PDA

View Full Version : metal fırtına



guneysu
25-02-2005, 10:41
kitabı okudunuzmu okuyanlar kısaca görüş belirtebilirmi bu olasılık dahilindemi sizce böyle bir savaşta sonuç böylemi biter ...
not: kitabı alamayanlar ozelıme yazarsa posta adreslerını gonderirim abode reader formatında ben kıtapcıya gıdemem ekrandan okurum dersenız yane ...

Kurnaztilki
26-02-2005, 21:46
kitabı okudunuzmu okuyanlar kısaca görüş belirtebilirmi bu olasılık dahilindemi sizce böyle bir savaşta sonuç böylemi biter ...
not: kitabı alamayanlar ozelıme yazarsa posta adreslerını gonderirim abode reader formatında ben kıtapcıya gıdemem ekrandan okurum dersenız yane ...
Kitabı okumadım, ama konusunu ve içeriğini basın yayın organlarından takip ettiğim kadarıyla biliyorum. Gerçek kişilerin ismlerini kullanarak roman-hikaye vb yazılabilir mi ve ne kadar doğru onu da bilmiyorum açıkcası...
Ama senaryo gerçekten ilginç... Geleceğin savaşları, kitaptaki gibi 'bor' vb yeni kaynaklar yüzünden de olabileceği gibi bana en kuvvetli ihtimal 'su' olur gibi geliyor...
(zaten bir çok savaşın sudan nedenleri yok mu? :D )

saltay
26-02-2005, 22:19
kitap ile ilgili yorumları buradan okuyabilirsiniz

http://www.hisse.net/forum/showthread.php?t=4172

kazancli
28-02-2005, 04:22
üzerine gerekenden fazla yorum yapılmış ciddiye alınmış bir kitap:(

supersonic
02-03-2005, 00:00
tek kelimelik yorum:

kıytırık

turkishwarrior
02-03-2005, 00:03
Fazla bir özelliği olmayan kitap yalnız.Askeri kurgusu üzerinde bayağı çalışılmış.Ayrıca enteresan bir konu olduğu için ilgi çekiyor...

miki1
07-03-2005, 13:25
bunun gibibinlerce komplo teorileri üretilebilir........
enerji savaşlarına başka bir çok ülke daha girecek bence.................

oktayreis
07-03-2005, 13:55
herşey iyi güzelde türk ordusunu birkaç günde kurtuluş savaşı öncesine döndürdügünü iddia ediyor ya dünyanın dördüncü büyük gücü türk ordusu eger birkaç günde tamamen yok olacaksa o zaman biz bu orduyu niye besliyoruz ki.bizi bir ırak yada afganistan yerine koymuşlar kitapta. bu kadar saçmalık olamaz...sonrada gönül almak için savaşın sonunda rusların yardımıyla amerikalıları ülkeden çıkarmışız..... pöh

gebzeli
07-03-2005, 18:51
Kitabı nerenle okumuşsun.
Bahsetmek istemiyorum.
Adam gibi oku öyle yorum yap.

oktayreis
07-03-2005, 19:21
Kitabı nerenle okumuşsun.
Bahsetmek istemiyorum.
Adam gibi oku öyle yorum yap.

Bak kardeşim
1.burası özgür bir forum
2.Herkes fikrini özgürce yazar
3.Bu kitabın yazarı sen degilsin
4.İllaki bana bir yanıt yazacaksan MAHALLE KABADAYISI gibi degil bu foruma uygun bir hitap tarzıyla yaz..Neremle okuduguma gelince SENİN OKUDUGUN YERİNLE OKUDUM..ama senin gibi yorum yapmam bu da benim özgürlügüm.bunu yazmaktaki amacım polemik yapmak degil sadece yazdıgın hakareti çagrıştıran yazıya cevap vermektir.. TÜM FORUMDAŞLARA SAYGILARIMLA

marea
07-03-2005, 22:53
e-kitap olarak mevcut isteyenlere mail atabilirim.

deepblue
07-03-2005, 23:46
kesinlikle ününü haketmeyen
çok basit ve saçma kurgusu olan bir kitap

turkishwarrior
08-03-2005, 01:07
en azından emperyalist gücün yarın tehditlerinin nerelere uzanabileceği konusuna işaret etmess bakımıdan önemli bir kitap...Bazı kitaplarda edebi özelliklerden ziyade başka özelliklerin bulunmasıda önemlidir...

Baydisiplin
09-03-2005, 19:08
ortada ciddi bir emek var, sonuçlarını ve mantığını beğenmemiş olsanız anlayacağım da yazarın hakkını vermek lazım, kesinlikle göznuru dökülmüş.

cenkog
11-03-2005, 01:07
Karşı konulamaz bir hava gücü desteği sayesinde USA ordusunun bir ülkeyi tümüyle göçertmesi birkaç gün sürer ... Göçmüş bir ülkenin ordusu da fazla dayanamaz . Günümüz koşullarında sadece gerilla harbi ve nükleer tehdit dışında hiçbir kendini savunma şansı yok hiçbir ülkenin USA ordusu karşısında :hayır:






herşey iyi güzelde türk ordusunu birkaç günde kurtuluş savaşı öncesine döndürdügünü iddia ediyor ya dünyanın dördüncü büyük gücü türk ordusu eger birkaç günde tamamen yok olacaksa o zaman biz bu orduyu niye besliyoruz ki.bizi bir ırak yada afganistan yerine koymuşlar kitapta. bu kadar saçmalık olamaz...sonrada gönül almak için savaşın sonunda rusların yardımıyla amerikalıları ülkeden çıkarmışız..... pöh

Baydisiplin
11-03-2005, 10:21
bu kitabı derin devlet yazdırmış olabilir,
Amaç: EY AMERİKA SENİN SİLAHLARININ VE TAKTİKLERİNİN HEPSİNİ BİLİYORUZ. BİZE SALDIRIRSAN BİZİM ELİMİZDE ARPA DERMİYOR.türü bir mesaj verilmek isteniyor olabilir, kitap roman değil mübarek SİLAH SANAYİ KATALOGU.

alanyafatihi
21-03-2005, 10:13
TÜRK ABD İLİŞKİLERİNDE 'METAL FIRTINA'


Türk-Amerikan ilişkileri oldukça önemli bir viraja girdi ve bu virajın iki müttefik devletin ilişkileri tarihinde baş gösteren benzeri görülmemiş bir güven krizi olarak nitelenmesi mümkün. Özellikle de 30 Ocak'ta yapılan Irak seçimlerinin, Irak'taki iç siyasi sahne ve bir bütün olarak bölgesel sahayla ilgili ayrılıklar dayatması sonrası...
Seçim balonundaki havanın boşaltılması, seçimleri boykot eden Sünni Araplar ve sonuçlarından önceden endişe duyarak seçimlere giden Türkmenler aleyhine olacak şekilde Kürt ilerleyişini gözler önüne serdi. Kürtler, Irak Türkmen Cephesi Başkanı Faruk Abdullah'ın Kürt seçmenlerin kayıtlarında resmi olmayan belgelere dayanıldığına işaret ederek, Kerkük'ün demografik yapısının değiştirilmesi için büyük ihlallere maruz kaldığına dikkat çektiği gibi 200 bin Kürt'ü Kerkük'e taşıdılar.
İLİŞKİLER GİDEREK GERGİNLEŞİYOR
Ankara ile Washington ilişkilerinin Erdoğan hükümeti döneminde ve Irak'taki Amerikan işgalinin gölgesinde siyasi ve stratejik çıkarlarda esaslı ayrılıklara dönüştüğü söylenebilir. Tarafların çıkarları ve ajandasındaki bu ayrılıklar, halihazırdaki veya geçmişteki şartlarla sınırlı değil; ancak Irak savaşı öncesi güçlü stratejik ortaklık ilişkileri olarak nitelenmiş bu ilişkilere daha fazla zarar verecek ve derinlikli şekilde gelişmeye aday.
Şayet ABD Savunma Bakan Yardımcısı Douglas Feith'in, Türkiye'nin kamuoyuna hakim Amerikan düşmanlığı halini sona erdirmemesinin iki ülke ilişkilerine oldukça zarar vereceğine yönelik uyarıları, baskın olan gerilim iklimini ve kapsamının genişletilmesi imkânını yansıtıyorsa, başka göstergeler, yakın gelecekte bu Amerikan hedefinin gerçekleşmesinin zorluğunu yansıtmakta. Belki de Türk-Amerikan ilişkilerindeki gerginliğin en belirgin delili, şu an Türkiye'de Burak Turna'nın ?Metal Fırtına' adlı yüksek satışlara varan romanı. Yazar, iki ülke arasındaki gergin ilişkilere ve düşmanlıklara değinmekle yetinmeyip, 2007 yılında iki ülke arasında bir savaşın çıkmasını konu alarak daha ileri boyuta gitmekte. Romanın ayrıntısı içinde yazar, Amerikan güçlerinin Irak'ın kuzeyindeki Türk komandolarına ateş açtığını ve bunun NATO üyesi iki ülke arasında savaşı ateşlediğini, çatışmanın alevlenmesi akabinde Amerikan tankları ve zırhlılarının Türk sınırlarını geçerek Türk güçleriyle çatışırken, Amerikan savaş uçaklarının İstanbul kentini bombaladığını kurguluyor.
Asıl itibariyle Türk-Amerikan gerginliği Irak'taki Amerikan işgali öncesi dönemden bu yana birçok aşamadan geçti ve Türkiye'nin, başkan Bush'un girişimine uygun olarak Büyük Ortadoğu Projesi içinde etkin rol oynamasına onay vermesi, bu gerginliğin varlığını hafifletmedi. Çünkü, Erdoğan liderliğindeki Türkiye bu rol aracılığıyla etkin bir uluslararası ve bölgesel ağırlık merkezi olmaya çalışmakta ki, Ankara'daki karar üreticileri bu rolün Ortadoğu projesini reddederek değil, istifade edilmesiyle ancak gerçekleşeceği görüşünde.
Gerginlik, Irak'a yönelik Saddam Hüseyin rejimini devirmek amaçlı askeri operasyonun başlatılması ilkesi etrafındaki bakış açılarında beliren anlaşmazlıklarla başgöstermiş ve Türkiye bu yöntem içinde Fransa ve Almanya gibi bazı Avrupa güçlerinin politikasına yakınlaşmıştı. Türk parlamentosunun Amerikan güçlerinin Irak savaşı için Türkiye'den geçişi talebini reddetmesi, Irak'ın kuzeyindeki Kürt dosyasına yönelik bakış açısının kapalılığı yanı sıra Ankara ve Washington ilişkilerinin gerginleşmesinin başlangıcıydı. Parlamentonun reddi sadece siyasi yaklaşımlara değil, Washington'un savaş öncesi sunduğundan daha fazla yardımda bulunması talebiyle ilişkili ekonomik yaklaşımlara dayanmaktaydı. Kürtlerin kendi taleplerinin peşine düşmesinin, Irak ve komşu ülkelerde derin etkiler bıraktığı şüphesiz.
Özellikle de Türk tarafı, ?Kerkük tablosuyla' ilgili aynı soruları yöneltti: Kuzey Irak'ta yaşanan bu çöküşe nasıl nokta konabilir?
Kürtlerin istediği federasyon talebi düşüncesi neleri derinleştirecek? Türkiye'nin Kürt dönüşümündeki endişesine yönelik Amerikan düşüncesi nedir?
Ankara'da bulunan ASAM Düşünce Merkezi'nden analist Bahadır Kök, "Kuzey Irak sorununun Türkiye açısından çok önemli olduğu ve Amerikalıların Türkiye'yi anladığı, ancak konunun toprak üzerinde harekete geçmekle ilgili olduğu vakit ortada Washington'a güvenmeyi gerektiren bir sebep olmadığı" düşüncesinde. Kök, Türk-Amerikan ilişkilerine "stratejik koalisyon" adının verildiğini, ancak şu an böyle bir nitelemenin trajikomik olarak görüleceğini ifade ediyor. Türkiye'nin tehlikeli olarak gördüğü noktalara yönelik endişesi Irak'tan gelmekte olup, bu tehlikeler Ankara'yı Saddam Hüseyin dönemine rahmet okutmakta. Ankara'ya göre o günler, çelişkiler, sorunlar ve çekişmelerle dolu sihirli kutunun güçlü örtüsü mesabesindeydi. Bu örtünün Amerikalılar eliyle kaldırılmasıyla kutu dışarıya dağıldı.
Irak'taki Kürt liderler ülkenin kuzeyinde kendi devletlerini kurma eğilimlerini açıkça dile getirmeye başladılar ve Ankara'ya göre Kürtler böylelikle petrolüyle zengin Kerkük kentinin nüfus bileşenini değiştirmeye hazırlandılar. Kerkük bu devletin ekonomik dinamiklerine sahip olma imkânı verecektir. Kentin yıllık petrol üretim hacmi 20 ila 30 milyar dolar arasında değişiyor ki, bu oran birçok Ortadoğu ülkesinin bilançolarından daha yüksek kesinlikle. Türkiye, Rice'ın açıklamalarının vaatten ve sözden ibaret olmasından endişeli. Tıpkı daha öncesinde general John Ebuzid, Richard Armitagi ve Douglas Feith olmak üzere 3 önemli Amerikalı yetkilinin ziyaretleri sırasında yaşandığı gibi. Sonuç, ABD'nin Irak'taki esaslı müttefiki Kürtleri kızdırmamak istediğini teyit eden Ankara açısından sıfır oldu. Bu yüzden Türkiye'nin endişeleri son Irak seçimleri sonrası şu üç gelişme dikkate alınarak arttı:
1- Kürtlerin çok iyi organize olmaları ve oy sandıklarına büyük istekle gitmeleri sonucu Irak parlamentosu sandalyelerinin yüzde 20'sini kazanmaları
2- Kürtlerin, Kerkük kentinin yerel meclisindeki muhtemel hakimiyetleri
3- Ekseriyetinin seçimleri boykot etmesi sonrası Sünni Arapların geri planda kalması..
Sünniler, Türkmenlerden sonra teorik açıdan da olsa Türkiye'ye yakın ikinci unsurdu. Ayrıca Ankara, bu geri planda kalmanın Irak devleti içinde Kürtlerin nüfuzunu artıracağı ve bunun yeni anayasada federatif sistemin kabulü anlamına geleceği görüşünde. Ankara bu kabulün Irak'ın kuzeyinde bir Kürt devletinin ilanının mantıksal öncüsü olacağını düşünüyor. Bu karşılıklı tokatlaşma dalgaları karşısında ABD yönetiminin Türk endişesini hafifletmesi ve Washington'un aşağıdaki sebepleri dikkate alarak, Irak ve başka konulardaki bütün ayrılıklara rağmen Türkiye ile stratejik koalisyonunun sürdüğünü teyit etmek için harekete geçmesi gerekiyordu:
1- Washington Türkiye'nin ?teröre' karşı savaşta önemli rolü olduğunu, özellikle de Ortadoğu'ya sunulmuş mızrak başı olabileceğini düşünüyor. İncirlik üssünün kullanım alanının genişletilmesinin konuşulması bu çerçevede gelmekte ve buna Irak'taki seçilmiş yeni yönetimin orada kalıcı askeri üsler kurulmasına izin vermemesi eklenebilir.
2- Washington, Türkiye'nin genişletilmiş Büyük Ortadoğu Projesi'nde rol almayı kabulünden hoşnut. Burada Washington'un Türkiye'yi demokrasi ile laikliği bir arada buluşturmasıyla başka İslâm ülkelerinin örnek alacağı ve pazarlanabilir bir model olarak gördüğüne işaret etmek gerekli.
3- ABD, Türkiye'nin AB üyeliğinin şayet gerçekleşirse iki ülke arasındaki koalisyona alternatif olmadığının idrakinde. Yine Ankara bütün yumurtalarını, üyeliğini reddeden AB sepetine koymak istemiyor.
4- Türk ekonomisinin şu an yaşadığı canlanmaya rağmen, Türkiye Washington'un IMF aracılığıyla ters bir dalga oluşturma imkânı olduğu görüşünde.
5- Washington, Türkiye'nin bölgedeki birincil stratejik müttefiki İsrail'e halen yakın olduğu, yapılan açıklama ve beyanatların ilişkilerdeki köklü değişimi yansıtmadığı düşüncesinde.
6- Türk ordusunun silahlanma ve eğitim açısından ABD'ye bağlı olduğu göz ardı edilemez. Bu durumun stratejik koalisyon ilişkileri koruma noktasında açık etkileri vardır. Fakat bütün bu etkenler, Amerikalı yetkililerin tabiriyle, anlaşmazlık veya sorunların çıkmasını engellemiyor. Önemli olan, kurulu ilişkilerin özünün korunması.Bunların dışında, Türk endişesi Kürt devletinin ilanının yakınlaşmasıyla varlığını sürdürmekte ve bu endişe içinde yeni bir şey yok. Sadece Anadolu'nun güneydoğusundaki Kürtlerin kamplaşması durumunda somutlaşacak tehlikenin tekrarından ibaret.
(Lübnan'da yayımlanan El Sefir gazetesi, Suriyeli yazar, 11 Mart 2005)
Arapça'dan çeviri: Halil Çelik

egecal
23-03-2005, 15:39
elbet bir gün gerçek olacak senaryolar var içinde biz TÜRKİYE olarak ABD nin ortadoğu yu sahip olma projesinde yer alacağımızı unutmayalım dünyanın %90-95 bor madenlerinin bizde olduğunu da tabi

BOZOK
24-03-2005, 00:22
kitabı okudunuzmu okuyanlar kısaca görüş belirtebilirmi bu olasılık dahilindemi sizce böyle bir savaşta sonuç böylemi biter ...
not: kitabı alamayanlar ozelıme yazarsa posta adreslerını gonderirim abode reader formatında ben kıtapcıya gıdemem ekrandan okurum dersenız yane ...
gonderdiginiz romani okudum guzeldi size tesekkur ederim sn guneysu :cheers:

LUCKY INVESTOR
02-06-2015, 01:30
okumadım ve okumayacağım !

i-ked
05-07-2015, 00:30
Birkaç saatte bitirilebilecek aksiyon filmi tadında, ülkemiz üzerine bolca komplo teorisi içeren ince bir kitap... Filmi hakkıyla çekilebilse ne güzel olur, tadından yenmezdi!