PDA

View Full Version : Zeytin Bahçesi Kurmak Nasıl Bir Yatırım Sizce?



Pages : [1] 2 3

ANALİZATÖR
11-10-2005, 09:09
bilenler cevaplarsa memnun olurum. birde gemlik tipi zeytin fidanı ile bahçe tesis edecek olsak bu fidanları kaç yaşlı seçmeliyiz. 1 yaşlımı ? 2 yaşlımı?(akdeniz bölgesi için.) saygılarımla.

gemici
11-10-2005, 09:48
becerebilirsen iyi yatırım.bizde var ama işi yapmadığım için anlamam.çok emek veriliyorlar.para da kazanıyorlar

trakyalı
11-10-2005, 09:53
Zeytin gribi diye bir hastalık olmazsa iyi para getirir.

ANALİZATÖR
11-10-2005, 09:59
kaç metre ara ile kç yaşlı fidan dikmeli?zeytinci borsacı yokmu forum da acaba?

preatoria
11-10-2005, 10:09
bence bunun için kobilere başvurup profesyonel anlamda yardım almalısınız.

onlar dikeceğiniz araziye gore uygun fidanıda temin eder sanırım

cetvel
11-10-2005, 12:03
iyi tesis edilmiş bir bahçe, öyle çok fazla emek istemiyor sezon içinde... ağaç aralıkları sık olmamalı ve sulama imkanı olmalı... pek çok zeytin üreticisi sulamayı yapmıyor veya boşa yapılmış olarak görüyor.. fakat zeytin'in etlenme döneminde ve çekirdeği sertleşirken sulama yapmak çok önemli... arazinin yönü ve eğimi de önemli... tabii ki dağta taşta bile zeytin yetişiyor ama onlar genelde "delice" tabir edilenler... ve karlı bir operasyon olmaz...

Ayrıca budama yapmak ta inanılmaz önemli... Hele ki düzenli ve doğru budama yapılmış bir bahçede, bir de sulama yapmışsan, değmeyin keyfinize...

ayrıca budama sonucunda ortaya çıkan odunlarda öyle güzel yanıyor ki, anlatamam size... tıpkı kömür gibi içten içe ve uzun süreli sıcaklık veriyor...

bence hiç düşünme, kur derim... ama çok iyi araştırma yap, toprak analizi falan...

hangi bölgedesin bilmiyorum ama kiraz, japon eriği ve yeni nesil elmalar da meyvecilikte düşünülecek seçeneklerdir ve dalında satma şansına sahipsiniz...

saygılar...

dursun
11-10-2005, 13:11
Gemlik türü zeytinlerin fidelerini sertifikalı fidan yetiştiricilerinden alınız.İnternetten arama yaparsanız pek çok fide yetiştiricisi bulabilirsiniz.Fidelerin yaşı ne kadar düşükse sonuç almak o kadar kolay.İnsanlar fide ne kadar yaşlı ise o kadar çabuk verim alabileceklerini sanıyorlar.Fide ne kadar genç ise dikilen araziye o kadar kolay uyum sağlar.
Dikim kesinlikle bilimsel olmalıdır.Çukur derinlikleri en az 80*80 olmalıdır.Standartı 100*100 dür.Kulaktan dolma bilgilerle yola çıkmayın.Mutlaka ve kesinlikle toprak tahlili yaptırın.Bunun için İL Tarım Müdürlüklerinde çok gelişmiş tahlil lableri var.İl Müdürlüğü kanalıyla giderseniz ücretsiz,aksi taktirde her tahlil için 25 YTL ödersiniz.
Bahçelerin hafif eyimli arazilere kurulması daha uygundur.Zeytini sulamak verimi çok arttırır ve her yıl ürün almanızı sağlar.Durum böyle olmasına rağmen zeytin taban suyunu hiç sevmez.Arazi seçmek durumunda iseniz güneye bakan arazileri seçin.
Zeytin çukurlarının bir yıl önceden açılması erken ürün almanızda büyük etkendir.Çukur açılırken en üstdeki tarım toprağı ile alttaki toprağın ayrılması önemlidir.Kısacası toprağın havalanması gerekir.
İlgi durumunuza göre gelecekte daha ayrıntılı bilgi verebilirim.

cetvel
11-10-2005, 14:50
Bahçelerin hafif eyimli arazilere kurulması daha uygundur.Zeytini sulamak verimi çok arttırır ve her yıl ürün almanızı sağlar.Durum böyle olmasına rağmen zeytin taban suyunu hiç sevmez.Arazi seçmek durumunda iseniz güneye bakan arazileri seçin.


çok yaşa Dursun kardeşim... çok önemli bir konuya değinmişsin.. Taban suyu meselesini tamamen unutmuştum...

Aman taban suyuna dikkat!... Emekler boşa gitmesin...

CERİTKALE
11-10-2005, 15:05
Bir dönüm araziden yılda kaç kilo zeytin elde edilir? Yada bir dönüme kaç ağaç dikmek gerekir ve yeni fide kaç yıl sonra ürün vermeye başlar, büyümesini tamamlar.

rasit
11-10-2005, 15:18
Benim bir akrabam 20 dönüm kadar dikti. Gemlik türü çok iyi verim veriyor, ama geçen yıl bir çeşit kanser çıktı sanırım hala problemi çözemedi. Hastalıkları konusunu iyi çalışın. Bu vesile ile çok karlı bir yatırım olduğunu biliyorum. Hatırladığım kadarıyla 10 yıl sonra araziyi ilk alırken ödediği parayı sadece bir yıllık ürününden karşılar hale geliyor. Başarılar.:tamam:

GalaTyphoon
11-10-2005, 16:36
Zeytin yerine çam fıstığını tavsiye ederim. Hem ihracat imkanıda var. Ege bölgesinde dağ taş zeytin olacak yakında.

rush
11-10-2005, 16:56
http://www.zae.gov.tr/yayinlar.asp

dursun
11-10-2005, 20:13
Bir dönüm araziden yılda kaç kilo zeytin elde edilir? Yada bir dönüme kaç ağaç dikmek gerekir ve yeni fide kaç yıl sonra ürün vermeye başlar, büyümesini tamamlar.
Öncelikle zeytinin dikileceği arazi yapısına bakmak gerekir.Herbir dönüme dikilecek ağaç sayısı arazinin verimi ve sulanabilirlik durumuna göre değişir.Genelde verimli arazilerde 5*6 , verimsiz sulama imkanı olmayan arazilerde 7*7 ölçülerine göre dikilir.Çok verimli arazilerde 5*5 veya 6*6 şeklinde dikenlerde vardır.Normal verimli arazilerde dönüm başına 25-30 ağaç gibi düşünülmelidir.
Bilimsel yöntemlerle kurulan zeytinliklerden 3.yıldan itibaren ürün almaya başlamak olasıdır.Genelde genç ağaçlar 5.yılında tam ürüne otururlar.Zeytin çok uzun ömürlü (üç-beş yüzyıllık)bir ağaçtır.Hatta bununla ilgili atasözümüz bile vardır."İncir babadan,zeytin atadan."Çok uzun ömürlü olması nedeniyle yıllar geçtikce verimi artmaya devam eder.Genelde 15 yıllık olduğunda tam verime oturmuş olur.Yukarıda arkadaşların değindiği gibi,bu tamamen yöntemine göre bakımla yakından ilgilidir.
Yurdumuzda zeytinden elde edilen verim acınılacak durumdadır.Bunu kabaca örneklemek gerekirse;bizim rakiplerimizden İspanya ortalama olarak ağaç başına yılda 90kg,İtalya 70 kg,iklimi ve toprak yapısı bizimle aşağı yukarı aynı benzerlikler gösteren Yunanistan 50kg verim almaktadır.Biz ağaç başına ne kadar verim alıyoruz dersiniz?Sıkı durun işte yanıtı.Sadece ve sadece 10kgdır.Tabii ki bunlar ortalama verilerdir.
Zeytin peryodik bir bitkidir.Yani bir yıl ürün verir,bir yıl dinlenir.Tarım teknikleri bilimsel tabana dayandıkça peryodik yapı değişmektedir.Halk arasında buna "var yılı"veya "yok yılı" denir.Bizde yok yılında hiç ürün olmazken,İspanya da,İtalya da 1/2 civarında ürün alınmaktadır.
Doğrusunu söylemek gerekirse o ülkelerde zeytinin genetik yapısı geliştirilerek her yıl ürün veren türler yaratılmaktadır.Korkmayın bu genetik yapıyla oynanma anlamında değildir.Değişik türler melezleştirilerek,yeni verimli ırklar yaratılmaktadır.
Zeytin başına verimlilikte Yunanistan'ı yakalarsak on yıllık ağaçlardan yılda dönüm başına asgari 1.5 ile iki ton arasında zeytin elde ederiz.Yemeklik bir tür ise örneğin Gemlik gibi.1500*2YTL=3000 YTL brüt gelir elde edersiniz.Yağlık türleri seçerseniz 100kg zeytinden 33 litre civarında yağ elde edersiniz.Bu da dönüm başına 500 litre yağ demektir.
Ülkemizde bazı kişiler bu verimi kolaylıkla elde etmektedirler.Fakat bu sayı belkide iki elin parmakları kadardır.
Şunu unutmamak gerekir ki;zeytin içinde bulunduğumuz yüzyılın en stratejik bitkilerinden birisidir.
Umarım gereken önem verilirde toplum olarak hepimiz seviniriz.Bana göre petrol kadar öneme sahiptir.
Herşeyde olduğu gibi bu işimizi de Allah'a havale etmiş durumdayız.Kısacası doğa ne verirse onu hasat etmek durumundayız.
Dünyada ağaç populasyonu(sayı)bakımından 2.sırada olmamıza rağmen üretim sıralamasında 7.sıralardayız.Varın gerisini siz düşünün.
Zeytin diğer ürünlerle karşılaştırıldığında gerçekten bakımı en kolay olan bitkilerden birisidir.Dikim anında kulaktan dolma bilgilerle hareket etmezseniz,gelecekte yüzünüz çok güler.Yaşınızı bilemem ama herhalde gelecek nesillerinize iyi bir miras bırakmış olursunuz.
En karlı bitkilerden olmakla birlikte,elbette çok kısa zamanda çok iyi gelir getiren bitkilerde mevcuttur.Şeftali,kiraz gibi..
Dikim ve bakım için gerekli bilgileri internetten bulabileceğiniz gibi "www.zae.gov.tr"Zeytincilik Araştırma Enstitüsü Ege Üniversitesi adresinden çeşitli yayınları isteyerek de bilgi sahibi olabilirsiniz.Bu kuruluş bu konudaki en yetkili kurumdur.
Toplum olarak bilimsel değerlere ne kadar (özellikle tarımda)önem verdiğimiz ortadadır.Onun için bu güzide kurumumuzun önerileri ne kadar dikkate alınır,tartışılır.
Şunu da belirtmeden geçemiyeceğim.Rakiplerimiz bizim üretimimizi engellemek için ellerinden geleni yapmaktadılar inancındayım.
Dünyadaki en çok ağaç sayısına sahip ülkelerden birisi olmamıza rağmen Dünya Zeytinyağı Üreticileri konseyinde adımız bile yoktur.Bu konseyden geçmişte ihraç ettiğimiz yağlara motor yağı karıştırdığımız gerekçesiyle çıkarılmış ve kötü bir imaja sahip olmuştuk.
Ben kişisel olarak hala bunun uluslararası bir komplo olduğunu düşünürüm.Ege kıyılarındaki nice zeytinliklerimiz heba edilmiştir,zeytin para etmiyor diye..
Ayrıca sahil kenarı yağmacılarına çanak açan belediyeleri de lanetliyorum,o güzelim zeytinlikleri betona dönüştürdükleri için..
Unutmayın dünyadaki kalp krizlernin önüne geçmek için en etkin yol zeytinyağı tüketmektir.Akdeniz diyeti denilen zeytinyağlı yemekler önümüzdeki yıllarda pek çok sofraları süslemeye başlayacaktır.Bu nedenle zeytin ve zeytinyağı tüketimi katlanarak devam edecektir.Kanımca üretim önümüzdeki on yıllarda bu talebe cevap veremiyecektir.
Zeytin dikmeye karar verirken bu durumu da göz önüne alın derim.
Saygılarımla.

zebun
11-10-2005, 20:57
verilen tum bilgiler icin tum arkadaslarimiza tek tek tesekkur etmek istiyorum. benim de ailemizin tarim arazilerini bahce dikerek degerlendirme fikrim vardi. amacim hem kardeslerime biraz daha fazla gelir elde etme imkani saglamak, hem de koyumuzdeki diger ciftcilere onculuk etmek.

acikcasi zeytin'e niyetlenmis bunun yaninda seftali, erik ve kayisi alternatiflerini gozden geciriyor durumda idim. yazilanlar zeytin agaci dikmek konusunda beni biraz daha motive etti. elleriniz dert gormesin.

cetvel
11-10-2005, 22:08
Ege bölgesinde dağ taş zeytin olacak yakında.


bu fikre nasıl sahip olduğunuzu sorabilir miyim?...

Özelikle Altınoluk Edremit bölgesinde yetişkin zeytin ağaçları kesilip, yılda sadece bir ay oturmak için yazlık binalar yapılırken dağ taş zeytin olacak demek biraz ilginç geldi bana...

Altınoluk bölgesinin 3-5 sene önceki fotoğraflarıyla, günümüzdeki mevcut fotoğrafları değerlendirirseniz, bu durumun bir kanser gibi yayıldığını göreceksiniz...



bu arada pek çok arkadaş, bu topikte zeytin bahçesi tesis etmeyi düşündüklerini açıklıyorlar ama kimse hangi bölgede arazisi olduğunu belirtmedi... Ben özellikle kiraz, japon eriği ve elma konusunda tavsiyede bulunuyorum... bodur kiraz ağacından elde edilen ürünü dalında ort. 2-3 usd'ye toptancıya satabiliyorsunuz... Hele ki, japon eriğini kilosu 3 ytl'ye hal'e düşmeden verebilirsiniz...

Eğer araziniz sulamaya uygun değilse, verimsizse, çoraksa, durun üzülmeyin hemen... sizler içinde pek çok ürün var, mesela kapari... ihracat konusunda da iddialı...

Ya da kekik tarımı yapın, senede 2-3 kere ürün alma imkanını değerlendirebilirsiniz...


Ama her şeden önce pazar araştırması yapmalısınız, çünkü sonunda emeklerin karşılığını alamama ve hüsran olmakta var...

zebun
11-10-2005, 22:20
sayin cetvel,

bizim arazilerimiz akdeniz'de, yani mersin'de. mersin'in yayla tarafinda. tarlalar genelde engebeli ve artezyen kuyu vasitasi ile sulanabiliyor.

uzun suredir siyah incir icin baski yapiyorlar bana ama ben ikan olmadim acikcasi. zeytin'in uzun omurlulugu ve nispeten bakim ihtiyacinin azligi bana daha cazip geliyor.

cetvel
11-10-2005, 22:41
Sevgili Zebun,
sizin bölgenin genel koşullarını bilemediğim için en iyisi tarım il müdürlüğü vasıtasıyla, yetiştireceğiniz ürünü seçmek doğru olacaktır...

Milas Tarım il müdürlüğü'ne gidip te ben şu konularda bilgi almak istiyorum bana yardımcı olurmusunuz dediğim de, önce yüzüme aval aval bakıp beni bi güzel baştan aşağı süzdüler ve nerelisin dediler... benim bölge için yabancı biri olduğumu hemen anlamışlardı... Niye böyle sordunuz dediğimde bana şöyle cevap verdiler: "Bilmem kaç senedir bize gelip de ne dikelim, neyin tarımını apalım diye sormadılar... Bu bölgenin insanı sormaz" dediler... Aslında Türk insanı için çok acı bir tesbit yapmışlardı... O yüzden tarım il müdürlüklerini kullanmak sizin için daha avantajlı olacak...

Kara incir meselesine gelince: bursa'da Alara Tarım diye bir şirket var...web sayfaları www.alaratarim.com.tr bu firma aslında kiraz ve incir ile inanılmaz büyümüşlerdi ama şu anda sayfalarında incir ile bir bilgiye rastlayamadım... onlara teknik bilgi sorabilirsiniz ve fidan alabilirsiniz... Şu anda dünyanın en büyük kiraz ihracatcısı firma durumundalar... Ekim ayı başında Bursa'da düzenlenen Tarım Fuarın'da standlarını özellikle ziyaret ettim... O ne güzel meyveler... anlatmakla bitmez... yaşanmalı!...

greenback
11-10-2005, 22:48
hiç anlamam hiç bilmem...
ama bizim akıllı (latife değil,gerçekten akıllı anlamında kullanıyorum) bir abimiz,nar ekti...

kendisi bile ilgilenmiyormuş.ürünü alacak meyve suyu firmasının adamları gelipte, bağıyla bahçesiyle ilgileniyormuş..vs vs.

daha evvel heves edip almıştı,senede birkaç ay gider temiz hava alırım diye..
onu bile cash cow yaptı...

ama anlaşmayı kimle yaptı nasıl yaptı bilmiyorum.

zebun
11-10-2005, 22:53
sayin cetvel,

alara tarim'i gayet yakindan biliyorum, zira yukaridaki siyah incir konusu onlarin yerel temsilcileri araciligi ile acilmisti. oneriniz zaten ben de uygulamayi dusunuyordum. eminim ki teknik konularda bana yardimci olacaklardir.

bahce tesisinin ekonomik getirisi konusunda maalesef yararlanacak kaynak cok az. onu da sizin gibi bilgili arakadaslarimiz sayesinde kendimiz olusturmaya calisiyoruz. tekrar tesekkur ederim.

kaphtan
11-10-2005, 23:49
Arkadaşlar; Türkiyenin en etli ve doğal zeytinleri Mersin in Mut ilçesinde yetiştiriliyor. zeytin bahçeleri ve zeytinyağı fabrikaları hızla artıyor. ege den gelen firmalar zeytinleri topluca alıp gidiyor. hala büyük tesisler yok. yatırım düşüne arkadaşlar varsa hem üretici hem devlet yetkilileri kanalından yardımcı olabilirim. özelden ulaşabilirsiniz. saygılar..

edvin
11-10-2005, 23:55
zeytin bahçesi kurmak karlı bir işmidir bilmem ama kayısı bahçesine kefilim:)

kaphtan
12-10-2005, 00:34
Kayısı konusunda da yardımcı olurum satın Edvin..

ANALİZATÖR
12-10-2005, 09:01
sayın dursun sayın ceritkalenin sorularınada cevap verseniz memnun olurum. bende soracaktım aynı soruları. birde 5*5 dikim gemlik türü için yeter deniyor.(adana bölgesi).gemlik fazla büyümez ağaçlar birbirini hemen kapatmaz deniyor o nedenle 5*5 yeter deniyor. ne dersiniz. birde gemliğin bizim bölge çukurova için hangi çeşidi uygun olur. çeşitleride varmış gemliğin öğlemi?1 yaşlımı 2 yaşlımı fidan dikmeli? 2 yaşlı dikersen hava şartlarının olumsuz koşıllarına zararlılara daha dayanıklı olur deniyor diğer taraftanda küçük dik daha çabuk adapte olsun deniyor ne yapmalı?birde yılda kaç defa hangi aylarda sulanmalı?kitaplardaki bilgiden ziyade bir tabir vardır damdan düşenin halini damdan düşen daha iyi bilir derler ya o nedenle bu işi yapan önceden dikenler daha iyi bilir. diye sizlerden yardım talep ediyorum. saygılar.

dursun
12-10-2005, 10:27
sayın dursun sayın ceritkalenin sorularınada cevap verseniz memnun olurum. bende soracaktım aynı soruları. birde 5*5 dikim gemlik türü için yeter deniyor.(adana bölgesi).gemlik fazla büyümez ağaçlar birbirini hemen kapatmaz deniyor o nedenle 5*5 yeter deniyor. ne dersiniz. birde gemliğin bizim bölge çukurova için hangi çeşidi uygun olur. çeşitleride varmış gemliğin öğlemi?1 yaşlımı 2 yaşlımı fidan dikmeli? 2 yaşlı dikersen hava şartlarının olumsuz koşıllarına zararlılara daha dayanıklı olur deniyor diğer taraftanda küçük dik daha çabuk adapte olsun deniyor ne yapmalı?birde yılda kaç defa hangi aylarda sulanmalı?kitaplardaki bilgiden ziyade bir tabir vardır damdan düşenin halini damdan düşen daha iyi bilir derler ya o nedenle bu işi yapan önceden dikenler daha iyi bilir. diye sizlerden yardım talep ediyorum. saygılar.
Sayın ANALİZATÖR,
Sorulmuş olan sorulara yukarıda dilim döndüğünce yanıt vermeye çalıştım.Yazı biraz uzunca olunca dikkatinizden kaçmış olabilir.Orada özellikle CERİTKALE'nin sorularının karşılıklarıvar.
Gemlik türü zeytinleri 5*5 de dikebilirsiniz.Bu birazda sizin toprağın verimine bağlıdır.
Bölgenizde hangi türün en iyi gidebileceğini bölgenizdeki ZİRAAT MÜHENDİSLERİ bilebilir.
Benim savunmaya çalıştığım bilimsel ve teknik uygulama bunun için gerekli.
Zeytin normal olarak Akdeniz ve Ege kıyı şeridinde yaklaşık 700 metre rakıma kadar her yerde yetişebilen bir bitkidir.Gemlik türü zeytinler bizim bölgemizde(EGE) son on,onbeş yıldır dikiliyor.Gemlik türü zeytinler soğuğa daha dayanıklıdır.
Bizim dikim tecrübelerimizden edindiğimiz yarar şudur.Fide ne kadar genç ise toprağa ataptasyon(uyum)o kadar kolay oluyor.
Hastalıklara ve soğuğa karşı korunma çok önemli.Ben daha önce bunun için sertifikalı(belgeli)fideleri dikin dedim.Bazen fideleri seralarda uzun süre tutarak marul gibi yetiştiriyorlar.Fidelikte doğaya uyum çalışması yapmıyorlar.Fide doğal ortama çıkınca şoka girip telef oluyor.Onun için sertifikalı ürünler çok önemli.Bu tür fideler hastalıklar bakımından denetlenmiş oluyor.
Sertifikayı dikkat ettiğiniz gibi,faturayı almayı da ihmal etmeyin.İspatı kolay olsun.
Zeytin fidelerini dikerken verilen can suyu çok önemlidir.Daha sonra toprağınızın nem durumuna göre 15 gün ile 1 aylık periyotlarda Eylül ayının ilk haftasına kadar sulayabilirsiniz.Bulunduğunuz yerin rakımı yüksek ve geceleri çok soğuk geçiyorsa sulama işi sözünü ettiğim tarihte sonlanmalıdır.Bu fidenin veya ağacın kendini kış ortamına hazırlaması için gereklidir.
Zeytin hava ılık olduğu sürece büyümesini devam ettiren bir bitkidir.Onun için kolaylıkla yanılabilir.
Tüm bunlar sonraki ayrıntılar.Benim tüm ağaç yetiştiricilere nacizane tavsiyem:Çukurları tekniğine göre açmanız,toprağı yeteri kadar dinlendirmeniz,en tabana konulacak taban gübresini mutlaka kullanmanız,en üstteki tarım toprağını taban gübresi üzerine sermeniz,onun üstüne en az bir teneke eski hayvan gübresi koymanız,daha üstüne tabandan çıkan ham toprağı sermeniz,en üstteki 20 santinlik bölüme fidenizi dikmeniz ve can suyunu vermenizdir.
Bunda çok ısrarlıyım.Zamanında çok canımız yandı.Başkaları da Amerika'yı bir kez daha keşfetmesin.
Pek çok kişi fidenin poşet boyunun iki katı kadar çukur açıp fideleri dikiyor.Zeytin yumrulu bir bitkidir.Zavallı fide yıllarca toprakta yumru yeri açacağım diye çırpınıp duruyor.Dolayısıyla gelişim de çok yavaş oluyor.
Umarım faydalı olmuşumdur.

ANALİZATÖR
12-10-2005, 12:26
benim yerim düz arazi şu an mısır ekili.sulama imkanı var. çukurları 80*80 açalım dedim tarım il müdürlüğnden emekli arkadaşa (şimdi bu işlerle uğraşıyor) efendim arazi çok geniş bu çukuru o şekilde açıp ne yapavcaz 40*40 açalım traktöre burgu takalım açalım dedi. zaten tarlayı önce derin köten le sonra cpli diye bir aletle iyice toprağı karıştıracaz. yani toprak yumuşayacak dedi.80*80 çukur açmak çok maliyeli olur dedi .gerek yok yarın açtığın çukura geri toprak doldurunca yağmuruda yiyince geri sertşeşecek dedi.80*80 çukur sert arazilerde olabilir dedi. siz ne dersiniz. birde 1 yaşlı fidan demek çelikten aşılandıktan sonraki 365 gün demekmi.birde yanmış hayvan gübresi kullandırmıyolar burda kökte hasyalık yapıyomuş yerine torf kullandırıyolar.tarlaya traktörle patlatma çekilse 40*40 çukra dikilse olurmu.saygılarımla sağolun varolun.

ANALİZATÖR
12-10-2005, 12:28
bizim dikeceğimiz yer düz arazi kalın toprak diye tabir edilir burda. adana bölgesi çukurova.

dursun
12-10-2005, 13:17
Sayın Analizatör,
Mademki araziniz taban arazi ve mısır ekildiğne göre oldukça verimli olmalı.O zaman neden ısrarınız zeytine?
Çukuru kepçe açacak,iki hareket daha yapsa ne çıkar,gelecekte pişman olmaktansa.
Burgu asma dikiminde çok elverişli bir yöntem.Yer tamamen taban arazi ve taşlık değilse zeytin işini bir kez daha düşünün derim.Zeytin yumrusunu aşağıya doğru geliştirir.Saçak kökleri ise yüzeyden sadece 20 santim kadar aşağıdadır.Onun için zeytinlerin diplerinin sürülmesi önerilmez.Hele derin sürmeyi
aklınızdan bile geçirmeyin.
Zeytini iki karış derinliğe bile dikseniz olur.Kesinlikle nazlı bir bitki değildir.Çukur derinliğinden amaç gelişimi çok hızlandırmaktır.
Torf kullanabilirsiniz.Nasıl olsa o da organik bir madde.Nem tutma özelliğide var.
Fide yaşından kastımız anladığınız gibidir.
Zeytin taban suyunu sevmez.
Zeytin hafif taşlı veya çakıllı arazileri sever.Kılcal kökler kolayca etrafına sarsın diye.
En yakın rakibimiz Yunanistan'da taban arazilere dikim yapılıyorsa fidelerin tabanına iri çakıllar yerleştiriliyor.Toprak fazla sıkışmasın diye çakılla karıştırılıyor.
Siz nasıl olsa torf kullanacağıza göre,toprak fazla sıkışıp sertleşmiyecektir.
Çiçekçilikte kullanılıyor olmasına rağmen size ponza taşı karıştırmanızı öneririm.Nasıl olsa Kayseri size çok yakın.Belki maliyet batıya göre daha düşüktür.
Aklınıza takılan soruları bildiğim ve uyguladığımız kadarıyla yanıtlamaya çalışırım.
Saygılar..

rush
12-10-2005, 13:27
hiç anlamam hiç bilmem...
ama bizim akıllı (latife değil,gerçekten akıllı anlamında kullanıyorum) bir abimiz,nar ekti...

kendisi bile ilgilenmiyormuş.ürünü alacak meyve suyu firmasının adamları gelipte, bağıyla bahçesiyle ilgileniyormuş..vs vs.

daha evvel heves edip almıştı,senede birkaç ay gider temiz hava alırım diye..
onu bile cash cow yaptı...

ama anlaşmayı kimle yaptı nasıl yaptı bilmiyorum.

Malınız değerliyse evet o şekilde bir anlaşma yapmak mümkün, benim babamın bağı var örneğin yıllarca sofralık (perlit) üzüm yetiştirdik. Üzümün yüzüne bakan olmadı. Sonra Cabarnet yetiştirmeye başladık şarap üreticilerinden bir ilgi bir alaka bir teknik destek anlatamam üstellik bir anlaşmamız da yok. Demem o ki ne yetiştirirseniz yetiştirin cinsini iyi belirleyin. Gerçi sizin daha iyi para kazandığınızı gören komşularınız en kısa sürede sizinle aynı şeyi yetiştirmeye başlıyorlar :D

Acheron
12-10-2005, 13:55
zeytin dikmeyi düşündüğünüze göre toprağınız sulamaya çok el verişli değil. Meğilli bir yapıya sahip olduğunu düşünyorum. Damla sula sistemi şart...
Zeytin yerine bodur ceviz ağaçları var. Onları bir araştırın derim. Mükemmel parası var. ceviz ağacının mobilya sanayiindede kullanıldığını düşünürseniz. Herşeyiyle para...

Acheron
12-10-2005, 13:57
pardon yukarı okumadım. Öyle bir araziye yazık zeytin ağacıyla...

ANALİZATÖR
12-10-2005, 18:17
neden yazık olsun
burda iki ürün alırsın yılda buğday ve mısır. çok açık yazayım 70 dönüme yakın arazi buğday ve mısır ekiyosun yılda ne kazanırsınız biliyormusunuz.max 5-6milyar net kar edersiniz. .bu yıl oda şüpheli.mısır şu an 220-230 arası.( kilosu.). belki 3-4 yıl sabrederiz ama 5*5 diksek 2700 kök cıvarında zeytin fidanı diksek daha iyi olmazmı.saygılar.

Acheron
12-10-2005, 18:35
bizim arazinin altında adamın beri çadırvan çekirdekli üzüm dikti 9 sene önce
Bu seneki mahsülü 100 ton du .Kilosuna 750.000 tl verdiler satmadı. Üzüm çürüdü 150.000 tl den şaraba verdi salak
10 dönümden 75,000 ytl.
Ben size mısır dikin demedim ki
Zeytinciliktede fazla para olduğunu düşünmüyorum. Erik dikim,şeftali dikin
Sizin yerinize olsam hallere giderim sorarım
En fazla hangi meyveye talep var hangisi daha dayanıklı. Soğuk vurmayan...
Yerinde araştırma yaparsan daha sağlıklı bilgiler edinebilirsin...
saygılar

rush
12-10-2005, 21:49
neden yazık olsun
burda iki ürün alırsın yılda buğday ve mısır. çok açık yazayım 70 dönüme yakın arazi buğday ve mısır ekiyosun yılda ne kazanırsınız biliyormusunuz.max 5-6milyar net kar edersiniz. .bu yıl oda şüpheli.mısır şu an 220-230 arası.( kilosu.). belki 3-4 yıl sabrederiz ama 5*5 diksek 2700 kök cıvarında zeytin fidanı diksek daha iyi olmazmı.saygılar.


İyidir zeytin işi :)

HBICE
17-10-2005, 15:09
Kiraz ve bodur elma sanırım daha fizibil. Özellikle kiraz son iki yıldır bir hayli gündemde. Kiwicilerde sağlam para yaptı. Kiraz üreticileri sadece yurtdışına çalışyorlar. Erkenciler özellikle sağlam para yapıyorlar diye duydum.

eyup2059
29-10-2005, 10:19
arkadaşlar,ilgilenemediğiniz meyve bahçeniz var ise ben ilgilenebilirim yeterli tecrübem ve ekibim var.(en az 50 dönüm olmalı ve verimli bir bahçe olmalıdır).

eyup2059
29-10-2005, 10:20
özellikle izmir ve civarındakiler tercih edilir(kendimin mandalina bahçesi var.

tagü
29-10-2005, 13:35
Çeçme yarımadasında 10 dekar civarı (denize uzak olsa da olur)sulanabilir
2. sınıf arazi arıyorum.Bu konuda yardımcı olabilecek arkadaş varsa haberleşebiliriz.

kygnad
29-10-2005, 14:11
benim çanakkalede 5 yaşında gemlik tipi 200 kadar zeytinim var..
bu işi düşünenlere önerim şu:
zeytin başka bir ürün alınamıyacak taşlı,meyili araziler için en uygun ve ideal olanıdır..sulama imkanı olmalı..1 yaşında hastalıksız fidan ekilmeli..taban suyu olan veya kışın uzunca süre su biriken ağır killi yerler yerine havadar mümkün olduğunca güneye bakan,karayele kapalı yerlere ekilmeli..ilaçlama ,budama ve bakım işleri aksatılmamalı..dikimden önce arazi hazırlığı iyi yapılmalı;eğer bulunabilirse dozer ile tekli riperle toprak 80-100 cm.patlatılmalı..bu işlem toprağın su depolayabilmesini sağlar..
zeytin ve zeytinyağı geleceğin en ideal ürünü olacaktır..
sürekli ilgilenme olanağınız yoksa ve her işi başkalarına yaptırmayı ve bakım işini başkalarına emanet etmeyi düşünüyorsanız maceraya girmeyin ve işin başındayken vazgeçin derim ben..

triod
29-10-2005, 19:27
sayın kygnad,

Edremit körfezinde zeytincilik yapmak için tarla aramaktayım. Zeytin ve zeytinyağı geleceğin en ideal ürünü olacak fikrinize tamamen katılmaktayım. Ayrıca geleceğin tarım ve tarıma dayalı endüstride olduğuna inanmaktayım.

zeytin başka bir ürün alınamıyacak taşlı,meyili araziler için en uygun ve ideal olanıdır.. diyorsunuz.

Bunu biraz açarmısınız. Daha verimli toprak olsa zeytin daha iyi olmaz mı? Yoksa verimli toprakta zeytincilik dışı tarım daha rantabl olur zeytin için verimli toprağa yazık mı demek istiyorsunuz.

mirage
29-10-2005, 19:47
Bu sene Türkiyede üreticinin yüzü oldukca gülecek anlaşılan.
http://www.hurriyet.com.tr/yazarlar/3457623.asp?yazarid=10&gid=61

kygnad
29-10-2005, 21:47
sayın triod,
kastettiğim şunlardır:
-kendi araziniz henüz yoksa ve bu işi yapmak istiyorsanız,aradığınız arazinin taşlık veya diğer bitkilerin ziraatini yapmaya pek elverişli olmayan yerler olmasına dikkat ederseniz bu sizin maliyetinizi düşürür..içinde her tür tarım yapılabilen yer ile benim kastettiğim yerler arasında büyük fiyat farkı vardır..örneğin,bizim orda ovada arazi dekarı 1.5 - 2 milyarsa benim kastettiğim yerler400-600 milyon civarıdır..
-ikinci sebep,mantıksal ve bilimsel olarak birçok tarımsal amaçla kullanılabilecek münbit bir araziye,kuraklığa azda olsa dayanıklı,kanaatkar bir ağaç olan zeytinin ekilmesi yanlıştır..
-zeytin ağır,killi ve geçirgen olmayan topraktan hoşlanmaz..ben fidan çukurlarını sallama kepçeye açtırdım 1 m derinlik 1.5x1.5 genişlikte..eğer işin parasal yönü olmasaydı çukurun içine taş karıştırırdım belli mesafelerle..toprak nemini muhafaza eden şeyler bunlar..eğer benim arazimde bol miktarda taş olsaydı bunları toplayıp fidanların etrafına 1-1.5 metre yarıçaplı bir MALÇLAMA yapardım..bu su sarfiyatımı ve yabancı ot derdimi azaltırdı..çünkü taşın altı genelde ıslak kalır,ot tohumları çimlenemez..
-tabiki humusça zengin topraklar hele birde sulama olanağınız varsa zeytinin gelişimini ve verimini arttırır..benim yer çok fakir,kumsal sayılır ama ben baklagilleri ekip yeşil gübre olarak gömüp toprak yapısını baya zenginleştirdim..bu da çok önemli değil..fidanları ektiğim yıl çukur tabanına 3 yıllık potasyum sülfat ve triple süper fosfat gübrelerini koydum..kışın da toprak üstünden azotlu gübreleri üç posta veriyorum,olay halloluyor..olası mikro besin eksikliklerine karşı yaprak gübrelerini de verirsiniz..yazın haziran 20 temuz 20 dede iyi bir sulama..1-2 numara zeytin alırsınız..
-zeytin ek-unut gitsin türünden bir bitki değil..ilk 5 yıl bebek gibi bakmak lazım..
-ben çevremde görüyorum,adam emekli oluyor,yer alıyor özenip ekiyor,yeterli bilgiyle bu işi yapamadığı için gelişmiyorlar..
-ben arazim meyilli olduğu için dikine sürdürmem,ve her yıl kışa girerken yatay olarak her fidan sırasının hemen altına ve hemen üstüne pullukla hafif bi kanal açtırırım,amaç yağan yağmur sularının her tarafa dengeli işlemesidir..bunu yapmayınca hızlı yağmur suları dere olur ve toprağa işlemeden akar gider..hatta ben etrafımdaki tarlalardan akan sularıda kendi arazime sapıtırım ve sular benim fidanlıkta kaybolup gider derinlere..
iyi akşamlar..

triod
30-10-2005, 13:47
Sayın kygnad,

Öncelikle verdiğiniz değerli bilgiler için teşekkür ederim.

Cankkale civarında 5 yıllık gemlik tipi 200 ağacınız olduğunu belirtmiştiniz. Anladığım kadarıyla pekte verimli olmayan toprakta çok iyi bir bakımla ağaçlarınızı yetiştirmişsiniz. Eğer sakıncası yoksa bu seneki yaklaşık mahsulünüz ne kadar olacak öğrenebilirmiyim.

Benim Ayvalık-Burhaniye arasında Karaağaç'ta bir evim var ve oralara yerleşmeyi düşünüyorum. Bu yüzden zeytine karşı ilgi duyuyorum. Bizim oralarda 5 senelik 1000 ağaç Gemlik tipi zeytini olan bir abim var. Oda ağaçlarına sizin gibi iyi bakıyor. Bu sene yaklaşık 15 ton zeytin bekliyor. Sizinkilere göre nasıl?

Birde bizim oralarda gemlik zeytinlerin kabukları (dış zarı) Gemlik'te yetişenlere göre biraz kalın oluyor fakat danele bayağı iri. Sizin oralarda nasıl?

Zeytin dikimi için İzmir'deki Zeytin Araştırma Enstitüsünden bir miktar bilgi aldım. Onlar araziyi üçe bölerek Gemlik, Ayvalık ve Domat zeytini birlikte yetiştirmemizi öneriyorlar. Yalnız domat kışın soğuğa karşı biraz problemli gibi. Zira bu sene ekilen domat fidanları soguktan dondu. Gemlikte böyle bir problem yok. Ayvalık yöresindeki yeni ekimlerin çok büyük bir kısmı Gemlik tipi. Sizin bu konudaki görüşlerinizi öğrenmek isterim.

Saygılarımla,

kentuf
30-10-2005, 14:06
kygnad acaba ziraat mühendisimisiniz yoksa toprağınıza olan merakınız yüzündenmi ve devamlı bahçenizle içiçemisiniz ??

kygnad
30-10-2005, 14:11
ormancıyım,zirai konularla da çok haşır neşirim..tam bir doğa tutkunuyum..

kygnad
30-10-2005, 14:14
sayın triod,şu an size uzunca bir yanıt vermem için vaktim müsait değil..yazacağım daha sonra..

kentuf
30-10-2005, 14:33
ormancıyım,zirai konularla da çok haşır neşirim..tam bir doğa tutkunuyum..
oki süper .Bizde az çok toprakla haşır neşir sayılırız .Fındıklık adapazarı-çay rize size soracağım bir kaç şey olcak müsait olduğunuzda cevaplarsanız .

Adapazarı hendek te fındıklığımız var 20 dönümden 2.5 -3 ton en iyi zamanlarda, normaldede 1.5 ton fındık alıyoruz .Burda deprem olunca merkezden uzak bir yerde eskiden fındıklık olan bir alan satın aldık uygun diye .Bu sene anca araziyi sıfır temizletme fırsatımız oldu .110 dönüm olduğu için zaten 20 dönüm içinde ev olan yere babam gidip geliyor annemle artık onlarada zor geliyor bakmak .Adamların başında durmak .sizce bakımı ve idaresi başkasına verilebilecek başka bir iş yapılabilirmi ekilebilirmi? son çare diyelimki fındık ekince bundan kaç sene sonra hasat almak mümkün olur.bu iş burda mantıklımıdır ??sizce

kygnad
30-10-2005, 22:17
sayın TRİOD,
-benim fidanlıktaki zeytinler 5 yaşında,fidanlık tesisi 4 yaşında..bu yıl biraz dolu tahribatı oldu..fidanlarda takribi olarak 2 ila 8 kilo arasında zeytin var..allah keder vermezse 700 kilo civarında olur toplam..çiftçilikte ürün ambara girmeden tahmin yapmak doğru değil..
-ilk yıllarda üründen ziyade fidanların sağlıklı gelişimi daha ön planda benim için..ama 7. seneden itibaren ürün miktarı göz dolduracak seviyeye gelir..ürünü etkileyecek etmenlerde var..özellikle benim bildiğim çinko eksikliği fidanın bol çiçek vermesini,döl tutmasını ve meyvenin erken olgunlaşmasını etkileyen birşey..
-ben şimdi fidanların büyüme şekline önem veriyorum..dipten 3-4-5 çatal benim fidanlar..boya göndermiyorum..ileride toplama masrafını azaltmak için fındık gibi bodur büyütüyorum onları..
-bir abinizin 5 yaşında 1000 fidanından 15 ton zeytin beklemesi bana biraz abartılı geldi..inşallah gönlünden geçenle daldakiler aynı olur..
-iri tane olması tamamen bakıma bağlı..zararlılarla mücadeleyi tam yapıyor ve fidanlarınız sağlıklı büyüyorsa ve azot,potas,fosfor ve mikrobesinler yeterliyse ve 2-3 sulama yapabiliyorsanız 115 tanesi falan 1 kilo gelen irilikte zeytin alınabilir..aşırı sulamayla irileşen zeytin taneleri de bence makbul değil..bunlar daha sonra cıvıklaşıyor..
-izmir zeytincilik enstitüsünün üç çeşit zeytin fidanının kullanılmasını tavsiye etmesi çiçeklerin döllenme oranını arttırdığı için olabilir..benim bildiğim her 50 melez fidan başına ve zeytinliğin değişik noktalarına 1 er adet yabani zeytin ekilmesi döllenme yüzdesini arttırır..
-bence en ideal olan tür gemlik tipidir..edremit türü sanıyorum 4.5 kiloya 1 litre yağ verir,gemlik te 5-6 kiloya..ama gemlik sofralık için en makbulüdür..
-gemlik soğuğa daha dayanıklıdır bildiğim kadarıyla..ama cins ne olursa olsun dondan etkilenmenin başka sebepleri de var..mikrobesin eksiklikleri donlara karşı zayıf düşürür..fosfor eksikliği,mangan ve kükürt eksikliği de..birde kışın fidan etrafında uzunca süre su birikintileri olursa hem kök yapısını bozar hemde soğuklara karşı direnci daha azalır..geçirgen toprak şart..sıfır rakımlı yerlerden kaçınmak gerek..ılıman iklimi olmayan yerlerde denizden en az 400-500 m.uzak olmalı diye biliyorum ben..yamaç yerler en uygunu..benim fidanlık marmara denizinden gelen tam poyraza açık olduğu halde kesinlikle don kavrulması olmuyor..ben kışa girerken ilk kuvvetli soğuktan sonra %2-2.5 luk bordo bulamacı ile fidanları tam yıkarım..birde şubat-martta..yine soğuğa karşı kullanılan yağlar var ben kullanmadım..
-bu yıl ektiğimiz domat fidanları dondu diyorsunuz..bu soğuktan da olabilir..açılan fidan çukurunun geçirgen olmayıp içinin kışın su tutmasındanda olabilir..bu yüzden fidanlığı kurmadan önce toprağın enine boyuna en az 70-80 cm. derinlikte patlatılması şarttır..işi baştan ne kadar layığınca yaparsanız üzüntünüzde o oranda azalır..
iyi akşamlar..

kygnad
30-10-2005, 22:28
sayın kentuf,
ben marmara bölgesi insanıyım..bu yüzden fındık ziraati ile ilgili çok tatminkar bilgiler veremem size..vereceğim yüzeysel bilgiler yeterli olmaz size..
bakımı ve idaresi başkalarına verilerek bir zirai işletmenin yaşatabileceğine pek inanmam bem..başkalarının sizin boş olmadığınızı ve yanıltamıyacaklarını anlayacak kapasitede bilginiz olmalı derim ben..kısaca bilmediğin ve anlamadığın işe bulaşmıyacaksın..iyi akşamlar..

kygnad
30-10-2005, 23:16
zeytincilik ile ilgili
http://www.zae.gov.tr/tarihce.asp

http://www.zeytincilik.8m.com/

zeytincilikte ilaçlama ve ilaçlar konusunda ise:

http://www.hektas.com/prog/ZeyProg.htm


linklerinden oldukça güzel ve pratik bilgiler edinmeniz mümkün..ben ilaçlamada genelde HEKTAŞ kullanıyorum..uzakdoğu menşeyli çok ilaç var piyasada ama pek güvenim yok..barkodlu ilaç satan tek firma hektaş..
hektaşın özellikle POLİGOR'unu çok tercih ediyorum..çünkü piyasada satılan ilaçların çoğu zeytinde 2 hastalığa iyi geliyor,poligor zeytinin 6 hastalığına da kullanılabiliyor..uzun tesirli,sistemik bir ilaç..ve çok ucuz..

cenkog
31-10-2005, 02:21
Bence organik zeytinciliğe kafa yormalı:düsün: biraz eğer bu iş yapılacaksa ...Dünya bu yöne gidiyor :tamam: ...




zeytincilik ile ilgili
http://www.zae.gov.tr/tarihce.asp

http://www.zeytincilik.8m.com/

zeytincilikte ilaçlama ve ilaçlar konusunda ise:

http://www.hektas.com/prog/ZeyProg.htm


linklerinden oldukça güzel ve pratik bilgiler edinmeniz mümkün..ben ilaçlamada:td: genelde HEKTAŞ kullanıyorum..uzakdoğu menşeyli çok ilaç var piyasada ama pek güvenim yok..barkodlu ilaç satan tek firma hektaş..
hektaşın özellikle POLİGOR'unu çok tercih ediyorum..çünkü piyasada satılan ilaçların çoğu zeytinde 2 hastalığa iyi geliyor,poligor zeytinin 6 hastalığına da kullanılabiliyor..uzun tesirli,sistemik bir ilaç..ve çok ucuz..

kygnad
31-10-2005, 09:34
organik zeytincilik zor değil..çünkü hayvansal-bitkisel gübreleri en iyi değerlendiren ağaçtır zeytin..tesis kuruluş aşamasında dekara 3-4 ton bu tür gübreler kullanırsınız ve 2-3 defa krizma yaparsınız,ilk yıllarda 2-3 kez de yeşil gübreleme yaparsınız..bu işlemler fidanlığa uzun yıllar doğal besin kaynağı sağlar..sertifikalı hastalıksız fidanlar da ekerseniz olay hallolur..

aydino
31-10-2005, 13:19
Extra virgen cinsi zeytinyaginin tonu su siralar 4000 euro civarinda islem goruyor ispanyol jaen vadeli islemler borsasinda.(www.mfao.es)

olayin ihracat imkanlari arastirlirsa bence oldukca cok para kazanmak mumkun, cunku avrupada cok tuketilen bir urun.Emin degilim ama duydugum kadariyla Turkiyeden Ispanyaya yapilan ihracatlarda % 30 luk bir vergi sozkonusu, ispanyadaki kitlik sebebiyle fiyatlar fezaya gitti/gidiyor, bunu durdurmak icin, vergide indirime gidilebilir, yani ithalatin onu acilabilir,

Bizzat ihracat yapan arkadas varsa bu konuda bizi aydinlatabilirmi ?

kygnad
31-10-2005, 13:45
ne fidanı olursa olsun 1 yaşında fidan kullanılmalı..açık kamyonlarla rüzgar yiye yiye dolaştırılmış çıplak köklü fidan alınmamalı..kökler kurumasın diye dikim yapılana kadar fidanlar su içine konmamalı..kök budaması yapmadan fidan ekilmemeli..
zeytin gibi naylon torbada veya teneke içinde satılan fidanlar dikilmeden önce torbanın veya tenekenin içinde sarmal olarak dolanmış kökler mutlaka kesilmelidir..çünkü torbanın içinde daire şeklinde dolanmaya alışan kökler temizlenmezse dikidikleri yerdede bu alışkanlığını devam ettirip kümeleşir,uzaklara yayılmaz..
ilk yıl kökleri güçlendirmek ve köklenmeyi teşvik etmek için kara boya denilen HUMİK ASİT' ler sulama suyuna katılmalı..

tagü
31-10-2005, 14:56
Sn.Kygnad
Bu tür işin püf noktalarını veren bilgileri devam ettirebilirseniz inanın çok faydalanacağız.Verdiğiniz bilgiler dökümanlarda bulunmayan sanırım tecrübeyle
elde edilen cinslerden o yüzden çok kıymetli ayrıntılar.
Ben de zeytnciliğin hakedeceği noktalara geleceğini düşündüğümden 6 ay önce Aydında 12 dönüm olan sulu tarıma müsait tarlama 500 gemlik fidanı diktim.Fidanları Bornova zeytincilik arastırmadan (1 yasında) temin ettim.Dikimden önce toprak analizimi yaptırarak fidan çukurlarına triple süper fosfat ve potasyum nitrat verdim.Yaz boyunca 15-20 günde bir sulama yapıp insektisit(böcek ilacı) vermeyi hiç ihmal etmedim.Sadece karşılaştığım tek sorun aşırı yabancı ottu.Onu da 2-3 kez çapalama yaparak bir nebze önüne geçebildim.Buna rağmen 50 kadar fidanım kurudu.Ben bunu dikim hatasına bağlıyorum.Sanırım fidan çukuruna verdiğim gübreler köklere değmesin diye dikkat ettiysem de kuruyanlar temas edenler olabilir.
Burada tecrübelerimizi aktarabilirsek cok faydalı olacak.Herşey borsa değil geleceğimizi de düşünmeliyiz.

kygnad
31-10-2005, 15:50
gerekmeden hiçbir zaman ilaç kullanmayın..dozlarını tam uygulayın..aşırı ilaç bitkiyi sarsıntıya uğratır..
fidan çukurunu 60x60x60 açtınız..çukurun tam kenarına sacayağı şeklinde 1.5 kilo tripleyi üçe bölerek üç noktaya toplu olarak koymalı..sonra potasyum siüfatı yine aynı şekilde bardakla üç nokta-sacayağı şeklinde toplu koymalıydınız..sonra bu gübrelerin üstüne 5-10 cm. toprak koyup ondan sonra fidanı yerleştirerek dikim yapmalıydınız..bu gübreler suyla yıkanmaz ve zeytin kökleri bunları lazım oldukça alır ve bu gübreler 2-3 yıl idare eder..tabi üsttende azotlu gübre verilmeli..
bi düşünün benim dediğimi..bir hatanız var gibi..kökler gübre ile temas etmiş olabilir..
zeytin fidanı dikiminde çok yapılan bir hata da şu;derine ekim yapıyorlar..zeytin sığ köklüdür..kök kesimi çok derinde kalırsa bu kökler hiçbir zaman yukarıya doğru yükselmez..ama sığ ektiyseniz kendi istediği kadar derinliğe salar köklerini..

kygnad
31-10-2005, 15:57
yapraklı yeşil kısmı hiç önemli değildir..1 yaşlı fidanları alırken sigara kalınlığında ince uzun fidanları değil,1 cm. ve dahada kalın 3-4 yan dalı olan bodur fidanlar alınmalı..

kygnad
31-10-2005, 16:11
zeytinliklerde yabani ot mücadelesi bazen sizi bunaltabilir..fidanlığınız hiç otsuz tertemiz gözüksün diye kendinizi telef etmeyin..ben mayıs başlarında son yağmurlardan sonra yere enine boyuna çift diskaro yaptırıyorum..fidan diplerinde ot barındırmamak önemli olan..
bir de bizim çiftçimizin çok yanlış bir uygulaması vardır..tarladan otları temizler ve yakar..oysa bu otlar belli havuzlarda çürümeye bırakılarak çok değerli gübreler elde edilebilir..
veya her fidanın dibine 1.5 m. çapında 5-6 cm. kalınlıkta yayılıp malçlama yapılır..bu işlem toprağa güneş ısısının yüksek derecede geçmesini engelliyecek ve toprağın su kaybını geciktirecektir..

kygnad
31-10-2005, 16:34
bizim kitaplarımız genelde ağdalıdır hatta bazen çelişkiler bile görülür..ben bile birçok yayın ve kitabı okurum,okudukça farklı görüşlerden dolayı kafam karışır..çiftçi insan okuduklarını edindiği pratik bilgilerle bütünleştirilmeli..bazen siz bile kitaplarda yazılı olandan daha pratik yöntemler geliştirebilirsiniz..
ayrıca her zirai sahanın kendine has özellikleri de vardır..tarla tarlaya benzemez..komşunuzun yaptığı uygulama sizde aynı sonucu vermeyebilir..


size birde sulama ile ilgili bilgi vermeye çalışayım:su hiçbir zaman fidanın dibine verilmemeli..çamurlaştırırsınız..fidanların kökleri dal izdüşümünün olduğu yere kadardır..bu izdüşümün olduğu yere daire şeklinde 10-15 cm. derinlikte bir kanal açınız..suyu bu kanala veriniz ..aradan 4-5 saat geçince bu su ve nem fidanın köküne doğru yayılacaktır..1 gün sonra da bu kanalı çapalayıp doldurursunuz,böylece nemin daha uzun süre kalmasını sağlarsınız..saman veya otlarla bir de fidan etrafına 5-10 cm.kalınlıkta malçlama yapıverirseniz sezonu 5 sulama yerine 3 sulamayla atlatıverirsiniz..

kygnad
31-10-2005, 17:01
siz siz olun zeytinliklerde yabani ot mücadelesini ot ilacı ile sakın yapmayın..zeytin bu tür sistemik ot ilaçlarına çok hassastır..ne kadar rüzgarsız hava olursa olsun atacağınız ot ilacı ince zerrecikler halinde zeytin yapraklarına bulaşabilir ve o fidanlar hiçbir zaman gelişmezler..

kygnad
31-10-2005, 18:22
zeytin genelde mart başlarında budanır..yazında şekil budaması yapılabilir..şımarık filizler kesilebilir..budama sırasında ufak bir kaba %5 lik bordo bulamacı hazırlayın ve her fidanın budaması bitince budama aletlerinizi bu kabın içine daldırın ve mantari hastalıkların fidandan fidana geçmesini önleyin..
fidanlar dikildikten sonra en az 2 sene hiç budama yapmayın,sadece 2.yıl 90-100 cm. yukarıdan tepe dallarını kesin ve çatallanmasını sağlayın..rüzgara açık yerlerde dipten çatallanma yapmanız ve dipten 3-4-5 adet gövde halinde büyümesini sağlayabilirsiniz..bunları ufak kazıklar çakıp iple bağlayarak ana gövdeden uzak büyümesini sağlayınız..mart budamasını bitirdikten sonra %1.5 luk bordo bulamacıyla fidanları ilaçlayınız..bu şekilde hem budama yüzeylerini hemde kışın körpe filizler üzerindeki don çatlaklarını ilaçlayarak hastalıkların girmesini önlersiniz..
son önemli bir nokta daha:
hastalıklarla mücadelede kullandığınız kontak zehirleri günün her saatinde atabilirsiniz,ama sistemik ilaçları ve yaprak gübrelerini her zaman ya gün aydınlanmadan yada gün ağardıktan sonra atınız ve daima yaprakların alt yüzeylerine gelecek şekilde ilaçlama yapınız..gün ışığında yaprakların alt yüzeylerindeki mikroskobik delikler buharlaşmayı önlemek için kapalıdır..buna özen göstermezseniz emeğiniz ve paranız çöpe gider..
şimdilik bu kadar..ufakta olsa katkım olursa ne mutlu..iyi akşamlar..herşey gönlünüzce olsun..

triod
31-10-2005, 21:12
Sayın kygnad,

Verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Benim gibi konuya ilgi duyan fakat teknik bilgisi ve tecrübesi sınırlı olan bir çok arkadaş için çok faydalı olduğuna inanıyorum. Verdiğiniz değerli bilgileri bir döküman olarak saklayacağım.

Lütfen sizin aklınıza gelen ve bizlerin deneyimsizlikten düşünemeyeceği bilgileri buraya aktarmaya devam ediniz. Zira bir arkadaşın belirttiği gibi hayat sadece borsa değil. Gerçek hayatta kendimiz, ailemiz ve ülkemiz için yapmamız gereken çok şey var.

Ben iki sene Hollanda'da yaşadım. Orada insanların kıt doğal kaynaklarla tarım ürünlerinde mucizeler yarattığına şahit oldum.

Benim ülkemin güneşi var, iklimi var, suyu var ama tarımda güdük. Bence bilgi paylaşımımız yetersiz ve biz birkaç kişi birlikte iş yapma yeteneğine sahip değiliz. Hollanda organizasyonu sayesinde bizden zamanında aldığı laleden çok ciddi para kazanıyor. Sırf lale soğanı pazarlamak için Japonya'da bile ofisleri var. Oysa benim ülkemde zeytin ağacı sayısı dünyada en üst sıralardayken dünya pazarı litaratüründe adı bile geçmiyor. Çok yazık.

Saygılarımla

aydino
31-10-2005, 23:28
Sayin kygnad


Bir sey danismak isterim , Turkiyeden ispanyaya 8 tane farkli zeytin fidani getirdim,capi 40 cm lik , yuksekligi 50 cm plastik saksilara diktim,gide gele gide gele , daha da fidan getiricem ,barcelonda arazi bakiyorum Turk zeytinligi kurucam , 7x7 metre aralikli olarak, zeytin fidanlarini aldigim araziye dikicem,, dikene kadar sulama olarak kisin ve yazin haftada ne kadar lite su vermem gerek plastik saksilardaki fidelere

Verdiginiz bilgiler icin simdiden cok tesekkur ederim

kygnad
01-11-2005, 13:30
ben emekli bir insanım..araştırmaya ve çevreme yararlı olmaya bayılırım..bundan 4 sene önce kasabama yararlı bir iş yapmaya karar verdim..çünkü bizim etrafımızdaki beldeler zeytinci olduğu halde bizim kasabalılar tamamen yanlış bilgiler ve saplantılar yüzünden zeytin ekmiyordu..biliyorsunuz bizim ülkede birşeyi kötülemek ve OLMAZ deyip işin içinden çıkmak kolaydır..denemek ve yaratıcı olmak zordur..
neyse,kahvelerden benim kulağıma gelen dedikodulara rağmen bu işe soyundum..fidanlar büyüdükçe ve ziyaretçiler arttıkça dedikodular kesildi ve bugün zeytin denince köyde ilk danışılan ve yardım istenen bir insan oldum..bu harika bir duygu..
şu an benim yer çok manzaralı ve denize yakın olduğu için civar zenginleri benim elimden parayla almaya çalışıyorlar bu yeri..benim yer 5 misli değerlendi..bu da güzel birşey,çünkü benden sonra gelenlere iyi bir miras..
==================
lale işine gelince..6 sene önce hollandadan 8 paket lale soğanı getirttim bir alamancı abime..bu sene 30 bin adet falan oldu..her yıl her soğan ortalama 4-5 yavru soğan yapıyor..250 bin adet falan olduktan sonra satış yollarını arayacağım artık..buna benzer konya tarafından bir vatandaşımızın öyküsünü okudum internette..adam 5-10 sene önce yedek parça almak için hollandaya gitmiş..ilk defa orada görmüş laleyi..ilgisini çekmiş,çok beğenmiş..aynen benim gibi dönüşte oradan soğan getirmiş..bugün için adam lale yetiştirme çiftliğinden bir çok ülkeye lale soğanı satar duruma gelmiş..helal olsun..

zülfikar
01-11-2005, 13:39
Tarımla ilgili yazdıklarınızı okudum.Hatta bize bir çıkar mı diye çıktısını aldım trende giderken gene okudum.:a-o:
Sizi tebrik edelim.Gerçek bir girişimci olmuşsunuz.:bravo: :bravo: :bravo: Tebrikler.Hayırlı kazançlar.

kygnad
01-11-2005, 13:48
sn aydino,
ispanyaya götürdüğünüz fidanların çapı 40 cm. yazmışsınız..herhalde 4 cm. olacaktı..
ispanyada zeytinlik hemde bir türke ait zeytinlik kurma idealiniz çok şık..ben bu konuda birşeyler yazayım:benim bildiğim,ispanya genelde bizim iklim kuşağında olsa da çok uzak ve değişik iklim ayrıntıları olabilecek yerlere taşınan fidanlar o yörede tam bir uyum sağlamıyabilir ve bocalayabilir..bu yüzden oranın iklim kuşağında yetişen fidanlar kullanmanız daha sağlıklı olabilir..
oraya götürdüğünüz fidanları saksıda çok bekletmeyin..birkaç yıl bekletecekseniz,her yıl saksıları büyütün ve fidanı çıkarınca sarmal kökleri temizleyin..
saksı içinde uzun süre kalacaksa saksı altlığından sulama yapmanızı öneririm..zeytin çok ta sudan hoşlanmaz..aşırı sulama ve toprağın havasızlığı kökleri çürütür..kışın bahçedeyse hiç su vermesenizde olur..yağan yağmurlar yeter..ki,dışarda bırakmanız iyi olur,oranın iklimine uyum sağlar büyürken..
yazın da 15-20 günde bir su verseniz yeter..ağustos 15 ten sonra su vermeyin..kışa girene kadar o yılın filizleri odunlaşır böylelikle..
dikim aralığı olarak düşündüğünüz 7x7 m. bence çok..alacağınız arazi fakir ise en ideali 6x6 veya 6.5 tir..biraz verimli topraksa ve bodur ağaçlar yetiştirmeyi düşünüyorsanız 5x5 olabilir..
iyi günler..

aydino
01-11-2005, 13:53
Sayin Kygnad

Zeytinyagi degerlendikce araziniz daha da kiymetlenecektir, gerci biraz kaba bir ornek olacak ama ayni petrolde oldugu gibi, petrolun varili 20-30 $ dayken yuzune bakilmiyordu, yeni kuyu acmaya kimse calismiyordu, simdi herkes rantabl oldugu icin kuyu acmaya calisiyor petrol oldugunu dusundugu yerde, ayni sekilde tonu 4000 euroya vurmus zeytinyagini uretmek icin herkes zeytinlik kuruyim ugrasinda ,

Gene kabaca ornek vermek gerekirse, 100 kilo zeytin veren bir agactan kalitesine ve bakimina gore ortalama 25 kg zeytinyag cikiyormus, 1000 agaciniz olsa 25 ton dur , carp 4000 euro ile 100 000 euro ciro + kullanilabilirse posa diye tabir edilen cekirdek ve diger bolumlerden islemeden sonra hayvan yemi olarak faydalanilabiliyormus.

aydino
01-11-2005, 13:56
Sayin Kygnad

fidanlari koydugum saksilarin capi 40 cm yuksekligi 50 -60 cm demek istedim, turkcem biraz bozuldu pratik yapmaya yapmaya , kusura bakmayin

kygnad
01-11-2005, 14:03
sulama işleri:
-eğer kış yağmurları yetersizse nisanın son haftası kuvvetli bir sulama yapınız..çünkü mayıs 15-20 arası zeytin çiçek açar..bu çiçeklenme devresinde ve hemen öncesinde zeytine su verirseniz çiçekleri döker ve filize kaçar..
-haziranın 20 sinde falan bakın çiçeklerde mercimek tanesinden küçük taneleri görünce tekrar biraz gübre takviyeli (fidana 50 gram 3x15 gübre) su veriniz..bu su miktarı 4-5 yaşındaki fidan için 80-100 litre olmalı..
-ağustos 15 ten sonra kesinlikle su vermeyin..çünkü zeytin taneleri pişkin büyümeli..su kuvvetiyle büyütürseniz çok iri ama cırtlak olabilir..yağ oranı da az olur..ayrıca ağustos 15 ten sonra su verilmemesinin 2. sebebi de:o yıl büyüyen filizlerin odunlaşmasını sağlamaktır..sulamaya devam ettiğiniz takdirde o yılın filizleri pişkinleşmiyecek,körpe kalacak ve bu yüzdende ilk donlarda ya kuruyacak veya filiz üzerinde derin don çatlakları oluşacaktır..
iyi günler..

eyup2059
01-11-2005, 14:05
syn kygnad lale fikri benimde ilgimi çekti eğer bana da 10-15 tane temin edebilirseniz sevinirim ayrıca siz nereliydiniz .

kygnad
01-11-2005, 14:26
HOLLANDA'NIN LALESİ BEYŞEHİR'DEN
Dünyanın çiçek merkezi olarak bilinen Hollanda'ya, Konya'nın Beyşehir İlçesi'nden 30 yıldır lale soğanı gönderen Gökmen Çiçek Soğanları İthalat ve İhcaat Sanayi Limited Şirketi'nin Yönetim Kurulu Başkanı Namık Gökmen, "Bu yıl 10 ton civarında lale soğanı ihraç etmeyi hedefliyoruz" dedi.




Yeşildağ Beldesi'nde 8 bin metrekarelik bir alanda lale soğanı üretimi gerçekleştirdiklerini belirten Namık Gökmen, bu yıl 10 tonluk bir rekolte hedeflediklerini ifade ederek, "Şu an için Hollanda'dan herhangi bir talep gelmedi, ama Mayıs ayı sonunda talep gelmesini bekliyoruz. En büyük sıkıntımız, Balkan ülkeleri ve Azerbaycan'ın çiçek piyasasına girmesi ve Türkiye ile rekabet etmesi. Bu sorun nedeniyle, başlattığımız ihracat hamlesi önemli bir darbe yedi" diye konuştu.
Bundan on yıl öncesine kadar Hollanda'ya 80- 100 ton seviyelerinde lale ihraç ederken, son yıllarda pazara yeni giren ülkelerin ciddi anlamda rekabetiyle karşı karşıya kaldıklarını, ihracat rakamlarının önemli ölçüde azaldığını belirten Gökmen, "İç Anadolu ve Akdeniz Bölgesi'nde Hollanda'ya lale soğanı ihraç eden tek firmayız. Bu meslek bize babadan yadigar kaldı. Beldemizin muhtelif alanlarında yetiştirdiğimiz lale soğanları, çiçek açtıktan sonra kökünden kesilip Hollanda'ya gönderiliyor. Hollanda ise, dünyanın çeşitli ülkelerinden topladığı lale ve diğer türleri, yine talep eden ülkelere paketlemek suretiyle yeniden sunuyor" şeklinde konuştu.
Kırmızı, beyaz ve sarı renklerde çiçek açan lale soğanlarının yanı sıra Kardelen, Galanthus, Eranthıs, Anamuna Blande, Leceyum Asteyum, Cylemen gibi çiçeklerin de üretimini gerçekleştirdiklerini ifade eden Gökmen, "Dünya'da lale ve çiçek üretim merkezi olarak bilinen Hollanda'ya yaptığımız bu ihracat sayesinde, ekili tarlalarımızda çalışan bölge halkımız da önemli bir gelir imkanı sağlıyor" ifadelerinde bulundu.

kygnad
01-11-2005, 14:33
yukarıda lale ile ilgili size bahsettiğim şahsın sitesini sık kullanılanlara eklemişim.. bu örnek girişimci yurtaşımızın şirketinin internet sitesine girip,hikayesini okuyabilir..gözleriniz şenlenecek lalelerle..

http://www.asyalale.com/

kygnad
01-11-2005, 14:45
yukarıda yazısını kopyaladığım GÖKMEN ÇİÇEK SOĞANLARI şirketibeyşehir'de,ASYA LALE ise Çumra'da..anlaşılan Konya yöresinde bu tür işler gelişiyor..

triod
01-11-2005, 20:17
Sayın kygnad,

Zeytinde damlama sulama konusundaki fikirlerinizi öğrenebilirmiyim.

Burhaniye ovasında Edremit havaalanı yanında bu yıl yeni ekilmiş bir zeytinlik var sahibini bulup görüşme fırsatım olmadı. Damlama yapmış küçük fidanlar dikmiş. Bilinçli yapılmış bir plantasyon. Yanlız fidanları çok sık dikmiş yaklaşık 3x3 veya 3,5x3,5 gibi. Ne kadar bodurda tutsa bukadar sıklık sizce mantıklı mı?

Görüşlerinizi öğrenebilirmiyim,

Bu arada Konyalılara kocaman helal...

Saygılarımla...

triod
01-11-2005, 20:40
biliyorsunuz bizim ülkede birşeyi kötülemek ve OLMAZ deyip işin içinden çıkmak kolaydır..denemek ve yaratıcı olmak zordur..

Aynen katılıyorum. Eleştirmek kolay yapmak zordur. Etrafınıza bi bakın hep eleştiren insanlar var. Olması zor olan bir olaya kafayı takıp çözmek için uğraşan insanlara deli gözüyle bakarlar...

Saygılarımla,

kygnad
01-11-2005, 23:29
sayın triod,
suyun az ve pahalıya malolduğu yerlerde damlama sulamayı tercih etmek doğrudur..ama bol su kaynağınız varsa ve bedavaya yakın maliyetteyse ben şahsen bu sistemi kurmam..çünkü bu sistemin de sakıncaları ve maliyeti var..
bir de damlama sulamada verilen suyun toprağa ne kadar işlediği kontrol edilmeli..sulama sığ olarak kalıyorsa zeytin kökleride derine gitmeyecek ve yüzeyde kalacaktır..bu durumda kökler derine kaçan toprak işlemesinde kesilebilecek veya sulama imkanı olmadığı zaman kuraklıktan çok çabuk etkilenecektir..
bizim orada bazıları eski tanker depolarını koyuyor tarlalarının üst tarafına,ondan damlama ile sulama yapıyorlar..tamam fidanken fazla su taşımaya gerek yok ama zeytinler ağaçlaştıktan sonra böyle 20 tonluk tankerden yapılacak damlama sulama ne kadar etkin olabilirki ? siz siz olun yeraltı suyu veya yakınında dere gibi ucuz su kaynağı olmayan yerlere tesis kurmasanız iyi olur derim ben..zaten ülkemiz gittikçe çöl iklimine doğru yaklaşmakta..sert kuraklık olan yıllarda taşıma veya kıt bulunabilen suyla yapılan damlama ne kadar etkili olurki ?
o gördüğünüz sahada dikim aralıkları çok çok sık..ben ilk defa duyuyorum..toprağı kuvvetli alanlarda ve bodur zeytinliklerde dahi 5x5 ten aşağı dikim yapılmamalı..çünkü zeytin güneşe çok ihtiyacı olan bir bitkidir..tepeden, yanlardan ışınları ve rüzgar esintisini almalıdır..böyle büyüdüğü zaman birbirine geçecek derecede yapılan zeytinliklerde aşırı gölgelenme belki yabani ot oranını azaltacaktır ama bazı mantari hastalıklarada davetiye çıkaracaktır..
iyi akşamlar..

kygnad
01-11-2005, 23:40
aşağıdaki sitede de çok yararlı bilgiler bulabilirsiniz,özellikle E-KİTAP sayfalarında:

http://www.dazb.org.tr/index.asp

kygnad
01-11-2005, 23:43
hangi işi yaparsanız yapın maliyet hesaplarını çok iyi yapmak ve planlamak zorundasınız..devir o devirdir,çünkü parayı hovardaca harcamak çok kolay ama harcanan parayı toplamak ve kazanç elde etmek te o kadar zordur..

TOYGAR
01-11-2005, 23:53
Merhaba
Bir parça bilgim var.Bodrumda bir iki zeytinim var.Ve terim olsa kesin yaparım.Sebebi eskisi gibi artık tarım sadece çiftçinin ilgilendiği değil tamamen iyi yapılırsa gayet iyi ve kolay para getiren bir işkolu.
Eskisi gibi zeytinin (sadece zeytinin değil tüm ağaç tipi meyva) çok büyümesine izin vermiyorlar.Sebebi tane kalite ve iriliği.Ayrıca bir ağaç evladiyelik dikilmiyor eskisi gibi ağacın ekonomik ömrü olan 3 - 12 senesinden sonra ağaçlar yenileniyor yavaş yavaş.Ayrıca zeytin çok sulanmaz hatta hiçe yakındır diye bilirim.Tabii yağmurlar yeter ona ama iklim artı dikildiği toprak killi enteran bir toprak var o olması lazım.
Bildiklerim bunlar.
Kolay gelsin.
Saygılarımla

kygnad
01-11-2005, 23:55
21.ekim 2005 tarihli akşam gazetesinden aldım bu yazıyı,inşallah son zamanlarda yağan yağışlar zeytincilerin yüzünü güldürmüştür.bu yazıyı yukarıdaki damlama sulama ile beraber düşününüz..böyle yağışın az olduğu yıllarda sulama suyunuz da kıt ise büyük sorunlar yaşarsınız..
============================================


Zeytinde kuraklık kabusu

--------------------------------------------------------------------------------

Kuraklık nedeniyle zarar etme riskiyle karşı karşıya kalan zeytin üreticileri, çareyi sulama yönteminde aradı. O da yeterli olmayınca, üreticinin umudunu yağmur duasına kaldı

Ege Bölgesi'ni etkisi altına alan kuraklık zeytin üreticisini zor durumda bıraktı. Geçen yıl 'yok' yılını yaşayan zeytin üreticisi, bu yıl da beklenen yağışlar gelmeyince zarar etme riskiyle karşı karşıya kaldı. Sulama yöntemi de ürünü kurtarmak için yeterli gelmeyince, üreticinin tek umudu yağmur duası oldu. Zeytinde verim düşüklüğüne yol açacak kuraklıklar, zeytin ve zeytinyağı fiyatlarının da yükseleceği endişesini yarattı.

Ziraat Odası İzmir Şube Başkanı Sedat Köse, zeytin rekoltesinin bu yıl rakip ülkelere oranla sadece Türkiye'de yüksek olduğunu ancak kuraklık nedeniyle bunun da tehlike altına girdiğini söyledi. Ağaçların ve ürünün beslenmesi açısından yağışın çok önemli bir yeri olduğunu belirten Köse, geçen yılın zeytin açısından yok yıl olduğunu, üreticinin, bu yıl da kuraklık nedeniyle verim düşüklüğü yaşaması halinde büyük sıkıntı yaşanacağını ifade etti. Şu anda zeytin ve narenciyenin bol miktarda yağışa ihtiyacı olduğunu kaydeden Köse şunları söyledi:

'Köylünün ürettiği bütün ekin kalkmış durumda. Sadece zeytin ve narenciye bu yağışı bekliyor. Bu yıl geçmişe oranla kurak geçiyor. Bu yıl zeytinin 'var' yılı. Ancak beklenen yağışlar meydana gelmezse verim düşüklüğü yaşanacaktır. Zeytinde meydana gelen küçük kalma, erken kararma, dökülme, tane et oranı dengesizliği gibi belirtiler, üreticileri büyük kayıp olabileceği konusunda endişelendirmeye başladı. Böyle giderse, üretici açısından maliyetin karşılanamaması, kredi borcununun ödenememesi gibi birtakım olumsuz sonuçlarla da karşılaşılacak.'

FİYATLAR YÜKSELECEK

Üreticinin iki yıl üst üste sıkıntı çekmesinin gelecek yıllarda ürününden soğumasına da neden olabileceğine dikkat çeken Köse, bu olumsuzlukların doğal olarak fiyatlara yansıyacağını kaydetti. Verim yakalanmazsa, maliyetin üretici açısından yüksek kalacağını dile getiren Köse, geçen yıl zeytinin az olması nedeniyle üreticinin kar edemediğini vurgulayarak, 'Bu yıl da zeytinlerin zamanından önce kararması nedeniyle yağ oluşumunu sağlayamayacak. Üretici geçen yılın zararını kapatmaya çalışırken, yaşayacağı ikinci zarar fiyatların yükselmesine neden olacak' dedi. Bu yıl İspanya, İtalya gibi zeytin üreticisi rakip ülkelerde zeytin rekoltesi düşük olduğunu, Türkiye'de ise yüksek olduğunu kaydeden Köse, 'Ancak kuraklık nedeniyle bunu kaybetme tehlikesi içindeyiz' diye konuştu.

SULAMA ÇÖZÜM DEĞİL

Köse, sulama yönteminin de verimlilik açısından çare olmadığını söyledi. Dağlık ve yamaç bölgelerde sulama imkanı olmayabileceğini kaydeden Köse, 'Bunun yanı sıra, zaten belli zeytin türlerinde sulama yeterli gelir. Önemli olan, ağacın suyu kökten değil, tepeden alıp da beslenmesidir' diye konuştu. Edremit Ziraat Odası Başkanı Cevdet Ercan ise, üreticilerin tabiatını kötü sürpriziyle karşılaştığını söyledi. Ercan, kışın zeytini don vurduğunu ve çok sayıda ağacın dallarının kırıldığını ve zarar gördüğünü belirterek, 'Kurak geçen yaz zeytine ikinci darbeyi vurdu. Zeytin olgunlaşmadan kurudu. Üreticiler perişan oldu. Rekolte çalışmalarına göre 10 bin ton zeytin bekliyorduk ama bu gidişle önceki yılın rakamını bulmak bile zor olacak' dedi.

Öte yandan, Edremit Körfezi'ndeki kuraklık nedeniyle sulama kooperatiflerine hücum edilince kuyularda da sıkıntı yaşanmaya başladı. Kuraklık, Balıkesir'in Edremit Körfezi'ndeki zeytin rekoltesinde yüzde 30 ile 40 oranında azalmaya neden oldu. Zeytin üreticilerinden gelen su talebinin önceki yıllara oranla daha fazla olması nedeniyle, birçok bölge kuraklık tehlikesiyle karşı karşıya kaldı.

Sezen ÖZSAVRANGİL - Bekir TERZİOĞLU

DEVadam
02-11-2005, 01:18
Adana'nın Ceyhan ilçesi civarında zeytincilik konusunda bir girişim yapmayı planlamaktayım.Fakat bu bölgenin zeytincilik konusunda ne kadar avantajı (iklim,toprak gibi) olduğu hakkında henüz detaylı bilgi toplayamadım.Bu bölgeyi seçmemin nedeni ise burada bir arkadaşıma ait kullanmadığı arazilerin olmasıdır.Sizlerin bu bölge ile ilgili düşünceleri nelerdir,paylaşabilirseniz sevinirim.

cetvel
02-11-2005, 10:45
Bu bölgeyi seçmemin nedeni ise burada bir arkadaşıma ait kullanmadığı arazilerin olmasıdır.Sizlerin bu bölge ile ilgili düşünceleri nelerdir,paylaşabilirseniz sevinirim.


Selamlar,
Eğer Tarım sektöründe uzun dönemli bir yatırım yapacaksanız, kesinlikle kendinize ait bir araziyle işe başlamalısınız... çünkü inanılmaz emek harcayarak ortaya çıkardığınız bahçeniz, tam size kar yazmaya başlayacağı zaman, canınız ciğeriniz arkadaşınız (veya ananız-babanız-kardeşiniz bile!!) ortaya çıkıp yıllarca kullanılmayan, atıl duran arazi için hak talep etmeye başlıyor ve tapu da onlara ait olduğu için hiçbir şey yapamıyorsunuz...

Ya bir avukat vasıtasıyla uzun dönemli kira sözleşmesi yapın ya da tapuya siz de ortak olun...

Sonradan pişmanlıklar yaşamamak için, işin başında her türlü ihtimali göz önünde bulundurmanızı tavsiye ederim...

saygılar...

kygnad
02-11-2005, 13:39
sayın devadam,
ceyhan akdeniz iklim kuşağında yer alıyor..cıvarında k.maraş,hatay,gaziantep ve adananın birçok ilçesinde zeytincilik yapılmaktadır..600 m. rakımdan fazla değilse yeriniz rahatlıkla yapılabilir..

http://www.dazb.org.tr/index.asp sitesinden gerekli bilgileri edinebilirsiniz ve buradan yöreniz iklimine uygun fidanlar temin edebilirsiniz..ceyhan ilçe tarım müdürlüğüde size danışmanlık yapabilir..

yalnız CETVEL arkadaşın dediğini yabana atmayın..tapusu sizde olmayan yerde bu işler yapılmaz..

hepinize iyi bayramlar..

triod
03-11-2005, 09:04
Edremit'i bilmiyorum ama Gömeç bölgesinde sulama yapılamayan ağaçlarda verim bu sene çok düşük. O yüzden artık ne ekilirse ekilsin tamamen doğal ortamına bırakılmamalı mutlaka sulama altyapısı olmalı. zira sayın kygnad'ın dediği gibi dünya çölleşmeye doğru gidiyor.

Daha önceleri bol olan yeraltı suları bile günümüzde bölge bölge kaybolmakta...

Herkese sağlık ve mutluluk dolu iyi bayramlar diliyorum.
:) :)

astbrecher
03-11-2005, 10:05
vallla 700 ağaç kadar var ailede (pelitköy-burhaniye).. babam mahsulun olup-olmayacağını ağustos ayında anlıyor. çok sulak düz ovalarda zeytin çürüyor. buna mukabil engebeli eğimli arazide de toprağı sürme ve mahsül toplama meşakkatli oluyor. ben sadece yazları giderim, kışın da bana yağını gönderirler zira kızartmayı dahi z. yağı ile yaparız. bu kadar.

JSMill
03-11-2005, 17:41
Doğma büyüme Bursa-Mudanyalıyım,şöyle söyleyim belki de Türkiye'nin en iyi zeytini Gemlik-Mudanya arasında yetişmektedir.Zeytin diğer tarım sektöründeki mahsüllere göre getirisi gerçekten de en iyisidir.Öncelikle merak ettiğim konu sizin bunu yetiştirmek istediğiniz arazi.Eğer bu araziyi kiralık düşünüyorsanız bu imkansız.İkincil olarak zeytin işinde 20 tona yakın bir üretim kapasiteniz olacaksa sıfırdan satışa kadar her şeyiyle organizasyonunuz olması lazımdır.Benim ilçemde zeytin tüccarı,üreticiden daha fazla kazanıyor malı pazarlarken.Diğer bir konuysa artık köylülerimiz tembel olmaya başladı.Zamanında araziler bedavaya verilirken şimdi aynı arazinin dönümü 15-20 hatta 50 milyar bile ediyor.Hızlı kentleşme ve konut ihtiyacı yüzünden insanlar zeytini üretmektense arazisini satıp yerine 20-30 bir seferinde hatırlıyorum adamın biri 67 tane daire almıstı müteahitten ve o dairelerin her biri de 120-150milyar arasındaydı ve bu kişinin ne tahsili ne de farklı bir özelliği vardı.Sonuc olarak zeytin gelecek için güzel ama arazi olayını unutmamak gerekir ve bölgenizde akdeniz iklimi degil de baska bir iklim olur da hava sıcaklıgı sıfırın altına düşerse zeytin yanar ve tüm emekleriniz bosa gider.Karar sizin ancak ticari anlamda daha farklı işler yapabilirsiniz mesela zeytin üretmektense zeytin pazarlamak...

eyup2059
06-11-2005, 13:20
arkadaşlar,ilgilenemediğiniz meyve bahçeniz var ise ben ilgilenebilirim yeterli tecrübem ve ekibim var.(en az 50 dönüm olmalı ve verimli bir bahçe olmalıdır).
özellikle izmir ve civarı olabilir..

ATAKAN
08-11-2005, 11:55
Arkadaşlar bir dönüm zeytin bahçesinden kaç kg zeytin hasat elde edilebiliyor.

kygnad
08-11-2005, 13:21
bu yapacağınız bakım işlerinin kalitesine,fidanlığınızın bulunduğu konuma,yıllık yağışın iyi olmasına veya sulama yapabilmenize bağlıdır..optimum şartlarda bir dekar zeytinden 10-12 yaşlarda 600-700 kilo, 20-25 yaşlarda ise 3 ton civarında mahsül alınabilir..iyi bir iştir,yatırımdır yani..ilk 5-6 sene çok iyi bakım yaparsanız kısa bir süre sonra masraflarınızı amorti edebilir ve kazanç elde etmeye başlayabilirsiniz..zeytinlik kuruluşu diğer meyvelere göre daha az zahmetli ve masrafsızdır..bir dekar zeytinliği 5 yıllık bakımıyla kabaca 300-500 milyona yapabilirsiniz ama bir dekar alara fidanlı bodur kiraz tesisini 3-4 milyardan aşağı yapamazsınız..yaş meyveyi pazarlayamadığınız takdirde zararda edebilirsiniz ama zeytinde böyle bir sorun asla yoktur..en basitinden yüklersiniz kamyona edremit veya gemlikte yağlık olarak satarsınız veya yağını sıktırıp hacmen yer kaplamıyan en az üç yıl saklama süresi olan zeytinyağını elde edersiniz..yağ bu yıl satılmazsa veya ucuzsa bekletip sonra satarsınız..bozulma ve çürüme tehlikesi 3 yıl yoktur diğer yaş meyve işindeki gibi..hadi diyelim elinizdeki zeytini salamura sofralık yaptınız..depo ömrü uzundur..genede satamadınız diyelim,çıkarırsınız depodan gene yağını sıktırabilirsiniz..yani zeytin asla ziyan olmaz..

Eno
09-11-2005, 02:45
Zeytinle, zeytini bir kenara bıraktım, tarımla uzaktan yakından alakam yok. Yakın zamanda da böyle bir projeye girmeyi düşünmüyorum. Topic e de tesadüf eseri rastladım...

Ama TAMAMINI okumadan başından kalkmadım. Genel kültür oldu benim için, çok faydalı bilgilerle... Tüm paylaşımcılara teşekkürler... Tek kelimeyle harikasınız..

trusty
09-11-2005, 03:06
Sayın Kygrd,

Verdiğiniz değerli bilgiler için çok teşekkür ederim. Benim gibi konuya ilgi duyan fakat teknik bilgisi ve tecrübesi sınırlı olan bir çok arkadaş için çok faydalı olduğuna inanıyorum. Verdiğiniz değerli bilgileri bir döküman olarak saklayacağım.

Lütfen sizin aklınıza gelen ve bizlerin deneyimsizlikten düşünemeyeceği bilgileri buraya aktarmaya devam ediniz. Zira bir arkadaşın belirttiği gibi hayat sadece borsa değil. Gerçek hayatta kendimiz, ailemiz ve ülkemiz için yapmamız gereken çok şey var.

Ben iki sene Hollanda'da yaşadım. Orada insanların kıt doğal kaynaklarla tarım ürünlerinde mucizeler yarattığına şahit oldum.

Benim ülkemin güneşi var, iklimi var, suyu var ama tarımda güdük. Bence bilgi paylaşımımız yetersiz ve biz birkaç kişi birlikte iş yapma yeteneğine sahip değiliz. Hollanda organizasyonu sayesinde bizden zamanında aldığı laleden çok ciddi para kazanıyor. Sırf lale soğanı pazarlamak için Japonya'da bile ofisleri var. Oysa benim ülkemde zeytin ağacı sayısı dünyada en üst sıralardayken dünya pazarı litaratüründe adı bile geçmiyor. Çok yazık.

Saygılarımla

Sevgili Triod,

Bu cok degerli satirlariniz icin sizi tebrik ederim.

Ben de, 16 yildan beri yurdisinda yasayan biri olarak, ifade etmek istediginiz noktalari en iyi idrak edenlerden biriyim.

Ancak,Bu, "biz birkac kisi birlikte is yapma yetenegine sahip degiliz " ifadenize katilamayacagim..

Bence, bunun sebebi,kisiler yada bizim milletimiz degildir...

Bunun sebebi, Turkiye'deki hukuk anlayisi, bir diger ifadeyle;hukuk'suzluktur..

Dikkat ederseniz, sadece is yapma anlayisimiz degil, trafik gibi, diger pek cok konuda, birlikte uymamiz gereken kurallara karsi tavrimiz, hukuksuzluktan, suc karsisinda, caydiriciligin olmamasindan, yada yeterli olmamasindan meydana gelmektedir.

Tum bunlarin nedenleri aslinda, herkes tarafindan bilinmektedir, ancak, asiri nufus baskisi ve maddi imkansizlik, bunlarin onunu almayi onlemekte,en azindan geciktirmektedir.

Agirbasli degerlendirmenize ilave etmek istedim.

Saygi ile.

kygnad
09-11-2005, 13:26
okumak,bilmek,bilgi sahibi olmak başkadır,tecrübe ve tatbiki bilgi sahibi olmak başkadır..ben elimden geleni ve pratik bilgileri allayıp-pullamadan yalın bir ifadeyle aktarmaya çalışıyorum..üç-beş yurttaşıma yön tayin edebiliyorsam ne mutlu bana..
bizim köyde biri bana şöyle dedi: -yav,ilçe tarıma gidiyorum,birsürü şey söylüyorlar,kafam karışıyor;oysa sana sorunca kısa yoldan yapmam gerekeni söyleyiveriyorsun..

kygnad
09-11-2005, 16:34
09/11, 14:37:14


İzmİr, 9 kasım (reuters) - tariş zeytin ve zeytinyağı birliği bugün itibarıyla başlattığı 2005-2006 sezonu alım kampanyasında 5 asit baz
zeytinyağının fiyatını brüt 5 ytl/kg olarak açıkladı. birliğin geçen sezon başında aynı tür zeytinyağı için belirlediği brüt alım fiyatı kilogram başına
3,350,000 liraydı.
tariş zeytin ve zeytinyağı birliği başkanı cahit çetin, düzenlediği basın toplantısında, açıklanan alım fiyatının piyasada oluşan gerçek fiyatları
baz alarak belirlediklerini, düşen ve yükselen fiyatların takip edilerek alım fiyatlarını revize edebileceklerini ve ödemelerin peşin yapılacağını
söyledi.
bu yıl alternatif alım yöntemi de uygulayacaklarını ve vadeli alım sistemi oluşturduklarını belirten çetin, "vadeli alım sisteminden yararlanmak
isteyen ortaklarımız, ürün bedelini talep ettikleri günün şartlarına uygun vade farkı ile alacaklardır. bu yeni uygulamayla ortağımız vade farkı ile
ilave gelir sağlarken, birliğimiz de finansman yükünü üstlenmemiş olacaktır" dedi.
çetin, bu sezon türkiye zeytinyağı rekoltesinin, geçen yıldan devreden 25,000 tonla beraber yaklaşık 130,000 ton olarak gerçekleşeceğinin
öngörüldüğünü, birliğin ise 25,000 ton civarında alım hedeflediğini, ancak ortak dışı alımlara da yöneleceklerini ve böylece alım miktarının
artacağını söyledi. yok yılının yaşandığı geçen sezon ise 11,000 ton alım yaptıklarını ve üreticiye 40 trilyon lira ödeme gerçekleştirdiklerini
belirtti.

"türkİye İspanya'da rekolte düşüklüğünü değerlendİrmelİ"
bu sezon dünya zeytinyağı piyasasında, İspanya'da görülen rekolte eksikliği nedeniyle ilginç gelişmeler yaşanacağına dikkati çeken çetin,
şunları söyledi:
"dünya zeytinyağı üretiminin yaklaşık yüzde 40'ını karşılayan İspanya'da yazın yaşanan aşırı kuraklık nedeniyle 3.5 milyon zeytin ağacı kökten
budandı, yüzde 50'ye yakın ağaç zarar gördü ve rekolte yaklaşık 600,000 ton civarlarına düştü. rekoltedeki bu açık en az 5 yıl daha devam
edecek. dünya zeytinyağı tüketiminin 2.2 milyon tonlarda olduğunu düşünürsek, türkiye bu durumu iyi değerlendirmeli, yeni zeytin alanları
oluşturmalı, üreticiyi bu sene gerçekçi bir primle teşvik etmelidir ve zeytin üreticisine kilo başına 500,000 tl prim verilmelidir."
bakanlık geçen sezon zeytin üreticisine kilo başına 250,000 tl prim vermişti.

ANALİZATÖR
10-11-2005, 20:08
mısırı biçtikten sonra inşallah zeytin bahçesi kuracam toprak nasıl işlenmeli?en iyi nasıl olur. zeytinleri nezaman dikeyim.torbalı 1 yaşlı fidan mı iyi olur yoksa 2 yaşlımı.saygılar.mısırın tonu 220 milyon. buğday -mısır işi zor artık. inşallah zeytin iyi olur.adana için soruyorum. düz arazi sulu yol kenarı yoldan 1 tarla içerde. rüzgarı bol bir yer.

kygnad
10-11-2005, 22:43
sn.analizatör..
bende buğday arpa ekiyordum köyde 80 dekar..yerler de ova toprak yani..buna rağmen bu yıl hububattan vazgeçtim..çünkü geçen yıl arpayı 330 binden bu yıl ise 230 binden sattım..halbuki mazot ve gübre %30-50 arası zam gördü..yani masraf arttı sattığım mal ucuzladı..80 dekar yerden temiz 1.5 milyar para kaldı,değmez çektiğin çileye..çeltiğe icara verdim bu yıl..

zeytin işiniz hayırlı olsun diyeyim..sorduğunuz soruların çoğunun yanıtı benim eski yazılarımda var..düz yerinizin içinde kışın 15-20 gün su duruyorsa veya gölleniyorsa vazgeçin veya çok iyi drene edin..zeytin rüzgarlı havadar yeri sever..yalnız hakim olan rüzgar hangi ise ona paralel ekin fidanları,birbirine siper olurlar..eski yazılarda birde doğu akdeniz araştırma ens.nün linki var..orayıda inceleyin..

kygnad
11-11-2005, 13:50
fidan dikimi için en uygun zamanlar şubat ayıdır..böylece fidanlar yerine alışmış,oturmuş olur..aslında torbalı,yani tüplü fidanlar yaza doğru her zaman dikilebilir..

aydino
11-11-2005, 14:31
taris in vermis oldugu fiyat bana gore biraz dusuk , su an jaen zeytinyag borsasinda spot da 3500 Euro/t basina islemler oluyor , ancak tabi isin ihracat kismini dikkate almak gerek , taris aldigi zeytinyagini avrupa gibi yuksek vergi duvarlari olmayan ulkelere ihrac ediyordur yada siseleyip cok daha fazla kar marji olan marka sini basip Amerikada satiyordur

kygnad
11-11-2005, 14:45
ben bir yerde TARİŞ'in iyi kalite z.yağını amerikada litresini 26 dolardan sattığını okudum

YALIKÖY
11-11-2005, 16:16
Ayvalık civarında denize sıfır 40 dönüm zeytinlik bahçesinin 40.000 ytl.olduğunu söyledi bir arkadaş.Mevzu zeytin olunca sorayım dedim.Gerçekten fiyatlar böylemi?Bu yöreleri bilenler varmı?Bizden pek borsacı olacağı yok.Bari zeytinle uğraşalım.

gemici
11-11-2005, 16:28
zeytin işi iyi imiş.geçen hafta sonu iznikte konuştum köylülerle...bu sene iyi para yapacakmış...her zaman için iyi diyorlar..denemeye değer

kygnad
11-11-2005, 17:01
Ayvalık civarında denize sıfır 40 dönüm zeytinlik bahçesinin 40.000 ytl.olduğunu söyledi bir arkadaş.Mevzu zeytin olunca sorayım dedim.Gerçekten fiyatlar böylemi?Bu yöreleri bilenler varmı?Bizden pek borsacı olacağı yok.Bari zeytinle uğraşalım.


yetişkin bir zeytinliğin dekarı 1 milyar olamaz..ya çok çok bakımsız,kayalık falan bir yerdir,ya yeni fidan dikilmiş bir yerdir veya su falan yoktur..mutlaka bir iş vardır..yada yanlış anlamadır..kaldıki turistik bir yer orası,hem denize sıfır ve birazda yola falan yakınsa içinde zeytin olmasada o fiyata yedirmezler..bi gariplik var o işte iyi araştırıp öğrenmek lazım..
normal bir zeytinlik olsa bırakın ağaç başına 40-50 kiloyu,20 kilo zeytin alsanız,40 dekardan takribi 25 ton zeytin alırsınız..sofralığı boşverin,yağlık olarak satsanız kilosu bu yıl 1.5 ytlden 40 milyar para alınır bir yılda..
bir tuhaflık var bu işte..
müstakil tapusuz,yani hisseli bir yer olabilir,veya ormandan açma tapusuz olabilir..veya etrafında başbelası insanların yerleri olabilir..

JSMill
11-11-2005, 18:08
40 dönüm 40 bin ytl gerçekten inanması çok güç....kesinlikle bir yanlış anlaşılma vardır.Kurak arazinin bile 1-2 milyar ettiği yerler var trakyada,ayvalık gibi bir yerde kesin sorunludur.

triod
11-11-2005, 21:38
Ayvalık civarında denize sıfır 40 dönüm zeytinlik bahçesinin 40.000 ytl.olduğunu söyledi bir arkadaş.Mevzu zeytin olunca sorayım dedim.Gerçekten fiyatlar böylemi?Bu yöreleri bilenler varmı?Bizden pek borsacı olacağı yok.Bari zeytinle uğraşalım.


Sayın Yalıköy,

Ben o yörenin insanı sayılırım. Bahsettiğiniz fiyata değil deniz kenarında dağ başında bile yer yok.
Ben zeytin ağacı dikmek için yer arıyorum fakat size söylenen fiyatlarda yer bulmak imkansız. Bir hatalı bilgilendirme diyelim...

Saygılarımla

aydino
11-11-2005, 23:41
muhtemelen 4 donumu 40 000YTL dir zeytin bahcesinin;)

YALIKÖY
12-11-2005, 09:19
Değerli arkadaşlar yorumlarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.Bu fiyatlara bende inanamadım.Sayın Aydino 4 dönümü 40 milyar olabilir demişsiniz.Bu yörelerde normal bir zeytin bahçesinin fiyatı ne kadardır?

kasved
15-11-2005, 19:00
Değerli arkadaşlar yorumlarınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim.Bu fiyatlara bende inanamadım.Sayın Aydino 4 dönümü 40 milyar olabilir demişsiniz.Bu yörelerde normal bir zeytin bahçesinin fiyatı ne kadardır?


Fiyatlar;
Zeytin bahçesi şu an Çanakkalede dönüm başına 2,2 milyar tl. civarında(bahçenin durumu, mevki fiyatları artı eksi etkiliyor), gemlik tipi zeytin toptan kg. 2500 tl., yeşil zeytin 1,500-2.800 tl. tüccar tarafından köylüden alınıyor, sızma yağ yeni mahsul fiyatlar belli değil geçen yıl 6 milyon tl. idi.

cetvel
15-11-2005, 19:26
sızma yağ yeni mahsul fiyatlar belli değil geçen yıl 6 milyon tl. idi.


ama bu fiyat hasadın sonuna doğru yani şubat mart civarındaki fiyatlardı... yani en azından milas'ta öyleydi... çünkü biz geçen sene fabrikadan aldığımız yağın fiyatı 3,5 ytl'den başlamıştı... 7 - 7,5 ytl'ye kadar çıkmıştı...

ANALİZATÖR
15-11-2005, 19:44
inanın çok merak ettim yani dönümü 2,2 milyar olan yerde dönümde kaç adet zeytin vardır ve ağaç başı kç kilo zeytin verir yaklaşık olarak birde bu ağaçlar yetişmişmi yani kaç yaşında.arazi nasıl düzmü tepemi sulanma imkanı varmı yolu asfaltmı v.s açıklarsanız memnun olurum.mevkiine göre fiatlar varsa en pahalı engüzel yolu suyu olan yerde zeytin bahçesi nekadar mesala 10 yaşlı.saygılarımla.bakarsınız adanadan çanakkaleye gelip zeytin bahçesi alırız bu vatan hepimizin.ve çanakkaleki binlerce şehidimiz var mekanları cennet ruhları şad olsun buyrun bir fatiha okuyalım ruhlarına.tekrar saygılar .

kasved
16-11-2005, 17:09
ama bu fiyat hasadın sonuna doğru yani şubat mart civarındaki fiyatlardı... yani en azından milas'ta öyleydi... çünkü biz geçen sene fabrikadan aldığımız yağın fiyatı 3,5 ytl'den başlamıştı... 7 - 7,5 ytl'ye kadar çıkmıştı...

Sayın Cetvel benin verdiğim fiyat tarişe verilen mal için değildi, 1,5-2 aside kadar köylülerin toptan sayılacak tonajlarda piyasaya verdikleri mal içindi.

cetvel
16-11-2005, 17:34
Sayın Cetvel benin verdiğim fiyat tarişe verilen mal için değildi, 1,5-2 aside kadar köylülerin toptan sayılacak tonajlarda piyasaya verdikleri mal içindi.

Tamam doğrudur sayın kasved, biz de köylüden alıyorduk... üstelik 15 - 20 kiloya bile aynı fiyatları uyguluyorlardı... belki de milas bölgesi fiyat anlamında daha ucuz mu gidiyor ne?

hatta bu sene 1-2 ton alıp şişelemeyi düşünüyorum da, fatura işini nasıl halledeceğimi bulamadım... :cool:

kasved
16-11-2005, 17:43
inanın çok merak ettim yani dönümü 2,2 milyar olan yerde dönümde kaç adet zeytin vardır ve ağaç başı kç kilo zeytin verir yaklaşık olarak birde bu ağaçlar yetişmişmi yani kaç yaşında.arazi nasıl düzmü tepemi sulanma imkanı varmı yolu asfaltmı v.s açıklarsanız memnun olurum.mevkiine göre fiatlar varsa en pahalı engüzel yolu suyu olan yerde zeytin bahçesi nekadar mesala 10 yaşlı.saygılarımla.bakarsınız adanadan çanakkaleye gelip zeytin bahçesi alırız bu vatan hepimizin.ve çanakkaleki binlerce şehidimiz var mekanları cennet ruhları şad olsun buyrun bir fatiha okuyalım ruhlarına.tekrar saygılar .

Sayın Analizatör zamanımın büyük kısmı fırsat buldukça zeytin bahçeleriyle çevrili şirin bir balıkçı köyünde yaşıyorum.

Konun uzmanı değilim dönüm başı 2.2 milyar tl.lik fiyat sohbet ettiğim köy kahvesinde bana köylülerin söyledikleriydi.

Yaklaşık üç yıl evvel bu işi ciddi olarak düşündüğümde bu işin uzmanı dostumun tavsiyesiyle vazgeçtim. Bahçe kurmanın olumlu yanları yeterince bahsedildi, benim vazeçme nedin olan olumsuz yanları;
-Bu işin nasıl yapıldığını bilmiyordum, bilmeye çalışssam hasadın yapıldığı yerde devamlı ikamet edemediğimden bahçenin belli peryodlarda sürümü, budama işlemleri, ilaçlanması vb. sürekli bi şekilde bakım yapılması gerekiyor.
Bu işe finans koyup dışardan takviye alarak yaptırmaya kalktığınızda çevremde gördüğüm çoğunlukla sonu hüsran oluyor, mutlaka işin başında olmalısınız sineğin zamanını ilaçlama peryotları arasındaki süreleri iyi takip etmek zorundasınız, geç ilaçlama yaptığınızda sineğin zeytin üzerindeki yaptığı bozulmayı önlüyemiyorsunuz.
İşin başında mutlaka durmak, uzman tavsiyesi almak, arazi büyüklüğüne göre traktör dahil yeterli araç ve ekipman ve sermayeye sahip olmak şartıyla belki yapılabilir.
Arazi fiyatlarının değerlemesinde konunun uzmanı Sn. Kygnad daha detaylı bilgi verebilir kişisel görüşümce etmen unsurlar;
-Arazinin sit alanı içersinde olup olmaması,
-Arazinin mevki durumu, yerleşim yerine uzaklığı, yamaç veya çukurda olup olmaması, su kaynağına uzaklığı veya kurumuş dere yatağıda olsa su çıkartılma ihtimali,
-Denizden uzaklığı.
-Bunların yanında bide satıcının mali durumu sıkışık olup olmaması fiyatlamayı etkilmektedir.
-Bahçedeki ağaçların cinsi yaşı bakımları fiyatlamayı etkiler, örneğin yaklaşık iki yıl evvel ani kışdan Bozcada ve geyikli bölgesisndeki zeytin bahçeleri kötü etkilenmiş ve nihayetinde arazi fiyatları düşmüşdü. Bu sene ise yavaş yavaş tahribatın etkileri ağaçlar üzerinde azalmış buda sonuçta fiyatları yukarıya çekmiştir.
Zeytin işi kişisel görüşüme göre bu yıl altın yılındadır ama gelecek yılın ne olacağını şimdiden kestirebilmek tarımda oldukça zor olsa gerek.
Bi dönümde nekadar ağacın olması gerektiği Sn. Kygnad'ın yazılarında mevcut, ideali 7x7 aralıklı ve bahçe içersinde ağaçların hava alacağı rüzgar aralıklarının alınabileceği mesafelerin olması. Ağaç başına ürün için yaşa bakıma göre çok değişkendir, ağacın genç olması yaşlı olması ürünün bilimsel anlayışla yetiştirilmesi, arazinin durumu vs. vs. bi sürü etmen işin içine girmektedir.
Bahçe satın almaya karar verdiğinizde karşınıza bi sürü değişken çıkacaktır, ideal zeytin bahçesini değil çoğunlukla bulduğunuz zeytin bahçesini fiyatın uygunluğu konusunda değerleme yaparken yukarıda sıraladığım özelliklerin tümünü birden dikkatte alarak ve en önemlisi bahçeyi satın almadan önce mutlaka bu işi bilen köylü bi uzmandan ağaçların durumuyla ilgili fikir almanız yararınıza olacaktır.

petal
17-11-2005, 14:35
17.11.2005-İST. Almanya'nın büyük bankalarından Commerzbank,
Alman uzun vadeli konut kredisi (mortgage) şirketi
Eurohypo'nun tüm hisselerini yaklaşık 5.3 milyar dolara satın alıyor.
Eurohypo'nun yaklaşık üçte bir hissesine saahip olan Kommerzbank,
şirketin tüm hisselerini satın almakla Deutsche Bank'ın ardından
Almanya'nın ikinci büyük bağımsız bankası olacak.
Kommerzbank'tan yapılan açıklamada, Eurohypo'yu satın alabilmek
için fon sağlamak üzere bir kısım banka hisselerinin İtalyan ve Güney
Koreli yatırımcılara satılacağı belirtildi.

(17/11/2005 - 13:20:58)

kygnad
17-11-2005, 14:43
ben bu sayfalarda edindiğim pratik bilgileri çok net bir şekilde aktardım sizlere..toprakla uğraşmak gönül işidir,bilgi işidir..özenti ile bu tür işlere girerseniz toprak nankördür,cebinizdeki parayı yutar..
benim gibi belli bir yaşa geldiyseniz,doğa ile iç içe yaşamak,ömrünüzü uzatmak isterseniz ve parasal olanaklarınızda müsaitse paraya acımaz,zevkinize ve keyfinize uygun 3-5 dekar bir zeytinlik-meyvalık alır,tatmin olursunuz..yaparsınız içine bir bağevi,kafanız estiğinde gider huzura kavuşursunuz..hayatta parayla ölçülemiyecek şeyler vardır:yağmurda o mis gibi toprak kokusunu hissetmek,dalından bir meyve koparmak,toprakta yalınayak gezmek,gece ağustos böceklerinin şarkısıyla uyumak ve niceleri..
------------------------------------
ama,yatırım amaçlı ve para kazanmak amacı ile bu tür işleri yapmak isterseniz işler değişir..KASVED arkadaşın dediği gibi bu işlerle yakından uzaktan ilginiz yoksa bu işlere özenmeyin derim ben..
veya şirketleşip,5-10 kişi bir araya gelse ve herkes 20 milyar para koysa çok güzel işler başarılır..benim yöremde ben bu tür yatırımları görüyorum..
çanakkale yöresinde arazi fiyatlarının ucuz olduğu ve zeytincilik yapılabilecek o kadar bakir yerler varki..ama bu işlere girmek için en az 100 dekarla başlanmalı..arazi büyüdükçe maliyetlerde çok düşer ve birim alandaki gelir de artar..bu işleri tam olarak bilmeyebilirsiniz ama böyle şirketleşip bu işe girerseniz ve fidanlık ta büyükse tutarsınız bir ziraat mühendisi ve her tür işi tekniğine uygun yaptırırsınız..
zaten türk tarımını en büyük sorunu tarımsal işletme alanlarının çok küçük olmasıdır bu yüzden maliyetler ağır ve gelir düşüktür..ülkemizde maalesef kollektif düşünce veya yatırım yapma alışkanlığı çok az..iki türk'ün anlaşma olanağı çok azdır,3-4-5 türk biraraya geldiği zaman anlaşmazlıklar dahada büyür..ben bunu bu forumlardaki tartışmalarda hep görüyorum..asgari müştereklerde anlaşabilmek bile çok zor türk insanı için..bireysel düşünce hep ön planda..genelde herkes en doğruyu kendisinin bildiğini sanır ve ısrar eder..olaki 5-10 kişi bir araya geldi bir yatırım yapmak için..bu seferde birbirine madik atma,kandırma dönemi başlar..
bu yüzden bizler ufak güçlerimizi birleştirip büyük işler başarma şansımızı da yokediyoruz.

cetvel
17-11-2005, 14:48
hayatta parayla ölçülemiyecek şeyler vardır:yağmurda o mis gibi toprak kokusunu hissetmek,dalından bir meyve koparmak,toprakta yalınayak gezmek,gece ağustos böceklerinin şarkısıyla uyumak ve niceleri..



doğru yoruma sadece teşekkür edilir... satırları okurken, toprak kokusunu bir kez daha hissettim... Bu ne büyük mutluluk, inanın yaşayanlar çok iyi anlıyor...

cetvel
17-11-2005, 14:57
zaten türk tarımını en büyük sorunu tarımsal işletme alanlarının çok küçük olmasıdır bu yüzden maliyetler ağır ve gelir düşüktür..

bu problem, benim inancıma göre hiçbir zaman aşılamayacak... çünkü biz Türkler, birbirimize güvenmeyi öğrenemedikçe, hiçbir zaman bir araya gelemeyiz ve bir arpa boyu yol alamayız...

Hep birilerinin bize kazık atacağını düşünür ve insanlara güvenmeyiz çünkü biz karşımızdakine nasıl kazık atacağımızı planlarız... Böylelikle birbirimizin düşeüncelerini otomatikman anlamış oluruz... Hepimizin kafasında kısa yoldan nasıl köşeyi döneriz, nasıl zengin oluruz düşüncesi var... O yüzden kırsal alanda, özellikle de miras yoluyla bölünmelerle tarım arazileri 3-5 dönüme kadar bölünmeye başlamış, abi kardeş arasında bile birlik sağlanamamıştır...

Keşke birlik olabilsekte binlerce dönüm arazileri tek bir şirketten veya kooperatiften yönetsek ve hepimiz köeyi dönsek! :gulen: :dolar:

saygılar...

kolemen
17-11-2005, 16:48
Zeytin yetistirmek veya bag-bahce islerine hic ilgim olmamasina ragmen bu topigi her gun takip etmekten kendimi alikoyamiyorum. Borsa ile ilgili bir forumda topigi katkilariyle ilginclestiren basta sn. kygnad ve diger yorumculara tesekkur ederim.

eyup2059
17-11-2005, 18:02
evet ya bende ilgi ile izliyorum devamlı topiği çok yerinde yorumlar var özellikle o doğa tutkusu var ya büyük şehirlere sıkışmış insanlar için bulunmaz birer nimettir.insanlar böyle yerlere oldum olası ilgi duyarlar ama sırf bu yüzden ege kıyıları da mahvedilmiş nice zeytin ağaçları beton yığınlarına teslim olmuştur ama zeytinin değeri de yeni yeni anlaşılmaktadır özellikle akhisar taraflarındaki yeni büyük zeytin bahçeleri ve belliki hepsi güzel fidanlarla kurulmuş tarlaları gördükçe içim kıpır kıpır etmektedir. neyse lafı fazla uzatmıyayım zeytin bahçesi olanları güzel yıllar bekliyor hepsinin hasadı bereketli olsun .

ANALİZATÖR
17-11-2005, 19:59
çok isabetli bir topic açmışım.teşekkürler herkese ilgilerinden dolayı.

ANALİZATÖR
17-11-2005, 20:00
devam edelim inşallah ne biliyorsak yazmaya devam edelim .

Figo
18-11-2005, 18:24
bu zeytün forumunu her okuyan zeytinciliğe başlayacak, ekonomideki cob-web teorisindeki gibü zeytin fiyatları düşecek birbirinizi batıracaksınız.
he he he :D :D :D

eyup2059
18-11-2005, 20:07
sayın figo,korkmayın herkes başlamaz buradaki arkadaşlar sadece merak ve ilgi çerçevesinde takip ediyorlar ki başlasalar bile bence çok iyi olur çünkü ileride büyük kazanç elde ederler (tabii en az 50 dönüm arazi olacak ve bu işede meraklı olacak bizzat kendisi ilgilenecek)ama üzgünüm ki şimdi yetiştiren ve hasat eden köylülerimiz hala eski yöntemlerle hasat yapmakta ve ağaçlara zarar vermektedir ve malesef bu insanları eğitmek çok zor bir iştir.İleride işallah bu işi bilinçli yapan insanlar çoğalır ve özellikle altın değerindeki sızma zeytinin değeride artar birde tabii her zaman olduğu gibi kalite ve marka ne yapıp edip kendimizi bu piyasada kabul ettirmeliyiz,şimdi bunu bşarmak için önümüz de çok büyük fırsatlar var bunu değerlendirmeliyiz.Dünya piyasasında elde edeceğimiz yüzde 1 lik piyasa artışı bile bizim için çok önemlidir,düşünübiliyormusunuz tariş bile zeytinleri koyduğu şişeleri ithal ediyor varın geriisini siz anlayın !Bu işte ileri gideceksek cam fabrikaları da özel üretim ve tasarım yapmak zorundadırlar işallah bunu da başarırız.

kygnad
19-11-2005, 00:09
bu zeytün forumunu her okuyan zeytinciliğe başlayacak, ekonomideki cob-web teorisindeki gibü zeytin fiyatları düşecek birbirinizi batıracaksınız.
he he he :D :D :D



ne demek yani,neyi kastediyorsunuz ..iyi yani buradaki yazılar ve doğuracağı sonuçlar bayağı keyiflendirmiş sizi..bravo (!) ti'ye alınacak geyik yapılacak tam topiği keşfetmişiniz..bu da bir sanattır (!)

ANALİZATÖR
19-11-2005, 00:12
Yazmaya Devam Edelİm O Zaman.. Hayirli Bİr İŞ Zeytİn Dİkmek...memleketede Faydali Bİr İŞ.

kygnad
19-11-2005, 00:58
bu topic ciddi idi..ilk defa FİGO tarafından sulandırıldı HAFİF bir yazıyla..üzgünüm artık ben birtek satır dahi yazmam buraya..bay FİGO ''İNSANLARI BATIRMAMANIN YOLLARI..'' üzerine bir topic açsın,daha yararlı olur belki..

Figo
19-11-2005, 01:05
bu topic ciddi idi..ilk defa FİGO tarafından sulandırıldı HAFİF bir yazıyla..üzgünüm artık ben birtek satır dahi yazmam buraya..bay FİGO ''İNSANLARI BATIRMAMANIN YOLLARI..'' üzerine bir topic açsın,daha yararlı olur belki..

evet evet topik biraz sulandı, malum zeytin çok sulak yerleri pek sevmez.Ben en iyisi sıvışayım.Siz dikmeye :D devam edin. Alın size birkaç ipucu:D :

A.İKLİM VE TOPRAK
Genellikle ılımlı bir iklimden hoşlanır.Çok kurak ve çok sulak yerleri sevmez.Soğuk rüzgarlara açık yerlerde yetişmesi ekonomik değildir.Genellikle –7 °C nin ve yıllık 400 mm.nin altında yağış alan yerlerde ekonomik olarak yetişmez.
Zeytin genellikle kalkerli,kumlu,derin ve besin maddelerince zengin toprakları sever.Toprak istekleri bakımından fazla seçici olmadığından birçok bitkinin yetiştirilmediği sahaların değerlendirilmesinde kullanılmaktadır.Fakir topraklarda yeterli bir gübreleme mümkün değil ise,aralık ve mesafeleri fazla tutmak suretiyle ekonomik bir zeytincilik yapmak mümkündür.Taban altı suyunun yüzeye çok yakın olduğu yerlerde veya kışın uzun süre su altında kalan yerlerde gerekli önlemler(Drenaj kanalları,derin işleme ile toprak altındaki geçirimsiz tabakanın kırılması) alınmadığı taktirde zeytincilik yapılmaz.

B.FİDAN DİKİMİ
1-Toprağın hazırlanması:

Dikimden önceki sonbaharda toprak derince işlenerek,hastalık ve zararlılar yönünden incelenmelidir.İklim,toprak,çeşitlere,dikim şekillerine ve yetiştirme amacına göre fidanlara verilecek aralık ve mesafeler 10x10m ile 5x5m arasında değişeceğinden bu konularda bilgi almak için müessesemize başvurulması gerekir.Fidan çukurları toprak özelliklerine göre 60x60x60cm.-120x120x60cm genişlik ve derinlikte açılmalıdır.Dikim şekli olarak kare,dikdörtgen veya üçgen seçilebilir.

2-Dikim öncesi yapılacak işler:

Fidanlar bekletilmeden yörelere göre Ocak-Şubat veya Mart aylarında dikilir.Çukur dibindeki toprak kürekle karıştırılmalıdır.Eğer toprak çok ağır ise ve çukur dibinde su bulunuyorsa(Gerz yapılıyorsa) çukur daha da derinleştirilmeli ve iri çakıllardan çukur dibine 10-15cm kalınlığında bir kat yapılarak suyun kökleri boğmaması ve drene olması sağlanır.Ondan sonra çukur dibine 1Kğ.süper fosfat veya triple ve 1Kğ. Potasyum Sülfat verilir.Daha önce ayrılmış olan üst toprak gübrenin üzerine dökülür,hafifçe karıştırılır.

3-Dikim:

Tüplü fidanlar naylon torbalarından tutularak çukurların yanına getirilir.kesinlikle fidanlardan tutularak taşınmamalıdır.Tüplü fidanlara önce su verilir,toprak dağıtılmadan naylon torbadan çıkartılır.Çukurun ortasına konulur.Naylon torbadaki toprak seviyesi ile bahçenin toprak seviyesinin aynı olmasına dikkat edilmelidir.Daha önce çıkan alt toprakla kenar boşluklar doldurulur.Kalan toprakla da yalak yapılır.Ve can suyu verilir.

4-Ağaçlandırma yükseklikleri:

Hayvan zararından korkulan yerlerde 80-100cm.den tepeleri kesilir.Eğer kuracağınız zeytinlik çit veya başka bir şekilde hayvan zararından korunmuş ise ve sulama imkanınız var ise,özellikle sofralık çeşitlerde hasat kolaylığı için toprak seviyesinden 30-45cm.den tepe kesilerek alçak gövdeli yetiştiricilik yapılması tavsiye edilir.

5-Dikim sonrası yapılacak işler:


a.Can suyu verilir.

b.Hakim rüzgar yönünde herek dikilerek,gevşek bir şekilde bağlanır.

c.Gövdeler gerekiyorsa yazın yakıcı güneş ışınlarından korunmak için kireçle veya daha iyisi kireç ve göztaşı eriyiği ile badana edilmelidir.Veya sap saman ot ile sarılır.

d.Eğer ara ziraati yapmak üretici bakımından zorunlu ise fidanlara 1.5m. den fazla yaklaşılmamalıdır.Ara zıraati 4-5 yıldan fazla yapılmamalıdır.

e.Nemli,soğuk ve ağır topraklı yerlerde kesinlikle baklagil ara ziraati yapılmamalıdır.

f.Her sene zeytinlik ilk ve sonbaharda en az birer defa sürülüp,yabancı ot mücadelesi ihmal edilmemelidir.Arazi meyilli ise fidanların alt kısımlarına iri taşlardan veya topraktan teras yapılarak toprak erozyonunun önlenmesi lazımdır.

g.Yalakların daima temiz tutulmasına sulamalardan sonra kaymak tabakasının kırılmasına dikkat edilmelidir.

h.Ağaç diplerinde kuru ot bırakılmamalı ve kuru otlar toplanarak yakılmalıdır.

ha bir de yararlı bi link attıriyim ortaya, benim sevdiğim çok güzel çizik ve yeşil zeytinler var
http://www.zeyno.com/

triod
19-11-2005, 18:06
Sn Kygnad,

Hisse.net'e her bağlandığımda mutlaka buraya uğruyorum ve çok faydalanıyorum. Benim gibi düşünen birçok arkadaşımın olduğunu da yazılanlardan hissediyorum.

Dediğiniz gibi hayat sadece borsa değildir.

Bazen bazı arkadaşlar istemedende olsa ciddiyeti bozmuş olabilir. Sanıyorum Figo arkadaşımız genç birisi ve yazdığı mesajı gönderirken sonucun bu olacağını kestiremedi. Eminim ki oda bu sonuca üzülmüştür.

Lütfen ciddiyetimizi koruyarak, bilgilerimizi paylaştığımız bu forumun devamını sağlayalım.

Bilgi paylaştıkça güzeldir.:)

Sağlıcakla kalın...;)

ANALİZATÖR
04-12-2005, 18:39
yorumu olanlar yazmaya devam edelim lütfen.ince ayrıntıları yazalım yeni bahçe tesisinde.

duman
04-12-2005, 21:05
zeytin 700m ye kadar yüksekliklerde ve akdeniz iklimi özellikleri gösteren yörelerde yetiştirilen özel bir agaçtır. 8 yılda ekonomik anlamda zeytin tutan ağaç 250 yıl verimlidir. gençleştirme yapılarak verim yılı 100 yıl daha uzatılabilir.bu beş insan ömrü demektir.bunlar zeytin dikmeye yeter sanırım.kolay gelsin.

sagitarius
07-12-2005, 16:12
Arkadaşlar ben gemlikteyim bilindiği gibi gemlik zeytin memleketi fakat zeytin artık buralarda koruma altına alınmış bir ağaç türü sebebi düzensiz kesilen ağaçlar ve düzensiz kentleşme fakat bazı yerler bunun daha önce farkına varıp 10-15 yıldan beri gemlikten zeytin fidanı alarak kendi meralarına zeytin ekmekte en başta manisa ardından urfa (urfa gap tansonra) geleceğe yatırım açısından bence çok isabetli gemlikte bir tabir vardır zeytin için ''kara elmas'' gemlik için vazgeçilmez geçim kaynağıdır bakımı diyer ağaç meyvelerine göre zor geliri çok iyi olan bir bitkidir ayrıca diyer meyveler gibi toplandıktan sonra satıldığı gibi salamura vb gibi tekniklerle sonradanda satılır satamadığın zeytin yağ olarakda deyerlendirilir yeterki iyi mahsul al ..
Zeytin konusunda tecrübeliyimdir zeytin fidanı almak isteyen arkadaşlarada yardım edebilirim .iyi günler....



_______________
SAGİTARİUS

sagitarius
07-12-2005, 16:24
Arkadaşlar ben gemlikteyim bilindiği gibi gemlik zeytin memleketi fakat zeytin artık buralarda koruma altına alınmış bir ağaç türü sebebi düzensiz kesilen ağaçlar ve düzensiz kentleşme fakat bazı yerler bunun daha önce farkına varıp 10-15 yıldan beri gemlikten zeytin fidanı alarak kendi meralarına zeytin ekmekte en başta manisa ardından urfa (urfa gap tansonra) geleceğe yatırım açısından bence çok isabetli gemlikte bir tabir vardır zeytin için ''kara elmas'' gemlik için vazgeçilmez geçim kaynağıdır bakımı diyer ağaç meyvelerine göre zor geliri çok iyi olan bir bitkidir ayrıca diyer meyveler gibi toplandıktan sonra satıldığı gibi salamura vb gibi tekniklerle sonradanda satılır satamadığın zeytin yağ olarakda deyerlendirilir yeterki iyi mahsul al ..
Zeytin konusunda tecrübeliyimdir zeytin fidanı almak isteyen arkadaşlarada yardım edebilirim .iyi günler....




__________________________

Cahil kral taç giydirilmiş eşektir.
İngiliz atasözü

SAGİTARİUS

ANALİZATÖR
07-12-2005, 17:17
iyi bir zeytin fidanını nasıl anlayacaz. neye bakacaz. her sertifikalı denen fidan iyimidir. tek tek bu fidanlar fidanlıklarda kontrolmü ediliyor.yardımlarınızı bekliyorum.1.5milyonada fidan var --2,5 milyonada. birde il tarımda var 800-900 bin tl arası alınabilir diyolar. tabiiki il tarımdakilerin yarı parasının vatandaş tarfından ödendiği için ucuz olduğunu söylüyorlar.

dursun
07-12-2005, 18:57
iyi bir zeytin fidanını nasıl anlayacaz. neye bakacaz. her sertifikalı denen fidan iyimidir. tek tek bu fidanlar fidanlıklarda kontrolmü ediliyor.yardımlarınızı bekliyorum.1.5milyonada fidan var --2,5 milyonada. birde il tarımda var 800-900 bin tl arası alınabilir diyolar. tabiiki il tarımdakilerin yarı parasının vatandaş tarfından ödendiği için ucuz olduğunu söylüyorlar.Sayın arkadaşım,ne kadar genç olursa o kadar iyi olur.İl tarım müdürlüklerinden biz de yıllardır fide alırız,bu güne kadar bir yamuğuna rastlamadık.
Sertifikalı fidelerin hepsi elbette tek tek kontrol edilmiyor.Sizin bölgede mısırların tek tek kontrol edilmediği gibi.Bunlar belli işlemler sonucunda yetiştirilmiş fidelerdir.
Gerçekten bu işten ekmek yiyen insan bir kaç yüz fidenin ekstra parası için geleceğini karartmaz.O sertifikaları herkese de rastgele vermezler.

teo34
09-12-2005, 14:34
konu hakkında bilgisi olanlara birtakım sorularım olacak .yanıtlayan olursa çok memnun olacağım
1-zeytin toplama zamanı en uygun ne zamandır?kar yağdıktan sonra zeytin toplamak zeytine zarar verir mi?
2-sızma zeytinyağı ile natürel zeytin yağı arasındaki fark nedir?
3-zeytinyağı fabrikası kurmak için gereken makineler nelerdir ne gibi sartları vardır?
4-amerika ve avrupaya zeytin ve zeytinyağı ihracatı için sahip olunması gereken belgeler ve ihracat prosedürleri nelerdir?
5-yurtdışına zeytin/zeytinyağı numunleri ne sekilde gönderilir?
6-zeytini tenekelere koyarken su koymak gerekir mi?
7-zeytinyağı şişelemesi için başvurabileceğim yerler var mı istanbul da özellikle?

şimdiden teşekkür ederim

sagitarius
10-12-2005, 17:00
konu hakkında bilgisi olanlara birtakım sorularım olacak .yanıtlayan olursa çok memnun olacağım
1-zeytin toplama zamanı en uygun ne zamandır?kar yağdıktan sonra zeytin toplamak zeytine zarar verir mi?
2-sızma zeytinyağı ile natürel zeytin yağı arasındaki fark nedir?
3-zeytinyağı fabrikası kurmak için gereken makineler nelerdir ne gibi sartları vardır?
4-amerika ve avrupaya zeytin ve zeytinyağı ihracatı için sahip olunması gereken belgeler ve ihracat prosedürleri nelerdir?
5-yurtdışına zeytin/zeytinyağı numunleri ne sekilde gönderilir?
6-zeytini tenekelere koyarken su koymak gerekir mi?
7-zeytinyağı şişelemesi için başvurabileceğim yerler var mı istanbul da özellikle?

şimdiden teşekkür ederim


1-Zeytin toplama zamanının karla alakası yok zeytin siyahlaşıp olgunlaşması gerekir koparıp içine baktığımızda içininde siyaha yakın mor bir hal alması gerekir kar ve soğuk zeytine zararlıdır çok soğukta cıvıklaşan zeytin yağlık olarak deyerlendirilir yağlık çiy zeytinin fiyatı şu anda 1.00 ila 1.10 ytl nomal iyi zeytin 4.00ytl kar yağıp soğuk olunca oluşan zarar :hmm:
2-Naturel Zeytinyağı Zeytin ağacı meyvesinden doğal niteliklerinde değişikliğe neden olmayacak bir ısıl ortamda, sadece yıkama, sızdırma, santrifüj ve filtrasyon işlemleri gibi mekanik veya fiziksel işlemler uygulanarak elde edilir yani naturel zeytin yağı sızma tekniğiyle elde edilen yağ çeşitidir örn:çuldan sızma natürel zeytin yağı....
3-Zeytin yağı fabrikası kurmak için önce hangi teknikte zeytinyağı elde edeceğinize karar vermeniz gerekir örn:kontini sistem-manuel sızdırma-çuldan sızdırma vb. diyer şartlarını kanui şartlarını bilmiyorum
4-Yurt dışına zetin satmak için öncelikle pasterizasyon istenmekte bu olayda gemlik zeytinine uygulamada problem yaratmakta çünü gemlik zeytini ince kabuklu ve etli pasterizasyonda sağlıklı deyil akhisar ve aydın zeytini kalın kabuklu ve etsiz pasterizasyon bu tip zeytinlere uygulanmakta.....
:tamam: :tamam: :tamam:

sagitarius
10-12-2005, 17:01
konu hakkında bilgisi olanlara birtakım sorularım olacak .yanıtlayan olursa çok memnun olacağım
1-zeytin toplama zamanı en uygun ne zamandır?kar yağdıktan sonra zeytin toplamak zeytine zarar verir mi?
2-sızma zeytinyağı ile natürel zeytin yağı arasındaki fark nedir?
3-zeytinyağı fabrikası kurmak için gereken makineler nelerdir ne gibi sartları vardır?
4-amerika ve avrupaya zeytin ve zeytinyağı ihracatı için sahip olunması gereken belgeler ve ihracat prosedürleri nelerdir?
5-yurtdışına zeytin/zeytinyağı numunleri ne sekilde gönderilir?
6-zeytini tenekelere koyarken su koymak gerekir mi?
7-zeytinyağı şişelemesi için başvurabileceğim yerler var mı istanbul da özellikle?

şimdiden teşekkür ederim


1-Zeytin toplama zamanının karla alakası yok zeytin siyahlaşıp olgunlaşması gerekir koparıp içine baktığımızda içininde siyaha yakın mor bir hal alması gerekir kar ve soğuk zeytine zararlıdır çok soğukta cıvıklaşan zeytin yağlık olarak deyerlendirilir yağlık çiy zeytinin fiyatı şu anda 1.00 ila 1.10 ytl nomal iyi zeytin 4.00ytl kar yağıp soğuk olunca oluşan zarar :hmm:
2-Naturel Zeytinyağı Zeytin ağacı meyvesinden doğal niteliklerinde değişikliğe neden olmayacak bir ısıl ortamda, sadece yıkama, sızdırma, santrifüj ve filtrasyon işlemleri gibi mekanik veya fiziksel işlemler uygulanarak elde edilir yani naturel zeytin yağı sızma tekniğiyle elde edilen yağ çeşitidir örn:çuldan sızma natürel zeytin yağı....
3-Zeytin yağı fabrikası kurmak için önce hangi teknikte zeytinyağı elde edeceğinize karar vermeniz gerekir örn:kontini sistem-manuel sızdırma-çuldan sızdırma vb. diyer şartlarını kanui şartlarını bilmiyorum
4-Yurt dışına zetin satmak için öncelikle pasterizasyon istenmekte bu olayda gemlik zeytinine uygulamada problem yaratmakta çünü gemlik zeytini ince kabuklu ve etli pasterizasyonda sağlıklı deyil akhisar ve aydın zeytini kalın kabuklu ve etsiz pasterizasyon bu tip zeytinlere uygulanmakta.....
:tamam: :tamam: :tamam:

kanuni
11-12-2005, 12:40
Originally Posted by teo34
konu hakkında bilgisi olanlara birtakım sorularım olacak .yanıtlayan olursa çok memnun olacağım
1-zeytin toplama zamanı en uygun ne zamandır?kar yağdıktan sonra zeytin toplamak zeytine zarar verir mi?
2-sızma zeytinyağı ile natürel zeytin yağı arasındaki fark nedir?
3-zeytinyağı fabrikası kurmak için gereken makineler nelerdir ne gibi sartları vardır?
4-amerika ve avrupaya zeytin ve zeytinyağı ihracatı için sahip olunması gereken belgeler ve ihracat prosedürleri nelerdir?
5-yurtdışına zeytin/zeytinyağı numunleri ne sekilde gönderilir?
6-zeytini tenekelere koyarken su koymak gerekir mi?
7-zeytinyağı şişelemesi için başvurabileceğim yerler var mı istanbul da özellikle?

şimdiden teşekkür ederim


bende bir zeytinci olarak bende şu sorulara cevap vereyim..

1-) Zeytin toplamanın zamanı elbetteki vardır. Sıkarsın zeytını, eti mor-siyahsa toplarsın...Kar değilde don yıyen zeytının kabugu sıyrılır ve hiç ir alıcı malını almaz . doğru yağhaneye yollarsın...Yalnız bi önceki arkadasımın dediği gibi baş fıat 4 mılyon ( ki; oda genel ortalamaya vurduğunuzda %2 yi bulamassınız) , yağlık 800 bın liradan verirsin.

2) sıkma zeytın natureldır.sagıtarus acıklamıs zaten..

3) zeytın yagı fabrıkası ıcın sagıtarusa ilave bı 400 kafa ayırman gerek ( daha yeni bi arkadasım kurdu da).binası .deposu .arıtması nıda unutma..

4,5,6 sorulara bi gümrük danışmanı bulmanız gerklidir.



amma velakin bu topiğin burada açılmış olması vesilesiyle ;
sıfırdan zeyıncı olmak, 4 tavan çekmiş kaat almaya benzer..

zeytınlıkler asvalt degıldır .traktor alacan, tutki uygun yerde ekin ve zeytinin tuttu . adam tut , budamasını yap,piçini ( kokten cıkan ıvır zıvır dalları )kır, 2 kere surdur. 2 kere kaz ayagı cek,
7 kere ılaçla . sonraa,

bı dolu yağsın ,elinde kalır,
çicek zamanı 4 gun aşırı sıcak yapsın çıçek kurur,
ilaç zamanını kaçır zeytine guve girsin ,bi sürü delikli zeytın ın olur,
çiçek bol olur , tane yapar ama bi sam yeli eser malın yarısı haziranda yere duser..
tüm bunları atlattın vurdun parayı öylemiii.......
bu yılki gibi en büyük alıcı marmara birlik kotamız doldu malınızı almıyoruz artık der ne yaparsın? tüccarın , kafirin eline düştün işte..alır malını gider ,çekleri elinde kalır...

Bi ton para bağla , emek ver sonun hüsran..

Ukalık gibi olmasın . dolaşın siteleri , öğrenin balık tutmayı. okuyun grafikleri
bu ülkede borsa gibi enfes bi kazanc kapısı bulamssınız..

Bence bu topıc burda bitmeli ve yerine konut nasıl üretilir adlı topic açılması daha verimli olur kanısındayım..
Mudanya'dan sevgilerimle..

eyup2059
11-12-2005, 13:21
Zeytinciliğin sorunları üç bölümde incelenebilir;
1- Fidan aşamasından hasada kadar karşılaşılan sorunlar,
2- Zeytinyağı üretiminde karşılaşılan sorunlar,
3- Sofralık zeytin işlemesinde karşılaşılan sorunlar,

1- Fidan aşamasından hasada kadar olan süreçte karşılaşılan sorunlar :

Diğer meyve türlerinde olduğu gibi zeytincilikte de fidan üretimi önemli bir sorundur. Zeytin fidanı genellikle vegetatif yöntemle elde edilirken, ekonomik öneme sahip adventif kök oluşum sorunu nedeniyle, ancak çöğür anaç üzerine aşı yapılarak çoğaltılmaları gerekir. Aşılı fidan üretiminin çelikten yapılan üretime göre daha uzun zaman alması ve iş gücü maliyetinin yüksek olması nedeniyle, aşılı fidanlar yaklaşık üç kat daha fazla fiyata satılmaktadır. Bu ise hem talebi hem de arzı zorlaştırmaktadır. Türkiye genelinde kurum ve özel fidanlıkların % 80’inden fazlasında köklenmesi kolay olan Gemlik çeşidi çoğaltılmakta ve satışa sunulmaktadır. Oysa bu çok kaliteli siyah sofralık çeşidin her ekolojide istenen verim ve kaliteyi vermesi mümkün değildir. Genelde standart olarak kabul edebileceğimiz Gemlik, Domat, Ayvalık, Memecik gibi çeşitlere ait ismine doğru ve talebi karşılayacak düzeyde fidan bulabilmek oldukça güçtür. Yöresel çeşitlere ait fidanları bulmak ise hemen hemen mümkün olmamaktadır.

Zeytincilikte yetiştiricilik aşamasında karşılaşılan sorunlar

Yetiştiricilikten önce, zeytin ağacının genetik yapısından da kaynaklanan ve ürünün bir yıl çok, bir yıl az veya yok denecek kadar az olması demek olan, periyodisitenin yarattığı sorunları ve nedenlerini açıklamakta fayda vardır. Periyodisite nedeniyle zeytin ve buna bağlı olarak zeytin ürünlerinin üretim miktarları yıllar arasında büyük farklılık göstermektedir. Yarı yarıya veya dörtte bir oranında azalan ürün, pazarlama imkanlarını da etkilemektedir. Bir yıl 200 bin ton, bir yıl 50 veya 100 bin ton olan zeytinyağı üretiminde, ihracat imkanı olsa bile pazarlama çok zor ve düzensiz olacaktır. Oysa depolama masrafı da eklenerek pazarı koruma yoluna gidilmelidir. Ancak depolama koşulları uygun değilse olmazsa bu durum zeytinyağında azalmasına neden olacaktır. Sonuçta hem maliyeti yüksek hem de kalitesi düşük ürün elde edilecektir. Bu nedenle depolama koşullarının uygun olması önemlidir. Üretimdeki dalgalanmanın bir diğer dezavantajı üreticinin iki yılda bir para kazanmasıdır. Üretici her yıl bakım işlemleri uyguladığı takdirde elde edeceği gelir ile giderlerini bile karşılaması oldukça güçtür. Periyodisite, çeşitlere bağlı olarak çok farklı şiddette olmasına rağmen, dışarıdan yapılacak uygulamalarla bu azalabilir veya artabilir. Ağacın güçsüz kalması ve generatif ve vegetatif dengenin bozulması periyodisiteyi artırıcı faktörlerdir. Yanlış budama, yetersiz beslenme ve sulama, zirai mücadele eksikliği ve en önemlisi gelecek yılın ürününü verecek olan gözlere zarar veren hasat yöntemlerinin uygulanması periyodisiteyi artırıcı faktörlerdir. Ayrıca hasadın geciktirilmesi de periyodisiteyi etkileyen önemli bir nedendir.

Zeytincilikte yetiştiricilik aşamasında karşılaşılan sorunlar ise genellikle ülkenin meyveciliğinde karşılaşılan sorunlarla aynıdır. Bunlar genel olarak kültürel işlemlerin eksikliğinden dolayı meydana gelen verim ve kalite düşüklüğüdür.

500-1000 yıl yaşayabilme özelliğine sahip olduğu halde, 3 veya 4 yaşında verime başlayan zeytin ağacı, 12-20 yaşlarında tam verime ulaşmakta ve ekonomik olarak 80-100 yaşına kadar yaşayabilmektedir. Ancak bu değerler yetiştirme ve bakım koşullarına göre artma veya azalma gösterir. İyi bakım koşullarındaki ağaçlarda verim ve ekonomik ömür daha da artabilmektedir.

Yaklaşık 90 milyon zeytin ağacının olduğu ülkemizde, mevcut ağaç varlığının yaklaşık % 75’i sulama imkanının olmadığı, çorak ve engebeli kır arazilerde yer almaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nden Doğu Karadeniz Bölgesi’ne kadar olan kıyı boyu, yaklaşık 870 bin ha alanda, yetişen zeytin ağaçlarının % 9’u 10 yaşın altında, % 59’u 10-80 yaşında ve % 32’si 80 yaşın üzerindedir.

Mevcut ağaçların % 75’inin eğimli alanlarda bulunması nedeniyle yalnızca % 20-25’lik bir alanda toprak işlemesi yapılabilmektedir. En yoğun toprak işlemesi genellikle taban arazide zeytincilik yapılan Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde uygulanabilmektedir. Zeytinliklerin % 31’i her yıl, % 19’u ise yalnızca var yılında gübrelenmektedir. Gübreleme daha çok Marmara ve kısmen de Ege bölgesinde uygulanmaktadır. Ancak zeytinliklerde genellikle azot ağırlıklı gübrelerin veya kompoze gübrelerin kullanımı yetersizdir. Bahçelerde azot yanında potasyum eksikliği de sıklıkla görülmektedir. Oysa azot ve özellikle de potasyum, verim ve kalitenin sağlanmasında en önemli faktörlerden biridir. Diğer yandan bor, demir gibi diğer bazı besin maddelerinin eksikliğine de dikkat edilmelidir. Zeytin üreticilerinin toprak ve yaprak analizlerini mutlaka yaptırmaları ve buna göre gübre uygulamaları gerekmektedir.

Zeytinde verim ve kalite artırıcı unsurlardan biri olan sulama uygulaması da ülkemizde ancak sofralık zeytin üretimi yapılan bahçelerde gerçekleştirilmekte ve bu da toplam alanın % 20’sini oluşturmaktadır. Ancak özellikle eğimli arazilerde teraslama veya sekileme yapılarak ağaçların mevcut yağışlardan daha fazla yararlanabilmesi sağlanmalıdır.

Zeytin ağacının vegetatif ve generatif gelişmesinde fizyolojik bir dengeyi kurabilmek ve ekonomik ömrünü uzatabilmek amacıyla, var veya yok yılları da dikkate alınarak farklı şiddetlerde budamaya ihtiyacı vardır. Mevcut ağaçlarımızın büyük çoğunluğunun yaşlı olduğu da göz önünde bulundurulursa bu ağaçların her iki yılda bir, ancak geri kalanın yaklaşık % 50’sinin ise hemen hemen her yıl budama ihtiyacı vardır. Oysa budanan zeytin ağacı oranı ancak % 15-20 düzeyindedir.

Hem ağacın sağlığı hem de meyvesinin verim ve kalitesi açısından, başta zeytin sineği olmak üzere hastalık ve zararlılara karşı bireysel veya toplu mücadeleye ihtiyaç olduğu halde ancak % 25’inde zirai mücadele uygulanmaktadır.
Ülkemizdeki zeytin ağaçlarının büyük bir kısmının yaşlı olması nedeniyle çoğunlukla geleneksel yetiştiricilik yapılmaktadır. Kültürel işlemlerdeki eksiklikler genellikle geleneksel yetiştiriciliğin yapıldığı bahçelerde veya tamamen rant amacıyla değerlendirilen bahçelerde görülmektedir. Ancak bölgeler bazında bazı farklılıklar söz konusu olabilmektedir. Örneğin kültürel işlemlerinin büyük bir kısmı sofralık yetiştiriciliğin yoğun olduğu Marmara bölgesinde uygulanmaktadır. Güneydoğu Anadolu bölgesinde ise tamamen susuz koşullarda yetiştiricilik yapıldığı halde, toprak işleme ve budama uygulaması mutlaka vardır.

Bu işlemlerin üretim maliyetindeki paylarını ise şöyle sıralayabiliriz; Toprak işleme, % 27-28, Gübreleme % 10-11, Budama % 18-19 (Şekil 3).


Şekil 3. Bazı kültürel işlemlerin üretim maliyetindeki payları


Kültürel işlemler yanında zeytin için önemli olan bir diğer nokta ise hasattır (Şekil 3). Zeytin hasadı hem üretim maliyetinin % 20-35’ini oluşturmakta hem de verim ve kalite yanında ağacın özellikle çiçeklenme fizyolojisini etkilemektedir. Çoğunlukla geleneksel hasat yöntemlerinin kullanılması sonucunda oldukça büyük sorunlar ortaya çıkmaktadır. Özelliklede sırıkla yapılan hasat sonucunda hem meyveler, hem de bir sonraki yılın ürününü verecek olan gözleri taşıyan yıllık sürgünler zarar görmektedir. Bu durum hem meyvenin kalitesini düşürmekte hem de periyodisitenin şiddetini daha da artırmaktadır. Ancak, özellikle İtalya ve İspanya gibi modern yetiştiriciliğin yapıldığı ülkelerde kullanılan hasat makinelerinin kullanımı oldukça güçtür. Çünkü bahçelerin ve ağaçların durumu bu makinelerin kullanımı için uygun değildir.

Ülkemizde kültürel işlemlerdeki eksiklikler ve hatalı hasat ile başlayan verim ve kalitedeki azalma zeytinyağı veya sofralığa işlemler sırasında da devam etmektedir.

Zeytinyağı işleme teknolojisi ve sorunları

Türkiye’nin yağ tüketimi ihtiyacı ve yağ açığı özeti:

Gelişmiş ülkelerde kişi başına yağ tüketimi : 24 kg
Türkiye’de kişi başına yağ tüketimi : 14 kg
Türkiye’nin yağ ihtiyacı : 1.000.000 ton
Türkiye’nin bitkisel yağ üretimi : 358.000 ton

n Ayçiçeği : 180.000 ton
n Zeytin yağı : 50.000 ton
n Pamuk yağı : 60.700 ton
n Soya yağı : 6.000 ton
n Mısırözü yağı : 61.196 ton



Zeytinyağı üretimi 220.000 ton civarında olup iç tüketim 50.000 tonu geçmemektedir.

Buna rağmen Türkiye’nin bitkisel yağ açığı 510.000 ton düzeyindedir. Bu açığı karşılamak amacıyla 1998 yılında 215 bin ton Ayçiçeği ve 400 bin ton soya küspesi ithal edilmiştir.

Zeytinin yağa işlenmesi kısaca şöyledir; zeytin parçalamak suretiyle macun haline getirilir, sıcak su yardımıyla yumuşatılan hücre duvarları bir pres ile parçalanır ve yağ+su olmak üzere posasından ayrılır. Suyun yağdan uzaklaştırılması ile de natürel yağ elde edilmiş olur. Asitlik derecesine göre bunlar farklı isimlerde gruplandırılır.

Zeytinyağı, ham maddenin yapısı ve kalitesi ile işleme tekniği sonrası elde edilen ürünün oleik asit içeriğine bağlı olarak farklı gruplara ayrılır. Uluslararası Zeytinyağı Konseyi (IOOC) ve Türk Standartları Enstitüsü (TSE)’nin tanımlamalarına göre 3 tip zeytinyağı bulunmaktadır.

1- Nat&#252;rel zeytinyağı (Virgin olive oil): S&#252;per kalite i&#231;in gerekli t&#252;m koşulları i&#231;ermesinden dolayı en y&#252;ksek biyolojik değere sahiptir. Tadı, hafiften keskin aromaya kadar değişmekte olup, oleik asit cinsinden serbest asitlik derecesi % 3,3’ten az olduğunda t&#252;ketim i&#231;in uygun kabul edilmektedir. Asitlik derecesine g&#246;re: Nat&#252;rel sızma zeytinyağı (Virgin olive oil) (< % 1); Nat&#252;rel zeytinyağı (Virgin olive oil) (< % 2); Nat&#252;rel birinci zeytinyağı (ordinary virgin olive oil) (< % 3,3); Lampante (lampante virgin olive oil) (> % 3,3).

2- Rafine zeytinyağı (Refined olive oil): Oleik asit cinsinden serbest asitlik derecesi % 0-0,3 arasında değişen ve aroması olmayan bir zeytinyağıdır. Rafine zeytinyağı elde edebilmek i&#231;in yağlar, asiditenin giderilmesi (n&#246;tralizasyon), renginin a&#231;ılması (ağartma) ve kokusunun giderilmesi (deodorizasyon) olarak bilinen &#252;&#231; değişik aşama ve t&#252;rde işleme tabi tutulur.

3- Riviera tip zeytinyağı (Pure olive oil): Rafine ve nat&#252;rel zeytinyağlarının belli oranlarda (% 10-20 nat&#252;rel, % 80-90 rafine) karışımından elde edilir. Kullanılan yağların t&#252;r&#252; ve karışım oranlarına bağlı olarak bu yağların asitlik dereceleri, renkleri ve organoleptik &#246;zellikleri yani tad ve aromaları farklılık g&#246;stermektedir. B&#252;t&#252;n bunların yanında nat&#252;rel zeytinyağı &#252;retimi aşamasından arta kalan zeytin posası (prina olive residue) &#231;&#246;zgenlerle işlenmesi sonucu elde edilen prina yağı da t&#252;ketime sunulan bir yağdır. Rafinasyon sonrası yemeklik olarak kullanılır.

Bu yağlar arasında en değerli olan nat&#252;rel sızma zeytinyağının &#252;retiminin &#252;lkemizin ana &#252;retim hedefi olması gerekir. Bunun i&#231;in ağa&#231;tan şişeye kadar &#252;retimin her aşamasında, verim ve kaliteye etki eden b&#252;t&#252;n fakt&#246;rlere dikkat edilmelidir. Oysa, &#252;lkemizde bu fakt&#246;rlere dikkat eden kuruluş sayısı yok denecek kadar azdır. Bu nedenle &#252;retim daha &#231;ok riviera tip zeytinyağı &#252;retimine y&#246;nelmiştir. &#220;lkemizde nat&#252;rel zeytinyağı &#252;retimi yaklaşık % 25-30 olup, bunun &#231;ok k&#252;&#231;&#252;k bir kısmı nat&#252;rel sızmadır. Rafine zeytinyağı &#252;retimi ise yaklaşık % 70-75’dir. Oysa diğer &#246;nemli zeytinyağı &#252;reticisi &#252;lkelerde, nat&#252;rel zeytinyağı &#252;retimi yaklaşık % 80-90 oranındadır. Bu durum zeytinyağı ihracatımızı da olumsuz y&#246;nden etkilemektedir.

Zeytinyağı &#252;retiminde yetiştiricilikten işlemeye ve pazarlamaya kadar karşılaşılan &#231;ok b&#252;y&#252;k sorunlar vardır.

1- Mevcut ağa&#231;larımızın b&#252;y&#252;k &#231;oğunluğunun meyilli alanlarda olmasının ve bağlı olarak yetiştiricilikte karşılaşılan sorunların yani, k&#252;lt&#252;rel işlemlerdeki (toprak işleme, g&#252;breleme, sulama ve m&#252;cadele) eksikliklerin zeytinyağı verimi ve kalitesine etkisi &#231;ok &#246;nemlidir.

&#214;zellikle &#252;retim maliyetinde b&#252;y&#252;k bir orana sahip olan zeytin hasadında geleneksel y&#246;ntemler dal, s&#252;rg&#252;n, yaprak ve tomurcuk zararlanmasına yol a&#231;an sırıkların kullanılması sonucu meydana gelen zararlar nedeniyle &#252;reticiye ve &#252;lke ekonomisine olduk&#231;a y&#252;ksek maliyet getirmektedir. Sırıkla hasat sonucu dallar zarar g&#246;r&#252;r, s&#252;rg&#252;nler kırılır, tomurcuk ve yaprak sayısı azalır, meyveler zedelenir. Yaprakların azalması, ağacın fotosentez yeteneğini d&#252;ş&#252;r&#252;r. Vurma şiddetiyle zedelenen ve doğal olarak yere d&#246;k&#252;lm&#252;ş olan meyvelerin, b&#252;t&#252;n &#252;r&#252;n&#252;n i&#231;ine karıştırılması sonucunda, yağa işlenene kadar &#231;&#252;r&#252;menin ve bozulmanın artmasına neden olacaktır.

Zeytinin ne kadar hassas bir meyve olduğunun bilinmemesi nedeniyle, hasat sırasında &#252;lkemizde yapılan en b&#252;y&#252;k hatalardan biri diğeri de, hasadın ve işletmeye taşıma işlerinin kasalar yerine &#231;uvallarda yapılıyor olmasıdır. &#199;uvallar i&#231;erisinde bulunan, hasat sırasında zedelenmiş ve berelenmiş zeytinlerin yanı sıra, altta kalan meyvelerin ezilmeleri nedeniyle bozulmalar başlayacaktır. Yağlar doku dışına &#231;ıkarak bakteri ve mantarların kolaylıkla faaliyet g&#246;stermesine yol a&#231;acaktır. Yağ işleme tesislerine mevcut kapasitesi &#252;zerinde, &#231;uvallar i&#231;erisinde gelecek olan &#252;r&#252;n, &#231;ok kısa s&#252;rede işlenemeyerek işletmede sırasını bekleyecektir. &#199;evre şartlarının etkisiyle de bekleme s&#252;resince zeytinlerde ezilme ve bozulmalar artacaktır. İşte b&#246;yle bir &#252;r&#252;nden elde edilecek yağın ancak rafinasyona sonrası kullanılabileceği kolaylıkla s&#246;ylenebilir.

2- Zeytinyağı &#252;retimindeki sorunlardan verim ve kaliteyi etkileyen diğer bir nokta ise işleme ve pazarlama aşamalarındaki sorunlardır. Zeytin, hasattan işlemeye kadar olan aşamalarda &#231;ok farklı ellerden ge&#231;er. Bunlar bah&#231;e sahibi, t&#252;ccar ve zeytinyağı fabrikası sahipleridir. T&#252;ccar veya bah&#231;e sahibi tarafından yapılan hasadın ardından &#252;r&#252;n ya doğrudan doğruya zeytinyağı fabrikasına satılır ya da daha sonra satılmak &#252;zere zeytinyağı fabrikasında zeytinyağına işletilir. &#220;lkemizde, kanunlara g&#246;re ambalajlanmamış zeytinyağı satışı yasak olmasına rağmen, işlenmiş zeytinyağının aynı fabrikada ambalajlanması her zaman m&#252;mk&#252;n olmadığından, zeytinyağı ambalajlanmamış (d&#246;kme zeytinyağı) olarak değerlendirmek zorunda kalınmaktadır. Yalnızca vakıflar kooperatifler ve belli başlı b&#252;y&#252;k firmalar kendi zeytinlerini veya &#252;yelerinin sahip olduğu zeytinler ile dışarıdan aldıkları zeytinleri işleyerek, ambalajlar ve pazarlarlar.

&#220;reticiden t&#252;keticiye kadar olan safhada arada &#231;ok fazla aracının olması nedeniyle, t&#252;keticinin birim zeytinyağına &#246;dediği fiyatın ancak &#252;&#231;te veya d&#246;rtte biri zeytin &#252;reticisinin eline ge&#231;mektedir. Oysa zeytinyağı maliyetinin % 82’lik gibi b&#252;y&#252;k bir kısmı, k&#252;lt&#252;rel işlemler ve hasadı i&#231;eren &#252;retim safhasını kapsamaktadır. Geri kalan kısım ise taşıma, yağa işleme ve ambalajlamayı i&#231;ermektedir.

3- &#220;lkemizdeki mevcut zeytinyağı işletmelerinin b&#252;y&#252;k &#231;oğunluğu halen ilkel yağ işleme sistemine (geleneksel klasik sistem) sahip olup, k&#252;&#231;&#252;k &#246;l&#231;ekli ve dağınık yağhanelerden oluşmaktadır.

Zeytinyağı işleme tesislerimizin ilkel teknoloji, altyapı eksikliği ve sayıca yetersiz olmasının yanı sıra, işletmecilerin eğitimsizliklerinden kaynaklanan bir &#231;ok hata ile de yağın verim ve kalitesinin d&#252;şmesine neden olunmaktadır. İşleme tesislerinin sayısı, &#246;zellikle var yılında yetersizken, yok yılında ancak yeterli olabilmektedir. Bunun yanı sıra işletme sadece zeytinyağı işliyorsa yılda sadece 2-3 ay &#231;alışıyor, 9-10 ay ise atıl durumda kalıyor demektir.

Hasat sırasında sırıkla zedelenmiş veya ağa&#231; altına &#246;nceden d&#246;k&#252;lm&#252;ş zeytinler toplanarak sağlam olan zeytinlerle &#231;uvallar i&#231;inde karıştırılmakta ve fabrika &#246;n&#252;nde saatler veya g&#252;nlerce yağmur ve g&#252;neş altında bekletilmektedir. Oysa zedelenmiş ve sağlam olan zeytinler ayrı yerlerde toplanarak, aşırı doldurulmadan plastik kasalara konmak suretiyle, serin ve g&#246;lge bir yerde muhafaza edilerek, 24 saat i&#231;erisinde &#252;r&#252;ne işlendiği takdirde bu sorunlar giderilmiş olur.

Ayrıca, ilkel teknolojiye sahip işletmelerin b&#252;y&#252;k bir kısmında, bah&#231;eden gelen zeytin, &#231;uvalın i&#231;indeki diğer yabancı maddeler (yaprak, taş, toprak v.b.) ile birlikte hi&#231;bir ayıklama veya yıkama işlemine tabi tutulmadan doğrudan değirmene gitmektedir. İşletmeye gelen zeytinler ayıklama ve yıkama işleminden ge&#231;meli, b&#246;ylece &#231;uval i&#231;inde ezilmiş ve beklemekten &#231;&#252;r&#252;y&#252;p kokuşmuş zeytinlerden de taş ve topraklarla birlikte ayrılmış olacaktır.

Diğer yandan, geleneksel sistemde kullanılan değirmenlerin kapasitelerinin &#252;st&#252;nde zeytin konması sonucunda zeytinler tam olarak par&#231;alanmadan prese girmektedir. Oysa değirmenden &#231;ıkan zeytin hamurunun macun kıvamında olması gerekir.

Yine geleneksel sistemde kullanılan preslerde, zeytinyağının h&#252;cre sitoplazmasından dışarı &#231;ıkabilmesi i&#231;in macun halindeki zeytin hamuruna uygulanan suyun sıcaklığının 50oC’nin &#252;st&#252;nde olmaması gerekmektedir. Y&#252;ksek sıcaklık zeytinyağında oksidasyona neden olmaktadır.

Presleme sonrası elde edilen yağ + suyun santrif&#252;j edilmek yerine yoğunluk farkından faydalanmak suretiyle, geleneksel sistemin bir par&#231;ası olan havuzlar kullanılarak ayrılması yoluna gidilmektedir. Ancak havuzlarda faz ayrımı i&#231;in ge&#231;en s&#252;rede hava ile yağın teması sonucu meydana gelen oksidasyon kaliteyi olumsuz y&#246;nde etkilemektedir.

&#214;nemli olan bir diğer nokta ise yağların &#252;retimden sonra satış veya ambalajlanmaya kadar olan s&#252;re i&#231;in muhafazasıdır. Bu s&#252;re piyasa fiyatlarının dalgalanmasına bağlı olarak uzayabilir. Eğer depolama şartları uygun değilse, zeytinyağının asitlik ve duyusal &#246;zellikleri olumsuz etkilenecek, kalite d&#252;şecektir. Ayrıca depolama, elde edilen yağların kalitesine bağlı olarak sınıflandırılarak yapılmalıdır. Yağların depolanması sırasında dikkat edilmesi gereken bir &#231;ok fakt&#246;r vardır; saklanan yerin sıcaklığı, ışığın varlığı, madeni kapların demir veya bakır i&#231;erip i&#231;ermediği ve nem oranı. Uygun olmayan şartlarda depolamada oksidasyon yağ asitlerindeki &#231;ift bağlarda başlar. Oksijen &#231;eken yağda peroksit oluşur. Peroksit ise diğer yağ asitlerini par&#231;alar. Sonu&#231;ta yağda acılaşma (ransidite) olur ve yağın tadı ağırlaşır. Nem ise aslında zeytinyağının yağ asitleri ve gliserole hidrolizinde etkili olduğu halde acılaşmayı da &#231;abuklaştırır. Bu nedenle en uygun depolama koşulu paslanmaz &#231;elik tanklardır.

Zeytinyağındaki pazarlama sorunu, b&#252;y&#252;k &#231;oğunlukla yağ a&#231;ığı (&#252;retimin t&#252;ketimi karşılayamaması) olduğu halde, zeytinyağının i&#231; t&#252;ketiminin yetersiz olmasıdır. İ&#231; t&#252;ketimde en etkili fakt&#246;rlerden biri fiyattır. Zeytinyağında &#252;reticinin k&#226;r marjı d&#252;şer iken t&#252;ketici s&#252;rekli y&#252;kselen fiyatla karşı karşıya kalmaktadır. &#220;retici k&#226;r marjını y&#252;kseltmek i&#231;in &#252;retim aşamasındaki girdileri iyileştirip verim ve kaliteyi artırmak yerine girdilerden tasarruf etme yoluna gitmektedir. Sonu&#231;ta verim ve kalite daha da d&#252;şmektedir. Bunda en etkili olan ise b&#252;y&#252;k zeytinyağı &#252;reticisi markalardır.

T&#252;ketici halen zeytinyağının neden y&#252;ksek fiyattan satıldığını bilmiyor. Sızma ve riviera zeytinyağı arasındaki farkın ne olduğunu da bilmiyor. Ayrıca t&#252;ketici zeytinyağı t&#252;ketimini kendisinin veya &#231;evresinin &#246;nceki tecr&#252;belerini dikkate alarak kısıtlamaktadır. Bu tecr&#252;belerini ise genelde zeytin &#252;reticisi k&#246;ylerden satın aldıkları, hijyenik olmayan koşullarda depolanmış, asitlik derecesi y&#252;ksek, acılaşmış zeytinyağlarından elde ederler. Oysa bu zeytinyağları, &#252;reticilere acı gelmez, &#231;&#252;nk&#252; artık onların damak tadı olmuştur ve d&#252;ş&#252;k asit yağların ger&#231;ek zeytinyağı olmadığına inanırlar.

&#214;zellikle ay&#231;i&#231;eği yağındaki yoğun reklam kampanyaları ve d&#252;ş&#252;k fiyat, zeytinyağı t&#252;ketiminin, bilin&#231;li t&#252;keticilerin dışına &#231;ıkamamasına neden olmuştur. Oysa zeytinyağının sağlık y&#246;n&#252;nden değerinin kamuoyuna anlatılması ve t&#252;ketimin teşvik edilmesi gerekmektedir.

Zeytinyağının dış pazarı artık neredeyse tamamen &#252;topya olmuştur. Hale hazırda d&#252;nyada en b&#252;y&#252;k zeytinyağı ithalat&#231;ıları Avrupa Birliği (% 34) ve A.B.D. (% 32)’dir. Oysa bu pazarlar en b&#252;y&#252;k &#252;retici &#252;lkelerden İtalya, İspanya ve Yunanistan’ın elindedir. &#214;zellikle İtalya şişelenmiş &#252;r&#252;n bazında marka olarak d&#252;nya piyasasında yerini &#231;oktan almıştır.

&#220;lkemiz ancak 1967 yılında ilk ihracatını yaparak, &#252;retici olduğu halde ihracat yapan &#252;lkeler arasına girmiştir. Ancak ihracat&#231;ı olarak fazla bir &#246;nemi yoktur &#231;&#252;nk&#252; mevcut ihracatın &#231;ok b&#252;y&#252;k bir kısmı &#231;oğunlukla ihracat&#231;ı diğer &#252;lkelere ve ambalajsız (d&#246;kme) olarak yapılmaktadır. Bu alışveriş, &#252;retici &#252;lkenin zeytinyağı arzının talebi karşılamaması sonucu pazarı kaybetmemek amacını taşımaktadır. Mevcut kalitemizle, dış pazarlara ambalajlı ve markalı olarak &#231;ıkmamız, bazı istisnalar hari&#231;, şu an i&#231;in m&#252;mk&#252;n g&#246;r&#252;lmemektedir.

Sofralık zeytin işleme teknolojisi ve sorunları
Sofralık zeytin &#252;retimi ile pazarlamasının zeytinyağından farklı olan yanları vardır. &#214;zellikle siyah sofralık zeytin &#252;retiminde en b&#252;y&#252;k &#252;retici ve en b&#252;y&#252;k t&#252;ketici &#252;lke konumunda olduğumuz halde, işleme ve pazarlama konularında bir &#231;ok sorunlarımız vardır. Ancak bu sorunların b&#252;y&#252;k kısmı Marmara Birlik sayesinde azalmıştır.
Sofralık zeytin yetiştiriciliğinde de, &#252;reticiden kaynaklanan sorunlar vardır. Ancak bu sorunlar yağlık zeytin &#252;reticisinin sorunları kadar vahim değildir. &#199;&#252;nk&#252; &#252;reticinin kaliteli &#252;r&#252;ne karşı eline ge&#231;en para y&#252;ksek olduğu i&#231;in, k&#252;lt&#252;rel uygulamalara daha fazla dikkat g&#246;stermektedir. Ancak &#252;reticinin yeterince bilin&#231;li olmaması nedeniyle bu işlemler yeterince uygulanamamaktadır. &#214;zellikle sofralık zeytinde &#231;ok &#246;nemli olan hasadın, mutlaka ve mutlaka elle yapılmak zorunda olunması hasadın toplam &#252;retim maliyeti i&#231;indeki payını yağlığa g&#246;re olduk&#231;a artırmaktadır.
Hasattaki farklılık dışında yetiştiricilikle ilgili sorunlar yağlık zeytin &#252;reticisinin sorunlarına benzediği i&#231;in fazla değinilmeyecektir.
Sofralık zeytinin işlenmesi ve pazarlaması konusundaki en b&#252;y&#252;k sorun, geleneksel işleme teknolojisinin halen kullanılıyor olmasıdır. İşlenen zeytinlerdeki tuzun y&#252;ksek olması ise ihracatı etkileyen en &#246;nemli fakt&#246;rlerden biridir. Ancak bu son zamanlarda, dış pazarın isteği doğrultusunda &#252;retim yapılarak kırılabilmiştir.
&#220;lkemizde yeşil salamuralık t&#252;ketimi fazla olmadığı i&#231;in &#252;retimin b&#252;y&#252;k bir kısmı ihracata y&#246;nelik olmaktadır. B&#252;y&#252;k oranda Ege b&#246;lgesinde &#252;retimi yapılan yeşil salamuralık zeytinin yetiştiriciliği siyah sofralıktan daha fazla itina ve dikkat ister. Meyvenin rengi a&#231;ık olduğu i&#231;in leke veya berelenmeler doğrudan t&#252;keticinin g&#246;z&#252;ne &#231;arpacağından en &#246;nemli kalite kriteridir. Diğer yandan her zeytin &#231;eşidi yeşil salamuralığa uygun değildir. Yeşil salamuralık zeytinde de siyah sofralıkta olduğu gibi, k&#252;&#231;&#252;k &#231;ekirdek, iri meyve, ince meyve kabuğu ve salamura s&#252;resince kolayca par&#231;alanıp ezilmeyen meyve eti istenir. Ancak daha fazlası olarak salamura sırasında renk değiştirmemeli ve dolgu zeytin i&#231;in &#231;ekirdeğin meyve etini par&#231;alamadan kolayca &#231;ıkabilmesi gerekir. En uygun yeşil sofralık &#231;eşit; Domat, Memecik ve Manzanilla’dır.
Siyah sofralık &#252;retiminin b&#252;y&#252;k &#231;oğunluğu i&#231; pazarda t&#252;ketilmektedir. İ&#231; pazar i&#231;in tuz engelleyici bir fakt&#246;r değildir &#231;&#252;nk&#252; &#252;lkemizde tuzlu, buruşuk zeytin tercih edilmektedir. Oysa Kalamata tip salamuracılıkta zeytinler, turşu gibi salamura i&#231;indedir. Bu, bizim i&#231;in yabancı bir tat olmasına rağmen ihracat i&#231;in dikkate alınması gereken bir noktadır. Mevcut ihracatımızın b&#252;y&#252;k bir kısmı bizimle aynı damak tadını arayan, yurtdışında yaşayan T&#252;rk’lerin bulunduğu &#252;lkelerdir.
Sofralık zeytin işlenmesinde artık hijyenik koşulların kontrol altında tutulamadığı beton havuzlar yerine &#246;zel tankların (polyester fiberglas) kullanılması gerekir. Bah&#231;eden kasalar i&#231;inde getirilen zeytinler işleme &#246;ncesi yıkanıp, yaralı ve bereli olanların iyice ayıklanması ve iriliklerine g&#246;re sınıflandırılması gerekir. Ancak zeytinler işleme &#246;ncesi fazla bekletilmemelidir.
Zeytinde diğer &#246;nemli nokta ise ambalajdır. Laklı tenekeler yanında, vakumlu plastik kaplar kullanılmaktadır. Ancak her iki ambalajda da kaliteye &#246;nem verilmelidir. &#199;&#252;nk&#252; iyi laklanmamış tenekelerde &#252;r&#252;n&#252;n raf &#246;mr&#252; azalır. Aynı şekilde kalitesiz malzemeden &#252;retilmiş olan plastik, ambalaj s&#252;resince zeytinin tadının değişmesine neden olur.



Sonu&#231;
Zeytinin &#252;retim ve t&#252;ketimindeki sorunların dışında diğer bir nokta ise &#246;zellikle Akdeniz, Ege ve Marmara kıyılarında yere alan zeytinliklerin rant kurbanı olmasıdır. Bu alanlar iskana a&#231;ılmıştır veya otel ve motele d&#246;n&#252;şt&#252;r&#252;lm&#252;şt&#252;r.
&#220;reticilerin kooperatifleşerek veya şirketleşerek hem girdilerini azaltması hem de doğrudan t&#252;keticiye ulaşması m&#252;mk&#252;n olacaktır. Aksi halde &#252;retici ile t&#252;ketici arasındaki aracılar k&#226;rlarından vazge&#231;meyeceğinden, zeytin &#252;retimi ve buna bağlı olarak zeytinyağı &#252;retimi gittik&#231;e azalacaktır. Bu ise t&#252;keticinin daha y&#252;ksek fiyattan zeytinyağı yemesine neden olacaktır. Yani &#252;reticinin ortağı olacağı şirket veya kooperatif veya birlik ile doğrudan t&#252;keticiye ulaşması gerekir.
Mevcut kooperatifler yasası nedeniyle &#252;reticilerin hareket alanı daha kısıtlı olmaktadır ve sonu&#231;ta &#252;reticiler Birlik olma yolunu aramaktadırlar. Devletin kontrol&#252;nde olan TARİŞ yanında Marmara Birlik &#231;ok başarılı bir birlik &#246;rneği g&#246;stermektedir. Zeytinciliğe ve diğer bir&#231;ok tarım &#252;r&#252;n&#252;ne y&#246;nelik olarak Tarım Bakanlığı’nın planlama ve yaptırım g&#252;c&#252;n&#252;n, sanayi &#252;r&#252;n&#252; olarak kabul edildiğinden, artık Sanayi ve Ticaret Bakanlığı’nın elinde olması nedeniyle ortaya &#231;ıkan problemleri yok edebilmenin yolu, &#252;reticileri &#252;r&#252;n bazında ve &#252;lke bazında birlikler altında toplamaktır. B&#246;ylece &#252;reticiler devlete bağlı olmak yerine kendilerinin de i&#231;inde bulundukları ve s&#246;z sahibi oldukları, şirket gibi y&#246;netilen birliklerle ilişki i&#231;inde olacaklardır. Bu birlikler &#252;retim aşamasından ihracat ve t&#252;ketime kadar olan b&#252;t&#252;n sorunları &#231;&#246;zme yoluna gideceklerdir. &#214;rneğin bir&#231;ok gelişmiş &#252;lkede &#252;niversiteler ve araştırma kuruluşları &#252;retici birliklerinin sorunlarını gidermek veya yeni teknolojiler &#252;retmek amacıyla yapılan projelerle ayakta durmaktadır. Oysa &#252;lkemizde &#252;reticiler kendi sorunları ile uğraşırken, &#252;niversitelerden ve araştırma kuruluşlarından da kendi sorunlarına &#231;are bulunmasını i&#231;lerinden ge&#231;irir veya dilerler.
&#220;lkemizde zeytincilik giderek yok olurken bir &#231;ok &#252;lke zeytinciliğin gelişmesi i&#231;in &#231;ok b&#252;y&#252;k teşvikler vermektedir. Avustralya, Arjantin, Şili, İsrail gibi &#252;lkeler d&#252;nya zeytinciliğinde yer almak i&#231;in &#231;ok b&#252;y&#252;k uğraşlar vermektedirler. &#214;zellikle tarım alanı &#231;ok az olan İsrail’in zeytinciliğe bu kadar &#246;nem vermelerinin nedeni ne olabilir? &#199;ok basit, zeytin bitkisi kurak koşullarda dahi kolayca yetişebiliyor, tuzlu suya toleranslı, iyi bakılırsa iyi &#252;r&#252;n verir, meyvesi pazarın ihtiyacına y&#246;nelik olarak sofralık veya yağlık olarak değerlendirilebilmektedir. İnsan beslenmesi i&#231;in &#231;ok değerli olan zeytinyağını, en uygun koşulları sağlarsak, hi&#231;bir suni antioksidant ilave etmeden uzun s&#252;re saklamak m&#252;mk&#252;nd&#252;r. İşte bu y&#252;zden İsrail, &#252;lkenin g&#252;neyindeki &#231;&#246;lde tuzlu su ile sulama yaparak zeytin yetiştirilmesini teşvik etmektedir.
Dış pazarlarla tek bağlantı noktamız olan ve 1956 yılında kurulduğu halde &#252;lkemizin 1963 yılında katıldığı Uluslararası Zeytinyağı Konseyi’nden (International Olive Oil Council) 500 bin ABD doları yıllık aidatı &#246;dememek i&#231;in &#231;ıkmamızı anlamak m&#252;mk&#252;n değildir. Şu anda Avrupa Topluluğu, Cezayir, Fas, İsrail, Kıbrıs Rum Kesimi, Mısır, Tunus, Yugoslavya, Suriye ve L&#252;bnan’ın &#252;ye olduğu ve Arjantin, Hırvatistan, Slovenya ve Şili’nin &#252;yelik aşamasında olduğu UZK’ne, bu &#252;lkeler neden aidat &#246;d&#252;yorlar. &#199;&#252;nk&#252; 4 d&#246;nem başkanlığını da yapmış olan &#252;lkemiz, bu konseyin nimetlerinden yeterince faydalanamamıştır. T&#252;rkiye temsilciliği &#246;nceden Tarım Bakanlığı’nda iken, sonraları İhracat&#231;ılar Birliği’ne verilmiştir. Ulusal bir stratejinin olmaması nedeniyle, konsey sadece yurtdışı toplantılara katılım parasını &#246;deyen bir kurum gibi algılanmaya başlanmıştır. Ayrıca konseyin d&#252;zenlediği toplantılar veya kurslara genelde b&#252;y&#252;k firmaların temsilcileri katılmakta ve edinilen bilgi ve tecr&#252;beler ya kişiler yada firmalar tarafından sır gibi saklanmakta ve genelin faydalanma imkanı azalmaktadır.
&#220;lkemizin zeytinciliğe verdiği &#246;nemi anlamak i&#231;in Uluslararası Zeytin Yetiştiriciliği Simpozyumu’na &#252;lkemizden katılanların sayısına bakmak yeter. 1993 yılında İsrail’de ikincisi, 1997’de Yunanistan’da &#252;&#231;&#252;nc&#252;s&#252; d&#252;zenlenen bu toplantılarda, d&#252;nyanın her yerinden araştırıcılar ve bilim adamları yanında &#252;retici ve sanayiciler de katılırken &#252;lkemizden 2 veya 3 araştırıcıların karılması utanılacak ve ibretle &#252;zerinde durulması gereken bir olaydır. Hem kafamızı kuma g&#246;mm&#252;ş&#252;z hem de zeytinciliğimiz elden gidiyor diye &#252;z&#252;l&#252;yoruz. &#220;lkemizde zeytincilik konusunda araştırma yapan kuruluşlar, Tarım Bakanlığı’na bağlı Bornova Zeytincilik Araştırma Enstit&#252;s&#252; ve diğer araştırma enstit&#252;leri ile Ege, Akdeniz, Uludağ ve Ankara &#252;niversiteleridir. Ancak b&#246;ylesine &#246;nemli olan bu bitki i&#231;in &#231;ok yetersizdir.

eyup2059
11-12-2005, 13:32
ZEYTİN &#199;EŞİTLERİNİN &#214;ZELLİKLERİ:

Memecik:Ege b&#246;lgesinin en yaygın &#231;eşididir. Kurağa dayanıklıdır. Ağa&#231; orta b&#252;y&#252;kl&#252;kte ve gevrek yapıdadır. Verimli yan dallan sarkık b&#252;y&#252;yen ta&#231;lar oluşturur. Yeşil ve siyah'salamuraklık olarak değerlendirildiği halde yağlık bir &#231;eşittir. ' Dane orta irilikte, topan ve ucu sivridir. Yağ oram %28 dir.

Ayvalık (Edremit):Orta b&#252;y&#252;kl&#252;kte ta&#231; oluşturur. Gen&#231; dallar &#246;nce dik b&#252;y&#252;r sonradan sarkmaya başlar. Gen&#231; dalların rengi a&#231;ık zeytin yeşilidir. Dallanma seyrek olur. Kurağa hassas olup periyodisite eğilimi azdır. Yağlık &#231;eşit olduğu halde pembe iken salamura olarak da değerlendirilir. Dane k&#252;&#231;&#252;k ve yuvarlak&#231;adır. Ge&#231; olgunlaşır ve uzun s&#252;re ağa&#231; &#252;zerinde kalabilir. %24 yağ i&#231;erir.

Domat:&#220;lkemizin en iyi yeşil salamuralık zeytin &#231;eşididir. Ağa&#231; kuvvetli b&#252;y&#252;r. D&#252;zenli budandığı ve toplama genellikle elle yapıldığı i&#231;in periodisite hafif olur. Fidan dikiminde mesafeleri fazla tutmak gerekir. Yağ oranı %23 civarında olup, etli bir zeytindir. Ağacın genel g&#246;r&#252;n&#252;m&#252; diğer zeytinlere oranla daha yeşil olup, killi toprağa ve sulanan arazilere &#246;nerilk.

Uslu:Akhisar y&#246;resinin yağlık bir &#231;eşidi olup, siyah salamuralık olarak da kullanılır. Ağacı &#231;ok kuvvetli b&#252;y&#252;yen, b&#252;y&#252;k ta&#231;lı bir &#231;eşittir. Dallar hafif sarkık olup, dar a&#231;ılıdır. Meyveleri iri, uzunca, parlak, siyana yakın mor renktedir. Erkenci, hastalıklara dayanıksız, olgunluk d&#246;neminde kolay tane d&#246;ken bir &#231;eşittir. Yağ oranı %18-20'dir.)

Gemlik:Siyah salamuralık bir &#231;eşittir. Dane rengi parlak siyah, şekli d&#252;zg&#252;n ve yuvarlağa yakındır. &#199;ekirdek etten kolay ayrılır, yağ oranı %30'dur. Ege b&#246;lgesinde dane kabuğu kalınlaşır ve renk matlaşır.Terbiyesi kolay, fazla aralık istemeyen entansif sisteme uygun bir &#231;eşittir.' Y&#252;ksek nem ister ve soğuğa dayanıklıdır. &#199;abuk k&#246;klendiği i&#231;in şişlemeyle &#252;retimde kullanılmaya uygun bir &#231;eşittir. ,

1-ZEYTİNLİK KURULMASI:

Extansif (klasik) Zeytin Yetiştiriciliği:Eski zeytinlikler genellikle diğer k&#252;lt&#252;rlere elverişli olmayan fakir ve meyilli topraklarda kurulmuşlardır.Extansif zeytin yetiştiriciliğinde başlıca 2 y&#246;ntem uygulanmıştır. Birincisi yabani zeytinlerin (delicelerin) yerinde aşılanması suretiyle tesisler, diğeri de s&#246;k&#252;len delicelerin ya da diğer &#252;retim materyallerin (dip s&#252;rg&#252;n, yumru, &#231;elik ve aşılı fidan) az verimli ve derin topraklı yerlerde dikilmeleri suretiyle kurulan tesislerdir.Yabani zeytinlerin aşılanmasıyla tesis edilmiş zeytinliklerde ağa&#231;ların beslenme ve g&#252;neşlenme y&#246;n&#252;nden birbirlerine zarar verecek şekilde sık oldukları durumlarda &#252;r&#252;n verimlerinde azalmalar g&#246;r&#252;lmektedir. Ayrıca k&#252;lt&#252;rel &#246;nlemler i&#231;in modern aletler kullanılamamaktadır.&#199;eşitli &#252;retim materyallerinin dikimi suretiyle oluşturulan tesislerde dikim aralık ve mesafeleri &#231;ok geniş tutulmuş, zeytin ağacı sayısı dekara 10-20 adede kadar indirilmiştir. Bug&#252;n bu tip zeytinliklerde aradaki boş alanlardan yararlanmak amacıyla yapılan ara ziraatı zeytinin zayıflamasına, ge&#231; gelişmesine ve verimden d&#252;şmesine yola&#231;maktadır.Bu sorunlar zeytinciliğin entansif duruma getirilmesiyle &#231;&#246;z&#252;me ulaştırılmıştır. Rantabl &#231;alışmalara uygun olan yerlerde entansif zeytin bah&#231;eleri kurulmaktadır.

Entansif Zeytin Yetiştiriciliği:

Entansif zeytincilik ş&#246;yle &#246;zetlenebilir;Uygun ekolojik koşullarda her t&#252;rl&#252; yatırım yapılarak ve plantasyonun her t&#252;rl&#252; teknik zorunluluklarını yerine getirerek zeytinliğin verimsiz d&#246;nemini m&#252;mk&#252;n olan en kısa zamana indirmek ve en y&#252;ksek verim devresine m&#252;mk&#252;n olan en kısa s&#252;rede ulaşmaktadır.

Entansif zeytinciliğin temeli şu noktalarda toplanabilir:

1-Birim alandaki ağa&#231; sayısının arttırılması,

2-Birim alandan alınan &#252;r&#252;n miktarının art&#252;nlması, -*

3-Birim miktardaki &#252;r&#252;ne d&#252;şen maliyet masraflarının azaltılması, Bu prensiplerin ışığında, entansif zeytinlik- tesisinin genel karakterleri:

-Modern zeytin bah&#231;esi kapama zeytinlik şeklindedir ve ara mahsul yetiştiriciliği yoktur. Topografik bakımdan modern alet ve makina kullanılmasına elverişlidir.

-Ağa&#231;lar aynı yıl dikilmiş olup, &#231;eşit &#246;zelliği ve gelişim y&#246;n&#252;nden t&#252;m&#252;yle homojendir.

-Plantasyonlar k&#252;&#231;&#252;k boylu, al&#231;aktan ta&#231;landırılmış ağa&#231;lardan meydana gelmektedir.

-Ağa&#231;lar arası aralık ve mesafeler m&#252;mk&#252;n olduğunca azaltılmış, dolayısıyla birim alana fazla sayıda ağa&#231; dikilmiştir.

-Sulama, toprak işleme, g&#252;breleme ve m&#252;cadele vardır. Budama hafif ve ilk yıllarda sadece seyreltme şeklindedir.

2-ZEYTİN YETİŞTİRİCİLİĞİNDE &#220;RETİM METODLARI:

Zeytin &#252;retim metodlan 2 grup altında toplanmaktadır.

A-Vegatatif (Eşeysiz) &#220;retim:Bu metodun esasını &#231;elik, obur, yumru, s&#252;rg&#252;n gibi ağa&#231; par&#231;alanmn k&#246;klendirilmesi oluşturur. Bu metodla her fert kendi irsi vasıflarını devam ettirir.

B-Generatif (Eşeyli) &#220;retim:Bu metodun esası &#231;ekirdekten elde edilen &#231;&#246;ğ&#252;rlerin ve ergin ağa&#231;ların aşılanmasıdır. Tohumla &#252;retmede, &#231;oğunlukla nesillerde az veya &#231;ok bir a&#231;ılma g&#246;r&#252;l&#252;r.

D&#252;nyadaki zeytin ağacı varlığının %98 ne sahip bulunan Akdeniz sahil şeridinde yer alan memleketlerde yetiştiriciliğin 19. y&#252;zyılın sonlarına kadar kalın dal &#231;elikleri, yumrular ve k&#246;klendirilmiş oburlar kullanılmak suretiyle yapıldığı bilinmektedir. 1880 yılından başlayarak'&#246;zellikle yeni end&#252;stiriyel zeytin bah&#231;elerinin kurulmasında-kullanılacak vegatatif materyalin, ihtiyacı karşılayamaması genaratif &#252;retim tipinin fidan &#231;oğaltımında ağırlıklı olarak uygulanmasında zorlunluluk yaratmış ve bu yolla ihtiyacı karşılayacak &#231;ok sayıda fidanı &#252;retmek m&#252;mk&#252;n olmuştur.

1940 yılından sonra bir yıllık zeytin &#231;eliklerinin k&#246;klendirilerek &#252;retim materyali olarak kullanılması konusunda başlatılan &#231;alışmalarda b&#252;y&#252;k ilerlemeler kaydedilmiş ve (Mist PROPAGATION), şişleme metodu ile geniş &#231;apta uygulamaya ge&#231;ilmiştir.

Ancak şişleme metodunda, materyal sağlama konusundaki g&#252;&#231;l&#252;k aşılmış olmasına rağmen &#231;ok masraflı olması ve materyallerin fidan &#252;retimine uygun olmaması gibi problemlere hen&#252;z &#231;&#246;z&#252;m getirilememiştir. T&#252;m bu hususlar dikkate alınarak generatif &#252;retim, zeytincilikte &#246;nemini korumaktadır.

EKİLECEK TOHUMDA ARANILACAK &#214;ZELLİKLER VE TOHUM TEMİNİ:

Generatif &#252;retimde &#231;&#246;ğ&#252;r temininde kullanılmak &#252;zere tohumlar şu 2 kaynaktan elde edilir. ( -

1-Olivaster (Oleaster)(Yabani Zeytinler &#231;ekirdeklerinden.

2-K&#252;lt&#252;r &#231;eşitlerinin &#231;ekirdeklerinden.

-Yabani zeytinler kolay temin edilmesine karşın, tohumluk &#246;zellikleri a&#231;ısından bir &#231;ok istenmeyen &#246;zellikler de g&#246;sterirler.

-Yabani zeytinlerin &#231;ekirdeklerinden &#231;ok &#231;eşitli tipte &#231;&#246;ğ&#252;rler meydana gelir. Bunların g&#246;vdelerinde meydana gelen anormal dallanmalar yastıklarda karşılıklı olumsuz etkiler yapmaktadır. Oysaki k&#252;lt&#252;r &#231;eşitlerinin &#231;ekirdeklerinden daha m&#252;tecanis ve genellikle tek s&#252;rg&#252;n &#252;zerinden gelişen &#231;&#246;ğ&#252;rler meydana gelmektedir.

-Yabani zeytin &#231;ekirdeklerinin &#231;imlenme g&#252;&#231;leri k&#252;lt&#252;r &#231;eşitlerine g&#246;re &#231;ok zayıftır.

-Yabani zeytinlerin &#231;&#246;ğ&#252;rlerinde internodyum aralan &#231;ok kısa, g&#246;vde kabuklan &#231;ok incedir. Bu nedenle aşı i&#231;in uygun bir ortam bulmada zorluk yaratırlar. Aşı tutma oranlan da bir hayli d&#252;ş&#252;kt&#252;r.

-Yabani zeytin &#231;&#246;ğ&#252;rlerinin soğuğa dayanıklıkları d&#252;ş&#252;kt&#252;r.

-T&#252;m bunlardan sonra yabani zeytin kullanılmasının zorunlu olduğu hallerde ak delice tipinin, kara delicelerden daha uygun olacağını belirtmekte yarar vardır. &#199;&#252;nk&#252; ak deliceler &#231;eşidi &#246;zellikleriyle k&#252;lt&#252;r &#231;eşitlerine daha fazla yakınlık g&#246;stermekte ve ana&#231;lık vasıflan kısmen daha uygun olmaktadır.

-Son yıllarda zeytinci &#252;lkelerde, generatif &#252;retimde tohum kaynağı olarak k&#252;lt&#252;r &#231;eşitleri kullanılmaktadır. Zeytinde &#231;ekirdeklerin kabuk kalınlığının, &#231;imlenme y&#252;zdesi ve &#231;imlenme g&#252;c&#252; &#252;zerinde &#246;nemli etkisi vardır. &#199;ekirdek k&#252;&#231;&#252;kl&#252;ğ&#252; &#231;imlenme y&#252;zdesinin d&#252;ş&#252;k olacağını g&#246;stermez.

TOHUMLARIN EKİME HAZIRLANMASI:Bunda ilk iş meyve etinin &#231;ekirdekten ayrılmasıdır. G&#252;n&#252;m&#252;zde bu işlemde, &#194;capulco tipi &#231;ekirdek &#231;ıkarma makinası kullanılmaktadır. 'Bu aletin &#246;zelliği embriyoya herhangi bir zararlı etki yapmadan eti &#231;ekirdekten ayırmasıdır. Bu tip makınalar T&#252;rkiye'de yoktur. Eti &#231;ekirdekten ayırmada diğer bir y&#246;ntem danelerin yan yanya kum ve odun talaşı veya pirin&#231; ile karıştırılarak yağ fabrikalarında sıkıştınlmasıdır.&#199;ekirdeklerin etten ayrılmasında basit ve bizde &#231;ok kullanılan bir y&#246;ntemde, toplanan tohumluk zeytin donelerinin sert ve d&#252;zg&#252;n bir ceminde 2-3 cm kalınlıkta yaydıp lastik &#231;izıneli iş&#231;iler tarafından &#231;iğnenmesidir. B&#246;ylece ezilen eti kısmen ayrılan &#231;ekirdekler alta ge&#231;meyecek sıklıktaki elekler &#252;zerinde hafif su verilmek suretiyle kalın telli fır&#231;alarla ovulmakta ve &#252;zerlerindeki et kalıntıları tamamiyle uzaklaştırılmaktadır.Bundan sonra &#231;ekirdekler % -5 lik kostik (NaOH) eriyiğinde &#231;ekirdek kalınlıklarına g&#246;re 15-20 dakika41e 5-6 saat arasında tutulurlar.Burada ama&#231; &#246;zellikle yağ tabakasının uzaklaştırılmasıdır. Aynı ama&#231; i&#231;in k&#252;l suyu da kullanılabilir. Kestikle muameleden sonra &#231;ekirdekler su ile iyice yıkanırlar.Zeytin &#231;ekirdeklerinin zayıf ve &#231;&#252;r&#252;k embriyo i&#231;erenlerinin ekilmeden &#246;nce anlaşılması i&#231;in &#231;ekirdeklerin 4-6 saat s&#252;re ile tuzlu suda -tutulup, su &#252;zerinde y&#252;zenlerin uzaklaştırılmasından sonra diğerlerinin tatlı su ile bir ka&#231; defa yıkanmaları da uygulanan y&#246;ntemlerden biridir.

KATLAMA:Ilıman iklim tohumlarının bazılarında bir dinlenme devresinin olduğu bilinmektedir. Tohumun ana bitkiden ayrıldıktan sonra canlılığını korumasına karşın, bir m&#252;ddet &#231;imlenmemesi şeklinde oluşan durumu ortadan kaldırıp &#231;imlenmeyi sağlayabilmek i&#231;in, tohumların kış boyunca nemli bir kum veya toprak tabakası arasında tutulması gerekmektedir. Tohumun embriyosunu &#231;imlenme olgunluğuna getiren bu işleme, katlama denilmektedir.

İyi Bir Katlama İ&#231;in Gerekli Şartlar:

1-D&#252;ş&#252;k sıcaklık

2-Nemin tohum tarafından alınması

3-&#238;yi bir havalandırma

4-Belirli bir zaman s&#252;resi

Embriyonun &#231;imlenme olgunluğuna gelebilmesi i&#231;in 3-7 &#176;C arası en uygun sıcaklıklardır. Tohum kuruma veya havalandırma azlığı &#231;imlenme olgunluğuna gelmede yavaşlatıcı veya durdurucu bir etkiye neden olur. Sonbaharda hasat edilen zeytinin tohumlan hasada izleyen 2. İlkbahara kadar &#231;imlenmezler. Tohum kabuğunun su ge&#231;irmemesi dinlenmenin esas nedenleridir.

Başlıca Katlama Şekilleri:

1- 60 cm derinlikte hendek dibine 8-10 cm taş,&#252;zerine 5 cm kalınlıkta hafif toprak, (1/3 kum, 1/3 yanmış g&#252;bre, 1/3 funda toprağı) konur. Bunun &#252;zerine 2 cm kalınlıkta &#231;ekirdek serilir. Tekrar 2 cm kum konulur. Hendek doldurulur en &#252;ste yine kum konur. &#220;st kısım hasır ile &#246;rt&#252;l&#252;r. Nem kontrol edilir. Gerekirse s&#252;zge&#231;li kova ile su verilir. &#199;ekirdeklerin %10-15'i &#231;atlayınca katlamaya son verilir.

2- K&#252;mbet us&#251;l&#252; katlama; l m &#231;apında 7-8 cm kalınlığında, zemine &#231;akıl taşı konur. Bunun ortasına l m uzunluğunda 7-8 cm &#231;apında delikli ve &#252;st kısmı kapaklı bir boru yerleştirilir, l kat kum, l kat &#231;ekirdek konarak yukarıya koni şeklinde y&#252;kseltilir. Koninin etrafı 3-4 cm kalınlığında bal&#231;ık şeklinde bir &#231;amur ile sıvanır. Nem kontrol edilir. Gerekirse borudan su verilir.

3- Sandık i&#231;inde yapılan katlama; Bu usulde katlama yapılan odanın ısısı 20-25 &#176;C de sabit tutulmalıdır. Sandıklar değişik boyutta olabilir. Sandığın tabanında havalanma ve suyun sızması i&#231;in l cm &#231;apında 8-10 delik bulunur. Tabana 3-4 cm kum serilir, &#252;zerine l kat &#231;ekirdek, 2 cm kum, tekrar &#231;ekirdek yerleştirilir. En &#252;st kum olacak şekilde en &#252;st kısımda 3 cm kalana kadar sandık doldurulur ve &#231;uval serilir. 7-10 g&#252;nde bir ılık su ile sulama yapılmalıdır.

TOHUM EKİMİ:Ekimde soğuk yastıklar, sıcak yasaklar ve seralar kullanılır. Yastıkların hazırlanmasında toprakların her yıl değiştirilmesi, temizlik ve hastalıklarla m&#252;cadele a&#231;ısından gereklidir.

Soğuk Yastıklar: Sonbahar ekimi, iklimi m&#252;sait yerlerde uygun olabilir. Ekim zamanı eyl&#252;l-kasım aylandır. Metrekareye 3-6 kg tohum atılır, &#252;zerine 1/3 kum, 1/3 funda toprağı, 1/3 yanmış elenmiş g&#252;bre karşınımdan 2-4 cm lik kapak atılır, s&#252;zge&#231;li kova ile sulanır. Ot alma, sulama, soğuktan koruma, kaymak kırma gibi bakım işlemleri y&#252;r&#252;t&#252;l&#252;r.

Sıcak Yastıklar: Doğu-Batı istikametinde hazırlanırlar, l m. genişlikteki yastıkların kuzeye bakan tarafları 50-60 cm g&#252;neye bakan tarafları ise 20-30 cm y&#252;ksekliktedir. Tabana 15-20 cm kalınlıkta yanmış hayvan g&#252;bresi bunun &#252;zerine 1/3 oranında kum, yanmış g&#252;bre, funda toprağından 15-20 cm. konur. Daha sonra &#231;ekirdekler konur, 2-4 cm.lik har&#231; ile &#246;rt&#252;l&#252;r. İyice bastırılır, can suyu verilir. Bu yastıklarda ekim zamanı ekim-kasım aylandır. Yastıkların &#252;zeri cam &#231;er&#231;eveyle kapatılır. Don yapabilecek havalarda ayrıca &#252;zerlerine hasır &#246;rt&#252;l&#252;r. Bu t&#252;r yastıklarda &#231;ekirdekler daha erken ve daha iyi &#231;ıkabilir.

Seralar: Sulama, havanın nisbi nemi ve ısı tekniğine uygun şekilde a-yarlanır. Seralarda ekim zamanı, Ekim ayının sonlandır. Seradaki yastıkların tabanına 4-5 cm &#231;akıl d&#246;şenir. &#220;zerine 15 cm. funda toprağı, onun &#252;st&#252;ne 10 cm. har&#231; yayılır, sulanır ve &#231;ekirdekler serilir, daha sonra 3-4 cm har&#231; serilip s&#252;zge&#231;li kova ile can suyu verilir. Sera i&#231;inde uygun ısı 23-25 &#176;C nisbi nem ise %70 olmalıdır.

&#199;&#214;Ğ&#220;RLERİN ŞAŞIRTILMASI:Yastık ve seralarda &#231;imlenip gelişen &#231;&#246;ğ&#252;rlerin şaşırtma tavalarına nakli Mart sonunda başlar, nisan ayında devam eder. Bu d&#246;nemde &#231;&#246;ğ&#252;rler 6-8 yapraklı hale gelmişlerdir.Metrekareye 7-8 kg yanmış koyun g&#252;bresi toprakla iyice karıştırılıp tavalar hazırlanır. Dikimden l g&#252;n &#246;nce.yastıklardaki &#231;&#246;ğ&#252;rler g&#252;zelce sulanır. B&#246;ylece s&#246;k&#252;mleri kolaylaşır. Bozuk olan &#231;&#246;ğ&#252;rler atılır. Sağlam olanlar 10x10 cm. aralıklarla dikilir. Dikimden sonra can suyu verilir.Daha sonra tavalarda ot ayıklama, &#231;apalama, g&#252;breleme, sulama, ila&#231;lama gibi k&#252;lt&#252;rel işlemler yapılır.

&#199;&#214;Ğ&#220;RLERİN AŞILANMASI:Şaşırtma tavalarına dikimlerinden 1 yıl sonra yaklaşık 30-70 cm. boya ve boğaz noktasında 5 mm. &#231;apa erişince (kurşun kalem kalınlığında) aşılanır. En uygun aşı &#231;oban aşısıdır. &#199;oban aşısında kalemler bir yıl &#246;nceki s&#252;rg&#252;nlerden alınır. Kalemler 2 yaprak, 2 g&#246;z i&#231;ermelidir. Yaprakların 2/3 &#252; kesilerek su u&#231;ma y&#252;zeyi azaltılır. Aşı yapmak i&#231;in fazla r&#252;zgarlı olmayan g&#252;nleri : se&#231;mekte yarar vardır.

VEGATATİF &#199;OĞALTMA Y&#214;NTEMLERİ:&#199;&#246;ğ&#252;r aşılama ile fidan yetiştiriciliğinin uzun zamana gereksinim g&#246;stermesi ve yeterli sayıda fidan elde edilemeyişi nedeniyle vegetatif yolla fidan &#252;retimine &#246;nem verilmesi gerekmektedir.

Vegatatif &#252;retim

1-Yumnılarla

2-Dip s&#252;rg&#252;nleriyle (Obur, kanırtma&#231;)

3-&#199;eliklerle

Yumrularla: Zeytin ağa&#231;larının g&#246;vde veya turbu &#252;zerinde oluşan şişkinliklere, yumru denir. Bu y&#246;ntem T&#252;rkiye'de G&#252;ney Anadolu b&#246;lgesinde uygulanmaktadır. Su ve sulama imkanı kıt olan yerlerde uygundur. Yumrular kalem ile anacın uyuşmazlığında budama veya &#231;arpmadan oluşan yaraların kapatılması sırasında yaşlı, bakımsız, yeterince aktivite g&#246;stermeyen ağa&#231;larda oluşur.

Yumrular genellikle 0,5-5 kg ağırlıktadır. Ağaca zarar gelmeyecek şekilde bir ağa&#231;tan 2-5 yumru &#231;ıkarılabilir. Kurak yerlerde dikilecek yumruların ağırlıkları fazla olmalıdır.

&#238;yi bir yumruda:

1-Yumrunun kabuğu yeterince kalın olmalı kabuk yaralanmamalıdır.

2-Kabuk altındaki odun kısmı kalın ve sağlıklı olmalıdır:

3-Yumrular a&#231;ık renkli, d&#252;zg&#252;n kabuklu olmalı, &#252;zerinde uyur g&#246;zlerin olduğunu g&#246;sterir hafif kabaralar olmalıdır.

4-Yumru &#231;ıkarılırken odun kısmı olduk&#231;a d&#252;zg&#252;n olmalıdır.

5-Yumrudan &#231;ıkan s&#252;rg&#252;nler, fazla dallar kesilmelidir.

Ağa&#231;tan &#231;ıkarılan yumru hemen dikilmezse serin, r&#252;zgar tutmayan g&#246;lge bir yerde 24-28 saat saklanabilir. Daha uzun s&#252;re bekletmek yada bir tarafa nakletmek zorunun ise, ıslak &#231;uval talaş veya yosun arasında bilhassa nem kaybettirmeyen naylon keseler i&#231;inde 8-10 g&#252;n dayanır. Uzun zaman kurak şartlarda kalmış yumruların dikimden evvel 3-5 saat su i&#231;inde bırakılarak şişirilmesi gerekir.

Yumruların Dikileceği &#199;ukurların Hazırlanması ve Dikim Zamanı

Yumruların dikileceği &#231;ukurların derinlik ve genişliğine kadar fazla olursa o kadar iyi olur. Bu ağır topraklar i&#231;in 100x100x80 cm hafif topraklar i&#231;in 80x80x80 cm olmalıdır.Dikim mevsimi olarak Kasımdan Nisana kadar devam eder.&#238;yi bakım şartlan sonucunda 35-40 g&#252;n sonra s&#252;rg&#252;nler toprak y&#252;zeyine &#231;ıkar.Dikim yapılacak toprak ağır ise dibine 15-20 cm taş ve &#231;akıl bunun &#252;zerine 35-40 cm g&#252;bre karıştırılmış &#252;st toprak yumrunun &#252;zerine 3-4 cm kalınlığında kum veya al&#252;viyal toprak, serpilir. &#199;ukurun kenarları aynı seviyeyi alıncaya kadar g&#252;bre+toprak karışımı konur. Yumru toprağın 20 cm altında kalmalıdır. Bu miktar ağır topraklarda 10 cm, s&#252;zek topraklarda 30 cm olmalıdır, s&#252;zge&#231;li kova ile sulanmalıdır. Toprak y&#252;zeyinde oluşan kaymak tabakası kırılmalıdır. Yumrunun &#252;zerine taş, tahta, toprak, samanla g&#246;lgelik yapılır.Buna evcik denir.

Evciğim Faydalan:

1-Toprak kabarık ve yeterli nemde kalır.

2-Yumrudan &#231;ıkan s&#252;rg&#252;nler g&#252;neş ve r&#252;zgardan korunur.

3-Her sulama sonunda kaymak kırma zorunluluğu ortadan kalkar.

4-Daha fazla su kullanılmasını &#246;nler. S&#252;rg&#252;nler 35-40 cm olunca evcik kaldırılmalıdır.

Yumrudan &#220;retmenin Yararları:

1-Yumrular iyi se&#231;ilip tekniğine uygun dikilirse tutma oranı y&#252;ksek olmaktadır.

2-K&#252;lt&#252;r &#231;eşitlerinden alınırsa aşı zorunluluğu ortadan kalkar.

3-Yumrudan yetiştirilen ağa&#231;lar daha d&#252;zg&#252;n olmaktadır.

4-Doğrudan yerlerine dikildiklerinde kısa s&#252;rede fidan &#252;retimi ger&#231;ekleşmektedir.

5-Yaşlı zeytinlik varsa masrafsızca yumru elde etmek m&#252;mk&#252;nd&#252;r.

Sakıncaları:

1-Yumrular gen&#231; ve &#252;r&#252;n vermekte olan ağa&#231;lardan alınırsa ağa&#231; yıpranır, verimden d&#252;şer.

2-İstenilen &#231;eşitten yeterli b&#252;y&#252;kl&#252;kte ve &#231;ok miktarda yumru bulmak g&#252;&#231;t&#252;r.

3-Ana&#231; delice olan ağa&#231;lardan alman yumrularda, tekrar aşı yapılma zorunluluğu vardır.

Dip S&#252;rg&#252;nleriyle:Zeytin ağa&#231;larının turbundan &#231;ıkan s&#252;rg&#252;nlere dip s&#252;rg&#252;n&#252; denilmektedir. Bu s&#252;rg&#252;nler kendi yumrularını geliştirdikleri zaman ana yumrudan &#231;ıkarılıp fidanlık tesis edilecek yerlere dikilirler. Bu y&#246;ntemin diğer bir adı da kanırtma&#231;tır. Dip s&#252;rg&#252;nleri yabani ise dikimden 2-3 yıl sonra kalem veya g&#246;z aşısı yapılır. Bu &#252;retim şekli daha &#231;ok Marmara B&#246;lgesinde uygulanır.

&#199;eliklerde &#199;oğaltma

1-Kalın dal &#231;elikleriyle

2-Yapraklı yeşil &#231;eliklerle

Kalın dal &#231;elikleri ile:Bu &#231;ok eski zamandan beri bilinen y&#246;ntemdir. G&#246;vde ve dallarında bol miktarda durgun ve s&#252;rg&#252;n g&#246;zlerin bulunması nedeniyle &#231;ok yaşlı kısımlar bile kolayca k&#246;klenmektedir.Bu metod İspanyada uygulanmakta &#252;&#231; ve daha yaşlı dallardan alınan &#231;eliklerdir. Bu &#231;eliklerin boylan 25-30 cm. &#231;aplan ise 3-5 cm olmalıdır. &#220;zerinde yosun bulunmayan, hastalıksız &#231;elikler alınmalıdır.

&#199;eliklerin Alınma Zamanı:Kış dinlenme zamanı alınabilirler. Marttan sonra yapılacak dikimlerde ise yeterince k&#246;klenemezler. Donlu havalarda dikim yapılmayıp, &#231;elikler uygun zamana kadar uygun şartlar altında saklanmalıdır. İstif edilen yerde hava boşlukları bulunmalıdır.

Toprağın Hazırlanması ve Dikim:

Dikilecek toprak; derin, zengin, s&#252;zek ve yeterince nem tutmalıdır. Dikimden &#246;nce derince s&#252;r&#252;lmelidir. 30-40 cm derinden s&#252;r&#252;lerek toprakta hendekler a&#231;ılır. Sıralar arası 40-120 cm arasında değişir. &#199;elikler sıralar i&#231;ine 45&#176;.&#252;k bir meyille veya yatay olarak yerleştirilirler. 45&#246;&#176;lik meyille yerleştirilen &#231;elikler arasında 40-50 cm. mesafe olmalı. İri kalın &#231;elikler ise 10-15 cm. aralıkla yatay olarak dikilmelidir.&#220;zerleri 2 cm kalınlıkta toprakla &#246;rt&#252;lmelidir. Dikim sıralan bol su ile sulanmalıdır. Yaz devresinde sulama ot alma, &#231;apalama, hastalık ve zararlılarla m&#252;cadele gibi işlemlerin yapılması gerekmektedir. 1. gelişim yılı sonunda bırakılan 2-3 s&#252;rg&#252;n dışında yeni gelişen s&#252;rg&#252;nler varsa, bunlar &#231;ıkarılmalıdır. Bırakılan s&#252;rg&#252;n yan ve doruk dal &#252;zerinden 5-15 cm lik u&#231; alınmalıdır. Normal g&#246;vde kalınlıklarını aldıklarında 40 cm den tepeleri vurulur. Dağıtılacak fidanlar en az 1,5 cr.ı &#231;apında olmalıdır.Fidanlıklarda 2-3 yıl bakımları yapılan fidanlar asıl yerlerine dikilmek &#252;zere dikim mevsiminde s&#246;k&#252;l&#252;rler. Toprak, s&#246;k&#252;mden 1-2 g&#252;n &#246;nce sulanmalıdır. G&#246;vdeleri 40 cm, k&#246;kleri 10-15 emden kesilir. Yan dallar &#231;ıkarılır. Fidanlar dikime hazır hale getirilir.

Yapraklı Yeşil &#199;eliklerle Şişleme Şartların da Zeytin Fidanı &#220;retimi:Bir yaşlı yari odunsu yapraklı &#231;eliklerin hormonla muamele edilmek suretiyle &#246;zel şekilde hazırlanmış seralarda ve &#246;zel şartlar altında k&#246;klendirilmesidir. Bu metod ilk defa S&#252;s Bitkilerinde uygulanmıştır. &#220;lkemizde &#252;retilen zeytin fidanlarının %80 i bu yolla &#252;retilmektedir. K&#246;klenmeye Etki Eden Fakt&#246;rler:

1-&#199;eliklerin alınma zamanı İlkbahar (Şubat sonundan Nisan ortalarına kadar) ve yaz (Temmuz sonundan Eyl&#252;l başına kadar) olan devrelerdir.

2-&#199;elik tipleri k&#246;klenmede rol oynamaktadır.

K&#246;klendirmeye alınacak tek senelik s&#252;rg&#252;n

1.Dip

2.Orta

3. U&#231; &#231;elik diye 3 kısma ayrılmaktadır.

Bir senelik s&#252;rg&#252;n&#252;n dalla birleştiği yerden itibaren 12-15 cm lik kışımı dip, bundan sonraki 12-15 cm lik kısmı orta ve u&#231;ta kalan kısım u&#231; &#231;elik diye adlandırılır.

Yaz aylarında alınan &#231;elikler i&#231;in dip ilkbaharda alınan &#231;elikler i&#231;in orta kısımların kullanılması tavsiye edilmektedir.

3-K&#246;klenmeyi teşvik edici maddelerin etkisi &#238;ndolbutirik asit (IBA), (IAA) indolasetikasit ve naftalenasetikasit (NAA) ayn ayrı veya birlikte kullanılmış hepside iyi bir sonu&#231; vermiştir.Bunlardan en &#231;ok IBA 2000-4000 ppm'lik sol&#252;syonu kullanılmaktadır. Bu sol&#252;syona dikimden hemen &#246;nce 4-5 saniye s&#252;re ile &#231;eliklerin 2-2,5 cm. lik dip kısımları daldırılıp, hemen dikim yapılmalıdır.

4-K&#246;klenmede ısının etkisi; &#199;eliklerin k&#246;klenmesinde ortam ısısının &#231;ok &#246;nemi vardır. Isı 20-25 &#176;C olmalıdır. Sıcaklığı sabit bir derecede muhafaza etmek gerekir. Gece ile g&#252;nd&#252;z arasındaki sıcaklığın farklı olduğu yerlerde seranın ısıtılması gerekir.

5-K&#246;klenmede nemin rol&#252;; Ortam nemi %90-95 civarında olmalıdır. Bu derece y&#252;ksek nem, yapraklı dikilen zeytin &#231;eliklerinde evaporasyonu ve dolayısıyla solmayı &#246;nlemek i&#231;indir.

6-K&#246;klendirme Ortamının Etkisi; K&#246;klendirme ortamı; k&#246;klenme s&#252;resince &#231;elikleri yerinde tutar, &#231;eliklere su temin eder, &#231;elik tabanına hava temin eder.K&#246;klendirme ortamı olarak en iyi sonucu perlit vermiştir.

7-Kullanılan &#231;eşitlerin k&#246;klenmeye etkisi:

Domat &#231;eşidi %20-25

Memecik &#231;eşidi %30-35

Ayvalık &#231;eşidi %60-70

Gemlik &#231;eşidi %80-90

Manzalina %95-100 oranlarında k&#246;klenirler.

Şişleme Metodu ile zeytin fidan, &#252;retiminde takip edilecek sıra;&#199;elikler yeni tesis edilmiş zeytinliklerdeki veya ana&#231;lıklardaki gen&#231; zeytin ağa&#231;la, mm bir yıllık s&#252;rg&#252;nlerinden hazırlanmaktadır. &#199;eliğin alt kısmındaki bir g&#246;z&#252;n hemen altından d&#252;zg&#252;n olarak kesilmesi ve alttan 4 yaprağın koparılarak &#252;stteki g&#246;z&#252;n &#252;zerinden meyilli bir şekilde kesilmesi suretiyle yapılmaktadır. B&#246;ylece 12-15 cm. uzunlukta hazırlanmış olan her &#231;elik 6-8 yaprak i&#231;ermektedir.G&#246;lge ve kapalı bir yerde hazırlanan &#231;elikler 25'lik demetler haline getirilerek alttan sıkıca bağlanırlar. Bu demetler halindeki &#231;eliklerin dip kısımları derin bir kapta bulunan hormon eriyiğine 5 saniye m&#252;ddetle batırılır. Hormonlanmış &#231;elikler sele veya sepetler i&#231;inde k&#246;klendirme seralarına taşınır. K&#246;klendirme yastıklarına m2 ye 800-1000 &#231;elik isabet edecek şekilde dikilirler.Dikimle birlikte şişlemeye de başlanır. Normal olarak ilk g&#252;nlerde 10 dakika ara ile 8 saniye s&#252;re ile şişleme yapılır. K&#246;k uzunluğu 2,5-3 cm'i bulunca şişleme daha uzun aralıklarla yapılmalıdır. 40-45 g&#252;nlerde ise bu aralık 30 j dakikaya &#231;ıkarılmalıdır. Bu s&#252;re i&#231;inde haftada l veya 2 kez g&#252;bre sol&#252;syonu verilmelidir. K&#246;klenmenin tamamlandığı devrede &#231;elikler 8x12 cm boyutlarındaki saksılara şaşırtılmaktadır. Ayrıca şaşırtma i&#231;inde jiffy saksıları ve k&#252;&#231;&#252;k naylon torbalarda kullanılmaktadır. Dikimden sonra aynı serada 3-5 g&#252;n bırakılan saksılar şişlemeye tabi tutulurlar. Saksılara, naylon torbalara dikilmiş olan &#231;eliklerin dış şartlara alışmalarını kolaylaştırmak i&#231;in nispi nemi daha d&#252;ş&#252;k II. seraya alınmaları gerekmektedir.Burada gelişmesini tamamlayan &#231;elikler 50-80 cm.i bulunca dışarıdaki fidanlığa veya daha b&#252;y&#252;k naylon torbalara nakledilmektedir.

Bu şekilde yapılan zeytin fidan yetiştiriciliğinin avantajları;

1-Daha kısa zamanda fidan elde edilmektedir.

2-T&#252;m fidanlar homojen olmakta zeytinliklerde daha standart olup erken &#252;r&#252;ne yatmaktadır.

3-Anacın kalem &#252;zerindeki k&#246;t&#252; etkileri yok edilmektedir.

3-ZEYTİNİN İKLİM İSTEKLERİ:

Zeytinciliği sınırlayan en &#246;nemli iklim etmenleri sıcaklık ve yağıştır. Zeytin yetişen yerlerde ıs> ortalaması 15-20 &#176;C arasında olmalıdır. Zeytin ağacı 25-30&#176;C'lerde &#231;ok iyi gelişir. Dayanabildiği en az sıcaklık –7 C olup bu derecenin altında don zararı artar. Hava sıcaklığı +7&#176;C ve altına d&#252;ş&#252;nce zeytin ağacı dinlenmeye &#231;ekilir. Kış soğuklama s&#252;resinin 60-75 g&#252;n kadar olması yeterlidir.Zeytin .ağacının &#231;eşitli vegetasyon devrelerinde ısı isteği farklıdır:

-Tik s&#252;rg&#252;nlerin g&#246;r&#252;lmesinden &#231;i&#231;eklenmeye kadar olan devrelerde (şubat-mart) sıcaklığın5-10&#176;C olması gerekir.

-&#199;i&#231;eklenme d&#246;neminde (mayıs-haziran) sıcaklık 15-20&#176;C olmalıdır.

-Meyve oluşumu ve b&#252;y&#252;me d&#246;neminde (temmuz-ekim arası) sıcaklığın 20-25&#176;C olması gerekir.

-Olgunluk d&#246;neminde (eyl&#252;l-ekim-kasım) sıcaklık 15&#176;C dolayında olmalıdır.

-Tam olgunluk hasat sonuna dek (kasım-aralık-ocak) sıcaklık 5&#176;C civarında olmalıdır.

-Yıllık 400-600 mm yağış alan yerlerde ekonomik anlamda zeylin yetiştiriciliği yapılır.

4-ZEYTİN AĞACININ TOPRAK -İSTEKLERİ:Toprak y&#246;n&#252;nden fazla se&#231;ici olmayan zeylin, diğer bitkilerin yetişmediği kır, &#231;akıllı, meyilli topraklarda yetişebilirse de en iyi yetişme ortamını kalkerli, derin, kumlu, killi, havalı ve nemli topraklarda bulur. Ağır. killi, taban suyu y&#252;ksek ve kışın su biriken topraklar zeylin i&#231;in uygun değildir.Ağır ve nemli topraklarda k&#246;kler y&#252;zlek olacağından toprak işleme sırasında zarar g&#246;r&#252;rler. Uygun bir k&#246;k gelişimi i&#231;in toprak katmanlarında ge&#231;irimsiz, bir tabakanın (pulluk tabanı, kaya) bulunmaması gerekir.

5-FİDAN DİKİMİ VE DİKİM ŞEKİLLERİ:Uzun &#246;m&#252;rl&#252; bir bitki olan zeylinin dikimden &#246;nce, dikimle ilgili bir &#231;ok konunun &#246;nceden bilinmesi ve gerekli işlemlerin yapılması gerekir, iyi bir planlama, kurulacak zeytinlikten uzun yıllar bol ve kaliteli &#252;r&#252;n almayı kolaylaştırır.

Toprak işleme:

-İşlemeyle gevşek bir str&#252;kt&#252;r oluşturularak erozyon b&#252;y&#252;k &#246;l&#231;&#252;de &#246;nlenir.

-Mekanik olarak yabani ot m&#252;cadelesi yapılır.

-K&#246;kler ve topraktaki mikroorganizmalar i&#231;in gerekli hava sağlanır.

-Hastalık ve zararlıların gelişme ortamı toprak ait &#252;st edilerek bozulur.

-Toprağın yeterince havalanması nedeniyle ağa&#231;ların &#231;abuk uyanması sağlanır.

T&#252;m bu nedenlerden dolayı zeytinlik tesis edilecek arazi fidan dikiminden birka&#231; ay &#214;nce s&#252;r&#252;lerek hem sonbahar ve kış yağırlarının toprakta yeterince birikmesi, hem toprağın havalanması ve hem de k&#246;k, taş vs. maddelerden temizlenmesi sağlanır.Toprak mutlaka derin (40-50 cm) s&#252;r&#252;lmesi ve pulluk tabanı kırılarak bu tabakanın k&#246;k gelişimine yapacağı olumsuz etki ortadan kaldırılmalıdır.

-Sonbaharda ilk yağmurlardan sonra y&#252;zlek s&#252;r&#252;m (15-20 cm) yapılıp, diskaro &#231;ekerek arazi d&#252;zeltilmeli ve fidan dikim yerleri işaretlenecek duruma getirilmelidir.

Toprak Hazırlığı: Zeytinlik kurulacak ara/ide taban suyu y&#252;ksekse ve su birikimi de oluyorsa drenaj kanalları a&#231;ılmalı, sulama yapılacaksa toprak tesviyesi yapılmalıdır.&#220;lkemizde zeytinliklerin b&#252;y&#252;k b&#246;l&#252;m&#252;n&#252;n eğimli arazilerde olduğu d&#252;ş&#252;n&#252;l&#252;rse, bu yerlerde kurulacak zeytinliklerde erozyonu &#246;nleyici ve su muhafazasını sağlayacak &#246;nlemler alınmalıdır.

-%2-5 meyilde k&#252;lt&#252;rel toprak muhafaza &#246;nlemleri alınır. (Balık sırtı toprak işleme yapılır.) Bunun i&#231;in biraz kazarak topraklar sıra &#252;zerine &#231;ekilmelidir. B&#246;ylece su ve besin maddeleri sıra arasında toplanacak ve zamanla toprağa işleyecektir. -%5-15 meyilde kanal teras yapılır, kontur dikim uygulanmalıdır. Kanal her 3 sırada bir a&#231;ılır. 2-3 yılda bir temizlenir. Kanalların &#246;n&#252;ne su ge&#231;iren fazla y&#252;ksek olmayan engeller 10-15 m arayla yapılırsa yağış sulan ile gelen ot ve &#231;alılar kanalı tıkayacak kadar yığıntı yapamaz.

-%15-45 meylide mutlaka seki teras yapılmak ve kontur dikim uygulanmalıdır. Kazılan toprak &#246;r&#252;len bir sekinin i&#231;ine atılır. Duvarlar geriye doğru meyillidir. Duvarın &#252;st kısmı su kanalcığından biraz y&#252;ksek yapılır.

-%45'ten fazla meyilde zeytinlik tesisi ekonomik olarak uygun değildir.

Fidan Dikim Şekilleri:Zeytinliğin kurulacağı yerde işleme durumu, ara ziraatı yapılıp yapılmayacağı ve arazinin eğimi gibi konular g&#246;z &#246;n&#252;ne alınarak &#231;eşitli dikim şekilleri uygulanır.

a)Kare Şekilde Dikinm.K&#246;şeleri dik arazilere ve k&#252;&#231;&#252;k alanlara uygulanır. Sıra arası ve sıra &#252;zeri mesafeler eşittir. Her y&#246;nde işleme yapmak olasıdır.

b)Dikd&#246;rtgen Şekilde Dikim: Daha &#231;ok ara ziraati yapılmak istenen yerlerde uygulanır. Sıra &#252;zerleri daraltılıp, sıra araları genişletilerek dikim yapılır. Bu şekilde sıraların Kuzey-G&#252;ney y&#246;n&#252;nde olmasına dikkat edilmelidir. B&#246;ylece ağa&#231;ların g&#252;n&#252;n her saatinde g&#252;neşten yararlanmaları sağlanır.

c)&#220;&#231;gen Şeklinde Dikim: Bu şekilde dikimde ağa&#231;lar birbirine eşit uzaklıktadır. Her ağa&#231; eşkenar bir &#252;&#231;genin k&#246;şelerinde yer almıştır. Geniş ovalarda , ara ziraat yapılmayan yerlerde uygulanır. Hafif meyilli yerlerde ağa&#231;lar meyil y&#246;n&#252;nde &#231;aprazlama bir durum g&#246;sterdiğinden bu dikim şeklinin uygulanması yararlıdır.

d)Kontur Dikim: Eğimli yerlerde toprak ve su muhafaza &#246;nlemleri olarak setleme yapılmasından sonra uygulanacak dikim şekli mutlaka kontur dikim olmalıdır.

Arazinin aynı y&#252;kseklikteki yerlerinden ge&#231;irilen setlerin aralarındaki mesafeler her yerde aynı değildir. Ağa&#231;lar d&#252;zensiz bir dağılım g&#246;stereceğinden &#231;apalama, sulama, ila&#231;lama ve hasat işleri de kolay olmaz. Bu nedenle tesviye eğrilerine g&#246;re dikim yapmak suretiyle bu sakıncalar ortadan kaldırılabilmektedir.

Fidanlar Arasındaki Mesafe: Zeytinlik tesis ederken dikim aralıkları kuracağımız zeytinliğin exstansif ya da entansif olmasına, b&#246;lgenin iklimine, toprak karakterine ve &#231;eşide g&#246;re hesaplanır.Zeytinlik tesisinde dikkat edilecek konulardan biri de sıraların y&#246;n&#252;d&#252;r. B&#246;lgenin sert esen r&#252;zgarının y&#246;n&#252; bilinmeli ve ağa&#231; sıralan r&#252;zgar y&#246;n&#252;ne bakmalıdır.Eğimli arazilerde eğim Doğu-Batı istikametinde ise sıralar Kuzey-G&#252;ney y&#246;n&#252;nde; eğim Kuzey G&#252;ney istikametinde ise sıralar Doğu-Batı y&#246;n&#252;nde olmalıdır.İki Tip Zeytinlik Tesis edilebilir.

a) Exstansif: G&#246;vde yapısı y&#252;ksek, ta&#231;lanması yukarıdan yapılan Zeytinliklerdir. Bu Zeytinlikler daha &#231;ok fakir yapılı ve meylin fazla olduğu arazilerde uygulanır. Eski kurulan Zeytinlikler bu şekilde kurulmuştur.

Aralık mesafeleri ise:

Kır arazilerde 7X7-7X8-8X8

Kır taban arazilerde 7X8-8X8

Taban arazilerde 10X10 - 10X12 - 12X12 metredir.

b)Entansif: G&#246;vde yapısı kısa. ta&#231;lanması aşağıdan olan Zeytinliklerdir. Daha &#231;ok zengin yapılı topraklarda, meyili az olan arazilerde uygulanır. Bu zeytinliklerde, birim alana d&#252;sen ağa&#231; sayısı fa/la, yeşil aksamın oranı daha fazla olup hasadı ve diğer mekanizasyon daha kolay ve ekonomiktir.

Aralık mesaileri ise:

Kır taban arazilerde 6X6-5X7

Taban araziler i&#231;in 7X7 • 7X8 metredir.

B&#246;lge koşullarına uygun &#231;eşitlerin se&#231;ilmesi:Zeytin ağacı uygun koşullar bulduğunda ve iyi bakıldığında gelişmesi ve &#252;r&#252;n vermesi oranda artmaktadır. Doğal seleksiyon sonucu b&#246;lgelerine hakim olmuş bazı zeytin &#231;eşitleri vardır, &#246;zellikle toprak ve iklim koşullarına g&#246;re kendilerini adapte etmiş durumdadırlar.&#214;rneğin; Memecik, İzmir sofralık zeytin &#231;eşitleri nisbeten kurağa dayanıklı, Ayvalık zeytin &#231;eşidi ise bu konuda daha hassastır. Diğer taraftan Gemlik, Domat, Memecik &#231;eşitleri soğuğa dayanıklıdır.

Fidan dikim zamanı ve dikim tekniği:B&#246;lgemizde Fidan dikimi Aralık ayı babından mart ayı sonuna kadar devam eder.Zeytin fidanı dikiminde de, diğer fidan dikimlerinde olduğu gibi dikim tahtası kullanılır. Zeylin fidanı &#231;ukurları, toprak yapısına ve toprak zenginliğine g&#246;re kır ve kır taban arazilerde 100x100x100 cm. Taban ara/ilerde ise 80x80x80 cm boyutlarında a&#231;ılır. Dikimde, eğer elimizde araz/inin toprak tahlil raporu var ise o verilere g&#246;re temel g&#252;breleme yapılır.Toprak tahlil raporu yok ise a&#231;ılan &#231;ukurun dip kısmına 1-1.5 kg. Triple S&#252;per Fosfat G&#252;bresi (Temel g&#252;breleme), eğer arazimiz potas bakımından fakir ise bu g&#252;brenin i&#231;ine 0,5 kg. Potasyumlu g&#252;bre de konulur. Bu g&#252;brenin &#252;zerine 2-"3 k&#252;rek &#252;st toprak koyarak &#231;ukur i&#231;inde pa&#231;al yapılır. Bu g&#252;bre karışımının &#252;zerine dikimde kullanacağımız har&#231; (1/3 &#252;st toprak 1/3 mil 1/3 yanmış hayvan g&#252;bresi), koyulmalıdır.Fidan etrafına har&#231;lı toprak konur ve hafif&#231;e bastırılarak sıkıştırılır. Sıkıştırmanın daha &#231;ok verilecek can suyu ile yapılması e_n.uygunudur. Eğer hazırladığımız harcımız yetersiz ise, &#231;ukur a&#231;arken &#231;ukurun bir kenarına ayırdığımız &#252;st toprak fidanın etrafına konur.

Dikimden sonra yapılacak bakım işleri:

Fidan dikimi sırasında &#231;ıkan delice s&#252;rg&#252;nler var ise onlar alınır. Verilecek ta&#231; şekline uygun olmayacak durum almış s&#252;rg&#252;nler var ise onlar &#231;ıkarılır. Bunu dışında fazla bir budama işlemi yapılmamalıdır.Fidanlara yaz aylarında yağış ve toprağın tav durumuna g&#246;re gerektiğinde su verilir. Bunun dışında y&#252;zlek olarak toprak işlemesi yapılır. Fidan &#231;ukurlarındaki otlar alınır.

6-ZEYTİNLİK BAKIMI: Zeytinlik bakımında budama, g&#252;breleme, hastalık ve zararlılarla m&#252;cadele, toprak işleme ve yabancı ot kontrol&#252; ile zeytinliklerde sulama işlemeleri s&#246;z konusudur.

Zeytin Ağacının Budanması:Zeytin ağacının hayat devresi, gen&#231;lik, verimlilik ve yaşlılık devreleri olarak ayrılabilir. Bu devrelerde ağa&#231;ların &#231;eşitli organları arasındaki ilişkiler değişiktir.Gen&#231;lik &#231;ağı boyunca genel beslenme i&#231;inde k&#246;k sisteminin &#171;kişi, yaprak sistemininkine baskındır. Fakat bu dengesizlik, &#231;atı geliştik&#231;e azalır. Verim &#231;ağında yıldan yıla birbirine baskın şekilde, meyve verimi ve vegetatif gelişmeye y&#246;nelik faaliyetler g&#246;r&#252;l&#252;r. Yaşlılık devresinde hayat faaliyetleri yavaşlamıştır ve &#252;r&#252;n verimi d&#252;zensizdir.Zeytin ağacında diğer &#246;nemli bir husus odun-yaprak ilişkisidir. G&#246;vde ve ana dallardaki odun miktarı ile yapraklar arasındaki bu ilişki "Ta&#231; dengesi" olarak da ifade edilir. Bu durum yaprak-odun ilişkilerinin t&#252;m&#252;n&#252; veya "ta&#231;taki" ahengi ortaya koyar.

1-Gen&#231; Ağa&#231;ların Budanması ve Terbiyesi;Gen&#231; ağa&#231;larda kısa zamanda iyi bir &#231;atı teşkil edilmesi ve tacın istenen b&#252;y&#252;kl&#252;ğe erişerek verimli hale gelmesi istenir. Gen&#231; ağa&#231;lara istenen şeklin verilmesinde gelişmeyi sekteye uğratacak aşırı kesimlerden ka&#231;ınılmalıdır. Her ne kadar gen&#231; meyveye yatmamış zeytinlerin budanması vegetatif gelişmeyi geriletirse de kuvvetli bir g&#246;vde ve ana dal sistemi elde etmek &#252;zere ilk yıllar bazı budamaların yapılması da gereklidir.Zeytin ağa&#231;larına goble, koni, serbest vazo v.s gibi &#231;eşitli şekiller verilmektedir. Bununla beraber gen&#231; ağa&#231;ları bir tek g&#246;vde ve 3-4 ana dallı olarak şekillendirmek genellikle uygun d&#252;şmektedir.

Bu g&#246;vde ve &#231;atının teşekk&#252;l&#252; ilk bir-iki gelişme mevsiminde geliştirilebilir. Bu ama&#231;la istenen y&#252;kseklikteki (30-60/ cm.) bir g&#246;vde &#252;zerinde iyi dağılmış ve aynı noktadan &#231;ıkmayan ana dallar se&#231;ilir. Bunların geliştirilmesine gayret edilir. G&#246;vdeden ve dipten &#231;ıkan s&#252;rg&#252;nler kesilir. B&#252;t&#252;n yaz bu işlemlere devam edilir. Ayrıca g&#246;vdeyi g&#252;neş yakmalarına karşı korumak ve g&#246;vdeden obur &#231;ıkışını &#246;nlemek &#252;zere, kağıt ve benzeri maddelerle g&#246;vdeler sarılabilir.İkinci yaz boyunca da ana dal seviyesinde g&#246;r&#252;lecek fazla s&#252;rg&#252;nler ve dip s&#252;rg&#252;nler kesilir. Bu işler yazın yapılmamışsa ve kanser tehlikesi yoksa kışında yapılabilir. İlk yıllar gen&#231; ağa&#231;ların &#252;st kısmında islenmeyen dallar dışında dal kesimi yapmamak veya &#231;ok az kesim yapmak gerekir. Daha sonra 3-5 yıl ana dalların teşekk&#252;l&#252; sağlandıktan sonra ikinci ana dallann geliştirilmesi safhası başlar.Bu zamanda ta&#231; da dal yoğunluğu arttığından dal seyreltmesi yapılır. Bu budamayı bir defada değil, bir &#231;ok yılları i&#231;ine alan bir devrede uygulamak uygun olur. Ağa&#231;ların hafif ve sistemli bir şekillde budanması, mahsuldarlığın gerilemesini &#246;nler.İkinci dal sisteminin bir&#231;ok yıllara dağılarak şekillendirilmesi, &#231;ok yapraklı ve geniş "meyve kafesi" oluşmasını sağlar.

Verimli Ağa&#231;ların Budanması;Yetişkin ağa&#231;lar, k&#246;k-yaprak ve yaprak-odun faaliyetleri y&#246;n&#252;nden belirli bir dengeye erişmiş, meyve verimleri y&#252;ksek ağa&#231;lardır. Ağa&#231;lar b&#252;y&#252;d&#252;k&#231;e ve yaşlandık&#231;a daha fazla meyve verirler; kendi hallerine bırakılırlarsa ta&#231; dengeleri bozulur. Mahsul kafesinde, kuru kısımlar ve zayıflamış s&#252;rg&#252;nler artar. Mahsul kafesi, ağacın en altından tepesine kadar yuvarlak 1 m. kadar derinlikte bir tabakadan ibarettir.En y&#252;ksek &#252;r&#252;n&#252; alabilmek i&#231;in, bu kafesi yanlarda ve &#252;stte sıhhatli ve verimli şanlarda tutmak gerekir.Tepede sıklığın artması, kurumuş kısımların ve canlı dallarda seyreltmeyi gerektirir. B&#246;ylece havalanma ve ışıklanma ile &#246;z&#252;mlemenin daha iyi şekilde yapılması sağlanır. Ayrıca seyreltme ile toplama ve ila&#231;lamada kolaylaşır, hastalık ve zararlıların gelişmesi de &#246;nlenir.Zeytin ağacından alabildiği besin maddesinden fazla mahsul verme temay&#252;l&#252; vardır. Fazla mahs&#251;l alındığı yıllar ekseriyetle yıllık s&#252;rg&#252;nlerin b&#252;y&#252;meleri yetersiz kalır. Ertesi yıl meyve verimi olduk&#231;a d&#252;şer. Bir yıl &#252;r&#252;n verip bir yıl vermeme haline periyodisite denir. Bu durum elverişli olmayan şartlarda daha &#231;ok g&#246;r&#252;l&#252;r, iyi bakım ve besleme şartları uygun bir budama ile ağacın tabiatında mevcut olan periyosite (alternans) yi hafifletmek m&#252;mk&#252;nd&#252;r.Zeytinciler &#231;oğunlukla ağacın alternans temay&#252;l&#252;ne uyarak iki yılda bir &#252;r&#252;n almayı kabullenirler. Buna g&#246;re de iki yılda bir dolu yılında hasadı takiben budama yaparlar. B&#246;ylece alternansı bir &#246;l&#231;&#252;de tahrik de ederler.Budamada asıl ama&#231;, ağa&#231;ta mahsul&#252;n &#231;ok .olduğu zaman fazlasını biraz olsun atmaktır. Bu maksatla bol mahsul &#246;ncesinde bir budama yapılması gerekir. Ayrıca alternansı &#246;nlemek i&#231;in dolu yılında meyve tutumundan hemen sonra meyve bağlama sahasında normal meyvede filizleri muhafaza ederek aşın y&#252;kl&#252; ve k&#252;&#231;&#252;k s&#252;rg&#252;nleri kesmek sureti ile bir seyreltme yararlıdır. Bu t&#252;r seyreltmeden ama&#231; az yaprak ve &#231;ok meyveyi atmaktır. B&#246;ylece meyvenin atılması ile ağa&#231;lar bir miktar s&#252;rg&#252;n yapma imkanına kavuşmuş olur.İki yıl da bir budama yerine her yıl yapılan hafif bir budama genellikle verim y&#246;n&#252;nden en iyi sonucu vermektedir.

Budama zamanı; Ağa&#231;lar yılın her zamanında budanabilir ancak budama soğuğa karşı ağacın direnci azalacağından soğuk tehlikesi olan yerlerde şiddetli soğuklar ge&#231;tikten sonra yapılmalıdır. Ilık yerlerde kışın veya ilkbaharda yapılır. Kanserde bulaşık yerlerde yağışsız ve sıcak bir mevsimde, &#231;ok bulaşık durumda yaz i&#231;inde budama yapılmalıdır. Kurak b&#246;lgelerde budama m&#252;mk&#252;n olduğunca ge&#231; yapılır. Zira budamadan &#246;nce yağış miktarının bilinmesi gerekir.Diğer meyve t&#252;rlerinde olduğu gibi zeytin ağa&#231;ları da &#231;ok zayıf veya &#231;ok kuvvetli değil, orta kuvvette oldukları zaman en verimli olurlar. Sulama, g&#252;breleme, budama, gibi bakım işleri ile bu durum sağlanabilir.

Budamaya başlamadan &#246;nce ağa&#231;ların durumu g&#246;zden ge&#231;irilir;

-İyi bir mahsul alınmışsa, orta bir budama yapılır.

-Yağış kıt, sulama yapılmamışsa ağır bir budama yapılır.

-Toprak şartlan iyi ,g&#252;bre ve suda kullanılmışsa hafif budama yapılır.

-Hastalık ve zararlıların etkisi ile zayıflamışsa ağa&#231;lar daha fazla budanır. Soğuk kış devrelerinden sonra soğuk zarar g&#246;rm&#252;ş ağa&#231;larda yaprak d&#246;k&#252;m&#252;, kabuk &#231;atlama, filiz kurumaları olur. B&#246;yle ağa&#231;lardan zarar g&#246;rmemiş g&#246;zlerden ilkbaharda bol s&#252;rg&#252;n meydana gelir. Eğer soğuktan hemen sonra kesim yapılırsa zarar g&#246;rmemiş g&#246;zlerden s&#252;recek s&#252;rg&#252;nler kesilmiş olabilir, o nedenle soğuk zarar g&#246;rm&#252;ş ağa&#231;larda kesim işini Haziran-Temmuz da yapmak gerekir.

Budama Uygulaması;

-Zeytin ağacında kesim işine ağacın tepesinden başlanarak aşağıya doğru inilir. Ağacın &#252;st kısımları daha &#231;ok &#246;zsu &#231;ektiğinden aşağı kısımlara g&#246;re daha ağır budamaya tabii tutulurlar.

-Ağa&#231; &#252;zerindeki oburlar kesilir. Ancak eğilmiş, uzamış, zayıflamış dallar-dan &#231;ıkan bu dalların yenilenmesinde kullanılacak oburlar bırakılabilir.

-Kurumuş &#231;ok zayıflamış dallar kesilir.

-Yapraklı bir s&#252;rg&#252;n&#252;n ucu kesilir. U&#231; alma daha &#231;ok şekil budamasında kuvveti azaltacak filiz ve dallarda uygulanır.

-Bir dalın alabildiğine uzamasını &#246;nlemek i&#231;in dal kısaltılarak geriye alınır.

-Don, dolu, sırık, haşere zararları yanında kanser bulaşmasına, budamada sebep olabilir. Zeytin kanseri g&#246;r&#252;len yerlerde yazın, kurak mevsimde budama yapılmalı, budama nemli havada yapılıyorsa budama aletleri dezenfekte edilmeli, budamadan sonra ila&#231;lama yapılmalıdır.

Gen&#231;leştirme Budaması;Zeytinliklerde yaşlanma veya hatalı bakım, budama, şiddetli kuraklık, aşın soğuklar, hastalık veya zararlılar nedeniyle vaktin-den &#246;nce verimden d&#252;şen ağa&#231;larda gen&#231;leştirme budaması yaparak iyi bakım tedbirleri ile tekrar mahsuldar hale getirmek m&#252;mk&#252;n olur.Zeytin, gen&#231;leştirme budamalarına en dayanıklı ağa&#231;ların başında gelir. Yaşlı ve verimden d&#252;şm&#252;ş ve zeytinliklerin gen&#231;leştirilerek ıslahı genellikle ta&#231;ta, ana dallar seviyesinde ve g&#246;vde seviyesinde, ayrıca dipten toprak seviyesinden olmak &#252;zere &#252;&#231; esasa g&#246;re yapılmaktadır.

1-Ta&#231;ta İskeletik Budama:

Bu budama uzun yıllar ihmal g&#246;rm&#252;ş yada aşırı kuraklık şiddetli soğuk veya hastalık ve zararlıların tahribatı sonucunda-ta&#231;la verimden d&#252;şm&#252;ş ve gerileme g&#246;r&#252;len ağa&#231;larda uygulanır.Burada esas kaide ağacın &#252;st ve yan u&#231;larında bilek kalınlığındaki dallar muhafaza edilir, &#231;apı 3-5 cm den a/ kalınlıktaki b&#252;t&#252;n dal ve dalcıklar budanarak &#231;ıkarılır.

İskeletik budama uygulandıktan sonra 2-3 yıl i&#231;inde ta&#231;ta latent g&#246;zlerden yeni s&#252;rg&#252;nlerin teşekk&#252;l&#252; ile verimlilik yeniden meydana getirilir.

2-Ana dallar veya g&#246;vde seviyesinde yapılım gen&#231;leştirme;Ana dalların g&#246;vdeye bağlandığı kısım iyi ise dallar g&#246;vdeye 30-35cm. mesafeden budanarak kabaklanan kesim yerleri perdahlanarak macunlanır. Eğer ağa&#231; hen&#252;z bir miktar mahsul vermekte ise kesimler tedrici olarak yapılabilir. Tedrici kesimlerde ilk yıllarda bilezik alınıp ertesi yıl kesilebilir. Tedrici gen&#231;leştirmede bilezik alma işlemi her iki yılda bir ana dallar &#252;zerinde aynı y&#252;kseklikte, sıra ile uygulanmalı ve b&#246;ylece gen&#231;leştirme 6-8 yıl i&#231;inde tamamlanmış olmalıdır.Bilezik alma işlemi ağa&#231; mahsul yılına girerken en ge&#231; 15 Şubata kadar uygulanırsa o yıl bu ağa&#231;lardan bol mahsul alınır. Ertesi yıl bilezik alınan dal mutlaka &#231; ikan l malıdır. Ayrıca av m yıl bileziğin allından gen&#231;leştirmeyi kolaylaştıracak kuvvetli s&#252;rg&#252;nler teşekk&#252;l eder. Bu s&#252;rg&#252;nlere ilk yıl dokunulmaz ertesi yıl bir kısmı seyreltilip iyi durumda olan d&#246;rt beş s&#252;rg&#252;n se&#231;ilerek daha ertesi yıl bir seyreltme daha yapılır, se&#231;ilen s&#252;rg&#252;nlerin fazla y&#252;kselmesine meydan verilmez, tali s&#252;rg&#252;nlerin yanlara doğru gelişmesi sağlanır.Ağacın g&#246;vdesi y&#252;ksek, aynı /.amanda dallar da y&#252;kselmişse ağacın g&#246;vdesi 40-60 cm y&#252;kseklikte olacak şekilde dipten 7&#220;-80cm mesafeden g&#246;vdeye l cm genişlikte &#231;epe&#231;evre bilezik alma sapılarak a&#231;ıcın boyu indirilir. Bu işlem ağa&#231; verim yılına girerken uygulanırsa o yıl bol &#252;r&#252;n alınır.Eğer g&#246;vde yabani ise yine aynı y&#252;kseklikten g&#246;vde etrafına birka&#231; tane yama aşı yapılır. Aşılar tuttuktan sonra bunların s&#252;rmesi i&#231;in aşı yapılan yerlerin &#252;/erinden yanıtı boğmalar yapılır. Aşı tatbikinden 2-5 yıl sonra aşı yerinin 30-35 cm yukarısından &#231;epe&#231;evre bilezik alınır ve ertesi yıl ağa&#231; aynı noktadan kabaklanarak gen&#231;leştirilmiş olur. Verimsiz topraklarda bilezik alma veya boğma yapma sakıncalı olabilir.

3-Ağacın dipten kabaklanması; şayet g&#246;vde yaralanmış, yanmış, hastalık ve haşerelerden tahrip olmuş ise veya yaşlanarak i&#231;leri boşalmış, kurumaya y&#252;z tutmuş ise g&#246;vde toprak seviyesine yakın kesilerek kabaklanır. Kesim yeri perdahlanır, &#231;&#252;r&#252;meyi &#246;nlemek i&#231;in ince bir tabaka yağlı boya astar s&#252;r&#252;l&#252;r.Tedricen yapılacak dipten gen&#231;leştirmelerde ağa&#231; mahsul yılına girer 1-2 cm genişlikte g&#246;vdenin dip kısmından bilezik alma uygulanmalı esas kesim daha sonraki yıllarda yapılmalıdır. B&#246;ylece daha o yıl bileziğin altından teşekk&#252;l edecek s&#252;rg&#252;nler gen&#231;leştirmeyi garanti altına alacak ve hem de ağa&#231;tan mahs&#251;l alınacaktır, ilk yıl s&#252;rg&#252;nler gelişmeye bırakılıp ertesi yıl bir miktar seyreltilmelidir. &#220;&#231;&#252;nc&#252; yıl bir seyreltme daha yapılarak se&#231;ilmiş s&#252;rg&#252;nler u&#231;ları alınarak fazla y&#252;kselmeler &#246;nlenmelidir. Daha sonra bunlar &#252;zerinde taze dalların gelişmesi sağlanmalıdır.

Dipten kabaklayarak gen&#231;leştirmede ağacın toprak &#252;st&#252; kısmen gen&#231;leşmekte toprak alt kısmı gen&#231;leşmeden kalmaktadır.K&#246;k aksamımda gen&#231;leştirmek amacıyla; yaşlı ağacın dip kısmı a&#231;ılarak, kalın bir k&#246;kte bir par&#231;a yumru kesilip g&#246;vdeden ayrılması şeklinde bir uygulama yapılabilir. Kesim yeri 10 cm kalınlıkta toprak tabakası ile &#246;rt&#252;lerek bir işaret kazığı ile yeri belli edilir. O yıl burada teşekk&#252;l eden s&#252;rg&#252;nlerden bir kısmı se&#231;ilir. Diğerleri kesilir. Bu s&#252;rg&#252;nlerin 4-5 yıl i&#231;inde b&#252;y&#252;y&#252;p meyveye yatması i&#231;in, ana ağacın g&#246;lge yapacak kısmı, ağır bir şekilde budanır.Bu arada ana ağa&#231; mahsul vermeye devam eder ve 5-6 yıl sonrada tamamen dipten &#231;ıkarılır.

Gen&#231; s&#252;rg&#252;nler ise kesilen k&#246;k kısmından dipten yeni gen&#231; k&#246;k sistemi oluşturur.Bakım şartlan uygun alanlarda gen&#231;leştirilen her ağacın ortasına bir yeni fidan dikilerek kesafetin arttırılması da pratik bir yoldur.

Zeytinlerin G&#252;brelenmesi:Zeytinlerde g&#252;breleme ocak-mart aylarında 15-20 cm. derinliğe uygulanır. En iyi g&#252;breleme programı toprak ve yaprak analizlerinin sonu&#231;larına g&#246;re oluşturulabilir. Ancak genel bir bilgi olarak verim &#231;ağında ve toprak verimliliği normal bir durum g&#246;steren zeytinliklere verilmesi gereken g&#252;bre miktarları kısaca ş&#246;yle &#246;zetlenebilir.

&#220;r&#252;n Miktarı
Azotlu g&#252;bre Amonyum S&#252;lfat yada

Amonyum Nitrat
Fosforlu g&#252;breler S&#252;lfat fosfat

(% 18 fosfor)
Potasyumlu G&#252;b. Potasyum s&#252;lfat

(%50 Potasyum),
Organik G&#252;bre(%5 Azot)

25 Kg ; ve daha az &#252;r&#252;n veren
1,5-2
0,75-1
0,75-1
60-80

25-50 kg arasında &#252;r&#252;n veren ağa&#231;lar
2,5-3
1,25-1,5
1,25-1,5
100-120

50-100 kg arasında &#252;r&#252;n veren ağa&#231;lar
4-5
2-2,5
2-2,5
100-200



Not: Yukarıdaki rakamlar ağa&#231;ların verim durumlarına g&#246;re bir ağaca verilecek kg olarak g&#252;bre miktarlarıdır.

-İlk tesis yıllarında toprağı organik madde bakımından zenginleştirmek amacıyla yeşil g&#252;breleme yapılabilir. Yeşil g&#252;brelerin (Bakla, Bezelye, fiğ vb.) tohumları Sonbaharda ekilir, Nisan başında toprağa karıştırılır. Ekim sırasında dekara 25-30 kg. S&#252;per fosfat ve 15-20 kg potasyum s&#252;lfat verilir.

-S&#252;perfosfat ve potasyum s&#252;lfat g&#252;breleri iki yılda bir k&#246;k derinliğine uygulanır.

-&#199;izelgede &#246;nerilen kimyasal g&#252;brelerin yerine kompoze g&#252;breler kullanılacaksa orta boy bir ağaca 15-15-15'ten 3,5 kg., 20-20-20'den 3 kg. verilmesi uygundur. Bu miktarlar ağacın yaşı ve verim durumuna g&#246;re azaltılıp, &#231;oğaltılırlar.

-Zeytinlere hasadın arkasından, kış toprak işlemesinden &#246;nce hi&#231; olmazsa &#252;&#231; yılda bir d&#246;n&#252;me 2-3 ton &#231;iftlik g&#252;bresi verilmelidir.

-G&#252;brelerin Verilme Zamanı: Azotlu g&#252;brelerin 1/3 miktarının Sonbaharda 2/3 miktarının ilkbahar (şubat ve mart ortasına dek) verilmesi &#246;neriliyorsa da bir defada Mark ayı i&#231;inde de verilebilir.Fosfor ve potasyumla g&#252;brelerin taş başında verilmiş olmaları gerekir. Bu g&#252;brelerin uygulama g&#252;&#231;l&#252;kleri ve masraflı olmaları nedeniyle 2-3 yıllık miktarlarının bir defada verilmesi m&#252;mk&#252;nd&#252;r.

Zeytinlerde Toprak İşlemesi: Zeytinliklerde toprak işleme, yabancı otlan &#246;ld&#252;rme, yağış ve sulama sularının toprağa hızla işlemesini sağlama amacıyla yapılır. Toprak işleme &#252;&#231; grupta incelenebilir.Birinci kış başında yapılan toprak işlemesidir. Hasattan sonra zeytinlikler iki kat s&#252;r&#252;l&#252;r. Bu şekilde toprak yağmur sularını daha iyi tutar ve hızla emer.İkinci toprak işleme &#231;i&#231;eklenmeden 15-30 g&#252;n &#246;nce kaymak kırma ve yabancı otlan &#246;ld&#252;rmek amacıyla ve daha y&#252;zeysel yapılır.&#220;&#231;&#252;nc&#252; işlemeyse Eyl&#252;l ayında yapılır. Bu işlem zeytin tanelerinin daha kolay toplanmaları ve otlar arasında bulunamayan tanelerden dolayı meydana gelen kayıpların en aza indirilmesi i&#231;in zeytinliklerin tırmık ile d&#252;zeltilmesinden ibarettir.

Zeytinliklerde Sulama:

Zeytin yıllık 650-700 milimetre yağış ister. Bunun altında olan miktar sulama ile tamamlanmalıdır.Zeytin suya en &#231;ok &#231;i&#231;eklenme-tane tutma d&#246;nemi (nisan-mayıs) ile &#231;ekirdeğin sertleşmeye başladığı d&#246;nemde (ağustos-eyl&#252;l) gereksinim g&#246;sterir.Bu zamanda suyun yeterli olması hem tane tutumunu arttırır, hem de tanenin irileşmesini sağlar. Tam &#231;i&#231;eklenme ve tane tutumu sırasında sulama uygun değildir. Bu d&#246;nemden hemen &#246;nce sulama yapılmalıdır.Ağa&#231;larda genel bir durgunluk g&#246;r&#252;lmesi ya da yaprakların p&#246;rs&#252;mesi su yetersizliğinin belirtileridir. Verile suyun yeterli olup, olmadığı k&#246;k b&#246;lgesinde 1-1,5 metre derinlikte burgu ile alınacak toprağın nemi ile kontrol edilir. Bu derinlikte toprak kuru ise sulama yetersizdir.Genel olarak dekara 400 ton suyun hesaplanması gerekir. Meyil derecesine g&#246;re, sulama y&#246;ntemleri değişiklik g&#246;sterir; Meyilli zeytinliklerde yalak veya tava usul&#252;, Az meyilli zeytinliklerde karık veya &#231;izgi usul&#252; sulama uygulanır.

Kışı sert ge&#231;en y&#246;relerde dona karşı dayanıklılığı arttırmak i&#231;in yaz sonu yada Sonbaharda ağa&#231;lara fazla su vermekten ka&#231;ınmalıdır.

Her sulamadan sonra toprağın y&#252;zlek olarak işlenmesi, suyun buharlaşarak ya da yabancı otlar tarafından alınarak kaybolmasını &#246;nlemek bakımından gereklidir.

Hasat:

Hasat Zamanı: Zeytin meyvesi sofralık ve yağlık olmak &#252;zere iki ama&#231;la değerlendirildiği i&#231;in farklı olgunluk devrelerinde toplanır.

Sofralık olarak ta yeşil ve siyah olum devrelerinde hasat edilir. Yeşil zeytinlerde hasat zamanı tane renginin yeşilden sarıya d&#246;nd&#252;ğ&#252; d&#246;nemdir. Genelde 15 Ekim'de başlar. Siyah sofralıklarda ise &#231;eşide &#246;zg&#252; rengi alması beklenir. Bunun hasadı da Kasım-Aralık aylarında olur.Yağlık zeytinler olgunlaşınca tane yumuşar, elle sıkışınca meyvenin suyu akar ve kabuk etten kolayca ayrılır. B&#246;lgemizde yağlık zeytinlerin hasadı 15 Kasım'dan sonra başlar.

eyup2059
11-12-2005, 13:35
bu bilgiler ziraatci.com sitesinden alınmıştır :)

sagitarius
11-12-2005, 14:28
:gulen: :hayır: :hayır: Ülkemizde birçok tarım ürününde olduğu gibi zeytinde de yanlış politikalar nedeniyle bu yıl Marmara birlik geçen gün yaptığı açıklamada zeytin alımını durdurdu oysa daha zeytin dalında hamken tüm çifçilerden nekadar zeytin üreteceklerini sormuş bu sene alacağı zeytin miktarını açıklamıştı Marmara bölgesinden 71.000ton zeytin alacaktı.Çifçi için marmara birlik marmara birlik için çifçi olmazsa olmazlardan vazgeçilmez bir unsurdur Bu cuma gemlik umurbeyde bu konuyla ilgili tarihte ilk defa miting düzenlendi medya bu konuya hiç yer vermedi desek yeri vardır sözde gemlikli çifçiden 40.000ton zeytin alıp alımı durduran marmara birlik depolarımız dolu bişey yapamayız diyor hiç bir yetkili bu konuya eyilmiyor başındaki adam erdekli gemlik zeytini diye bu yaz tüm türkiyeye erdek zeytini satarak hem ülkemin insanlarını kandıracak hemde bu sene fazla kâr elde edeceğini zannediyor ama düşünmüyor yılların marmara birliğinin adını lekeleyecek hemde gemlik zeytininin tadını değiştirecek hep söylenir tarım ülkesiyiz diye krediler veriyoruz tarımı destekliyoruz diye fakat tarımın zeytinide-tütünüde-şeftaliside-buğdayıda-fındığıda bu tip yanlışlarla bitmek üzere artık köylü ATAmın dediği gibi ''Köylü milletin efendisidir'' desteklenmeyen kendi haline bırakılmış yanlız kalmış bir efendi ...
Arkadaşlar zeytincilik yapmak çok güzel hem ülke için hem üreten için geliride çok iyi iyi bakıldığında fakat bu işe girerken ülkemizin tarım politikasını da çok iyi analiz edip öyle para yatıralım yinede bende zeytin üretiyorum bundanda çok memnunum.

Madalyonun arka yüzünüde yazalımki zeytin yatırımcıları DİKKATLİ davransın saygılar bol kazançlar:tamam: :tamam: :tamam:



______________
SAGİTARİUS

Altının ne olduğunu mihenk, cimrinin kim olduğunu dilenci bilir.
Sadi

dursun
11-12-2005, 14:50
bu bilgiler ziraatci.com sitesinden alınmıştır :)
Hocam iyi ettin ya.Bilgileri bir kez daha bir arada bulmak iyi oldu.Eline sağlık.
Zeytincilik yatırımı bizim işlerimizin bir parçası.Bu konuda emeği olan herkesi takdir ediyorum.
Yüzyılımızın bitkisi olan zeytine gerekli önemi verelim.Petrolden bile kıymetli.Belki bir gün "petrol savaşları" gibi "zeytin savaşları" bile çıkabilir.Her ne kadar barışın sembolü ise de...

tent
11-12-2005, 14:54
Tadımdan önce parfüm, makyaj ve stres yasak (http://www.milliyet.com.tr/2005/12/11/pazar/paz09.html)

Tariş'in zeytinyağı tadımcılarından Meltem Zengin: "Hiçbir şeyden etkilenmeden, sadece tadarak ve koklayarak karar vermeliyiz. Parfüm, deodoran, makyaj malzemesi, kokulu sabun kullanmıyoruz"

tent
11-12-2005, 15:38
ilber ortaylı'nın yazısını buraya g&#246;ndermeye karar verdim. hem yazının konusuyla ilgili bir başlık bulamadım, hem de buraya yazan-okuyan kişilerin yazıyı daha iyi değerlendirecektir sanırım.

G&#246;&#231; konusunda panik başladı (http://www.milliyet.com.tr/2005/12/11/pazar/yazortay.html)

İlber Ortaylı

B&#252;y&#252;k şehirler modernleşmek i&#231;in &#231;ok &#231;aba harcıyor ama buralara g&#246;&#231; eden n&#252;fus bunları yutuyor. Kentlerin takati azalıyor. Ayrıca kırsal alan şehre aktık&#231;a T&#252;rkiye'yi besleyemez hale gelecek. Durum hi&#231; i&#231; a&#231;ıcı değil

TOYGAR
12-12-2005, 04:10
Merhaba

Okumaktan hoşlandığım bir topic...
Ne olur yazmaya devam edin.Azıcık olan bilgilerimi paylaşmıştım zaten.
Ama bu yeterli değil dostlar
Hakikaten yazın.
Yani 7 b&#246;l&#252;m tekmili birden bir topic olsun.

Canım zeytinler canım doğa.

Saygılarımla

HBICE
13-12-2005, 20:38
Yahu yatırımcı gibi d&#252;ş&#252;nsek ya:
Kivi, kiraz, elma, zeytin bunları karşılaştırsak... İkinci olarak g&#246;bek, maydonoz gibi &#252;r&#252;nler ile risk d&#252;ş&#252;rsek... Atıyorum... Kiraz frekasn yılda bir ise bu riski niye alayım.. Risk &#231;ok y&#252;ksek....

eyup2059
13-12-2005, 22:48
Yahu yatırımcı gibi düşünsek ya:
Kivi, kiraz, elma, zeytin bunları karşılaştırsak... İkinci olarak göbek, maydonoz gibi ürünler ile risk düşürsek... Atıyorum... Kiraz frekasn yılda bir ise bu riski niye alayım.. Risk çok yüksek....
İşte size fırsat sayın hbice karşılaştırın bu dediklerinizi bizde faydalanalım.şimdiden teşekkürler.

atara
14-12-2005, 10:55
cok faydalandım tesekürler
yazanlara

atara
14-12-2005, 11:00
&#231;ekirdeği kahverengi değil de siyah olursa boya kullanılmıştır diye bir sey duymuştum
bu ne kadar doğru

atara
14-12-2005, 11:01
bu yaz kozak yaylasından iri &#231;izme zeytin almıştım 4 kıloyu kısa zamanda bitirdim .ama istanbulda bulamıyorum

atara
14-12-2005, 11:02
istanbul da bulabileceğim yer bilen var mı acaba

sagitarius
14-12-2005, 13:56
Arkadaşlar daha öncedende yazmıştım ben Gemlikte oturuyorum zeytin dikmek isteyen arkadaşlara duyurulur:gemlikte zeytin fidanı 70cm-100cm arasında olanlar dikilmeye hazır şekilde 1.200ytl fiyattan satılıyormuş pazarlık ve vade şeklinde değişiklik de olabiliyormuş ilgilenen arkadaşlar araştırıp diyer yerlerdende fiyat alarak ve kalitesi konusunda bilgilenip alsınlar ben fidanlar hakkında fazla bir bilgiye sahip deyilim ama isteyen olursa buradaki fidancıların telefonunu bulabilirim bir gemlikli olarak bu kadarınıda yapayım diye düşündüm saygılarr:tamam: :tamam: :tamam:



_______________________
Devlet ne denli bozulmuşsa, kanunların sayısı da o denli çoktur.
Tacitius

SAGİTARİUS

kasved
14-12-2005, 18:50
çekirdeği kahverengi değil de siyah olursa boya kullanılmıştır diye bir sey duymuştum
bu ne kadar doğru

Duyduğunuz çekirdeği değil et rengiyle olmalıdır, zeytin doğal olarak kahverengili siyahlı olarak karışıktır, kötü niyetli bazı üreticeler zeytini kimyasallar kullanarak rengini iyice siyahlaştırarak satışa sunmaktadırlar. Kullanılan kimyasallar çoğunlukla kanser yapıcı olup sağlığa zararlıdır.

atara
14-12-2005, 20:06
tesekürler sn kasved
baska ipuçları var mı acaba kimyasal kullanılıp kullanılmadığına dair
1 yasındaki kızım korkunç siyah zeytin yiyor . ben de tedirgin oluyorum

atara
14-12-2005, 20:07
yesil zeytinde bu konuda tedirgin olmaya gerek yok herhalde

kapadokya
15-12-2005, 00:12
[QUOTE=sagitarius]Arkadaşlar daha öncedende yazmıştım ben Gemlikte oturuyorum zeytin dikmek isteyen arkadaşlara duyurulur:gemlikte zeytin fidanı 70cm-100cm arasında olanlar dikilmeye hazır şekilde 1.200ytl fiyattan satılıyormuş pazarlık ve vade şeklinde değişiklik de olabiliyormuş ilgilenen arkadaşlar araştırıp diyer yerlerdende fiyat alarak ve kalitesi konusunda bilgilenip alsınlar ben fidanlar hakkında fazla bir bilgiye sahip deyilim ama isteyen olursa buradaki fidancıların telefonunu bulabilirim bir gemlikli olarak bu kadarınıda yapayım diye düşündüm saygılarr:tamam: :tamam: :tamam:

Sayin sagitarius,
Fidanci telefonlarini iletebilirseniz cok sevinirim.
70-100 cm'lik fidanlar kac yillik acaba. Saniyorum 3 yildan sonra urun alinabiliyor. O yuzedn kac yillik oldugu önemli.
Bizde 3 arkadas Yalova'da zeytin bahcesi kurmayi planliyoruz. Birkac 1000 adet
zeytin fidesi alma planimiz. Eger tanidiginiz, bildiginiz üreticiler varsa, iletisim bilgilerini verebilirseniz memnun olurum.
Tesekkurler...

sagitarius
15-12-2005, 21:38
[Sayin sagitarius,
Fidanci telefonlarini iletebilirseniz cok sevinirim.
70-100 cm'lik fidanlar kac yillik acaba. Saniyorum 3 yildan sonra urun alinabiliyor. O yuzedn kac yillik oldugu önemli.
Bizde 3 arkadas Yalova'da zeytin bahcesi kurmayi planliyoruz. Birkac 1000 adet
zeytin fidesi alma planimiz. Eger tanidiginiz, bildiginiz üreticiler varsa, iletisim bilgilerini verebilirseniz memnun olurum.
Tesekkurler...[/QUOTE]


Dha öncede söylemiştim ben zeytin fidanından pek anlamam bu işi yıllardan beri profesyonelce yapan gemlikte tanıdığım fidancinın telefonunu verebilirim bu konuyla ilgili merak ettiğiniz herşeyi sora bilirsiniz ismi Kemal 0537 4053787 daha önce kendisine bahsettiğim için konuyla azda olsa bilisi mevcut umarım yardımcı olabilmişimdir..:) :) :)



_________________
Herkes bir şeyden hoşlanmaz ki... Kimi gider dikeni koparır, kimi gülü.
(Seneca)


SAGİTARİUS

ANALİZATÖR
24-12-2005, 18:38
tarım il m&#252;d&#252;rl&#252;ğ&#252;nden fidanlarımı aldım. hava yağışlı. dikemiyorum şu an. tarlayı mısırı bi&#231;tikten sonra k&#246;tenle s&#252;rd&#252;rd&#252;m. hava a&#231;arsa birdaha toprağı karıştırıp d&#252;zleyip &#231;ukurları a&#231;acağız inşallah. kafama takılan &#252;st toprak alt toprak meselesi---dikim mesafesi ve şekli--- 60*60&#231;ukur a&#231;acağız (d&#252;z arazi .)gemlik tipi fidan aldık. d&#246;lleyici olarak ne kullanalım. &#231;ukurlar karemi yuvarlakmı a&#231;ılmalı. d&#246;lleyici olarak 10 adet gemlik fidanı i&#231;in 1 adet ayvalık kullan diyolar. buralarda ayvalık &#231;eşidi bulmak zor. d&#246;lleyici olarak ayvalık kullanmam şartmı. tarlaya tamamen gemlik diksem olmazmı.mutlaka gerekiyorsa bulmaya &#231;alışacam. birde fidanlar şu an dış ortamda duruyo. zarar g&#246;r&#252;rm&#252; 1-2 ay beklese.saygılar.t&#252;pl&#252; fidan.

yurtman42
24-12-2005, 19:20
tesekürler sn kasved
baska ipuçları var mı acaba kimyasal kullanılıp kullanılmadığına dair
1 yasındaki kızım korkunç siyah zeytin yiyor . ben de tedirgin oluyorum
Kırmızı bantta az tuzlu ,Ortada Gemlik-Fora ,85 derece PASTÖRİZE,yazan net 750 g. mavi konserve tenekede zeytini alırsanız(İş Bankası kuruluşudur) güvenle yersiniz.Zaten açınca et ve çekirdek renginin siyah olmadığını görecek ve bu konu da bir açıklamayı da üzerinde okuyacaksınız.Simsiyah etli ve çekirdekli zeytin yemeyin ve çocuğunuza yedirmeyin. O oluşum kimyasal maddelerle-sudkostik gibi-sağlanıyormış...

kygnad
24-12-2005, 19:42
benim eski yazılarıma g&#246;zatmanız yararınızadır..
not: Gemlik tipi kendi kendini d&#246;lleyicidir,ama yinede 40-50 fidana domat tipi fidan kullansanız iyi olur..
fidanları şimdi dikmeyecekseniz k&#246;k sistemlerinin zarar g&#246;rmemesi i&#231;in torbaların &#252;st seviyesine kadar talaş-toprakla kapatınız..
fidan alırken boy hi&#231; &#246;nemli değildir,kalem kalınlığı &#246;nemlidir..sigara kalınlığında y&#252;ksek boylu fidan alacağınıza,kısa ve &#231;apı 10-15 mm. kalınlıkta ve &#231;atallı fidanları se&#231;iniz..ve mutlaka 1 yaşlı olsun..
dikimde torbada kıvrılan ve torba i&#231;inde dolanmış k&#246;kleri ve tabandaki ke&#231;elenmiş k&#246;kleri temizleyiniz..
&#231;ukur dibini 1-1,5 kilo triple s&#252;per fosfat ve potasyum s&#252;lfat g&#252;brelerini sacayağı şeklinde toplu olarak mutlaka koyunuz..
fidan sıralarını hakim r&#252;zgar istikametine denk getiriniz..
toprak tava gelmeden,&#231;amur bir vaziyette dikim yapmayınız..
alttan &#231;ıkan toprağı hi&#231; kullanmamaya bakınız,&#231;ukurları iyi toprakla kapatınız..
tarlanın genelini enine boyuna 80-90 cm. patlatma yapmadan dikim yapmayınız..

ANALİZATÖR
24-12-2005, 20:22
şu an fidanların bir kısmı torak zeminde dışarda bir kısmı evin altında kapalı mekanda yine toprak zeminde poşet t&#252;pte duruyor.dışarda olanların &#252;st&#252;ne yağmur yağdı. diğerleri yağmur g&#246;rmedi. ka&#231; g&#252;nde bir sulamalı diğerlerini. birde &#246;z&#252;rdilerim talaş toprak ne demek anlamadım.tarlanın genelini 35-40 cm derinliğinde s&#252;rd&#252;k. mısır sapları alta geldi. &#252;st&#252;ne yağmur yağdı. tarla tava gelince s&#252;recez yaylı k&#252;lt&#252;vat&#246;rle. patlatma şartmı.her &#231;ukura 1yaşlı fidan i&#231;in ka&#231; gram veya kilo olarak hangi g&#252;brelerden koyalım. tek tek yazarsanız memnun olurum. bu iş bayağı yoracak beni. ama olsun seviyorum zeytini.alttan &#231;ıkan toprağı hi&#231; kullanmayın demişsiniz 60*60 &#231;okur eşeceğim. nekadarı alt topraktır ilk 20 cm mi --yoksa 15 cm mi verimli topraktır.

kygnad
24-12-2005, 20:50
-fidanlık tesisinde 5 li 7 li patlatma yapmak şarttır;bu işlem bug&#252;ne kadar pullukla kadar yapılmış s&#252;r&#252;mlerde oluşan pulluk tabanını yırtarak yağışların toprağın alt katmanlarında depo edilmesini sağlar..mısır saplarının ne olduğu pek &#246;nemli değil..aslolan toprağı derin bir şekilde yırtmaktır,bu işlem ileride fidanlarınızın daha iyi k&#246;klenmesine sebep olacaktır..burada ama&#231; yağmur sularının sel olup gitmesini tarla dışına akmasını &#246;nlemek ve zeytin i&#231;in yıllık 600-700 mm.lik yağışı absorbe etmektir..sonradan patlatma yapacağınıza şimdi yapın ve fidan dikeceğiniz yer de karışsın,yırtılsın,kabarsın,sonradan yapacağınız patlatmanın fidan diktiğiniz yere faydası olmaz..ancak etrafına olur..patlatmadan &#246;nce dekara 2-3 trakt&#246;r veya tahmini dikim yapılacak yerlere 100-150 kilo hayvan g&#252;bresi atarsanız &#231;ok &#231;ok iyi our,o da karışmış olur..
-fidanları torbaların &#252;st seviyesine kadar talaş veya toprakla &#246;rt&#252;lmesini kastettim..illa talaş olması şart değil..kolaylık a&#231;ısından yazdım talaşı..fidanları kapalı yerde değil doğal ortamda muhafaza edin..a&#231;ıkta yani..sulamanıza gerek kalmaz yağmur yeterli olur..
-enine ve boyuna 1-2 defa patlatma yaptığınız takdirde &#231;ukurları 30-40 cm.derinlikte a&#231;manız yeterli olabilir..&#231;ap 60 cm..olu tabi..triple ve p.s&#252;lfat g&#252;brelerini &#231;ukur kenarına &#252;&#231; noktaya sacayağı şeklinde toplu olarak koyun,g&#252;breyi dağıtmayın..her iki g&#252;breden de 1.5 kilo olmalı..bu g&#252;bre 2 yıl yeter..(3. yıl tekrar dal izd&#252;ş&#252;mlerine 20 cm. derinlikte 2 şer kilo daha koyarsınız..)sonra &#252;st&#252;n&#252; 4-5 cm. toprakla kapatın sonra fidanı dikin..dikimden sonra toprağın &#252;st&#252;ne de 100-150 gram amonyum s&#252;lfat sa&#231;ıp karıştırın..
-genelde 15-20 cm. toprak katmanı verimli toprak sayılır..patlatma yaparsanız alt-&#252;st davası kalmaz..

kygnad
24-12-2005, 21:22
ger&#231;i bu t&#252;r şeyler eski yazılarımda var ama gene yazayım;FİDANLARI KESİNLİKLE DERİNE EKMEYİN..torbanın &#252;st seviyesinden 5-10 cm aşağısı yeter..

ANALİZATÖR
24-12-2005, 21:53
&#231;ok iyi yanmış hayvan g&#252;bresi bulmak zor. bunun yerine piyasadan bulabileceğimiz organik g&#252;bre diye satılan humik asit i&#231;eriyormuş onlardan kullansak olurmu.k&#252;k&#252;rt de tavsiye ediyorlar ne dersiniz. saygılarımla.

kygnad
24-12-2005, 22:19
yanmış hayvan g&#252;bresi genelde &#231;oğu besin değerini yitirmiştir..&#231;&#252;nk&#252; bizim k&#246;yl&#252;m&#252;z bu t&#252;r g&#252;breyi su ge&#231;irmeyen havuzda &#252;retmediği i&#231;in yağan yağmur sularıyla bir&#231;ok besin kaybolmaktadır..taze hayvan g&#252;bresi daha makbuld&#252;r ve ucuzdur,bazen &#231;ok c&#252;zi bir parayla bile bulunur..
bu taze hayvan g&#252;bresini bulama&#231; haline getirip fidanlara verin,sulamayı da ihmal etmeyin bakın nasıl &#231;ılgınca b&#252;y&#252;yecek fidanlarınız..bunu yaptığınız takdirde kimyasal g&#252;bre vermeniz gerekmez..yalnız bunun bi mahzuru danaburnu &#252;retebilir ve bunlar fidanlarınızın k&#246;klerini yiyebilir..bu y&#252;zden yeni dikilmiş fidan diplerine hayvan g&#252;bresi koymamak daha iyidir..&#231;evresine ve k&#246;klerin gelişeceği b&#246;lgeye konabilir ve mutlaka toprağa g&#246;m&#252;lmelidir..

humik asitin toprağı d&#252;zenleyici,mikroorganizmaların &#231;alışmasını arttırıcı,toprağın su tutmasını sağlayıcı,k&#246;kleri islah ve tamir edici pek&#231;ok yararı vardır..ben her sulamada azda olsa kullanırım..ama humik asit d&#252;zenleyicidir,besleyici değildir tek başına..azot,fosfor,potas gibi temel elementleri ve diğer bor,bakır,&#231;inko,mangan,manganez,demir,k&#252;k&#252;rt gibi mikrobesinleri i&#231;ermez..
kullanacağınız amonyum s&#252;lfatta k&#252;k&#252;rt olduğu i&#231;in ve her yıl birka&#231; kez yapacağınız bordo bulamacı uygulamalarında da k&#252;k&#252;rt olduğu i&#231;in ayrıca k&#252;k&#252;rt kullanmaya gerek yoktur..k&#252;k&#252;rt ve mangan zeytin ağacının -7 deki donma riskini azaltır,aldığı bu maddeler sayesinde biraz daha donlara karşı mukavemet kazanır..

ANALİZATÖR
26-12-2005, 18:32
dölleyici olarak ne çeşit kullanacağımı bilemiyorum. ayvalık kullanacaktım. çiçek açma zamanı farklı olmaz dediler. diyen bir ziraat mühendisi .ne kullanacağım ozaman. yardımınız lütfen ? 5*5 mi yoksa 6*4 dikimmi daha iyi olur düz arazi için. güneşi alma bakımından tarlayı işleme v.s yönünden saygılar.

kygnad
26-12-2005, 19:18
ziraat&#231;ilere ne kadar &#231;ok sorarsan o kadar kafanı karıştırırlar..
-gemlik kendi kendini d&#246;ller..ama 40-50 fidan arasına domat dikseniz iyi olur..&#231;i&#231;ek zamanı aynıdır..&#231;i&#231;ek a&#231;ma zamanını bulunduğu y&#246;re ve iklim şartları belirler..
-araziniz d&#252;z ve verimliyse ve bodur zeytinlik ama&#231;lıyorsanız 5X5 ten aşağısı olmaz..arazi verimsizse ve trakt&#246;rle bakım işlerini yaparım diyosanız 6X6 olur..
-sıraları y&#246;redeki ana r&#252;zgar y&#246;n&#252;ne paralel yapın..

ANALİZATÖR
26-12-2005, 20:01
6*4 yaparsan daha iyi g&#252;neş alır dedniyo. yani dikd&#246;rtgen dikim daha iyi mi g&#252;neş alır, kare dikime g&#246;re.yani 6*4 m&#252; 5*5 mi iyi olur.ger&#231;i ikisindede birim alandaki zeytin sayısı aynı. ama ilerde seyreltme yapmak gerekirse 6*4 daha iyi mi olur. 4 leri kaldırsan 6*8 olur. fikriniz l&#252;tfen. saygılarımla.burda domat yok.ayvalık kullansak olurmu d&#246;lleyici olarak 10 ağaca 1 adet.d&#246;lleyici t&#252;r&#252; tarlanın dış &#231;evesine dikmekle aralaa dikmek arasında verim bakımından d&#246;lleme kalitesi bakımından farklılık olurmu. saygılar.

cetvel
26-12-2005, 20:07
sevgili Analizator,
tarladaki çalışmaların sırasında fotoğraf çekebilme imkanın var mı acaba? Çalışmalarını, fotoğraflarla desteklersen benim arşivim için çok makbule geçecek... :tamam:

saygılar...

kygnad
26-12-2005, 20:22
6*4 yaparsan daha iyi güneş alır dedniyo. yani dikdörtgen dikim daha iyi mi güneş alır, kare dikime göre.yani 6*4 mü 5*5 mi iyi olur.gerçi ikisindede birim alandaki zeytin sayısı aynı. ama ilerde seyreltme yapmak gerekirse 6*4 daha iyi mi olur. 4 leri kaldırsan 6*8 olur. fikriniz lütfen. saygılarımla.burda domat yok.ayvalık kullansak olurmu dölleyici olarak 10 ağaca 1 adet.dölleyici türü tarlanın dış çevesine dikmekle aralaa dikmek arasında verim bakımından dölleme kalitesi bakımından farklılık olurmu. saygılar.

kardeşim güneş ışıklarını sen ne yaparsan yap her taraftan yansımalarla alır..6x4 5x5 hiç farketmez..ağaçlaştığı zaman da ağacın ortasında yapacağın budamalarla ışığın daha iyi alınmasını sağlarsın..seyreltmeyi niye yapacaksınki..seyrelteceğin şeyi niye şimdi ekmek zorundasınki ?
tekrar yazıyorum gemlik kendini dölleyicidir..madem bu konuda endişelisin 40-50 fidana 1 adet başka ne tür bulursan ek..istersen yabani ek..
dölleyicileri serpiştir kenarlara ortalara..merak etme tabiat ana bu işleri halleder rüzgarla,arılarla böceklerle..sen ekmesende 10 kilometre ötedeki zeytinlerden rüzgar getirir polenleri..
biraz evhamlısınız.

ANALİZATÖR
26-12-2005, 20:30
sayenizde &#246;ğreniyoruz sayın kygnad.70 d&#246;n&#252;m arazi ye dikecem. ilk defa b&#246;yle bir iş yapacam.klasik tarım olan mısır--buğdaydan vaz ge&#231;iyoruz. herkes bu tarlaya yazık git dağbaşına ek diyor zeytini,.... sanki mısırdan ne kazandıysak ....6ay bekle 70 d&#246;n&#252;mde 2 milyar cıvarı bir kar.bunada ş&#252;k&#252;r tabbiki zararde edebilirdik. &#231;ok soru soruyorum kusura bakmayın &#246;ğrenmeye &#231;alışıyorum,yapmışken en g&#252;zelini yapayım istiyorum. saygılarımla.

kygnad
26-12-2005, 20:40
bakın aşağıda gemlik d&#246;llenme bigileri var ve hangi &#231;eşitlerle d&#246;llenmeyi arttıracağınız yazılı..i&#231;iniz rahat etsin:
Sinonimleri : Trilye, Kaplık, Kıvırcık, Kara
Orijini : Kocaeli ilinin Gemlik il&#231;esi
Ağa&#231; Kuvveti : orta
Meyve B&#252;y&#252;kl&#252;ğ&#252; : orta
Meyve Şekli : yuvarlağa yakın silindirik
Meyve Eti % : 85,86
&#199;ekirdek % : 14,14
Periyodisite Durumu : yok
D&#246;llenme Durumu : kısmen kendine verimli. ayvalık , &#231;akır ,erkence.
&#220;r&#252;n&#252;n Değerlendirilmesi : siyah sofralık
=======================
valla basit &#252;r&#252;nler eken &#231;ift&#231;inin işi bitik..
eğer kışın tarlada sular 2-3 g&#252;nden fazla g&#246;llenme yapmıyorsa yaptığınız iş doğrudur fidanlık kurmakla..
s&#246;ylenenlere bakmayın bizde dedikodu yapmak,yaptığın işten vazge&#231;irmeye &#231;alışmak,kafa &#231;elmek boldur..birazda hasetlik oldumu..

kygnad
26-12-2005, 20:49
70 dekara mini bir bah&#231;e trakt&#246;r&#252; almak şart size..ot-&#231;apa işleri &#231;ok masraflıdır..ot işinde kanınızı emer elalem..
dikimden &#246;nce mutlaka enine boyuna derin bi patlatma yapın ve dikimden sonra ağır trakt&#246;r sokmayın arazinize..toprak pamuk gibi ge&#231;irgen kalsın..

ANALİZATÖR
26-12-2005, 20:50
bu bilgileri yazan site varmı?birde şunu merak ettim ağa&#231; başına verim kg olarak .4 yaşında meyve verirse k&#231; kilo verir.5 yaşında k&#231; kilo verir. ben burdaki k&#246;ydeki arkadaşın birine dedimki 4 yıl idare edebilsen belkide 4. veya 5. yıl alacağın zeytin in geliri toplam 4 yıllık buğday -mısır gelirine yaklaşır diye tahminde bulundum. tabbiki mevlam bilir en iyisini.yani 5 yaşlı bir ağa&#231; iyi bakılırsa 10kilo zeytin verebilirmi?

kygnad
26-12-2005, 20:54
biz bu işlerde &#231;ok ge&#231; kaldık..elin arap suriyesi bile bizi solladı..gap'taki k&#252;rt kardeşler dehap-pkk işleriyle,eşkiyalık yapmakla uğraşacaklarına zeytin dikselerdi şimdi ihya olurlardı..
bizim d&#252;nyaya kafa tutan ve piyasa yapıcı bir rol &#252;stlenmemiz i&#231;in şimdiki 90 milyon ağacımızı en az 400 milyon adede &#231;ıkarmamız lazım..
t&#252;rkiyede ormandan başka herşeye benziyen ama mevzuat hazretlerinin 2-b'nin m&#252;saade etmediği ve buraya zeytin ek diye ağlayan o kadar geniş atıl &#231;alılık arazilerimiz varki..

ANALİZATÖR
26-12-2005, 20:55
birde şu an fidanlar k&#246;yde evin avlusunda toprakta duruyor. en dıştaki fidanların etrafını toprakla besledik. b&#252;t&#252;n fidanlar birbirine destek olacak şekilde dip dibe duruyor. i&#231;erdekileri tavsiyeniz &#252;zere dış ortama &#231;ıkardım.yani b&#252;t&#252;n fidanları t&#252;pe kadar toprağa g&#246;mmedim. sık bir şekilde bir araya getirip endıştakilerin etrafını toprakla 10-15cm kadar besledim.fidanları dikmemiz tahminim 1 ayı ge&#231;er.dışarda bişe olurmu?k&#246;kler veya fidanların g&#246;vdeleri soğuktan etkilenirmi? bundan endişe ediyorum bir tek.

ANALİZATÖR
26-12-2005, 20:59
zeytini &#231;ok seviyorum herkesede tavsiye ediyorum.sevabı yeter be?ne demiş efendimiz (s.a.v.) kıyametin kopacağını bilsen,elindede bir ağa&#231; olsa onu yinede dik demiş. g&#252;zel bir iş bu,hayırlı bir iş . inşallah başarılı olurum.

ANALİZATÖR
26-12-2005, 21:13
patlatma yapacam ama 1metreden patlatmayı yapacak g&#252;&#231;te trakt&#246;r&#252; olan birini bulmak lazım. trakt&#246;rler hep zayıf.şu an derin bir k&#246;tenle s&#252;r&#252;lm&#252;ş vaziyette tarla. yağmur yağdı &#252;zerine. toprağın tava gelmesini bekliyorum. en fazla 40 cm kadar derinden s&#252;rm&#252;ş&#252;zd&#252;r k&#246;tenle.siz belkide pulluk diyorsunuzdur. işte o aletle s&#252;rd&#252;k. ama 2sene &#246;nce tarla icara verildiğinde g&#252;&#231;l&#252; bir trakt&#246;rle 80cm den patlatma &#231;ekilmişti tarlaya.o bize hala fayda sağlarmı. yoksa illaki araştırıp cıvar k&#246;ylerden trakt&#246;r bulayımmı?&#231;ukurları 60*60 eşecem.dediğim gibi 35-40cmden derin bir s&#252;r&#252;m yaptık.bundan sonrada toprak tava gelince yaylı k&#252;lt&#252;vat&#246;rle birdaha tarlayı karıştırıp d&#252;zleyip ekecektik fidanları. şimdi ise patlatma işini d&#252;ş&#252;n&#252;yorum needecem bilemiyorum. hayırlısı olsun.

kygnad
26-12-2005, 21:13
zeytini çok seviyorum herkesede tavsiye ediyorum.sevabı yeter be?ne demiş efendimiz (s.a.v.) kıyametin kopacağını bilsen,elindede bir ağaç olsa onu yinede dik demiş. güzel bir iş bu,hayırlı bir iş . inşallah başarılı olurum.

Zeytin doğallıktır, sağlıktır, lezzettir... Binlerce yıllık bir kültürdür... Hayattır... Sıkılan ilk danedir, süzülen ilk damladır, bandırılan ilk ekmektir... Alınteridir... Sevinçtir... Mutluluktur... Zeytin yaşama biçimidir... Sadakattır... Tutkudur... Berekettir...

ANALİZATÖR
26-12-2005, 21:17
sayın kygnad yukarıda 3-4 soru sordum . onlarada &#246;zetle bir cevap verseniz sizi bayağı yordum .kusura bakmayın.sağolun cevaplarınız i&#231;in verdiğiniz ve vereceğiniz bilgiler i&#231;in &#231;ok sağolun.

ANALİZATÖR
26-12-2005, 21:18
saat 19,50den sonra sorduğum sorular i&#231;in.

kygnad
26-12-2005, 21:22
birde şu an fidanlar köyde evin avlusunda toprakta duruyor. en dıştaki fidanların etrafını toprakla besledik. bütün fidanlar birbirine destek olacak şekilde dip dibe duruyor. içerdekileri tavsiyeniz üzere dış ortama çıkardım.yani bütün fidanları tüpe kadar toprağa gömmedim. sık bir şekilde bir araya getirip endıştakilerin etrafını toprakla 10-15cm kadar besledim.fidanları dikmemiz tahminim 1 ayı geçer.dışarda bişe olurmu?kökler veya fidanların gövdeleri soğuktan etkilenirmi? bundan endişe ediyorum bir tek.

içinizin daha rahat etmesi için imkanınız varsa çok aşırı don olayı olma ihtimali olan günlerde fidanların üstüne naylon örtersiniz..
endişeye gerek yok hiç birşey yapmasanız da zarar olmaz..ben talaşı o yüzden yazmıştım size,hafiftir,taşıması kolaydır torba aralarına 5-6 çuval talaş serpeleseniz boşlukları dolduruverir..

kygnad
26-12-2005, 21:34
patlatma yapacam ama 1metreden patlatmayı yapacak güçte traktörü olan birini bulmak lazım. traktörler hep zayıf.şu an derin bir kötenle sürülmüş vaziyette tarla. yağmur yağdı üzerine. toprağın tava gelmesini bekliyorum. en fazla 40 cm kadar derinden sürmüşüzdür kötenle.siz belkide pulluk diyorsunuzdur. işte o aletle sürdük. ama 2sene önce tarla icara verildiğinde güçlü bir traktörle 80cm den patlatma çekilmişti tarlaya.o bize hala fayda sağlarmı. yoksa illaki araştırıp cıvar köylerden traktör bulayımmı?çukurları 60*60 eşecem.dediğim gibi 35-40cmden derin bir sürüm yaptık.bundan sonrada toprak tava gelince yaylı kültüvatörle birdaha tarlayı karıştırıp düzleyip ekecektik fidanları. şimdi ise patlatma işini düşünüyorum needecem bilemiyorum. hayırlısı olsun.
çiftçeker bulabilirseniz patlatmayı yapın derim..bunlar sonradan telafi edilmez..
3 lü 5 li pulluklarla 40 cm.derinlik işleneceğini sanmıyorum..tek pulluk olursa belki..onu da ufak traktör çekemez 60-70 cm. derinden..
toprağın havalanması ve geçirgenliğinin artması için patlatmayi şiddetle öneririm..bu tür şeylerde maliyet-para hesapları yapmayın derim ben..
patlatma yapılırken ben olsam karşıdan seyretmem,traktöre binerdim..çünkü hileye kaçmayacak çiftçi bulmak zor bu zamanda..sırtınızı döndüğünüz anda patlatma kolunu kaldırır biraz yukarı kuş gibi uçmaya başlar traktör..ben patlatma yaptırırken patlatma üzerine 200-300 kilo ağırlık koydum ve patlatmanın üstüne bindim..kütür-kütür gitti patlatma,kaç defa da pim kesti patlatma kollarında..
ehl-i namus çiftçi bulmak bu devirde mesele..paranı kapmaya bakarlar..

kygnad
27-12-2005, 13:10
toprak ağır ve killi yapıdaysa bu kış mevsiminde kolay kolay tava geleceğini pek sanmıyorum..isterseniz patlatma işini seneye ağustos-eyl&#252;le erteleyin..

ANALİZATÖR
28-12-2005, 10:27
toprak tava gelmezsse fidanları nasıl ekeceğim.?fidan ekmemde mahzur varmı?mevlam bir fırsat verir inşallah.hayırlısı olsun.

kasved
28-12-2005, 17:20
Kanser ilacı olarak ZEYTİN
http://www.milligazete.com.tr/index.php?action=show&type=news&id=14489

borsaci19
30-12-2005, 15:23
Arkadaşlar bu başlık.&#231;ok g&#252;zel. ilgiyle okudum.

bir şey sormak istiyorum ?
Şile,Agva,Sapanca 'da Zeytin işi yapılamaz mı?
Hep ege b&#246;lgesi civarları konuşuluyor?
Ya da denense hi&#231; mi olmaz ? D&#252;ş&#252;ncelerinizi alabilir miyim?

Teşekk&#252;rler;

dursun
30-12-2005, 16:04
Arkadaşlar bu başlık.çok güzel. ilgiyle okudum.

bir şey sormak istiyorum ?
Şile,Agva,Sapanca 'da Zeytin işi yapılamaz mı?
Hep ege bölgesi civarları konuşuluyor?
Ya da denense hiç mi olmaz ? Düşüncelerinizi alabilir miyim?

Teşekkürler;
Zeytin binlerce yıldan beri Akdeniz çanağında ve bu çanağın benzeri olan iklimsel koşullarda yetişmektedir.Sözünü ettiğiniz yerler bu iklim koşullarına benzer ise,sizde zeytin yetiştiriciliği yapabilirsiniz.
Zeytin aşırı yağışlı ve taban suyu olan yerleri pek sevmez.Bunu dikkate almak gerekir.

kygnad
30-12-2005, 18:04
b&#252;y&#252;k bir olasılıkla olmaz..karayel ve poyraza a&#231;ık ve kışın -7 nin altını g&#246;ren yerler oralar..ekersiniz,bir-ka&#231; yıl şansınız yaver gider,aşırı don olayı olmaz ama sert bir kış yaşandığında fidanlarınız kavrulur gider..
kuzeye kapalı vadi i&#231;lerinde belki bi ihtimal ama risk almaya değmez..
ılıman b&#246;lge ağacıdır zeytin.

Saxofon
31-12-2005, 15:11
Bu konu bu kadar uzun sürmez zannediyordum, fakat yazıldıkça yazılmış.

Didimde bizim site eski bir zeytin bahçesi üzerine kurulmuş. Bizim evin bahçesinde 3 tane ağaç vardı. Bir tanesi eve çok yakın olduğu için evi saran yürüme yolunu patlatıyordu, o yüzden kestik. Yıllarca dibinden dal verip durdu. Onları da kestim, fakat tekrar vermeye devam edince, 60-70 kiloluk beton parçasını üstüne kapattım ve bir daha vermedi. Bir diğeri komşu ile aramızdaki duvarın dibindeydi. Komşu "Bunu kesin, yaprakları bahçeme düşüyor" diye tutturdu. Biz yıllarca kesmedik. Bir ara eve geldiğimizde komşu "Fırtına ağacınızı kırdı bizim bahçeye düşürdü. Biz de yarısını budadık." dedi.

Özet olarak şimdiye kadar zeytinin değerli olduğu, geçime ve yatırıma yaradığı hiç aklıma gelmemişti.

Not: Kuraklığa süper dayanıyor. Bizim bahçedeki diğer meyve ağaçları yazın sulanmasın hemen kuruyup ölüyorlar, fakat zeytine hiçbirşey olmuyor. Hatta bizim yanımızdaki boş arsadaki ağaca 20 yıldır su veren falan yok, hala sapasağlam ve de zeytin veriyor. Demekki baharda aldığı su ona bütün yaz yetiyor.

Başarılar,

bilto
31-12-2005, 17:13
Sn kygnad değerli bilgilerinizi paylaştığınız için çok teşekkürler... Ayrıca yeni yılınızı da kutlarım... Benim sormak istediğim gerçek bir zeytinyağını ve kalitesini nasıl ayırt edebiliriz...Bu konuda da bilgi verirseniz topik biraz daha zenginleşir sanıyorum...

kygnad
31-12-2005, 19:56
zeytinyağının asit derecesi tek başına yağın kalitesini belirlemez..
hakiki zeytinyağı:
elle toplanmış,&#231;&#252;r&#252;ks&#252;z ve kurtsuz k&#252;flenmemiş zeytinlerin fazla bekletilmeden taş değirmende ezilip sıcak su ilave edilmeye başlanmadan &#246;nce preslenmesinden ilk elde edilen yağdır..bu yağ karanlık bir yerde dinlendirilir ve acı suyundan ayrılır..
en hakiki,doğal z.yağı budur..bunu bulmak &#231;ok zor,bulsanızda doğru olduğunu bilmek &#231;ok zor..anlamanın en g&#252;zel yolu; b&#246;yle bir yağa sıcak (&#246;zellikle )k&#246;y ekmeğini banıp yediğinizde genzinizde bir meyve aroması hissetmeniz gerekir..

kygnad
31-12-2005, 20:08
toprak tava gelmezsse fidanları nasıl ekeceğim.?fidan ekmemde mahzur varmı?mevlam bir fırsat verir inşallah.hayırlısı olsun.

doğa size bu fırsatı mutlaka verecektir..
kazdığınız toprak küreğe,çapaya,kazmaya bulaşmıyorsa ve vurduğunuzda toprak dağılabiliyorsa TAV tamam demektir..

atilla17
01-01-2006, 03:24
zeytinyağının asit derecesi tek başına yağın kalitesini belirlemez..
hakiki zeytinyağı:
elle toplanmış,çürüksüz ve kurtsuz küflenmemiş zeytinlerin fazla bekletilmeden taş değirmende ezilip sıcak su ilave edilmeye başlanmadan önce preslenmesinden ilk elde edilen yağdır..bu yağ karanlık bir yerde dinlendirilir ve acı suyundan ayrılır..
en hakiki,doğal z.yağı budur..bunu bulmak çok zor,bulsanızda doğru olduğunu bilmek çok zor..anlamanın en güzel yolu; böyle bir yağa sıcak (özellikle )köy ekmeğini banıp yediğinizde genzinizde bir meyve aroması hissetmeniz gerekir..
Öyle bir tarif ettiniz ki! inanın çocukluğum aklıma geldi.Aynen dediğiniz gibi ,yağ değirmenine gittiğimiz gün sıcak köy ekmeği yapılırdı.O ekmeği değirmenden çıkarılan yağa batırıp,üzerine havanda döğülmüş iri tuz ve biraz da kırmızı biber ekerek yerdik.Genzimizde aynen dediğiniz meyve aromasını hissederdik.Neydi o günler...Saygılarımla mutlu yıllar dilerim.

kygnad
03-01-2006, 13:28
TBMM, zeytinciliği mercek altına alacak
03/01/2006 00:38:18 Geri d&#246;n g&#246;nder yazıcı

ANKARA - TBMM zeytin ve zeytinyağı &#252;reticilerinin sorunlarını araştırarak &#231;&#246;z&#252;m &#246;nerilerinin ve politikaların belirlenmesi, zeytin &#252;retim ve t&#252;ketiminin artırılması i&#231;in yapılması gerekenlerin tespiti amacıyla harekete ge&#231;ti. AKP ve CHP milletvekilleri tarafından verilen 5 ayrı araştırma &#246;nergesi yarın TBMM Genel Kurulu'nda ele alınacak, yapılacak g&#246;r&#252;şmelerin ardından TBMM'nin yılın ilk araştırma komisyonunu zeytin ve zeytinyağında yaşanan sorunları araştırmak &#252;zere kurması bekleniyor.
AKP Bursa Milletvekili Altan Karapaşaoğlu, verdiği araştırma &#246;nergesinde toplam 35 il sınırı i&#231;inde 400 bin ailenin doğrudan ge&#231;imini zeytincilikten sağladığını belirtti. Zeytin yetişen b&#252;t&#252;n &#252;lkelerde zeytin dikilmesi ve ağacının daha verimli hale getirilmesi konusunda teşvik sağlanırken, &#252;lkemizde bu konunun ihmal edildiğini kaydeden Karapaşaoğlu, d&#252;nyanın en kaliteli sofralık zeytinini yetiştiren Gemlik, Mudanya, İznik ve Orhangazi y&#246;relerinde kalitenin korunması ve yaygınlaştırılması i&#231;in alınması gereken &#246;nlemlerin tespit edilmesi gerektiğini bildirdi.

-Zeytinyağı borsası kurulsun

AKP Balıkesir Milletvekili İsmail &#214;zg&#252;n ise zeytin ağacı sayısındaki artışa rağmen zeytin &#252;retim miktarının her yıl farklılık g&#246;stermesinin zeytinyağı &#252;retimini olumsuz etkilediğini, bu durumun ise taban fiyat ve pazarlama konusunda sıkıntılara neden olduğunu belirtti. &#214;zg&#252;n, araştırma &#246;nergesinde yemeklik zeytinyağı &#252;retiminin y&#252;zde 95'inin Balıkesir, K&#246;rfez il&#231;elerinde &#252;retildiğine dikkat &#231;ekerek bu b&#246;lgede zeytinyağı borsası kurulmasını &#246;nerdi. D&#246;kme ham zeytinyağı ihracatının serbest bırakılması gerektiğini de kaydeden &#214;zg&#252;n, bu durumun zeytinyağının ger&#231;ek fiyatını bulmasına katkı sağlayacağını bildirdi.

-Verimlilik d&#252;ş&#252;k

T&#252;rkiye'nin zeytin ağacı varlığına rağmen verimin d&#252;ş&#252;k olması nedeniyle İspanya, Yunanistan ve İtalya'nın gerisinde yer aldığını belirten AKP Aydın Milletvekili Ahmet Ert&#252;rk ise &#252;lkemizde zeytinyağı t&#252;ketiminin kişi başına 1 kg ile sınırlı kaldığını ifade etti. Zeytin ağa&#231;larının 'solgunluk' hastalığı nedeniyle kurumasının &#252;reticinin en &#246;nemli sorununu oluşturduğunu kaydeden Ert&#252;rk, bir ka&#231; yıldır ortaya &#231;ıkan bu hastalığın '&#246;lmez ağa&#231;' olarak bilinen zeytin ağacını 4-5 ay gibi kısa bir s&#252;rede kuruttuğunu ve hastalığın şu anda Aydın, Akhisar ve Manisa y&#246;relerinde yoğun olarak g&#246;r&#252;ld&#252;ğ&#252;n&#252; bildirdi.

Sanayileşme olumsuz etkiliyor

CHP Bursa Milletvekili Kemal Demirel ise verdiği araştırma &#246;nergesinde zeytin ve zeytinyağının sağlık a&#231;ısından &#246;nemine dikkat &#231;ekerek, zeytin &#252;retiminde kullanılan kimyasal maddeler, g&#252;breler ve tarım ila&#231;larının &#252;r&#252;ne olan etkilerinin araştırılması gerektiğini bildirdi. Zeytinliklerin bulunduğu yerlerdeki yapılanmanın zeytinliklere olan etkisinin saptanması gerektiğini kaydeden Demirel, sanayileşme ile birlikte tarım alanlarının i&#231;ine kadar ulaşan fabrikaların zeytin ağa&#231;larına verdiği kimyasal ve fiziksel zarara dikkat &#231;ekti.

Bitkisel yağ a&#231;ığı y&#252;ksek

AKP Edirne Milletvekili Necdet Budak ise bitkisel yağ a&#231;ığının yıllara g&#246;re farklılık g&#246;stermekle birlikte yaklaşık 500 bin ton olduğunu ve bunun yıllık değerinin 600-700 milyon dolara ulaştığını belirterek, yağlı tohum &#252;retimindeki sorunlara dikkat &#231;ekti.

kasved
03-01-2006, 19:05
zeytinyağının asit derecesi tek başına yağın kalitesini belirlemez..
hakiki zeytinyağı:
elle toplanmış,&#231;&#252;r&#252;ks&#252;z ve kurtsuz k&#252;flenmemiş zeytinlerin fazla bekletilmeden taş değirmende ezilip sıcak su ilave edilmeye başlanmadan &#246;nce preslenmesinden ilk elde edilen yağdır..bu yağ karanlık bir yerde dinlendirilir ve acı suyundan ayrılır..
en hakiki,doğal z.yağı budur..bunu bulmak &#231;ok zor,bulsanızda doğru olduğunu bilmek &#231;ok zor..anlamanın en g&#252;zel yolu; b&#246;yle bir yağa sıcak (&#246;zellikle )k&#246;y ekmeğini banıp yediğinizde genzinizde bir meyve aroması hissetmeniz gerekir..

Taş baskı eğer başında durmuyor ve ilk ağızda alınan yağı almışsanız anlamı var, birde taşbaskıda hijyen sorunu var.

Taşbaskıda bir diğer sorun zeytinde sinek m&#252;cadelesinde kullanılan ila&#231; kalıntılarının sıcak su kullanmadan ilk baskıda zeytine bulaşma ve sonu&#231;ta daha sağlıklı yağ kullanayım derken kansorojen problemiyle karşılaşma ihtimali var. Hernekdar zeytin toplamaya &#252;&#231; hafta kala son ila&#231;lama yapılıyor ve denildiğine g&#246;re toplama &#246;ncesi son &#252;&#231; haftada ilacın zeytin &#252;zerinden herne kadar kalıntısı kalmadığı iddia edilsede ben a&#231;ık&#231;ası taşbaskı zeytin yağını hijyen ve kalıntı ş&#252;phesiyle kullanmıyorum.

Kullandığım zeytinyağı &#252;st zeytin tabir edilen sırakla toplanan zeytinden elde edilen sıcak su kullanılarak taş baskı yapılmadan elde edilen yağı kullanıyorum, zaten dipden toplanan zeytin ve Sn. kygnad'ın belirttiği kurtlu ve don yemiş zeytinden elde edilen edilen yağın asit seviyesi y&#252;ksek olur. Bildiğim kadarıyla iki asit seviyesindeki yağı normal damak anlamadığından rahatlıkla t&#252;ketilebilinir. &#214;rneğin yaşadığım b&#246;lgede ge&#231;en aşırı dondan bah&#231;elerde b&#252;y&#252;k zarar meydana geldi sonu&#231;ta ge&#231;en yıl elde edilen zeytinyağındaki asit seviyesi 1.5 idi, bu sene don olmadığından elde edilen zeytinyağındaki asit seviyesi 0,5 asittir.

Sn. kygnad'a katılmadığım tek nokta asitin seviyesi ile zeytinyağı kalitesi arasında yanlış bilyorsam eğer bence doğru orantı vardır. Bunu kelime ile anlatmam zor ancak diazem tabir edilen 1 asidin altındaki z.yağını bir tabağa d&#246;k&#252;p &#252;st&#252;ne limon sıkıp ve sonracıma kekiği d&#246;kerek esmer k&#246;y ekmeğine s&#252;r&#252;p yediğinizde ne demek istediğimi anlatmış olurum.

Not: başka bir topikte tarifini vermiştim, burada tekrarlayayım ızgara veya tava yaptığınız balığa, sızma zeytinyağı, kekik, nane, limon suyu ve bolca taze d&#246;v&#252;lm&#252;ş sarmısağı karıştırıp bir deneyin farkı g&#246;receksiniz.
Afiyet olsun :)

kygnad
04-01-2006, 14:30
sn.kasved,
ben piyasada satılan markalı sızmaları kastettim..bunların rafinaj yoluyla asit derecesini d&#252;ş&#252;r&#252;l&#252;p sızma diye satıyorlar..halbuki z.yağı fabrikalarına gitseniz bunu g&#246;z&#252;n&#252;zle g&#246;r&#252;rs&#252;n&#252;z..ben &#231;ok defa bursada marmarabirlik tesislerine gittim,oraya getirilen yağlık zeytinler g&#252;nlerce kasalarda ve &#231;uvallarda bekliyor maalesef..a&#231;ık havada,yağmur g&#252;neş altında..ve k&#252;fleniyorlar..kaldıki buraya genelde defolu zeytin gelir yağ i&#231;in..ama bunlar rafinajdan sonra g&#252;zel ambalajlarla SIZMA diye satılıyor..
ikinci olarak taşbaskıda ilk sıkımdaki yağa ila&#231; kalıntıları karışır diyorsunuz..z.yağına yabancı maddenin karışacağını sanmıyorum..ila&#231; kalıntısı olsa bile bu yağa değilde acı suya karışır..&#231;&#252;nk&#252; ila&#231; yağa karışmaz,ancak suda erir..ayrıca şu da var:ila&#231;lama işleri genelde eyl&#252;lde biter..ve toplama zamanı olan aralık ayına kadar bir&#231;ok defa yağmur yağar ve zeytinler bi g&#252;zel yıkanır..pek ila&#231; kalıntısı falan kalmaz yani..

kasved
04-01-2006, 16:12
sn.kasved,
ben piyasada satılan markalı sızmaları kastettim..bunların rafinaj yoluyla asit derecesini düşürülüp sızma diye satıyorlar..halbuki z.yağı fabrikalarına gitseniz bunu gözünüzle görürsünüz..ben çok defa bursada marmarabirlik tesislerine gittim,oraya getirilen yağlık zeytinler günlerce kasalarda ve çuvallarda bekliyor maalesef..açık havada,yağmur güneş altında..ve küfleniyorlar..kaldıki buraya genelde defolu zeytin gelir yağ için..ama bunlar rafinajdan sonra güzel ambalajlarla SIZMA diye satılıyor...

Ben bu kısmını yanlış anlamış özür dilerim sizinle rafine yapılan işlemle sızma arasındaki fark konusunda tamamen hemfikirim bu konuda haklısınız.


ikinci olarak taşbaskıda ilk sıkımdaki yağa ilaç kalıntıları karışır diyorsunuz..z.yağına yabancı maddenin karışacağını sanmıyorum..ilaç kalıntısı olsa bile bu yağa değilde acı suya karışır..çünkü ilaç yağa karışmaz,ancak suda erir..ayrıca şu da var:ilaçlama işleri genelde eylülde biter..ve toplama zamanı olan aralık ayına kadar birçok defa yağmur yağar ve zeytinler bi güzel yıkanır..pek ilaç kalıntısı falan kalmaz yani..

İlaç suya karışması konusunda haklı olabilirsiniz fakat nede olsa biraz aşırı titizlik var, suya karışsada zytinyağından bulaşarak karışacağından içim rahat değil bu konuda. Birde auyrıca benim bulunduğum bölgede çoğunlukla toplama işini 15 ekim 15 aralık tarihleri arasında bitiriyorlar.

Cevabınız için teşekkür ederim.
Saygılarımla

tent
04-01-2006, 16:29
...ve acı suyundan ayrılır..
karasu diye de geçer..

sızmayı içerseniz, gırtlağınızdan yağ gibi kayıp gider; sızma değilse, genizde yanma yapar.

kygnad
06-01-2006, 20:49
ülkemizde eğitim o kadar plansız programsızki..milyonlarca gencimiz maalesef düz liselere gidiyor,neye yaradığı hiç belli olmayan üniversite bölümlerinden milyonlarca diplomalı işsiz mezun ediliyor..oysa bu ülkenin en büyük ihtiyacı mesleki teknik eğitim görmüş ara elemanları yetiştirmekten geçiyor..maalesef düz liselerden ve işsizler ordusuna katkı yapan üniversite branşlarından mezun olmuş hiçbir işe yaramıyan,gerçek bir meslek sahibi olamamış milyonlarca gencimiz bu ülkenin en büyük sorunlarından biri..oysa,edremitte açılan bu meslek okulu gibi birçok meslek dalında okullar açılabilir..
==============================================

DÜNYA'NIN İLK ZEYTİNCİLİK MESLEK OKULU, EDREMİT'DE KURULDU.



ANKARA, 16/08 --- Dünya'da ilk zeytincilik meslek okulu Balıkesir'in Edremit İlçesi'nde kuruldu. Yeni kurulan Zeytin Teknolojisi Bölümü, Endüstri Meslek Lisesi bünyesinde bu yıl 30 öğrenci ile eğitim öğretime başlayacak.



Normal derslerle birlikte analitik kimya, gıda mikrobiyolojisi, kimya mikrobiyoloji laboratuarı, gıda, endüstriyel kimya, sofralık zeytin işleme, zeytin üretim makineleri, zeytin analiz laboratuarı, zeytin yağı kimyası, sofralık zeytin kimya teknolojisi, zeytin üretim teknolojisi, zeytin yağı üretim uygulamaları dersleri görülecek. 3 Yıllık okuldan mezun olacak zeytin teknisyenleri, Edremit Meslek Yüksek Okulu bünyesinde açılan Zeytin Enstitüsü'nde eğitim ve öğretimlerine sınavsız olarak devam edebilecek. (MAKAJANS)

kygnad
06-01-2006, 21:11
sn.KASVED haklısınız..
=========================

Zehirli tek &#252;r&#252;n biber değil
Tarım Bakanlığı verileri zehirli tek tarım &#252;r&#252;n&#252;n&#252;n biber olmadığını ortaya koyuyor. Sadece son 4 ayda 21 parti tarım &#252;r&#252;n&#252; ihracatı, limitlerin &#252;zerindeki ila&#231; kalıntısı nedeniyle reddedildi. Biberin yanısıra yerfıstığı, fındık, incir, kuru kayısı, &#252;z&#252;m ve zeytinyağında da zehirli kalıntı bulundu.

http://dosya.hurriyetim.com.tr/zehir/

kygnad
06-01-2006, 21:16
Zeytin reçeline ilgi çığ gibi artıyor
Balıkesir'in Havran ilçesi Cennet Bahçeleri mevkisinde zeytincilik yapan Emel Çelikbaş'ın (22) zeytin reçeli, her geçen gün biraz daha çok ilgi görüyor.
22 Şubat 2005 13:25

İki yıl önce üretilmeye başlayan ancak ilk yıllarda yeterince ilgi görmeyen zeytin reçeli şimdilerde kapışılıyor. Her geçen gün meraklısının arttığı reçel, özellikle büyükşehirlerde kahvaltı sofralarını süslerken üretim yerleri de artmaya başladı. Çelikbaş, kahvaltının vazgeçilmez yiyeceklerinden olan reçelin birçok meyve ve sebzeden yapılabildiğini, herkesçe bilinen vişne, havuç, çilek, incir, ayva, turunç, kızılcık, kayısı ve böğürtlen reçellerinin yanısıra patlıcan, limon çiçeği, mandalin, portakal, kiraz ve zeytin reçeli de ürettiklerini belirtti. Zaten başlıbaşına çok lezzetli bir yiyecek olan zeytinin, salamurasının yanında reçeliyle de kahvaltı sofralarını süslediğini anlattı. Marketinde birçok reçel çeşidinin yanısıra zeytin reçeline de yer veren Emel Hanım, yarımşar kiloluk kavanozlardaki zeytin reçellerinin büyük ilgi gördüğünü, ürettiklerinin çoğunu İstanbul'a gönderdiklerini ifade etti.

Farklı lezzete sahip zeytin reçelini herkese tavsiye eden Çelikbaş, "Zeytin reçelinin yapımı diğerlerinden çok farklı değil. Kireç suyunda bir gün süreyle bekletilen çekirdeği çıkarılmış yeşil zeytin, daha sonra şeker ve portakal reçinesiyle kaynatılır. Ardından kavanozlara konulan reçel hazır hale gelir. Zeytin reçeli, biraz kestane şekeri, biraz da incir reçelinin tadını veriyor." şeklinde konuştu. Çelikbaş, reçelin kilosunun 5 milyon lira olduğunu sözlerine ekledi.

kygnad
07-01-2006, 12:11
Zeytinyağı severlere 3 perdelik siyaset oyunu!
06.01.2006 / Eyüp Can / Yorum





Bugün size son 3 yıldır siyaset sahnesinde görmeye pek alışık olmadığımız örnek bir hikaye anlatacağım.
Önce kronolojik sıralama.
Hikayenin 2. perdesi 3 Ocak 2006’da CHP ve AK Parti milletvekilleri tarafından Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde sahnelendi.
İlk perdesi ise 29 Kasım 2005’ten itibaren 16 CHP milletvekili tarafından Mudanya, Ayvalık, Dikili, Torbalı, Muğla, Milas ve Akhisar’da.
Aslında hikayemiz bundan 2 ay kadar önce bir grup CHP milletvekilinin CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol’u ziyareti ile başlıyor.
Muğla Milletvekili Prof. Gürol Ergin bir grup CHP milletvekili ile birlikte kafayı Türkiye’de zeytin ve zeytin yağı üretimine takıyor. Anadol’a, Avrupa Birliği sürecinde Türkiye’nin zeytin yağı üretiminde yeni bir strateji ile hareket etmesi gerektiğini, bunun için de bir araştırma komisyonu kurmak istediğini anlatıyor.
Parti gurubundan onay alır almaz 16 zeytinyağı sever milletvekili iki ay boyunca Eğe ve Marmara bölgesinde üretici, ihracatçı, tüccar, birlik ve kooperatifler olmak üzere zeytinle ilgili hemen herkesle görüşüyor.
Sonra bu görüşmelerden çıkan sonuçlar Türkiye’nin AB Üyeliği Sürecinde Zeytinde Karşılaşacağı Tehdit ve Fırsatlar başlığı ile rapora dönüştürülüyor.
Bir anlamda AB sürecinde Türkiye’nin ulusal zeytin ve zeytin yağı stratejisinin genel çerçevesi çiziliyor.
Özetle "Türkiye bir an önce yılda en az 10 milyon zeytin fidesi dikerek üretim kapasitesini ikiye katlasın, değilse AB sürecinde kotalar yüzünden zeytinyağı treni kaçacak" deniyor.
Zeytinyağı Türkiye’nin fındık, kayısı, deri, altın gibi en kolay rekabet üstünlüğü sağlayabileceği ürünlerin başında geliyor.
Fakat yanlış destekleme politikaları ve yılların ihmali bu alanda Türkiye’nin öne çıkmasını engelliyor.
İşte CHP’nin hazırladığı zeytin raporu bu konuda tarihi bir misyon üstleniyor. Dünya zeytinyağı üretiminde 177 bin ton üretim yapan Suriye’nin bile gerisine düşen Türkiye’ye, yeniden İspanya (933), İtalya (760), Yunanistan’ın (420) dahil olduğu süper ligde oynama çağrısında bulunuyor.
Raporun tüm ayrıntılarını dün haber merkezinden deneyimli muhabirimiz Selma Şimşek Referans’ta anlattı, bu yüzden ben ayrıntılar yerine siyasette yeni bir çığır açabilecek CHP’nin bu başlı başına önemli adımı üzerinde durmak istiyorum.
Çok iddialı olacak biliyorum ama hakikati teslim etmek adına iddialı olmaktan kendimi alamıyorum.
Bence CHP önceki gün mecliste 3 yıllık ana muhalefet partisi döneminin "en önemli, en yapıcı, en kalıcı, en öncü ve en vizyoner" adımını attı.
CHP öncülüğünde 3 Ocak 2006 tarihi itibariyle mecliste bir Zeytin Komisyonu kuruldu. Aman ne olur "Mecliste komisyondan çok ne var!" diyerek konuyu hafife almayın. Çünkü CHP’nin bu adımı en az 5 açıdan büyük önem taşıyor.
Bir kere, CHP uzun bir aradan sonra alternatif siyaset üretme kabiliyetini kullanarak bir ana muhalefet partisine yakışır adım attı.
İkincisi, CHP’nin öncülüğünde bir rapora AKP, iktidar kompleksine kapılmadan destek verdi.
Üçüncüsü; iktidar ile muhalefet arasında süre giden üç noktalı atışma yerini zeytinyağının geleceğini tartışan anlamlı bir komisyona bıraktı.
Dördüncüsü, 400 bin ailenin üretim yaptığı sorunlu bir sektör, ortak akılla daha çok insana kazanç sağlayacak stratejik bir sektöre dönüştü.
Beşincisi, zeytinde atılacak bu stratejik adım, dış ticaret açığı yüzünden cari açık sarmalından bir türlü kurtulamayan Türkiye ekonomisine, içinde bulunduğu kısır döngüden nasıl çıkabileceğini gösterdi.
Listeyi uzatmak mümkün fakat bu oyunu başarıyla sahneleyebilmek için 3. perdeye odaklanmak gerekiyor.
Türkiye 2000’li yılların başında Ege Zeytinyağı Birliği Başkanı Şevket Aksoy’un öncülüğünde Zeytin Ormanı Projesi ile bugün zeytinde yaşanan sıkıntıların hepsini çözecek bir adım atmıştı. Fakat orman vasfını yitirmiş arazilere zeytin fideleri dikme projesi o tarihte TEMA’nın romantik çevreciliği ve zeytinyağı birliklerinin iç çekişmeleri sonucunda rafa kalktı.
Eğer 5 yıl önce Zeytin Ormanı Projesi hayata geçse bugün Türkiye, Suriye’nin arkasında değil Yunanistan’ın önünde bir zeytin yağı ülkesi olacaktı.
Fakat olmadı.
Hiç değilse bu kez fırsat kaçmasın. Çünkü 5 yıl sonra AB kotaları gündeme geldiğinde bir daha Türkiye bu şansa hiç sahip olamayacak.
O halde 1 ve 2. perdeyi başarıyla sahneleyen CHP ve AKP’nin şimdi 3. perde ile konuşulanları hayata geçirmesi gerekiyor.
Biz zeytinyağı severlere ise siyaset sahnesinde 3. perdelik keyifli bir oyunu izlemek düşüyor.

kygnad
07-01-2006, 12:20
Zeytin üretimini üçe katlayacak 'AB harekatı' başlıyor
05.01.2006 / Selma Şimşek Bektaş / Haber





Avrupa Birliği sürecine hazırlanan zeytin ve zeytinyağ sektörüne milletvekilleri sahip çıkacak. TBMM'de CHP'nin önerisiyle Zeytin Komisyonu kuruluyor. CHP Zeytin Komisyonu'nun hazırladığı rapora göre ise Türkiye'nin AB kotasından daha az zarar görmesi için mevcut ağaç sayısını artırması gerekiyor.

Türkiye zeytincilik alanında en ciddi rakiplerinin yer aldığı Avrupa Birliği (AB) ile tam üyelik sürecinde tarım görüşmelerini başlattı. Bu nedenle oluşturulacak politikaların, stratejisi ayrı bir önem taşıyor. İşte bu gerçekten hareket eden siyasiler zeytin ve zeytinyağına ilişkin sorunların çözümü için harekete geçti. Konuya ilişkin ilk adım Cumhuriyet Halk Partisi'nden (CHP) geldi. Grup Başkanlığı'na bağlı olarak kurulan Zeytin ve Zeytinyağı Üreticilerinin Sorunlarını Araştırma Komisyonu bir rapor hazırladı. CHP'nin Meclis'te daha önce de gündeme getirdiği komisyon kurma önerisi ise 3 Ocak'ta kabul edildi. İktidar ve muhalefet partilerinin bu kararı sektör tarafından da olumlu karşılandı.

Zeytinyağı politikasına ihtiyaç var
CHP'nin 16 milletvekili ile birlikte 29 Kasım'dan itibaren Mudanya, Ayvalık, Dikili-Bademli, Torbalı, Muğla-Milas, Akhisar gibi bölgelerde üretici, ihracatçı, tüccar, birlik ve kooperatifler olmak üzere zeytin ile ilgili tüm taraflarla görüşme yaparak hazırladığı ve Türkiye’nin AB üyeliği ile birlikte zeytinde karşılaşacağı tehditlere de dikkat çektiği rapor önceki akşam açıklandı. Komisyon üyelerinden Muğla Milletvekili Prof. Dr. Gürol Ergin'in açıkladığı raporda şu görüşlere yer verildi: "Türkiye'de zeytin ağaçlarının büyük bir kısmı yaşlı ve düşük verimli. Ayrıca ilkel toplama yöntemi olarak bilinen çubukla vurma hala yaygın. Zeytinde destekleme primi yıllar içinde düşürüldü. 1999 yılında kilo başına 40 cent olan prim 2004'te 18 cent'e geriledi. Türkiye'nin bir çok yöresinde yeni dikimler bölgesel ekolojiye uygun yapılmıyor. Yanlış bölgelerde yanlış dikim yapılıyor. Türkiye'de sürekliliği olan bir zeytinyaği politikası yok."
Ergin sayının artmasının çok önemli olduğunu da dile getirerek "5 yıl içinde ağaç sayısının en az 150 milyon adede çıkması gerekiyor. Bu her yıl 10 milyon zeytin ağacı dikmek anlamına geliyor. Bunun için şimdiden proje üretmek gerekiyor. Aksi durumda Türkiye AB’nin kota sınırlaması nedeniyle potansiyelini hiçbir zaman kullanamayacak.”

Konsey'den ayrılmak yanlış oldu
"Türkiye'nin zeytine ne kadar önem verdiğini Uluslararası Zeytin Komisyonu'ndan ayrılmış olmamız yeterince açıklıyor" diyen Ergin, "Aidat yüksek diye çıktık. Şimdi yeniden komisyona girmeye çalışıyoruz ama sürekli oyalıyorlar. Türkiye hem bu komisyona tekrar girmeli hem de Ulusal Zeytin Komisyonu oluşturmalı" diyor.
CHP Grup Başkanvekili Kemal Anadol, raporun hazırlık aşamasının yaklaşık bir ay sürdüğünü ve çok çarpıcı sonuçlara ulaştıklarını söylüyor. Son üç yıldır tarımda ciddi tahribatların yaşandığını dile getiren Anadol, bunun başında da zeytin ve zeytinyağı tarımının geldiğini anlatıyor. Parti Komisyonu olarak asıl hedeflerinin Meclis'te bir zeytin komisyonu kurulması olduğunu belirten Anadol, "3 Ocak tarihli genel kurulda Meclis Komisyonu kurulması için adım atıldı" dedi.

Ağaç sayısının artması şart
Türkiye'nin katma değeri yüksek markalı ihracatın artırması konusunda en fazla çabayı gösteren üreticilerden biri Tariş Zeytin ve Zeytinyaği Birliği.Yönetim Kurulu Başkanı Cahit Çetin, meclisin sektörün sorunlarına sahip çıkmak için başlattığı girişimi çok yararlı buluyor. Çetin, AB görüşmeleri sürerken ağaç sayısının hızla artması gerektiğini söylerken, "Türkiye'de üreticinin zeytin ağacı dikimine yönelmesi sevindirici ama doğru bir politika oluşturulması gerekiyor" diyor.
Çetin AB görüşmeleri sırasında masaya ilk getirilmesi gereken konunun AB ülkelerinin paketli Türk ürünlerine yönelik gümrük uygulamasını kaldırılmasıyla başlanması gerektiğine dikkat çekerken, "Bu bizim hakkımız ama kabul ettiremedik" diyor.

Gümrük en can alıcı sorun
Türkiye'de zeytin ağacı sayısının artırılması için 1990'lı yıllarda Zeytin Ormanları Projesi'ni başlatan Lio'nun ortaklarından Ragıp Arsan da mecliste ortak komisyon kararını "sevindirici" buluyor. Ağaç sayısının artırılması için atılan adımların engellendiğini hatırlatan Arsan, "Türkiye'de üreticinin bu alana yönelmesi gerçekten olumlu. Üretim kendiliğinden artıyor. Bu konuda birilerinin hızlandıracak bir şeyler yapması lazım" diyor.
Arsan da Çetin gibi AB ile görüşmelerde asıl tartışılması gereken konunun paketli ürünlere yönelik gümrük vergisi olduğuna dikkat çekerken, "AB dökme mal yerine paketli mal almalı. bunun için hiç olmazsa bir kota oluşturmalı. İhracatçı Birlikleri'nin bu konuda lobi yapması gerekiyor. Türkiye'nin bu hakkı verilmeli" diyor.

400 bin aile zeytinle uğraşıyor
* Türkiye'de zeytin tarımı, sanayisi ve ticaretiyle uğraşan 400 bin aile bulunuyor.
* Türkiye'de zeytinyağı üretimine sistemli bir destek verilmiyor. 1998/99 pazarlama yılından bugüne kadar zeytinyağına beş kez prim verilmesine rağmen prim tutarları ton başına 400 dolardan 10 kuruşa kadar gerilemiş durumda.
* Zeytinyağında planlı bir devlet politikası yok. Bu durum zeytincilik sektöründe planlama yapılmasını engelliyor.
* Sektörün geliştirilmesi için zararlılarla mücadele, çiftçilerin eğitimi ve stoklama koşullarının iyileştirilmesi gibi önlemler uygulanmasına ihtiyaç var. * Türkiye'nin Uluslararası Zeytinyağı Konseyi üyeliği yeniden gerçekleşmeli. * Zeytinyağı tüketiminin artırılması için iç ve dış piyasaya yönelik promosyon kampanyaları hazırlanmalı.
* Gerekli önlemler alındığında Türkiye’nin zeytinyağı ihracatının toplam değerinin 1.5 milyar doları aşması bekleniyor.

AB'de 2.8 milyon zeytinyağı üreticisi var
* AB’de kayıtlı 2,8 milyon zeytinyağı üreticisi bulunuyor. Bunlardan 2,2 milyonu her yıl üretim yardımı alıyor.
* AB’deki zeytinyağı üreticilerinin yüzde 40’ı küçük üretici konumunda. Sahip oldukları ağaç sayısı 100’den az.
* Zeytinyağı üretimi için her yıl AB bütçesinden 2. 2 milyar ila 2.5 milyar euro ayırıyor. Bu tutarın yaklaşık yüzde 90’ı üretim yardımlarına ayrılıyor.
* Zeytinyağı üretiminde hedef fiyat belirleniyor. Hedef fiyatla piyasa fiyatları arasındaki fark oluşursa üreticiye prim olarak ödeniyor.
* Dünya fiyatlarına göre zeytinyağı AB'de ihracatçılarına iade uygulaması var. AB üreticisine en son kutulu natürel sızma için ton başına 60, kutulu
riviera için ton başına 55 euro verildi.
* Arz fazlası yaşanan dönemlerde üreticiye stoklama yardımı veriliyor. Verilen son yardımın tutarı ton başına 1.22 Euro oldu.
* Zeytinyağı üretiminin kalitesini geliştirmek için AB zirai ve sınai önlemler içeren programlara her yıl yaklaşık 30 milyon euro ayırıyor.
* AB zeytinyağı sektöründe faaliyet gösteren üretici birliklerini de unutmuyor. Bunların idari ve teknik masraflarının karşılanması için de 30 milyon euro tahsis ediliyor.

kygnad
08-01-2006, 13:54
Egeli zeytincilerle TEMA Vakfı arasındaki buzlar eridi
08/01/2006 10:17:54 Geri dön gönder yazıcı

İZMİR - Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği ve TEMA Vakfı, bir Akdeniz ülkesi olan ülkemizin zeytinciliğinin hakettiği kapasiteye ulaşması adına birbirlerine zeytin dalı uzatarak birlikte üretimin arttırılması için çalışma yapılmasını kararlaştırdı.

Ortak yapılan açıklamya göre, daha önce "Zeytin Tarımı" yapılması için kullanılacak alanların seçimi konusunda fikir ayrılığı yaşayan iki kuruluş, doğru yöntem ve arazi seçimi için işbirliği yapacak.

Yaşanan bu olumlu gelişmeler çerçevesinde TEMA Vakfı, basında yer alan çeşitli beyanlarla ilgili olarak Birlik aleyhine açtığı tazminat davasını geri aldı. Birlik ve Tema yönetimlerinin birlikte yapacakları çalışmalar ülke topraklarının daha iyi değerlendirilmesi, zeytin üretiminin arttırılması yoluyla istihdama katkı sağlanması, iç göçün önlenmesi ve refah seviyesinin yükseltilmesine katkı sağlayacak. Artan üretim, gelecek yıllarda Türkiye’nin uluslararası ticarette de hak ettiği yeri almasına yardımcı olacaktır. Ege Zeytin ve Zeytinyağı İhracatçıları Birliği; Zeytin Tarımı yapılacak arazi için hazine arazileri, ürün değiştirilen tarım alanları, gerçek ve tüzel (kamu ve özel) kişilere ait araziler vb. yerlerde de yapılması seçeneklerin belirlenmesi ve arazi seçimi konusunda TEMA ile işbirliği yapacak.


Ege Zeytin ve Zeyitnyağı İhracatçıları Birliği ve TEMA Vakfı, Zeytin tarımı ile ilgili ilk proje bölgesini Manisa olarak belirledi. Manisa ilinde gerçekleştirilecek uygun arazi seçimi sonrasında, süratle bu alanlara zeytin fidanları dikilecek. Bu işbirliği çerçecesinde ayrıca en kısa süre içinde "Zeytin Tarımı" konusunda lider ülkelerin katılımıyla, geniş kapsamlı bir "Zeytin Çalıştayı" gerçekleştirilecek.

tent
08-01-2006, 21:20
bu ayki atlas dergisinde d&#252;nyanın uydusu ay ve d&#252;nyaya etkileri işlenmiş. konunun tarımı da ilgilendiren y&#246;nlerine de değinilmiş.

ANALİZATÖR
24-01-2006, 17:48
&#231;ok zor işmiş vesselam.insanlarla uğraşmak kurdurana kadar &#231;ıldırtıyolar insanı.
işaretlemede hata yaparlar.olmuyo dersin. yılların uzmanıyız derler birde.
iş&#231;iler &#231;ukur a&#231;acak k&#252;reklerini getirmezler seni 15 km ye &#231;arşıya k&#252;rek almaya yollarlar. terzinin iğnesi yanında olur benim bildiğim.

ANALİZATÖR
24-01-2006, 17:51
&#231;ukurları k&#252;rekle 60*60*60 a&#231;alım dersin akıl veren &#231;ok olur senin paran &#231;ok derler .ne alakası varsa. trakt&#246;rle burguyla a&#231;acakmışım yılların uzmanı tarımda devlette &#231;alışmış kişilerde trakt&#246;rle a&#231; derler

ANALİZATÖR
24-01-2006, 17:54
onları dinlemedim zar zor 60*60*60 &#231;ukur a&#231;tık bazıları 50-55 cm gelsede geneli 60*60*60 a&#231;tık ş&#252;k&#252;r. dikim aşamasında &#231;arşıya beylere k&#252;rek almaya gittim 1000 e yakın fidanımı dağıtmışlar &#231;ukurların kenarına. neden dağıttınız hepsini dedim. sanki 1g&#252;nde dikecekmisiniz.yetişmesem diğerlerinide dağıtacaklardı. başlarında da ziraat m&#252;hendisi var.

ANALİZATÖR
24-01-2006, 18:03
ancak 300 fidan dikebildik .şu an 700e yakın fidan dışarda &#231;ukurların kenarında toprak yığınının &#252;st&#252;nde yağmur yiyor. t&#252;pl&#252; fidan. donmaz inşallah k&#246;kleri. k&#246;klerine bişe olurmu diye endişe ediyorum.hava 1 haftadır yağıyor ne zaman dikmeye başlayacam bilmiyorum. tarla &#231;amur şu an.g&#252;bre alırsın &#252;st&#252;n&#252; bile &#246;ylesine &#246;rterler yağmurda. şunu g&#246;rd&#252;m el adamı acımıyor insana. fidanları &#252;sten tutup taşıyolar vicdanım sızlıyor. onlarda benim g&#246;z&#252;mde bir bebek,k&#252;&#231;&#252;k bir bebek,onlarında şevkate ihtiyacı var. aaah bir anlasalar insanlar bunu.sevebilseler bir fidanı,bitkiyi,bir tavuğu,g&#252;vercini .s&#252;tliman olur d&#252;nya. hep madde d&#252;ş&#252;nm&#252;ş&#252;z,maneviyatı sevgiyi unutmuşuz.&#231;ık doluyum be vaktinizi aldım kusura bakmayın.

ANALİZATÖR
24-01-2006, 18:05
birde kulakla a&#231; diyenler oldu.yani tek par&#231;a pulluk gibi bişeyle hat &#231;ek trakt&#246;rle sonra dik dediler.herkes karşı &#231;ıktı bana. negerek var 60*60*60 &#231;ukura imarlı tarla burası dediler.benmi hata yaptım yoksa onlar mı işi bilmiyor.

ANALİZATÖR
24-01-2006, 18:08
birde dikerken &#231;ok dikkat edeceğim p&#252;f noktaları varsa yazarsanız memnun olurum. şuna inandım damdan d&#252;şenin derdini damdan d&#252;şen biliyor. m&#252;hendiste olsa pratikte iş başka..

ANALİZATÖR
24-01-2006, 18:09
ziraat m&#252;hendisidir ,dieride yıllardır bah&#231;e kuran kişidir dedik 2 kişi uzman koyduk işcilerin başına işaretlemede yine hata oldu. mesafe5*5 tamam ama bazı yerlerde hiza tutmuyor.

ANALİZATÖR
24-01-2006, 18:11
vesselam ben 1haftada epey yoruldum mevlam yardımcım olsun bana dua edinde arkadaşlar şu fidancıkları hayrlısıyla toprağa koyabileyim.

ANALİZATÖR
24-01-2006, 18:15
t&#252;p&#252;n boyu 20cm.60cmlik &#231;ukurun yaklaşık 40 cm ini etraftaki g&#252;neş g&#246;rm&#252;ş toprakla dolduruyoruz. bunun &#252;st&#252;ne organik toprak(G&#220;BRE)(tarım krediden aldım) serpiyoruz 300gr fidan başı.sonra fidanı koyup yine fidanın etrafını yine g&#252;neş g&#246;rm&#252;ş işlenmiş &#252;st toprakla dolduruyorum. &#231;ukurdan &#231;ıkan toprağın tamamınıda fidanın etrafına havuz yapmada kullanıyorum. YAPTIĞIM İŞLEM DOĞRUMU?

ANALİZATÖR
24-01-2006, 18:17
&#199;ukurdan &#199;ikan TopraĞin Tamamini Havuz İ&#199;İn Kullaniyom &#199;&#220;nk&#220; &#199;ukur EŞenlerİn Alt-&#220;st Toprak Ayrimini İyİ Yaptiklarina Kalbİm Kanaat Etmİyor.

ANALİZATÖR
24-01-2006, 18:19
Yanİ &#199;ukurun Altini Fİdanin Etrafini Hep Tarladakİ İŞlenmİŞ &#220;st Toprakla Dolduruyom. DoĞru Mu Yapiyom. Fİdana Zarari Olurmu?saygilarimla. Sayin Kgynad Sayin Dursun Bu Konudan Anlayan T&#220;m Hİsse Net Katilimcilari Fİkİrlerİnİz L&#220;tfen.saygilarimla.

Eta_Aquarus
24-01-2006, 19:18
:mad:

Valla gerçekten yazdıklarınız dehşet verici..Aslında geleceğin petrol kuyusunu dikiyorsunuz...İzmir'de Tarişi'in Bir Araştırma birimi var ..Ege Kampüsünün içinde..Onların bu konuda tam uzman olduklarını biliyorum..Tabii sizi bunlar paralı gördüler...Ve O negatif ruh haliyle ;kıskançlık krizine girdiler..Anlaşıldığı kadarıyla ...Ben size Ege Ziraat ve Tarişin o araştırma kurumunu önermek isterim..Bir de şöyle bir şey geldi aklıma: sürekli dijital fotoğraf ve..ile fidanları belgeleyin ve numara koyun en azından yanlışlarınızı bu işten TAM anlıyan vede kıskançlık hastalığına tutulmamış bir hocayı ya da uzmanı bulduğunuzda hatanızı görebilirsiniz.. Yani söylediğim: 1000 fidan için bir exel veri tabanı bu 7 yıllık bir gelişim vs..için ayarlarsınız..Ve fidanlarınızın yüzde 70 tutmazsa bu sefer ..tam bilenlerle çalışırsınız..En azından sinirlerinize dikkat edin bu ülkede iş yapmaya çalışıyorsunuz...Kolay değil.. Ama bu badireden ne kadar zararlı (hatalı dikim) yaptığınızı öğrenmiş olursunuz...Sizi çok takdir ettim..Tebrik ediyorum...Eğer gerçekten çok ihtiyacım var derseniz.. İzmir de kendim giderim bulurum istediğiniz adamı..gerçekten çok samimi söylüyorum ..Tabii soruları vs tam olarak formüle etmelisiniz? Yapabileceğim bir şey varsa söyleyin ...İşsiz bir akademisyen olarak işe yaramış olurum hiç olmazsa..Saygılarımla...

ANALİZATÖR
24-01-2006, 19:55
Ben Adana B&#214;lgesİndedyİm.&#199;ok SaĞolun Eta Aguarus,&#199;ok SaĞolun.burda AraŞtirip Sİzlerİnde Teknİk Bİlgİ Olarak DesteĞİnİ Alarak Mevlam M&#220;sade Ederde YaĞmurlar Bİraz Durursa Tekrar Dİkmeye BaŞlayacam. Şu An Tek EndİŞem Fİdanlar 70 D&#214;n&#220;m Arazİde &#199;ukurlarin Yaninda Bİr Bİr Duruyor. Acaba K&#214;klerİ SoĞuktan Etkİlenİrmİ Dİyorum Ama Ben Onlari Y&#220;ce Mevlama Emanet EtmİŞİm BİrŞey Olmaz İnŞallah.

Eta_Aquarus
24-01-2006, 20:25
..Dediğim gibi buradakiler bir numara google eart den dikim alanınız hakkında da konuşurlar sanıyorum....Toprak nem vs.. Yüzlerce değişken var ..
Ama en azından excell konusunu ciddiye alın.. Tam dikim tarihi ve hepsini..ve fotoğraflayın...Biliyorsunuz her başarısızlık ...Aslında bir fırsat olmalı..Teklifim geçerlidir..Her türlü yardımı yaparım.Aslında en iyisi kendinizin bu kitapları devirmesi..Sanıyorum bu konuda yüksek teknoloji ve bilişim teknolojisi geliştirmişlerdir..En azından İtalyanlar ;İspanyollar..Teklifim geçerlidir..Çok acil bir durum için telimi de veririm...Sizi ve Fidanlarınızı Allah'a emanet ediyorum..Not..Çukurova Zirraat'de bölgede Zeytincilik üzerine yapılmış Tez var mı bilmiyorum.. www.yok.gov.tr dan tez aramadan ararsanız sanırım sizin Mühendislerden çok daha fazla şey öğrenirsiniz..Burada Hurma diye bir zeytin var.. Karaburun dan gelenler 6 kağıttan fazla ediyor ..Daha İçerden Güzelbahçeden gelenler 4 ediyor.. Haklısınız gelecek Zeytin 'de..Ama sonunda her şey siz de bitecek...

kygnad
24-01-2006, 21:31
sn.analizatör,
bu sayfalarda çok şey,çok pratik bilgi aktardım ama size pek yararı olmamış gibi bu yazdıklarımın..
bizim köylülerin ne zihniyette insanlar olduğunuda aktarmıştım size..
işiniz biraz zor ve karışık gibime geliyor..allah yardımcınız olsun ne diyeyim..

kygnad
24-01-2006, 22:50
ziraat mühendisidir ,dieride yıllardır bahçe kuran kişidir dedik 2 kişi uzman koyduk işcilerin başına işaretlemede yine hata oldu. mesafe5*5 tamam ama bazı yerlerde hiza tutmuyor.
çapraz çekilen iplerin kesiştikleri noktaları kireç ile işaretleseydiniz ve iplerin hizalarını siz kontrol edebilseydiniz sorun olmazdı..sıraların ve fidanların aynı hizada olmaması ileride toprak işlemede biraz sorun olabilir.

kygnad
24-01-2006, 23:00
onları dinlemedim zar zor 60*60*60 çukur açtık bazıları 50-55 cm gelsede geneli 60*60*60 açtık şükür. dikim aşamasında çarşıya beylere kürek almaya gittim 1000 e yakın fidanımı dağıtmışlar çukurların kenarına. neden dağıttınız hepsini dedim. sanki 1günde dikecekmisiniz.yetişmesem diğerlerinide dağıtacaklardı. başlarında da ziraat mühendisi var.
paranın ve işin sahibi sizsiniz,siz organize etmeliydiniz yapılacak işleri..dikimden önce yeterince kürek getirmelerini sağlamak veya sizin takviye olarak kürek gibi malzemeleri almanız gerekirdi..kürek almaya giderken onlara siz yokken yapacakları işleri söyleyebilirdiniz..çukurların milimi milimine illa 60.60 olması şart değil..bazısı 55 bazısı 50 olur çok önemli değil..

kygnad
24-01-2006, 23:05
ancak 300 fidan dikebildik .şu an 700e yakın fidan dışarda çukurların kenarında toprak yığınının üstünde yağmur yiyor. tüplü fidan. donmaz inşallah kökleri. köklerine bişe olurmu diye endişe ediyorum.hava 1 haftadır yağıyor ne zaman dikmeye başlayacam bilmiyorum. tarla çamur şu an.gübre alırsın üstünü bile öylesine örterler yağmurda. şunu gördüm el adamı acımıyor insana. fidanları üsten tutup taşıyolar vicdanım sızlıyor. onlarda benim gözümde bir bebek,küçük bir bebek,onlarında şevkate ihtiyacı var. aaah bir anlasalar insanlar bunu.sevebilseler bir fidanı,bitkiyi,bir tavuğu,güvercini .sütliman olur dünya. hep madde düşünmüşüz,maneviyatı sevgiyi unutmuşuz.çık doluyum be vaktinizi aldım kusura bakmayın.
fidanları üstten tutup taşımaları pek sorun çıkarmaz..sizin adana yöresinde kökleri donduracak gibi -7 soğuk olmaz,tasalanmayın..tabi fidanları dikilecek miktarda dağıtsalardı iyi olurdu..hırsızlık olayları falan olmuyorsa endişe etmeyin..

kygnad
24-01-2006, 23:09
tüpün boyu 20cm.60cmlik çukurun yaklaşık 40 cm ini etraftaki güneş görmüş toprakla dolduruyoruz. bunun üstüne organik toprak(GÜBRE)(tarım krediden aldım) serpiyoruz 300gr fidan başı.sonra fidanı koyup yine fidanın etrafını yine güneş görmüş işlenmiş üst toprakla dolduruyorum. çukurdan çıkan toprağın tamamınıda fidanın etrafına havuz yapmada kullanıyorum. YAPTIĞIM İŞLEM DOĞRUMU?
organik toprağa falan gerek yoktu,asıl daha önce size yazdığım gibi triple süper fosfat ve potasyum sülfat suni gübrelerini koymanız gerekirdi fidan tabanına hiç olmazsa 500-750 gram..diktikten sonrada üste 100 gram üre saçacaktınız olay bitecekti..

kygnad
24-01-2006, 23:14
birde kulakla aç diyenler oldu.yani tek parça pulluk gibi bişeyle hat çek traktörle sonra dik dediler.herkes karşı çıktı bana. negerek var 60*60*60 çukura imarlı tarla burası dediler.benmi hata yaptım yoksa onlar mı işi bilmiyor.
sizin yaptığınız doğru..onların dediği gibi pulluk izine dikmeyi deneseydiniz mümkün değil fidanlarda hiza olmazdı..
ama pratik olması açısından ve işinizin çabuk bitmesi açısından burgu ile açılan çukurlara dikim yapabilirdiniz..daha önce benimde aklıma gelmedi,sizde sormadınız bu hususu..

ANALİZATÖR
25-01-2006, 09:29
sizin bilgilerinizden faydalandım ve teşekk&#252;r ediyorum sayın kgynad.burgu ile a&#231;ılan &#231;ukurlarıda g&#246;rd&#252;m &#231;ok dar.fidanı koyunca sağında solunda 5-10cm mesafe kalıyor.hoşuma gitmedi.

ANALİZATÖR
25-01-2006, 09:33
bana bu işi iyi yaparlar diye tavsiye edilen bu 2 uzmanda triple s&#252;per fosfat ve potasyuma karşı &#231;ıktı. şu an bitki durgun d&#246;nemde. buna gerek yok.ayrıca bitki k&#246;kleri yanabilir risk alma &#252;zerine dediler. internetten yazıştığım bu işi bilenler kullan dediysemde hep karşı &#231;ıktılar. ilerde &#252;stten verririz dediler.organik g&#252;breyede karşı &#231;ıktılarda onuda ben almıştım kullandılar.

ANALİZATÖR
25-01-2006, 09:57
şurda hatalı olduğumu kabul ediyorum. çok güvenmiştim 2 uzmana organize ederler işcileri zannettim ,yanılmışım. zaten birşey sorsan şöylemi yapsak desen biz bu işe yıllarımızı verdik gibi cevaplar alınca insan bidaha bişe demiyor kalpleri kırılmasın diye.yani ilk defa bukadar işciyle uğraştım tecrübesizdim.çok güvenmemeliymişim.yanılmışım.

ANALİZATÖR
25-01-2006, 10:03
ama forumun bana çok faydası oldu en azından çukurlarımı 60*60*60 açtırdım geniş çukur eştirdim.fidanlar beklerken etrafına toprak --muşamba çekip soğuktan korudum.tozlayıcı olarak ayvalık çeşidi kullanacam ayvalık fidanıda temin ettim.v.s.vs.herkese tekrar çok teşekkür ediyorum.

ANALİZATÖR
25-01-2006, 10:05
organik toprağa falan gerek yoktu,asıl daha önce size yazdığım gibi triple süper fosfat ve potasyum sülfat suni gübrelerini koymanız gerekirdi fidan tabanına hiç olmazsa 500-750 gram..diktikten sonrada üste 100 gram üre saçacaktınız olay bitecekti..
bu gübreleri üsten sonra versek bitki gelişiminde tabana vermiş kadar aynı etkiyi sağlayabilirmiyiz .cevabınız için şimdiden teşekkürler.

kygnad
25-01-2006, 10:17
bana bu işi iyi yaparlar diye tavsiye edilen bu 2 uzmanda triple s&#252;per fosfat ve potasyuma karşı &#231;ıktı. şu an bitki durgun d&#246;nemde. buna gerek yok.ayrıca bitki k&#246;kleri yanabilir risk alma &#252;zerine dediler. internetten yazıştığım bu işi bilenler kullan dediysemde hep karşı &#231;ıktılar. ilerde &#252;stten verririz dediler.organik g&#252;breyede karşı &#231;ıktılarda onuda ben almıştım kullandılar.
bu g&#252;brelere karşı &#231;ıkanlara hayret ediyorum..uzman falan olamaz onlar..
bu g&#252;brelerin &#252;stten verilemiyeceğini ve verseniz bile yararını g&#246;remiyeceğinizi aşağıdaki yazıyı iyi okursanız anlarsınız..
siz yanlış ve bilgisiz insanlarla yola &#231;ıkmışsınız.

kygnad
25-01-2006, 10:27
G&#252;breleme

Zeytinliklerimizin genellikle meyilli arazilerde yer alması ve bakım tedbirlerinin tam olarak uygulanmaması gibi nedenlerle beslenme problemlerine sık rastlanmaktadır. Zeytin ağa&#231;ları diğer meyve t&#252;rlerine oranla olumsuz koşullara daha dayanıklı olmakla beraber verim ve kalite d&#252;şmesi gibi sorunlar ortaya &#231;ıkmaktadır.
Beslenme problemleri olarak tanımlayabileceğimiz durumlar;
• Besin elementlerinin noksanlığı
• Besin elementlerinin fazlalığı
• Besin elementleri arasındaki dengesizliklerdir.
En &#231;ok karşılaşılan sorunlar; noksanlıklar ve besin element dengesizlikleri olup, fazlalıklara olduk&#231;a az rastlanmaktadır.
Zeytin ağa&#231;ları da, diğer bitkiler gibi uygun beslenme koşullarında normal ve sıhhatli bir gelişme g&#246;sterirler. Fakat gerek besin maddelerinin ortamda yokluğu, gerekse ortamda mevcut olduğu halde &#231;eşitli fakt&#246;rlerin alım &#252;zerindeki olumsuz etkileri nedeniyle bitki normal bir gelişme g&#246;steremez.
Besin maddesi noksanlıklarının başlangıcında normal ve sıhhatli gibi g&#246;r&#252;nen ağa&#231;larda; ileri noksanlık durumlarında yaprak, &#231;i&#231;ek, s&#252;rg&#252;n, g&#246;vde ve meyvelerde bariz belirtiler ortaya &#231;ıkar. T&#252;m ağacın gelişmesi durur ve &#231;ok ciddi noksanlık durumları ağacın &#246;l&#252;m&#252;ne neden olur.
Bu duruma gelen bir ağaca uygulanan t&#252;m bakım ve k&#252;lt&#252;rel tedbirlere rağmen beklenen veya arzu edilen &#252;r&#252;n&#252; elde etmek m&#252;mk&#252;n değildir. Bu durum, zeytinde besin maddesi noksanlıklarının kesin teşhis ve takibi gereğini ortaya &#231;ıkarmaktadır.
Teşhisler mutlaka yaprak ve toprak analizlerine dayandırılmalıdır. Bitki besin maddelerinin topraktaki mevcudiyetine rağmen bitkinin alımını engelleyen fakt&#246;rlerin varlığı halinde, bu fakt&#246;rlerin incelenerek değerlendirilmesi yapılmalıdır.

1. Toprak &#214;rneklerinin Alınmasında Uyulması Gereken Kurallar

2. Toprak &#214;rneklerinin Alınma Şekli ve Zamanı


3. Yaprak &#214;rneklerinin Alınmasında Uyulması Gereken Kurallar

4. Yaprak &#214;rneklerinin Alınma Şekli ve Zamanı

G&#252;brelerin Uygulama Şekilleri:

 AZOTLU G&#220;BRELER ağacın k&#246;k boğazına yaklaşmayacak şekilde ağa&#231; tacı altına serpilip ,toprağa karıştırılmalıdır.
 FOSFORLU VE POTASYUMLU G&#220;BRELER ,ağa&#231; tacı hizasında a&#231;ılacak 15-20 cm. derinliğindeki banda veya kire&#231;li ve killi olmayan topraklarda ta&#231; izd&#252;ş&#252;m hizasında verilip, diskaro ile toprağa karıştırılmalıdır.
http://www.zae.gov.tr/yetistirme/42.asp

kygnad
25-01-2006, 13:15
bana bu işi iyi yaparlar diye tavsiye edilen bu 2 uzmanda triple s&#252;per fosfat ve potasyuma karşı &#231;ıktı. şu an bitki durgun d&#246;nemde. buna gerek yok.ayrıca bitki k&#246;kleri yanabilir risk alma &#252;zerine dediler. internetten yazıştığım bu işi bilenler kullan dediysemde hep karşı &#231;ıktılar. ilerde &#252;stten verririz dediler.organik g&#252;breyede karşı &#231;ıktılarda onuda ben almıştım kullandılar.

siz ve etrafınızda uzman ge&#231;inen insanlar bu g&#252;breleme konusunda &#231;ok hatalısınız..&#246;nceki sayfalarda hep yazdım size..bana inanmadınız bari elinizin altında internet var girseydiniz zeytincilik sitelerine google'dan nasıl g&#252;breleme yapılacağını &#246;ğrenirdiniz..ve bu şekilde yapılan g&#252;brelemenin sonu&#231;larını fidanlar deli gibi gelişirken anlayacaktınız..ben &#231;ok &#252;z&#252;l&#252;yorum b&#246;yle yanlış işlere ve yanlış insanlara..potas ve fosfor niye yaksınki fidan k&#246;k&#252;n&#252;..g&#252;brenin &#252;st&#252;ne koyarsın 3-4 cm. toprak olur biter..zaten bu g&#252;breler tam fidan altına değil,&#231;ukurun kenarına toplu olarak konur..hayırlısı olsun.sizler daha iyi biliyorsunuz anlaşılan..
====================
KULLANDIĞIMIZ BU G&#220;BRELERİN &#214;ZELLİKLERİ VE VERİLME ZAMANI
AZOTLU G&#220;BRELER:Amonyum s&#252;lfat asit karakterli bir g&#252;bredir.% 21 azot ihtiva eder.Zeytin ağacı asit karakterli topraklarda iyi yetişemez.Bu g&#252;brenin devamlı kullanılması ile toprak asitliğe doğru kayacağından,s&#252;rekli olarak bu g&#252;brenin kullanılması iyi değildir.

Eğer toprağımız &#231;ok fazla kire&#231;li ise,toprak pH (asitliğini)arzu edilen seviyeye (pH=6-7)getirmek i&#231;in kullanılır.Amonyum nitratın etkisi &#231;abuk ve devamlıdır.%20-26 azot ihtiva eder.Rutubet &#231;ektiği i&#231;in hemen kullanmaya dikkat edilmelidir.Saklanacak ise havalandırılmalı,6-8 torbadan fazla &#252;st &#252;ste yığılmamalı,benzin,gazyağı gibi maddelerden uzak tutulmalıdır.

Kire&#231;le karıştırılmış olması iyi y&#246;n&#252;d&#252;r.

&#220;re % 45-45 azot ihtiva eder.Yağmur ve yıkama suyu ile kaybı diğer azotlu g&#252;brelere g&#246;re azdır.B&#252;nyesinde fazla miktarda azot olduğu i&#231;in diğer azotlu g&#252;brelerin miktarı kadar kullanılmamalıdır.

Azotlu g&#252;brelerin diğer g&#252;brelere nazaran yıkanarak kaybolması &#231;abuk olduğu i&#231;in tamamı birden verilmemelidir.&#214;rneğin 3 kg g&#252;bre verecek isek bunun 2/3’&#252; yani 2 kg Şubat-Mart ortalarına kadar verilmeli,kalan 1 kg ise &#231;i&#231;eklenme ile &#231;ekirdek sertleşmesi arasında kalan Temmuz ayında verilmelidir.

Azotlu g&#252;breler Şubat-Mart ayı ortasına kadar şekildeki gibi tacın izd&#252;ş&#252;m&#252;ne ,pulluk-&#231;izi derinliğine verilerek &#252;zeri kapatılır.

FOSFORLU G&#220;BRELER
S&#252;per fosfatın ve triple s&#252;per fosfatın suda eriyebilen fosfor asidinden zeytin yararlanır.Fosforlu g&#252;brelerden suda eriyebilen fosfor asidi y&#252;ksek oranlar tercih edilmelidir.&#214;nemli olan fosforlu g&#252;brelerin ağa&#231; tacının altına potasyumlu g&#252;bre ile beraber 25-30 cm.de k&#246;k derinliğine Şubat-Mart ortalarına kadar verilmesi gerekmektedir.Pratikte &#252;reticilerimiz k&#246;k derinliğine erişememektedir.Bunun i&#231;in m&#252;mk&#252;n olduğu kadar derine g&#246;mmelidir.Bu g&#252;bre her sene yağış ve yağmur suları ile 5 cm. kadar aşağıya kaymaktadır.S&#252;per fosfatta % 16-18,triple s&#252;per fosfatta %43-46 suda eriyebilen fosfor asidi vardır.(şekil 2)

POTASYUMLU G&#220;BRELER
Potasyum s&#252;lfat &48-52 potasyum oksit ihtiva eder.Fosfatla beraber verilir.(şekil2)

http://www.zeytincilik.8m.com/gubre.htm

tagü
26-01-2006, 01:15
Sn Analizat&#246;r
Sn kygnad doğru s&#246;yl&#252;yor.Bende bir ziraat m&#252;h. olarak diyorum ki mutlaka ama mutlaka triple s&#252;per fosfat ve potasyum s&#252;lfatı fidan başına en az 300 gr vermelisiniz.Bunu en azından daha sonra dikeceğiniz 700 fidana uygulayın derim.G&#252;breleri fidan &#231;ukuruna koyunca &#252;zerlerine kapatacak kadar kum koyun ki k&#246;kler g&#252;breyle temas etmesinler.Bu yapılan g&#252;breleme fidanın 3 yıllık ihtiyacını karşılar.

kygnad
26-01-2006, 01:41
Sn Analizat&#246;r
Sn kygnad doğru s&#246;yl&#252;yor.Bende bir ziraat m&#252;h. olarak diyorum ki mutlaka ama mutlaka triple s&#252;per fosfat ve potasyum s&#252;lfatı fidan başına en az 300 gr vermelisiniz.Bunu en azından daha sonra dikeceğiniz 700 fidana uygulayın derim.G&#252;breleri fidan &#231;ukuruna koyunca &#252;zerlerine kapatacak kadar kum koyun ki k&#246;kler g&#252;breyle temas etmesinler.Bu yapılan g&#252;breleme fidanın 3 yıllık ihtiyacını karşılar.

boşuna kafa patlatmış gibi hissediyorum kendimi..
anlamayan anlamaz,hazır ayağına gelmiş doğruları yazanı elinin tersiyle iter..
eğri ile doğruyu ayırdemiyen kişinin başarılı olması &#231;ok zordur..
ve insanlara bazı ger&#231;ekler pahalıya malolur..
bu zeytincilikte de b&#246;yledir,borsada da..
kendi d&#252;şen ağlamaz..

kygnad
26-01-2006, 02:07
sn.Eno, m&#252;sait bir zamanımda,biraz d&#252;ş&#252;n&#252;p tartarak fikirlerimi net bir şekilde aktaracağım size toprak ve pavlonya ile ilgili olarak..

Eno
26-01-2006, 02:16
&#199;ok sevinirim sn kygnad... Bende kendi &#231;apımda araştırıyorum ancak sizin d&#252;ş&#252;nceleriniz ve tecr&#252;beleriniz benim i&#231;in &#231;ok değerli.

ANALİZATÖR
26-01-2006, 10:17
boşuna kafa patlatmadınız sayın kgynad ben &#231;ok ısrar ettim uzman ge&#231;inen biride ziraat m&#252;h olan arkadaşlara gerek yok deyip durdular teredd&#252;te d&#252;şt&#252;m ve onlara şunuda s&#246;yledim bir &#231;ok zeytincilik sitesinde yazıyor bu dedim buna rağmen ikna edemedim &#231;&#252;nk&#252; bulunduğum yer de bu işi yapan belli kişilerdi bir s&#252;r&#252; bah&#231;e kurmuşlardı .60*60 &#231;ukurada karşı &#231;ıktılar .ama internet sitelerinde okuduğum da 80*80 &#246;neriliyordu &#231;ok yerde. sizde geniş a&#231;ın &#231;ukurları demiştiniz. ama şimdi yağmur yağınca diktiğimiz 300 kadar fidanın yağmur nedeniyle &#231;&#246;kme yapacağını s&#246;yl&#252;yolar &#231;ukur uda geniş a&#231;tırdın gerek yoktu diyolar. şu andan itibaren onlarla ilişkimi keseceğim.

ANALİZATÖR
26-01-2006, 10:20
sayın kgynad sizi dinleyeceğim ve triple s&#252;per fosfat ve potasyumu kullanacağım. ancak bana şu konuda yardımcı olun l&#252;tfen. kızmayın l&#252;tfen.benim amacım eniyisini yapmaktı ,yanlış kişilerle yola &#231;ıkmışım yanılmışım. hatasız kul olmaz.

ANALİZATÖR
26-01-2006, 10:29
şu konuda yardımcı olun :60*60 a&#231;ılmış&#231;ukur ve alt &#252;st toprak birbirine karışmış vaziyette dışarda toran toprak yığını ve yığının yanında 1haftadır dışarda yağmur yiyen fidanlarımız var.triple s&#252;per fosfatı---potsı--ve www.organiktarim.biz adresinden bakabilirsiniz yeşil poşetli olan g&#252;bre var elimizde. nasıl dikeyim. g&#252;breleri &#246;nce sıfıra en tabana yani 60cm derinliğemi koyayım,yoksa &#231;ukurun dibine bir miktar toprak serip g&#252;breleri &#246;yle mi koyayım yani ne yapacağımı a&#231;ık a&#231;ık yazın nasıl dikecem fidanın &#231;&#246;kmemesi i&#231;in dikerken ka&#231; defa hangi aşamalarda sıkıştıracam yazarsanız memnun olurum. sizi dinleyecem ne derseniz nokta virg&#252;l uygulayacam.inanın &#246;nceki yazılarınızıda ge&#231;enlerde okudum artık beynim durmuş psikolojikmen yıprandım,anlayın beni l&#252;tfen. daha dikeceğim 2000 fidan var onlara uygulayalım bari. zararın neresinden d&#246;nsek kardır.mevlam benim ve benim gibilerin yar ve yardımcısı olsun inşallah.

kygnad
26-01-2006, 13:15
-alt &#252;st toprağı fazla kafanıza takmayın,&#231;ift&#231;ilikte milimi milimine iş olmaz..m&#252;mk&#252;n olduğu kadar iyi toprakla doldurun &#231;ukurları,doldurunca &#231;iğneyin..
-&#252;&#231;&#252;nc&#252; defa gene yazayım:60 cm derinlikte &#231;ukuru a&#231;tınız diyelim..en alta 15 cm. kadar iyi toprak doldurun..triple ve potası &#231;ukurun ortalarına değilde tam kenarlara sacayağı (3 noktaya) şeklinde toplu olarak koyun..
g&#252;breyi koyduktan sonra &#252;st&#252;ne 5-8 cm. kalınlıkta toprak &#246;rt&#252;n..
-fidanı yerleştirin &#231;ukura iyi toprakla biraz daha doldurduktan(20 cm) sonra &#231;iğneyin..70-100 gram kadar amonyum s&#252;lfat veya &#252;re veya 26 lık amonyum nitrat sa&#231;ın..gene doldurun kalan yerleri..olay tamam..
-fidanı dikmeden &#246;nce dibindeki ve yanlarındaki dolanmış k&#246;kleri mutlaka temizleyin..
-aldığınız organik g&#252;breyi iade edip yukarıdaki g&#252;brelerle değiştirirseniz iyi olur..ka&#231;a aldınız or.g&#252;breyi ve paketi ka&#231; kilo?

ANALİZATÖR
26-01-2006, 13:29
25 kilosu 15 ytl. herfidana 300gr atmıştık.web sitesinden inceledinizmi ?işe yaramazsa kullanmıyalım ama tarım krediden aldığım i&#231;in iadesi zor almazlar.ayrıca y&#252;kleyip şehre getirmeside ayrı bir k&#252;lfet.tripleyi vs dediğiniz gibi kullanacam.saygılarımla.

kygnad
26-01-2006, 13:34
bu kadar bilgi ve tecrübe noksanlığı olan bir kişi böyle 30-40 dekar dikim yapacağına bu yıl 4-5 dekar deneme dikimi yapsaydı..gelecek sene vaziyeti iyice anlar ve işine daha hakim olarak kalan yerleri ekerdi..ve parasal açıdan da baya tasarrufu olurdu..çünkü bizim köylümüz karşısındaki insanın konuya hakim olmadığını anladığı an nasıl sömürü yapacağını düşünür..

kygnad
26-01-2006, 14:01
aldığınız organik g&#252;breyi sitesinden inceledim..
bu sizin fidanlarınızın azot-fosfor ve potas ihtiyacını karşılamaz..siz bu g&#252;breyi ziyan etmeyin şimdi..fidanlara son 15 cm.lik toprağı doldurmadan &#246;nce &#252;re ile birlikte 70-80 gram sa&#231;ın yeter..
bu g&#252;breler bitki gelişimini d&#252;zenleyen bakır,&#231;inko,demir,bor,mangan,kobalt vs.gibi yardımcı besin maddelerini i&#231;erir..
şimdi fazla koyarsanız yağmurlarla yıkanıp gider..en g&#252;zeli yazın yapacağınız sulamalarda fidan başına 50-60 gram kullanmaktır..
hi&#231; duymadığım firma..piyasada &#231;in malı işleyen bir s&#252;r&#252; firma var..pakette yazılanlara ben pek inanmam..&#231;&#252;nk&#252; ge&#231;en sene BAGFAŞ'ın afrikaya ihra&#231; ettiği g&#252;brelerde bile noksanlık &#231;ıktı,il&#231;e tarım toplattı bunları..bagfaş bunu yaptıktan sonra..pakette %20 yazar tahlilde %3 &#231;ıkar..bu y&#252;zden bu t&#252;r yaprak g&#252;brelerinde ve takviye g&#252;brelerinde HEKTAŞ'tan şaşmayın..ila&#231;ta da HEKTAŞ..barkodlu ila&#231; yok bundan başka firmalarda..

ANALİZATÖR
26-01-2006, 14:25
teşekk&#252;rler.

kygnad
26-01-2006, 14:31
valla size kırılmak g&#252;cenmek bana yakışmaz..bu &#252;lkede iyi,g&#252;zel doğru bir iş yapmaya &#231;alışan insanlara benim katkıda bulunmam boynumun borcudur..

ANALİZATÖR
26-01-2006, 14:58
sağolun &#231;ok sağolun.saygılarımla.

feyuz
26-01-2006, 15:01
tavsiye edilir her mevsim piyasası var

kygnad
29-01-2006, 14:47
sn.ENO,
&#246;ncelikle sizde bir doğa sevgisi olduğuna inanıyorum..ama hayaller ve ger&#231;ekler &#231;ok farklı oluyor..
-hangi y&#246;rede ikamet ettiğinizi bilmiyorum,bu y&#252;zden neler yetiştirebileceğiniz konusunda tam bir &#246;neri getiremiyeceğim..
-eğer marmara ege insanıysanız ve ilgilenme olanaklarınız kısıtlıysa fıstık &#231;amı veya melez kavak ekmenizi &#246;nerebilirim..fıstık &#231;amı &#231;ok değerli ve bergamada bildiğim kadarıyla fabrikası var..tesis kurmak ve bakımı &#231;ok masrafsız ve az zaman alır..bir &#246;nemli avantajı da &#231;ok fakir,kurak ve ucuza alabileceğiniz arazilere uygundur,ayrıca ileride &#231;ocuklarınız i&#231;in &#246;l&#252;ms&#252;z bi kazan&#231; kapısı olur..
-kavak ise biraz sulak alanlarda arazi almanızı gerektirir..bununda dikimi bakımı azdır..12-14 yaşında &#231;ocuklarınızın eğitim ve evlilik masraflarını &#231;ıkarır..
-tarla alıp boş tutarak bekletmek size yarar sağlamıyabilir..yani tarla alayım da başkalarına kiraya vereyim diye yatırım yaparsanız pek avantajınız olmaz..şimdilik &#252;lke tarımı can &#231;ekişiyor ve arazi ve tarla fiyatları pek prim yapmıyor..
-kendinizi zirai konularda eğitip,başkalarının y&#246;nlendirmesiyle iş yapacak durumdan kurtulana kadar fıstık &#231;amı ve kavak yetiştiriciliği size en az maliyet ve en y&#252;ksek kazan&#231; sağlayan konular olacaktır..
selam ve sevgiler..

kygnad
29-01-2006, 15:03
10 Mayıs 2005— Bergama’nın Kozak Beldesi’ne bağlı 16 k&#246;y fıstık &#231;amı dikerek “yaşamlarını değiştirdi”. K&#246;yl&#252;ler, yeni &#252;r&#252;nle k&#246;ylerinde yaşanan işsizliği ortadan kaldırdığı gibi, zengin oldular..









İzmir’in Bergama il&#231;esine bağlı Kozak Beldesinin 16 k&#246;y&#252;n&#252;n kaderi fıstık &#231;amlarıyla değişti. Daha &#246;nce bağcılık yaparak ge&#231;imini sağlayan b&#246;lge k&#246;ylerinde 1986 yılından itibaren fıstık &#231;amının keşfedilmesiyle bu k&#246;ylerde yaşam standartları bir anda değişti.
&#214;zellikle Kozak’a bağlı 16 k&#246;y arasında fıstık &#231;amından y&#252;z milyarlarca lira gelir elde ederek hayat standartlarını y&#252;kselten Kaplan ve Aşağıbey k&#246;y&#252; diğer k&#246;ylere de &#246;rnek oldu.
&#199;am fıstığının ardından k&#246;y t&#252;zelkişiliğine ait fıstık &#231;amlarından &#252;r&#252;n&#252;n olduğu yıllarda 500- 600 milyar liranın &#252;zerinde gelir sağlandığını belirten Kaplan K&#246;y&#252; Muhtarı Harun Demir, şahısların ise fıstık &#231;amından yılda 25- 30 milyar lira arasında gelir elde ettiğini s&#246;yledi.
Fıstık &#231;amlarının bir &#231;oğunun kendiliğinden &#231;ıktığını belirten Muhtar Demir, ağa&#231;ların &#252;zerindeki &#252;r&#252;nleri takip ederek ileriki &#252;&#231; yıllık planı da rahatlıkla yaptıklarını, buna g&#246;re gelecek yıllarda ka&#231; para kazanacaklarını tahmin edebildiklerini de s&#246;yledi.
Kaplan k&#246;y&#252;nde halkın fıstık &#231;amı sayesinde gelir d&#252;zeyinin artmasıyla birlikte eğitim seviyesi de y&#252;kselmiş. K&#246;ydeki kızların bir&#231;oğunun &#252;niversiteye gittiği de edinilen bilgiler arasında. Aydın, Muğla y&#246;relerinde de fıstık &#231;amı bulunduğunu ifade eden Kaplan K&#246;y&#252; Muhtarı Harun Demir, ancak o b&#246;lgelerde erken toplanması nedeniyle fıstık &#231;amlarında kalitenin d&#252;şt&#252;ğ&#252;n&#252;, bu nedenle Kozak yaylasında yetişen fıstık &#231;amlarının kalitesinin daha y&#252;ksek olduğunu dile getirdi.
Muhtar Demir, kilosunun 5.5 YTL’den alıcı bulduğu &#231;amfıstıklarının k&#246;ye kadar gelen kişiler tarafından satın alındığını belirterek, “K&#246;y&#252;m&#252;z fıstık &#231;amını keşfettikten sonra t&#252;m herkesin hayatı bir anda değişti. Bu da beraberinde işsizliği getirirken, eğitim kalitesini de y&#252;kseltti” dedi.
K&#246;yde daha &#246;nce bağcılığın yaygın olduğunu dile getiren, Hulusi Aydın, “zamanla bağlar yaşlandı. &#199;am fıstıkları da iyi para ettiği i&#231;in bir &#231;oğumuz bozulan bağlarımızın yerine fıstık &#231;amı diktik” dedi.
Kaplan K&#246;y&#252;nde bağcılık yapmakta ısrar eden tek t&#252;k kişiler kalmış. Bunlardan birisi de Ali Uysal. Bağcılığın Kozak y&#246;resinin simgesi olduğunun altını &#231;izen Uysal, kendisinin de birka&#231; fıstık &#231;amı bulunduğunu, ancak &#252;z&#252;m yetiştiriciliğini daha &#231;ok sevdiği i&#231;in bu mesleği s&#252;rd&#252;rd&#252;ğ&#252;n&#252; bildirdi.

kygnad
29-01-2006, 15:08
-fıstık &#231;amı BU TARLADA,ARAZİDE Hİ&#199;BİRŞEY YETİŞMEZ denilen yerlere ekilebilir,bu y&#252;zden dikim yapacağınız araziyi kelepir fiyata alabilirsiniz..
-fıstık &#231;amının diğer &#246;nemli avantajı da,fidanları &#231;ok masrafsız bir şekilde kendiniz &#252;retebilirsiniz..alırsınız 10x30 fidan torbalarından,doldurursunuz killi toprakla ve 2 &#231;ekirdek g&#246;mersiniz..olur biter,bir yıl sonra fidanlarınız hazır olur..
-sulama derdi yoktur..
-hem meyvesi hem kerestesi para yapar..meyvesi ihra&#231; &#252;r&#252;n&#252;d&#252;r,biliyorsunuzdur pilavlara konulan i&#231; fıstıkların ka&#231; para olduğunu..sanırım 50 gramı 3-4 milyon yapıyor marketlerde..