Plastik Sanatlar Haberleri..

[BORA YAŞAR]

Plastik sanatlar (Resim, heykel, hat, grafik) üzerine bir alt başlığımız bulunmadığından, bana gelen haberleri bu başlıkta sizlerle paylaşmaya karar verdim..

[BORA YAŞAR]

Hazreti Muhammed'in dış görünüşünü ve vasıflarını anlatan eserlere "hilye-i şerif" (hilye-i saadet) denilir..
23.10.2010 tarihinde (yarın) gerçekleştirilecek bir müzayedede, aşağıda fotoğrafı görülen, Hasan Rıza Efendi tarafından 1899 tarihinde yapılan 150x100 ebadındaki bir hilye-i şerif 850.000 TRL fiyatla yer alacak..

http://i47.tinypic.com/iejjn5.jpg

[BORA YAŞAR]

Aynı müzayedede, son halife Halife Abdülmecit'e ait aşağıda fotoğrafı görülen, 502X62 cm ebadındaki "Salacak'tan" adlı kontraplak üzerine yağlı boya tablo, 180.000 TRL açılış fiyatla yer alacaktır.

Osmanlı'nın son halifesi sanata çok düşkün, her yönüyle batıya açık biriydi..

http://i49.tinypic.com/v33ay9.jpg

[BORA YAŞAR]

29 Mayıs 2010 tarihinde yapılacak "Çağdaş ve Modern Sanat Müzayedesi"nde yer alacak bazı tablolarla ilgili bilgi sunmak amacındayım..

Resimlere biçilen değerlerden hemen farkedileceği üzere, Türk resmi artık "para" ediyor..

Türk resim sanatçıları için bundan daha güzel bir toplumsal destek düşünemiyorum..


http://i50.tinypic.com/hwacdy.jpg

Burhan Doğançay
Kurdela
153.00 x 153.00 cm.
1982
Tual üzerine yağlıboya

Tahmini Bedel: 350.000 - 500.000 TRL..



http://i45.tinypic.com/250pkb6.jpg

Yüksel Arslan
75.00 x 109.00 cm.
1968
Kağıt üzerine karışık teknik
İmzalı
Tahmini bedel : 160,000 - 240,000 TRL

http://i46.tinypic.com/10pppp0.jpg


Neşet Günal
Duvar Dibi V
137.00 x 190.00 cm.
1981
Tual üzerine yağlıboya
İmzalı
Tahmini bedel : 500,000 - 700,000 TRL

http://i48.tinypic.com/2ilihp3.jpg

Mehmet Güleryüz
130.00 x 160.00 cm.
1989
Tual üzerine yağlıboya
İmzalı
Tahmini bedel : 100,000 - 140,000 TRL

[BORA YAŞAR]

Neşet Günal Hocanın resimleri benim bütçem için her zaman pahalı olagelmiştir.

Taksitle bir Mehmet Güleryüz satın almıştım vaktiyle..:)

Yüksel Arslan ilginç bir ressamdır..Ferit Edgü'nün "Arslan" isimli kitabında son derece ilginç desen ve kompozisyonları vardır..Böcekler ve özellikle sinekler ve insan anatomisi..Aynen Burhan Uygur gibi resimlerinin üzerine el yazısı ile karalamalar attırıverir..Karl Marx'ın Kapital'ini resime dökmüştür..Çok özgün bir ressam..

Burhan Doğançay ise tarzım değildi resim satın aldığım dönemde..Modern sanatçıların büyük boy eserlerinin şimdi geldiği fiyatlarını görünce, ticari açıdan akıllıca bir seçim yapmadığımı anlıyorum..:he:

[adviser]

Hazreti Muhammed'in dış görünüşünü ve vasıflarını anlatan eserlere "hilye-i şerif" (hilye-i saadet) denilir..
23.10.2010 tarihinde (yarın) gerçekleştirilecek bir müzayedede, aşağıda fotoğrafı görülen, Hasan Rıza Efendi tarafından 1899 tarihinde yapılan 150x100 ebadındaki bir hilye-i şerif 850.000 TRL fiyatla yer alacak..

http://i47.tinypic.com/iejjn5.jpg


Param yeter mi bunu almaya acep?:) Çok güzelmiş gerçekten...

[BORA YAŞAR]

Param yeter mi bunu almaya acep?:) Çok güzelmiş gerçekten...

Para önemlimi canımmm..

Kiminin parası, kiminin duası..:)

850.000 TRL oldukça yüksek bir fiyat ..

Ama malum para ile imanın kimde olduğu bilinmez.:)

[adviser]

Para önemlimi canımmm..

Kiminin parası, kiminin duası..:)

850.000 TRL oldukça yüksek bir fiyat ..

Ama malum para ile imanın kimde olduğu bilinmez.:)

Üç dua rededilmez: Mazlumun duası, müsâfirin duası, babanın evladına duası.

Bizimkisi msafir duası olur ve reddedilmez umarım...:)

[abadile]

nefis bir eser

[BORA YAŞAR]

Hilye-i şerif , her ne hikmetse, pek beğenildi..:)

Tablolar nasıl beyler?

Evinizin duvarına asılması şartıyla yukarıdaki tablolardan biri verilse asar mısınız?

[abadile]

diğerlerini asarımda 3. yü pek anlayamadımbakıyorum bakıyorum bitip tükenmez bir resimtutkunu gibi bir şeyler çıkartamadım tamolarak

[BORA YAŞAR]

Elektronik posta yolu ile gelen bir tarihi aşk ve sanat hikayesi..

Doğruluğunu bilmiyorum..Beni aşar..

Ama hoş bir hikaye..

Ve o aşka konu camiler hala ayakta..

Gerçek olmasa da naif ve güzel..

Kimseye de bir zararı yok..


İleti Şöyle:

"Kanuni Sultan Süleyman’ın kızı Mihrimah Sultan on yedisine bastığında, iki kişi onunla evlenmek ister. Mihrimah, yani Mihrü Mah, Farsca’da “Güneş ve Ay” anlamına gelir. Kızla evlenmek isteyenlerin biri Diyarbakır Valisi Rüstem Paşa diğeriyse Mimar Sinan’dır. (Hatırladığım kadarı ile sonradan sadrazam olan Rüstem Paşa rüşvetle o kadar zenginleşip semirdi ki anlatılmaz. BY Notu..)

Padişah kızını Rüstem Paşa’ya verir.

Gerçi sevdiğine kavuşamamıştır ama, aşkını, olanca güzelliğiyle sanatına yansıtmıştır.
Üsküdar’a, Saray’ın isteğiyle elbet, 1540 yılında Mihrimah Sultan Camii’nin temelini atar ve 1548’de bitirir. Camiyi yaparken, eserine sanki “etekleri yerleri süpüren bir kadının” dış çizgilerini verir.

Derken, ilk kez padişah fermanı olmaksızın, Edirnekapı’da, pek kimselerin uğramadığı ıssız ama İstanbul’un en yüksek tepelerinden birine, ikinci bir eser yapmaya koyulur Mihrimah Sultan’a. Cami küçücüktür. Minaresi otuz sekiz metredir, bir adet incecik kubbesi üzerindeyse yüz 61 pencere, camiin iç güzeliğini aydınlatır. İçerdeki sarkıtlar ve minare kenarlarındaki işlemeler Mihrimah Sultan’ın topuklarını döven saçlarını anımsatır insana. İşte, aşka adanmış iki eser.

Şimdi, gidin Edirnekapı ve Üsküdar’daki camileri aynı anda görebileceğiniz bi yer seçin. Ve 21 Mart’ta, yani geceyle gündüzün eşit olduğu günde seyreyleyin. Unutmadan, 21 Mart Mihrimah Sultan’ın doğum günüdür.

Göreceğiniz manzaraysa şudur mirim:

Edirnekapı camiinin tek minaresi ardından tepsi gibi kıpkırmızı güneş batarken, Üsküdar’daki camiinin ardından ay doğar! Mihrü Mah eşittir Güneş ve Ay. Bu nasıl akıllara ziyan bir hesaplamadır; nasıl bir güzellik anlayışıdır Yarabbim!

Bahse konu camilerle ilgili fotoğraflar ...


http://i47.tinypic.com/30c0rw6.jpg

Üsküdar Mihrimah Camii

http://i47.tinypic.com/2gx1is8.jpg

Edirnekapı Mihrimah Camii

[BORA YAŞAR]

Ferman, en çok fiyatı verenindir!

ASAR-I Atika Sanat Galerisi'nin 'Osmanlı Eserleri Müzayedesi' 19 Şubat'ta Sofa Hotel'de gerçekleşecek.

ASAR-I Atika Sanat Galerisi'nin 'Osmanlı Eserleri Müzayedesi' 19 Şubat'ta Sofa Hotel'de gerçekleşecek. Müzayedede Kanuni Sultan Süleyman'ın Erzurum Beylerbeyi'ne buyruğunun yazılı olduğu ferman 90 bin liradan satışa çıkacak. Fermanın yanı sıra dikkat çeken bir diğer eser olan Sultan II. Abdülhamid Han'ın Yıldız Sarayı marangozhanesinde kendi eliyle yaptığı çift etajer ise 50 bin liradan açık artırmaya sunulacak.

http://www.aksam.com.tr/ferman,-en-cok-fiyati-verenindir--18230h.html

[BORA YAŞAR]

İstanbul Resim Heykel Müzesi 4 yıldır kapalı (Ne zaman açılacağını kimse bilmiyor)
Geçen pazar karımla Beşiktaş’ta müze gezintisine çıktık. Önce İstanbul Resim Heykel Müzesi’ne gittik. Kapı duvar! Bir ara bahçe kapısı açıldı. Bir görevliye “Müze Pazar diye mi kapalı?” diye soracak olduk. Cevaba şaşırdık: “Dört yıldır kapalı. Tamir ediliyordu. Para bitti. Tamirat durdu. Söylendiğine göre 2-3 yıl sonra açılacakmış!”
Bu müze, 1937’de açıldı. Atatürk, Dolmabahçe Sarayı’nın Veliaht Dairesi’nin müze olarak düzenlenmesini emretti. Müzeyi bizzat açtı. Burada 10 bin yağlıboya tablo, 400 heykel var.
Binanın sorumlusu TBMM Milli Saraylar Dairesi. Müzenin sorumlusu ise Mimar Sinan Üniversitesi Rektörlüğü. Tamiratı başlatan ve durduran TBMM Başkanı’na bağlı Milli Saraylar Dairesi Başkanlığı.
1980’lerden bu yana İstanbul Resim Heykel Müzesi’ni canlı tutmak için çaba gösteren Resim ve Heykel Müzeleri Derneği Başkanı Leyla Belli ile konuştum. Bu kadar uzun süre kapalı kalan müzede, gerekli ısı ve ışık şartlarının sağlanamaması ve rutubet sonucu eserler zarar görmez mi diye sordum. Dernek olarak müzede olan biteni izleme şansları olmadığını, koruma ve kollamayı kimin yaptığını ve koleksiyonun durumunu bilemediklerini söyledi.

http://ekonomi.milliyet.com.tr/istanbul-resim-heykel-muzesi-4-yildir-kapali-ne-zaman-acilacagini-kimse-bilmiyor-/ekonomi/ekonomiyazardetay/20.02.2011/1354542/default.htm

[BORA YAŞAR]

Tabloya kimler yatırım yapmış?

Bir türlü fırsat bulamamıştım, dün son gününde, sabah açılır açılmaz yakaladım.
Nuri İyem sergisinden bahsediyorum. Gerçi, '2 Mart'ta İzmir'de sergi tekrarlanacak, nasılsa yolum düşer' diye kendimi avutuyordum ama iyi ki İstanbul'da kaçırmamışım.
Sergi, Türkiye İş Bankası Kibele Sanat Galerisi'ndeydi. İlginçti çünkü Nuri İyem'in çeşitli koleksiyonlardan toplanan eserlerini bir arada görme fırsatı sunuyordu. Bir yandan tablolara bakarken, diğer yandan 'Acaba kimlerin koleksiyonundan' merakıyla bilgi notlarını inceledim. Tabloya para harcayan, yani yatırım yapanların listesi ilgimi çekti. İşadamlarının yanı sıra gazeteciler ve sanatçılar da vardı.
Ama önce bir iki not...
Bizde kültürel etkinlikler son yıllarda hızla kalite çıtasını yükseltiyor. Gerek müzik ve dans, gerekse resim sanatında gerçekten dünya çapında organizasyonlar yapılıyor. Bu gelişim trendinde Koç, Sabancı, Eczacıbaşı gibi Türk burjuvazisinin en önemli ailelerinin çabaları yatıyor. Özel müzecilik gelişiyor. Ama bununla sınırlı değil. Popüler kültür anlamında da konserler ve dans gösterilerinin biri bitiyor, diğeri başlıyor. İşte iki gün önce başlayan Cirque du Soleil... Kesinlikle New York, Londra ve Paris ayarında bir gösteri...

ECEVİT 50 YIL ÖNCE KEŞFETMİŞ
Doğrusu, Türk sanatseverleri de bunlara gösterdiği ilgi ve katılımla hakkını veriyor.
Toplumsal kalite işte böyle böyle yükselecek. İki ay önce Paris'teki Monet sergisine girebilmek için buz gibi bir havada, 5 saat kuyrukta beklemiştik. Sergi bittiğinde rakamlara baktım, tam 1.5 milyon insan o sergiyi gezmiş.
Şimdi dönelim Nuri İyem'e...
Bu büyük ressamın önemini bizler son yıllarda anladık ama Bülent Ecevit neredeyse yarım asır önce Ulus gazetesinde onunla ilgili harika bir yazı yazmış.
Nuri İyem, resim yapmadan duramayan bir sanatçı, tutkulu... 'Bir ara resim yapmadığım dönem oldu, aklımın tahtaları yerinden oynadı' demiş.
Hıncal Uluç, bir gün kardeşinden bahsetmişti, kardeşi Serpil Hanım'dan. Kendini çok şanslı hissediyordu. Kardeş sevgisini iyi bilirim, üstelik benim kardeşlerimden birinin adı da Serpil'dir. Nuri İyem de ablasına derin bir sevgiyle bağlıymış.
O muhteşem kadın portrelerinde hep 'erken yaşta kaybettiği ablasını arayış' yatıyor.

KİMLER KİMLER VAR...
Çoğu ressamın aksine, yaşarken de 'kıymeti bilinmiş ve değeri anlaşılmış' bir isim Nuri İyem. Türkiye İş Bankası gibi Garanti Bankası koleksiyonundan eserler de sergide vardı. Futbol Federasyonu Başkanı Mahmut Özgener'in tablo merakını bilmiyordum. Ayşe-Mahmut Özgener'e ait bir eser vardı. Onun dışında Emre Kongar Hoca, Müjde-Bülent Tanla, Nüket-Zafer Mutlu, İrfan Şahin, Sema-Ali Kantur, Müeyyet Boratav, Mustafa Taviloğlu, Eczacıbaşı Ailesi, Arkas Holding, Çetin Nuhoğlu, Can Has gibi isimlere rastladım Nuri İyem tablosuna sahip olanlar arasında...

SANATÇIDAN SANATA KAYNAK AKTARIMI
Bitmedi...
Daha çok hoşuma giden detaylar var...
Kendisi de sanatçı olan isimlerin resme yatırım yapması çok hoş değil mi?
Cem Yılmaz zaten biliniyor, elinde Nuri İyem tablosu varmış. Sergide gördüm. Erol Evgin'i ilk kez öğrendim. Başka tabloları da varmış. Asıl enteresanı Tuba Büyüküstün. Nuri İyem eserine o da sahip. Gazeteye dönüşte araştırdık, daha önce de Fikret Otyam'ın Çıldır Gölü civarındaki köylüleri tasvir ettiği tablosunu satın almış.
Moral bozucu, 'zor zamanlarda' insan ya bir kitap okuyarak, ya da sanatla avunabilir. Hayatın bütün renklerini görmek, hatırlamak için... Ben hep 'dünün dünyası'na dönerim, Zweig'a... Her zaman Nuri İyem sergisi fırsatı çıkmaz ki... Gavur İzmirliler... 2 Mart'tan itibaren 1 ay boyunca şanslısınız, kaçırmayın.

http://www.aksam.com.tr/tabloya-kimler-yatirim-yapmis-1197y.html


++++++++++


Bir toplumun sanatta yükselişini o ülkenin burjuvası belirler..

Kimse bu lafımdan alınmasın..

Binlerce lirayı bir tabloya, bir heykele vs verebilme olanağı sadece onlarda var..

Burjuvası kaliteli olan bir toplumun birçok konuda kaliteli olması olası..

Yazarın pek beğendiği Nuri İyem'e gelince..

Benim kıt sanat bilgime göre, yaşamında birkaç ekolden eserler veren sanatçının nedense en beğenilen eserleri kendine has üslupla resmettiği köylü kadın resimleri..

Resim derken portre demek daha doğru olacak..

Benim de kasketli bir erkek portresinden Nuri İyem'im vardı..Arkasında bir fabrika bacası..Sadece kolleksiyon amacı ile satın almıştım. İlk satılanlar arasında gitti.. Geçenlerde bir dekorasyon mecmuasında son derece şık bir evin salonunun bir duvarına asılmıştı..O pahalı evde işçi portresi garip bir çelişki gibi çarptı suratıma..

Nuri İyem'in son dönem ressamlığı oturduğu yerden o çok tutulan kadın portrelerini ezbere yapmak gibi gelir bana..Ruhsuz, fabrikasyon eseri resimleri sevemiyorum..

Hamit Görele'nin neredeyse yüzlercesini resmettiği Adadan bir peyzaj gibi..Hiçbir orijinalliği, esprisi olmayan, yaratıcı zekaya dayanmayan eserler..

Sevindirici olan şu.. Kaynağı kimden olursa olsun sanata ilgi..

Hani okumaya başlayanlara Tommiks Teksas tavsiye ederlerdi ya.. Okuya okuya birgün doğruyu bulur ümidi ile..

Öyle işte..:)

[BORA YAŞAR]

http://i53.tinypic.com/dy4wp4.jpg

Nazmi Ziya (Kendi portresi)

http://i55.tinypic.com/9r0pqo.jpg

Namık İsmail


Aralarında benim de yukarıda görülen iki adet (Nazmi Ziya ve Namık İsmail) tablomun bulunduğu eserler 13 Mart Pazar günü The Ritz Carlton'da düzenlenecek müzayedede alıcılara sunulacaktır..

Resim piyasasının aktif olduğu günlerdeyiz..

Hem mevsim hem de fiyatlar olarak..

Servetlerin el değiştirdiği ekonomik evrelerde yeni zenginler arada bir durup, "şu eski zenginler zevk olarak nelerle uğraşırmış acaba?" diye sorarlarmış..

Bunlardan biri de resim, heykel ve hat kolleksiyonculuğudur..

Tüm keyifler gibi bir tane ile başlar..:)

[BORA YAŞAR]

http://i53.tinypic.com/2ms3jfp.jpg

Yine aynı müzayedede:


Fahrelnisa Zeid

Amman Türk Sefiresi'nin Portresi
135.00 x 100.00 cm.
Tual üzerine yağlıboya
İmzalı
Açılış fiyatı : 200,000 TRL
129,032 USD
95,238 EUR
83,333 GBP

[BORA YAŞAR]

http://i55.tinypic.com/aot66h.jpg

Yine aynı müzayedede, Türk Resminin babalarından Hoca Ali Rıza'nın bir tablosu..


Peyzaj
21.00 x 35.00 cm.
Mukavva üzerine yağlıboya
Eski Türkçe imzalı
Açılış fiyatı : 40,000 TRL
25,806 USD
19,047 EUR
16,666 GBP

[BORA YAŞAR]

http://i56.tinypic.com/20qam55.jpg

Burhan Doğançay
Cone on a Wall
152.50 x 152.50 cm.
1972
Tual üzerine yağlıboya
İmzalı
Açılış fiyatı : 275,000 TRL
177,419 USD
130,952 EUR
114,583 GBP



Modern Türk Resminin önde gelen isimlerinden bir ressamın tablosu..

20 Mart 2011 Pazar, Saat: 14:00 Swissôtel The Bosphorus, İstanbul 'da düzenlenecek müzayede yer alacak

[BORA YAŞAR]

http://i53.tinypic.com/1495bax.jpg

Yine aynı müzayedede:


Fahrelnisa Zeid
77.50 x 97.50 cm.
Tual üzerine yağlıboya
İmzalı
Açılış fiyatı : 70,000 TRL
45,161 USD
33,333 EUR
29,166 GBP

[BORA YAŞAR]

http://i53.tinypic.com/2a6uypv.jpg


Mehmet Güleryüz
99.00 x 97.00 cm.
1987
Tual üzerine yağlıboya
İmzalı
Açılış fiyatı : 65,000 TRL
41,935 USD
30,952 EUR
27,083 GBP

[BORA YAŞAR]

http://i56.tinypic.com/ncjpl5.jpg


Burhan Uygur
Göçmen Kuşlara Ağıt Yakan Sabah Martıları
96.00 x 126.00 cm.
1992
Tual üzerine yağlıboya
İmzalı
Açılış fiyatı : 200,000 TRL
129,032 USD
95,238 EUR
83,333 GBP

Burhan Uygur sağlığında bir tablosunu bu fiyata satsa çok mutlu olur, çok güzel içerdi..:)

[BORA YAŞAR]

http://i52.tinypic.com/23kywj4.jpg


Ferruh Başağa
Akdeniz Serisi'nden
175.00 x 362.50 cm.
2005
Tual üzerine yağlıboya
İmzalı
Açılış fiyatı : 250,000 TRL
161,290 USD
119,047 EUR
104,166 GBP

[BORA YAŞAR]

http://i54.tinypic.com/ea4ow0.jpg


Yüksel Arslan
Kapital"i Güncelleştirme Denemesi
38.00 x 72.00 cm.
1976
Kağıt üzerine karışık teknik
İmzalı
Açılış fiyatı : 150,000 TRL
96,774 USD
71,428 EUR
62,500 GBP

[BORA YAŞAR]

Yukarıda tabloları müzayedede işlem görecek Burhan Doğançay, Fahrelnisa Zeyd, Yüksel Arslan, Ferruh Başağa, Burhan Uygur, Mehmet Güleryüz modern Türk resim sanatının en tanınmış ressamlarındandırlar..

[BORA YAŞAR]

Sanatta konu/tema önemli..

Sanatçı bu temelde hemen her konuda çok yetişmiş çağı takip eden, tarihi bilen, gelecek vizyonu olan biri olmalı..

Olmalı ki seçtiği yolda (ekol), eserlerini verirken insanlığa bir mesaj da verebilmeli..

İşin ticari yönünde sanatçı, örneğin sinemacı, çok sevilmiş, çok tutulmuş bir takım roman, çizgi, film kahramanlarını yeni bir dil ve teknikle yeniden sunabiliyor piyasaya.

Conan malum bir sinema kahramanı..

Süperman de öyle..

Bunlar ayrı ayrı filme alındı defalarca..

Birisi antik çağ kahramanı diğeri ise çağdaş..

İkisini bir filmde karşı karşıya getirmek nasıl olurdu acaba?

Süperman Conan'a karşı..

Ya da tam tersi..

İyi bir senaryo ile baya keyifli bir görsel eser çıkabilir ortaya..

[BORA YAŞAR]

http://i56.tinypic.com/2v9yetk.jpg


Erol Akyavaş
Vav
210.00 x 150.00 cm.
1987
Tual üzerine akrilik ve karışık teknik
İmzalı
Açılış fiyatı : 500,000 TRL
322,580 USD
238,095 EUR
208,333 GBP

[BORA YAŞAR]

http://www.pelapapas.com.mx/htmls/animacion-arena-2.html

Ukrayna'dan bir Yetenek Sizsiniz yarışmacısı..

Çok etkileyici..

Neden özgün bir sanatçı yetiştiremiyoruz? sorusunu sormamız gerekiyor..

Bu video Ukranyalı Genç Kseniya Simonova tarefından "Yetenek sizsiniz" finalinde icra edilmiştir. Almanyanın 2 dünya Harbi esnasında Ukranyayı istila edilişini, parmakları ile kum zemininde gezdirerek yapmış, ve finalde juriyi de ağlatmış.

[BORA YAŞAR]

Bugün yapılan aralarında benim de tablolarımın bulunduğu resim müzayedesini tabir caizse Japonya Depremi vurdu..

Resimlerinden yarıdan fazlası satılmamış..

Fiyatlar tahmin edilenin, umulanın çok altında kalmış..

Bedri Rahmi'nin aşağıda görülen müzelere layık tablosu 90.000 TL ye alıcı bulmadı..


http://i54.tinypic.com/29lzgpy.jpg

[BORA YAŞAR]

http://i53.tinypic.com/2ms3jfp.jpg

Yine aynı müzayedede:


Fahrelnisa Zeid

Amman Türk Sefiresi'nin Portresi
135.00 x 100.00 cm.
Tual üzerine yağlıboya
İmzalı
Açılış fiyatı : 200,000 TRL
129,032 USD
95,238 EUR
83,333 GBP

Zeid'in tablosu 260.000 TL sına alıcı buldu..

[BORA YAŞAR]

'Vav'a 1 milyon TL ödediler


Başlangıç bedeli olarak 500 bin liradan açık artırmaya çıkarılan Erol Akyavaş'ın “Vav” adlı tuval üzeri akrilik ve karışık teknik tablosu 1 milyon liradan satıldı.

Burhan Doğançay'ın 275 bin liradan açık artırmaya çıkarılan “Cone on a Wall” adlı tuval üzeri yağlı boya tablosu 425 bin liradan satıldığı müzayedede, Burhan Uygur'un “Göçmen Kuşlara Ağıt Yakan Sabah Martıları” adlı tuval üzeri yağlı boya tablosu 360 bin liradan, Yüksel Arslan'ın “Kapital'i Güncelleştirme Denemesi” adlı kağıt üzeri karışık teknik eseri 240 bin liradan, Oya Zaim Katoğlu'nun “Pazar Ola” adlı tuval üzeri yağlı boya tablosu 140 bin liradan, Mübin Orhon'un “Kırmızı-Kahverengi” adlı tuval üzeri yağlı boya tablosu 190 bin liradan, Ferruh Başağa'nın Akdeniz Serisi'nden “Soyut Kompozisyon” adlı tuval üzeri yağlı boya tablosu 600 bin liradan alıcı buldu.

http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/haber/17329480.asp?gid=373

[BORA YAŞAR]

DIŞ DÜNYADA HEYKEL YIKAN ÜLKE GÖRÜNTÜSÜ

Ve bu zihniyet artık Batı dünyasında da artan ölçüde tepkiyle karşılanıyor.
Uluslararası Plastik Sanatlar Derneği’nin 7 Nisan’da Meksika’da yapılan genel kurulunda alınan şu karara bir göz atalım:
“Politikacıların beğenmedikleri gerekçesiyle sanat eserlerini ortadan kaldırmak gibi bir hakları olamaz. Böyle bir barış ve dayanışma anıtının saklanması ve korunması gerekir. Türkiye, 21. yüzyılda bir yandan AB’ye aday üye olup, diğer yandan dev heykelleri kendi sanatçılarının, aydınlarının ve uluslararası sanat kamuoyunun itirazlarına rağmen yıkmaya devam edemez.”
Avrupa Uluslararası Sanatçılar Derneği Başkanı Christos Symeonides de geçen mart ayında Dışişleri Bakanlığı’na gönderdiği mesajda şöyle diyor:
“Böyle bir karar ve bunun hayata geçirilmesi sanat özgürlüğünün çok ağır bir ihlalidir. Böylesine bir ihlalin Türkiye gibi kültürel değerlere önem veren bir ülkede yaşanabilmesi karşısında hayretler içindeyiz.”
Benzer tepkilerin önümüzdeki günlerde artacağını ve Türkiye açısından heykel yıkan hoşgörüsüz bir ülke görüntüsünün ön plana çıkacağını söyleyebiliriz.

KAFASI KOPAN SADECE HEYKEL DEĞİL

Bu mesajların da işaret ettiği gibi sorunun bir boyutu, tasarrufun bizzat siyasi iradenin talimatıyla yapılıyor oluşudur. Bir başbakanın karşısındaki sanat eserini beğenmesinin ya da beğenmemesinin, o eserin kalıcı olup olmamasını belirleyebildiği bir ülke, sanat özgürlüğünün siyasal iktidar tarafından rehin alındığı bir ülkedir.
Dün sabah Kars’ta kopartılan yalnızca bir heykelin kafası değildi.
Dün Türkiye’de sanatçıların yaratma özgürlüğünün de kafası kopartılmıştır.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17645557.asp?yazarid=308

[Erasure]

En komik bölümü ise tam başını keserlerken sarf edilen söz oluşturuyor.
Sanki kurbanlık koyun kesiyor...

[BORA YAŞAR]

http://i54.tinypic.com/30ju548.jpg

Gizemli bağışçıdan Picasso tablosu


İsmi açıklanmayan Amerikalı bir bağışçı, Sydney Üniversitesine, satışından elde edilecek gelirin bilimsel araştırmalar için kullanılması koşuluyla milyonlarca dolarlık bir Pablo Picasso tablosu bağışladı.

Üniversite yetkilileri, bağış yapılan Picasso'nun 1935 tarihli, sevgilisi Marie-Therese Walter'ı resmettiği "Juene fille endormie" (Uyuyan genç kız) tablosunun haziran ayında Londra'da Christie's müzayede evinde 19.5 milyon dolardan satışa çıkarılmasını bekliyor.

http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/haber/17648759.asp?gid=282

[BORA YAŞAR]

Mehmet Aksoy’a tek tavsiyem: Heykele başla Sisifos’u oku


MEHMET AKSOY’un İnsanlık Anıtı heykelinin parçalanma işlemine başlandı.

Durumu, yapılanı, sanata reva görüleni tek cümlede özetleyebilirim: Siyasetin giyotini sanatın başını kopardı!

Mehmet Aksoy’u 1979 yılından beri tanırım, çalışmalarını izlerim, hemen hemen her sergisine gittim. İyi bir heykeltıraş, bir cumhuriyet çocuğudur.
Sanatın bireysel, yaratıcı yanı ile toplumsal işlevini kaynaştırmayı iyi bilen bir heykel ustasıdır.
Mehmet Aksoy’un heykelinin yıkımı ile ilgili dün Hürriyet’te Sedat Ergin’in Kopartılan yalnızca heykelin kafası mı? yazısını okuduysanız mesele yok, okumadıysanız internetten bulun ve mutlaka okuyun. O yazı, Mehmet Aksoy’un makûs talihinin tarihidir.
Ona yapılan, Türkiye’de sanata, sanatçıya, edebiyatçıya yapılanların da simge örneklerinden biridir.

HER zaman tekrarlamakta olağanüstü yarar var. Siyasetçiler, sanat konusunda kendilerini son söz sahibi olarak göstermekten uzak dursunlar. Sanatı, sanatçıyı, edebiyatçıyı değerlendirmeyi uzmanlara bıraksınlar.
Sanatı ve sanatçıyı, kendi kişisel zevklerinin kurbanı etmesinler.
En hoşlanmadığım, beni irkilten cümle nedir bilir misiniz?
Ben bile anlamıyorum.
Kendini sanatın, bilimin, edebiyatın ekseni sayan bu anlayış, anlayışsızlığın tanımıdır. Heykele karşı ilgisiz ve sevgisiz bir çoğunluğun içinde yaşıyoruz.
Hele siyasetçilerimiz, heykelden anlamıyorlar, anlamadıklarını itiraf etmektense yok etmeyi tercih ediyorlar. Heykel konusunda bilgileri yok denecek kadar az. Bilhassa belediyelerin, yerel yönetimlerin çoğu, modern heykele öcü gibi bakıyorlar. Onları kaldırtıyorlar, depolarda çürümeye bıraktırıyorlar ya da yok edilmesine göz yumuyorlar.
Heykel denince çoğunluğun aklına Atatürk heykelleri ile tarihi büyüklerimizin heykelleri geliyor. Modası geçmiş bir sanat anlayışıyla yapılan bu heykeller, seyredenlere heykel zevkini vermiyor. 1979’dan beri tanıdığım Mehmet Aksoy’un toplumcu anlayışı da başının beladan kurtulmamasının ana nedenlerinden biri.

MEHMET AKSOY’un heykelini yıkanlar, bence en önemlisi, genç kuşak sanatçılarının da, heykeltıraşlarının da yarına dönük umutlarını yıktılar.
Yapmak, yaratmak istediği eser, uzmanların değil, siyasetçilerin kararıyla ya yaşayacak ya yıkılacak.
Niye yapsın? Siz o heykeli yıkmakla, kaç genç kuşak sanatçısının hevesini söndürdüğünüzü biliyor musunuz?
İşin garip tarafı da şu: Bu heykeli yaptıran bir AKP Belediye Başkanı, Naif Alaybeyoğlu.
Kendisiyle tanıştım, modern bir insan. Aklıma hemen bir soru geliyor; devletin devamlılığı ilkesine ne oldu? Biri yapar biri bozar, sözünü doğrulamak için mi çabalıyorsunuz.
İnsan devlete, hükümete, belediyeye güvenmezse kime güvenecek?
Bu sorunun yanıtını ben “Kimseye” diye vereceğim.

SEVGİLİ Mehmet, hemen Böcek atölyene dön, mermerlerinin başına geç. Ve başla çalışmaya.
Yıkımı düşündükçe de okuyacağın tek kitabı salık vereceğim. Albert Camus’nün Sisifos Efsanesi’ni.
Yunan mitolojisinin bu ünlü kahramanı ne yapıyordu?
Bir taşın tepesine kayayı çıkarıyordu, kaya oradan yere yuvarlanıyordu, sonra gene kayayı alıp taşın tepesine çıkarıyordu. Sen de bu direnci unutma, çalış.
Bana kalırsa, bu olayı hem siyaset tarihi hem de sanat tarihi yazacak.
İkisine birden geçmek de her kula nasip olmaz. Yıkanların kıymetini(!) bil.

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17654726.asp?yazarid=4&gid=61

[BORA YAŞAR]

Yumuşak Makine, Sert Heykel

KARS’ta, heykelin yanında yapılan inşaat çalışmasını duyuran tabela, yıkım bitince bir müzede sergilenmek üzere saklanmalı.
Her inşaatta (kaçak olanlar dahil!) bulunan türden bir tabela.
O tabelalarda “İşin adı” bölümü vardır, bilirsiniz.

Kars’takinde aynen şöyle yazıyor:
“İŞİN ADI: İNSANLIK ANITININ YIKILMASI.”
Yıl 2011. Yakışır...

http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/17654728.asp?yazarid=25

[BORA YAŞAR]

Heykeller ağırdır

Okay Gönensin

İnsanlık Anıtı’nın kaldırılması insanlığın hafızasında hep kalacaktır. Yüzyıllar önce yapılanları bugün nasıl hatırlıyorsak, İnsanlık Anıtı olarak tasarlanmış heykelin yıkımı da yüzyıllar sonra hatırlanacaktır.

Kitap toplayanlar, kitap yakanlar, resim yasaklayanlar, heykel kıranlar insanlık tarihinin aynı sayfalarında yan yana yer alırlar ve bu sayfalar hiç de şan şeref sayfaları değildir.

Bu sayfalarda yer alanlar insanlığı ileriye değil geriye götürenler olarak hatırlanır.

İnsanlık heykelinin Kars’ta yer alması, ilk günden itibaren belli çevrelerin tepkisini çekmişti. Bu çevreler, heykelin taşıdığı barış mesajından daha baştan hoşlanmadılar ve aleyhine büyük gürültü kopardılar.

Heykelin yerinin, çevresinin doğruluğu yanlışlığı, olayın ağırlığını gidermeyecek ayrıntılardır.

Olayın ağırlığını Başbakan Erdoğan’ın “ucube” nitelemesi belirlemiştir. Ve heykel onun talimatıyla yıkılmış olmakla anılacaktır.

***


Tartışmanın başında çok şey söylendi. Başbakanların da heykeller hakkında fikri olabileceği, ama fikirlerini ifade ederken sanat düşmanı gibi görünme hakları olmadığı da söylendi. Bu uyarılara rağmen inatlaşma ruhu ile Başbakan’a yaranma ruhu aynı anda devreye girdi ve heykelin yıkımı başladı.

Heykel yıkılırken alkışlayacak birilerinin getirilmesi ise katmerli bir utanç konusudur. Önemli olan bu izleyicilerin yıkım sırasında tekbir getirmeleri değil; heykel yıkımını desteklemek için getirilmiş olmalarıdır. Onlar, bir insanın idamını izlesin ve idamı desteklesin diye getirilmiş insanlardan farksız olduklarını kuşkusuz bilmiyorlar. Alkışlamalarından daha önemlisi, kimilerinin bu yıkımı destekleyecek birilerini getirmeyi akıl etmiş olmasıdır.

Cinayeti işleyen, bir kalabalık desteğine ihtiyaç duyduğuna göre aslında ne yaptığının fena halde farkındadır. Bu çabası nafiledir. Tarihe kalacak olan heykelin yıkım görüntüsüdür, o kalabalık da sadece dikilmiş tüydür.

Heykeller ağırdır, heykel yıkanlar hiçbir zaman heykeller kadar ağır olmamışlardır, olmayacaklardır.

http://haber.gazetevatan.com/Haber/373858/1/Gundem

[BORA YAŞAR]

Kusura bakmasınlar:
Önce “İnsanlık Anıtı”nın “Allahüekber” nidalarıyla kellesinin alınması, ardından dev proje açıklanırken arkeolojik eserlere bir kez daha “çanak çömlek” muamelesi yapılması, bende “çılgın proje” iştahı bırakmadı.
“Tükürürüm böyle sanata”, “Yıkarım bu ucubeyi”, “Yargı, kurul tanımam; ezer geçerim” zihniyeti bana yeterince “çılgınca” geliyor zaten...
Genelde heykeller, rejimlerden sonra yıkılır.
İnsanlık Anıtı’nın yıkımı da kültürel bir rejim değişikliğini simgeliyor.
Yargıyı engel sayan, sanata balta vuran bu yeni kültür rejiminin her çılgınlığından kuşku duymak hakkımız...
“...bedeli ne olursa olsun...”

http://gundem.milliyet.com.tr/cilgin/gundem/gundemyazardetay/28.04.2011/1383225/default.htm

[utkuran]

http://i51.tinypic.com/6ghsaf.jpg

3.8 milyonluk başyapıt satışta

Resimlerine çok ender rastlanan Hüseyin Zekai Paşa’nın başyapıtı ‘Meyveli Natürmort’un da yer aldığı 46 eser 2 Mayıs'taki Portakal müzayedesinde satışa çıkıyor.

http://www.ntvmsnbc.com/id/25206957/

[BORA YAŞAR]

Türkiye'nin en pahalı üçüncü resmi

Hüseyin Zekai Paşa'nın Meyveli Natürmort'u dün geceki Portakal müzayedesinde 3.85 milyon liraya satıldı

Portakal Sanat ve Kültür Evi’nin dünkü müzayedesinde Hüseyin Zekai Paşa’nın ‘Meyveli Natürmort’u, 3.85 milyona satıldı.

Klasik Türk resminin büyük ustalarından olan, az sayıda resmi piyasada bulunabilen sanatçının 1910 tarihli, 86x136 cm. boyutlarındaki tablosu, yeni sahibine açık artırmaya çıktığı fiyattan gitti. Bugüne kadar müzayedelerin gördüğü en yüksek muhammen bedele sahip olan ‘Meyveli Natürmort’, satış fiyatıyla da Türk resminin en pahalı üçüncü tablosu unvanını kazandı.
En pahalı tablo Londra’da 7 milyon liraya (3 milyon sterlin) satılan Osman Hamdi Bey’in İstanbul Hanımefendisi; ardından İstanbul’da 5 milyon liraya satılan yine Osman Hamdi’nin ‘Kaplumbağa Terbiyecisi’ geliyor. Günümüz ressamlarından Burhan Doğançay’ın ‘Mavi Senfonisi’ ise 2.2 milyonluk fiyatıyla dördüncü sıraya indi.
Conrad Otel’de düzenlenen ‘Büyük Ustalardan Tablolar’ adlı gece müzayedesinde Şeker Ahmed Paşa’nın Güller’i 1 milyon, Halife Abdülmecid’in Ayasofya’sı 325 bin, Namık İsmail’in Üryan’ı 300 bin, Mübin Orhon’un resmi 200 bin liradan satıldı.
Yabancı bir koleksiyondan müzayedeye katılan ünlü ressamların eserleri içinde de Bernard Buffet’nin tablosu 265 bin, Andy Warhol’un ‘Cholate Buny’ adlı serigrafisi 200 bin, Picasso’nun renkli kalemlerle yaptığı bir resmi ise 120 bin liraya satıldı.
1860-1919 yılları arasında yaşayan Hüseyin Zekai Paşa, sarayda mabeynlik yaptı. Tüm resimlerinde sarayın ihtişamını yansıtan natürmortlar yapan Hüseyin Zekai Paşa, kompozisyonlarında saray koleksiyonundan objeler kullanıyordu. Sanatçının başyapıtı kabul edilen bu resimde porselenler, tepsiler, dünyevi güzelliği yansıtan mükemmel meyveler gibi resmin önemli ögeleri arasında yer alıyor.

http://www.radikal.com.tr/Radikal.aspx?aType=RadikalHaberDetayV3&ArticleID=1048068&Date=03.05.2011&CategoryID=82

YUkarıda Sn utkuran'ın satılacağı haberini verdiği Hüseyin Zekai Paşa'nın natürmortu 3.85 milyon liraya yani bugünki kurdan kabaca 2,5 milyon dolara satılmış..Vergisi ile 3 milyon dolara gelir gene kabaca.. Kimine çok gelebilir bu fiyatlar.. Ama unutmayınki bu eserler, baş eser kalitesinde. Bir daha yapılması olanaklı değil..Para bir şekilde kazanılıyor..

[BORA YAŞAR]

Zamana direnen ustalar haritası


Geleneksel sanatlarla uğraşan ustalar kimler ve atölyeleri nerede? İstanbul 2010 Ajansı, bu sorunun cevabını veren bir internet sitesi hazırladı. Ustaların işlerinden örnekler de bulunan sitedeki haritada adresler işaretlenmiş.

Ahşap ustaları, tesbih ustaları, sedef-kârlar, kukla yapımcıları, çini ustaları, cam ustaları, taş ustaları... Ya da ebrû, tezhip, minyatür ve hat gibi geleneksel sanatlara gönül vermiş sanatkârlar... Hepsi geçmişin en popüler meslek erbabıydı. Caddeler, çarşılar, hanlar, bedestenler, bu sanat ve zanaatların icra edildiği atölyelerden geçilmiyordu. Sonra yavaş yavaş unutulmaya başlandılar. Adlarını saymakla bitiremeyeceğimiz pek çok zanaat ve bu işe gönül veren ustalar hayatımızdan çıkıp gitti! Ama hâlâ 'zamana direnen' zanaatlar ve zanaatkârlar da yok değil. Bugün kıymetleri pek bilinmese de bu ustalar hâlâ varlıklarını sürdürüyor. Peki kim bu ustalar? Atölyeleri nerede?

Bunun cevabını vermek şimdi çok kolay. İstanbul 2010 Avrupa Kültür Başkenti Ajansı, yüzlerce yıllık bir geçmişe sahip kitap sanatlarından ahşap oymacılığa, sedef kakmadan antika restorasyonuna kadar İstanbul'da faaliyet gösteren geleneksel sanat ustalarının atölyelerinin yerini ve ustalık alanlarını tespit etti, işlerinden örneklerin ve adreslerin işaretlendiği bir harita ile bir web sitesi hazırladı. www.istanbulunustalari.com adını taşıyan web sitesinin içeriği ağırlıklı olarak İstanbul 2010 AKB Gönüllü Ekibi'nin geleneksel sanatlar ustaları ile yaptığı yüz yüze görüşmeler sonucu oluşturulmuş. Bu site sayesinde hangi ustanın atölyesinin nerede olduğunu bulmak mümkün.

İstanbul 2010 Ajansı, Geleneksel Sanatlar Yönetmenliği tarafından İstanbul'da yaşayan ve üretim yapan geleneksel sanatlar ve el sanatları alanlarındaki ustaların ve atölyelerin envanterinin oluşturulduğu 'İstanbul'un Ustaları' projesi kapsamında gerçekleştirilen web sitesi ve haritanın tanıtımı bu akşam saat 17.00'de Sepetçiler Kasrı'nda gerçekleştirilecek. Ajansın Geleneksel Sanatlar Yönetmeni Ömer Faruk Şerifoğlu ve proje danışmanı Prof. Dr. Selçuk Mülayim, İstanbul'da yaşayan yaklaşık 500 ustayı davetlilerle tanıştıracak.

Şerifoğlu, projeyle var olan önemli bir zenginliği İstanbullulara ve ziyarete gelenlere tanıtmayı ve geleneksel sanatların şehir hayatına katkısını görünür kılmayı hedeflediklerini söylüyor. Son halini mayıs ayının sonunda alacak web sitesinin 2010 sonrası için de devamlılığı sağlanacak. Ayrıca İngilizce-Türkçe hazırlanan harita İstanbul'un farklı noktalarında ücretsiz olarak dağıtılacak.

Sanatçı atölye ve adresleri

* Ahmet Gündoğdu–Ahşap Oymacılık

Şahkulu M. Serdar Ekrem C. N: 67 Beyoğlu


*Ahmet Sezen – Sedef Kakmacılık

Küçük Ayasofya Sok. Hüseyin Ağa Medresesi No: 11/18 Sultanahmet

Tel: 0212 516 34 53


*Ali Burhan Ersan – Ebrû

Ömer Avni Mah. Beytülmalci Sok. No: 29 Gümüşsuyu / www.burhanersan.net


*Alpay Ekler

Geleneksel Türk Tiyatrosu

Şemsipaşa Bostanı Sok. Deniz Apt. B Blok No: 33/9 Üsküdar


*Ahmet Çoktan – Ekrem Çoktan –

Ebrû, Tezhip ve Minyatür

Kavacık M. Mutlu Apt. No: 38 D: 9 Beykoz


*Ahmet Kutluhan – Hat

Halil Rıfat Paşa Mah. Güler Sok. No: 34/A Şişli / Telefon: 0212 320 01 26


*Ahmet Mahmut Peşteli Ebrû Atölyesi

Hoca Ahmet Yesevi Vakfı Küçük Ayasofya Mah. No: 16 Eminönü

www.mahmutpesteli.com


*Ali Hüsrevoğlu Atölyesi – Hat

Bulgurlu Mah. Libadiye Cad. Teknik Sok. Küçük Çamlıca Uzunlar Sitesi B Blok No: 24 Üsküdar


Ali Toy Atölyesi – Hat

Teşvikiye C. No: 99/1 Şişli

Tel: 0212 236 15 74


*Alparslan Babaoğlu Ebrû Atölyesi

Bahçelievler Mah. Nato Yolu Doktorlar Sitesi A21 Blok Da: 3 Çengelköy Üsküdar


*Arda Çakmak Atölyesi – Hat ve Tezhip

Tütüncü Mehmet Efendi C. Yağal Apt. No. 115/ 4 Göztepe www.ardacakmak.com


*Atölye Rengzen – Esra Çakır –

Tezhip ve Minyatür

Turgut Reis Sok. Saadet Apt. No: 26/1 Küçükyalı / Tel: 0216 518 36 63

www.rengzen.com


*Atölye Şeker – Sabriye Şeker –

Tezhip ve Minyatür

Zeytinlik Mah. Sporcu Sok. No: 23/3 Bakırköy / Tel: 0212 466 1952

www.atolyeseker.com


*Atilla Can Ebrû Atölyesi

Nişanca Mah. Babahaydar Cad. No: 41/1 Eyüp / www.ebrucuatilla.com


*Avedis Kendir – Mücevher Tasarımı ve Yapımı

Babıali C. No: 23 Kat: 5-6 Cağaloğlu

Tel: 0212 527 64 37

www.birizjewellery.com


*Aydın Yıldız – Cam

Topçular Kışla Cad. Paşmakçı Sanayi Sitesi No: 285 Topçular / Tel: 0212 577 11 53

www.yildizcamantik.com


*Aysel Kayaçağlayan – Porselen Tezyinatı ve Süslemeciliği

Yeşil Ev İstanbul El Sanatları Çarşısı Sultanahmet


*Bengisu Ebrû Atölyesi – Ayla Makas

Eski Saraçhane Sok. No: 3 Sofular Fatih

www.aylamakas.com.tr


*Cahide Keskiner Atölyesi

Tezhip, Minyatür


*Dr. Şakir Paşa Sok. Devrim Apt. No: 14 Da: 1 Mühürdar Kadıköy

Tel: 0216 336 10 07


*Cengiz Özçelik – Sedef Kakma

Cevdetpaşa Cad. No: 66/3 Fındıkzade Fatih / Tel: 0212 589 89 20


*Çağrı Yılmaz – Ahşap Çerçeve

Kukla Tiyatrosu

Firuzağa Mah. Çukurcuma Cad. No: 23 Beyoğlu / Tel: 0212 252 88 35

www.ahsapcerceve.com


*Çiğdem Altaş – Çini

Caferpaşa Medresesi Kalenderhane Cad. No: 4 Eyüp / Tel: 0212 626 77 96


Davut Bektaş Atölyesi – Hat

Kuleli Cad. Kaptan-ı Derya Çıkmazı Set Apt. B Blok Da: 1 Çengelköy Üsküdar


*Ebristan Ebrû Evi –

Hikmet Barutçugil

Hafız Mehmet Bey Sokak No: 8 İhsaniye Üsküdar / Tel: 0216 334 59 34

www.ebristan.com


*Ferhat Kurlu Atölyesi – Hat

Vali Konağı C. Şehit İsmet Armağan S. No: 6/3 Nişantaşı Tel: 0212 343 64 14

www.hattatferhat.com


*Feride Dayanç Ebrû Atölyesi

Caferağa Mah. Doktor Esat Işık Cad. Hülya Sok. Zirve Apt. No: 48/2 Moda Kadıköy / Tel: 0216 349 05 93



*Fuat Başar Atölyesi – Hat ve Ebrû

Küçük Ayasofya Cad. No: 86 / 1 Sultanahmet / www.fuatbasar.com


*Günay Atalayer Aykaç – Atıf

Ataleyer – Geleneksel Dokuma

Altıntepe Mah. Değirmen Yolu Cad. Teyfik Sok. Beta Apt. No. 4/20 Maltepe

Tel: 0216 388 80 99 / www.atalayer.com


*Hasan Çelebi Atölyesi – Hat

Yenidünya S. No: 3 Ferah Apt. D: 6 Üsküdar


*Hasan Ertuğrul – Ebrû ve Katı

Aydınlı M. Gizlibahçe Konakları 391 Blok Da: 15 Tuzla / www.islamicbookart.com


*Hatice Aksu Atölyesi–Tezhip ve Çini

Ahmet Yesevi Kültür Merkezi Kadırga Liman C. Küçük Ayasofya Cami Bahçesi No: 8 Sultanahmet / Tel: 0212 638 52 24

www.nakkasrumi.com


*Hayrettin Yangöz

Kitap Sanatları Atölyesi

Küçük Ayasofya Cad. Oğul Sok. No: 1/A Sultanahmet


*Hilmi Emekli – Sedef Kakma

Talatpaşa Mah. Keskingil Cad. No: 33/3 Kağıthane / Tel: 0212 221 80 32


*İbrahim Özgen – Tesbih Yapımı

Emniyet Mah. Namık Kemal Sok. No: 16 Altunizade / www.tesbihinustasi.com


*Hüseyin - Emel Türkmen

Atölyesi – Hat ve Tezhip


*Küçük Ayasofya Cad. Sanatkârlar Çarşısı No: 80 Sultanahmet

İslam Seçen Cilt Atölyesi

Binbirdilek Mahallesi Şehit Mehmet Paşa Yokuşu No: 54 Sultanahmet

Tel: 0212 458 82 59


*Kaya ve Münevver Üçer

Atölyesi – Kalemişi ve Tezhip

Plaj Yolu Kadirağa Sok. Baran Apt. No: 41 - C Caddebostan Kadıköy / Tel: 0216 369 70 76 / www.tezhipsanati.com


*Kemal Karabulut

Antika Restorasyon

Çatma Mescit M. Tozkoparan Cami Sok. No: 9/ A Beyoğlu / Tel: 0212 250 68 90


*M. Fakih Kademoğlu Ebrû Atölyesi

Caferağa Mah. Ruşenağa Sok. No: 8 Moda Kadıköy / Tel: 0216 418 30 31


*Mehmed Özçay ve

Osman Özçay Atölyesi – Hat

Kısıklı Mah. Alemdağ Cad. Yan Yol No: 51/8 Üsküdar


*Menderes Karcı Ebrû Atölyesi

Ali Süavi Sok. (Sanatkârlar Sokağı) No: 4 Kadıköy


*Nurullah Özdem – Hat

Yavuz Selim Cad. Müstakîmzâde Sok. No: 11/5 Fatih


*Oğuzhan Tuğrul - El Yapımı Türk-Uygur Kâğıtçılığı, Revzen-i Menkuş, Mozaik, Vitray, Füzyon Cam

Yenidoğan Mah. 45/7 Sok. No: 2 D: 13 Zeytinburnu / Tel: 0212 415 05 63


*Orhan Dağlı Atölyesi – Minyatür

Uzunyusuf Mah. Su Yolcu Sok. No: 7 Kocamustafapaşa / www.orhandagli.com


*Osman Özçay – Hat

Kısıklı Mah. Alemdağ Cad. Yan Yol No: 51/8 Üsküdar / www.ozcay.com


*Osman Yılmazer – Resim

Mütevelliçeşme Cad. Barbaros Mah. Murat Sitesi O Blok Da: 22 Üsküdar

www.osmanyilmazer.com

*Peyami Gürel Ebrû Atölyesi

Yalı Mah. Turhan Emeksiz Sok. Çağdaş Apt. No: 30/12 Maltepe / Tel: 0216 352 93 65 / www.istanbulsanatevi.com


*Sadrettin Özçimi Ebrû Atölyesi

Millet Cad. Selçuk Sultan Camii Sok. Anıl İş Hanı No: 2/6 Fatih / Tel: 0212 621 97 78 / www.sadreddinozcimi.com


*Salih Balakbabalar Atölyesi Sedef Kakma

Libadiye Cad. Tahralı Sitesi Karayeli Apt. A Blok No: 2 Ataşehir


*Savaş Çevik Atölyesi – Hat

Doğancılar Cad. No: 148/12 Üsküdar

Tel: 0216 310 98 05

www.savascevik.com


*Selçuklu Atölyesi – Hüsamettin Yivlik – Sedef Kakma ve Ahşap Oyma

Çarşıkapı Karababa Türbe Sok. No: 7 Kat: 1 D: 2 Çemberlitaş / Tel: 0212 516 02 32 / www.selcuklugalerisi.com


*Selim Türkoğlu Atölyesi – Hat

Perpa Ticaret Merkezi B blok Kat: 13 No: 2294 Şişli / Tel: 0212 220 35 76

www.hattatselim.com


*Suyüzü Ebrû Atölyesi İsmail Dündar

İncirli Caddesi Başarı Sokak No: 6/8 Dikilitaş Bakırköy / Tel: 0212 583 20 15

www.suyuzu.com


*Selma Kadriye Yurtlu – Bebek ve Kukla Yapımı

İstanbul El Sanatları Çarşısı Yeşil Ev Yanı Sultanahmet


*Şeyda Hacızade Atölyesi – Kemençe ve Kukla Yapımı

Şahkulu M. Serdar-ı Ekrem Cad. No: 61/B Beyoğlu / www.kemencemaster.com


*Taner Alakuş Atölyesi – Minyatür

Meşrutiyet Mah. Kevser Sok. No: 15 Kat: 2 Da: 4 Nişantaşı / Tel: 0212 248 28 05


*Tarz-i Kadim – Yılmaz Eneş – Ebrû

Küçükayasofya Mah. Kasap Osman Sok. No: 15 Sultanahmet / Tel: 0212 516 87 76 www.tarzikadimebru.com


http://www.zaman.com.tr/haber.do?haberno=978651&title=zamana-direnen-ustalar-haritasi&haberSayfa=0

Forumumuzun "Kültür-Sanat" bölümünde plastik sanatlara ait bir alt bölüm yok..

Bu nedenle buraya koydum Zaman Gazetesinin bu ilginç ve de önemli haberini..

Bir toplumun can damarları kültür ve sanatsa, o toplumun kültür ve sanatın tüm değerlerini, tüm renklerini koruyup kollamalıyız.

Unutulan her sanat kolu, farketmeden kaybettiğimiz bir uzvumuzdur aslında.

Sanatı ve sanatçıyı kollamak korumak, onların maişetini temin etmek de sadece devlete değil bu toplumun tüm fertlerinin bir boyun borcudur.

Unutmayalım ki, satın alınmayan, talep edilmeyen hiçbir beceri kendiliğinden var olamaz.


Buraya yakıştı.:)

[BORA YAŞAR]

https://thumbs.rapidshare.com/thumbs/300/8A5/BFEE7464222D09C78FCD15C8D8FC8.jpg (https://rapidshare.com/files/3540500721/beyaz17a.jpg)

Online katalog için tıklayın:

http://www.lebriz.com/pages/auction_Cat.aspx?aucID=655&lng=TR&refSite=1217&cust=2584

[BORA YAŞAR]

‘Ene’l Hak’a 2.2 milyon

2.2 milyon TL’lik satışla beraber Burhan Doğançay’ın elinde bulundurduğu rekora da ortak oldu

Antik A.Ş tarafından düzenlenen müzayede de Erol Akyavaş’ın çağdaş Türk Sanatının en güçlü eseri olarak adlandırılan ‘En-El Hak’ adlı eseri 2.2 milyon TL’ye satıldı. Akyavaş bu satışla beraber Burhan Doğançay’ın ‘Mavi Senfoni’ ile elinde bulundurduğu rekora da ortak oldu.

Swiss Otel’de gerçekleşen Olgaç Artam’ın yönettiği müzayedede Erol Akyavaş imzalı ‘En-El Hak’ isimli tablo 1 milyon 200 bin TL’lik muammen bedelle satışa çıkartıldı. Ancak tabloya ilgi yoğun olunca açılış bedeli 1 milyon 300 bin TL olarak değiştirildi. İsminin açıklanmasını istemeyen bir koleksiyoner ‘En-El Hak’ isimli tabloyu telefonla 2.2 milyon TL’ye satın aldı. Akyavaş’ın ‘Kuşatma’ isimli tablosu 2010 yılında 2.1 milyon TL’ye satılmıştı. Müzayededeki bu satışla beraber Erol Akyavaş kendi rekorunu kırmış oldu. Tabloyu satın alan koleksiyoner vergisiyle beraber 2 milyon 780 bin TL ödeyecek.

http://haber.gazetevatan.com/enel-haka-22-milyon/439028/7/Manset

[BORA YAŞAR]

Bali Müzayede

İlkbahar Müzayedesi

29 Nisan 2012 Pazar, Saat: 14:00


Grand Hyatt Hotel, İstanbul


Katalog aşağıda...

Eserleri ve ederlerini (müzayedeye başlangıç fiyatlarını) görebilirsiniz...

Meraklısına:he:



http://www.lebrizmail.net/ct/ctv2.asp?LID=B7DCC333DFC245FABC176D055C32895F&RID=8A721520EC8A4A779AA7B07FE203D32F

[BORA YAŞAR]

http://img337.imageshack.us/img337/8813/istanbulvebogazarekorfi.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/337/istanbulvebogazarekorfi.jpg/)





Rus ressam Aivazovsky’nin 19. Yüzyıla ait İstanbul Boğazı manzaralı tablosu ressamın İstanbul’u ziyaret ettiği 1845-1890 yılları arasında tamamlandı.

Müzayedenin en gözde parçası olan Osman Hamdi Bey’in,1878 yılına ait ‘Okuyan Genç Emir’ adlı tablosu ise alıcı bulmadı.Eser 3 milyon sterlinden açık artırmaya katıldı.Tabloya verilen son fiyat 2 milyon 600 bin Sterlin oldu.

Sotheby's'in 2008 yılında düzenlediği müzayedede, Osman Hamdi Bey'in 'İstanbul Hanımefendisi' adlı eseri 3 milyon 380 bin 500 sterline satılarak rekor kırmıştı.

Sotheby’s’in 24-26 Nisan tarihleri arasında düzenleyeceği Türk-İslam Eserleri Haftası’nda Osmanlı İmparatorluğu’ndan günümüze modern Türk sanatının önemli eserleri satışa sunulacak.

[BORA YAŞAR]

Sanatta tek sınır estetiktir. Sanatın öne çıkardığı meseleler estetik adına sorgulanır, ahlak adına değil. Ahlak, görenek adına sorgulanamaz sanat...

Hilmi Yavuz

[BORA YAŞAR]

http://img441.imageshack.us/img441/6374/739200detay.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/441/739200detay.jpg/)

[/URL]



En pahalı çığlık!

Norveçli dışavurumcu ressam Edvard Munch'un "Çığlık" adlı tablosu New York'ta 119,9 milyon dolara satıldı


Norveçli ressam Edvard Munch'un "Çığlık" tablosu, New York'ta yapılan müzayedede rekor fiyata satıldı.
"Çığlık" 119 milyon 922 bin 500 dolara (yaklaşık 212 milyon TL) alıcı buldu.

Sotheby's Müzayede Evi'nde yapılan satışta, insanın duyduğu kaygının modern sembolü olarak nitelendirilen 1895 tarihli eseri kimin aldığı açıklanmadı.

otheby's müzayede evinde 50 milyon dolardan başlayan açık artırma 12 dakika sürdü.

Bir önceki rekor Picasso'nun 106,5 milyon dolara (yaklaşık 188 milyon TL) satılan "Çıplak, Yeşil Yapraklar ve Büst" adlı eseri olmuştu.

Aynı müzayedede Picasso'nun 1941 yılında yaptığı "Sandalyede Oturan Kadın" tablosu ise 26 milyon dolara (yaklaşık 46 milyon TL) alıcı buldu.


[url]http://www.haberturk.com/kultur-sanat/haber/739200-en-pahali-ciglik (http://imageshack.us)


Görenin "ben de yaparım" diyebildiği bu resim tarihinin en şöhretli tablolarından olan Çığlık'tan galiba Munch 5 adet daha yapmış.

Buna rağmen müzayedede rekor fiyat verildi.

Çünki çığlık sadece bir resim değil.

Empresyonizmin (izlenimcilik) egemenliğinin sona erdiği, ekspresyonizm (dışavurumculuk)akımı en iyi betimleyen tablolarından biri ve en bilineni. Munch da bu resim akımının başlıca ressamlarından.

[BORA YAŞAR]

http://lebriz.com/pages/auction_Cat.aspx?aucID=676&refSite=1258&lng=TR&cust=2584


Artium

Klasik, Modern ve Çağdaş Resim Müzayedesi
31 Mayıs 2012 Perşembe, Saat: 19:30



Resimler ve açılış fiyatları ressam bazında yukarıdaki linkte...

Meraklısına.

[BORA YAŞAR]

"İstanbul Resimleri" - Faruk Cimok - Sergi


http://www.lebriz.com/pages/exhibition.aspx?exhID=3407&lng=TR&refSite=1272&cust=2584

[BORA YAŞAR]

Doku Sanat Galerileri

Karma Sergi İstanbul

Büyük Yaz Karma Sergisi Ankara


e-Davetiye http://www.lebriz.com/pages/exhibition.aspx?exhID=3412&lng=TR&refSite=1273&cust=2584&bhcp=1


Meraklısına.

[denizci]

çağdaş sanat ... geçen yıl muhteşemdi , bu yıl çok daha hazırlıklılar

son 2 yıldır takip ediyorum ... bu yıl da oradayım :super:




Contemporary İstanbul Kasım'da başlıyor!

http://666kb.com/i/c7cu2q2xhj0lojrfd.jpg


22-25 Kasım 2012 tarihlerinde sanatseverleri İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ve İstanbul Kongre Merkezi’nde buluşturuyor.

Türkiye’nin en kapsamlı uluslararası çağdaş sanat fuarı Contemporary Istanbul, 22-25 Kasım 2012 tarihlerinde sanatseverleri İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ve İstanbul Kongre Merkezi’nde buluşturuyor.
Ana sponsorluğunu Akbank Private Banking, ortak sponsorluğunu Zorlu Center ve Yıldız Holding’in üstlendiği Contemporary Istanbul’a 55’i yurtdışı, 45’i yurt içi olmak üzere 100 çağdaş sanat galerisi ve 600 sanatçı katılacak.

Dünyanın en önemli galerileri arasında sayılan Marlborough Gallery, Haunch of Venison, MaM-Mario Mauroner Contemporary Art gibi uluslararası çağdaş sanat galerileri ve Türkiye’den en önemli galeriler İstanbul Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı ve İstanbul Kongre Merkezi’nde buluşacak. 7. yılında yine uluslararası koleksiyonerleri, sanat profesyonellerini ve sanatseverleri konuk edecek olan Contemporary Istanbul’da birçok önemli çağdaş sanat eseri ilk defa görülebilecek. Contemporary Istanbul fuar boyunca çağdaş sanatının bugünü ve yarınının tartışılacağı CI Dialogues Konferans Serisi ile beraber özel davetler, açılışlar, açılış ve kapanış partileri gibi yan etkinlikleri de sanatseverlere sunmaya devam edecek.


Contemporary Istanbul 7. yılında daha da zengin 2012 senesinde başlatılan ve 5 seneyi kapsayacak alt yapı - içerik yatırımları Contemporary Istanbul’un enönemli yenilikleri arasında. Alt yapı yatırımları kapsamında; genel ve sanat eserleri aydınlatma sistemi ve sergileme ünitelerideğiştirildi. İçerik yatırımları kapsamında ise; önde gelen uluslararası galerilerin ve yükselmekte olan genç galerilerin teşvik edilmesi amacıyla bu galerilere özel alan tahsis edildi. Galerilerin yanı sıra Türkiye’den ve dünyadan 8 sanat inisiyatifi, Türkiye’nin önde gelen 10 sanat kurumu, Türkiye’den ve dünyadan önemli 15 sanat yayını da kendilerine ayrılan özel alanda sanatseverlerle buluşacak

“New Horizon: Yeni Ufuklar”ın Konuğu Orta ve Doğu Avrupa Ülkeleri

Türk çağdaş sanatının yanında çevre ülkelere de ev sahipliği yaparak İstanbul’u merkez haline getirmeyi amaçlayan

Contemporary Istanbul, bu sene “New Horizons - Yeni Ufuklar” bölümünde Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinden galerilere,

sanatçılara, küratörlere, sanat eleştirmenlerine ve koleksiyonerlere yer veriyor. CI Dialogues Konferans Serisi’nde aynı

zamanda Orta ve Doğu Avrupa’dan sanat profesyonelleri de konuşmacı olarak konuk edilecek.



Hollanda Çağdaş Sanatı Contemporary Istanbul’da



Hollanda - Türkiye diplomatik ilişkilerinin 400. Yılı kutlamaları kapsamında, Mondriaan Fund ve Hollanda Konsolosluğu’nun desteğiyle Hollandalı galeriler fuar sırasında Hollanda’dan çağdaş sanatı temsil edecekler. Hollanda’dan yeni medya ve video sanatının son dönem örnekleri özel bir seçkiyle izleyicilerle buluşacak. CI Dialogues konferans programı kapsamında bir gün “Art as a Collaborative Space” teması altında Hollanda’dan ve Türkiye’den konuşmacılara ayrılacak. Konuşmalar, 400. Yıl kutlamaları kapsamında 2012 yılında yapılan etkinliklere, iki ülkearasındaki karşılıklı sanat pratiklerine odaklanacak.

İstanbul’un Yeni Çağdaş Sanat Haftası: Art Istanbul

2012 yılında ilk defa hayata geçecek Art Istanbul projesi ile 19- 25 Kasım 2012 tarihlerinde İstanbul’da yerleşik sanat kurumlarının, galerilerin, müzelerin ve kültür kurumlarının düzenlediği etkinlikleri ortak bir yapı içinde Türkiye ve uluslararası çapta duyurulacak. Art Istanbul haftası birçok kültürel aktivite, sanat etkinliği, çağdaş sanat sergileri, yeni kültürel sunular, tartışmalar ve eğitim programlarına erişim sağlayacak. Art Istanbul sanat haftası son yıllarda dünya çağdaş sanat çevrelerince çekim merkezi olan Istanbul’a gelen sanatsever sayısını arttırmayı ve Türkiye’den doğan çağdaş sanatı daha geniş coğrafyada duyurmayı amaçlıyor.

Encounters / Karşılaşmalar Sergisi

Türkiye’den çağdaş sanatın uluslararası platforma taşınması için çalışmalarını sürdüren Contemporary Istanbul önemli bir

uluslararası sergiye imza attı. 6-26 Eylül 2012 tarihleri arasında düzenlenen ve küratörlüğünü Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman’ın yaptığı “Encounters: Turkish Contemporary Art in Korea (Karşılaşmalar: Türk Çağdaş Sanatı Kore’de)” adlı sergide başarılı genç sanatçıların ve dünya çapında saygınlığa sahip Türk sanatçıların eserleri ilk defa geniş kapsamlı bir seçki ile Güney Kore’nin başkenti Seul’de yer aldı. Sergi Seoul’u takip eden günlerde Londra, Moskova, New York, Dubai, Sao Paola kentlerinde sanatseverlerle buluşacak.

Çağdaş Sanat Buluşmaları

Türkiye çapında sanatsever ve koleksiyoner kitlesiyaratmak için 2010 yılından beri düzenlenen Çağdaş Sanat Buluşmaları bu sene daha da genişleyen kapsamıyla Türkiyegenelinde 6 şehirde düzenleniyor, ilki Antalya’da gerçekleşenÇağdaş Sanat Buluşmaları İstanbul, Bursa, Adana, Ankara ve İzmir şehirleriile devam edecek.

ICE Magazine

Contemporary Istanbul’un çağdaşsanat dergisi ICE (Istanbul – Contemporary – Etc.) çağdaş Türk sanatını ülke

içi ve dışında tanıtma amacına uygun olarak Türkçe ve İngilizce olmak üzere ikidilde yayımlanmaya devam ediyor. ICE baskılı sayısı ile üç ayda bir, mobil sayısı ile aylık iPad ve iPhone dergisi olarak sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor

[denizci]

Monet'nin bahçesi İstanbul'a geliyor

http://666kb.com/i/c7cuagyqxifx319jt.jpg



JÜLİDE KARAHAN - PARİS

Sabancı Üniversitesi Sakıp Sabancı Müzesi (SSM); Fransız Ressam Claude Monet'nin eserlerini Paris Marmottan Monet Müzesi işbirliğiyle İstanbul'a getiriyor. 9 Ekim-6 Ocak tarihleri arasında ziyaret edilebilecek 'Giverny Bahçesi' adlı sergi; ressamın sadece tablolarına değil; yaşamına, sanat tarihindeki yerine ve dönemine ışık tutuyor.

Fransız ressam Claude Oscar Monet'nin İstanbul'da açılacak 'Giverny Bahçesi' isimli sergisine sayılı gün kala onun evini, bahçesini ve eserlerinin bulunduğu Paris müzelerini SSM Müdürü Nazan Ölçer eşliğinde ziyaret ettik. Gezimize Paris'in merkezindeki L'Orangerie Müzesi ile başladık. Burada Monet'nin Fransız Hükümeti'ne hediye ettiği ve bizzat bina için yaptığı nilüferler vardı.

http://666kb.com/i/c7cucpkvh6y22ijkp.jpg



Michel Monet'nin Bebeklik Portresi

İkinci durak SSM'ye gelecek eserlerin de bulunduğu Marmottan Monet Müzesi'ydi. Ressamın 100 kadar eserinin bulunduğu müzeden İstanbul'a 40 parça gelecek. Bunlar arasında Monet'nin yaşamının son 30 yılındaki sanatsal üretiminin ana temasını oluşturan bahçe resimleri çoğunlukta. Sergide ayrıca, Monet ve eşi Camille'in, Auguste Renoir imzalı portreleri, kişisel eşya ve fotoğrafları yer alacak. Kişisel eşyaları arasında piposu, gözlüğü ve paleti de var. Şu anda dünyadaki en geniş Monet koleksiyonuna sahip olan müze bunu Monet'nin ikinci oğlu Michael Monet'ye borçlu. Michael Monet 1966'da ressamın Giverny'deki evini Fransız Güzel Sanatlar Akademisi'ne, babasından kalan resimleri ise buraya bağışlamış. Bağışın sebebi müzenin elinde bulunan ve izlenimcilik akımına ismini veren 'İzlenim/Gündoğumu' isimli eser.

http://666kb.com/i/c7cudu97h2uxhxxnd.jpg

KADERİN CİLVESİ

Biraz baştan başlayacak olursak; Fransız ressam Claude Oscar Monet, 14 Kasım 1840'ta Paris'te doğmuş, Le Havre'de büyümüş. 1858'de ressam Boudin'le tanışana dek kendi çapında karikatürler çizse de o tanışıklıktan itibaren açık havada resim yapmaya yönelmiş. Ama bu tanışıklıktan sonra en birinci meşgalesi; suları, gökyüzünü, ağaçları ve insanları açık havada izlemek olmuş. Paris'te atölyeler, çalışmalar ve tanışmalar birbirini izlerken Monet'nin Troyon, Pissaro, Renoir, Sisley ve Manet ile bir araya gelmesi bir anlamda kaderin cilvesi. Tarihsel ve dinsel resimlere hiç yüz vermeyen ekip, Akademi'nin resmi sergisi Salon'dan dışlanınca kendi sergilerini 'Reddedilenler' başlığı altında açmış. 1874'te bir fotoğrafçı atölyesinde açılan sergide yer alan bir yapıt -'İzlenim/Gündoğumu'- bir eleştirmen tarafından tamamen küçümseme amacıyla 'izlenimci' sıfatıyla nitelendirilince ekip, 'İzlenimciler' olarak anılmaya başlamış. Ve böylece 30 yıl kadar sürecek bir eleştirmen-sanatçı savaşı da başlamış.

http://666kb.com/i/c7cufunr4umld6tuh.jpg


Bu savaşı anlamak için 1976'da haftalık bir gazetede çıkan eleştiriye bakmalı: "...La Rue le Peletier bir felaketler sokağıdır. Opera'nın yanmasından sonra, işte size ikinci bir felaket daha! Durand Ruel'de içindekilerin resim olduğu ileri sürülen yeni bir sergi daha açıldı. ... Aralarında bir de kadın bulunan beş veya altı deli, yapıtlarını sergilemek için bir araya gelmişler. ... Bu sözde sanatçılar kendilerini devrimci, izlenimci olarak tanımlıyor. Bir tuval fırçası alıyorlar, bir de boya ve fırça; tuvale rastgele birkaç fırça lekesi konduruyor, ortaya çıkan şeye de imzalarını basıyorlar. Bu insanların, yolda buldukları taşları elmas sanarak toplayan tımarhane delilerinden pek bir farkı yok."

Monet'yi daha yakından tanımaya yönelik gezimizin Orsay Müzesi'nden sonraki durağı ise ressamın Giverny'deki bahçesi. Monet, Paris yakınlarındaki Giverny'deki evini ve bahçesini 1891'de almış ve tam 12 yılını çiçeklere adamış ve galiba dünyanın tüm çiçeklerini bir araya getirmiş. 1926'daki ölümüne dek de bahçesini, nilüferleri, kavakları, salkım söğütleri ve Japon köprüsünü resmetmiş. Bunların bir bölümünü İstanbul'da açılacak Monet'nin Bahçesi isimli sergide göreceğiz

[denizci]

Bodrum’a heykel parkı

10 yıl süren hazırlık sürecinin ardından heykel parkı açılışına hazır

http://666kb.com/i/c7cxvr176gus71m6x.jpg


Ankara Üniversitesi Dil ve Tarih Coğrafya Fakültesi Sanat Tarihi Bölüm Başkanı Prof. Dr. Kıymet Giray, yaklaşık 10 yıl önce başlatılan çalışma kapsamında aralarında İtalyan, Alman, Japon, Fransız, Özbek ve Yunan sanatçıların da olduğu 60 heykeltıraşın, Bodrum’da bulunan tarihi Aspat Kalesi eteklerindeki açık alanda 60 heykel çalışması yaptığını söyledi.

Heykeltıraşların Muğla bölgesinde üretilen mermerleri kullandığını anlatan Giray, sanatçıların yaz aylarında bölgeye gelerek çalıştıklarını, heykellerin ortalama 3 hafta içinde tamamlandığını kaydetti.

Giray, heykellerin dışında 60 ressamın yaptığı 120 resmin de açık alanda bulunan atölyede sergileneceğini bildirdi.

Bilkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Ercan Sağlam “Adım” isimli çalışmasıyla açık hava heykel parkına katıldığını, çalışmasında bireysel ilerlemenin ne kadar zor olduğunu anlatmaya çaba gösterdiğini söyledi.

Heykel parkının açılışının önümüzdeki hafta yapılması planlanıyor.

AA

[denizci]

AKM'nin hikayesi bu sergide

http://666kb.com/i/c7m04fa0y7a8sd0nk.jpg


"Atatürk Kültür Merkezi 1946-1977'' sergisi SALT Galata'da 6 Ocak'a kadar ziyaretçilerini bekliyor.

Türkiye'nin modernleşme sürecinde bir dönemin mimarlık ve tasarım ikonu olan Atatürk Kültür Merkezi'nin (AKM) zorlu ve incelikli tasarım ve yapım süreçlerini anlatan ''Modernin İcrası: Atatürk Kültür Merkezi 1946-1977'' sergisi, 21 Eylül'de açıldı.

SALT Galata'da gerçekleştirilecek sergide, Hayati Tabanlıoğlu'nun arşivindeki AKM'ye ait mimari belgeler gün ışığına çıkacak.

Sembol yapıyı tüm detaylarıyla ortaya koyan 1/60 ölçeğindeki dev AKM maketinin de yer alacağı sergi, ziyaretçilere AKM'nin mimari nitelikleri ve mimarlık tarihi içerisindeki yerini izleme fırsatı sunacak.

Pelin Derviş ve Gökhan Karakuş'un küratörlüğünü yaptığı sergi, 6 Ocak 2013'e kadar açık kalacak.

[denizci]

Çağdaş Çin Sanatına Bir Bakış

İstanbul Modern, Dönüşüm sergisiyle geleneksel Çin kültürünün güncel yorumlarını sunuyor

http://666kb.com/i/c7n0wv0qzqdh3tv90.jpg



İstanbul Modern, Dönüşüm: Çağdaş Çin Sanatına Bir Bakış başlıklı sergiyle günümüz Çin sanatının gelişimini ve yaratıcılığını gözler önüne seriyor. Türkiye’de 2012 Çin Kültür Yılı etkinlikleri kapsamında Çin sanatının çağdaş örneklerine ev sahipliği yapan İstanbul Modern, bu sergiden sonra 2013 yılında Çin’de Türkiye Yılı çerçevesinde Şangay’da bir koleksiyon sergisi düzenleyecek


21 Eylül - 25 Kasım 2012 tarihleri arasında düzenlenen ve 15 sanatçının 20 yapıtla yer aldığı sergide geleneksel Çin kültürü ve felsefesi, yeni teknikler, çağdaş keşifler ve yenilikçi yaklaşımlarla yorumlanıyor. Küratörlüğünü Sun Feng’in üstlendiği sergide Cao Jigang, Chen Xi, Ding Yi, Gao Rong, Feng Mengbo, Liu Jianhua, Liu Liyun, Liu Xiaodong, Miao Xiaochun, Qin Yufen, Rong Rong & inri, Wang Dongling, Xu Bing, Yang Fudong ve Zhan Wang’ın çalışmaları yer alıyor.



Dönüşüm: Çağdaş Çin Sanatına Bir Bakış sergisinin 20 Eylül Perşembe saat 19.30’daki açılışında Çin’in en önemli kaligrafi ustalarından biri olan Wang Dongling, alt kat sergi salonunun girişinde bir kaligrafi performansı gerçekleştirecek.



Serginin küratörü Sun Feng, son 30 yılda yaşanan gelişmelerin ve farklı kuşaklardan sanatçıların çalışmaları ve katkılarıyla çağdaş Çin sanatında yaşanan derinleşmenin, ülkenin sanat ortamının zenginleşmesini ve geleceğe dönük yeni olanakların ortaya çıkmasını sağladığını belirtiyor.



Sergi, günümüz dünyasında geleneksel Çin değerlerinin içsel araştırması ve dışsal yansımasına odaklı dinamik bir dengeye işaret eden “içsel ve dışsal gelişim” kavramından yola çıkıyor.



Serginin, Çin’in kendi içindeki değerlere dair güncel arayışını ve dışarı yansıyan yüzünü tartıştığına değinen Sun Feng, “Çin bakış açısında ‘dış’, makro dünyayı, somut nesneleri, bunların gelişim sürecini, çevreyi, gerçekliği ve kamusal olanı; ‘iç’ ise mikro dünyayı, ruhu, geçmişin mirasını, psikolojiyi, zamanı, soyutu, kişisel yorumları ve duyguları temsil eder. Sergide yer alan çalışmalar bu iç ve dış öğelere dair yaratıcı açıklamalarda bulunurken, bu öğeler arasında gönülsüz etkileşimi ve obje ile benliğin geçirdiği değişimleri gözler önüne seriyor” diyor.



Geleneksel Çin kültürünün dış değişimleri hoşgörüyle karşılarken, iç bağımsızlığını ve değerlerini korumaya çalıştığını vurgulayan Sun Feng, Çin’in doğa ve felsefe üzerine özgün görüşleriyle, güncel gerçekliğin karşılaşmasından, canlı ve yenilikçi bir sinerji ve heyecan verici bir yaratıcılık ortaya çıktığının altını çiziyor. Sun Feng, serginin “Çinli çağdaş sanatçılar sanatı nasıl değerlendiriyorlar? Yaratıcı çalışmaları Çin kültürünü nasıl yansıtıyor? Dünyaya nasıl ilham vermeyi bekliyorlar?” sorularına yanıt vermeye çalıştığına değiniyor.



Sergi üç farklı temadan oluşuyor: Sanatçıların Çin sanatının tarih öncesi dönemden bu yana oluşturduğu kültürel alt belleği yansıtan çalışmalarını içeren Ruhun Dış Gelişimi, Batı ve Doğu arasındaki felsefe ve tarihten doğan kültürel farkın bilinciyle kültür ve kimliklerin küreselleşen dünyanın güncel teknolojisiyle harmanlandığı Denge ve Değişim, kentleşme süreci ve sosyoekonomik değişiklikler gibi dış faktörlerle karşılaşmanın sanatçıların iç dünyasına etkisi üzerinde duran Dış Dünyanın İçe Yansıması.



Bu sergi, Türkiye ve Çin Halk Cumhuriyeti arasındaki diplomatik ilişkilerin 40. yılında Çin Halk Cumhuriyeti Kültür Bakanlığı, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Çin Halk Cumhuriyeti Türkiye Büyükelçiliği tarafından düzenlenen Türkiye’de 2012 Çin Kültür Yılı kapsamında gerçekleştiriliyor. Çin Sanat ve Eğlence Grubu Uluslararası Sergileme Ajansı ile İstanbul Modern arasındaki bu işbirliği aynı zamanda iki ülke arasındaki karşılıklı anlayış ve dostluğu geliştirme fırsatı sunuyor.



SANATÇILAR



Dönüşüm: Çağdaş Çin Sanatına Bir Bakış başlıklı sergide yer alan sanatçılardan Cao Jigang (1955), Batı resmindeki klasik tempera tekniğini kullanarak Çin geleneğinde manzara resimleri yaratıyor.

Liu Liyun (1974), el yapımı ipek yerleştirmelerinde geleneksel Çin manzara resimlerinden esinleniyor.

Heykeltıraş Liu Jianhua (1962), sanatında “anlamsızlık” ve “maddesizlik” kavramlarını araştırıyor.

Çoğunlukla soyut formlar üzerine çalışan ünlü heykeltıraş Zhang Wang’ın (1962) sergide yer alan paslanmaz çelikten kayaları Çin’in geleneksel bahçe peyzajlarından ilham alırken, ülkenin hızla değişen kültürüne gönderme yapıyor.

İnternete ve internet kültürüne ciddi anlamda ilgi gösteren ilk çağdaş Çinli sanatçılardan ve Çin yeni medya sanatının önemli isimleri arasında bulunan Feng Mengbo (1966), bilgisayar oyunlarıyla müzikten esinlenen özgün çalışmalar gerçekleştiriyor.

Doğu ve Batı arasındaki kültürlerarası ilişkiyi sanatına yansıtan ve çalışmalarında kültürel kimliğin ayrımlarıyla benzerliklerini araştıran Qin Yufen (1954), Çin estetiğinde yer etmiş doğal malzemeleri Batı’nın sanatsal teknikleriyle bir araya getiriyor.

Çin’in en önemli kaligrafi ustalarından biri olan Wang Dongling (1945), kaligrafiyi kamusal alana taşıyıp, kaligrafinin “kaynak” ve “akış”ını yeniliyor.

Çalışmalarında kültürel deneyimle dil arasındaki bağlantıya odaklanan Xu Bing (1955), “Yeni İngilizce Kaligrafisi”nde Batı ve Doğu arasındaki büyük dil ve kültür farklılıklarına karşılık veriyor.

Çalışmalarında çarpı motifini kullanan Ding Yi (1962), anlamlı, teknik, anlatısal ve resimsel olan her şeyi filtreleyen bu simgeyi, Çin gelenekselliği ve Batı modernizmi arasındaki mücadelede yer alan atılımlara karşılık olarak seçiyor.

Filmlerinde Çin’in geleneksel değerleriyle Batı’nın film ve video kültüründen etkilenmeleri bir araya getiren Yang Fudong (1971), çalışmalarında kültürel psikolojinin güncel gerçekliğe yansımasını araştırıyor.

Çin'in yeni medya sanatında en etkili sanatçılarından olan Miao Xiaochun (1964), çalışmalarında kurgusal dijital imgeleri kullanarak sanat tarihindeki klasik eserleri yeniden yaratmayı, kültürel kimliği güncel bir çevrede algılamayı ve yeniden düşünmeyi amaçlıyor.

Chen Xi (1968), tarihsel değişime dair anlatıları kişisel deneyimlerle iç içe geçirerek, sıradan insanların dış değişimlere verdikleri tepkileri kayıt altına alıyor ve insan psikolojisi üzerindeki etkilerini araştırıyor.

Geleneksel kumaşları ve süsleme tekniklerini kullanarak kavramsal çalışmalar yapan Gao Rong, kişisel deneyimlerini temel alarak günlük durumları yeniden yaratıyor.

2000 yılından beri birlikte çalışan Rong Rong (Çin) ve inri (Japonya) çiftinin yapıtları, geleneksel siyah-beyaz karanlık oda tekniklerinin sınırlarını zorlarken, insan ve doğa arasındaki uyuma, insanların yaşam alanlarındaki hislerine, günlük yaşamın şiirselliğine ve felsefesine eğiliyor.

1990’ların Yeni Gerçekçilik akımının Çin’deki en önemli temsilcilerinden biri olan Liu Xiaodong (1963), sinemadaki görselliğe karşı kendine özgü bir yaklaşım ve anlayış geliştiriyor.



SERGİ ETKİNLİKLERİ: Film gösterimi ve eğitim programı



Dönüşüm: Çağdaş Çin Sanatına Bir Bakış sergisinde yer alan Hometown Boy başlıklı belgesel, İstanbul Modern Sinema’da müze ziyaretçilerine ücretsiz gösterilecek. Liu Xiadong’un çocukluğunun geçtiği bölgeye ziyaretini ele alan Hometown Boy filminde sanatçı geçmişini tekrar resmederken, ziyaret sürecini ödüllü yönetmen Hoi Hiao Hseh kayda alıyor. Gösterim tarihleri:



21-28 Eylül Cuma

25 Eylül Salı

5- 12- 19 Ekim Cuma

13.00



İstanbul Modern, Dönüşüm: Çağdaş Çin Sanatına Bir Bakış sergisine paralel olarak, Eğitim Sponsoru Garanti Bankası’nın katkılarıyla, çocuklar, gençler ve aileler için Atölyede Çin Oyunları adlı özel etkinlikler tasarladı. Farklı yaş gruplarına yönelik bu etkinlikler, geleneksel sanatlardan esinlenen çağdaş Çin sanatçılarının çalışmalarından yola çıkarak hazırlandı. Uzman eşliğinde sergi gezisiyle başlayan Atölyede Çin Oyunları eğitim programında çocuklar yelpazeler tasarlayacak, maskeler oluşturacak, maketler hazırlayacak ve el yapımı oyuncaklar üretecekler.



Programda 4-6 yaş grubu çocuklar için Renkli Yelpazeler, 7-9 yaş grubu için Fantastik Maskeler, 10-12 yaş grubu için Çin Evleri, 13-15 yaş grubu için Kâğıttaki Su İzleri etkinlikleri düzenlenecek. Ayrıca 3-5 yaş grubundan çocuklar aileleriyle birlikte Şakacı Pandalar, 6-10 yaş grubu çocuklar aileleriyle birlikte Büyülü Ejderhalar adlı etkinliklere katılabilecek.





EĞİTİM:



ATÖLYEDE ÇİN OYUNLARI



Atölyede Çin Oyunları eğitim programı pazartesi hariç hafta içi her gün okul grupları, hafta sonları ise çocuklar, gençler ve aileler için gerçekleştiriliyor.



RENKLİ YELPAZELER

4-6 yaş grubu



Atölye çalışması çocukların, başta Çin olmak üzere tüm dünyada kullanılan yelpazenin tarihi, işlevi, kullanım alanları ve estetiği üzerine konuşmalarıyla başlıyor. Çocuklar, serinlemek için kullanılan bu nesnenin, Çin kültüründeki örneklerini değerlendiriyorlar. Atölye çalışması çocukların günün hatırası olarak yanlarında götürebilecekleri bir yelpaze tasarlamalarıyla tamamlanıyor.





FANTASTİK MASKELER

7-9 yaş grubu



Çin tiyatro sanatının en önemli araçlarından biri olan maskenin anlatım gücünün ele alındığı atölye çalışmasında çocuklar renkli kartonlar, kumaş parçaları, tokalar ve düğmelerle fantastik maskeler tasarlıyorlar.



ÇİN EVLERİ

10-12 yaş grubu



Çin mimarisine odaklanan bu atölyede, iklim koşulları, yer şekilleri, malzeme olanakları, kültürel ve sosyal yaşama bağlı olarak farklı dönemlerde farklı özellikler taşıyan Çin yapılarını inceleyen çocuklar, geleneksel Çin mimari yapılarından yola çıkarak maketler yapıyorlar.



KAGITTAKİ SU İZLERİ

13-15 yaş grubu



Çocuklar Çin harflerinden yola çıkarak mürekkeple desen çalışmaları yapıyorlar. Yazının sanat yapıtında kullanımı konusuna odaklanan bu desen çalışması, gençlere duygularını sanatla ifade etme deneyimi sunuyor.



AİLECE SANAT



İstanbul Modern, Ailece Sanat programı kapsamında aileler için iki yeni program gerçekleştiriyor. 3-5 yaş aralığındaki çocuklar aileleriyle Şakacı Pandalar, 6-10 yaş grubu çocuklar ise Büyülü Ejderhalar adlı etkinliğe katılabiliyor.





ŞAKACI PANDALAR

3-5 yaş grubu çocuğu olan aileler için



Atölye çalışmasında çocuklar ve aileleri, nesli tükenmek üzere olan pandalardan yola çıkıyorlar. Çin’in resmi olmayan sembolü haline gelen bu sevimli hayvanların kuklalarını yaratıyorlar. Atölyenin ardından tasarladıkları kukla oyuncakları günün hatırası olarak yanlarında götürüyorlar.



BÜYÜLÜ EJDERHALAR

6-10 yaş grubu çocuğu olan aileler için



Atölye çalışmasında çocuklar ve aileleri, masallara konu olan bu efsanevi yaratıkların nasıl göründüklerini ve sahip oldukları olağanüstü güçleri hayal ediyor, renkli kağıtları, kumaşları, ahşap parçalarını bir araya getirerek hayallerini sanat çalışmalarına taşıyorlar.

[denizci]

biraz da ekonomi :)


Türk sanat piyasası 300 milyon dolara yaklaştı


http://666kb.com/i/c6z5av0l89a0pbyu3.jpg



Dünyada sanat eserleri pazar büyüklüğünün 75 milyar dolar civarında olduğu, Türk sanat piyasası büyüklüğünün ise son 2 yılda 300 milyon dolara yaklaştığı tahmin ediliyor


Sanat eseri sahibi olmak artık sadece tutku değil, aynı zamanda yatırım. Dünyada ve Türkiye'de son yıllarda varlıklı insanların alternatif yatırım tercihleri arasında yer almaya başlayan sanata, Türkiye'de bir bankanın kredi musluklarını açmasıyla sanatseverler de bankacılık sektörünün müşterileri arasına girmiş oldu.

Son yıllarda sanata ilginin artması ve sanat eserlerinin daha da değerlenmesiyle her geçen gün artan sanat yatırımı taleplerinin bir sonucu olarak ortaya çıkan sanat danışmanlığı ve kredileri, dünyada alternatif bir yatırım aracı haline geldi.

Değerli sanat eserlerini antika meraklıları ile buluşturan müzayedelerde, başta ünlü ressamlara ait tablolar olmak üzere milyonlarca liradan alıcı bulan eserler sadece koleksiyonerlerin değil, bankaların da iştahını kabartıyor. Bankalar, fiyatları tahmin edilenin üzerine çıkan sanat eseri için koleksiyonerlere sunduğu finansal desteğin yanı sıra sanat danışmanlığı hizmeti de veriyor.

Dünyada sanat eserleri pazar büyüklüğünün 75 milyar dolar civarında olduğu tahmin edilirken, Norveçli ressam Edvard Munch'un en önemli eseri ''Çığlık'''ın New York'ta yapılan müzayedede yaklaşık 120 milyon dolara, yine New York'ta 8 Mayıs'ta Mark Rothko'nun ''Turuncu, Kırmızı, Sarı'' adlı eserinin 86,8 milyar dolara satılması, piyasası gelişen sanata harcanan paranın da arttığını gösteriyor.

Türkiye'de ise 2001'de 5 milyon dolar olan sanat piyasası hacmi, 2010'da 105 milyon dolara çıktı. Son 2 yılda ise Türk sanat piyasası büyüklüğünün 300 milyon dolara yaklaştığı tahmin ediliyor.

Türkiye'de de birçok kültür-sanat etkinliğine sporsor olan Yapı Kredi, verdiği kredi ile altın gibi ''güvenilir liman'' olarak görülen sanata yatırımı ve koleksiyonerliği teşvik eder hale geldi. Yapı Kredi'nin birkaç yıldır müşterilerine sunduğu ''sanat eserleri kredisi'' ile tablo, heykel, hat eserleri, değerli sikke ve antikalar artık birer yatırım enstrümanı.


ÇITA ÇOK YÜKSEKLERE ÇIKTI
Yapı Kredi Özel Bankacılık Pazarlama Direktörü İmre Tüylü, Türkiye'de sanat piyasasının 10 yılda 20 kat büyüdüğünü, sanat eserleri ile ilgilenen müşteri sayısında da ciddi bir artış yaşandığını belirtti.

Her yıl daha fazla kişinin bu alana yöneldiğini belirten Tüylü, ''Eskiden Fikret Mualla veya Zonaro sergilerinin önünde kuyruklar oluşurken, şimdi çıta çok yükseklere çıktığı için Dali, Picasso ve Goya sergilerini görmek kanıksandı. Bütün bu oluşumlar içerisinde özel galerilerin hobi galerileri olmaktan çıkıp büyük şirketler ve holdingler tarafından desteklenmeye başlanması, sanata saygıyı ve ilgiyi arttırdı. Bunun paralelinde açılan özel okullarda sanat bölümleri çoğaldı ve sanatın izleyici kitlesinde 1980'lere oranla yüzde 200'e varan artışlar oldu. Aynı zamanda günümüz sanatına duyulan ilgi, bienaller, çağdaş sanat fuarları, açılan ciddi, güncel sanat sergileriyle hiç olmadığı kadar popüler, toplumun her kesimi tarafından beğenilen ve ilgi gösterilen bir hal aldı'' şeklinde konuştu.

Türkiye'de sanat eserleri pazarının büyüklüğünün dünyayı takip eden şekilde arttığına ve bu artışın son yıllarda hız kazandığına işaret eden Tüylü, Londra'da düzenlenen Çağdaş Türk Sanatı Müzayedesi'nde Nejad Melih Devrim'in ''Soyut Kompozisyon'' adlı eserinin 735 bin 650 sterline satılması ve Erol Akyavaş'ın ''En-el Hak'' adlı eserinin 2,78 milyon liraya alıcı bulmasının, günümüzde çağdaş sanat eserlerinin, 2000'li yıllarda müzayedelerde satılmasıyla başlayan gelişiminin ''ne kadar ciddi bir noktaya geldiğinin göstergesi'' olduğunu, ayrıca, Türkiye'den birçok çağdaş sanatçının eserinin de dünyanın önemli müzeleri tarafından alınmaya başlandığını anlattı.

AA

[denizci]

plastik sanat ödülleriArtist 2012 Onur Ödülü sahipleri açıklandı


İstanbul Sanat Fuarı kapsamında her yıl plastik sanatlara katkıları ve farklı alanlardaki çalışmaları dolayısıyla alanında yetkin isimlere verilen onur ödüllerinin sahipleri açıklandı.

17-25 Kasım tarihleri arasında TÜYAP Fuar ve Kongre Merkezi'nde gerçekleştirilecek ARTİST 2012 / 22. İstanbul Sanat Fuarı Onur Ödülleri'nde; sanatçı Onur Ödülü Türk heykel sanatına önemli katkılarından ötürü Prof. Dr. Rahmi Aksungur'a verilecek. Eleştirmen Onur Ödülü Doç. Dr. Zeynep Yasa Yaman'a, Sanatsever Kurum Onur Ödülü Grafist- İstanbul Uluslararası Grafik Tasarım Günleri Etkinlikleri düzenleyicisi Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Grafik Tasarım Bölümü'ne, Koleksiyoner Onur Ödülü ise Lucien Arkas-Arkas Sanat Merkezi'ne verilecek. Bu yıl yurtiçi ve yurtdışından 100'den fazla sanat galerisi ve sanat kurumunun katılacağı, 31. Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı ile eşzamanlı gerçekleştirilecek İstanbul Sanat Fuarı dokuz gün süresince önemli sergilere de ev sahipliği yapacak.

[denizci]

Pera Fest’de bir karikatür sergisi

http://666kb.com/i/c7um7ps7kf376o791.jpg

“Gelenek ve Gidenek”Bu yıl 11.si gerçekleşen Uluslararası PERA FEST çerçevesinde,
11 Ekim’de Schneidertempel Sanat Merkezi’nde karma bir karikatür sergisi açılıyor.

[denizci]

29'uncu Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması sergisi açıldı

http://666kb.com/i/c81asaorle1bzf2q7.jpg


29. Aydın Doğan Karikatür Yarışması’nda 80 ülkeden 944 sanatçının, 2 bin 945 eserinin arasından dereceye girenler ve sergilenmeye layık görülenler, Caddebostan Kültür Merkezi’nde ziyaretçi bekliyor.
Caddebostan Kültür Merkezi’nde yer alan sergi gerçekleştirilen kokteyl ile sanat severlerle buluştu. Açılış törenine, Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, yarışmada eserleri ilk üç dereceye girenler ile başarı ödülüne layık görülen karikatüristler ve sanat severler katıldı.

Aydın Doğan Vakfı Yürütme Kurulu Başkanı Candan Fetvacı, sergiyle ilgili yaptığı konuşmasında 29 yıldır bir yarışmayı sürdürebilmenin önemli bir kurumsallığı gösterdiğini belirterek, "Bunun arkasında ciddi bir çalışma var, disiplin var, bir vakfın gücü var. Biz bütün dünya çizerlerinin özgür ifade platformu olmaktan gurur duyuyoruz. Bizim bugüne kadar vakfımıza 70 bin tane karikatür geldi. Dünyanın dört bir yanından karikatürcülerle ilişkimiz var. Her yıl bu tekrarlanarak devam ediyor. Hepsiyle ayrı ayrı diyalog içerisindeyiz" diye konuştu.

ARŞİVİMİZDE 130’DAN FAZLA ÜLKEDEN KARİKATÜRCÜNÜN KARİKATÜRÜ VAR

Yarışmalara katılan karikatürleri web ortamına aktararak web müze kurduklarını ifade eden Fetvacı sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bundan sonra yeniliklerle devam edeceğiz. Karikatürcülere daha başka olanaklar da hazırlamaya çalışıyoruz. Çalışmalarımızı bu yönde ilerletiyoruz, geliştiriyoruz. Bu sene bize 2945 karikatür geldi. Bunların elemesi çok zor oluyor. Jüri baya bir zorlanıyor. Çünkü çok kuvvetli çizgiler var. Gördüğünüz gibi 2 tane birinci çıktı. Jüride her sene dünyaca ünlü karikatüristler oluyor. Biz şöyle bir jüri kurmaya çalışıyoruz, her kıtayı temsil eden mutlaka birisi oluyor. Yani hem Asya’dan, Amerika’dan, Avrupa’dan Güney Amerika’dan Afrika’dan mutlaka birer temsilci olsun istiyoruz ve Türkiye’den birkaç temsilci oluyor. Türkiye’den bir de ön jürimiz var. Hepsi yoğun bir çalışma yapıyor. Baya bir tartışarak geliyorlar. Bu gördüğünüz karikatürlerin önünde de saatlerce konuştular düşündüler, gittiler geldiler bir daha baktılar bir daha not verdiler. Öyle çok da bir süreç olmuyor ama başka türlüsü de olamaz herhalde. Jürinin bize söylediği, gelenlerin bize söylediği bu yarışmanın dünyanın sayılı saygın yarışmalarından bir tanesi olması. Biliyorsunuz biz yarışma sırasında ülkelerin isimlerini ve imzalarını kapatıyoruz. Dolayısıyla hangi karikatürü kimin yaptığı belli değil en sonuna kadar. En sonunda kazananlar belli olunca isimleri açıyoruz, isimleri açıyoruz ondan sonra hangi ülke kazanmış hangi çizer kazanmış o zaman ortaya çıkıyor. Bu da bunun ne kadar titizlikle yaklaşıldığının bir başka göstergesi. Arşivimizde 130’dan fazla ülkeden karikatürcünün karikatürü var. Bu sene de 90’a yakın ülkeden 944 karikatürcü 2945 karikatürle katıldı. Her sene artıyor. Artması kadar bizim için kaliteli eserlerin gelmesi de önemli. Son yıllarda özellikle kalitede ciddi bir artış olduğu da bize ifade ediliyor. Biz de onun farkındayız. Bu da çok önemli tabi."

TABİİ Kİ DÜNYA, BU SAVAŞ ORTAMINDA MİZAHLA GÜLÜMSEMEYLE DAHA GÜZEL OLACAK

Kadıköy Belediye Başkan Yardımcısı Hulusi Özocak ise Aydın Doğan Uluslararası Karikatür Yarışması’na katılan eserlerin ev sahipliğini yapmaktan mutluluk duyduklarını belirterek, "Çünkü 29 yıl dile kolay. Karikatür gibi bir sanata akıl sanatının güzel ürünlerini hem Türkiye’de hem dünyanın çeşitli köşelerinde sergilemek cesaret ister. Hele de günümüzde birçok ayrılıkçı ayrıştırıcı politikaların olduğu yerde bu mizah, bu estetik, bu hoşgörün ev sahipliğini yapmak bize büyük gurur veriyor. Hatta biz Kadıköy’ü tabii ki kültürle, sanatla, eğitimle sağlıkla güzelleştiriyoruz. Yaşam kalitesiyle öne çıkıyor. Gördük ki bir şeyimiz eksik. Geçtiğimiz yıl bir karikatür evi açmaya karar verdik. Hemen belediyemizin yanındaki bir tarihi köşkü yine Türkiye çapındaki, semtimizdeki karikatürcülerimiz orada atölye olarak çalışmalarını yapacaklar, sergilerini yapabilecekler, konferanslarını verebilecekler. Çok güzel bir kompleks. Yerimiz hazır ancak yer anıt eser olduğu için bazı prosedürleri de bu anıtlar kurulu kısa sürede izin verir umarım. Bu sanata özellikle burada bugün birinci olan Türk yurttaşımız Amerika’da yaşıyor ama, onun espri anlayışına onun hoşgörüsüne bir katkı sunmak bizim için bunlara ev sahipliği yapmak çok hoştu. Tabii ki dünya, bu savaş ortamında mizahla gülümsemeyle daha güzel olacak. Onun için de bir çabamız bir umudumuz var olacak. Eğitim kısmı da olacak. Karikatürle uğraşan sanatçılarımıza orayı teslim edeceğiz. Çünkü bir çok sanatsal gönüllülerimiz var, çocuk ruh sağlığı merkezlerimiz var, bunun yanında yine karikatürcülerin yöneteceği hem eğitsel boyutuyla hem atölye çalışması boyutuyla hem de eserlerini taktim edecekleri alanlarıyla güzel bir merkez olacak" diye konuştu.

BU ÖDÜLÜ KAZANMAKTAN ÖTÜRÜ ONUR DUYUYORUM

Yarışmada birincilik ödülünü paylaşan İranlı sanatçı Javad Alizadeh, yarışmanın organizatörlerine teşekkür ederek, "Bu ödül benim için çok prestijli bir ödül. Bu ödülün benim için iki anlamı var. Birinci anlamı, Aydın Doğan Uluslararası Karikatür yarışmasının dünya çapındaki en iyi yarışmalardan biri olması. İkinci nedeni ise ben İranlı bir Türk’üm. Bu ödülü kazanmaktan ötürü onur duyuyorum. Özellikle birincilik ödülü almış olmaktan mutluluk duyuyorum. Dediğim gibi bu güzel festivali organize edenlere çok teşekkür ediyorum" diye konuştu.

DEMOKRASİNİN EN GÜZEL TEMEL ÖZELLİKLERİNDEN BİR DE ELEŞTİRİDİR

Yarışmada birincilik ödülünü kazanan diğer karikatür sanatçısı, Doğan Arslan ise, "Aydın Doğan karikatür yarışması benim için çok önemli. Özellikle sadece karikatürler değil genel sanatla uğraşan biri olarak. Çünkü karikatür sanatında en önemli özellik eleştiri sanatıdır. Böyle uluslararası bir yarışmada eleştiri sanatı hat safhadadır. Bu yarışmada bu en üst seviyededir. Demokrasinin en güzel temel özelliklerinden bir de eleştiridir. Demokrasinin güzelleşmesi ve serpilebilmesi için eleştirinin olması lazım. Dolayısıyla Aydın Doğan Karikatür Yarışması’nın burada demokrasiye ve eleştiriye katkı sağlıyor. Karikatür sanatı ve demokrasinin dolaylı bir ilişkisinin olduğuna inanıyorum. Bu benim için önemli. Bir sanatçı olarak dünyadaki gelişmeler hakkında fikirlerimi beyan etmek istediğimde bu tür kaliteli yarışmalara katılmak benim için zevktir. Bu yarışmadaki karikatürümde belirtmek istediğim, günümüzdeki Arap Baharı ve teknoloji. Bu iki noktanın, politika ve teknolojinin arasındaki ilişkiyi kurmaya çalıştım. Bu tür yarışmaların devam edebilmesi ve çoğalması, Türkiye’de eleştiri sanatını geliştirecek" diye konuştu.

Caddebostan Kültür Merkezi’nde bulunan sergi, 23 Ekim 2012 tarihine kadar gezilebilecek

[denizci]

Sanatın tüm dalları aynı sergide

http://666kb.com/i/c7z5gy42f6o1gj6bd.jpg


50. sanat yılını ortak sergide kutladı

“GÜZİKİBİNONİKİ” Sergisi sanatın farklı dallarını bir araya getirerek, izleyenlere görsel şölen sunacak.Aralarında 50. sanat yılını kutlayan Marmara Üniversitesi Fotoğraf Bölümü kurucularından Prof. Dr. Güler Ertan’ın da bulunduğu, birçok öğretim üyesi ortak bir sergide buluşacak. 9 Ekim’de Arel Üniversitesi Tepekent kampüsünde açılacak sergide Ulusal ve Uluslararası düzeyde başarılara imza atmış öğretim üyelerinin farklı ve iz bırakan çalışmaları izleyenlere sunulacak.



Üniversite Dekanı Prof. Dr. Hamdi Ünal’ın önderliğinde organize edilen sergide, geleneksel ve çağdaş motifler halı, grafik, fotoğraf, resim ve tekstil sanatlarında karşımıza çıkacak.



Sergide ziyaretçiler daha önce görmedikleri birçok farklı teknikle de karşılaşacaklar. Fotoğraf sanatçısı Güler Ertan’ın, Afrika’da çektiği 1000 adet mask fotoğrafını özel bir teknikle bir araya getirmesi herkesi şaşırtacak. Sergideki mumlu batik çalışmalar, özgün tarzda dokunan halılar ve tekstil alanındaki üç boyutlu eserler ise sanatseverlerin dikkatini çekecek.



Sergi Kasım ayı sonuna kadar ziyaret edilebilir

[denizci]

tasarım bienali :cool:

İstanbul Kültür Sanat Vakfı, Türkiye’de bir ilke daha imza atarak, 40. yılında İstanbul’un ilk Tasarım Bienali’ni hayata geçirdi.
İKSV tarafından, gerçekleştirilen İstanbul Tasarım Bienali, 13 Ekim-12 Aralık tarihleri arasında Galata Özel Rum İlköğretim Okulu ve İstanbul Modern’de gezilebilecek.

Türkiye’nin ilk Tasarım Bienali’nin resmi açılışı önceki gün Galata Özel Rum İlköğretim Okulu’nda yapıldı. Başbakanlık Tanıtma Fonu Genel Sekreteri Süleyman Erdem, Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Egemen Bağış ve Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın katılımıyla gerçekleştirilen açılışta, İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı da konuşmasının ardından plaketleri takdim etti.

Kentsel tasarım, mimarlık, endüstri ürünleri tasarımı, grafik tasarım, moda tasarımı, yeni medya tasarımı gibi başlıca alanlar ve ilgili tüm yaratıcı ürün ve projeleri kapsayacak İstanbul Tasarım Bienali’nin küratörleri Emre Arolat ve Joseph Grima. ‘Kusurluluk’ (Imperfection) temasını, kendi bakış açılarıyla yorumladıkları iki farklı sergi mekânında 46 ülkeden 300’e yakın tasarımcı ve mimarın 100’ün üzerinde projesi yer alıyor.

İstanbul Tasarım Bienali, iki serginin yanı sıra 12 Aralık tarihine kadar, kentin farklı noktalarına yayılacak akademi programı, atölye sergileri, seminer programı, yaratıcı film kuşağı, paralel katılımcı programı ve tasarım yürüyüşleriyle iki ay boyunca İstanbul’u bir tasarım kentine dönüştürecek.

http://666kb.com/i/c81ayaog6gyin1qbz.jpg

[denizci]

Türk sanatında bir ilk


http://666kb.com/i/c82mi77cfhqiezb1n.jpg

Seçkin Pirim, kişisel sergisi “Disiplin Fabrikası” ile Saatchi Gallery’de. Pirim Saatchi Gallery’de kişisel sergi açan ilk Türk sanatçı olacak

Çağdaş Türk sanatının önde gelen isimlerinden Seçkin Pirim'in "Disiplin Fabrikası", Matraş ve TLS'nin destekleri ve MERKUR organizasyonuyla 29 Ekim-4 Kasım tarihleri arasında Londra Saatchi Gallery'de dünya sanatının vitrinine çıkacak.

Seçkin Pirim, Damien Hirst gibi modern sanatın yıldızlarını dünyaya kazandırmasıyla ünlü, dünyada sanata yön veren en önemli merkezlerden kabul edilen Saatchi Gallery'de kişisel sergi açan ilk Türk sanatçı olacak.

Modern sanatın genç, yeni ve inovatif temsilcilerinin eserlerini sergileyebilmesi ve dünya çapında sanatseverlerle buluşabilmesi amacıyla 27 yıl önce kurulan, o günden bu güne modern sanatın çekim merkezi haline gelen Saatchi Gallery, kuruluşundan bu yana ilk kez bir Türk sanatçısını kişisel sergisiyle ağırlıyor.

Seçkin Pirim'in son dönem heykel ve kağıt çalışmalarını kapsayan "Disiplin Fabrikası" başlıklı kişisel sergisi, 29 Ekim'de Saatchi Gallery'de açılacak ve 4 Kasım'a kadar izlenebilecek.

Seçkin Pirim'in, Saatchi Gallery'de kişisel sergi açacak olması, sanatçının dünya sanat çevrelerince daha yakından ve dikkatle izlenmesi açısından önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Zira her yıl 1,2 milyondan fazla ziyaretçisi olan ve 2009, 2010, 2011 yıllarında Londra'nın en fazla gezilen 10 sergisinden 7'sine ev sahipliği yapan Saatchi Gallery, son derece özenli seçim kriterlerine bağlı olarak her yıl dünyanın dört bir yanından sınırlı sayıda sanatçıyı kişisel sergi açmak üzere kabul ediyor.

"Disiplin Fabrikası" heykelleri Pirim'in, içinde olduğumuz sosyolojik, toplumsal ve de kişisel yapıların, kontrol altına alınma çabasına karşı gösterilmiş tepkinin kendi sanatsal anlayışının çerçevesinde boyut bulmuş halleri olarak karşımıza çıkıyor. Pirim'in heykellerindeki formlar, dış sınırları belirlenmiş bir dünyanın içinde, sınırları görmezden gelerek hareket etmeye çalışan bireyin verdiği savaşı simgeliyor.
Heykeller, hayatın biri daha kaygan ve özgür, diğeri daha düzenli ve sistematik iki tarafını temsil eden katmanlardan oluşuyor.
Pirim'in eserleri doğaya referansta bulunmak yerine, insan hayatının makineler, bilgisayarlar ve robotlar üzerine kurulu olduğu endüstri sonrası dünya ile bağlar kuruyor.
Saatchi Gallery'deki sergide bu konsepte ek olarak, zaman, değişim ve bütünleşme kelimelerinin sonucu olan eserler de yer alacak. 12'li bir seriden oluşan ve zamanın insana yaptıklarının sonucunu gösteren bir kağıt iş, sistemdeki yumuşatılma ya da tam tersi sert bir ruha dönüştürülme halini yansıtan triptik bir duvar heykeli, insanın yasam boyunca içinde savaş verdiği diğer yarısı ile olan sorgulamalarının karşılığını bulduğu 3 boyutlu akrilik 2'li bir heykel bunlardan bir kaçı.

SEÇKİN PİRİM HAKKINDA:
1977 Ankara doğumlu sanatçı, Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Heykel Bölümü mezunu. İstanbul, Frankfurt, New York, Şangay başta olmak üzere farklı şehirlerde 20'nin üzerine kişisel ve karma sergiyle sanatseverlerle buluşan, müze koleksiyonlarında yer alan Pirim, çağdaş tasarımları ve heykelleriyle günümüzün en önemli heykel sanatçılarından kabul ediliyor. Pirim, çalışmalarını Beyoğlu'ndaki atölyesinde sürdürüyor.

MERKUR HAKKINDA:
Galeri Merkur, İstanbul Nişantaşı semtinde Sabiha Kurtulmuş tarafından 2010 yılında kurulmuştur. Merkur özellikle resim, fotoğraf, heykel, video başta olmak üzere uluslararası güncel ve çağdaş sanatı desteklemektedir. Merkur, Türkiye'nin en önemli sanatçılarıyla çalışmaktadır. Aynı zamanda genç sanatçıların eserlerini sergileyerek Türk ve dünya çağdaş sanat ortamına yeni soluklar kazandırmayı hedeflemektedir.

[denizci]

Türkiye'nin Da Vinci 'si

http://666kb.com/i/c83irqei8uot82js4.jpg


Pırıl Güleşçi Arıkonmaz, yaşadığı dönemin çok ötesinde bir duruş sergileyen usta sanatçı İlhan Koman'ı anlattı

Pırıl GÜLEŞÇİ ARIKONMAZ

Sanatın aslında bilimden bağımsız olamayacağını tüm üretimlerinde ortaya koyan İlhan Koman, yaşadığı dönemin çok ötesinde bir duruş sergileyen usta bir sanatçı. 1986’da İsveç’te yaşama veda eden Koman, “Türkiye’nin Da Vinci’si” olarak da anılıyor. Malzemelerin doğasını ve biçimin olasılıklarını araştıran sanatçı, soyut heykellerini oluştururken, bilimsel fikirlerden beslenip doğayla güçlü bir bağ kurmuş ve bilinenin içindeki bilinmeyeni keşfetme arzusuyla yola çıkmıştır.

KOMAN VE ‘AKDENİZ’ HEYKELİ

İlhan Koman , 1947-50 yılları arasında Fransa’da Academie Julian ve l’Ecole du Louvre’da çalışmalar yaptıktan sonra ilk sergisini Paris’te açmış, 1958’e kadar İstanbul Güzel Sanatlar Akademisi’nde öğretim üyeliği yapmıştır. Ardından İsveç’e yerleşen Koman, 1967’de ise Stockholm Uygulamalı Sanatlar Yüksek Okulu’na öğretim üyesi olarak kabul edilmiş. Bu dönemde, yeni geometrik türevler ve yeldeğirmenleri gibi bilimsel buluşları tescillenen sanatçı, Anıtkabir’in büyük rölyeflerinden doğu kanadını yapmış ve yaşamının büyük bir bölümünü atölye olarak da kullandığı “Hulda” adlı teknesinde geçirmiştir.

Türkiye’nin belki de en bilinen heykellerinden biri de Koman‘a aittir. “Akdeniz” adlı bu heykel Halk Sigorta’nın isteği üzerine üretilmiş ve 1980’de şirketin Zincirlikuyu’daki genel müdürlük binasının önüne yerleştirilmiştir. 12 milimetre kalınlığında 112 metal levhanın yan yana getirilmesiyle oluşturulan dört ton ağırlığındaki bu başyapıt, 1981’de Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü’nü kazanmıştır. Uzun yıllar konumlandırıldığı Zincirlikuyu’nun ardından, “İlhan Koman Retrospektif Sergisi” için Galatasaray Meydanı’na taşınan Akdeniz’in yolculuğu, serginin ardından Levent’teki Yapı Kredi Sigorta Genel Müdürlüğü Binası’nın önünde sonlandı

http://666kb.com/i/c83iswwmyub1gbzj8.jpg

‘SONSUZLUK-EKSİ-BİR’

Şu günlerde ise Karaköy’de konumlanan Egeran Galeri , Koman ‘ın 1970’lerin sonunda geliştirdiği “Sonsuzluk-Eksi-Bir” serisinden dört heykelini ağırlıyor. Sanatçının uçurtma kuyruklarından esinlenerek, en basit yapısal fikrin sonsuz olasılıklarını araştırdığı bu serisinden heykelleri, İlhan Koman Vakfı’yla işbirliği içinde, sanatçının orijinal prototiplerine göre ilk kez gerçekleştirilmiş. Bu sergi için özel olarak üretilen beş heykelden dördününün sergilendiği galeride, Koman‘ın seksenlerin sonlarında malzeme olarak titanyumu kullanmayı planladığı yapıtlarının, çok uzun yıllar sonra hayat bulduklarına tanıklık etmek mümkün oluyor. Bir yandan heykelleri izlerken bir yandan da çağının çok ötesinde üretebilme becerisine sahip bu dâhinin, bugün hayatta olsaydı neler üretebileceğini düşünmeden edemiyorsunuz.

[kilic45]

http://www.hocam.com/

[denizci]

Yaşayan bir ressamın eserine rekor fiyat


http://666kb.com/i/c86b7jd4ygd80d8cs.jpg

Yaşayan 80 yaşındaki Richter hayatta olan en büyük ressamlardan biri olarak kabul ediliyor

T24

Alman ressam Gerhard Richter'e ait bir yağlı boya tablo, 34,2 milyon dolara satıldı.

Yaşayan bir ressama ait bir eser için rekor fiyat anlamına gelen bu miktar, sanatçının 1994 yılında yaptığı "Soyut Resim" adlı tablosuna verildi.

Eserin açıkartırmada bunun yarısı kadar bir fiyata satılması bekleniyordu.

Sotheby's açıkartırma salonundaki satış dün yapıldı.

Tablo, müzisyen Eric Clapton'ın koleksiyonunda bulunuyordu.

Halen Almanya'nın Köln kentinde yaşayan 80 yaşındaki Richter hayatta olan en büyük ressamlardan biri olarak kabul ediliyor.

Sotheby's yetkilileri "Soyut Resim’in, Richter'in olgun sanat içeriğinin artistik ve felsefi başarısının genel bir görünümünü" verdiğini söylüyor.

Sanat uzmanları arasında eseri Richter'in "planlanmış kargaşayı ifade ettiği bir başyapıtı" olarak niteliyor.

Sotheby's çağdaş sanat kıdemli direktörü Alex Branczik, açıkartırma öncesinde yaptığı açıklamada "resmin Richter'in soyut başyapıtlarından biri" olduğunu söylemişti.

Branczik, "Eserin piyasaya çıkmış olması koleksiyonculara yaşayan en büyük ressamlardan birinin seçkin eserlerinden birini edinme fırsatı" verdiğini söyledi.

Londra'daki Tate sanat merkezleri ile İskoçya Ulusal Galerileri, resmin kardeşi sayılan diğer bir eserin sahibi konumunda.

Clapton'ın bu satış sonrasında İngiltere'nin en zengin müzisyenleri sıralamasında daha üst bir sıraya çıkacağı tahmin ediliyor.

Clapton, satış öncesinde Sunday Times Zenginler Listesi'nde, 140 milyon sterlinlik varlığıyla en zengin müzisyenler arasında 17'nci sırada bulunuyordu.

Clapton, gitar koleksiyonunu satarak alkol ve uyuşturucu bağımlılığı tedavisi için 1998'de kurduğu klinik için kaynak oluşturmuştu.

BBC Türkçe

[denizci]

Doğançay'ın tablosu 425 bin TL'ye satıldı

http://666kb.com/i/c8apad4rrydbm0bpq.jpg

Ressam Burhan Doğançay'ın 1982 yılına ait "Kurdele'' serisine ait başyapıtı, "Big Spiderweb'' adlı eseri, 425 bin liraya satıldı. Müzayedede, 125 yerli ve yabancı sanatçının başyapıtlarının da aralarında bulunduğu 198 eser satışa sunuldu. Müzayede kapsamında, Komet, Taner Ceylan, Alaettin Aksoy gibi ustaların eserlerinin yanı sıra dünya ustalarının eserleri de görücüye çıktı. Abidin Dino'nun 80x20 ebadındaki eseri de 90 bin liraya satıldı.

[denizci]

Tasarım Bienali dünya basınında

http://666kb.com/i/c8deuysd7x3z3c40l.jpg


İstanbul Tasarım Bienali, uluslararası basın kuruluşlarında geniş yer buldu

13 Ekim'de açılan bienal, Emre Arolat ve Joseph Grima küratörlüğünde, iki farklı sergi mekanında 46 ülkeden 300'e yakın tasarımcı ve mimarın 100'ün üzerinde projesini bir araya getiriyor.

Bienalin açılış haftasında, ABD, Almanya, Avusturya, Belçika, Brezilya, Fransa, Hindistan, Hollanda, Hong Kong, İngiltere, İspanya, İsveç, İtalya, Japonya, Kanada ve Rusya gibi ülkelerin önde gelen gazetelerinin temsilcileri ile tasarım eleştirmenleri olmak üzere 300'ün üzerinde basın mensubu, İstanbul'da ağırlandı.

Bienale, New York Times, Financial Times, Wall Street Journal, Forbes.com, Der Spiegel, Die Tageszeitung gibi pek çok yayın kuruluşunda geniş yer verildi.

Açılış haftasının ardından, tasarım dünyasının online mecralarından Designboom, Domus, LS:N Global, It's Nice That ve Wallpaper'da farklı haberlerle yer ayrılan bienalin, Metropolis, Dwell, Blueprint, Architectural Record, Elle Decoration, Disegno, Conde Naste International, Stylus, Interni, Abitare, DDN, AD Spain, AD France, Form, Designlines, Interior Design, TL, Objekt, RUM gibi farklı ülkelerdeki tasarım mecralarında yer alması bekleniyor.

AA

[denizci]

Down sendromlu gençlerin objektifinden dünyaHenüz 17 yaşında bir lise öğrencisi olan Yaman Türkmen’in hazırladığı, Down sendromlu gençlerle “kaynaştırma projesi” +1 Değer Hareketi; Down Sendromu Derneği’nin koordinasyonuyla hayata geçti.

http://666kb.com/i/c8eq3z7s95q8cb2fw.jpg

[denizci]

İki metrelik Buda heykeli

http://666kb.com/i/c8fbbg62pf64wyhi9.jpg

Tayvanlı Budist heykeltraş ve sanat yönetmeni Loretta Yang, iki metre uzunluğunda kristal camdan Buda heykeli yaptı.

Çin'in Yuan hanedanlığına ait 800 yıllık bir resimden ilham aldığını belirten Yang, kristal heykelin 2006'da yaptığı diğer bir Buda heykelinin iki katı büyüklüğünde olduğunu ifade etti.

Yang, 2 metre uzunluğundaki heykelde çok az miktarda çatlak bulunduğunu ifade ederek, ''Benim dileğim, Çin'in batısındaki ünlü Dunhuang mağarasının duvarlarındaki giderek yok olan Buda resimlerini kristalde korumak'' dedi.

Çok sayıda Buda heykeli ve camdan geleneksel ve modern tarzda çalışmalar yapan Yang ayrıca, Liuli Gongfang şirketinin de kurucularından.

[denizci]

Türk çağdaş sanatı Dubai'yi büyüledi

http://666kb.com/i/c8fgkpat3qgjz3qmt.jpg


Christie's Müzayede Evi'nin Dubai'de yaptığı açık artırmada Türk çağdaş sanatının örnekleri yüksek fiyatlardan alıcı buldu

Ünlü Christie's Müzayede Evi'nin 23 ve 24 Ekim'de Dubai'deki Türk, İran ve Arap Çağdaş Sanatı Müzayedeleri'nde 30'un üzerinde müzayede rekoru kırılırken, Türk sanatçıların eserleri de tahmin edilenden daha yüksek fiyatlara satıldı. Christie's Ortadoğu Genel Müdürü Michael Jeha müzayede öncesi SABAH'a yaptığı açıklamada, Türk sanatının yükselişte olduğunu dile getirerek "Amacımız yabancı koleksiyonerleri Türk sanatıyla tanıştırmak" demişti.

BEŞ TÜRK'TEN 'REKOR' SATIŞ
Müzayedede, hem salondaki alıcıların hem de telefonla açık artırmaya katılanların ilgisi sayesinde Türk sanatçılar Ramazan Bayrakoğlu ve Arzu Akgün kendi satış rekorlarını kırdı. Bayrakoğlu'nun "Sandra" adlı eseri, 92 bin 500 dolardan, Akgün'ün "Model 1" adını taşıyan eseri ise 23 bin 750 dolardan alıcı buldu. Murat Pulat'ın "İsimsiz" eseri de 35 bin dolara satıldı. Bayrakoğlu ile Akgün'ün yanı sıra, Banu Birecikligil, Levent Morgök ve Ali İbrahim Öcal da kendi satış rekorlarını Dubai'de kırdı. Müzayedenin yıldızı ise Mısırlı sanatçı Mahmoud Said oldu. Said'in "Marsa Matrouh" adlı eseri 600 bin dolar, "Pecheurs a Rosette" adlı eseri ise 818 bin dolara satıldı. Tüm müzayededen elde edilen gelir de 5 milyon 600 bin dolar oldu.

İŞTE SATILAN ESERLER

SANATÇI ESER ADI FİYAT ($)
Ramazan Bayrakoğlu Sandra 92 bin 500
Murat Pulat: İsimsiz 35 bin
Lale Tara: Lucid Dreams 6 bin 250
Fırat Neziroğlu: Uyuyan Adam 12 bin 500
Ayline Olukman: Two Girls 4 bin 375
Banu Birecikligil: Pasta Kent 6 bin 250
Levent Morgök: İsimsiz 10 bin
Arzu Akgün: Model 1 23 bin 750
Özlem Şimşek: Otoportre 2 bin 500

[denizci]

Claude Monet 'nin tablosu, 43 milyon dolara satıldı

http://666kb.com/i/c8squ1i526gm1xwsu.jpg


AA

Fransız empresyonist ressam Claude Monet'nin ünlü "Nympheas (Nilüferler)" tablosu, New York'ta yapılan açık artırmada 43 milyon dolara alıcı buldu.




BBC'nin haberine göre, Christie's müzayede evinde yapılan açık artırmada, adının açıklanmasını istemeyen bir koleksiyoncu Monet'nin tablosu için 43 milyon dolar ödedi.

Monet'nin 1905'te tamamladığı yağlıboya eserin 30-50 milyon dolar aralığında alıcı bulması bekleniyordu.

Fransız Empresyonizm'inin kurucularından Monet'nin 1919 tarihli "Le Bassin Aux Nympheas (Nilüfer Havuzu)" adlı eseri ise 2008 yılında Londra'daki Christie's müzayede evinde yapılan açık artırmada 80,4 milyon dolara satılmıştı.

Aynı açık artırmada Rus ressam Wassily Kandinsky'nin "Studie fur Improvisation 8 (Doğaçlama Çalışması 8)" adlı eseri 23 milyon dolara, İsviçreli helkeltraş Alberto Giacometti'nin bronz "La Jambe (Bacak)" heykeli 11,3 milyon dolara, İspanyol ressam Joan Miro'nun "Femme, Journal, Chien (Kadın, Gazete, Köpek)" adlı tablosu 13,7 milyon dolara, İspanyol sanatçı Pablo Picasso'nun "Buste de femme (Kadın Büstü)" ise 13 milyon dolara satıldı.

[denizci]

auguste rodin in 172. doğum günü :)

http://666kb.com/i/c8wox5oytt4bz5c57.jpg

[denizci]

heykel

hisse.net kültür-sanat bölümü de unutmadı :super:


Google , Rodin 'in 172. doğum gününü unutmadı

http://666kb.com/i/c8wox5oytt4bz5c57.jpg


AA

Google, Fransız heykeltıraş Auguste Rodin'in 172. doğum gününü logosuna yerleştirdiği ''Düşünen Adam'' heykeli ile hatırlattı.


Özel günler için hazırladığı ''doodle''lar ile dikkati çeken Google, Fransız heykeltıraş Auguste Rodin'in ''Düşünen adam'' heykelini logosuna yerleştirdi.

Doodle uygulamaları, dünya ülkeleri için önemli gün ve tatillere, kültürel olaylara ve tarihte yer alan önemli kişilere bu platformda yer vererek dikkati çekmeyi hedefliyor. İnternet kullanıcıları, özel tasarımlı logonun üstüne tıklayarak, o güne, kişiye, konuya özel daha ayrıntılı bilgilere erişebiliyor.

Auguste Rodin, Paris'te 12 Kasım 1840'ta dünyaya geldi ve 17 Kasım 1917'de hayatını kaybetti. Rodin'in eserleri arasında 'Adem', 'Havva', 'Düşünen Adam' ile 'Victor Hugo' büstü bulunuyor

[denizci]

Jartiyerli Monroe 'ya 16 bin dolar

http://666kb.com/i/c901drnap9e7hv0re.jpg

Marilyn Monroe ’nun fotoğrafları müzayedede satışa çıktı

1962’de hayatını kaybeden ABD’li ünlü film yıldızı Marilyn Monroe’nun 238 fotoğrafı Polonya’nın başkenti Varşova’da düzenlenen müzayedede satışa sunuldu. Monroe’nun jartiyerli fotoğrafı 16 bin dolara (yaklaşık 28 bin 800 TL) alıcı buldu.

[denizci]

İlk Art İstanbul başlıyor

Contemporary İstanbul’u da kapsayacak Art İstanbul Sanat Haftası, ilk kez bu yıl 19-25 Kasım tarihleri arasında gerçekleştirilecek

http://666kb.com/i/c9085zcbbr15lpgy3.jpg

İlki bu yıl gerçekleşecek olan Art İstanbul Sanat Haftası'nı kamuoyuna tanıtmak amacıyla The Sofa Hotel'de basın toplantısı düzenlendi. Toplantıya Contemporary Istanbul Yönetim Kurulu Başkanı Ali Güreli ve Genel Koordinatörü Prof. Dr. Hasan Bülent Kahraman, Akbank Sanat Direktörü Derya Bigalı, İKSV Genel Müdürü Görgün Taner, Galeri Nev Istanbul kurucusu Haldun Dostoğlu, Suna ve İnan Kıraç Vakfı Kültür Sanat İşleri Genel Müdürü Özalp Birol katıldı.

http://666kb.com/i/c9084374259bckzyj.jpg


30 YABANCI GALERİ GELİYOR
Toplantıda konuşan Ali Güreli, Art Istanbul projesinin önemini vurgulayarak, Türkiye'nin ekonomisindeki gelişimin, bir çok galeri ve koleksiyonerlerin İstanbul'a gelmesine yol açtığını vurguladı ve 30'un üzerinde galerinin ''Art İstanbul''u izlemeye geleceğini, bunu çok önemsediklerini dile getirdi.

Güreli, bütün öne çıkan sanat kurumları, sanat eğitimi öne çıkan üniversitelerle bu projeyi her yıl devam ettirmek istediklerini ifade ederek, dünya şehirlerinin etkinlikleriyle birbirleriyle yarıştığı bir dönemde İstanbul'da bu tür bir organizasyon düzenlemenin çok önemli olduğunu kaydetti.

Bu sene ilk defa düzenlenecek ''Art İstanbul'' kapsamında, 19-25 Kasım arasında İstanbul'daki sanat kurumları, galeriler, müzeler ve kültür kurumlarının düzenlediği etkinlikler ortak bir yapı içinde yerli ve yabancı ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Etkinlik, sergi ve gösterilerin sunulacağı yerler arasında Firamid Sanat, Fransız Kültür Merkezi, İstanbul Moderm, Galata Rum Okulu, Masumiyet Müzesi, Pera Müzesi, Galeri Nev İstanbul, GAleri Apel, Galeri Artist gibi mekanlar bulunuyor

[denizci]

Terracotta heykelleri İstanbul'da

http://666kb.com/i/c94ssr4gfjylq0y9c.jpg

Çin'in meşhur Yeraltı Ordusu'ndaki terracotta heykelleri, '2012 Türkiye'de Çin Kültür Yılı' etkinlikleri çerçevesinde İstanbul'a getirildi

T24

Topkapı Sarayı Müzesi'nde 21 Kasım'da açılacak sergide, Çin'in meşhur Yeraltı Ordusu'ndaki terracotta heykellerinin 5'i İstanbul'a getirildi.

Çin kanunlarında 5 parçadan fazlasının yurt dışına çıkarılmasının yasak olduğu belirtilen heykeller, Kültür ve Turizm Bakanlığı Müzeler Genel Müdürlüğü ile Çin Halk Cumhuriyeti Devlet Kültürel Miras İdaresi Başkanlığı tarafından ''2012 Türkiye'de Çin Kültür Yılı'' etkinlikleri çerçevesinde İstanbul'a getirildi. Heykeller, Topkapı Sarayı Müzesi'ndeki Has Ahırlar bölümüne yerleştirildi.

Çin ve Türk küratörlerce yerleştirilen terracotta heykeller, 21 Kasım'da ziyaretçilerin beğenisine sunulacak. Ayrıca eserler için müzede özel bir aydınlatma ve havalandırma sistemi oluşturuldu.

Sergide, savaş arabasını çeken at, zırhlı asker, savaş arabası kullanıcısı, zırhlı general, okçu heykelleri olacak.

Topkapı Sarayı Müzesi Başkanı Haluk Dursun, ''Çin Hazineleri Sergisi''nin, Çin kültürünün Türkiye'de tanıtılması amacıyla çok kapsamlı bir sergi olduğunu belirtti.

[BORA YAŞAR]

17 Mart Pazar, Saat 14.00

Çağdaş ve Modern Sanat Müzayedesi

Aşağıda verilen linkten tüm eserleri, ön fiyatlarını ve tabloları görebilirsiniz.


http://www.lebrizmail.net/ct/ctv2.asp?LID=6BF8873418DE458EB4D135FA68C03868&RID=D1AB5A1E47BC474690E51B6B7CBED835


Meraklısına...

Elderoğlu'ndan, Burhan Doğançay'a, Uygur'dan, Mehmet Güleryüz'e, Nejad Melih Devrim'den Mustafa Ata'ya, onlarca usta ressamın yüzbinlerle ifade edilen eserleri Türk resmi hakkında bir fikir verebilir.

Çok güzel bir müzayede.

[village people]

Resim piyasasi borsa ile benzerlikler tasiyor. Ressama yatirim yapiyorsunuz. Resmi cok severseniz satmiyorsunuz. Resim duvariniz da degerlenmeye devam ediyor.Degerine ulasinca satip yeni ressamlara yatirim yapiyorsunuz.
Ornek.
Osman Hamdi,İbrahim Calli,Nazmi Ziya ,Seker Ahmet Pasa,Hoca Ali Riza gibi ressamlarimizin tablolarini artik almamiz mumkun degil.

Burhan Dogancay,Avni Arbas,Burhan Uygur,Nese Erdok,Ergin inan,Neset Gunal,Mehmet Guleryuz,Nedret Sekban gibi cagdaslarimizin fiyatlari da uctu gitti.

Fiyatlari biraz daha makul olan cagdas sanatcilara yatirim yapmamiz gerekir.
Mustafa Horasan,Temur Koran, Alp Tamer Ulukilic,Gazi Sansoy, Memduh Kuzay gibi sanatcilarimiz bazi ornekler.

Genclerden
Baris Saribas,Cagatay Odabas ta takip edilmesi gereken genc ressamlarimiz.

Antik A.S ,Beyaz Muzayede,Alif Art ,Artium gibi muzayede firmalarindan cumhuriyet donemi ve cagdas resimleri takip edebilirsiniz.

Saygilar.

[BORA YAŞAR]

Resim piyasasi borsa ile benzerlikler tasiyor. Ressama yatirim yapiyorsunuz. Resmi cok severseniz satmiyorsunuz. Resim duvariniz da degerlenmeye devam ediyor.Degerine ulasinca satip yeni ressamlara yatirim yapiyorsunuz.


Saygilar.

Haklısınız.

Ve 25 yıllık geçmişe bakınca iyi ressamların eserlerine yatırım yapanların son derece iyi kazançlar elde edebilir duruma geldkilerini görebiliyorsunuz.

Ancak bunun için resmi sevmeniz, duvarınıza asmaya layık görmeniz gerekir.

Belirli bir kültür ve gelir düzeyinde olanların duvarlarında bile tek bir orijinal tablo yok.

Bu kültürel bir faktör.

Belirli düzeyde geliri olanlar için resim pahalı diyenlere katılmıyorum.

Eğer resim takdir gören bir sanat olsa dediğiniz gibi daha az tanınan ressamların eserleri satın alınıp ev duvarlarımızı şenlendirebiliriz.

[village people]

http://www.artpointgallery.com/

Online sanat kitaplari muzayedesine yukari da ki link ten ulasabilirsiniz.

[village people]

Haklısınız.

Ve 25 yıllık geçmişe bakınca iyi ressamların eserlerine yatırım yapanların son derece iyi kazançlar elde edebilir duruma geldkilerini görebiliyorsunuz.

Ancak bunun için resmi sevmeniz, duvarınıza asmaya layık görmeniz gerekir.

Belirli bir kültür ve gelir düzeyinde olanların duvarlarında bile tek bir orijinal tablo yok.

Bu kültürel bir faktör.

Belirli düzeyde geliri olanlar için resim pahalı diyenlere katılmıyorum.

Eğer resim takdir gören bir sanat olsa dediğiniz gibi daha az tanınan ressamların eserleri satın alınıp ev duvarlarımızı şenlendirebiliriz.

Sn YASAR;

Uzun yillardir hem borsaya hem de cagdas sanata yatirim yapiyorum. Evimin her duvarini susleyen sevdigim cagdas sanatcilarin tablolari mevcut. Yatirim icin aldiklarimi zaman zaman satisa cikariyor cocuklarimin egitimine harciyorum. Yine genc sanatcilarin tablolarini almaya devam ediyorum.
Borsa da genel de sig hisselere girerim. Sebebi az bulunan degerlidir mantigi. Sanatta az bulunan yatirim.
Arastirmistim. Bir sanatci omru hayati boyunca 6-7000 eser uretirmis. Bunu koleksiyoner sayisina bolseniz ne kadar az oldugu gorulur. Dogru ve profesyonel yatirim sanat piyasasinda da mevcut.
Akilli yatirim piyasayi once ogrenmekten geciyor. Borsa da hisse almadan once nasil arastiriyor,piyasa degeri,F/k pd/dd gibi degerlere bakiyorsak sanat piyasasi da arastirilmasi gereken bir piyasadir.
Meshur bir soz vardir. Resim mi? İmza mi? diye...
Bu sorunun cevabi İmza degerli yatirimcilar. Ama once İmza sonra eser .. Bunu unutmayin. Resim alirken arastirin. Muzayede firmalarina,galerilere,nette ki plastik sanat sitelerine kisaca her yere bakin. Yatirim yaptiginiz resmi hem duvariniza asin,zevkle seyredin,hem de duvarda asili durdugu muddetce degerlenmesinin keyfini yasayin. Sigorta ettirmeyi unutmayin.
Sanat dolu gunler dilerim. Saygilar.

[BORA YAŞAR]

Bu forumda belirli bir kültür ve gelir grubunda olup da evinin duvarlarında tablo bulunan kaç kişi vardır acaba?

Bunu hep merak etmişimdir.

Plastik sanat haberleri bir çoğumuzu sadece rakam olarak ilgilendiriyor, heyecanlandırıyor.

Medyamızın yaklaşımı da bu.

Yüksek fiyatlı tablolar ve onu yapan ressamlar haber oluyor.

Onun dışında bir haber ve konuya ilgi yok.

Bunda İslamın resimi uygun görmemesi de etken tabi.

[village people]

Bu forumda belirli bir kültür ve gelir grubunda olup da evinin duvarlarında tablo bulunan kaç kişi vardır acaba?

Bunu hep merak etmişimdir.

Bu piyasadan bir koleksiyoner .Ornek olmasi icin;
Saruhan Dogan.

Sanata yatirim yapan bir ekonomist ve koleksiyoner. Takdir ettigim bir kisidir.

[BORA YAŞAR]

Kolleksiyonerlik ince zenaat.:)

Bilgi, beceri, para ve devamlılık istiyor.

Ben sadece amatörce, sanatseverce bir yaklaşımı arıyorum.

Bizim gibi toplumlarda sanatın hiçbir dalı gelişmiyor bu durumda.

Devlet va bazı kurumlar da olmasa iş iyice zorlaşacak sanatçılar için.

[village people]

Cumartesi gunlerimi genelde Nisantasi' yi gezerek geciriyorum. Hem haftanin yorgunlugunu atiyorum. Hem de ulkemiz de sanatin kalbinin oldugu bir yerde bulunmaktan keyif aliyorum. Galeriler,muzayede firmalari,cafeleri ile guzel bir gun gecirebileceginiz guzel mekanlarin oldugu yerler. Her sanat severe tavsiye ederim.
Koleksiyoner olmak icin buyuk paralara gerek yok. Bilgi,zaman,arastirma ve gelecege yatirim olarak bakmak gerekli.
Borsa da kisa yoldan koseyi donmeye calisanlari goruyoruz. Sonu hep husran. Ama uzun vade bekleyenler genelde kazancli cikiyorlar.
Resim de boyle bir yatirim. Uzun vadeli yatirimi uygulayabilenler girebilir. Hem de sanatsal zevki olacak.
Dar bir piyasadir. İyi arastirmak gerekir. Ulkemiz de gelisiyor. İleride daha iyi olacagini umuyorum.
Saygilar.

[village people]

Finans merkezi sanatsiz olmaz haberi;


http://www.hurriyet.com.tr/ekonomi/22884411.asp

[BORA YAŞAR]

'Düşünen Adam' 15 milyon dolara satıldı


Heykeltıraş Rodin'in ünlü eserleri ABD'deki müzayedede satıldı.


NEW YORK - Fransız heykeltıraş Auguste Rodin'in ilk eserleri arasında yer alan başyapıtı "Düşünen Adam" ve "Cehennemin Kapısı" gibi heykelleri, New York'taki müzayede satıldı.

Sotheby şirketi, Rodin'in ünlü "Cehennemin Kapısı" eserinin 16 milyon dolara alıcı bulduğunu belirtti.

"Düşünen Adam" eserinin ise 15.3 milyon dolara satılırken, alıcıların isimleri gizli tutuldu.


http://www.radikal.com.tr/hayat/dusunen_adam_15_milyon_dolara_satildi-1132656

[brokerüstad]

2013 Türk Dünyası Kültür Başkenti Eskişehir'de Dünya Müzeleri Müzesi açıldı.

Sanatseverler dünya müzelerinde görebileceği eserleri artık Eskişehir'de inceleyebilecek. Aktiffelsefe Yeni Yüksektepe Kültür Derneği Eskişehir Şubesi tarafından planlanan ve gönüllülerin çalışmalarıyla 12 farklı uygarlığa ait eserlerin minyatürlerinin yapılıp sergilendiği Dünya Müzeleri Müzesi dernek binasına ait bir bölümde sanatseverlerin beğenisine sunuldu.

13'ü Eskişehir'den 275'i dünyadan olmak üzere 300'e yakın eserin sergilendiği müze Türkiye'de bir ilk. Vatandaşlar buraya geldiklerinde gönüllü rehberler eşliğinde ve eserlere dokunarak bu müzeyi gezebilecek. Müze, ücretsiz olarak ziyaret edilebilecek.

http://www.buyuyenturkiye.com/haber/12-uygarligin-eserleri-bu-muzede

[BORA YAŞAR]

http://img703.imageshack.us/img703/7761/iohb.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/703/iohb.jpg/)




Sanatçı olacak bebe üstünden başından belli olurmuş.:)

[BORA YAŞAR]

Sahte sergi!..

Bunu da başardık.. Serginin sahtesini açarak bir ilke imza attık..
Tophane-i Amire binasında açılan Miro sergisi sahteymiş.. Miro Vakfı serginin hemen kapatılmasını istemiş; sergi kapatılmış..
Anlaşılan eserler kopya.. Miro’nun diye gazlamışlar..
Gerçekten böyleyse, para ödeyip sergiyi gezen binlerce kişinin durumu ne olacak?
Maddi ve manevi yönden kazıklanmış olmuyorlar mı?

http://gundem.milliyet.com.tr/yolsuzlugu-amir-yaparsa-/gundem/ydetay/1810934/default.htm


Gerçeğin hiç bir türlüsüne tahammül edilemeyen bir coğrafyada, tablolar da sahte olabilir, sergiler de...

Tahammül bir yana, sahtesinin gerçeği kadar itibar gördüğü bir ülkede yaşıyoruz.

Ucuz olsun yeter.

[BORA YAŞAR]

http://www.lebriz.com/pages/auction_Cat.aspx?aucID=805&lng=TR&refSite=0&cust=2584

Nişantaşı Müzayede

50. Müzayede
25 Şubat 2014 Salı, Saat: 17:00 The Sofa Hotels & Resorts, Nişantaşı-İstanbul

[BORA YAŞAR]

Beyaz Müzayede
Çağdaş ve Modern Sanat Müzayedesi - XXVII
13 Nisan 2014 Pazar, Saat: 14:00
Zorlu Center PSM, Meydan Fuaye - İstanbul


Müzayede Kataloğu...http://www.lebriz.com/pages/auction_Cat.aspx?aucID=819&lng=TR&refSite=0&cust=2584&bhcp=1&sanID=0&katID=0

[i-ked]

Benim bütçemi aşar bunlar! Eskisi gibi duvarlarımı takvimler süslesin.

Aslında eve gelenlerin dalga geçmeyeceğini bilsem, zeminden tavana kadar papatya döşemek istiyorum. Artık emekliliğimde...

[BORA YAŞAR]

http://s13.postimg.org/lv7jxojx3/bali27.jpg (http://postimage.org/)

[BORA YAŞAR]

http://s1.postimg.org/wph475q8v/art21220.jpg (http://postimage.org/)

[BORA YAŞAR]

http://s3.postimg.org/t0l6gk0k3/24533269.jpg (http://postimage.org/)
[/url]

(Halil Paşa - Çeşme Yolu)


Osman Hamdi Bey'in 10 milyon liradan satışa çıkması beklenen 'Yeşil cami önü' tablosunun satışı ileri bir tarihe ertelendi.

Usta Türk ressamlarının ve Osmanlı eserlerinin yer aldığı eserler müzayede ile satıldı. Müzayede ile 900 bin liradan satışa çıkan Halil Paşa'nın 'Çeşme Yolu' konulu tablosu 1 milyon 200 bin liraya satıldı. Beşiktaş'taki Shangri-La Otel'de usta Türk ressamlarının eserleri ile Osmanlı dönemine ait eserlerinin yer aldığı müzayede düzenlendi. Sanatseverlerin katıldığı müzayedede Emel Korutürk koleksiyonu, Atabey aile koleksiyonu Kemal Erhan ve Yelkencizade aile koleksiyonlarından tablo ve eserler ile İbrahim Çallı, Şeker Ahmet Paşa, Halil Paşa, Sami Yetik ve Hikmet Onat'a ait başyapıt tabloların bulunduğu 190 parça değerli tablo ve antika satışa sunuldu.

Ünlü Türk ressamlarından Halil Paşa'nın 900 bin liradan satışa çıkan başyapıt çalışması 'Çeşme Yolu' 950 bin liraya satıldı. Müzayedenin en yüksek fiyat verilen eseri olan tabloyu kimin aldığı açıklanmadı. Müzayedede ayrıca, Hoca Ali Rıza'nın 'Peyzaj' konulu tablosu 820 bin liraya, Şeker Ahmet Paşa'nın 'Natürmort' çalışması da 165 bin liraya satıldı.

Öte yandan Osman Hamdi Bey'in 10 Milyon liradan satışa çıkması beklenen 'Yeşil cami önü' tablosu, eser sahibinin ailesindeki anlaşmazlık nedeniyle satışının ileri bir tarihe ertelendiği açıklandı.

Halil Paşa “Çeşme Yolunda” tablosu 1.200,000 tl (Sanatçının müzayede satış rekoru)

Hoca Ali Rıza “Peyzaj” 820,000 TL

Hale Asaf “Otoportre” 430,000 TL (Sanatçının müzayede satış rekoru)

Kuranı Kerim 340,000 TL (Hattat müzayede satış rekoru)

İbrahim Çallı “Anadolu Vapuru” 240,000 TL

İbrahim Çallı “Manolyalar” 240,000 TL

Feyhaman Duran “Natürmort” 165,000 TL

Tombak Kahveden 210,000 tl

Bakkal Arif ketebeli Hilye 260,000 TL

Hikmet Onat “Kayıklar” 265,000 TL

[url]http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/26480841.asp (http://postimage.org/index.php?lang=turkish)

[BORA YAŞAR]

http://s29.postimg.org/v2jlrpg3b/artimezat12.jpg (http://postimage.org/)

[BORA YAŞAR]

http://s12.postimg.org/ekmvqoo31/24575559.jpg (http://postimage.org/)
[/url]


Türk resminin önemli isimlerinden ressam Adnan Varınca 96 yaşında yaşamını yitirdi.

1918'de İstanbul'da doğan ressak Varınca, Saint-Josephe Fransız Erkek Lisesi'ni bitirdikten sonra, Güzel Sanatlar Akademisi'nde Lêopold Lêvy ve Bedri Rahmi Eyüboğlu atölyelerinde öğrenim gördü. Bu okulu 1948'de bitirdi. Bir süre resim öğretmenliği yaptı. 1957-1973 yılları arasında Paris'te çalıştı. Yurda döndükten sonra kişisel sergiler açtı. 1980 yılında, 4. Sedat Simavi Vakfı Görsel Sanatlar Ödülü'nü Turan Erol'la paylaştı. Adnan Varınca, 2006 yılında da resim alanında verilmesi kararlaştırılan Aydın Doğan Ödülü'nü aldı.

96 yaşında vefat eden sanatçı için yarın öğle vakti Teşvikiye Camii'nde cenaze töreni düzenlenecek. Sanatçının cenazesi Büyükada Mezarlığı'ndaki aile kabristanına defnedilecek.

http://www.hurriyet.com.tr/kultur-sanat/26501084.asp (http://postimage.org/index.php?lang=turkish)

http://s22.postimg.org/k7co64okx/1295525864_adnan_varinca_03.jpg (http://postimage.org/)


http://s15.postimg.org/mtzcn3v4b/image_Handler_1.jpg (http://postimage.org/index.php?lang=turkish)


http://s13.postimg.org/qifmrbehz/image_Handler.jpg (http://postimage.org/index.php?lang=turkish)
[url=http://postimage.org/index.php?lang=turkish]

Bir asıra neredeyse ulaşan bir ömür.

Adnan Varınca, eskilerin deyimi ile, nev'i şahsına münhasır bir ressam idi.

Renkleri (koyu renk ve tonlar, morlar, maviler, yeşiller) ve hafif çarpıttığı biçimleri ile.

Varınca deyince aklıma hep natürmort gelir.


Allah rahmet eylesin.

[BORA YAŞAR]

http://s28.postimg.org/e5biazufh/beyaz28.jpg (http://postimage.org/)

[BORA YAŞAR]

http://s9.postimg.org/wquxxfxwv/galeriidil07.jpg (http://postimage.org/)



Mustafa Ata, 20 sene önce tablosunu alarak tanıştığım bir ressam.

İnsan anatomisini kendine has renk ve çizgilerle tuvale aktarmakta yıllardır.

Yukarıda davetiyesi verilmiş sergisinde yer alan tablolardan gördüğüm kadarı ile çizgiler daha bir bozulmuş ve Uluç'vari helezonlar belirmiş tarzında.

[BORA YAŞAR]

Pop Art'ı Keşfedin...

Pera Müzesinde sanat tarihinde çığır açan bir sanatçının eserlerin sergileniyor.

Serginin adı Andy Warhol: "Herkes için Pop sanat".

Şüphesin Warhol ismine en uygun sergi başlığı.


http://sosyal.hurriyet.com.tr/Yazar/90/Dogan-Hizlan/33473/Pop-Art-i-kesfedin


Özellikle İstanbul'da oturanlar için kaçırılmayacak bir fırsat.

Başka şehirlerde oturan resim sanatı aşıkları için de program yapılacak bir olay.



Konu ile ilgili bir yazı...


Andy Warhol

Herkes için Pop Sanat
07 Mayıs - 20 Temmuz 2014

Pera Müzesi, 7 Mayıs - 20 Temmuz 2014 tarihleri arasında Amerikan pop kültürünün ikonik isimlerinden Andy Warhol'u ağırlıyor.

“Andy Warhol: Herkes için Pop Sanat” sergisinde, Andy Warhol’un (1928-1987) Campbell’s Soup, Kovboylar ve Kızılderililer, Tehlikedeki Türler, Çiçekler, 20. Yüzyıldan On Yahudi Portresi dizilerinin yanı sıra, Mick Jagger ve Lenin gibi ünlü isimlerin portreleri de yer alıyor. Sergi, Slovak asıllı sanatçının Slovakya Modra’daki Zoya Müzesi koleksiyonundan derlendi. Amerikan hayat tarzını sorgulayan, sanatında kitle kültürü malzemelerini kullanan, çoğaltılabilirlik ve yeniden üretilebilirlikle içerik ve formu önemsizleştiren Andy Warhol sergisi, Türkiye’de ilk kez sergilenecek serigrafi dizilerini ve desenlerini izleyiciyle buluşturuyor.

Fikirlerin, insanlar ve olayların metalaştırıldığı ya da metalaştırılma potansiyeli taşıdığı maddi bir dünyada Warhol, çoğaltılabilirlik ve yeniden üretilebilirlik teknikleri ile her şeyi nesne statüsüne indirgeyerek, içerik ve formu önemsizleştirdi. Popüler, fani, harcanabilen, düşük maliyetli, seri imal edilen, genç, hazırcevap, hileli ve büyüleyici bir sanat üretti. Warhol popüler kültürün Amerika’da yaratılmış en iyi şey olduğuna inanıyordu; herkese on beş dakikalığına dünyaca ünlü olma şansını veren genç, eşitlikçi, anti-otoriter, demokratik bir kültür. Bütün kalbiyle, Amerikan popüler kültürünün mitleşmesi için uğraştı.

Başında rastgele yerleştirilmiş gümüş rengi bir peruk, altından çıkan ince, kahverengi, dağınık saçları ile kendisini de bir ikona dönüştürdü. Tüm provokasyonları ile izleyicinin ilgisini garantiye alan Warhol, bu tuhaf sanatçıdan ne çıkacağını bekleyen bir Amerikan medyası yarattı.

http://www.peramuzesi.org.tr/Sergi/Andy-Warhol/157

[BORA YAŞAR]

http://s21.postimg.org/bcb6qgf9j/galeriidil08.jpg (http://postimage.org/)

[BORA YAŞAR]

http://s27.postimg.org/m6glnakqb/securedownload.jpg (http://postimage.org/)



Bayram tatilinde sanatsever İzmirliler için bir fırsat.:)

[BORA YAŞAR]

http://s10.postimg.org/vpm79rrjd/art21227.jpg (http://postimage.org/)

[BORA YAŞAR]

http://s27.postimg.org/hfncas1bn/aresmuzayede14.jpg (http://postimage.org/)

[BORA YAŞAR]

Ebru sanatı UNESCO Dünya Somut Olmayan Kültürel Miras Listesi'ne girdi.


http://s30.postimg.org/trbv10cwh/26883505.jpg (http://postimage.org/)



Paris'teki UNESCO Merkez binasında 190 ülkenin 24-29 Kasım 2014 tarihleri arasında katıldığı Somut Olmayan Kültürel Miras Hükümetlerarası Komite toplantısında ebru sanatı dünyanın ortak mirası olarak kabul edildi.

Büyükelçi Botsalı teşekkür konuşmasında, Anadolu'nun bağrından süzülüp asırladır halk kültürünun ayrılmaz parçası ve Türk kültür mirasının mücevheri olan ebru sanatının gökkuşağı gibi güzellikleri birleştirdiğini ve toplumun farklı renklerinin armonisi sayılabileceğini belirtti. Botsalı, “Çok gururluyuz. Türkiye’nin bu pozitif imajını,diyalog kuran medeniyet sermayesini hazinesini bütün dünya ile paylaşıyoruz. UNESCO bugün Türkiye’nin dünya nazarında itibarının en yüksek olduğu organlardan birisidir. Aynı zamanda UNESCO’nun dünya adına hareket eden 24 kişilik üyesinden birisi de olmak özel bir imtiyazdır dedi.


http://www.hurriyet.com.tr/kelebek/keyif/27667182.asp

[BORA YAŞAR]

http://s9.postimg.org/6czxmx7a7/mustafaayaz06.jpg (http://postimage.org/)


Özellikle Ankara'lılar için bir sanat haberi...:)

MUstafa Ayaz deyince...

Yıllar önce İzmir'de açılan bir sergide Mustafa Ayaz'ın bir tablosunu satın almıştım.

Yıllar sonra bir gün o tablo, asılı olduğu çividen kurtuldu ve kitaplığa düşerek tablo büyükçe delindi.

İstanbul'a gönderdim kardeşim uzmanına tamir ettirdi.

Öyle ki ancak biz söyleyince anlıyordu bakanlar tamir gördüğünü.

Sonra içime sinmedi sattım o tabloyu. Alana hasarını söyleyerek tabi.:)

[BORA YAŞAR]

http://s23.postimg.org/t7t4kwszv/bali28.jpg (http://postimage.org/)

[BORA YAŞAR]

http://s14.postimg.org/d6m78bxup/portakal07.jpg (http://postimage.org/)

[BORA YAŞAR]

http://s24.postimg.org/41fjl9whh/10857969_10205550696996193_1031972210640052047_n.j pg (http://postimage.org/)


Nedense tespihi severim.

1990 lardan itibaren Alsancak'ta gezinti yolumun üzerindeki kuyumcunun vitrine koyduğu tespihlerden almıştım.

Hediye tespihler geldi.

Yıl içinde zaman zaman tespih zevkim depreşir evin içinde tespih çekerim.

Tespihlerim içinde favorime gider hep elim.

Tespih, yapıldığı materyal, tanelerinin iriliği ufaklığı ve biçimi (uzun, yassı, yuvarlak) ve rengi ile size kendini beğendirir.

Benim favorim kehribar takilidi (büyük bir ihtimalle sentetik) değersiz bir tespih.

Ama elim onu seviyor.:)

Facebook'ta tespih meraklılarının buluşup, tespih alıp sattıkları, tespih teşhir edip konuştukları, mezat yaptıkları çok canlı bir gruba üye oldum.

https://www.facebook.com/groups/1554726041424847/?fref=nf

Müthiş güzel tespihler dünyama bir pencere daha açtı.

Yukarıdaki güzeller güzeli tespih için satıcısının açıklaması şöyle:

"Satlık 121gr orjinal osmanlı damarları hareli şaheser delikleri ufak sandık malı koleksiyonluk"

Fiyatı dudak uçuklatan cinsten: 9.500 TL.


Ama güzel.

[BORA YAŞAR]

http://s17.postimg.org/ygm6em8z3/securedownload.jpg (http://postimage.org/)

[utkuran]

http://i.hizliresim.com/1v8dNB.jpg (http://hizliresim.com/1v8dNB)


OSMAN HAMDİ BEY’İN
BAŞYAPITI ANTİK A.Ş. MÜZAYEDESİNDE

Türk resim sanatının usta ismi Osman Hamdi Bey’in “Yeşil Cami Önü” tablosu 14 Mayıs 2016 tarihinde Antik A.Ş. müzayede evinde satışa sunuluyor.

Osmanlı mimarisinin süslemelerini ve ince işçiliğindeki detaylarını 16 insan figürü ile tuvalde betimleyen Osman Hamdi Bey, eski Osmanlı günlük yaşamının ruhunu etkileyici bir kompozisyonla yansıtmış. Tuval üzerine yağlıboya eser 185 x 100 cm ebatları ile “Kaplumbağa Terbiyecisi’ adlı tablosundan sonra bilinen en büyük Osman Hamdi Bey eserlerinden biri.

Sanat tarihçileri, müze direktörleri ve sanat uzmanları tarafından “başyapıt” olarak nitelendirilen eser 10 milyon lira açılış fiyatı ile satışa sunuluyor.

Osman Hamdi Bey’in Mekteb-i Sanayi-i Nefise-i Şahane’yi bugünkü adıyla Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesini kurduğu yıl olan 1882’de tamamladığı eser eski Türkçe imzalı.

Müzayedede ayrıca Türk resim sanatının usta sanatçılarından Halil Paşa, Hoca Ali Rıza, İbrahim Çallı, Naci Kalmukoğlu ve Şevket Dağ, Hikmet Onat’a ait tablolar da yer alıyor.

https://www.artamonline.com/24-guncel-muzayede

[BORA YAŞAR]

https://scontent-fra3-1.xx.fbcdn.net/v/t1.0-9/13227028_1071890086182546_1536431093692481935_n.jp g?oh=53cd4b74d867933b3121cfbd0e859137&oe=579FF5AB

Osman Hamdi Bey'in "Yeşil Cami Önü" adlı tablosu bugün gerçekleşen 291. müzayedede KDV dahil 13.500.000 TL fiyata satılarak Türkiye'de satılan en değerli eser rekoru oldu..

[BORA YAŞAR]

http://lebrizimages.com/img/e-davetiye/beyaz38.jpg

[BORA YAŞAR]

https://www.evrensel.net/upload/dosya/cache/683x455/61827.jpg

İstanbul Tophane'de 21 kadın sanatçının çalışmalarından oluşan 'KUYTU' sergisinin açılışı içki içildiği gerekçesiyle saldırıya uğradı.

https://www.evrensel.net/haber/291856/tophanede-kadinlarin-sergisine-saldiri

IŞİD kafalı vandallar her yanımızda. Öyle Suriye'ye, Irak'a gitmeye falan gerek yok.