PDA

View Full Version : komik anılarımız



AloneWolf
19-09-2004, 16:19
İsim-Nick: = _Extra_, Şehir: = İstanbul, Cinsiyet: = Bayan, Yaş: = 14
BBS: = Ben daha 7 yaşındayken hep küpe takmak isterdim bir gün teyzeme:
"-Teyze siz kulaklarınıza nasıl küpe takıyorsunuz"diye sordum.Teyzem:
"-Eczaneye gidiyoruz onlarda tabancayla deliyorlar"dedi. Aradan bir kaç gün geçti. Babamın silahı vardır. Bende silahlarla oynamayı çok severdim o zamanlar, hala seviyorum aslında. Babam da ben silahla oynamıyım diye saklardı. Bir gün babam ve teyzemler konuşuyorlardı içeri ben girmiştim ve babam da o panikle tabancayı koltuktaki minderin altına sakladı. Sonra misafirler geldi. Konuşmalar falan, babam silahı koltuğun altına sakladığını unutup misafirleri uğurlamak için çıktı. Ben de kulağımı delebilmek için tabancayı alıp kulağıma tuttum. Allahtan babam geldi de tabancayı elimden aldı.Ne diyim artık aklıma geldikçe salak Filiz diyip duruyorum.

AloneWolf
19-09-2004, 16:20
İsim-Nick: = Primus Filius, Şehir: = burdur, Cinsiyet: = Bay, Yaş: = 20
BBS: = Ben harbi salağım. 2 sene evvel burdurda camiinin birinde müezzinlik yapıyordum. Bir gün birisi öldü. Bizim imam da cenaze namazı kıldıracaktı. Ben kendimden çok emin bi tavırla safın en başında yerimi aldım. İmam namazı başlattı. Allahu-ekber demesiyle ben rükuya vardım, cemaatin kolları birleşikti. Çaktırmadan dikey domalık şekilde kafamı bi kaldırdım. Herkesin kolları birleşik dua okuyor. Birinci şok. Bi allahu ekber sesiyle busefer kuru toprağa secde ettim. Ben secdedeyken yine herkes ayakta. İkinci şok. En arkalarda 5-6 çocuk başları önünde gülüyordu. Öyle morardım ki, anlatamam. Millet namaz kılarken ben çocukların üstüne küfrederek hücum ettim. Namazdan sonra da cemaaten 10-15 kişi toplanıp beni dövdüler. Aynısı küçükken de olmuştu. Bayram namazında millet allahu-ekberde parmakları kulak arkasına götürürken ben selam vermiştim.

AloneWolf
19-09-2004, 16:24
İsim-Nick: = ali, Şehir: = konya, Cinsiyet: = Bay, Yaş: = 18
BBS: = Ben salak mıyım? Bu gün odada gizlice sigara içerken birden odaya babam girdi. Sigarayı korkudan babamın odada asılı ceketinin cebine attım. Babam da hiç bir şeyin farkına varamayıp ceketini giydi. Gerisini siz düşünün. Pencereden izledim. babam dışarı çıktı ve ceket birden alev almaya başladı. Öylle bir duman çıktı ki babamın sakalları falan tutuştu yani. Beni evden attı.

AloneWolf
19-09-2004, 16:26
Size DOYUM olmaz. Ben bir ÇORBA içeyim.
Karım öyle hamarat ki, çok iyi kafa ütüler
KUMARI bırakacağıma BAHSE girerim
Bebeğe araba çarpmış fakat ölmemiş, neden? Çünki bebeğin bezi BARİYERLİymiş.
Adım gibi bildigim birşey daha var oda, SOYADIM
İstediğinizi söyleyin emniyettesiniz" dediler, söyledik, EMNİYET'teyiz...
Ayakkabının kalleşi ayağı arkadan vurur
Şu araba benim olsun. 5 milyar borcum olsun. SATINCA ÖDERİM
Cemi gördün mü ? Hangi cem? Sivilcem böööööööööö
Kim demiş kırmızı ışıkta geçilmez diye? rahmetli geçerdi.
Adam o kadar fakirmiş ki VİRAJI bile alamamış.
Tam öğrenmeye başlamıştım ki okul bitti.
HacıVAT şarkıcı oldu.O artık megaVAT

AloneWolf
19-09-2004, 16:28
Kuzuya rakı içirmişler, kurtun adresini sormuş...
.: Rampada yavaş, Bayırda savaş.. Şöförcüyüz arkadaş..
.: Aşıksan vur saza, Şöförsen bas gaza
.: Sen benim "Ruhsatlı sevdam"sın..
"TEKSİN"
bi tane daha vardı ama onu yıkadılar
Tek rakibim Turk Hava Yollari
´´hirsiz bey arabamizda teyp yoktur´´

AloneWolf
19-09-2004, 16:29
abi hayirli ramazanlar, biz davulcunuzuz.
- hayirli ramazanlar, ben de bahsis vermeyen apartman sakiniyim.

davulcu -abla hayırlı akşamlar mahallenin davulcusuyum da...
buyukannem-gayrimuslimim ben evladım saol çalma bana

- meraba, mahallenin davulcusuyum abi.
- ha o sabahin korunde kafa ütüleyen sendin yani?
- ee $ey. kactim abi ben.

(travesti evi)

- hayirli ramazanlar abic.. ablaci.. ee $ey adettendir bahsis isticektim ben.
- ayhahaha sende tokmak da vardir di mi $imdi ahuahau. necla kiz gel tokmakci geldi.
- euzubillah...

aksamustu uyuyakalinmistir. uyku sersemliginin yarattigi salaklik vardir (ah uyku).

- iyi aksamlar yigenim ben mahallenin davulcusuyum.
- yok abi sagol var benim davulum.
- ho?

yaşanmış bir diyalog.
- kim o
- abi ben ramazan davulcunuzum
- hiç işim olmaz
-?? sessizce gider.

apartmanin icinde davul sesi yankilanmaktadir dandandana diye kapi calar.
- meraba abi ben davulcusuyum mahallenin dandandandan.
- inanmiyorooooom. o boynundaki davuldan anlamaliydim. iyi ki soyledin.

- ben ramazan davulcusu
-- vay davulcu marazano, senin dün geceki solon çok kafa yapıcıydı şimdi bir daha çalsana


(bkz: ramazan davulcusuna bahsis vermek)


(bkz: ramazan davulcusuna ates etmek)
(bkz: ramazan davulcusuna vermek)

-buyrun
-eerg şey ben ööh davul falan*
-ee nolmuş
-şey mmrgh bahşiş..*
-yok kardeşim yok görmüyomusun mezuza var kapıda*
-hönngkh o ne oluyo löw!
-git sözlüüe bak..
-heee ii fikir akşam bi bagah sahurtimes'a..

-davulcu: bahsis..
-migfer: ben oruc tutmuyorum..
-davulcu: olsun o kadar davul caldik abi..
-migfer: bana ne kardesim istersen bateri cal. ben tutmuyorum..


gercektir..

-davulcu: bahsis, davul, ramazan..?
-migfer: hmm cal bakayim..
-davulcu: tamam abi.. (gum gumde gum gum de gum gum.....)
-migfer: eee sen mani soylemiyorsun, davuluda iyi calamiyorsun, ne yuzle bahsis istiyorsun?
-davulcu: eg gugk?!

çocuk : abi davulcu aşağıda...
sozlukcu: mümkündür
cocuk : abi davul, başiş?.........
sozlukcu: saol söle bahşiş istemem, tamam baya kafa ütüledi ama katlandık, bahşiş istemem bunun için.
cocuk : ...............
sozlukcu: hadi canım hadi.....


davul:
- hayirli ak$amlar efendim, ramazaniniz hayirli olsun..
ben:
- te$ekkurler, siz hangi sokagin davulcususunuz?
davul:
- bu sokagin efendim..
ben:
- ne bu sokagin ismi?
davul:
- kem kum..
ben:
- gercekten bu sokagin davulcusuysaniz, bilginiz olsun diye sooluyorum, sizden once 3 davulcu daha geldi, onlara da bah$i$ vermedim, siz de 1 istisna olmayacaksiniz.. iyi ak$amlar.. caaatttt*

AloneWolf
19-09-2004, 16:30
merhaba ben mahallenizin davulcusuyum
-aaa... ne guzel. ben de mahallenizin editoruyum.
-hoo!
-haydi memnun olalim...

- merhaba biz para alacaktık.
- yokuz biz.

bu gerçek:
-selamüm aleküm abi,biz bahşiş topluyoduk,
-e daha sabah geldiniz,vermedik mi??
-abi ikinci kere topluyoruz işte..
-nasıl yaa?
-e anca abi...
-?!...

bu da gerçek:
-iyi günler abi,biz para topluyoduk,gönlünden ne koparsa..
-yok kardeşim biz öğrenciyiz,
-noolmuş,bizde davulcuyuz!

-hayirli ramazanlar ben mahallenizin davulcusuyum buyrun bu da belgem taklitlerimiz coh var da.
-tarihi gecmi$ bunun.

detay'ın evi. saat: bişey?!
kapı:dildooğng!!
yeni uyanıllmıştır kıç kaşınarak kapıya gidilir.
o adam-- iyi günler ben ramazan davulcunuzum
ben-- hmm pek güzel
ve kapı kapanır.

-meraba bayan ben ramazan davulcusuyum bayram bahsisi istemek icin gelmistim..
-iyi de bayrama daha bi hafta var .
-ee sey cok kapi var biliomusun bacim simdi baslasak anca biter bayram sabahina..
-hasbinallaaa hadi kardesim ya nas nas..


ding dong, ding dong
anne: $$ttt susun cocuklar, bu davulcu.
baba : kapiyi acmayi du$unme bile melahat.
davulcu: alla alla bugunde kimseyi evinde yakaliyamiyoz...millet bah$i$ toplayacagimizi duymu$ misafirlige gitmi$ herhal.
baba: ohhh beee..bu sene de kurtardik keriz parasini.

- merhaba ben mahallenizin davulcusuyum
- kac tane davulcusu var lan bu mahallenin, mahalle basina 4 davulcu dusmez ki?
- olsun!

- merhaba ben mahallenizin davulcusuyum
- sen misin lan gece bizi uyutmayan serefsiz? kacma, gel buraya!

AloneWolf
19-09-2004, 16:33
ihsan sinirli bir şekilde eve girer
sevinç:hayırdır ihsan ?
ihsan:ya senin ağzından hiç düzgün bir kelime çıkmaz mı eve geliyorum ilk lafın hayır..bu ne vurdum duymazcılıktır bu ne ben merkezciliktir!! bu..buna inamıyorum yauv buna inanamıyorum !! ey yumurtaya can veren yüce allahım yaratıyosun bari takip et !!
--------------------
ihsan:sende çok takdir ettiğim birini görüyorum
eleman:kimi?
ihsan:kendimi
---------------------
feraye ile sevinç kapıdan girerler yorgo salonda tek başına oturup yemek yemektedir.
sevinç:yorgo ihsan nerde ?
yorgo:beni görünce sevincinden bağırarak odasına doğru koştu.. * öyle değil mi ihsan ?
ihsan:derhal kaybol evimden pis yunan ajanı kılıklı piskopoz yorgo aburuscuburus
----------------------
ihsan banyoda gargara yapmaktadır
ihsan:senin ağzını yerim ben bu zaman kadar nerelerdeydin seeeen..glu glu glu glu gluluuu gluğğğluluuuulululu seni görmedeen
ihsan(evin duvarindaki bi tabloyu gostererek):bakin bu da mesela,unlu ressamimiz umit asyon'un guzide bi eseridir...
eleman:o unlu ressam sakin "imitasyon" olmasin ihsan bey?
ihsan:hade len! imit diye isim mi olur?
irfan:aa bu ne ?kurabiye tabi tanıdım.neli acaba ?durun siz söylemeyin tahmin edicem..hmm..enginarlı !!
sevinç:enginar mı ?
irfan:ah ne kadar saçma konuştum daha enginar mevsimi gelmedi ki
----------------------
sevinç:irfan bey anlınıza ne oldu ?
irfan:anlıma mı ? hangi anlıma ?
sevinç:kaşınızlarınızla saçlarınız arasındaki anlınız
irfan:kaşım mı ? hangi kaşım ?
----------------------
ihsan:allaaaaahııımmm deliricem yetmiycek bir de üstüne çıldıracam ! buna inanabiliyor musunuz aaaaaaaallaaaaaaaaaaah*
ihsan irfanla birlikte cemal in barın da sevinç e beste yapmaktadırlar..
ihsan:ifran gir ordan romantik birşey
irfan:derhal efendim *
ihsan:seviiiii seviseviseviseviseviseviseviseviseviiiiiiiiiiğğnnç
irfan:beyfendi bu ne ? saydım tam olarak 162 kere sevinç dediniz..beyfendi siz bu şarkıda ne anlatmak istiyorsunuz ?
ihsan:sevinç i ne kadar çok sevmek istediğimi
irfan:o zaman beyfendi bunu açık açık belirtmelisiniz şarkınızda
ihsan:tamam gir romantik birşey
irfan:derhal
ihsan:seniii seniseniseniseniseniseniseniseni çok seviyorum seviiiiiiiiiğğğğnnnçç..irfan çalsana yauv
irfan:çalamam efendim bunla* çalınmaz bu
ihsan:nasıl çalınmaz
irfan:efenim bu şarkı mustafa topaloğlunun jupiter dolaylarında yaptığı bir bestedir..orgla çalınamaz
ihsan:irfan bak burda 150 tane tuş var sen hep o beyazlara basıyosun azıcıkta şu siyahlara bas


irfan: afedersiniz sevinç hanım ben kızılaya kan verecektim ama adresi kaybettim sizden rica
edebilir miyim ?
sevinç: tabi irfan bey bir dakika
irfan: teşekkür ederim..aslında ben bugün kızılaya kan vermek için yola çıktım..ama bir baktım taksimdeyim..aa sonra bir daha baktım galatasaray hamamındayım..hamamdan içeri girdim karşımda iki tane tellak !sordum "ben acaba hanginize verecektim" diye..nasıl eve kadar koşarak geldim bir ben bilirim bir de allah..zaten şüplenmiştim niye peştamel giyiyorum kan vermek için diye..
ihsan: peki niye peştamalle koştun eve kadar niye otobüse binmedin ?
irfan: beyfendi şöför tutturdu peştamalle içeri almam diye !sonra geldim eve üstümü değiştirdim de rahatladım..neyse efendim ben gideyim..bizim ailede kan vermek çok önemlidir..her sene mutlaka en az bir kere kan veririz
ihsan: şimdi anlaşıldı uzaylıların dünyayı nasıl ele geçirmek istedikleri
irfan: ah benim bir mukaddes * teyzem vardı tam 75 kere kan vermişti
yorgo: eh o zaman bir plaket vermeleri gerekir
irfan: vericeklerdi vericeklerdi ama son kan verişinden sonra öldü
yorgo: kan vermekten mi ?
irfan: hayır kan kaybından
yorgo: çok mu kan almışlar ?
irfan: hayır azizim kızılay çıkışı otobüs çarptı kendisine

AloneWolf
19-09-2004, 16:35
üniversiteye anadolunun küçük bi köyünden gelmis bi adam var. hoslandigi da bi kiz. bigün arkadaslari yari gaza getirmek mahiyetli, yari ciddi bi sekilde bunu kenara çekerler. anlatirlar durumu:

- olm sen gidip konusmazsan bu tip olaylar hiç baslamaz. gidecen tanisacan kizla, muhabbet kuracan.

gazi almistir. kizi bigün takip eder arkasindan. bütün cesaretini topladigi sirada iyice yaklasir ve kizin sirtina pat pat diye dokunur. kiz nooluyo gibisinden buna döner ve bakar. ama gencimiz bu noktada heyecandan tikanir. aazindan tek kelime çikmaz. kiz

- nooldu?

diye sordugu sirada da..:

- sevmek suç mu?

diye patlar...


-selamun aleykum
-??
-benimle olur mu?


-pardon bayyan tanışabilir miyiz? (bu öküz)
-olmaz çıktığım var. (bu ondan da öküz)


-pardon üstünüze düsebilirmiyim??
-buyrun düşün
-ah pardon tanışabilirmiyiz??

(bkz: turk genci tanismak ister)
(bkz: tanismak icin ilk soylenen kelimeler)


suleyman demirel universitesinde aynen yasanmis bir olay;
erkek: kizim, eger benimle cikmazsan burnunu kirarim.
kiz : ....

bu olay ben ikinci siniftayken olmustu. ben mezun oldugumda hala beraberdiler. bu arada kahraman erkegimiz adanaliydi.

gemici
19-09-2004, 16:54
5 yıldız..........................

serdarkus
19-09-2004, 17:07
Estağğ.....!. :D

KALENDER
20-09-2004, 02:13
heç unutmam çok genç yaşlarımda bi gızla tanışmıştım toyluk işte gıza çarpılmıştım anadınmı.bi zaman çıktık gız bana kardeşinin ödevi vardı onu verdi.
ben ödevi yaptım ve gızı aradım annadınmı.gız beni eve çağırdı.

neyse ödevi evine götürdüm beni içeri davet etti anadınmı.içeri bi girdim gızın anası babası da içerde neyse babası beni içeri çağırdı bende gittim annadınmı.
dabi ben dumura uğradım ve heycanda dorukta anadınmı.

gızın babası gızım bize kahve yap dedi anadınmı neyse kahvelerde geldi.babası bana sigara gullanıyonmu dedi uzattı bende gullanıyom lütfen burdan yakın dedim , o zamanlar parlament içiyom anadınmı bi sigara ona uzattım yaktım anadınmı

ondan sonra dabi heycan devam ettiği içün parlamentinde her yeri beyaz olduğu içün gendi cigaramı azıma ters almışım annadınmı , cigarayı yakıyom yakıyom dumanı gelmiyo annadınmı bi baktım heycandan ayızlığını yakmışım anadınmı.bi rezil oldum ki sormayın keşke yer yarısaydıda içine girseydim annadınmı
ahhhh toyluk ahhhhhh kalender sizin halinizden annamasında kim annasın anadınmı
tamam

greenback
20-09-2004, 03:39
üniversite zamanları ,akşam takıldığımız klüpte ,nerden geldiği belli olmayan 2 yabancı kız peydah oldu...dansediyorlar ,gelen geçenle muhabbetteler.
mekanda bizim sayılır ya...
kızlardan biri de devamlı göz kontağına karşılık vermekte ya...

genç greenback kızlara doğru "cool" bir edayla yanaşır ,sorar...

bir içki ısmarlamam sorun yaratmaz değil mi

cevap neşeli bir tavırla fakat sertçe verilir; hayır,


hayır cevabıyla yıkılmış olarak kös kös geri döndükten sonra ,bütün gece kızın niye hala bana bakıp ,arada bana bakarak arkadaşlarıyla konuştuğunu anlamakta zorluk çeken genç ben...

"hayır"ın, içki ısmarlayabileceğim anlamına geldiğini çok sonra farkeden gene ben...

acaba kızlar dönünce ne anlatmıştır...

herif gelip içki ısmarlıyım mı dedi,biz kabul edince de çekti gitti...


not:ingilizce bilenlerin daha çok gülmesi için...
"would you mind "sorusunun pozitif cevabının negatif olarak verildiğini o gecenin sonunda farketmiştim.

Cenk-Uygur
20-09-2004, 05:42
üniversite zamanları ,akşam takıldığımız klüpte ,nerden geldiği belli olmayan 2 yabancı kız peydah oldu...dansediyorlar ,gelen geçenle muhabbetteler.
mekanda bizim sayılır ya...
kızlardan biri de devamlı göz kontağına karşılık vermekte ya...

genç greenback kızlara doğru "cool" bir edayla yanaşır ,sorar...

bir içki ısmarlamam sorun yaratmaz değil mi

cevap neşeli bir tavırla fakat sertçe verilir; hayır,


hayır cevabıyla yıkılmış olarak kös kös geri döndükten sonra ,bütün gece kızın niye hala bana bakıp ,arada bana bakarak arkadaşlarıyla konuştuğunu anlamakta zorluk çeken genç ben...

"hayır"ın, içki ısmarlayabileceğim anlamına geldiğini çok sonra farkeden gene ben...

acaba kızlar dönünce ne anlatmıştır...

herif gelip içki ısmarlıyım mı dedi,biz kabul edince de çekti gitti...


not:ingilizce bilenlerin daha çok gülmesi için...
"would you mind "sorusunun pozitif cevabının negatif olarak verildiğini o gecenin sonunda farketmiştim.


Ilahi Greenback aksam aksam hic gulecegim yoktu, ozellikle son bolumdeki "do you mind" sorusunu okuduktan sonra........ :D Yesilin benden.....

AloneWolf
20-09-2004, 08:30
İŞTE TACİZ TELEFONUNDAN SEÇMELER
Antalya Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Daire Başkanlığı "110 Alo İtfaiye" santral görevlisi Ercan Orhan, gelen taciz telefonlarından bazılarını şöyle sıraladı:

"Kor ateş gibi yanıyorum. Haydiii...çabuk gel söndür"
"Ayy yanıyorum, acil söndürür müsünüz?"
"Benim içimdeki ateşi de o tazyikli hortumunla söndürür müsün?"
"Kocam beni aldatıyor. Ben ne yapayım, bana bir şey söyleyin. Haydi
ama...yardımcı olsana ne yapmalıyım canımcım"
"Sizin ateş söndürücü hortumun uzunluğu ne kadar?"
"Yangın söndürücü hortumun, ateşin içinde ne kadar kalabiliyor?"
"Senin içindeki yangını kim söndürüyor kuzum?"

Kadir kaymakçı - STAR Gazetesi'nden 5 Aralık 2003

AloneWolf
20-09-2004, 08:32
TRENİ KAÇIRINCA BOMBA İHBARI YAPTI
Eskişehir'e gitmek üzere bilet aldığı treni dakika farkıyla kaçıran ve bir süre taksiyle sonraki istasyonlarda yakalamaya çalışan genç, başaramayacağını anlayınca bomba ihbarında bulundu.
Gece yarısı Sakarya 155'i arayan bir kişi, Haydarpaşa-Ankara seferini yapan 11210 sayılı Ankara Ekspresi için bomba ihbarında bulundu. Bunun üzerine tren Arifiye Garı'na geldiğinde durduruldu.
Yataklı vagonların yer aldığı trendeki, çoğunluğu yabancı turist olan yolcuların paniğe kapılmasını istemeyen polis, şüpheli bir kişi aradıklarını belirterek, arama yaptılar.
Trende bomba bulamayan polis, gar görevlilerinin, ''kendilerini arayan bir kişinin treni kaçırdığını belirterek, bekletilmesi için ricada bulunduğunu'' söylemesi üzerine, taksiyle gelen ve nefes nefese trene binmeye çalışan Selim Oktay'ı (27) gözaltına aldı.
Bomba ihbarını kendisinin yaptığını itiraf eden Oktay, sevgilisiyle buluşmak üzere Eskişehir'e gitmek için bilet aldığını, ancak trafik yoğunluğu nedeniyle yetişemediğini belirtti.
Taksiye binerek Bostancı İstasyonu'na kadar treni takip etmesine karşın yakalayamadığını ifade eden Oktay, ''Sonraki istasyonlarda da başaramadım. Bu İzmit'e kadar böyle devam etti. Trene yetişemeyeceğimi anlayınca, izlediğim bir filmdeki gibi bomba ihbarında bulundum'' dedi.
Milliyet 17 Ağustos 2003 Pazar

AloneWolf
20-09-2004, 08:34
okula yeni gelen öğretmen ilk dersinde öğrencilerine sormuş :
- Çocuklar bu sınıfta kendisini salak hisseden var mı eğer varsa ayağa kalksın
kimsede tık yokmuş en sonunda bir öğrenci ayağa kalkmış. öğretmen sormuş :
- oğlum sen kendini salak mı hissediyorsun ?
- Hayir ayaktasiniz da, eslik edeyim dedim

AloneWolf
20-09-2004, 10:38
http://fotoalbum.e-kolay.net/gallery/specialistwolf/pictures/olenamerikanaskerleri__cmy.jpg

AloneWolf
20-09-2004, 18:01
Kenefte Sakız Çiğnemek
Hoca'ya birisi gırgır olsun diye:
- “Hoca, demiş, ben kenefte bile sakız çiğnerim! Bunun kitapta yeri var mı? Hoca, bu zevzek zirzobu bozmamak için:
- “Bak oğlum, demiş, bunu bir daha yapma!”
Fakat, zirzop:
- “Anladık Hoca da... Sen bunun yerini kitap da gördün mü görmedin mi? Diye yılışınca, Hoca:
- “Hayır oğlum, demiş, ben görmediğim şeyi gördüm diyemem. Ama seni öyle kenefte sakız çiğneyerek çıkarken görenler, oraya ettiğin şeyi yediğini zannederler

AloneWolf
20-09-2004, 18:03
Hatim
Nasreddin Hoca ve karısı konuşuyorlardı. Karısı:
- “Benim yüzüme bakarken besmele çekiyorsun.”
- “Ne olmuş yani?”
- “İmam efendi, karısının yüzüne bakarak yasin okuyormuş.” Hoca güldü :
- “Ben o kadını görsem, hatim bile indiririm!..”

AloneWolf
20-09-2004, 18:04
Minare Yapımı
Hoca merhum, Akşehir'de dolaşırken yanına daha önce hiç minare görmemiş bir adam yaklaşır.
-Bunları nasıl yapıyorlar, diye sorar. Hoca ciddiyeti bozmadan:
-Bunu anlamayacak ne var? Kuyuların içini dışına çevirirler, olur sana bir minare! demiş.

Secdeye kapanırsa
Bir gün Hoca, yol üstü bir hana inmiş. "Yahu, bu senin tavan da ne kadar gıcırdıyor be, beşik mi mübarek!" diyecek olmuş ama, hancı baba hiç oralı olmamış; sözü şakaya boğarak;
- "Ağzını hayra aç Hoca, bu gıcırtı beşik gıcırtısı değil; tavan tahtaları Hak'ka tespih çekiyor!" demiş. Hoca da:
- "Ya bu tavan böyle tespih çeke çeke aşka gelip de secdeye kapanırsa, bizim halimiz nice olacak!"

Çömlek Hesabı
Hoca Ramazan günlerini hesaplamak için bir çömleğin içine her gün bir taş atmaktadır. Oğlu muziplik olsun diye içine bir avuç daha taş koyar. Bir zaman sonra arkadaşları:
-"Bugün Ramazan'ın kaçı acaba? diye sorarlar. 65 tane taş sayan Hoca 45'i der. Hiç Ramazan'ın 45 olur mu?" diye itiraz ederler.
Hoca, biraz şaşkınlık biraz da kızgın bir ifadeyle:
-"Ben yine insaflı davrandım. Benim çömlek hesabına bakacak olursak; bugün Ramazan'ın 65'i!"

AloneWolf
20-09-2004, 18:15
Tavuklar Arasında Bir Horoz
Hoca’nın ahbapları toplanıp, Hoca’ya bir oyun oynamaya karar vermişler. Her şeyi önceden hazırladıkları gibi yapmak için de anlaşmışlar.
Bu sırada Hoca olacaklardan habersiz bir şekilde dostlarını görünce sevinmiş; “Çok şükür, sohbet edecek birkaç dost var” deyip tesbihini sallaya sallaya yanlarına gitmiş.
Dostları, “Hoca Efendi, Hoca Efendi, temizlik imandan gelir derler. Biz hamama gidiyoruz, sen de gelir misin?” dediklerinde Hoca, “Tabii gelirim, hemen gidelim” deyip onlara katılmış.
Hamamın önüne gelmişler: “İşte, bu civarın en güzel hamamı... Ne dersiniz Hoca Efendi, girelim mi?” diye sormuşlar. Hoca da “Hay hay!” deyip kabul etmiş.
Hamamda güzel güzel yıkandıktan sonra, havadan sudan konuşurlarken biri, “Bir teklifim var. Hepimiz yumurtlayalım. Kim yumurtlayamazsa hamam paralarını o ödesin” demiş.
Biraz sonra hepsi, “Gıt gıt gıdaaak... Gıt gıt gıdaaak...” diye gıdaklamaya başlamışlar. Sonra da daha önce sakladıkları yumurtaları birer birer çıkarıp ortaya koymuşlar. Hoca bir oyuna geldiğini hemen anlamış.
İçinden “şimdi gösteririm ben size” diyerek “Kukurikuuuuuu, kukurikuuu!” diye ötmeye başlamış. Dostları hayretler içinde, “Hoca Efendi, aklını mı oynattın. Neden durmadan ötüp duruyorsun?..” diye sormuşlar. Hoca da:
- “Be yumurtacılar, bu kadar tavuğa bir de horoz lâzım değil mi?” diye cevap vermiş.

AloneWolf
20-09-2004, 18:20
Farz
Nasreddin Hoca'nın evine bir gün üç molla misafirliğe gelir. Üçü de birbirinden obur şeylermiş. Hoca ne yemek çıkarmışsa silip süpürmüşler. O kadar ki sahanlarda yemek bitince, bunu da "sünnettir" diye ekmekle iyice sıyırırlarmış. Bu sırada odaya Hoca'nın oğlu girmiş. Mollalar Hoca'yı memnun etmek için:
- Aman ne güzel çocuk...Adı ne bunun?” diye sormuşlar.
Hoca:
- “Adı Farzdır,” demiş. Mollalar şaşırıp birbirlerine bakmışlar:
- “Bu ne biçim isim Hoca Efendi? demişler. Şimdiye kadar böyle bir isim hiç duymamıştık.” Hoca hemen taşı gediğine koymuş:
- “Ya, sünnet diyeyim de onu da mı yiyin? “

AloneWolf
22-09-2004, 10:19
http://www.ally.com.ru/mmedia-genser-3.htm
çıkışı bulabilirmisiniz?

AloneWolf
22-09-2004, 11:31
-Bakkalınızdan Japon yapıştırıcısı isterken gururla " - Şu bizim yapıştırıcıdan versene" dersiniz.

-Çok kiloluysanız zayıflamak için milyonlarca lira harcamaz aksine Sumo Güreşçisi olup üstüne para kazanabilirsiniz.

- " -Adamlar yapmış ağbi! "diyerek hep kulaklarınızı çınlatırlar.

- Devleti yönetenlerin koltuklarını bırakmaları için ölmelerini beklemezsiniz.

AloneWolf
22-09-2004, 11:33
İNGİLİZ OLMANIN FAYDALARI



- Her zaman için beyaz atlı prensin kapınızı çalma ihtimali vardır(Prens Charles! ) .

- Ve üstteki mantığa göre kaynananız bir kraliçe olabilir.

- Hiç bir baltaya sap olamazsanız, bir tamirhanede " İngiliz anahtarı "olabilirsiniz.

- İngilizceyi su gibi konuşursunuz. (!)



ETiOPYALI OLMANIN FAYDALARI

- Solarium için milyonlarca lira ödemeniz gerekmez.

- Diet yapmak için kasmazsınız.

- Tüm yardım konserleri sizin için yapılır.

- Akrabalarınız ya basketbolcu ya şarkıcı ya da dansçıdır.Aç ayı oynamaz lafını altüst edersiniz.

AloneWolf
22-09-2004, 11:33
AMERİKALI OLMANIN FAYDALARI

- Kendinizi iyi hissetmeniz ve Amerikalı olmanın hazzını ve gazzını almak için, herhangi bir Amerikan filmini seyretmeniz yeterlidir.Eğer hala övünmekten böğ gelmemiş ve kusmamışsanız.

- Her zaman ülkeniz savaştadır ama size zarar gelmez..

- NBA maçlar ını izlemek için sabahın köründe kalkmazsınız..

- Her apartmandaki 10 kişiden 5 'i dünyayı kurtaracak güçtedir.. Düşman ister uzaylı olsun isterse bir göktaşı ... (örnek: Rambo, terminator, v.s..)



ÇİNLİ OLMANIN FAYDALARI

- Çocuğunuzun ismini tabak çanak kırıp koyabilirsiniz. Çang, Çung, Çing gibi..

- Uzaydan görülebilen tek insan eseri olan " Çin Seddi" ni gerçekleştirmiş olmanın gururunu yaşarsınız..

- Uzağı net görmek için gözlerinizi kısmanız gerekmez.

- Tek yataklı oda parası verip üç kişi yatabilirsiniz.



FRANSIZ OLMANIN FAYDALARI

-İngilizce bildiğiniz için değil, bilmediğiniz için hava atarsınız( Yani onlar öyle sanıyor) ..

- Her şeye Fransız kalabilirsiniz..

- Fransızca küfür bile etseniz şiir okuyosunuz sanırlar...



İTALYAN OLMANIN FAYDALARI

- Kaybolmazsınız. Çünkü her yol Roma'ya çıkar.

- Herkesin sırtını yaslayacak bir dayısı vardır,özellikle Sicilya dolaylarında...

- Dünya kızları, yakışıklılıkta hep sizi örnek gösterir..

- Doğan SLX fiyatına FERRARİ alabilirsiniz( Abartık ama olsun! Eee.. Böyle vergilere böyle espri!) ...

AloneWolf
22-09-2004, 11:34
VEE TÜRK OLMANIN FAYDALARI

- 2050 yılında dünyanın tek hakimi olabilirsiniz(Çünkü herkes uzaya çıkmış olacak)...

- Eğer dünyanın hakimi olursanız, uzaydan gelebilecek UFO lara taş atıp onları korkutup, kaçırabilirsiniz( UŞAK da yaşanmıştır) ..

- Restoran, lokanta gibi yerlerde masaları birleştirebilir ortaya bir salata söyleyebilir, masanın kısa bacağının altına katlanmış kağıt koyabilirsiniz...

- Otobüs, uçak, hastahane, vb. gibi cep telefonu kullanmanın yasak olduğu yerlerde gizli gizli cep telefonu ile konuşabilir, plajda cep telefonunuzu mayonuza sıkıştırabilir ve herşey çok normalmiş gibi davranabilirsiniz..

-İşsizlik, üretimsizlik, sosyal eşitsizlik, trafik canavarı, enflasyon ve sonu gelmeyen zamlarla canla başla mücadele ederek, " ülke yönetmecilik "oynayan siyasetçilere yıllarca katlanarak " Varolmanın dayanılmaz eziyeti "ve"insanoğlunun dayanıklılık gücü" konularında bilimsel araştırmalara katkıda bulunabilirsiniz...

Evet şaka bir yana, aslında nerede yaşadığınız değil, nasıl yaşadığınız daha önemli değil mi? Victor Hugo ne güzel söylemiş:

"HERKES ÖLÜR AMA HERKES GERÇEKTEN YAŞAMAZ"

AloneWolf
22-09-2004, 13:55
önce flash dosyasını indirin karşınıza 13 tane insan çıkacak sonra alttaki düğmeye basın kafalar değişiyor ve 12 tane insan kalıyor arada kaybolan 1 kişiyi bulacaksınız.
bulan a bulamayanlar yeşil verecek ;)

AloneWolf
23-09-2004, 09:04
Heyecanlı bir ses:
"Merkez tarandık".
Merkez:
"Hayır efendim aranmadınız".

4512:
"Merkez! Alet kontrol"
Merkez:
"Elinizdeki alet değil, cihaz".
4512:
"Aletin cihaz olduğu anlaşıldı merkez".

Şöför:
"Müdürüm, araç intikal etsin mi?"
Müdür:
"Etsin, ama içinde şöförüde olsun".

Merkez:
"Camide son durum nedir?"
5436:
"Cenazeler mezarlığa seyir halindeler".

4536:
"Merkez, orta kilolu, kara renkli, boynuzlu bir tosun kaybolmuş".
Merkez:
"Anlaşıldı. İstasyonlar not alın. Kaybolan tosun eşkali veriyorum".

3370:
"Bir minibüs at arabasına çarpmış, at vefat etmiş".
Merkez:
"Başın sağ olsun evladım.

Merkez:
"Ananın Yeri'nde <lokanta> kavga ihbarı var. Ekip intikal etsin".
7443:
"Anlaşıldı Merkez,
Ananın Yeri'ne ekibimle seyir halindeyiz".

AloneWolf
23-09-2004, 09:05
5690:
"Burada çekilmesi gereken bir araç var".
5491:
"Efendim, ben sahilden intikal ediyorum".
Merkez:
"91, sen bulunduğun yerde kal, 31 çeksin".

7553:"Kaçan aracı takip halindeyiz".
Merkez: "Anlaşıldı. Mevkiiniz?"
7553:"Kaybolduk Merkez!..."

Merkez:"Mevkiiniz?"
4566:"Cumhuriyet caddesi".
Merkez:"Tam mevkiiniz?"
4566:"Arabadayız Merkez".

5452: "Bahse konu aracı aldık, inceliyoruz, tamam"
Merkez: "Araç alkollü mü?"
5452: "Olumsuz efendim, araç dizelmiş".

AloneWolf
23-09-2004, 09:06
4512:
"Merkez, hırsız kaçıyor!"
Merkez:
"Anlaşıldı, nereden nereye kaçıyor?"
4512:
"Şuraya doğru kaçıyor".
Merkez:
"Biri 4512'den telsizi alsın, adam gibi tarif etsin".

3345:
"Yonca Evcimik konserindeki son durum nedir?"
6220:
"Henüz Abone'yi söylemedi amirim".

5433:
"Caddede şüpheli bir paket var."
Merkez:
"Anlaşıldı, çevre güvenliğini alın,
pakete dokunmayın. Uzman ekip seyir halinde

5433:
<3 dakika sonra>
"Uzman ekibe gerek yok. Paket boş".
Merkez:
"Nereden anladınız,
'Çevre güvenliğini alın' demiştik".
5433:
" Üzerinden kamyon geçti efendim".

Merkez:
"İskeledeki aracın belgelerini alın".
5426:
"Araç feribota binmekte..."
Merkez:
"Belgeleri muhakkak alın".
5426:
"Doğrudur Merkez, ben de feribota biniyorum".
5426:
<5 dakika sonra> "Aracın belgelerini aldım".
Merkez:
"Derhal merkez karakoluna intikal edin".
5426:
"Olumsuz Merkez. Feribot hareket etti. Ben karşıya geçiyorum. 17.00 feribotu ile dönerim".

AloneWolf
24-09-2004, 08:38
Bir kiz arkadasim ve ablasi beraber Zeki Triko'ya gidiyolar mayo
bakmaya. Neyse bi bayan
ilgileniyo, arkadasimin ablasi bi mayo
begeniyo, bayan diyo ki "aa çok güzel bi tercih yaptiniz, zaten onun
çizimini Zeki Bey'le ikimiz yaptik, ben Zeki Bey'in yegeniyim."
Ablamiz "aa sizin de mi soyadiniz triko"
deyince, arkadasim arkasina bakmadan olay mahallinden uzaklasiyo.

AloneWolf
24-09-2004, 08:44
http://www.knarka.com/php/go_link.php?id=149&hash=600c9393
Arkadaşlar bunu muhakkak izleyin yada izlemeyin ! ya kalbi olan izlemesin. ;) uçan tekmeler havada uçuyor

AloneWolf
24-09-2004, 08:54
Temel, Amerikanin durduk yerde Irak'a saldirmasindan rahatsiz olmustur.
> Bir yolunu bulup baskan Bush'a telefon eder:
> "Alooo! Ben, Temel olarak size savas acayrum haberunuz > olsun!"
>
> Bush, gülerek yanitlar:
> "Hehehe...kac kisilik bir ordun var ki?"
>
> Temel düsünür:
> "Hmmm...kayinpirader Idrus, halaogli Tursun, kaavedeki arkadaslar..."
> ve yanit verir:
> "9 kisidur daa!"
>
> Bush icinden kis kis güler ve ciddi olmaya calisarak:
> "Temel bey, sizin 9 kisilik ordunuza karsilik Amerikan ordusu tam 2
> milyon askerden olusmaktadir!" der.
>
> "Hmmm..." der Temel: "Sizu pir süre sonra arayacagum."
>
> Aradan birkac gün gecer ve Temel, Bush'u yeniden arar:
>
> "Baskan, savas ilanimuz gecerlidur. Bir miktar ekipman hazirladuk
> size karsi!"
>
> Bush, ilgiyle sorar:
> "Neymis bunlar?" "Hacan, bizim Tursun'un tiraktörü, benim cakaralmaz
> tüfek bi de kavedeki arkadaslardan birinin bicerdöveri.."
>
> Bush güler:
> "Iyi ama benim tam 150 bin tankim, 30 bin ucagim ve 10 bin askeri
> gemim var! Haaa, ayrica bu arada askerlerimizin sayisi da 3 milyon
> oldu!"
>
> Temel yeni gelisme karsisinda biraz sIkIlmIstIr:
> "Tamam, bir müddet sonra sizu yeniden arayacagum."
>
> Birkac hafta sonra Temel, Bush'u yeniden arar:
> "Baskan, savas ilanumuzu ceri alayrum."
>
> Bush merakla sorar:
> "Neden?"
>
> Temel, moralsiz bicimde yanitlar:
> "Cenevre anlasmasinu incelemisuzdur. 3 milyon savas
> esirini barinduracak yerimiz yoktur!"

AloneWolf
24-09-2004, 09:03
Diyarbakir'da bir ogrenci evi emniyet gücleri tarafindan basilir.

Bir sürü kitap toplanir, ogrenciler kaygili beklemekte. Kayda deger pek birsey yok. Duvarda da Marx'in resmi.

Polislerden biri, ogrencinin birine sorar.

"Ula bu kimin resmidir?"

Cocuk korkarak icinden "Zictik da ne zictik" diye düsünür.

"Dedemin resmi" diye cevap verir.

Polis dislerini sikar, cocugun ensesine bir tokat atar,

"Ula utanmisan mezevenk, bele nur yüzlü, ak sakalli bi deden var, kaxmissan komonistlik yapisan

AloneWolf
25-09-2004, 09:59
http://fotoalbum.e-kolay.net/gallery/specialistwolf/pictures/tur1364.jpg
salaklıklara bir örnek daha ;)

SunShine
25-09-2004, 10:13
Belki bilinen bir espiridir ama, ben de bir hatıramı anlatmak isterim.

Üç beş arkadaşlık bir grubumuzla lüks bir meyhaneye gittik.

Yedik içtik. Muhabbet ediyoruz.

Bir ara benim bira'nın bittiğini gören garson yanıma yaklaşıp,

- Efendim, bir tane daha alır mısınız dedi.

SunShine durur mu. Muzip ya.. Etraftaki hanımlara da hava atacak ya..

Hemen cevapladım.

- Niye ben alıyorum kardeşim, sen getirsene.

Garson çok bozuldu. Etraftan gülüşmeler.

Muhabbete devam.

Bira bardağımız tekrar boşaldı. Bekle garson gelmez, bekle gelmez.

Bir ara görüverdim garsonu ve yüksekce bir sesle isteğimi bildirdim.

- Kardeşim, bir bira daha alabilir miyim.

Garson da, garson muş yani. Seni SunShine mı yetiştirdi be kardeşim.

Anında yüksek sesle cevap geldi.

- Alacaksan niye ben getireyim ki, git al.

Etraftan yine gülüşmeler.

Kendimi o zaman çok kötü hissetmiştim.


KomikAnılarımızSunShine

AloneWolf
25-09-2004, 10:27
:D iyiymiş ya garson da
HazırcevapGarson

AloneWolf
25-09-2004, 10:33
Birgün Mavijeans a girdim.
bir kazağı inceliyorum satıcı bayan yaklaştı.
-Hoş geldiniz beyefendi. nasıl yardımcı olabilirim.
dedi.
* Kazağın fiyatını söylemekle başlayabilirsiniz.
-:) 90 milyon efendim.
*pardon ben giyinmeye gelmiştim soyulmaya değil!
*Niye bu kadar pahalı bu kazak ekstra özellikleri mi var?
-beyefendi bu mavidir.
*Siyahı yokmu?
-:D hayır yani mavi jeansdir demek istedim.
* Tamam anladık siyah jeansi yokmu bunun?
-höööööö
* tamam fiş almazsam ne kadar olur?
-80.000.000 TL olur efendim.
*Poşet de istemem.
-:(
* ben gideyim en iyisi...

AloneWolf
25-09-2004, 10:43
laf lafı açar ya...
Birgün bir arkadaşım ile supermarkete giriyoruz.Gençlik zamanımız markete yeni bir bayan geldiğini duyunca hemen koştuk.
birkaç dk aramadan sonra bayanı gördük.
ben bayanın yanına yanaştım, gözlerine bakarak ceplerimi karıştırmaya başladım bir yandan da sesler çıkartıyorum
*off ya nerede bu
sağa sola bakınıyorum. Bayan dayanamadı sonunda
- Beyefendi birşey mi kaybettiniz ne arıyorsunuz yardımcı olabilirim belki?
*ya sizinle tanışmak için bahane arıyorum.
şaşkın bir ifade ile bakıyor gözlerime ve gülümsemeye başladı. gülümsedi ise %30 olacaktır bu iş :D
*ya pardon lavabo açacakları hangi reyonda acaba bulamıyorum yardımcı olurmusunuz?
- Tabi buyrun ben sizi götüreyim.
*zahmet olmasın siz tarif edin ben şuradan bir taksi çeviririm.
- :D
lavabo açacakları reyonuna yaklaştık.
-buyrun beyefendi lavabo açacakları bunlar.
lavabo açacağını elime alıp iyice inceledikten sonra
* lavabo açacağını bulduk şimdi bana tıkanmış bir lavabo lazım sizde varmı?
varsa çıkşta beklerim akşam gider açarız olurmu?
-:)
.......

Corumlu
25-09-2004, 11:01
laf lafı açar ya...
Birgün bir arkadaşım ile supermarkete giriyoruz.Gençlik zamanımız markete yeni bir bayan geldiğini duyunca hemen koştuk.
birkaç dk aramadan sonra bayanı gördük.
ben bayanın yanına yanaştım, gözlerine bakarak ceplerimi karıştırmaya başladım bir yandan da sesler çıkartıyorum
*off ya nerede bu
sağa sola bakınıyorum. Bayan dayanamadı sonunda
- Beyefendi birşey mi kaybettiniz ne arıyorsunuz yardımcı olabilirim belki?
*ya sizinle tanışmak için bahane arıyorum.
şaşkın bir ifade ile bakıyor gözlerime ve gülümsemeye başladı. gülümsedi ise %30 olacaktır bu iş :D
*ya pardon lavabo açacakları hangi reyonda acaba bulamıyorum yardımcı olurmusunuz?
- Tabi buyrun ben sizi götüreyim.
*zahmet olmasın siz tarif edin ben şuradan bir taksi çeviririm.
- :D
lavabo açacakları reyonuna yaklaştık.
-buyrun beyefendi lavabo açacakları bunlar.
lavabo açacağını elime alıp iyice inceledikten sonra
* lavabo açacağını bulduk şimdi bana tıkanmış bir lavabo lazım sizde varmı?
varsa çıkşta beklerim akşam gider açarız olurmu?
-:)
.......

yuh yani.. yaptım, duydum, hayal ettim; ama böylesini... ı ıh..
UçanAlone... :p

AloneWolf
04-10-2004, 09:09
YAŞANMIŞ OLAY )
> >
> >
> >
> >Bu olay, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı Bölümü'nü
> >
> >1993 yılında bitiren Dilek isimli bir kızın başından geçmiş.
> >
> >Böyle anlatılıyor, soyadı yok) Dilek bir gün
> >
> >okuldan çıkmış, durakta minibus bekliyomuş.
> >
> >Yalnız korkunç yağmur yağıyormuş bu arada.
> >
> >Kızın önüne bir araba yanaşmış.
> >
> >İyi giyimli, temiz yüzlü bir genç,
> >
> >"yanlış anlamayın n'olur.
> >
> >Ben de yakın zamana kadar öğrenciydim.
> >
> >Islanmayın, gelin ben sizi
> >
> >uygun bi yere kadar bırakayım" demiş.
> >
> >Dilek, başta biraz tereddüt etmiş ama
> >
> >çocuğun iyi niyetine inanmış ve arabaya
> >
> >binmiş.Yolda sohbet filan etmişler.
> >
> >Hoslanmışlar birbirlerinden. Çocuk, lütfen
> >
> >izin verin sizi evinize bırakayım. Bakın yağmur da iyice
> >
> >hızlandı" demiş, Dilek kabul etmiş tabii.
> >
> >Sohbet iyice koyulaşmış. Kızın evine
> >
> >gelmişler, bu arada telefon değiş
> >
> >tokuşu yapmayı da ihmal etmemişler. Dilek çok
> >
> >etkilenmiş çocuktan. O hafta her telefon çaldığında yüreği hop etmiş,
> >"Ay
> >
> >benimki mi arıyor?"
> >
> >diye telefona koşmuş. Ama arayan olmamış maalesef.
> >
> >Dilek yüzünü kızartıp çocuğu
> >
> >aramaya karar vermiş, "Belki numaramı
> >
> >kaybetmiştir,n'olucak ki ben arasam"
> >
> >deyip kandırmış kendini. Telefonu ağlamaklı bi
> >
> >kadın sesi açmış.
> >
> >Meğer teyze, bizim çocuğun annesiymiş ve
> >
> >hıçkıra hıçkıra,
> >
> >oğlunun trafik kazasında öldüğünü söylemiş.
> >
> >Anlattıklarından
> >
> >Dilek anlamış ki, çocuk onu bıraktıktan 5
> >
> >dakika sonra yapmış kazayı.
> >
> >"Keşke eve bırakmasaydı. Benim bunun
> >
> >sorumlusu" diyerek
> >
> >hemen kendini suçlamaya başlamış. Suçluluk
> >
> >duygusundan kurtulmak için
> >
> >teyzeden adresi almış, "En azından
> >
> >başsağlığına gideyim bari" diye düşünmşü.
> >
> >Ziyaret ağlamaklı ve de yaşlı geçmis.
> >
> >Ayrılma vakti geldiğinde iyice havaya
> >
> >giren kız,

> >"Bana oğlunuzdan bi hatıra verir misiniz?

> >Onu gerçekten çok sevmiştim" demiş.Bunun üzerine

> >anne içeriye gitmiş, döndüğünde elinde çocuğun

> >kaza günü üzerinde olan

> >gömlek varmış. Üstelik de hala kanlar

> >içindeymiş gömlek.

> >Dilek çok kötü olmuş, gömleğin niye saklandığı! ve niye ona

> >verildiği anlamsızlığına

> >rağmen yine de kadını kıramayıp almış kanlı

> >gömleği. Ama eve gelir gelmez

> >ilk işi gömleği yıkayıp ütülemek olmuş. Bütün
> >gece gömleğe baka baka,ağlamış.
> >Sürekli de, "Onu ben öldürdüm, onu
> >ben öldürdüm" diye tekrar ediyormuş kendi kendine.
> >Artık ağlamaktan bitap düştüğünde
> >gömleği yastığının altına koymuş ve yatmış.
> >Sabah uyandığında kendini daha iyi
> >hissediyomuş. Ama yastığı kaldırdığında
> >bir de görmüş ki gömlek yine kanlar içinde.
> >İnanamamış bu duruma. "Herhalde dün o kafayla
> >iyi yıkayamadım"
> >diyerek yeniden yıkamış gömleği.
> >Ama ertesi sabah da hiç bi değişiklik yokmuş
> >gömlekte, yine
> >kanlar içindeymiş. Bunun üzerine Dilek girdiği
> >ruhsal çöküntünün de etkisiyle bir
> >hocaya gitmeye karar vermiş. Çünkü başına
> >gelen olayı mantıksal olarak bir
> >türlü açıklayamıyormuş. Çevresinden edindiği
> >bilgiyle değerli bir insan
> >olan Rıza hocayı bulup olayı başından sonuna
> >anlatmış. Rıza hoca uzun uzun
> >dualar okuduktan sonra Dilek'e gömleği neyle
> >yıkadığını sormuş.
> >Dilek de tam iki kez deterjanla yıkadığını,
> >ilk başta gömleğin temizlendiğini
> >fakat sabah tekrar kanlar içinde olduğunu ağlayarak
> >anlatmış. Bunu duyan Rızahocanın gözleri faltaşı gibi
> >açılmış ve ellerini Dileğin kafasına
> >dokundurarak sorunun çözümünü söylemiş :
> >"A benim salak kızım, hiç normal deterjanla
> >kan lekesi çıkar mı?
> >Hem renkli hem de renksiz çamaşırlarında ARİEL
> >kullanmalısın!"
:D

AloneWolf
04-10-2004, 09:14
-"Tugay vurursa gol olur, vuruyoooor, tac..."
Bülent Karpat

- Yıl 1988, GS-Monaco çeyrek final maçı, Prekazi'nin
unutulmaz golü radyodan Orhan Ayhan tarafından şöyle
anlatılır:
"Prekazi geliyooooor, vuruyoooooor, ohhhhha be
Prekazi! bu ne beee!"

- Bağırıyorummm, haykırıyorummm hatta sevinçten
çıldırıyorummmm"
Ercan Taner, Galatasaray-Leeds United maçının
bitiminde...

- "Hami dandi'ye "dan!" diye çaktı..."
Ümit Aktan, Dundee United-Trabzon maçında, Hami'nin
golünden sonra...

- Ümit Aktan, Grasshoppers-Galatasaray maçında :
"Gollerimizi Hagi ile Arif attı sayın seyirciler. Bu
tablo bana büyük Türk Bestecisi Hacı Arif Bey'i
hatırlatıyor,
nedense..?"

- Galatasaray'ın Werder Bremen'e, deplasmanda 2-1
yenilmesinden sonra umut verici bir skor olduğu
için, sevinçli bir halde
Mustafa Denizli'nin yanına koşan Bülent Karpat:
"Mustafa, iki, bir daha kaç eder?"

- Maç: İngiltere-Türkiye
Yayın: TRT
Spiker: Abidin Aydoğdu
Skor: 8-0
8. gol sonrası:
"Vay! anasını sayın seyirciler, bir gol daha
yedik..!"

- Maç: Kocaelispor - Beşiktaş
Yayın: TGRT
Spiker: (yine) Ümit Aktan
"Amokachi malvarlığını içine soktu..."
(Amokachi altın zincirini formasının içine
sokmuştur...)

- Fenerbahçe-Karşıyaka maçı, Öztürk Pekin :
"Aygün kaleci ile karşı karşıya... Aygün...
Aygün!!...At onu
Aygün!!!!....Ahaha! gooooll!!!!....Eehehooe ee e
e...
Yani futbolun guzelliği için at Aygün, seyir zevki
için at..."

- "Hakan, önünde kocaman bir kale, bir plase yapsan
yetecek gole..."
İlker Yasin (1995). Euro96, grup eleme maçı,

- Can Bartu, atv'de Beşiktaş maçını yorumlarken:
"Walsh ikinci yarı çok etkisiz, kendisini oyunda hiç
göremiyorum..."
(Walsh devre arasında oyundan çıkmıştır...)

- Parma ile İnter arasında oynanan İtalya Kupası
maçı,
kanal TRT1. Parma takımı coşmuş maçı 6-1 önde
götürüyor. Maçı anlatan
Hüseyin Başaran da coşmuş, Parma'nın her atağında
"yedinci gol mü
geliyorrr?" diye bağırıyor. Son dakikalarda hepten
çığrından çıkıp
aşağıdaki kelime oyunlu cümleleri sarfediyor:
"Parma yine atakta... Cünyır... Cünyırrrr... Yedi
mi?
Yedi miii? Yemediiiiiii. Kaleci Ballotta yemedi bu
golü!"

- Hüseyin Başaran, Şili-Brezilya maçını anlatıyor,
sürekli Zamorano ile Ronaldo'yu karıştırıyor. 4-1
biten maçın 3. golünü
atan Ronaldo'nun golü attığı an :
"Zamorano sıyrıldı, Zamorano, Zamorano ve goool.
Zamorano'nun golü (kısa bir sessizlik) yine
'Zamorano' dedim, sayın
seyirciler!"

- "Ee tabii, sevgi olayı Ercan!" (Collina oyundan
çıkan
Hagi'nin elini sıkınca Tanju Çolak'ın Ercan Taner'e
söylediği sözler...)

- İlker Yasin, Oliviera'nın "hat-trick" yaptığı
Belçika-Türkiye maçı esnasında:
"Evet sayın seyirciler, elin zencisi, elin arabı
'hat-trick' yapıyor, bizim Hakan'ımız, bizim
Oktay'ımız uyuyor..."

- Turgay Şeren Antep'te oynanan G.Antep-GS maçı
ertesinde yorumluyor: "Yalnız şöyle de bi olay oldu,
bi pozisyonda Emre topu
aldı, orta sahadan gitti, gitti Batistuta(!) ona
öyle bi vurdu ki, hakemin
oarda faulu verip Batistuta'ya(!) bi de kırmızı kart
çıkarması lazımdı.
Ama o naaptı?
Oyunu devam ettirdi Batistuta(!) da bütün maç tekme
attı..."

- Abidin Aydoğdu Danimarka-Fransa maçını
anlatıyor...
Zidane koşarken topa basar ve düşer: "Evet
Zidane'dan
fantastik hareketler"
Peter Schmichael bir pozisyonda sakatlanır ve ayağa
kalkamaz:
"Schmichael 39 yaşında... Acaba yaşlılıktan mı yerde
kaldı, yoksa gerçekten mi sakatlandı..?"

AloneWolf
04-10-2004, 09:15
Yanlış karar veren hakemi seyirciler protesto
eder...
"Bu dünyadaki en yalnız insanlar hakemlerdir,
sevgili seyirciler... Bu
dünyanın her yerinde böyledir!"

- Akın Göksu, Meltem TV'de Peruggia-Trabzonspor
arasında
oynanan UEFA Kupası maçını anlatıyor. Bir ara
yorumcu Hüseyin Tok'un
ismini karıştırıyor:
"Evet sayın Top... Eee top? Top sahada.. Sayın
tok..."
Aynı maçta, Trabzon 3-1 öne geçince İtalyan
taraftarlar ellerine ne geçerse sahaya atar, yan
hakem can havliyle
bayrağını atıp hanın ortasına kaçar.
Bizim oyunculardan biri işgüzarlık olsun diye
yerdeki
bayrağı alıp hakemlere getirirken :
"Evet, işte görüyorsunuz sayın seyirciler, sahaya
Galatasaray bayrağı atmışlar!!"

- Galatasaray-Milan maçı (Sabri Urgan anlatıyor):
"Capone'un vuruşu ve top direğin ah üstünden dışarı
gidiyor sayin seyirciler. Resmen, "ah" üstü bu, az
üstü diil sayın
seyirciler!"

- 25.07.2001 tarihinde oynanan Galatasaray-Vllaznia,
Şampiyonlar Ligi 2. öneleme turu ilk maçı. Maç Kanal
D'den yayınlanıyor ve
İlker Yasin anlatıyor:
"Ahh! Arif... Orda döndün mü vuracaksın...Taaak!"

- G.Rangers-Fenerbahçe maçında Fener'in kaçırdığı
bir
pozisyondan sonra Ziya Şengül:
"Bu... Bu... Bu gol katliamı başka bir şey değil..!"

- Tarih 19/09/2001, Maç, Psv Eindhoven-Galatasaray
maçı
(yağmur yağmış, saha ıslak ve ağırdır)
"Dileriz bu yağmur cimbom'un gol çiceklerini sulamak
icin yağıyor."

ismini bilmediğim bir spiker ,
fenerbahçenin istanbulspor ile oynadığı maç alexin attığı golu aynen $öyle anlatıyor.

spiker : alex bir çalım alex alex alex alex alex ve alex golu attı.

gs - monaco maçından bir estantane :

(hagi topu sol çaprazdan doksana attıktan sonra )
spiker : yok böyle bir gol.
__________________
Mekan olarak evren dört bir yanimi çevreleyip beni bir atom zerrecigi gibi yutuyor fakat ben düsünsel varligimla dünyayi kavriyorum.

AloneWolf
04-10-2004, 09:28
Hirsizin biri, bir evin çatisina çikmis ve anten kablosunu kesmis. Evin
reisi de tam tv'ye dalmisken yayin
kesilince televizyonunu bir süre kurcalamis, "Bozuldu herhalde" diyerek
yatmis.
Ertesi gün adam ise gittikten sonra hirsiz kapiyi çalipadamin karisina,
-"Yenge, beni abi
gönderdi,televizyon bozuk,alin da bir bakin dedi" demis.

Saf kadin da televizyonu vermis. Aksam adam eve gelip de televizyonu
görememis ve karisindan olayi ögrenince dumura ugramis tabii.O hafta sonu
balkonda keyif yaparlarken bizim hirsiz asagidan islik çala çala onlara
bakarak sokaktan geçmis. Kadin hirsizi tanimis ve -"Bak bey. Televizyonu
çalan adam iste buydu!!"demis. Adam bunu duyunca pijamalarla adami
kovalamaya baslamis. 5 dakika sonra diger hirsiz adamin evine gelip,
karisina "Yenge, ben polisim, abi hirsizi yakaladi.
Simdikarakoldalar.Pantolonuyla, cüzdanini istiyor." demis. Ve kadin da
vermis tabii ki (?) normal olarak.Adam hirsizi uzun bir süre ovaladiktan
sonra kan ter içinde eve dönmüs..

VEEE yine dumur! Artik adam karisini ne yapmiş bilemiyoruz....

AloneWolf
04-10-2004, 09:42
sene 1981
Bizim köyde bir enistemiz vardir yani köyün enistesi enitemiz At tüccaridir yani at alip satar yaris ati falan degil normal araba ceken cift süren at bende o zamanlar 12-13 yasalrindayim pazarlara benide götürmeyi severdi. gene bi persembe günü hadi dedi pazarar gidelim tamam dedik at arabasina binip sehre indik pazar kalabalik ama o kalabaligin arasinda bir at duruyor mübarek varya sanki köroglun kir ati Harika bir sey inanin halen bütün atlari o at ile kiyaslarim. ata dogru yürüyünce anladik ki sahibi bu atin deliliklerinden bikmis satacak ama alan yok. cünkü kimse yanina yaklasamiyor. bizim eniste hic caktirmadan adama bi isaret cakti yanina cagirdi ne istiyosun diye dordu adam 12.500 lira dedi eniste yok dedi etmez sana 2000 vereyim oda senin hatirin icin bu at adam olmaz neyse 2500 liraya anlastilar eniste hemen ati alip burdan gidelim dedi ati aldik yoldan 2 sise 70'lik raki aldik ben adam icecek dedim neyse sehrin hafif disinda zeytin agaclarinin arasina dogru girdik eniste hemen atin yem torbasindan biraz arpa cikardi kovaya döktü icinede 2 sise rakiyi bosaltti at nasil iciyor. 20-25 dakika at fitil ne yaparsan yap ses yok. hadi dedi eniste hemen pazar bitmeden dönelim simdi ordakiler gitmis yenileri gelmistir dedi.
Abi pazara bir girdik ati gören damliyor önceki millet hayran at fitil. Biri yaklasti helal olsun Allah sahibine bagislasin dedi güzel hayvan.. söyle birde sivazladi ati Eniste güldü meger adam hayvana dokunmak icin zarf atiyormus. satiyormusun dedi bizim eniste valla niyetim yok ama paraya ihtiyacim var acil yoksa satmam dedi bu arada millet ati göüren toplaniyor. adam sordu
-ne istersin
Eniste
-80 bin
ben nasil oldum 80 bin deli para al gülüm ver gülüm adam 60 bin ile basladi 74 bine anlastilar eniste hadi birazdan bu hayvan ayilir biz köye dönek dedi.
geldigimiz gibi at arabasina binip yavas yavas dönüyoruz. bana 4 bin lira verdi eniste yolda gidiyoruz söyle 10-15 dakika belki biraz daha fazla yanimidan bir at arabasi gecti ama ne gecis abi F16 yaninda topal essek kalir rüzgar desen nal toplar kafami ceviremedim bile yemin olsun bizim enistede cit yok bakmadi bile bana birak bakma o tarafa dedi bizim at ayilinca alan adami arabanin üstünden atip kacmi ama ne kacis

RAINBOW
05-10-2004, 21:44
Bir keresinde 3 ay beklediğim hissede tık olmamıştı...

Sadece bir gün saat 16:15'e kadar...

16:15'te ben satmıştım...

16:25'de hareket başladı... :cool:

Ve hisse o günden itibaren 1 ay içinde %150 yaptı... :mad: :mad:

Anlattığım olay "benim algılamam hariç" komik olabilir... :D :mad: :D

Saygılarımla..

camarors
05-10-2004, 23:51
Bir keresinde 3 ay beklediğim hissede tık olmamıştı...

Sadece bir gün saat 16:15'e kadar...

16:15'te ben satmıştım...

16:25'de hareket başladı... :cool:

Ve hisse o günden itibaren 1 ay içinde %150 yaptı... :mad: :mad:

Anlattığım olay "benim algılamam hariç" komik olabilir... :D :mad: :D

Saygılarımla..

RAINBOW abi, sakin PRKTE idi deme, yarama tuzu basma :rolleyes: :gulen:

1580'den sattim 29.01.2004'de, ertesi gun yukari dogru uzuunn bi cubuk ve harekete gecti lanet kagit.

aritmik
06-10-2004, 00:05
Ayılığımın zirvesinde olduğum günler...

Endeksde bana inat rekorlar kırıyor....

Öğleden sonra e dohol 2700'lerde gezerken hastaneden bir arkadaşım beni arayıp..

''abi şu doholleri satayımmı..Ne dersin..Zaten bilançosuda kötü...Ben biraz tedirgin oldum..falan,filan dedi...''

Ben biraz huylandım..Çünkü benden fikir alacak bir arkadaş hiç değildi..Hemde KMX'i benim kadar iyi tanıyordu..

Abi dedim..Ne yaparsan yap..Ben kimseye al-sat demem..

Sonradan dank etti..Kesin dostum KMX ile beraber benimle kafa buluyorlardı...

Hemen intikam almam gerekiyordu.. :D

Hemşireme KMX'in cep telefonunu verip''elimde dohol var..ne yapmamı önerirsiniz..''gibilerinden soru sormasını istedim..''

Hemşire hanım rolunu gayet güzel oynadı...

Dostum KMX'in verdiği cevap ise .......bana kalsın.... :D

gemici
06-10-2004, 00:45
belliki ,getir ben satayım demiş..........................

camarors
06-10-2004, 01:14
Numarayi yememistir, yanindaki aritmige sor naapcaani, demistir. :)

gemici
06-10-2004, 01:15
kendisi açıklayacaktır sanırım......................

KALENDER
06-10-2004, 01:30
çok uzun zaman önce lecopır die bi got vardı
o zamanlar fazla çeşit yoktu levaystan sonra licupır vardı anadınmı , mavicens daha portakalda vitamin bile deildi anadınmı

sadede gelirsek işte o licoperin TV de reklamı vardı bayılmıştım reklamın müzüne anadınmı.bi gün TV de gılibini gördüm altta '' UB 40 bitufıl vomın '' yazıyodu

aradan bi süre sonra emin önündeyim ve böyük bi gasetçiye girdim anadınmı.
gasetçiye dedimki abi dedim ; UB 40 ( aynen yazıldığı gibi sordum ) varmı hani got reklamında söliyo bilmemne vomın deyo dedim

.adam düşünüyo düşünüyo çıkaramıyo Allah Allah böle bi sanatçı yok gardeşim diyo sonrada senin dediin sakın '' yubi forti '' olmasın diyo.bende ; annamam gardeşim yubiden fortiden UB 40 diyom dedim :D

adam sonra parçayı dinlettide o parçaymış anadınmı.rezil olduk sosyeteye anadınmı
tamam

AloneWolf
09-10-2004, 11:04
Doğu illerindeki bir ağanın en büyük zevki, kar üzerine çisiyle
>imzasını
>
>atmakmış. Bu nedenle kar yağmaya başladığı andan itibaren köyde
>
>hayvanlar dahil hiç kimse sokağa çıkamazmış. Kar biraz kalınlaşınca,
>
>ağa sırtına kürkünü giyer ve köy meydanına gelirmiş. Yanında da
>
>en yakın yardımcısı Haso.
>
>Ağa sırtını köye doğru döner sonra sorarmış:
>
>-"Ula Hasso, ahali bakiy mi?"
>
>Hasso cevap verirmiş:
>
>-"Evet ağam, hepisi de bir olmuş, pencerelerden bakir."
>
>Ağa çisiyle karın üzerine imzasını atarmış
>
>"Abdullah Cizrelioglu". Sonrada bir nokta koyarmış
>
>ve sorarmış:
>
>-"Hala bakirler mi?"
>
>-"He ağam, hem bakirler hem de çılgın gibim alkıslirler."
>
>Her sene ayni tören sürermiş. Aradan 7 yıl geçmiş.
>
>Ağa yine, kar tuttuktan sonra, çıkmış köy meydanına.
>
>Sormuş Hasso'ya:
>
>-"Ahali bakir mi?"
>
>-"He ağam, bakirler, köpekler, kediler bile camdadır."
>
>Ağa "Abdullah" diye adini , arkasından "Cizrelioglu" diye soyadını
>
>yazmaya başlamış ki; kalakalmış,çünkü yaş gereği prostat.
>
>Halka rezil olmak var. Alçak sesle Hasso'ya sormuş:
>
>-"Bakirler mi?"
>
>-"He ağam, bakirler de, sen ne diye durdin öyle?"
>
>Ağa çaresiz:
>
>-"Ula gel yanıma, arkanı dön ahaliye, tamamla şunu." diye emretmis.
>
>Hasso bir an durmuş, sonra çişini yapmaya hazırlanmış ve
>
>ağanın kulağına eğilip :
>
>-"Ağam" demiş, "Kırk yıldır kafama vurdin, salak dedin,
>
>sırtıma vurdin aptal dedin. Ha bu kulun okumayi yazmayi sökemedi ki,
>
>ucuni tut da yazının devamını sen yaz."
>
>
>
>BİRLİKTE ÇALIŞTIKLARINIZI EĞİTMEZSENIZ
>
>TUTACAĞINIZ GÜN YAKINDIR

RAINBOW
09-10-2004, 11:18
RAINBOW abi, sakin PRKTE idi deme, yarama tuzu basma :rolleyes: :gulen:

1580'den sattim 29.01.2004'de, ertesi gun yukari dogru uzuunn bi cubuk ve harekete gecti lanet kagit.

Gönderinizi yeni farkettim sevgili camarros kusura bakmayınız.. :o

Hayır PRKTE değildi.. :D

Bak ambalaj idi.. :D

DrX
09-10-2004, 11:26
çok uzun zaman önce lecopır die bi got vardı
o zamanlar fazla çeşit yoktu levaystan sonra licupır vardı anadınmı , mavicens daha portakalda vitamin bile deildi anadınmı

sadede gelirsek işte o licoperin TV de reklamı vardı bayılmıştım reklamın müzüne anadınmı.bi gün TV de gılibini gördüm altta '' UB 40 bitufıl vomın '' yazıyodu

aradan bi süre sonra emin önündeyim ve böyük bi gasetçiye girdim anadınmı.
gasetçiye dedimki abi dedim ; UB 40 ( aynen yazıldığı gibi sordum ) varmı hani got reklamında söliyo bilmemne vomın deyo dedim

.adam düşünüyo düşünüyo çıkaramıyo Allah Allah böle bi sanatçı yok gardeşim diyo sonrada senin dediin sakın '' yubi forti '' olmasın diyo.bende ; annamam gardeşim yubiden fortiden UB 40 diyom dedim :D

adam sonra parçayı dinlettide o parçaymış anadınmı.rezil olduk sosyeteye anadınmı
tamam


:D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D :D
Allah sana uzun ömürler versin sevgili kalender..Sen beni güldürdün allahda seni güldürsün anadınmı..Benden aldığın dua yedi ceddine yeter anadınmı..

AloneWolf
09-10-2004, 11:36
Bir escinsel spor arabasiyla yolda giderken bir kavsaga gelir.
Karsi yoldan hizla gelmekte olan bir kamyon arabasina carpar, carpmakla da
kalmaz arabanin on kismini tamamen parcalar. Escinsel arabadan iner ve
sinirli bir bicimde kamyon soforune cikisir:
* Arabami mahvettin farkinda misin, senin sucun. Bunu odeyeceksin.
Kamyon soforu umursamaz bicimde yanit verir:
* Öperim seni de arabany da!!!!...
Escinsel yanitlar:
* Hayir hayir, boyle tatli sozlerle beni kandiramazsin.
Ben arabamin tamir parasini istiyorum.
:D :D

karınca
09-10-2004, 23:37
Komik değil trajikomik bir anım...

Yıllar önce "X" ilimizin devlet hastanesi acilde çalışıyorum ve ikinci nöbetim yani pek tanınmıyorum.
Akşam saatlerinde acile bir hasta getirildi.Ayak bölgesinde damar tıkanmasına bağlı gangren vardı.Göğüs Kalp Damar Cerrahımızı çağırdım.Geldi muayenesini yaptı.
Hastanın kocasına dönerek hastasında gangren olduğunu,yukarıya doğru ilerleme olmaması için diz üzerinden kesilmesi gerektiğini aksi halde hastayı kaybedebileceklerini yavaş yavaş anlayabileceği şekilde anlattı.
Kocası,"şu kesme işini dizin hemen altından yapsanız olmaz mı?" diye sordu.
Böyle bir soru beklemiyorduk.Cerrahımız sabırlı bir şekilde diz altından kesildiği takdirde yukarıya yayılabileceğini ve önce bacak, takiben hastanın kaybedilebileceğini anlattı.
Soru yine aynıydı;"dizin altından kesseniz?"
Bu sefer ben anlattım.Tek tek...
Cevap aynıydı, "dizin altından kesseniz?"
Tekrar Cerrahımız anlattı ama aynı soru ile karşılaşınca...
Ben "amca partiye git...,hamili kart yakinimdir. diye bir kart al sana bir kolaylık yaparız" dedim.
Cerrahımız önce aptal aptal yüzüme baktı sonra o da beni destekledi:
partiye git sana bir kolaylık yaparız dedi
O günlerde partiler her tarafa el atmışlar ya...
Ben bu olayı unutmuşken sonraki gün odamıza Ortopedi uzmanımız geldi.Ama burnundan dumanlar çıkıyor, sinirli, devamlı küfür ediyor."Abi ne oldu?"diye soruyoruz öbür tarafa dönüp küfürler ediyor ama ama-avrat sülale falan dümdüz gidiyor.Sonradan duydum başhekime küfrediyor.Yine “Abi n’oldu?” diyorum öbür tarafa dönüyor.
5 dakika sonra anlattı.
“Bir hasta vardı ayağında gangren var...Göğüs Kalp Damar Cerrahı ile ortak ameliyat yapacaktık.Diz üstünden amputasyon düşünüyorduk”
Ben “eee?” deyince;
Az önce başhekim odaya geldi ve bütün doktorların arasında “partiden telefon ettiler şu hastanın ayağını diz altından kesseniz olmaz mı?” diye sordu... dedi
“...........................”
kaçtım...

AloneWolf
14-10-2004, 11:22
Padişahın biri,

-'Bana yalan söyleyebilene bir küp dolusu altın vereceğim!' demiş. Yalancılar, hemen saraya koşuşturup başlamışlar yalana;
1''Bir kuş, aslanı kapıp yuvasına götürdü.''
''Bunun neresi yalan?.. Kuş kartaldır, arslan da kuzu kadar minik bir yavru. Kaptı mı götürür tabii!..''
2''Komşu ülkede bir eşeği kral yaptılar!..''
''Ülkenin kralı, pencereden bakınırken tacını düşürmüş. Taç da pencerenin altındaki eşeğin başına geçmiş. Taç kimin kafasındaysa, kral odur tabii!..''
3''Padişahım, ben gökyüzüne bir ok attım. Altı ay sonra geri döndü!''
''Senin ok bir ağacın üstüne düşmüştür.

Ağaç, sonbaharda yapraklarını dökünce, takılacak yer bulamayıp yere inmiştir.''
Böylece padişah, her yalana gerçek bir bahane bulmuş ve kimse padişaha bu yalandır dedirtememiş.
4-Ama bir gün bir Kayserili gelmiş;
''Padişahım, sen benim babamdan borç olarak bir küp dolusu altın almıştın. Şimdi geri almaya geldim. Yalandır dersen ödülümü ver.
Yalan değil dersen borcunu öde!..''

bikmisbroker
14-10-2004, 11:29
> Teskilat
> >
> > Amerika da bir asker, arkadasi ile yolda giderken
> elindeki çakisi ile parmagini kesti. Biraz ötede bir dispanser
> vardi. Asker :
> > - Ben surada pansuman yaptirayim, dedi.
> > Içeri girince karsisina iki kapi çikti.
> Birinde -Hastaliklar-, ötekinde-Yaralar-
> >yazili idi. -Yaralar- kapisindan girdi. Yine önünde
> iki kapi. Birinde -Et-, ötekinde
> >-Kemik- yaziyordu. -Et- kapisindan girdi. Yine iki
> kapi. Birinde -Önemli-,ötekinde -Önemsiz- yazilari vardi. -Önemsiz-
> kapisindan girince kendini sokakta buldu. Arkadasi sordu :
> > - Nasil iyi baktilar mi?
> > - Hayir; ama teskilat dehset!..

AloneWolf
14-10-2004, 12:26
- Garanti
- Benim pos cihazimda sorun var islem yapamiyorum.
- Nasil bir sorun var? Hangi islemi yaparken problem cikariyor?
- Ekraninda yabanci terimler var. Hiç bir menuye giremiyorum
- Anladim. Makinizin programi silinmis. Yetkili servise bildirimini yapiyorum bir teknisyen isletmenize gelip makinanizi degistirecek.
- Ne zaman gelecekler?
- Ben bildiriminizi su an itibariyle yaptim, en kisa surede geleceklerdir.
- Kardesim burasi bir firma en kisa sureden kastiniz ne?
- Teknik servisler firmalara bize bildiris sirasina gore mudahale ediyorlar.Sizi yaniltmamak icin net bir saat veremeyecegim.
- Ben onu bunu bilmem 15 dakikada bu makinayi degistirmezseniz gorursunuz siz neler olacagini.
- Benim ismim Cengiz. Kiminle gorustugumu ogrenebilirmiyim?
- Cemal ben
- Cemal bey size yardimci olmak istiyorum fakat 15 dakika icinde gelemezler bunu sebebi yetkili servislerin firmalara bize bildiris sirasina gore mudahale etmeleridir.Ama sizin icin yetkili servislere bizzat telefon acip acil oldugunu belirtecegim.
- Ben onu bunu bilmem 15 dakika icinde birisi gelmez ise bu makinayi yakarim.Hatta sunu soyliyeyim 13 dakikaniz kaldi
- Cemal bey dukkani yaksaniz itfaiye 13 dakika icinde gelmez.biraz anlayis lutfen :)))
- Simdi 13 dakikada kimse gelmiyormu.
- Maalesef bunun icin size soz veremiyorum.
- Isminiz Cengiz'di degil mi?
- Evet ismim Cengiz
- Bak Cengiz sana soyle diyeyim o zaman. Buraya yarim saat icinde birini yollamazsan Genel Mudurlugunuze telefon acip 15 gun once sana bildirim yaptigimi ve halen kimseyi yollamadigini ve kimse gelmedi diye bugun sana telefon actigimda bana kufur ettigini soyleyecegim.Sanirim isinden olmak istemezsin
- Cemal bey oncellikle su an zaten genel merkez ile gorusuyorsunuz. Ayricada su an konustugumuz telefon dinleniyor ve kayit yapiyor. Soylediginiz hersey kayit altina alindi ve istendiginde arsivden cikarilip dinlenebiliniyor.
- Demek dinleniyor :((((
- Evet kayit altinda hersey
- !!!!!!!! ????????? Peki Cengiz bey siz benim niye makinama 15 gundur mudahale ettirmiyorsunuz 15 gun once size bildirimini yaptim ayip degilmi????
- :) cemal bey beni daha simdi aradiniz bakin bunlara hic gerek yok biz burada sorunlarinizi halletmek icin calisiyoruz. Oradaki pos makinasinin calismasini bende sizin kadar istiyorum.. Sonucta oraya pos cihazini calismasi icin koyduk. Dedigim gibi servis ile telefon ile gorusup en kisa surede makinanizin degistirilmesini saglayacagim. Buna emin olabilirsiniz
- Tamam tamam Cengiz gonderde ne zaman gonderirsen gonder. size hic dis gecmiyor senide sevdim orada adresim vardir bir ara gelde cay ismarliyayim sana.
- tamam oldu Cemal bey
- hadi optum
-:))) Iyi gunler...

karınca
14-10-2004, 13:56
Geçen sene istasyonumuz ambulansı, hastasını nakletmiş dönüyor.
Dönüş yolunun sağında yukarıda bir yol var.Yukarıdaki yolda, kontrolünü kaybetmiş bir motorsikletli ...
Hareket halindeki ambulansın hemen önüne adam düşüyor.Nöbetçi arkadaş müdahaleyi yapıyor ve telsizde gülmemek için telefon ile bilgi veriyor:
”ambulansın hemen önüne yukarıdan bir hasta düştü,yaralıyı aldık naklediyoruz”
Komutadan yanıt:
”Bugün bir piyango bileti alın...”

SunShine
16-10-2004, 11:50
Benim büyük kız küçük kıza sorular soruyor.

Ben de bir yandan bilgisayarla uğraşıyor bir yandan da onlara kulak misafiri oluyorum.

Sizlere de aktarayım.

- Söyle bakalım, domatesler uçar mı. ?
- Uçmaz.
- Peki, güverciler. ?
- Uçar.
- Tavuklar. ?
- Uçmaz.
- Karpuzlar. ?
- Uçmaz.
- Masalar. ?
- Uçmaz.
- Kediler. ?
- Uçmaz.
- Keçiler. ?
- Uçmaz.
- Ördekler. ?
- Uçar.
- Uçaklar. ?
- Uçar.
- Atlar. ?
- Atlamaz.

Bu cevaptan sonra attığım kahkaha yüzünden soru cevap kesildi tabi ki. :D

KulakMisafiriSunShine

AloneWolf
17-10-2004, 11:58
:d ;)

mirage
27-10-2004, 14:20
Cocukken evimize karıncalar dadanmıştı. Evin neresinde olursa olsun en ufak ekmek kırıntısını dahi buluyorlardı. Her seyi denemiştik. Gaz yağı, kireç, karınca yemi, pudra... Fakat bana mısın demiyorlardı. Bir plan yaptım. izledim bunlari, ekmek kırıntısını bulan karınca hemen diğerlerine haber veriyordu. Evin bazı yerlerine ekmek yerleştirdim. Bir karıncanın bulmasını bekledim. Karınca ekmeği bulunca diğerlerine haber vermeye gidiyordu. Ben de hemen ekmeği ortadan kaldırıyordum.. Tabii karınca yalancı duruma dusuyordu. Bir gunluk bir çalışma ile (ama belki 500 defa ekmegi koyup kaldirdim haberci karincayi kandirmak icin) haberci karıncaların hepsini yalancı duruma düşürdüm. Böylece artık, "Surda ekmek var" deseler bile kimse inanmayacaktı. ve aynen oyle oldu. Bir daha eve karinca ugramaz oldu.

AloneWolf
27-10-2004, 14:45
Cocukken evimize karıncalar dadanmıştı. Evin neresinde olursa olsun en ufak ekmek kırıntısını dahi buluyorlardı. Her seyi denemiştik. Gaz yağı, kireç, karınca yemi, pudra... Fakat bana mısın demiyorlardı. Bir plan yaptım. izledim bunlari, ekmek kırıntısını bulan karınca hemen diğerlerine haber veriyordu. Evin bazı yerlerine ekmek yerleştirdim. Bir karıncanın bulmasını bekledim. Karınca ekmeği bulunca diğerlerine haber vermeye gidiyordu. Ben de hemen ekmeği ortadan kaldırıyordum.. Tabii karınca yalancı duruma dusuyordu. Bir gunluk bir çalışma ile (ama belki 500 defa ekmegi koyup kaldirdim haberci karincayi kandirmak icin) haberci karıncaların hepsini yalancı duruma düşürdüm. Böylece artık, "Surda ekmek var" deseler bile kimse inanmayacaktı. ve aynen oyle oldu. Bir daha eve karinca ugramaz oldu.
Teoride kötü fikir gibi görünse de, Pratikde iyiymiş.
;)
:D

AloneWolf
05-11-2004, 11:25
ŞEKERCİ:
Çarşıda geziyoruz. Derken önümüzden çok güzel bir
hatun geçti. Kimse dokunmasın bu kız benim dedim. Hemen kızın
arkasından koştum. Arkasından seslenip: "Pardon çok tatlısınız.
Babanız şekerci mi acaba?" diye sordum. Kızın verdiği cevaba bakın
siz.

- "Hayır babam manav. Senin gibi hıyar satıyor." Donup kaldım. hiç
birşey diyemedim. Ne kızlar var memlekette yaa..!

----------------------------------------------------------

Minübüs Ücreti;

Duran ve pek dolu olmuyan bir minibüse koşarak bindim pek dolu
olmamasına rağmen minibüs hareket etmek üzereydi tam o anda kavga
ettikleri her hallerinden belli olan iki arkadaş minibüse bindi
birbirlerinin yüzüne bile bakmıyorlardı çocuklardan biri şoföre
parayı
uzattı

- Abi bir öğrenci bir de hayvan alır mısın

----------------------------------------------------------

Promosyon;

Bir gün işten çıkmıştım müthiş de yorgunum otobüse bindim Arkaya
doğru ilerlemeye başladım. Yanımda bir adam duruyor. Ben de demire
tutunuyorum. Birden farkettim ki yanımdaki adam ikidebir yüzüme
tuhaf tuhaf bakıyor. Ben de ufak ufak sinirlenmeye başladım. Adama
gıcık gıcık bakıyorum.Otobüs hızlandıkça demir sallanıyor tabii
ben de. Bu arada da içimden şu otobüsleri harap etmeden
kullansalar olmaz, demirlerin bile canına okumuşlar diye
söyleniyorum. Hayret bir şey adam hala yüzüme tip tip bakıyor.
Neyse adam zile bastı ve ben rahatladım inecek diye... Adam inmez
ben beklerim adam hala yüzüme bakıp duruyor. Ben hala bekliyorum
insin diye. İkimizin de sınırı tepemize çıkmış... Adam yüzüme
sinirli sinirli bakıp hanımefendi elimdeki boruyu bırakırsanız
inmek istiyorum demez mi?? Tam bir şok yaşadım... Meğer otobüsün
demiri diye adamın elindeki boruyu tutuyormuşum. Hatta adamcağız
beni kaç durak taşımış :)))Adam inince yakınlarımda bulunan herkes
gülmekten şişti. Bir delikanlı da espriyi
patlattı:

-Bayan demiri bırakmasaydı adamcağız eve gidince şöyle diyecekti
"hanımmm koş bak borularda promasyon başlamış bir tane alana
yanında bir hatun veriyorlar..." Hiçbirşey umurumda değildi bende
bastım kahkahayı )))))

----------------------------------------------------------

Uzamıyor

Bir gün Sarıyer-Taksim minübüsündeyim, arka koltuktan para
uzatıyorlar, benim yanımda da iki tane genç çocuk oturuyor, yaşlı
bir teyze de para verdi

- 'evladım şu parayı uzatır mısın? bir zincirlikuyu' dedi. Çocuk
parayı aldı biraz çekeledi buruşturdu ve kadına geri verdi
olayların farkında olmayan yaşlı teyze,

-'ne var oğlum' dediğinde çocugun cevabı gayet netti,

-'teyze bu para uzamıyor' bu arada minübüstekilerin halini
görmeliydiniz şoför dahil herkes kopmuştu...

AloneWolf
08-11-2004, 17:26
KADIN - Ugur ?

ERKEK- Söyle.

KADIN- . . . . . . . . . . . .

ERKEK- Söylesene!

KADIN- Acelen varsa söylemiyim.

ERKEK- Acelem yok ama çıkıcam, söyle

KADIN- Söyle söyle diyip üstüme gelme.

ERKEK- Ya niye üstüne geliyim. Bişey söylemiycek miydin?

KADIN- Yok bişey yok. Ne söylicem ki sana?

ERKEK- Yanlış anladım demek ki. Çıkıyom ben o zaman.

KADIN- Çık sen, çık. Hep kaç!

ERKEK- Yok kaçırmam otobüsü bugün. Bak daha onbeş dakka var.

KADIN- Altında kalırsın inşallah!

ERKEK- Ne?

KADIN- Bişey söylicem demiştim. Ama beni dinliycek zamanın yok

tabii.

ERKEK- E sen ne söyliyim ki demedin mi?

KADIN- Git, tamam git!

ERKEK- Hey allahım! Ben gene yanlış anladım o zaman.

Söyle,dinliyom.

KADIN- Heeeee! Beş dakka kalmış otobüsün kalkmasına. Söyle söyle

diyip.

ERKEK- Euzübillahiminnnn. . .

KADIN- Ne?

ERKEK- Yok bişey. Söylicen mi?

KADIN- Söyliyim de bir an önce kaç dimi? Vaktini

alıyom.Arkadaşların özlemişlerdir seni.

ERKEK- Hayatım, hergün görüyorlar beni. Niye özlesinler?

KADIN- Özlerler. Onları can kulağıyla dinlersin çünkü. Nedense işe

giderken çok neşeli oluyorsun. Ne bekliyorsa seni orda.

ERKEK- Bi dolu iş bekliyo. Ne beklicek ki?

KADIN- Biliyorum o işleri. İki ayaklı, boyalı, parfümlü işler.

ERKEK- Yok artık, daha neler! Senin sinirlerin bozuk galiba.

KADIN- Evet bozuk. Sabahtan beri peşinden koşuyoruz, bişey

söylicez diye.

ERKEK- Söyle diyom ben de sabahtan beri.

KADIN- Sorun da bu zaten. Söyle diyosun söylüyorum, sus diyorsun

susuyorum.Benim söz hakkım mı var bu evde?

ERKEK- Güzel karıcım niye olmasın! Ya, ben sana ne zaman sus dedim

ki?

KADIN- Bi de deseydin. Konuşmaya da hakkım olmasın. Şu televizyon

benden değerlidir bu evde.

ERKEK- Yok artık o kadar da değil, iyice abarttın. Senin canın

sıkkın anladım.

KADIN- Ne? O kadar da değil mi?

ERKEK- Değil tabii.

KADIN- Yani ona yakın. Anladım. Avukata gidiyorum.

ERKEK- Ne? -

KADIN-Avukata gidiyorum. Bu iş biter. Hüüüüüüü! ! . . . .

ERKEK- Ya, ne dedim ki ben şimdi?

KADIN- Allahım bi de soruyo. Hemen gidiyorum.

ERKEK- Nereye?

KADIN- Bi telefunkenden değerli olmadığım bu evden gidiyorum.

ERKEK- Hey allahım. Her lafı kıçından anlamak zorunda mısın?

KADIN- Oha!

ERKEK- Hayır güzelim. Yani herşeyi yanlış anlıyorsun, onu

söylüyorum.

KADIN- Hayvan.

ERKEK- Peki tamam. Ağzımdan kaçtı, özür dilerim.

KADIN- Bir kıçımız eksikti.

ERKEK- . . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

KADIN- Arkamdan ne küfürler ediyosundur. Yüzüme kıç diyosan.

ERKEK- Sustuuum.

KADIN- Susma!

ERKEK- Ne? . . . .. Nası?

KADIN- Susma! Bişey söyle, kaçma. Sus, konu kapansın. Git işine

mutlu mutlu.Hayat devam etsin. Yok öyle.

ERKEK- Tamaaam konuşalım. İşe gitmiyom o zaman.

KADIN- Naaparsan yap. Ben gidiyorum.

ERKEK- Nereye?

KADIN- Odama.

ERKEK- Eeeee?

KADIN- Ne istiyorsun?

ERKEK- Konuşmak.

KADIN- Günaydıııın!

ERKEK- Eveeet, heh he!

KADIN- . .. . . . . . . . . . . . . . . . . . . . . .

ERKEK- Yaa dur! şaka yaptım. Ortam yumuşasın diye. Ağlama ya!

KADIN- Hüüüüüü! . . . . Üzme sen kendini benim için.

ERKEK- Kimin için üzcem, karım diil misin?

KADIN- Olmaz olaydım.

ERKEK- Tatlım. . . Büyütüyorsun ama.

KADIN- Ne?

ERKEK- Biraz abartmıyor musun?

KADIN- Ben mi?

ERKEK- . . . . . . . . . . . . . . ! ?

KADIN- Ben mi ha! Ben mi? Ben mi büyütüyorum? Topluyorum.

ERKEK- Ne?

KADIN- Hemen eşyalarımı topluyorum.

ERKEK- Saçmalama!

KADIN- Bırak kolumu, bıraaak! Zorba herif.

ERKEK- Tamam. Dokunmuyorum. Ama gitme, konuşalım.

KADIN- Uzak dur! Polisi ararım.

ERKEK- Yok artık. Hırsız mıyım ben?

KADIN- Evet, hırsızsın. Hayatımı, yaşama sevincimi çaldın.

ERKEK- . . . . . . . . . . . . . . . . . . !

KADIN- Söylicek bişey bulamadın. Dilini mi yuttun?

ERKEK- Bütün bunları ne zaman yaptığımı düşünüyorum.

KADIN- Beyimiz kavga istiyor galiba!

ERKEK- Hayır ama. . . . .

KADIN- Tamam. Kavga istiyosan, kavga ederiz. Noolcaksa olsun.

ERKEK- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . !

KADIN- Gülücek bişey görmüyorum ben durumumuzda. Evliliğimiz

catırdıyor.

ERKEK- . . . . . . . . . . . . . . . . . . . !

KADIN- Sırıtma! Yemin ederim. Avukatı arıcam.

ERKEK- İstersen ara ama. . . . .

KADIN- Peki, hemen çeviriyorum.

ERKEK- Nişantaşı'ndan gidelim.

KADIN- Senin gelmene gerek yok. Ben taksiyle giderim.

ERKEK- Ben de geliyim. Hem şu uzun deri cekete de bakarız.

KADIN- Hııı? ! ! Sen nerden biliyorsun o ceketi?

ERKEK- Ajandana not almışın bugün bana söylemek için. Orda

gördüm.Şimdi aklıma geldi.

KADIN- E. . evet. Şey!

ERKEK- Ben de arayıp ayırttırdım.

KADIN- İnanmıyorum.

ERKEK- Giderken alırız.

KADIN- Nereye?

ERKEK- Avukata.

KADIN- Eee. . . evet.

ERKEK- Ya da istersen bugün gitmeyelim avukata. Direk ceketi

almaya gidelim.

KADIN- Aaaa. . . eeeeee. . . . olur.

ERKEK- Hayatım?

KADIN- Efendim?

ERKEK- Sen bana ne söylicektin?

KADIN- Boşveeeer

mirage
09-11-2004, 09:35
1) Yer Ankara, hava çok sıcak.. Arkadan kokana teyzem bağırıyor, "Şöfer bey! Klimayı açar mısınız, hava çok sıcak oldu!"... Pala bıyıklı şöför, dikiz aynasından şöyle bir bakıyor ve.... otomatik kapıyı açıp açıp kapıyor..

2) Yolcunun kafası belli ki karışık, "Şöför bey, mükemmel (müsait demek istiyor herhal) bir yerde inebilir miyim?", dolmuşcu, sağa çekiyor, "Buyrun, size layık değil ama..."

3) Yine inecek yolcu ama bu kez dil sürçmesi, "Şöfür bey, müsait bir yerde iner misiniz?", şöförün yanıtı kısa, "niye sen mi kullanacan?"...

4) Otobüs durağa yanaşıyor, yolcunun belli ki acelesi var, "Kaptan! Orta kapıyı rica edebilir miyim?", şöför olaya hakim, "Buyur götür, senden kıymetli mi?"...

5) Bayanın biri, marketin reyonunda çalışanlara aldırmadan, bütün meyvelerden tek tek alarak tadıyor.. Görevli en sonunda dayanamıyor, kadının yanına yaklaşıp, "Abla, kapruz da keselim mi?"...

6) Banka kredi kartı başvuru formlarından birisi... Kadın, Erkek hanelerinin yanına 'kız' eklenip yanına çarpı konmuş.. Ama, teyzem 45 yaşında... Yazııııkkkkk...

7) Bandırma'da bir restoran camı, "23 saat açığız"...

8) Uluslararası bir firmadan, Hindistan'ın koyu müslüman bölgesindeki temsilciğe telefon ediliyor..

"How are you"

"Fine, elhamdüllillah!"

Sonra istenen işler iletiliyor ve karşı taraftan son ses, "okey inşaallah!"...

9) Trabzon Farabi Hastahanesi'nin önünde üç araba sert bir şekilde dip dipe duruyor. Arabaların kapıları açılıyor, panik halinde herkes bağırıyor, "Doktor nerede, sedye getirin!..." Bu bağırtıyı yapanlar bir yandan da diğer arabadakilerden hastayı dışarı çıkarmasını sesleniyor. Sonuç, hasta Rize'de.. Her araba hasta diğerinde diye son sürat hastahaneye yetişmişler... !!!! (Bu gerçekten, gerçek..)

10) Dolmuş seyrü sefer halinde, gün sevgililer günü... Radyodaki DJ güzellik olsun diye, "Bu gün sevgililer günü. Hadi yanınızdaki o güzel insanın elini tutup, gözlerinin içine bakarak seni seviyorum deyin", deyince dolmuştaki çiftler DJ'nin isteğine uydular. Bu arada ön koltukta tek başına oturan adam, şöyle çevreyi kolaçan ederken, gözü şöföre takıldı.. Şöförden tepki, "Sakın aklından bile geçirme..."

11) Arabalı çift yolda, öpüşüyorlar, arkadan polis anonsu, "yiyişme sağa çek!"..

12) Okul kantininde bir kız, çayına beş-altı şeker koydu, aklı kesmemiş olacak ki, bir-iki tane de yanına aldı.. Kantinci ağzı gevşek sırıtarak, "bir kaç tane daha al ağda yaparsın!"..

13) Ve günün bombası... Arkadaş evde bangır bangır müzik dinlerken, evin annesi de elektrik süpürgesi ile ortalığı süpürüyormuş. Kızıl kıyamet ortam... Bir süre sonra oğlan müziğin sesini kısınca şu durum ortaya çıkmış... Süpürge çalışmıyor ve anne, yarım saattir boşu boşuna dönüp duruyor...

hakkinen
14-11-2004, 00:04
Universitede yurttayim,
Ranzamın alt katında yatan arkadasım cok uykucu biri :)
Eee benim gibi birine de kaldırmak duser elemanı...
Neyse uzerine 1 adet battaniye attim.
Baktim olacak gibi degil art arta verilen emirler gibi biz
de battaniye sayısını artirmaya basladik.
2,3,4... Neyse baktım 11 tane olunca cocugun uzerindeki
battaniye sayısı arkadas sıcaktan olacak, kıpırdamaya basladı.
Sıcaktan diyorum cunku bu arkadasım memleketinde ranzada
komple yatakla ustune coken kardesine ragmen uykusundan
kalkmamis biridir. :D
Oyleki bir haftasonu geceleyin hali saha maci yapmistik yine bir
ramazan ayinda.Tabi maca kaptirmisiz kendimizi. Finish dudugunu
calan civardaki caminin hocasıydı. :) Sabah ezanının okunmasıyla
oruc tutan arkadaslar olarak bizi bir heyacan sardi nitekim
2 saat suren mactan sonra su bile icememistik.
Buna ragmen alt kattaki ranza arkadasimi o gunu iftar'a uykudan
zor kaldırdık. :D

gebzeli
14-11-2004, 19:38
bendeazdegilim; Cinsiyet: Kadın; Yaş: 26; Ülke: ABD
Yillar once bir telefon sapigim vardi. Gecenin bir yarisi arayip hiriltili ve kisik bir sesle agiza alinmayacak bir laf soyleyip kapatirdi. Bir gun telefonu actim. Bizimki yine klasik lafini soyledi. Ben de, “Bu yaptigin ne kadar ayip. Bak ben hamileyim. Beni her gece uyandiriyorsun. Evde annem var. Kendisi kalp hastasi, carpintiyla uyaniyor. Birak artik bizi aramayi Allah askina” dedim. Karsidan yine ayni hiriltili ve kisik ses geldi: “Ozur dilerim.” Be adam, bari ozur dilerimi normal sesinle soyle degil mi? Hirilti hiriltili cok komik olmustu tabii.

gebzeli
14-11-2004, 19:38
officcer; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 29; İl: Ankara

Halen yaşayan ama kendi elleriyle kendi türbesini inşa eden bir dayım var. Nevşehir'in Abuşağı kasabasında yaşıyor. Çocuklarına vasiyeti şu: "Öldüğümde beni Kızılırmak kenarında yaptırdığım bu türbeye defnedin. Şu an olmasa da birkaç nesil sonra beni gerçekten evliya zannedecekler. Her geçen durup bana Fatiha okuyacak. Ben de böylece cennete gideceğim." Bu mantıkla köyünde, kendi tarlasına türbe benzeri bir yapı inşa etti. İçini de halı ve tesbihlerle donattı. Tutar mı tutar valla!

gebzeli
14-11-2004, 19:49
14.10.2004
Bugün camide bayram namazından sonra tüm cemaatle hep beraber cami avlusunda bayramlaşacaktık,tabi bende camide en arka safta olduğum için,bahçeye ilk çıkanlar arasında oldum.100-150 kişilik sırada ben 8.sıradaydım.önümden yaşlı amcalar geçiyor ve bayramlaşıyorduk.bir anda kafama dank etti ama iş işten geçmişti,meğerse gençler amcaların önünden geçip ellerini öpecekmiş,bense yerinde kımıldayamadım. Bütün gençler yüzüme bile bakmadan ellerimi öpüyorlardı nerdeyse , acayip utandım.
Bu günü sanırım hiç unutmam. Sakın babam duymasın, keser wallah

bıcırık
14-11-2004, 21:26
Şu anda yanımda kuzenimin çocuğu oturuyor 5 yaşında. Resim yapacağım dedi kağıt kalem verdim, Spider Man çizdi :) ondan sonra içini boyayacağım boya ver dedi. Keçeli kalemleri bilirsiniz biraz yazar sonra hemen biterler. Ufaklık biraz boyadı boyadı sonra kalem boyamadı, biraz zaman geçti aradan ben denedim boyayabildim. Sonra tekrar o aldı, kalem yine boyamamaya başladı. "yaa bi' boyuyo bi' boyamıyo bu sahtekarlıkkk" dedi :D :D

Çok güldüm sizlerle de paylaşmak istedim :D

gemici
14-11-2004, 22:14
Şu anda yanımda kuzenimin çocuğu oturuyor 5 yaşında. Resim yapacağım dedi kağıt kalem verdim, Spider Man çizdi :) ondan sonra içini boyayacağım boya ver dedi. Keçeli kalemleri bilirsiniz biraz yazar sonra hemen biterler. Ufaklık biraz boyadı boyadı sonra kalem boyamadı, biraz zaman geçti aradan ben denedim boyayabildim. Sonra tekrar o aldı, kalem yine boyamamaya başladı. "yaa bi' boyuyo bi' boyamıyo bu sahtekarlıkkk" dedi :D :D

Çok güldüm sizlerle de paylaşmak istedim :D
çocuk şimdiden alışıyor büyüyünce hayatta zorluk çekmez.....................

balaban
15-11-2004, 23:47
Bir arkadaşımın yeğeni büyük marketlerden birinde sebze reyonunda çalışıyor. Bana anlatınca gülmüştüm umarım siz de beğenirsiniz.

Bir beyefendi sebze reyonundaki görevliye 'bu lahanayı ikiye böl ben yarısını alacağım' diyor. Görevli bunun mümkün olmadığını söylese de adam ısrar ediyor. Görevli şefiyle konuşacağını söyleyerek uzaklaşıyor.

Şefine 'Dangalağın biri bu lahananın yarısını almak istiyor' dediğinde adamı işaret etmek için adamın olduğu yöne dönüyor ki adam hemen arkasında. Bir an şaşkınlıkla durup 'diğer yarısını da bu beyefendi almak istiyor' diyerek lafı bağlıyor

RAINBOW
15-11-2004, 23:59
Bir gün eşekten düşmüştüm....o sırada ormandaydım...gür bir homurtu sebep olmuştu eşeğin beni sırtından atmasına...zannediyorum ayıydı...göremedim..Taaa o zamanlardan bu yana antipatim vardır ayılara..:D

greenback
16-11-2004, 15:34
koçun enayi firmalarından birinde en alt düzeylerden birinde işe başladığımın 2. günüydü...mustafa koçta o gün şirkete geldi...

toplu resim çekilirken,protokol adabı falan bilmediğimden,mustafa koçla yanyana durmuş bulundum...genel müdürle arasında...

sonra bölüm müdürü falan çok dalga geçmişti,genç genel müdür diye...

simyacı
21-11-2004, 20:00
ortaokul zamanlarıydı kurban bayramında arkadaşlarla gezmeye çıkmıştık. benim teyze oğlu camdan bakan güzel bi kız gördü. bizde 'hadi iyisin buldun gene bi keklik' gibisinden dalga geçiyorduk. bu kızla bakışıyordu kızın evini baya geçtik kıza fiyaka yapıyordu. bu arada da evin önünü geçtiğimiz için teyze oğlu kıza bakarak geri geri yürüyor hareket yapıyordu derken bi baktık bizim teyze oğlu belediyenin açtığı çukura düştü.:) ne kötü bir durummmmmmmmmmm çok ama çok güldük bi o kadarda kızdırdık. deli olmuştu valla.
Allah kimseyi düşürmesin, aminnnnnnnnn...

camarors
21-11-2004, 22:31
Bir gün eşekten düşmüştüm....o sırada ormandaydım...gür bir homurtu sebep olmuştu eşeğin beni sırtından atmasına...zannediyorum ayıydı...göremedim..Taaa o zamanlardan bu yana antipatim vardır ayılara..:D

100% saf bogaligin sebebi anlasildi :D . Benim bogalik ise dogustan sanirim, burc olayindan.

gebzeli
27-11-2004, 19:01
Dün akşam Eskişehir / Hamamyolunda pideciye girdim. Ayranım hemen geldi.Artık pidenin gelmesini beklemeye başlamıştım.Bu arada TV de ana haberleri seyrediyordum.(Garson pideyi ne zaman getirmişse görmedim)...
5 dakikanın ardından garsona pidenin gelmediğini söyleyince , bana masayı işaret etti (Eleman çaktırmadan getirmiş meğer)Bir anda kahkaha koptu....
iş burda bitmedi daha .
Neyse hesabı verirken bu seferde sandalyede
(oturmadan önce düşürmüştüm,çıkarken alırım demiştim) şapkayı unuttuğumun farkına varınca 2.ci kahkaha koptu aramızda...
Bu esnada İşletme sahibi şapkamı aldı ve benimde kolumdan tutarak ;
-Oğlum manitadan mı ayrıdan, derdin var galiba senin gel otur çay-may söyleyelim falan filan ....

Konuş konuş bitmiyor,bırak diyorum bırakmıyor ,sonunda bıraktıda çıktım ordan.

Neyse tanıdık felan görmedi dumurluğu...

Bir daha o pideciye girenin tanasını

sebal
29-11-2004, 00:26
bir kac saat önce 2.5 yasındaki oğlumla oyun hamurlarıyla adam yapıyorduk kafa ve gövdeyi yaptım oda kollarını aynı kollardan gövdenin alt ortasına bir tane daha hatun la ben şok.. derken emre o diye sordum ve beklenen cevap pipiiiiii

skoc
08-03-2005, 07:00
Dün bizim ufaklıkla (3.5 yaşında) beraber market alışverişi yapıyoruz.
Alışverişi tamamladık, kasanın önüne geldik.
Kafayı kaldırdı ve bana şöyle dedi:
"Baba karın ağrısı suyu almadık"
Doğal olarak anlamadım. Sordum "o nedir oğlum".
Tekrarladı. "Karın ağrısı suyu" :confused:
Göster dedim. Elimden tuttu ve beni içeceklerin olduğu bölüme götürdü.
Ve işte bu dedi, sodaları göstererek...
"Annem karnı ağrıdığı zaman içiyor ya"
:D :D :D
Böylece sözlüğe bir kelime daha ekledik.

varyemez
08-03-2005, 23:52
yazdı / 18 yaşında / Kadın / Ankara / 01.03.2005
bu erkekler neden bukadar vicdansız.biz kızlara çok acı çektiriyorlar.benim 9aylık bir ilişkim vardı.fakat bir gün annemi kaybettim ve çıktığım kişi o acı günümden 1 gün sonra başkasıyla sözlendi.söyleyin şimdi bunun yaptığı erkekliğe sığarmı.VE BANA MECBUR OLDUĞUNU VE SEVEREK AYRILDIĞINI SÖYLEDİ.BİDE BENİ O YIKTI.ogünden beri hiçbir erkeği sevemiyorummmm...

varyemez
08-03-2005, 23:54
derdim büyük yazdı / 23 yaşında / kadın / antalya / 21.02.2005
kendime çok kızıyorum.evli ve 1 çocuk babası yani patronuma aşık oldum. onu görünce herşeyi evli olduğunu bile unutuyorum.biliyorum oda bana karşı birşeyler hissediyor.ama hiçbir zaman bunu ona söyleyemem hep içimde saklıyacağım.ya napabilirimmmmmmm

varyemez
09-03-2005, 00:16
.genc ve guzel di$i vj'imiz gunun konusunu "benimle beraber olmak icin ne verirdiniz" olarak belirler. guzelce de bi insan evladi olmasi sebebi ile canli baglantilar yagdirir da yagdirir. yatlar, katlar, evler, arsalar, arabalar vaad edilir. ve fakat bi seyirci ilginc bi meblag telaffuz eder, $oyle ki: "sizinle birlikte olmak icin 3 739 500 (uc milyon yedi yuz otuz dokuz bin be$ yuz) lira verirdim" der, ay peki sagol falan der ama kafasina da takilir sorma ihtiyaci duyar vj "nerden cikti bu deger peki". seyirci hemen yanitlar "eski ka$arin kilosu o kadar"

varyemez
09-03-2005, 15:27
dertdert; Cinsiyet: Kadın; Yaş: 26; İl: İstanbul
Birkaç yıl önce tüp bebek yöntemiyle çocuk sahibi olmak isteyenler için yumurtalarımı sattım. Buna "donörlük" diyorlar. Türkiye'de yasal olmadığı için operasyonu başka bir yerde yapıyorlar. O dönemde bunu para için 3 kez gerçekleştirdim. Fakat doktorumdan öğrendiğime göre üçünde de donörlük yaptığım hastalar gebe kalmamış. Manevi olarak kendimi çok kötü hissettim çünkü haksız yere insanların parasını alıp hayal kırıklığı yaşattım. Ancak bütün ilaçlara çok önem verip hep zamanında kullandım. Şimdilerde kafamı kurcalayan dert daha büyük. Üçünde de olmadığına göre belki benim de çocugum olmuyordur. Gerçi doktor bu operasyondan evvel birçok kontrolü yapıyor. Ama yine de şüphelerim var. Birkaç ay sonra evleniyorum. Çocuk sahibi olmayı elbette ben de istiyorum. Düşündükçe çok üzülüyorum.

varyemez
09-03-2005, 15:31
Bebekliyim; Cinsiyet: Kadın; Yaş: 27; İl: İzmir
whatwomenwants ve atnalı'ya atfen. Eşimle sevişebilmek için... 1) Gündüz olmayacak. 2) Sabah erken olmayacak. 3) Gece olacak ama çok geç saat olmayacak. (Çünkü sabah erken kalkması lazımdır. Seviş, duş al vs. de uzun iştir!) 4) Televizyonda kesinlikle futbolla ilgili bir şey olmayacak. 5) Aklında iş olmayacak. (Ama neredeyse her zaman aklında iş vardır!) 6) Alt kattakiler evde olmayacak. 7) Oyunlar yapıp canının istemesini sağlayacaksın. 8) Loş ışık olacak. 9) Mutlaka yatak odasında ve yine mutlaka yatakta olacak

(bize ders olsun aman dikkat eşlerimizi üzmeyelim)

varyemez
10-03-2005, 19:11
USLANMAZYUMURCAK; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 39; İl: İzmir
Sihirli Annem dizisinde ilk reglini yaşayan Ceren'in durumunu anlamayan kızım neler olduğunu sordu. Ben de regli anlatmaya çalıştım. Ama anlattıkça sorular yağmur gibi geldi: Kendi kendine nasıl kanarmış? Acır mıymış? Kaç gün sürermiş? Kolonya dökülse kan kesilir miymiş? Neden her ay tekrarlarmış? Derken bomba geldi. ''Peki diktirsek yine de kan akar mı baba?'' Off! Bu işler ne zormuş yaa!

angel
12-03-2005, 15:05
Ben cocukken cok salaktim.Edip Akbayram'in ismini Edi zannederdim. Yani o, benim icin "Edi Pakbayram"di. Ablama, "Nasil olup da koca bir gunu canin sikilmadan evde oturarak geciriyorsun?" Demistim. "Buyuyunceinsanin cani sokakta oynamak istemez ki" cevabini vermisti. Uzunca bir sure buyuyup buyumedigimi anlamak icin kendime, "Canin sokakta oynamayi istiyor mu?" diye sormustum.

Annem erkegin cinsel organini "pipi" kadininkini "kutu" olarak tanimlamisti.O zamanlar TRT'de Cenk Koray'in sundugu "Tele Kutu" diye bir yarisma vardi. Yarismacilar, "Hayir Cenk Bey. Ben kutumu acmak istiyorum" deyince kosarak odadan kacardim.

Sabahlari kalktigimda aklimin hala yerinde olup olmadigini anlamak icin 2+2, 3+4 gibi toplama islemleri yapardim. Sonuclar dogru olunca da cok sevinirdim.

Dedemle parka gittigimiz bir gun TRT'ciler cekim icin oradaydi.Beni oynarken cektiler. Yayin gunu bizim aile jeneriginde gozuktugum cocuk programini izlemek icin televizyon basina gecti.Kendimi ekranda gorunce,"Beni niye parkta unuttunuuuz?" diye gozyaslarina bogulmustum.

"Geri vites" kavramim yoktu. Sofor, kolunu koltuga atip arkaya dogru bakinca araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.

Benden buyuk kuzenlerim dondurmacilarin dondurma kulahlarinin sivri kismiyla kulaklarini karistirdigini soylemisti. Inanmistim. Hala da kulahlarin sivri kisimlarini yemem. cope atarim.Babaannem bir gun gelirse sevdigim dizilerin olmadigi bir gun gelsin istiyordum.

Abimle Karaoglancilik oynardik. O Karaoglan olurdu, beni de Bizans askeri yapardi. Sonra evire ceviredoverdi. cok muhim bir sey yaptigimi sandigim icin canim yansa bile hic sesimi cikarmazdim.

Yesil ve siyah zeytinin ayri agaclarda yetistigini sanirdim. Bulmacalardaki,"Annenin erkek kardesi" kismina dayimin bes harfli ismini sigdirmaya calisirdim.

Anaokulunda patates baskisi yapmayi ogrenmistik. O kadar hosuma gitmisti ki, evde duvarlara, masa ortulerine filan basmistim.Ancak sanat merakim annemin yeni aldigi beyaz etege patatesi yapistirmamla son bulmustu.Hem gonlunu almak hem de el koydugu patateslerime kavusmak icin dahiyane bir fikirle ogretmenimin yanina gittim. "Annem" yazisini patatese oydurttum.Sevincle eve gelerek soyundum. Renkli boyalara batirdigim patatesi vucudumun her tarafina bastim. Sonra da annemin karsisina gectim. Beni o halde gorunce aglamaya baslamisti.

Madonna ile Maradona'yi kardes zannederdim. Kendi kendime, "Bunlarin babasi ne sansli be. Bir cocugu futbolun krali,biri muzigin kralicesi"derdim.

Birinden ozur diledigim zaman Allah'in bana bir ozur verecegini sanirdim. Sakat olacagimi dusunup hemen "diledigim ozru " geri alirdim.

Kurban Bayrami'nda toplanan derilerden ucak yapildigini
sanirdim.Ucaklarin dis yuzeyinin bu derilerle kaplandigi icin Turk Hava Kurumu'nun topladigini dusunuyordum. Ucak kacirma filmlerinde silahla ates edildiginde ya da bomba patladiginda, "Ayyy! Deri delindi!" derdim.

Annem banyodan ciktiktan sonra babamin soyledigi, "Sihhatler olsun" lafini "Saatler olsun" diye anlardim. Bunun da, "Banyoda amma cok kaldin" gibi bir sey demek oldugunu sanip babamin anneme kizdigini dusunurdum. Annemin buna karsin niye sadece, Sagol" dedigini merak ederdim. "Ne kibar kadin,derdim.

varyemez
13-03-2005, 00:37
liarlawyer; Cinsiyet: Kadın; Yaş: 26; İl: İstanbul
İlkokuldayken çevre konulu bir şiir yarışmasında annemin yazdığı şiirle birinci olmuştum. Her kıtanın sonu "Haydi koşun temizliğe!" dizesiyle bitiyordu. Önümüzdeki günlerde "çevre hukuku" konulu bir panelde konuşmacı olacağım. Ciddi ciddi yine o şiiri (tabii yine ben yazmışım gibi) okusam mı diye düşünüyorum. Haydi koşun mağma temizliğine!

varyemez
13-03-2005, 00:41
benimsin37; Cinsiyet: Kadın; Yaş: 42; Ülke: Yurtdışı
Rüyasında limiti epeyce yüksek olan kredi kartının kaybolduğunu görünce telaşla uyanıp kredi kartının cüzdanında olduğunu kontrol eden, rüya olduğunu anlayınca rahat bir şekilde tekrar uyuyan ama sabah, "Acaba cüzdanıma rüyamda mı baktım?" deyip yeniden cüzdanına bakan arkadaşım kredi kartını bana emanet etti! Rüyaları kesinlikle çıkarmış. Ah o kredi kartı eşimin olacaktı ki ona nasıl gözüm (!) gibi bakardım.

mutlu
05-02-2007, 14:47
Ben cocukken cok salaktim.Edip Akbayram'in ismini Edi zannederdim. Yani o, benim icin "Edi Pakbayram"di. Ablama, "Nasil olup da koca bir gunu canin sikilmadan evde oturarak geciriyorsun?" Demistim. "Buyuyunceinsanin cani sokakta oynamak istemez ki" cevabini vermisti. Uzunca bir sure buyuyup buyumedigimi anlamak icin kendime, "Canin sokakta oynamayi istiyor mu?" diye sormustum.

Annem erkegin cinsel organini "pipi" kadininkini "kutu" olarak tanimlamisti.O zamanlar TRT'de Cenk Koray'in sundugu "Tele Kutu" diye bir yarisma vardi. Yarismacilar, "Hayir Cenk Bey. Ben kutumu acmak istiyorum" deyince kosarak odadan kacardim.

Sabahlari kalktigimda aklimin hala yerinde olup olmadigini anlamak icin 2+2, 3+4 gibi toplama islemleri yapardim. Sonuclar dogru olunca da cok sevinirdim.

Dedemle parka gittigimiz bir gun TRT'ciler cekim icin oradaydi.Beni oynarken cektiler. Yayin gunu bizim aile jeneriginde gozuktugum cocuk programini izlemek icin televizyon basina gecti.Kendimi ekranda gorunce,"Beni niye parkta unuttunuuuz?" diye gozyaslarina bogulmustum.

"Geri vites" kavramim yoktu. Sofor, kolunu koltuga atip arkaya dogru bakinca araba otomatikman geri geri gidiyor zannederdim.

Benden buyuk kuzenlerim dondurmacilarin dondurma kulahlarinin sivri kismiyla kulaklarini karistirdigini soylemisti. Inanmistim. Hala da kulahlarin sivri kisimlarini yemem. cope atarim.Babaannem bir gun gelirse sevdigim dizilerin olmadigi bir gun gelsin istiyordum.

Abimle Karaoglancilik oynardik. O Karaoglan olurdu, beni de Bizans askeri yapardi. Sonra evire ceviredoverdi. cok muhim bir sey yaptigimi sandigim icin canim yansa bile hic sesimi cikarmazdim.

Yesil ve siyah zeytinin ayri agaclarda yetistigini sanirdim. Bulmacalardaki,"Annenin erkek kardesi" kismina dayimin bes harfli ismini sigdirmaya calisirdim.

Anaokulunda patates baskisi yapmayi ogrenmistik. O kadar hosuma gitmisti ki, evde duvarlara, masa ortulerine filan basmistim.Ancak sanat merakim annemin yeni aldigi beyaz etege patatesi yapistirmamla son bulmustu.Hem gonlunu almak hem de el koydugu patateslerime kavusmak icin dahiyane bir fikirle ogretmenimin yanina gittim. "Annem" yazisini patatese oydurttum.Sevincle eve gelerek soyundum. Renkli boyalara batirdigim patatesi vucudumun her tarafina bastim. Sonra da annemin karsisina gectim. Beni o halde gorunce aglamaya baslamisti.

Madonna ile Maradona'yi kardes zannederdim. Kendi kendime, "Bunlarin babasi ne sansli be. Bir cocugu futbolun krali,biri muzigin kralicesi"derdim.

Birinden ozur diledigim zaman Allah'in bana bir ozur verecegini sanirdim. Sakat olacagimi dusunup hemen "diledigim ozru " geri alirdim.

Kurban Bayrami'nda toplanan derilerden ucak yapildigini
sanirdim.Ucaklarin dis yuzeyinin bu derilerle kaplandigi icin Turk Hava Kurumu'nun topladigini dusunuyordum. Ucak kacirma filmlerinde silahla ates edildiginde ya da bomba patladiginda, "Ayyy! Deri delindi!" derdim.

Annem banyodan ciktiktan sonra babamin soyledigi, "Sihhatler olsun" lafini "Saatler olsun" diye anlardim. Bunun da, "Banyoda amma cok kaldin" gibi bir sey demek oldugunu sanip babamin anneme kizdigini dusunurdum. Annemin buna karsin niye sadece, Sagol" dedigini merak ederdim. "Ne kibar kadin,derdim.

bu esprileri cem yılmaz yapıyordu zannedersem.:)

scazi06
05-02-2007, 14:56
evet doğru

futbolcu
05-02-2007, 15:27
Ger&#231;ektir

Kuzenim rehberdir. Yine bir Anadolu turundan geldi. Mecidiyek&#246;y'de bekar evinde beraber kalıyoruz. Gezinin son noktası &#199;ırağan Sarayı.

Eve geldi. Evde gebeş gebeş yatıp TV izliyorum. Kapı a&#231;ıldı kuzen girdi. Hoş beş muhabbet TV izlemeye başladık. O da ne. &#199;ırağan Sarayı'nda ş&#252;pheli bir &#231;anta. Bomba imha ekipleri başında. &#199;antayı f&#252;nyeyle patlatıyorlar. Kuzenle biz &#231;antayı tanıyoruz. Bir birimize baktık. Kuzen eliyle y&#252;z&#252;n&#252; kapattı. Ben yattığım yerden yere yuvarlandım. &#199;anta patlatıldı. &#199;ırağana gittik. C&#252;zdanı da &#231;antadaydı. Polisle g&#246;r&#252;şt&#252;k. İşin aslını anlattık. Adamların en bozuk olduğu nokta havaya fırlayan prezarvatiflerdi.
Syg

mutlu
01-03-2007, 13:03
yıl 1997. bizim veled daha 4 yaşında. tam haşarı d&#246;nemleri anlayacağınız.

emin&#246;n&#252;nde kızım, eşim ve ben geziyoruz. kız, durmadan bir şeyler almamı istiyor. kuruyemiş&#231;ilerin &#246;n&#252;nden ge&#231;iyoruz, lokum g&#246;r&#252;yor: "baba, bana lokum al." ben tabi atlatma cevaplar veriyorum :"kızım sonra alalım."

biraz gidiyoruz. oyuncak&#231;ıların &#246;n&#252;nden ge&#231;erken pantolonumdan &#231;ekiştiren bir el ve sesini duyurmak isteyen bir ses tonu : "baba! bana bebek al." i&#231;imden la havle &#231;ekiyorum. ben de almak istemediğimi belirten bir şekilde: " kızım evde bir s&#252;r&#252; bebeğin var ya... sonra... sonra..."

biraz daha gidiyoruz. hah. tam k&#246;şede simit&#231;i. artık ona da hayır diyemezler ya, diye d&#252;ş&#252;nen bizim bastıbacak, artık ortalığı inleten bir tonla:
"baba! simit al bana. simitttt alllll!" bende ufacık &#231;ocuğun lafına kanıp her dediğini yapacak g&#246;z var mı? istediği kadar bağırsın, &#231;ağırsın, zıplasın. yemez...
"kızım, evden karnımızı doyurup da &#231;ıktık. ne &#231;abuk acıktın. hem a&#231;ıkta satılan yiyecekleri almak sağlığa zararlıdır. alamam."

bizim kız &#231;ıldırıyor. dediğini yaptıracak ya...bir şey aldırtacak ya...inat&#231;ılıkta anasına &#231;ekmiş, ke&#231;i kız! en sonunda ne istediysem almadın, ne dediysem yapmadın, bari bunu yap gibilerinden y&#252;z&#252;me bakıyor:
- Hi&#231;bir dediğimi almadın. O zaman kucağına al!

h&#246;nk! , ben tabi şoklardayım. b&#246;yle bir istek beklemiyordum doğrusu. bu kadar samimi isteyince dilenci olsa geri &#231;evrilmez. o kadar nazlanmaya karşı dayanamadım. bıyık altından g&#252;lme modunda kızıma doğru eğildim, aldım kucağıma artık, napiim.

şimdi kızım 14 yaşında. eşşek kadar (anası babası hari&#231;) oldu. anasının boyunu ge&#231;ti kerata. artık istese de kucağıma almam m&#252;mk&#252;n değil, &#231;ocuk gibi sevmem hi&#231; m&#252;mk&#252;n değil.

iyi ki o zamanlar kucağıma almışım, doya doya sevmişim...

yazan: benim ben...mutlu.