PDA

View Full Version : BAŞKANLIK sistemine evet mi dersiniz hayır mı ?



Tnaaa28
01-04-2011, 15:55
Haziran seçimlerinden sonra gündemi meşgul edicek bir konu ve Başbakan gerekirse referanduma götürüz açıklamasında bulundu...

Peki başkanlık sisteminin olası referandumunda evet mi dersiniz hayır mı ?

Yani evet başkanlık sitemine geçmeyi kabul ediyor ve istiyorum..

Hayır başkanlık sistemini istemiyorum...

...

Tnaaa28
01-04-2011, 16:02
Abdullah Gül'den 'Başkanlık' Açıklaması

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili olarak, "Çoğulcu sistemlerde Seçimler olur. Siyasi partiler yarışırlar. Ondan sonra da ümit ederim ki yeni bir anayasa yapma dönemi olur. Bu tip temel konular o zaman daha geniş bir şekilde tartışılır, konuşulur. Geçen sefer de söylemiştim, bunların tartışılması şu açıdan faydalıdır: Herkes ne istediğini, ne olduğunu bilir. Ona göre nihayetinde tercihler yapılırken o doğrultuda tercihler yapılır" dedi.

Cumhurbaşkanı Gül, Tokat Valiliğinde basın mensuplarının gündemdeki konulara ilişkin sorularını yanıtladı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, başkanlık sistemini referanduma götürülebileceği yönündeki sözlerinin anımsatılması üzerine Gül, daha önce bu konudaki görüşlerini paylaştığını söyledi.

Şu anda Türkiye'nin gündemindeki bir konu olmadığını, Başbakan Erdoğan'ın da bir soru üzerine daha önceki düşüncelerini ifade ettiğini anlatan Cumhurbaşkanı Gül, Türkiye'nin başarılı bir genel Seçim yapmasını, kardeşlik içerisinde seçimlerin gerçekleştirilmesini ümit ettiğini vurguladı. Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bunlar, demokrasinin temel unsurlarıdır. Çoğulcu sistemlerde Seçimler olur. Siyasi partiler yarışırlar. Ondan sonra da ümit ederim ki, yeni bir anayasa yapma dönemi olur. Bu tip temel konular o zaman daha geniş bir şekilde tartışılır, konuşulur. Geçen sefer de söylemiştim, bunların tartışılması şu açıdan faydalıdır: Herkes ne istediğini, ne olduğunu bilir. Ona göre nihayetinde tercihler yapılırken o doğrultuda tercihler yapılır."





http://www.haberler.com/abdullah-gul-den-baskanlik-aciklamasi-2627612-haberi/

================================================== ===

Seçim sonrası sandık geliyor!

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, başkanlık sistemi tartışmalarıyla ilgili çarpıcı açıklamalar yaptı

1.4.2011 - 08:37


Londra’da bulunan Başbakan Erdoğan, “Başkanlık sistemine halkın olumlu yanıt vermesi halinde bir adım atılabilir. Seçimden sonra referanduma sunulabilir” dedi.

İNGİLTERE’DE bulunan Başbakan Erdoğan, Bloomberg TV’nin sorularını yanıtladı. Erdoğan, ‘başkanlık sistemini’ seçimden sonra referanduma götürebileceğinin işaretini verdi. Başbakan’a yöneltilen sorular ve yanıtları şöyle:

* Başkanlık sistemini destekliyor musunuz?

Bu tabii tartışılan bir konu. Bu bireysel olarak demokratik bir anlayış içinde halkımın talebi doğrultusunda yıllar önce belediye başkanlığım döneminde ileri sürdüğüm bir konudur. Halkın böyle bir talebe olumlu yanıt vermesi halinde böyle bir adım atılabilir.

* Referanduma sunacak mısınız?

Sunulabilir. Şu anda hemen sunulsun diye bir şey söz konusu değil. Bu, seçim öncesinde de zaten gündemimizde değil. Seçim sonrası konuşulabilecek şeyler. Biz öncelikli olarak tabii bu anayasa ve yeni bir kabine anlayışıyla çıkmayı hedefliyoruz. Biz de şu anda devlet bakanlıkları var. Ve biz Başbakan Yardımcılığı dışında artık devlet bakanlığı bırakmıyoruz. Devlet bakanlıklarının tamamını icracı bakanlıklar haline getiriyoruz. Ve kabine sayısını belki 20’ye düşürme gibi bir durumumuz söz konusu olacak. Onunla ilgili şu anda seçimden önce kanun hükmünde kararname çıkarmak suretiyle bu adımı süratle atalım istiyoruz. Yeni bir anayasa söz konusu, bu anayasanın içerisinde uyum yasaları çerçevesinde atılacak adımlar var.

http://www.finansgundem.com/haber/Secim-sonrasi-sandik-geliyor/52703

merlin
01-04-2011, 16:12
Başkanlık sistemi kağıt üstünde çok cazip gözükür. Ancak bu sistemin ABD dışında sağlıklı bir uygulaması yok. Bu sistemi deneyen ülkelerin neredeyse tamamında sistem kısa sürede ''başkancı'' sisteme dönüşmüş ve bazı ülkelerde ihtilallerle sonuçlanmıştır. (Güney Amerika ve Okyanus ülkeleri ile Afrika ülkelerinde).
Bazı ülkelerde de diktatörlüğe dönüşmüştür.

Çağdaş parlementer sistemler bir frenler mekanizmasıdır. Parlemento hükümeti, hükümet parlementoyu, yargı her ikisini, sivil örgütler her üçünü ve nihayet medya tamamını denetlerler. Sistemin yeni Hitler, yeni Mussolini doğurması engellenmeye çalışılır.
Oysa başkanlık sisteminde bu mekanizma sağlıklı işlemez.
Parlemento ve hükümet arasındaki bağ çok zayıftır. Kaldı ki hükümet denen şey de 7-8 bakan ve bir devlet başkanından ibaret.


Tablonun diğer yanı ise başkanlık sistemi için eyalet sisteminin de bir noktada gerekli olması.

Türkiye için bu model sağlıklı bir model değildir.Türkiye'nin toplumsal yapısı , müteahhitler, sanayiciler, işadamlarından oluşan menfaat yapılanmalarının bir siyasi oluşuma destek vermesi, onu iktidara taşıyıp meyvelerini yemesinden ibaret. Başkanlık sistemi bunu iyice kolaylaştırır.



Artı şu da var.Ki belki de en önemlisi. Bu sistemi sağlıklı uygulayabilmeniz için yargı mekanizmanızın tamamen bağımsız , gerektiğinde devlet başkanını dahi yargılayabilecek kadar iyi olması gerekir. Aksi durum felakettir. Başkanın tarafını tutan bir yargı ülkeyi diktatörlüğe, başkana karşı bir yargı ise sistemi tıkanmaya sürükler.
Gerçekçi olmak gerekirse , Türk yargısında bunca donanımlı yargıç bulunmamakta. Türk yargısı henüz batı seviyesinde değil. Türk yargısı henüz batıdaki gibi bir aşamaya ulaşacak şekilde evrimini tamamlamış da değil.

merlin
01-04-2011, 16:22
Amerikan sistemi şöyle ;

Sistemde iki meclis var.
İlk meclis....
Her eyaletin 1 temsilcisi var.20 milyon nüfuslu bir eyalet de 1 , 300 000 nüfuslu eyalet de 1 temsilciye sahip. Zira ABD bir devletler topluluğu. Her ayalet kendi iç işlerinde bağımsız bir yapı ve bir devlet sayılıyor.

Diğer yanda ikinci bir meclis bulunmakta.Bu da ülkedeki siyasi partilerin ki demokratlar ve cumhuriyetçiler arasındaki fark cola ve pepsi farkı kadar, bu meclise oy oranları doğrultusunda temsilci yuolluyor.


Başkanı ise ilk meclis seçiyor. Yani kamuoyundaki algı bir hata, ABD 'de başkanlık seçimi yoktur. Halk temsilcileri seçer yalnızca. Başkanı meclis seçer.



Ama sistemin taşıyıcı unsuru bazen etnik, bazen iktisadi ,bazen dini temele sahip lobiler. Ermeni lobisi, Rum lobisi,silah lobisi, finans lobileri gibi.
Bu lobiler legaldir. Bunların uzlaşması aslında başkanın kim olacağını da belirler.



Sistemin yürütme unsuru kabine. Kabine minyatür bir yapı . Ylanızca 8 bakan var ve bunların yetkileri az. Savunma bakanı, adalet bakanı ,dış işleri bakanı gibi temel bakanlar. Başkan ise her zaman son sözü söyler. Nixon , kıtalar arası bir operasyonu oylar. Her bakan kağıda yazar , başkana verir. Başkan ''beyler sonucu açıklıyorum, 8 hayır 1 evet , evetler kazandı !''.
Yani başkanın her şey olduğu bir sistem bu...


Yargı ise çok güçlü. Yargının tepesinde , kendini hiç bir kanunla bağlı saymayan , üyelerin ölene dek görevde kaldığı , anayasa değişikliklerini daima veto eden bir federal yüksek mahkeme var(bizdeki anayasa mahkemesi).Üyeler ölene dek görevde kaldığından bu mahkeme devlet başkanlarıyla daima sürtüşme halindedir. En kudretli başkanlar bile bu mahkemeyi aşamadı ve ABD anayasası yürürlüğe girdiğinden beri ki 250 senedir yürürlükte, hiç değişmedi ! .

Eyaletler ise bağımsız. Dış işlerde bağımlı. Ama iç işlerinde bağımsız. Eyaletleri vali yönetiyor.



-----------------
Bu yapı Türkiye'de padişahlık sistemini yeniden doğurur. Ve ülke orta vadelerde bölünür .

merlin
01-04-2011, 16:34
Başbakanın kast ettiği şeyse aslında -yarı başkanlık sistemi- .

Başkanlık sisteminin uygulama kaabliyeti olmadığını düşünüyorum.
Zira ; ülkemiz 20 civarında eyalete bölünecek.
Her eyalet bir ya da daha fazla temslici çıkaracak.
Bunlar başkanı seçecek.Dolayısıyla , Kürt lobisi, Gülen lobisi, Tüsiad lobisi, laik lobi, ulusalcı lobi ,esnaf lobisi, nurcu lobisi gibi sevimsiz şeyler oluşacak ister istemez.



Yarı başkanlık sistemi ise Fransa'da uygulanır.
Fransa bir parlementer sistem iken 1950 lerde sistem tıkanır.Koaalisyonlar , kurulamayan hükümetler, sürekli düşen hükümetler.Savaş sonrası yeniden kurulan ülke. DÜnyanın gerisinde kalan bir Fransa.
O zaman şunu yapıyorlar, 2.dünya savaşının karimatik generali, halkın her kesiminin sevgisini kazanmış General DeGaule cumhurbaşkanı olmaya ikna ediliyor. Onun sürdüğü şartsa şu ''ben bu yapıda gelmem, ama yetkilerimi artırırsanız gelirim ''.
Çaresiz biçimde yetkileri artıyor. Fransa bizim gibi üniter bir devlet. Ama hem devlet başkanı hem de hükümet paralel yetkilere sahip. Devlet başkanı ülkenin tüm dış ilişkilerini kontrol ediyor. Hükümete karşı yetkileri sınırsız. Hükümet ise ülkenin günlük işlerini yürütüyor. Dolayısıyla parlementonun sıkışlıklığı aşılıyor.

Mitterand gibi başarılı devlet başkanları Fransa'yı tekrar zirveye taşıyor bu sistem sayesinde.
Sistemde devlet başkanını da halk seçiyor.
Halkın %50 sinin fazla oyuyla seçilen devlet başkanı elbette daha güçlü oluyor hükümete göre . Çünkü ''hükümet iyimser ihtimalle en fazla %30-40 oyla geliyor. ''Ancak başkan ''ben %60 ile seçildim ''diyebiliyor.


Bizdeki yapı buna doğru evriliyor. Cumhurbaşkanını halkın seçmesi bu süreci hızlandıracak.

Ancak yarı başkanlık sistemi ve başkanlık sistemi çok farklı şeyler. Biri üniter, diğer federal . Birinde hükümet yok, diğerinde var. Birinde iki başlı bir yönetim var, diğerinde tek merkezli.

ayhan53
01-04-2011, 17:00
hayırlı olsun

Tnaaa28
01-04-2011, 17:10
hayırlı olsun

Sağol başkanım ben bunu hem konuya hayırlı olsun hemde ankete hayır şıkkı olarak anlıyorum... :he: doğrumu ? :wink:

ayhan53
01-04-2011, 17:12
Sağol başkanım ben bunu hem konuya hayırlı olsun hemde ankete hayır şıkkı olarak anlıyorum... :he: doğrumu ? :wink:

seçenekleri gizlimi yapmışsın dikkat etmediydim doğru anlamışsın

KONYALIYIZ
01-04-2011, 17:14
hayırlı olsun
oyum tabii ki hayır

Tnaaa28
01-04-2011, 17:18
seçenekleri gizlimi yapmışsın dikkat etmediydim doğru anlamışsın


hayırlı olsun
oyum tabii ki hayır

Teşekkür ederim...

Bunuda büyük ihtimalle referandumlayacaz gibi geliyor bana ondan bir anket açam dedik...

Oy verenlerin isimleri görülmesin istedim ki herkes rahatça oy versin.. Ama istiyen ben hayır yada evet diyorum deyip yorumda yazabilir... :yes:

Ama bu anketin süresini ayarlıyamadık galiba 1 ay gibi bir süre oldu ben en azından 3-4 ay yapmak isterdim neyse...

Achiles
01-04-2011, 19:05
Mevcut seçim sistemi, milletvekili aday belirleme süreci, (isim belirleme, sırasını belirleme), parti tüzükleri, şu anki sistemde bile, parti içi demokrasiye fırsat vermemekte, tam bir genel başkan diktası hüküm sürmekte..(Kamuoyu araştırmaları, ön seçim muhabbeti hikaye, hepsi yalan)

Yine TBMM de, çoğunluğu elinde bulunduran parti, mevcut sistemde, Cumhurbaşkanını, TBMM Başkanını, RTÜK, YÖK, Emn.Gn.Md., KGT, ... gibi makamlara istediğini seçtirebiliyor, yönetimde uyum adı altında bazıları gerekli, bazılarıysa abartılı fazla olacak şekilde, dirsek temasını tesis edebiliyor..

Bu sistemde, devlet görevlilerinin siyaseten her partiye eşit uzaklıkta olması hadisesi tam bir hayal..Valilerin seçim yardımı dağıttığına ve ceza aldığına şahitlik ettik, daha dün..

Yani, bu halde bile, iktidar partisinin dengelenemeyen, yaptırıma yönelik herhangi bir şekilde muhalefete maruz kalmayan, hesap sorulmayan, tamamen insafına kalınmış kontrolsüz bir gücü var..Birçok yolsuzluk iddiası var, ancak baskılar nedeniyle hukuksal süreç işleyemiyor..Medya baskılar nedeniyle yayın yapamadığından, kamuoyu oluşamıyor..Medyada tüm partiler eşit söz hakkına sahip olamıyor..

Velev ki, bu anlayışla bir de Başkanlık sistemine geçilirse, ne olur tahmin etmek dahi istemiyorum...

Komple sistem yeniden dizayn edilirse o zaman Başkanlık nasıl olur, düşünmek lazım..Yani tamamen genel çatı, kurgu, kurumlar arası ilişkiler nedir ortaya konması lazım..Tabi bunun gerçekleşeceğine inanmak hayal..Zira, mesele zaten salt gücü elde etmek meselesi...Bu gündemde, bu ülkede, Başkanlık isteyen, diktatörlük istiyor demektir..

O yüzden HAYIR..

nedensiz
01-04-2011, 19:26
Mevcut seçim sistemi, milletvekili aday belirleme süreci, (isim belirleme, sırasını belirleme), parti tüzükleri, şu anki sistemde bile, parti içi demokrasiye fırsat vermemekte, tam bir genel başkan diktası hüküm sürmekte..(Kamuoyu araştırmaları, ön seçim muhabbeti hikaye, hepsi yalan)

Yine TBMM de, çoğunluğu elinde bulunduran parti, mevcut sistemde, Cumhurbaşkanını, TBMM Başkanını, RTÜK, YÖK, Emn.Gn.Md., KGT, ... gibi makamlara istediğini seçtirebiliyor, yönetimde uyum adı altında bazıları gerekli, bazılarıysa abartılı fazla olacak şekilde, dirsek temasını tesis edebiliyor..

Bu sistemde, devlet görevlilerinin siyaseten her partiye eşit uzaklıkta olması hadisesi tam bir hayal..Valilerin seçim yardımı dağıttığına ve ceza aldığına şahitlik ettik, daha dün..

Yani, bu halde bile, iktidar partisinin dengelenemeyen, yaptırıma yönelik herhangi bir şekilde muhalefete maruz kalmayan, hesap sorulmayan, tamamen insafına kalınmış kontrolsüz bir gücü var..Birçok yolsuzluk iddiası var, ancak baskılar nedeniyle hukuksal süreç işleyemiyor..Medya baskılar nedeniyle yayın yapamadığından, kamuoyu oluşamıyor..Medyada tüm partiler eşit söz hakkına sahip olamıyor..

Velev ki, bu anlayışla bir de Başkanlık sistemine geçilirse, ne olur tahmin etmek dahi istemiyorum...

Komple sistem yeniden dizayn edilirse o zaman Başkanlık nasıl olur, düşünmek lazım..Yani tamamen genel çatı, kurgu, kurumlar arası ilişkiler nedir ortaya konması lazım..Tabi bunun gerçekleşeceğine inanmak hayal..Zira, mesele zaten salt gücü elde etmek meselesi...Bu gündemde, bu ülkede, Başkanlık isteyen, diktatörlük istiyor demektir..

O yüzden HAYIR..

hırs ve nefret aynı insanda toplanmışsa ve birde bu insanda güç varsa herşeye hazırlılık olun derim.herşeyde halka giderim diyorsunuz bide şu asgari ücret 5000 lira olsun mu olmasın mı diye gitseniz halka bakalım ne cıkacak,42 yaşındayım böyle korktuğum bir iktidar görmedim birde başkanlık olayı olursa nasıl bir hal alır bu korkularım bilemiyorum kesinlikle hayır diyorum

uptrend
01-04-2011, 19:47
Atatürk'ün kurduğu Türkiye bitmek üzere.

Pscyokinesis
01-04-2011, 19:51
Tabi ki referanduma götürür halkın çoğunluğunu eline almış değiştirir sistemi .

Başkanlık sistemi abd dışında hiçbir ülkede demokrasiye ileriye götürmüştür .

Diğerlerinde otoriter rejimi doğurmuştur muhalefetler baştırılmış ve susturulmuştur .

efedi
01-04-2011, 21:06
hayırlı olsun şairim...:)

besonderes
01-04-2011, 21:08
gsray şampiyon:)

bilalx
01-04-2011, 21:13
Oyumuzu kullandık Hayırlı olsun.. :):):)

BORA YAŞAR
01-04-2011, 21:33
Analizci şair ;

Biraz açşaydın şu başkanlık sistemini..

Ne veriyor, ne alıyor, nasıl işliyor bilse idik..

Burada korkarım iş,sistem tartışması değil de, Erdoğan'a EVET ya da Erdoğan'a HAYIR'a dönecek...


Ve bakmayın Hayırcıların şu anda önde olduğuna..

AKP ve Erdoğan hayranları alır götürür bu anketi..

ayhan53
01-04-2011, 22:08
Ama bu anketin süresini ayarlıyamadık galiba 1 ay gibi bir süre oldu ben en azından 3-4 ay yapmak isterdim neyse...

anketi açarken süreye 90 gün girseydin 3 ay açık kalırdı

Serenler
01-04-2011, 23:23
Süreyi 91 gün yaptım.

TUNABEN10
01-04-2011, 23:50
Mevcut seçim sistemi, milletvekili aday belirleme süreci, (isim belirleme, sırasını belirleme), parti tüzükleri, şu anki sistemde bile, parti içi demokrasiye fırsat vermemekte, tam bir genel başkan diktası hüküm sürmekte..(Kamuoyu araştırmaları, ön seçim muhabbeti hikaye, hepsi yalan)

Yine TBMM de, çoğunluğu elinde bulunduran parti, mevcut sistemde, Cumhurbaşkanını, TBMM Başkanını, RTÜK, YÖK, Emn.Gn.Md., KGT, ... gibi makamlara istediğini seçtirebiliyor, yönetimde uyum adı altında bazıları gerekli, bazılarıysa abartılı fazla olacak şekilde, dirsek temasını tesis edebiliyor..


Sn. achiles, çok güzel özetlemiş...

Çocukken bize "Cumhuriyetin halkı kendi kendini yönetmesidir." derlerdi. İşin aslı böyle değilmiş, büyüyünce anladım. Vatandaş kendini yönetecek kişileri seçemiyor, seçtiriliyor.


Başkanlık sistemi için-gölgelerin gücü adına, güç bende artık-denecekse hayır diyorum.

besonderes
01-04-2011, 23:54
burada hemen hemen herkesin bildiği ama söylemekten kaçındığı birkaç husus vardır.

öncelikle globallleşen dünyada(biraz ziverbey usulü oldu ama bir gerçek)

şartlar artık çok hızlı değişiyor.

1900 lü yıllarda on yılda gelişen teknoloji artık altı ayda değişiyor.

80 lerde telefon kulübelerinde jeton tutmadığı için görüşmemizi bile yapamadığımız zamanlarda avrupada kartlı sistem vardı.

70 lerde kontur kontaş çayırağası has koç vs vs turizmin otobösleri asfalt yol bulamazdı doğru dürüst..

88 de almanyada elektrikle çalışan forkliftler vardı.

firma içinde kullanılıyordu ama neticede teknoloji bugünün aynısı idi.

o zaman dünyadaki petrol stokları aynı değildi ama herkes elektrikli otoların bir gün kaçımılmaz yenilik olacağını farkındaydı..

başta petrol üreten ülkeler bir dizi anlaşmayla kendilerini sağlama aldılar.

hybridleri ötelemek şartıyla avrupa hep ucuz petrol kullandı.

biz ise onların zararını telafi edecek derecede pahalı kullandık hep...

ülkemde sağ sol çatışması yaşandı.

ülkemde insanlar şartlandırıldı ötekileştirildi..

çok gençler erken yaşta yaşama veda etti..

diğerleri zindanlarda çürüdü.

yeniler şanslı.

yeniler tekno çağını yaşıyor.

yeniler yönlenmiyor eskisi gibi.

yeniler türkiyede değil global dünyada yer arıyor rezervasyon yapıyor.

almanyada bavyera eyaletinde......................

veya hessen vesterwald vs vs...

eyalet!!

avrupa işi çözmüş.

ne zaman?

gelişmeye karar verdikleri zaman!

adamlar gelişirken problem yaşamayalım her bölge kendi örfleriyle dertleri ile enleri ile başbaşa kalsın demiş...

bize pazarları olalım diye yıllarca çeşitli fikirler empoze edilmiş.

ben ülkemdeki yapılaşmayı birebir yaşayanlardanım.

yaşım genç olmadığı için artık çok şey umurumda değil.

bana ne demiyorum ama..

gençler düşünsün karar versin..

gençler yaşayacakları ortamları günümüz şartlarına göre daha iyi değerlendireceklerdir diye düşünüyorum..

ben ülkemin her ilini örfleri ile gelenekleri ile tarihi ile yapıları ve insanları ile ayrı ayrı seviyorum..

görmediğim çok az yer kaldı göremediğim yerleride görmeyi istiyorum...

ben ülkemi çok sevenlerdenim..

en güzel günler çocuklarımızın olsun..

saygılarımla.

Karatay
02-04-2011, 00:53
Sanırım başkanlık sistemine geçiş arzusunun altında yatan asıl sebep...
Federatif bir yapıya geçişi hızlandırmak.....Gerçi geçilsede geçilmese de bölünmenin önüne geçilemeyecek gibi......Bu sisteme geçiş belki bu durumu kurtarır derdinden başka birşey değil....

Önce 4-5 bölgeye ayrılacak ülkem......Yerel meclisler....kurulacak....başbakanları olacak.....vs diye uzayıp gidecek.....

Haa sonra mı..?...Büyük ihtimalle ayrılmak isteyecekler.......

balaban
02-04-2011, 01:03
Sanırım başkanlık sistemine geçiş arzusunun altında yatan asıl sebep...
Federatif bir yapıya geçişi hızlandırmak.....Gerçi geçilsede geçilmese de bölünmenin önüne geçilemeyecek gibi......Bu sisteme geçiş belki bu durumu kurtarır derdinden başka birşey değil....

Önce 4-5 bölgeye ayrılacak ülkem......Yerel meclisler....kurulacak....başbakanları olacak.....vs diye uzayıp gidecek.....

Haa sonra mı..?...Büyük ihtimalle ayrılmak isteyecekler.......


Kesinlikle Federatif yapı içindir.

YAŞASIN ZIRVATİSTAN VE DİĞER 4 PARÇA TÜRKİYE'nin önünde hiç bir engel kalmayacak.

Ülke bölünüyor zaten son zamandaki olayla, yöneticilerin Kürtler konusunda takındığı tavırlar, barzanigillerin ayaklarına gitmeler, eğilmeler... sonuç baştan belli.

Evetle hızlandıralım. Önceki referandumla yargılanmayacak duruma getirdiler kendilerini diğer maddelerden haber bile yok milleti saf yerine koydular. Saflar gerçi, kabul etmiyorlar.

Tnaaa28
02-04-2011, 11:45
hayırlı olsun şairim...:)

teşekkür ederim efedim... :)


gsray şampiyon:)

Yaşaa... :he:


Oyumuzu kullandık Hayırlı olsun.. :):):)

teşekkür ederim.. :)




anketi açarken süreye 90 gün girseydin 3 ay açık kalırdı

hee direk gün sayısını yazıcaz yani ne bileyim anket açtığımız mı var Başkanım... :he:


Süreyi 91 gün yaptım.

Eyvallah abi... teşekkürler... :)


Analizci şair ;

Biraz açşaydın şu başkanlık sistemini..

Ne veriyor, ne alıyor, nasıl işliyor bilse idik..

Burada korkarım iş,sistem tartışması değil de, Erdoğan'a EVET ya da Erdoğan'a HAYIR'a dönecek...


Ve bakmayın Hayırcıların şu anda önde olduğuna..

AKP ve Erdoğan hayranları alır götürür bu anketi..

Şimdi Erdoğan hayranları alır götürürmü bu anketi bilmiyorum ama güzel bir noktaya değindiniz... Millet Başkanlık sistemine evet-hayır dan çok Erdoğan taraftarları evet Erdoğan karşıtları hayır şeklinde oylıyacak daha çok zaten bu referandumu... :yes:
Aslında bu çok yanlış ama malesef böyle olacak... geçen referandumu hatırlayın insanlar evet ve hayır oyu kullandılar ama gidip sorduğun zaman oyladığı şeyin içeriğinden çoğu bi haberdi... :)

Peki

Başkanlık sistemi nedir ?

Başkanlık Sistemi yasama, yürütme ve yargı organları arasında kesin bir ayrıma ve dengeye dayanan, yasama ve yargı organlarının demokratik denetimi içinde, yürütmenin iktidar olanaklarını genişleten bir hükümet sistemidir. Başkanlık sistemi, Başkanlık hükümeti sistemi olarak da adlandırılmaktadır.
Bu tanım çerçevesinde dünyada hepsi birbirinden farklı, kendi tarihi, sosyolojik ve siyasal koşullarının ürünü olan başkanlık rejimleri mevcuttur. Bütün bu rejimlerin içinde herkes tarafından en başarılı bulunan örnek, ABD başkanlık sistemidir.

Başkanlık sisteminin temel unsurları:

* Başkan, halk tarafından doğrudan ve dolaylı olarak belirli bir süre için seçilir. Bu süre hiçbir biçimde parlamento tarafından kısaltılamaz ve fesih edilemez.
* Kuvvetler ayrılığı kesin bir biçimde uygulanır. Devlet organlarının eşgüdüm içinde aksamadan çalışması için fren ve denge sistemiyle organların yetki ve güç suiistimali engellenir..
* Hükümet üyeleri başkan tarafından seçilir ve azledilir. Başkan hükümet üyelerinin düşüncelerine uymak zorunda değildir. Hükümet üyeleri yasama organı içinden Başkan tarafından seçilebilir ancak seçildikten sonra yasama organı üyeliklerini sürdüremezler.
* Devlet başkanı, hükümet başkanı ayrımı yoktur.
* Başkan görevi ile ilgili işlerden dolayı sorumsuzdur.

Başkanlık sisteminin iyi işlemesi için gerekli olduğu ileri sürülen koşullar şunlardır:
*Başkanın yasama organını feshetme yetkisi olmamalıdır.
*Başkana yasaları veto edebilme hakkı tanınmalıdır. Başkanın vetosu da yasama organının özel çoğunluğu tarafından aşılabilmelidir. Örneğin 3/5 veya 2/3 gibi.
* Başkan yasama organının üyesi olmamalıdır.



Başkanlık sistemleri arasında en başarılı ve örnek alınan sistem ABD başkanlık sistemidir. Bu sistemin dünyada normal olarak işlediği ve demokratik sonuçlarının alındığı tek ülke ABD dir.

Özellikle Latin Amerika ülkeleri başkanlık sistemini benimsemişlerdir. Bu ülkeler içinde sistemi başarıyla uygulayan ülke hemen hemen yok gibidir. Demokratik rejim içinde sadece Kosta Rika ve Venezuela bu sistemi uygulamaktadır. 1949 yılından beri Kosta Rika da, 1958 yılından beri Venezuela da başkanlık sistemi kendine özgü koşullarıyla uygulanmaktadır. Kolombiya 1974 ve Peru da 1979 dan beri sivil hükümetlerle başkanlık hükümeti sistemini uygulama çalışıyorlar. Diğer Latin Amerika ülkelerinde Başkanlık rejimi otoriter ve totaliter rejimlere dönüşmüştür. Günümüzde demokratik görünen birçok Latin Amerika ülkesinde demokrasi sürekli tehdit altındadır ve kimi gerekçelerle askeri darbe olasılığı her zaman mevcuttur.

Latin Amerika dışında Başkanlık sistemi içinde görülen Filipinler, Endonezya gibi birçok ülkede demokratik geleneklerin yerleşmediği görülebilmektedir.



ABD de yürütme organı Başkan, yasama organı iki meclisli Kongredir(Temsilciler Meclisi ve Senato). Başkan Kongreyi feshedemediği gibi Kongre de başkanı istifaya zorlayamaz..

Başkan 4 yıllık bir süre için başkan yardımcısı ile birlikte seçilir. Ülkede koşullar ne olursa olsun bu süre değiştirilemez. Başkan sadece iki devre (4+4) seçilebilir.

Başkan olmak için dört anayasal koşul vardır: ABD de doğmuş olmak, ABD vatandaşı olmak, 35 yaşında veya üstünde ve 14 yıldır ABD de ikamet ediyor olmak.



Başkanın Yetkileri:
ABD Başkanının, Duverger in deyimiyle "seçilmiş kralın" geniş yetkileri vardır:
" Hükümet üyelerini atar. Bu üyeler için ABD de bakan sıfatı yerine "sekreter" sıfatı kullanılmaktadır. Senoto bu üyeleri onaylar. Bakanlar Kongreye karşı sorumlu değildir. Sadece başkana karşı sorumludur. Başkan istediği bakanı azledebilir.
" Hükümet toplantılarında son ve kesin söz Başkana aittir. Bu konuda verilen en güzel örnek Lincoln nün bir sözüdür: "Yedi hayır, bir evet, evetler kazandı"
" Kongre tarafından kabul edilen yasaları iki biçimde veto edebilir: Açık veto, Kongre ye kabul ettiği yasayı geri göndererek hem Senato da, hem de Temsilciler meclisi nde ayrı ayrı 2/3 çoğunlukla kabul edilmesini isteyebilir. ABD de bugüne kadar başkanlar veto haklarını 2800 kez kullanmışlardır. Kennedy nin veto ettiği hiçbir yasa Kongre tarafından tekrar kabul edilmemiştir. İkinci Veto biçimi ise "packet veto" olarak adlandırılan 10 günlük inceleme hakkını kongrenin tatile girme döneminde kullanarak, imzalamadığı yasayı bir dahaki dönemde tekrar görüşülmek zorunda bırakmasıdır.
" "Spoil System" olarak adlandırılan yaklaşımla Başkan kendi politikalarını uygulayacak kadroları bürokratik kademelere atayabilir. Yüksek dereceli memurların atamalarında senatonun onayı aranır, ancak Senato genellikle bu atamaları onaylar.
" Başkan anayasaya göre silahlı kuvvetlerin başkomutanıdır. Silahlı kuvvetlerin nasıl nerede ne zaman hangi biçimde kullanılacağına karar verir. En küçük rütbeli subaydan en yüksek rütbelisine kadar hepsini başkan atayabilir. Başkan Truman, General Mac Arthur ile arasında çıkan ihtilafı generali emekli ederek çözmüştür.
" Yüksek Mahkeme Yargıçları Başkan tarafından atanır, senato tarafından onaylanması gerekir.
" Dış politikada Başkan önemli kararları bizzat kendisi alır. Kimi devletleri tanıyabildiği gibi ikili antlaşmalarla ilişkileri geliştirebilir. ABD anayasasına göre başkanların yabancı devletlerle imzaladığı anlaşmaların yürürlüğe girmesi için Senato nun 2/3 çoğunluğu gereklidir. Senatonun onayıyla büyükelçileri atama yetkisine sahiptir.
" Başkan, Federal yasalara karşı gelmekten hüküm giymiş olanları şartlı olarak veya tamamen affetme yetkisine sahiptir.

Kongre
ABD de başkanlık sisteminin en önemli temellerinden birisi de kongredir. Kongre, 438 temsilciyi içeren Temsilciler Meclisi ve 100 Senatörü içeren Senato dan oluşur.

Kongrenin Yetkileri:
Kongre kişilerin ve federe devletlerin anayasa ile tanınmış hak ve yetkilerine dokunmamak koşuluyla tekelinde olan yasa yapma gücünü anayasa sınırları içinde serbestçe kullanabilmektedir. Yasa yapma gücü daima iki meclisin anlaşması ile uygulama bulabilmektedir.

Bütçenin kabulü, federal hazinenin çıkış ve girişlerini düzenleyen mali yasaların yapılması tamamıyla kongreye aittir. Kongre başkana hedef ve politikalarını gerçekleştirmesi için gereken mali olanakları sağlamayarak engel olabilir. Örneğin Jefferson a yaptığı gibi yeni topraklar almak istediğinde gereken parayı vermeyebilir.

Gerektiğinde komisyonlarıyla her hangi bir faaliyet hakkında soruşturma yaparak bir mahkeme görüntüsü bile kazanabilir.

Temsilciler Meclisi, mali inisiyatife sahiptir. Mali yönü olan yasaların önerisi Temsilciler Meclisince yapılmaktadır. Senato kendine gelen mali yasayı kabul edip etmemekte serbesttir.

Senato uluslararası anlaşmaları onaylar ve bazen bu hakkını onaylamama yönünde kullanmaktadır. Birinci Dünya Savaşandan sonra Başkan Wilson un imzaladığı Versay Barış anlaşması Kongre tarafından reddedilmiştir.

Kongre başkan üzerinde impeachment(suçlandırma) yetkisini kullanabilir. Başkan, vatana ihanet, zimmetine para geçirme veya diğer cürüm ya da ağır suçlar nedeniyle itham edilip, yargılanabilir. Bu suçların tespiti ve suçlunun cezalandırılması yetkisi Kongreye aittir. Temsilciler Meclisi hazırlık araştırmasını yapar. Senato da mahkeme vazifesini görür, ancak bu durumda senatonun başkanlığını Yüksek Mahkeme başkanı yapar.Suçluluğa karar verilebilmesi için 2/3 çoğunluğun sağlanması gerekir. En ağır karar başkanın görevine son verilmesidir.


Yargı ve Yüksek Mahkeme

1787 Anayasasıyla kurulan ve 1789 tarihli adliye yasasıyla görev ve yetkileri belirlenen yüksek mahkeme ABD de en yüksek yargı organıdır. Yüksek Mahkeme dışında ABD de dört çeşit federal mahkeme bulunmaktadır.

Başkanlar çoğu zaman, Yüksek Mahkeme hâkimlerinin atamalarını yaparken kendi görüşlerini destekleyecek kişileri seçmektedirler. Ancak atamalardan sonra, kendilerini seçen başkanla farklı kararlar veren hâkimlere çok sık rastlanmaktadır. Hâkimlerin böyle davranabilmelerinin ardında yatan önemli gerekçelerden birinin ömür boyu seçilmeleri olduğu belirtilmektedir.

ABD de hâkimlerin büyük bir yargı hatta siyasi gücü vardır. Hükümlerini verirken yasalardan ziyade anayasaya dayanmakta, yani anayasaya aykırı buldukları yasaları tatbik etmeme hakları vardır.

Yüksek Mahkeme aynı zamanda temyiz organıdır. Mahkemenin Anayasaya aykırılık konusunda son merci oluşu anayasa değil daha çok teamüllere dayanmaktadır. Yüksek Mahkeme hâkimlerinden Huges "Yüksek Mahkeme nasıl anlarsa anayasa odur" diyerek yetkisinin büyüklüğünü ortaya koymuştur. Kimi hukukçular bu nedenle ABD yi "hâkimler hükümeti" diye nitelendirmişlerdir. Ancak Maurice Duverger bu nitelemeyi abartılı bulmaktadır: "Yüksek mahkeme yargıçları bir karar karşı çıkabilirler, ama karar alamazlar: denetlerler ama yönetemezler"



Amerikan Başkanlık sistemine bir örnek hatta en güzel bir örnek ama birde yar yarı başkanlık sistemi var. Peki, nedir bu yarı başkanlık sistemi?



Başkanlık sistemi ile parlamenter sistemin karışımıdır. Yürütme gücü halk tarafından seçilen devlet başkanı ile meclis güvenine dayanan hükümet başkanı arasında paylaşılır. Fiili olarak ise yürütmenin başı devlet başkanıdır.

Başkanlık sisteminden bazı farklılıklarla ayrılan hükümet sistemi. Temel olarak "cumhurbaşkanının halk tarafından seçildiği parlamenter sistem." olarak tanımlanabilir. Başkanlık sisteminden farkı yürütme organının iki başlı olmasıdır. Yani tek bir başkan yoktur yürütme organı olarak, başkanın görevini(yürütme görevi) bakanlar kurulu ve cumhurbaşkanı üstlenmiştir. Başkanlık sisteminden bir diğer farkı ise yürütme organının bir kanadı olan bakanlar kurulunun, yasama organının (meclis, parlamento vs.) güvenine dayanmasıdır. bu durumda yasama organı, mevcut bakanlar kurulunu güvensizlik oyu ile görevden alabilir. istikrarlı bir yönetim biçimi denilir, bu doğrudur; ancak genellikle efektif olamayan bir yönetim biçimi olduğu da karşı iddiadır.

Bu sistemi uygulayan ülkelerin başlıcaları; Fransa Cumhuriyeti, Çin Cumhuriyeti, Rusya Federasyonu

Yarı başkanlık sistemi, hükümet başkanı ve cumhurbaşkanı arasında yürütme yetkilerinin paylaşıldığı, yasama ve yürütmenin işbirliği içinde çalıştığı kesin kuvvetler ayrılığının olmadığı bir hükümet sistemidir. Bu sistemde de Cumhurbaşkanı genel oy ile halk tarafından seçilmekte ve hükümet millet meclisi önünde sorumlu sayılmaktadır.

Fransa nın uyguladığı bu sistemde parlamenter rejime göre temel farklılıklar şunlardır:
Klasik parlamenter rejim Cumhurbaşkanına sembolik görevler yüklediği halde, yarı başkanlık sisteminde yetki sahası daha geniştir. Örneğin meclisi dağıtabilme, referandum isteyebilme, anayasa konseyi üyelerini atama ve anayasanın 16 maddesi gereği olağanüstü durum ilan ederek yasama, yürütme ve hatta yargı gücünü elinde toplayabilmektedir. Cumhurbaşkanı, dış politika ve savunma konularında da ağırlığa sahiptir.

7 yıl için seçilen Cumhurbaşkanı vatana ihanet dışında mutlak bir sorumsuzluk taşımaktadır. Yasaları onaylayan Parlamento, hükümeti denetleme ve düşürebilme yetkisine sahip olduğu halde, Cumhurbaşkanına karşı denetleme yönünden her hangi bir yetkisi yoktur.


başkanlık sistemi Türkiye ye uyar mı?



Elimizde iki ciddi örnek var Amerika ve Fransa ama Türkiye’de toplumun eğitim düzeni, halkın siyasetle ilgisi, tarihi geçmişi ve ekonomisi bu ülkelerden ikisine de benzememektedir… Türkiye’de merkezi yönetim esastır. Ola ki, Başkanlık sisteminin getirilmesinin ardından bu kez eyalet tartışması ortaya atılmaz mı? Peki eyalet sistemi nedir?



Eyalet, çoğunlukla valilerce yönetilen ve yönetim bakımından bazı özerklikleri olan büyük yönetim birimi. Osmanlı Devleti zamanında en büyük yönetim birimlerine eyalet denirdi ve eyaletlerin başında bir beylerbeyi bulunurdu. ABD, Avusturya ve Avustralya gibi ülkelerin yönetim birimlerine içişlerinde bağımsız olmaları nedeniyle Türkçede eyalet denilmektedir.
Kimi federatif devlet yapılarında eyaletlerin kendi özerk yönetimleri vardır. Bu yönetimlerin başında, devletlerin anayasal yapılanmalarına bağlı olarak halk tarafından seçilen başbakanlar/valiler ya da merkezi yönetim tarafından atanan valiler olabilir.
Örneğin ABD eyaletlerinin valileri halk tarafından seçilir. Avustralya eyaletlerinin valileri merkezi yönetim tarafından atanırlar. Almanya Federal Cumhuriyeti nin eyaletlerinin başbakanları ise halk tarafından seçimle işbaşına getirilir.
Eyalet sistemi, özünde Osmanlı İmparatorluğu nun temel devlet yapısı olarak yüzyıllar boyu kullanılmıştır. Son yüzyılında ise vilayet sistemi uygulanmıştır.
Avrupa tarihinde province (il, vilayet) sistemleri kullanılagelmiştir. Feodal dönemlerden kalma province ismi, günümüzde de kullanılmaktadır. Ancak idari birimlerin isimleri birçok ülkede "province" (il/vilayet) olarak geçerken, hepsinde aynı idari sistemden bahsedilemez.

BORA YAŞAR
02-04-2011, 11:52
Tnaaa;

Eline sağlık..

Çok güzel döktürmüşsün..

Baya bilgi sahibiymişsin bu konuda.. Tebrikler..

Biz de yavaş yavaş öğreneceğiz..Öğretecekler önümüzdeki günlerde..

besonderes
02-04-2011, 11:55
ben olaya tamamen ekonomik açıdan bakıyorum.

diğer konular üzerinde yorum bile yapmak istemiyorum çünkü yetkili kişler görevlerini yapıyorlar..

http://www.turkiye-rehberi.net/T%C3%BCrkiye-B%C3%B6lgeler-Haritas%C4%B1

bugün marmara bölgesi tüm türkiyeyi besleyecek kadar ekonomik büyüklüğe sahip.

ama kazanımları tüm türkiyenin kalkınmasına gidiyor.

ege bölgesi kendi çapında marka.tüm türkiyeye destek veriyor.

çukurova(akdeniz)bölgesi gerek turistik gerekse tarıma dayalı ekonomisi ile kendini aşıyor.

yine ülkemize fayda sağlıyor.bu kazanımlar bölgelerinde kalsa diye düşünüyorum.

birkaç yılda zenginlik patlaması yaşanır...........

Türkiye zamanında bölgelere ayrılmış.

ismi ha bölge olmuş ha eyalet olmuş ne farkeder..

politik konulara gelince:

eğer ülkemde demokrasi var diyorsak geçmişte beğenilenler başa nasıl gelip gittiyse bugün başta olanlarda aynı şekilde gelmiştir.

aynı şekilde gitmelidir.

başka türlüsü zaten demokrasi değildir.

vatandaşlar geçmişte oy vererek koaalisyonlu koalisyonsuz iktidarlar başbakanlar çıkardı.

geçmişte bunlar olurken bilgisayar destekli haberleşme gelişme aydınlanma imkanı haliyle bugünkü kadar değildi.

bugün halkın geçmişe göre daha doğru kararlar vermesi gerekmezmi?.

bilmiyorum belkide ben eksik düşünüyorum.

bu ülkede yaşayan bir nüfus var

ve o nüfus türkiye cumhuriyeti nüfusudur..

saygılarımla

besonderes
02-04-2011, 12:03
Yaşaa... :he:






dostum süper bir konu yakalamış ve değerlendirmişsin.
umarım herkes için faydalı olur.
bilip bilmediklerimizi paylaşmış oluruz.
bu arada ben oyumu kullanmadım.
biraz daha bilgilenelim..yanlış oy kullanmak istemem:)

tekrar tebrik ederim.

ama topiclere yeterince tanıtılmamış..

biraz reklama ihtiyaç var sanki.

yönetim bu konuda bir şey yapabilse herkese faydası olabilir.

selamlar..

Tnaaa28
02-04-2011, 12:36
dostum süper bir konu yakalamış ve değerlendirmişsin.
umarım herkes için faydalı olur.
bilip bilmediklerimizi paylaşmış oluruz.
bu arada ben oyumu kullanmadım.
biraz daha bilgilenelim..yanlış oy kullanmak istemem:)

tekrar tebrik ederim.

ama topiclere yeterince tanıtılmamış..

biraz reklama ihtiyaç var sanki.

yönetim bu konuda bir şey yapabilse herkese faydası olabilir.

selamlar..

E bide topik topik gezip bunumu tanıtacam beyav... :p Az çok merakı olan tahminim sağda solda ne var şu anketler bölümünde ne var ne yok diye bakmaz mı ? :)

Artık kim ne kadar denk gelir görürse bir şekilde benden anketi açması yalnızca... :)

selamlar bizden...

BORA YAŞAR
02-04-2011, 12:48
KOnu hakkında bilgi sahibi olmak isteyenler ayrıca bu linke de tıklayabilirler..

http://www.baskanliksistemi.com/baskanlik-sisteminin-dunyadaki-uygulamalari.php

blnturkek
02-04-2011, 12:54
Başkanlık sistemini bilmem ama,

tek adam sistemi bizim ülke kültürüne uyar.

Geçmiş tarih ve yakın tarihte hep böyle oldu.

PERFECTWAVE
02-04-2011, 13:18
Sn Tnaaa28 hayırlı olsun...:)

neon06
02-04-2011, 14:11
Hayırlara vesile olur İNŞALLAH!..

Sinusoidal
02-04-2011, 14:36
Bu iş öyle %51 ile olmamalı.

Nasıl BM de 9 ülkeden her hangi bir tanesi red verdiğ zaman uçuşa yasak bölge oylaması iptal oluyor. O sebepten çin rusya çekimser verdi.

Bununda kabul edilmesi için en az yüzde 75 şartı hatta 90 şartı olması lazım

Sinusoidal
02-04-2011, 14:38
Türkiyenin en büyük sorununun arkasında yatan tek gerçek nüfus tur. Su ülke 30 mlyon olsaydı acaba nasıl olurdu.

KARADENIZ
02-04-2011, 14:52
Başkanlık sistemi kağıt üstünde çok cazip gözükür. Ancak bu sistemin ABD dışında sağlıklı bir uygulaması yok. Bu sistemi deneyen ülkelerin neredeyse tamamında sistem kısa sürede ''başkancı'' sisteme dönüşmüş ve bazı ülkelerde ihtilallerle sonuçlanmıştır. (Güney Amerika ve Okyanus ülkeleri ile Afrika ülkelerinde).
Bazı ülkelerde de diktatörlüğe dönüşmüştür.

.

Gercek anlamda da ABD disinda Baskanlik sisteminin dusundugumuz sekilde uygulanmasi mumkun degildir.
Herseyden once ABD ile neredeyse tum diger ulkelerin temel farki ABD nin eyalet sistemine dayali bir ulke olmasidir. Aslinda bizler "eyalet" diyoruz, gercek anlamda "state" dir. Yani devlet.
Bizler ABD baskanini ABD yi ( tum sinirlari icindeki 52 yada 53 her neyse, tum eyaletleri / stateleri ) yonettigini dusunuyoruz. Ancak gercek boyle degil. Gercekte biraz abarti olacak ama ABD Baskani ABD nin uluslararasi platformdaki Iktidaridir. Oysa tum eyaletler kendi icinde sistem ve yonetimi ile vardir. Bu nedenle coklukla amerikan filmlerinde gordugumuz gibi eyaletler arasinda yasal uygulama farkliliklari vardir. Ornegin bir eyalete gore suc olan , digerine gore olmayabilir. Teksas da var olan idam , baska eyalette yok.
Bu anlamda her bir eyaleti uniter bir devlet olarak ve bu devletlerin kendi yerel yasama, yurutme ve yargilarini dusundugunuz de , ust catida ABD nin Baskaninin genel anlamda baskanligini yeniden dusunmek gerekir.

Bu nedenden dolayi ABD deki baskanlik sistemi tum diger orneklerinden farklidir. Uniter devletlerdeki baskanligin gidecegi nokta asagi yukari bellidir.

balaban
02-04-2011, 16:59
Başkanlık sistemini bilmem ama,

tek adam sistemi bizim ülke kültürüne uyar.

Geçmiş tarih ve yakın tarihte hep böyle oldu.



Diktatör özleminiz had safhada yani.

balaban
02-04-2011, 17:00
Gercek anlamda da ABD disinda Baskanlik sisteminin dusundugumuz sekilde uygulanmasi mumkun degildir.
Herseyden once ABD ile neredeyse tum diger ulkelerin temel farki ABD nin eyalet sistemine dayali bir ulke olmasidir. Aslinda bizler "eyalet" diyoruz, gercek anlamda "state" dir. Yani devlet.
Bizler ABD baskanini ABD yi ( tum sinirlari icindeki 52 yada 53 her neyse, tum eyaletleri / stateleri ) yonettigini dusunuyoruz. Ancak gercek boyle degil. Gercekte biraz abarti olacak ama ABD Baskani ABD nin uluslararasi platformdaki Iktidaridir. Oysa tum eyaletler kendi icinde sistem ve yonetimi ile vardir. Bu nedenle coklukla amerikan filmlerinde gordugumuz gibi eyaletler arasinda yasal uygulama farkliliklari vardir. Ornegin bir eyalete gore suc olan , digerine gore olmayabilir. Teksas da var olan idam , baska eyalette yok.
Bu anlamda her bir eyaleti uniter bir devlet olarak ve bu devletlerin kendi yerel yasama, yurutme ve yargilarini dusundugunuz de , ust catida ABD nin Baskaninin genel anlamda baskanligini yeniden dusunmek gerekir.

Bu nedenden dolayi ABD deki baskanlik sistemi tum diger orneklerinden farklidir. Uniter devletlerdeki baskanligin gidecegi nokta asagi yukari bellidir.



ABD devlet devletti birleşti bütün oldu, biz tek parçayız kendi isteğimizle DEVLET DEVLET olup bölüneceğiz. deeee bunu parçalandıktan sonra anlayacaklar.

erkay1
02-04-2011, 17:03
ABD devlet devletti birleşti bütün oldu, biz tek parçayız kendi isteğimizle DEVLET DEVLET olup bölüneceğiz. deeee bunu parçalandıktan sonra anlayacaklar.:yes::cool::cool:

KARADENIZ
02-04-2011, 17:10
ABD devlet devletti birleşti bütün oldu, biz tek parçayız kendi isteğimizle DEVLET DEVLET olup bölüneceğiz. deeee bunu parçalandıktan sonra anlayacaklar.

Once bolunup sonra "birlikten guc dogar" mantigi ile bir araya gelip "birlik" olusturacagiz.. Eeee bir devlet tek devlet, ama 5 devlet hele bir araya gelmis 5 devlet Ooooo kim durabilir onunde.... :kahkah: :kahkah:

majestik72
02-04-2011, 17:28
Recep Bey yine gündem saptırıyor, bu çok açık seçik ortadadır.
Ben bunu uygularım diyebiliyorsa çok basit birşey var...

12 Haziran da seçime gidiyoruz değil mi ?
Bu seçimde kaç pusula olacak ***** 1 ****** Yerel seçimler olsa 4-5 pusula oluyordu.
Ama bu milletvekilliği seçimi o yüzden ******** 1 ******* tek oy pusulası var.

Çok basit bir olay.... avuç içi kadar 1 kağıt koyarsınız ( Muhtar pusulası gibi ) bir tarafı evet - diğer tarafı hayır
ve tıpkı bilet gibi ortadan yırtma yeri olur. Başkanlığa EVET diyorsam o kağıdı yırtıp ; ( diğer parçayıda cebime atar çıkarım)

Milletvekilliği pusulasını koyacağım zarfa onu da koyarım ve REFERANDUM İÇİN CEBİMİZDEN 100 MİLYON PARA ÇALINMADAN
ikisini birden hallederiz.

Çok da REFERANDUM İSTENİYORSA AVUÇİÇİ KADAR BİR KAĞIT PARÇASI ile bu seçimlerde onu da oylatır....

Ama bunların derdi o değil....

Başbakanın derdi... Şu anda """"Dokunan yanar"""" ı siteden 110 bin , tweeter dan da 200 binden (tweeter hesabım yok Balaban dan alıntı :) ) fazla kişi indirmiş.

Yani YENİLGİSİNİN ÜZERİNİ ÖRTMEK İÇİN KONU SAPTIRIYOR...

Yemezler Sn. BAŞBAKAN YEMEZLER.... 300 binden fazla kişi o kitabı indirmiş ve bizi yargılayamazsınız.
Bu ülke YASAKLAR ÜLKESİ olamaz demişlerdir.

REFERANDUM ÖNERİM ortada.. Ne kadar basit değil mi ? Ortaya sandık geliyor 100 milyonları birilerine yedirip bizleri soyacağınıza , maliyeti 50 bin TL den , 2.000 adet lüks konut inşa edip kura ile garibanlara verebilirsiniz.

Ama bunlar için matematik bilmek gerekiyor.

merlin
02-04-2011, 17:29
Binbir zahmetle federasyonun üst aşaması olan üniter yapıya kavulmuş bir devletin ''biz eyalet olmak istiyoruz ''demesi gerçekten ilginçtir.

Eyalet olsa ne olur, bölgeler var zaten demiş bir arkadaş.

Eyalet bir devlet. Kendi çapında bir devlet. Ve eyalet merkezi devlet tarafından oluşturulmaz, eyalet zaten vardır.Merkezi devlet otoriteyi sağlayıp eyaletleri egemenliğine alır. Bu tüm dünyada böyledir.
Alamayan dağılır zaten.
Bölge teşkilatları ise işlerin eşgüdümlü bir şekilde yürümesini sağlar. Bölge mahkemeleri,bölge müdürlükleri gibi teşkilatlar zaten var.
İkisi çok farklı şeyler. İlgisi bile yok.


Osmanlı bu abuk subuk yapı nedeniyle ulu hakanı döneminde darmadağın oldu. Tüm eyaletlerin devletten ayrılıp bağımsız devlet olması 30 sene bile sürmedi.
Eyalet sistemini denedi bu devlet, denemese anlayacağım savunanları ama...

balaban
02-04-2011, 17:36
Once bolunup sonra "birlikten guc dogar" mantigi ile bir araya gelip "birlik" olusturacagiz.. Eeee bir devlet tek devlet, ama 5 devlet hele bir araya gelmis 5 devlet Ooooo kim durabilir onunde.... :kahkah: :kahkah:

:D:D:D
Şimdi bile birbirimizin gözünü oyuyoruz

balaban
02-04-2011, 17:39
Başkanlık sistemine geçiş gündem saptırma değil.

Bu Amerika'nın bizim için planının içinde yer alıyor.

Eğer Başkanlık sistemi olursa Federatif Yapı olacak, ondan sonra Paramparça şarkısı çok sesli olarak söylenecek.

Bu şimdi ortaya çıkmadı.
Daha DEMİREL zamanında ortaya atıldı. Bunu anlayabilmek için olayların 1947'den sonrasını incelemek lazım.

Çok ciddi bir konudur.

pazar
02-04-2011, 17:40
Bazılarının fikri :
Biz Amerikalılar çok fazla şeye sahip olduğumuz için herşeyden bu kadar kolay vazgeçebiliyoruz.
Gerçekler aslında bunun tam tersi.
Herşeyden bukadar kolay vazgeçebildiğimiz için bu kadar şeye sahibiz.
Eski olan şeyi daha iyi hizmet veren bir şeyle değiştirmek için herzaman hazır olmalısınız. Alfred P. Sloan

Değişim

besonderes
03-04-2011, 00:53
ben buldum:)

suriye iran azerbeycan kazakistan türkmenistan tataristan arnavutluk gürcistan özbekistan moğolistan japonya köristan(köristanı bilmeyen varmıdır)

bilumum türk kökenli cumhuriyetleri birleştirelim bir başkan seçelim.

Tnaaa28
03-04-2011, 13:32
E bide topik topik gezip bunumu tanıtacam beyav... :p Az çok merakı olan tahminim sağda solda ne var şu anketler bölümünde ne var ne yok diye bakmaz mı ? :)

Artık kim ne kadar denk gelir görürse bir şekilde benden anketi açması yalnızca... :)

selamlar bizden...

Aslında zaten yazdığım yerlerde bide bu anketin linkini koyabilirim... Ama sadece link koymak için başlıklarda dolaşmam...


Sn Tnaaa28 hayırlı olsun...:)


Hayırlara vesile olur İNŞALLAH!..

Eyi sağolun bakaaam hade sizede hayırlı olsuuun.... :he:

CycLone
03-04-2011, 14:09
Hayırr!!!!!!!

internetgezgini
03-04-2011, 17:56
Mısır "Prezidant" Mübarek'ten kurtulabilmek için 40 yıl inim inim inledi...

Mısır'ın çıkmağa çalıştığı batağa bu ülkeyi sokmağa kimsenin hakkı yok...

ayhan53
03-04-2011, 18:22
E bide topik topik gezip bunumu tanıtacam beyav... :p Az çok merakı olan tahminim sağda solda ne var şu anketler bölümünde ne var ne yok diye bakmaz mı ? :)

Artık kim ne kadar denk gelir görürse bir şekilde benden anketi açması yalnızca... :)

selamlar bizden...

yok valla tek tük bakan var bu durumda çalışacaksın dolaşacaksın imzana koyacaksın linki:)

besonderes
03-04-2011, 23:45
yok valla tek tük bakan var bu durumda çalışacaksın dolaşacaksın imzana koyacaksın linki:)

gerekirse kulunçları ağrıyanlara masaj yapacan:kahkah::kahkah:

Tnaaa28
05-04-2011, 15:34
Gül 'başkanlık sistemine' mesafeli

“Şahsi olarak başkanlık sistemine mesafeliyim” diyen Gül, Türkiye'nin en önemli gündem maddesinin Kürt sorunu olduğunu söyledi

5.4.2011 - 08:57


Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Endonezya ziyareti sırasında Türk gazetecilerle bir araya geldi. Cumhurbaşkanı Gül’e, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "Seçimden sonra gerekirse referanduma götürürüz" açıklamasıyla gündeme gelen başkanlık sistemi tartışmaları soruldu.

Şahsi görüşünün başkanlık sistemine mesafeli olduğunu söyleyen Gül, Türkiye'de demokrasiye yeni geçiş yapılıyor olsa, parlamenter sistem olmasa o zaman daha uygun olabilirdi" dedi.

Başkanlık sisteminin tartışmaya açılmasının yararlı olduğunu belirten Gül, "Herkesin konunun detaylarını bilerek konuşması ve karar vermesi önemli..." diye konuştu. Abdullah Gül, cumhurbaşkanı yetkilerinin fazla olduğuna dair görüşünü de yineledi.

Cumhurbaşkanı Gül, "Bugünkü anayasanın askeri bir dönemde oluşturulması ve o dönemki genelkurmay başkanının cumhurbaşkanı seçilmesi sonucu, cumhurbaşkanının yetkilerinin fazla tutulduğunu" dile getirdi.

Kürt sorununu Türkiye'nin en önemli problemi olarak nitelendiren Gül, son iki yılda çözüme ilişkin önemli gelişmeler yaşandığını belirtti. Ayrıca , "Bu konuyu kendi içimizde konuşarak Türkiye'nin meselesi olmaktan çıkarmamız gerekir" de dedi.

http://www.borsagundem.com/haber/Gul-baskanlik-sistemine-mesafeli/52751

Tnaaa28
23-04-2011, 19:19
Tbmm Genel Kurulu'nda 23 Nisan Özel Oturumu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, 23 Nisan özel oturumunda başkanlık sistemi tartışmalarına değinerek, "Şimdi bize diyorlar ki bu Meclis iyi çalışamaz. Bu Meclis'in yetkilerini sınırlayalım. Alıp o yetkileri bir Başkana verelim. İstikrar, demokrasi olduğu sürece makbuldür. Meclis'in yetkilerini budayarak gelen istikrarın adı istikrar değil istibdattır" dedi.
CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu, 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TBMM Genel Kurulu'nda gerçekleştirilen özel gündemli oturumda CHP grubu adına bir konuşma yaptı. Zaman zaman sert tartışmalar yaptıklarını, birbirlerini kırmış olabileceklerini belirten Kılıçdaroğlu, "Ama hepimiz biliyoruz ki bunlar siyasetin doğasında olan şeyler. 23 Nisan, önümüzdeki seçim döneminde yapacağımız birçok tartışmaya ışık tutabilecek önemli bir tarih. 23 Nisan, milletimizin Parlamenter sisteme olan
inancının sembolü olan bir tarih. 23 Nisan, bu milletin bir Meclis ile yönetilmek için gösterdiği cesaretin ve inancın simgesi olan bir tarih" diye konuştu.
TBMM'de nice devrimler yapıldığını, nice atılımlar gerçekleştirildiğini ifade eden Kılıçdaroğlu, bu Meclis'te çok partili yaşama geçildiğini, sosyal devletin inşasına başlandığını, muhtıralar verildiğini, darbeler yapıldığını hatırlattı. Kılıçdaroğlu şunları kaydetti:
"Ama bu Meclis yılmadı, inat etti, direndi. En kötü günlerinde dahi küllerinden doğmayı bildi bu Meclis. İşte 23 Nisan, bu inancın ve bu inadın simgesidir. Milletimizin Meclisini kapatmaya, yetkisini elinden almaya çalışanlara karşı gösterdiği direnişin simgesidir. Şimdi bize diyorlar ki bu Meclis iyi çalışamaz. Bu Meclis'in yetkilerini sınırlayalım. Alıp o yetkileri bir Başkana verelim. Bu ülke artık Parlamenter sistemle değil, Başkanlık sistemiyle yönetilsin diyorlar. Sayın milletvekilleri, soruyorum
sizlere. Bu Meclis Kurtuluş Savaşı'nı verdi. Cumhuriyet'i kurdu. Savaşlardan harap olmuş bu güzel ülkeyi düştüğü yerden kaldırdı. Şimdi mi yönetemeyecek Türkiye'yi. Bu Meclis'in yetkilerini ne istibdatçılar, ne işgalciler, ne de darbeciler elinden alamadı. En zor koşullarda Meclis yetkilerini savundu ve kazandı. Şimdi biz bu yetkilerin sudan nedenlerle, dizginlenemeyen şahsi ihtiraslarla bulunmasına razı değiliz ve razı olmayız da. İşte bu yüzden biz Başkanlık değil, tam tersine daha güçlü, temsil
kabiliyeti daha yüksek bir Meclis diyoruz. Bu Meclis'te toplumun her rengi, her kesimi temsil edilmeli diyoruz. Çok seslilik zaaf değil güçtür diyoruz. Seçim barajları kalksın, siyasi partilerde lider sultası sona ersin, bu milletin gerçek temsilcisi olsun diyoruz TBMM. Millet, kendi vekilini kendi seçsin diyoruz."
Barajın kalkması halinde istikrarın bozulacağı yorumları yapıldığına işaret eden Kılıçdaroğlu, darbecilerin getirdiği seçim barajının savunulduğunu ifade etti. Kılıçdaroğlu, "İstikrar asıl siz gidip barajlarla milletin oyunu gasp ettiğiniz zaman bozulur. İstikrar asıl o gasp edilen oylarla yurttaşların özgürlüklerine, bu milletin zenginliklerine göz dikildiğinde bozulur. İstikrar, demokrasi olduğu sürece makbuldür. Meclis'in yetkilerini budayarak gelen istikrarın adı istikrar değil istibdattır. Bunun
böyle bilinmesi gerekir" şeklinde konuştu.
CHP'nin Parlamenter demokrasiyi savunan bir parti olduğunu belirten Kılıçdaroğlu, CHP'nin, Meclis'in yetkilerinin azaltılması için değil Meclis'in daha etkin ve daha yetkili bir hale gelmesi için çaba harcadığını vurguladı. Kılıçdaroğlu, "Parlamenter sistem açısından bu kadar önem taşıyan bir günün çocuklarımıza armağan edilmesi tabi ki bir tesadüf değildir. Bu ülkenin çocukları güzel günler, güneşli günler görecekse bu ancak bu ülkede Parlamenter demokrasiyle olur. Çocuklarımıza mutlu bir gelecek
bırakacaksak bu ancak bu Meclis çalışırsa olur. Bunların hiçbiri güçlü bir Meclis olmadan olmaz. Ne özgürlük, ne umut, ne mutluluk, bunların hiçbiri Meclis'in yetkilerinin budandığı bir yerde olmaz" diye konuştu.

23 Nisan 2011 15:45

http://www.medya73.com/tbmm-genel-kurulunda-23-nisan-ozel-oturumu-haberi-612853.html

sonki
23-04-2011, 19:26
Mısır "Prezidant" Mübarek'ten kurtulabilmek için 40 yıl inim inim inledi...

Mısır'ın çıkmağa çalıştığı batağa bu ülkeyi sokmağa kimsenin hakkı yok...

10 numara cevap olmuş imzamı atarım

Tnaaa28
23-04-2011, 19:30
2011 seçimleri için 'Başkan'lık beyanname

AK Parti'nin 2011 seçim beyannamesinde ince rötuş... 2007'deki seçim kitapçığında, 'yeni anayasaya' atfen yer alan 'parlamenter sistem' vurgusu, yeni kitapçıkta yer almadı. Bu durum 'başkanlık' sinyali olarak yorumlandı

AK Parti'nin 2011 beyannamesinde yapılan ince bir değişiklik, 'başkanlık sistemi'nin sinyali olarak değerlendirildi.

2002, 2007 ve 2011 genel seçimleri için üç beyanname hazırlayan AK Parti, yeni anayasa hedefini üçünde de öncelikli konu yaptı. Hedeflenen anayasanın şifreleri beyannamelerdeki satırlara yansıdı. 'Yeni anayasanın, İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin getirdiği ilke ve standartlarda olması hedefi vurgulandı. 2007'de, yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki ilişkilerin 'parlamenter sistem' esas alınarak belirlenmesi hedeflendi. Ancak 2011 beyannamesinde 'parlamenter sistem' ibaresine yer verilmedi.

2007 SEÇİM BEYANNAMESİ
Hazırlanacak yeni anayasa, kısa, öz ve açık olmalı; yasama, yürütme ve yargı erkleri arasındaki ilişkiler parlamenter sistem esas alınarak açık, net ve anlaşılabilir bir şekilde belirlenmeli; bu çerçevede Cumhurbaşkanının konumu ve yetkileri yeniden tanımlanmalı; temsili demokrasiden katılımcı demokrasiye geçiş sağlanmalıdır. Yeni Anayasa en geniş toplumsal uzlaşmayla hazırlanmalıdır.

2011 SEÇİM BEYANNAMESİ
Yeni anayasada ayrıntılı düzenlemelere yer verilmemelidir. Anayasa, bireysel özgürlükler için gerekli güvenceleri içermek kaydıyla, mümkün olduğu kadar kısa, öz, açık ve tutarlı olmalıdır... Yeni anayasada egemenliği kullanma yetkisine sahip yasama, yürütme ve yargı organları arasındaki ilişkiler kuvvetler ayrılığı ilkesi esas alınarak yeniden belirlenmelidir. Egemenliğin kayıtsız şartsız millete ait olduğu gerçeği hiçbir yoruma meydan vermeksizin bu anayasanın ruhu haline getirilmelidir.

http://www.aksam.com.tr/2011-secimleri-icin-baskanlik-beyanname--34917h.html

abartin
29-04-2011, 12:42
Türkiye nin bir ileri iki geri adım atmaması için,
Hem içerde askeri müdahalelere hemde dışardan nufüz ve loby güçlerinin müdahalesine maruz kalmaması için
İstikrarlı bir dış politika için
Uzun vadede Plan ve strateji yapabilen bir devlet için
istikrarlı bir hükümet yapısı için: Türkiyenin kesinlikle bu seçim yapısını değiştirmesi lazım...Bu seçim sistemi koalisyon hükümetlerine her zaman kapı açiyor...

Koalisyon hükümetleri Türkiyenin ilerlemesinin ve güçlenmesinin önündeki en büyük engeldir....Cumhuriyetin kurulmasından bu yana Türkiye bütün atılımlarını tek parti iktidarları dönemimde yaparken bu kazanımların çoğunuda koalisyon hükümetleri döneminde geri vermiştir.....

sanayileşmesini henüz tamamlamamış, iç işlerinde henüz istikrarı sağlamamış bir ülkenin en büyük şansızlıklarından birisde koalisyon hükümetleridir..
Yeni seçim yapısı başkanlık sistemimi olsun yada iki turlu seçim sistemimi olsun artık orayı bilemem....

Türkiye ne zamanki muasır medeniyet seviyesine ulaştı, iç ve toplumsal barışını sağladı devlet ve halk bütün alanlarda bir konsensüse varıp kurumsalaştı işte o zaman Türkiye çok partili koalisyon hükümet sistemine geri gelsin...Bu sürede minimum 50 yıldan evvel olmaz...Türkiyenin belki 100 yıl boyunca çoğunluğn seçimi ile iktidara gelen tek parti hükümetlerin yönetimine muhtaçtır...Bu hükümet sağdan yada soldan olsun hiç fark etmez..

saygılar

Tnaaa28
07-05-2012, 14:14
Başbakan bu gün yine bu başkanlık yada yarıbaşkanlık sistemini diline doladı... yakında Türkiye gündemi tamamen bu konu olabilir...