PDA

View Full Version : en güzel tıp geyikleri



varyemez
06-03-2005, 03:14
hekimlikle fahişelik mesleklerinin benzerlikleri:

Hekimlik ve fahiselik, her ikisi de dünyanin en eski meslekleridir.


- Her ikisi için de "Allah muhtaç etmesin ama yokluklarini da
göstermesin"dir.

- Ikisinin de aldiklari ücretlere "vizite ücreti" denir.

- Eger serbest tesebbüste çalisiyorlarsa ne ala, toplumda her ikisinin
de sayginliklari yüksek olur, ama eger kamu sektöründe iseler halleri
perisandir.

- Sosyetik olanlari daima el üstünde tutulur.

- Televizyonlarda, basinda imrenilerek boy gösterirler.

- Her ikisinin de çalisma saatleri belirgin degildir. Ne zaman
çagirilirlarsa o zaman gitmek zorundadirlar.

- Her ikisi de müsterilerini seçme sansina sahip degildir.
Müsterileri onlari seçebilir.

- Muameleleri iyi olmak zorundadir, aksi takdirde müsteri bir daha
gelmez.

- Her ikisi de otobüste, trende vs. yolculuk yaparken yanlarinda
oturan kisiye mesleklerinin ne oldugunu söylemekten çekinirler. Aksi
takdirde yanlarindaki kisi kendilerinden yararlanmaya kalkisabilir.

- Mesleklerini sevmeseler de bir kere basladilar mi artik geriye
dönüsleri zordur.

- Her ikisinin de bütün hayalleri, bir an önce bolca para kazanip,
bir gün bu meslekten kurtulup, normal insanlarin içinde
yasayabilmektir.

- Her ikisi de çocuklarini en iyi okullarda okuturlar bir gün
kendileri gibi olmasinlar diye.

- "Ne olacaksan ol, ama en iyisi ol" düsturu bu iki meslek için de
geçerlidir.

varyemez
06-03-2005, 04:03
Adamın biri doktora gitmiş.Doktor muayene etmiş ve bizimki sormuş:
-"Ne oldu doktor bey? Ne kadar ömrüm kaldı?" Doktor cevaplamış:
-"10" Bizimki de
-"Ne 10'u doktor bey, gün mü, ay mı sene mi?" Doktor:
-"9, 8, 7, 6...."

varyemez
06-03-2005, 04:15
Doktor, hastasını uyarmış :
-Bakın, sonra söylemediydi demeyin, bu uyku haplarına devam edecek olursanız, sizde alışkanlık yaratır.
Hasta bilgiç bilgiç gülümsemiş :
-Sen ne diyorsun Doktor Bey! Ben bu hapları evelallah yirmi yıldır alırım, henüz alışkanlık yaptığını görmedim daha!

varyemez
06-03-2005, 04:19
Doktor, muayenehaneye ilk kez gelen hastadan 50 bin, sonraki muayenelerde 30 bin lira aliyordu. Bunu ögrenen Kayserili, muayeneye ilk gidisinde:
- İşte yine geldim doktor bey dedi.
Doktor soyunmasıni söyledi. Muayene etti, ücretini aldı:
- Sağlığınız düzeliyor. Aynı ilaçları kullanmaya devam edin!

varyemez
06-03-2005, 04:22
Çocuklar oturmuş birbirlerine babalarının ne kadar "hızlı" olduğunu anlatıyorlarmış.. Biri demiş ki:
- Benim babam ok attıktan sonra koşup hedefe oktan önce varıyor...
- O da birşey mi, demiş ikinci cocuk... Benim babam tabancasını ateşliyor ve hedefe kurşundan önce yetişiyor...
- O da birşey mi, demiş üçüncü çocuk... Benim babam devlet hastanesinde doktor... Mesai 5'de bitiyor benim babam eve 3:30'da geliyor.

varyemez
06-03-2005, 04:24
Adam bara gider bir kadeh içki ister. Barmen içkiyi uzatır, adam bir yudum alır ve kalanını barmenin suratına fırlatır. Barmen çok kızar, tam yakasına yapıştığı sırada adam yalvarmaya başlar:
- "Çok üzgünüm. Bende bir hastalık var; işte böyle, ne zaman bara gidip içki istesem, hep içimden bir yudum alıp kalanını barmenin suratına fırlatmak geliyor. Çok utanıyorum ama kendime engel olamıyorum, üzgünüm."
Barmen çok anlayışlıdır.
- "Üzüldüm" der. "Benim tanıdığım iyi bir psikiyatrist var annem ve kızkardeşim de ona gidiyorlar, size adresini yazayım onu bir görün, çok iyidir..."
Adresi yazıp adama verir. Altı hafta sonra adam tekrar bara gelir ve bir kadeh içki ister. Barmen:
- "Nasılsınız? Size söylediğim doktora göründünüz mü?" der. Adam:
- "Evet evet" dedikten sonra bir yudum alıp yine kalanını barmenin suratına fırlatır. Barmen şok olur.
- "Anlaşılan o da işe yaramamış" diye çıkışır.
- "Hayır" der adam, "aksine, bana çok faydası oldu." Barmen köpürür:
- "Ama yine bir yudumdan sonrasını suratıma fırlattınız!" Adam:
- "Evet.." der. "Ama artık bundan utanmıyorum."

varyemez
06-03-2005, 04:25
Dünyanın en ünlü kalp doktoru De Bakey'ın arabası bozulmuş, arabasını tamire götürmüş. Tamirci arabasının kaputunu açmış ve De Bakey'e dönerek:
- "Size birşey soracağım neredeyse ben ve siz aynı işleri yapıyoruz. Mesela ben şimdi itina ile kaputu açacağım bir bakışta problemin nerde olduğunu anlayacağım, kapakçıkları temizleyeceğim, gerekirse kabloları, motor yağını değiştireceğim, hatta çok gerekli ise motoru çıkarıp yerine yenisini takacağım!!. Söylesenize nasıl oluyorda siz milyon dolarlar kazanıyorsunuz ama ben meteliğe kurşun atıyorum?"
Bunun üzerine De Bakey tamircinin kulağına eğilmiş ve şöyle demiş:
- "BUNLARIN HEPSİNİ MOTOR ÇALIŞIYORKEN YAPMAYI DENESENİZE!!!"

varyemez
06-03-2005, 04:33
Doktor beni morga mı götürüyorsunuz ?..
- Evet.
- Ama ben daha ölmedim ki...
- Olsun biz de daha gelmedik zaten...

varyemez
06-03-2005, 04:34
Hasta doktoruna dert yandı:
- "Sormayın doktor bey... Gece gündüz, kendimi hep kaleci olarak düşünüyorum, ha bire topu tutmak için sağa sola atlıyorum. Geceleri uykum kalmadı, gündüzleri iş yapamaz hale geldim."
-"Canım kaleci olduğunuzu düşünmeyi bıraksan da biraz da güzel kızları düşünsen olmuyor mu yani?"
-"Ah doktor bey... bir kaç defa kızları düşünmeye çalıştım her seferinde topu elimden kaçırdım, gol yedim..."

varyemez
06-03-2005, 04:35
Hasta doktora şikayet ediyordu;
-"Doktor bey hafızam çok zayıf, herşeyi unutuyorum"..
-"Ne zamandan beri"?..
-"Ne, ne zamandan beri?..

varyemez
06-03-2005, 04:37
Üç yaşlı adam doktorda hafıza testindedirler. Doktor ilk yaşlı adama sorar:
-Üç kere üç kaç eder?
-274..?
yanıtını alınca doktor üzgün bir şekilde
ikinci yaşlı adama döner:
-Şimdi sizin sıranız. Üç kere üç kaç eder?
-Salı..?
Doktor artık iyice ümitsiz şekilde üçüncü yaşlı adama döner:
-Evet, şimdi de sizin sıranız üç kere üç kaç eder?
-Dokuz..?
cevabını sevinçle karşılayan doktor
-Bu harika, nasıl buldunuz? der.
Üçüncü yaşlı adam sakince:
-Oh, çok kolaydı. Sadece 274 ten salıyı çıkardım.?

varyemez
06-03-2005, 04:40
Eski deyimle basur (yeni ve bilimsel söylenişiyle hemoroit) çekenler bilir, çok ıstırap veren bir hastalıktır. Adamcağız da hemoroitten öyle çekmiş ki...Derken biri Kahve telvesi sür deyince, bir yerlerden kahve bulmuş.Bol bol koyup pişirmiş.Sonra da avuçladığı gibi sürmüş.Sürmüş ama...Ağlaya sızlaya doktora koşmuş. Soyunmuş, eğilmiş.Doktor da eğilmiş, bakarken...Hasta sormuş :
-Ne var doktorcuğum? Ne gördün?
-Vallahi iki vakte kadar bir yol görünüyor.Birde uzun boylu birinden toplu para alacaksınız.Haaa Bir de mektup var.

varyemez
06-03-2005, 04:43
Doktor, ünlü bir ressam olan arkadaşını ziyarete gitti. Ünlü ressam, son olarak yaptığı hasta bir adam tablosunu doktor arkadaşına gösterip:

-Eee, söyle bakalım fikrin ne? diye sordu:

Doktor tabloya tekrar bakıp cevap verdi:

-Merak edilecek bir şey yok. Sadece üşütmüş, o kadar...

varyemez
06-03-2005, 04:45
Adamın biri çok kuvvetli öksürüyormuş, doktora gitmiş derdini anlatmış. Doktorda adama yanlışlıkla öksürük ilacı yerine müshil ilacı vermiş ve demişki:
-bir hafta boyunca yemeklerden sonra iç ve yanıma gel.
Adam bir hafta sonra gelince doktor:
- Öksürüğün nasıl oldu deyince,
adamda:
- Cesaret edipte öksüremiyorumki,demiş.

varyemez
06-03-2005, 04:46
Doktor, yaşlı hastasına, reçete yazıyordu..
-Bundan sonra, içki yok, kadın yok, heyecan yok, kavga yok, dedi..

Hastanın yüzünün bozulduğunu görünce ekledi..
-Alçak bir sesle, şiir okuyabilirsiniz!..

varyemez
06-03-2005, 04:49
Kadın apandisitten ameliyat olmak üzeredir.
- Doktor bey, ameliyattan sonra herkes benim yara izimi görecek mi? diye sorunca
Doktor hemen ciddi takır tavınarak,
- Size bağlı efendim.

varyemez
06-03-2005, 04:50
Kadın kocasına:
- Doktor hafızanın çok zayıf olduğunu duyunca ne dedi?
- Ne desin, Vizite parasını peşin istedi.

varyemez
06-03-2005, 05:21
Kadinin teki dis agrisina dayanamayip bir disçiye gider ve agriyan disini
aldirmak ister. Doktor a :
- Doktor Bey, bu dis aldirmak o kadar zor geliyor ki bana, dogum yapsam o
kadar zorlanmam herhalde.
Doktor :
- Hanim efendi, lütfen karar verin de koltugun ayarini ona göre yapayim...

varyemez
06-03-2005, 19:33
Köfte!

Adam doktora gider :
-Doktor bey, galiba karımda işitme kaybı başladı. Ne yapabiliriz?
Doktor :
-Eve gittiğiniz zaman, karınızın arkasında, biraz uzakta durun. Normal bir sesle ona bir soru sorun. Eğer sizi duymazsa biraz daha yaklaşın ve sorunuzu tekrarlayın. Hangi mesafede duyduğunu tespit edelim, ona göre bir tedavi uygularız.
Adam eve döner. Karisi mutfakta yemekle uğraşmaktadır.
Adam mutfağın kapısında durur ve normal bir sesle :
- “Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?” diye sorar.
Karısı cevap vermez.
Adam bir iki adım atar ve bir kez daha sorar:
- “Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?”
Karısı yine cevap vermez.
Adam kadının dibine kadar gelir ve tekrarlar:
- Hayatım, ne yiyoruz bu akşam?
Karısı öfkeyle dönerek cevap verir :
- Üçtür köfte diyorum ya!

varyemez
06-03-2005, 19:58
Doktor Kaan, kankası Necmi'yi bayıltmadan açık kalp ameliyatı yaparken;

-heyecan var mı heyecan
-olmaz olur mu abi, yusuf yusuf yani
-bi şey olmaz, sana en cix ameliyatımı yapcam
-ameliyatın cixi mi olur?
-sana özel bu. ayaklarım tavana bağlı şekilde ameliyat etcem seni, tarihe geçcez olm
-neee ! manyak mısın yaa? olmuyom abi ben ameliyat falan
-şaka olm şaka
-so.. ama .. ameliyat öncesi adamın yaptığına bak
-euehue, yat bakm şuraya
-sırtüstü mü?
-yoq, yüzüstü, hafifte domal şöle kıbleye doğru
-niye domalacak mışım?
-ya olm saçmalama, uzan şuraya sırtüstü, ... ameliyat olacan sanki
-şşş, hemşire hanımların önünde, ayıp oluyoo
-onlar yabancı değil
-bana yabancılar ama
-neyse, nurten hanım, hastayı ameliyata hazırlayın
------
-tamam, hazır hasta doktor bey
-olm necmi, mayışmışın sen
-ya bi git olm, çakır keyfi olmuş gibiyim
-euhue, ne güzel işte, içmeden sarhoş oldun
-ne zaman bayılacam ben?
-bayıltmadan ameliyat olcan sen
-nasıl yani
-bilincin hafiften yerinde olcak.. olm sıkılıyorum ameliyat esnasında, az muhabbet ederiz diye böyle yaptım
-abi sen harbiden manyaksın haa
-daha önce denedim, bi şey olmadı
-bismillahirrahmanirahimm
-bak ne güzel imana da geldin
-tövbe tövbe
-evet, başlıyoruz, neşter lütfen
-napcan neşteri
-dişimde et kalmış, onu temizliyecem. Necmicim, ameliyathanedeyiz, kebab salonunda değil. sence ne yapabilirim neşteri?
-olm kesecen mi beni diri diri?
-yoq, önce tırnaklarını sökcem, sonra tırnağın altındaki ete tuz sürcez. önce eziyet, sonra vahşet yani. fantazi yapalım demi az
-ya niye ben allahım niye?
-olm saçmalama, acımıyacak diyorum sana
-bak, eğer bir ipnelik yaparsan, yengeye tüm yaptığın pislikleri anlatırım
-hıng ! olm sus, hemşire hanımların yanında
-Hani yabancı değildi ulan onlar
-tamam olm söz, acımıyacak . haftaya halı saha maçı var hasanlarla, o maça yetiştirmemiz lazım seni
-abi bana su kaynatan araba muamelesi yapma
-euheuhe, tamam olm kıpraşma, başlıyorum
carkkkkrkkkrkk ( derinin yarılma efekti )
-abi bi hoş oldum, böyle sanki içim açıldı, bi huzur doldu
-tabi olm, açtık kalpten mideye kadar.
-harbi mi?
-hı hı .. falla kanka senin için kararmış, canını sıkan bir şey var
-hadi ya
-evet bak şurda, midenin sol tarafı kap kara olmuş. du bakm .. hımm. 3 vakte kadar bi

varyemez
09-03-2005, 00:05
Bir doktor, bir mimar birde Demirel:
En eski meslek hangisi diye tartışıyorlarmış.
Doktor:
-en eski meslek bizimkidir. Adem babamızın göğüs kemiğinden havva anamız yaratıldığı zaman, cerrahi bir konu çıkmış oldu ortay. Taaa o zaman başlar doktorluk..

Mimar:
-yok demiş, mimarlık daha eskidir. Önce boşlukta bir kargaşa vardı. Sonra dünya kuruldu. Dünya nın kuruluşu mimari bir olaydır. O tarihten başlıyor bizim meslek.

Demirel gülümsemiş:
-haydi efendim haydi, demiş mimar arkadaşın sözünü ettiği, dünyanın kuruluşundan önce, boşlukta kargaşa vardı ya; işte o kargaşa, politikacıların eseriydi...

doktorla, mimar:
-doğru, doğru demişler.
Ve eklemişler
-sizi şimdi daha iyi anlıyoruz.
__________________

varyemez
09-03-2005, 00:08
DOKTORUN biri yeni bir muayene açmis. Kapiya yazmis...
>"Vizite ücreti 100 Dolar. Iyilestirmedigimiz hastaya bes mislini geri
veriyoruz..."
>Vizite pahali ama, doktor gerçekten doktor...
>Her gelen hasta iyilesip gidiyor... Doktorun ünü her geçen gün
>artiyormus... Uyanigin biri doktora gidecek, iyilesmeyecek
ve bes misli parayi geri alacak ya, kapiyi çalmis...
>"Doktor! Agzimin tadi hiç yok... Öyle kötüyüm ki, hiçbir seyin tadini
alamiyorum..."
>Doktor... Adama söyle bir bakmis, hemsireye seslenmis:
>"Hemsire hanim! Sekiz numarali kutuyu getirin"
>Hemsire adama uzatmis kutuyu, adam, bir kasik içindekinden yemis ve
aninda tükürmüs...
>"Ama Bu bok!!!!!"
>Doktor sakin, "Evet! Iyilestiniz. Tad aliyorsunuz artik.."
>Adam, parayi ödemis sinirleri tepesinde gitmis...
>Aradan birkaç ay geçmis. büyük bir hirsla yeniden kapisina dayanmis
doktorun...
>"Doktor bey, ben de hafiza kaybi basladi... Herseyi unutuyorum.
>"Kizim, sekiz numarali kutuyu getirir misin?" demis.
>Adam, hemen itiraz etmis, "Ama, o kutuda bok var!"...
>Doktor, "Dogru! Bakin, hafizaniz da yerine geldi!...."
>Adam, aglamakli, hirsla ödemis parayi çikmis disari...
>Kurmus da kurmus intikam planlarini... Birkaç ay sonra..
>"Doktor! Ben de iktidarsizlik basladi... Durumum kötü, hiçbir sey
yapamiyorum..."
>Doktor adami gözüyle söyle bir inceleyip, "Hemsire hanim sekiz
numarali kutuyu getirir misin" diye seslenince, adam, tüm hirsiyla,
>"S........., seni de sekiz numarali kutunu da..." diye bagirmis..
Doktor gayet sakin, "Geçmis olsun! Artik yapabiliyorsunuz!!!!!!!!!"
__________________

varyemez
20-03-2005, 19:01
:bravo:

varyemez
20-03-2005, 19:13
Beynimizin Hangi Yarımküresi Daha Baskın?

Beynimiz milyonlarca sinir lifleriyle birbirine bağlı iki
yarımküreden oluşmaktadır. 1981 yılında tıp ve fizyoloji alanında Nobel
sahibi Prof.Sperry'nin çalışmalarına göre Sol yarımküre tümevarımcı düşünceyi (mantık, dil, matematik, ayrıntılar,
analitik yaklaşımlar),
Sağ yarımküre tümdengelimci düşünceyi (ritim, renkler, hayal gücü, sentez)
işlemektedir.Beynimizin sahip olduğu potansiyeli daha fazla kullanabilmemiz,
birbirlerinden tamamen bağımsız çalışan iki yarımkürenin performansına
bağlıdır.Aşağıdaki test ile hangi yarımkürenizin çoğu zaman öne çıktığını
keşfedebilirsiniz.

Teste geçmeden küçük bir not:
Prof. Sperry'nin çalışmaları sonrasında akademik çevrelerde daha
çok merak uyandıran beynimizin nasıl çalıştığı sorusuna yönelik
çalışmalardan biri de kadın ve erkeklerin arasındaki temel farklılıkları
ortaya koymayı amaçlamıştır. Sergeant'ın bulguları iki yarımküreyi
birbirine bağlayan -corpus callosum- sinir ağının daha gelişkin olduğunu
ortaya koymuştur.
Bu sonuca dayanarak kadınların neden daha çok sezgilerine
güvendiklerini açıklamak belki de mümkün olacaktır.
İyi Testler... (yanılar için çok fazla düşünmeden size en yakın
gelen seçeneği işaretleyin.)
("a" = 2 "b" = 1 "c" = 0)
1. Aşağıdaki ifadelerden hangisi sizin için daha cazip?

a. Canımın istediğini yapabilmek
b. Mükemmel bir aileye sahip olmak
c. Seçtiğim kariyerde başarılı olmak
2. Sezgilerinize ne ölçüde güvenirsiniz?
a. Çok fazla
b. Her zaman değil ama zaman zaman sezgilerime dayanarak
davranırım
c. Mantıksal bir açıklama getirebilmek her zaman daha önemli
3. Aşağıdaki ifadelerden sizi en iyi tanımlayan hangisi?
a. Meraklı, soru soran
b. Düzenli
c. Ciddi, gayetli
4. Aşağıdaki seçeneklerden hangisi sizi en çok heyecanlandırıyor?
a. Büyük Kanyon gibi doğal mucizeler
b. Taj Mahal gibi insan yapımı anıtlar, mabetler
c. Domingo veya Pavarotti gibi yetenekler
5. Gezegenimizi nasıl yok ettiğimizle ilgili olarak ne sıklıkta
endişe duyarsınız?
a. Çok sık
b. Bazen
c. Pek değil
6. Aşağıdakilerden hangisi sizde hayranlık uyandırır?
a. Bir kuşun uçuşu
b. Bir çitanın hızı
c. Bir aslanın gücü ve cesareti
7. Bireysel hedefler belirler ve onlara sadık kalır mısınız?
a. Hayır, doğru zamanın geldiğini hissetmem gerekir
b. Zaman zaman, ancak oldukça esnek ve geri dönülebilir
planlar
c. Evet, sonuca ulaşmanın en etkili yolu
8. Dakik olmak sizin için ne kadar önemli?
a. Hiç değil
b. Zaman zaman
c. Çok önemli
9. Katılmış olduğunuz sınavlarda sizi en çok hangisi zorlar?
a. Konsantre olabilmek
b. Heyecanımı kontrol edebilmek
c. Başarılı olabilecek miyim endişesi
10. Yeterince zamanınız olduğunu varsayarsak, hangisi sizin için
daha çekici?
a. Resim yapmak
b. Golf oynamak
c. Spor salonunda fitness yapmak
11. Hangi ifade sizi daha iyi anlatıyor?
a. Karmaşık
b. Memnun
c. Detaylara önem veren
12. Açıklamakta zorlandığınız rüyalar görür müsünüz?
a. Çok sık
b. Bazen
c. Çok az veya hiç
13. Hangi ifade sizi daha iyi özetler?
a. Sıra dışı
b. Aklı başında
c. Sabırlı
14. Ne sıklıkta elinize geçen kâğıtlara bir şeyler karalarsınız?
a. Çok sık
b. Bazen
c. Hiç
15. Aşağıdakilerden hangisi sizi daha çok rahatsız eder?
a. Kurallar
b. Kabalık
c. Yetersizlik
16. "Aklıma gelen yeni bir fikri hayata geçirmeden asla rahat
edemem." ifadesi
sizin için ne ölçüde geçerli?
a. Çok
b. Az
c. Hiç
17. Uzun bir süre boyunca aynı proje üzerinde hiç ara vermeden
çalışmak sizin için
ne kadar zorlayıcı olabilir?
a. Çok
b. Az
c. Hiç
18. Emeklilik ile ilgili sizi en çok ne endişelendirir?
a. Emeklilik ile ilgili hiçbir şey beni endişelendirmiyor.
b. Yaşlanmak
c. Boşluğa düşmek, zamanımı nasıl geçireceğimi bilememek

19. Hatalara yaklaşımınız ile ilgili hangi ifade daha doğru?
a. Hatalar yaşamın bir parçasıdır ve bizi biz yapan deneyimlerimiz
yapmış olduğum tüm hataların toplamıdır.
b. Hiç hata yapmayan insan hiçbir şey yapmayan insandır. Bu da en kötü hatadan daha tehlikelidir.
c. Hepimiz hata yaparız, ancak başarılı insanlar daha az hata yapanlardır.
20. Hangi sözcük sizi daha iyi açıklıyor?
a. Filozof
b. Barışçı
c. Pratik
21. "Yapacak çok iş, ancak çok az zaman var" deyişi için ne düşünüyorsunuz?
a. Katılıyorum, hepimiz boğulabiliriz.
b. Daha yapmak istediğim çok iş var ama asla yetişemediklerim için endişelenmiyorum.
c. Kesinlikle katılmıyorum, sonuçta iyi bir plan çözümleyici olacaktır.
22. Okulda en başarılı olduğunuz ders.
a. Resim, müzik
b. Beden Eğitimi
c. Matematik
23. Sonuçları doğru zamanda elde edebilmek için sizce zaman zaman kızgın ve öfkeli olmak gerekli mi?
a. Hiçbir koşul altında
b. Duruma göre bazen gerekebilir
c. Evet
24. Arkadaşlarınız sizi anlatmak için hangi ifadeyi tercih
ederlerdi?
a. Yaratıcı
b. Cana yakın
c. Güvenilir
25. Önemli bir karar almanız gerektiğinde..
a. Tek başıma karar alırım
b. Sonuçtan etkilenebilecek ilgili kişilerle görüşürüm.
c. Uzman görüşüne başvururum.


26. Ofiste kâğıtlarla aranız ne kadar iyi?
a. Birsinin arkamı toplaması gerekir
b. Düzenli olabilmek için kendimi zorlarım
c. Son derece düzenliyimdir.
27. Aşağıdaki ifadelerden hangisi size daha yakın?
a. Vizyoner
b. İstikrarlı
c. İş odaklı
28. Enerjinizin büyük bir kısmını işinize mi harcıyorsunuz?
a. Asla, iş dışında yaşayabilmek için çalışıyorum
b. İşime daha çok zaman ayırıyorum
c. Hayatımın bu döneminde önce iş
29. Aşağıdaki ifadelerden hangisi sizi daha iyi açıklıyor?
a. Duygusal
b. Kararlı
c. Agresif
30. Tatil kararınızda hangi seçenek sizin üzerinizde daha etkili olur?
a. Muhteşem manzara
b. Deniz, güneş ve kum
c. Eğlence
Sonuçlar:
48-60 Puan Arası:
Bu sonuca göre siz beyninizin sağ yarımküresini daha yoğun
kullanmaktasınız. Artistik ifade gücünüz, yaratıcılığınızı
kullanma becerileriniz, duygusal yaklaşımlarınız ve iç görünüz
ilgilendiğiniz tüm işlere yansımaktadır.Büyük resmi görebilmek ve anlayabilmek sizin için bütünü oluşturan parçalardan daha önemlidir. Bu nedenle iş, sosyal ve özel hayatınızı
kesin çizgilerle birbirinden ayırmak yerine tüm yaşamınızı bir bütün olarak değerlendirmeyi tercih ediyorsunuz. Bu yaklaşımınız size farklı
olaylar, sahneler arasında sıradan olmayan ilişkiler kurup, alternatif
çözümler geliştirebilme yetisi de kazandırmaktadır. Düz bir çizgi
üzerinde neden-sonuç ilişkilerinden doğacak sonuçları araştırmak yerine,
çoğu zaman dolambaçlı (herkesten farklı, denenmemiş) yollardan çözüme
ulaşabilirsiniz.
Sanatın farklı dallarına karşı doğal bir ilgiliniz, hatta
hayranlığınız olduğu söylenebilir. Böylece kurallar ve sınırlar olmadan
kendinizi istediğiniz gibi ifade edebilme şansı bulabilmektesiniz.
Beyninin sağ yarımküresini yoğun olarak kullananlar için
getirilebilecek bir öneri belki sizi zaman zaman içine düşebileceğiniz
kaybolmuşluk veya işlerden boğulmuşluk hissine de çözüm olabilir. Biraz
daha önünüzü görebilmek için son tarihlerle çalışmak çok faydalı
olacaktır. Özellikle bir takım üyesi olarak, takıma karşı
sorumluluklarınız söz konusu olduğunda son tarihler hayatınızı
kolaylaştıracaktır.

30- 47 Puan Arası:
Eğer toplam puanınız 30 ile 47 arasındaysa, hiçbir yarımkürenin
ağır basmadığı bir dengeden söz etmek mümkün olacaktır. Ancak bu dengenin
sizi her zaman mutlu etmesi gibi bir sonucu olmayabilir. Şöyle ki,
duygularınız ve mantığınız arasında çeliştiğiniz durumlar sizi
zorlayacaktır ve karar alma süreciniz de doğal olarak etkilenecek hatta
bazen oldukça sancılı olacaktır.
Dengenin getirdiği farkındalık ve aynı durumu birçok açıdan
değerlendirebilme becerisi size birçok fayda da sağlayacaktır.
Daha başka bir ifadeyle, siz büyük resmi onu oluşturan detayları da
değerlendirerek görebilmektesiniz. Ayrıca hem analitik bir düşünce
yapısına sahip olup, hem de eş zamanlı olarak estetik duygunuz gelişmiş
olduğundan mimarlık gibi meslek alanlarında çok başarılı olabilirsiniz.
Aslında sadece mimarlık gibi bir alanla kısıtlamak doğru olmaz, siz
özgünlük ve fonksiyonelliği birçok farklı alanda bir arada kullanarak
başarılı sonuçlar elde edebilecek bir potansiyele sahipsiniz.
Genel olarak sonuçları bu aralıkta olan kişiler sahip oldukları
esneklikle birçok farklı alanda kendilerini gösterirler. Örneğin hem
başarılı bir tıp doktoru, hem de bir fotoğrafçı olabilecek bir
kapasiteden söz etmekteyiz.

30 Puandan Az:
Eğer toplam puanınız 30'dan düşük ise genel olarak tutum ve
davranışlarınız üzerinde sol yarımkürenin daha etkili olduğunu
söyleyebiliriz. Muhtemelen analitik düşünce yapınızın bir sonucu
olarak kendinize testin sistematiğine yönelik birçok soru sormaktasınız.
Gerek iş hayatınızda, gerek özel yaşamınızda mantıksal bir açıklamaya
ihtiyaç duyabilirsiniz.

Her hangi bir sorun ile karşılaştığınızda, sorunun nedenine inmek
için sık sık daha fazla kanıt arayışına da girmeniz olasıdır. Böylece tüm
verileri toplayıp, doğru bir değerlendirme yapabilmeniz mümkün olacaktır.
Genellikle neden-sonuç ilişkilerini takip eden bir düşünce tarzını
benimsediğiniz söylenebilir. Bu nedenle karşılaştığınız sorunları
parçalara bölüp aşama aşama çözmeyi tercih edebilirsiniz. Ancak bu
noktada, bir konuyu sonuçlandırmadan diğer konu başlığına geçmemeniz bazen
sizi yavaşlatabilir.

Muhasebe, finans, mühendislik alanlarında çok başarılı olabilecek
bir potansiyele ve çalışma anlayışına sahipsiniz. Ayrıca planlama ve
kalite güvencesine yönelik birçok alanda detaylara vermiş olduğunuz
önemin bir getirisi olarak fark yaratabilmeniz olasıdır. Son olarak,
yabancı dil öğrenmenin sizin için hem kolay, hem de zevkli olduğunu
ekleyebiliriz.
Yoğun olarak sol yarımküreyi kullananlar için bir öneri yapılması
gerekirse belki biraz daha esneklikten bahsedilebilir.

trakyalı
20-03-2005, 19:37
(bu tıpsız)
Adamın biri birahaneye girmiş garsondan bira istemiş.
Birayı yudumlamış ve gargara yapıp yere tükürmüş.
Garson kızgın
''ne yapıyorsun kardeşim müşterileri kaçıracaksın''
''hemşerim bir dakka başıma gelenleri dinle bana hak vereceksin''
Adam başlamış anlatmaya.
''Sabah işime gitmek için kalktığımda geç kaldığımı anladım.
hemen yola çıktım, taksi çevirip bindim.
Şöföre işime geç kaldım beni hemen işime yetiştir dedim.
Şöför tamam abi merak etme dedi.
Biraz sonra önümüze bir çukur çıktı.
Şöför bey bak çukurdan geçemezsin istersen ineyim.
Geçerim abi meraketme
Bak geçemezsen ağzına mıçarım.
Tamam abi geçersem ben senin ağzına...''
Dedikten sonra adam birasından bir yudum daha alıp gargara yapmış.
''NE ŞÖFÖRDÜ O BE ''
demiş...
Her gününüz kahkaha dolu olsun.

varyemez
27-03-2005, 17:30
SSK'da Bir SSK klasiği

Benim dumurum klasik SSK dumuru. Kalp ameliyatı oldum. 4 ay rapor
aldım ve bu 4 ayin sonunda rapor paramı almak için Fatih SSK'ya gittim.
Klasik bir şekilde eksik evrakları parti parti söyledikleri için 3 gün
uğraştım ve büyük gün geldi. Param hesaplanıyor.
Bankodayım sorular geldi:
-Hastanede yattın mı?
-Herhalde abi dedim henüz evlerde kalp ameliyatı yapamıyorlarmış.
Hiç yorum yapmadı. 2. soruya geçti:
-Çıktın mi peki??
Ve ben dumur yine...
-Hayır hala akşamları işten sonra yatmaya hastaneye gidiyorum..
Ve kafamı duvarlara vuracak soru geldi. Espri bile anlamaktan aciz bu adam
sordu:
-İstanbul'da kimsen yok mu yahu. Niye hastanede kalıyorsun ki hala....

varyemez
30-03-2005, 01:03
Kadının beşinci kocası ağır hastalanmış.Adam korkunç ağrılar içinde kıvranırken kadın telaşla söylenmiş :
-Hemen gidip bir doktor çağırayım!
Kocası :
-İyii ama, demiş, bari doğru dürüst bir doktor çağır.İyi bir doktor olduğundan emin misin?
Kadın :
-Emin olmaz olur muyum, demiş.Ölen kocamı da aynı doktor tedavi etmişti!...

varyemez
30-03-2005, 01:03
Temel çok iyi bir doktordur" demiş Cemal...
"Nereden biliyorsun" demişler.
"Geçen yıl çok pahalı bir ameliyat olmam gerekiyordu, param yoktu, röntgende rötuş yaptı."

gemici
30-03-2005, 10:15
bravo varyemez hepsini ancak okuyabildim.......................

varyemez
30-03-2005, 22:08
bunaltalım seni bunlarıda hafta sonu oku...
Bir gün tımarhaneden nasıl olmuşsa 20 deli birden kaçmış.Doktorlar ne yapacaklarını düşünürken,biri fikir vermiş;
"-Birimiz dışarı çıksın..Lokomotif gibi "çuf çuf" diyerek şehri dolaşsın.Eminim hepsi peşine takılacaktır..
Bakmışlar başka çare yok,birini bu iş için dışarı göndermişler..doktor akşam döndüğünde peşinde 65 kişiyle dönmüş...

varyemez
30-03-2005, 22:10
Delinin biri tımarhanenin penceresinden bakıyormuş..Yoldan geçen bir adam deliye seslenmiş;
"-Hey siz içerdekiler kaç kişisiniz? Deli;
"- Siz dışarıdaki deliler,esas siz kaç kişisiniz

varyemez
31-03-2005, 02:27
Adamın biri kazada kulaklarını kaybetmiş. Araştırmaları sonucu iyi bir plastik cerrah bulmuş, ve girmiş ameliyata.
Ameliyat sonrası bandajlar açıldıktan bir süre sonra: - "Aman Allahım Doktor! Bana kadın kulakları takmışsınız!" diye bağırmaya başlamış.
- "Kulak kulaktır!" demiş Doktor... "Kadını erkeği olmaz!"
- "Yanılıyorsunuz!" demiş hasta... "Herşeyi duyuyorum ama hiçbir sey anlamıyorum!"

varyemez
02-04-2005, 01:51
Adam evinin merdivenlerinden çıkarken düşüp, bacağını dört yerinden kırmıştı. Hemen hastaneye kaldırmışlar, doktor bacağı boydan alçıya almış ve:
-Beyefendi bundan sonra daha dikkatli olun, en azından alçınız çıkana kadar merdivenlerden inmek çıkmak yok, demişti.
Üç ay sonra kırıklar kaynadı, alçı çıkarıldı. Adam bu arada doktora:
-Doktor bey artık merdivenlerden inip çıkabilir miyim, diye sordu, doktor da:
-Tabiî, ancak yine de bir süre daha dikkatli olmalısınız, dedi. Adam doktorun bu cevabi üzerine sevinçle bağırdı:
-Oh be şükürler olsun, üç aydır eve su borusundan tırmanarak girip çıkmaktan anam ağlamıştı.

varyemez
02-04-2005, 01:56
Adam karısı ile birlikte doktora muayene olmaya gider. Muayene biter ve doktor odasından çıkarak kadının yanına gelir ve Kocanızın ölmemesini istiyorsanız şu kağıda yazdıklarımı uygulayacaksınız der:
1- Sabahları güler yüzle güzel bir kahvaltı hazırlayın ve ise mutlu gitmesini sağlayın
2- Ögleleri eve geldiğinde güler yüzle karşılayın ve güzel bir öğle yemeği ile takdir edildiğini hissettirin, böylece günün geri kalan kısmını da iyi geçirmesine yardım edin.
3- Akşamları eve geldiğinde yemek özellikle güzel olmalı. Eve gelince eline bir kadeh içki verin dinlenmesini sağlayın.
4- Onun gönlünü hoş edin
- "Eger bu dediklerimi harfiyyen uygularsanız kocanızın sağlık yönünden hiçbir problemi olmayacak" der doktor.
Eve geldiklerinde adam karısına sorar,
- "Ne dedi doktor sana?"
- "... ölecekmişsin.."

varyemez
03-04-2005, 18:30
Ünlü Psikiyatr Mazhar Osman bir gün tüm akıl hastalarının duvarda bir yere baktıklarını görür.Yanlarına gider, kimse oralı değil, herkes aynı yere bakmaya devam ediyor. Hoca da bakar, ama bir şey göremez. Bakılan yerde bir delik vardır. Hastalara sorar, “Neye bakıyorsunuz öyle? Ben baktım bir şey göremedim.” Hastalardan biri, “Hocam, biz bir saattir bakıyoruz da bir şey göremedik, sen öyle bir bakmayla ne göreceksin!” diye yanıtlar .

varyemez
03-04-2005, 18:33
Doktor, ünlü bir ressam olan arkadaşını ziyarete gitti. Ünlü ressam, son olarak yaptığı hasta bir adam tablosunu doktor arkadaşına gösterip:
-Eee, söyle bakalım fikrin ne? diye sordu:
Doktor tabloya tekrar bakıp cevap verdi:
-Merak edilecek bir şey yok. Sadece üşütmüş, o kadar...

varyemez
04-04-2005, 00:45
Kadın apandisitten ameliyat olmak üzeredir.
- Doktor bey, ameliyattan sonra herkes benim yara izimi görecek mi? diye sorunca
Doktor hemen ciddi takır tavınarak,
- Size bağlı efendim.

varyemez
08-04-2005, 23:08
İnşaat amelesi viziteye çıkıp haftalardır tuvalete çıkamadığını
söylemiş..
Doktor muayene edip, amelenin soyunup yüzükoyun masaya
yatmasını istemiş, adam denileni yapınca Doktor içeriden getirdiği
beyzbol sopasını 3-4 kere sertçe indirmiş amelenin poposunun tam
ortasına,
"Tamam" demiş sonra, "Şimdi tuvalete gidin.."
Birkaç dakika sonra tuvaletten rahatlamış şekilde çıkan amele
"Sağol Doktor bey.." demiş, "Hep böyle olabilmek için ne
yapmalıyım?.."
"Bir şey yapmana gerek yok.." demiş doktor,
"Tuvaletini yaptıktan sonra poponu çimento torbasıyla silme yeter..!"

varyemez
22-04-2005, 01:35
Ölürken hayat bir film şeridi gibi gözlerinin önünden geçer diye deyim vardır.. Böyle bir şey olabilir mi?

Evet, böyle bir durumun olduğu söylenir. Yalnız bildiğim kadarıyla, her türlü ölüm biçiminde böyle bir "hayatı seyretme" durumu ortaya çıkmıyor. Okuduklarımdan anladığım kadarıyla, özellikle büyük bir tehlike altında kalındığında ve bunun sonucu ölümcül bir durumla karşılaşıldığında, insan zihni (veya beyin), bu kıstırıcı durumdan kurtulmak için çareler arıyor. Eğer durum çok zorlayıcıysa (önreğin bir binanın çatı katından yere doğru düşüyorsanız) ve yapacak fazla bir şey yoksa, zihin çare arayışları için tüm bellek depolarını kullanmaya başlıyor. Hızla taranan ve günümüz bilgisayarlarından kat be kat hızlı bir biçimde elden geçirilen bu bellek depoları da bir şekilde hayal ve görüntü olarak gözümüze yansıyor olabilir. Sonuçta biz de, adeta tüm yaşamımızı hızlıo çekimde seyrediyormuş gibi bir duyguya kapılabiliriz. Elbette aranan bellek depoları kronolojik sıra takip etmez ama, zihnimizde kayıtlı her bir bellek parçasına az çok bir zaman atfettiğimizden, bunların izlenmesi sırasında da yalancı bir zaman sıralaması zihin tarafında oluşturulabilir. Kıscası, böyle bir görüntü için ölmek şart değil, sadece oldukça zorlayıcı bir panik durumuyla karşılaşmak da yeterli olabilir. Bu konuyla ilgili güzel bir açıklama, Bart Kosko'nun "Fuzzy Thinking" adlı kitabında mevcut. Ama bu da sadece bir bakış açısı...

www.sinancanan.net

varyemez
22-04-2005, 01:40
biz her insanın bir burnu iki kulağı iki yanağı vb. olduğu halde bunu nasıl tanıyoruz? Herkesi nasıl böyle ayırdediyoruz?

Beyindeki en büyük beyin kabuğu (korteks) alanlarından biri de yüz tanımayla ilgili olan bölümüdür. Yerleşim olarak, kabaca beyne alttan baktığınızı düşünürseniz, şakak loblarının altında kalan beyin kabuğu kısımlarının büyük bölümü yüz tanıma sürecinde faaliyet gösteren alanlardır. Sinirbilimlerinde, bir işle ilgili beyin kabuğu alanının büyüklüğü, o işlevin karmaşıklığıyla ilişkilendirildiğinden, sadece bu duruma bakarak, yüz tanıma işlevinin oldukça karmaşık olduğunu söyleyebilirim. Sizin de farkettiğiniz gibi, bir yüzü tanıma ve onu diğerlerinden ayırt etme süreci, yüzün ayrı ayrı parçalarının değerlendirilmesinden ziyade, yüzü oluşturan elemanların bütüncül bir algılanmasına dayanmakta. Zira örneğin burnundan ameliyat geçiren bir kişinin yüzünde önce bir gariplik farkederiz, fakat ancak dikkatle incelediğimizde, değişikliğin burnun şekil değişikliğinden kaynaklandığının ayırdına varabiliriz. Yüz ve ifade algılama, oldukça karmaşık bir süreçtir. Yüzün sadece fiziksel bileşenleri değil, bunların ruhsal durumu yansıtan mimikler gibi ruhsal bileşenleri de adeta aynı anda algılanır. Yüz ifadeleriyle gerçekleştirilen bilgi aktarımı, eğer dikkat ederseniz, nredeyse sözlü dil kadar önemlidir. Hep aynı bileşenlerden oluşmasına rağmen bu denli farklı yüz biçimlerinin var olması (veya bu yüzleri bu kadar kolay ayırt edebilmemiz), bütüncül algının önemini ve yüzün bir bütün olarak, kendisini oluşturan parçaların toplamından daha fazla bir anlamla algılandığını gösteriyor gibi.

Bir de bu konuda, "tüm Çinlilerin birbirilerine benzemesi" konusu da düşünmeye değer. Biz alışık olduğumuz ve sürekli göregeldiğimiz o "belli-belirsiz" ırksal özellikleri kolayca ayırabilir ve kendi ırkımızdan (ya da görmeye alışık olduğumuz ırktan) olanları kolayca tanıyabilirken, alışık olmadığımız ırklara ait (örneğin Çinliler gibi) yüzlerin nüanslarını kolay ayıramayabiliyoruz. Bu da tanıma işinin öğrenme boyutunun bir yüzünü ortaya koymakta. Eğer bir kaç Çinli arkadaş edinir ve bir süre görüşürseniz, artık Çinli'lerin birbirine benzemediğini siz de farkedebilirsiniz Mesela, bir çok kiş,Bruce Lee'yi diğer çinlilerden daha kolay tanır

Yüz tanıma gibi karmaşık bir süreci adım adım mekanizmalara indirmek (en azından benim için) oldukça zor. Tek bildiğim, çok karmaşık olduğu. Bu konuyu bir de yüzünü yıllardır şekilden şekile sokan Michael jackson'a sormalı sanki ,Söyleyecek çok şeyi olmalı.

www.sinancanan.net

varyemez
25-04-2005, 01:49
Göz Doktoru:
- Şu tablodaki harfleri okur musunuz?..
Cafer:
- Siz bana okur musunuz?.. Benim gözlerim bozuk da..

varyemez
25-04-2005, 01:54
Hasta doktora şikayet ediyordu;
-"Doktor bey hafızam çok zayıf, herşeyi unutuyorum"..
-"Ne zamandan beri"?..
-"Ne, ne zamandan beri?..

varyemez
25-04-2005, 01:55
Üç yaşlı adam doktorda hafıza testindedirler. Doktor ilk yaşlı adama sorar:
-Üç kere üç kaç eder?
-274..?
yanıtını alınca doktor üzgün bir şekilde
ikinci yaşlı adama döner:
-Şimdi sizin sıranız. Üç kere üç kaç eder?
-Salı..?
Doktor artık iyice ümitsiz şekilde üçüncü yaşlı adama döner:
-Evet, şimdi de sizin sıranız üç kere üç kaç eder?
-Dokuz..?
cevabını sevinçle karşılayan doktor
-Bu harika, nasıl buldunuz? der.
Üçüncü yaşlı adam sakince:
-Oh, çok kolaydı. Sadece 274 ten salıyı çıkardım.?

varyemez
25-04-2005, 02:18
Temel doktora gitmis.
- Hastayım doktor, çok hastayım, vücudumun her yeri ağrıyor, nereme dokunsam sızım sızım sızlıyor,dökülüyor.
Doktor:
- Nasıl hastalık o, tüm vücudunu saran, ağrıtan?
Temel parmağının ucuyla kafasına dokunmuş.
- Ay ay ay...
Sonra göğsüne parmağını basmış ve yine acıyla bağırmış. Sonra beline, yine acıdan allak bullak olmuş, sonra bacaklarına... Temel parmağını neresine dokundursa ağrıyla irkiliyormuş... Doktor daha fazla dayanamamış.
- Ver bakayım şu elini, demiş; Bak oğlum senin parmağın kırık...

varyemez
25-04-2005, 21:50
Adam eczaneye gelmiş :
-Sizde asetilsalisilik asit var mı? Eczacı adama dönmüş :
-Yani aspirin istiyorsunuz değil mi ?
-Evet evet, şu meredin adını bir türlü ezberliyemedim de.

kentuf
25-04-2005, 21:54
bir gün kadın doğum doktoruna nasıl sın iyimisin diye sordum klasiğinden .doktorun bana cevabı ne yapalim be kentuf kafamızı karıların bacak arasından alamıyoruz .çüşşş oldum pehhh.

varyemez
28-04-2005, 01:45
kadın yanında bir bebekle çocuk doktorına gider.doktor bebeği muayene eder .

''hanfendi bu çoçuk gıdasız kalmış der. ve kadına soyunmasını söyler .kadın soyunur.kadının göğüslerini inceler.
''evet . tam düşündüğüm gibi hanfendi,hiç sütünüz yok''

kadın gayet sakin "ben teyzesiyim.."

varyemez
28-04-2005, 14:53
Adamin biri karisinin test sonuclarini almak uzere doktora gitmis. Recepsiyondaki hemsire:

- Kusura bakmayin beyefendi, ama ufak bir problemimiz var.

Karinizin testlerini lab'a gonderdigimizde ayni isimli bir baska bayan da Teste gitmis ve hangisi karinizin hangisi diger bayanin emin olamiyoruz malesef,demis.

Acik olmak gerekirse sonuclardan biri kotu digeri ise dahada kotu!

Adam: - "Ne demek istiyorsunuz yani?"

Hemsire: - "Testlerden biri AIDS digeri ise Alzheimer cikti ve hangisi karinizinki birsey soyleyemiyoruz."

Adam: - "Korkunc birsey, peki simdi ne yapmaliyim?"

Hemsire: - "Bence, karinizi sehrin gobeginde en kalabalik noktaya birakin ve eger evin yolunu bulabilirse de birdaha da onunla yatmayin..."

varyemez
30-04-2005, 18:08
Doktor, muayenehaneye ilk kez gelen hastadan 50 bin, sonraki muayenelerde 30 bin lira aliyordu. Bunu ögrenen Kayserili, muayeneye ilk gidisinde:
- İşte yine geldim doktor bey dedi.
Doktor soyunmasıni söyledi. Muayene etti, ücretini aldı:
- Sağlığınız düzeliyor. Aynı ilaçları kullanmaya devam edin!

varyemez
30-04-2005, 18:11
Çocuklar oturmuş birbirlerine babalarının ne kadar "hızlı" olduğunu anlatıyorlarmış.. Biri demiş ki:
- Benim babam ok attıktan sonra koşup hedefe oktan önce varıyor...
- O da birşey mi, demiş ikinci cocuk... Benim babam tabancasını ateşliyor ve hedefe kurşundan önce yetişiyor...
- O da birşey mi, demiş üçüncü çocuk... Benim babam devlet hastanesinde doktor... Mesai 5'de bitiyor benim babam eve 3:30'da geliyor.

varyemez
30-04-2005, 18:17
Ressam galeri sahibine sergide resimlerinin ilgi görüp görmediğini sordu. Galeri sahibi şöyle cevapladı:

- Sana bir iyi bir de kötü haberim var. İyi haber: Bir beyefendi senin resimleri inceledi ve sen öldükten sonra bu resimlerin kıymetlenip kıymetlenmiyeceğini sordu. Ben de evet dedim. Bunun üzerine 15 resmin tamamını satın aldı.

'Harika' diye bağırdı ressam. 'Peki kötü haber ne?'

- Adam senin doktorundu...

varyemez
30-04-2005, 18:32
Askerin biri mide rahatsızlığı için revire gelmiş.Doktor hazımsızlık teşhisi koymuş ve reçete yazmış;
-"Bikarbonat dö sut,her yemekten sonra içersin,demiş..
-"Asker iki gün sonra berbat bir halde tekrar gelmiş;
-"Komutanım,verdiğiniz ilacı kullandım ama ölüyorum galiba..
-"Sen ne içtin oğlum?..
-"Dediğiniz gibi her yemekten sonra"bir karavana süt"içtim...

varyemez
30-04-2005, 19:38
Lokman Hekim’e:
--Hastalarımıza ne yedirelim? diye sorduklarında, şu cevabı vermiş:
--Acı söz yedirmeyin de, ne yedirirseniz olur.

varyemez
17-05-2005, 21:58
Q. Kocam külot yerine boxer don giyerse hamile kalma olasılığım artar mı?
A. Evet ama hiç bir şey giymezse daha çok şansınız olur.

Q. Tam olarak ne zaman hamile kaldığımı nasıl bilebilirim?
A. Yılda bir kere sex yaparak.

Q. En sık karşılaşılan aşerme hangisidir?
A. Erkekler için, hamile olanın yerinde olma isteği.

Q. Ben ve kocam çok çekiciyizdir. Eminim bebeğimiz de reklamlara çıkmak
için yeterince güzel olacak. Bu konuyla ilgili olarak kiminle bağlantı
kurabiliriz?
A. Terapistinizle.

Q. Kusmalarımın hamileliğin sabah bulantılarından mı yoksa grip olduğumdan
mı kaynaklandığını nasıl bilebilirim?
A. Eğer gripseniz iyileşirsiniz.

Q. Hamile kaldığımdan beri göğüslerim ve hatta ayaklarım bile büyüdü.
Hamilelikte küçülen bir şey var mı?
A. Evet, mesaneniz.

Q. Hamile kaldığımdan beri kızarmış soğan halkaları olmadan yatağa giremez
oldum. Bu aşerme normal mi?
A. Onlarla ne yaptığınıza bağlı.

Q. Hamileliğim ilerledikçe, yabancılar bana daha çok gülümsemeye başladı.
Neden?
A. Çünkü onlardan daha şişmansınız.

Q. Hamileliğin son zamanlarındaki sex, hangi şartlarda doğumu başlatır?
A. Eğer sex, kocanız ve başka bir kadın arasında olursa.

Q. Karım doğum yaparken benim bekleme odasında bulunmamın gereği var mı?
A. "Nafaka" kelimesi size bir şey ifade etmiyorsa, hayır.

Q. Doğum hemoroid sebebi olabilir mi?
A. Doğum, bahane bulmak istediğiniz herşeyin sebebi olabilir.

Q. Anne sütünü saklamak için en uygun yer neresidir?
A. Göğüsleriniz.

Q. Meme pompalarının güvenli bir alternatifi var mı?
A. Evet, bebek dudakları.

Q. Bir bebeğin dişli doğması ne anlama gelir?
A. Bebeğin annesinin bebeği emzirme ile ilgili planlarını tekrar gözden
geçirmek isteyebileceği anlamına.

Q. Bebeği sütten ne zaman kesmek gerekir?
A. Dişleri çıkmaya başladığında.

Q. Kavrama refleksi nedir?
A. Taze annenin memelerini gören taze babanın reaksiyonudur.

Q. Bir anne emzirirken hamile kalabilir mi?
A. Evet ama, önce bebeği memeden ayırıp uykuya yatırırsanız işiniz daha
kolay olur.

Q. Atılan çocuk bezlerine ne oluyor?
A. Kimyasal bir savaş durumunda kullanılmak üzere Orta Batı'da bir siloda
toplanıyorlar.

Q. Kolik ağrıları nedir?
A. Taze anne-babaya doğum kontrolunu hatırlatan şey

varyemez
22-05-2005, 15:40
Hemşire, doktora hastayı gösterdi:
- Kalbini dinlemek için ne zaman eğilsem, kalp atışları hızlanıyor. Ne yapsak?
- Önlüğünün yakasını iliklesen...

varyemez
22-05-2005, 16:01
Çekici bir genç kadın, çok zayıf bir bebeği doktora kontrole götürür.Bebeğe bakan doktor :
-Bu çocuk iyi gıda almıyor, der ve kadına dönerek:
-Lütfen soyununuz, diye rica eder.
Soyunan kadının, göğüslerini iyice kontrol ettikten sonra doktor :
-Düşündüğüm gibiymiş hanımefendi der, sizin hiç sütünüz yok.
Kadın :
-Tabi olmaz doktor bey, der.Ben çocuğun teyzesiyim...

varyemez
27-05-2005, 02:58
Çok şişman bir adam, çok şöhretli bir doktora gidiyor,
konu zayıflama.
Doktor, bir hafta kullanmak üzere, isimsiz bir hap veriyor
kendisine. İlk kullandığı gece, uyur uyumaz rüya görmeye
başlıyor adam.
Bir saray içinde, etrafında onlarca cariye, sabaha kadar
bir onla, bir bunla sabah uyandığında, kan ter içinde.
Her gece aynı şey, bir haftanın sonunda bütün fazla
kilolar atılmış durumda.

Günler sonra yolda şişman bir arkadaşına rastlıyor ve tabi,
nasıl kilo verdiği soruluyor.
Arkadaşı anlatıyor, doğru doktorun yanına, aynı tedavi.

İlk gece,adam rüyasında bir sarayda. Etrafında onlarca adam,
bir o yatırıyor adamı,bir bu. Hele en son gelen bir zenci var ki,
adamı mahvediyor.

Üçüncü gün sonunda adam dayanamıyor ve telefon ediyor doktora.
Neden arakadaşı ile kendi rüyalarının farklı olduğunu öğrenmek
istiyor. Doktor biraz düşündükten sonra soruyor:
"Siz hastaneye mi gelmiştiniz, muayenehaneye mi?

kentuf
26-06-2005, 20:53
Hemşire, doktora hastayı gösterdi:
- Kalbini dinlemek için ne zaman eğilsem, kalp atışları hızlanıyor. Ne yapsak?
- Önlüğünün yakasını iliklesen...
pehh varyemez .

adnanfd
27-06-2005, 23:37
TEŞKİLAT

Adamın biri arkadaşı ile yolda giderken elindeki çakısı ile
>parmağını kesti. Biraz ötede sağlık ocağı vardı.>
>Adam:
>- Ben şurada pansuman yaptırayım, dedi.
>İçeri girince karşısına iki kapı çıktı
>>Birinde: HASTALIKLAR
>>Ötekinde: YARALAR yazılı idi.
>>Yaralar kapısından girdi. Yine önünde iki kapı.
>>Birinde: ET
>>Ötekinde: KEMİK yazıyordu.
>Et kapısından girdi. Yine iki kapı.
>>Birinde: ÖNEMLİ
>Ötekinde ÖNEMSİZ yazıları vardı.
>>Önemsiz kapısından girince kendini sokakta buldu.
>>Arkadaşı sordu :
>- Nasil iyi baktilar mi?>
>- Hayır ama teşkilat dehşet.... :)))
>

varyemez
15-10-2005, 00:32
tip fakultesi ogrencilerine en cok sorulan sorular

en meshuru "hangi bolumdesin?" olan onlarca, yüzlerce soru.

- neden sectin bu bolumu?
- aileden doktor var mi ?
- universiteye hangi kaynaktan hazirlandin?
- hangi dershaneye gittin?
- kac puanla girdin?
- tum tercihlerin tip miydi?
- en zor ders hangisi ?
- en kolay ders hangisi ?
- eee artik ilerde beni indirimli muayene edersin di mi ?
- eee artik ilerde beni bedava muayene edersin di mi ?
- hocalariniz kel di mi (sana ne?)
- ne zaman dallara ayriliyorsunuz (ayrilin arkadaslar! hadi! dagilin)
- cem yilmaz bir gosterisinde doktorlari falan anlatmisti , seyrettin mi ? sakin seyretmedim deme cunku cok komikti di mi ?
- tip ogrencileri mezarliktan kemik caliyormus dogru mu ?
- ayy cesetler ruyana giriyor mu ?
- ayy artik siz duygusuz olmussunuzdur bir sey hissetmezsiniz , acilar olumler siz koymaz di mi ?
- aaa kadavralar nasil ?
- sen bu kitaplarin hepsini okudun mu ?
- sen ilerde hep bayan hasta gelsin istersin di mi?
- ayy tanidigim tum dr lar soyle sende oyle olmayacaksin di mi ?
- kitaplariniz pahali di mi ?
- meslektas sayiliriz di mi ? (saglik camiasindan)
- gunde kac saat ders calisiyorsun?
- dogu ve guneydoguya tayinin ciksa gidermisin?
- cok kutsal bir meslek secmissin.ama ben derim ki hani olur ya ilerde parasi olmayan bir hastan olursa ondan sakin para.almazsin di mi?
- falanca ilacin fiyati ne kadardir (bu kadar olur...)

- yaa seyy kadin dogum muayenesi yaptin mi ?
- yaptim
- yaa seyy nasil olduda yani sey oldu mu ? hani nasil desem?
- allahim yardim et bana

- bilmem ne programinda adam agzindan aldigi dumani gozlerinden , gozlerinden aldigi dumani ayaklarindan cikariyordu. ne dersin? tibben mumkun mu?
- duman alma - cikarma stajini henuz almadim

- bilmem ne hastaligi hakkinde ne dersin?
- bilmiyorum ben daha birdeyim
- eee sen 6 ayi bosuna mi okudun?

- neden tip seçtin ?
- askerligi astegmen olarak yapmak için.

- hangi tiptasin ?
- falanca tip
- aa benim bir akraba bilmem ne falan filan yillar evel orda yatti.
- eee?
- orda genel cerrahi mi desem kadin dogum mu desem cildiye mi desem halil hoca olacakti veya osman ... tanirmisin?
- yok tanimam

hastanede elinde tahlil sonuclari ile dolasan hastalar sizin onlukle gorduklerinde:
- degerlerim nasil ? normal mi ? iyi mi bu test simdi ?
(isin ilginci zaten o test için taban ve tavan degerler tahlil kagidinda yazmaktadir, tahlil kagidina uzun uzun bakip, dusunulup cevap verilir: "himmm evet normal degerlerde")

soros74
15-10-2005, 00:45
Varyemez, aylardır ihmal etmişsin burayı......

varyemez
19-11-2005, 02:28
Varyemez, aylardır ihmal etmişsin burayı......
Pek saf bir karı koca çocukları olmadığı için hocaya gitmişler. Hoca
büyü için hanımla ilişki kurmam gerek demiş.Hafifçe ilişkide çocuk memur olur, biraz ilerletirsem avukat olur,tam ilişkide doktor olur demiş. Çok Şaşıran ama çaresiz kalan karı koca düşünmüş taşınmış, çocugumuz olsunda memur olsa da olur demişler.
Hoca kadını içeri almış.Soyunmasını söylemiş. Hoca kadının çok güzel olduğunu görünce kendini kaptırmış. Kadın hocanın tam ilişkiye geçmeye çalıstığını görünce telaşla "Aman hoca efendi biz memur istiyorduk"demiş.

Kendinden geçen hoca gürlemiş:
"Oynama çocuğun istikbaliyle.....

varyemez
25-12-2005, 00:31
Bir efsane de tıpçılardan: Olay bir tıp fakültesinin anatomi dersinde geçiyor. Okulun en iyi hocası, anatomi dersine ilk kez giren öğrencilerine;
"Tıpta iki önemli şey vardır" demiş, "İlki, hiç bi şeyden iğrenmeyeceksiniz!"Bunu söyledikten sonra işaret parmağını önündeki kadavranın makatına sokmuş, şööyle bir karıştırıp çıkarttığı parmağını hop diye ağzına sokmuş ve emmiş. Ardından öğrencilerden de aynısını yapmalarını istemiş.
Genç tıp öğrencileri, kızara bozara aynı şeyi teker teker yapmışlar. Bunun üzerine Hoca öğrencilerine dönüp; "İkinci önemli şey ise çok dikkatli olmaktır" demiş ve eklemiş, "Mesela ben demin hastanın makatına işaret parmağımı soktum ama orta parmağımı emdim!"...

varyemez
05-03-2006, 20:45
TIP EFSANELERİ :

Ilk dogumunu yaptiran stajyer doktor, yaninda kendisini izleyen hocasina sordu :
- Nasil buldunuz hocam?
Profesör :
- Iyi, iyi... dedi. Yalniz, dogumdan sonra annenin poposuna degil,bebegin poposuna saplak vurulur !..

varyemez
05-03-2006, 20:47
Bir kalp doktoru ölmüs
Cenaze töreninde güllerden dev bir kalp,kalbin ortasına
tabutunu yerlestirmisler...Herkes doktorla ilgili anilarini anlatmis,ona son
vazifelerini yapmislar,tabut kapanmis,güllerden kalp şeklinde bir çelengi üzerine koymuslar ve defnetmisler...
Bu hüzünlü tablo yasanirken kenarda kikir kikir gülen adama sormuslar,gülme nedenini...Sormayin demis...Ben jinekologum kendi cenaze törenimi düşünüyorum da....!

varyemez
05-03-2006, 20:50
Bir gün profesörlerin aklina rahatsiz edici bir soru
takilmis.
Esleriyle olan cinsel hayatlari acaba bir zevk mi yoksa angarya mi?
Düşünmüşler aralarında tartismislar ve bir sonuca varamamislar .İçlerinden biri docentlere danisalim bakalım onlar ne
düşünüyor bu konuda demis Gitmisler sormuslar. Docentler düsünmüs ve "siz
bilirsiniz hocam"demisler proflara. Proflar için bu soru karin agrisi olmus.Gidip yardimci doçentlere basvurmuslar, onlar da bir süre
düşünüp"siz daha iyi bilirsiniz" hocam demişler. Proflar bir cevap bulamamanın
sikintisi içinde bir de asistanlara soralım demişler.Neyse SIKILA SIKILA
sormuşlar. Sizce bizim eşlerimizle olan cinsel hayatimiz bir zevk midir yoksa angarya mi?
Asistanlar hep bir agizdan 'ZEVK' diye bagirmislar. Proflar sasirmis bu çabuk ve net cevaba. Merak etmişler, 'Neden?' diye
sormuşlar asistanlara.
Neden bu kadar emin ve çabuk cevap verebildiniz?Asistanlar cevap vermiş: 'Angarya olsaydi bize
yaptirirdiniz'

varyemez
05-03-2006, 21:11
Psikoloğa başvuran adam ;
-geceleri uyuyamiyorum efendim ,sürekli yatağin altinca biri varmış gibi geliyor yatağin altina iniyorum bu seferde sanki yatağin üzerinde birileri varmış gibi geliyor .doktorda ;
- alti aylik bir çalışma sonucu bu sorunu hallederiz.
- peki vizite ücreti ne kadar ?
- seans başi 50 dolar haftada üç seans. Tabi adamin gidış o gidış .doktor bir kaç ay sonra hastaya sokakta hastaya rastlamış
gicık bir şekilde gülerek ;
- ne oldu hastaliktan kurtulabildin mi? Adam da gülerek;
- evet hemde bir şışe şaraba hallettim. Doktor çok şaşirmış ;
- nasıl yani ?
- sizden çiktiktan sonra birahaneye uğradim, birami içerken
yanimdaki berduşla dertleştik ,ona bir şışe şarap ismarladim o da bana karyolanin bacaklarini kesmemi tavsiye etti .

kemalb
11-03-2006, 23:06
>Istanbul'da üniversitede okuyan genç kiz Ankara'daki babasina
>>>telefon
>>> >etmis
>>> > "Baba, meraba.. Ben Nurten...."
>>> > "Ooooo. Güzel kizim benim. N'abersin bakalim?..."
>>> > "Hiç sorma babacigim. Hiç keyfim yok valla..."
>>> > "Hayirdir? Bi sorun mu var?...
>>> > Kiz aglamaya baslar; babasi ise üzüntü ve meraktan kafayi
>>>yemektedir
>>> > "N'ooldu kizim? Anlatsana..."
>>> > "Murat evi terketti. Bosanmak istiyormus..."
>>> > "Ne evi lan? Ne bosanmasi? Sen ne zaman evlendin de
>>>bosaniyorsun?..."
>>> > "Hani senin hiç hoslanmadigin esrarkes çocuk vardi ya. Ben onunla
>>> >evlendim."
>>> > "Iyi halt ettin, zilli. Neyse, artik yapacak bi sey yok. Versin
>>> >mahkemeye, hemen bosanin..."
>>> > "Bosanalim ama benden 10 milyar istiyor. Eger vermezsem, iyi
>>> >zamanlarimizda çektigi çiplak fotograflarimi Internetten herkese
>>> >yollayacakmis...."
>>> > "Püüh. Rezil... Çiplak fotograf çektirdin, öyle mi?"
>>> > "Ama babacigim. O benim kocamdi. Ne biliyim böyle bir pustluk
>>> >yapacagini."
>>> > "Peki. Olan olmus artik. Yarin havale ederim parayi...Ögleden
>>>sonra
>>> >bankaya gidip çekersin; sonra da alip yakarsin o kahrolasi
>>>fotograflari..."
>>> > "Sagol baba. Eeee. Sey....Bi de kürtaj için 2 milyara ihtiyacim
>>>var..."
>>> > Adam artik iyice fenalasir. Boguk bir sesle konusur
>>> > "Kürtaj mi? Bi de hamile mi kaldin o çocuktan sen?..."
>>> > "Aslinda ondan degil... Zenci bi çocuk vardi..Zaten o yüzden
>>> >ayriliyoruz ya...."
>>> > Adam bayilmak üzeredir. Nabzi yükselir, tansiyonu düser, artik
>>> >inleyerek konusmaktadir
>>> >" Biz seni oraya okumaya yollamistik. Sen ne haltlar çevirmissin.
>>> >Allahim. Nedir bu basimiza gelenler...Okulu bititir bitirmez
>>>Ankara'ya
>>> >dönüyorsun, yoksa kirarim bacaklarini..."
>>> > "Istersen hemen dönebilirim babacigim. Ben geçen yil okuldan
>>>atildim
>>> >çünkü..."
>>> > Adam masanin üzerindeki soguk su dolu sürahiyi basindan asagiya
>>> >devirir ve ancak bu sekilde konusmasini sürdürebilir
>>> > "Okuldan mi atildin? Hani birlikte avukatlik yapacaktik,
>>>zilli?...Eh
>>> >ulan? Sen hele bi gel buraya. Ben sana yapacagimi bilirim. Evden
>>>disariya
>>> >adim attirmiycam sana. Ilk isteyenle de evlendiricem...."
>>> > "O is zor be baba.. Biliyorsun, moda oldu, artik evlenmeden önce
>>>esler
>>> >birbirlerinden saglik raporu istiyorlar... Pek iyi bi
>>>raporsunacagimi
>>> >zannetmiyorum ben..."
>>> > "Allahim, çildiracagim... Bir de cinsel hastaliklar
>>>haaa.....Kesin o
>>> >zencidendir..."
>>> > "Çok pis arkadaslari vardi. Bilmem artik hangisinden
>>>kapmisimdir..."
>>> > Güm diye bir ses duyulur. Adam kisa bir süre için kendinden
>>>geçmistir;
>>> >ancak hemen kendisini toparlayip tekrar telefonu alir.
>>> > "Hemen bu aksam dayini yolluyorum oraya. Seni alip gelecek.
>>>Adresini
>>> >ver bakiyim..."
>>> >" Mahmutpasa Karakolu'ndayim... Gelirken kefalet için de biraz para
>>> >getirsin yaninda..."
>>> > "Karakol mu?...Bi de karakola mi düstün layyynnn? Ne yaptin?...."
>>> > "Dün kafam çok bozuktu, çok içmisim. Araba kiralayip dolasmaya
>>> >çiktim. O kafayla Arnavutköy'de kokoreççi dükkanina girdim. Ama
>>>neyse ki
>>> >kimse ölmedi. Dükkan sahibiyle kiralik araba firmasina biraz para
>>> >vermek gerekir sanirim..."
>>> > Adam artik iyice fenalasmistir. Hatta fenalasmak ne kelime;
>>>adeta
>>> >kahrolmustur. Telefonda kisa bir sessizlik olur.
>>> > Kiz tekrar konusmaya baslar
>>> > "Babacigim. Sakin üzülme. Bütün bunlar bir sakaydi. Ben sadece
>>> >sinifta kaldigimi söylemek için aramistim..."
>>> > Bunun üzerine adam sevinçle ve mutlulukla haykirir
>>> > "Canin sagolsun be güzelim, bosveeerrr. Okul da neymis? Hiç mühim
>>> >degil,tatli canin sagolsun senin...
>>>

kantar
01-04-2006, 15:49
Bir köyde ateşli bir hasta vardır, kasabaya doktor getirir
köylüler. Doktor hastaya fitil verir ve
köye döndükleri gibi hastaya fitili anüsten vermelerini söyler
köylülere. köylüler tabi;
'Tamam dohtor bey' diyip köye giderler. Köydeki
herkese sorarlar, en bilgelere bile, ama kimse anüs ne demektir
bilemez. Bu nedenle bir türlü ilacı da veremezler hastaya. Hastanın
durumu da gitgide kötüleşmektedir. Bunun üzerine köylü, doktora telefon etmeye karar verir ama kimse buna yanaşmaz. Ne cüret di mi doktoru arayacak bi köylü.
Neyse durumun vahameti üzerine muhtar aramayı kabul eder. Bütün
köylü toplanır santrale, muhtar arar;
"Biz ne yapacağamızı bilemedik dohtor bey"
der. Karşıdan doktor bişiler söyler. Muhtar döner
arkasına:
"Makattan verin dedi dohtor" der.
Yine tüm köye sorarlar, komşu köylere birilerini
yollayıp sordururlar ama makat ne bilen yoktur yine.
Hasta ıse gitti gidecek, ateşler içinde kıvranıyor.
İhtiyar meclisi toplanır. Son çare, doktorun bir kez daha
aranmasına karar verilir. Yine kimse aramak istemez doktoru. Nihayetinde
yine biri kandırılır, telefonun başına geçer, ama bi yandan
söylenmektedır:
"Çok kızacak dohtor çok!!!" diye.
Sonunda telefonu açar, durumu anlatır, doktor bişiler söyler
yine. Telefondakı köylü, yüzü allak bullak, arkasını döner ve:
"Çok kızacak demiştim; g . . . ne sokun dedi"

baron11
28-04-2006, 23:52
Bilgisayar açılış mesajları:
- Ad Soyad girin
- Şifrenizi girin
- İkametgah girin
- Nüfus sureti girin
- Annenizin genç kızlık soyadını girin

İnternette gideceğiniz adresi yazdıktan sonra ekrana gelen mesajlar:
- Emin misiniz?
- Ciddi misiniz?
- Bak son defa soruyorum!
- Günah benden gitti, bağlıyorum.

e-mail almak için yapılması gerekli işlemler:
1. Nüfus Cüzdanı asli ve noter tasdikli fotokopisi
2.İkametgah senedi
3.Savcılıktan iyi hal kağıdı
4. 6 fotoğraf
5.Son 3 ay içinde alınmış isme tescilli elektrik,su,doğalgaz faturası
(ödenmiş olacak)
6. Erkek kullanıcıların Askerlikle ilişkileri olmadığına dair tecil belgesi veya teskere belgesinin Noter tasdikli sureti.
7. 18 yasini doldurmamış kullanıcılarda velilerinin yazılı izin belgesi...
Not: Internet e-mail kullanım depozitosu 400$ olup aylık 50 milyon kullanım ücreti alınacaktır faturasını ödemeyen abonenin e.maili kesilir.
(not: Internet isleri genel Müdürlüğü, hiçbir tebligat yapmadan abonenin e-mail adresini önceden haber vermeden kapatma veya değiştirme hakkına sahiptir)

Bağlanamama mesajları:
- Bu siteye giriş Internet Yüksek Konseyi tarafından yasaklanmıştır.
- RTÜK bu siteyi,çocukların zihinsel gelişimini engellediğinden
dolayı bir(1) gün sure ile kapatmıştır. - Aradığınız adres Anayasa'ya aykırı bulunmuştur.
- Site borcundan dolayı kapatılmıştır

Bağlanma mesajları :
- Sitemizi seçtiğiniz için teşekkür ederiz, sitemize girmekle artık sadece bizim sitemize geleceğinize ve başka hiç bir adrese gitmeyeceğinize dair bir anlaşmayı kabul etmiş oluyorsunuz. Bu durumu kabul ediyorsanız "Evet", etmiyorsanız "Evet" tuşuna basın. İhtilaf halinde İstanbul Mahkemeleri geçerli olacaktır.

Hata mesajları:
- Ulaşmaya çalıştığınız bilgisayarın mahallesinde elektrikler kesik olduğundan bağlantı kurulamıyor.
- Eksik tuşa bastınız, lütfen tekrar deneyin.
- "Q" harfine bastınız, bu durumun bir yanlışlık sonucu olduğuna inanıyoruz, Bir kez daha "Q" harfine basmanız halinde bilgisayarınız takibe alınacaktır.
- Hatasız bilgisayar olmaz.
- Kime şikayet ederseniz edin.

baron11
28-04-2006, 23:55
ALABAMA
· Motorlu taşıt kullanan bir sürücünün gözbağı kullanması yasak.
· Pantolonun arka cebinde dondurma bulundurmak yasak.
· Anniston kentinin Noble Caddesi'nde bluejean giymek yasak.
· Jasper kentinde, bir erkeğin eşini başparmağından daha kalın bir sopayla dövmesi yasak.
· Lee ilçesinde, çarşamba günleri güneş battıktan sonra fıstık satmak yasak.
· Mobile kentinde, kadınlara yönelik uluma sesleri çıkarmak yasak.


ALASKA
· Uçaklardan geyik fotoğrafı çekmek yasak.
· Uyuyan bir ayıyı fotoğraf çekmek amacıyla uyandırmak yasak.
· Bir geyiği hareket halindeki bir uçaktan aşağı atmak yasak.
· Faribanks kentinde, bir geyiğe alkollu içki vermenin cezası hapis.

ARIZONA
· Bir kaktüs kesmenin cezası 25 yıla kadar hapis.
· Eşeklerin küvette uyuması yasak.
· Kırmızı bir maske ile işlenen hafif bir suç "ağır suç" sayılıyor.
· Globe kentinde bir Kızılderili ile sokakta iskambil oynamak yasak.
· Hayden'da, tavşanları ve kurbağaları rahatsız edenler, para cezasına çarptırılıyor.
· Maricopa ilçesinde bir evde 6'dan fazla kadın yaşayamıyor.
· Mohave ilçesinde, çorba çalarken yakalanmanın cezası, çorbayı hırsızın başından aşağı dökmek.


CALIFORNIA
· Hiçbir motorlu taşıt, sürücüsü yokken saatte 75 km'den fazla sürat yapamaz.
· Hareket halindeki bir motorlu araçtan hayvanlara ateş açmak yasak. Bu yasanın tek istisnası balinalar.
· Arcadia kentinde, tavuskuşlarının yolda geçiş üstünlüğü var. Baldwin Park'ta havuzda bisiklet kullanmak yasak.
· Los Angeles'ta, bir erkeğin eşini 5 cm'den daha kalın bir kemerle dövmesi yasak.
· Riverside'da, 11.00 - 13.00 saatleri arasında sefertasıyla sokakta yürümek yasak. San Francisco'da Market Caddesi'nde dolaşmak fillere yasak.

ILLINOIS
· Chicago'da ise bir nükleer bomba patlatmanın cezası sadece 500 dolar.
· Ontario'da, horozların kent sınırları dahilinde ötmeleri yasak.

COLORADO
· İçki satan yerlerin gıda maddesi, gıda maddesi satan yerlerin de içki satması yasak.
· Denver kentinde, komşuya elektrik süpürgesini ödünç vermek yasak. Kentte, farelere kötü davranmak da yasak.

CONNECTICUT
· Bisikletle saatte 90 km'den fazla sürat yapmak yasak.
· New Britain kentinde, yangına bile gitse, itfaiye arabaları saatte 40 km'den fazla sürat yapamazlar.
· Hartford'da, bir kimsenin ellerinin üstünde karşıdan karşıya geçmesi yasak.

FLORIDA
· Kuaföre giden kadınların saç kurutma makinesindeyken uyumaları yasak.
· At hırsızlığının cezası idam.


GEORGIA
· Adli tıpta ya da bir cesedin yanında küfür etmek yasak.
· Atlanta'da, bir zürafayı telefon direğine bağlamak yasak.
· Gainesville'de, tavuğu mutlaka elinizle yemek zorundasınız.

WYOMING
· Haziran ayında bir tavşanın fotoğrafını çekmek yasak.
· Cheyenne kentinde, çarşamba günleri duş almak yasak.

GÜNEY DAKOTA
· Bir beyaz, kendi evinde ya da arazisinde beşten fazla Kızılderili görürse, öldürebilir. Kızılderililer "saldırgan taraf" kabul ediliyor.
· Eyalet sınırları içindeki peynir fabrikalarında uyumak yasak.
· Spearfish kentinde 3 Kızılderili'yi sokakta vurmak serbest.:

TEXAS · Bir başkasının ineğinin sütünü içmek yasak.
· Ayakta bira içerken bardak en fazla üç kez yudumlanabiliyor. Dördüncü yudum yasak; içmek için oturmak gerekiyor.
· Britannica Ansiklopedisi eyalet genelinde yasak. Çünkü içinde nasıl bira yapıldığı tarif ediliyor.
· Bir otelin ikinci katından mandalara ateş etmek yasak.
· San Antonio'da sığır hırsızlığının cezası, hırsızı çaldığı yerde asmak.

MARYLAND
· Bir aslanı sinemaya götürmek yasak.
· Ocean City'de, yüzerken yemek yemek yasak.

MISSISSIPPI
· Davar çalmanın cezası asılmak.

MONTANA
· Yedi ya da daha fazla Kızılderili'yi bir arada görürseniz vicdan azabı çekmeden ve yasayı da arkanıza alarak öldürebilirsiniz.
· Bir kadının eşine ait bir mektubu açması ağır suç.

NEBRASKA
· Çocukların kilisede geğirmesi yasak.
· Bar sahipleri çorba bulundurmak zorunda. Aksi takdirde bira satmaları yasak.
· Waterloo kentinde berberlerin 07.00 - 19.00 arası soğan yemeleri yasak.


NEVADA
· Size ait bir mekanda köpeğinize ateş açan birini anında asma hakkınız var.
· Karayoluna deveyle çıkmak yasak..

KUZEY CAROLINA
· Fillerin pamuk tarlalarına girmesi yasak.

OHIO
· Balıkları sarhoş etmek yasak.
· Clinton İlçesi'nde, kamuya ait bir binaya yaslanmak yasak.
· Paulding'de polis köpeklerinin ısırma hakkı var.
· Strongville'de, Studs Trekel'in "Catch 22" adlı kitabı yasak.
· Youngstown'da yolda arabanın benzininin bitmesi yasak. Suç işlemiş sayılıyorsunuz.


OREGON
· Konserve mısır sadece balık oltasında yem olarak kullanılabilir.
· Marlon'da, din adamlarının ayinden önce soğan ve sarımsak yemeleri yasak.
· Salem'de kadınlara güreş yasak.

UTAH
· Bir atın üzerinden balık tutmak yasak.
· Kişi, nükleer silah bulundurabilir ama patlatamaz.
· Bütün karayollarında kuşlara geçiş üstünlüğü var.
· Bir insan 50 yaşını geçtikten sonra kuzeniyle evlenebilir.
· Salt Lake City'de içinde keman bulunan bir torbayla yürümek yasak.

WISCONSIN
· Racine'de, uyuyan bir itfaiye memurunu uyandırmak yasak.

baron11
29-04-2006, 00:06
1. -houston, ahmet kalemimi aldı vermiyor.
2. -houston, abi uykum kaçtı ordaysanız muhabbet edelim.
3. -houston..
-evet?
-deniyorum abi orda mısınız diye. yok bi şey.
4. - hüsto abi ruslarla kenetlenme olayı vardı ya.
- evet canım vardı, burda yazıyo raporda.
- hah işte mehmet ruslara nah yaptı camdan, herifler kenetlenmeyiz diyo.
- aferin canım.. ben arıyorum konsolosu.
5. -houston, amirim diyo ki bi kişi daha yollıcakmışsınız.
böyle okey oynayamıyomusuz.
-tamam raporunuzda belirtin siz.
6. -deneme 1..2.. deneme.. puff pufffff
-yuzbaşı volkan napıyorsunuz?
-bi karışma be güzelim. benim dayıoğlu tesisatcıda çalışıyo. biliyoruz da yapıyoruz.
7. -hüstiiiinn, lan biz hakkaten uzayda mıyız şimdi?
-apollo 31, onaylandı.
-ba***** koyim teknolojiye bak bee.
8. -houston we have a problem
-nası guzelim? neyini kurcaladınız yine aletin? ellemeyin arkadaşım her yerine. bana zimmetli alet ben ugraşıcam sonra.
9. -houston gemi kontolden çıktı. ne yapmam gerekiyor şimdi.
-orda ana panelde kırmızı bir düğme var görüyor musun?
-evet gorüyorum.
-o düğme sana *****. ahahah
10. -houston, fener maçı kaç kaç
11. - hauston
- yine ne var
- ne güzel ismin varmış senin be. hey allahım be..
12. - hauston, kına gecesi ne zamandı
13. -apollo 31 napıyosunuz orda bu duman da ne?
-mangal yakıyoruz güzel kardeşim. hapla olmaz ki bu beslenme işı bilememişsiniz siz.
-karbonmonoksitten zehirlenme ihtimaliniz var, derhal söndürün.
-$$. delikanli adama bi şey olmaz
14. - hauston, çekirdekleri nereye atayım
- sağda bi boşluk var
- oeaehae yok oldu bu hauston. david copperfield gibi it oğlu it.
15. - huston..abi oyun yok bu alette ?!?
- anlaşılmadı kaşif 12..
- yok abi haşim diil.. şevki ben.. hani tanışmiıştık kokteylde..
- ne diyosun kardeşim ?
- oyun diyorum abi.. af buyur kıçıkırık telefonlarda bile snake var, raket var.. ayıp valla.
- çıkıp istop oynayın siz, anca keser.. hadi bakim..
16. -houston, sanırım koaksiyel ateşleme sisteminin duplikasyon bölümünde yakıt sıkışmasından kaynaklanan bir hata var.
-gemi gidiyor mu genç?
-onaylandı houston.
-devam et o zaman devaaam.
17. -houston, üşüdüm olm ben güneşe yaklaşıcam biraz.
-apollo bu cok tehlikeli yapma. gemiye zarar verebilirsin.
-hey***** koyum ne değerli geminiz varmış ***** yaa.
18. -yuzbaşı volkan geminin yuzeyinde napıyorsun durumunu bildir hemen?
-hoca daraldım gezinmeye çıktım biraz.
-dikkatli ol en ufak hatada gemi yüzeyinden kopabilirsin.
-ooo iyice cocuk yaptınız hoca siz de bizi. olmuyo böyle.
19. -houston, usta telefon çekmiyo mu burda? hatuna msg atıcaktım söz vermiştim.
-olumsuz apollo.
-ya arkadaşım çekmiyo de, telefonun bozuktur de. olumsuz ne oluyo öyle. ben seni biliyorum sen beni biliyosun. ayıp yani.
20. -alo hüston. kible ne tarafta kalıyo şimdi ?
21. -yüzbaşı volkan ne yapıyorsunuz!!??
-cam açıyorum abi sıcak oldu çok burası
-cam açtığınızda basınçtan oluşan girdap moleküllerinize ayrılmanıza neden olabilir.
-haaa doğru.
22. -hüztin, şimdi bu alet ışık hızına çıkabiliyo mu. zaman makinası tadı yasayabiliyoz mu bununla? hani diyorum 2-3 at yarışı falan yapsak
-hayır zaten öyle bir şey mümkün olsaydı bile buna izin vermezdik, zaman kırılması olurdu.
-baba neyi kırdıysak öderdik parasını. şimdi kesin olmuyor mu o olay?
-olumsuz.
23. -houston su jupiter warya
-heeeeeee
-sana g****n ohaohahah , kızdın mı
-yooooo
-o zaman satrün de girsin uhe uhe uheheheh
24. -houston?
-söle güzelim?
-güzelim diyen dillerini yirim ben senin!
-demiyim şu halde..
25. -höstun..
-arkadaşım uzaya gittin hala oğrenemedin ama olmuyo bak. hüstın diceksin, hüstın.
-hüston.
-hay s***m senin dilini yaa. ne var söyle ? 26. - huztin..ehhe siz varya keksiniz
- dikkatli konuş
- milyonlarca dolar harcayıp uzayda yazı yazabilmek için tükenmez kalem icat ettiniz ya
- evet.. çok gururluyuz
- ehehe mehmet kurşun kalem getirmi$, onla yazıyo ehehh hehehe
27. -huso. kopyalıyormusunuz?
-ne var be ne var ?
-abi biz sirius beşteyiz
-bizde caddebostandayız nevar?
-abi bişey diycem ama kızmayın.
-naaptınız lan yine
-abi eşli king oynadık alien'larla. bizim gemiyi kaybettik
-lan hasta mısınız taş toplayın diye yolluyoruz bi de ütülüyorsunuz.
-abi bi de yedekte bi gemi daha getirin beraberinizde
-o niye o ?!?
-ya kingde kaybedince borcu kapatalım diye kalkış yarışı yaptık yörüngede, onu da şeettik
-dıt dıt dıt dıııııııt dıt dıt dıt dııııııttttt
-alo hüso?
28. -turkship 1a22bc23 motorları kapattınız, bi sorun mu var ?
-yok be hostoncığım jupiter çekiyo zaten bosa aldım fazla yakmasın alet
29. -la huson
-söle kardeşim
-ulan inanmazsın bundan 5 sene önce bi manita yapmışım kemancıda sabaha kadar tepişmiştik yengenle
-kayıtlara geçsin tamam
-geçsin tabi kafayı yedirttiniz bana. 2 muhabbet edecek adam yok. zaten bu i.nelere gıcığım atacam musili sularına eşşek sıpalarnın
-aman mahmut abi yapma gözünü sevem projeyi yakma
30. - alo houston..
- ye what?
- hastir bunlar ingilizce konuşuyo oolum...
31. - alo houston lan, imambayıldı lekesini çıkarmak için naapmak lazım?
32. - alo hustoon
- sööleee
- baba benim bi cep telefonu vardı
- eee
- bi arayıp bizbizecelle geçirtsenize onu buradayız konuşamıyoz bari sabit ücretten girmesin
- lannn senin bizini.....cellini..
- hadi be abi bee kapının arkasında pantolonun arka cebinde kafa kaadı onunla bi arayip ben haydar diyin geçirtin bee
- peki anam beki canım geçirecem ben sen devam et
33. -brek brek houston, şampuana ayrı sac kremine ayrı zaman mı?
-anlaşılmadı apollo, tekrar edin lütfen.
-ehiehi yok hoca bi şey takılın siz.

varyemez
02-10-2006, 03:02
kralsalih; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 31; Ülke: Almanya
Askerdeyken sağlık kontrolünden geçirilmiştik. İdrar tahlili için hepimize
plastik bardaklar verilmişti. Erlerden biri bunun üzerine doktora:
"Bunları neresine kadar dolduralım?" diye sormuştu. Doktorun cevabını
aynen yazıyorum: "Bize biraz dudak payı bırak da içerken üstümüze
dökülmesin."

polatefeali; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 46; İl: Adana
Bir arkadaşımın doktor babası anlatmıştı. Bir klinikte çalışıyormuş ve hiç
abartısız her gün yaşlı bir çift muayene olmak için geliyormuş. Tabi
kovmak olmaz, her gün muayene ediyor, ilaçları bittikçe yeni reçeteler
yazıyorlarmış. Bir gün yaşlı teyze yalnız gelimiş. Klinikteki herkes
şaşırmış. Merakla sormuşlar. Teyzenin cevabı: "Amcanız bugün biraz hasta,
o yüzden gelemedi
ayıklapirincintaşını; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 32; İl: Ankara
Muayeneye gelen hastalar beni potansiyel damat olarak mı görürler bilinmez
ancak kontrole daima süslenmiş, püslenmiş, bayram çocuğu kılıklı bir
hanımla gelirler. Önceki gün yaşlı bir teyze kontrole torunuyla birlikte
geldi. Torun yeni gelin gibi göz süzdü, bilindik tavırlar... Bu durumu
diğerlerinden ayırıp beni dumur eden kısım şöyle gelişti: Torun masadan
bir kağıt aldı, üzerine adını ve telefonunu yazıp bana uzattı, "Acil bir
şey olursa ararsınız" dedi! Nasıl yani? Acil bir şey olursa siz beni
arayacaksınız! Benim sizi aramam için nasıl bir aciliyet olabilir?
Doktor bir arkadaşım anlatmıştı;Bir adam on yaşlarındaki çocuğunu nefes
darlığı çektiği için muayeneye getirmiş. Tetkiklerden sonra nefes borusuna
baskı yapan bir tümör tespit edilmiş. Heyet halinde çocuğun babasına
durumu anlatmışlar. Adam sonuna kadar sakin sakin dinlemiş. Bizimkiler de
meseleyi anlatabildikleri için sevinmişler. Adam birden, "Yani şimdi
pekmezi kaynatıp içirsek açılmaz mı?" diye sormuş
parisşiirgibi; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 29; İl:Ankara 01.05.2006
O doktor gömleğiyle kendime güvenim o kadar artıyor ki, herkes bana
bakıyor sanıyorum. Çıkardığım anda omzum düşüyor, güvenli bakışlarım
sönüyor. Bir yasa çıksa da her yerde gömlekle gezsem.
naproksen sodyum; Cinsiyet: Kadın; Yaş: 24; İl:Antalya 25.03.2006
Tıp öğrencisiyim. Doktor olmak istemiyordum. Kıytırık bir bölüm seçip yata
geze okumak istiyordum. İşin kötü tarafı, artık hastalara bakıyorum.
Bugün üroloji bölümündeydim. Adamın tekinin yumurtalıklarını incelemem
gerekiyordu. Adamın soyunmasıyla tuvalete gitmem bir oldu. O neydi öyle
ya! İğrenç! Haliyle hocam beni eve gönderdi. Sanırım ben bu işi
yapamayacağım.
drklm; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 23; İl:İstanbul 14.03.2006
Tıp fakültesinde öğrenciyim. Tıp öğrencileri olarak hastalara uygulanan
tıbbi prosedürleri izliyoruz. Özellikle hastaya acı veren işlemlerde
birçok arkadaşım hastanın çok acı çektiğini düşünüp kendilerini kötü
hissederken ben sadece yapılan işleme odaklanıyor ve hastalar için zerre
kadar üzüntü hissetmiyorum. Galiba berbat bir doktor olacağım.
papadoc; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 40; İl:İstanbul 21.01.2006
Özel bir hastanede uzman doktor olarak çalışıyorum. Muhasebe elemanları
beni cimri ve küçük hesaplar peşinde koşan biri olarak görmesinler diye
küçük tutarlı vergi iade fişlerini yazmadım. İtibar önemli. Aslında her
fişi yazmak isterdim. Boşa gittiler diye üzülüyorum.
diagonalpas; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 34; İl:İstanbul 14.01.2006
Yoğun bir muayene gününde hastanın biri, "Doktor bey sanırım kuş gribi
oldum" dedi. "Yanlış yere gelmişsiniz, dahiliyeye gidin lütfen" dediğimde,
"Yok yok doktor bey, ben doğru geldim, kuş gribi derken şey işte, benim
kuş, minik kuş yani, şey, artık yapamıyorum da..." gibi şeyler söyledi.
Pes yani!
gsimera; Cinsiyet: Kadın; Yaş: 34; İl:İstanbul 26.10.2005
Dört yıl SSK doktorluğunda duyduklarınızı başka hiçbir yerde duyamazsınız.
"Ne yedi?" sorusunun cevabı, "Her zamankinden"dir. "İlaçlar bitti mi?"
dediğinizde, "Ağır gelir diye kestik" derler. Her gün "Allah belanızı
versin" diye dua ederler. "Paranızı biz veriyoruz" diye küfür ederler.
Kimse bilmez ki gecede 450 hasta bakılır. Yirmi dört saat hiç uyumaz o
doktor.
çingene75; Cinsiyet: Kadın; Yaş: 30; İl:Samsun 11.10.2005
Bir doktor gözüyle yurdumdan insan manzaraları. Tüm hastalar acildir, üç
yıldır dizi ağrıyanlar dahil! Acil olmayanların mutlaka yetişmeleri
gereken otobüs, evde kalmış bebek gibi mazeretleri vardır. Hemen hemen
tümünün ayaktan girip kafadan çıkan, tıp fakültesinde bize anlatılmamış
tarzda ağrıları vardır. Çoğu, "Bak beni eyi muyane et ha!" der.
Genellikle siz reçeteyi kapatınca birden asıl rahatsızlıklarını
hatırlarlar.
cimridoktor; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 40; İl:Ankara 26.09.2005
Bir doktor olarak en çok zoruma giden şey başka bir doktora vizite ücreti
ödemektir. En çok hoşuma giden şey başka bir doktorun bana vizite ücreti
ödemesidir. En çok sinirlendiğim şey ise hastaların bir kez vizite ücreti
ödedikten sonra onlarca kez ücretsiz kontrol muayenesi istemesidir.
daima_sadık; Cinsiyet: Erkek; Yaş: 28; İl:İzmir 25.08.2005
Doktorum. Tüm gün çalıştıktan sonra eve geldiğimde iki veya üç hasta komşu
ile karşılaşıyorum. Genelde bu durumu sakin karşılayıp yadırgamıyorum.
Çünkü bizde "Bedava mezar bulsa yatar" psikolojisi var. Ortamda bi doktor
varken mutlaka bi hastalık bulunur, bulunmasa da uydurulur ve check
up'tan geçilir. Ama geçen gün gelen komşumuzun, karın ağrısını araştırmak
üzere gaita (kaka) analizi yaptırması gerektiğini söylediğimde, "Ben
senin tuvaletine yapayım, sen ordan alıp hastanede tahlil yaptırırsın"
demesi üzerine artık sakin karşılamamam gerektiğini anladım. Ama bu kadar
da olmaz ki!
evrimleşendoktor; Cinsiyet: Kadın; Yaş: 28; İl:İstanbul 07.07.2005
Uzman doktor olduktan sonra iki ay kadar işsiz kaldım. Evde oturup birkaç
özel işimi halledeyim derken başıma neler geldi biliyor musunuz? Kocamın
beni aldattığını, babamın annemden başka 4 kadınla beraber olduğunu, kız
kardeşimin bakire olmadığını, kocamın sigara içtiğini, arabamı gece
çizenin kocamın kız kardeşi olduğunu öğrendim! Ev hanımı olunca gözlerim
açıldı yani!

Detay
02-10-2006, 12:40
abı supersın