PDA

View Full Version : Yunus Emre



MAGIC32
11-07-2005, 11:53
YUNUS EMRE, bu büyük şairden biraz bahsetmek istedim, aşağıda şiirleri ve hayatına dair satırbaşlarını paylaşmak isteyen arkadaşlar olacağını tahmin ediyorum..sevgilerimle..


Türk şair. Anadolu'da tasavvuf akımının ve Türkçe şiirin öncüsü. İnsanlık sevgisine dayanan bir görüş geliştirmiştir. Yaşamı konusunda yeterli bilgi olmadığı gibi onunla ilgili kaynaklarda anlatılanlar da birbirini tutmamakta, nerede, hangi yılda doğduğu kesinlikle bilinmemektedir. Kimi kaynaklarda Anadolu'ya Doğu'dan gelen Türk oymaklarından birine bağlı olup, 1238 dolaylarında doğduğu söylenirse de kesin değildir. 1320 dolaylarında Eskişehir'de öldüğü söylenir.

Yunus Emre'nin şiirinde, edebiyat tarihi bakımından, dil, düşünce, duygu ve yaratıcılık gibi dört önemli sorun sergilenir. Bu sorunlar bir görüş ve inanış bütünlüğü içinde ele alınır, insan konusunda odaklaştırılır. Şiirde işlenen konular ise insan, Tanrı, varlık birliği, sevgi, yaşama sevinci, barış, evren, ölüm, yetkinlik, olgunluk, alçakgönüllülük, erdem, eliaçıklık gibi genellikle gerçek yaşamı ilgilendiren kavramlardır. Yunus, bu kavramları, şiirinin bütünlüğü içinde temel öğe olarak sergilemiştir. İnsan bir 'sevgi varlığı'dır, tin ile gövde gibi iki ayrı tözden kurulmuştur.

Sevgi bir çıkar aracı olmadığından seven karşılık beklemez. Dost kişi gerçek seven kimsedir (âşık).
Yunus Emre'nin dilinde bilge kişinin adı 'eren'dir. Eren barış içinde yaşamayı, bütün insanları kardeş görmeyi, kendini sevmeyeni bile sevmeyi bilen kişidir. Onun gönlü yalnız sevgiyle, dostluk duygularıyla doludur. Evreni bir tanrısal görünüş alanı olarak bildiğinden, erenin evrene karşı da sevgisi, saygısı vardır.
Yunus Emre'nin şiirinde Yeni-Platonculuk'tan kaynaklanan Tasavvuf öğretisinin bütün sorunları bulunur. Bunlara yeni bir çözüm getirmez, Yeni-Platonculuk'un yöntemine dayanarak yorumlar ileri sürer. Bu nedenle onun şiiri Yeni-Platonculuk'un Türkçe açıklanışıdır.

Yunus Emre'nin edebiyat tarihi bakımından, önemli bir yanı da Anadolu'da, Türkçe şiir dilinin öncüsü olması ve tasavvuf sorunlarını yalın, kolay anlaşılır bir dille söyleyişi nedeniyledir. Şiirleri söyleyişi akıcı, sürükleyici bir nitelik taşır. Tasavvufun en güç anlaşılır kavramlarını, Türkçe'nin ses yapısına uygun biçimde dile getirir, şiirinde duygu ve düşünce birliğinden oluşan bir derinlik görülür. Yer yer yalın halk söyleyişine yaklaşan dilinde anlam-uyum bağlantısı bütüncül bir içerik taşır. Ona göre önemli olan bir sözü etkili biçimde söylemektir. Bu nedenle sözün boş bir kavram olmaması, bir varlık sorununu, bir düşünceyi dile getirmesi gerekir.

Dilinin arılığı, anlatımının şiirsel gücü, dinsel inancındaki içtenliği, aşk, ölüm gibi evrensel şiir konularını etkileyici biçimde anlatışı vb. dolayısıyla bütün Türk edebiyatının en büyük şairlerinden biri sayılmıştır. Günümüzde onun asıl büyük değerinin ise her dinden, her inançtan insanlara aynı gözle bakan insan sevgisinden kaynaklandığı kabul edilmektedir. Yunus Emre'nin biri şiiri, öteki düşünceleriyle olmak üzere, iki yönlü bir etkisi vardır. Gerek dili, gerek görüşleri bakımından halk şiirinin de öncüsü sayılmaktadır.

MAGIC32
11-07-2005, 12:00
TAŞTIN YİNE DELİ GÖNÜL


Taştın yine deli gönül
Sular gibi çağlar mısın
Aktın yine kanlı yaşım
Yollarımı bağlar mısın

Nidem elim ermez yâre
Bulunmaz derdime çare
Oldum ilimden avare
Beni bunda eğler misin

Yavı kıldım ben yoldaşı
Onulmaz bağrımın başı
Gözlerimin kanlı yaşı
Irmağ olup çağlar mısın

Ben toprak oldum yolunda
Sen aşırı gözetirsin
Şu karşıma göğüs geren
Taş bağırlı dağlar mısın

Harami gibi yoluma
Aykırı inen karlı dağ
Ben yârimden ayrı düştüm
Sen yolumu bağlar mısın

Karlı dağların başında
Salkım salkım olan bulut
Saçın çözüp benim içün
Yaşın yaşın ağlar mısın

Esridi Yunus'un canı
Yoldayım illerim kanı
Yunus düşte gördü seni
Sayru musun sağlar mısın






YUNUS EMRE

ERKA
11-07-2005, 12:10
Magic yine döktürmüşsün hayırdır...

zum
11-07-2005, 12:41
İlim ilim bilmektir,
İlim kendin bilmektir,
Sen kendin bilmez isen , Ya nice okumaktır.
gibi.

YUNUS EMRE

İnsanı kendine tanıtan yüce insan o.

Sen kendine ne sanırsan
Ayruka da onu san,
Dört kitabın manası
Budur eğr var ise.

Yunus burada da insan kendine nasıl davranılmasını istiyorsa,başkasına da öyle davranmalı diyor.İşte eşşiz bir evrensel düşünce; bu düşüncenin sahibi de YUNUS.

ŞahMat
11-07-2005, 12:59
adimiz miskindir bizim
dusmanimiz kindir bizim

Red Kit
11-07-2005, 13:32
Bir kez gönül yıktınısa
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil

Bir gönülü yaptınısa
Er eteğin tuttunusa
Bir kez hayır ettinise
Binde bir ise az değil

Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hakk'ı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Belî kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil

Doğru yola gittin ise
Er eteğin tuttunusa
Bir hayır dua ettinise
Birine bindir az değil

Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka meta'ların satar
Yükü gevherdir tuz değil

MAGIC32
11-07-2005, 13:43
GEL DOSTA GİDELİM GÖNÜL


Yoldaş olalım ikimiz
Gel dosta gidelim gönül
Haldaş olalım ikimiz
Gel dosta gidelim gönül

Gel gidelim can durmadan
Suret terkini urmadan
Araya düşman girmeden
Gel dosta gidelim gönül

Gel gidelim kalma ırak
Dost için kalalım yarag
Şeyh'in katındadır durak
Gel dosta gidelim gönül

Terk edelim ili şarı
Dost için kılalım zarı
Ele getirelim yâri
Gel dosta gidelim gönül

Bu dünyaya kanmayalım
Fanidir aldanmayalım
Bir iken ayrılmayalım
Gel dosta gidelim gönül

Biz bu cihandan geçelim
O dost iline uçalım
Arzu hevadan geçelim
Gel dosta gidelim gönül

Kılavuz olgıl sen bana
Yönelelim dosttan yana
Bakmayalım önden sona
Gel dosta gidelim gönül

Bu dünya olmaz payidar
Aç gözünü canın uyar
Olgıl bana yoldaş u yâr
Gel dosta gidelim gönül

Ölüm haberi gelmeden
Ecel yakamız almadan
Azrail hamle kılmadan
Gel dosta gidelim gönül

Gerçek erene varalım
Hakk'ın haberin soralım
Yunus Emre'yi alalım
Gel dosta gidelim gönül

Red Kit
11-07-2005, 13:54
ŞOL CENNETiN IRMAKLARI

Şol cennetin ırmakları
Akar Allah deyu deyu
Cıkmış islam bülbülleri
Öter Allah deyu deyu

Aydan aydındır yüzleri
şekerden tatlı sözleri
Cennette huri kızları
Gezer Allah deyu deyu

Yunus Emre var yarına
Koma bugunu yarına
Yarın Hakk'ın divanına
Çıkkam Allah deyu deyu

MAGIC32
27-07-2005, 17:38
ŞÖYLE GARİP BENCİLEYİN


Acep şu yerde varm'ola
Şöyle garip bencileyin
Bağrı başlı gözü yaşlı
Şöyle garip bencileyin

Gezdim Rum ile Şam'ı
Yukarı illeri kamu
Çok istedim bulamadım
Şöyle garip bencileyin

Kimseler garip olmasın
Hasret oduna yanmasın
Hocam kimseler duymasın
Şöyle garip bencileyin

Söyler dilim ağlar gözüm
Gariplere göynür özüm
Meğer ki gökte yıldızım
Şöyle garip bencileyin

Nice bu dert ile yanam
Ecel ere bir gün ölem
Meğer ki sinimde bulam
Şöyle garip bencileyin

Bir garip ölmüş diyeler
Üç günden sonra duyalar
Soğuk su ile yuyalar
Şöyle garip bencileyin

Hey Emre'm Yunus biçare
Bulunmaz derdine çare
Var imdi gez şardan şara
Şöyle garip bencileyin

Kutlu
26-04-2006, 14:30
BEN YÜRÜREM YANE YANE
Ben yürürem yane yane, Aşk boyadi beni kane
Ne akilem ne Divane, Gel gör beni aşk neyledi
Gah eserem yeller gibi, Gah tozaram yollar gibi
Gah akaram seller gibi, gel gör beni aşk neyledi
*** ***
Akan sulayın çağlaram, Dertli cigerem dağlaram
Şeyhim anuban ağlaram, gel gör beni aşk neyledi
Ya elim al kaldır beni, ya vaslına erdir beni
Çok ağladım güldür beni, gel gör beni aşk neyledi
*** ***
Mecnun oluban yürürem, ol yari düşte görürem
Uyanıp melul oluram, gel gör beni aşk neyledi
Miskin Yunus biçareyem, baştan aşağı yareyem
Dost ilinden avareyem, gel gör beni aşk neyledi
*** ***
Akıl : Akıllı
Divane : Deli, Meczup
Melül : Elem

tekniker
05-01-2007, 14:22
İŞİTİN EY YARENLER AŞK BİR GÜNEŞE BENZER

İşitin ey yarenler aşk bir güneşe benzer
Aşkı olmayan kişi misali taşa benzer

Taş gönülde ne biter dilinde ağu tüter
Nice yumuşak söylese sözü savaşa benzer

Aşkı var gönlü yanar yumuşanır muma döner
Taş gönüller kararmış sarp katı kışa benzer

Ol sultan kapısında hazreti tapısında
Aşıkların yıldızı her dem çavuşa benzer

Geç Yunus endişeden gerekse bu pişeden
Ere aşk gerek evvel ondan dervişe benzer

ağu:zehir
pişe:iş güç;alışkanlık

PARK
05-01-2007, 14:35
ne güzel sözler bunlar bir insan bu kadarmı hümanizma sahibi olur mekanı cennet olsun......

tekniker
05-01-2007, 22:57
HİÇBİR KİŞİ BİLMEZ BİZİ BİZ NE İŞİN İÇİNDEYİZ

Hiçbir kişi bilmez bizi biz ne işin içindeyiz
Ne hırsımız baydır bizim ne nefsimiz içindeyiz

Bir kimsenin devletine ta'nediben biz gülmeyiz
Ne münkiriz alemlere ne Tersanın haçındayız

Biz bunun neliğin bildik dünyanın nesine kaldık
Arzumuz nefs için değil dünya teferrücündeyiz

Yunus aydır her sultanımın özge şahım vardır benim
Ko dünya altın gümüşün ne bakur u tuncundayız

bay:zengin,efendi
münkir:inkarcı,yadsıyan
teferrüc:açılma,ferahlama

tekniker
14-03-2007, 18:29
Miskinlik İle Gelsin

Miskinlik ile gelsin
Kimde erlik var ise
Merdivenlerden iterler
Yüksekten bakar ise

Gönül yüksekte gezer
Daima yoldan azar
Dış yüzüne o sızar
İçinde ne var ise

Aksakallı bir koca
Hiç bilinmez ki hal nice
Emek yemesin hacca
Bir gönül yıkar ise

Gönül Çalab'ın tahtı
Çalab gönüle baktı
İki cihan bedbahtı
Kim gönül yıkar ise

Sağır işitmez sözü
Gece sanır gündüzü
Kördür münkirin gözü
Alem münevver ise

Az söz erin yüküdür
Çok söz hayvan yüküdür
Biline bu söz yeter
Sende gevher var ise

Sen sana ne sanırsan
Ayruğa da anı san
Dört kitabın manası
Budur eğer var ise

Bildin gelenler geçmiş
Konanlar geri göçmüş
Aşk şarabından içmiş
Kim mana duyar ise

Yunus yoldan ırasın
Yüksek yerde durmasın
Sinle sırat görmesin
Sevdiği didar ise

Çalab:Rab
Münkir:İnkar eden
Gevher:Akıl,edeb
Didar:Yüz,çehre

gencturk
19-12-2007, 18:07
YUNUS EMRE’NİN ÇAĞLARI AŞAN FİKİRLERİ

Türk şiir ve düşünce tarihinin ulu kişilerinden biri hiç şüphesiz Yunus Emre’dir. Yunus Emre gerek kendi çağında gerekse kendinden sonraki 700 asırlık bir zaman diliminde fikirleriyle şiirleriyle dipdiri kalmış ve kalmaya da devam etmektedir. Şiirlerini sade Türkçe ile yazmış,bu sade Türkçe ile insanlarda duygu coşkunluğu yaratmış ve kendine özgü bir lirizmle insanları adeta büyülemiştir. Yunus Emre yaşayan ve var olan halk diliyle şiirlerini söylemiştir. O devirde Karamanoğulları beyliğinin dışındaki beyliklerde özellikle de devletin resmi dilinin Farsça olduğu, Arapça’nın hakim bir dil olduğu dönemlerde Yunus Emre şiirlerini halk dili olan Türkçe ile söylemiştir. Şiirlerinde sevgi, saygı, gönül, kalp, Allah sevgisi, aşk, özellikle ilahi aşk gibi konularda sıkça söz eder. Başlıca temaları bunlardır. Gönül Yunus Emre için çok önemlidir. Çünkü gönül Yunus Emre için bir Allah yapısıdır. Kırılması onun için bir bedbahtlıktır. Şimdi Yunus Emre’nin genel olarak fikirlerini, görüş ve düşüncelerini inceleyelim.


a.Yunus Emre’deki Hümanist düşünce: Yunus Emre İslamiyetin öz değerlerinden, içinde yaşadığı bölgedeki kolonizatör Türk dervişlerinden ve sofilerden aldığı kavramlardan birleştirdiği kendine özgü bir hümanist düşüncesi vardır. Batıdaki bildiğimiz hümanist düşünce ile Yunus’un hümanist yani insani düşüncesi veya insanı hedef alan düşüncesi arasında fark vardır. Batıdaki hümanist düşüncenin hedefi; insan iken, iyiliğiyle kötülüğüylü bütün sınırsız özgürlüğüyle insanı hedef almışken, beşer üstü varlıkları reddeden, hatta Allah'ı reddeden insanı hedef almışken Yunus’taki insani düşüncenin hedefi İlahi aşk veya insan Allah merkezli insandır. Yunus'ta sonuç ne olursa olsun, hangi düşünce olursa olsun bütün olarak insanı Allah’a götürmelidir. Zaten batıdaki hümanist düşünce hareketi Rönesans’la başlamıştır. Halbuki Yunus Emre asırlar önce kendine özgü insani düşüncelerini Anadolu halkının gönlüne ulaştırıyordu. Bu düşünceyi şiirlere dökerek ve yaşayan Anadolu Türçesiyle ele almış ve Türk toplumuna hediye etmiştir. Bu bakımdan bu düşünce kendine ve Türk toplumuna özgüdür. Batıdaki hümanist gelişmelerin ortada eseri bile yokken Yunus Emre kendi halinde tek başına içindeki sonsuz ilahi aşkla asırlara hitap edecek hümanist düşünceyi milletine sunmuştur.
Öyle ki Batılıların yıllarca düşünüp bir türlü uygulayamadıkları hümanist düşünceyi, tarihimizin derinliklerinden beridir yaşanılıp uygulanmaktadır. Her ne kadar batılılar bu konuda çok yazmış ve çizmiş iseler de bir türlü fiiliyatta gerçekleştirememişler diğer taraftan da Anadolu insanında gördükleri eşsiz hoşgörü ve hümanist düşünceyi hep merak etmişler ve bu durumu defalarca basın ve yayın organları vasıtasıyla dile getirmişlerdir.(1) Sanırım Anadolu insanındaki bu düşüncenin temellerini Yunus Emre’de aramak gerekir.
“Yetmiş iki millete bir göz ile bakamayan,
Şer’in evliyasıyla hakikatte asidir.”
Diyordu Yunus Emre 7 asır önce. Çevresindeki gönüllere, bütün insanlığa aynı gözle bakmak gerektiğini belirtiyordu.
Yunus Emre’nin insanı sevmesi veya hümanist bir düşünceye sahip olması insanları Yaratanının bir kapısı olarak gördüğündendir. Bu fikrini şu dizelerinde açıkça belirtiyor (2):
‘’Çok aradım özledim, yeri göğü aradım
Çok aradım bulamadım, buldum insan içinde.’’

Yunus Emre Allah'ı geleneksel düşüncenin aksine gökte değil, O yaratanını veya kendi diliyle Maşuk’unu yerde arar, insanlarda arar kısaca onun yarattığı her şeyde arar:
‘’Ben ay’ımı yerde gördüm, ne işim var gökyüzünde
Benim gözüm yerde gerek, bana rahmet yerden yağar.’’
İnsan “gönül” sahibidir. Gönül bütün yüceliklerin kendinde toplandığı yerdir. Gönül nazargahı ilahidir. Nihayet gönül, sevginin coşup taştığı yer olur.
‘’Gah eserim yeller gibi gah tozarım yollar gibi,
Taşkın akan seller gibi gel gör beni aşk neyledi ‘’
mısraları Yunus Emre’deki ruh halini yansıtır.(3)
Yine Yunus Emre’deki hümanist düşüncenin temeli insanları sevmesidir. Onun için bütün insanlık birdir. Din, dil , ırk ve cinsiyet ayırt etmez. Değil mi ki onlar birer yaratılan ve yaratan gibi yüce birisi onları yaratmış. Öyle ise insan en değerli varlıktır. Çünkü o varlık Allah'ın yaratmış olduğu ve sonuçta yine Allah'ın eseri olduğu için değerlidir. Peki o zaman hangi eser yapıcısını hatırlatmaz ve ya sevdirmez ki? O seçkin olsun avamdan biri olsun, Allah’a itaatkar biri veya asi biri olsun bütün insanların, insan olmaları itibariyle onun yanında değeri aynıdır. Ve bu insanlara daha doğrusu yeryüzündeki bütün insanlığa bakış açısı şöyledir.
‘’Hâs u âm muti asi Dost kuludur cümlesi
Kime ayıdabilirsin gel evinden taşra çık.’’
Bütün insanlık Allah’ın kuludur. Bu durumda hangi birisine O’nun dairesinden, evinden dışarı çık diyebilirsin ki.(4) Bütün bu yazılanlardan görülüyor ki Yunus Emre sevgi aşığı, hak aşığı bir gönül dostudur. Onun insanları sevmesi hepsinin Allah’ın yeryüzünde birer tecellisi olduğundandır. Bu bakımdan insan ve onun içindeki esas varlık olan “gönül” Allah yapısıdır. Bütün gönüller eşittir. Bütün insanlık eşittir. Zaten şu sözleri bunun en güzel bir şekilde açıklayıcısıdır:

‘’YARADILANI SEV,YARADANDAN ÖTÜRÜ..’’

b. Yunus Emre’nin ana gayesi:(1) İnsan bütün insanları sevmesi gerekir: Yedi asırdır ruhları ve gönülleri yıkamaya devam eden Yunus Emre’nin destani bir hayatı vardır. Yaptıkları, sözleri, şiirleri; dilden dile dolaşmış, gönülleri fethetmiş kendi deyimiyle “gönüller yapmış”, Anadolu’nun en buhranlı dönemlerinde gerek iç karışıklıklar gerekse Moğolların Anadolu’yu yakıp yıktıkları dönemlerde Anadolu insanına moral olmuş manevi destek olmuştur. Anadolu Türkçe’sini halk gönlünde yaşatmış ve sevdirmiş, Sarayın ve Medresenin Arapça ve Farsça’yı ön planda tuttuğu ve muteber saydığı bir zamanda, Mevlâna’nın bile eserlerini Farsça yazdığı bir zamanda O şiirlerini Türkçe ve yaşayan halk dilinde söylemiş, halkın gönlüne seslenmiştir. Bu derece halk üzerinde etkili olmasına rağmen O; öyle büyük davasının olmadığı, O’nun gayesinin sadece ve sadece insanlar arasında sevgiyi hakim kılmak olduğunu ifade etmiştir. Onun hedefi “gönül yapmak”tır. Yani gönülleri imar etmek, onları Hak aşkını barındırabilecek olgunluğa eriştirmek olduğunu şu mısralarıyla açıklar: (5)

‘’Ben gelmedim dava için, benim işim sevgi işi
Dost’un evi gönüldendir gönüller yapmaya geldim. ‘’
(2) Mutasavvıf şairler gibi Yunus Emre’yi de başka şairlerden ayıran en büyük özellik; O’nların şiirlerindeki söze kutsal bir mana vermesindendir. Başka şairler için şiir ben’in ve toplumun bir ifadesidir. Veya sadece bir kelime oyunundur. Ama Yunus Emre’de şiir başkadır. O’nun için şiir “Tanrı avazı”dır. Şaire çok büyük bir sorumluluk yükler. Bu görüşlerin şöyle dile getirir: (6)
‘’Söz ola kese başı, söz ola kese savaşı,
Söz ola ağulu aşı bal ile yağ ide bir söz
Kişi bile söz demini demeye sözün kemini
Bu cihan cehennemini sekiz uçmağ ide bir söz
Yunus imdi söz yatında söyle söz gayetindenn
Key sakın o şeh katından seni ırak ide bir söz”
Öyle ki insan ne zaman neyi konuşacağını bilmeli ve ona göre konuşmalıdır. Kötü söz konuşmamalı, yerinde ve zamanında konuşmalıdır. Yunus Emre sözün bu dünya cehennemini “sekiz uçmak” derecesine getirebileceğine inanmaktadır.
(3) İnsan kendini ve hakkı mutlaka bilmelidir : Aynı zamanda Yunus Emre’nin bir diğer hedefi ise, insanın ilk önce kendisi bilmesini ve tanımasını istemesidir. Bütün ilimlerin buna yönelik olmasın ister. Ve şöyle açıklar düşüncelerini:
‘’İlim ilim bilmektir, ilim; kendini bilmektir.
Sen kendini bilmezsen ya nice okumaktır
Okumaktan ma’ni ne kişi Hakk’ı bilmektir.
Çün okudun bilmezsin ha bir kuru emektir.’’
Kendilerini ilme adamış nice insanın Hakk’ı tanıyamadığını belirtir. İlim adamının kendisini ilme verip dış alemle ilişkiyi kopardığını ve olup biteni göremediğini Allah’ı unuttuğunu belirtmek ister adeta.
(4) İnsanın en önemli görevi gönül yıkmamak bilakis “gönül yapmak”tır: Yunus Emre'ye insanın Kabesi kendi gönlüdür. Yer yüzünde Kabe’nin Müslümanlar açısından değeri ne derece önemli ise kendi Kabe’si olan gönlü o derece mühimdir. Yunus Emre ikisin kıyaslar ve Allah yapısı olan insanın içindeki gönlün (kalbin) daha önemi olduğunu belirtir(7):
‘’Gönül mü yeğ Kabe’mi yeğ eyit bana ey aklı eren
Gönül yeğdürür zira kim gönüldedir Dost durağı.’’
Yunus Emre gönül yapmak için vardır. Yukarıda bunu söylemiştik. İnsanın hedefi gayesi insanı sevmek olmalıdır demiştik. Zaten Yunus Emre de kendisinin dünyaya gönül yapmak için geldiğini belirtmiştir. Gönül yıkan kimsenin kıldığı namazın hiçbir anlamı olmadığını söyler. Adeta büyük günah işlemiş gibi olacağını söyleyerek, bu durumdan yetmiş iki millet olsa seni temize çıkarsa bile durum değişmeyeceğini belirtir. Öte yandan gönül yıkan birisin boşu boşuna hacca gitmesine emek vermemesini ister.
‘’Bir kez gönül yıktın ise bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi elin yüzün yumaz değil.’’
Bu konudaki fikirlerini şu mısralarıyla da dile getirir:
‘’Gönül Çalabın tahtı gönüle Çalab baktı
İki cihan bedbahtı her kim gönül yıkar ise
Ak sakallı pir koca bilimez hali nice
Emek vermesin hacca bir kez gönül yıkar ise.’’
Evet gönül Yunus için çok önemlidir. Zaten insanın ana mayası gönlüdür, kalbidir. Diğer organları ise cismani ve fani varlıktan başkası değildir.
‘’Aşk imamdır bize gönül cemaat dost yüzü kıbledir daimdür salat
Dost yüzün göricek yağmalandı onun için kapıda kaldı salat. ‘’
der. O her şeyi aşktan bekler, yani Dost aşkından bekler. onun için yegane önemli olan şey, insanın Allah'a aşık olması ve bunu yolu da ona göre insanı sevmekle, bir Allah yapısı olan gönüllere girmekle, gönülleri tamir etmekle mümkündür. Neticede gönüllerin sahibi Allah'tır. Yukarıdaki mısralarda bazı aykırı durumlar görülüyor gibi olsa, bu bütün mutasavvıfların ortak yönüdür. Onların işi gönüldür. ve bu meseleyi bu çerçeve içerisinde ele alırlar.

Bu konuda son olarak bu konunu üstadı olan Dokuz Eylül Üniversitesi İlahiyat Fakültesinden Sayın Prof.Dr.Mehmet DEMİRCİ’nin bu konu ile yazmış olduğu Yunus Emre’de İlahi Aşk ve İnsan Sevgisi (KUBBE ALTI YAYINI İKİNCİ BASKI İST.)adlı kitabının sonuç bölümünden alıntılar yapabiliriz:

‘’Tasavvuf düşüncesi içinde ilahi aşk önemli yer işgal eder. Kökleri Kur'anı Kerim ve hadislere dayanan bu görüş, mutasavvıflar elinde işlenerek son derece verimli hale sokulmuştur. Yunus Emre’ye göre aşk ezelidir, yaradılışın sebebidir ve bütün cihanı kaplamış vaziyettedir. Aşk insandaki sonsuzluk özlemine en iyi şekilde cevap verir. Namütenahiye doğru kanatlanışı sağlar.Birçok mutasavvıflar gibi Yunus Emre de Allah’a vuslat vasıtası olarak aşkın ilimden üstün olduğunu kabul eder.Üstün ahlak da ancak aşkla gerçekleşir. Aşk denizine dalan ölür fakat yeni bir dirilişe yol açar.Aşk en önemli manevi eğitim aracıdır. Yunus “ben ham idim aşk pişirdi”, “karayı aktan seçer oldum” der ve aşk davası kılan kişinin hırs, heva, kibir, gurur gibi kötü hasletlerden uzak kalacağını belirtir. Aşık menfaatsiz ve yüksek seviyedeki kulluk anlayışını benimseyen kimsedir. Yunus Emre’nin telkin ettiği insan sevgisi, yakın çevreden başlamak üzere sudaki halkalar misali genişleyerek bütün insanlığı kucaklayacak mahiyettedir..’’

(Alıntıdır)

YANKIBERKE
24-12-2007, 16:45
Yar Yüreğim Yar Gör Ki Neler Var

Yar yüreğim yar gör ki neler var
Bu halk içinde bize güler var

Ko gülen gülsün Hak bizim olsun
Gafil ne bilsin Hakk'ı sever var

Bu yol uzaktır menzili çoktur
Geçidi yoktur derin sular var

Girdik bu yola aşk ile bile
Gurbetlik ile bizi salar var

Her kim merdane gelsin meydana
Kalmasın cane kimde hüner var

Yunus sen bunda meydan isteme
Meydan içinde merdaneler var


Yunus Emre

PARK
24-12-2007, 16:50
KALANLARA SELAM OLSUN

Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmeye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir aşan vech-ile
Yunanlara selam olsun

Azrail alır canımız
Kurur damarda kanımız
Yuyacağın kefenimiz
Saranlara selam olsun

Sala verile kasdimize
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun

Dünyaya gelenler gider
Hergiz gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun

Miskin Yunus söyler sözün
Yaş doldurmuş iki gözün
Bizi bilmeyen ne bilsin
Bilenlere selam olsun

Yunus Emre

PARK
25-12-2007, 23:15
Bir Kez Gönül Yıktın İse

Bir kez gönül yıktın ise
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil

Bir gönülü yaptın ise
Er eteğin tuttun ise
Bir kez hayır ettin ise
Binde bir ise az değil

Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hak'kı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Beli kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil

Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka matahların satar
Yükü gevherdir tuz değil

Yunus Emre


En sevdiğim Yunus şiiridir sözlerdeki anlamlara dikkat baştan aşağı hümanizm kokuyor buram buram...

kelaynak
25-12-2007, 23:22
tek kelime ile muhteşem...

insanları bu devirde meşgul eden o kadar çok şey var ki...
bilgiye erişim her ne kadar çok çok daha kolay olsa da insanlar derinleşip kendini yetiştiremiyor. Her taraf eğlence :)

PARK
25-12-2007, 23:26
tek kelime ile muhteşem...

insanları bu devirde meşgul eden o kadar çok şey var ki...
bilgiye erişim her ne kadar çok çok daha kolay olsa da insanlar derinleşip kendini yetiştiremiyor. Her taraf eğlence :)


Beğenmenize sevindim sevgili kelaynak ama beğenilmeyecek kadar da değil hani...

Biz işte böyle değerlere sahip bir milletiz ama her geçen gün dejenerasyona uğruyoruz maalesef:yes:

Bu da acı bir gerçek...

AUDİ+
12-04-2008, 01:25
Bir kez gönül yıktınısa
Bu kıldığın namaz değil
Yetmiş iki millet dahi
Elin yüzün yumaz değil

Bir gönülü yaptınısa
Er eteğin tuttunusa
Bir kez hayır ettinise
Binde bir ise az değil

Yol odur ki doğru vara
Göz odur ki Hakk'ı göre
Er odur alçakta dura
Yüceden bakan göz değil

Erden sana nazar ola
İçin dışın pür nur ola
Belî kurtulmuştan ola
Şol kişi kim gammaz değil

Doğru yola gittin ise
Er eteğin tuttunusa
Bir hayır dua ettinise
Birine bindir az değil

Yunus bu sözleri çatar
Sanki balı yağa katar
Halka meta'ların satar
Yükü gevherdir tuz değil

Gerçekten çok anlamlı harika sözler .................

sen@senibil
02-12-2008, 12:36
GÖNÜLLER YAPMAYA GELDiM
Benim bunda kararım yok, bunda gitmeye geldim
Bezirganım mataım çok, alana satmağa geldim.
Ben gelmedim da'vi için benim işim sevi için
Dostun evi gönüllerdir, gönüller yapmağa geldim
*** ***
Dost eşruğu deliliğim, aşıklar bilir neliğim
Devşuruben ikiliğim, birliğe bitmeye geldim
Yunus Emre aşık olmuş, ma'şuka derdinden olmuş
Gerçek erin kapısında ömrüm harcamaya geldim
*** ***
bezirgan: Tüccar
mata : Mal,erzak
dav'i : Dava peşinde koşmak,kavga,dava.
sev'i : Sevgi
eşruk : Sarhoşluk
devşuruben : Kaldırıp
bitmek : Kavuşmak
maşuk : Allah (aşık olunan

sen@senibil
02-12-2008, 12:37
BU BİR ACAİB HALDİR
Bu bir acaip haldir bu hale kimse ermez
Alimle davi kılar, Veli değme göz görmez
İlm ile hikmet ile, kimse ermez bu sırra
Bu bir acaib sırdır, ilme kitaba sığmaz
*** ***
Alem ilmi okuyan, dört mezhep sırrın duyan
Aciz kaldı bu yolda, bu aşka el uramaz
Yunus canını terk et, bildiklerini terk et
Fena olmayan suret, şahına vasıl olmaz
*** ***
Davi : Savunulan sey
Veli : Amma lakin
Fena : Benliği terkedip yokluk halinde olma

sen@senibil
02-12-2008, 12:38
HAK BİR GÖNÜL VERDİ
Hak bir gönül verdi bana, ha demeden hayran olur
Bir dem gelir şadan olur, bir dem gelir giryan olur
Bir dem gelir söyleyemez, bir sözü şerh eyleyemez
Bir dem cehalette kalır, nesne bilmez nadan olur
*** ***
Bir dem dev olur ya peri, viraneler olur yeri
Bir dem uçar BELKIS ile sultan-ı ins u can olur
Bir dem varır mescitlere, yüz sürer anda yerlere
Bir dem varır deyre girer, incil okur ruhban olur
*** ***
Bir dem gelir İSA gibi ölmüşleri diri kılar
Bir dem girer kibr evine, Firavn ile Haman olur
Bir dem döner CEBRAİLE rahmet saçar her mahfile
Bir dem gelir gümrah olur, miskin Yunus hayran olur
*** ***
Hayran : Şaşkın
Şadan : Sevinçli
Giryan : Ağlayan
Beşaret: Mujdelenmek
Şerh : Açıklama
Nadan : Cahil
Deyr : Kilise
Ruhban : Rahip
Mahfil : Toplantı yeri
Gümrah : Sapmış

sen@senibil
02-12-2008, 12:40
EY BENİ AYIPLAYAN
Ey beni ayıplayan, gel beni aşktan kurtar
Elinden gelmez ise, söyleme fasid haber
Hiç kimsene kendinden, halden hale gelmedi
Cümlemizin halini, maşuk eder mukarrer
*** ***
Aşıkların her hali, Maşuk katında biter
Sözün var ona söyle, benim elimde ne var
Her kim aşk kadehinden,içti ise bir cura
Ona ne yad ne biliş, ona nesrik ne humar
*** ***
Dost yüzünden nikabı, her kim giderdi ise
Hicap kalmadı ona, ayruk ne hayr u ne şer
Şeriat edebinden korkaram söylemeye
Yokise eydeyidim daha ayrıksı haber
Dost kılıçından Yunus ölürse gam değil
Dost göğünden uyanan, Maşuk burcundan doğar
*** ***
Fasid : Bozucu, fesat
Mukarrer : Kararlaştırılmış
Cur'a : Yudum
Yad : Yabancı
Biliş : Tanıdık
Humar : İçkinin verdiği başağrısı
Nesrik : Sarhoş
Ayrıksı : Aykırı
Nikap : Perde, yüz örtüsü

sen@senibil
02-12-2008, 12:41
GÖNÜL CALABIN TAHTI
Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise
Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise
Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar
Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise
*** ***
Ak sakallı pir hoca, bilemez hali nice
Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise
Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü
Kördür münkirin gözü, alem münevver ise
*** ***
Gönül Calabın tahtı, CALAP gönüle baktı
İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise
Sen sana ne sanırsan ayrugada onu san
Dört kitabın manası budur eğer var ise
*** ***
Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş
Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise
Yunus yoldan azuban, yüksek yerde durmasın
Sinle sırat görmeye, sevdiği didar ise
*** ***
Dem-be-dem : Zaman zaman
Münevver : Bilgili, aydın
Calap : ALLAH
Pir koca : İhtiyar
Bedbaht : Talihsiz
Sin : Mezar
Sırat : Cennet yolu

AUDİ+
08-12-2008, 11:19
GÖNÜL CALABIN TAHTI
Miskinlikte buldular, kimde erlik var ise
Merdivenden ittiler, yüksekten bakar ise
Gönül yüksekte gezer, dem-be-dem yoldan azar
Dış yüzüne o sızar içinde ne var ise
*** ***
Ak sakallı pir hoca, bilemez hali nice
Emek vermesin hacca, bir gönül yıkar ise
Sağır işitmez sözü, gece sanar gündüzü
Kördür münkirin gözü, alem münevver ise
*** ***
Gönül Calabın tahtı, CALAP gönüle baktı
İki cihan bedbahtı, kim gönül yıkar ise
Sen sana ne sanırsan ayrugada onu san
Dört kitabın manası budur eğer var ise
*** ***
Bildik gelenler geçmiş, konanlar geri göçmüş
Aşk şarabından içmiş, kim mana duyar ise
Yunus yoldan azuban, yüksek yerde durmasın
Sinle sırat görmeye, sevdiği didar ise
*** ***
Dem-be-dem : Zaman zaman
Münevver : Bilgili, aydın
Calap : ALLAH
Pir koca : İhtiyar
Bedbaht : Talihsiz
Sin : Mezar
Sırat : Cennet yolu

Harika.................:cool:

AUDİ+
08-12-2008, 11:36
KALANLARA SELAM OLSUN

Bu dünyadan gider olduk
Kalanlara selam olsun
Bizim için hayır dua
Kılanlara selam olsun

Ecel büke belimizi
Söyletmeye dilimizi
Hasta iken halimizi
Soranlara selam olsun

Tenim ortaya açıla
Yakasız gömlek biçile
Bizi bir aşan vech-ile
Yunanlara selam olsun

Azrail alır canımız
Kurur damarda kanımız
Yuyacağın kefenimiz
Saranlara selam olsun

Sala verile kasdimize
Gider olduk dostumuza
Namaz için üstümüze
Duranlara selam olsun

Dünyaya gelenler gider
Hergiz gelmez yola gider
Bizim halimizden haber
Soranlara selam olsun

Miskin Yunus söyler sözün
Yaş doldurmuş iki gözün
Bizi bilmeyen ne bilsin
Bilenlere selam olsun

AUDİ+
08-12-2008, 12:03
HAK ÇALABIM

Hak çalabım hak çalabım sencileyin yok çalabım
Günahlarımız yarlığa ey rahmeti çok çalabım
Ben eydürem kim ey gani nedir bu derdin dermanı
Zinhar esirgeme beni aşk oduna yak çalabım

Kullar senin sen kulların günahları çok bunların
Uçmağına koy bunları binsinler burak çalabım
Ne sultan ne baylardasın ne köşk ü saraylardasın
Girdin miskinler gönlüne edindin durak çalabım

Ne ilmim var ne taatım ne gücüm var ne takatım
Meğer senin inayetin kıla yüzüm ak çalabım
Yarlığağıl sen Yunus'u günahlı kulların ile
Eğer yarlıgamaz isen key katı firak çalabım

sen@senibil
06-01-2009, 15:58
Ben Dervişim Diyene Bir Ün Edesim Gelir

Ben dervişim diyene, bir ün edesim gelir
Seğirdüben sesine, varıp yetesim gelir

Sırat kıldan incedir, kılıçtan keskincedir
Varıp anın üstüne, evler yapasım gelir

Altında gayya vardır, içi nar ile pürdür
Varuben ol gölgede, biraz yatasım gelir

Oda gölgedir deyu, ta'n eylemen hocalar
Hatırınız hoş olsun, biraz yanasım gelir

Ben günahımca yanam, rahmet suyunda yunam
İki kanat takınam, biraz uçasım gelir

Andan Cennete varam, Cennette huriler görem
Huri gılmanı, bir bir koşasım gelir

Derviş Yunus bu sözü, eğri büğrü söyleme
Seni sigaya çeken bir Molla kasım gelir

Yunus Emre

sen@senibil
06-10-2011, 08:41
Uyan behey gaafil hab-ı gafletten
Ömrün geldi geçti haberin var mı
Bir haber aldın mı sırr-ı vahdetten
Murg-ı canın uçtu haberin var mı

Yunus Emre

sen@senibil
14-10-2011, 08:40
Bu dünyaya inanma,
Vefasın bulam sanma.
Ömrün veren ziyana,
Çoğu pişman içinde.."

Yunus Emre (k.s)

sen@senibil
24-10-2011, 09:00
Sabah mezarlığa vardım,
Baktım herkes ölmüş yatar,
Her biri çâresiz olup,
Ömrünü yitirmiş yatar..

Yunus Emre

sen@senibil
06-12-2011, 15:21
Çalış, kazan, ye yedir; bir gönül ele getir
Yüz kabeden yeğrektir bir gönül ziyareti...

(Yunus Emre)

mcornek
30-12-2011, 20:39
http://www.dailymotion.com/video/xeyvqv_yunus-emre-yalan-dunya-ylahisi_music

Biliriz Seni Yalan Dünyasın
Salih Zeki Meriç
2011 - Aralık, Sayı: 310, Sayfa: 058
Kim doydu sana ey dünya! Kim senin karşında dik durabildi? Kim usandı sunduğun acılardan? Kime kaldın? Kimi bâki kıldın?

Ey dünya! Her gün içindekilere sahte gülücükler sunmuyor musun? Her defa giden biz, kalan sen olmuyor musun? Sen gidenlerin arkasından ağladın mı ey dünya? Ama senden gidenlere herkes ağladı. Seni terk edenlerden kimi sevindi, kimi üzüldü.

Öyle ise neden bağlanalım sana. Neden senin huzur diye sunduğun elemlere razı olalım. Senin sunduğun mutluluk ebedi değil ki!

Sen değil misin Meliklere yar olmayan?

Sen değil misin sarayları harabeye çeviren?

Sen değil misin sana bağlanana hep dert ve keder veren…

Ey dünya, sana gelen de ağlıyor, senden giden de. Seni sevenler sonunda sensiz bir âleme göçüyor. Seni ve senin tatlı vaatlerini bırakmak varken, neden senin elemlerine razı olalım.

Sen, sana kıymet verenlere vefalı olmadın ki, senden uzak duranlara vefa gösteresin. Biliriz, sen ancak yalancı bir dünyasın. Dosta yar olmayan, muhabbete yer olmayan bir dünyasın.

Yunus ne güzel söyler:

Bilirim seni yalan dünyasın,

Evliyaları alan dünyasın.

Ey dünya! Çok alımlısın, cilvelisin. Bin bir türlü nazın, işven ar. Seni yar sananlar kızgın çöllerde su arar gibi sarıldılar sana. Senden muhabbet umanlar, kurumuş bir gül yaprağı gibi soldular. Kalbini sana verenler bin türlü hastalığa duçar oldular. Senden kaçamadılar. Güler yüzün hep gülecek sandılar. Oysa senin o derin ve buğulu gözlerin hep aldattı sana kananları. Senden kana kana su içenler meğer zehir içmişler. Meğer bal diye sunduğun, tutsaklık şerbetiymiş. Sen, sana meftun olanların demir kafesi oldun. Sever gibi göründün. Ama hep arkandan koşturdun. Acı çektirdin. Bu gün dedin, yarın dedin. Boş umutlar verdin. Hayaller peşinde koşturdun.

Yunusun ifadeleriyle:

Kaçan kurtulmaz senin elinden

Demir kafesler kıran dünyasın

Nasıl kurutuluruz senden. Senin cilvelerinden. Senin edalarından. Sen ki, kaçanın arkasından sahte bir âşık gibi koşarsın. Tutkun edersin kendine. Sonra da terk eder derbeder edersin. Umut verirsin. Sevgiler yeşertirsin. Umutla bakan gözlere ihanet edersin. Şahin olsak ne olur, kartal olsak ne olur. Sana bağlandıktan sonra en ihtişamlı kanatlarımızı kırar gidersin. En sevdiklerimizi acımadan alırsın; annemizi, babamızı, eşimizi, yavrumuzu. Alırsın hepsini. Boş bırakırsın ellerimizi. Sarılacağımız bir umut bırakmazsın. En sevgilimizi bile alırsın. Alırsında alay edercesine yüzümüze gülersin. Derme-çatma duygularla bırakırsın bizi tek başımıza. Derdimizi anlamazsın. Yeni aldatmalara, yeni acılar yaşatmaya kanat açarsın.

Yunusun sözleriyle:

Sevdiğim aldın beni aldattın,

Dönüp gülerek bakan dünyasın.

En ihtişamlı hükümdarlar bile mesken tutamadılar seni. Hiç bitmeyecekmiş gibi kurulan saltanatlar, yeryüzünü titreten şahlar, padişahlar. Kılıcının her yanı kesen kudretli Krallar. Hani nerede? Hangisine kaldın sen. Hangisini baki kıldın. Bir saman alevi gibi yanıp söndüler hepsi. Bir var oldular, bir yok oldular. Sen yine kaldın onların arkasında. Sen kaldın ama sana da kalmaz bu ihtişam ey dünya… Sana da kalmaz bu saltanat. Sen ki, Muhammed Mustafa’yı alan dünyasın. Ümmeti yetim bırakan dünyasın. Gözyaşı seline koyan dünyasın.

Yunusun diliyle:

Süleyman tahtın sen viran kıldın,

Masumlar boynun büken dünyasın.

Senin de bir başlangıcın var. Sen de fanisin. Bir gün senin de devranın biter. Çarkın durur. Suyun tükenir. Senin de pusulan şaşırır yönünü. Sen de meçhul limanlara atarsın demirini. Sen, incittiğin bütün yüreklerin terk etmesiyle asıl yalnızlığı yaşarsın. Asıl ayrılığı ve bitmeyen firakı. Senin de dümenin dönmez olur. Kader seni de hizaya çeker. Vefasızlığını yazar bir kenara.

Yunusun feryadıyla:

Felek çarh vurur değirmen döner

Onun suyunu savan dünyasın

Sen de dönersin. Ay döner, güneş döner. Sen kendi etrafında dönersin, ama bak ay ve güneş senin etrafında döner. Kâinat döner. Yıldızlar, galaksiler, bütün semadakiler döner. Sema eder her şey. Zaman döner, insan döner. Hayat bir yerden başlar, başladığı yere döner. Her şey aslına döner. Şu âlemde dönmeyen bir şey var mı? Söz söylersin dönüp dolaşır sana döner. İyilik yaparsın sonunda o iyilik seni bulur. Kötülük yaparsın o da bir gün seni bulur.

Sen kime ne yaptıysan hepsi bir gün sana döner. Yaşattığın acılar, boş çıkardığın umutlar, tattırdığın her ne varsa. Sen bizim düzenimizi bozsan da, bizim yuvamızı bozsan da, bir gün senin de düzenin bozulur.

Yunusça terennümle:

Yunus hep sema edip çarh vurur,

Bizim çarhımız bozan dünyasın.

Sen sahte bakışlarınla bize bakarken, biz senden kendimizi alamasak ta, sana meylimiz olsa da yine de deriz:

Biliriz seni yalan dünyasın,

Evliyaları alan dünyasın.

Kaçan kurtulmaz senin elinden

Demir kafesler kıran dünyasın.