PDA

View Full Version : Tanımadığım İstanbul günlüğü (65 lira)



okyt
29-01-2009, 02:18
Tanımadığım İstanbul günlüğü.. (55 lira aylık seyahat kartı + 10 lira müze kart)

Biraz gezmek, biraz öğrenmek, biraz yeni insanlarla tanışmak için..

28 ocak günü Yedikule Zindanları'ndan başladı yolculuk

okyt
29-01-2009, 02:23
Sirkeci'den trenle Yedikule istasyonu. Oradan 300m ileride Yedikule Hisarı..

Yedikule Zindanları

http://img405.imageshack.us/img405/8572/yedi1av6.jpg (http://imageshack.us)
http://img405.imageshack.us/img405/yedi1av6.jpg/1/w765.png (http://g.imageshack.us/img405/yedi1av6.jpg/1/)

İmparator I. Theodosius'un (390) emriyle bir zafer takı olarak yapılan ünlü Altın Kapı (Porta Aurea), II. Theodosius (403–450) tarafından valisi Anthemiusa yaptırılan şehir surlarıyla birleştirilmiş. (Batı hattındaki sur ve kuleler)

Altın Kapı, o dönemde seferlerden dönen nice imparatorların törenlerle şehre ihtişamla girdikleri Bizans'ın en önemli giriş kapısıymış.

1453 Mayısında İstanbul'un Fatih Sultan Mehmed (1432–1481) tarafından fethinden 4 yıl sonra ilave edilen üç kule ile surlar birleştirilerek beş köşeli, yıldız şeklinde bir iç kale (garnizon) meydana getirilmiş.

Güneybatı köşesinden hazine kulesi ve zindan kulesi..

http://img299.imageshack.us/img299/963/yedi2rp1.jpg (http://imageshack.us)
http://img299.imageshack.us/img299/yedi2rp1.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img299/yedi2rp1.jpg/1/)

okyt
29-01-2009, 02:24
5 liralık müze ücretini ödeyip hemen sola dönüyorum ve sağ taraftan zindan kulesine (doğudaki kule) giriyorum kulenin içindeki merdivenlerden yukarı doğru çıkıyorum.

mahkûmlar tarafından zindan girişine kazılan kitabelerden adını alan bu kule de soylu esirler, krallar, vezirler ve elçiler, 1768 yılına kadar bu kulede yatmış.

http://img218.imageshack.us/img218/9112/yedi333ru5.jpg (http://imageshack.us)
http://img218.imageshack.us/img218/yedi333ru5.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img218/yedi333ru5.jpg/1/)

Alt kattan çıkarken 40-45inci basamaklar arasında karşılıklı bir şekilde bulunan Bizans dönemine ait, mermerden yapılmış, iki adet kuş rölyefleri var.

http://img218.imageshack.us/img218/5803/yedi33uv2.jpg (http://imageshack.us)
http://img218.imageshack.us/img218/yedi33uv2.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img218/yedi33uv2.jpg/1/)

ilk zindan
http://img218.imageshack.us/img218/5868/yedi4jg5.jpg (http://imageshack.us)
http://img218.imageshack.us/img218/yedi4jg5.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img218/yedi4jg5.jpg/1/)

Bu kule'nin içindeki ahşap katlar Büyük İstanbul Yangınında yanmış.(1748)
yanan ahşap kazıkların boşlukları görülebilmekte;

http://img177.imageshack.us/img177/726/yedi6uj9.jpg (http://imageshack.us)
http://img177.imageshack.us/img177/yedi6uj9.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img177/yedi6uj9.jpg/1/)

çıkmaya devam. ikinci zindan,

http://img177.imageshack.us/img177/4975/yedi44qb4.jpg (http://imageshack.us)
http://img177.imageshack.us/img177/yedi44qb4.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img177/yedi44qb4.jpg/1/)

ikinci zindanıda gördükten sonra yukarı doğru çıkmaya devam.

http://img177.imageshack.us/img177/1638/yedi7nr9.jpg (http://imageshack.us)
http://img177.imageshack.us/img177/yedi7nr9.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img177/yedi7nr9.jpg/1/)

tepeden bakış..

Kulenin ortasında ünlü ‘Yılanlı Kuyu' var.

http://img177.imageshack.us/img177/7894/yedi5du4.jpg (http://imageshack.us)
http://img177.imageshack.us/img177/yedi5du4.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img177/yedi5du4.jpg/1/)

bir kat aşağı inip güdeydoğudaki top kulesine gidiyorum. burası ziyarete açık değil. Bu kulede diğer kuleler gibi değişik dönemlerde zindan olarak kullanılmış, bu kulenin içindeki ahşap katlarda Büyük İstanbul Yangınında yanmış.

top kulesinden güney pilona (altın kapı güney kule) doğru gidiyorum.

küçük kuldeden (en güneybatıdan) bakış;

zindan kulesi ve hazine kulesi;
http://img216.imageshack.us/img216/926/yedi8cs3.jpg (http://imageshack.us)
http://img216.imageshack.us/img216/yedi8cs3.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img216/yedi8cs3.jpg/1/)

büyük altın kapı, hemen önünde küçük altın kapı, dış alan, hendek, solda Abdi İpekçi Spor Salonu
http://img216.imageshack.us/img216/4088/yedi9oo3.jpg (http://imageshack.us)
http://img216.imageshack.us/img216/yedi9oo3.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img216/yedi9oo3.jpg/1/)

Marmara Denizi'ne kadar uzanan surlar,
http://img258.imageshack.us/img258/126/yedi10rx8.jpg (http://imageshack.us)
http://img258.imageshack.us/img258/yedi10rx8.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img258/yedi10rx8.jpg/1/)

AUDİ+
29-01-2009, 03:08
İstanbul'da yaşamış olup çoğu kerelerde adını duymama rağmen bu tarih hazinesini görmek nasip olmamıştı...

Gerçekten çok güzel bir çalışma olmuş bu değerli paylaşımlarınızdan dolayı sizlere teşekkürü bir borç bilirim sn.okyt

Sağolun varolun...

pinky
29-01-2009, 10:38
Yedikule Zindanlarını 1947 yılında Lisede okurken gezmiştim. O zaman zindanlar müze staüsünde değil ve halka kapalıydı. Sınıf arkadaşım Kemal'in babası müze bekçisiydi, o götürmüştü. Babası da bizi gezdirmişti. Korkunç bir yerdi. Elimde o dönemde ait fotograf yok.
Sn. okyt bir Sanat tarihçisi veya rehberlik eğitimi görmüş bir üye titizligiyle çok güzel anlatmş ve resimlemiş. İlgiyle izleniyor. Merakla bekliyoruz.

okyt
29-01-2009, 22:34
Sn. pinky ve Sn. AUDI çok teşekkür ederim.

Dünkü gezimi anlatmaya devam ediyorum.

Buradan avluya bakan merdivenlerden inerek büyük altın kapıya gidiyorum.

Altın kapı eski gösterişinden uzak..

http://img520.imageshack.us/img520/5305/y11xm2.jpg (http://imageshack.us)
http://img520.imageshack.us/img520/y11xm2.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img520/y11xm2.jpg/1/)

atın kapının önünde kanlı zindan günlerini hatırlatan bir işkence aleti var. "iğneli fıçı"

http://img514.imageshack.us/img514/940/y12fo3.jpg (http://imageshack.us)
http://img514.imageshack.us/img514/y12fo3.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img514/y12fo3.jpg/1/)

zindanda bulunan işkence odasında değişik işkence aletleri bulunmakta olmasına rağmen bugüne ulaşan sadece bu fıçı galiba. iğneli fıçının içine mahkumlar sokulur ve yerde yuvarlanması ile feci işkenceye uğratırlarmış.

ziyarete kapalı olan altınkapı'nın solundaki mermer kulenin içindeki merdivenden önce sağa sonra sola dönüldüğünde , üstünde "siyaset odası " yazan oldukça ürpertili bir görünümde büyük bir salon görülüyormuş.Salonun ortasında ise "kanlı kuyu" adı verilen dar ve derin kuyu olup; mahkumlar bu kuyunun kenarında idam edilir ve başları bu kuyuya atılırmış.

kanlı kuyu'nun dibinde bulunan bir tünel denize kadar uzanmaktaymış; zamanında mahkumların kesilen başları bu kuyuya atılır, kuyunun dibine kadar gelen deniz suyu, kafaları denize kadar sürüklermiş.

Altın kapının kuzey kulesi. Ziyarete kapalı.

Reformcu Osmanlı Padişahı II. Osman'ın (Genç Osman) 1822'de trajik sonuna sahne olan mekân buranın ikinci katındaymış.

http://img207.imageshack.us/img207/6629/y13as0.jpg (http://imageshack.us)
http://img207.imageshack.us/img207/y13as0.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img207/y13as0.jpg/1/)

mekanın internet sitesinden;

Genç Osman Hayatı:

“Niyetim saltanat ve devletime hizmet etmekti amma, ne iştir ki kıskanç ve kötü dilekliler hep felaketime çalışır.”

http://img220.imageshack.us/img220/1764/y14mj0.jpg (http://imageshack.us)
http://img220.imageshack.us/img220/y14mj0.jpg/1/w360.png (http://g.imageshack.us/img220/y14mj0.jpg/1/)

3 Kasım 1604 - 20 Mayıs 1622

Osmanlı'nın 16. Padişahı olan Genç Osman'ın (II. Osman) kısacık ömründe birçok hazin ve şanssız olaylar meydana gelmiştir. 28 Şubat 1618'de üvey annesi Kösem Sultan'ın bütün entrikalarına rağmen tahta çıkarılan Genç Osman çok iyi eğitimli ve ileri görüşlü olmasının yanında ayrıca usta bir asker ve komutandı.Lehistan seferinin başarısız olması, 1821'deki boğazı donduran çok şiddetli kış, büyük İstanbul yangını, yağma ve kıtlıklar her kesin sevdiği genç padişahın gözden düşmesine sebep olmuş, onu hiddetli ve saldırgan biri yapmıştır. Bütün bunlar olurken hacca gitme hazırlığı ve saray gelenekleri dışında şehirden Pertev paşa'nın kızıyla evlenmesi ve Şeyhülislam'ın kızıyla da nişanlanması, yapmak istediği reformlara karşı diş bileyen düşmanlarının ekmeğine yağ sürmüştür. Milli bir ordu, Payitaht'ın Anadolu'ya nakletmek, yeni çağdaş kanunlara sosyal yapıyı geliştirmek gibi o dönemdeki tehlikeli düşünceler Genç Osman'ın zorba bir entrikayla alaşağı edilmesini sağladı. Galeyana getirilen cahil halk ayaklanan Yeniçerilerle birlikte sarayı basıp Genç Osman'dan sadık adamlarının kellelerini istediler, bunlara direnen padişah entrikanın saray içerisinden örgütlendiğini anlamakta gecikmiş ve ertesi gün tutuklanıp adi bir beygire bindirilerek Orta Cami'ye getirilmiştir. Yeni sadrazam Davud Paşa, Genç Osman'ı Orta Camide iki kere boğdurmak istemiş fakat çok güçlü kuvvetli bir insan olan padişah bu saldırılardan kurtulmuştur. Camiden alınan Genç Osman yolda çeşitli hakaretler ve eziyetler ile Yedikule Zindanlarına getirilmiş ve el ayak çekildikten sonra bizzat Sadrazam Davud Paşa ve emrindeki cellatlar tarafından uzun bir uğraştan sonra katledilmiştir. Cebeci başı Mustafa Ağa bir kulağını kesip, Genç Osman'ın tahta geçtiği zaman öldürttüğü kardeşi Şehzade Mehmet'in annesine götürmüştür. Bir rivayete göre Genç Osman katledilirken yan odada Kösem Sultan'ın beklediği söylenir. Genç Osman'ı katleden Davud Paşa'nın sonu da 1 yıl sonra bu kulede kafası kesilerek öldürülmüştür.Sultan Genç Osman'ın Farisi Mahlasıyla (Farsça el yazısı) yazdığı şiirlerin toplandığı bir divanı vardır.

“Dün Padişah idim, bugün üryanım. Benden ibret alınız, sizde bu dünya'nın alt üst oluşlarına uğrarsınız.”

Erasure
29-01-2009, 22:50
Güzel detaylar, henüz gezemediğim yerlerden, ön geziyi de buradan yapmış
olacağız. Kapalı mekanlar için bir tavsiye vereyim, fotoğraf makinanızın ISO
değerini 800 seviyelerine alarak flaş kullanmadan çekim yapabilirsiniz.
Yeni karelerinizi bekleyeceğiz. Kolay gelsin...

okyt
29-01-2009, 23:23
avludan kuzeybatıdaki kuleye (III. Ahmet Kulesi)çıkıyorum.

http://img232.imageshack.us/img232/3091/y15wq1.jpg (http://imageshack.us)
http://img232.imageshack.us/img232/y15wq1.jpg/1/w512.png (http://g.imageshack.us/img232/y15wq1.jpg/1/)

bu kule nöbet kulesi olarak kullanılmış. aşağıya inişi kapalı.

http://img220.imageshack.us/img220/6940/y16rm7.jpg (http://imageshack.us)
http://img220.imageshack.us/img220/y16rm7.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img220/y16rm7.jpg/1/)

ordadan kuzeydoğudaki kuleye (hazine kulesi) doğru gidiyorum.

Fetihten sonra Osmanlı'nın ilk hazinesi ve değerli evraklarının saklandığı bu kule için; Kanuni Sultan Süleyman'ın (1495–1566) Vezir-i Azamı İbrahim Paşa Avusturya elçisine ‘Orası Altın ile dolu' demiş, Sultan III. Murat'ın (1546–1595) hazineyi saraya nakletmesine kadar Yedikule ‘ Hazine' görevini yapmış.

buranın ikinci katında küçük bir şömineli oda ve yanında da o döneme ait bir tuvalet var.

http://img220.imageshack.us/img220/9594/y17st7.jpg (http://imageshack.us)
http://img220.imageshack.us/img220/y17st7.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img220/y17st7.jpg/1/)

ve avlunun ortasındaki mescit ve çeşme. İstanbul'un en eski camilerinden biri olan bu küçük mescit, Fatih Sultan Mehmet tarafından hisarların inşası (1458) sırasında yaptırılmış. günümüze sadece minaresi kalmış.

http://img232.imageshack.us/img232/553/y18mf7.jpg (http://imageshack.us)
http://img232.imageshack.us/img232/y18mf7.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img232/y18mf7.jpg/1/)

avludaki topun üstündeki yazı..(ne yazdığını bilmiyorum)

http://img232.imageshack.us/img232/2944/y19tj5.jpg (http://imageshack.us)
http://img232.imageshack.us/img232/y19tj5.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img232/y19tj5.jpg/1/)

Yedikule Zindanları 1958–1970 yılları arasında ülkemizin ilk kadın mimarlarından Yüksek Mimar Cahide Tamer tarafından kendi deyimiyle “sevgiyle nakış gibi işlediği” restorasyon çalışmasıyla bugünkü halini almış. Cahide Tamer 05 Aralık 2008 tarihinde vefat etmiş.

http://img292.imageshack.us/img292/9159/cahide2fl1.jpg (http://imageshack.us)


Yedikule Zindanları gezim burada son buluyor.

okyt
29-01-2009, 23:31
sn. Erasure tavsiyenizi dikkate alacağım. teşekkür ederim. fotograf makinam düz bir model, fotoğrafçılığımı yavaş yavaş ilerletmeye çalışıyorum.

okyt
30-01-2009, 01:03
Yedikule Zindanları'ndan çıkıp Edirnekapıya kadar İstanbul surlarına devam ediyorum. Edirnekapıya kadar yedi adet kapı var geçilecek.

http://img88.imageshack.us/img88/2145/adszyw5.jpg (http://imageshack.us)
http://img88.imageshack.us/img88/adszyw5.jpg/1/w476.png (http://g.imageshack.us/img88/adszyw5.jpg/1/)

İstanbul Surları, İstanbul'un etrafını çeviren surlar tarihte 7. yy.dan başlayarak inşa edilmiş, yıkılmalar ve yeniden yapmalarla dört defa elden geçmiştir. Son yapımı MS 408'den sonradır. II. Theodosius (408-450) zamanında İstanbul surları Sarayburnu'ndan Haliç kıyısı boyunca Ayvansaray'a bu taraftan, ve Marmara kıyısı boyunca Yedikule'ye, Yedikule'den Topkapı'ya, Topkapı'dan Ayvansaray'a uzanıyordu.

Duvarlar ve Burçlar

Surların uzunluğu 22 km.dir. Haliç surları 5.5 km., kara surları 7,5 km. Marmara surları 9 km.dir.

Kara surları üç bölümden oluşur. Hendek, dış sur,iç sur. Hendekler bugün tarım alanı olmuştur. Sura bitişik ve 50 m. aralıklarla kara surları tarafında, birçoğu yıkılmış, çatlamış durumda 96 burç bulunmaktadır. Bu burçlar, boydan boya uzanan sur duvarlarından 10 m.lik çıkıntıda, çoğunlukla kare planlı ve 25 m. yüksekliğindedir. Pencereleri, tonozları, kapıları vardır. İç surlarla dış surlar arasında kapı ve merdiven bulunur. İç surlar ve burçlarda kefeki taşı ve tuğla kullanılmıştır. Dış surlar ise sandık vaya kazamat duvardır. Dış surlarda daha küçük ve büyük burçlar arasına gelmek üzere küçük burçlar vardır. Bütün bu hendek, burç, dış ve iç surların toplam eni 70 m.dir. Surların içinde dehlizler ve küçük oyuklar vardır.

Marmara ve Haliç surlarının önündeyse hendek ve dış sur yoktur. Bu surların kalınlığı 5 m., yükseklik 15 m.dir. Burçlar 20 m.dir, Marmara tarafında 103, Haliç tarafında 94 burç vardır. Marmara tarafı surları boyunca banliyö treni çalışmaktadır.

Yedikule Kapısı: Yedikule hisarı bitişiğindeki Yedikule kapısından geçiyorum.

http://img407.imageshack.us/img407/7760/11740168us7.jpg (http://imageshack.us)
http://img407.imageshack.us/img407/11740168us7.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img407/11740168us7.jpg/1/)

belgrad kapısı: yedikule kapısının 650 mt. kuzeyi . surların üzerinde olduğum için kapıdan geçemedim. bizans döneminin ikinci askeri kapısıymış.

http://img232.imageshack.us/img232/4836/59084757fg4.jpg (http://imageshack.us)
http://img232.imageshack.us/img232/59084757fg4.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img232/59084757fg4.jpg/1/)

Silivri Kapı: Belgrat kapısından 700 mt. kuzeyde. kapının yanında 1551 tarihinde Mimar Sinan tarafından yapılan Hadim İbrahim Paşa Camii var.

http://img232.imageshack.us/img232/2213/s13hp7.jpg (http://imageshack.us)
http://img232.imageshack.us/img232/s13hp7.jpg/1/w450.png (http://g.imageshack.us/img232/s13hp7.jpg/1/)

Mevlevihane Kapısı: Silivri Kapıdan 900 mt. ileride. Surları inşa ettiren II. Theodosius'un bu kapının üzerindeki heykeli 14. yüzyıla kadar ulaşabilmiş.

http://img264.imageshack.us/img264/7986/s16ss2.jpg (http://imageshack.us)
http://img264.imageshack.us/img264/s16ss2.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img264/s16ss2.jpg/1/)

Topkapı: Mevlana Kapısının 900 mt. ilerisinde adını fetih sırasında karşısına yerleştirilen toplardan almış.

http://img407.imageshack.us/img407/6525/s17ng9.jpg (http://imageshack.us)
http://img407.imageshack.us/img407/s17ng9.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img407/s17ng9.jpg/1/)

Sulukule Kapısı: Topkapıdan 750 mt. ileride. Osmanlı Kuşatmasında şehre buradan girdiği için Hücum Kapısı da deniyormuş.

http://img232.imageshack.us/img232/6237/s18lf6.jpg (http://imageshack.us)
http://img232.imageshack.us/img232/s18lf6.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img232/s18lf6.jpg/1/)

okyt
30-01-2009, 01:32
Edirnekapı: Sulukule Kapısına 500 mt. uzaklıkta. 7 tepeli şehrin tepelerinden birisi burası. deniz seviyesinden yüksekliği 40 mt. İstanbul Constantinus ile birlikte imparatorluğun Roma'dan sonraki başkenti olmuş, Şehir II. Theodosius döneminde genişletilerek tıpkı Roma gibi 7 tepeyi içerecek hale getirilmiş.

http://img339.imageshack.us/img339/1329/s19kb9.jpg (http://imageshack.us)
http://img339.imageshack.us/img339/s19kb9.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img339/s19kb9.jpg/1/)

Edirnekapı'dan Haliçe doğru gidince Edirnekapı kavşağının kuzeyindeki üzerinde Türk bayrağı dalgalanan hisarın tepesine kadar çıkıp güneşi batırdıktan sonra 28.01.08 tarihli gezimi bitirmiş oldum.

http://img118.imageshack.us/img118/9554/s20no4.jpg (http://imageshack.us)
http://img118.imageshack.us/img118/s20no4.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img118/s20no4.jpg/1/)

yarınki rota. Edirnekapı-Haliç

http://img339.imageshack.us/img339/9586/s21dp5.jpg (http://imageshack.us)
http://img339.imageshack.us/img339/s21dp5.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img339/s21dp5.jpg/1/)

okyt
30-01-2009, 22:34
28.01.08'den aklımda kalanlar..

Türk Bayrağının bu vatana çok yakıştığı..

http://img140.imageshack.us/img140/5843/s22hz5.jpg (http://imageshack.us)
http://img140.imageshack.us/img140/s22hz5.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img140/s22hz5.jpg/1/)

sur önü çiftçi manzaraları..

http://img140.imageshack.us/img140/2777/s23uv2.jpg (http://imageshack.us)
http://img140.imageshack.us/img140/s23uv2.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img140/s23uv2.jpg/1/)

http://img187.imageshack.us/img187/2088/s25kd6.jpg (http://imageshack.us)
http://img187.imageshack.us/img187/s25kd6.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img187/s25kd6.jpg/1/)


binyıllık surları inşa eden, kilometrelerce öteden suyunu tepeler aşırarak getiren milletin torunları olarak nasılda günübirlik yaşadığımızı. tahminim kurban kesme alanından kalma kanalizasyon hattı..

http://img140.imageshack.us/img140/4409/s24sr6.jpg (http://imageshack.us)
http://img140.imageshack.us/img140/s24sr6.jpg/1/w800.png (http://g.imageshack.us/img140/s24sr6.jpg/1/)

okyt
30-01-2009, 23:16
dün..

Edirnekapı-Ayvansaray-Eyüp

http://img145.imageshack.us/img145/4082/21277728sk4.jpg (http://imageshack.us)
http://img145.imageshack.us/img145/21277728sk4.jpg/1/w556.png (http://g.imageshack.us/img145/21277728sk4.jpg/1/)

"Şimdi anlat bakalım zavallı,
bir ilahi hayali anlatabilmek için kifayetsiz sözcüklerinle günaha gir!
İstanbul'u anlatmaya kim cüret edebilir ki?"

-Edmondo de Amicis

Kimi zaman ilham aldığım, kimi zaman referans aldığım, kimi zaman alıntı yaptığım Sayın Akdoğan Özkan'a yazmış olduğu İstanbul'da ölmeden önce yapmanız gereken 101 şey adlı kitabı için teşekkür ediyorum.

okyt
31-01-2009, 00:49
Haliç'e Edirnekapı'dan iniyorum..

ilk durak Mihrimah Sultan Camii..

1565 tarihli yapının mimarı Sinan, banisi Kanuni Sultan Süleyman'ın kızı Mihrimah Sultan..

restorasyonda olduğu için kullanıma ve ziyarete kapalı..

Haliçe doğru inmeye başlayınca ilk durak Kariye Müzesi..

http://img153.imageshack.us/img153/6559/99438845hx6.jpg

müzenin girişinde sağda Ebu Said El-Hudri Hazretlerinin kabri var. Babası Malik Bin Sidan'ın Uhud Savaşında vefet etmesi üzerine 13 yaşında parasız ve yetim kalmış. Daha sonraları çok zengin olmup uzak ufuklar diye geldiği İstanbul'da Kariye önlerinde pusuya düşürülmüş. Burada Osmanlı Zamanında Camiye çevrilen Kariyenin imamı ile birlikte yatıyor.

http://img222.imageshack.us/img222/5663/62683086ov6.jpg

ve muhteşem Kariye..

Bu mozaiklerin 14. yüzyılda yapığını düşününce hayrete düşmemek imkansız..

http://img84.imageshack.us/img84/2460/60325829qr7.jpg

Meryem ve Çocuk İsa, dilimlerinde ise 12 melek tasviri..

http://img222.imageshack.us/img222/2391/33815770fx3.jpg

http://img244.imageshack.us/img244/5643/88391658ej1.jpg

Batı kiliseleri, Yeni Ahit'te yer alan dört İncil'in dışına çıkmayan bir ikonografi anlayışı geliştirdiği için Meryem Ana'nın kocası Yusuf'un önceki evliliğinden olma oğlu yani İsa'nın üvey abisi Yakup tamamen ihmal edilmesine rağmen Doğu Hristiyanlığı tasvirlerinde başka azizlerce yazılmış İncil'lerden faydalandığı için Kariye duvarlarında defalarca resmedilmiş.

http://img145.imageshack.us/img145/1490/k10jo4.jpg

Dış nartekste İsa'nın hayatı, iç nartekste ise Meryem'in hayatı ile ilgili sahneler yer almakta olup bu sahneler, Meryem'in ve İsa'nın hayatındaki olaylara göre kronolojik bir sıra takip ediyormuş.

Sakallı olarak tasvir edilen İsa, sağ eli ile takdis işareti yaparken, sol elinde yeni ahit’i tutmakta..

http://img222.imageshack.us/img222/6011/74701772da5.jpg

hamile Meryem nüfus sayımına gidiyor..

http://img209.imageshack.us/img209/9334/k11om8.jpg

vali Quirinus'un önünde nüfus sayımı, meleğin Yusuf'a görünüp Meryem'i alıp gitmesini öğütlemesi..

http://img222.imageshack.us/img222/5230/74260048ym3.jpg

suyun şaraba dönüştürülmesi..

http://img145.imageshack.us/img145/7389/92539592sf7.jpg

Meryem'in ilk adımları..

http://img209.imageshack.us/img209/1970/19475933cp3.jpg

Meryem'in ölümü..

http://img209.imageshack.us/img209/734/k12ix9.jpg

Bunların hepsi mozaik..

O kadar hikayesi var ki Kariyenin.. Keşke daha fazlasını bilebilseydim..

okyt
31-01-2009, 01:15
kariyeden sur istikametine dönünce Tekfur Sarayı karşılıyor beni..

http://img238.imageshack.us/img238/8364/k13is4.jpg

Tekfur Sarayı, İstanbul'da bulunan Blakhernai saray kompleksinden günümüze kalan tek saray. Ayrıca Dünyanın ayakta kalmış tek bizans sarayı..

http://img294.imageshack.us/img294/4143/k14rd8.jpg

Roma ve erken devir Doğu Roma sarayları şehrin merkezinde Hipodrom civarında bulunurmuş 7. ve 8. yüzyıl'dan itibaren Haliç kıyılarından tepeye devam eden surlara bitişik bölümde, geniş bir alana yayılmış Blakhernai saray kompleksi, fethe kadar kullanılmış. Sarayın günümüze gelen tek pavyonu, surlara bitişik inşa edilmiş Tekfur sarayıdır. Çatısı olmayan 3 katlı yapı 12. yüzyılda inşa edilmiş.

VOLVO
31-01-2009, 01:27
Her sene mutlaka tatil hakkımın 1 haftasını istanbul'u gezmek için ayırırım.Hergün arabayla önünden geçtiğim yerler yürüyerek geçilince çok daha anlamlı olduğunu fark ediyorum.

Topiği açan kardeşim ellerine kollarına sağlık.Emin ol bir daha bu tatil hakkımı kullanmadan önce bu topiği baştan sona okuyarak gezimi o şekilde gerçekleştireceğim.:cool::cool::cool:

Emeğin için teşekkürler....

okyt
31-01-2009, 02:41
surların dışından Haliç'e doğru inmeye devam ediyorum..

http://img149.imageshack.us/img149/478/k15nd6.jpg

Sıra İstanbul surlarından ayakta kalmayı başarabilmiş 13 kapıdan 8.si, Edirnekapı'dan sonraki kapı; Eğrikapı'dan geçmeye..

http://img516.imageshack.us/img516/5255/k16sm2.jpg

XI. Konstantinos fetih sırasında 28 Mayıs 1453 akşamı en son burada görülmüş. Ayrıca rivayete göre yakınlarında Kaşıkçı elması bulunduğu iddia edilen sur kapısı Eğrikapı..

http://img516.imageshack.us/img516/5244/k17lu4.jpg

Eğrikapıdan içeri geçerek İvaz Efendi Camii'ne doğru gidiyorum..

http://img516.imageshack.us/img516/3435/k18kq4.jpg

İvaz Efendi Camii..

http://img149.imageshack.us/img149/1527/k19gz4.jpg

1885 yılında Bizans Sarayının teraslarından biri üzerine Anadolu ve Rumeli Kadıskerliği yapmış Alanyalı İvaz Efendi tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmış. Eskiden İvaz Efendi Dergahı burada bulunuyormuş.

Cami kilitli malesef namaz vakti olmadığı için.

Caminin Hemen önünde Anemas Zindanları var.

http://img149.imageshack.us/img149/6739/k21ns3.jpg

Soldaki İvaz Efendi Camii.Zİndanlar zeminden iki kat aşağıda..

http://img161.imageshack.us/img161/711/k20fh8.jpg

Zindanlar restorasyonda olduğu için ziyarete kapalı ama ortada kimsecekler olmadığını farkedince içeri girmenin bir yolunu zor da olsa buluyorum.

http://img516.imageshack.us/img516/1696/k22bt8.jpg

zifiri karanlıkta Telefon ışığında yol bulmaya çalışarak keşfetmeye iniyorum.13 gözden oluşan 26 hücreli karanlık bir mahzenden oluşuyormuş..

http://img516.imageshack.us/img516/9195/k23wb4.jpg

Anemas adı Bizans ordusunda şöhretli bir Arap komutanıymış. Anemas, Malazgirt savaşı sonrasında başa geçen İmparator I. Aleksios Komnenos'a karşı başlatılan ayaklanmaya karıştığı gerekçesiyle gözlerine kızgın demirle mil çekildikten sonra yıllarca burada hapsedilmiş. Bu olaydan sonra burası devlet zindanına dönüşmüş.

http://img299.imageshack.us/img299/8485/k24tt7.jpg

girdiğim gibi sessizce çıkıyorum Anemastan. Aşağıya haliçe doğru inmeye devam. Artık İstanbul surlarının Haliçle buluştuğu yere geldim.

Blakhernai Kapısı..

Ayakta kalan 13 kapıdan 9. kapı..

http://img218.imageshack.us/img218/2667/k25qn2.jpg

kapı İmparator Herakleios tarafından 627 yılında yapılan surların birinci ve ikinci kuleleri arasında.. Toklu Dede Zaviyesi'de burada..

Kapının içinde bugun sahabeden Ebu Şeybetül El Hudri'nin türbesi var. Ziyarete açık.

http://img516.imageshack.us/img516/7560/k26va5.jpg

surların üzerinden..

http://img516.imageshack.us/img516/5630/k27kn9.jpg

Ebu Şeybetül El Hudri islam ordusu ile hicri 74 yılında İstanbul'u fethetmek için buraya gelmiş ve 86 yaşında şehid edilmiş.İstanbul'un fethinde burası Fatih Sultan Mehmet tarafından Toklu İbrahim Dedeye verilmiş. Burada bulunan kilise Toklu Dede tarafından camiye çevrilmiş. Cami günümüze ulaşamamış..

Ebu Şeybetül El Hudri Hazretleri Peygamber Efendimizin süt kardeşi olarak bilindiğinden burası eskiden Eyüp Sultan Hazretleri kadar çok ziyaret edilirmiş ama günümüzde biraz unutulmuş gibi.

Blakhernai kapısının Haliç tarafından girişi..

http://img218.imageshack.us/img218/6529/k28rj0.jpg

Anemas Zindanları ve üztünde İvaz Efendi Camii..

http://img299.imageshack.us/img299/1992/k29wz3.jpg

okyt
31-01-2009, 02:54
Her sene mutlaka tatil hakkımın 1 haftasını istanbul'u gezmek için ayırırım.Hergün arabayla önünden geçtiğim yerler yürüyerek geçilince çok daha anlamlı olduğunu fark ediyorum.

Topiği açan kardeşim ellerine kollarına sağlık.Emin ol bir daha bu tatil hakkımı kullanmadan önce bu topiği baştan sona okuyarak gezimi o şekilde gerçekleştireceğim.:cool::cool::cool:

Emeğin için teşekkürler....

sağolun.. ben teşekkür ederim..

borsasihirbazı
31-01-2009, 03:59
bu gece tesadufen gordum bu topigi...

ve cok basarılı buldum...resmen burda birkezdaha geziyoruz..hemde tarihiyle..detaylarıyla...ben istanbulluyum ve gezmeyide cok severim..cogu yerinide iyi bilirim...ve fırsatım oldukcada gezerim...

ama senin bu fikrin..bu paylasımın..anlatımın..gercekten guzel..

eline emegine saglık...

en onemliside..illaki buyuk paralarla gezilmiyor istanbul.
bunu ozellikle ogrenci kardeşlerimize gostermek bence onemli.....heleki muzekart uygulaması muhtesem bir uygulama..insanı resmen tesvik ediyor.

neticede ogrenci butcesiyle dahi gezilebiliniyor istanbul..

yeterki insanda istek ve gezi bilinci olsun...

butun bunları gosterdigin icin ve guzel anlatımın icin..tekrar tekrar tesekkurlerimle...

guneysu
31-01-2009, 04:33
bu resimlere bakınca aklıma geldi..

Yıllardır tatilimi memleketim olan Rize'de geçiririm ve her sene değişik yaylara mesire yerlerine, komşu illerdeki gezi yerlerini görmeye giderim..

ömrü oralarda geçen akraba, dost sohbetlerinde konuşurken.. böyle yerler varmı buralarda derler bana.. resimleri gösterirken..

şimdi de 30 küsür senedir yaşadığım şehirde, çevresinden yüzlerce kez araba ile geçtiğim yerlere bakınca.. böyle yerler varmıydı yahu diyorum..

Rize'deki dostlarıma her zaman söylediğim söz vardır.. siz her zaman gidebiliriz, elimizinn altında,bugün yarın derken gidemiyorsunuz.. ama ben zamanım kısıtlı olduğu için değerlendirmek maksadıyla gidiyorum..

belkide ömürleri boyunca göremeyecekler oraları.. nasılsa elimizin altında gideriz diye..:)

bu topicde böyle oldu.. elimizinn altında.. yanından geçiyoruz.. ama göremiyoruz..

teşekkürler okyt

okyt
01-02-2009, 00:56
bu gece tesadufen gordum bu topigi...

ve cok basarılı buldum...resmen burda birkezdaha geziyoruz..hemde tarihiyle..detaylarıyla...ben istanbulluyum ve gezmeyide cok severim..cogu yerinide iyi bilirim...ve fırsatım oldukcada gezerim...

ama senin bu fikrin..bu paylasımın..anlatımın..gercekten guzel..

eline emegine saglık...

en onemliside..illaki buyuk paralarla gezilmiyor istanbul.
bunu ozellikle ogrenci kardeşlerimize gostermek bence onemli.....heleki muzekart uygulaması muhtesem bir uygulama..insanı resmen tesvik ediyor.

neticede ogrenci butcesiyle dahi gezilebiliniyor istanbul..

yeterki insanda istek ve gezi bilinci olsun...

butun bunları gosterdigin icin ve guzel anlatımın icin..tekrar tekrar tesekkurlerimle...


bu resimlere bakınca aklıma geldi..

Yıllardır tatilimi memleketim olan Rize'de geçiririm ve her sene değişik yaylara mesire yerlerine, komşu illerdeki gezi yerlerini görmeye giderim..

ömrü oralarda geçen akraba, dost sohbetlerinde konuşurken.. böyle yerler varmı buralarda derler bana.. resimleri gösterirken..

şimdi de 30 küsür senedir yaşadığım şehirde, çevresinden yüzlerce kez araba ile geçtiğim yerlere bakınca.. böyle yerler varmıydı yahu diyorum..

Rize'deki dostlarıma her zaman söylediğim söz vardır.. siz her zaman gidebiliriz, elimizinn altında,bugün yarın derken gidemiyorsunuz.. ama ben zamanım kısıtlı olduğu için değerlendirmek maksadıyla gidiyorum..

belkide ömürleri boyunca göremeyecekler oraları.. nasılsa elimizin altında gideriz diye..:)

bu topicde böyle oldu.. elimizinn altında.. yanından geçiyoruz.. ama göremiyoruz..

teşekkürler okyt

rica ederim. yazdıklarımın beğenilmesini görmek beni daha fazlası için teşvik ediyor..

mamun
01-02-2009, 01:16
http://img520.imageshack.us/img520/9521/tekfursaraytonemappedan2.jpg
Nikon D300 ISO 250; Focal Length 16.0 mm; HDR tonemapped
Ben de benzer iki geziyi yaptım; insan biraz yoruluyor, ancak çok ilginç ve herkese tavsiye ederim...
Önünden geçtiğimiz, dikkat etmediğimiz ve kıymetini bilmediğimiz tarihi öneme sahip, ders alınacak yerler çok...
İzin verirseniz ben de bu güzel fotoğraf ve anlatımlara birkaç fotoğraf ile katkıda bulunmak isterim...
Tekfur Sarayı...

BORA YAŞAR
01-02-2009, 01:54
Teşekkürler.. Çok hoş bir çalışma ve gezi olmuş. Elinize sağlık.

17 nolu iletideki bir yazınızda şöyle demektesiniz:

1885 yılında Bizans Sarayının teraslarından biri üzerine Anadolu ve Rumeli Kadıskerliği yapmış Alanyalı İvaz Efendi tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmış. Eskiden İvaz Efendi Dergahı burada bulunuyormuş.

Sanırım 1585 olmalı.

Tekrar teşekkür.

mamun
01-02-2009, 02:37
Teşekkürler.. Çok hoş bir çalışma ve gezi olmuş. Elinize sağlık.

17 nolu iletideki bir yazınızda şöyle demektesiniz:

1885 yılında Bizans Sarayının teraslarından biri üzerine Anadolu ve Rumeli Kadıskerliği yapmış Alanyalı İvaz Efendi tarafından Mimar Sinan'a yaptırılmış. Eskiden İvaz Efendi Dergahı burada bulunuyormuş.

Sanırım 1585 olmalı.

Tekrar teşekkür.

İVAZ EFENDİ CAMİİ
http://img149.imageshack.us/img149/933/halicamitonemappedas6.jpg
Nikon D300; AF-S DX Zoom-Nikkor 12-24mm; ISO 250 HDR

İvaz Efendi Alanya'lı bir kazasker; 1586 yılında vefat etmiş...
Caminin herhangi bir yapım kitabesi yok...
Mimar Sinan'ın tezkerelerinde de kayıtlı değil, ancak onun ekolünde yapılmış...
Yapım üslubu olarak ölümünden kısa süre önce inşa edildiği varsayılıyor (1581 veya 1585)
Külliye olarak inşa edildiği belirtiliyor, ancak şu an cami dışında bir yapı mevcut değil...
(Alıntı İstanbul Ansiklopedisi)

Hepimizin başına gelen ufak bir yazım hatası, 5 yerine 8 yazılmış...

okyt
01-02-2009, 23:47
sn. mamun düzeltmeniz ve güzel fotograflarınızla yaptığınız katkı için teşekkür ederim..

29 Ocak 2008 tarihli 2.güne devam..

eyüp istikametine devam ederken hemen solda Ya Vedüt Sultan türbesi var..

http://img48.imageshack.us/img48/3136/k30zt1.jpg

http://www.yasamdersleri.com/yazi.asp?id=3338' den

Akşemseddin, Hacı Bektaş Veli’den öğrenmiştir kutlu günü, zira Fâtih’in babası II. Murad Hacı Bektaş Veli’yi zorlamışsa da, öğrenmek için o kutlu günün kendisine kısmet olup olmayacağını; ancak anlamıştır, bir baş işareti ile, bu kutlu kişi kimdir? Beşikteki oğul, Mehmet!

Surlar geçit vermez, genç padişah Akşemseddin’ni sıkıştırır, Sessizdir bilge adam. Asker arasında söylenti almış yürümüş: “Surların öte yanında ‘Yâ Vedûd’ adlı velî bir kişi var, istemiyor İstanbul’un düşürülmesini!”

Ya Vedüt kimsenin kanı dökülmesin istediği için istememektedir bunu.

Söylence Padişah’ın kulağına gider ve başta Akşemseddin olmak üzere konu hakkında bilgili olanları etrafına toplar. Padişah Yâ Vedûd’dan sitem etmektedir; etrafındaki bilgelerden Akşemseddin bilmektedir, Ya Vedûd’un ölümüyle zafer gelecektir.

Akşemseddin çekilir Padişah’ın huzurundan, bir kez daha “ Beldetün Tayyibetün” ayetini ebced hesabına vurur, gerçeği öğrenir, sabaha dek dua eder!

Savaş topları gürlemekte, Yâ Vedûd teslim etmektedir canını. Nihayet şehir susar...

Eyüp istikametine devam ederken Bir Mimar Sinan eseri daha 1540 tarihli Defterdar Mahmut Efendi Camii..

yol üzerinde Bir Mimar Sinan eseri de 1580 tarihli Zal Mahmut Paşa Camii..

okyt
02-02-2009, 01:15
Eyüp Sultan Camii..

http://img125.imageshack.us/img125/1456/k33eb2.jpg

Emeviler zamanında İstanbul kuşatmasına (671) katılan ve burada şehit olan Eyüb el-Ensari Hazretlerinin kabrini Akşemseddin rüyasında gördü ve Fatih Sultan Mehmed'e bildirdi. 1458'de Fatih burada bir türbe ve cami yaptırdı. 1800'de cami yeniden inşa edildi.

Eyüp Sultan, Mekke'ye giderek Akabe'de ilk Müslüman olan sahabilerdendir. Alemdarı Nebi, Mihmandarı Resulullah diye anılır. Bedir, Uhud ve Hendek savaşlarına katılmış, İstanbul kuşatmasında şehit düşmüştür.

Evliya Çelebi'ye göre: "İlahi arif, Hazreti Eba Eyüb ensari, peygamberin sahabesinden hadis rivayet edenlerdendir. Kendisi ensardandır. Hazreti Peygamber Mekke'den medine'ye hicret ettikleri zaman Cibrili Emin peygamberin devesinin yularından tutup çeke çeke cömert Eba eyübün evinin önünde çöktürmüştür.

Bu işaret üzerine Muhammed peygamber Eba Eyüb'ün evinden başka bir yere misafir olmamıştır. Hala, peygamberin mübarek mezarı bu Eba Eyüb Ensari hazretlerinin evinin yerindedir ki, peygamberin candan sevdiği dostudur ki o peygamaberden birçok hadisler nakl ve rivayet eder."

http://img101.imageshack.us/img101/9237/333zo1.jpg

Fatih'ten sonra asırlarca padişahlar Eyüp Sultan Camisi'nde kılıç kuşanmışlar. Bunu Fatih başlatmış, ilk kılıcı Fatih'e Akşemseddin kuşatmış.

http://img101.imageshack.us/img101/2665/k34eg8.jpg

Padişahlar Sinan Paşa Köşkü'nden kayıkla Bostan iskelesine gelir, camide iki rekat namaz kılar, şeyhülislam kılıcı kuşatırmış.

http://img125.imageshack.us/img125/7088/k35gg7.jpg

Eyüp Sultan Haziresi arka cephesinde Çelebi Mustafa Reşid Efendiye ait olan Hattat Mustafa Rakım Efendi imzalı; Akdoğan Özkan'a göre günümüze ulaşmış en zarif mezar taşı var..

http://img509.imageshack.us/img509/7589/k36ak0.jpg

http://img201.imageshack.us/img201/775/k37pm4.jpg

"Hat sanatının en büyük ustalarından Hatta Mustafa Rakım Efendi'nin (1758-1826) kitabedeki celi yazıda gösterdiği kalem hakimiyeti ile estetik ölçüde sağladığı başarı Osmanlı mezar taşı işçiliğinin doruk noktası sayılabilir. "

-Akdoğan Özkan-

29.01.08..
2. gün..
Eyüp Sultan..
kuşlar..
karanlık..

http://img119.imageshack.us/img119/3079/k39tr9.jpg

http://img509.imageshack.us/img509/6927/k40gi4.jpg

http://img119.imageshack.us/img119/7529/k41hy5.jpg

okyt
03-02-2009, 00:57
30.01.08 3. gün

ayvansaray-fener-balat-vefa

En kutsal Meryem Ana kilisesi..

http://img207.imageshack.us/img207/7849/35058076vs6.jpg

Panaya Blakhernai Kilisesi Meryam Ana'ya ait kutsal emanetlere ve bir ayazmaya sahip. yalnız kutsal elbiseleri günümüze ulaşamamış. Meryam Ana'nın evlat edindiği Konstatinopolis'i burayı işgale yeltenmiş olanları elbisesinin tılsımı ile koruduğu düşünülürmüş.

http://img207.imageshack.us/img207/4646/97953425na7.jpg

Balat'a doğru devam.

Hazreti Cabir Camii..

Aslı bir Bizans kilisesi iken II. Beyazıd döneminde camiye çevrilmiş.

http://img513.imageshack.us/img513/9417/27779680wn1.jpg

Eminönü istikametine devam..

zaman burada da yavaş akıyor..

http://img57.imageshack.us/img57/8484/80608291ek3.jpg

Fener Rum Lisesi..

http://img57.imageshack.us/img57/7207/78788875nf6.jpg

Okulun bugünkü binası, Ondokuzuncu yüzyılın en önemli mimarlarından biri olan ve Fener Rum Erkek Lisesi mezunları arasında bulunan mimar Dimadis tarafından inşa edilmiş.

http://img57.imageshack.us/img57/5738/a10wl6.jpg

http://img207.imageshack.us/img207/1791/73364876bi2.jpg

Haliç´in her iki yakasındaki yapılar içinde Süleymaniye´den sonraki en büyük binası olan eserin yapı malzemelerinden çoğu Marsilya´dan getirilmiş.

Eminönü istikametine devam..

http://img116.imageshack.us/img116/9776/a11ms0.jpg

http://img116.imageshack.us/img116/3772/a13lo0.jpg

Fener Rum Patrikhanesi..

http://img116.imageshack.us/img116/5809/a14nr6.jpg

http://img216.imageshack.us/img216/2038/a15zi1.jpg

6. yy'dan itibaren Hıristiyanlık alemindeki din tartışmalarının önemli bir kesimini oluşturan Ortodoksluğun da merkezi olan İstanbul da fethinden sonra, Gayr-ı Müslim olan toplumların yaşayışına dair düzenlemeler, Fatih Sultan Mehmet'in çıkardığı fermana bağlanmış, böylece Fener Rum Patrikhanesi de denilen Rum Ortodoks Patrikhanesi'nin yasal statüsü süreklilik kazanmış.

http://img216.imageshack.us/img216/158/a16jc3.jpg

http://img216.imageshack.us/img216/8018/a17am9.jpg

Patrikhane, 1602'de Fener'de bulunan Ayios Yeoryios Manastırı'na yerleşmiş ve bu tarihten sonra faaliyetini burada sürdürüyormuş..

Ayakapı..

http://img207.imageshack.us/img207/4457/a18ie8.jpg

surlar üzerindeki 10.kapı Aya Kapı 9. yy'da yapılmış.. Haliç surlarından günümüze kalan 2 kapısından biri..

Gül Camii..

http://img207.imageshack.us/img207/4081/a19bt6.jpg

Fetihten sonra II.Beyazid zamanında camiye çevrilmiş..

Cibalikapı..

surlar üzerindeki 11.kapı. Ayakapıdan 300 mt. sonra..

http://img48.imageshack.us/img48/1194/a20ir0.jpg

okyt
03-02-2009, 01:51
Kadir Has Üniversitesi..

http://img207.imageshack.us/img207/4673/a21tl9.jpg (http://img207.imageshack.us/my.php?image=a21tl9.jpg)

http://img207.imageshack.us/img207/7635/a22qa9.jpg (http://img207.imageshack.us/my.php?image=a22qa9.jpg)

Rezan Has Müzesi..

http://img48.imageshack.us/img48/6292/a23dj8.jpg (http://img48.imageshack.us/my.php?image=a23dj8.jpg)

Rezan Has Müzesi var olan bir koleksiyon çevresinde oluşmamaktadır. Halihazırda Müzenin yapısı, en önemli koleksiyonudur. Müze, Kadir Has Üniversitesi’ne dönüştürülmüş Cibali Tütün Fabrikası içinde yer almaktadır. Bir sergi nesnesi olan müze mekânında, Bizans döneminde Karanlık Çeşme olarak bilinen bir sarnıç yapısı yer almaktadır. Bu yapı Haliç kıyısı boyunca sur yapıları dışında var olan ender Bizans yapılarından birisidir. Yine Müze içinde yer alan Osmanlı Dönemi’ne tarihlenen “hamam” kalıntısı da, Rezan Has Müzesi’nin bir diğer önemli mekânını oluşturmaktadır.

http://img207.imageshack.us/img207/9339/a24dm3.jpg (http://img207.imageshack.us/my.php?image=a24dm3.jpg)

http://img216.imageshack.us/img216/526/a25xr6.jpg (http://img216.imageshack.us/my.php?image=a25xr6.jpg)

http://img216.imageshack.us/img216/1543/a26vc4.jpg (http://img216.imageshack.us/my.php?image=a26vc4.jpg)

unkapanı..

Zeyrek Sarnıcı..

Restorasyonda. Ekim 2008 de 8 metrelik bir su kanalı ve bir kuyu bulunmuş..

http://img216.imageshack.us/img216/139/a27wp8.jpg (http://img216.imageshack.us/my.php?image=a27wp8.jpg)

bir sıra niş halinde, cadde üzerinde heybetli bir cephesi olan büyük sarnıç, kısmen toprak üstünde olması dolayısıyla diğerlerinden ayrılır. üzerine inşa edilen manastır imparator ii. ioannes komnenos dönemine (1118-1143) ait olduğuna göre, sarnıcın da aynı zamanda yapıldığı düşünülmekteymiş.

Sağdan Zeyrek'e doğru devam..

http://img49.imageshack.us/img49/1527/a28io3.jpg

http://img49.imageshack.us/img49/436/a29dr0.jpg

Zeyrek Camii..

Restorasyonda..

http://img56.imageshack.us/img56/5263/a30go2.jpg (http://imageshack.us)
By okyt (http://profile.imageshack.us/user/okyt)

Vikipedi'den..

Zeyrek Camii (Pantokrator Manastırı Kilisesi) İstanbul'un Zeyrek semtinde Doğu Roma döneminden kalma dinî yapıdır. Kilise üç ayrı şapelin bir araya gelmesinde oluşur. Ayasofya'dan sonra İstanbul'da ayakta kalan en büyük kilisedir.

Güneydeki ilk kilise II. Komnenos'un karısı Eirene tarafından 12. yüzyılın ilk çeyreğinde yaptırıldı. Karısının ölümünün ardından imparator kilisenin kuzeyinde, az ilerisine ikinci bir kilise yaptırdı ve en sonunda bunları birleştirmek için üçüncü bir kilise daha yaptırdı.

İstanbul'un fethinden sonra ilk medrese burada açıldı. Müderrisi Zeyrek Mehmed Efendi'ydi. Fatih Külliyesiyle birlikte yeni medreselerin yapımı tamamlanınca buradaki medrese kapandı ve bina cami oldu. Şu anda yalnızca güney kısmı cami olarak kullanılmaktadır.

hedef..

http://img223.imageshack.us/img223/2227/a31mv1.jpg (http://img223.imageshack.us/my.php?image=a31mv1.jpg)

Bozdoğan Kemeri..

Deniz seviyesinden 63 metre yukarıda bulunan Bozdoğan Kemerinin uzunluğu 971 metre.Hadrianus Kemeri olarak da adlandırılan Bozdoğan Kemeri, Orta Çağda, İstanbul’un su ihtiyacını karşılayan kemerlerin en önemlilerindendir

Karikatür ve Mizah Müzesi..

Bozdoğan Kemeri bitişiğinde Gazenferağa Külliyesinde hizmet vermekte..

http://img205.imageshack.us/img205/3644/a32yv6.jpg

http://img49.imageshack.us/img49/4922/a33yc9.jpg

bilinen ilk Türk karikatürü..

http://img131.imageshack.us/img131/9397/a34ew3.jpg

Garabet Panoysan/1871

okyt
03-02-2009, 02:22
http://img49.imageshack.us/img49/6079/a42bp0.jpg

bozdoğan kemeri üstü..

biraz zor oldu ama değdi..

http://img49.imageshack.us/img49/5830/a40zj3.jpg

http://img131.imageshack.us/img131/4101/a37xi4.jpg

http://img131.imageshack.us/img131/6030/a38dm4.jpg

http://img131.imageshack.us/img131/8854/a36nj1.jpg

http://img205.imageshack.us/img205/3195/a39zj6.jpg

ve son durak vefa bozacısı..

http://img49.imageshack.us/img49/9307/a43dl6.jpg

Evliya Çelebi 17. yüzyıl ortalarında İstanbul'da 300'den fazla bozacı dükkânının bulunduğunu, bu dükkânlarda 1100 kadar bozacının çalıştığını aktarmıştır. Osmanlı'da fazla mayalandırılarak, içine afyon katılan bozahaneler 19.yüzyıla doğru ortadan kalkmış.

nefis bozam..

http://img205.imageshack.us/img205/8554/a44vl5.jpg

http://img129.imageshack.us/img129/3338/a45vz1.jpg

Atatürk ün burada boza içtiği bardak..

http://img131.imageshack.us/img131/1916/a46nh4.jpg (http://img131.imageshack.us/my.php?image=a46nh4.jpg)

okyt
03-02-2009, 02:26
30.01.08..

3.gün bitti..

yoruldum ama değdi..

http://img205.imageshack.us/img205/4230/a47zr0.jpg

http://img129.imageshack.us/img129/2039/a48os1.jpg

okyt
04-02-2009, 01:46
31.01.08..

4.gün

Vefa-Süleymaniye-Sultananmet..

"An"..
ve
"An"ı kaçırmak..

Vapur gelsin,
Vapur varsın,
Akşam olsun,
Hafta sonu olsun,
Tatil gelsin,
Okul bitsin,
Askerlik bitsin,
Çocuk olsun,
Çocuklar büyüsün,
Emekli olayım,
..
diye beklemek..
Hayat ne kısa..

http://img134.imageshack.us/img134/2973/91652414bp9.jpg (http://img134.imageshack.us/my.php?image=91652414bp9.jpg)

http://img84.imageshack.us/img84/881/98441391uk0.jpg (http://img84.imageshack.us/my.php?image=98441391uk0.jpg)

okyt
04-02-2009, 02:26
başlangıç vefadan..

Şehzade Camii..

Kanuni Sultan Süleman tarafından genç yaşta ölen oğlu Şehzade Mehmet için 1548'de Mimar Sinan'a yaptırılmış..

http://img84.imageshack.us/img84/3120/80018033dr8.jpg (http://img84.imageshack.us/my.php?image=80018033dr8.jpg)

http://img84.imageshack.us/img84/7739/94722716qc9.jpg (http://img84.imageshack.us/my.php?image=94722716qc9.jpg)

http://img134.imageshack.us/img134/4702/88529906ti1.jpg (http://img134.imageshack.us/my.php?image=88529906ti1.jpg)

http://img134.imageshack.us/img134/3129/93256283qe5.jpg (http://img134.imageshack.us/my.php?image=93256283qe5.jpg)

Vefa Türbesi..

İstanbul’da Vefa semti civarında yaşamış, etrafa yaptığı iyilikler ve kerametleri ile tanınmıştır. Bu semte adını vermiş.Şeyh Vefa Türbesi Sultan II. Bayazıd (1481–1512) döneminde, 1490–1491 yıllarında yaptırılmış.

pazartesi günleri ziyarete kapalı..


http://img84.imageshack.us/img84/3451/75718985br2.jpg (http://img84.imageshack.us/my.php?image=75718985br2.jpg)

http://img135.imageshack.us/img135/1608/68991818ie4.jpg (http://img135.imageshack.us/my.php?image=68991818ie4.jpg)

http://img135.imageshack.us/img135/1156/b10xy6.jpg (http://img135.imageshack.us/my.php?image=b10xy6.jpg)

Süleymaniye istikametine devam..

http://img98.imageshack.us/img98/3303/b14ji7.jpg

Atıf Efendi Kütüphanesi..

http://img135.imageshack.us/img135/4605/b11ye4.jpg (http://img135.imageshack.us/my.php?image=b11ye4.jpg)

Kütüphanenin kurucusu Atıf Efendi Sultan Mahmut döneminde Maliye Bakanlığına kadar yükselmiş, yaşadığı günlerin sayılı bilgin ve şairlerindenmiş. Kendi koleksiyonundaki kitapları 1741 de halka açılmış..

http://img135.imageshack.us/img135/7862/b12pn4.jpg (http://img135.imageshack.us/my.php?image=b12pn4.jpg)

Vefa Kilise Camii..

http://img135.imageshack.us/img135/1009/b13wg7.jpg (http://img135.imageshack.us/my.php?image=b13wg7.jpg)

Vikipediden..

İstanbul'un üçüncü tepesi sırtlarına uzanan binanın ilk hali hakkında kesin bir bilgi yoktur. Kilisenin, duvarcılık işine göre 11. yüzyıl sonu, 12. yüzyıl başlarında Alexios I Komnenos döneminde yapıldığı anlaşılmaktadır. Hagios Thedoros'a adanmış olup olmadığı da kesin değildir. Yapı 4. Haçlı seferinden sonra İstanbul'un latin kontolünde olduğu dönemde Roma Katolik kilisesi olarak kullanıldı.

Osmanlı'nın İstanbul'u fethinden kısa bir süre sonra kilise, Fatih Sultan Mehmed'in hocası alim Molla Gürani tarafından cami haline getirildi. Molla Gürani kısa süre sonra İstanbul'un ilk müftüsü olacaktı. Cami daha sonra onun adıyla isimlendirildi. 1883 yılındaki bir yangında ağaç kısımları yandı ve cami tahrip oldu. Yapı 1937 yılında kısmi bir resterasyon gördü. Mozaikleri yeniden keşfedildi ve temizlendi.

Süleymaniye Camii..

Restorasyonda..

http://img98.imageshack.us/img98/9963/b15fk4.jpg

Vikipediden..

Süleymaniye Camii, Kanuni Sultan Süleyman adına 1550-1557 yılları arasında İstanbul'da Mimar Sinan tarafından inşa edilen camidir.

Mimar Sinan'ın kalfalık devri eseri olarak nitelendirilen Süleymaniye Camii, medrese, kütüphane, hastane, hamam, imaret, hazire ve dükkânlardan oluşan Süleymaniye Külliyesi'nin bir parçası olarak inşa edilmiştir.

Süleymaniye Camii klasik Osmanlı mimarisinin en önemli örneklerindendir. Yapımından günümüze dek İstanbul'da yüzü aşkın deprem gerçekleşmesine karşın, caminin duvarlarında en ufak bir çatlak oluşmamıştır. Dört fil ayağı üzerine oturan caminin kubbesi 53 m. yüksekliğinde ve 26,5 m çapındadır.

Süleymaniye camiinin 4 minarsi olmasının sebebi ise Kanuninin İstanbul'un fethinden sonraki dördüncü padişah; bu dört minaredeki on şerefininde Osmanlının onuncu padişahı olduğunun bir işaretidir.

Mimar Sinan türbesi..

Ölmeden önce kendisi yapmış..

Süyeymaniye Camii arkasında..

9 Nisan 1588'de vefat etmiş..

http://img98.imageshack.us/img98/7033/mimarsinanvl3.jpg

Kendi kaleminden..

"Bu değersiz kul , Sultan Selim Hanın saltanat bahçesinin devşirmesi olup , Kayseri sancağından oğlan devşirilmesine ilk defa o zaman başlanmıştı. Acemi oğlanlar arasından sağlam karakterlilere uygulanan kurallara bağlı olarak kendi isteğimle dülgerliğe seçildim. Ustamın eli altında , tıpkı bir pergel gibi ayağım sabit olarak merkez ve çevreyi gözledim. Sonunda yine tıpkı bir pergel gibi yay çizerek , görgümü artırmak için diyarlar gezmeye istek duydum.

Bir zaman padişah hizmetinde Arap ve Acem ülkelerinde gezip tozdum. Her saray kubbesinin tepesinden ve her harabe köşesinden bir şeyler kaparak bilgi, görgümü artırdım. İstanbula dönerek zamanın ileri gelenlerinin hizmetinde çalıştım ve yeniçeri olarak kapıya çıktım "

Sessizce yanıbaşındaki eserinin restorasyonunu izliyor..

http://img144.imageshack.us/img144/1742/b16yz1.jpg

okyt
04-02-2009, 03:20
Ayrancı Sokak..

Osmanlı zamanında Nüfuzlu memurların konaklarının bulunduğu haliç sırtlarındaki yer..

buradaki konaklar restore edilerek kurtarılıyor..

http://img98.imageshack.us/img98/5733/b20pt0.jpg

http://img144.imageshack.us/img144/5904/b17gk9.jpg

onarılan konaklardan biri olan haliç cafe

http://img144.imageshack.us/img144/3488/b18sa7.jpg

http://img144.imageshack.us/img144/7863/b19il0.jpg

yazan ve oynayan ben..

http://img144.imageshack.us/img144/2651/b21dc9.jpg

sonraki durak

Arkeoloji Müzesi..

http://img144.imageshack.us/img144/2263/b22vf5.jpg

http://img144.imageshack.us/img144/9596/b23zf5.jpg

Vikipediden..

İstanbul Arkeoloji Müzesi, çeşitli kültürlere ait bir milyonu aşkın eserle, dünyanın en büyük müzeleri arasındadır. 19. yy.ın sonlarında ressam ve müzeci Osman Hamdi Bey tarafından İmparatorluk Müzesi olarak kurulmuştur ve 13 Haziran 1891 tarihinde ziyarete açılmıştır.

Müzenin koleksiyonunda, Balkanlar'dan Afrika'ya, Anadolu ve Mezopotamya'dan Arap Yarımadası'na ve Afganistan'a kadar, Osmanlı İmparatorluğu'nun sınırları içinde yer alan medeniyetlere ait eserler bulunmaktadır.

Marmaray kazısında çıkarılan eserle de müzede sergilenmekte..

http://img140.imageshack.us/img140/1696/b25bj7.jpg

muhteşem bir yer burası..

http://img140.imageshack.us/img140/1663/b24fu2.jpg

"Tanrıya sunulan, senin elinden çıkma yapıların" 524-527 arası

Bizans derbileri..

ezeli rekabet..

Maviler ve Yeşiller..

Bizans döneminde halkı en çok mutlu eden şey..

http://img238.imageshack.us/img238/2194/b26kb4.jpg

60-80 bin kişilik hipodromda dörder tane atın çektiği Maviler ve Yeşiller takımlarının yarışları..

http://img238.imageshack.us/img238/2639/b27ug9.jpg

istanbul’da 4. yy’dan itibaren gelenekleşen roma usulü araba yarışlarına deniyordu. kent halkına günümüz futbol maçlarının heyecanın benzerini yaşatan bu yarışlar hipodrom’da(sultanahmet meydanı) yapılıyordu.”maviler” (venetoi) ile “yeşiller” (prasinoi) takımlarının asıl görevi sportif etkinliklerle imparator ailesinin ve tüm izleyici halk katmanlarının heyecanını doruğa çıkartmaktı. diğer yandan, bizans’taki siyasal odaklardan kimileri maviler’i, kimileri de yeşiller’i desteklediklerinden, yarışlar sırasında halkın gösterdiği tepkiler özel bir anlam taşır, halkın hangi siyasal gruba sempati duyduğu bu yarışlar sırasındaki tezahürattan anlaşılırdı. sirk gruplarının en önemlisi olan bu takımlara daha çocukken eğitime alınan profesyonel yarışçılar katılıyordu. bu yarışlara düşkün kimi imparatorlar da kimi zaman araba sürücüsü olarak müsabakalara katılıyordu.bunlar arasında ünü her tarafa yayılan ve portreleri hipodrom’a asılan sporcular vardı. bunlar aynı zamanda kentte çıkan yangınları söndürmede, kuşatmalarda kentin savunulmasında da görev alırlardı.
yılın 66 tatil gününde sabah ve öğleden sonra olmak üzere iki etapta gerçekleştirilen 8 ayrı yarışta dört atlı, iki tekerlekli yarış arabaları kullanılırdı. maviler’e çoğunlukla soylular destek verirken yeşillere esnaf ve halk yığınları sempati duymaktaydı. daha sonraları, maviler’i ortodokslar, yeşilleri ise doğu kökenli monofozitler desteklediğinden takımlar, bizans mezhep çatışmalarında da etkin olmuşlar; hatta kimi imparatorlar “mavi” ya da “yeşil” sıfatlarıyla anılmışlardır. hipodrom çevresinde oturan takımlarına özgü ahırları, atları, bandoları bulunan geniş omuzları, mavi ya da yeşil pelerinleri, hun tarzı gömlekleri ve baş bantları ile dikkatleri çeken, kimi zaman mevcutları 1500’ü bulan takım mensupları; geceleri pelerinlerinin altında sakladıkları kılıçlarla soyluların yolunu keserek para sızdırmaktan, hatta siyasal nedenlerle onları öldürmekten çekinmezler, ihtilallerde, taht değişikliklerinde rol oynarlardı. giderek bizans imparatorlarının daha çok ödün verdikleri bu yarışçılar, etkin konumlarını 12. yy’a kadar korumuşlar, latin istilası (1204-1261) sırasında tamamen unutulmuşlardır.

sozluk.sourtimes.org'den

okyt
04-02-2009, 22:54
31.01.09 dan devam..

Çinili Köşk..

http://img145.imageshack.us/img145/8913/b28zt8.jpg (http://img145.imageshack.us/my.php?image=b28zt8.jpg)

Çinili Köşk Topkapı Sarayı'nın dış surlarının içinde yer alan 1473 yılından kalma bir köşktür. Osmanlı sultanı II. Mehmed tarafından yazlık saray ya da köşk olarak yaptırılmıştır. Mimarı kesin olarak belli olmasa da bazı kaynaklar Mimar Atik Sinan tarafından yapıldığını belirtmektedir. Sırça Köşk ya da Sırça Saray olarak da adlandırılırmış.

http://img145.imageshack.us/img145/6884/b29fg8.jpg (http://img145.imageshack.us/my.php?image=b29fg8.jpg)

okyt
04-02-2009, 23:36
ve Sultanahmet Camii..

http://img145.imageshack.us/img145/1554/b34gj1.jpg (http://img145.imageshack.us/my.php?image=b34gj1.jpg)

http://img145.imageshack.us/img145/9255/b35dk6.jpg (http://img145.imageshack.us/my.php?image=b35dk6.jpg)

Sultan Ahmet Camii, 1609-1616 yılları arasında sultan I. Ahmet tarafından İstanbul'daki tarihi yarımadada, Mimar Sedefkâr Mehmet Ağa'ya yaptırılmış.

http://img145.imageshack.us/img145/5807/b37kz8.jpg (http://img145.imageshack.us/my.php?image=b37kz8.jpg)

Sultanahmet minarelerinin dördü üçer, ikisi de ikişer şerefeli ve toplam 16 şerefe, bu da aynı zamanda Sultan Ahmet'in 16. padişah olduğuna işaret ediyormuş..

http://img231.imageshack.us/img231/7429/b39qc8.jpg (http://img231.imageshack.us/my.php?image=b39qc8.jpg)

http://img231.imageshack.us/img231/8402/b40za6.jpg

31.01.09 tarihli dördüncü gün sonu..

okyt
05-02-2009, 01:00
gezmeye bir gün (01.02.09) mola..

02.02.09 tarihli beşinci gün sirkeci'den yedikuleye istanbul'un marmara surları..

http://img7.imageshack.us/img7/3536/13632664nb7.jpg (http://img7.imageshack.us/my.php?image=13632664nb7.jpg)

sarayburnu..

sepetçiler kasrı..

http://img502.imageshack.us/img502/3470/28212914ql2.jpg (http://img502.imageshack.us/my.php?image=28212914ql2.jpg)

Sultan III. Murat zamanında Mimar Davut Ağa tarafından yapılmış. padişahlara ait kayıkların bağlandığı bir yermiş ve padişahlar donanmanın sefere çıkışını ve dönüşünü buradan izliyorlarmış.

okyt
05-02-2009, 01:42
cankurtaran istikametine devam..

http://img266.imageshack.us/img266/3379/65767158zc6.jpg

http://img232.imageshack.us/img232/2810/21416701cy9.jpg

http://img232.imageshack.us/img232/442/69397944de0.jpg

http://img129.imageshack.us/img129/2128/10781680en9.jpg

okyt
05-02-2009, 01:43
http://img25.imageshack.us/img25/7605/48059507tn0.jpg

..
..
Ben içi boş selamlara mahkum olandım
Belki istenmeyen adamdım
Belki de sadece karamsardım
Belki depresyondaydım
Belki de sadece yalnızdım
Ya da yalnız bir ozandım

----------Seyda Kesikoğlu

okyt
05-02-2009, 22:09
02.02.09 tarihli beşinci günden devam..

http://img517.imageshack.us/img517/5779/d91eb9.jpg

Sarayburnunda..

Atatürk'ün ilk heykeli..

http://img252.imageshack.us/img252/4379/d1111tp2.jpg

SUNAY AKIN diyor ki

Tabii İstanbul’da heykeller üzerine konuşmak bir ayrıcalık çünkü Cumhuriyet dönemi sonrasında heykellerle ilk buluşan kentlerden birisi İstanbul. Tabii ondan önce de heykele karşı duyarlı olan Osmanlı padişahları var. Abdülaziz bronz bir heykel yaptırır. O heykeli sokağa meydana koyamazlar ama bir yere koyarlar. Yine 2. Mahmut’un kendi resimlerini devlet dairelerine astırması ve gavur padişahı olarak adlandırılması. Sonra giderek o mezar taşlarına kadar varan o süslemecilik.

Cumhuriyet’in ilanıyla birlikte bizim kentlerimizin meydanlarında heykeller ilk kez görünmeye başladı. Onlardan tabii ki ilki de bir Atatürk heykelidir. Bunu Avusturyalı heykeltraş Kristen yapar. Avusturyalı heykeltraş Kristen’in de sonu çok hüzünlü. Kristen 2. Dünya Savaşı’nda bir hava bombardımanı sırasında ölüyor. Düşünsenize taşları yontarak o güzel ilk Atatürk heykelini yapan el, taşların altında kalarak can veriyor.

“Benden sonrakiler bu duruşu örnek alsın”

Bu heykel Sarayburnu’na konuyor. Sarayburnu’ndaki heykel yapılan ilk Atatürk heykelidir. Oraya konan Atatürk heykeli sırtını saraya ve Avrupa’ya dönmüş Anadolu’ya bakmaktadır. Mustafa Kemal Atatürk 19 Mayıs’ta Samsun’a çıkarken yola İstanbul’dan başlamaktadır. Geçiyor Anadolu’ya, devrimi gerçekleştiriyorlar ve sonra Türkiye Cumhuriyeti kurulunca İstanbul’a ilk Atatürk heykeli konuyor. Saraya sırtını dönmüş, Anadolu’ya bakar bir şekilde Sarayburnu’na heykeli konuyor. Atatürk der ki “Heykel durduğu yerle de bir şey anlatır. Heykelim orada olsun ki benden sonrakiler bu duruşu örnek alsın.”

Turgut Reis

Trablusgarp fatihi olarak anılan ünlü Türk denizcisi..

http://img162.imageshack.us/img162/872/46504218ds6.jpg (http://img162.imageshack.us/my.php?image=46504218ds6.jpg)

okyt
05-02-2009, 23:23
http://img201.imageshack.us/img201/1262/d10ya2.jpg

Saraykapı

ayakta kalan sur kapılarından 12.si

http://img162.imageshack.us/img162/3613/86328661qk2.jpg (http://img162.imageshack.us/my.php?image=86328661qk2.jpg)

Cankurtarandayım..

Dede Efendi'nin Evi..

http://img201.imageshack.us/img201/7631/d14wn8.jpg

Dede Efendi; Sesinin güzelliği ve müzik yeteneği çok küçük yaşta ortaya çıkmış ve Yenikapı Mevlevihanesinde "çile"sini tamamlayarak "dede" olmuş. Çilede iken bestelediği ilk şarkııyla padişah III.Selim'in dikkatini çekmiş, III. Selim'den sonra II.Mahmut'un da yakın ilgi ve desteğini görmüş.

Salı perşemce cumartesi pazar ziyarete açık.. cumartesi günleri Türk musikisi dinletileri oluyormuş..

Dede Efendi Eserlerinden

yine bir gülnihal aldı bu gönlümü
sim ten gonca fem bi bedel ol güzel
ateşin ruhleri yaktı bu gönlümü
pür eda pür cefa pek küçük pek güzel

görmedim kimsede böyle bir dil ruba
böyle kas böyle göz böyle el böyle yüz
aşıkın bağrını üzmeye göz süzer
el aman pek yaman her zaman ol güzel...

Ahırkapı..

Marmara Surları üzerindeki 2. kapı.. toplamda 13. kapı.. geçmişi bizansa dayanıyor.

http://img84.imageshack.us/img84/6434/d15yf6.jpg

Küçük Ayasofya Camii..

http://img80.imageshack.us/img80/2763/d16bn1.jpg

İstanbuldaki en eski kliselerden biri.1497'de cami olmuş..

DEVadam
05-02-2009, 23:37
Elinize,emeğinize sağlık sayın okyt.Gerçekten sıradışı bir yazı olmuş,devamını kendi adıma sabırsızlıkla beklediğimi belirtmek isterim. :super:

BABA TRADER
06-02-2009, 00:08
Sayın okyt, emeğiniz takdire şayandır
teşekkürler

okyt
07-02-2009, 01:12
Sn. BORA YAŞAR, Sn. DEVadam, Sn. BABA TRADER teşekkür ederim..

02.02.09 tarihli beşinci günden devam..

Küçük Ayasofya Camii..

Günümüzde, İstanbul`un kullanılabilir en eski yapısı olan Küçük Ayasofya Camii ya da eski adıyla Ss. Sergius ve Bacchus kilisesi 527-536 yılları arasında inşa edilmiş.

http://img404.imageshack.us/img404/5378/d17ek3.jpg

Kaynaklarda, yapının inşaatı hakkında rastlanan efsaneye göre I. Anastasyus devrinde I. Justiniaunus ve amcası I. Justinos, İmparator Anastasyus aleyhinde bir ayaklanmaya adları karıştığı için idama mahkum edilirler. Hüküm yerine getirilmeden bir gece önce çifte azizler Ss. Sergius ve Bacchus İmparator Anastasyus`un rüyasına girip I. Justinos ve I. Justiniaunus lehinde tanıklık ederler. Bu olaydan etkilenen imparator onları affeder. I. Justinianus tahta çıkıp imparator olduğunda çifte azizlere karşı şükran borcunu ödemek için adak kilisesi olarak Ss. Sergius ve Bacchus kilisesini yaptırır.
Yaklaşık 1000 yıla yakın bir süre kilise olarak hizmet veren yapı İstanbul`un fethinden sonra Kapı Ağası Hüseyin Ağa tarafından camiye çevrilmiş.

http://img404.imageshack.us/img404/8721/d19br5.jpg

http://img404.imageshack.us/img404/2173/d18eu2.jpg

Yedikule istikametine devam..

Kadırga..

http://img404.imageshack.us/img404/8184/d20jy3.jpg (http://img404.imageshack.us/my.php?image=d20jy3.jpg)

http://img238.imageshack.us/img238/4333/d21to3.jpg

Kumkapı..

http://img238.imageshack.us/img238/8015/d90ej4.jpg

http://img136.imageshack.us/img136/1677/d23fv1.jpg

Yenikapı..dayım..

http://img301.imageshack.us/img301/9664/d24es0.jpg

yenikapı metro inşaat alanı..

çıkan eserler nedeniyle artık arkeoloji alanı.. çıkan eserlerin bir kısmı Arkeoloji müzesinde sergilenmekte..

29 adet tekne batığı tespit edilmiş..Batıklarla beraber çok sayıda anfora ve sikkeye rastlanmış..

http://img136.imageshack.us/img136/1999/d30tq6.jpg

http://img87.imageshack.us/img87/4756/d32bh1.jpg

okyt
07-02-2009, 01:44
http://img159.imageshack.us/img159/7934/d25vc2.jpg

http://img159.imageshack.us/img159/9900/d26dk3.jpg

ve yedikuledeyim..

http://img232.imageshack.us/img232/1196/d28tz4.jpg

02.02.09 tarihli beşinci gün sonu..

JonDowes
07-02-2009, 02:16
elinize saglik takip ediyoruz

okyt
08-02-2009, 00:44
teşekkür ederim Sn. JonDowes..

03.02.09 tarihli 6.gün

Büyük Saray Mozaikleri Müzesi..

Sultanahmetin göbeğinde ama bir o kadar da uzağında..

Saray, Cami ve Ayasofya üçgeninin büyüsünden olsa gerek..

http://img231.imageshack.us/img231/1025/46576499vi9.jpg

mozaikler üç katmandan oluşmakta olup Bu katmanların üzerinde bulunan mozaik için, ince renk farklılıkları içeren kireçtaşı ve mermer, kırmızı, mavi, yeşil ve siyah tonlarda cam, pas rengi kil parçaları, pişmiş toprak ve hatta yer yer kıymetli taşlardan oluşan, 5 mm büyüklüğündeki renkli küpler kullanılmış. Bir metrekarelik alan için yaklaşık 40.000 küp ve Tüm mozaik için yaklaşık 75 - 80 milyon küp kullanılmış.

http://img231.imageshack.us/img231/9471/18501920lp9.jpg

http://img231.imageshack.us/img231/9963/94806876gj0.jpg


Ezeli rekabetteki dostluk..

Mozaik 6. yy dan. Yeşiller ve Kırmızılar takımlarına mensup iki sporcu 80 bin kişilik hipodromdaki ezeli rekabeti bir yana bırakmış ortak düşmana karşı omuz omuza çarpışıyorlar..

http://img231.imageshack.us/img231/9744/39977537nu0.jpg

Cankurtaran istikametine inerken..

Bir İmparatoriçenin Zifaf odası..

http://img201.imageshack.us/img201/527/78183084xh7.jpg

Sn. Akdoğan Özkanın ölmeden önce yapmanız gereken 101 şey adlı kitabına göre burası İmparatorların elçilerini kabul ettiği, bir bölümünü de zifaf odası ve hamam olarak kullandığı bir yapıymış Magnaura Sarayı.. o ünlü Büyük Saraydan ayakta kalabilen belkide son yapı bu imiş..

31.07.2006 tarihli vatan gazetesinden..

Milattan önce 337 ve 324 yıllan arasında Bizans imparatoru 1. Konstantin'in elçileri kabul edip, toplantılar düzenlediği Magnaura Sarayı'nın içinde zifaf odası ve hamamın da olduğu kayıp olan bölümü bulundu. Sultanahmet'teki Başdoğan Halı Sarayı'nın altında bulunan Magnaura Sarayı'nın zifaf odası tesadüf eseri inşaat amaçlı yapılan kazılarla ortaya çıkarıldı.

Konstantin'in inşa ettirdiği 16 futbol sahası büyüklüğündeki Büyük Sarayı oluşturan üç saraydan biri olan Magnaura Sarayı'nın (Diğerleri Khalke ve Daphne sarayları) kayıp bölümünün ortaya çıkarılması arkeoloji camiasında da heyecan yarattı. Discovery Channel geçtiğimiz aylarda gelip burada yürütülen kazı çalışmalarıyla ilgili belgesel çekimi yaptı. Bizans imparatoru 1. Konstantin'in zevk odası özellikle Yunan, ABD ve ingiliz turistlerin ilgi odağı oldu.

Sultan III. Ahmet Çeşmesi..

Topkapı Sarayına girerken şöyle bi bakıp geçtiğimiz yapılardan biri Akdoğan Özkana göre İstanbul un bilinmeyen 7 harikasından..

http://img90.imageshack.us/img90/9695/22722319sa9.jpg

http://img90.imageshack.us/img90/1146/56633987go3.jpg

Ayasofya Türbeleri..

Ayasofya bahçesinde Sultan 2. Selim, Sultan 3. Mehmet, Sultan 3. Murat ve şehzade türbeleri bulunmakta ama restorasyonda.. buradaki 2. Selim Türbesi, Şehzadeler Türbesi Mimar Sinan’ın yaptığı 18 türbeden ikisi.

Dünyanın Başlangıç noktası Milion Taşı..

vikipediden..

Bizans İmparatorluğu'nda Konstantinopolis şehrine ulaşan tüm Roma yollarının başlangıç noktası ve dünya üzerindeki diğer şehirlerin bu şehre olan uzaklığının hesaplanmasında kullanılan sıfır noktasıdır. İtalya'da Roma şehrinde bulunan bir diğer anıt olan Milliarium Aureum ile aynı işlevi görmektedir. Bizans'ın yeniden inşaası ve başkent kimliğini kazanması esnasında yapılan birçok görkemli anıt gibi İmparator I. Konstantine tarafından 4. yüzyılda Büyük Konstantin tarafından yerleştirildiği düşünülür.

Milyon ilk yapıldığında dört yöne bakan bir kapı ve bu noktada kesişen yolların üzerine yükselen, dört sütun üzerine oturmuş bir kubbeden oluşmaktaydı. Tetrapylon mimari ismi ile anılan bu yapılar Roma kültürünün önemli öğelerinden biriydi. Milyon anıtının ve kubbesinin üzerinde birçok Bizans dönemine ait heykel ve kabartma bulunmaktaydı ve bu anıtın ihtişamını çok daha fazla arttırmaktaydı. 16. yüzyılda İstanbul'a su taşıyan, kemerlerin genişletme çalışmaları esnasında yıkılıp, ortadan kaybolmaya başladığı tahmin edilmektedir.

http://img90.imageshack.us/img90/7148/77934848tt6.jpg

Buradan başlayan İmparatorluk yolu Altın kapı, Bakırköy, Edirne, Selanik, Makedonya, ve Dalmaçya kıyıları üzerinden Romaya ulaşıyormuş..

okyt
08-02-2009, 01:34
Divan yolu üzerinden devam..

II. Mahmut Türbesi..

http://img145.imageshack.us/img145/7059/x10in6.jpg

http://img264.imageshack.us/img264/7784/x11qd4.jpg

Osmanlı padişahı Abdülmecit'in babası II. Mahmut için İstanbul'da inşa ettirdiği ve sonradan diğer padişah ve Osmanlı Hanedanı üyelerinin de gömüldüğü bir türbe. II. Mahmut, Sultan Abdülaziz ve Sultan Abdülhamit in yanısıra yazar Ziya Gökalp ve ilk basın Şehidi Hasan Fehmi burada yatanlar arasında..

divan yolu üzerinden devam..

Çorlulu ali paşa medresesi..nde

sigara içmediğim için nargile yerine sadece kahve molası..

http://img264.imageshack.us/img264/4668/x14uy0.jpg

http://img100.imageshack.us/img100/4397/x15gv6.jpg

Çemberlitaş Hamamı..

günün son molası burada..

http://img100.imageshack.us/img100/9944/x17br5.jpg

III. Selim'in karısı Nurbanu Sultan tarafından yaptırılmış. Mimar Sinan eseri olduğu söylenmekte..

http://img100.imageshack.us/img100/3497/41380720vc5.jpg

03.02.09 tarihli 6. gün sonu..

infiniti1907
08-02-2009, 02:36
okyt kardeş, tek kelimeyle mükemmel bir çalışma olmuş. eline ayağına sağlık...

okyt
08-02-2009, 23:56
teşekkür ederim. sn infiniti1907..

04.02.09 tarihli 7 gün..

Eminönü-Süleymaniye-Beyazıt-Saraçhane

Yeni Camii..

1597 yılında Sultan III. Murat'ın eşi Safiye Sultan'ın emriyle temeli atılmış ama 66 yılda tamamlanabilmiş..

http://img516.imageshack.us/img516/9747/47570925vu3.jpg (http://img516.imageshack.us/my.php?image=47570925vu3.jpg)

http://img516.imageshack.us/img516/5692/97154189nw8.jpg (http://img516.imageshack.us/my.php?image=97154189nw8.jpg)

http://img222.imageshack.us/img222/9084/64826380dn8.jpg (http://img222.imageshack.us/my.php?image=64826380dn8.jpg)

http://img222.imageshack.us/img222/7982/48750582uu2.jpg (http://img222.imageshack.us/my.php?image=48750582uu2.jpg)

Tahtakale istikametine devam ediyorum..

Rüstempşa Camii..

2007 mart Newsweek dergisine göre Avrupanın en güzel tarihi camisi.. Mimar Sinan ın en zarif eserlerinden birisi.. Muhteşem Çinilerle süslü..

http://img87.imageshack.us/img87/6004/13981614hf7.jpg (http://img87.imageshack.us/my.php?image=13981614hf7.jpg)

Tahtakalenin göbeğinde ama bir o kadar da uzağında..

http://img87.imageshack.us/img87/5479/12718822xf5.jpg (http://img87.imageshack.us/my.php?image=12718822xf5.jpg)

http://img87.imageshack.us/img87/313/28522509ef5.jpg (http://img87.imageshack.us/my.php?image=28522509ef5.jpg)

http://img60.imageshack.us/img60/3457/18611238hh3.jpg

Kanuni'nin Sadrazamlarından Rüstem Paşa nın ölümünden sonra dul eşi Mihrimah Sultan tarafından yaptırılmış. Mihrimah Sultan Kanuni'nin büyük aşkı Hürrem Sultan dan olan tek kızı imiş..

http://img60.imageshack.us/img60/7765/z10tf2.jpg

okyt
09-02-2009, 01:11
Süleymaniye Camii.. tekrar. Bir kısmı kullanıma açıkmış.. Restorasyondan bir kare..

http://img60.imageshack.us/img60/9853/z15nk9.jpg

Kanuni Sultan Süleyman ve eşi Hürrem Sultan burada yatmakta..

http://img60.imageshack.us/img60/8084/z13pn5.jpg

Kanuni Sultan Süleyman ın türbesinin girişindeki kemerin kilit taşına yerleştirilmiş Hacerü-l Esved taşı bulunmakta. Bu taş Hz. İbrahimin Kabe de tavafın başladığı yeri belli etmek üzere Kabe nin kapısına yakın yere koyduğu bir taş. buradaki taş Kabe'deki 30 cm lik taşın bir parçasıymış.

http://img98.imageshack.us/img98/6105/z12um3.jpg

Süleymaniye yazma eser kütüphanesi..

http://img231.imageshack.us/img231/1461/z16rv6.jpg

http://img231.imageshack.us/img231/2241/z17dd3.jpg

Beyazıt istikametine devam ediyorum. Beyazıt Sahaflar çarşısı..

http://img98.imageshack.us/img98/5640/z18lo6.jpg

Beyazıt Camii

Sultan Beyazıt tarafından 1506 da yaptırılmış..

http://img231.imageshack.us/img231/8233/z19ap3.jpg

http://img98.imageshack.us/img98/259/z21sd9.jpg

Sultan Beyazıt'ın türbesi burada..

http://img231.imageshack.us/img231/5020/z20jw9.jpg

laleli istikametine devam ediyorum..

bizans döneminden kalma tapınak taşları cadde üzerinde..

http://img99.imageshack.us/img99/23/z27pz4.jpg

Laleli Camii..

Laleli Camii 1760-1763 yılları arasında Osmanlı padişahı III. Mustafa tarafından inşa ettirilmiş.

Burası büyüleyici güzellikte..

http://img99.imageshack.us/img99/8837/z22us2.jpg

http://img99.imageshack.us/img99/8918/z24nu1.jpg

http://img99.imageshack.us/img99/9817/z25nu3.jpg

Caminin yanındaki III.Mustafa Türbesinde padişah III. Mustafa ve oğlu III. Selim'in mezarları var..

http://img99.imageshack.us/img99/8126/z26dt8.jpg

okyt
09-02-2009, 02:21
Saraçhane istikametine devam ediyorum..

http://img218.imageshack.us/img218/8312/z28qc4.jpg

oradan sokak aralarından eminönü ne doğru devam..

yolum nasıl olduğunu anlamadan Ayrancı Sokağa tekrar düşüyor..

burada hayat durmuş..

http://img218.imageshack.us/img218/8477/z29ci9.jpg

http://img87.imageshack.us/img87/1378/z30yy7.jpg

http://img502.imageshack.us/img502/2912/z35ty3.jpg

çocuklar hep mutlu..

http://img152.imageshack.us/img152/6734/z36cc5.jpg

http://img152.imageshack.us/img152/3602/z31fq2.jpg

Metro inşaatı tarihin bağrını yarmış..

http://img152.imageshack.us/img152/685/z32aj0.jpg

Eminönüne vardım. hava da karardı..

Birkaç kötü gece çekimi denemesi yapıyorum

http://img502.imageshack.us/img502/7977/z33ah2.jpg

http://img502.imageshack.us/img502/4369/z34eb8.jpg

ve 04.02.09 tarihli 7. güne son diyorum..

bu arada bi önceki sayfadaki hamam fotosu sitesinden alıntı. yazmayı unutmuşum..

okyt
09-02-2009, 22:20
05.02.09 tarihli 8. gün

bugünki biraz bildiğimiz istanbul, biraz aile gezisi..

http://img131.imageshack.us/img131/5313/45672680fi3.jpg

http://img131.imageshack.us/img131/2642/39959326gf8.jpg

http://img131.imageshack.us/img131/4072/83292283xw2.jpg

okyt
09-02-2009, 23:19
http://img222.imageshack.us/img222/1456/98975894rv6.jpg

bugünkü yolum biraz uzak, biraz uzun..

06.02.09 tarihli 9.gün

http://img49.imageshack.us/img49/3146/30846487ek1.jpg

02.02.09 günü teşebbüs ettiğim, ama karanlık ve azılı köpekler yüzünden yarı yoldan döndüğüm yer..

bu kez hazırlıklı gidiyorum. kalınından bir sopa, biraz da yiyecek ile..

tozu-çamuru geçtikten sonra boyut değişiyor..

http://img49.imageshack.us/img49/7258/49124007zy2.jpg

http://img222.imageshack.us/img222/3572/26690749oh2.jpg

Akdoğan Özkanın kitabında belirttiği gibi ilerliyorum..

okyt
09-02-2009, 23:53
işte karşımda..

Mağlova Kemeri..

yine bir Mimar Sinan eseri..

muhteşem..

http://img222.imageshack.us/img222/3299/21235268dk5.jpg

koyu metinler buradan (kesfetmekicinbak.com/arkeoloji/03549/)

Mağlova, 'Kemerlerin Süleymaniyesi' olarak anılır. Kemerburgaz ormanlığının kuzeybatısındaki Uzun Kemer'in yalnızca temelleri Roma devrinden kalmadır, sonrası Osmanlı emeği... Bu su kemerleri ve bentler, Bir zamanlar İstanbul musluklarından akan bütün suyun markası olmuş 'Terkos' Gölü'nün çevresindeki kaynak sularının İstanbul'a taşınmasında kullanılmış.

Mimar Sinan'ın, Kanuni Sultan Süleyman'ın emriyle yaptığı Kırkçeşme Suyolu'nun bu en önemli yapısı, inşası sırasında 20 Eylül 1563'teki sel felaketinde büyük oranda zarar görür. Sinan'ın tamamen ve farklı bir tasarımla yeniden ayaklandırdığı kemer, günümüzdeki pek çok meslektaşı tarafından ölümsüz mimarın en önemli üç eserinden biri kabul ediliyor. Bugün Alibeyköy Barajı üzerinde kalan Mağlova Kemeri'nin 258 metrelik tepe kısmı hâlâ kullanımda olan suyolunun ana galerisini taşıyor.

http://img220.imageshack.us/img220/5069/49622692mx8.jpg

Su... Bu sözcük, İstanbul için iki zıt kavramı getirir akla; hem de olanca keskinliğiyle. Su kentidir İstanbul. Deniz çevreler onu, böler ve birleştirir yeniden. Varsıldır. Ancak tarih, onun hep içecek su sıkıntısı çektiğinden dem vurur.Yoksuldur.
Saraçhane'ye giderken Unkapanı Köprüsü'nü geçtikten sonra, sağ yandaki yokuşa kurulmuş Küçük Mustafa Paşa Mahallesi'ne tırmanıp Bozdoğan Kemer'ine bir de yüksekten bakma isteği, bu iki zıt kavramı da yeniden düşünmenin ta kendisi olur. Göz erimince uzanır deniz, bir yan Haliç, karşısı Sarayburnu. Ve öte yandan bir yerli kaya gibi yükselen duvarlarıyla Bozdoğan Kemeri, içecek suya erişme çabasını anlatır.
Kente su taşımak için yapılan ilk önemli tesisler, Roma devriyle birlikte anılıyor. Bozdoğan Kemeri, bunun günümüze çıkan olağanüstü örneklerinden biridir. Bu yapının bugün de kullanılan adını nasıl aldığını bilmiyoruz. İlk kez, Hadrianus döneminde (117-138) Trakya bölgesinden kanallarla getirilen suların kente dağıtımını sağladığı sanılıyor. Kemerin uzun zaman Valens adıyla anılmasını sağlayan ikinci bilgi, İmparator Valens döneminde (364-378), su sıkıntısı çeken kente yeni kemerlerle su taşındığı bulgularıyla birleştirilerek verilir.

http://img220.imageshack.us/img220/7420/66646173ud0.jpg

Osmanlıların kenti almasından sonra su sıkıntısının sürdüğünü gören II. Mehmed (Fatih) bütün su şebekesini onartırken bu kemeri yeni sisteminin de olmazsa olmazı saymıştır. Çünkü yükseklerdeki bazı yerleşimlere su ulaştırabilmek için, kanalları ve künkleri, üst kotu 60 metreyi aşan bu kemerin üzerinden geçirmek kaçınılmazdır. Kemerlerin tarihini yazanlar der ki: Bu kemerler neredeyse bütün Osmanlı devri boyunca İstanbul'a su taşınmasına hizmet etmiştir. Kemerin, Şehzadebaşı Camii tarafındaki kesiti, büyük olasılıkla 1509'da meydana gelen ve 'kıyamet-i sugra' denilen depremde yıkılmış. Bu olay kemere kısa sürecek bir ad daha kazandırmış: 1607'de yapılan bir suyolu haritasında, adı 'Bozulgan Kemer'dir. Birçok mimar, yapının, izleri bulunan yıkılmış bölümlerini de hesaba katarak uzunluğunun (takriben) 971 metre olduğunu vurguladıktan sonra, ekliyor: Erken Bizans'ta bu kemer daha da uzundu.

Halkalı Suları : Çıfıtburgaz, Davutpaşa ve Çiçoz Çiftliği bölgesinde toplanan memba sularıdır. Fatih Sultan Mehmed döneminden itibaren 18. yüzyıla kadar genişletilmiştir. İstanbul'un büyük bir kısmının suları Halkalı sularından temin edildiği için 'Cevamii Şerife Suları' (şeref sahibi sular) adı da verilmiştir. Bizans yapısı Mazul, Kavas, Müderris (Ali Paşa Kemeri), Çifte ve Bozdoğan su kemerleri üzerinden künklerle getirilen suların bazı yerlerde su terazileri yardımı ile yüksek noktalara çıkması sağlanmıştır.
Suyun Osmanlı'nın son yıllarındaki ve bir kısmı bugün de kullanılan yollarını şöyle özetleyebiliriz. Buralardan ızgara ile alınan sular çökeltme havuzunda çöktürülerek kaba pisliklerinden arındırıldıktan sonra Arpacı, Aziz Paşa, Deliklikaya, Viran Kemer ve Kumrulu Kemer'den geçerek Sarı Süleyman Kemeri öncesi Başhavuz'da birleşerek tek kol haline gelen diğer iki kolun suyu ile birleşir. Diğer iki kol ise Kağıthane Deresi'nin küçük derecikleri üzerinden toplanan sular ile beslenir. Bu kollardan biri Bakraçderesi, Ortadere ve Ayvat Deresi'nden ızgara ile alınan sulardan oluşur ve çökeltme havuzlarında çöktürüldükten sonra birleşerek Kurt Kemeri ve Uzun Kemeri geçip Başhavuza gelir.Üçüncü kol ise Paşa Deresi ızgarasından alınan sulardan oluşur ve Paşa, Yosunlu, Kara Kemer ve Kırık Kemer üzerinden geçip Başhavuzda toplanır. Başhavuzda birleşen bu iki ana kol daha sonra Moğlova Kemeri ve Güzelce Kemer'den geçip Sarı Süleyman Kemeri öncesinde diğer kol ile birleşir ve buradan itibaren Ağlıdere, Uzunkoltuk, Çifte, Balıklı, Deli, Keçe, Kuyu Keçelik Kemerleri ve Sinekli Kemer'den geçip Rami Kışlası yakınındaki su kubbesinde toplanır. Buradan Eğrikapı'daki makseme gelen sular bu maksemden şehir içine dağıtılırdı.

okyt
10-02-2009, 01:11
http://img220.imageshack.us/img220/6981/35489630su3.jpg (http://img220.imageshack.us/my.php?image=35489630su3.jpg)

heybeti böyle daha iyi anlaşılır galiba..

http://img502.imageshack.us/img502/9783/e10bz3.jpg

http://img502.imageshack.us/img502/5111/e11fn3.jpg

kemerin içinden karşıya geçtikten sonra beni ikinci kemere götürecek düşüncesi ile patika yolu takip ediyorum.

http://img502.imageshack.us/img502/6884/e12cs1.jpg

Ormanlık alan içerisinde birkaç baraka görünce burada insanların nasıl yaşayabileceğini düşündüm. Allahtan köpekleri yok diyorum. Olası köpek saldırılarına karşı beni koruyacağını düşündüğüm sopamdan aldığım güvenle; sonradan kemerburgaz yolu olduğunu öğrendiğim yola kadar yırtıcı hayvan izi varmı diyip yerdeki izleri de bir yandan takip ederek geldikten sonra ikinci kemeri göremiyeceğimi anlayıp; eve dönüş için en iyi yol bildiğim yol diyip geldiğim yoldan geri dönüyorum.

http://img228.imageshack.us/img228/7629/e13lp3.jpg

kuşların göç yolu üzeri galiba devamlı kuşlar geçiyor..

http://img158.imageshack.us/img158/3724/e14ma3.jpg

http://img228.imageshack.us/img228/3139/e15sc5.jpg

http://img228.imageshack.us/img228/8250/e16nc9.jpg

kendim yazdım kendim oynadım'a

http://img228.imageshack.us/img228/3273/e17sr9.jpg

okyt
10-02-2009, 01:54
http://img158.imageshack.us/img158/5316/e18gb3.jpg

her ne kadar yürüyüşe açık olmayıp çok dar olsada bu sefer en üstünden geçmeliyim dedim..

http://img228.imageshack.us/img228/1649/e19be7.jpg

http://img158.imageshack.us/img158/8577/e20yt9.jpg

okyt
10-02-2009, 01:55
http://img158.imageshack.us/img158/8479/e21ed6.jpg

http://img516.imageshack.us/img516/1860/e23ym6.jpg

bakınca kolay gözüken; 36 metre yükseklikten 257 metre yolu bir ayaktan biraz geniş yolda yürüyünce dizler bi titriyor ve 257 metre bitmek bilmiyor..

kendim yazdım kendim oynadım serisine..

http://img228.imageshack.us/img228/8678/e22jg5.jpg

bitmek üzere..

http://img516.imageshack.us/img516/3083/e25gk6.jpg

dönüş yolum..

http://img228.imageshack.us/img228/4133/e26ud6.jpg

Cennet vatanın cennet köşesinin yalnızca 500 mt. ötesi..

cehennem..

http://img228.imageshack.us/img228/9489/e29re6.jpg

(ortanın biraz sağındaki kırmızı dev bir kepçe..)

http://img228.imageshack.us/img228/6408/e28bv6.jpg

06.02.09 tarihli 9.gün sonu..

Deniz+
10-02-2009, 14:26
Yüreğine sağlık.
Çok güzel çok sevindim.
Mensucat Santralde okurken az mı giderdik yedikule zindanlarına, okuldan kaçıp kaçıp gezerdik istanbul un dört bir köşesini.
O zaman imkansızlıktan çekemedik bu güzel şehrin karelerini, eline, emegine sağlık. Tekrar gördük sayende.
Borsa dan başka şeylerde varmış demek geldi içimden.

okyt
10-02-2009, 21:53
Yüreğine sağlık.
Çok güzel çok sevindim.
Mensucat Santralde okurken az mı giderdik yedikule zindanlarına, okuldan kaçıp kaçıp gezerdik istanbul un dört bir köşesini.
O zaman imkansızlıktan çekemedik bu güzel şehrin karelerini, eline, emegine sağlık. Tekrar gördük sayende.
Borsa dan başka şeylerde varmış demek geldi içimden.

teşekkür ederim sn. Deniz+..

15 gündür bakmıyorum kağıtlar kaçtan açılmış kaçtan kapanmış..

okyt
11-02-2009, 00:04
07.02.09 tarihli 10. gün..

Eyüp'ten Piyer Lotiye..

http://img61.imageshack.us/img61/5355/25346110fy7.jpg

Pierre Loti

Asıl adı Julian Viaud olan Pierre Loti Fransız Deniz Kuvvetlerinde yarbay rütbesine kadar yükselmiş bir subay, aynı zamanda bir yazarmış.. görevi gereği birçok ülkede bulunmuş ve Türkiye'ye 8 kez gelmiş ve hemen hemen her gelişinde burayla ilgili anı gezi veya roman kitabı yazmış.. Loti, 1911 Trablus ve 1912-1913 Balkan savaşlarında Türkiye'nin tarafını tutmuş, Avrupa devletlerinin haksızlıklarını anlatan bir kitap yazmış ve bu kitap Can Çekişen Türkiye adıyla türkçeye çevrilince halkın büyük sempatisini kazanmış. Daha sonra onu, Sultan Reşat devlet konuğu olarak Topkapı Sarayında ağırlamış ve kendi saatini hediye etmiş. Türkiye taraflı tutumunu I. dünya savaşında da sürdürmüş. TBMM mütarekeden sonra Avrupa'da hak ve hakikat adına milli davayı savunan, gazetelerde yazı yazan Pierre Loti'ye şükranlarını sunan bir bildiri ve savaş yetimi çocukların dokuduğu bir halı göndermiş..

http://img61.imageshack.us/img61/1403/49098590jm7.jpg

ilk romanı olan Aziyade de; yarattığı Türk ordusuna girip Kars çevresinde ölen bir ingiliz teğmeni olan Pierre Loti karakterinin notlarından ve mektuplarından yola çıkarak 1876 yılında Selanik te tanıştığı sonrasında İstanbulda 7 ay aşk yaşadığı Selanikli Abidin Efendinin hareminde yer alan bir çerkez güzelini anlatmış.

http://img61.imageshack.us/img61/6372/99510490qd7.jpg

Bu ilişkiyi gerçek hayatında da yaşamış olan Pierre Loti daha sonra İstanbul a döndüğünde büyük aşkının öldüğünü öğrenince eski topkapı mezarlığına koşar. daha sonra sevgilisinin mezar taşının kopyasını çıkartarak bugün müze olan evine götürür.

bikmisbroker
11-02-2009, 00:38
Eline kamerana saglik.
Hayatinda hisse neti duymamis kisiler, gonderdigim link sayesinde burada yazilanlari okuyor, ve de resimlere bakip hayretler icerisine dusuyorlar.

Sagol, Varol emi.. :D

okyt
11-02-2009, 01:41
Eline kamerana saglik.
Hayatinda hisse neti duymamis kisiler, gonderdigim link sayesinde burada yazilanlari okuyor, ve de resimlere bakip hayretler icerisine dusuyorlar.

Sagol, Varol emi.. :D

Teşekkür ederim. Benim amacımın yanında başka başka şeylere de hizmet etmesi kadar güzel birşey olamaz. Aslında benimkisi cahil gezmesi. Gezmelerin çoğu plansız olunca önünden geçipte göremediğim o kadar çok şey vardır ki. Hemen hemen hepsi hakkındaki bilgileri fotoğrafladıktan sonra öğreniyorum. Çektiklerimin yanına kendimce ekliyorum..

Deniz+
11-02-2009, 12:06
Eline kamerana saglik.
Hayatinda hisse neti duymamis kisiler, gonderdigim link sayesinde burada yazilanlari okuyor, ve de resimlere bakip hayretler icerisine dusuyorlar.

Sagol, Varol emi.. :D

Ben duymama rağmen :) bu topik den sayende haberim oldu abi.

Çok teşekkür ederim.

Saygılar, Sevgiler.

okyt
11-02-2009, 19:48
http://img125.imageshack.us/img125/1682/83167105sg4.jpg

fotoğrafa baktıktan sonra gözleri kapatıp günlerden 07 Eylül 1876'ya gidiyorum..

Abdülâziz intihar etmiş.. (ya da öldürülmüş); onun yerine geçirilen V. Murat'ın akli dengesi bozuk olduğu için tahtan indirilmiş, yerine II. Abdülhamit geçiyor..

Loti İstanbul'da.. Abdülhamit kılıç kuşanmak için Eyüp Camisine gidiyor.. Eyüp sırtlarında rengârenk örtülü kadınlar da bu töreni selviler ve mezar taşları arasından gözlemekte; Loti'de onları bu tepeden...

Eyüp'ten sonra biraz kapalıçarşıda kaybolduktan sonra Beyazıt meydanında buluyorum kendimi..

Beyazıt Bit Pazarı..

http://img125.imageshack.us/img125/1686/75388698lf1.jpg

Geçen günlerde saat aldığım amcaya uğradıktan sonra neler var neler yok diye dolaşırken Hüzeyin Avni Dede' yle karşılaşıyorum.

Biraz sergisine biraz da sakalına baktıktan sonra, geçiyorum önünden diğer sergilere de bakıyorum. Birkaç fotosunu almam lazım diyince biraz uzaklaşıp çaktırmadan bir iki fotosunu çekiyorum daha sonra da sonradan sekizinci kitabı olduğunu öğrendiğim Sesim Çiviye Takıldı'yı alıp; geldiğim gibi sessizce uzaklaşıyorum yanından..

http://img158.imageshack.us/img158/8129/18860010ri0.jpg

mart çatlağı bir gün yaşamak

her zaman yeni bir yenilgi başlıyor
zamanı zamandan alıp
uzaklara götürüyorsunuz bilmeden
bilmeden hüzünlü şarkılar söylüyorsunuz
masanıza tek şekerli iki çay geliyor
bir arkadaşınızla köprüde nargile içiyorsunuz
martılar köprüde nargile içer gibi uçuyorlar
köprü mart çatlağı bir gün yaşarken
bulanık suda avlanan çok oluyor
oysa oltanın ucundan kurtulan balıklar
hepsi birbirinden ayrı sevinçle düşüyor denize
ihtiyar adamlar sizden güzel nargile içiyorlar
iki çay daha söylüyor arkadaşınız
arkasından iki çay daha geliyor
arkadaşınızla şiir yazar gibi nargile içiyorsunuz
mart çatlağı bir gün yaşamak kolay
nasıl olsa içinizde her zaman
ister istemez yeni bir yenilgi başlıyor
zamanı zamandan alıp
zamansız evinize götürüyorsunuz bilmeden
yaşamayı bilmeden/bilmeden yaşamayı
zamanı yaşamayı sınıyorsunuz
odanız o kadar küçük ki
bir sigara içseniz ısınıyorsunuz.

http://img158.imageshack.us/img158/2291/90137072nu4.jpg

''Yaşayan dört ölüden biriyim''

Yaşam felsefesini Neyzen Tevfik, Orhan Veli ve Sait Faik çizgisine oturttuğu için kendini yaşayan bir ölüye benzeten şair ve 'seyyar koleksiyoner' Hüseyin Avni'yi, 46 yıldır sergi açtığı Beyazıt'taki mekândan kaldırmak istiyorlar

Hüseyin Avni Dede

Dile kolay, 1964’ten beri, yani tam 46 yıldır, her gün aynı çınar ağacının altında sergisini açıyor. İtinayla dizdiği şiir kitapları, eski bozuk paralar ve pulları, onun bu dünyadaki tek varlığı. Tezgâhını açtıktan sonra hiç oturmuyor. Upuzun saçları ve rüzgârda savrulan sakalıyla her zaman ayakta...

Küçük bir mermer parçasının üstünde, yüzü Beyazıt Meydanı’ndaki sahaflara dönük, saatlerce müşteri bekliyor. Kendini Beyazıt’ın gönüllü kültür elçisi gördüğünden olsa gerek, oturarak beklemeyi, yaptığı işe saygısızlık olarak görüyor.

Hâlâ tanımadıysanız, yolunuzun İstanbul Beyazıt Meydanı’na düştüğü bir gün, herhangi birine, “Hüseyin Avni Dede’yi nerede bulurum?” diye sorun. Size hemen 500 yıllık bir çınar ağacının altını işaret edeceklerdir.

Ama bizden size küçük bir tavsiye; Hüseyin Avni Dede ile demli bir bardak çay eşliğinde, keyifli bir edebiyat ya da Beyazıt bölgesinin tarihiyle ilgili sohbet etmek istiyorsanız acele edin. Çünkü yakında Hüseyin Avni’yi orada bulamayabilirsiniz. Neden mi? Zabıta artık onun da yakasına yapıştı. “Kaldır sergini, çek git buradan” diyorlar. Bilmiyorlar ki gidecek başka bir yeri yok onun...

Doğma büyüme Süleymaniyeli olan Hüseyin Avni, tam 10 yaşından bu yana aynı yerde tezgâh açıyor. Kendisini kovmaya çalışan Malatyalı zabıta İstanbul’a göçeli daha 10 yıl bile olmamışken, Hüseyin Avni yıllar önce, Beyazıt Meydanı’ndaki Yangın Kulesi’nde itfaiye erleriyle çay içtiği günleri hatırlıyor: “Şimdi kuleye çıkmak yasak ama o zamanlar koruma altında değildi ve serbestti.”

Belediye sempozyuma çağırıyor

Bu arada, ortada bir de komik durum var. Zabıtalar onu kovmaya çalışırken, belediye yetkilileri, ‘Adım Adım Beyoğlu’ sempozyumunda konuşmacı olmasını istiyor. Yani bir yandan tezgâh açmasını istemiyorlar, diğer yandan gel bize, “Beyazıt’ın tarihini anlat” diyorlar. Türkiye’de yaşamak böyle bir şey olsa gerek...

Hayatta, altında dikili olduğu çınar ağacının dışında hiçbir şeyi olmayan Hüseyin Avni Dede’nin doğal olarak sigortası da yok. Hastalandığında doktor arkadaşları yardımına koşuyor. Oysa her gün en az 100 turist, enteresan görüntüsü nedeniyle onun fotoğrafını çekiyor. “Her birinden bunca yıl boyunca birer dolar alsaydım, şimdiye kadar yüz binlerce dolarım olurdu” diyen Hüseyin Avni Dede, hiçbir zaman böyle bir şeye tamah etmemiş. O, günde kazandığı 10 YTL ile yaşamaktan mutlu. Yeter ki ona ilişmesinler. Ama yalnız değil Hüseyin Avni... Tezgâh açmasının engellendiğini duyan sanat çevreleri, destek kampanyası başlattılar onun için.

Bu kampanyanın ardından toplanacak imzaları Turizm ve Kültür Bakanlığı ile belediye yetkililerine gönderecekler. Siz de bir destek vermek isterseniz, adınızı soyadınızı yazarak [email protected] adresine bir mail atın. Bu küçük katkınızdan sonra, belki yolunuz oralara düşer ve bu desteğinizin ardından Hüseyin Avni’yle beraber 500 yıllık çınar ağacının altında demli bir bardak çay içerek Beyazıt’ın tarihinden dem vurursunuz.

tempodergisi.com.tr/yasam/15624'den

birkaç kötü Süleymaniye gece çekimi denemesinden sonra geç başlayan günü erken bitiriyorum..

http://img264.imageshack.us/img264/4962/91549569hv6.jpg

http://img158.imageshack.us/img158/7619/64125370gn0.jpg

http://img218.imageshack.us/img218/3927/p10ev0.jpg

07.02.09 tarihli 10. gün sonu..

okyt
11-02-2009, 20:39
08.02.09 tarihli 11.gün..

iki gün..harem-kanlıca

http://img19.imageshack.us/img19/6140/xx1cj1.jpg

http://img218.imageshack.us/img218/2278/34498459id3.jpg

Hangimiz özne..

istanbul..

http://img144.imageshack.us/img144/3924/99471735cz0.jpg

biri..

http://img144.imageshack.us/img144/1931/51255818id6.jpg

öbürü..

http://img218.imageshack.us/img218/3661/13726157tc1.jpg

sezi
12-02-2009, 01:12
bu resimlere bakınca aklıma geldi..

Yıllardır tatilimi memleketim olan Rize'de geçiririm ve her sene değişik yaylara mesire yerlerine, komşu illerdeki gezi yerlerini görmeye giderim..

ömrü oralarda geçen akraba, dost sohbetlerinde konuşurken.. böyle yerler varmı buralarda derler bana.. resimleri gösterirken..

şimdi de 30 küsür senedir yaşadığım şehirde, çevresinden yüzlerce kez araba ile geçtiğim yerlere bakınca.. böyle yerler varmıydı yahu diyorum..

Rize'deki dostlarıma her zaman söylediğim söz vardır.. siz her zaman gidebiliriz, elimizinn altında,bugün yarın derken gidemiyorsunuz.. ama ben zamanım kısıtlı olduğu için değerlendirmek maksadıyla gidiyorum..

belkide ömürleri boyunca göremeyecekler oraları.. nasılsa elimizin altında gideriz diye..:)

bu topicde böyle oldu.. elimizinn altında.. yanından geçiyoruz.. ama göremiyoruz..

teşekkürler okyt

Yaş kırkı geçmiş sayın güneysu:)Hayata bakış açınızın değiştiği yıllardasınız.Sonracıma.....çiçekleri daha bir başka koklayacak,renklerini daha güzel göreceksiniz.Sebze ve meyvelerin tadına varacaksınız.Baharın gelmesini sabırsızlıkla bekleyip hangi güzellikleri keşfedeceğinizi merak edeceksiniz.Hele çocuklar büyüsün,koşuşturmanız azalsın,şöyle sakin adımlarla yürümeye başlayın.
Amaan bu yazının bu topikte ne işi var ki?:)

sezi
12-02-2009, 01:17
Sevgili okyt,Harika bir gezi ve harika bir paylaşım.Ellerinize ayaklarınıza sağlık.Beni de böyle gezdirecek bir rehber lazım.:)

okyt
12-02-2009, 01:28
http://img177.imageshack.us/img177/2181/63364064yx7.jpg

http://img218.imageshack.us/img218/8269/81018886gh6.jpg

Kız Kulesi..

Kızkulesinin mimari yapılanma süreci 2500 yıl öncesine kadar dayanıyormuş. tarihten bugüne anıt mezar, gümrük istasyonu, sürgün istasyonu, savunma kulesi, gösteri kulesi, fener, kolera salgınında karantina hastanesi, radar istasyonu, siyanür deposu olarak kullanılmış..

http://img218.imageshack.us/img218/9693/46593899mc1.jpg

http://img177.imageshack.us/img177/5605/89738962pg3.jpg

Üskürar meydana gelmeden denize nazır Şemsi Paşa Camii var..

yine bir Mimar Sinan eseri..

diğer adıyla Kuşkonmaz Camii.Tüp geçit çalışmaları kapsamında uzaklara itilmiş gibi biraz.Rivayete göre Şemsi Paşa çok titizmiş. Sokollu’yla da rakip olan paşa bir gün vezire, "Senin külliyeye kuşlar pislemiş" diye takılmış. Vezir de "Gökyüzüne açık olan her mekan kuşlardan nasibini alır" diye cevaplamış paşayı. Şemsi Paşa, adına bir cami yaptırmayı planladığında Sinan’a gidip hiç kuşların konmadığı bir yer olup olmadığını sormuş. Sinan da Üsküdar’da kuzey ve batı rüzgarlarının kesiştiği bir derya kıyısı bulunduğunu ama denize doğru kayma riskinden dolayı bir mekan inşa etmenin zor olduğunu söylemiş. Ama paşanın ısrarını kıramamış ve Kuşkonmaz Camii’ni yapmış.

Valide Sultan Camii..

http://img82.imageshack.us/img82/4536/x10po5.jpg

Mihrimah Sultan Camii..

yine bir Mimar Sinan eseri..

Kanuni'nin hayatta kalan tek aynı zamanda büyük aşkı Hürrem Sultan'dan olan kızı; 17 yaşında Diyarbakır Beylerbeyi olan Rüstem Paşa'yla evlenmiş. Annesinin ölmesi eşinin veziriazam olması saraydaki nüfuzunu ve zenginliğini artırmış. Çağının dahi Mimarı Sinan'a burayı yaptırmış..

http://img82.imageshack.us/img82/8176/x11sx6.jpg

En güzel Osmanlı Saati..

Mihrimah Sultan Camii'nde..

levhanın üstünde Vakitleri tayin etmekle görevli Saatizâde Muhammed Arif'in eseri.. sağ altta Yeni Cami muvakkidi (zaman hesaplayıcısı) Derviş Yahya Muhiddin çizdi yazıyormuş. Günde beş vakit namaz kılan, Ramazanda da iftar ve sahur saatlerini hassas bir şekilde bilmek zorunda olan Müslümanlar zamanın ölçülmesine fazlasıyla ihtiyac duyan bir inanç gurubu olmuşlar.. Güneş saatlerinin yaygınlık kazanması Semerkand Rasathanesi yöneticiliğini yapmış Ali Kuşcu'nun Fatih Sultan Mehmet tarafından İstanbul'a getirilmesi ile başlamış.. hava bulutlu olduğu için zamanı ölçemedim malesef..

http://img82.imageshack.us/img82/8766/x12al6.jpg

Üsküdar İskele Çeşmesi..

http://img82.imageshack.us/img82/5642/x13dx9.jpg

Üsküdar İskele Meydanı'ndaki görkemli çeşme, Sultan III. Ahmed'in annesi Gülnuş Sultan'ın anısını yaşatır. Osmanlı tarihinin en hayırsever sultanları arasında yer alan Gülnuş Sultan'ın 1715'de Edirne'de vefatından ve cenazesinin İstanbul'a getirilerek kendisinin yaptırmış olduğu Yeni Valide Camii önündeki türbeye defnedilmesinden sonra Sultan III. Ahmed annesinin adını hayırla yâd ettirecek bir çeşme yapılması için Sadrazam Damad İbrahim Paşa'ya emir verdi. 1729 yılında yani Gülnuş Valide Sultan'ın ölümünden 14 yıl sonra açılan çeşmeden yalnız halk yararlanıyor, buradan sakalara ve değer semtlerde oturanlara su verilmiyordu.

http://img141.imageshack.us/img141/8806/dsc02974sn4.jpg

Yapı sanatı bakımından Türk rokoko sanatının önderi sayılan çeşmenin üç yüzünde ortalarında sivri kemerli birer musluk ile yalakları denize bakan asıl yüzünde iki çeşme ve iki hücre bulunmaktadır. Çeşmenin üzerinde Topkapı Sarayı önündeki çeşmede olduğu gibi kabartma ve oyma çeşitli motifler yer almaktadır. Yapıldığı yıllarda denize yakın olan çeşme daha sonraları deniz doldurulduğu için içerde kalmış, üstünde yer alan kubbemsi çatı ise zamanla yıkılmıştır.

msxlabs.org/forum/osmanli-imparatorlugu/12615-osmanli-donemi-istanbul-cesmeleri-2.html'den

kendim yazdım kendim oynadım'a

Yaprak Dökümü çekim mekanlarından..

http://img140.imageshack.us/img140/5592/x15ac4.jpg

okyt
12-02-2009, 01:38
Sevgili okyt,Harika bir gezi ve harika bir paylaşım.Ellerinize ayaklarınıza sağlık.Beni de böyle gezdirecek bir rehber lazım.:)

Teşekkür ederim Sn. Sezi.. Rehberlik için çok çalışmam lazım ama yeter ki siz isteyin seve seve..

okyt
12-02-2009, 02:14
Fethipaşa korusu Kuzguncuk..

adını 2. Mahmut ve Abdülmecid döneminde Tophane Müşiri olan Damat Fethi Ahmet Paşadan almış.. Belediyenin işlettiği güzel tesisler var içinde. özellikle lale vakti gidilmesi gereken yerlerden..

http://img140.imageshack.us/img140/1474/x16ie5.jpg

http://img158.imageshack.us/img158/7166/x17ce4.jpg

Kuzguncuk..

http://img125.imageshack.us/img125/2713/x18cw2.jpg

http://img125.imageshack.us/img125/1453/x19kb9.jpg

http://img158.imageshack.us/img158/2205/x20vi7.jpg

kuzguncuk sırtlarından..

http://img158.imageshack.us/img158/3770/x21ps4.jpg

beylerbeyi istikametine devam..

Beylerbeyi..

http://img125.imageshack.us/img125/9388/x22ng7.jpg

kendim yazdım kendim oynadım'a

http://img125.imageshack.us/img125/249/x23en7.jpg

Yaprak Dökümü mekanlarından..

http://img100.imageshack.us/img100/4078/x25al6.jpg

Beylerbeyi Camii..

I. Abdülhamit tarafından annesi Rabia Sermi Sultan’ın anısına 1778'de yaptırılmış,

http://img100.imageshack.us/img100/8141/x26lz3.jpg

http://img141.imageshack.us/img141/9027/x27jp8.jpg

http://img100.imageshack.us/img100/8413/x28rb8.jpg

malum mart vakti.. paylaşılamayan bir dişi var ama hangisi anlayamadım.. herhalde ortadakidir..

http://img100.imageshack.us/img100/205/x29rj7.jpg

Kuleli istikametine devam..

http://img141.imageshack.us/img141/6803/x30lw1.jpg

http://img141.imageshack.us/img141/1879/x31wc4.jpg

okyt
12-02-2009, 02:49
Kuleli..

http://img141.imageshack.us/img141/553/x32ej7.jpg

http://img162.imageshack.us/img162/4199/x33hj0.jpg

http://img162.imageshack.us/img162/7615/x34ek4.jpg

Kuleli Askeri Lisesi arkasından..

http://img162.imageshack.us/img162/293/x35di2.jpg

Kuleli beni buradan resmetme diyor ama dinlemedim

http://img162.imageshack.us/img162/896/x36lz6.jpg

http://img162.imageshack.us/img162/7663/x38vm7.jpg

09.02.09 tarihli 11. gün sonu..

havanın bulutlu ve yağmurlu olması sebebi ile foto çekmek için uygun bir gün değildi belkide..

birde yukarıda günü 08.02.09 yazmışım 09.02.08 olacaktı..

okyt
14-02-2009, 17:54
10.02.09 tarihli 12.gün..

kuleli-kanlıca

ilk önce pazartesi kapalı olduğu için görülemeyen

Beylerbeyi Sarayı..

http://img91.imageshack.us/img91/5562/36795064be4.jpg

http://img91.imageshack.us/img91/9201/86565816lk9.jpg

6 salon ve 26 odadan oluşan Saray Sultan Abdüllaziz tarafından 1861-1865 yılları arasında, dönemin tanınmış mimarı Serkis Balyan’a yaptırılmış. Yazlık Sarayı olduğu için ısıtma sistemi yokmuş. Serin tutması için yerler Mısırdan getirilen hasırlarla kaplanmış..

dört senede toplamda beş bin kişi çalışarak bitirilebilen sarayın hem bu kadar kısa bir sürede bitirilebilmesi hemde çok zarif olmasının sebebi olarak; yapımında 500 kişilik müzik ekibinin işçilere devamlı müzik çalması gösterilirmiş..

http://img238.imageshack.us/img238/42/f88kb7.jpg

buranın da kıymetli halıları, porselenleri, kristalleri dışında anlacak hikayesi olduğunu sonradan öğreniyorum..

http://img124.imageshack.us/img124/1426/52092693ex9.jpg

akli dengesi bozuk olduğu gerekçesiyle tahttan indirilen abisi 5.Murat'ın yerine tahta çıkan ve 33 yıl padişahlık yaptıktan sonra tahttan indirilip Selanik'e sürgüne gönderilen II. Abdülhamit Balkan Savaşı patlak verince Beylerbeyi Sarayı'na getirilmiş,

II.Abdülhamit'in son altı yılını geçirdiği saraydaki odası..

bugün 10 şubat 2009.. bundan 91 yıl öncesi tam da bugün.. 33 yılını bu ülkeye harcayan, nice ilklerin adamı II. Abdülhamit hayata gözlerini 10 Şubat 1918'de bu odada yumuyor..

http://img90.imageshack.us/img90/5536/32497974le2.jpg

dışarıda havanın nispeten daha sıcak olmasına rağmen; yazlık saray olduğu için ısıtma sistemi, bacası olmayan buz gibi sarayda atkısını beresini eldivenini donanmış rehberimle gezen tek kişi olduğum için hususi bir geziye benzeyen saray turuna devam ediyoruz..

çocukluğundan beri marangozluk becerisi olan Abdülhamit'in burada kaldığı günlerde yaptığı sandalyeden çoğaltılarak oluşturulan yemek odası..

http://img159.imageshack.us/img159/365/88310072nf0.jpg

http://img159.imageshack.us/img159/5071/33403175ag5.jpg

14.85 metreye 9.05 metrelik dev yün halı..

http://img159.imageshack.us/img159/3816/62016406oi4.jpg

http://img159.imageshack.us/img159/9043/43278248jn5.jpg

http://img104.imageshack.us/img104/3894/48442518gs5.jpg

okyt
14-02-2009, 18:42
Adile Sultan Sarayı..

yine bir Balyan kardeşler imzalı yapı daha..

Sultan Abdülmecid, 1856 yılında satın aldığı konağı, çok sevdiği kız kardeşi Adile Sultan’a yazlık ikametgah olarak vermek istemiş. Ancak bu isteğini, Sultan Abdülmecid’ten sonra tahta çıkan kardeşi Sultan Abdülaziz yerine getirmiş. 1861’de Sultan Abdülaziz , eşsiz manzarasına karşılık, harap durumda bulunan konağı yıktırarak, yerine şimdiki sarayı yaptırmış.

http://img104.imageshack.us/img104/595/f11qu8.jpg

eşsiz boğaz manzarasına sahip olan saray Sakıp Sabancı tarafından restore ettirilerek çeşitli etkinliklere ev sahipliği yapan bir mekan haline getirilmiş..

http://img159.imageshack.us/img159/474/f12nl2.jpg

ve muhteşem manzarası..

bir tarafta Fatih Sultan Mehmet Köprüsü..

http://img179.imageshack.us/img179/1039/f13ul8.jpg

diğer tarafta Boğaziçi Köprüsü..

http://img159.imageshack.us/img159/1208/f14ho0.jpg

http://img179.imageshack.us/img179/8075/f15od3.jpg

okyt
15-02-2009, 02:41
saraydan sonra Kandilli istikametine devam..

küçüksu kasrı..

http://img443.imageshack.us/img443/1803/f16hq2.jpg

yine bir Balyan Kardeşler eseri..

Sultan Abdülmecit tarafından 1856 yılında yaptırılmış..

http://img443.imageshack.us/img443/2484/f17th5.jpg

http://img443.imageshack.us/img443/6783/f18vw9.jpg

http://img443.imageshack.us/img443/2610/f19ld4.jpg

Kasırlar sadece hünkârların malı sayılan ve sarayların haricinde inşa edilen, köşkten büyük binalarmış. Devamlı ikamet için kullanılmayan kasırlar, padişahların dinlenmeleri için vakit geçirdikleri yermiş. kasırda yatak odası bulunmamakta bu yüzden..

saltanat klasiği burada da geçerli galiba.. sarıların hepsi altın,altın varak vs, cam işleri kıymetli kristal, halılar kıymetli el dokuması..

http://img101.imageshack.us/img101/4479/f21fo1.jpg

http://img101.imageshack.us/img101/331/f22pj5.jpg

http://img101.imageshack.us/img101/2161/f23yo3.jpg

Alçı kabartma ve kalem işi süslemeli tavanları, bir Şömine müzesini andıran birbirinden farklı renk ve biçimde, değerli İtalyan mermerleriyle yapılmış şömineleri, her bir odada ayrı süslemeli ve ince işçilikli parkeleri, çeşitli Avrupa üsluplarındaki mobilyaları, halı ve tablolarıyla eşsiz bir sanat müzesi niteliğindeki Küçüksu Kasrı, Cumhuriyet Döneminde de bir süre devlet konukevi olarak kullanılmış ve günümüzde bir müze-saray işlevi kazanmıştır.

vikipedi'den..

http://img101.imageshack.us/img101/8525/f20fd0.jpg

masa II. Abdülhamit eseri.. diğer eserleri gibi çok zarif..

Abdülhamit devlet yönetimindeki üstün dehasını, görenleri hayrete düşürecek güzellikte yaptığı ahşap eserlerde de göstermiş. Abdülhamit'in başarısını İlber Ortaylı da "Abdülhamid padişah olmasa marangozluk yapsa, adam milyarder olurdu. Borsadan, para ve senet hareketlerinden çok iyi anlar. Piyasada broker olabilir yani. Adamın merakı modernleşme. Arap Ortadoğusunda reform başlattı, oralarda sevilir. Diplomasiden çok çok iyi anlıyor...." sözleriyle oldukça güzel anlatmış.

burayı da tek kişilik turuma eşlik eden rehber ile geziyoruz.. rehber abinin anlattığına göre inşası Dolmabahçe Sarayı inşasına rastlayan Küçüksu Kasrı Dolmabahçe Sarayından artan malzemeler ile inşa edilmiş ve süslenmiş..

kanlıca istikametine devam..

Anadolu Hisarı..

1395'te Yıldırım Beyazid tarafından, İstanbul'un İkinci Osmanlı Kuşatmasına hazırlığının bir parçası olarak yaptırılmış.

http://img136.imageshack.us/img136/8301/f24kk8.jpg

bugun ortasından yol geçiyor. ve girişi kapalı..

ama kedilere serbest :)

http://img136.imageshack.us/img136/1812/f25bk2.jpg

okyt
17-02-2009, 14:03
10.02.09 tarihli güne devam..

artık Kanlıca..

http://img201.imageshack.us/img201/2298/f26zu2.jpg

http://img89.imageshack.us/img89/405/f27ft5.jpg

http://img201.imageshack.us/img201/1836/f28fy6.jpg

Mihrabat Tepesi..

http://img201.imageshack.us/img201/5811/f30za9.jpg

http://img201.imageshack.us/img201/7909/f29yn1.jpg

bülbülün aşkına yazdığı şarkıyıda dinledikten sonra..

videosunu da eklemeye çalıştım ama beceremedim..

Mihrabat tepesini özele kiralayıp o yassak bu yassak mekanına çevirip betonlaştırdıkları için güneşi batıracak bir yer arıyorken kanlıca mezarlığında; mezarlıktada 01.02.09'da kaybettiğimiz Barış Manço'nun önünde buluyorum kendimi. yılda 2-3 kez uğranılan günlerinde birine yakın olduğumu düşünüyorum çiçekleri biraz taze görünce.. yalnız günlerinden birinde ona yakın biryerde beraber batırıyoruz güneşi..

http://img89.imageshack.us/img89/4489/f31ct2.jpg

http://img141.imageshack.us/img141/9810/f33aq3.jpg

http://img161.imageshack.us/img161/9066/f34xa8.jpg

http://img161.imageshack.us/img161/7990/f35nd9.jpg

http://img161.imageshack.us/img161/3513/f36kn6.jpg

Boğazın dalgın suyunda güneşi batırdıktan sonra 10.02.09 tarihli 12.gün sonu diyorum.

foto çekip gezmek için kötü bir gün olduğunu anladığım; bugün yediğim soğuktanmı yoksa grip virüsündenmi anlamadığım 4 günlük ağır bir gribe o gün ile merhaba diyorum..

okyt
28-03-2009, 21:28
herşeye inat istanbul'a devam..

Beykoz, Anadolu Feneri Köyü..

http://img10.imageshack.us/img10/7325/77913446.jpg

http://img11.imageshack.us/img11/8285/76103687.jpg

http://img10.imageshack.us/img10/816/11752340.jpg

Anadolu Feneri..

Bulunduğu köye de adını veren fener ilk olarak 1834 yılında kurulmuş. Kırım savaşı sırasında Fransız ve İngiliz gemilerinin boğazın ve karadeniz'in girişlerini görebilmeleri için yapılmasına karar verilen fener 15 Mayıs 1856'de Fransızlar tarafından karşı sahildeki fenerle beraber kule kısmı yapılarak işletilmeye başlanmış. 1933'de Fransızlara verilen 100 senelik işletme imtiyazı iptal edilmiş ve tamamen Türklere geçmiş.

http://img204.imageshack.us/img204/4466/84038247.jpg

http://img147.imageshack.us/img147/1484/88797579.jpg

http://img55.imageshack.us/img55/1918/85431991.jpg

http://img407.imageshack.us/img407/4814/91446858.jpg

http://img259.imageshack.us/img259/5931/84067355.jpg

okyt
30-03-2009, 00:12
Anadolu Kavağı, Beykoz..

Yoros Kalesi..

http://img6.imageshack.us/img6/8963/39500095.jpg

http://img17.imageshack.us/img17/4928/d10u.jpg

http://img17.imageshack.us/img17/2793/d11fxn.jpg

http://img21.imageshack.us/img21/2435/d12z.jpg

http://img8.imageshack.us/img8/6537/d13rvz.jpg

http://img18.imageshack.us/img18/7332/d14i.jpg

http://img14.imageshack.us/img14/9492/d15t.jpg

http://img19.imageshack.us/img19/9097/d16s.jpg

http://img257.imageshack.us/img257/826/d17.jpg

http://img6.imageshack.us/img6/5540/d18l.jpg

okyt
30-03-2009, 21:08
Yoros Kalesine devam..

http://img150.imageshack.us/img150/9639/d19.jpg

Anadolu kavağı Kalesi veya Ceneviz Kalesi olarak da bilinen bu kalenin adı, "kutsal yer" anlamına gelen Hieron'dan geliyor görüşü oldukça yaygın. Bununla beraber, antik çağ tanrılarından Zeus'un sıfatı olan "uygun rüzgarlar'' anlamına gelen "ourios"tan aldığı da iddia ediliyor. Yoros adının doğrudan doğruya "dağ" anlamındaki "oros"tan gelmiş olması da düşünülebilir, belki de bu görüş daha doğrudur.

Boğazın, Karadeniz'e açıldığı bu bölgede, belki de kalenin olduğu yerde, on iki Tanrı adına yapılmış bir mabet vardı. Geçen yüzyılda burada bulunan bazı antik mimari parçaların bu mabedin kalıntıları olduklarına ihtimal verilir. Buradaki 12 tanrı adına yapılmış yapılar, Kale'nin tarihini tek tanrılı dinlerden öncesine götürmemizi olanaklı kılar.

http://img8.imageshack.us/img8/6538/d21p.jpg

Yoros Kalesi'nin bir Ceneviz yapısı olduğuna inanılır. Oysa değildir. Kulelerinden birinde görülen tuğladan harflerle yazılmış Grekçe kitabe, buranın Bizans inşaatı olduğunu gösterir. 14. yüzyılın başlarında, 1305'te kale, Şile Kalesi ile birlikte Türklerin eline geçmiş, ancak fazla bir süre elde tutulamamıştır. 1348'den itibaren de, Karadeniz ticaret yolu hakimiyetine sahip bulunan Cenevizliler buraya hakim olurlar. Fakat 14. yüzyılın sonlarında, Boğaziçi'nin Anadolu yakasına tamamen hakim olan Osmanlılar tarafından tekrar fethedilmiştir.

http://img23.imageshack.us/img23/8674/d24r.jpg

Yıldırım Bayezid'in, 1391'de karayoluyla Kocaeli'nden büyükçe bir kuvvetle gelerek Yoros'a çıktığını, buradan da Yahşi Bey'i göndererek Şile Hisarı'nı teslim aldığını Âşık paşazâde yazıyor. Bayezid bundan sonra Yoros Kalesi'ni bir üs gibi kullanıyor. Ardından, Güzelcehisar da denilen Anadolu Hisarı'nı yaptırıyor. Bu, Konstantinopolis'i fethetme yolundaki hazırlıkların en önemli ayaklarından sayılıyor.

http://img10.imageshack.us/img10/4092/d25.jpg

1391-1414 arasında Yoros Kalesi Türklerin elinde. İspanya kralının elçisi olarak Timur'un yanına gönderilen Ruy Gonzales de Clavijo, Karadeniz'e açılırken gördüğü kaleyi "El Guirol de la Turquia" olarak adlandırıyor. Buranın bakımlı olduğunu ve içinde bir Türk garnizonu bulunduğunu bildiriyor. Halbuki karşısındaki kale harap ve terk edilmiş durumdadır; kalenin eteğinde, etrafında duvar olan bir kule bulunmaktadır, o kadar... Clavijo'nun yazdığına göre, buradan karşı kıyıdaki bir kuleye zincir gerildiği yolunda bir söylenti vardı. Ama zinciri gören yoktu...

İstanbul'un fethinde Yoros da artık Türk hakimiyetin e giriyor. Osmanlı Devleti'nin hemen her tarafındaki kıyı kalelerini tamir ettiren veya yenilerini yaptıran II. Bayezid burasını da tamir ettiriyor, içine Yoros Kalesi Mescidi denilen bir ibadet yeri yaptırıyor. Sonraları kale dizdarı Mehmed Ağa da bir hamam inşa ettiriyor.

kaynak: megarevma.net/yoroskalesi.htm

okyt
30-03-2009, 21:44
http://img5.imageshack.us/img5/9690/d22a.jpg

okyt
30-03-2009, 21:46
http://img8.imageshack.us/img8/9882/d30u.jpg

okyt
30-03-2009, 21:47
iliştiğinde karanlık suya
bir gün daha kalır arkada
çalındığında martı çığlıklarıyla
bir memleket türküsü...
başlar bir gün daha...

istanbul
istanbul
istanbul....

ağlarsam koynunda!

istanbul
istanbul
istanbul

gülme boşuna...

güzel şehirleri yenen bir arzuyla
bakar uzak yollar
o şehvette
cehennemdir cennet olsa!

istanbul
istanbul
istanbul

bakışın pazarlık kokuyor
gözlerinde
yok
gözleri
benim memleketimin...
içtenliği,ölümüne dostluğu yok...

bir dert gündüzün
bir dert gecen
kimi görsem elinde kendi acıları
kimi görsem sanki düşman...

Ömer Faruk Akbıyık

..

Kendim yazdım kendim oynadım'a..

http://img5.imageshack.us/img5/6505/d23t.jpg

..

okyt
30-03-2009, 21:49
Elin Amerikalısının şehrindeki iki karış yeşilliğine özenenlere inat; İstanbul..

İnadına İstanbul..

..

İnsan..

Manzara..

İnsan manzaraları..

http://img214.imageshack.us/img214/1091/d26.jpg

http://img26.imageshack.us/img26/4985/d27x.jpg

http://img150.imageshack.us/img150/2536/d28.jpg

http://img208.imageshack.us/img208/4457/d29.jpg

water
30-03-2009, 23:39
burası benim en sevdiğim yerlerden biridir.emeğine teşekkürler..

okyt
25-04-2009, 21:14
teşekkür ederim sn. water..

kadıköy..

http://img111.imageshack.us/img111/460/ds1f.jpg

http://img7.imageshack.us/img7/4877/ds2c.jpg

http://img10.imageshack.us/img10/2849/ds3w.jpg

http://img111.imageshack.us/img111/3931/ds4k.jpg

http://img7.imageshack.us/img7/6928/ds5n.jpg

okyt
08-09-2009, 23:07
http://img514.imageshack.us/img514/7851/dsc06665k.jpg

stocksin
10-09-2009, 18:00
Kıymetli Kardeşim,
Allah sizden razı olsun. Yaşadığımız şehri bizlere hatırlattığın için.. Çocukluğumda Piyer Loti de ders çalışıp sınavlara hazırlanırdım..
İlgiyle izlemeye devam ediyorum.
Saygılar

okyt
23-02-2010, 20:36
teşekkürler sn. stocksin..
uzun aradan sonra gezmelere devam..

Fatih - Kıztaşı - Markianos Sütunu

http://img697.imageshack.us/img697/1594/dsc08989p.jpg

455 yılında İstanbul'da Bizans İmparatoru Markianos anısına dikilmiş..

http://img697.imageshack.us/img697/530/dsc08996yo.jpg

İstanbul’un fethinden sonra kurulan ilk Türk mahalleleri arasında “Kıztaşı Mahallesi” olarak adı geçmiş, Uzunca bir süre Saraçhanebaşı’nda Yeniçeri odalarında bir evin bahçesinde kalan anıt bir yangınla tekrar ortaya çıkmış.Kaidesinde Nike heykelinin bulunuşundan ötürü halk arasında Kıztaşı olarak bilinmektedir.

http://img697.imageshack.us/img697/1787/dsc08992j.jpg

Kitabesinde latince olarak.
"İşte bu imparator Marcianus'un anıtıdır / Ki Tatianus bu eseri adamıştır". yazıyormuş..

http://img697.imageshack.us/img697/5757/dsc08993h.jpg

okyt
23-02-2010, 21:46
yedi tepeli İstanbul'un 5. tepesi- nden yeni tepeleriyle yeni istanbul..

http://img246.imageshack.us/img246/50/dsc09001.jpg

http://img697.imageshack.us/img697/73/dsc09009.jpg

tepeye 1522 inşa tarihli Yavuz Selim Camii Evsahipliği yapıyor.

Yavuz Selim, kızı Hatice sultan ile kızı, Kanuni'nin annesi, şehzadeler Murad, Mahmud, Abdullah ve Sultan Abdülmecid türbeleri camii bahçesinde..

Camiinin hemen arkası..

560 tarihinde inşa edildiği söylenen Aspar sarnıcı..

diğer adıyla Çarşamba Çukurbostanı

http://img697.imageshack.us/img697/143/dsc09011j.jpg

Aspar sarnıcı bir kenarı 152 m. Uzunluğunda olmak üzere dikdörtgen bir plan şeklindedir. Derinlik aslında 10.80 metre olmasına rağmen zeminin zamanla toprakla dolmasından bugünkü derinliği 8.20 metredir. Duvar kalınlığı 5.20 metredir ve burada beş tuğla ve beş taş dizisinden meydana gelen bir mimari teknik kullanılmıştır.

İstanbul Sarnıçları
İstanbul içerisinde bir şehrin ihtiyacını karşılayacak kadar akasu bulunmamasından ötürü, şehrin suyu batıdaki Pınarhisar mevkinden Romalılar tarafından kanallar ve kemerler aracılığı ile getirilmiştir Romalıların yapmış olduğu tesisler Bizans tarafından da kullanılmıştır Ancak bunların ne şekilde ve ne zamana kadar kullanıldığı konusunda tarihi kaynaklarda yeterli bir bilgi bulunmamaktadır Buna rağmen İstanbul'un ilk su yollarının MS123 yıllarında Roma İmparatoru Hadrianus zamanında yapıldığı ve Constantinius I tarafından da geliştirilmiş olduğu da kabul edilmektedir
İstanbul'da Bizanslılar kent dışından gelen suları açık ve kapalı sarnıçlarda toplamışlardır Bunun da nedeni kentin su gereksiniminin karşılanması kadar, çeşitli kuşatmalarda da yararlanmak içindir
Günümüzde halk arasında Çukurbostan ismiyle anılan açık sarnıçlar surların dışındaki kaynaklardan gelen suların toplandığı ve şehre dağıldığı bir nevi havuzlar olarak nitelendirilir Burada toplanan sular, hem dinlendirilir hem de onlardan yararlanılır Burada toplanan suların duvarlara olan basıncını azaltmak için daha çok şehrin yüksek noktalarındaki çukur yerlere yapılmışlardır Roma yapım tekniğine göre yapılan açık sarnıçların duvarları blok taşlar, tuğla ve horosan harçlarla kuvvetlendirilmiştir Günümüze bu sarnıçlardan Aspar, Aitius, Hogios Mokios ve Hebdemon Sarnıcı ulaşabilmiştir

Sarnıç bugün malesef derme çatma belediye binaları ve araç işgali altında.

http://img697.imageshack.us/img697/4214/gr125.jpg

sultan sarnıç..

Aspar sarnıcının güneyinde kapalı bir sarnıç.. özel bir şirket tarafından işletiliyor.. (foto kendi sitesinden.)

http://www.sultansarnic.com/

Fatih ilçesinde Çarşambada Şeyh Resmi mahallesinde bulunan Aspar Sarnıcının güneydoğusunda yer alır. Ali Naki Sokağı içerisindeki yapı, yapım tekniği göz önünde bulundurularak Bizans İmparatorluğuna, Justinianus Dan (527-565) daha önceki yıllara tahminen Theodosius I dönemine (378-395) tarihlendirilmiştir.

C.ÜNLÜ
23-02-2010, 22:03
İzmir'de yaşıyorum...İstanbul farklı bir ruha sahip,seviyorum çocukluğumun hayali olan bu şehri..

Emeğinize sağlık...........

seyis
30-04-2010, 02:16
Harika olmuş.
Eline-emeğine sağlık, teşekkürler.

Esen kalın.

okyt
03-05-2010, 22:15
İzmir'de yaşıyorum...İstanbul farklı bir ruha sahip,seviyorum çocukluğumun hayali olan bu şehri..

Emeğinize sağlık...........


Harika olmuş.
Eline-emeğine sağlık, teşekkürler.

Esen kalın.

sn. C.ÜNLÜ ve sn. seyis Teşekkür ederim..

..


Bedava yaşıyoruz, bedava;

Hava bedava, bulut bedava;

Dere tepe bedava;

Yağmur çamur bedava;

Otomobillerin dışı,

Sinemaların kapısı,

Camekanlar bedava;

Peynir ekmek değil ama

Acı su bedava;

Kelle fiyatına hürriyet,

Esirlik bedava;

Bedava yaşıyoruz, bedava.

orhan veli kanık

http://img517.imageshack.us/img517/9307/dsc00863ck.jpg

GozgurS
21-07-2010, 11:08
Sn. Okyt,

Ahmet Ümit'in İstanbul Hatırası romanını okumanızı tasviye ederim. İstanbul'un tarihini çok güzel anlatmış.

okyt
04-08-2010, 21:18
Sn. Okyt,

Ahmet Ümit'in İstanbul Hatırası romanını okumanızı tasviye ederim. İstanbul'un tarihini çok güzel anlatmış.

Teşekkür ederim. Okunacaklar listesine aldım; en kısa zamanda okumak üzere..

okyt
02-10-2010, 20:45
İstanbul tadında yeni bir macera da burada başladı...

TANIMADIĞIM TÜRKİYE GÜNLÜĞÜ..

http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=52468

brokerüstad
20-10-2012, 21:16
İstanbul'u hiç böyle gördünüz mü?

http://www.haber7.com/video-galeri/22647-istanbulu-hic-boyle-gordunuz-mu