PDA

View Full Version : 8 mart dünya kadınlar günü



CAPİTAL
08-03-2010, 22:43
Tüm kadınların 8 Mart Dünya kadınlar gününü kutlarım .:)

JAKO
07-03-2011, 10:56
http://www.youtube.com/watch?v=55t7tKgFFQw&feature=related

JAKO
07-03-2011, 10:57
http://www.youtube.com/watch?v=DfNz3wNnUJM

Onur
08-03-2011, 01:10
Dünya kadınlar günü kutlu olsun.

ufukARIKAN
08-03-2011, 11:08
Dünya Kadınlar Günü Kutlu olsun ,

hansoylu
08-03-2011, 11:18
Dünya kadınlar günü kutlu olsun

Yılda 1 kezde olsa dünya kadınları hatırlanıyor
http://www.bigglook.com/haber/VirungaGorilleri/images/mercek_2_21.jpg

özgün
08-03-2011, 12:07
dünya emekçi kadınlar günü kutlu olsun.

ceozbay
08-03-2011, 12:10
Dünya kadınlar günü kutlu olsun.

nedim@10
07-03-2012, 10:53
http://www.youtube.com/watch?v=DfNz3wNnUJM

ufukARIKAN
08-03-2012, 02:37
8 Mart Dünya Kadınlar Günü
Vikipedi, özgür ansiklopedi



2006 Dünya Kadınlar Günü
8 Mart Dünya Kadınlar Günü, tüm dünya emekçi kadınlarının kutladığı uluslararası bir gündür. Türkiye'deki sosyalist çevreler bu günü "Dünya Emekçi Kadınlar Günü" adıyla kutlama taraftarıdırlar.
[


Tarihçe
8 Mart 1857 tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.
26 - 27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2. Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında (Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın "Internationaler Frauentag" (International Women's Day - Dünya Kadınlar Günü) olarak anılması önerisini getirdi ve öneri oybirliğiyle kabul edildi.
İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu. Tarihin 8 Mart olarak saptanışı 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3. Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda gerçekleşti. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de anmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi. Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın "Dünya Kadınlar Günü" olarak anılmasını kabul etti. Birleşmiş Milletler'in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır[1].



Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü

Türkiye'de 8 Mart Dünya Kadınlar Günü ilk kez 1921 yılında "Emekçi Kadınlar Günü" olarak kutlanmaya başlandı. 1975 yılında ve onu izleyen yıllarda daha yaygın, ve yığınsal olarak kutlandı, kapalı mekanlardan sokaklara taşındı. "Birleşmiş Milletler Kadınlar On Yılı" programından Türkiye'nin de etkilenmesiyle, 1975 yılında "Türkiye 1975 Kadın Yılı" kongresi yapıldı. 12 Eylül 1980 Askeri Darbesi'nden sonra dört yıl süreyle herhangi bir kutlama yapılmadı. 1984'ten itibaren her yıl çeşitli kadın örgütleri tarafından "Dünya Kadınlar Günü" kutlanmaya devam ediliyor.
İstatistikî veriler [değiştir]




"Kadınlara ve kız çocuklara karşı şiddetin dokunulmazlığına son"
BM'nin güne özel logosu.
Kadına karşı şiddet ve 2007 itibariyle dünya geneli veriler şöyledir:
Kadınlara karşı şiddet dünyada en yaygın, ancak en az cezalandırılan suçtur.
Tahminlere göre 113 ile 200 milyon arasında kadın demografik olarak “kayıp” (yok) görünmektedir. Ya doğar doğmaz öldürülmüşler (erkek çocuğun kız çocuğa tercih edilmesi) ya da erkek kardeşleri ve babalarıyla eşit derecede gıda ve tıbbi olanaklara ulaşamamışlardır.
Fuhuşa zorlanan ya da bunun için satılan kadınların sayısı yılda 700.000 ila 4.000.000 arasındadır. Cinsel kölelik düzeninden elde edilen kazançlar yılda tahminen on iki milyar dolardır.
Küresel olarak, on beş ile kırk beş yaş arası kadınlar, kanser, sıtma, trafik kazaları ve savaşlardan daha ziyade, erkek şiddetinin sonucu hayatını kaybetmekte veya sakatlanmaktadır.
En az üç kadından biri dövülmüş, cinsel ilişkiye zorlanmış ya da hayatı boyunca başka türlü suistimal edilmiştir (tecavüz, kötü davranış). Genellikle, suistimal eden kişi aileden bir üye ya da kadının tanıdığı bir kimsedir. Ev içi şiddet, bölge, kültür, etnik köken, eğitim, sınıf ve din ne olursa olsun kadınlara karşı en yaygın suistimal şeklidir.
Dinsel, kültürel vb. nedenlerle yılda iki milyondan fazla kız çocuğunun genital organlarına hasar verilmektedir . Bu oran, 15 saniyede bir kız çocuğudur.
Sistematik tecavüz yeryüzündeki birçok çatışmada bir terör silahı olarak kullanılmaktadır. Ruanda soykırımı (1994) esnasında 250.000 ila 500.000 kadının tecavüze uğradığı tahmin edilmektedir.
Araştırmalar, kadına karşı şiddet ile HIV virüsü arasında yükselen bağlantıyı göstermekte ve HIV bulaşmış kadınların daha fazla şiddete maruz kaldıklarını, şiddet kurbanlarının da HIV bulaşma risklerinin daha yüksek olduğunu ortaya koymaktadır.

ufukARIKAN
08-03-2012, 02:38
Bugün 8 Mart tüm Kadınlarımızın bir gün değil , bir ömür boyu gerekli ilgi, saygı ve sevgiyi,değeri bulmasını dilerim, günleri her gün kutlu olsun:yes:


http://666kb.com/i/c1vtgja9oar5dqqhg.jpg

http://666kb.com/i/c1vtgyw1ipvlc909g.jpg[/QUOTE]

PARK
08-03-2012, 02:59
Tüm kadınlarıın 8 Mart dünya kadınlar günü kutluyor eşitlik..özgürlük..sağlık ve mutluluk dolu bir yaşam sürmelerini diliyorum...

JAKO
08-03-2012, 03:40
Afganistan’da kızların okula gitmesini yasaklayan Taliban rejiminin devrilmesinin üzerinden 11 yıl geçti. 2014’te Nato’nun çekileceği ülkede Devlet Başkanı Karzai, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü öncesi, kadınları “yaradışılın yan ürünü” olarak belirten, koca dayağına izin veren ulema fetvasını onayladı.

http://www.hurriyet.com.tr/planet/20078639.asp

Erasure
08-03-2012, 06:14
http://img864.imageshack.us/img864/4091/8mart.jpg (http://img864.imageshack.us/i/8mart.jpg/)

ayhan53
08-03-2012, 09:07
http://666kb.com/i/c1vtgyw1ipvlc909g.jpg

bridgea
08-03-2012, 12:51
Emekçi Kadınlar Gününüz kutlu olsun !

http://tayfabandista.org/index_tayfabandista.php

PARK
07-03-2013, 14:41
Tüm kadınların "Dünya emekçi kadınlar günü" nü kutlarım...:fl:


Gözleri Siyah Kadın

Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki
Çok sevdiğim başına yemin ediyorum ben
Koyu bir çiçek gibi gözlerin kapanırken
Bir dakika göğsünün üstünde olsa yerim
Ömrümü bir yudumda ellerinden içerim
Gözleri siyah kadın o kadar güzelsin ki…

Nazım Hikmet

ayhan53
08-03-2013, 11:49
http://sphotos-b.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-prn1/s480x480/67349_557390080949663_1787077465_n.jpg

ayhan53
08-03-2013, 11:50
http://sphotos-g.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/s480x480/576120_455111124561827_382845132_n.jpg

okidoki2006
08-03-2013, 11:52
Tüm cefakar ve vefakar kadınlarımızın günü kutlu olsun

BORA YAŞAR
08-03-2013, 12:56
“Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve ismetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.”

“Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız, aile namusu ve şerefinizi kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz razı olmadığınız kimseleri aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise örfe göre hür türlü (meşru ihtiyaçlarını), yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir...


http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22763425.asp


Kim diyor bunları.

İktidar partisinin Kırıkkale İl Başkanı Mehmet Demir...

Hem de kadınlar günü dolayısıyla.

Ülke yönetimindeki zihniyetin kadına bakış açısı aşağı yukarı bu minvalde olursa, senede bir gün kadını kutlamasak ne olur hafiföe dövsek ne olur.

bridgea
08-03-2013, 13:39
İki kelam edilerek anlatmak mümkün olsaydı hemen uzlaşırdık , şimdiki gibi ne yaptığını bilmeden yaşamak yerine...

Yazı güzel eklenecek fazla bir şey yok bence...


lady gaga'yı, lopez'i, rihanna'yı ezbere bilen,
estetikçiye gidip angelina jolie burnu sipariş eden,
ama ne halide edip'i ne de sabiha gökçen'i hiç tanımayan lay-lay-lom pınar:
"zengin koca" kafalamaya ayırdığın vaktin onda birini, hemcinsin olan emekçi kadınların onurlu mücadelesine ayırmış olsaydın, evliliğe, yasal/modern fahişeliğe ya da zengin koca'ya ihtiyacın kalmazdı.. hayatın boyunca "seviyomuş gibi" rol yapmana da gerek kalmazdı..
senin kadınlar gününü kutlamıyorum!

sevgilisine ya da ailesine aldırdığı arabayla, avm'ye doğru yolda giderken,
kırmızı ışıkta durup rujunu makyajını tazeleyen teşvikiyeli tiki melis:
çevrendeki diğer kadınlara, komşularına, akrabalarına, eski arkadaşlarına gösteriş yapıp
hava atmaya harcadığın paranın ve vaktin onda birini, herhangi bir eğitim kurumuna mesela çydd'ye ayırmış olsaydın, bir başka hemcinsin, mesela emine teyze, size haftada 2 gün temizliğe gelmek zorunda kalmazdı...
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum

hele sen yok musun sen gülten teyze !
küçük kızına, büyük ablası gibi zengin koca bulmasını öğütleyen..
kızın yerine sen seçmedin mi hani görücü gelen damat adayını..
"adam müteahhit bi sürü evi var, kızına iyi bakar" demişlerdi sana hani..
evet sana diyorum..
sen de kendi annenden babandan böyle görmüştün,
kendi kızlarını da kendin gibi büyüttün.. kişiliksiz, kimliksiz, seçimleri ve kararları olmayan..
evet kimliksizsin, karaktersizsin..
aldığın-alacağın bütün kararlar "el-alem ne der cumhuriyetine ait" ne de olsa..
1 saat yalnız bırakamazdın kızını nişanlısıyla, bırakacak olsan da, yanlarına ortanca oğlanı nöbetçi olarak dikerdin..
kızına da öğütlerdin kendi saçmasapan cinsel tedbirlerini..
el-alem ne der cumhuriyetine gösterdiğin itibarın onda birini kendi kızına güvenerek gösterseydin,
onun da kendi kararları, kendine ait seçimleri olacağını anlardın..
kocanla bir olup sevmediği, asla sevmeyeceği birine satmazdın kızını bilmem kaç odalı ev karşılığında..
sen kadınlar gününü, zaten bol bol kısır, zeytinyağlı dolma,
kurabiye ve bol bol kolestrol depolanan altın günlerinden ibaret sanıyorsun..
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum..

şimdi de gelelim, ofiste evli patronunun yumuşak(!) tacizlerine kırıtarak karşılık veren motorize selin'e:
senin şu "patronu ya da müdürü kafalıycam" sevdan yüzünden,
işte ayağını kaydırdığın daha az kıdemli bi sürü hemcinsin oldu..
patronunla/müdürünle, işteki üstlerinle olan yapmacık ilişkini,
aynı yerde çalıştığın başka hemcinslerini ezmek için kullandın..
onları birer işçi/emekçi olarak değil, sadece birer rakip olarak gördün ve ezdin..
üstelik haksız bir rekabetti bu.. onlar da senin gibi tacizlere gözyummak zorunda değildi..
mecbur kalanlar oldu aralarında, onları da kendine benzeterek motorize yaptın,
şimdi yeni girdikleri işte, profosyonel olmaya, kariyer deneyimi kazanmaya değil,
senin gibi olmaya çalışıyorlar malesef..
senin kadınlar gününden anladığın şey salt kadın/erkek ilişkilerinden ibaret
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum..


birbirlerinin giyimine, "ne kadarını gösterdiğine" bakan, inceleyen,
kendisinden daha cesur olanları "ayıplayan" pek ahlaklı(!) kadınlar:
başörtüsünü, tesettürü ahlaklı olmanın bir simgesi sanan
ancak islama göre ailelerine/sahiplerine mehir bedeli ödendiği zaman,
s.ke s.ke kendileri için seçilmiş olan kocaya güya seve seve varan "satılık kadınlar"
sizin ahlakınızın da(!), örtülerinizi açmanın da bir bedeli var!
sizin de kadınlar gününüzü kutlamıyorum..

he bi de sen: entel görünümlü kentli kezban,
hülya avşar ne kadar entelse, sen de o kadar entelsin
müge anlı ne kadar kentliyse, sen de o kadar kentlisin
esra ceyhanın o "hanım hanımcık" maskesi, ne kadar sahteyse,
sen de o kadar sahtesin..
senin de kadınlar gününü kutlamıyorum!


kadının toplumda, sosyal statü kazanabilmesi için,
evliliğe ve/veya anne olmaya ihtiyaç duymayacağı 8 Mart'ları görmeye
belki benim ömrüm yetmeyecek..
ama elif shafaq yerine emma goldman okuyan kadınlarımız da var
onların da yetiştirip eğiteceği,
büyüteceği bir kuşak, sahip çıkacakları bir dava var..
8 mart dünya emekçi kadınlar gününüz kutlu olsun..

(Türkçe Nietzche sayfasından alıntıdır.)

Mr.Patience
08-03-2013, 14:05
Dünya kadınlar günü kutlu olsun....Lütfen artık kadını bir sex sembolü olarak değil önce insan olarak görelim..aynen bizim gibi...hormonlarımıza biraz hakim olabildiğimizde bunu görebilmek pekde zor değil inanın....Kadınlar çiçektir...çiçekler su ister gibi abuk sabuk erkek egemen veya yoğun dişilik..acziyet içeren şiirsel edebiyatı bırakalım ve karşımızdaki varlığın da bir insan...bir fert olduğunu görelim...o vakit bişiyleri düzenlemek...karşımızdakini anlamak ve saygı duymak çok daha kolay olacak inanıyorum...kadınlar alemi diye bişiy olmadığı..kadınlar ve erkekler olarak insanlar alemi olduğunu anlamış olacağız ve huzur içinde yaşayacağız...kadın erkeğin malı değil...fiziksel olarak güçlü olan olmayan üzerinde tahakküm kuruyor..tek mesele budur :)...oğlum geçenlerde üniversite kampüsünde beden eğitimi okuyan karate eğitimi almış sportmen bir genç kızın kendisine musallat olan bir oğlanı evire çevire dövdüğünü görmüş...duydum ve belki garip ama hoşuma gitti doğrusu..herkes aklına başına almalı...ikisi de insan tek fark üreme organlarında...ve bunu kafaya takanda bizleriz..batının umurunda değil..batıyı biraz gezdiğinizde bunu net görüyorsunuz...orada erkek ve kadın toplumda yanyana....bizde erkek önde kadın arkada :) gerçek zamanla anlaşılır umarım...okudukça..eğitildikçe.. :)

BORA YAŞAR
08-03-2013, 14:50
Düşündünüz mü?

Neden "Dünya Erkekler günü" yok?




Çünki tüm yıl onların...

minik2008
08-03-2013, 14:52
Düşündünüz mü?

Neden "Dünya Erkekler günü" yok?




Çünki tüm yıl onların...



var ama ülkemizde pek bilinmiyor!!
bazı ülkelerde 23 şubat dünya erkekler günü olarak kutlanıyor!!

Koray
08-03-2013, 14:55
“Siz kadınları Allah’ın emaneti olarak aldınız. Onların namus ve ismetlerini Allah adına söz vererek helal edindiniz. Sizin kadınlar üzerinde hakkınız, onların da sizin üzerinizde hakları vardır.”

“Sizin kadınlar üzerindeki haklarınız, aile namusu ve şerefinizi kimseye çiğnetmemeleridir. Eğer onlar sizden izinsiz razı olmadığınız kimseleri aile yuvanıza alırlarsa, onları hafifçe dövüp korkutabilirsiniz. Kadınların sizin üzerinizdeki hakları ise örfe göre hür türlü (meşru ihtiyaçlarını), yiyecek ve giyeceklerini temin etmenizdir...


http://www.hurriyet.com.tr/gundem/22763425.asp


Kim diyor bunları.

İktidar partisinin Kırıkkale İl Başkanı Mehmet Demir...

Hem de kadınlar günü dolayısıyla.

Ülke yönetimindeki zihniyetin kadına bakış açısı aşağı yukarı bu minvalde olursa, senede bir gün kadını kutlamasak ne olur hafiföe dövsek ne olur.

Veda Hutbesinden alıntı ...

Mr.Patience
08-03-2013, 14:59
http://sphotos-g.ak.fbcdn.net/hphotos-ak-ash3/s480x480/576120_455111124561827_382845132_n.jpg

son günlerde yaşanan vahşete dikkat çekmek noktasında manidar bir karikatür...eline bıçağı alan tavuk keser gibi karısına saldırıyor..bence kadınlarda boş durmamalı....nefsi müdafaa/meşru müdafaa denen bir hak vardır...

BORA YAŞAR
08-03-2013, 15:01
Pop müziğin sevilen ismi Tarkan, 8 Mart Dünya Kadınlar Günü için oldukça sert bir mesaj yayımladı.

8 Mart Dünya Kadınlar Günü, aslında takvimimizin çok derin acılarla yüklü bir günüdür ve kutlanacak bir gün de değildir bence…

Anneyi, anneliği kutsal sayan bu toplumda erkekler ne yazık ki hâlâ kadınları, kızları öldürüyor! Bu çelişkiyi anlamak mümkün değil!


Bir yandan annesini, anneliği kutsuyor; diğer yandan başka annelere, anne adaylarına işkence ediyor, dövüyor. Hatta emeklerini sonuna kadar sömürüyor. Onların özgürlüğünü ellerinden alıyor.

Kutsalla namus arasında sıkışmış bir erkekliğin zorbalığı tetikleyen hastalıklı zihnidir bu…

Öyle bir erkek zihni oluşturulmuş ki, sadece kendi var oluşunu kabul ediyor; yakınlarındaki kadınlara, kendi izni ve onayı dışında var olma, gelişme, düşünme, hissetme, konuşma şansı tanımıyor... Onaylamadığı bir durumla karşılaşınca da, zihninin doğruladığı herhangi bir gerekçeye sığınıp onlara her türlü şiddeti uyguluyor, hatta öldürüyor, bazen de diri diri toprağa gömüyor…

Bu günün kutlanması için;

Erkek zulmüne uğramakta olan bütün kadınların acılarının dinmesi, ölüm ve şiddet riskinden kurtulmaları, çocuk gelinlerin kurtarılmaları ve bütün kadınların özgürleşmeleri gerekir...

Hukukun, şiddete maruz kalan kadınları daha fazla desteklemesi gerekir...

Hepimizin, kadınlara uygulanan şiddete karşı bilinçlenmesi ve sonuna kadar savaşması gerekir...

8 Mart, ancak o zaman kutlanacak bir gün olur...

BORA YAŞAR
08-03-2013, 15:06
Veda Hutbesinden alıntı ...

1300 küsur senede pek birşey değişmediğini göstermek adına bir siyasi partinin il başkanı Dünya Kadınlar gününde tekrar etmekte mahzur görmüyor demekki.

Mr.Patience
08-03-2013, 15:21
1300 küsur senede pek birşey değişmediğini göstermek adına bir siyasi partinin il başkanı Dünya Kadınlar gününde tekrar etmekte mahzur görmüyor demekki.

"kadın erkeğin kaburga kemiğinden yaratılmıştır" (yani önce erkek meydana getirildikten sonra kadın Esas objeden türetilmiştir) ideolojinin temeli buna dayandırıldıkça bakış açısında ve uygulamalarda istismardan sıyrılarak mesafe alınabileceğini umud etmek güçleşiyor efendim :)

Koray
08-03-2013, 15:21
Kimin ne dediği beni ilgilendirmiyor,
Her koyun kendi bacağından asılır ...

BORA YAŞAR
08-03-2013, 15:23
Her koyun kendi bacağından asılır ...

He..

İsterseniz adını da değiştirelim.

Dünya koyunlar günü koyalım.


Biz koçlar koyacağız tabi.:)

emperador
08-03-2013, 15:34
o facede sözde kadınlar günü kutlama mesajı yayınlayan adamın tipinden zaten ne oldugu belli. bu ülkede zaten siyasetle ugraşanların hemen hepsi aslında ugraşmaması gereken kişiler. azınlık var ama onlarda çok sesini çıkartmıyor. 13-14 yaşındaki kızları kocaya veren zihniyeti bitirmedikçe biteceğinide sanmıyorum. her şeyin dört dörtlük oldugu bir dünya olacagınıda sanmıyorum. adam cinnet geçirmiş bugün gazetede var karısını öldürmüş bıçakla kadın kaçmaya çalışmış ama nafile. zaten hergün dövüyormuş.
bir tanıdıgım karısını tüfekle vurdu çocuk normalde gayet normal görünümlü ama karısının sürekli onu aldattıgını (daha 1-2 yıllık evlilerdi) düşünüyormuş. kavga sırasında çekip vurmuş. ortada birşey yokken. şok olduk duyunca. çocukta şizofren varmış bilmiyor kimse. şimdi rapor alıp çıkartmaya çalışıyorlar epeydir yatıyor zaten. kendini öldürmeye çalışmış vurduktan sonra başaramamış. evlendirirkende saglık kafa saglığı raporu alması lazım eşlerin.hemde iyi incelenmeli.

BORA YAŞAR
08-03-2013, 18:00
Dünya Kadınlar Gününde başbakan konuşuyor:

Benim de vasiyetim en az 3 çocuk.Dün maşallah Ankara’daki toplantıda arkadan bir bayan ‘en az 5’ dedi. Siirt’te de zaten en az 5’den kurtarmaz. Bak maşallah 5’ler kalktı.


İşte kadına biçilen temel rol bu.

Analık.

Elinin hamuruyla erkek işine karışmasın da..

Asgari 3 çocuk, 5 olursa daha da iyi.

Çocuk fabrikası.

PARK
08-03-2013, 18:59
Dünya Kadınlar Gününde başbakan konuşuyor:

Benim de vasiyetim en az 3 çocuk.Dün maşallah Ankara’daki toplantıda arkadan bir bayan ‘en az 5’ dedi. Siirt’te de zaten en az 5’den kurtarmaz. Bak maşallah 5’ler kalktı.

İşte kadına biçilen temel rol bu.

Analık.

Elinin hamuruyla erkek işine karışmasın da..

Asgari 3 çocuk, 5 olursa daha da iyi.

Çocuk fabrikası.



Anadolu da ki yaygın söylemle...

"Guzlama makinesi"...:)

Başvekili böyle olan bir milletten beklenen budur zaten...

Tak-şakçılık...

JAKO
08-03-2013, 21:31
TARKAN takdir edilecek tavırlar sergiliyor. Helal olsun sana TARKAN.

JAKO
08-03-2013, 21:48
Referans din ve inanç olduğu sürece kadın hep ‘suçlu’

REFERANS DİN VE İNANÇ OLDUĞUU SÜRECE ..... KADIN HEP "SUÇLU".

“Önceleri yeryüzüyle gökyüzü bir aradaydı. Toprağın üzerinde durduğun yerden elini uzatsan gökyüzünü tutabilir, yani cennete uzanabilir, meyveleri alabilir, Tanrı’nın tüm nimetlerinden yararlanabilirdin... Sonra gel zaman git zaman insanların gözü doymaz, iştahı kapanmaz oldu. Yiyebileceklerinden daha çoğunu koparır oldular! Hele kadınlar! Açgözlü kadınlar, mısırı, buğdayı daha çok öğütmek için ellerindeki kocaman sopalarla öyle bir dövmeye başladılar ki tahılı, sopaların ucuyla gökyüzünü deldiler. Tanrımız Enkai buna çok kızdı ve gökyüzünü, yükseklere, insanların ulaşamayacağı yüksekliğe çekti. Tüm nimetleriyle birlikte... O gün bugün yeryüzü gökyüzü birbirine çok uzak; o gün bugün açlık sefalet, o gün bugün savaşlar, o gün bugün cehennem... Hep kadınlar yüzünden...”
Afrika ülkelerinde dolaştığım yıllarda bu öyküyü ne çok duydum. Uganda’da, Kenya’da, Tanzanya’da, Burundi’de... O kıtada da “suç” kadınlardaydı... Bir anlık vuslat için tek elmayı dalından koparmak; yiyebileceğinden çok elma koparıp onları çürümeye bırakmak; Adem’i baştan çıkarmak; gökyüzünü delmek... “Suçlardan” suç beğen!

Referans, inanç değil akıl olmalı:

İster tek tanrılı dinler olsun ister çok tanrılı, değişen bir şey yok. Din ve inanç dünyası örgütlü olduğu anda, yani bir güce dönüştüğü anda kadına karşı. Dün de bugün de, dünyanın öteki ucunda da şimdi burada da bu böyle.
Üstelik bin yıllardır bu güç, yaşamın her alanına ekonomik, politik, toplumsal ve kültürel her alana yayılmış, kadının sömürülmesine, ikincil konuma sokulmasına hizmet etmiştir. Bu güç, kazandığı üstünlüğü erkek egemen güce dönüştürmüştür.
Öyleyse en kısadan söylemem gerekirse, 21. yüzyılda özellikle de ülkemde bu hükümete karşın referans, inanç değil akıl olmalı. Ancak o zaman bir yere varabiliriz... Bu hükümete karşın deme nedenim 3 çocuk 5 çocuk yapın telkinleri; eğitimde 4+4+4 sisteminin kız çocukları eğitimden uzaklaştırması gerçeği; kürtaj yasakları; hükümetin kadın bedeni hakkında karar verme hakkını kendinde görmesi; kadının çalışma koşullarının sağlanmaması; var olan koşulların yok edilmesi... (Örnekleri dilediğiniz kadar çoğaltabilirsiniz...)
Referans akıl ve bilim olmadığı sürece, atılacak her adım sadece göstermelik kalmaya mahkûm olacaktır. Biliyorum çok geniş bir kavramı, birkaç tümceye sığdırmaya çalışıyorum. Ama aklın yolu bir!

Şiddete karşı durmak için

Kadına yönelik şiddete karşı durmanın yolu eğitimden, kadın istihdamını çoğaltmaktan, kadınların ekonomik özgürlüğünden ve örgütlü dayanışmadan geçiyor.
Elime yeni geçen bu yıla ait bir araştırma şunları ortaya koyuyor: (Gezici Araştırma Şirketi’nin araştırması 23-24 Şubat 2013 günlerinde TÜİK verileri dikkate alınarak Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinde 5 bin 860 sadece kadın katılımcıyla yapılmış:) Eğitim ve istihdam arttıkça şiddet azalıyor: Ama gelin görün ki işsizlik bir yandan; gördükleri baskı öte yandan çalışmalarını engelliyor: Oysa kadınlar çalışmaya çok istekli: İlkokul /ortaokul ve lise mezunlarının yüzde 75.6’sı asgari ücretle iş bulsam çalışırım, diyor. Şiddet gören kadınların yüzde 76’sının ilk söylediği seçenek, “Kadının gidecek yeri yok’’. Yani ekonomik olanağı yok...
Araştırmaya göre eğitim ve hane geliri arttıkça mutlu musun sorusuna evet mutluyum yanıtı artıyor. Veee: “Türkiye’deki her 10 kadından yaklaşık 7’si yani yüzde 71.4’ü mutlu değilim” diyor.
Öyleyse mücadeleye devam...

8 Mart 2013 - Cumhuriyet

JAKO
08-03-2013, 21:49
Dişisi güzel olan, daha güzel olan tek canlı, insandır.

Mr.Patience
08-03-2013, 21:52
keşke forumda hanımlarda olsa...yatırımcı olsalar...düzeyli tartışmalar yapsak...insan insana...insanca.....sen kadınsın demeden...ötekileştirmeden...farkındamısınız 8 Mart Kadınlar gününde sabahtan beri burada erkek erkeğe yazışıyoruz :)
Kadınlarımız toplum genelinde olduğu şekilde şu esnada ya sofrayı toplamakla meşguller....ya kocaya çay ve meyve servisi yapıyorlar...ya çamaşırları makineye doldurmaları gerekiyor yada bulaşığa giriştiler...ve ben bunları üstlenen kadınlardan biri olan sevgili eşim sayesinde çayım önümde çerezim yanımda bilgisayara el koymuş durumdayım efenim :)

hankrearden
12-03-2013, 16:08
Kadınlar çiçahtır:-)

Koray
19-03-2013, 09:35
http://www.youtube.com/watch?v=aTWEq6J8yw8

bridgea
20-03-2013, 10:45
http://b1303.hizliresim.com/17/n/l82bb.png (http://bit.ly/c25MCx)

Merak ediyorum, Türkiye, bir gününe kaç utanç sığdırabilir? Bunun bir sayısı, sınırı var mıdır? Yoksa, artık öyle bir ebada ulaştık ki, umursama sınırının ötesinde miyiz? Kötülük bu kadar mı kanıksandı bu coğrafyada? Zulüm bu kadar mı normal?
Bursa'nın Mudanya ilçesinde, biri Fransız, diğeri Polonyalı, değişim programıyla Türkiye'ye gelen iki kız üniversite öğrencisi çadır kurmuş. Avrupalı kızların bu naifliği gözlerimi kamaştırıyor. Tüm dünya Avrupaymışçasına, her yerde güçlü, kendi ayakları üstünde, birey olarak yaşama istekleri, o sonuna kadar hak ettikleri tatlı şımarıkları beni büyülüyor. Hadi, Türkiye'ye gidelim diyorlar. Hiçbir şey umurlarında değil. Doğal birer devrimciler ama öylesine saf ve temizler ki, böyle bir berraklığı Türkiyeli kızlarda bulmak imkansız mesela. Yalnızca onların suçu değil tabii ki bu, hatta belki de tamamiyle biz erkeklerin suçu bile denebilir. Takım elbisesinin altında şeyh yatan, Batı görünümlü Doğulular olduğumuz için, karşımızda hayatta kalabilmek için saflıklarını tüketmek zorunda kalıyorlar. Edep, haya, namus üçgeninde hayatı güvercin tedirginliğiyle yaşamak zorunda bırakılmış bir kadına, içten pazarlıklı olduğu için kızamazsın. İçten pazarlıklı olmasa yaşayamaz. Bu coğrafyada bir kadına erkekler hakkında ilk öğretilen, hepsinin birer hayvan olduğudur. Eğer av olmamak istiyorsa, hayatta kalmak istiyorsa, bu gerçeği kabul etmeli ve buna göre yaşamalıdır. Kabul etmiyorsan, av olmayı seçiyorsan, bu coğrafyada erkeğe insan olarak bakan kadına, orospu derler. Yaşatmazlar. Sanıyorum ki dünya üzerinde hiçbir memlekette, bir kadının karakteri bu kadar tahribata uğratılmamıştır. Doğu ile Batı arasında kalmış ucube memleketimde hayat, mutsuz etmek üzerine kurulu.
Tabii Avrupalı kızlar bunun farkında bile değil. Gece karardıktan sonra kadınların tecavüz, taciz ve hakaret korkusuyla dışarı çıkamadığı bir kültüre öylesine uzaklar ki. Bizlerin aksine, kötülük sıradan değil onlar için. Kötülük sahiden, kötü ve işte tam da bu nedenle, insanlardan kötülük beklemiyor. Onun için belki bir heyecan, bir oyun… İnsanların kötü olabileceğine olan inançları o kadar az ki, Ortadoğu, sonu kötü bitmesi çok küçük bir olasılık olan ancak bir lunapark kadar tehlikeli bir yer. Denizin kenarına kurdukları o çadır da, içinde uyudukları o uyku tulumu da işte bu oyunun bir parçası yalnızca.
Önce, Güzelyalı yat limanı ilerisinde Beyazkayalar sahiline kurmak istemişler çadırlarını. Duyarlı vatandaşlar uyarmış (herkes her şeyin farkında, biliyor sahip olduğu kültürün ne mal olduğunu), burası güvenli değil demiş. Onlar da pes etmemişler, bu sefer gidip vatandaşlar tarafından görülmeyecek daha tenha bir yer bulup çadırlarını kurmuşlar. Tabii, kendi karakterini ancak başkaları üzerinden kurabilen bir ulus olduğumuzdan kimse gözümüzden kaçmaz; vatandaş yine görmüş ve polise bildirmiş. Sonra polis gelmiş, çadırdan çıkarmış bu iki genç kızı. Sonra açıklamışlar, yarım yamalak Türkçeleriyle, insanlar deniz kenarının tehlikeli olduğunu söylediği için, parkın içine çadır kurarak kamp yapmak istediklerini belirtmişler. Polisi görünce, şaşırmışlar ve korkmuşlar ama polisin onlara yardım etmek için geldiğini öğrenince mutlu olmuşlar. Polis, yağış olacak çadırda kalamazsınız hem güvenli de değil, demiş. Ama kızlar, tınmamış bile, alışığız demişler, biz kamp yapmaya.
"Biz çadırımızda rahatız. Uyku tulumu olduğu için üşümüyoruz. Ayrıca bize tacizde bulunulacağını da sanmıyoruz. İlginize teşekkür ederiz"
Polis sabaha kadar çadırın etrafında nöbet tutmuş.
Polis, diyorum, sabaha kadar çadırın etrafında nöbet tutmuş. Kötülük öyle sıradan ki, şu cümleyi öylece okuyup geçebiliyoruz. Polis, sabaha kadar çadırın etrafında nöbet tutmuş.
Neden?
Tecavüze uğramasınlar, öldürülmesinler diye.
Polis, sabaha kadar denizin kenarında kamp kuran iki kız öğrencinin başında, başlarına bir şey gelmesin diye nöbet tutmuş.
Bu nasıl bir utançtır farkında mısınız? Bir halka, bir kültüre bundan daha ağır nasıl bir hakaret edebilirsin ki? Ve bu fevkalade küfrü biz kendimize ediyoruz, kimseye ihtiyacımız yok. Herkes, her şeyin farkında; herkes nasıl bir millet olduğumuzun, nasıl bir kültüre sahip olduğumuzun bilincinde; kötülük hepimizin içinde, karakterimizin bir parçası olduğu için o iki kızın başında nöbet tutulması hiçbirimize garip gelmiyor. Bu coğrafya, bu kültür, tecavüzcülerle, katillerle empati kurabilecek kadar kötülüğü herkese veriyor; hepimizi, kötülüğe ortak ediyor.
Orada, o çadırda, bir Ortadoğu oyunu oynayan iki kız ile aramızda kelimelerle anlatılamayacak öyle derin ontolojik farklar var ki. Onlar, bir insanın gece yarısı çadırlarına dalıp, kendilerine tecavüz edebileceğine, öldürüp bir ormana atabileceğine inanmıyor. Onlar iyi, biz kötüyüz.
Öyle iyiler ki, polisi görünce şaşırmışlar. Halbuki aynı günün gazetesini açsalar, otostopla barış yürüyüşüne çıktığı Türkiye'de, 'kimsenin beklemediği' ama kimseyi de şaşırtmayan bir şekilde tecavüz edilip öldürdükten sonra ormana atılan Pippa Bacca'dan sonra, ABD'li Sarai Sierra'nın katilinin itiraflarını okuyabilirlerdi.
“Olayın olduğu gün sabah 9’dan beri tiner ve alkol aldım. Kadın rayların üzerinden bana doğru geldi. Öpmek istedim. Telefonuyla kafama vurdu. Ben de can havliyle vurunca raylardan dehlizin önüne düştü. Orada yarım saat boğuştuk ve tekrar kafasına vurdum.”
O çadırın başına dikilen polis ve tüm bu olan biten karşısındaki ulusal anlayış, bu coğrafyada kötülüğün münferit olmadığının itirafıdır.
Ortadoğu'da en nefret edilen, tahammül edilemeyen, müsamaha gösterilemeyen figür ateist, komünist, anarşist vs. değil, cesur ve güzel bir kadındır. Bu nedenle, bir kadına her şeyden önce haddini bilmesi öğretilir. Yabancı kadınlar kendi kültürlerinde böyle bir tedrisattan geçmediği için, Ortadoğu erkeğinin gözünde o…udur.
İstanbul'da yaşayan gazeteci ABD'li Alyson Neel'in röportajında bahsettiği gibi,
- Türkiye’ye ilk geldiğimde çok sevdiğim, Türk bir aileyle altı ay kaldım. Kültüre dair öğrenebileceğim her şeyi öğrenmeye çalışıyordum. Bana Türkçe öğretirken "maşallah”, “inşallah" dediklerinde bayılmıştım. Sırf "maşallah" diyebilmek için bebek görmek istiyordum. Sonra yaşlıca ürpertici, pis bir adam beni süzüp ve vurgulu bir şekilde "maşallah" deyince iğrendim kelimeden. Sorun kelimede değildi, ama söyleniş tarzı başka bir tacizde söylenen "Benimle seks yapmak ister misin" cümlesi kadar kötü hissettirdi. Bir sefer sabah sekizde işe giderken bir adam beni takip etmeye başladı. Bir süre sonra kolumu kavrayıp "Seks yapmak ister misin" dedi. "Ciddi olamazsın” deyip kaşlarımı çattığımda "Oo İstanbul good, İstanbul good" dedi. Başka bir zaman da üstüme tükürüldü. Kedi çağırır gibi "Pis pis pis" dedi adam. Bir gün de baharat dükkânındayken biri köpek gibi ulumuştu.
- İstanbul’da geçirdiğiniz iki senede bu tacizlere karşı nasıl savunma mekanizmaları geliştirdiniz, sizde nasıl bir değişim oldu mu?
Sokaktaki davranışlarım tamamen değişti.
- Nasıl?
Örneğin, giyimim. İstanbul'a ilk geldiğim aylarda tacize uğradığımda kendi hatam olduğunu düşündüm, çoğu taciz kurbanı gibi. "Kültüre yeterince hassas değilim, doğru giyinmiyorum" dedim. Ve altı ay boyunca kocaman kıyafetler, uzun etekler giydim. En kötü deneyimim Üsküdar'da uğradığım tacizdi ve üstümde kocaman bir palto, sıfır makyaj vardı. Sonra diğer kadınlarla da konuştuğumda, "Hayır, hepimize oluyor" dediler. Ne giydiğin hiç önemli değil. Sokak tacizlerinin seksle, flörtle alakası yok. Yaşlısı da, genci de, tayt giyeni de, kaban giyeni de tacize uğruyor.
Eski kıyafetlerime geri döndüm, ama hâlâ yolda gülümsemiyorum, göz teması kurmuyorum. İlk başlarda otobüse bindiğimde açık alanda duruyordum, tacize uğrayınca değiştirdim. Hakkımda söylenenleri duymamak için kulaklık takıyorum. Türkçe bilmediğimi düşünüp mesela "Ne kadar" diye soruyorlar.
- Sizce, tecavüz ve taciz hangi aynı kökenden geliyor?
Cinsiyetler arası ayrımcılıktan. İkisinde de erkekler, kadınlara bunları yapabileceklerini düşünüyorlar ve yapıyorlar. Çünkü karşısındaki insanı eşiti olarak görmüyorlar. Kendimi bir erkeği taciz ederken hayal ediyorum; benzer şeyleri yapıyorum, poposunu sıkıyorum, rahatsız olacağı şeyler söylüyorum. Ama kafamda bile devam edemiyorum, çünkü o bir insan. Sorun da burada, onlar beni aynı şekilde görmüyor.
Böyle bir şey yaşadıktan sonra anlattığımda da "Ne giyiyordun" diye soruyorlar. Ne önemi var ki! Açık giyinsem ne olacak? Bu kimseye bana dokunma veya taciz etme hakkı vermiyor. Gülsem ne olacak? Bu tecavüz etme hakkı mı veriyor? Hayır. Bu sorudan nefret ediyorum. Hiç taciz edenlere "Ne giyiyordun" diye sorulduğunu gördünüz mü? Beni asıl rahatsız edense taciz sonrasında arkadaşlardan, gazetecilerden duyduğum "Büyütülecek bir şey yok" sözleri.
Bunları duymak şaşırtmıyor değil mi?
'Tacize karşı yardım istediğim polislerden çıkma teklif edenler oldu' demiş en son Neel.
İşte böyle bir yer Ortadoğu, kötülük asla şaşırtmıyor.

19.03.2013

FIRAT HACIAHMETOĞLU - Radikal Blog

ayhan53
07-03-2014, 11:09
https://fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net/hphotos-ak-frc3/t1/p320x320/1743705_525770140877215_1621788011_n.jpg
(https://www.facebook.com/sadifedir/photos/a.221371594650406.48399.221219341332298/525770140877215/?type=1)

PARK
07-03-2014, 22:32
YAŞASIN 8 MART DÜNYA EMEKÇİ KADINLAR GÜNÜ'nü kutlarım...

i-ked
08-03-2014, 02:27
http://i.hizliresim.com/K6VboE.jpg (http://hizliresim.com/K6VboE)

http://i.hizliresim.com/eWvaNP.jpg (http://hizliresim.com/eWvaNP)

http://i.hizliresim.com/x3ZMm5.jpg (http://hizliresim.com/x3ZMm5)

http://i.hizliresim.com/xRZNWZ.jpg (http://hizliresim.com/xRZNWZ)

http://i.hizliresim.com/ep3kdJ.jpg (http://hizliresim.com/ep3kdJ)

ayhan53
08-03-2014, 09:35
8 Mart neden Dünya Emekçi Kadınlar Günüdür.??


https://fbcdn-sphotos-f-a.akamaihd.net/hphotos-ak-prn2/t1/1982283_698840296825187_562388768_n.jpg
8 Mart tarihinde ABD'nin New York kentinde 40.000 dokuma işçisi daha iyi çalışma koşulları istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önüne kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda 129 kadın işçi can verdi.
İşçilerin cenaze törenine 10.000'i aşkın kişi katıldı.
26-27 Ağustos 1910 tarihinde Danimarka'nın Kopenhag kentinde 2 Enternasyonale bağlı kadınlar toplantısında ( Uluslararası Sosyalist Kadınlar Konferansı ) Almanya Sosyal Demokrat Partisi önderlerinden Clara Zetkin, 8 Mart 1857 tarihindeki tekstil fabrikası yangınında ölen kadın işçiler anısına 8 Mart'ın ( Dünya Kadınlar Günü ) olarak anılması önerisi getirdi, ve öneri oybirliğiyle kabul edildi. İlk yıllarda belli bir tarih saptanmamıştı fakat her zaman ilkbaharda anılıyordu.
Tarihin 8 Mart olarak saptanması 1921'de Moskova'da gerçekleştirilen 3.Uluslararası Kadınlar Konferansı'nda ( 3. Enternasyonal Komünist Partiler Toplantısı ) gerçekleşti. Adı da " Dünya Emekçi Kadınlar Günü ) olarak belirlendi. Birinci ve İkinci Dünya Savaşı yılları arasında bazı ülkelerde anılması yasaklanan Dünya Emekçi Kadınlar Günü, 1960'lı yılların sonunda Amerika Birleşik Devletleri'nde de anılmaya başlanmasıyla daha güçlü bir şekilde gündeme geldi.
Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 16 Aralık 1977 tarihinde 8 Mart'ın " Dünya Emekçi Kadınlar Günü " olarak anılmasını kabul etti.

( Birleşmiş Milletler'in sitesinde günün tarihine ilişkin bölümde, kutlamanın New York'ta ölen işçilerin anısına yapıldığı yazılmamıştır.)

MERT4633
08-03-2014, 10:48
https://encrypted-tbn3.gstatic.com/images?q=tbn:ANd9GcQ7atOx44wYa-B_r30VmitTf-UFccOrbCOLTM8tVvFMKkO0_jwxwg

ZICO
08-03-2014, 10:58
http://666kb.com/i/cmg9eg19r030pcia2.jpg

işçi74
08-03-2014, 11:14
tüm dünya kadınlarının anneler ğününü kutlarım,,

bu Avrupalılar insan değil başkan,yeni ğördüm,öğrendim,

BORA YAŞAR
08-03-2014, 17:52
http://s7.directupload.net/images/140308/2qnv76vi.jpg (http://www.directupload.net)

ayhan53
08-03-2014, 18:30
Melih Gökçek'in Ankara Belediyesi tarafından düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar günü programında kadınları kutlaması:

“Sizler burada eğleneceksiniz. Fazla konuşmak istemiyorum. Özellikle evlerde bizlerin her şeyini siz bayanlar topluyorsunuz. Onun için sizlere gerçekten çok şey borçluyuz. Allah sizlerden razı olsun”

ALİCAN
08-03-2014, 18:35
!!Analardır adam eden adamı'' Bütün kadınlarımızın günlerini tebrik ederim:bravo:

bridgea
09-03-2014, 00:15
Kadının gelişimi,
bağımsızlığı özgürlüğü kendisinden gelmelidir.
İlk olarak kendisini bir seks objesi değil,
bir kişilik olarak ortaya koymalıdır.
İkincisi, hayatını basit,
fakat zengin ve derin kılarak;
kendi bedeni üzerinde başkalarının iddia ettiği
tüm haklara karşı koymalı,
istemediği sürece çocuk yapmamalı,
tanrının, devletin, kocasının,
ailesinin bir kulu olmaya karşı çıkmalıdır.
Bu da hayatın
tüm karmaşıklığını ve özünü anlamaya çalışarak,
yani kendini toplumun fikirlerinden ve yargılarından
özgürleştirerek olur.

(Emma Goldman)

PARK
08-03-2015, 01:49
http://i.hizliresim.com/P5aZ0Q.jpg (http://hizliresim.com/P5aZ0Q)

ayhan53
08-03-2015, 08:15
https://fbcdn-sphotos-e-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xfp1/v/t1.0-9/11059670_883624658362713_3641443829892883043_n.jpg ?oh=2717f3767b828b504b3460f4d69b3d90&oe=5571CA89&__gda__=1435482112_6b15d5e36c66fd1dc400e08d55f1883 6

ayhan53
08-03-2015, 10:50
https://farm9.staticflickr.com/8681/16077157574_aef6869d82_h.jpg

yağmur
08-03-2015, 11:50
Melih Gökçek'in Ankara Belediyesi tarafından düzenlenen 8 Mart Dünya Kadınlar günü programında kadınları kutlaması:

Sizler burada eğleneceksiniz. Fazla konuşmak istemiyorum. Özellikle evlerde bizlerin her şeyini siz bayanlar topluyorsunuz. Onun için sizlere gerçekten çok şey borçluyuz. Allah sizlerden razı olsun


Ankara böyle bi adam tarafından yerel yönetim hizmeti alıyorya, bu utanç biz kadınlara çok fazla..:frown:

ayhan53
08-03-2015, 11:59
Ankara böyle bi adam tarafından yerel yönetim hizmeti alıyorya, bu utanç biz kadınlara çok fazla..:frown:

https://fbcdn-sphotos-g-a.akamaihd.net/hphotos-ak-xfp1/v/t1.0-9/1484509_10200375146177159_7675984297248747797_n.jp g?oh=62574cde574a68acc681d1f68d426cb0&oe=5586375B&__gda__=1434241547_297fd6c7ccfd4dff9019a3b6caa975a a

yağmur
08-03-2015, 12:03
"Bugünün gündemi anne ve eş kimliği değil.. kadın ve insan kimliği.. bu önceliği değiştirmemiz gerekiyor..anne ve eş kimliği öne geçtiğinde bizim kadın kimliğimiz yok oluyor ve insan kimliğimizde.."

Teşekkürler..

alyel
08-03-2015, 12:04
KADIN CİNAYETLERİ NEDEN ARTIYOR?
Bugün 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü:
Türkiye’de kadın cinayetlerinin son yıllarda neden arttığını tartışıyoruz...
Evet, neden arttı kadın cinayetleri son yıllarda acaba?

***
Başbakan ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan:
EŞİTLİK FITRATA TERS: “Kadın ile erkeği eşit konuma getiremezsiniz, o fıtrata terstir; feministler anneliği kabul etmezler.”
DEKOLTE VE MİNİ ETEK: “Varsın onlar ‘inadına dekolte, inadına mini etek’ diye feveran etsinler...”
ANA: “Ananı al da git.” KÜRTAJ: “Her kürtaj bir Uludere’dir.”

***
AKP kurucularından, Başbakan Yardımcısı, Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç:
KADIN KAHKAHA ATMAYACAK: “Kadınsa o da iffetli olacak. Mahrem namahrem bilecek. Herkesin içerisinde kahkaha atmayacak, bütün hareketlerinde cazibedar olmayacak.”

***
Ulemadan, avukat, mutasavvıf, müzisyen, Ömer Tuğrul İnançer:
EKONOMİK HÜRRİYET ALDATMACA: “Evlilik kurumunun bugünkü empoze edilen, ‘Ben kendi ayaklarımın üzerinde dururum’, ‘kadının ekonomik hürriyeti’ gibi aldatmacalardan vazgeçilmesi lazımdır.”
PATRONUN HİZMETİNİ YAPIYOR: Çalışan kadından bahsediyorum. ‘Ben kocama muhtaç değilim’ diye evvela ailesini dağıtıyor. Kocasına muhtaç değil ama elin adamının patronunun hizmetinde olmayı haysiyetine uygun buluyor.”
EŞİM DEĞİL ZEVCEM OLUR: “Ben eş demem. Eş yoktur, eşitlik yoktur. Ben karımla, çocuğumla eşit değilim. Eşim değil, zevcem olur.”
HAMİLE KADIN SOKAKTA GEZMEZ: “Hamileliği davul çalarak ilan etmek bizim terbiyemize aykırıdır. Böyle karınla sokakta gezilmez. 7-8 aydan sonra anne adayı biraz hava almak için beyinin otomobiline biner, biraz dolaşır.”

***
TBMM İnsan Hakları Komisyonu Başkanı Ayhan Sefer Üstün:
TECAVÜZ VE KÜRTAJ: “Tecavüzcü, kürtaj yaptıran tecavüz kurbanından daha masumdur.”

***
Kadın cinayetleri, maço erkek kültürünün siyasal iktidar tarafından da desteklenmesinden dolayı artıyor...
Ve elbette bu kültürün yargıdaki yansıması olan “hafifletici sebeplerin” kullanılmaya devam etmesi de etkili oluyor.
Utanç verici bir durum!

Emre KONGAR
http://www.cumhuriyet.com.tr/koseyazisi/228784/KADIN_CiNAYETLERi_NEDEN_ARTIYOR_.html

apache64d
08-03-2015, 14:14
http://tapatalk.imageshack.com/v2/15/03/08/a236e4cb6b40a41ed8da52c0b3f0fd56.jpg


Sent from my iPhone using Tapatalk

apache64d
08-03-2015, 14:14
http://tapatalk.imageshack.com/v2/15/03/08/250533be16cdb50bbce998b681ab7199.jpg


Sent from my iPhone using Tapatalk

apache64d
08-03-2015, 14:15
http://tapatalk.imageshack.com/v2/15/03/08/b3f677473ae64bb0028a628b6e23cda4.jpg


Sent from my iPhone using Tapatalk

BUZ
08-03-2015, 18:21
kadınlar günü kutlu olsun..........

lütfen kadınlar gününde alışveriş yapmayınız bu günü alışveriş yapılması gereken hediyeleşmek zorunluluğuna çevrilen diğer yozlaştırılmış günlere döndürmeyiniz...........

hiç olmazsa budün sadece kadınların konışulduğu kadınların anıldığı anlatıldığı hediyeleşmenin ön plana çıkmadığı kapitalist zehirin akmadığı paranın kirletmediği bir gün olsun..........

kadın ön plana çıksın pırlantalar aptalca kırmızı iç çamaşırlar değil....................

14 şubat sevgililer dününü manitaya hediye alma gününe döndüren zihniyeti esefle kınıyorum.................

kadınlar gününden uzak durunuz...............

masum bir papatyayla başlıyor olay pırlanataya kadar gidiyor.............

unutulmamalıki pırlanta kabahatleri örtmüyor.......!

çekin satamadığınız stoklarınızı kadınlar gününün üzerinden............

yeter...........

yilmaz04
08-03-2015, 20:27
Dünya kadınlar günü kutlu olsun. Kadına şiddetin sembolü olan şu elbiseyle ilgili sosyal medyada milyarlarca tweet atılmış.

http://tr.sputniknews.com/yasam/20150308/1014335751.html