View Full Version : Anlatılmaz yaşanır bir yer KAŞ
Akdeniz'in bozulmamış beldelerinden biri olan Kaş, Antalya'dan Fethiye'ye uzanan sahil şeridinde yer alan şirin bir liman kasabasıdır. Batıyı Toros Dağlarının dik yamaçlarının denizle buluştuğu noktada; yarımadalar, adacıklar ve komşusu Meis Adası ile kuşatılmıştır.
Kaş'ın ı.Ö. 2. bin yılındaki isminin Habessos olduğu ileri sürülür. şehirde bulunan ve iki ayrı dilde yazılmış bir yazıta göre, antik dönemde, Orta Lykia Bölgesi'nin eski liman kenti Antiphellos'un üzerine kurulmuştur. 20. Yüzyılın başlarına kadar da Andifli olarak adlandırılmıştır. Bölge ormanlarından elde edilen sedir ağacı, meşe palamudu ticareti ve süngercilik sayesinde gelişerek, kendine yeten zengin bir şehire dönüşmüştür.
Kaş'ın tarihsel kalıntıları arasında en dikkat çeken anıtlarından biri, Uzun çarşı Caddesi üzerinde karşımıza çıkan ve i.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen bir lahiddir. Kent içinde dolaşırken birçok kaya mezarları, lahitler ve "mausoleion" adı verilen mezar anıtları ile karşılaşmak mümkündür.
Kaş'ın tarihsel kalıntıları arasında en dikkat çeken anıtlarından biri, Uzun çarşı Caddesi üzerinde karşımıza çıkan ve ı.Ö. 4. yüzyıla tarihlenen bir lahiddir. Kent içinde dolaşırken birçok kaya mezarları, lahitler ve "mausoleion" adı verilen mezar anıtları ile karşılaşmak mümkündür.Akropol olarak nitelenen yükseltinin Meis Adası'na bakan yüzünde, günümüze ulaşabilmiş, işçiliği düzgün sur kalıntıları görünür. şehrin batısında, Antiphellos'un Hellenistik DÖnem'e tarihlenen tiyatrosu ise oldukça sağlamdır.
Kaş, tarihi eserleri yanında tam bir doğa cennetidir: Büyük çakıl, Küçük çakıl ile Kalkan yolu üzerinde bulunan Akçagerme ve Kaputaş plajları, tertemiz sularında serinleyebileceğiniz yerlerdir. Ayrıca, sadece denizden ve yürüyüş rotasından ulaşılabilen, antik Sebeda kentini ve Antiphellos'un ikinci limanı olan Limanağzı Plajı'nı da unutmamak gerekir. Doğayla tarihin bütünleştiği Kekova'ya (Simena) yine tekneyle gidilebildiği gibi, karadan üçağız'a (Theimioussa) gidilip ardından motor veya deniz kanosuyla (sea kayak), batık kent ve inci gibi işlenmiş koylar gezilebilir. Kaş'ın çevresinde yer alan mağaralardan Mavi Mağara, Aşırlı Adası Deniz Mağarası, Kekova Adası Deniz Mağarası, güvercinleri ile ünlü Güvercinlik Mağarası, tüysüz yarasaları ve ayazma kalıntısı ile Hıdrellez Mağarası dikkat çekicidir.
Doğa aktiviteleri merkezi olarak ilginin her geçen gün arttığı Kaş, Akdeniz'in en Önemli dalış merkezi olma yolundadır. Değişken kıyı yapısı, antik batık ve amphoraları, modern gemi ve uçak batıkları, resif, kanyon ve mağaralar ile fauna ve floranın zenginleştirdiği, yasak bölgelerin büyük bir bölümünün dalışa açıldığı, güçlü akıntıların olmadığı, berrak ve turkuaz deniziyle bu ilgiyi hak eder.
Son yılların ilgi çeken su sporlarından kano yapmak isteyenlere de heyecan verici seçenekler sunar bölge. Kaş'ın (Antiphellos-Sebeda) ve Kekova'nın (Theimioussa-Simena) tarih ve doğa güzellikleriyle süslü eşsiz koylarında deniz kanosu (sea kayak), sakin akan suları ile Eşen ve Dalaman çayları'nda da, nehir kanosu yapılmaktadır.
Kaş, iklim koşulları ve yeryüzü şekilleri açısından yamaç paraşütü aktivitesi için de son derece elverişlidir. Paragliding meraklıları, deneyimli hocalar eşliğinde yeşil dağlardan süzülürken, muhteşem Kaş Arşipel'ini izleyerek kendilerini berrak suların kıyısına bırakabilirler.
Trekking ve antik kentler arasında yürüyüşlere sayısız olanak sunar yöre. Toros Dağları'nın en güzel rotalarından birinde; kimi kez sedir ormanlarında, kimi kez zengin maki topluluklarında, kimi kez vadileri, kanyonları aşarak, yürünebilir. Mevsimine gÖre bitkileri, kuşları ve diğer zararsız hayvanları gÖzleyebilmek, tatilini sadece denize girerek tüketmek istemeyenler için iyi bir seçenektir. Bu yürüyüşler, doğal güzelliklerin yanı sıra Likya patikalarını takip ederek, turist akınına uğramamış antik kentleri keşfetme, bozulmamış köyleri ve yöresel Özelliklerini tanıma fırsatı da verir. Yaz sıcağının yakıcılığından kurtulmak isteyenlere yaylalarda günübirlik ve konaklamalı geziler düzenlenmektedir.
Likya uygarlığını daha yakından tanımak isteyenler için, antik kentlere günübirlik geziler de yapılmaktadır. Kaş'ın çevresinde; Xanthos, Letoon, Patara, Phellos, Pinara, Tlos, Istlada, Apollonia, Aperlai, Simena, ısinda, Kyaenai, Arykanda, Myra gibi antik kentlerin yanı sıra, henüz ismi bilinmeyen birçok harabe keşfedilmeyi bekler. Bu olağanüstü tatil beldesine uluslararası bir nitelik kazandıran ve Kaş Belediyesi tarafından düzenlenen Kaş Festivali ise her yılın Haziran-Temmuz ayında yapılmaktadır.
Henüz gitmeyen herkese şiddetle tavsiye olunur.Henüz fazla bozulmamışken.Likya suyunun lanetinden mi bilmem giden suyunu içeni büyüler bi daha geri dönmek istemezsiniz....
Serenler
08-02-2008, 20:52
Kaş..
Her insanda 2 tane ama Türkiye'de bir tane...:cool:
Fazla söze gerek var mı? :yes:
Kaş..
Her insanda 2 tane ama Türkiye'de bir tane...:cool:
Fazla söze gerek var mı? :yes:
Süper bir tanımlama olmuş :) :super:
Kaş..
Her insanda 2 tane ama Türkiye'de bir tane...:cool:
Fazla söze gerek var mı? :yes:
Kaşa yakışan güzel bir tanımlama sağolun:super:
Hayırlı olsun ...
Güzel resimlerde görebilecekmiyiz...
Bekliyoruz...
Çok güzel. Merakla izliyorum.
İlginize çok teşekkürler. Kendi fotoğraflarım çok amatörce onları sizlerle paylaşana kadar şimdilik internette beğendiğim site ve resimlerin linklerini aşağıda ekledim.Umarım beğenirsiniz.Kaş ile ilgili sorularınız olursa oaraya yerleşmeyi düşünecek kadar seven biri olarak seve seve yardımcı olurum...
http://www.kas.gov.tr
http://www.badim.com.tr/default.aspx?rid=3897
http://kasholiday.com/foto-album/
http://www.aslihan.net/gezi_kas_festival.htm
http://www.fotografdunyam.com/galeri/showphoto.php?photo=5422
http://www.tatilklavuzu.com/ilce.php?id=22
http://www.fotografdunyam.com/galeri/showphoto.php?photo=15052
http://www.geziyorumlari.com/index.php?option=com_tag&tag=Kaş&tag_id=244&Itemid=170
Ayrıca facebookta gezenler için benim de üye olduğum KAŞLOVERS adlı bir grup var...
oaraya yerleşmeyi düşünecek kadar seven biri olarak seve seve yardımcı olurum...
..
Ben de yerleşmeyi düşünecek kadar çok seviyorum Kaş'ı.
Derler ki lanetli Gömbe suyundan bir kere içen bir daha kolay kolay bırakamazmış Kaş'ı, ben bol bol içtim size de tavsiye ederim.Sadece su mu ? Tabiki Sumanu'da Madu hanımefendinin o günkü şeçimine göre seçtiği şaraplardan da bol miktarda içmeyi de unutmamak lazım.Kapanış mı gecenin açılışı mı müzik mi yoksa manzara mı,yoksa bir tepsi içilen tekiladaki Olmec ruhu mu beni sarhoş eden kuşkusuz tek mekan Dejavu.Yazılacak paylaşacak çok şey var orada.Bu yaz tek başıma gittim sadece kafamı dinlemekti amacım tuğla kitaplarım,ıssız kayalıklar ve deniz ama baktım yine bir sürü Kaş hayranıyla tanışmışım.Günler nasıl geçti bilemedim.Göçek vardı sırada oraya geçemedim...
Pek çok yer gördüm sayılır ama Kaş bir türlü göremediğim bir yer. İki sene önce birkaç seçenekden biri olarak ortaya çıktı. Sonra vazgeçildi :)
Deneyin kesinlikle arınırsınız.Tek başınıza bile gitseniz hayat rotasını oraya çevirmiş ve demir atmış tanışacağınız sizi orayı sevdirecek biri mutlaka vardır....
Mutlaka görmek isterim ama yoğunluklar, elde olmayan sebepler, hep birşeyleri ertelemekle geçiyor ömrümüz :)
Türkiye ye en yakın Yunan adası Meis Kaş ın karşısında ..Ve anlamı da Göz imiş..Biz de KAŞ demişiz ....:)..........
Allahın mucizesi tepeden gerçekten öyle görünüyor.Paylaşım için teşekkürler...
Bu yaz Kaş'a gitmek istiyorum, topiği göre göre ........:)
Bekleriz eminim orada sizi bekleyen bir ruh ikizini bulabilirsiniz.Ya da istemediğiniz herşeyden arınır dönersiniz.Hatta kalacağınız yeri bile ruh halinize göre şeçersiniz.Ben bu sene biten bir ilişkinin tortularından arınmak için gittim.Beş tuğla gibi roman onlarca cd dinledim.Adeta bana ait koylarda güneşlendim.Ama yine onlarca insanla tanıştım dertlerimi paylaştım.Esasında dünya koca bir küre sınırlar renkler hep bizim uydurduğumuz şeyler.Mutsuz bir ilişki yüzünüze yansır.Orada bunu saklamk bile zor çünkü bunu okuyabilen çok insan var.Herkesin hikayesini dinleyecek kadar da zaman.
Ben burada noktalayım yoksa inanın sayfalarca anlatsam bitmez.
Saygılarımla...
insan okudukça şaşırıyor. aslında ne kadar birbirimizden uzak ama ne kadar birbirimize benzeriz. ben de ileride kaşa yerleşmeyi düşünüyorum. hakikaten insanın ruhunu yıkayabileceği bir yer.
insan okudukça şaşırıyor. aslında ne kadar birbirimizden uzak ama ne kadar birbirimize benzeriz. ben de ileride kaşa yerleşmeyi düşünüyorum. hakikaten insanın ruhunu yıkayabileceği bir yer.
İşte ruh ikizi kavramı böyle bir şey.Birbirimizde bütünü tamamlıyoruz.Anlaşılan o ki çok sayıda Kaş sever var.Size katılıyorum.Yazılanları okudukça anlıyorum ki Kaş'ı sevmekle doğru yoldayız.
Saygılarımla...
Gerçekten önemli ve güzel bir haber...
[/B][Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Köksal TOPTAN'a "Likya Demokratik Meclisi" ile ilgili ziyaret
--------------------------------------------------------------------------------
LİKYA DEMOKRATİK MECLİSİ
Dünyada ilk üniter devlete dayanan tek bayrak, tek devlet, tek millet, tek hazine ve tek demokratik meclisli, Anadolulu bu ilk demokratik Likya Meclisi’nin ülkemiz topraklarında ortaya çıkması , aynı karakteristik özelliğe sahip son meclis Türkiye Büyük Millet Meclisi’ni desteklediği;“Demokratik Meclis”tohumlarının Anadolu topraklarından çıktığının tescil edilebilmesi için ciddi anlamda Türkiye Büyük Millet Meclisi’nin desteğine ihtiyaç duyulmaktadır.
Bu konu ile ilgili projeyi sunmak üzere , Kaş Kaymakamı Süleyman YILMAZ,Kaş Belediye Başkanı Halil KOCAER,Patara Kazı Heyeti Başkanı Prof.Dr Fahri IŞIK ve Antalya Milletvekili Prof.Dr.Yusuf Ziya İRBEÇ ile birlikte Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Sayın Köksal TOPTAN'a yapılan ziyaret olumlu geçmiştir.Meclis Başkanı Sayın Köksal TOPTAN projeye olumlu bakarak,gerekli desteği vereceğini belirtmiştir.
Konu hakkında tarihsel bilgide aşağıda sunulmuş;
[/B]PATARA "LİKYA BİRLİĞİ MECLİS BİNASI"
“Eğer mükemmel bir konfederasyon cumhuriyet örneği vermem gerekse Lykia’yı gösteririm”.Montesquieu, De L’Esprit des Lois (1748)
Bu saptama, ABD’nin 1787 yılında kabul edilen Birleşik Devletler Anayasası’nın biçimlendirilişinde etkili olmuştur.1776 tarihli tutanakların 1081. yaprağında bu olgu, “Montesquieu’ye göre Likya Konfederasyonu <the best that ever was made>” olarak öne çıkarılır.
Likya Birliği’nin gelişim süreci ve genel özellikleri kısaca şöyledir:
Antik çağlarda, bugün “Teke Yarımadası” olarak bilinen Antalya ile Fethiye körfezleri arasındaki yarımadada yurtlanan Likyalılar’ın, Hitit metinlerinde Lukkalılar olarak adlandırıldıkları ve İ.Ö. 2. binyıl gibi erken bir zamanda güçlü bir ulusal bilince sahip oldukları bilinmektedir. Luwiler’le akraba bu Anadolu halkında “Birlik” kavramı, daha İ.Ö. 15. yüzyıl sonlarında Anadolu halklarının Hititler’e karşı kurduğu Assuwa Konfederasyonu’na girişle vardır. Kadeş’te Mısırlılar’a karşı Hititler’in yanında olmaları, Homeros’un İlyada Destanı’nda Akha Hellenleri’ne karşı Troyalılar’ın yardımına koşmaları, bu bilincin “Anadolu bütünlüğüne” genişleyen somut göstergesidir. İ.Ö. 540 dolaylarında Perslere karşı direnemeyeceklerini görerek, eli silah tutamayan halkını Ksanthos Kalesi’nde toplayıp ateşe verdikleri ve askerlerin son kişiye kadar çarpışarak özgürlük uğruna benzersiz bir kahramanlık destanı yazdıkları Herodot’tan okunur. Bunun kendilerini birliğe taşıyan ulusal dayanışma bilincine dönüşmesi, İ.Ö. 5. yüzyılda Pers ve Atina egemenliğini içlerine sindiremeyişle ve salt bazı kentlerin kendi aralarında birleşmesi biçiminde sürer; Atinalı İsokrates’in İ.Ö. 4. yüzyıl başlarında, “Likyalılara hiçbir zaman hiçbir kimse bey olamadı” demesi de bundandır.
Likyalıların erken tarihlerde Anadolu halklarıyla ve kendi aralarında birleşerek sergiledikleri bu ulusal bilinç, İ.Ö. 2. yüzyılın ilk yarısında resmen kurumsallaşmıştır. Ve sonuçta, özünde Likya kentlerinin ve vatandaşlarının demokratik bir yasa çerçevesi içinde oylama esaslı seçimle yönetilmelerine dayanan ‘Likya Birliği’ kurulmuştur. Çünkü İ.Ö. 187-168 arası süreçte Rhodos’a karşı bağımsızlığı hedefleyen başkaldırı ve ayaklanmalarda tüm ülkeyi saran birlik ve beraberlik ruhu doruğa ulaşmıştır. İ.Ö. 168/67 yılında kazanılan özgürlüğün ardından da bu tarihsel karara varılmıştır. Çağdaş batı yönetimlerine örnek olan bu “birlik” anayasası antik dünyada tektir. İ.Ö. 507’de kurulan ve sözde batı dünyasının ilk demokratik hareketi olan seçmeci ve ayrıcalıkçı Atina Demokrasisi yanında, çoğulcu yapısı ve hakça yönetim biçimiyle gerçek anlamda uygulanan ilk demokrasi olma önemiyle farklıdır. Bu nedenle de Montesquieu’yü çok etkilemiş, 1748’de basılan ‘De L’Esprit des Lois’ kitabında ünlü Fransız tarihçisi ve filozofu bu yasayı demokrasi bağlamında, “antik dünyanın en mükemmeli” sözleriyle övmüştür. Ve 1787’de Amerika Birleşik Devletler Anayasası’nın biçimlenişinde, özellikle Alexander Hamilton ve James Madison’un konuşmalarıyla, çağdaş bir model öneminde baş etken olmuştur.
Meclis Binası kazısının başlangıç aşamaları
Likya Birliği antik çağlarda bilinen ilk ve tek birlik değildir, öncesinde İ.Ö. 8. yüzyılda Anadolu’da “İyon Birliği” ve ardından Yunanistan’da çok sayıda yerel birlikler kurulmuştur. Bunların çoğunda, Akha, Teselya ve Makedonya birlikleri gibi, farklı etnik gruplar bir araya gelmişler ve bir birlik oluşturmuşlardır. Likya Birliğini bunlardan ayıran en önemli ve belirleyici fark, “ulusal” olmasıdır; çünkü birliği oluşturan kentlerin aynı soydan halklar olarak ortak bir tarihi geçmişi ve kültürü vardır. Tarih boyu ödünsüzce sahiplendiği özgürlük uğruna, en son Rodos’a karşı kazanılan bir bağımsızlık savaşı sonucunda kurulmuş bir ”Cumhuriyet’ gibi algılanmalıdır. Devlet yapısı, antik çağ birlikleri arasında en demokratik olanıdır; çünkü Yunanistan birliklerinin milletvekilleri ve meclis başkanları genelde asker kökenli iken, Likya’da yöneticiler ve milletvekilleri daha çok sivillerden oluşmaktaydı. Atina demokrasisinde başkanlar “ömür boyu” o görevde kalma hakkına sahipken, Likya’da başkanlar bir yıllığına ve her seferinde bir başka kentten seçilmekteydi. Ve de antik çağ birliklerinin hiç birinde kadın üye bulunmazken, Likya Birliği’nde kadınlar olasılıkla meclis başkanı seçilebilmekteydi.
Patara Meclis Binası açığa çıkarılıyor
Birliğin bir Meclisi vardır; üyeler burada toplanır, kararlar burada alınır. Ve her yıl için bir Lykiarkh seçilir. Lykiarkh birliğin ve meclisin başkanıdır. Görevi, toplantıları yönetmek ve alınan kararların uygulanmasını sağlamaktır; aynı zamanda Arkhiereus sanıyla anılan baş rahiptir. Meclis ayrıca atlı birlikler için bir birlik komutanı, deniz filosu için bir amiral, birlik sekreteri ve birlik hazinesinin denetiminden sorumlu bir haznedar seçer; kentlerin önemiyle orantılı olarak ortak mahkemeler kurar, hakimler atar. Mahkeme, kentlerin kendi arasındaki ya da kentlerle birlik arasındaki davalarda karar verir. Ve Meclis, savaş ve barış, birlik anlaşmaları konusunda karar almada yetkilidir. Birlik kentleri, üzerinde Apollon ve Artemis’in başlarının betimlendiği, belirli ağırlıkta ortak sikke basar. Birlik üyeliği, yurttaşlarına da kişisel çıkarlar sağlar. Her Likyalı bir başka birlik kentinde mülk edinebilir, ticaret yapabilir ve başka kentten evlenebilir. Birliğe üye şehirlerin ayrıca yerel meclisleri de bulunmaktaydı. Ancak bu meclisler, sadece ait oldukları kentlerin yönetimlerinden sorumluydu.
Patara Meclis Binası
Romalı tarihçi Livius, Patara’yı “Likya Birliği’nin merkezi” olarak tanımlamıştır.
1988’de başlayan Patara kazılarının daha ilk yılında, Tiyatro’nun kuzey karşısında ve yönü doğudaki Agora’ya dönük görkemli kalıntının ancak bir Birlik Meclisi olabileceği savlanmış; 2000 yılında başlanan kazı çalışmalarıyla ortaya çıkan tiyatro benzeri mimarisi ve önündeki revakta ele geçen, değişik kentlerden Lykiarkhların heykelleri için yazılmış, çok sayıda kaide yazıtı bu görüşü doğrulamıştır.
Dikdörtgen bir temel üzerinde yükselen Meclis Binasının ölçüleri, Asia Eyaleti başkenti Ephesos’dakiyle kıyaslanabilecek bir boyutta, 42,80 x 30,60 m’dir; ahşap çatıyla örtüldüğü, bununla ün kazanan Sardesli Dionysios’a ait bir yazıttan bilinir. Yapının kapasitesi yaklaşık 1500 kişidir. Ana girişleri kuzey ve güney yönlerdedir; üst oturma sıralarına rahatlıkla ulaşmak için aynı yönlerde merdiven çıkışları da bulunur. Doğu yüzden açılan iki küçük giriş kapısı da olasılıkla yönetim kadrosu içindir. Yapının tam odağında mermer döşeli küçük bir orkestra ve onun önünde bir sahne binası konumlanır. Sahne binasının önünde ise, konuşmaların yapıldığı ahşap bir platform bulunur. Oturma sıraları yerel kireç taşındandır; yarım çember oluşturacak şekilde yerleştirilmiştir; merkezi, Meclis Başkanı’nın oturduğu bir tahtla vurgulanır. Yuvarlatılmış biçimiyle de farklı olan tahtın düzeyi, diğer oturma sıralarından daha yüksek tutulmuştur. Aydınlatma, doğu cepheye açılan ve zeminden yaklaşık 4 m. yükseklikten başlayan üç pencereyle sağlanır. Kuzey ve güney duvarlarda da benzer pencereler vardır; ancak düzeyi daha yüksek tutulmuştur
Yakınçağ tarihçileri ve araştırmacıları tarafından işleyişi ve anayasası çağdaş batı yönetimlerine örnek gösterilen Likya Birliği, antik dünyada tektir. İşte antik çağların bu “en mükemmel demokrasisi”ne hizmet veren Patara Meclis Binası; bir kısmı yerinde, bir kısmı kazıyla gün yüzüne çıkarılan ve kalanı da Doğu Roma Suru içinde devşirme olarak duran kendi özgün malzemesiyle mutlaka ayağa kaldırılmalıdır.
Patara Meclis Binası,“tarihe yeni baştan doğmayı”; Amerika Birleşik Devletleri gibi Avrupa Birliği için de örnekliği bağlamında,çağımızın evrensel değerlerini taşıyan önemiyle hak etmiştir.
Likya Birliği’nin Patara’daki Meclis Binası;
Batı’yı yaratan çağdaş yönetim biçimlerinin ayrımcı ve seçmeci “Atina demokrasisi” değil, “Anadolu toprağı olduğu gerçeğini, başta Avrupa Birliği olmak üzere tüm Dünyaya en çarpıcı biçimde gösterecek çok önemli bir politik fırsattır.
(Kaş belediyesi bültenini)
Son kaldığım otelden Kaş fotoğrafları sizinle paylaşmak istedim.Ben bunun gibi güzel fotoğraflar çekene kadar bekleyeceğiz bir süre daha...
http://www.kasmakihotel.com/tr/
Ne olur fazla reklamını yapmayalım da diğer yöreler gibi çok bozulmasın...Bu hali ile kalsın...
Burada ki insanların Kaş'ı bozabileceğini düşünmediğim için konu başlığı açtım.Sadece bizim reklamını yapmamamızla orası bakir kalacaksa ben varım ama maalesef öyle olmuyor...
Bu konu başlığına takılıp bakan ve gönül rotasını Kaş'a çeviren var mı?
Bu yöreye aşık ve hemen her yaz giden/gitmeye çaışan biriyim.
Gözlerim gezi bölümünde Kaş ı aradı forumda..topigin gecmisini çok fazla okumadım ancak sıradan ve cafcaflı tatillerden sıkılan biri için Kaş müthiş bir yerdir.
Özellikle arayıp da bulamadıgımız esnafı ve o güleryüzlü insanı da cabası..
genelde oda+kahvaltı olan sistemi ve kesenize ve zevkinize harcayacagınız Kaş her yaz beni büyülemiştir.
Forumdaşlara sürekli anlamda yardımcı olabilmek ve bilgi paylaşabilmek dilegiyle..
cem ozgur
06-10-2009, 08:12
Bu yöreye aşık ve hemen her yaz giden/gitmeye çaışan biriyim.
Gözlerim gezi bölümünde Kaş ı aradı forumda..topigin gecmisini çok fazla okumadım ancak sıradan ve cafcaflı tatillerden sıkılan biri için Kaş müthiş bir yerdir.
Özellikle arayıp da bulamadıgımız esnafı ve o güleryüzlü insanı da cabası..
genelde oda+kahvaltı olan sistemi ve kesenize ve zevkinize harcayacagınız Kaş her yaz beni büyülemiştir.
Forumdaşlara sürekli anlamda yardımcı olabilmek ve bilgi paylaşabilmek dilegiyle..
Merhaba,
Gittiğiniz zaman genelde nerede kalıyorsunuz? Bu yaz internetten kalacak yer beğenemediğimizden gidemedik. Önerileriniz var mı?
bu yaz bilgin otelde kaldım.
tam şehir merkezinde her yere yakın bir otel
biraz bakıma ihtiyacı var , badana ve duş kabinleri vs..
ama onun dışında temizliği ve bakanlık olması dolsysıyla otel gerçekten güzel ve uygun bir otel.istanbullu biri işletiyor oteli pazarlık şansınız çok yüksek
bunun dışında linda otelde kalmıştım ondan önce.ancak bu otel küçük çakıl plajı üstünde kaldıgı için inip çıkması biraz yorucu, ancak manzara enfestir
hera otelde ben kalmadım ama kalan arkadaşlarım memnun kaldılar ( sisteme sanırım farklı )
ayrıca pahalı gelmeyecekse gardenia da ii bir alternatif
kaş otel konusunda maalesef fakirdir , ama dedim ya temizlik dışında ödün verecek nokatalarınız varsa bu saydıgım yerlerde rahatlıkla kalabilirsiniz
Son dört yıldır başka bir yere gitmiyorum... Gitmeyi de düşünmüyorum... Muhteşem...
anti panik
03-09-2014, 18:15
Selam dostlar..
Ben de KAŞ severlerdenim. Çünkü sualtı dalış merakı var arkasında. Türkiye'nin en güzel dalış noktalarından biri KAŞ taki dalış noktalarıdır.
Bu konuda yeni başlık açtım. İlerleyen dönemde foto vb paylaşacağım. Sizleri de beklerim. :)
http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=134208
1979 senesinde adana'dan sahil yolundan marmarise giderken,
sabah saat 8 gibi kaş'a gelmiştim.
bakkaldan bisküvit alıp çay bahçesinde yerken,
kendi kendime ne kadar güzel ve sakin bir yer demiştim (o tarihte).
tam 19 sene sonra 1998-de ışıkların bulunduğu kavşakta,
migrosun olduğu binadan daire aldım.
3-5 sene gittik geldik,
daha sonra evdekiler gidemez oldu,
bende işlerimden dolayı gidemiyordum.
2006 senesiydi sanırım sattım.
kaş güzel bi yer.
tek dejevantajı çok basık havasız ve sıcak.
amma çok sevmiştim.
büyük çakıl,
küçük çakıl,
olimpos aklımda kalanlar.
kaş spor çay bahçesi,
mavi bar (gitmemde)
sahildeki balık lokantası,
gözlemeci (arkadaşımdı)
neticede güzel bi yerdi...
anti panik
14-09-2014, 22:18
Selam Dostlar..
Kaş meraklılarını spor su altı dünyası başlığına beklerim..
İşte bugünkü paylaşımım. Oradan alıntıdır:
***
bu defa ünlü bir dalış yerimizden Kaş tan bir dalış noktası..
Ben dalış yerinin adını ezbere hatırlayamacağım. İki yıl önce kurban bayramında dalmıştım..
Kaş ta Misi tarafında adacıklar vardır. Sanırım orası diye aklımda kalmış..
Bu nokta dalgaların zemini oyduğu ve su altından gökyüzüne bakınca mavinin çok ilginç tonlarının oluştuğu bir nokta..
Dalış eğitmenimiz buna "falez" dedi..
Dalga şiddetli olduğu için bir elimle taşlara tutundum. Diğer elimle fotğrafı çektim.. Bıraksam dalgalar beni kayalara doğru fırlatacak.. !!!
neyse emeğe değdi.. Bu manzarayoı, fotoğrafçıda A4 ebadına büyütüp çerçevelettim. Duvarda asılı duruyor..:))
http://i.hizliresim.com/8E94qk.jpg (http://hizliresim.com/8E94qk)
http://666kb.com/i/dbnqs9akgi1z7e1kl.jpg
Nesli yok olma tehlikesi altındaki orfoz balığının avlanması, bulundurulması ve karaya çıkarılması 2020 yılına kadar yasaklandı...
http://www.hurriyet.com.tr/bu-baliga-dokunan-yanacak-40201300
https://vimeo.com/177357657
Dünya Serbest Dalış Rekortmeni Şahika Ercümen, Kaş-Kekova ÖÇK Bölgesi'ndeki orfoz varlığının korunarak geleceğe aktarılmasına katkı sağlamak amacıyla bir video hazırladı.
Videoda deniz çayırlarını orfoz için önemine dikkat çeken Ercümen, Kaş-Kekova bölgesinin büyüleyici denizaltı zenginliğini de gözler önüne seriyor:
Powered by vBulletin® Version 4.2.3 Copyright © 2024 vBulletin Solutions, Inc. All rights reserved.