası'na katılmadı. Zaten o da bize izin yazısı gönderdi, cevabını beklemeden ertesi sabah ABD'ye gitti. Yani biz sizi takmıyoruz, siz ne deseniz de biz gideriz havasına girdi'' şeklinde konuştu.

AVCI06
18-11-2007, 22:42
Bendeki izlenim şu ki ..''O Adam'' bitirdi bu kızcagızı vesselamm...:(

pyross
20-11-2007, 18:42
Çok bilmiş kocanın kurbanı
Süreyya Ayhan Kop olayına Türkiye Doping Kontrol Merkezi'nin eski başkanlarından Prof.Dr.Aytekin Temizer'den farklı bir yorum geldi: "Süreyya çok bilmiş eşi yüzünden bu duruma düştü. Kuvvetlendirici almış. 10-15 gün saklanmış olsaydı bu duruma düşmezdi."
Uluslararası Anti Doping Ajansı (WADA) tarafından olimpiyata hazırlanan Süreyya'nın sıkı bir takibe alındığına dikkati çeken Prof.Dr.Temizer şunları söyledi: "WADA olimpiyata hazırlanan elit sporcuları yarışma dışı da kontrol altında tutarak hem caydırıcı oluyor, hem de tüm sporculara gözdağı veriyor. Süreyya Ayhan da çok bilmiş eşinin kurbanı oldu. Kas geliştirici ilaç aldı. Büyük bir ihtimalle yüksek dozda olduğu için vücudundan atamadı.
SONUNDA OLACAĞI BUYDU

10-15 gün daha saklanmış veya kontrol yapılmamış olsaydı dopingli çıkmazdı. A ve B numunelerinin pozitif çıkması nedeniyle Süreyya'nın sporculuk hayatı bitmiştir. Türkiye'ye geldiğinde dahi bizimle hiçbir teması olmamıştır. Çünkü eşi yanına kimseyi yaklaştırmıyor. Olacağı buydu."
TÜRK SPORCULAR YAKIN TAKİPTE

Uluslararası Anti Doping Ajansı WADA, 2008'deki Pekin Olimpiyatları öncesi madalya adayı Türk sporcuları yakın takibe aldı. Halterciler Halil Mutlu, Taner Sağır ile atletler Elvan Abeylegesse, Halil Akkaş, Eşref Apak, Nevin Yanıt, Türkan Erişmiş; güreşçiler Şeref Eroğlu, Nazmi Avluca, Ramazan Şahin WADA'nın kırmızı bültenindeki bazı isimler.

yıldız 2
20-11-2007, 18:49
komplo kurulduguna ınan garıbanlar olurmu kı acaba ya senbenımparamla amerıkada kamp yap sonrada boyle yaklaln kontrol rutın degıl boyle mım olanlara yapılan anı kontrolll

pyross
21-11-2007, 00:24
komplo kurulduguna ınan garıbanlar olurmu kı acaba ya senbenımparamla amerıkada kamp yap sonrada boyle yaklaln kontrol rutın degıl boyle mım olanlara yapılan anı kontrolll

Bence hocası ve kocası kurmuştur bu komployu evimin kadını olsun çocuklarımın anası olsun diye:)

pyross
22-11-2007, 21:22
Süreyya Ayhan nasıl yakalandı?
İkinci kez dopingli çıkan ve "Atletizm federasyonu yemeğime ilaç kattı" diyerek kendisine komplo kurulduğunu iddia eden Süreyya Ayhan bakın yakayı nasıl ele vermiş:
ABD'de doping kullandığı anlaşılınca "Atletizm federasyonu yemeğime ilaç kattı" diyen Süreyya Ayhan'ın, ilaçları kredi kartıyla satın aldığı için 'yakayı ele verdiği' ortaya çıktı..

Milli atlet Süreyya Ayhan'ı kredi kartı ele verdi. Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) ve Uluslararası Anti Doping Ajansı (WADA) ABD'de 2008 Pekin Olimpiyat Oyunları için hazırlıklarını sürdüren Süreyya Ayhan ve antrenör eşi Yücel Kop' un çalışmalarını ve yaptığı harcamaları mercek altına aldı. Yücel Kop' un bir eczanede kredi kartı ile yasaklı madde aldığını belirleyen IAAF durumu WADA' ya bildirdi. WADA görevlileri de ani bir baskınla Ayhan'dan doping numunesi aldı.

2 NUMUNE DE POZİTİF ÇIKTI

18 Ekim 2007 tarihinde alınan A numunesi pozitif çıktı. Kop çifti B numunesinin açılmasını istedi. Kanada'da B numunesi de pozitif çıkınca Süreyya dopingli sayıldı. Uluslararası Atletizm Federasyonları Birliği (IAAF) 28-30 Eylül 2006 tarihleri arasında Lozan'da yaptığı toplantıda sporcu ve antrenörlerin kredi kartı ve telefonlarının yakın takibe alınmasını kararlaştırdı. Toplantıya Türkiye'den katılan doping uzmanı Dr.Kaya Livanelioğlu konuyla ilgili olarak SABAH'a şu bilgileri verdi:

IAAF EYLÜLDE KARAR VERDİ

"IAAF'ın dopingle mücadele konusunda etkin önlemler alması tartışıldı. Olimpiyat, Dünya ve Avrupa şampiyonu olmuş sporcuların kredi kartlarıyla yaptıkları alışverişler ile cep telefonu konuşmalarının dökümleri nin incelemeye alınması benimsendi. Bu konuda IAAF ,WADA ile ortak hareket etmesi kararlaştırıldı. Bu konuda geçmişte de örnekler yaşandı. Amerika'daki Balco olayı da kredi kartı dökümü ile ortaya çıkarılmıştı." Süreyya Ayhan skandal patlak verdiğinde, "Atletizm federasyonu yemeğimi zehirledi" diyerek kendini savunmuştu.

Serenler
22-11-2007, 22:20
Süreyya Ayhan nasıl yakalandı?
İkinci kez dopingli çıkan ve "Atletizm federasyonu yemeğime ilaç kattı" diyerek kendisine komplo kurulduğunu iddia eden Süreyya Ayhan bakın yakayı nasıl ele vermiş:
ABD'de doping kullandığı anlaşılınca "Atletizm federasyonu yemeğime ilaç kattı" diyen Süreyya Ayhan'ın, ilaçları kredi kartıyla satın aldığı için 'yakayı ele verdiği' ortaya çıktı..


Atatürk " Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim" derken doğruyu söylemiş.
Kendisi de eşi de ahlaksız olmanın ötesinde zavallı insanlar...
Çok yazık...

greenleaf
22-11-2007, 22:28
vestel sponsoruydu. urunleri de dopingli gibi.. alıyorsun 6 ay sonra fabrika dopingi bitince urun fos...

PARK
22-11-2007, 22:29
Atatürk " Ben sporcunun zeki, çevik ve ahlaklı olanını severim" derken doğruyu söylemiş.
Kendisi de eşi de ahlaksız olmanın ötesinde zavallı insanlar...
Çok yazık...



Bu kadın ve kocası olacak o antrenör koca bir Türkiye'yi parmaklarında oynattılar onlara bu ceza bişey değil esas cezayı millet gönlünde verdi onlara artık..

Kitabın ortasından

''Bir insan ahlaksız olursa ondan hiç bir şey olmaz''

pyross
24-11-2007, 21:53
Milli atlet Süreyya Ayhan Kop, eşi ve kendisi hakkında başlatılan linç kampanyasıyla ilgili gerçekleri gözler önüne sereceklerini söyledi.

Milli atlet Süreyya Ayhan Kop, eşi ve kendisi hakkında başlatılan linç kampanyasıyla ilgili gerçekleri gözler önüne sereceklerini söyledi.
Halen ABD'de bulunan Süreyya Ayhan Kop, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir hafta içinde eşi ile birlikte Türkiye'ye geleceklerini belirterek, bütün gerçekleri kamuoyuna açıklayacaklarını söyledi. Milli atlet, Ankara'da yapacakları basın toplantısında, haklarında çıkartılan asılsız iddialara cevap vereceklerini belirterek, ''Tarafımıza başlatılan linç kampanyasıyla ilgili gerçekleri gözler önüne sereceğim.
Kredi kartı ile doping maddesi aldığımız iddiaları tamamen iftiradır. Basın toplantısında her şeyi açıklayacağım'' diye konuştu. Süreyya Ayhan Kop, şunları söyledi: ''Basında çıkan bir habere göre eşim ve benim ABD'de kredi kartlarımızla bir eczaneden doping maddesi aldığımız iddia edilmektedir. Bu haberin tamamı gerçek dışıdır. Böyle bir haber WADA (Dünya Anti Doping Ajansı) tarafından kesinlikle doğrulanmayacaktır.
Bize karşı olan linç kampanyası halen devam etmektedir. Bir hafta sonra ülkemize döndüğümüzde kamuoyuna tüm gerçekleri anlatacağız.''

PARK
24-11-2007, 22:36
Milli atlet Süreyya Ayhan Kop, eşi ve kendisi hakkında başlatılan linç kampanyasıyla ilgili gerçekleri gözler önüne sereceklerini söyledi.



Bütün gerçekler tüm çıplaklığı ile ortada değilmi?

Merak ediyorum o kameralar önüne nasıl çıkacaklar...

zum
24-11-2007, 22:41
Yanılmıyorsam bu ikinci doping.Bunlar karşılarındakileri aptal mı sanıyorlar.Kendilerini nasıl savunacaklar merak ediyorum?

pyross
26-01-2008, 00:32
Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu, milli atlet Süreyya Ayhan Kop'a müsabakalardan ömür boyu, eşi ve antrenörü Yücel Kop'a da 2 yıl men cezası verdi.
Atletizm Federasyonu Naili Moran Tesisleri'nde toplanan ceza kurulu, Kop çiftini son kez dinleyerek, haklarındaki kararı açıkladı ve milli atlet Süreyya Ayhan Kop'a doping olayını ikinci kez ihlal ettiği gerekçesiyle ömür boyu men cezası verirken, doping olayından sorumlu tuttuğu eşi ve antrenörü Yücel Kop'a ilk ihlal olduğu gerekçesiyle 2 yıl men cezası verdi.

Duruşma sonrası çok üzgün olduğu gözlenen Süreyya Ayhan Kop, gazetecilere yaptığı açıklamada, ömür boyu men cezası aldığını belirterek, bu kararın korkutma amaçlı verildiğini, bu işi sonuna kadar götürdükleri takdirde belki de hiç ceza almayacaklarını söyledi.

Ümidini hiç kesmediğini ancak cezaların önceden kesildiğini belirten milli atlet, ''Çok samimi söylüyorum, bu cezamız daha önceden kesilmişti. Ben her seferinde suçlu olmak istediğimi söylüyorum. Nedeniyse, gerçekten de sporu yöneten insanların bu kadar art niyetli olduklarını düşünmek istemediğim için'' dedi.

Hukuki yolların açık olduğunu ifade eden Kop, şunları söyledi:

''Ben artık bu olaya kendi meselem olarak bakmıyorum. Bunu ülke meselesi olarak görüyorum. Şu olaydaki tavrım ülkeme ne kadar sahip çıktığımı gösteriyor. Ben ülkem için ceza aldığımı düşünüyorum. Ülke olarak iyi değerleri kaybettiğimi düşünüyorum. Sonuna kadar mücadele ederek sonucu alacağıma inanıyorum. Bu kararın korkutma amaçlı olduğunu düşünüyorum. Sonuna kadar gideceğiz ve belki de bize ceza bile vermeyecekler ama kaybedilen yıllara yazık olacak. Süreyya kaybetti diye düşünmeyin, esas kaybeden ülke oldu.''

Yücel Kop ise yaptığı açıklamada, yargısız infaz edildiklerini belirterek, savunma yapmasına izin vermediklerini söyledi.

Yücel Kop, ''Herkese lazım olan adalet bir gün onlara da lazım olacak. 'Hayır onu dinlemeyiz' gibi sözler edildi. Ülkemdeki sporu yönetenleri CAS'a ve insan haklarına şikayet edeceğim'' dedi.

Kop çiftinin avukatı Osman Buldan da yaptığı açıklamada, yaptıkları savunmaya uygun bir ceza verilmediğini söyledi.

Bu yarış sonu kadar koşulacak diyen Buldan şunları söyledi:

''Bu sadece birinci etaptı. Buradaki karar beni şaşırtmadı. Çünkü ikinci duruşma sonrasında ceza kurulu başkanının 'ceza ile ödül kardeştir' lafı verilecek kararın da habercisiydi. Bunu öyle algılamıştık zaten. Pozisyonumu bozmadan adam gibi bir savunma yaptık içerde. Maalesef bu anlaşılamadı. Bunu anlayacak mutlaka bir merci olacaktır. Hukuk adına bir facia işlenmiştir. Bu karardan hukukçu kimliğimle ben utandım. Savunmayı basının da izlemesini istemiştim fakat bu kabul edilmedi. Bu savunma gizlenmek istendi anlamı çıkıyor. Biz yoluma devam edeceğiz. Bu sadece bir karardır kesin karar değildir. Bunun için de herhangi bir panik içinde değilim.''

Atletizm Federasyonu Ceza Kurulu Başkanı Remzi Arıkan, Süreyya Ayhan Kop, ömür boyu men cezası verdikleri ve dosyadan ellerini çektiklerini söyledi.
Süreyya Ayhan Kop'un doping olayını, doping kurallarını ikinci ihlali olarak kabul ettiklerini ve kendisine bu nedenle müsabakalardan ömür boyu men cezası verdiklerini belirten Arıkan, eşi ve antrenörü Yücel Kop'u da bu işten sorumlu olarak ilk ihlali olarak kabul ettiklerini, ona da 2 yıl men cezası verdiklerini söyledi.

Arıkan, dosya içeriğine göre talimatları uyguladıklarını, vicdanlarının rahat olduğunu sözlerine ekledi.

asbest38
26-01-2008, 00:43
Bugun haberlerde izledim..yanaklari tombul bir kadin goruntusunde..ben bile sureyya dan daha hizli kosarim:)

Biraksin bu isleri..gitsin evinde camasir,bulasik yikasin artik.. isi gucu reklam olmus..kocasi ile birlikte.

dent
26-01-2008, 00:43
bu hatunun ahlaki problemLERİ var, sonuca hiç mi hiç şaşırmadım.
yıllar önce evli çalıştırıcısıyla ilişkisiyle başlayan süreç,avrupa şampiyonluğu ve ömür boyu men.

JAKO
26-01-2008, 02:55
Çok güzel imkanlar elde ettiler, kimseye gösterilmeyen ilgiyi gördüler, başarı sadece imkanlarla elde edilen bir sonuç değil.

kelaynak
26-01-2008, 20:35
Bugun haberlerde izledim..yanaklari tombul bir kadin goruntusunde..ben bile sureyya dan daha hizli kosarim:)

Biraksin bu isleri..gitsin evinde camasir,bulasik yikasin artik.. isi gucu reklam olmus..kocasi ile birlikte.

Hakikaten doğru....
Sporcu birinde öyle tombulluk olur mu?

Neden bizim sporcularda benzer sorunlar var.
Istikrar yok, şımarma, kendii önemli sanma tripleri başlıyor.
Futbolcularımızda da var benzer şeyler..
Doğru düzgün başarıdan başarıya koşan sporcu çıkmıyor.
Başarıdan sonra gevşeme, medyatik olma çabaları...

Futbolcularımız istikrarı sağlayamıyor.
işleri güçleri hakemlerle uğraşmak
Dünya sporlarını izliyoruz, bir meslek olarak, bir aşk olarak yapıyorlar.

Bizde genellikte okulda başarılı olamamış kişiler sporla uğraşıyor.
Akıllı, başarılı kişiler zaten akademik kariyer yapıyor..
Avrupada böyle değil. Hem okul hem spor başarılı bir şekilde yürüyor.

Neyse, bizde sorun çok...
Sadece Süreyya olsa keşke..

Saygılar.

latino
26-01-2008, 21:17
Çok ustun bir yetenek..ahlaksızlık ve cehalet...sonuç tam bir fiyasko....herkes için buyuk bir kayıp...

TraderTR
26-01-2008, 22:19
GURURUMUZ dedik. demez olaydık, çok üzüldüm doğrusu. Diyecek debişey bulamıyorum. Allah sonunu hayr etsin

SVG...

pyross
28-01-2008, 19:53
Süreyya Ayhan: Türkiye'nin başı sağolsun
Spor’da yayınlanan 'Günaydın Spor' programına telefon bağlantısıyla katılan Süreyya Ayhan ve Antrenörü Yücel Kop, önemli açıklamalarda bulundu.


Süreyya Ayhan, Ceza Kurulu tarafından verilen kararın kendisi için değil Türkiye için büyük kayıp olduğunu söyledi.

Ayhan sözlerini şöyle sürdürdü:
''Türkiye’nin başı sağ olsun. Süreyya Ayhan koşmasın, ceza aldı diye sürekli üzerime geliniyor. Bu ülkeyi sevmeyenlerin olduğunu düşünmek istemiyorum. Çok büyük haksızlığa uğradığımı düşünüyorum. Yaptığımız iş gerçekten çok zor. Biz bu işi kendi imkanlarımızla ve çok emek vererek yaptık.16 yıl boyunca çok büyük çaba gösterdim. ben bu işi sevdiğim için yapıyorum. Bizim bu işten kazancımız falan yok. Benim eşim emekli, 800 YTL maaş alıyor. Ben de 2002’den 2007’ye kadar rahmetli Ecevit’in bana vermiş olduğu memur kadrosundaydım, 2007’de ondan da çıkarıldım. Bu insan başarılı sporcudur diye hiçbir şekilde bir gelirimiz yok. Bunun aksini iddia eden buyursun gelsin, bize göstersin.”

Süreyya Ayhan, normal şartlarda WADA’nın kuralları işlemiş olsa, kendisine ya uyarı cezası ya da 1 yıl men ceza verilmesi gerektiğini ifade ederek, “Ama biz ömür boyu men cezası aldık, Ceza demek istemiyorum, çünkü bu hiçbir şekilde akla mantığa sığmıyor. Bu duruşmadan bir hafta önceki duruşmamızda daha bizim savunmamız alınmadan ‘tamam savunma yapmayın, cezanız hazır’ dediler bize. Biz de önceki duruşmada ‘tamam siz bizim savunmamızı istemiyorsunuz, biz savunma yapmıyoruz ama siz hala kural ihlali yapıyorsunuz’ dedik. Biz savunmamızı vermeden önce ceza zaten verilmişti” dedi.

Gazetelerde devletten para aldılar Amerika’da kaldılar yorumları yapıldığını hatırlatan Ayhan, “Ama bizim kamp dışında devletten aldığımız herhangi bir ödenek yok. Devletimizin zaten kamp ve vitamin destekleme dışında sağlayabileceği başka bir imkan yoktur ki. Yalnızca Amerika’da 6 ay boyunca yaptığımız kamp için harcanan 23.000 dolar” diye konuştu.

BOSNA
28-01-2008, 20:16
Hisse net aracılığı ile kendilerine bundan sonra gerçek hayatta iyi koşmasını ve hile yapmamasını tavsiye ederim.......

pyross
02-02-2008, 01:47
Süreyya'yı Süheyla'nın ahı mı tuttu?
Süreyya'yı Süheyla'nın ahı mı tuttu?
Türkiye'nin yetiştirdiği dünya çapında bir atletti Süreyya. Evli ve iki çocuklu antrenörüyle evlenmesi de, doping kullanması da olay oldu. Şimdi de ömür boyu spordan men edildi
1990’ların başlarıdır. Devlet, atletizmi geliştirme projesini hayata geçirir tüm Türkiye’de. Bu heyecanı yaşayan illerden biri de Çorum’dur. Şehirdeki bir ilkokulda beden eğitimi dersi için toplanan ilkokul öğrencileri, beton avluda çizilmiş üç uzun paralel çizginin başında şaşkın şaşkın birbirlerine bakarlar. Alışık bir durum olmadığı kesindir. Avluyu boydan boya kat eden 75 metrelik çizgilerin ne anlama geldiğini beden eğitimi öğretmeni Cemalettin Hoşgör’ün anlatımıyla kavramaya başlarlar. O gün öğretmenleri sıra sıra dizilmiş öğrencilerine şöyle hitap eder: “Bugün, içinizden en iyi koşanları tespit edeceğiz.”

Türkiye’nin dört bir yanında yapılan bu tür elemelerde bitiş çizgisine en önde ulaşanlar çeşitli yarışmalara katılır. İstikbal vadedenler edenler ise atletizmi geliştirme projesi çerçevesinde kamplara davet edilir. Cemalettin hocanın “hızlı” talebelerinden de katılanlar olur bu kamplara.

Kamp yeri Çankırı’dır. O öğrenciler de Çankırı’daki kampa götürülürler. Burada Türkiye şampiyonasına hazırlanmak amacıyla antrenman yapan atletlerle karşılaşırlar. O atletlerden biri gün gelecek Türkiye ve dünya gündemine oturacak Süreyya Ayhan’dan başkası değildir.

2000 yılında Sidney’de düzenlenen olimpiyatlarda yarı final koşan Süreyya işte o Süreyya’dır. 2001’de Dünya Atletizm Şampiyonası’nda 1.500 metre finali koşarak kadın atletizminde bir ilki daha gerçekleştiren, 11 Ağustos 2002’de ise Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda, 1.500 metrede, dünya ve olimpiyat şampiyonu Romanyalı atlet Gabriela Szabo’nun önünde Avrupa rekoru kırarak şampiyon olan kız da Çankırı’nın tozlu parkurunda binlerce öğrenci arasından sıyrılan kişidir. Peki kimdi bu Süreyya?

Çankırı’ya 10 kilometre uzaklıktaki 3 bin nüfuslu Korgun ilçesinde yaşayan Yahya Ayhan’ın 6 Eylül 1978 tarihinde bir kızı dünyaya gelir. Yahya Bey kızına Süreyya ismini koyar. TEK’ten emekli olan Yahya Ayhan, lise yıllarında atletizm yapmış ve sporu çok seven biridir. Minik Süreyya da çocukluğunda yerinde duramayan, enerjik mi enerjik bir kızdır. Bitmek bilmeyen bu enerji baba Ayhan’ın dikkatini çeker ve kızını atletizm seçmelerine gönderir. Girdiği ilk yarışta 4. olur Süreyya. Azmi ve koşuya uygun vücut yapısıyla beden eğitimi öğretmeni Abdülkadir Ersunan’ın dikkatini çeker. Ersunan, ortaokul yıllarında keşfettiği bu küçük kızla özel olarak ilgilenmeye başlar.

ERSUNAN ÖLÜNCE, KOP GELİNCE…


Ancak Ersunan hocanın beklenmedik vefatı Süreyya Ayhan ile Yücel Kop’u bir araya getirecektir! Ersunan’ın talebesi olan genç Süreyya, o yıllarda antrenörlüğe yeni başlayan Yücel Kop’un atletizm grubuna dâhil olur. Yıl 1992’dir. Yücel Kop, bir iki spor dalı dışında yeterince iyi antrenörün olmadığı 1990’lı yılların Türkiyesi’nde devletin teşvikiyle açılan 15 günlük kursu bitirip antrenörlük diploması alan isimlerden biridir. Kursa kayıt yaptırdığı sırada Ağrı Gençlik ve Spor İl Müdürü Mehmet Yıldırım’ın şoförlüğünü yapmaktadır. Ülkenin atletizm için çıkış aradığı yıllarda diplomayı cebine koyan Yücel Kop kısa süre sonra Ağrı’dan Çankırı’ya tayin olur. Artık buradaki çocukları eğitecektir. İşte bu çocuklardan biri de Süreyya Ayhan’dır.

Süreyya başarılıdır. Yıldız ve gençlerde başarılı bir performans ortaya koymaktadır. Liseyi ise daha iyi imkânlara kavuşmak için Ankara’da okur. Burada MTA bünyesinde koşar. Çankırı’daki hocası Yücel Kop ise çeşitli sebeplerden ötürü Gaziantep’e tayin edilir.

Süreyya, hocasıyla irtibatını koparmaz. Bu arada liseyi bitirir. Üniversite eğitimi için Ankara’daki spor akademilerini değil de hocası Yücel Kop’a yakın olmak için Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi’ni tercih eder. Üniversite yıllarında maddi zorluklar da yaşar. O yıllarda kendisine gazeteci Deniz Gökçe ve Gaziantep Büyükşehir Belediyesi destek olur. Bu arada Yücel Kop, neredeyse her gün G.Antep’ten K.Maraş’a gelerek Süreyya’yla ilgilenmektedir.

DERECELER GELİNCE…

Süreyya da o yıllarda hocasına övgü dolu cümleler yağdırır. Fakat evli ve iki çocuk babası antrenör Kop’un eşi Süheyla Kop, millî atletin Yücel Kop’a bu kadar çok yakın olmasından rahatsızlık duymaya başlamıştır. Zaman zaman ciddi tartışmalar yaşayan Kop çiftinin bu durumu medyaya da yansır. Süreyya’yla Kop’un aralarında gönül ilişkisi olduğunu yazan gazeteler, bir anda Türkiye’nin gündemini değiştirir. Hatta bu, fotoğraflarla belgelenir.

Ancak bu dönemde Süreyya pistlerde fırtına gibi esmektedir. Tüm bu eleştirileri elde ettiği derecelerle unutturmayı başarır. 2000 Sdney Olimpiyatları’nda yarı final koşar. Bu, Türk atletizm tarihinde bir ilktir. 2001 yılında Kanada’nın Edmonton kentinde yapılan Dünya Atletizm Şampiyonası’nda bir başka ilki gerçekleştirerek finale kalmayı başarır ve tüm Türkiye’yi ayağa kaldırır. Artık kimse Süreyya’nın özel hayatını konuşmuyor, herkes, “Önemli olan, dereceleri ve kazandığı madalyaları...” diyordur.

Diğer tarafta Kop’un eşi içten içe kendini tüketiyor, kamplar ve yarışlarla uzun süre yuvasından uzak kalan Yücel Bey’le sık sık tartışıyordur. Süreyya, 11 Ağustos 2002’de Avrupa Atletizm Şampiyonası’nda, bin 500 metrede, olimpiyat şampiyonu Romanyalı atlet Gabriela Szabo’nun önünde Avrupa rekoru kırarak şampiyon olunca, Türk spor gündemini iyiden iyiye değiştirir. 2002 ve 2003’te 1.500 metrenin en iyi atleti kabul edilir. 2002’de Avrupa’da yılın en başarılı kadın atleti seçilir aynı zamanda. Türk kadının yükselen değeri ve dünyadaki temsilcisi şeklinde dile getirilen Süreyya’yla ilgili kitaplar yazılır, televizyon programları yapılır.

EVİN HUZURU BOZULUNCA…

Süreyya, hocasıyla birlikte elde ettiği derecelerle mutluluğun tadını çıkartırken Kop’un eşi Süheyla Kop, iki çocuğuyla büyük sıkıntılar yaşıyordur. Öğretmen olan Süheyla hanım, eşi ile Süreyya arasındaki ilişkiyi fotoğraflarla kanıtlayarak, 2001 yılında eşine boşanma davası açar. Süheyla Kop, o zaman yaşadıklarını bir röportajında şu şekilde dile getirir: “Bizim örnek bir evliliğimiz vardı. Ta ki Süreyya, 1994 yılında bazı olaylara karışına kadar. Ben ve çocuklarım büyük sıkıntılar çektik. Bir yuvanın gözyaşları üzerine yeni bir yuva kurulmaya çalışıldı.” 1,5 yıl süren dava sonunda eşini boşayan Süheyla Hanım, yaşadığı acılara dayanamayarak kanser olur ve aylarca tedavi altına alınır. İki çocuğu Yaprak ve Savaş’ı tüm bu zorluklar içinde okutmaya çalışır.

TBMM’de Yücel Kop’un Süreyya ile yaşadığı ilişki hakkında bir milletvekili soru önergesi bile verir. Yücel Kop bir süre sonra Süreyya ile evlenerek eleştirileri bir nebze olsun dindirir.

Bu arada Süheyla hanım geçtiğimiz yıl Susurluk’ta tedavi gördüğü devlet hastanesinde hayatını kaybeder.

PARİS’TE ALTIN ALAMAYINCA…

Evlilikten sonra her şey Yücel-Süreyya çiftinin istediği gibi gitmez. Süreyya ve Yücel Kop için ilk kırılma anı, 2003’te Paris’in St. Denis Stadyumu’nda yaşanır. Rüzgarın kızı, favorisi olduğu yarışta, Rus atlet Tatyana Tomashova’nın atağına cevap veremeyerek gümüş madalyada kalır. Millî atlet altın alamayınca antrenör Yücel Kop ciddi eleştirilere uğrar. Kop, yarışın Ayhan’ın özel dönemine geldiğini söyleyince tartışmalar daha da büyür ve bu olay günlerce konuşulur.
Çift her şeye rağmen o yıllar Vestel’in sponsorluğundan gayet iyi paralar kazanır. Hatta sponsorluğu uzatmak isteyen ve çifte yarım milyon dolarlık teklifte bulunan Vestel’in bu teklifi kabul edilmez bile.

2004 yılında Atina’da yapılan olimpiyatlar için de Türkiye’nin en büyük madalya ümitlerinden biridir Süreyya. Ancak olimpiyatlara az bir süre kala antrenmanda sakatlanır ve oyunlara katılamayacağını açıklar. Bir müddet sonra Süreyya’nın “doping testi yapan yetkilileri engellediği” gündeme bomba gibi düşer. Bu engelleme yüzünden Uluslararası Atletizm Federasyonu tarafından cezalandırılır.

VE SIFIRI TÜKETİNCE…

Tüm bunlara rağmen devlet Süreyya’ya desteğini devam ettirir. Amerika’da idman yapabilmesi için her ay 7 bin dolar para ödenir. 2008 Pekin Olimpiyatları’na kısa bir süre kala cezası biten Süreyya’nın adı tekrar gündeme gelir. Ancak o daha önce yaptığı gibi kocası Yücel Kop’un antrenörlüğünü devam ettirmesi için ısrar eder. Atletizm Federasyonu yetkililerinin “Bir ekip oluşturalım, daha bilimsel ve kontrolümüzde çalış.” teklifini kabul etmez. Amerika’da kampa girer. Kamptayken doping kontrolüne tabi tutulur. Şampiyon atletten alınan numunelerde yine yasaklı maddeye rastlanır.

Ve yine manşetlerdedir Süreyya. Atletizm Federasyonu’nun ceza kurulu, millî atleti ömür boyu yarışmalardan men eder. Süreyya Ayhan’ın antrenörü ve eşi Yücel Kop ise 2 yıl antrenörlükten uzaklaştırılır. Bir zamanların şampiyonu, kadınların idolü Süreyya Ayhan artık sıfırı tüketmiştir.
aksiyon-Nurullah Kaya

tochka
05-02-2008, 23:33
Bu ülkede kaynak israfı hep tartışılır süreyya ayhanda bunun güzel bir örneği yanlış ellerde bilinçsiz ve karanlık bir yolculuğun sonucunda heba olmuş bir sporcu.
En kötüsü de bir sporcuda olmaması gereken ahlaki bozukluk. Evli bir adamla genç yaşta ilişki,sonra doping rezaleti ve ülkene hakarete varan açıklamalar,sahtekarlık ve vatana ihanet.Yücel kopa gelince çoluğu çocuğu olan ve spor yapmasını isteyen anne babalara kabuslar gördürecek kötü örnek.
Gerçekten bi değere yazık oldu hem süreyya hem ülke için...

pyross
06-02-2008, 01:04
Bu ülkede kaynak israfı hep tartışılır süreyya ayhanda bunun güzel bir örneği yanlış ellerde bilinçsiz ve karanlık bir yolculuğun sonucunda heba olmuş bir sporcu.
En kötüsü de bir sporcuda olmaması gereken ahlaki bozukluk. Evli bir adamla genç yaşta ilişki,sonra doping rezaleti ve ülkene hakarete varan açıklamalar,sahtekarlık ve vatana ihanet.Yücel kopa gelince çoluğu çocuğu olan ve spor yapmasını isteyen anne babalara kabuslar gördürecek kötü örnek.
Gerçekten bi değere yazık oldu hem süreyya hem ülke için...

Aynen katılıyorum ; süreyya ayhanı kaybetti isek diğer değerlerimizi kaybetmiyelim aynı sona yaklaşan bazı bayan sporcularımız var bari onlara sahip çıkalım bu bayan sporcularımızı söylameme gerenk yok herkes biliyor..Türkiyenin acilen spor politikasını belirlemesi lazım diyorum

tochka
06-02-2008, 18:06
Evet ders çıkarmamız lazım ama ne yazık ki teflon zekalıyız yani çabuk unutuyoruz.Eğer bunu becerebilsek dış politika dahil çoğu konuda daha ii durumda olurduk saygılarımla...