PDA

View Full Version : Pes..dedİrden Olaylar.



bey
04-03-2005, 14:46
Günlük hayatta bazen karşılaştıgımız olaylara çok şaşırıp pess... be dedigimiz olur.
Benim karşılaşıp çok şaşırtan ve pes dedirten olaylardan biri cep telofonların çok lüzumsuz yerlerde çalmasıydı.ve bu tür uygunsuz yerlerde çalan telofanlara çok rast geldim ama bügünkü karşılaştıgım olay duble peslik bir olay.
Camiilerde namaz esnasında çalan telonlara rasladım(yurü yavrum yürü,konyalım yürü parçasını çalan telofon zili de dahil)
braz önce cuma namazında ,telofonu çalan ve bu telofona cevap verip"alo namazdayım seni sonra ararım"diyeni ilk defa gördüm vePESS BEE KARDEŞİM PESSS:dedim
bide bu adam telofonunu titreşime almış(zili duymadım) ona ragmen cevap verdi.verdigi cevap da, sonra ararım!
adam tefonunu kapattı namazına devam etti..

gemici
04-03-2005, 15:15
sen buna sadece pes mi dedin...............pes valla...................

bey
04-03-2005, 15:22
sen buna sadece pes mi dedin...............pes valla...................
Dostun,başkabirşey demeye kalksam ,ne namaz kalırdı ne abdest.

XZARA_
04-03-2005, 15:38
sen buna sadece pes mi dedin...............pes valla...................


....:)

XZARA_
04-03-2005, 15:41
Dostun,başkabirşey demeye kalksam ,ne namaz kalırdı ne abdest.
...:)

AloneWolf
04-03-2005, 21:52
Dostun,başkabirşey demeye kalksam ,ne namaz kalırdı ne abdest.
şık ;)

varyemez
04-03-2005, 22:11
sen buna sadece pes mi dedin...............pes valla...................
:D :D :D

Hadramut
05-03-2005, 00:09
Erdoğan sahte rakı üretiminin artışı ve bundan kaynaklanan ölümlerin ÖTV’deki artışıyla açıklanmasını da “kuru bahane” sözleriyle yorumladı.
Başta Avrupa Birliği olmak üzere diğer ülkelerle kıyaslandığında alkollü içkilerdeki ÖTV’nin çok az olduğunu kaydeden Erdoğan “Avrupa Birliği’nde de bu yönde alınmış kararlar var. Onlar yapınca kimse bir şey demiyor.ama biz yapınca dini gerekçeler aranıyor” dedi.

Pes.

varyemez
05-03-2005, 00:30
Erdoğan sahte rakı üretiminin artışı ve bundan kaynaklanan ölümlerin ÖTV’deki artışıyla açıklanmasını da “kuru bahane” sözleriyle yorumladı.
Başta Avrupa Birliği olmak üzere diğer ülkelerle kıyaslandığında alkollü içkilerdeki ÖTV’nin çok az olduğunu kaydeden Erdoğan “Avrupa Birliği’nde de bu yönde alınmış kararlar var. Onlar yapınca kimse bir şey demiyor.ama biz yapınca dini gerekçeler aranıyor” dedi.

Pes.
kesinlikle ilgisi var,sahtedeki kar çok cazip geliyor,cezalar çok artırılmalı bence kasten ölüme sebebiyet vermekten ceza alırlarsa caydırıcı olabilir :tamam:

greenback
05-03-2005, 00:56
ölenlerden biri içkiyi satın alan ve lokantasında satan şahıs...

yani diğerlerinin ölümüne neden olan...

ne ceza verelim...

boşvermişlik cezayla çözülebilse idi tinerci kalmazdı sokakta...

salt eğitimdir gereken...

o da halen yaşayanlara değil,doğacaklara...

trafikte her on senede bir kıbrıs öldüren bir milletin, okullarında trafik dersinin olmaması normal mi...

adam haklı,satarda içerde,insan hayatı kaç para ki...kendinin ki dahil...

BOYNER
05-03-2005, 01:23
Saat 00:25 olmuş. Endeks kapanalı 8 saat olmuş. Hala endeks hareketi topiği açılmamış PES diyorum artık.......

kalkedon
05-03-2005, 01:27
Eğitim de yetmiyor, TAM EĞİTMEK LAZIM..
Bu olayda RAKI İMAL EDENLERİ kim eğitmişse TAM EĞİTEMEMİŞ. Eğitim eksik olunca damıtma işlemini tam yapamamışlar. Tam yapamayınca C2H5-COOH (Etil Alkol) yerine CH3-COOH (Metil Alkol) üretmişler. Milleti öldürmekle kalmamışlar. Kendilerini de öldürmüşler.

Ali Baba
05-03-2005, 01:37
Eğitim de yetmiyor, TAM EĞİTMEK LAZIM..
Bu olayda RAKI İMAL EDENLERİ kim eğitmişse TAM EĞİTEMEMİŞ. Eğitim eksik olunca damıtma işlemini tam yapamamışlar. Tam yapamayınca C2H5-COOH (Etil Alkol) yerine CH3-COOH (Metil Alkol) üretmişler. Milleti öldürmekle kalmamışlar. Kendilerini de öldürmüşler.

O içkiyi imal edenlerde içmişlermi aynı içkilerden..

Aklıma bi fıkra geldi

Genç bi çocuk ormanda mantar toplarken yanına yaklaşan gazeteci merakla soruyor.

Aferin bak bu yaşta para kazanmaya çalışıyosun

Peki bu mantarların zehirli olup olmadığını nasıl anlıyosun.

Genç ; yok diyo ben bu mantarları yemek için toplamıyorum.. :vurkafa:

son_azrail
05-03-2005, 01:43
ya öle demeyin bizim vergi hukuku hocası bu alkollü içeçek ve sigara sektörürünün vergiden reklam indirimi ayağını her sınaw sordu adımgibi bilirim...tbmm de yetki var istese reklam indirimini %100 de yapar %0 da bizde %50 ama AB de %0 reklamdan indirmeyip ÖTV den basıo....bide merak ettiğim şey sahte rakı daha mı ucuza içen arkadşaın önüne gelio?

Ali Baba
05-03-2005, 01:59
ya öle demeyin bizim vergi hukuku hocası bu alkollü içeçek ve sigara sektörürünün vergiden reklam indirimi ayağını her sınaw sordu adımgibi bilirim...tbmm de yetki var istese reklam indirimini %100 de yapar %0 da bizde %50 ama AB de %0 reklamdan indirmeyip ÖTV den basıo....bide merak ettiğim şey sahte rakı daha mı ucuza içen arkadşaın önüne gelio?

İçki ve sigarada ülkeler ciddi vergiler koyuyolar.

1 liralık sigara vergilerle beraber oluyo 6 lira.

Burda sigaradan elde edilen vergi gelirlerinin bir kısmı emeklilik fonlarına gidiyo.

Sigara içmeyenler içenlere için için de bizim emeklilik paraları çoğalsın diyolar..

varyemez
05-03-2005, 02:11
ölenlerden biri içkiyi satın alan ve lokantasında satan şahıs...

yani diğerlerinin ölümüne neden olan...

ne ceza verelim...

boşvermişlik cezayla çözülebilse idi tinerci kalmazdı sokakta...

salt eğitimdir gereken...

o da halen yaşayanlara değil,doğacaklara...

trafikte her on senede bir kıbrıs öldüren bir milletin, okullarında trafik dersinin olmaması normal mi...

adam haklı,satarda içerde,insan hayatı kaç para ki...kendinin ki dahil...


sende haklısın... :bravo:

varyemez
05-03-2005, 02:18
O içkiyi imal edenlerde içmişlermi aynı içkilerden..

Aklıma bi fıkra geldi

Genç bi çocuk ormanda mantar toplarken yanına yaklaşan gazeteci merakla soruyor.

Aferin bak bu yaşta para kazanmaya çalışıyosun

Peki bu mantarların zehirli olup olmadığını nasıl anlıyosun.

Genç ; yok diyo ben bu mantarları yemek için toplamıyorum.. :vurkafa:

mantar dedinde basımdan gecen bir olayı anlatayım 2-3 yıl önceydi,köylü pazarından sebze alıyoruz mantar gördüm herkeste alıyor satana sordum
güvenilirmi?nasıl anlıycaz?nerden anlasılıyor?
-abi biz herhafta burdayız bişey olursa gel dedi.
-ertesi hafta gitmedim, :D :D :D

bey
06-03-2005, 13:52
Al sana bi telofon vakası daha....
Camdan dışarıya bakıyordum sitede karşı binanın kapısına gelen, kapının yanındaki sesli düafona basmadı,cep telofonu ile "Kapıyı aç "aşagıdayım dedi(camım açık oldugu için duydum).
Pes.. be kardeşim pes. :mad: ...zonta :mad:

JAKO
06-03-2005, 14:01
buna da pes :)

http://120seconds.com/features/011207_naked/011207_naked.html

bey
08-03-2005, 15:26
Tansaş, tüm verimlilik artış göstergelerinde rekorlar kırnış.
Tansaş,2002 yılından buyana Türkiye parakente sektöründe"BAŞARI ÖYKÜSÜ"
Haline gelmiş.
Tansaş genel müdürü Aclan acar;
"Tansaş ın başarısı ile gurur duyuyorum"
(genel müdürün 2004 12 aylık blonço değerlindirme toplantısından)

Tansaşın dün imkb ye gönderdigi 12 aylık blanço -48,963,000,000 zarar
ne diyelim
Pess yani.
Allah, yatırımcısını bundan daha üstün başarılardan verekorlardan korusun. :D

yeter
08-03-2005, 20:57
1985 li yıllar.. ANAP ın iktidarda olduğu dönem. Arada bir parlak!! fikirlerin uçuştuğu dönem. Bunlardan biri de ABD de olduğu gibi bazı zenginlerin yüklüce bir para karşılığında arabalarının plakalarına normal plaka yerine kendi istedikleri bir yazıyı kullanmaları.

Bu devlete büyük para kazandıracak parlak metod bizde de uygulanmaya başlanmıştı. O dönemde bazı patronlar plaka olarak şirket isimlerini yazdırıyorlardı. İşte tam o dönemlerde yolda yürürken her tarafı döküntü, kuş serisi bir araba gördüm. Plaka olarak da bir ton para verip kendi ismini yazdırmıştı... Ayranı yok içmeye atasözü aklıma geldi.. :vurkafa:

greenback
11-03-2005, 18:57
yer altunizade de bir uçak...

bagaj görevlileri bir bakıyorlar,bagajda kendine ayrılan bölümde seyahat eden ufak bir köpek yolculuk esnasında ölmüş...

Cezası büyük,herkes panikliyor...

Paniği "arkadaşlar bizim hava kontrolde ki hüseyinin aynı böyle bir köpeği vardı.onu koyalım hele bir kafese,sonrası Allah kerim" diyen uyanık dağıtmış...

hemen hüseyinden köpek alınmış,kafese konup,kadına teslim edilmiş...

kadının kafeste köpeği görmesiyle düşüp bayılması bir olmuş...

Bizimkiler " tabi lan,kadın anlamaz mı,kimbilir kaç yıllık köpeğiydi,yakalandık işte" diye düşünürken,kadın kendine gelmiş de durum açıklığa kavuşmuş...

meğer kadının köpeği seyahatteyken ölmüş,gurbet elde bırakmaya gönlü razı gelmeyince de almış yanına dönerken..

haliyle ölü teslim ettiği köpek, havada canlanınca da düşüp bayılmış garip...

balık
11-03-2005, 19:11
Al sana bi telofon vakası daha....
Camdan dışarıya bakıyordum sitede karşı binanın kapısına gelen, kapının yanındaki sesli düafona basmadı,cep telofonu ile "Kapıyı aç "aşagıdayım dedi(camım açık oldugu için duydum).
Pes.. be kardeşim pes. :mad: ...zonta :mad:
Zilin üstünde isimler varmıydı?
Birçok yerde bulunmuyorda :rolleyes:

oktayreis
11-03-2005, 21:34
MERHABA ARKADAŞLAR

ya burası yerimi degilmi bilmiyorum ama yinede forumdaki siz dostlara sormak istedim e-bay dan birşey almak istiyorum ama orasıyla nasıl alışveriş yapılır yada neler yapmaklazım bilgisi olan varsa lütfen paylaşırsa sevinirim... herkese iyi akşamlar

Salacaklı
22-04-2005, 18:38
Sperm davasında tanık hemşireden şok iddialar: Eşsiz gelenlere dışarıdan sperm temin edildiğini gördüm

Başkalarından aldığı sperm ile muayenehanesine gelen kadın hastaları hamile bıraktırmakla suçlanan Prof. Dr. İsmet Köker ile 12 doktorun 3'er yıl hapis istemiyle yargılanmasına devam edildi.

Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. İsmet Köker ile 12 doktorun yargılandığı davada, tanık olarak dinlenen aynı bölüm hemşiresi Fatma Karabulut, eşsiz gelen hastalara dışardan sperm getirtildiğini ileri sürdü. Hemşire Karabulut, "Spermlerin öğrencilerden ve çalışan personelden alındığını duydum'' dedi.

1996- 2001 yılları arasında yasalara aykırı sperm nakli yaptıkları iddiasıyla Prof. Dr. Köker ve 12 doktor hakkında, Adana 4'üncü Asliye Ceza Mahkemesi'nde `Görevi kötüye kullanmak' suçundan 3'er yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. İlk duruşmaya katılan Prof. Dr. Köker, tüp bebek çalışmalarında başka erkeklerden sperm alındığı suçlamalarının doğru olmadığını öne sürerken, ihtisas tezi hazırlamak için doktorlar ve asistanların dışarıdan sperm topladıklarını iddia etmişti. Yine daha önceki duruşmalara katılan tutuksuz sanık doktorlardan Dr. A.Hakim Arısoy, iddialarla ilgili, "Duymadım, görmedim, bilgim yok'' derken, Dr. Özgür Kayaselçuk ve Cem Cengiz de, başkalarından sperm alındığını görmediklerini öne sürerek kendilerini savunmuştu.

Tamamı tutuksuz sanıkların gelmediği, sanık avukatları ve Ç.Ü. avukatının katıldığı son duruşmada, sperm skandalı sırasında Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı'nda hemşire olarak görev yaparken, skandalın ortaya çıkmasıyla Günlük Hasta Servisi'nde görevlendirilen ve skandal patlamadan önce de dekanlığa bu konuda şikayette bulunduğu anlaşılan Fatma Karabulut ile Radyoloji Ana Bilim Dalı'nda görevli hemşire Emine İnce tanık olarak dinlendi.

Her gün 3- 5 hasta kadının eşsiz olarak geldiğini ve kendilerine dışarıdan sperm temin edilip uygulama yapıldığını iddia eden hemşire Karabulut, şunları söyledi:

ASİSTANLAR SPERM GETİRİRDİ

"Ben 1997- 2001 arasında Balcalı Üniversitesi Kadın Hastalıkları Ana Bilim Dalı bölümünde hemşire olarak çalışmıştım. Prof. Dr. İsmet Köker, bu bölümde öğretim üyesiydi. Aynı zamanda dışarıda muayenehanesi vardı. Kendi hastalarını bize, muayenehaneden ellerine verdiği pusulalarla veya telefonla gönderir ve bu hastalarla ilgilenmemizi, ilgili asistanın bulunmasını isterdi. Asistanı bulurduk. Sorduğumuzda bu hastalara aşılama yapılacağını, ancak sperm odalarına alınmalarının gerekli olmadığını söylerdi. Hastanın eşinden sperm odasında sperm alınmazdı. O gün için nöbetçi olan asistan elinde bir tüple sperm getirirdi. Biz kendisine bu spermi nereden temin ettiğini sorduğumuzda bize `Siz orasına karışmayın' diye yanıt verirdi.''

SPERMLERİ DÖKÜYORDUM'

Kadın hastalar eşleriyle geldiği zaman spermin, sperm odasında temin edilmesi için hastanın eşine odanın anahtarını verdiklerini anlatan hemşire Karabulut, "Bu şekilde aşılama yapılırdı. Fakat bazı kadın hastalar yalnız gelirlerdi. Eşsiz gelen hastalar için asistanlar tüp içerisinde sperm getirirlerdi. Ben dışarıdan getirildiğini bildiğim spermleri döküyordum. Kullandırmıyordum. Ancak, kullanıldığı zamanlar da oluyordu. Son çalıştığım bir yıl içinde görevli olduğum her gün için 3- 5 hasta bu şekilde eşsiz olarak gelir ve kendisine dışarıdan sperm temin edildiğini ve uygulama yapıldığını görürdüm'' diye konuştu.

Başka kişilere ait spermlerle aşılama yapıldığını aynı bölümde görevli Prof. Dr. Mehmet Ali Vardar'a anlattığını da belirten hemşire Karabulut, "Hoca ayağa kalkıp İsmet Köker'i kastederek `Allah kahretsin, biz bu adamı daha önce uyarmıştık. Yine mi başladı?' diye tepki gösterdi. Engel olacağını söylemişti. Bölüm Başkanı Oktay Kadayıfçı ile koridorda tartıştıklarını da duymuştum'' dedi.

SPERMLER ÖĞRENCİLERDEN

Mahkeme Başkanı Mikail Aşar'ın spermlerin nereden temin edildiği sorusuna hemşire Karabulut, "Spermlerin öğrencilerden ve çalışan personelden alındığını duydum'' yanıtını verdi.

Hemşire Emine İnce de, 1985'de hastanenin Kadın Hastalıkları ve Doğum Kliniği'nde göreve başladığını belirterek, "1999'da buradan ayrıldım. Görev yaptığım sıralarda gelen hastalardan bazıları eşli, bazıları eşsiz gelirdi. Yine bazıları elinde sperm tüpü ile gelirdi. Bu spermlerin nereden temin edildiğini bilemem. Baba olmayan kişilerden sperm temin edildiği yönünde söylenti vardı. Hastalardan bazıları bize eşlerinden dolayı çocuklarının olmadığını ve İsmet beyin kendilerine yardımcı olacağını söylüyordu'' dedi.

Duruşma, 2001'de ortaya çıkan bu olay sonrası hastanede eğitimlerini tamamlayıp, çeşitli illere atanan sanık doktorlarla, tanık doktor ve hemşirelerin dinlenmesi için ertelendi.


:vurkafa: :vurkafa: :vurkafa:

www.nethaber.com

trakyalı
22-04-2005, 19:14
Geçenlerde İstanbulda bir hipermarket açıkmış onu gezmeye gittim.
İçeri girince tezgahtar kız
-buyrun yardımcı olayım dedi.
Benim hiç birşey almaya niyetim yok ama ayıp olmasın diye
-bir kravat alacaktım dedim
-beyfendi kravatlar üst katta dedi.
Üst kata çıktım tezgahtar yine yardımcı olayım dedi.
-Kravat alacaktım dedim.
-Kravatınız desenli mi düz mü olacak dedi
-Desenli olsun dedim.(demez olsaydım)
-O zaman üst kata çıkacaksınız dedi.
Üst katta yine tezgahtara derdimi söyladim.
-Beyfendi kravatınızın desenleri nasıl olsun çizgili mi diğerlerinden mi?
-Çizgili olsun dedim.
-Ozaman üst kata çıkacaksınız.Çünkü çizgili kravatlarımız orada.
Üst kattaki tezgahtara yine derdimi söyledim.
-Beyfendi kravatınızın çizgileri enine mi boyuna mı olsun?
-Boyuna dedim
-O zaman üst kata çıkacaksınız.
Yukarı çıkınca artık ayaklarım yorulmaya başlamıştı.Tezgahtara derdimi anlattım.
Kravatları çıkardı
-Buyurun seçin dedi.
Önemsemeden o yorgunlukla bir tane seçtim.
Paket yapacağını zannederken tezgahtar dedi ki:
-Beyfendi bu kravatı üzerinizdeki elbise ile mi giyeceksiniz?
-Hayır elbisem evde dedim.
-Şirket olarak bizim prensibimiz sattığımız giysinin müşteriye yakışıp yakışmadığını görmemiz lazım.Lütfen elbisenizi alın gelin
Demez mi?
Benim zaten sinirim tepemde katları ağır ağır aşşa indim.
En alt katta ne göreyim.
Bir adam pantalonunu indirmiş bağırıyor.
-İşte bu benim donumun rengi,bu popomun rengi,bu da krozet kapağımın rengi; şimdi bana tuvalet kağıdı verecekmisiniz?
(YÜZÜNÜZDEN GÜLÜMSEME EKSİK OLMASIN.)

varyemez
22-04-2005, 19:29
1-Neden bozulan otobüsün yolculari bizim otobüsümüze aktarildiginda onlara mülteciymisler gibi bakariz?
2- Neden her gördügümüz haritada hemen Türkiye'yi bulmaya çalisiriz? Millet olarak Dünya'da kaybolma kompleksimiz mi vardir?
3- Neden insanlar birbirlerine sarilinca sag-sola sallanirlar? >
4-Neden ögrenciler ilkögretimin besinci sinifina kadar ögretmene"ögretmenim" diye seslenirken altinci sinifta bir anda "hocam" diye seslenmeye baslarlar?
5-Neden sinavlarda "4 yanlis bir dogruyu götürür" seklinde bir
uygulama ile ögrenciler cezalandirilirlarda "4 dogru bil, bir dogru da
bizden" seklinde bir kampanya baslatilip zekaya ve riske girme cesaretine
ödül verilmez?
6- Neden insanlar kapali bir alandan yagmur yagan alana çikinca kafalarini egerler? Yagmura duyulan saygidan midir yoksa ondan tırstığımız için midir?
7-Neden dükkanini kapatip giden esnaf, kapiya "10 dakika sonra
dönücem" yazar, ne zaman gittigini nasil anlariz?
8-Televizyona çikan insanlar neden kendilerini Türkiye'deki bütün
insanlarin izledigini sanirlar ? Örn: Su anda 70 milyon kisi bizi
izliyor...
9-Neden gözlerinden öperim denir? Insan vücudunda öpülecek daha
uygunsuz bir yer var midir? Kimse kimseyi gözünden öpmüs müdür?
10-Dügünlerde neden "Dom Dom Kursunu" ile göbek atilmaktadir. "Bir
avci vurdu beni, bin avci beni yedi" gibi sözler esliginde kendinden geçen
baska milletler var midir?
11-Neden bazi kizlarimiz sirin bir hayvancagiz
12-gördüklerinde"inanmiyorum!" derler, inanilmayacak olan nedir? >
13-Cumartesi ve Pazartesi'nin neden kendi isimleri yoktur?
14-Dolmuslardaki fiyat tarifesinde "en kisa mesafe" neden "indi-bindi"olarak tabir edilir? Önce inilip sonra mi binilir? Bir terslik yok mudur?
15-Bir programi kurarken neden "kabul ediyorum" ya da "kabul etmiyorum" seçenekleri vardir? O kadar parayi bayilip bir bilgisayar programi satin aldiktan sonra "kabul etmiyorum" seçenegini isaretleyen bir takim saf kisiler mevcut mudur?
16-Bulmacalarda boru sesinin karsiligi neden hep "ti"dir? Bulmacalari
hazirlayan arkadaslar hiç "ti" diye ses çikaran boru görmüsler midir?
17-Ipana 7 reklamindaki kiza "Ne zamandan beri Ipana 7 kullaniyorsun?"
diye soran doktor, Ipana 7'nin yeni bir ürün oldugunu ve reklamdan sadece
bir kaç gün önce piyasaya çiktigini bilmemekte midir?
18-Neden futbol takimi olan Ajax "Ayaks" diye okunur da temizlik ürünü
Ajax "Ajaks" diye okunur? *
19- Neden ilanlarda "doktordan temiz araba" diye yazilir? Hipokrat
yemininde "arabami temiz kullanacagim" seklinde bir madde mi vardir?
neden ?
neden ?
neden ?

DrX
04-09-2005, 11:59
İNSANOĞLUNU ŞAŞIRTAN GERÇEKLER...

Yeryüzündeki canlılar hakkında yapılan araştırmalar sonucu ortaya çıkan bazı gerçekler, duyanları şaşkına çeviriyor. İşte, şaşkınlığa neden olan gerçekler:
04 Eylül 2005 Pazar 12:01


İSTANBUL (İHA) -- Dünyanın en büyük timsahı 6 metre boyunda, ağırlığı ise 1 tondan fazla.

- Develerin 3 tane kaşı vardır.

- Istakozların kanı mavidir.

- Bir sineğin hızı saatte 8 km'dir.

- Sıçan, deveden daha uzun bir süre susuz kalabilir.

- Erkek güve, dişi güvenin kokusunu 14 km'den alabilir.

- Bazı böcekler kafaları kopmasına rağmen 1 sene yaşayabilir.

- Zürafa kulaklarını diliyle temizler.

- Çikolata köpekleri öldürebilir. Gerçek çikolata köpeklerin kalbini ve sinir sitemini olumsuz şekilde etkiler.

- Yarasalar bir mağaradan dışarı çıkarken hep sola döner.

- Yetişkin bir ayı, bir at kadar hızlı koşabilir.

- İngiltere'deki bütün kuğular, kraliyet ailesine aittir.

- Kutup ayıları solaktır.

- Baykuş mavi rengini görebilen tek kuştur.

- Dünyada insan başına düşen karınca sayısı 1 milyondur.

- Dünyanın bir numaralı domuz üreticisi ve tüketicisi Çinlilerdir.

- Timsahlar dillerini dışarı çıkaramazlar.

- Bir karıncanın koku alma yeteneği, en az bir köpeğinki kadar gelişmiştir.

- Hamam böcekleri yaklaşık olarak 250 milyon yıldır yaşadıkları halde, hiçbir değişime uğramamışlardır.

- Kediler ültrason seslerini duyarlar.

- Zürafa 35 cm. uzunlukta siyah bir dile sahiptir.

- Sadece insanlar ve yunuslar zevk için cinsel ilişkide bulunur.

- Dünyanın en büyük hayvanı mavi balinadır. Aynı zamanda hayvanlar aleminin en hızlı büyüyen hayvanıdır. Kilosu 22 ayda 26 tona kadar ulaşır.

- Dünyanın en hızlı hayvanı Leopar'dır. Hızı saate 100 km.'ye ulaşır.

- Dünyanın en hızlı kuşu Boğazlı Kırlangıçtır. 3 saniye süreyle saatte 128 km. sürate ulaşmıştır.

- İyi bakılan ve erken yaşlarda kısırlaştırılmış bir tavşan 8 ila 12 sene yaşar.

- Kediler 100 değişik ses, köpekler ise 10 ses çıkartabilir.

- Son 4 bin sene içerisinde herhangi yeni hayvan evcilleştirilmemiştir.

- Bir pire, kendi büyüklüğünün 150 kat yüksekliğine zıplayabilir. Bu oranı tutturmak için insanın yaklaşık 30 metre zıplaması gereklidir.

- Atlar bir aya kadar ayakta kalabilirler.

- Kedilerin her bir kulağında 32 adale vardır.

- Bir inek hayatı boyunca yaklaşık 200 bin bardak süt üretir.

- Karıncalar uyumaz.

- Her sene Amerika'daki hayvan bakım yerleri 30 bin kedi ve köpeği uyutma mecburiyetinde kalmaktadır.

- Hastalanmayan tek hayvan köpekbalığıdır.

- 2 bin 600 değişik cins kurbağa vardır.

- Yılanlar duyamaz.

- Kelebekler ayaklarıyla tat alırlar.

- Filler zıplamayan tek memelidir.

- Bir karıncanın koku alma yeteneği en az bir köpeğinki kadar gelişmiştir.

- Atların, insanlardan 18 tane fazla kemiği vardır.

- Fareler kusamaz.

- Yunuslar gözleri açık uyur.

- Kangurular geri geri yürüyemez.

- Zebralar beyaz üzerine siyah çizgilidir.

- Hayvanlar aleminde sadece domuzlar güneşten yanabilir.

- Sineklerin 5 gözü vardır.

- Sığırların dört tane midesi vardır.

- Zürafalar yüzemez.

- Penguen yüzebilen ama uçamayan tek kuştur.

- Dünyada en tehlikeli hayvan sivrisinektir, çünkü insan ölümüne en fazla sebep olan hayvandır.

- Tüm dünyadaki kedi ve köpekler yılda 11 milyar dolarlık mama tüketmektedir.

- İnsanları parmak izinden, köpekleri ise burun izinden tanımak mümkündür.

- Kedi ve köpekler insanlar gibi ya sağ ellerini çok kullanırlar ya da sol.

- Kirpiler suda batmaz.

- Bir ıstakoz, ancak yedi senede, yarım kilo alabilir.

- Salyangozların 25 bin civarında dişi vardır.

- Mavi yunusların kalbi dakikada sadece dokuz kere çarpar.

- Köpekbalıklarının kansere karşı bağışıklığı vardır.

- Sivrisineklerin 47 tane dişi vardır.

- Büyükçe bir yunus günde 2 ton yiyecek tüketir.

- Timsahlar daha derine batabilmek için taş yutarlar.

- Kediler şeker tadını ayırt edemezler.

- Amerika'da 58 milyondan fazla köpek vardır.

- Zürafaların ses telleri yoktur.