stoploss34
15-12-2009, 16:51
Fenerbahçe Başkanvekili Şekip Mosturoğlu dün Kanaltürk’te yayınlanan Son Kale programında gündeme gelen bahis şikesi ile ilgili adı geçen futbolcunun Colin Kazım olduğu ile ilgili iddaya sert yanıt verdi.
Mosturoğlu iddiaları gündeme getiren Sabah Gazetesi haber müdürü Şaban Arslan’ın da katıldığı programda ”Haber kaynağınız ile biz de konuştuk. Kazım adının futbolcu mu yoksa bir başka biri mi olduğunu nereden biliyorsunuz ?” sorusuna net yanıt alamaması üzerine ortam gerildi.
Mosturoğlu “Bizim öğrendiğimize göre Kazım isimli bir menajerin ismi geçiyor. Net bir bilgi ve belge olmadan bir futbolcumuzu nasıl suçlayabilirsiniz ?” sorusuna yanıt verilmeyince “Eğer bu soruşturmanın sonunda bizim oyuncumuzun da adı geçiyor ise gereğini yaparız” karşılığını verdi.
Mosturoğlu gerek Alman yetkilileri gerek Fubol Federasyonu ile konu üzerinde işbirliği yaptıklarını da belirterek “Sayın Arslan’ın elinde net bir bilgi var ise paylaşması gerekir. O kaynak bize isim vermedi. Ama var ise kulüp olarak gereğini yerine getiririz. Yoksa yasal haklarımızı da sonuna kadar kullanırız” dedi.
Bu arada gazetenin kaynağının, Almanya emniyetinde görev yapmış Türk asıllı bir eski polis, yeni araştırmacı yazar olduğu da bildirildi.
Bochum nazlanıyor
Futbol Federasyonu, Avrupa’yı sarsan bahis ve şike manipülasyonu ile ilgili olarak Almanya’nın Bochum savcılığı ile dün iki kez görüşme yaparak, dosyanın Türkiye’yi ilgilendiren bölümlerinin bir an önce kendilerine verilmesini talep etti.
Bochum savcılığı ise Türkiye ile birlikte adı şike soruşturmasında geçen 6 ülkenin daha benzer talepte bulunduğunu ve yapılacak inceleme sonunda alınacak kararın iletileceğini bildirdi. Bochum savcılığının Almanya’da geçtiğimiz aylarda 5 Türk’ün ölümünün şike olayları ile bağlantısı olup olmadığını da araştırdığı, bu yüzden Türkiye dahil diğer 6 ülkeye bilgi vermekten çekindiği ileri sürüldü. Irkçı eylemler nedeniyle öldürüldüğü ileri sürülen bu şahısların, bahis çetesiyle işbirliği saptanırsa, savcılık incelemesinin birkaç ay daha uzayabileceği iddia edildi.
Bahis organizasyonunun Asya ve Çin üzerinden yapıldığı ve Türkiye’deki İddaa oyunundan kazanç sağlanmadığı tespit edildiği takdirde, şahıslar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve çıkar amaçlı suç örgütü kurma suçlamasından ceza verilmesinin mümkün olmayacağı bildirildi.
Mosturoğlu iddiaları gündeme getiren Sabah Gazetesi haber müdürü Şaban Arslan’ın da katıldığı programda ”Haber kaynağınız ile biz de konuştuk. Kazım adının futbolcu mu yoksa bir başka biri mi olduğunu nereden biliyorsunuz ?” sorusuna net yanıt alamaması üzerine ortam gerildi.
Mosturoğlu “Bizim öğrendiğimize göre Kazım isimli bir menajerin ismi geçiyor. Net bir bilgi ve belge olmadan bir futbolcumuzu nasıl suçlayabilirsiniz ?” sorusuna yanıt verilmeyince “Eğer bu soruşturmanın sonunda bizim oyuncumuzun da adı geçiyor ise gereğini yaparız” karşılığını verdi.
Mosturoğlu gerek Alman yetkilileri gerek Fubol Federasyonu ile konu üzerinde işbirliği yaptıklarını da belirterek “Sayın Arslan’ın elinde net bir bilgi var ise paylaşması gerekir. O kaynak bize isim vermedi. Ama var ise kulüp olarak gereğini yerine getiririz. Yoksa yasal haklarımızı da sonuna kadar kullanırız” dedi.
Bu arada gazetenin kaynağının, Almanya emniyetinde görev yapmış Türk asıllı bir eski polis, yeni araştırmacı yazar olduğu da bildirildi.
Bochum nazlanıyor
Futbol Federasyonu, Avrupa’yı sarsan bahis ve şike manipülasyonu ile ilgili olarak Almanya’nın Bochum savcılığı ile dün iki kez görüşme yaparak, dosyanın Türkiye’yi ilgilendiren bölümlerinin bir an önce kendilerine verilmesini talep etti.
Bochum savcılığı ise Türkiye ile birlikte adı şike soruşturmasında geçen 6 ülkenin daha benzer talepte bulunduğunu ve yapılacak inceleme sonunda alınacak kararın iletileceğini bildirdi. Bochum savcılığının Almanya’da geçtiğimiz aylarda 5 Türk’ün ölümünün şike olayları ile bağlantısı olup olmadığını da araştırdığı, bu yüzden Türkiye dahil diğer 6 ülkeye bilgi vermekten çekindiği ileri sürüldü. Irkçı eylemler nedeniyle öldürüldüğü ileri sürülen bu şahısların, bahis çetesiyle işbirliği saptanırsa, savcılık incelemesinin birkaç ay daha uzayabileceği iddia edildi.
Bahis organizasyonunun Asya ve Çin üzerinden yapıldığı ve Türkiye’deki İddaa oyunundan kazanç sağlanmadığı tespit edildiği takdirde, şahıslar hakkında nitelikli dolandırıcılık ve çıkar amaçlı suç örgütü kurma suçlamasından ceza verilmesinin mümkün olmayacağı bildirildi.