PDA

View Full Version : nato üyeliği mi,, shangay işbirliği örgütüne üyelik mi???



ihvan
26-01-2011, 00:21
önümüzdeki yıllarda şekillenecek olan dünya ekonomisi ve askeri gücü ve coğrafya ve siyasi değişimlere bakarak , sizce hangi tarafta olmalıyız???

nato nun fonksiyonu kaldı mı
shangay işbirliği örgütü bize daha dost olabilir mi

hangisinin sözü geçecek yeni küresel arena da

hangisi bizim daha çok lehimize???

BORA YAŞAR
26-01-2011, 00:26
Türk Birliğine ne oldu?

Vaz mı geldik?:)

BORA YAŞAR
26-01-2011, 00:28
Vikipedyadan alıntılayalım:

Şanghay İşbirliği Örgütü (İngilizce: Shanghai Cooperation Organization) adını örgütün ilk toplandığı yerden --Şanghay-- almaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 1996'da yılında oluşturdukları yapılanma Şanghay Beşlisi olarak anılıyordu. Bu örgüt 2001'de Özbekistan'ın katılımıyla üye sayısını altıya çıkarttı.

ihvan
26-01-2011, 00:29
sayın bora bey

türklerin hepsi o birliğe geçecek,,,,ve geçmeler başladı bile--------- ve bizimde güçlü olmamız lazım,,,,,,,,,,,kardeşlerimizle beraber daha koordineli oluruz o birlik sayesinde, ve birlikte olan güçlü ülkelerin tebasında şu anda soydaşlarımız----bu birliğe dahil olursak ve sözümüzde dinlenir ise, kardeşlerimizin nefes almasını sağlarız

ihvan
26-01-2011, 00:31
Vikipedyadan alıntılayalım:

Şanghay İşbirliği Örgütü (İngilizce: Shanghai Cooperation Organization) adını örgütün ilk toplandığı yerden --Şanghay-- almaktadır. Çin Halk Cumhuriyeti, Rusya, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan'ın 1996'da yılında oluşturdukları yapılanma Şanghay Beşlisi olarak anılıyordu. Bu örgüt 2001'de Özbekistan'ın katılımıyla üye sayısını altıya çıkarttı.

bende bi wiki alıntısı yapayım


Dünya petrol üretim ve kullanım pazarının yarısından fazlasını elinde bulunduran ve Hindistan, İran, Moğolistan ve Pakistan'ın gözlemci olarak bulunduğu örgüt, ABD'ye karşı etkili bir kutup oluşturmaktadır. Dönemin Rusya Devlet Başkanı Putin, Şanghay İşbirliği Örgütü'nün Ağustos 2007 Bişkek Zirvesi’nde “tek kutuplu dünya kabul edilemez” diyerek bir anlamda birliğin misyonunu da belirtmiştir.

ŞİÖ birkaç defa ortak askeri tatbikat düzenlemiştir. İlki 2003 yılında tatbikatın ilk aşaması Kazakistan'da, ikinci aşaması ise Çin'de gerçekleştirildi.[7]

Daha büyük kapsamlı olan Çin-Rus ortak Peace Mission 2005 tatbikatı ise, 19 Ağustos 2005'te ŞİÖ çerçevesi dışında düzenlendi.[8] Tatbikatların başarıyla tamamlanmasının ardından Rus yetkililer bu tür tatbikatlara gelecekte Hindistan'ın da katılacağı ve ŞİÖ'nün askeri bir nitelik kazanacağını dile getirmeye başlamıştır.

BORA YAŞAR
26-01-2011, 00:38
Rusya'nın Nato üyeliğinin konuşulduğu (Medvedev reddetse), Nato'nun füze kalkanına daveti Rusya'nın prensip olarak kabul ettiği bir dünyada, Nato ile Şanghay İşbirliği Örgütünü birbirine rakip örgütler olarak kabul etmek ne kadar doğru?

Neyse..

Anket mutasavver bir anket zaten..

Ne bizim girdiğimiz var, ne de davet eden..

İhvan'ın arzuladığı gibi "Türk kimliğinin ağırlaşacağı" bir birlik düşüncesine ne Rusya ne Çin izin vermez/razı gelmez zaten..

Anket hayırlı olsun.:)

Cezve
26-01-2011, 00:45
Kalben Shangay İşbirliği Örgütünü ama mantıken NATO'yu destekliyorum. Kalbime uyup , shangay İşbirliği Örgütünden yana işaretledim.

xmelx
26-01-2011, 00:50
hersey olacagina varir..Emperyalist Amerika'nin yaninda olmayalim da gerisi teferruat..Zaten guclu bir birliktelik..Sallayalim gitsin Yankee leri..

ihvan
26-01-2011, 00:53
kıbrıs harbinde bize ambargo uygulayan abd nin natosu neye izin verecek bora bey

rumlara kıbrıs harbinde silah hibe eden ingilize mi güvenecez

bizi ırak bataklığına çekenlere , fagan bataklığına çekenlere mi güvenecez

kore de boşuna bizi savaştıranlara mı güvenecez

mavi marmara hadisesinde israil in kınanması ile ilgili karara red veren abd nin natosu bizim neyimize izin verecek

abd nin bize bir hayrı yok bora bey

güç artık çin rusya ve hindistan da----------güç shangay da

bencee

ama sizin görüşünüze yanlış demem

fikir fikirdir benim için her zaman

ihvan
26-01-2011, 00:57
NATO’nun en önemli işlevi, ABD’nin sözde “müttefiklerini” denetleme örgütü olmasıdır. Türkiye, kendisine ve kendisi gibi ülkelere düşman bir örgütlenmenin piyonu olmuştur. Bu yüz kızartıcı görev, “Komünizm tehlikesi” tamtamları çalınarak yürütülmüştür. En önemlisi, bu dolduruşlarla ABD emperyalizmine bağlananlar, iç cephede Atatürk Devrimini tasfiye etmiş ve 1980’den sonra bir Gladyo-Mafya-Tarikat diktası kurmuşlardır. Bugün NATO, Türkiye’yi bölmektedir. İşte NATO’nun stratejik bilançosu budur.SALDIRI-SAVUNMA TARTIŞMASININ HAFİFLİĞİ
Haklı savaş vardır, haksız savaş vardır.
ABD emperyalizmi, dünya gericiliğinin merkezi olarak haksız savaşların failidir. Bu zalime karşı, ülkelerinin bağımsızlığı ve vatanlarının bütünlüğü için savaşan herkes haklıdır.
Her saldırı savunmayı içerir. Her savunma da saldırıyı içerir. Mustafa Kemal Paşa, 26 Ağustos 1922 günü “Ordular ilk hedefiniz Akdenizdir, ileri!” diye saldırı emri verirken, saldırıyordu ve haklıydı. O nedenle Füze Kalkanı olayında, saldırı ve savunma kavramları üzerine yapılan gevezelikler aldatıcıdır.
Füze Kalkanı sistemi, ABD’nin haksız savaş stratejisinin bir parçasıdır

Kore, Cezayir, Irak ve Afganistan savaşlarından beri üstlenilen ihanet rolü bu kez pahalıdır. ABD emperyalizmi ekonomisiyle, siyasal rejimi, toplumsal değerleri, dünyadaki itibarıyla çöken ülkedir. Asya’dan bizim Kemalist Devrim değerlerini paylaşan yeni bir uygarlık yükseliyor. Çin, Hindistan, Brezilya ve Gelişen Dünyanın yükselişine artık kimse diş geçiremez. Washington’un savaş planlarına alet olanlar, ancak ve ancak bozgunu paylaşacaklardır.
Bir zamanlar Türkiye’nin üzerine sürülen Yunan yönetiminin sonu hatırlanmalıdır. Yunanistan, o savaşın sorumlularını idam etti ama “Küçük Asya faciası”nın bedelini Yunan halkı ödemişti.
alıntıdır....

BORA YAŞAR
26-01-2011, 00:58
Ben pek severim ABD ve Nato'yu..:)


Hay bin kunduz..

Sevmek ayrı, olabilirlik ayrı..

Bugün ne evlilikler vardır sadece zorunluluklar, zaaflar, anlaşılmaz dengeler nedeniyle devam eder.

ihvan
26-01-2011, 01:04
nato dan ayrılmadıkça, asla bağımsız bir ülke olacağımızı sanmıyorum

artık incirli üssü nün pkk ya yaptığı yardımlar, çekiç güçler, yetteeeeerr diyorum

izmir nato üssünden yunanistan a aktarılan istihbarat a yeter diyorum

trabzon da bile mesken tutan nato dan çok çektik



nato nun, artık bu topraklardan çıkması lazım----------bize hep zararı oldu-----------------hiç bi faydasını göremedik bugüne kadar


nato mazlum halklara bomba yağdırıyor---bizde bu katliama tuz biber ekiyoruz

ihvan
26-01-2011, 01:12
Batı medeniyetini İslam’a karşı koruyan NATO’da işimiz ne?
HALİT REFİĞ: Bakın 19. yüzyıla kadar bu korku yok. Gerçi 1683’teki Viyana bozgunundan sonra Batı karşısındaki yenilgiler başlıyor başlamasına ama korku falan yok. Bir kompleks de yok. Ne zamanki Batı askeri ve ekonomik anlamda o çelik zırhı tamamen kuşanıyor ve saldırıya geçiyor işte o noktada korku başlıyor. Çünkü onu yenecek ekonomiyi yaratma olanağını da elinden almışlar. Bakın biz bugün Avrupa’dan korkmuyoruz. Avrupa’nın zenginliğine nasıl ortak oluruz hesabındayız. Bugün bizim korkumuz Amerika’dan. Çünkü biliyoruz ki askeri açıdan Türkiye’nin başa çıkamamayacağı tek güç, en azından bugün Çin gibi bir tehlike olmadığı için ABD.

Bence bugün Türkiye’nin en temel meselesi NATO. Bakın NATO niçin kurulmuştu? Avrupa’yı Sovyetlerden korumak için. Peki Sovyetler ortadan kalktığına göre ne işe yarıyor? Aslında Hungtinton şu meşhur kitabında bunu söylüyor. NATO’nun şimdiki fonksiyonu Batı medeniyetini İslam’a karşı korumaktır diyor. Biz Batı medeniyetini İslam’a karşı koruyacak bir ittifakın içinde ne yapacağız peki? Ne kadar dindar olduğum ayrı mesele. Camiye gitsen de gitmesen de, namaz kılsan da kılmasan da o kültürden geliyorsun. Ne yapıcam ben şimdi? Batı medeniyetini İslam’a karşı mı koruyacağım? İşte bugün Türkiye bu durumda. Türkiye’nin bana göre en öncelikli meselesi NATO’dan ayrılmak.

Batılılar İstanbul’un alınmasını ne unuttular ne de affettiler
HALİT REFİĞ: Bakın Huntigton’un kitabının orjinal basımının kapağı. Üstte Batı medeniyetini simgeleyen Haç, altta da çatıştığı medeniyetleri simgeleyen Hilal-hatta yanında aynı bizim bayrağımız gibi küçük de bir yıldız var- ve uzakdoğu medeniyetlerini simgeleyen Ying-yang. Bakın burda Batının iki düşmanı yan yanadır. NATO’nun Ying-yang’la sınırı yok ama Hilal’le var. Tabii bir de bunlar Çin’le arayı iyi tutmaya çalışıp birbirlerini yokluyorlar.

Şimdi sorunuzun cevabını bulmak için başka bir kitabı elimize alalım. Brzezinski: Büyük satranç tahtası. Ne diyor Amerika’nın en ünlü stratejisyeni: Dünya hakimiyeti Avrasya’dan geçer. Avrasya’ya hakim olmayan dünyayı kontrol edemez. Eğer diyor Amerika kendisine karşı Avrasya’da bir güç meydana gelmesini istemiyorsa böyle bir gücün ortaya çıkmasını derhal engellemelidir. Afganistan ve Irak örneklerine kısa vadede bakıldığında hiç şüphesiz petrol bunun dışında değil. Ama bunun daha da ötesine giden hesaplar var: Orta Asya, Ortadoğu.

Amerika’nın bugünkü refah seviyesini sürdürebilmesi için dünyanın temel enerji kaynaklarını ve ekonomik hareket merkezlerini denetlemesi lazım. Yani bu yaşananlar kaçınılmaz. Şimdi ülkemiz için çok önemli bir noktaya geliyoruz. Avrasya’nın merkezi Moskova değil burası. Şu anda biz bu röportajı Avrasya’nın tam merkezinde yapıyoruz. Onun için asıl hedef İstanbul. Ama birdenbire İstanbul’u alamıyorsun. Onun için yavaş yavaş, sağdan soldan sıkıştıra sıkıştıra İstanbul’a geliyorsun. Bugün Kıbrıs meselesi, Kerkük meselesi, Ermeni meselesi niçin merkezileşmeye başladı? Bakın Patrikhane hiç unutmamamız gereken bir mesele. Patrikhane ekümenik olacak, yani dünya ortodoksluğunun merkezi olacak. Yani buranın dünya Katolikliğinin merkezi Vatikan gibi olması gerekecek. Yani İstanbul’da devlet içinde devlet kurulacak. Bakın Economist dergisi bir milenyum özel sayısı yaptı. Binyılın önemli olaylarını inceledi. Bunlardan birisi şüphesiz İstanbul’un fethi. Burada fethin hikayesini anlattıktan sonra yazının son paragrafında şöyle diyor: Türkler bugün AB’ne girmek için büyük bir heves içindeler. Önlerindeki en büyük engelin de Kıbrıs olduğunu sanıyorlar. Ama diye bitiyor yazı, Avrupalılar İstanbul’un alınmasını ne unuttular ne de affettiler.

Şimdi bizim Batılılara göre eksik tarafımız şu. Batılılar bütün hesaplarını uzun vadeli yapıyorlar ve bunlarda zaman zaman meydana gelen başarısızlıklar ve yenilgilerden yılmıyorlar. Bizim onlara göre en büyük zaafiyetimiz bugünü atlatalım yarın Allah kerim zihniyeti. Onların uzun vadeli hesaplarına günübirlik çözümlerle kaşı duramayız.

Emperyalizm Ortadoğu’ya gelene kadar Kürt sorunu yoktu
HALİT REFİĞ: Bakın İngilizler Birinci Dünya Savaşı’nda Mezopotamya’ya gelene kadar Kürt meselesi yok. İngilizler özellikle mütareke döneminde nasıl Lawrence Arap aşiretlerini isyan ettirmişse Binbaşı Noel aracılığıyla Kürt aşiretlerini isyan ettirme faaliyetlerini başlattı. Atatürk bunları Nutuk’ta çok iyi anlatır. Ama başaramıyorlar. Çünkü Kürt aşiretlerin arasında dayanışma fikri yok. Örneğin Şeyh Sait isyanı bile dini isyan olarak çıkmıştır. Onların çıkış noktası Kürtçülük değil dindir. İngilizler Kürtlükle yapamadığını dini kullanarak yapmıştır. Bugün fazla zikredilmiyor ama Musul ve Kerkük Misak-ı Milli sınırları içindeydi. İngilizler Kürt aşiretlerini kullanarak burayı bizden koparttılar.

Bir süre Kürt meselesinin üstü kapanmış gibi gözüküyordu. Ta ki 1974’e kadar. Biz Batılı müttefiklere rağmen Kıbrıs’a çıktık, ardından Batı PKK ve ASALA’yı ortaya çıkardı. Ermeniler daha hazırlıklıydı, hemen eyleme geçtiler. PKK ancak hazırlandıktan sonra sahneye çıkabildi. 1984 yılına kadar işi ASALA götürdü. Eruh ve Şemdinli baskınlarıyla PKK sahneye çıktı ve çok ilginçtir ASALA hemen çekildi. Yoksa Türkiye’de Kürtlerin Türkiye’yle ne zorları olabilir. Cumhurbaşkanı olabiliyor; örnek İsmet Paşa, Ordu Kumandanı olabiliyor; rahmetli Eşref Bitlis, Meclis Başkanı olabiliyor; Hikmet Çetin; büyük tüccar olabiliyor Halis Toprak; büyük sanatçı oluyor İbrahim Tatlıses. Bütün bu imkanlar varken Türkiye’nin Kürdü bunları bırakacak ve dağ başlarında kimin hesabına olduğunu bilmediği bir bekçilik görevi alacak, İstanbul’a Antalya’ya, İzmir’e pasaportla gidip gelecek. Kim kabul eder yahu bunu? Kürt meselesi ta başından itibaren hep öncelikle İngilizlerin ve onların zayıflamasıyla Amerika’nın, Fransızların ve Almanların işi olmuştur. Ama bu işin esas sahibi her zaman İngilizlerdir.

alıntı

ihvan
26-01-2011, 01:19
Türkiye'nin NATO'yla Karşı Karşıya Gelme İhtimali Giderek Güçleniyor

Dün için, NATO'nun ifade ettiği anlam ve değer tartışmaya açıktı; ama NATO'nun pratikte Türkiye için fazla bir anlam ve değer ifade etmediği hatta İslam Dünyasına ve Ortadoğu'ya yönelik saldırgan tavırları nedeniyle, ülkemiz için bir tehdit ve tehlike haline geldiği bugün daha belirgindir. Bu yaklaşım, Türkiye'nin NATO'dan hemen ve kesin olarak çıkması gerektiği üzerine bina edilmemiştir. Ancak üyelikten temelli ayrılmanın veya sadece askeri kanattan ayrılmanın Türkiye için getirisinin ve götürüsünün ne olacağının, birileri tarafından bugünden masaya yatırılması gerekmektedir.

Eğer Türkiye, NATO'daki değişim nedeniyle, örgütten giderek daha az istifade eder hale geliyorsa, örgüt ile karşı karşıya gelme ihtimali giderek güçleniyorsa ve bunlara rağmen örgütte kalmayı sürdürüyorsa, o zaman mevcut koşullarda örgütten nasıl yararlanacağını ve örgüt içindeki varlığını nasıl kazanca dönüştüreceğini masaya yatırmak zorundadır.

Genişleme, Türkiye açısından NATO'nun AB'ye benzemesi ihtimalini doğurmuş gibidir. NATO'nun Karadeniz'deki yeni açılımlarının Türkiye ile NATO'yu karşı karşıya getirme ihtimali, bu benzetmeye neden olmaktadır.



(Gazi Üniversitesi, İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi, Uluslararası İlişkiler Bölümü Öğretim Üyesi ve POLSAR Başkanı Prof. Dr. Osman Metin Öztürk)

merlin
26-01-2011, 02:25
İslami kesimin Çin sevdası nereden başladı bilmiyorum. Geçen sene Moğalistan sınırında Türkler'i kesmiyor muydu bunlar ?

http://www.vidivodo.com/292622/cin-uygur-katliami

Tüm komşularıyla (Kore,Japonya,Tayvan ve Tayland) son derece bozuk ilişkileri olan , 2.dünya savaşında 1 milyarı aşkın nüfusa karşın 100 milyonluk Japonya karşısında tüm cephelerde perişan olup bozguna uğrayan, kendi insanını ezen, 1 çocuktan fazlasını yasaklayan ,faşist Çin sevdası nedir bilmiyorum.


NATO 'dan çıkalım dense anlarım da, anket ''mokoko*'' ile ilgili.

Doğrusu bu ya, olmaz ama olursa eğer, tepemde Çin uçağı görmektense Amerikan jeti görmeyi tercih ederim.



*mokoko için google'de mokoko fıkrası yazabilirsiniz.

secbul20
26-01-2011, 02:43
http://www.antalyacollection.com/ProdImages/MEDAL0410004_on.jpg

Dedelerimizin KAN larıyla kazandırdığı üyeliği kusura bakmayın anketle bile hayır demem...

Sovyetler Birliği ile Lenin zamanında imzalanan Brest Litovsk Barış Antlaşması, Moskova Antlaşması ve Kars Antlaşması'na rağmen, 2. Dünya Savaşı sırasında Stalin'in önce 1939'da Molotov kanalıyla Ribbentrop ve Hitler'den, daha sonra da 1945'te Truman ve Churchill'den Türkiye sınırları ile ilgili talepleri dolayısıyla Türkiye, Batı ittifakı ve NATO ile yakınlaşmıştır. 1950'de Adnan Menderes hükümeti döneminde TBMM kararıyla Kore Savaşı'na Birleşmiş Milletler komutası altında ABD ve Güney Kore'nin yanında çarpışmak üzere asker gönderilmiş ve böylece NATO üyeliği konusundaki niyetini uluslararası arenaya göstermiştir. Kore savaşında verilen şehitler dönemin muhalefet lideri İsmet İnönü ve partisi CHP tarafından NATO üyeliği için yapılan bir taviz olarak adlandırılmıştır.

nic
26-01-2011, 06:08
bence kesinlikle kalmalıyız çok çalışarak güçlendikten sonra kendi birliğimizi kurmalıyız.Bunlar ters köşe propagandası düşman amerika, kafir amerika, herkeste bi düşmanlık sendromu oluştu, amaç diğer kötüleri saklamak; mesela ortadoğunun karışık olmasının tek sebebi suudi'lerdir Amerika sadece paralı askerlik yapmaktadır orda, bu dünya üstünde en son karşı karşıya gelecek ülkeler amerika ve çin ve rusyadır.Bu bir tiyatrodur ve kötü rol amerikanındır.Biz hala sağ-sol,devrimci,ülkücü, tarikatçı,demokrat,liberal vb vb. kavramlarla varolmaya çalışıyoruz.Sanırım bizim milletimizde bişey var yıllarca ufak ufak sömürürler dini olarak, maddi olarak kimsenin sesi çıkmaz savaş çıksa sokakta adam bulamazsın herkes cepheye koşar enteresan bi milletiz bence.

Görüşler ne olursa olsun hep beraber olalım aç gezelim açıkta yatalım vatana sahip çıkalım; ki bence bu durum böyledir zaten Avrupa dediğimiz çukurda millet biraz aç kalsın banka yakar, ayaklanır, isyan çıkarır ama bizde adamın eline 600 lirayı maaş diye verirler bereket versin der koyar cebine.saygılarımla

JAKO
26-01-2011, 08:26
Türkiye'deki her türlü kötülüğün, faili meçhulun, entrika ve tertiplerin altında nato'yu arayan değerlendirmelere katılıyorum. Ermeni soykırımı ve Kürdistan projesi de nato projesidir diyenlere haklısınız diyorum. Nato, Türkiye'nin felaketidir, Atatürk'ün ölümünden itibaren, kontrolümüz nato'nun ellerindedir.

BRUBAKER
26-01-2011, 09:46
Ben pek severim ABD ve Nato'yu..:)


Hay bin kunduz..

Sevmek ayrı, olabilirlik ayrı..


Bugün ne evlilikler vardır sadece zorunluluklar, zaaflar, anlaşılmaz dengeler nedeniyle devam eder.

''Eşler birbirlerine yalan söylerler ama
Sevişmeye'de devam ederler''

Ülkeler ve büyük şirketlerin çalışma mantığı

Maalesef bireyler arasında çoğalarak kabul görüyor

Isınan Dairesel Dünyamız Gibi

Adalet ve Dürüstlük

Eriyor

JAKO
26-01-2011, 09:56
Derin devlet, gladio, kontr-gerilla, hepsi, nato örgütlenmesidir, Nato, başımızdaki beladır diyenleri de bir kaç yıldır anlıyorum.

ihvan
26-01-2011, 12:44
nato, ülkemizde ki truva atıdır

BORA YAŞAR
26-01-2011, 13:12
Putin'in 'milyar' dolarlık sarayı

İnternete sızan 'Putin'in 1 milyar dolarlık gizli sarayı' haberlerinin ardından inşaatta çalışan işçinin çektiği fotoğraflar da ortaya çıktı.
ABD'nin korkulu rüyası WikiLeaks sitesinin Rusya ile ilgili belgelerini yayımlamak için kurulan versiyonu olan RuLeaks ilk bomba haberini patlattı.

Siteye sızan habere göre, Rusya Başbakanı Vladimir Putin 2005 yılından bu yana Karadeniz kıyısında değeri 1 milyar doları bulan gizli bir saray inşa ettiriyor. RuLeaks, haberde "Putin istediği kadar inkâr etsin. Biz Praskoveyevka mevkiindeki İtalyan stilindeki sarayın birçok Rus iş adamının 'gönüllü' hibeleriyle yasadışı yoldan Putin için inşa edildiğini biliyoruz" diye yazdı.

RuLeaks'ın haberinden sonra asıl bomba sarayın inşaatında çalışan işçinin çektiği fotoğrafların internete sızması oldu. Fotoğraflarda inşaat işçisinin yüzüne siyah bant atılmış.

Malikanenin sınırları içinde bir amfi tiyatro ile üç helikopter pisti bulunuyor. Hemen hemen tüm duvar ve tavanlarda kabartma ve freskler dikkat çekiyor. Putin'in kendisine bir saray yaptırdığı haberi geçen yıl Washington Post yazarı David Ignatius'un bir makalesine de konu olmuştu.

http://www.sabah.com.tr/Dunya/2011/01/26/putinin_milyar_dolarlik_sarayi

Nato şudur budur ama devletlerin neredeyse tamamı demokratik usullerle yönetiliyor.

Milyar dolar lafı bizim ülkemizde de sık duyuluyor ama biz bu blokun en zayıf halkalarından biriyiz.

Şhangay örgütüne şöyle bir bakmak bile yeterli.

Shangay'ı bir alternatif olarak ortaya koyunca ben bile Nato'cu oldum çıktım.:)

"Özgürlük benim karakterimdir" lafının yakıştırıldığı bir millet için şart mıdır bir örgüte girmek?

BORA YAŞAR
26-01-2011, 13:26
İslami kesimin Çin sevdası nereden başladı bilmiyorum. Geçen sene Moğalistan sınırında Türkler'i kesmiyor muydu bunlar ?

http://www.vidivodo.com/292622/cin-uygur-katliami

Tüm komşularıyla (Kore,Japonya,Tayvan ve Tayland) son derece bozuk ilişkileri olan , 2.dünya savaşında 1 milyarı aşkın nüfusa karşın 100 milyonluk Japonya karşısında tüm cephelerde perişan olup bozguna uğrayan, kendi insanını ezen, 1 çocuktan fazlasını yasaklayan ,faşist Çin sevdası nedir bilmiyorum.


NATO 'dan çıkalım dense anlarım da, anket ''mokoko*'' ile ilgili.

Doğrusu bu ya, olmaz ama olursa eğer, tepemde Çin uçağı görmektense Amerikan jeti görmeyi tercih ederim.



*mokoko için google'de mokoko fıkrası yazabilirsiniz.

Bu geride kalmış..

Ve cevaplanmamış..

Çin'in Uygur Türklerine yaptığını nasıl yorumluyor ve sineye çekiyor milli görüşçü kesim..

İşimize gelmeyeni görmüyoruz gibi bir zehab oluşuyor..

ihvan
26-01-2011, 13:42
Bu geride kalmış..

Ve cevaplanmamış..

Çin'in Uygur Türklerine yaptığını nasıl yorumluyor ve sineye çekiyor milli görüşçü kesim..

İşimize gelmeyeni görmüyoruz gibi bir zehab oluşuyor..

uygur katliamına her insan karşı çıkar,,,,

kötünün iyisi , yaklaşımında bulunalım


nato nun katlettikleri yanında, uygur katliamı cüce kalır


rusya da ha keza çok katliam yaptı

hindistan da çok katliamlar yapıldı


hepsi bizim sevmediğimiz ülkeler

ama şu anda nato, katliamda zirve yapmış durumda ve artık koministliği değil, islamı tehlike olarak görüyor----------------ve haçlı zihniyeti takındı

özgürlük bizim karekterimizdir,,,,,,,sadece kendimize, 20 yıl sonrasında şekillenmesi muhtemel olan dünya da, şimdiden kuvvetli müttefik arıyoruz

BORA YAŞAR
26-01-2011, 13:48
Canım kötünün iyisi diye bir yaklaşımı gerektirecek bir seçim zorunluluğumuz mu var ?

Nato çok can yaktı tamam da, birçok defa doğrudan "Türk"ü hedef alan bir devlet Çin?

Bu aynı şey mi?

Hadi onu da es geçelim hatır için..Komünizm öcü değil miydi?

Eski yeni komünistler'le işbirliğini nasıl bağdaştırıyorsunuz? :)


Bu sevdanın altında ne var diye sormadan edemiyor insan..

ihvan
26-01-2011, 14:04
sevdamız::::

kendisine kazık atan müttefiklerden uzaklaşan(kıbrıs-pkk-ab sorunlarında sattılar bizi)

kutuplaşmaya doğru giden dünya da sağlam bir kutupta yer alıp, ekonomik,siyasi ve askeri olarak güçlenen, (çin-hindistan-rusya, üçlüsü)

komşuları ile barışık, ama içerden ülkemizi karıştırmaya cesaret eden nato vari kuvvetleride sınır dışı etmek


ve bizim kan kaybımıza neden olan bu etkenleri safdışı bırakarak, daha güçlü bir türkiye arzuluyoruz

cumhuriyet, asla hiçbir rejimden korkmaz....yada hiçbir rejime düşman gözü ile bakmaz,,,hiç bi dini inanca yada hiçbir siyasi görüşe düşman muamelesi yapmaz,,,,,,,,cumhuriyet, demokrasidir,,,,,,,,,,,

tabi eğer kendini cumhuriyetçi demokrat sayan baskıcı zihniyeti saymazsak,,,,,,,,onlar enstantane, gardrop , şekilci, bahanecidirler

yahutta kendini islamın kılıcı sanan sözde muhafazakarları saymazsak,,,,onlarda şekilcidirler, onlarda baskı yolu ile dikta isterler

yahutta koministlik adı altında, halkımıza ateist olması için baskı yapıp, tüm dinlere savaş açanları saymazsak


kısacası, hiçbiri umurumda değil,,,,,,,,,,,,,,

ötekileştirenlerden yada keni ideolojisini kutsal sayıp, diğer görüşlere hakaret eden insanları oldum olası sevmem, zaten yanıma bile sokulamazlar----dengim değildirler, basit muhabbetlere asla gimem

hakkıdır hür yaşamış, bayrağımın istiklal------derim ve bu yolda ne gerekiyorsa üzerime düşeni yaparım....gerekirse düşmanlarımla balkan paktı vari bi anlaşma yapar, kendimi olası tehlikelerden korurum


ha bu arada , herşeye muhalefet olan, hatta kendi söylediğine bile muhalefet edenleride sevmiyorum........

ama sevmiyorum diye kimseyide incitmem, hor görmem,,,,,,,,dinlerim, ama cevap vermem

BORA YAŞAR
26-01-2011, 14:24
Ne kadar doğru olduğu bilinmez ama; şöyle bir şey söylenir: Mevlana Yunus’un “ete kemiğe büründüm, Yunus diye göründüm” sözünü duyunca Yunus için; “benim sayfalarca yazdıklarımı, bir sözüyle söylemiş” dediği anlatılır…

Rivayettir.

Yukarıda ihvanın yazdıklarını okuyunca aklıma bir tek kelime geldi..

Şimdilerde çok moda..

Pragmatizm..Ya da utilitarizm..

Çok prensip sayılıyor ama sonuç "pragmatizm"..

Dedim ya şimdilerde çok "in"..

ihvan
26-01-2011, 20:53
pragmatizm mevzusundan çakmam sayın bora bey

öbür dediğinize ise bakmadan yaz deseniz, yazamam...hatta viki ye baktım anlamı ne diye


sizin açınızdan benim düşüncem o şekilde imiş,,,,,,,,,bakış size ait, birşey diyemem, mudahale edemem bakışlara


ama ben kendi bakış açım hakkında ufak bir ipucu vereyim:::

h.z ömer gibi adil yöneticileri istiyorsak, bizimde ebu zer(r.a.) olmamız şart

aksi halde kimse adalet beklemesin



teskere geçmeyince meclisten, abd nin bize neler yaptığını çok yakın zamanda gördük.....ege denizinde abd tarafından batırılan ve sadece prdon diyerek geçiştirilen olayın, hangi abd-türkiye gerginliğinden dolayı olduğunuda unutmadık


ben , ülkemde yabancı asker görmek istemiyorum


ben , ülkemde sadee tür askeri görmek istiyorum,,,,,,,,,,,hiçbir milletin askerini, dost ülke olsalar bile görmek istemiyorum,,,,,,,,,,,,,

hatta bana sorsalar, kıbrıs adasında bile sadece türk askeri görmek istiyorum,,,,,ne rum nede bm , nede adada ki ingiliz üssü--ben sadece türk askeri görmek istiyorum

ayhan53
27-01-2011, 15:14
illa bir yerlere yamanmakmı gerekiyor ankette 3 üncü bi şık olmalıydı bağımsız kalmak isteyenler için yada diğer diye bir şık olmalıydı aklında başka yerlere yamanmak isteyenler için
natoya girmek için korede bine yakın şehit verdik şimdi bu şangay için ne yapmamız gerekir

birde ilköğretim öğrenciside bilirkine tarihte çin ile hiç bir türk devleti geçinememiştir ta orta asyalardan anadoluya kadar çinlilerden kaçmışızdır ruslardan korkumuza rusya taraflarına doğru bile göç edememişiz şurda anadoluda biraz rahata huzura ermişiz
bu defada rusya ve çinle aynı örgütemi gireceğiz bu arada kalkanlar natonun değilmiydi, tusya bile bizede kalkanlardan yerleştirin diyip durmuyormu

i-ked
03-07-2013, 21:57
Gelecek çekik gözlülerde...

Yaşar ya da yaşamayız bilmem ama ABD'de de birgün dağılacak ve Nato anlamsız olacak. Şangay'a daha fazla prim veriyorum.