Ocak 2010 Beşiktaş Kongresi

[silvereng]

2010 Ocak Ayı sonunda Beşiktaş Başkanlık seçimi için kongre yapılacak. Şu ana kadar adaylığını koyan iki isim var. Birincisi Beşiktaş'ın 2004 yılından beri başkanlığını yapan Yıldırım Demirören, diğeri ise Yıldırım Demirören'in listesinde önceden yönetime giren Murat Aksu.

Ocak Ayı boyunca bu iki başkan adayı hakkında çok şey yazılacak, çizilecek. Bakalım sonunda kim kazanacak?

Yıldırım Demirören Dönemindeki bazı detayları aşağıdaki linkte kaynaklarıyla belirttim...

http://downbothflanks.blogspot.com/2010/01/2004-2009-bjk-tarihi.html

[silvereng]

Yıldırım Demirören'in karşısına çıkan Beşiktaş Başkan Adayı Murat Aksu SABAH'a önemli açıklamalar yaptı.
"Mali açıdan çökmüş, işletme sermayesi bile bitirilmiş bir kulübün başkanlığına aday olmak tam deli işi. Taşın altına elimi sokmuyorum, kafamı giyotinin altına koyuyorum "

"UEFA yayın hakları 2019 yılına kadar yok pahasına verilmiş, böyle giderse bunlar yakında Fulya'yı komple kırdıracaklar. Demirören'in yaptığı, hastayı kendine muhtaç bırakmak"

"Beşiktaş'ın varlıkları borcu karşılamakta zorlanır. Kulüp uçuruma yuvarlanıyor. Sistem bu zihniyete 3 yıl değil, 3 ay bile dayanamaz. Kulüp çağdışı yönetiliyor"

Kaynak: http://www.sabah.com.tr/Spor/2009/12/30/hesap_soracagiz

[silvereng]

31 Ocak'ta yapılacak seçim öncesi HABERTÜRK'ün sorularını yanıtlayan başkan adayı Aksu, bomba gibi açıklamalar yaptı.

“31 Ocak’taki genel kurulu ‘milat’ kabul etmek gerekir. Bu seçim, uçurumdan önceki son viraj. Eğer Yıldırım Demirören bir dönem daha kalırsa, Beşiktaş’ta o zaman kayyum da dahil, facianın büyüklüğünü kimse hesap edemez. Kulüp içinde ‘eşe dosta’ 30 milyon dolara yakın bir rant paylaşımı var. Biz kulüpten beslenen asalaklara ve kongre simsarlarına karşı mücadele ederken, bir cephe de Metin Keçeli ve Fikret Orman açmasın. Yoksa Beşiktaş’a yazık olur.”

Kaynak: http://www.htspor.com/Futbol/spor-haber/197905-demiroreni-bombaladi.aspx

[ayhan53]

murat aksunun yaklaşımı demokratik değil ne demek keçeli ve orman aday olmasın kendine güvensizlik işareti

[silvereng]

murat aksunun yaklaşımı demokratik değil ne demek keçeli ve orman aday olmasın kendine güvensizlik işareti

Yıldırım Demirören'e karşı olanlarla dayanışma içinde olmak istiyor. Gücünü birleştirmek istiyor. Kendine güveni var ama işini garanti altına almak istiyor, riskleri azaltmaya çalışıyor.

Dikkat ederseniz adam klübe para vermeyeceğiz diyo, transfer bütçemiz çok olmayacak diyo. Murat Aksu BJK camiasının kurumsal firma yöneticileri gibi yönetilmesi gerektiğini savunuyor.

Şu an Yıldırım Demirören'e karşı duran adam yok. Bu adam Beşiktaş aşkı ile göreve soyunmaya hazırım diyor. Bakalım Beşiktaş kongre üyeleri tepki oylarını Murat Aksu'ya verecekler mi?

[ayhan53]

Levent Erdoğan, Murat Aksu'dan desteğini çekti
İstanbul DHA

Yıldırım Demirören'in başkanlığındaki Yönetim Kurulu'nda Asbaşkanlık görevinden istifa ettikten sonra Başkan Adayı Murat Aksu'ya destek veren, hatta ortaya çıkmasına en büyük etken olan Levent Erdoğan kendisiyle tüm bağlarını koparttığını açıkladı. Erdoğan, Aksu'dan ayrılmasına gerekçe olarak, "Kafa olarak uyuşamadık. Bunu daha fazla sürdürmenin de bir anlamı yoktu" dedi.

[silvereng]

Başkanlığa 3. aday
Beşiktaş’ta Yıldırım Demirören ve Murat Aksu’dan sonra, Fikret Orman’ın da üçüncü aday olarak sahaya çıkacağı ifade edildi. Camiadan büyük baskı aldığını belirten Orman’ın önümüzdeki günlerde bunu açıklaması bekleniyor. Ancak Orman’ın dün Beşiktaş Belediyesi’nde Yıldırım Demirören ve İsmail Ünal ile buluşması ise dikkatlerden kaçmadı. Orman, Demirören ile karşılaşmasının tamamen tesadüf eseri olduğunu belirterek, özel işleri nedeniyle belediyede bulunduğunu açıkladı.

[alpertunga]

Orman 'yokum' dedi

FATİH DOĞAN 08.01.2010

Beşiktaş'ta son günlerin gündemdeki isimlerinden Fikret Orman, başkanlık yarışındaki gelişmeleri değerlendirdi ve camianın merakla beklediği sorunun cevabını Sabah'a açıkladı
Beşiktaş camiasının önde gelen isimlerinden Fikret Orman, SABAH'a yaptığı özel açıklamada bütün baskılara rağmen aday olmayacağını söylerken, Yıldırım Demirören'in listesinde olmasının asla mümkün olmadığını da açıkladı. Önceki gün İsmail Ünal'ın Beşiktaş Belediyesi'nde gerçekleştirdiği organizasyonda ilginç bir buluşma gerçekleşmiş, Başkan Yıldırım Demirören, bir iş görüşmesi için orada bulunan Fikret Orman'a "Gel listeyi beraber yapalım. Hem ikinci başkan ol, hem icra kurulunu yönet" teklifinde bulunmuştu.

ASLA YÖNETİME GİRMEM
Fikret Orman gündemdeki konuyla ilgili olarak "Yaklaşık altı aydır başkan adayı olmam için baskı var. Ancak ben her seferinde olumsuz görüş bildirdim. Özellikle Beşiktaş'ın sorunlarına çözüm bulunması, camianın kulüp meseleleriyle ilgili duyarlı olması konusunda uyarılarda bulundum. Çıkmayı düşünen Başkan adaylarını yaptığımız görüşmelerde cesaretlendirdim. Sayın Murat Aksu'nun aday olmasından sonra gelişen ikili seçim sürecinde, camianın bu iki adaydan yeteri kadar tatmin olmadığı şeklinde çok ciddi tepkiler aldım. Tabandan gelen bu baskılar üzerine Metin Keçeli ağabeyin de kesin kararını vermesinden sonra, bu baskıları yeniden hissettim. Yaptığımı değerlendirme sonucunda dostlarımla paylaştığım üzere kesinlikle başkan adayı olmayacağımı açıklıyorum" dedi.

ONUR KIRICI
Fikret Orman, Demirören'in, 'yönetimi birlikte kuralım, ikinci başkan ve icra kurulu başkanım ol' teklifiyle ilgili olarak da "Katiyen ne Yıldırım Demirören ne de Murat Aksu yönetiminde yer almam söz konusu değildir. Beşiktaş'ta zaten eş başkanlık sistemi yoktur. Gelinen noktada sadece bugün değil, son üçdört aydır her iki başkanın da destek ve önerileri olmuştur. Böyle bir durumda biz de gereken cevabı vermişizdir. En değer verdiğim şey ailem ve onurumdur. Bu şartlarda bu teklifi değerlendirmeyi düşünmem bile söz konusu değildir. Bu onur kırıcıdır. Tarafımdan planlanmış organize bir buluşma hiç gerçekleşmemiştir" yorumunu yaptı. Beşiktaş'ın gidişatına üzüldüğünü belirten Orman, "Ve bunun için zaman içerisinde fikirlerimi ifade ediyorum. Bunun ötesi yok. Bundan sonra, bundan önce olduğu gibi kazanan kim olursa olsun dışarıdan destek vereceğimi söylüyorum" ifadelerini kullandı. Öte yandan Beşiktaş'ın CHP'li kongre üyelerinin, İsmail Ünal'ın kongre öncesi arabulucuk yapmasına tepki gösterdiği öğrenildi.

[alpertunga]

Demirören'in listesi

08.01.2010

30 kişiye yöneticilik sözü verdiği iddia edilen Yıldırım listesinde, kesinleşen isimler; Mete Düren, Serdar Adalı, Kıvanç Oktay, Kenan Öner, Cengiz Zülfikaroğlu, Sinan Vardar, Mesut Parlak, Fahrettin Curoğlu ve Hüseyin Yücel... Muhtemeller arasında ise, Ertunç Soğancıoğlu, Aziz Çankırı, Şenol Demirağ, Hasan Bozkurter, Ahmet Akpınar, Orhan Saka, Serhan Soysal yer alıyor.

Murat Aksu'nun listesi

08.01.2010

Murat Aksu kanadında listeye girmesi kesinleşen isimler; Ali Baransel, Faruk Pala, Murat Akdoğan, Kemal Gencer, Emre Berkin ve Merdan Araz... Yönetimde yer alması muhtemel isimler ise Koray Deniz, Osman Parlar, Kadir Kılıç, İbrahim Altınsay, Süleyman Eren... Bu isimlerin dışında Aksu'nun sır gibi sakladığı sürpriz isimler olduğu iddia ediliyor.

[ayhan53]

yıldırım demirören kanaltürkte gargamelin konuğu program şimdi başlıyor

[silvereng]

yıldırım demirören kanaltürkte gargamelin konuğu program şimdi başlıyor

http://www.kanalturk.com.tr/haber-detay/20064-demiroren-den-bomba-aciklamalar-haberi.aspx

böyle konuşursan başkanlık gider. aksu bana göre başkan seçilecektir.

[alpertunga]

ATIF KEÇECİ

[email protected]
Kongreye doğru akılda kalanlar

Beşiktaş camiası yaklaşan seçim kongresi öncesi başkan adaylarının karşılıklı söylemlerini değerlendirmeye çalışmakta.
Bu yarışa, Sayın Yıldırım Demirören giderek artan borç miktarı, en az 5 kongre ve divan toplantısında İnönü Stadı'nın yapımı ile ilgili yerine getiremediği sözler, özellikle Gaziantep ile yaptığı futbolcu alışverişlerindeki yüksek ödemelerden ötürü 1-0 yenik başlıyor.

Kongrede üyelerin karşısına çıktığında yerine getiremediği vaatlerin hesabını vermekte zorlanacaktır. Bundan ötürü yeni projeleri çok inandırıcı değil. Bunların üstüne bir de şimdiye kadar açıkladığı ve yönetimde olacağını söyleyenlerin çoğunun isimleri kongre üyelerine çok enteresan gelmemekte. Hele Murat Aksu'nun taviz vermeyerek kapıyı gösterdiği kişilerin Demirören listesinde olacaklarını açıklamaları, insanları düşündürüyor. Önümüzdeki günlerde bu tabloya temenni ederim ki önemli isimler dahil olsun ve gelecek adına umut taşınsın.

Sayın Murat Aksu'nun ise ilk Demirören yönetiminin ikinci başkanlığı görevini ifa etmesi geçmişe dönük kendisine eleştiri gelmesine neden olmakta. Yönetim teşkilinde taviz vermez tutumu, yıllardır Beşiktaş içerisinde beklenen olumlu bir gelişme. Arkasında oy deposu olduğunu söyleyenlere bile prensiplerinden vazgeçmeyerek yolunu ayırması puanını yükseltmekte. Açıkladığı yönetim listesinde yer alan isimler için kimsenin olumsuz söz edebilmesi imkânsız. Zira hepsi ülke içinde olumlu işlere imza atmış işadamı, bürokrat ve teknokrat.

Bir yandan kadrolaşma sürerken diğer taraftan karşılıklı açıklamaların dozu zaman zaman sertleşmekte. Her iki başkan adayının da etraflarındaki insanların etkisinde kalmayarak aklıselim davranmalarında fayda var.

Yıldırım Demirören'in "Paramı isterim" demesi haktır; ancak futbolcu ödemelerinde "kimsenin Beşiktaş'ta parası kalmaz" sözlerini sıkça telaffuz eden bir kişi için bu söylem şahsi fikrimce gereksizdir. Buna cevap olarak Murat Aksu'nun "Zengin ailenin şımarık çocuğu" benzetmesi çok şık durmadı.

Yıldırım Demirören'in katıldığı son TV programında kanal seçimi de yanlış. Daha önceleri aynı yapımcı ile gerçekleştirdiği söyleşide "al gülüm, ver gülüm" tarzı danışıklı dövüş misali olduğunun ortaya çıkması benzer değerlendirme yapılmasına çanak tutuyor.

Yıldırım Demirören'in stratejik bir davranış olarak nitelendirilecek derecede mazlumu oynaması, ilgi çekici. Ancak en az 20 konuda bilgisizlikten mi yoksa bilerek mi doğruları söylememesi dikkatlerden kaçmadı. Bir başkanın yönetici ve başkan olma şartlarını belirleyen tüzük maddelerinden bihaber oluşu hoş değil.

Borç konusunda AŞ ve derneğin bilançoları ortada. Buradaki rakamlar başkanın söylediklerine uymuyor. Denetleme kurulunu referans göstermek çok yerinde değil. Zira Divan Kurulu toplantılarında kendilerine görevlerini yerine getirmedikleri hususunda defalarca eleştiri getirmiş bir kişi olarak bunu rahatlıkla söyleyebilirim.

'Kulübe siyaset sokulmuştur' demek hakkı öncelikle Yıldırım Demirören'in olamaz. İkinci başkanı bir siyasidir ve partisinin sempatizanları kulüp üyesi yapıldı. Son tribün olaylarında lider kadroları, 5149 kapsamında suçlu görülerek ceza aldı. Bu konularda bazı medya kuruluşlarının yanlı haber ve yorumları meslekî etik açısından son derece düşündürücü. Aileden sayılan muhabirlerin işin dozunu iyice kaçırdığını görmekteyiz. Şimdilerde kraldan fazla kralcı kesilenlerin yarınlarda, "Kral öldü. Yaşasın yeni kral!" diyeceklerinden kimsenin kuşkusu olmasın.

[ayhan53]

http://www.milliyet.com.tr/besiktas-a-kim-baskan-olsun-/spor/sondakika/21.01.2010/1187561/default.htm?ver=86
buyrun oy kullanın açık ara önde adayın biri

[ayhan53]

Nilay Yılmaz Yakan Top
Yetti gari21 Ocak Perşembe 2010


Pazar akşamı Telegol programına katılan Beşiktaş Başkanı Yıldırım Demirören, Beşiktaş başkanlığından, Beşiktaş’ın sahiplerinden, tüzükten ve yönetmekten neler anladığına kadar birçok konuda açıklama yaptı.
* Diyor ki Demirören: Oy kullanılması için bir mali kongrenin ya da bir dönemin geçmesi gerekiyor. Yanlış söylemeyeyim.
* Oysa tüzük diyor ki; Genel Kurul, yıllık aidatlarını 31 Ekim günü çalışma saatleri bitimine kadar ödemiş ve 2 tam yılını doldurmuş üyelerden oluşur.
* Diyor ki Demirören: Beşiktaş’ta yönetici olmak için, üye olduktan sonra süre geçmesi gerekmiyor.
Oysa tüzük diyor ki; Yönetim Kurulu Üyesi Adaylığı için Genel Kurul üyesi olmak yeterlidir.
* Diyor ki Demirören: Başkanlık için de tahmin ediyorum 2 sene geçmesi gerekiyor. Tam bilmiyorum.
Oysa tüzük diyor ki; Başkan adayı olmak için Genel Kurul üyeliğinde 5 yıllık süreyi doldurmuş olmak gereklidir.
Beşiktaş başkanlık makamının önemi konusunda sürekli söylev çeken Başkan Demirören’in kulübün tüzüğünden bihaber olması ne acı...
* Diyor ki Demirören: Beşiktaş Başkanlığı zevk için gelinen bir yer. Burası Beşiktaşlılığımızı tatmin edip, 20 milyonluk camiaya (taraftar sayısı zaman ilerledikçe 10 milyona düştü) hizmet için gelinen bir yer.
Anlaşılan Demirören’in zevk için geldiği Beşiktaş başkanlığı ve 6 yılda kulübe verdiği zararlar yetmemiş ki, yine aday 20, pardon 10 milyonluk camiaya...
* Diyor ki Demirören: Beşiktaş’ın gerçek sahibi 22 bin kongre üyesidir.
Anlaşılan 10 mu, 20 milyon mu olduğu belli olmayan Beşiktaş taraftarı dış kapının mandalı... Parayı veren kongre üyeleri düdüğü çalar. İşe gelince “Beşiktaş’ın gerçek sahibi 22 bin kongre üyesidir”, işe gelince “Beşiktaş halkın takımıdır.”
Hadi buna gaf diyelim, görmezden gelelim.
Oysa BJK’nin kongre üyesi Demirören’in sandığı gibi 22 bin değil, bildiğim kadarıyla 14 bin 400’dür.
* Diyor ki Demirören: PAF Takımı ile çıkma kararını evde, hocam dahil, yönetim kuruluyla beraber aldık. Ve biz o kararı uygulayacaktık. Ben bu kararı açıklarken, hocam, yönetim kurulum, menajerim yanımdaydı. Statta bir beyanat değildi o. Maçtan 3 saat sonra...
Oysa 4 Kasım 2007’de oynanan Fenerbahçe-Beşiktaş maçı sonrası dönemin menajeri Sinan Engin, Lig TV kameralarına “Sivasspor maçına PAF Takım’la çıkacağız. Biz Beşiktaş olarak garnitür değiliz, piyon değiliz. Başkanla konuştum. Çok sinirli. ‘Bundan sonra PAF Takım’la çıkalım. Karar verilmiş, lig belli olmuş’ diyor. Sivasspor maçına PAF takımla çıkacağız. Ligden çekileceğiz” demişti. Engin, bu konuşmasından 1-2 dakika sonra yeniden canlı yayında “Başkan ile yeniden konuştum. Kesin kararımızdır. Sivas maçına PAF Takım’la çıkacağız” diyerek son noktayı koymuştu.
* Diyor ki Demirören: Bu işe siyaset girdi. Valiler, emniyet müdürleri Beşiktaş kongre üyelerini arayıp, yönlendirmeye çalışıyor. Beşiktaş kulübü, başkanı, Demirören ailesi siyaset üstüdür. Bakan tarafından kongre üyeleri aranıyorsa siyaset girmiştir. Beşiktaş’ın siyasete alet olmasından rahatsızım.
Oysa Demirören yönetiminin 2. Başkanı Ertuğrul Kumcuoğlu, MHP MYK üyesi ve Aydın milletvekilidir. Yine MHP’nin gençlik kollarından ve üyelerinden kendi dönemi içinde çok sayıda kişiyi Beşiktaş Jimnastik Kulübü’ne üye yaptırdığı belgelerle sabittir.
* Diyor ki Demirören: Transferlerde yüzde 30 hata yaptık. Yüzde 30 hata normaldir.
Oysa Demirören’in başkanlığında geçen yaklaşık 6 yılda; teknik direktörler de dahil, gidenler, kiralananlar ve hâlâ takımda olan toplam 67 kişi transfer edildi.
Gidenler, kiralananlar: Del Bosque, Rıza Çalımbay, Tigana, Ertuğrul Sağlam, Ali Güneş, Berkant Göktan, John Carew, Çağdaş Atan, Fatih Sonkaya, İbrahim Akın, Juan Fran, Murat Şahin, Okan Buruk, Tayfun Korkut, Veysel Cihan, Mustafa Doğan, Koray Avcı, Adem Dursun, Ailton, Ali Tandoğan, Güven Kocabal, Kleberson, Kürşat Duymuş, Youla, Volkan Ünlü, Ahmet Dursun, Tomas Jun, Gökhan Güleç, Aydın Karabulut, Baki Mercimek, Burak Yılmaz, Fahri Tatan, Ricardinho, Runje, Serdar Kurtuluş, Cisse, Diatta, Hakan Arıkan, Higuain, Mehmet Yozgatlı, Atilla Özmen, Sciheldenfeld, Tuna Üzümcü, Seric, Zapotocny, Erhan Güven, Erkan Zengin: 47
Takımdakiler: Mustafa Denizli, İbrahim Toraman, Bobo, Delgado, Nobre, Rüştü Reçber, Tello, Holosko, Ekrem Dağ, Uğur İnceman, Sivok, Yusuf Şimşek, Ernts, Rıdvan Şimşek, Ferrari, Nihat Kahveci, Fink, İsmail Köybaşı, Tabata, Ramazan Özcan: 20
Üşenmeden yazdığım yukarıdaki listede görülüyor ki; gidenler ve kiralananlar toplam 47 kişi. Kalanlar ise 20.
Yani hata oranı Demirören’in dediği gibi yüzde 30 değil, yüzde70...
Böyle bir tabloyla ne istikrar sağlayabilirsiniz, ne de kasanızda para bırakırsınız...
* Diyor ki Demirören: Beşiktaş şu an Galatasaray’da oynayan Ayhan’ı 12 milyon dolara aldı. Beşiktaş İbrahim Toroman’ı, İbrahim Üzülmez’i aldı Antep’ten Celal Başkan zamanında. Beşiktaş’a Nartallo’lar geldi, Baya’lar geldi, Six’ler geldi.
Oysa Ayhan 8 milyon dolara alındı. Oysa Demirören’in Beşiktaş’ta oynadığını sandığı Six Galatasaray’da oynadı.
* Diyor ki Demirören: Bizim sermayemiz alt yapı. Bizim alt yapıda kafasıyla, kalbiyle, ayağıyla Beşiktaşlı oyuncular yetiştirmemiz lazım.
Oysa Demirören’e sormak lazım; 6 yılda kaç kez alt yapı maçı seyretmiştir? Alt yapı konteynırlarda soyunup antrenmana çıkmaktadır, haberi var mıdır?
* Diyor ki Demirören: Fulya’da baştan kulübe hibe edilen parayı da (7 veya 10 milyon dolar) kattığımızda paylaşım yüzde 76’ya yüzde 34.
Oysa bu oranın toplamı yüzde 110 yapıyor.
Oysa Aşçıoğlu İnşaat gelir paylaşımının yüzde 55’e yüzde 45 olduğunu açıkladı 3 hafta önce.
* Diyor ki Demirören: Fulya projesiyle ilgili beni tek üzen, Beşiktaşlının gidip bunun için dava açması. Önce gelin benimle konuşun. Benim görmediğim bir hata varsa, beraber gidelim bu davayı açalım.
Oysa dava açanlardan biri kuzenim Altan Altın’dı. Ve biliyorum ki; dava açılmadan önce 2008’in Şubat ayında yapılan mali genel kurulda Fulya’daki inşaatta bir takım büyümeler olduğu ve bu büyümelerden Beşiktaş’ın hakkına düşen payı alıp alamayacağına dair sorular sorulmuştu. Hatta yine dava açılmadan önce Divan Kurulu üyeleri ve yönetici İlhan Durusoy’un katıldığı bir toplantı yapılmıştı.
* Diyor ki Demirören: Küfür edenin kalitesi bellidir, biz stadımızı yaparak bu kaliteyi yükselteceğiz. Daha seviyeli hale getireceğiz.
Oysa Demirören, Wolfsburg maçında Beşiktaş taraftarına, daha önce de MHK Başkanı Oguz Sarvan’a küfür etmişti.
* Diyor ki Demirören: 2004’te kaçan şampiyonluk ile ilgili dedikodular üzerine ilgili komisyon kurdurdum. Komisyonun çıkarttığı rapora göre; böyle bir şey yok.
Oysa o dönemde kurulan komisyon, üyelerin istifası ile lav edilmişti. Doğal olarak da bahsi geçen rapor hiç düzenlenmedi.
Faizini istemediği parası üzerine de yazacak çok şey var; ama yer kalmadı. İnsanı sinirden ağlatacak o kısım başka bir yazının konusu olsun.
Aslında bu kadarı da yeter...
Yetmez mi?
Yeter!

[silvereng]

Değişim ya şimdi ya da 3 sene daha aynı tas aynı hamam...

sandıkların açılmasını merakla bekliyorum...
Bence %51 Murat aksu %49 Yıldo :)

[silvereng]

Demirören'i tebrik ederiz.
BJK klübü çok tehlikeli bir sürece girmiştir. Aynı mantalite ile yönetim şekli devam ederse iddia ediyorum, Beşiktaş klübü diye bi şey kalmayacaktır.

[alpertunga]

Anlaşılan daha 3-5 sene kahrolmaya devam edeceğiz.Acaba kendi hatalarımdan ders aldım deyip yeni bir şans isteyenler teknik direktörlere o şansı niçin vermediler.Ekonomi ile yakından ilgilendiğimiz için ne yazık ki geleceği çok karanlık görüyorum.Allah bize sabır versin......

[alpertunga]

Atilla Gökçe Kritik

...Ve Yıldırım ‘Aziz’ oldu!
3 Şubat Çarşamba 2010


Beşiktaş kongresi, beklendiği ve tahmin edildiği gibi Yıldırım Demirören’in galibiyetiyle bitti. Hemen söyleyeyim; bu kongreden çıkarılacak önemli sonuçlar var: Onlardan biri, kulüp kongrelerinde iktidarı değiştirmenin hemen hemen olanaksız olduğudur. Endüstriyel spor gelişip sektörleştikçe duygular ve idealler bir yana savrulacak, çıkarlar, stratejiler ve kişisel ilişkiler ağı da giderek sık bir dokuya dönüşecektir.
Yıldırım Demirören’i (ve saygıdeğer eşini) içtenlikle kutluyor, başarılar diliyoruz.
Bu seçimle Demirören, 2023 yılına kadar kulübü yönetme yetkisini de cebine koymuştur. Tecrübesi ve kongre taktikleri konusundaki uzman ekibi, ona sürdürülebilir iktidar olanaklarını armağan etmiştir.
Bu anlamda Yıldırım, kendini “Aziz” ilan etmiştir. Fenerbahçe başkanınının tartışılmaz liderliğini ve başkanlık karizmasını Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nde tekrarlamak için yola çıkmıştır.
Elbette geçmişten dersler çıkararak (ki öyle olduğunu söylüyor), ekibini yenileyerek, kendi iradesiyle daha inanılır, daha disiplinli, bir yapı oluşturarak, akşamüstü kararlarından vazgeçip, dinleme - tartışma - karar süreçlerine özen göstererek yeni dönemin içini doldurabilir. Aksi halde geometrik borç büyümesiyle Beşiktaş sadece küçülür ki, bu hazin durumu rakipleri bile istemez!
Beşiktaş kongresinde neler gördüm, anlatayım...
Örneğin Murat Aksu’ya yapılan “kongreye siyaset karıştırıyor” eleştirisi, Demirören destekçilerinin en büyük malzemesiydi. Oysa asıl siyaset sihirbazı, Beşiktaş Belediye Başkanı İsmail Ünal oldu. Nedense, Yıldırım Demirören ekibine inanılmaz destek verdi. Bu anlamda yakın dostlarıyla zaman zaman telaş ve heyecanla yürüttüğü bir kampanya sergiledi. Aksu’ya yönelik “AKP’nin adamı” eleştirileri, “Ümraniye’ye mescit yapacak” söylemleri, hep bu grubun “laik” Beşiktaşlılar üzerinde uyguladığı baskının araçları oldu.
Kongreden iki ay kadar önce Demirören’in asbaşkanı Levent Erdoğan, Aksu’ya yakınlık gösterdi ve destek vereceğini söyledi. Bülent Deriş de öyle... Faruk Pala’nın da Aksu’ya destek vermesi soru işaretleri yarattı. Bir anlamda ibra karşılığı seçimi kaybetmeye razı bir Demirören stratejisi uygulanıyordu. Aksu, işbaşına geldiği gün “hesaplaşmaktan” vazgeçmemek için kongrede Demirören’i ibra etmeyeceğini deklare etti. Faruk Pala hemen adaylıktan çekildi. 1500 kişilik özel listesi olan Bülent Deriş, yeniden Yıldırım Demirören’i destekleme kararı aldı. Levent Erdoğan da işbaşındaki başkanla dostluk tazeledi.
Murat Aksu, eylem ve söylemleriyle tutarlıydı. Son dakikaya kadar gruplarla işbirliği ve pazarlık yapmayacağını ısrarla tekrarladı. Hasan Arat 2002 kongresinde 4 grupçuyu listesine alarak 3200 oy elde edip Bilgili’ye karşı kaybetmişti. Aksu, hiç bir grupla işbirliği yapmadan 2900 oy aldı. Bu bir başarıdır. Beşiktaş’ta eleştirinin, alternatif oluşturmanın, proje geliştirmenin ve tutarlı muhalefetin örneğidir. Özellikle Aksu’nun ekibine dikkatinizi çekerim. O ekipte kendi alanlarının şampiyonluğunu kazanmış çok değerli insanlar vardı. Bu insanların enerjisi, Beşiktaş’ta vizyon zenginliği yaratabilir... İlle de iktidar ortağı olmalarına da ihtiyaçları yoktur. Bu notları bir kenarda tutun, görürsünüz...
Anlamsız inat!
...Ve Süleyman Seba... Beşiktaş’ın onursal başkanı, Türk sporunun anıt adamı, maalesef bu kongrede de kendinden beklenen net mesajları verememiş, kafa karışıklığına neden olmuştur. Bir yandan Yıldırım Demirören’e karşı tavır geliştirip Aksu’yu desteklediğini yakın çevresine aktarırken, bir yandan da bolca kullandığı ve ne anlama geldiği pek de anlaşılamayan “şey”leri tekrarlayıp ekranlarda “Sadece 1 tane oyum var” demekten kendini alamamıştır. Anlamsız biçimde inat ve ısrarla sürdürdüğü Hikmet Çetin kampanyası ise hayalkırıklığı yaratmıştır. Bugün aralarının soğuk olduğu söylenen, ama hayat boyu Seba ideallerini savunan iki dostu (Curoğlu, Keçeli) Demirören’le yönetim ortağıdır.
Beşiktaş’ta kongreye hazırlanan ekiplerin ve liderlerin ille de Seba’dan referans almaları, destek aramaları artık sona ermelidir. Onursal başkanın böyle bir sorumluluğu ve misyonu yoktur. Biz onu sevgi ve saygıyla anmaya, sportif kimlik ve kişilik örneği olarak selamlamaya devam edelim. Tanrı uzun ömür versin ve hep bizimle olsun, yeter!