PDA

View Full Version : Geçmiş olsun sevgili Serenler.



Pages : [1] 2

Jokerr
16-07-2011, 08:34
Kalp Spazmı gecirip hastaneye kaldirilan ve 2 damarina anjiyo yapilip stent takilan" SERENLER'e geçmiş olsun.

ALLAH onu sevdiklerine bağışlasın acil şifalar versin.

işçi74
16-07-2011, 09:23
Allahtan acil şifalar dilerim,,

Haliaeetus
16-07-2011, 09:24
Allah şifa versin.büyük geçmiş olsun...

yağmur
16-07-2011, 09:25
Değerli Serenler hocama geçmiş olsun... yürekten şifa ve sevgi dileklerimi yolluyorum...

hakansahin
16-07-2011, 09:25
Geçmiş Olsun.

Rabbim Şifalar Versin...

KONYALIYIZ
16-07-2011, 09:26
Geçmiş olsun Serenler abi

Objektif
16-07-2011, 09:27
Büyük geçmiş olsun Serenler. Allah seni ailene, sevdiklerine ve hissenetine bağışlamış. Umarım hastaneden tez zamanda çıkar ve aramıza dönersin.

:fl::fl::fl:

inorganik
16-07-2011, 09:31
Gecmis olsun abicim

REST
16-07-2011, 09:34
Svg.Serenler'e acil şifalar diliyorum.
Sağlam bir kişiliğe sahip ve takdir ettiğim arkadaşlardan birisidir...:)
Bu sorunu atlatır.:super:
Selamlarımla..

Erasure
16-07-2011, 09:53
Bir an önce sağlığına kavuşması dileğiyle...
Sevgiler

Von
16-07-2011, 10:17
Geçmiş olsun sevgili SERENLER. Bir an evvel eski sağlığına kavuşup aramızda olmanı bekliyoruz ! Seni şimdiden özledik !

PETRO
16-07-2011, 10:18
Geçmiş olsun, acil şifalar abi...

selçuk efendi
16-07-2011, 10:21
Abim, geçmiş olsun... Dikkat et kendine, yaş belli bir yeri geçince sık sık kontrole gitmekte fayda var.

FNT
16-07-2011, 10:27
Geçmiş olsun abi. Allah acil şifalar versin.

julia.luthor
16-07-2011, 11:02
Geçmiş olsun, bir an önce sağlığına kavuşması dilerim....

gemici
16-07-2011, 11:10
geçmiş olsun............................

ufukARIKAN
16-07-2011, 12:05
Geçmiş olsun sayın Serenler , acil şifalar olsun.

ereglili
16-07-2011, 12:35
Geçmiş olsun..Allah beterinden korusun..

STAH
16-07-2011, 12:50
DEĞERLİ ARKADAŞIMA BURADAN DA GEÇMİŞ OLSUN DİLEKLERİMİ İLETİYORUM...

en kısa zamanda sağlığına kavuş..

çünkü bu ülkenin senin gibi insanlara çok ihtiyacı var..

mahmut1
16-07-2011, 12:54
Geçmiş olsun.Acil şifalar dilerim.

celikbilek
16-07-2011, 12:56
Gecmiş olsun sn serenler, acil şifalar diliyorum

eksper
16-07-2011, 12:58
büyük geçmiş olsun, acil sifaalar...

nurettinduzenli
16-07-2011, 12:59
Geçmiş olsun sayın Serenler.

sabonis
16-07-2011, 13:13
Allah daha büyüğünden korusun şifasını versin, çok geçmiş olsun...

KAFKASKARTALI
16-07-2011, 13:21
Geçmiş olsun sn Serenler...

ŞEMS
16-07-2011, 13:31
Geçmiş olsun ustam..

YALCIN2004
16-07-2011, 13:51
Gecmis olsun Sayın Serenler. Yapılacak birsey olursa bir mesaj yeterli. Çünkü ben bir Tıp profesörüyum.

sülber
16-07-2011, 14:34
Geçmişler olsun.Şifalar bulasınız.

HMİNALAY
16-07-2011, 14:43
geçmiş 0lsun sayın SERENLER abi

inşallah en kısa zamanda sağlığına kavuşursun....

JAKO
16-07-2011, 14:45
Geçmiş olsun.

kumralada
16-07-2011, 15:09
Sn. Serenler, rahatsızlığınıza çok üzüldük.Sağlığınıza yeniden kavuşmanız dileğiyle, ben ve eşim geçmiş olsun dileklerimizi iletiriz.

KARADENIZ
16-07-2011, 15:18
Yeniden masanin basina gecip, daglar da diktigi agaclarin golgesinde, suladigi topraklara bakarken cektigi resimleri paylasacagi gunlere bekliyorum..

Acil sifalar Mustafa abi...

epikur
16-07-2011, 15:20
Cok cok cok gecmis olsun, Serenler dostum.
Sahiden beni ve seni sevenlerini cok korkuttun. Bir an önce sagligina kavusmani ve güzel haberlerini dilerim.

U234
16-07-2011, 15:25
Sn. Serenler'e acil şifalar dilerim.

adviser
16-07-2011, 15:31
Sn. Serenler,

Geçmiş olsun dileklerimi iletir size ve tüm hastalara Mevla'dan acil şifalar dilerim...

huskar
16-07-2011, 15:36
geçmiş olur inşallah acil şifalar dilerim ,

TUNABEN10
16-07-2011, 15:57
Sn. serenler acil şifalar diliyorum, sevenlerinize en kısa zamanda kavuşmanız dileklerimle.

sar
16-07-2011, 15:59
Kalp Spazmı gecirip hastaneye kaldirilan ve 2 damarina anjiyo yapilip stent takilan" SERENLER'e geçmiş olsun.

ALLAH onu sevdiklerine bağışlasın acil şifalar versin.

Amin......

montania
16-07-2011, 16:01
Geçmiş olsun Sn.Serenler... Acil şifalar dilerim...

GünIşığı
16-07-2011, 16:05
Geçmiş olsun.

Allah her birimizi bir birimizin dualarından ve iyilik temennilerinden mahrum bırakmasın.

umantar
16-07-2011, 16:09
ortalıkta o kadar sıpa dolaşırken , en sağlam kalbin bile dayanamayacağı şu günlerde , kalp spazmı geçiren sn serenler e rab dan sağlık şifa dilerim...

nilay0787
16-07-2011, 16:14
hocam size ihtiyacımız var çabuk iyileşinn!!!!çooookkk özledik sizi(cezaları kastetmedim tabi ):D gecmiş olsun allah cc. sifa versin ,,

Pscyokinesis
16-07-2011, 16:31
geçmin olsun serenler acil şifalar versin

pazarcışükrü51
16-07-2011, 16:51
Geçmin olsun acil şifalar.

Tnaaa28
16-07-2011, 16:53
Geçmiş olsun sevgili abim Allah acil şifalar versin ...

GaKKoS
16-07-2011, 16:55
Sayın Serenler abi ,

Çok geçmiş olsun , Rabbim acil şifalar versin.

Saygılarımla

GÜRKAN
16-07-2011, 17:05
Sayın Serenler,
Geçmiş olsun.

izlem
16-07-2011, 17:07
hisse.net ailesinin demirbaşlarından olan SERENLER ağabeye geçmiş olsun ve acil şifalar diliyorum.

bikmisbroker
16-07-2011, 17:19
Gecmis olsun sevgili Serenler, Allah seni sevdiklerine bagislasin.

SLX
16-07-2011, 17:31
sn serenlere ben de geçmiş olsun dileğimi iletiyorum.

SİRİUS
16-07-2011, 18:12
Büyük geçmiş olsun.
Allah sevenlerine bağışlasın.

evgin81
16-07-2011, 18:54
Her ne kdr Buradan sadece gecmis olsun deyipte onun saglik ve sihatine sihirli bir degnekle dokunmus gibi kavusturmayacaksada;bir insan hayati hic bir mal varligina degisilmeyecegi icin allah acil sifalar versin.onun burada tekrardan yazmak icin degilde yazdiginda,saglikli ve mutlu oldugunu bilmek ben ve bizleri sevindireceginden hic suphem yok.Yakin zamanda aramizda gormek dileklerimle.

onur501
16-07-2011, 18:59
serenler beye geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.
allah acil şifalar versin.

gundwane
16-07-2011, 19:43
Abi büyük geçmiş olsun..İnşallah bir an evvel sağlığına kavuşursun ..

kaucuk
16-07-2011, 19:56
Cok gecmis olsun, acil sifalar dilerim.

emrek83
16-07-2011, 20:23
Geçmiş olsun hocam acil şifalar dilerim...

Blöf
16-07-2011, 20:27
Mustafa Ağabey…



Mustafa abi diyince aklıma hep bilge bir insan geliyor... yumuşak cümlelerinin derininde kılıç gibi keskinlik… bir o kadar hoşgörü…

Her şeyden öte inançlı bir Cumhuriyetçi…

Benim gibi katıksız bir komuniste az tahammül etmedi hani…

Moderatör olarak bana uyarılarındaki zerafet çoğu yeni yetmenin kulağına küpe olmalı…

Onun sayesinde yazılar çiziktirdim… arada dertleştim içli içli…

En son Face book’ta meclisin son hali ile ilgili tespitide bilgece idi: ‘…70’lerden bugüne meclise dair değişen bir şey yok idi keza…’



*



Bugün öğrendim ki yürek sendesi olmuş… tez ameliyat edilmiş…

Hiç yüzünü görmediğim ağabeyime dair ilk tepkim… yüzümün karalama defterinin çizikleri gibi buruşuk oluşu… tüylerimin mızraklaşması…

Stent dediğin nedir ki yapmacık bişey…

Ağabeyimdeki kılcal damarlar ve hayatın direnci hepsini temizleyecektir mutlaka!

bsm
16-07-2011, 20:28
Sn serenler geçmiş olsun.

TomBombadillo
16-07-2011, 20:29
Geçmiş olsun Sn.Serenler,
Acil şifalar dilerim

Sertisa
16-07-2011, 20:35
Sayın Serenler,
Belki sizinle tanışmadık ama bunun çokta önemi yok şuan.
Burada Bir İnsanın sağlığı söz konusu. ve benim için aslolan İnsana Saygı..
En kısa zamanda sağlığınıza tekrar kavuştuğunuzda tanışmak dileğiyle..
Allahtan acil şifalar dilerim..

O_S_M_A_N_L_I
16-07-2011, 20:54
Allah sizin ve ailenizin yardimcisi olsun sn Serenler. Insallah tez zamanda sagliginiza kavusur aramiza donersiniz. Sonucta hayat bir test silsilesidir. Belkide bir ruyadir desek daha dogru olur. Gercek hayata uyanmadan yasadigimiz bu sikintilar icin Allah hepimize sabir versin guc versin. Cektigimiz sikintilar gunahlarimiza kefaret olsun insallah.
Dualarimiz sizinle ...

emre yildiz
16-07-2011, 21:02
Allah sizin ve ailenizin yardimcisi olsun sn Serenler. Insallah tez zamanda sagliginiza kavusur aramiza donersiniz. Sonucta hayat bir test silsilesidir. Belkide bir ruyadir desek daha dogru olur. Gercek hayata uyanmadan yasadigimiz bu sikintilar icin Allah hepimize sabir versin guc versin. Cektigimiz sikintilar gunahlarimiza kefaret olsun insallah.
Dualarimiz sizinle ...

Amin inşallah....

ayfer
16-07-2011, 21:09
Geçmiş olsun sayın Serenler.Sevgiler selamlar...

MKA55
16-07-2011, 21:11
Umarım şifayı, sizi bekleyen yeni hayatın kalitesine kısa sürede uyum sağlayarak bulursunuz. Geçmiş olsun Sayın Serenler.

reha kaya
16-07-2011, 21:16
Şimdi bilgisayarı açtım ve Sn. Serenlerin rahatsızlığını öğrendim.

Kendisine acil şifalar diliyorum, tüm kalbimle.

Geçmiş olsun, efendim

ae1
16-07-2011, 21:16
geçmiş olsun sn serenler Allah şifanızı verir inşallah.

morbid
16-07-2011, 21:17
Geçmiş olsun acil şifalar.

besonderes
16-07-2011, 21:17
Gecmiş olsun sn serenler, acil şifalar diliyorum

casa
16-07-2011, 21:27
Cok gecmis olsun Serenler Abi, tez zamanda ayaklarinin topraga basmasi ellerinin klavyeye degmesi dilegiyle...

polat55
16-07-2011, 21:36
Allah şifa versin sayın Serenler..

preatoria
16-07-2011, 21:36
Geçmiş olsun sevgili Serenler

Acil şifalar dilerim...

Lilyum
16-07-2011, 21:37
Eşimin rahatsızlığı nedeniyle arayıp geçmiş olsun dileklerini ileten ve buradan dualarını esirgemeyen tüm dostlarıımıza sevgiler...Eşimin herkese teşekkürleri selam ve sevgileri var...Umduğumuzdan hızlı bir gelişme ile çok şükür sağlığı iyiye döndü..Bundan sonrası Önce Allahın sonra doktorlarımızın elinde ...Gelişmeleri sizlerle paylaşmak üzere sağlıkla kalın ve dualarınızı esirgemeyin...

Synergy
16-07-2011, 21:53
Sn Serenler ,

Gecmis Olsun ; Acil sifalar dilerim.

Asmiltak
16-07-2011, 22:04
Allah acil sifalar versin, en kısa zamanda iyileşip aramıza döner inşallah.

isyn
16-07-2011, 22:15
Eşimin rahatsızlığı nedeniyle arayıp geçmiş olsun dileklerini ileten ve buradan dualarını esirgemeyen tüm dostlarıımıza sevgiler...Eşimin herkese teşekkürleri selam ve sevgileri var...Umduğumuzdan hızlı bir gelişme ile çok şükür sağlığı iyiye döndü..Bundan sonrası Önce Allahın sonra doktorlarımızın elinde ...Gelişmeleri sizlerle paylaşmak üzere sağlıkla kalın ve dualarınızı esirgemeyin...

Sayın Lilyum, Allah sizi ve eşinizi birbirinize bağışlasın. Sayın Serenler'e ve size hayırlı, sağlıklı, uzun ömürler dilerim.

BORA YAŞAR
16-07-2011, 22:16
Mustafa Beyin (Serenler) eşi ile şimdi görüştüm..

Halen yoğun bakımda..

Ama yiyip içiyor konuşuyormuş.

Hissenetli dostlarının hayır duaları ile iyileşecek biliyorum..

C.ÜNLÜ
16-07-2011, 22:23
Geçmiş olsun Sn Serenler......

En kısa zamanda eski sağlığınıza kavuşmanız dileğiyle...

AUDİ+
16-07-2011, 22:28
Geçmiş olsun kısa zamanda aramızda görmeyi temenni ederim..........

efedi
16-07-2011, 22:29
Geçmiş olsun Sn. Serenler,Allah'tan acil şifalar diliyorum...:yes:

ugurg
16-07-2011, 22:41
Geçmiş olsun ve cenabı allaha dan acil şifalar dilerim...

shehzade
16-07-2011, 22:44
Mustafa Beyin (Serenler) eşi ile şimdi görüştüm..

Halen yoğun bakımda..

Ama yiyip içiyor konuşuyormuş.

Hissenetli dostlarının hayır duaları ile iyileşecek biliyorum..

Hastaneye tatile gitmiş o zaman Mustafa abi..

Baksana yeyip içip yatıyormuş... :kahkah: :kahkah:

İşin Latifesi bir yana..

Allah önce ailesine sonra sevdiklerine ve bize bağışlasın.. BÜYÜK GEÇMİŞ OLSUN...

okidoki2006
16-07-2011, 22:50
Serenler üstadımızın bir an önce sağlık ve sıhhatine kavuşarak tekrar forumdaki misyonunu yerine getirmesini canı gönülden dilerim

hank
16-07-2011, 23:15
sn serenler geçmiş olsun....

ATTİLA HAN
16-07-2011, 23:18
Çok çok geçmiş olsun ... gönülden şifa dileklerimi gönderiyorum ... Allah sevdiklerine bağışlasın ..

Sağlıcakla kal ...


.

alihandro
16-07-2011, 23:20
Mustafa abi, Allahtan şifalık…

Bu kadar kalp seninle.

Keşke insanlar beni de böyle sevse…

Yeri gelmişken:
Şimdi doktorlara sorsan bunun sebebi nedir, işi bu mertebeye getiren nedir diye, sebeb çok derler.
Ne yemeli ne içmeli bi perhiz şeyedin desen, sigara alkol yok derler.
2 kelimeyle savarlar başlarından.
Doktor arkadaşlar alınmasın gücenmesin, ama modern tıp, bu işte. Yani modern tıbba göre sağlıklı insan yoktur. Hasta insan ise tamamen iyileşmemelidir. Hep biraz hasta olmalıdır, bizim hastamız olmalıdır. Daima ilaç kullanmalı, ve bize muhtaç olmalıdır ki, onu gafamıza göre sömürelim… tevekkeli her evde çekmece dolusu ilaç yığılıdır yav. İnsanlarımız, çerez tüketir gibi ilaç tüketiyor. çoğu zaman öyle bir ilaç yazıyorlar ki, ocağını söndürmecesine… onu geçtik yahu bu kadar ilacın sadece yan etkisi adamı yatağa düşürür be. sadece antibiyotik yazıver diyorum, yetişir doktorum diyorum, yok krem, yok ağrı kesici döşeniyor. Yav niye yazdın kullanmam ben bunları diyorum, bulunsun evde diyor…
Maalesef tıp bir sanayiye dönüşmüş durumda… korkunç rakamlar, muazzam cirolar sözkonusu ve bunlar hep modern tıbbın ne kadar gözü kara bir kapitalist reflexle hareket ettiğini gösteriyor. Tıp eğitiminin bunun dışında olduğunu kim iddia edebilir? Ama bu doktorları suçlu da yapmaz. Onlar sadece, bir sistemin çocukları…

Doktorlara cevap hakkı filan doğmadı, çünkü, modern tıbba sorgulayıcı bi bakış fırlattık geçtik sadece… Ben doktor değilim evet, ama tıp konusunda bir fikrim olamaz demek değil bu tabi… futbolu severim, ama, türkiyedeki gibisini değil,… gibi.

Hiç hasta olmamaya son derece dikkat ve özen göstermek, çaresiz kalınan bir durumda ise 2, 3 yere muayene olduktan sonra, tedaviye karar vermek en iyisi galiba.

royal
16-07-2011, 23:23
geçmiş olsun üstadım!Acil şifalar diliyorum

asagir
16-07-2011, 23:25
Ailemde 60 yaşını geçmiş erkeklerin çoğu damarlarında stentlerle yaşıyor. Stentler bizde bir nevi 60 yaş hediyesi :) Doktorlarımızın söylediklerine göre günümüzde tıp açısından 40 yaş üstü grup için grip kalp damar hastalıklarından daha tehlikeli.
Sevgili Serenler'in ailesinin yaşadıkları korkuyu tahmin edebiliyorum. Ancak, Serenler ile birlikte önlerinde uzun bir hayatın kendilerini beklediğini biliyorum. Geçmiş olsun.

bayrağım
16-07-2011, 23:31
Geçmiş olsun Rabbim acil şifalar versin.

DUALARIMIZ Tüm acil sifa bekleyenlere...

utkuran
16-07-2011, 23:47
Sağlık dileğiyle, geçmiş olsun...

YALIN
16-07-2011, 23:56
Çok geçmiş olsun Serenler abi, tez zamanda sağlığına kavuşmanı diliyorum.

rogdopsink
17-07-2011, 00:03
Geçmiş olsun..En kısa zamanda saglıgınıza kavuşmanız dileğiyle..

kabzımal
17-07-2011, 00:20
Geçmiş olsun.
Allah esenlik versin İnşallah.

TGDTGD
17-07-2011, 00:42
Sayın SERENLER'e bende geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.

Allah acil şifalar versin. Tez zamanda sağlığına kavuşacaktır inşallah..

sonperde29
17-07-2011, 00:49
Sn.Serenler büyük geçmiş olsun,en kısa zamanda aramıza dönmenizi dilerim.

ceozbay
17-07-2011, 00:53
Sn. Serenler,
Geçmiş olsun. Allahtan acil şifalar dilerim.

sonperde29
17-07-2011, 00:54
Mustafa abi, Allahtan şifalık…

Bu kadar kalp seninle.

Keşke insanlar beni de böyle sevse…

Yeri gelmişken:
Şimdi doktorlara sorsan bunun sebebi nedir, işi bu mertebeye getiren nedir diye, sebeb çok derler.
Ne yemeli ne içmeli bi perhiz şeyedin desen, sigara alkol yok derler.
2 kelimeyle savarlar başlarından.
Doktor arkadaşlar alınmasın gücenmesin, ama modern tıp, bu işte. Yani modern tıbba göre sağlıklı insan yoktur. Hasta insan ise tamamen iyileşmemelidir. Hep biraz hasta olmalıdır, bizim hastamız olmalıdır. Daima ilaç kullanmalı, ve bize muhtaç olmalıdır ki, onu gafamıza göre sömürelim… tevekkeli her evde çekmece dolusu ilaç yığılıdır yav. İnsanlarımız, çerez tüketir gibi ilaç tüketiyor. çoğu zaman öyle bir ilaç yazıyorlar ki, ocağını söndürmecesine… onu geçtik yahu bu kadar ilacın sadece yan etkisi adamı yatağa düşürür be. sadece antibiyotik yazıver diyorum, yetişir doktorum diyorum, yok krem, yok ağrı kesici döşeniyor. Yav niye yazdın kullanmam ben bunları diyorum, bulunsun evde diyor…
Maalesef tıp bir sanayiye dönüşmüş durumda… korkunç rakamlar, muazzam cirolar sözkonusu ve bunlar hep modern tıbbın ne kadar gözü kara bir kapitalist reflexle hareket ettiğini gösteriyor. Tıp eğitiminin bunun dışında olduğunu kim iddia edebilir? Ama bu doktorları suçlu da yapmaz. Onlar sadece, bir sistemin çocukları…

Doktorlara cevap hakkı filan doğmadı, çünkü, modern tıbba sorgulayıcı bi bakış fırlattık geçtik sadece… Ben doktor değilim evet, ama tıp konusunda bir fikrim olamaz demek değil bu tabi… futbolu severim, ama, türkiyedeki gibisini değil,… gibi.

Hiç hasta olmamaya son derece dikkat ve özen göstermek, çaresiz kalınan bir durumda ise 2, 3 yere muayene olduktan sonra, tedaviye karar vermek en iyisi galiba.

Sn.Alihandro, dediklerine %1500 katılıyorum,
memlekette düşülmeyecek 2 yer vardır (mahkemeler ve hastaneler) gerçi geçmişe göre biraz daha iyi ama yeterli değil,
bildiklerimin hepsini yazıp topiği kirletmek istemiyorum, sadece şunu söyliyeceğim,

gün olurda rahatsız olup doktara giderseniz ve doktor stresten derse, para felan vermeyin,
stress diye bir hastalık yok arkadaşlar, her rahatsızlığın kesinlikle bir sebebi var,
önemli olan o teşhisi koyan doktoru bulabilmek.

Bkz. Dr.House

kentuf
17-07-2011, 00:59
Büyük geçmiş olsun Mustafa abi.Acil şifalar diliyorum.Yeni foruma girdim gördüm.
Sizi rahatlatmak için söylemiyorum ama bu kalp ameliyatları ,stent takmalar artik çok iyi yapılıyor .Km sil baştan oluyor.Babamda iki sene önce ameliyat oldu benden iyi durumda valla koşturmada.

Çıkta bir toplantı yapalim kebapçıda .

Saygılarımla.

uzay44
17-07-2011, 01:09
Geçmiş olsun.Allah şifa versin

gselman
17-07-2011, 01:17
3 kasım 2007 ankara buluşmasında tanımak lütfuna eriştiğim
sn serenler (mustafa) abime ve eşi değerli hanımefendi lilyum hnma
geçmiş olsun diyor abime acil şifalar diliyorum.
.
syg

Bilge
17-07-2011, 01:18
Sayın Serenler,
Geçmiş olsun. Yüce Rabb'imden sizin için acil şifalar diliyorum.

kabrero
17-07-2011, 01:26
gelmiş geçmiş olsun sayın serenler. acil şifalar dilerim..

lampirty
17-07-2011, 02:07
Selamlar.
Mustafa bey ve ailesine acil şifalar diliyorum. Umarım tez vakitte ayağa kalkar.

mterkan
17-07-2011, 02:54
Allah Allah diyorum, yakıştıramıyorum...
Sigara içmez, tabiat aşığı bir güzel insan , bir ay önce ailece Antalya'nın tepelerinde piknik yapıp, kırdan bayırdan meyve topladık.....
Bir hafta önce msn den görüştük...
Ne diyeceğimi ne yazacağımı şaşırdım....
Ama benim tanıdığım, hayata sıkı sıkıya bağlı, mutlu olmayı ve çevresine güzellikler sunmayı kendisine hayat felsefesi olarak seçmiş sevgili arkadaşım, en kısa zamanda, sağlığına kavuşmuş olarak aramıza katılacaktır.....
Geçmiş olsun, Allah esirgesin...

Grandmaster
17-07-2011, 03:35
sn Serenler gecmıs olsun Allah acil sifalar versın..

PAŞA
17-07-2011, 07:45
Geçmiş olsun Mustafa abi.Acil şifalar diliyorum.

netkit
17-07-2011, 11:15
Çok geçmiş olsun Sn SERENLER. En kısa sürede sağlığınıza kavuşup aramıza dönmeniz dileğiyle. Dualarımız sizinle..

water
17-07-2011, 11:57
sayın Serenler geçmiş olsun.tez zamanda sağlığınıza kavuşmanız dileği ile..

XTRADERX
17-07-2011, 12:27
Kalp Spazmı gecirip hastaneye kaldirilan ve 2 damarina anjiyo yapilip stent takilan" SERENLER'e geçmiş olsun.

ALLAH onu sevdiklerine bağışlasın acil şifalar versin.


istanbulda değilim dün UfukArıkan abimin attığı mesaj ıle ogrendım hemen akabinde Serenler (mustafa abi) aradım (c tesi ) eşi açtı tlfnunu yogun bakımda oldugunu soyledı..yogun bakımda olmasına ragmen genel durumunun iyi oldugunu, bugun (pazar) yogun bakımdan cıkmasını bekledıklerını soyledı


kalp krızının ne zaman/nasıl oldugunu sordugumda da --anjıo esnasında kalp krızı gecırdıgını-- ve o anda mudahale edıldıgını stent takıldıgını ogrendım


son durumu bu sekılde dostlarla paylasmak ıstedım.........



dualarımız senınle Mustafa abi...........

en kısa sürede gelip iyiyim demeni bekliyoruz..........


Geçmiş olsun........

bilalx
17-07-2011, 12:44
Geçmiş olsun Mustafa Bey.Allah acil şifalar versin..

olimpik forum
17-07-2011, 12:52
Sn SERENLER,e geçmiş olsun der,Allah'dan acil şifalar dilerim.

ONC
17-07-2011, 13:06
Sn Serenler,Geçmiş olsun Allah şifa versin,sevdiklerinize bağışlasın..


http://img36.imageshack.us/img36/699/duapf.jpg (http://imageshack.us/photo/my-images/36/duapf.jpg/)

Uploaded with ImageShack.us (http://imageshack.us)

mustyss
17-07-2011, 13:10
Cok gecmis olsun sn Serenler.

hanımeli
17-07-2011, 13:25
Değerli kardeşim ve hemşerim sevgili Serenler ' e acil şifalar dilerim.
Bu güzel topikte, içten yazılarıyla, gönülden iyi dileklerini belirten, vefalı dostlarına da kalpten teşekkür ederim.

balaban
17-07-2011, 13:44
istanbulda değilim dün UfukArıkan abimin attığı mesaj ıle ogrendım hemen akabinde Serenler (mustafa abi) aradım (c tesi ) eşi açtı tlfnunu yogun bakımda oldugunu soyledı..yogun bakımda olmasına ragmen genel durumunun iyi oldugunu, bugun (pazar) yogun bakımdan cıkmasını bekledıklerını soyledı


kalp krızının ne zaman/nasıl oldugunu sordugumda da --anjıo esnasında kalp krızı gecırdıgını-- ve o anda mudahale edıldıgını stent takıldıgını ogrendım


son durumu bu sekılde dostlarla paylasmak ıstedım.........



dualarımız senınle Mustafa abi...........

en kısa sürede gelip iyiyim demeni bekliyoruz..........


Geçmiş olsun........

Hala aynı yerde ama iyi. Pazar olduğu için doktorları yok o yüzden orada tutuyorlar. Yemek veriyorlar, iyi çok şükür.

brokerüstad
17-07-2011, 13:52
Acil şifalar diliyorum

PARK
17-07-2011, 13:53
Konduramadım.........

Yakıştıramadım.........

Şaşırdım.................

Mustafa abim gibi yaşam kalitesine önem veren bir insanın başına bu nasıl gelir...

Perşembe günü yazıştık ''bende arıza çıktı Metincim'' dedi..

''Hayırdır abi'' diyince de ''Kalp'' dedi ''anjiyo olacağım'' dedi...

Bu kadar büyüyeceğini hiç ummadım çünkü dediğim gibi yaşam kalitesini hep ''fit'' tutmaya önem gösterirdi...


Aradım eşi Sibel ablamdan durumu hakkında bilgiler aldım bu akşama kadar yogun bakımdan çıkmasını bekliyormuş doktorlar...


Sibel ablama,oğlu Efe kardeşime ve bize bağışlayacak seni rabbim...

Yılmak yok direniş var Mustafa abi...

Çok çok geçmiş olsun en kısa zamanda yine beraber olacağız....

bilselc
17-07-2011, 14:28
Sn Serenler...geçmiş olsun ..Allah acil şifalar versin en kısa zamanda sağlığınıza kavusursunuz inşAllah ...

ayhan53
17-07-2011, 14:31
geçmş olsun sayın serenler en kısa zamanda aramızda olman dileğiyle

ayhan53
17-07-2011, 14:36
hangi hastanede olduğunuı yazabilirmisiniz

BORA YAŞAR
17-07-2011, 14:54
hangi hastanede olduğunuı yazabilirmisiniz

Hacettepe..

muratman
17-07-2011, 14:58
Acil şifalar dilerim.

YILDIRIMM
17-07-2011, 17:27
Değerli serenler abi geçmiş olsun ALLAH en kısa zamanda acil şifalar versin

cococo
17-07-2011, 20:06
Korkulacak bir şey yok ama dikkat edilmesi gereken bir yaşam sizi bekliyor. Acil şifa dilemek adettendir ama zaten siz stend ile şifayı bulmuşsunuz. Geçmiş olsun,

DrX
17-07-2011, 20:13
Sevgili Serenler gecmis olsun. Kendinize iyi bakın..

KUTERO
17-07-2011, 20:40
Büyük geçmiş olsun sn.Serenler

Bundan sonrasında stressiz bir yaşam geçirmeniz dileklerimle..
Kendinize iyi bakın..

BONUSSİMO
17-07-2011, 20:45
Geçmiş olsun...

sebal
17-07-2011, 21:08
sn Serenler büyük gecmiş olsun .seven ve sevdiklerinizle mutlu bir yasam dilerim.

latino
17-07-2011, 21:08
Sevgili Mustafa abi;

Geçmiş olsun, eski toprak sağlam olur..Allah'tan, bir an önce eski sağlığına kavuşmanı dilerim.

ayhan53
17-07-2011, 21:19
serenlerin soy adını bilen varmı

DENİZ
17-07-2011, 22:25
Geçmiş olsun, acil şifalar diliyorum.

MIHNANA
17-07-2011, 22:35
Geçmiş olsun.Allah şifa versin...

Artı+
17-07-2011, 22:44
Geçmiş olsun... Kısa zamanda sağlığınıza kavuşmanızı dilerim...

hersek
17-07-2011, 23:36
Sayin Serenler gecmis olsun. dilerim biran once, eskisinden daha iyi bir sekilde saglik ve sihhatinize kavusursunuz.

hamdido
17-07-2011, 23:41
Geçmiş olsun. Sağlıklı günler dilerim.

nowayout
17-07-2011, 23:55
Büyük geçmiş olsun Sayın SERENLER abim. Seni çok seviyoruz. Bu operasyonun meleklerle küçük bir şakalaşma olarak kalmasını ve bir an önce sağlığınıza kavuşarak tüm sevdiklerinizi sevindirmenizi diliyorum.

OFSAYT
18-07-2011, 00:41
Sn.Serenler ,geçmiş olsun.ALLAH şifa versin.

aminoasit
18-07-2011, 06:02
Sn Serenler'e büyük geçmiş olsun...

En kısa sürede yeniden aramızda görmek dileği ile,

Saygılar...

.

BUSHIDO
18-07-2011, 06:06
Büyük geçmiş olsun. Umarım hastaneden en yakin zamanda çıkar ve aramıza dönersin.

toros
18-07-2011, 07:25
Sn. Serenler,
Acil şifalar dilerim. Geçmiş olsun.

apache
18-07-2011, 08:27
Sayın Serenler,

Geçmiş olsun. Acil şifalar dilerim.

serdar72
18-07-2011, 08:36
Sayın Serenler,

geçmiş olsun acil şifalar dilerim.

st1905
18-07-2011, 08:46
Allah sifa versin, cok gecmis olsun.

Wrangler
18-07-2011, 09:03
Geçmiş olsun sayın Serenler,
Yüce Allah'tan acil şifalar dilerim.

Korsan
18-07-2011, 09:05
Sayın Serenler, geçmiş olsun. Acil şifalar dilerim.

emperador
18-07-2011, 09:06
geçmiş olsun. Allah Şifa versin.

balaban
18-07-2011, 10:23
Şimdi Serenler'in eşi aradı, taburcu ediyorlarmış.

vassago
18-07-2011, 10:25
Geçmiş olsun Sn.Serenler,inşallah en kısa zamanda sağlığınıza kavuşursunuz...

Jokerr
18-07-2011, 10:26
Şimdi Serenler'in eşi aradı, taburcu ediyorlarmış.

Tekrardan geçmiş olsun o zaman iyi istirahatlar.

Teşekkürler Balaban hanım iyi haberler için.

Objektif
18-07-2011, 10:30
Şimdi Serenler'in eşi aradı, taburcu ediyorlarmış.
Günün en iyi haberi geldi.

Bir hemşire işareti: :sus:

balaban
18-07-2011, 10:32
Günün en iyi haberi geldi.

Bir hemşire işareti: :sus:

Evet günü en iyi haberi, keyfim yerine geldi:)

YALCIN2004
18-07-2011, 10:34
Evet günü en iyi haberi, keyfim yerine geldi:)
Desenize bugün kimseye ceza yok. :)

shehzade
18-07-2011, 10:36
Şimdi Serenler'in eşi aradı, taburcu ediyorlarmış.

Ben öğlen yanına gidecek, Hisse Net'in selamını ileve dualarını götürecektim.. saat kaçta taburcu edeceklermiş bellimi?

sabotek
18-07-2011, 10:50
Geçmiş olsun..

Che Big
18-07-2011, 10:56
Serenler abi gecmis olsun
en kisa zamanda eski sagligina kavusman dilegiyle

balaban
18-07-2011, 11:00
Ben öğlen yanına gidecek, Hisse Net'in selamını ileve dualarını götürecektim.. saat kaçta taburcu edeceklermiş bellimi?

Görüştüğümde biraz sonra çıkıyoruz dediler.

yağmur
18-07-2011, 11:10
Şimdi Serenler'in eşi aradı, taburcu ediyorlarmış.


Çok teşekkürler sayın balaban günün en güzel haberi :)

Değerli Serenler hocam evinde daha rahat olacak ve en kısa zamanda aramızda

göreceğiz...:)

denizci
18-07-2011, 11:26
sn serenler

geçmiş olsun,

taze bir başlangıçla neşeli günler dilerim

shehzade
18-07-2011, 12:01
Görüştüğümde biraz sonra çıkıyoruz dediler.


Hastanede olmazsa Ankara'daki arkadaşlarımızla toplaşıp evinde ziyaret ederiz o zaman varmı öyle habersiz Hastaneye yatıp sonrada çıkıp gitmek..

Hisse Net'ten kurtuluş yok Mustafa Hoca'ya :he::he:

emre73373
18-07-2011, 12:11
Geçmiş olsun, Sn SERENLER,,,
Allah tekrarını yaşatmasın..

Bottousa
18-07-2011, 12:30
Çok geçmiş olsun Sayın Serenler. Kısa sürede aramıza dönmeniz dileğiyle.

majestik72
18-07-2011, 12:48
kalp spazmı gecirip hastaneye kaldirilan ve 2 damarina anjiyo yapilip stent takilan" serenler'e geçmiş olsun.

Allah onu sevdiklerine bağışlasın acil şifalar versin.

sevgili serenler, büyük geçmiş olsun...

Allah, seni önce ailene , sonra sevdiklerine , sonra da hissenetteki ailene bağışlasın.

Dualarımız seninle , inşallah en kısa zamanda aramızda görürüz seni...

bayrağım
18-07-2011, 12:51
Sn. Serenler.Tekrar geçmiş olsun.
Rabbim neylerse eyler sonunu güzel eyler.



Sevgilerimle...

Serenler
18-07-2011, 13:07
MERHABALAR SEVGİLİ DOSTLARIM;

Kardiyoloji yoğun bakım ünitesinin cihazlarla en donanımlı bireyi olarak 72 saatlik yoğun bakımın ardından böyle bir sıkıntıyı geçirip rekor sürede iyileşme gösteren bir hasta olarak epey göz doldurmuş olacağım ki bugün öğleye doğru oradan çıkarıp doğrudan eve gönderdiler.
Bu arada epey sınırlarda dolaştım.
Belki binde birlik ihtimaller sonucu yenden aranızdayım.
Bir defa daha anladım ki öldürmeyen Allah öldürmüyor. Demek ki daha yiyeceğimiz ekmek, içeceğimiz su, yapılacak daha çok işlerimiz varmış.
Yoğun ilginiz beni gerçekten çok duygulandırdı.

Hepinize çok teşekkür ederim.

Hepinize kucak dolusu selam ve sevgiler...

shehzade
18-07-2011, 13:27
MERHABALAR SEVGİLİ DOSTLARIM;

Kardiyoloji yoğun bakım ünitesinin cihazlarla en donanımlı bireyi olarak 72 saatlik yoğun bakımın ardından böyle bir sıkıntıyı geçirip rekor sürede iyileşme gösteren bir hasta olarak epey göz doldurmuş olacağım ki bugün öğleye doğru oradan çıkarıp doğrudan eve gönderdiler.
Bu arada epey sınırlarda dolaştım.
Belki binde birlik ihtimaller sonucu yenden aranızdayım.
Bir defa daha anladım ki öldürmeyen Allah öldürmüyor. Demek ki daha yiyeceğimiz ekmek, içeceğimiz su, yapılacak daha çok işlerimiz varmış.
Yoğun ilginiz beni gerçekten çok duygulandırdı.

Hepinize çok teşekkür ederim.

Hepinize kucak dolusu selam ve sevgiler...


Abi hg...Tekrar büyük geçmiş olsun...

Ankara'da nerdeysen ziyaretine gelmek isterim...

ayhan53
18-07-2011, 13:38
MERHABALAR SEVGİLİ DOSTLARIM;

Kardiyoloji yoğun bakım ünitesinin cihazlarla en donanımlı bireyi olarak 72 saatlik yoğun bakımın ardından böyle bir sıkıntıyı geçirip rekor sürede iyileşme gösteren bir hasta olarak epey göz doldurmuş olacağım ki bugün öğleye doğru oradan çıkarıp doğrudan eve gönderdiler.
Bu arada epey sınırlarda dolaştım.
Belki binde birlik ihtimaller sonucu yenden aranızdayım.
Bir defa daha anladım ki öldürmeyen Allah öldürmüyor. Demek ki daha yiyeceğimiz ekmek, içeceğimiz su, yapılacak daha çok işlerimiz varmış.
Yoğun ilginiz beni gerçekten çok duygulandırdı.

Hepinize çok teşekkür ederim.

Hepinize kucak dolusu selam ve sevgiler...

öncelikle geçmiş olsun bende her türlü tedbiri almış yarın için ziyaret hazırlıklarını yapmıştım

bilalx
18-07-2011, 13:49
Hoşgeldiniz hocam.Tekrar çok geçmiş olsun...


MERHABALAR SEVGİLİ DOSTLARIM;

Kardiyoloji yoğun bakım ünitesinin cihazlarla en donanımlı bireyi olarak 72 saatlik yoğun bakımın ardından böyle bir sıkıntıyı geçirip rekor sürede iyileşme gösteren bir hasta olarak epey göz doldurmuş olacağım ki bugün öğleye doğru oradan çıkarıp doğrudan eve gönderdiler.
Bu arada epey sınırlarda dolaştım.
Belki binde birlik ihtimaller sonucu yenden aranızdayım.
Bir defa daha anladım ki öldürmeyen Allah öldürmüyor. Demek ki daha yiyeceğimiz ekmek, içeceğimiz su, yapılacak daha çok işlerimiz varmış.
Yoğun ilginiz beni gerçekten çok duygulandırdı.

Hepinize çok teşekkür ederim.

Hepinize kucak dolusu selam ve sevgiler...

montania
18-07-2011, 14:01
Sayın Serenler, yazınızı görünce çok sevindim... Tekrar geçmiş olsun...

Objektif
18-07-2011, 14:03
MERHABALAR SEVGİLİ DOSTLARIM;

Kardiyoloji yoğun bakım ünitesinin cihazlarla en donanımlı bireyi olarak 72 saatlik yoğun bakımın ardından böyle bir sıkıntıyı geçirip rekor sürede iyileşme gösteren bir hasta olarak epey göz doldurmuş olacağım ki bugün öğleye doğru oradan çıkarıp doğrudan eve gönderdiler.
Bu arada epey sınırlarda dolaştım.
Belki binde birlik ihtimaller sonucu yenden aranızdayım.
Bir defa daha anladım ki öldürmeyen Allah öldürmüyor. Demek ki daha yiyeceğimiz ekmek, içeceğimiz su, yapılacak daha çok işlerimiz varmış.
Yoğun ilginiz beni gerçekten çok duygulandırdı.

Hepinize çok teşekkür ederim.

Hepinize kucak dolusu selam ve sevgiler...

Büyük geçmiş olsun... Allah sizi sevenlerinize bağışlamış.

hilmi
18-07-2011, 14:54
Geçmiş Olsun, Sn SERENLER.....

metkon
18-07-2011, 15:12
Geçmiş olsun Sn.Serenler...

KONYALIYIZ
18-07-2011, 16:48
Abi tekrar geçmiş olsun

MERHABALAR SEVGİLİ DOSTLARIM;

Kardiyoloji yoğun bakım ünitesinin cihazlarla en donanımlı bireyi olarak 72 saatlik yoğun bakımın ardından böyle bir sıkıntıyı geçirip rekor sürede iyileşme gösteren bir hasta olarak epey göz doldurmuş olacağım ki bugün öğleye doğru oradan çıkarıp doğrudan eve gönderdiler.
Bu arada epey sınırlarda dolaştım.
Belki binde birlik ihtimaller sonucu yenden aranızdayım.
Bir defa daha anladım ki öldürmeyen Allah öldürmüyor. Demek ki daha yiyeceğimiz ekmek, içeceğimiz su, yapılacak daha çok işlerimiz varmış.
Yoğun ilginiz beni gerçekten çok duygulandırdı.

Hepinize çok teşekkür ederim.

Hepinize kucak dolusu selam ve sevgiler...

Soydan
18-07-2011, 17:16
Geçmiş olsun Sn. Serenler.. en kısa sürede sağlığınıza kavuşmanız dileğiyle.

tekas
18-07-2011, 17:50
Allah bir daha böyle bir hastalık ve dert vermesin Sn.Serenler.
Dilerim en kısa zamanda eski sağlık ve sıhhatinizden de daha iyi bir duruma kavuşursunuz.

Size ve sevdiklerinize büyük geçmişler olsun.

Survival
18-07-2011, 17:53
Cok buyuk gecmis olsun, Allah bir daha boyle bir dert gostermesin Size Sn Serenler..
Saygilarimla..

BUSHIDO
18-07-2011, 17:53
Gecmis olsun sevgili Serenler. Umarim bundan sonraki surece sagliginiza biraz daha da dikkat eder ve bu gibi uzuntuleri bize tekrar yasatmazsiniz. Saygilarimla,

epikur
18-07-2011, 18:09
MERHABALAR SEVGİLİ DOSTLARIM;

Kardiyoloji yoğun bakım ünitesinin cihazlarla en donanımlı bireyi olarak 72 saatlik yoğun bakımın ardından böyle bir sıkıntıyı geçirip rekor sürede iyileşme gösteren bir hasta olarak epey göz doldurmuş olacağım ki bugün öğleye doğru oradan çıkarıp doğrudan eve gönderdiler.
Bu arada epey sınırlarda dolaştım.
Belki binde birlik ihtimaller sonucu yenden aranızdayım.
Bir defa daha anladım ki öldürmeyen Allah öldürmüyor. Demek ki daha yiyeceğimiz ekmek, içeceğimiz su, yapılacak daha çok işlerimiz varmış.
Yoğun ilginiz beni gerçekten çok duygulandırdı.

Hepinize çok teşekkür ederim.

Hepinize kucak dolusu selam ve sevgiler...


Cok büyük gecmis olsun, sevgili dostum.

Aman ne yap, ne et, sevdiklerini bir daha böyle üzme.

Tekrar, iyilesmeni ve tümüyle sagligina kavusmani dilerim.

Serenler
18-07-2011, 19:11
Tekrar teşekkürler.

Bu olayda daha yoğun bakımda yatarken sizlerle canlı bir örnek olarak sizlerle mutlaka paylaşmam gereken gerçekten müthiş bir deneyim yaşadım.
Her işte bir hayır vardır derler ya, bu olay belki de benim ve hepimiz açısından belki de hayırlı oldu.


Bu yönüyle olaya pozitif bakmak ve bazı dersler almamız gerekiyor:

Can kendi canınız herkes bir defa ölme şansına sahip. Yani ya yaşayacak ya da öleceksiniz.
O halde:

Kalp ve damar sağlığınıza dikkat edin.
Artık günümüzde can boğazdan gelmiyor Can boğazdan gidiyor. Yediğinize, içtiğinize dikkat edin.
Afrika'daki insanlar açlıktan ölüyor ama gelişmiş ülkelerin insanları tokluktan ölüyor.
Obeziteye dikkat..
Beni tanıyanlar son derece hareketli, fit ve sportif bir vücuda sahip olduğumu söylüyorlar ama kalp damarlarımı tıkayan plak/yağ tabakası tartsanız 1 gramı geçmez. O bile insan hayatını riske etmeye yetiyor da artıyor bile. Kırkpınar başpehlivanıen genç ve en güçlü çağında Cengiz Elbeye tüm rakiplerini yendi ama kalbine yenildi.
O halde;
Fazla yemeyin, yediklerinize dikkat edin.
Merak etmeyin açlıktan ölmezsiniz.

Hergün en az 45 dakika tempolu yürüyüş yapın. Kıymetli arabanız bir yere kaçmıyor orada birazcık bekleyiversin.
Araba bağımlılığı tıpkı obezite gibi herkese zarar veriyor.

Sigara akciğerlerin yanında damarlara ve kalbe zarar veren belki de birinci faktör.
Asla ve asla kullanmamalısınız. Duvara dayanınca son pişmanlık fayda etmiyor. 25 yıl içtiğim sigarayı 5 yıl önce bıraktım. keşke hiç içmeseymişim.

Gerekmedikçe eften püften şeyler için ilaç kullanmayın.
Unutmayın gereksiz kullandığınız ilaçlar vücudunuzda bağışıklık sistemini etkiler.
Eğer bir gün ihtiyacınız olur da kullanılırsa yeterli, etkiyi göstermez. Yıllardır ilaçlardan uzak kalmam tedavi sürecinde iyileşmeye 1-0 önde başladım. Bünyem çok kısa sürede tedaviye olumlu cevap verdi.

Moralinizi her zaman yüksek tutun.
Unutmayın herhangi bir sağlık sorununuzda sizin iyileşmenizdeki % 51 lik pay doktorlarınıza değil size aittir. Doktor ne yaparsa yapsın siz moralinizi yüksek tutmazsanız, kendinizi daha önceden bakımlı tutmazsanız olumlu sonuç almanız zorlaşır.
Serviste yatan ve halen iyileşemeyen 18 yaşındaki bir genç ve bünye olarak çökmüş 45 gündür yoğun bakımda olup bir türlü düzelemeyen Allah kurtarsın denilen 2 çocuk babası 35 yaşındaki bir erişkinin durumu hepimize ders olmalı.

COCOR
18-07-2011, 19:20
Allah şİfa versin...
Serenler Ağabey...

Sağ-salim,,, güzel bir mesaj yazabilmenize sevindim...

t.axaray
18-07-2011, 20:50
çok geçmiş olsun sn.serenler.......tekrar burada olduğunuzu görmek sevindirici........nice uzun yıllar sevdiklerinizle sağlıklı ve mutlu yaşamanız dileğiyle.....saygılarımı sunarım.....

brokerüstad
18-07-2011, 20:59
Tekrar teşekkürler.

Bu olayda daha yoğun bakımda yatarken sizlerle canlı bir örnek olarak sizlerle mutlaka paylaşmam gereken gerçekten müthiş bir deneyim yaşadım.
Her işte bir hayır vardır derler ya, bu olay belki de benim ve hepimiz açısından belki de hayırlı oldu.


Bu yönüyle olaya pozitif bakmak ve bazı dersler almamız gerekiyor:

Can kendi canınız herkes bir defa ölme şansına sahip. Yani ya yaşayacak ya da öleceksiniz.
O halde:

Kalp ve damar sağlığınıza dikkat edin.
Artık günümüzde can boğazdan gelmiyor Can boğazdan gidiyor. Yediğinize, içtiğinize dikkat edin.
Afrika'daki insanlar açlıktan ölüyor ama gelişmiş ülkelerin insanları tokluktan ölüyor.
Obeziteye dikkat..
Beni tanıyanlar son derece hareketli, fit ve sportif bir vücuda sahip olduğumu söylüyorlar ama kalp damarlarımı tıkayan plak/yağ tabakası tartsanız 1 gramı geçmez. O bile insan hayatını riske etmeye yetiyor da artıyor bile. Kırkpınar başpehlivanıen genç ve en güçlü çağında Cengiz Elbeye tüm rakiplerini yendi ama kalbine yenildi.
O halde;
Fazla yemeyin, yediklerinize dikkat edin.
Merak etmeyin açlıktan ölmezsiniz.

Hergün en az 45 dakika tempolu yürüyüş yapın. Kıymetli arabanız bir yere kaçmıyor orada birazcık bekleyiversin.
Araba bağımlılığı tıpkı obezite gibi herkese zarar veriyor.

Sigara akciğerlerin yanında damarlara ve kalbe zarar veren belki de birinci faktör.
Asla ve asla kullanmamalısınız. Duvara dayanınca son pişmanlık fayda etmiyor. 25 yıl içtiğim sigarayı 5 yıl önce bıraktım. keşke hiç içmeseymişim.

Gerekmedikçe eften püften şeyler için ilaç kullanmayın.
Unutmayın gereksiz kullandığınız ilaçlar vücudunuzda bağışıklık sistemini etkiler.
Eğer bir gün ihtiyacınız olur da kullanılırsa yeterli, etkiyi göstermez. Yıllardır ilaçlardan uzak kalmam tedavi sürecinde iyileşmeye 1-0 önde başladım. Bünyem çok kısa sürede tedaviye olumlu cevap verdi.

Moralinizi her zaman yüksek tutun.
Unutmayın herhangi bir sağlık sorununuzda sizin iyileşmenizdeki % 51 lik pay doktorlarınıza değil size aittir. Doktor ne yaparsa yapsın siz moralinizi yüksek tutmazsanız, kendinizi daha önceden bakımlı tutmazsanız olumlu sonuç almanız zorlaşır.
Serviste yatan ve halen iyileşemeyen 18 yaşındaki bir genç ve bünye olarak çökmüş 45 gündür yoğun bakımda olup bir türlü düzelemeyen Allah kurtarsın denilen 2 çocuk babası 35 yaşındaki bir erişkinin durumu hepimize ders olmalı.

Dikkate değer bir açıklama
şifalar eksik olmasın

fato
18-07-2011, 21:09
Geçmiş olsun, Allah(c.c.) cümle hastalara şifalar versin inşallah. Sizide nazarlardan korusun, şifanız, sağlığınız daim olsun(cümlemizinde tabii).

y.arslan
18-07-2011, 21:48
Mustafa Bey,geçmiş olsun dileklerimi sunarken,Allah 'tan geçirmiş olduğun bu durum ,anlatmış olduğun o meşakkatli fıtık tedavinden sonra saglık ve huzur dolu günler geçirmeni niyaz ediyorum,selamlar.

majestik72
18-07-2011, 23:09
Sevgili Serenler,
Anlaşılan uzunnnnnnnn cümleler kuracak kadar iyileşmişsiniz...

Boşu boşuna bizleri korkutmuşsunuz :kahkah: :kahkah:

Bu sıcaklarda senin kadar uzun cümleler kuracak enerjiyi bizler bile bulamıyoruz...

Demek ki arada sırada damar kanallarını açtırmak motora bakım yaptırmak gerekiyormuş...

İnşallah motoru yenilenmiş, bir HACI MURAT gibi sağlıklı ve uzun ömürlü olursunuz...

(nasıl saçmaladım bilmiyorum ama affına sığınıyorum idare et, gerçekten iyi olmana çok sevindim ya..... moralin , dünyadaki en kötü hastalığı bile yenebileceğine şahitlik etmiş bir insan olarak allah yüzünü hep güldürsün ve seni güçlü kılsın diyorum )

saygılar ve sevgiler ....

layzeboy
19-07-2011, 08:23
Geçmiş olsun, Allah şifa versin..

yağmur
19-07-2011, 09:12
Tekrar teşekkürler.

Bu olayda daha yoğun bakımda yatarken sizlerle canlı bir örnek olarak sizlerle mutlaka paylaşmam gereken gerçekten müthiş bir deneyim yaşadım.
Her işte bir hayır vardır derler ya, bu olay belki de benim ve hepimiz açısından belki de hayırlı oldu.


Bu yönüyle olaya pozitif bakmak ve bazı dersler almamız gerekiyor:

Can kendi canınız herkes bir defa ölme şansına sahip. Yani ya yaşayacak ya da öleceksiniz.
O halde:

Kalp ve damar sağlığınıza dikkat edin.
Artık günümüzde can boğazdan gelmiyor Can boğazdan gidiyor. Yediğinize, içtiğinize dikkat edin.
Afrika'daki insanlar açlıktan ölüyor ama gelişmiş ülkelerin insanları tokluktan ölüyor.
Obeziteye dikkat..
Beni tanıyanlar son derece hareketli, fit ve sportif bir vücuda sahip olduğumu söylüyorlar ama kalp damarlarımı tıkayan plak/yağ tabakası tartsanız 1 gramı geçmez. O bile insan hayatını riske etmeye yetiyor da artıyor bile. Kırkpınar başpehlivanıen genç ve en güçlü çağında Cengiz Elbeye tüm rakiplerini yendi ama kalbine yenildi.
O halde;
Fazla yemeyin, yediklerinize dikkat edin.
Merak etmeyin açlıktan ölmezsiniz.

Hergün en az 45 dakika tempolu yürüyüş yapın. Kıymetli arabanız bir yere kaçmıyor orada birazcık bekleyiversin.
Araba bağımlılığı tıpkı obezite gibi herkese zarar veriyor.

Sigara akciğerlerin yanında damarlara ve kalbe zarar veren belki de birinci faktör.
Asla ve asla kullanmamalısınız. Duvara dayanınca son pişmanlık fayda etmiyor. 25 yıl içtiğim sigarayı 5 yıl önce bıraktım. keşke hiç içmeseymişim.

Gerekmedikçe eften püften şeyler için ilaç kullanmayın.
Unutmayın gereksiz kullandığınız ilaçlar vücudunuzda bağışıklık sistemini etkiler.
Eğer bir gün ihtiyacınız olur da kullanılırsa yeterli, etkiyi göstermez. Yıllardır ilaçlardan uzak kalmam tedavi sürecinde iyileşmeye 1-0 önde başladım. Bünyem çok kısa sürede tedaviye olumlu cevap verdi.

Moralinizi her zaman yüksek tutun.
Unutmayın herhangi bir sağlık sorununuzda sizin iyileşmenizdeki % 51 lik pay doktorlarınıza değil size aittir. Doktor ne yaparsa yapsın siz moralinizi yüksek tutmazsanız, kendinizi daha önceden bakımlı tutmazsanız olumlu sonuç almanız zorlaşır.
Serviste yatan ve halen iyileşemeyen 18 yaşındaki bir genç ve bünye olarak çökmüş 45 gündür yoğun bakımda olup bir türlü düzelemeyen Allah kurtarsın denilen 2 çocuk babası 35 yaşındaki bir erişkinin durumu hepimize ders olmalı.


İşte bu...yaşadığınız olayları bu kadar güzel ve yapıcı yorumlamak ve anlatabilmek...
Zaten sizden bunları bekliyordum...
Hayata her zaman güzel bakıyorsunuz... sizden alacak daha çok dersimiz var...
Size ve sevgili ailenize sağlık, huzur ve sevgi dolu uzun yıllar diliyorum...

isoldmysoul
19-07-2011, 09:25
Sayın Serenler,

Geçmiş olsun, sağlık, sıhhat ve esenlikler dilerim.
Tavsiye ve uyarılarınız için çok teşekkürler, dikkate almalıyız.

Selam ve Saygılarımla,

pinky
19-07-2011, 10:08
Sevgili Serenler seni böyle uzun yazılar yazacak kadar görmek çok sevindirici. Geçmiş olsun konusu artık senin için kapandı. Herşey geçti gitti, artık geçmişten ders alarak ileriye bakma vakti. Tasviyelerini dikkatli olarak okudum ve tamamına katılıyorum. Ben de en tehlikeli yaşlar olan 40-50 yaşlar civarında bir süre koroner darlığı sıkıntısı geçirmiştim. O dönemde koroner damar açıcı dil altı haplarını bir süre kullandım. Daha sonra yeni koroner damarlar oluşmuş olmalı ki rahatladım. Şimdi çok şükür 30 sene önceki sıkıntılarım yok.
Benim tavsiyem soğuk havalarda 10 C altı gibi, mecbur kalmadıkça sokağa çıkma. Sıkı giyindim, üşümüyorum hissi yanıltıcıdır. İstersen polar kıyafet giy, neticede soğuk hava ciğerlerine girip koroner damarlarını büzecektir. Ağız yerine burundan nefes almak ve burnuna yün atkıdan hava geçirerek nefes almak bu kötü etkileri azaltır.

Selamlar :)

mustampa
19-07-2011, 11:31
istanbulda değilim dün UfukArıkan abimin attığı mesaj ıle ogrendım hemen akabinde Serenler (mustafa abi) aradım (c tesi ) eşi açtı tlfnunu yogun bakımda oldugunu soyledı..yogun bakımda olmasına ragmen genel durumunun iyi oldugunu, bugun (pazar) yogun bakımdan cıkmasını bekledıklerını soyledı


kalp krızının ne zaman/nasıl oldugunu sordugumda da --anjıo esnasında kalp krızı gecırdıgını-- ve o anda mudahale edıldıgını stent takıldıgını ogrendım








son durumu bu sekılde dostlarla paylasmak ıstedım.........



dualarımız senınle Mustafa abi...........

en kısa sürede gelip iyiyim demeni bekliyoruz..........


Geçmiş olsun........






allah sevdiklerine bagışlasın allahtan saglıgına kavuşması nasip etsin en kısa sürede iyileşmesi dileklerimle
geçmiş olsun

Serenler
19-07-2011, 18:43
Sevgili Serenler seni böyle uzun yazılar yazacak kadar görmek çok sevindirici. Geçmiş olsun konusu artık senin için kapandı. Herşey geçti gitti, artık geçmişten ders alarak ileriye bakma vakti. Tasviyelerini dikkatli olarak okudum ve tamamına katılıyorum. Ben de en tehlikeli yaşlar olan 40-50 yaşlar civarında bir süre koroner darlığı sıkıntısı geçirmiştim. O dönemde koroner damar açıcı dil altı haplarını bir süre kullandım. Daha sonra yeni koroner damarlar oluşmuş olmalı ki rahatladım. Şimdi çok şükür 30 sene önceki sıkıntılarım yok.
Benim tavsiyem soğuk havalarda 10 C altı gibi, mecbur kalmadıkça sokağa çıkma. Sıkı giyindim, üşümüyorum hissi yanıltıcıdır. İstersen polar kıyafet giy, neticede soğuk hava ciğerlerine girip koroner damarlarını büzecektir. Ağız yerine burundan nefes almak ve burnuna yün atkıdan hava geçirerek nefes almak bu kötü etkileri azaltır.

Selamlar :)

Aslında şimdi geçirmiş olduğum rahatsızlığın en kritik dönemindeyim. En az bir hafta 10 gün enfeksiyon riski var. Bu nedenle olabildiğince dikkatli olmak gerek. Bu nedenle soğuk su bile içmiyorum. Hava sıcaklığının en yüksek olduğu bugünlerde klima vb cihazlar hem enfeksiyon hemde üşütmeye neden olabilme yönüyle büyük bir risk kaynağı. Bu cihazlardan her zaman olabildiğince uzak kalmak lazım.
Bir de almam gereken oldukça çok sayıda ilaç var. Bu da karaciğer ve mide olmak üzere diğer organlarda yan etki demek. Umarım bunların neden olacağı başka sorunlarla boğuşmam.
Bu beni oldukça düşündürüyor.
Olayı bugünlere kadar getirdik.
Bundan sonra dikkat ve tedbiri bırakmamak lazım. Denizi geçip derede boğulursak onca emeğe yazık olacak.
Hayırlısı artık.

uguraltun
19-07-2011, 18:46
kendinize iyi bakın.saygılarımı sunarım.geçmiş olsun.

selymus
19-07-2011, 21:26
sağlık, mutluluk dolu uzun bir ömür geçirmeni dilerim. geçmiş olsun.

VOLVO
20-07-2011, 21:38
Büyük geçmiş olsun mustafa abi. Daha iyi olmana çok sevindim.

Saygılarımla.

Tnaaa28
20-07-2011, 22:04
Aslında şimdi geçirmiş olduğum rahatsızlığın en kritik dönemindeyim. En az bir hafta 10 gün enfeksiyon riski var. Bu nedenle olabildiğince dikkatli olmak gerek. Bu nedenle soğuk su bile içmiyorum. Hava sıcaklığının en yüksek olduğu bugünlerde klima vb cihazlar hem enfeksiyon hemde üşütmeye neden olabilme yönüyle büyük bir risk kaynağı. Bu cihazlardan her zaman olabildiğince uzak kalmak lazım.
Bir de almam gereken oldukça çok sayıda ilaç var. Bu da karaciğer ve mide olmak üzere diğer organlarda yan etki demek. Umarım bunların neden olacağı başka sorunlarla boğuşmam.
Bu beni oldukça düşündürüyor.
Olayı bugünlere kadar getirdik.
Bundan sonra dikkat ve tedbiri bırakmamak lazım. Denizi geçip derede boğulursak onca emeğe yazık olacak.
Hayırlısı artık.

Selamlar abi gelmiş geçmiş olsun tekrar... bu günde doğum gününmüş... Allah sağlıklı uzun ömürler versin İnşallah...

o 10 günüde atlatırsın sen.. :cool:

sevgiler... :)

carcharias
21-07-2011, 20:48
serenler üstadıma geçmiş olsun dileklerimle.
eskisi kadar vakit ayıramıyorum, tesadüfen gördüm, iyi ki de görmüşüm. geç kaldığım için de özür dilerim.

"içi seni, dışı beni yakar" misali, yaşamadığım için bilemem ama sakin olmak, stresi kontrol etmekte fayda var. zaten bunları yapmak neredeyse hayatın kaynağını çözmek gibi! kaynağı keşfedersen de kendine saklama, yaz.:)

sevgi dolu saygılarımla.


http://i56.tinypic.com/x6smw.jpg

nerkan
21-07-2011, 20:58
Acil şifalar dilerim

Serenler
22-07-2011, 00:02
Güzel duygu ve düşüncelerini dile getiren tüm dostlarıma tekrar teşekkürlerimi sunuyorum.

Kalp krizleriyle ilgili bir yazıyı aşağıya alıyorum. Hiç ummadığınız anda lazım olabilir:


.... !!akut Mıyocart Enfaktusu (emay) Mı

--------------------------------------------------------------------------------
Göğsü sıkıştıran bir basınç, ağırlık hissi ve göğüste (genellikle göğüs kemiğinin arkasında) orta şiddette bir ağrı.

Buna bağlı olarak bir dişte acı.

Ense ve çene kaslarında acı.

Kolların tamamında veya bir kısmında acı.

Karnın üst kısmında yada göğsün alt kısmında gaz hissi.

Kusacakmış hissi.

Solgunluk ve terleme.

Bu belirtiler şiddetli olmayabilir ve genellikle ihmal edilir. En iyisi böyle belirtiler gözlendiğinde doktora haber verilmelidir. Kalp spazmı genellikle;

Öfke ve heyecan

Duygusal şok

Fiziksel zorlanmalar

Gece kabusla uyanmak

Silah kullanımı

sonucunda stresin sona ermesinden sonra ortaya çıkar. İlk kez kalp rahatsızlığı geçiren biri bunu kalp krizi zanneder.



Kalp rahatsızlığı ile kalp krizinin birbirine karıştırılmasının nedeni;

Her ikisinin de nedeni kalp damarlarında yağ toplanmasıdır. Bunun sonucu kalbi besleyen damarlardaki kan akışı zayıflar. Bu nedenle her iki durumda da göğüste, ensede, omuzlarda ve kollarda ağrı hissedilir.

Her ikisi de fiziksel bir uğraş sonucu oluşabilir.

Her ikisi de 50 sini aşmış erkekler ve menopoz sonrası kadınlarda daha çok görülür.

Fakt ikisi arasında önemli farklar vardır.

Kalp krizi kalp kaslarına zarar verir, diğeri vermez. Bununla birlikte kalp spazmı, kalp krizinin habercisidir çünkü, kalp kasları yeterli miktarda kan alamıyor demektir.

Dinlenme ve nitrogliserin kalp spazmında ağrıyı hafifletir, kalp krizinde etkilemez.

Yüksek tansiyon, şişmanlık, şeker, yüksek kolestrol, sigara ve kalıtım kalp rahatsızlıklarını arttıran başlıca nedenler arasındadır.



Göğüs ağrıları sadece kalbe bağlı olarak ortaya çıkmaz.

Göğüs duvarı ve akciğerlerin zedelenmesi

Çökük akciğerler

Akciğerlerde toplanan kan pıhtısı

Akciğer problemleri

Üst mide fıtığı

Mide ekşimesi

Zona hastalığı

Kramplar

Sıkıntı

Çok fazla hava yutma

sonucu göğüste ağrı hissedilebilir.

YAPAY SOLUNUM VE KALP MASAJI

Yapay solunum ve kalp masajı (CPR,Cardiopulmonary Resuscitation ) olayın hemen başlangıcında çok önemlidir. Böylece hayati organlara kan gitmesini sağlar.

Kalp krizi saniyeler içinde hastanın bilincini kaybetmesine neden olur.



Hemen acil tıbbi yardım çağır !

Çok acele davran !

İlk yardım eğitimi aldıysan CPR uygula.

Kişinin hayata dönme şansı olabilir.



CPR' ın üç ana aşaması vardır. Buna CPR' ın ABC si denir.



A (Airway): Hava yolunu aç

B (Breathing): Yapay solunum yaptır.

C (Circulation): Göğse baskı uygula***** kan dolaşımını sağla.

Hastayı koma pozisyonuna getir.



YETİŞKİNLER İÇİN CPR (Yapay Solunum ve Kalp Masajı)

Kişinin nefes alıp almadığını kontrol et. Almıyorsa hemen 112 acili ara.



Başını çenesinden kaldırıp alnından iterek hava yolunu aç. Nefes alıp almadığını tekrar kontrol et. Nefes yoksa, burnunu bir elinizle, ağzını tamamen sizin ağzınızla kapatıp göğsünün yükseldiğini gözleyerek 2 nefes ver. Her nefes 2 saniye kadar sürmelidir.

Hasta hala nefes almıyor, öksürmüyor veya hareket etmiyorsa kalp masajına başla. Ellerini kollarınla 90 derecelik açı yapacak ve kolların da dik olacak şekilde göğüste tam memelerin arasına koy.



Göğüse, göğüs 4 - 5 cm çökecek şekilde hızlı hızlı sa***** 15 kez bastır(dakikada 100).








BİR YAŞ ALTI ÇOCUKLAR İÇİN CPR (Yapay Solunum ve Kalp Masajı)

Başını hafifçe çenesinden kaldırıp alnından hafifçe bastırarak hava yolunu aç.
Eğer bebek nefes almıyorsa, ağzınızla bebeğin burnunu ve ağzını kapla***** ve göğsünü gözleyerek küçük 2 nefes verin. Her nefes 1.5 - 2 saniye sürmelidir.



3 ve 4. parmaklarınızı göğüste memelerinin ortasının 1 - 1.5 cm kadar altına ko*****, 1.5 - 3 cm çökecek şekilde nazikçe bastırın.
Acil yardım gelinceye kadar 1 nefes vererek ve 5 baskı uygula***** bu işleme devam edin.





YALNIZKEN KALP KRİZİ GEÇİRİRSENİZ NE YAPMALISINIZ ?

Kalp krizi geçiren bir hastanın bilincini kaybetmesi ortalama 10 saniye sürer. Bu 10 saniyeyi iyi kullanmak gerekir.

Sürekli ve çok kuvvetli öksürün.

Her öksürmeden önce derin nefes alın.

Nefes alma ve öksürme, kalp normale dönünceye kadar her 2 saniyede bir yapılmalıdır.

Derin nefes almak akciğerlere oksijen gitmesini sağlar. Ökserme ile de kalbi sıkıştırarak dolaşımı sağlamış olursunuz.Bu arada hasta telefonu kullanarak ilk yardım çağırabilir.
!!!!!!!!!!!KALP MASAJI YAPILIRKEN EN ONEMLI SEY BILINCLI VE NE YAPTIGINI BILMEKTIR !!!!!!

hakansahin
22-07-2011, 00:13
tekrar geçmiş olsun Sayın Serenler..

Rabbim sağlıklı ve uzun ömürler versin..

casa
22-07-2011, 00:26
Sizi aramızda görmek çok güzel,
nice sağlıklı günlere...

cml
22-07-2011, 01:16
Geçmiş olsun sayın Serenler , bir an önce eski sağlığınıza kavuşmanız dileğiyle ...

teknik oyuncu
22-07-2011, 02:39
Kısa sürede sağlığınıza kavuşmanızı ve güçlenmenizi dilerim. Allah şifalar versin.

tigran
22-07-2011, 23:26
Geçmiş olsun abi,

Ne büyük bir yüreğin varmış, her durumda insanlara faydalı olmaya çalışıyorsun, tecrübelerini ve bilgilerini hemen paylaşıyorsun, az bulunur insanlardansın...

Allah sizi sevdiklerinize bağışlasın, bir an önce sağlığınıza kavuşmanızı dilerim.

isyn
22-07-2011, 23:37
Sayın Serenler,

Eski sağlığınıza en kısa zamanda ulaşmanız temennisi ile... Geçmiş olsun.

orwel1984
23-07-2011, 01:12
7-8 sene önce akdeniz Ü.tıp fakültesinde kalbine 2 stend takılmış biri olarak sizi gayet iyi anlıyorum ve geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.

Serenler
23-07-2011, 11:11
7-8 sene önce akdeniz Ü.tıp fakültesinde kalbine 2 stend takılmış biri olarak sizi gayet iyi anlıyorum ve geçmiş olsun dileklerimi gönderiyorum.

Teşekkür ederim sevgili Orwell.
Bana da 2 tane stend takıldı.
Ama farklı olarak yoğun bakıma alındıktan sonra 5 dakika geçmeden stend takılan damardaki tıkanma sonucu şiddetli bir kalp krizi geçirdim. Dakikalar içinde zamanla yarışarak tekrar işlem merkezine yetiştirip yeniden müdahale edip hayata geri döndürdüler. Bu olayın nedenini henüz araştırıp soramadım.
Bir de ben bugüne çok zorda kalmadıkça ilaç kullanmadım. Şimdi verilen ilaçlar oldukça çok sayıda. Bu hoş bir durum değil tabii.
Bu ne zamana kadar devam edecek, siz hala ilaç kullanıyor musunuz?

YANSIMA
23-07-2011, 11:16
Rabbim size ve şifa bekleyen tüm insanlara sabır ve güç versin.

KARADENIZ
23-07-2011, 11:18
Serenler abi....
yeniden MERHABA....
yeniden HOSGELDIN....

Serenler
23-07-2011, 11:21
Serenler abi....
yeniden MERHABA....
yeniden HOSGELDIN....

Hoşbulduk sevgili Karadeniz.:)
Yeniden sizlerle birlikte olmak çok güzel bir duygu.:yes:

birol166
23-07-2011, 11:21
ALLAH c.c. şifa verir inşALLAH(amin) Geçmiş olsun.

orwel1984
23-07-2011, 12:11
Operasyon sonrası 6 ay kadar ilaç kullandım daha sonra kalp ile ilgili hiç bir ilaç almadım, stendin vucut uyumu için ithal malı pahalı bir ilaç kullandığımı hatırlıyorum.

Başınıza gelen olay gerçekten çok tehlikeli bir durum büyük geçmiş olsun, uzmanlığımız tıp değil ama bir operasyon hatası olabilir diye düşünüyorum.

Stendin yer değiştirmesi veya pıhtının dağılıp diğer damarları tıkaması gibi bilmediğimiz komplikasyonlar ve bilmediğimiz diğer riskler herzaman mevcut.

Nedenleri araştırmak gelecekte doğacak risklerin önüne geçebilir,

Sağlıklı günler dileklerimle.

dayısıkuzu
23-07-2011, 15:28
serenler bey hastalıkta biz insanlar için belli bir yaştan sonra şikayetler başlıyor. onun için ne oldum değil, ne olacağım demeli...ne zaman kimin kapısını çalacağı bilinmez.
Cenabı Allah şifa versin , huzurlu ,sağlıklı yaşamak nasip etsin.
saygılar

mulayim
23-07-2011, 15:43
sayın serenler ALLAH ihşallah acil şifalar verir . yanlız kendinize çok dikkat edin stendli kalp çok itina ister.

Serenler
23-07-2011, 19:32
Operasyon sonrası 6 ay kadar ilaç kullandım daha sonra kalp ile ilgili hiç bir ilaç almadım, stendin vucut uyumu için ithal malı pahalı bir ilaç kullandığımı hatırlıyorum.

Başınıza gelen olay gerçekten çok tehlikeli bir durum büyük geçmiş olsun, uzmanlığımız tıp değil ama bir operasyon hatası olabilir diye düşünüyorum.

Stendin yer değiştirmesi veya pıhtının dağılıp diğer damarları tıkaması gibi bilmediğimiz komplikasyonlar ve bilmediğimiz diğer riskler herzaman mevcut.

Nedenleri araştırmak gelecekte doğacak risklerin önüne geçebilir,

Sağlıklı günler dileklerimle.

Doktorlarım bana bazı ilaçları ömür boyu kullanmam gerektiğini söylediler.
Bu da pek hoşuma gitmedi tabii ki.
Ancak aşağıdaki bitkisel ürünü kullanmayı planlıyorum.
Biraz araştırdım kullananlardan sordum, iyi sonuçlar almışlar.
Sonuçta bitkisel destek ürünü olduğu için yararlı olacağını düşünüyorum.

Bu konuda bilgisi olanlarla durumu tartışmak yaralı olur sanırım.

http://www.doktorumuzasorun.org/?islem=icerikGoster&icerik=319

http://www.bitkiturk.com/PANAX,PR-1.html

mme
23-07-2011, 19:36
Geçmiş olsun Sn. Serenler.

gaysarorak
23-07-2011, 20:57
Sn.Serenler geçmiş olsun...

arerde
23-07-2011, 22:46
Sn Serenler geçmiş olsun...

Serenler
24-07-2011, 12:08
Burada yeri gelmişken mutlaka İsveç Şurubu'ndan da bahsetmem gerekiyor.
Neden mi?

Anjiyo işlemi için kasıktaki atardamardan giriliyor. Normal işlemden sonra kendimi iyi hissetmediğimi söyledim hoca buradan tekrar girip işlem yaptı ve beni yoğun bakım ünitesine gönderdi.
Burada geçirdiğim kriz sonrası alelacele tekrar işlem merkezine alıp yeniden müdahalede bulundular. Tüm bu işlemler sonrası kasıktan giriş yaptıkları bölgedeki dokulara oldukça fazla miktarda kan sızmış. Öyle ki bu bölgede el kadarlık bir bölüm simsiyahtı. Anjiyo için taktıkları aleti çektikerlinde doktor bu bölgeyi elle sıkarak buradaki çürümüş kan pıhtılarını çıkarmak için epey uğraştı.
Bu da oldukça can yakıcı oldu. Buradaki kan pıhtılarının çoğuda çıkmadı.
Bu sorun için birden aklıma İsveç Şurubu geldi. Eşimden ziyarete gelirken getirmesini istedim.
Bunu kullanmak istediğimde servisteki doktorlar ve hemşirelerin yoğun itirazlarıyla karşılaştım. İsveç şurubunu tanımıyorlardı.
Bir şekilde en azından dezenfektan bir madde olduğunu söyleyerek ikna ettim.
Gazlıbez gibi açtığım pamuğu isveç şurubuyla nemlendirip bu bölgeyi kapattım.
Birkaç saat geçmeden doktor ve hemşireler şaşkın bakışları arasında çürüğün yarı yarıya kaybolduğunu, bu bölgedeki ağrı ve sızının yok olduğunu gözlemlediler.
Ertesi gün cilt neredeyse doğal halini aldı. Normalde buradaki dokunun iyileşmesi günlerce sürebiliyormuş
Bu durumu gözlemleyen araştırma görevlisi hocalardan birine kalan isveç şurubunu hediye ettim.
Ancak hoca bunu hastalara kullanmalarının söz konusu olamayacağını bunun mutlaka Etik kurlun inceleme ve izni sonrası mümkün olacağını da söyledi.
Anlayacağınız sağlıkta herşey ilaç şirketlerinin tekelinde. Bizler doğal ve hiçbir yan etkiye yol açmadan iyileştirebilecek ilaçlar yerine ızdırap dolu, yan etkileri olan kimyasallarla yaşamaya devam edeceğiz.

İsveç şurubu nedir?

http://www.hisse.net/forum/entry.php?b=558

Benim evimde de arabamda da 15 yıldır ecza çantası yok.
Akla gelebilecek her konuda o sizin yardımınıza hazır.
Yazılanlar abartı değil, bilakis isveç şurubunuın faydalarının özetinin özeti.
Nereden mi biliyorum? kendim ve yakınlarım olmak üzere yüzlerce kişiye kullandırdım da ondan.
üstelik bir kişide bile faydasının dışında zararını, yan etkisini görmedim.
Onu mutlaka tanıyın, elinizin altında, aracınızda, çantanızda mutlaka bulunsun.
Her an size, bir yakınınıza, tanıdığınız ya da tanımadığınıza lazım olabilir. Sizler de bir insana faydalı olabilmenin, onu ızdırabından kurtarmanın hazzını yaşarsınız.

aminoasit
25-07-2011, 00:43
Doktorlarım bana bazı ilaçları ömür boyu kullanmam gerektiğini söylediler.
Bu da pek hoşuma gitmedi tabii ki.
Ancak aşağıdaki bitkisel ürünü kullanmayı planlıyorum.
Biraz araştırdım kullananlardan sordum, iyi sonuçlar almışlar.
Sonuçta bitkisel destek ürünü olduğu için yararlı olacağını düşünüyorum.

Bu konuda bilgisi olanlarla durumu tartışmak yaralı olur sanırım.

http://www.doktorumuzasorun.org/?islem=icerikGoster&icerik=319

http://www.bitkiturk.com/PANAX,PR-1.html


Sn Serenler,
tekrardan geçmiş olsun dileklerimi ileterek... :

verdiğiniz ikinci bağlantıda sözü edilen maddenin bileşenleri verilmiş...
"fitoterapi" (bitkisel ürünler ve türevleri ile tedavi) uzmanlık alanım değil; ama bahsi geçen maddelerden "Ginseng" bana çok aşina ve bir ara kullandığım da bir bitki türü (hazır çay olarak)... diğerlerini maalesef bilmiyorum...

Sizin de dediğiniz gibi bizler "ilaç endüstrisinin argümanıyız" aslında... bitkiler konusunda bazı şeyler söyleyebilirim,
ama benim de 'kafam bağlı' bu konuda: yani, bana verilen eğitim ve çizilen etik sınırlar böyle zorluyor insanı...

yine de her durumda:
değil bu tür maddelerin, her türlü sentetik ilaç dahil,
atılım yolu ya karaciğer ya da böbreklerdir...
o yüzden, kullanmadan önce bu organların fonksiyonlarını yerine getirdiğini kontrol ettirmekte yarar var....

tekrar geçmiş olsun...

.

Von
25-07-2011, 07:07
Sevgili Serenler hoşgeldin ve tekrar büyük geçmiş olsun :)

Çok özlettin kendini ! :)

merlin
25-07-2011, 13:19
Serenler Abi büyük geçmiş olsun. Bir süredir yoktum, şimdi konuyu okurken hem üzüldüm, hem sevindim....
Maalesef modern zamanların en büyük sağlık sorunu belki de kalp....Sorunla karşılaşma yaşı çok düştüğü gibi kilo,sigara sorunu olmayan, hatta gayet sağlıklı beslenen insanlarda bile sıklıkla görülebilmesi hayatın bir pamukipliğine bağlı olduğunu anımsatıyor sıklıkla bize...Sanırım büyük ölçüde dengesiz beslenme, fastfood kültürü ve stresle ilgili....

Serenler
25-07-2011, 20:16
Sn Serenler,
tekrardan geçmiş olsun dileklerimi ileterek... :

verdiğiniz ikinci bağlantıda sözü edilen maddenin bileşenleri verilmiş...
"fitoterapi" (bitkisel ürünler ve türevleri ile tedavi) uzmanlık alanım değil; ama bahsi geçen maddelerden "Ginseng" bana çok aşina ve bir ara kullandığım da bir bitki türü (hazır çay olarak)... diğerlerini maalesef bilmiyorum...

Sizin de dediğiniz gibi bizler "ilaç endüstrisinin argümanıyız" aslında... bitkiler konusunda bazı şeyler söyleyebilirim,
ama benim de 'kafam bağlı' bu konuda: yani, bana verilen eğitim ve çizilen etik sınırlar böyle zorluyor insanı...

yine de her durumda:
değil bu tür maddelerin, her türlü sentetik ilaç dahil,
atılım yolu ya karaciğer ya da böbreklerdir...
o yüzden, kullanmadan önce bu organların fonksiyonlarını yerine getirdiğini kontrol ettirmekte yarar var....

tekrar geçmiş olsun...

.

Bugün sağlık konusunda ikilemde kaldığımız sorunlardan biri de bu aslında. Yukarıda İsveç Şurubu örneğini verdim. Bizzat kendi gözleri önünde kendi üzerimde haricen kullandığım ve ilaçlarla günlerce haftalarca sonuç alınamayacak doku harabiyetini saatler içinde iyileştirdiğim halde gene de olaya büyük bir çekingenlikle yaklaşmaları,
kullanmak için etik kuruldan izin çıkması gibi hiç gerçekleşmeyecek argümanlar, bu işe cesaret edebilecek doktorların afaroz edilme olasılığının son derece yüksek oluşu oldukça düşündürücü tabii ki.
Şu ana kadar yaşadığım ömrümde hipnozun, akapunkturun, sınıkçıların yaptığı bel çekme, masajın, biyoenerjinin modern tıpta şiddetle ret edildiğinin ama sonuçta şimdi hepsinin de kabul gördüğünü müşahade ettim.
İnsan bazan tıp ve bilimde ileri mi yoksa geri mi gidiyoruz diye düşünmeden edemiyor.
Atalarımız tedavide musikiyi, aromaterapiyi, duayı ve daha birçok tedavi şeklini kullanıyorlarmış.
Bu noktada siz sağlıkçılar dahil herkese bence dünyanın en iyi doktoru sn Mehmet Öz'ün "Şifayı Kalbinde Ara" adlı kitabını tavsiye etmem gerekiyor. Bir de Maurice Messeque'nin Tabiat Haklıdır" kitabını mutlaka alın, okuyun, sağlık konusunda başucu kitabınız olsun.

http://www.kitapyurdu.com/kitap/default.asp?id=13925

Yukarıdaki bitki özü preparatını kullanan epey kişiyle irtibat kurdum. Önerilen dozlarda inanılmaz güzel sonuçlar almışlar. Ben de siparişimi verdim. Ayrıca ilave olarak Reishi mantarını da alıp kullanacağım:

http://www.bitkiturk.com/REISHI-MANTARI,PR-4.html

Bu arada tabii ki doktorlarımın bana yazdıkları ilaçları eksiksiz, saati saatine kullanmayı da ihmal etmeyeceğim.
Sonuçları sizlerle paylaşacağım tabii ki.

Serenler
25-07-2011, 21:13
Bu arada yukarıda tavsiye ettiğim "Şifayı Kalbinde Ara" adlı kitabın özetini aşağıya alıyorum.
Bu özeti okuyanlar daha nelerin yazıldığının merakı içinde kitabı alıp okuma konusunda sanırım daha istekli olacaklardır.
Gene kısa bir ipucu; Orada anjiyo sonrasında yeni ve şiddetli bir kalp krizi geçirip bana biçilen 72 saat yoğun bakım süresinin çok daha öncesinde toparlanmamda kendi iç irademin, moralimin, büyük rolü oldu. Bu arada forum üyelerimizden sevgili Yağmur'la paylaştığımız, aramızda sır olan onun verdiği enerjinin de büyük etkisi oldu elbette ki..

KİTABIN ADI Şifayı Yüreğinde Ara
Şifayı Yüreğinde Ara Dr. Mehmet ÖZ, Ron Arias ve Lisa Öz KİTABIN YAZARI Dr. Mehmet ÖZ, Ron Arias ve Lisa Öz
YAYINEVİ VE ADRESİ
BASIM TARİHİ 1999

KİTABIN YAYIM MAKSADI Klasik tıp bilimiyle çok eski şifa yöntemlerinin, batıyla doğunun, sentezinin hastaları tarafından kanıtlanması sonucu Dr. Mehmet ÖZ’ün kalbi sağlığına kavuşturmak için aklın rolünü hiç azımsamaya bir doktorluğa doğru yaptığı keşif yolculuğunu ve hastalardan öğrendiklerini okuyucuları ile paylaşmak istemesi.


KİTABIN ÖZETİ :

Dr. Mehmet ÖZ, Batının en üstün allopatik tedavi yöntemlerini (ilaçlarla cerrahiyi) bir kâşifin açık fikirliliği ve titizliliğiyle araştıran, sağlık ve şifayı kavuşturmak için alternatif yaklaşımlarıyla bütünleştiren bir doktordur.

Kalp bir anlamda pompadır ve teknik düzeyde ele alınması gerekir. Bununla birlikte, kalplerimiz sadece basit birer pompa değillerdir. Gerçek bir doktor da sadece bir tesisatçı ya da bir makinist değildir. Bizim bir duygusal kalbimiz, bir psikolojik kalbimiz bir de ruhsal kalbimiz vardır. Duygusal ve ruhsal kalp açılmaya başladığı zaman sıra fiziksel incelemede şiddetli bazı kalp damar hastalıklarında bile yiyecek rejimi ve yaşam biçiminde yapılan önemli değişiklerin hastalığı gerilettiği görülmüştür.

Tamamlayıcı tedavi olarak tanımlanabilecek alternatif yöntemler bütünü basit yoga, gerileme ve gevşeme hareketleri, meditasyon, müzik, güzel kokularla terapi ve teropatik dokunuş- şifacının ellerinin vücudunu birkaç santim yukarısında dolaştığı ve deriye hiç dokunmadığı “enerji” ile tedavi- gibi eski yaklaşımları kapsar.

Kalp nakli hastalarının karşı karşıya bulundukları sorunlardan biri, verici kalbini bekleme süresinin çoğu kez kestirilememesinin yol açtığı sinir bozucu durumdur. Bekleyiş, çaresizlik ve hastane dekoru, hastaların umutsuzluk ve endişe duymaları ile kederli bir ruh hali içinde bulunmaları sonucunu doğurur.

Hastaların tamamlayıcı terapi bileşimlerinde farklılık göstermeleri kaçınılmazdır. Bazıları bir ikisini isterken bazıları da hepsini isterler. Bazıları ise bu tür terapilerin tümünü reddeder, duaya yada sadece kendi tahammüllerine güvenirler. En üzücüleri de yaşam mücadelesinden tamamıyla vazgeçip bir sessizlik ve karamsarlık kabuğuna çekilenlerdir.

Güneş dünya için nasıl bir hayat kaynağı ve gündüz- gece düzenleyicisi ise kalbin rolü de vücutta aynen budur. Dokularımızı kanla besler, ritmimizi yönlendirir. Hayatın fiziksel kaynağıdır kalp. Bazıları da kalbin aynı zamanda ruhun kaynağı olduğunu söyler. Kalbe insan duygularının merkezi gözüyle bakılır. Korku, cesaret, aşk ve nefret kalpten doğar. Bir kalp hafif de olabilir, ağırlaşabilir de, sızlayabilir, mutlulukla dolabilir, karanlık da olabilir, temiz de. Açık kalpler vardır, cesur kalpler, vahşi kalpler kanayan kalpler...

Çoğu insanlar, bedensel, zihinsel veya ahlaksal olarak potansiyel benliklerinin çok sınırlı bir bölümünde yaşarlar.

William JAMES

Günümüzde şiddetli kalp hastaları LVAD (Sol Karıncık Destek Aygıtı) adı verilen güvenilir bir mekanik pompayla aylar sonra yeni bir kalp bulunana kadar hayatta kalabiliyor. Ancak LVAD’ lı hastalar ölümün gölgesini belki başka hastalardan daha fazla hissederler. Ameliyat masasına bir kalp nakli için değil geçici bir çözüm için yatarlar. Yapay olarak hayatta tutulduklarını bilmek dahi bazı hastaları bir nevroz derecesinde korku ve kasvetin eşiğine getirir.

Muhakkak olan bir şey var ki o, sevginin yankılanmasıdır. Sevgi, öfke veya endişe gibi- belirgin sinir iletkenlerinde hormonlarda ve beyinde, kandaki çeşitli kimyasal maddelerde dalgalanmalar oluşturmaktadır. Bu gibi duygular sanki niçin- düşünce veya dua biçiminde- vücudun ötesine, etrafımıza ve uzaklara uzanmasın! Hayatın maddi dünyadan türetilmiş, salt mantığa dayalı açıklamaları hiçbir zaman yeterli olmayacaktır; Vizyonumuzu varlığın başka boyutlarını kapsayacak biçimde genişletmeliyiz.

Dünyayı bir kum zerresinde görmek,

Ve cenneti de yabani bir çiçekte,

Sınırsızlığı avucunuzda tutmak,

Sonsuzluğu da bir saatin içinde.

William BLAKE

Çoğu kalp hastaları aylarca hastanede kalmak zorunda oldukları için, şiddetli bir depresyona maruz kalırlar. Bu depresyon, onlar için öldürücü bir tehlike taşımaktadır. Bu depresyonla kalp hastaları arasında, nedeni tam olarak bilinmeyen bir bağlantı olduğu araştırmalar sonucu ortaya koyulmuştur. Bunu bir örnekle açıklayalım. Harry ve Nigel, her ikisi de aşağı yukarı umutsuz vakaydılar. İkisi de ellili yaşlarında, ikisinin kalbi de fena şekilde arızalı, ikisi de benzer anlamlı ameliyat sonrası güçlüklerle karşılaştılar. Sonuçta Nigel öldü, Harry yaşadı. Harry bazı bakımlardan Nigel’ den daha kötü durumdaydı. Harry’ nin sakatlanmış kalbi, beyninin fonksiyonlarını haftalarca eksiltmişti. Buna rağmen Harry geri dönmüştü.

İki olay arasındaki tek büyük fark, moral farkıydı. Harry’ nin yanında kocasının aklına ve belleğine kavuşması için bir şeyler yapacağına dair güvenini hiç kaybetmeyen eşi Sandy vardı. Bunu tıbbi açıdan değil, içinden biliyordu. Nigel’ in ise kimsesi yoktu. Bu kadar yalnız olmasaydı, Nigel yaşayabilirdi. Duygusal bir arkadaşlığa moral verici konuşmalara, yaşama iradesini körükleyecek birine sonsuz bir ihtiyacı vardı. Onu sakinleştirip avutacak, elini tutacak ya da onu cesaretlendirecek hiç kimse olmayınca kendini iyileştirmeyi sağlayacak gücü nasıl seferber edebilirdi?

Bir aile bireyinin ölümünün bir yakın akrabanın ölümüne yol açabileceğini hepimiz biliriz. Kalbiyle diğer organları iflasın eşiğinde olan 82 yaşındaki adam artık ölmek istediğini söyleyince ellinden fazla yıl evli bulunduğu 70’ li yaşlardaki karısı perişan olur. Doktor onu biraz sakinleştirir. Ancak bürodan çıkar çıkmaz kadın fenalaşarak koridorda kendini kaybeder. Zor bir ameliyata aday olan adamın niçin ölmek üzere olduğu belli değildi. Belli olan “adamın ölmek istemesiydi. Bitkin bir halde “ ben bittim, daha fazla dayanamam, artık ölmek istiyorum “ diye fısıldayarak yineledi ve öldü. Görünürde sağlıklı olan sevgi dolu karısı da kısa bir süre sonra onu yani kocasını izledi. Bu durum özellikle hem mecazi anlamda hem de gerçekten birbirleri olmadan yaşayamayan insanlar arasında sıkça görülmüş bir olaydır.

Depresyonu, sigarayı, fazla kiloluğu ve hareketsizliği kalp hastalığına bağlayan bir çok incelemeler bir yana, araştırmalar, arkadaşlıkların, işlerini belirli çalışma günlerinin ve gün içindeki zamanın kalp krizini oluşturmakta rol oynadığına dair inandırıcı veriler sağlamaktaydı. Tedavi edilmekte olan 2.254 kalp hastasının on yıllık bir süre içindeki incelemeleri sonucunda, ölümle sonuçlanan kalp krizlerin haftanın diğer günlerine oranla Pazartesi ve cumartesileri daha sık görüldüğünü ortaya koymuştur. Araştırmacılar, Pazartesi ile cumartesilerin, özellikle erkekler için, çalışma olsun, dinlence olsun yeni bir programa ayak uydurmanın gerektiği günler olduğunu izah etmişlerdir. Görünüşe bakılırsa, iş ya da ev işleri, hobiler ve toplumsal yükümlülüklerle dolu bir hafta sonuna başlamanın stresi, bir kalp krizine zemin hazırlayabilir.

Birisinin elini sıkmanın, kucaklamanın, öpmenin kalbe yararlı olması olası, kesin sinirsel ve hormonal sonuçları vardır. Endişe veya öfke solunumumuzu etkileyebilir, kaslarımızı gerebilir, bizi terletebilir, kalbimizi yarıştırabilir ve göz bebeklerimizi genişletebilir. Bunun tam tersine, biriyle kucaklaşmak ise solunumumuzu düzenler kaslarımızı rahatlatabilir, kalbimizin atışlarını yavaşlatabilir ve bakışımızı yumuşatabilir.

Batıda bile bazı dişçi ve doktorlar diş çekerken ya da bazı küçük ameliyatlarda hastalarının acıyı algılamasını bloke etmek için yüzyıllar boyunca hipnozu kullanmışlardır. Hipnoz kelimesi Yunanlıların uyku tanrısı Hypnos’ un adından türetilmiştir. Fakat uyuyan kişinin aksine hipnoz durumundaki kişi tetikte olup hareketlerinin kontrolünü elinde tutmaktadır. Hipnotize edilmiş kişi, analitik, yani çözümsel düşünceden sinestetik, yani duyumsal düşünceye geçiş yapmaktadır. Bu da aklın mantıktan çok, duyulara ve duygulara bağımlı olması anlamına gelmektedir. Hipnozun etkilerini bir örnekle izah edelim;

Joe hemen açık kalp müdahalesi için ameliyat masasına yatması gereken 45 yaşında biri. Ameliyattan önce hipnoz seanslarına tabi tutulup ameliyat esnasında da bu seansları içeren kasetleri dinler. Ameliyattan sonraki iki saatin içinde hiçbir aksaklık olmadan kendine gelir. Bir gün sonra da yoğun bakım servisinden ayrılır. Kendi kendine hipnoz sayesinde tansiyonu ve kalbin çalışmasını normalde tutacak kadar sakinleşmiş, fazladan kalp ilacı ve ağrılarını kontrol altında tutmak için morfine ihtiyaç duymamıştı. Böylesine radikal bir ameliyat geçiren hastalar için müdahalenin 10-18 saat sonrasına kadar solunum gerekirken Joe’ nun kimin hemen çıkarılması mümkün olmuştu. Dört gün sonra da evine dönebilecek kadar iyileşmişti. Göğsünün ardına kadar açılmasından sonra bir hasta nasıl bu kadar çabuk toparlanabilirdi? Farkı sağlayan joe’ nun kafaca hazırlanması oluşmuştu. Hastaneye yatmasıyla ameliyat arasında geçen 48 saat içinde her şeyi başkalarından bekleyen bir alıcı olmaktan çıkarak aktif bir yapıcıya dönmüş ve bu savaşı kazanmıştı.

Egoyu aşmak, bireysel iradeye boyun eğdirmek en önemli dinlerin çoğunun ana ilkesidir. Buda’nın dediği gibi savaş alanında bin kere bin adamı yense de, kendi kendini yenen en soylu cengaverdir. Maddi dünyadan başka bir şeye inanmazsak kendi bilincimizin darlığının kurbanı oluruz. Sıradanlıkların içinde hapis olmuş kurbanlar.......

Duygular vücuda aittir, beyne değil Korku, öfke, aşk ve acı vücutta gelişir. Çok fazla bastırılmış öfkenin sonucu depresyon ve hastalıktır. Öfke kalbi en fazla etkileyen duygudur.

Hayat bir mum gibidir.

Ruh, göklere doğru uzanan alevdir;

Fitil bizi aşağıya hapseden vücuttur.

Rebbe Menachem SCHNEERSON

Hastalıktan kaçmak için daha az yiyin

Daha uzun yaşamak için her şeyi dert etmeyin.

Çin ATASÖZÜ

İnsan başkalarından öğrenir,

Ama kendi düşünmezse ne yapacağını şaşırır.

Öte yandan, insan düşünür,

Ama başkalarından öğrenmezse yaşamını tehlikeye atar.

GÜRKAN
26-07-2011, 22:21
...
Ancak aşağıdaki bitkisel ürünü kullanmayı planlıyorum.
Biraz araştırdım kullananlardan sordum, iyi sonuçlar almışlar.
Sonuçta bitkisel destek ürünü olduğu için yararlı olacağını düşünüyorum.
...




...
Ancak hoca bunu hastalara kullanmalarının söz konusu olamayacağını bunun mutlaka Etik kurlun inceleme ve izni sonrası mümkün olacağını da söyledi.
Anlayacağınız sağlıkta herşey ilaç şirketlerinin tekelinde. Bizler doğal ve hiçbir yan etkiye yol açmadan iyileştirebilecek ilaçlar yerine ızdırap dolu, yan etkileri olan kimyasallarla yaşamaya devam edeceğiz.
...




...
Yukarıdaki bitki özü preparatını kullanan epey kişiyle irtibat kurdum. Önerilen dozlarda inanılmaz güzel sonuçlar almışlar. Ben de siparişimi verdim. Ayrıca ilave olarak Reishi mantarını da alıp kullanacağım
...
Bu arada tabii ki doktorlarımın bana yazdıkları ilaçları eksiksiz, saati saatine kullanmayı da ihmal etmeyeceğim.
Sonuçları sizlerle paylaşacağım tabii ki.

Sevgili Serenler,

Yukarıda bir kısmını alıntıladığım yazılarınızda katılmadığım bazı hususlar var.

Hisleriniz ve gözlem yeteneğiniz çok iyi olabilir.

Ancak unutmayın ki;sadece gözlemler, sebep-sonuç ilişkisini kanıtlamayacağı gibi belirti

vermeden hasar oluşturabilen bazı ciddi durumların gözden kaçmasına bile sebep olabilir.

Konuyla ilgili öncelikle toksikolog,farmakolog veya eczacı forumdaşlardan yanıt bekledim.Ama

şunu bilmenizi isterim ki;bitkisel ilaç veya ürünlerin ruhsatlandırılmış olmaları bir şey ifade

etmez.Bildiğiniz gibi aktarlarda da satılan bu ürünlerde ne sağlık bakanlığı nede doktor

denetimi var.(Üzerlerine isteyen istediği hastalık ismini üfürüyor.)

Bu ürünler pratikte kontrolsüzdür ve malesef şikayete bağlı işlem yapılır.

Bitkisel ürünler ilaçlardan daha ekonomik olsalar da daha güvenli degildirler. Hepsi olmamakla

beraber bitkisel ürünlerin çogu zararlı etkiler göstermektedirler. Ticaretini yapanlar

kullanıcılara bu bitkisel ürünlerin naturel olduklarını söylemektedir.

"Doğal olan sağlıklıdır" tezi her zaman doğru değildir.

Bazı bitkisel ürünler ilaç gibi etki gösterdiğinden, kullanılan ilaçlarla etkileşerek, zararlı

olabilmekte.Bu ürünlerin neye iyi gelmeyeceği ve zararları konusunda hiçbir bilgi

verilmemekte.Örneğin:ginkgo biloba; aspirin, romatizma ilaçlari, kan sulandirici ve idrar

söktürücülerle birlikte kullanılmaz. Nitekim önerdiğiniz kitaplara bakın, genellikle ve

sadece "yararları" konusunda, bazıları tartışmalı ve kaynakları belirtilmemiş "bilgi"lerle dolu

olduğunu göreceksiniz.Halk tababeti olarak da bilinen geleneksel hekimlik ve deneme yanılma

tedavileri 19. yüzyılda kaldı,size günümüzde "kanıta dayalı tıp" anlayışının benimsendiği iyi

hekimlik uygulamalarını tavsiye ediyorum.

Amacım tartışma yaratmak veya sizi üzmek değil,size değer verdiğimden kayıtsız kalamadım ve

zarar görmemeniz adına doğru bildiklerimi yazdım.Size en uygun tedavi kararını hekiminizle

birlikte verebilesiniz diye katkıda bulunmak adına.

saygılar.

Serenler
27-07-2011, 22:09
Sevgili doktorum.
Bu güzel ve detaylı cevabınız için teşekkür ederim.
Burada bazı konuları tartışmaya açmamın nedeni hem kendimin bilgilenmem hem de herkesin bu konularda bilgi sahibi olması içindi.
Sonuçta hepimiz etten, kemikten yapılmışız. Hangi gün ne tür bir sağlık sorunuyla karşılaşacağımız belli olmuyor.
Bu sorunların çözümünde doğru teşhis, doğru tedavi elbette çok önemli.
Ama günümüzde bu yolun doğrusunu bulmak her zaman mümkün olamayabiliyor.
Sonuçta da kişinin sağlığı daha da kötüye gidiyor.
Bu noktada yukarda dediğiniz gibi bilgilenme yönünden bir değil bir çok meslek grubuna görev düşüyor.
Bakalım bu konuda başkaca fikir beyan edecek arkadaşlarımız çıkacak mı?

BORA YAŞAR
27-07-2011, 22:19
Dünyayı bir kum zerresinde görmek,

Ve cenneti de yabani bir çiçekte,

Sınırsızlığı avucunuzda tutmak,

Sonsuzluğu da bir saatin içinde.

William BLAKE

.

Çok yıllar önce ben de Blake'in bu şiirini tercüme etmiştim..

Ama şöyle..


Bir kum tanesinde dünyayı görmek,

Vahşi bir çiçekte cenneti,

Sığdırmak sonsuzluğu avucunuza

Ve bir saate ebediyeti..:)

BORA YAŞAR
27-07-2011, 22:20
GÜRKAN doktorun yazdıklarından sonra diyecek fazla birşey kalmamış görünüyor..:)

aminoasit
27-07-2011, 23:26
GÜRKAN doktorun yazdıklarından sonra diyecek fazla birşey kalmamış görünüyor..:)

Naçizane,
birçok evde kışın vazgeçilmezleri arasında olan greyfurtun (şu kelime uydurması da ayrı bir mesele!) bile,
bazı sık kullanılan 'modern tıp' ilaçları ile etkileşimini düşünürsek...

bir anı.. :

hatırlarsınız, 5-6 sene önce Türkiye'ye bir yoğurt sürdüler. Tanıtım da "kolesterolünüzü düşürüyor" diye idi...
Len aradık taradık, böyle bir hikaye yok..
Peder bey kolesterol ve yüksek tansiyondan muzdarip ve adam reklamları görmüş...
Telefonda bana soruyor (aslında kullanmak istiyor da, bir onay istiyor) "bak işte bir yoğurt çıkmış" vs...
Safım ya, Sağlık Bakanlığını aradım; sorunu nihayet anlatabildiğimde karşımdaki sorumlu kişi 'Tarım Bakanlığını arayacaksınız' dedi...
Tarım Bakanlığını aradım ve o vakitler Prof. ve görevde olan bir kişi bana 10-15 dk'lık bir konuşma sonunda "firmalara bazen söz geçiremiyoruz" dedi...

Tepki daha çok gelmiş olmalı ki,
yoğurt reklamları 2-3 hafta sonra değişti... an azından "düşürür" ifadesi 'düştü'...

demek istediğim,
değil resmi düzeylerde (bu ülkeye giren ürünler),
tanışık olduğunuz aktarlarda bile kontrol denen hikaye hak getire...
Bakıyorsunuz, adam 3-4 aydır açıkta bekleyen "ıhlamur çuvalı"ndan hala millete ıhlamur satıyor...
eee, bu organik madde... hava ile temas ettikçe etkileşir, değişir... bir de mantar biner, hiç fark etmezsiniz...
sonra gelsin aflatoksin (karaciğer için kanserojen bir madde) vs...


yaşıyoruz, şükür...

.


NOT:
bir tashih yapma gereği duydum;
ben şahsen doğal sayılan belirli maddelerin alımına karşı değilim.
ama bunun mutlaka iyi araştırılması gerekiyor...
Sn Gürkan çok doğru noktalara temas etmiş.
Çin'de bin yıldan fazla kullanılan Ginseng örneği:
hakiki Ginseng almaya kalktığınızda fiyatı bile ürpertici geliyor insana...

ama örneğin:
havadan soluduğumuz kurşun,
suya karışmış ağır metaller,
sudan aldığımız diğer maddeler...

Türkiye'de nasıl 'giren maddelerin kontrolünün yetersizliği' (bu bir kanı, fikirdir; iddia değildir) söz konusu ise, burada, yerel olarak üretilen, tüketilen maddeler konusunda yeterli kontrolün olduğu konusunda benim şahsi çekincelerim mevcuttur...

Yani,
hava ve su böyle iken...

Şükür, şimdiye kadar yaşadık...

.

sabır_kaldıysa
27-07-2011, 23:37
selamlar hayırlı geceler.bende artık tvlerde bitkisel ürün reklamı görmekten bıktım,bu bıktım kelimesini açmam gerekiyor... artık tıp fakültelerimizde bitkisel tedavi yöntemleri ile ilgili araştırmalar yapılmalı,bitkisel tedavi yöntemlerine bilimsel açıdan yaklaşılmalı ve bu konuda uzman hekimler yetiştirilmeli.kim olduğunu bilmediğimiz kişilerin önerdiği ne olduğunu bilmediğimiz bir sürü bitkisel ilaç adı altında raflar dolusu paketler var... her şehirde de yaygınlaşmaya başladı bu ürünlerin satışı.doğada şifa var... fakat bu şifa bilimsel yöntemlerle doktorlarımızın kontrolü altında kullanılmalı,tıp artık bu bitkisel tedavi yöntemlerine sırtını dönmemeli... bu işi sahiplenmeli.sayın Serenler geçmiş olsun,yüce Rabbim sizin ve bütün hastalarımızın hastalıklarına şifa versin inşallah.

sabır_kaldıysa
27-07-2011, 23:39
Naçizane,
birçok evde kışın vazgeçilmezleri arasında olan greyfurtun (şu kelime uydurması da ayrı bir mesele!) bile,
bazı sık kullanılan 'modern tıp' ilaçları ile etkileşimini düşünürsek...

bir anı.. :

hatırlarsınız, 5-6 sene önce Türkiye'ye bir yoğurt sürdüler. Tanıtım da "kolesterolünüzü düşürüyor" diye idi...
Len aradık taradık, böyle bir hikaye yok..
Peder bey kolesterol ve yüksek tansiyondan muzdarip ve adam reklamları görmüş...
Telefonda bana soruyor (aslında kullanmak istiyor da, bir onay istiyor) "bak işte bir yoğurt çıkmış" vs...
Safım ya, Sağlık Bakanlığını aradım; sorunu nihayet anlatabildiğimde karşımdaki sorumlu kişi 'Tarım Bakanlığını arayacaksınız' dedi...
Tarım Bakanlığını aradım ve o vakitler Prof. ve görevde olan bir kişi bana 10-15 dk'lık bir konuşma sonunda "firmalara bazen söz geçiremiyoruz" dedi...

Tepki daha çok gelmiş olmalı ki,
yoğurt reklamları 2-3 hafta sonra değişti... an azından "düşürür" ifadesi 'düştü'...

demek istediğim,
değil resmi düzeylerde (bu ülkeye giren ürünler),
tanışık olduğunuz aktarlarda bile kontrol denen hikaye hak getire...
Bakıyorsunuz, adam 3-4 aydır açıkta bekleyen "ıhlamur çuvalı"ndan hala millete ıhlamur satıyor...
eee, bu organik madde... hava ile temas ettikçe etkileşir, değişir... bir de mantar biner, hiç fark etmezsiniz...
sonra gelsin aflatoksin (karaciğer için kanserojen bir madde) vs...


yaşıyoruz, şükür...

.

malesef ülkemizde her alanda denetim,kontrol sıfır... insanlarımız da suistimale o kadar açık hale gelmişki! ecdadımız rahat uyusun,güzel bir anı olarak hafızalarda kaldı,hikaye gibi geliyor artık ecdadımızın o dürüstlüğü,ticaret ahlakı...

aminoasit
27-07-2011, 23:44
Bu arada,
yanlışım varsa düzeltilsin (bu konudaki yeni verileri izlemedim hiç):

Benim aritmi ("kalpte düzensiz atım veya atım düzensizliği") problemim var + total kolesterol (LDL'den kaynaklı; LDL de sigaradan) 250 civarı (en son iki yıl önce baktırdım, şimdilerde tekrar niyetliyim)... bazen, sayılamayacak bir nabza sahip oluyorum... tıpta atrial fibrilasyon diyorlar...
yanımda bir adet 500mg aspirin taşırım hep; olası bir kriz için... ilk dakikalarda bu aspirinin ağız içinde çiğnenerek dil altı emilmesinin sağlanması enfarktüs durumlarında sağkalımı artırıyor (diye biliyorum, hala taşırım).

.

aminoasit
27-07-2011, 23:46
selamlar hayırlı geceler.bende artık tvlerde bitkisel ürün reklamı görmekten bıktım,bu bıktım kelimesini açmam gerekiyor... ....

bu sayfaya aslında dün yazmaya niyetlenmiştim ama internette örneğini bulamayınca vaz geçmiştim..
Dün cnbce'nin öğle kuşağında Türkiye'nin bir 'doğal ürün pazarına' dönüştüğü ile ilgili bir 20dk'lık program yapıldı... çok çarpıcı idi... ama maalesef internet kaydını bulamadım...

.

sabır_kaldıysa
27-07-2011, 23:50
Bu arada,
yanlışım varsa düzeltilsin (bu konudaki yeni verileri izlemedim hiç):

Benim aritmi ("kalpte düzensiz atım veya atım düzensizliği") problemim var + total kolesterol (LDL'den kaynaklı; LDL de sigaradan) 250 civarı (en son iki yıl önce baktırdım, şimdilerde tekrar niyetliyim)... bazen, sayılamayacak bir nabza sahip oluyorum... tıpta atrial fibrilasyon diyorlar...
yanımda bir adet 500mg aspirin taşırım hep; olası bir kriz için... ilk dakikalarda bu aspirinin ağız içinde çiğnenerek dil altı emilmesinin sağlanması enfarktüs durumlarında sağkalımı artırıyor (diye biliyorum, hala taşırım).

.

Allah şifa versin size de.o kolestrol ve Trigiliserid benimde kabusum hemde bu genç yaşta :( Trigiliserid 550 ye çıkmıştı 2 sene önce 1 ay kadar önce baktırdım 220 ye düşmüş.sigara bende de var.kolestrol için özellikle beslenmeye dikkat etmeli bir de spor... spor bire bir!

aminoasit
27-07-2011, 23:55
Allah şifa versin size de.o kolestrol ve Trigiliserid benimde kabusum hemde bu genç yaşta :( Trigiliserid 550 ye çıkmıştı 2 sene önce 1 ay kadar önce baktırdım 220 ye düşmüş.sigara bende de var.kolestrol için özellikle beslenmeye dikkat etmeli bir de spor... spor bire bir!

sn sabır_kaldıysa,

trigliserit aslında tırı vırı.. benim fikrim: çünkü, bir-iki günlük beslenme değişikliği ile değeriniz 200-300'lere iner...
kolesterol + trigliserit yüksekliği, özellikle LDL kısmı yüksekse problem olabilir...

ama dediğiniz gibi;
egzersiz, hem LDL'yi düşürücü hem de 'iyi kolesterol' denilen HDL'yi artırıcı etkide bulunuyor...

ama öncelik:
sigarayı bırakın...

.

sabır_kaldıysa
27-07-2011, 23:56
bu sayfaya aslında dün yazmaya niyetlenmiştim ama internette örneğini bulamayınca vaz geçmiştim..
Dün cnbce'nin öğle kuşağında Türkiye'nin bir 'doğal ürün pazarına' dönüştüğü ile ilgili bir 20dk'lık program yapıldı... çok çarpıcı idi... ama maalesef internet kaydını bulamadım...

.

ben Adıyamanda yaşıyorum orta ölçekli bir Anadolu şehri,burda bile sadece bu sene 2 tane yer açıldı,sadece tv de çıkan ürünleri satıyorlar.Hükümette en çok beğenilen bakanımız güya Recep Akdağ bende bir çok konuda takdir ediyorum özellikle hastaneler konusunda memnunum ama bu konuya henüz eğilmemiş olması,şahsına ve sağlık bakanlığına olan bütün olumlu izlenimleri,olumlu düşüncelerimi silip süpürüyor.toplu bir ölüm veya bir salgın mı ( Allah korusun )olmalı bu konuyla ilgilenmeleri için

sabır_kaldıysa
28-07-2011, 00:02
sn sabır_kaldıysa,

trigliserit aslında tırı vırı.. benim fikrim: çünkü, bir-iki günlük beslenme değişikliği ile değeriniz 200-300'lere iner...
kolesterol + trigliserit yüksekliği, özellikle LDL kısmı yüksekse problem olabilir...

ama dediğiniz gibi;
egzersiz, hem LDL'yi düşürücü hem de 'iyi kolesterol' denilen HDL'yi artırıcı etkide bulunuyor...

ama öncelik:
sigarayı bırakın...

.

sayın Aminoasit siz bırakabildiniz mi sigarayı :) şahsen ben düşünemiyorum bile,bu konuda iradem biraz zayıf malesef.reklamlarda görüpte çok merak ettiğim bir bitkisel ilaç var adı PANAX tı sanırım.satış sitesindeki yorumlar bana pek inandırıcı gelmiyor,bu ürünü kullanan duyan oldu mu? reklamlarda bütün damar tıkanıklıklarına büyük fayda sağladığı anlatılıyor. dr.Mustafa... çıkıyor tv lerde,öyle bir anlatıyor ki,ihtiyacı olan olmayan herkes acaba bende mi kullansam diye düşünüyor?

aminoasit
28-07-2011, 00:03
ben Adıyamanda yaşıyorum orta ölçekli bir Anadolu şehri,burda bile sadece bu sene 2 tane yer açıldı,sadece tv de çıkan ürünleri satıyorlar.Hükümette en çok beğenilen bakanımız güya Recep Akdağ bende bir çok konuda takdir ediyorum özellikle hastaneler konusunda memnunum ama bu konuya henüz eğilmemiş olması,şahsına ve sağlık bakanlığına olan bütün olumlu izlenimleri,olumlu düşüncelerimi silip süpürüyor.toplu bir ölüm veya bir salgın mı ( Allah korusun )olmalı bu konuyla ilgilenmeleri için

"ilaç" kategorisine sokulmayan neredeyse tüm 'destek' ürünler,
Tarım Bakanlığının insiyatifi altında giriyor yurda... yani SB'nın bir insiyatifi yok...
ama haklısınız; en azından istişare gereken konular, tek bir yere bağlanması doğru değil...
misal, adam tıpçı değil ama 'sağlık destek maddesi' hakkında karar verebiliyor...

.

sabır_kaldıysa
28-07-2011, 00:17
"ilaç" kategorisine sokulmayan neredeyse tüm 'destek' ürünler,
Tarım Bakanlığının insiyatifi altında giriyor yurda... yani SB'nın bir insiyatifi yok...
ama haklısınız; en azından istişare gereken konular, tek bir yere bağlanması doğru değil...
misal, adam tıpçı değil ama 'sağlık destek maddesi' hakkında karar verebiliyor...

.

bu konularda çok derin bilgilere sahip değilim ama bence söz konusu olan yüzbinlerce insanın sağlığı olunca yetki karmaşasına bağlamak yöneticilerimizin bir acziyetidir.inşallah büyk problemler yaşanmadan bu konu yüksek sesli olarak gündeme gelir ve gerekenler yapılır.online olan olmayan bütün forumdaşlara Yüce Rabbim her ne rahatsızlıkları varsa şifa versin.
ecdadımı aşağıdaki alıntıyla saygıyla,rahmetle anıyorum.herkese hayırlı geceler.
halk içinde muteber bir nesne yok devlet gibi
olmaya devlet cihanda bir nefes sıhhat gibi
kanuni sultan süleyman.

aminoasit
28-07-2011, 00:32
sayın Aminoasit siz bırakabildiniz mi sigarayı :) ...

imam değilim;

ama şu vecizeyi kabul etmiş biriyim... :

imamın yaptığına değil, dediğine bak...

.

Serenler
29-07-2011, 23:21
"ilaç" kategorisine sokulmayan neredeyse tüm 'destek' ürünler,
Tarım Bakanlığının insiyatifi altında giriyor yurda... yani SB'nın bir insiyatifi yok...
ama haklısınız; en azından istişare gereken konular, tek bir yere bağlanması doğru değil...
misal, adam tıpçı değil ama 'sağlık destek maddesi' hakkında karar verebiliyor...

.

Tıp ve farmakoloji camiası bitkilere, doğal tedavi yöntemlerine cephe aldığı, peşinen reddettiği müddetçe bu sorun devam edecek.
Bunun örneklerini akapunkturda, biyoenerjide, trakasyonda hep gördük. Ama sonuçta yıllar sonra doğrular galip geldi.
Bizim evde nezle, grip boğaz enfeksiyonları ve ağız yaralarında yıllardır çok etkili, anında sonuç veren tedavi yöntemimiz adaçayıdır. Hemen demler gerekirse içine bir tatlı kaşığı da İsveç şurubu koyduk mu günde en fazla 2 bardak içmekle (İçindeki etken maddeler oldukça fazla, onun için fazlası zarar) sağlığmıza kavuşuyoruz.
Almanyada çok uzun yıllar yaşayan bir arkadaşımla çıktığımız bir doğa yürüyüşünde adaçayına rastlayınca orada birden durdu. "Bu bitkinin Almanların hayatında ne kadar önemli olduğunu, bir sürü atasözüne konu olduğunu bahçelerinde yetiştirdiklerini biliyor musun" dedi.
Peki bu bitkiyi sizler bizler yeterince tanıyor muyuz?
Bu bitkiyi o kadar çok methedip anlattı ki hayretler içinde kaldım. Bahçesi olan hemen her Alman adaçayını da yetiştiriyormuş.
Orada çeşitli bitkisel ilaçlar kimyasal ilaçlarla neredeyse yarı yarıya kullanılıyormuş.
Keza Azerbaycan'da Çinde Rusyada da durum aynı.

Bizde ise yukarıda değindiğim gibi tıp ve farmakoloji konuya sahiplenmeyince herkes kendine göre bir yol tutturmuş gidiyor. Bu durumda da altın çilek olayında olduğu gibi bir sürü olumsuzluğun yaşanması kaçınılmaz oluyor.
Bu da ilaç şirketlerinin arayıp da bulamadığı bir olay tabii ki

Doğru olan bunların araştırılarak doğal haliyle uzmanlar eliyle kullandırılmasıdır.

Ben şahsen artık doktorumun yazdığı reçetede bitkisel ilaçları da görmek istiyorum. Bu reçeteleri belgesel proğramlarında Çin tıbbında değil kendi ülkemde de görmek istiyorum.
İşin özeti sadece kimyasallara dayalı bir eczacılık sektörü aklıma yatmıyor.
Ya dünyada yapılan uygulamalarda bir hata var ya da bizdeki uygulamalarda...
Bunu bir sorgulasak nasıl olur?

.

brokerüstad
29-07-2011, 23:45
İlaçların içindeki etkili maddelere “Drug” denir. Toplumumuzda ilaç denildiğinde akla etkili maddenin kendisi gelir. Bu geleneği biz de sürdürüp ilaç deyimini kullanacağız. Günümüzde kullanılan ilaçlar, birbirinden değişik çeşitli kaynaklardan elde edilirler. Kaynaklarına göre ilaçlara bakılırsa , Bitkisel kökenli ilaçlar iki çeşittir: “Alkaloidler” “Glikozidler”. Alkaloidler, azotlu maddelerdir ve asitlerle birleştiklerinde tuz yaparlar. Tuzları da suda kolayca erir. Bitkilerin her bölümünde bulunan alkaloidler, zehirli ve acı lezzetli maddelerdir.
Glikozidlerin yapılarında bir ya da birkaç şeker bulunur. Asitlerle tuz oluşturmazlar. Asitlerle hidrolize edildiklerinde ya da enzimlerin etkisiyle “Şeker” ve “Aglukom” bölümlerine ayrılırlar. Aglukom, esas etkili bölümü oluşturur. Hayvansal kökenli ilaçlar, hayvanlardan elde edilen hormonlar, enzimler ve serumlardır. Örneğin atlardan elde edilen bağışık serumlar, domuzdan elde edilen insülin hormonu gibi. Çeşitli bakteri ve mantarlardan antibiyotikler elde edildiği gibi, bazı inorganik maddeler de ilaç olarak geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır. Radyoaktif elementler de günümüzde ilaç olarak kullanılır. Kimya ve ilaç biliminin ilerlemesine paralel olarak pek çok ilaç, yapay olarak da hazırlanabilmektedir(alıntı)

Bitkisel tedavi tabiki önemli yerinde ve konrollü kullanılırsa ve uzman hekim konrolü ile herşey dahada güzel olabilir
Önce sağlık
topraktan geldik ,topraktan çıkan bizi beslemezmi?
geçmiş olsun sevgili Serenler

aminoasit
29-07-2011, 23:55
İlaçların içindeki etkili maddelere “Drug” denir. Toplumumuzda ilaç denildiğinde akla etkili maddenin kendisi gelir. ...(alıntı)

Bitkisel tedavi tabiki önemli yerinde ve konrollü kullanılırsa ve uzman hekim konrolü ile herşey dahada güzel olabilir
Önce sağlık
topraktan geldik ,topraktan çıkan bizi beslemezmi?
geçmiş olsun sevgili Serenler


Geçen gün yazdıklarım sonrası da 'acaba başlığa haksızlık mı ettim' diye içimden geçmişti...
bu da bu minvalde... :
drug dediğiniz durumu tanımlamaz...

peki 'topraktan çıkan bizi beslemez mi?'
büyük ölçüde doğrudur, 'besler'...

Ama geçen Sn GÜRKAN'ın çok güzel ifade ettiği noktayı "akılda tutmakta yarar var":
'Doğal olan herşey yararlıdır mantığı yanlış' demişti... yani bu çerçevede idi hatırladığım kadarı ile...
basitleştirelim: mantardan ilaç da geliştirebiliriz... (bakınız bolca tüketilen beta-glukanlar); soframızda güzel bir protein kaynağı da olabilir;
ama bizi zehirleyebilir de !

sorun böyle bir şey sanıyorum...

ama ben burada bir şeyi tekrar ederek, detayları özelden yazacağım...
şunu demiştim:
"benim de başım bağlı; bana verilen eğitim, etik çerçeve içinde önerimi yaparım.
ama birileri 1000 yıllardır bir şeyi kullanıyorsa, bunu da ret etmemek gerek" kabilinden...

.

GÜRKAN
29-07-2011, 23:59
....
topraktan geldik ,topraktan çıkan bizi beslemezmi?
....

ayrıca..
pestisit,kimyasal ve ağır metallere de dikkat etmek şartıyla ..:)

Serenler
30-07-2011, 00:00
Burada yeri gelmişken mutlaka İsveç Şurubu'ndan da bahsetmem gerekiyor.
Neden mi?

Anjiyo işlemi için kasıktaki atardamardan giriliyor. Normal işlemden sonra kendimi iyi hissetmediğimi söyledim hoca buradan tekrar girip işlem yaptı ve beni yoğun bakım ünitesine gönderdi.
Burada geçirdiğim kriz sonrası alelacele tekrar işlem merkezine alıp yeniden müdahalede bulundular. Tüm bu işlemler sonrası kasıktan giriş yaptıkları bölgedeki dokulara oldukça fazla miktarda kan sızmış. Öyle ki bu bölgede el kadarlık bir bölüm simsiyahtı. Anjiyo için taktıkları aleti çektikerlinde doktor bu bölgeyi elle sıkarak buradaki çürümüş kan pıhtılarını çıkarmak için epey uğraştı.
Bu da oldukça can yakıcı oldu. Buradaki kan pıhtılarının çoğuda çıkmadı.
Bu sorun için birden aklıma İsveç Şurubu geldi. Eşimden ziyarete gelirken getirmesini istedim.
Bunu kullanmak istediğimde servisteki doktorlar ve hemşirelerin yoğun itirazlarıyla karşılaştım. İsveç şurubunu tanımıyorlardı.
Bir şekilde en azından dezenfektan bir madde olduğunu söyleyerek ikna ettim.
Gazlıbez gibi açtığım pamuğu isveç şurubuyla nemlendirip bu bölgeyi kapattım.
Birkaç saat geçmeden doktor ve hemşireler şaşkın bakışları arasında çürüğün yarı yarıya kaybolduğunu, bu bölgedeki ağrı ve sızının yok olduğunu gözlemlediler.
Ertesi gün cilt neredeyse doğal halini aldı. Normalde buradaki dokunun iyileşmesi günlerce sürebiliyormuş
Bu durumu gözlemleyen araştırma görevlisi hocalardan birine kalan isveç şurubunu hediye ettim.
Ancak hoca bunu hastalara kullanmalarının söz konusu olamayacağını bunun mutlaka Etik kurlun inceleme ve izni sonrası mümkün olacağını da söyledi.
Anlayacağınız sağlıkta herşey ilaç şirketlerinin tekelinde. Bizler doğal ve hiçbir yan etkiye yol açmadan iyileştirebilecek ilaçlar yerine ızdırap dolu, yan etkileri olan kimyasallarla yaşamaya devam edeceğiz.

İsveç şurubu nedir?

http://www.hisse.net/forum/entry.php?b=558

Benim evimde de arabamda da 15 yıldır ecza çantası yok.
Akla gelebilecek her konuda o sizin yardımınıza hazır.
Yazılanlar abartı değil, bilakis isveç şurubunuın faydalarının özetinin özeti.
Nereden mi biliyorum? kendim ve yakınlarım olmak üzere yüzlerce kişiye kullandırdım da ondan.
üstelik bir kişide bile faydasının dışında zararını, yan etkisini görmedim.
Onu mutlaka tanıyın, elinizin altında, aracınızda, çantanızda mutlaka bulunsun.
Her an size, bir yakınınıza, tanıdığınız ya da tanımadığınıza lazım olabilir. Sizler de bir insana faydalı olabilmenin, onu ızdırabından kurtarmanın hazzını yaşarsınız.



......................

Bitkisel tedavi tabiki önemli yerinde ve konrollü kullanılırsa ve uzman hekim konrolü ile herşey dahada güzel olabilir
Önce sağlık
topraktan geldik ,topraktan çıkan bizi beslemezmi?
geçmiş olsun sevgili Serenler

Doğrusu bu, olması gereken de bu. Ben de bunu anlatmaya çalışıyorum.
İsveç şurubu gibi doğal,bugüne kadar hiçbir yan etkisi tespit edilememiş bir ilacı onca doktorun gözetiminde ortaya koyduğu sonuçla onları neredeyse şok edecek şekilde gözlerinin önünde kullandım.
Onca kan sulandırıcı ilaca rağmen kanamalarım hemen durdu, doku mucizevi bir hızla neredeyse gözle görülür bir şekilde iyileşti.
Buna rağmen oradaki bir doktor onu denemeye kalkışabilir mi? veya etik kurula adından dahi bahsedebilir mi?
Hiç sanmıyorum.
Anında afaroz edilir akademik kariyerini de bitirirler.
Nereden mi biliyorum.,
Gözlerinden okudum. Köşebucak kaçtılar.

brokerüstad
30-07-2011, 00:01
Doğal beslenmenin ve etkide doğallığın literatürü kişi tabiatında aslında kişsel sosyal yaşam aktivesinde bile insan sağlığı için faydalı olabilir
Yani doğal bir tebessüm içten bir davranış gibi
:)

brokerüstad
30-07-2011, 00:05
ayrıca..
pestisit,kimyasal ve ağır metallere de dikkat etmek şartıyla ..:)
pestisit bir tür kimyasal bileşim
burda anlatılmak istenen doğal ve zararı olmayan etkin besin değerleri

aminoasit
30-07-2011, 00:10
pestisit bir tür kimyasal bileşim
burda anlatılmak istenen doğal ve zararı olmayan etkin besin değerleri

bu şekli ile tartışmak yararsız...

saygılar...

.

brokerüstad
30-07-2011, 00:17
bu şekli ile tartışmak yararsız...

saygılar...

.
Bu tartışma değil lütfen yanlış anlaşılmasın arkadaşa itibardan mesajda attım
konuya farklı bir bakışla girmiştim
saygılar tekrar

COCOR
30-07-2011, 00:41
Tıp ve farmakoloji camiası bitkilere, doğal tedavi yöntemlerine cephe aldığı, peşinen reddettiği müddetçe bu sorun devam edecek.
Bunun örneklerini akapunkturda, biyoenerjide, trakasyonda hep gördük. Ama sonuçta yıllar sonra doğrular galip geldi.

Bahçesi olan hemen her Alman adaçayını da yetiştiriyormuş.
Orada çeşitli bitkisel ilaçlar kimyasal ilaçlarla neredeyse yarı yarıya kullanılıyormuş.
Keza Azerbaycan'da Çinde Rusyada da durum aynı.

Bizde ise yukarıda değindiğim gibi tıp ve farmakoloji konuya sahiplenmeyince herkes kendine göre bir yol tutturmuş gidiyor. Bu durumda da altın çilek olayında olduğu gibi bir sürü olumsuzluğun yaşanması kaçınılmaz oluyor.
Bu da ilaç şirketlerinin arayıp da bulamadığı bir olay tabii ki

Doğru olan bunların araştırılarak doğal haliyle uzmanlar eliyle kullandırılmasıdır.

Ben şahsen artık doktorumun yazdığı reçetede bitkisel ilaçları da görmek istiyorum. Bu reçeteleri belgesel proğramlarında Çin tıbbında değil kendi ülkemde de görmek istiyorum.
İşin özeti sadece kimyasallara dayalı bir eczacılık sektörü aklıma yatmıyor.
Ya dünyada yapılan uygulamalarda bir hata var ya da bizdeki uygulamalarda...
Bunu bir sorgulasak nasıl olur?

.

Tıp bitkisel ilaçlara karşı değil...

Kabul etmemesinde tıbbi açıdan legal sebep var... Bir de illegal sebep var ..

Legal sebep; yani tıpta vazgeçilmez kural bu bitkisel ilaçın bu hastalara faydalı ve tedavi edici olduğunu isbat et...

O da araştırma ve çalışma ile olur. Hangi hastalığa faydalı olduğu iddia ediliyorsa o hastaları iki grup yaparsınız.

Bir gruba o ilacı belli bir süre uygularsınız, diğer grubada hiç bir ilaç vermezsiniz. Yalnız ilaç verilmeyen grub kendisine ilaç verilmediğini bilmemeli. Aynı şekil ve renkte gerçekte ilaç olmayan şeyler verilir.

Bir süre sonra aynı hastalığa sahip bu iki grup ilaç- bitkisel ilaç olarak verilen grubta diğer grubtan farklı olarak tedaviye cevap vermiş mi ona bakılır.

Eğer iki grup arasında belirgin bir fark varsa bu araştırma yayınlanır. Bazı ilaç onayı veren kuruluşlar (mesela Amerikada FDA isimli kuruluş) bunun bir ilaç olduğunu kabul eder.
Sonrasında ilaç şirketleri bunu paketler steril şartlar altında seri üretime geçer... En sonunda her hangi bir ülke sağlık kuruluşları veya sağlık sigorta kuruluşları bu bitkisel ilaçları ben öderim derse... o zaman eczanede satılır ve devlet eliyle ödenir hale gelir...

Burada eksiklik bitkisel ilaç üreticileri herhangi bir hastalığa faydası var diye ispatlayacak çalışmalar yapmıyor...

Tıbbın karşı olmadığını gösteren bitkisel ilaç örnekleri ise;

* kalp yetmezliğinde kullanılan digitaller bitkisel kökenlidir. Etken madde biraz daha saflaştırılıp konsantrasyonu artırılmıştır
* sıtma hastalığında kullanılan kininler, yalnız şimdi daha etkilisi bulunduğu için çok kullanılmıyor... Romatizmaya etkisi bulunduğu için ufak molekül değişiklikleri ile klorokin olarak romatizmada kullanılıyor..
* adet düzensizliğinde kullanılan bir ilaç şimdi ismi aklıma gelmedi...
* Demans hastalığında uzun zaman sigortanın ödediği fakat etkisi az diye ödemekten vazgeçilen gingko globa
* bebe pişik kremi olarak kullanılan hametan isimli ilaç

vs. çok var...

Diğer illegal sebep ise genelde bitkisel ilaçlar daha ucuzdur. Elde edilmesi kolaydır. ilaç haline getirilmesi kolaydır. Haliyle maliyeti ucuzdur. maliyeti ucuz bir ilacında pazarlama sonrası karı düşük oluyor... Yani firmaların işine gelmiyor...
Mesela bitkisel bir ilaç bir kutu 1 liraya mal oluyor... Bunu en fazla 10 liraya veya 20 liraya satabilir...
Eğer maliyeti 50-100 olursa bu ilacı 500- 1000 e satıyor... hangisinde kar çok... ikincisinde...

örnek vereceğim ilaç bitkisel değil ama benzer bir karalama ile ortadan kaldırılıyor... olayın anlaşılmasında yardımı olur.. Herkes bilir dipiron isimli bir ilaç var. bu çok etkili bir ağrı kesici ve yan etkileri çok az...Fakat çok ucuz kutusu en fazla 2 lira... Firma ne kadar çok satsa bu ilaçtan ne kadar kazanacak?
En sonunda ilacı kan tablosu bozuyor diye karaladılar... Avrupa da çoktan yasaklandı... Yeni yeni bizde de yasaklanmak üzere. Bu yan etki milyonda bir ve ölümcül değil...

Gelelim koroner hastalıklarında ilacın devamlı kullanılması meselesine....
Maalesef bitkisel de olsa farmakolojik adla satılan ilaç ta olsa koroner kalp hastalıklarının korunmasında bu ilaçlar devamlı kullanılmalı...
Bu hergün arabayı yıkatmak gibi birşey... Her gün araba yıkamak yerine öyle bir yıkayalım ki hep temiz kalsın diye birşey yok...
Verilen hergün ilaç damar duvarına okside ldl kolesterolün yapışmayıp damarın bozulmasına engel olmak gibi mantık var... Bu gün korudunuz , yarında korumanız lazım, sonraki günde...

Akupunktur gibi bazı tedavi yöntemleri İstanbul Tıp Fakültesi hastanesinde bir kaç yıl evvel kullanılmaya başladığını biliyorum.

Bazı şeylerin kabul edilmesi zaman alacak...

Biraz da bazı enaniyetli yaşlı tıp fakültesi hocalarının yıllardır uyguladıkları yöntemlerin ellerinden uçup gitmesi, otoritelerinin kaybı korkusu... alternatif tıbbın kabul edilmesine direnç oluşturuyor..

Eklemek istediğim bir diğer konu.. Eğer hem bitkisel ilacı hemde hastaneden verilen ilacı beraber kullanırım diyen varsa... birbirleriyle etkileşmesi, birbirlerinin etkilerini artırması - azaltması gibi henüz bilinmeyen özellikler olabilir. Kullanılmasın demiyorum. Kullananlar iyi gözlemci olmalılar. Beklenmeyen bir etki olursa bu durumu doktorlarına kolayca açabilmeli ama peşinen " hayır onu kullanma" tepkisi gelecektir. Çünkü doktor elindeki ilacın etkisinin ne kadar olabileceğini bilir. günden güne takibini de yapmak ister. Beklemediği durumda kafası karışır.

Mesela bilinen bitkilerin ilaçların etkisini değiştirenlerden örnek verirsek... Lahana antitiroid ilaclarının etkisini artırır. Tiroid ilaçların etkisini azaltır.
Yine bildiğimiz belki içenler olmuştur, meyan kökü şerbeti tansiyon ilaçlarının etkisini azaltır... Tansiyonu fırlatır... ilginç bir mekanizmayla yapar bunu...

Bu konu çok uçlu bir mesele...

Kısacası; bitkisel ilaçlar araştırma yöntemleri kullanarak etkisi ispatlanmalı... Elde araştırma sonuçları olmalı ve resmi statü kazanmalı...
Eczanede SGK tarafından ödenebilir hale gelmesi için şimdilik bu şart görünüyor...

GÜRKAN
30-07-2011, 11:34
pestisit bir tür kimyasal bileşim
burda anlatılmak istenen doğal ve zararı olmayan etkin besin değerleri
sn.brokerüstad,
Yazılanların bizim yabancı olduğumuz,anlama güçlüğü çektiğimiz konular olmadığını bilmenizi isterim.Başlıkta konuyu sadece olumlu yönleriyle değil tüm yönleri ile ele alma gayreti sergileniyor.Katkılarımızı ve uyarılarımızı bu kapsamda değerlendirmenizi rica ediyorum.
Sevgili Serenlerin, aminoasit'in ve COCOR'un bu alandaki bilgileri, destekleri,ve paylaşımlarını ilgiyle ve keyifle izliyorum.Konuya yabancı olanlar için çok değerli paylaşımlar olduğunu düşünüyorum.Henüz ülkemizde sohbetten öte alglanmayan,hakettiği önemi göremeyen,bilimsel anlamda meslektaşlarımız arasında dahi pek de kabul görmeyen fitoterapinin uzun vadede daha etik , yaygın ve bilimsel bir çerçevede gelişeceğini umut ediyorum.
saygılar

brokerüstad
30-07-2011, 14:14
sn.brokerüstad,
Yazılanların bizim yabancı olduğumuz,anlama güçlüğü çektiğimiz konular olmadığını bilmenizi isterim.Başlıkta konuyu sadece olumlu yönleriyle değil tüm yönleri ile ele alma gayreti sergileniyor.Katkılarımızı ve uyarılarımızı bu kapsamda değerlendirmenizi rica ediyorum.
Sevgili Serenlerin, aminoasit'in ve COCOR'un bu alandaki bilgileri, destekleri,ve paylaşımlarını ilgiyle ve keyifle izliyorum.Konuya yabancı olanlar için çok değerli paylaşımlar olduğunu düşünüyorum.Henüz ülkemizde sohbetten öte alglanmayan,hakettiği önemi göremeyen,bilimsel anlamda meslektaşlarımız arasında dahi pek de kabul görmeyen fitoterapinin uzun vadede daha etik , yaygın ve bilimsel bir çerçevede gelişeceğini umut ediyorum.
saygılar
Bu gayret ve fikir teatisi umarım yorumları dahada zenginleştirir
Ellerinize sağlık

Serenler
30-07-2011, 20:46
İlginiz, topiğe katkılarınız ve hassayetiniz için hepinize çok teşekkür ediyorum.
Her işte bir hayır vardır derler ya inanın iyi ki bu olay başıma geldi diyorum. Bu konuda o kadar çok olay yaşadım o kadar çok bilgilendim ki..
Çevrem oldukça geniş, bu olaydan sonra sigara içenlerin tamamına yakını sigarayı bıraktılar.
Birçoğu sağlık kontrolüne gitti birkaç kişide sağlık konusunda sorun bulundu dolayısıyla erken tanı oldu.
Forumda da açılan topikte epeyce kişinin dikkati çekildi. Herkes görüşünü ortaya koyuyor, Sonuçta çok güzel bilgi ve deneyimler paylaşılıyor.
Ben bazı konuları özellikle tartışma zeminine çekmeye çalıştım. Bunda sanırım epey de başarılı oldum ki şimdi konuyu derinine eşelemeye başladık.
Niyazi Eröztürk'ün "Bir yudum sağlık" kitabıyla Maria Treben'in "Maria Treben'in Tedavi Başarıları" Kitaplarına bir göz atmanıza tartışmanın geleceği açısında yarar görüyorum. Özellikle Avusturyalı herbalist Maria Treben'in kitabında yazalıanları uyguladığımda neredeyse birebir yarar gördüm.

http://www.mariatrebenherbs.com/

http://www.netkitap.com/kitap-maria-trebenin-tedavi-basarilari-maria-treben-anahtar-kitaplar-yayinevi.htm

Bir de her zaman büyük bir ilgiyle izlediğim, darda kalınca göz attığım Fitoterapiyle ilgili çok güzel bir site linki vermek istiyorum:

Tekrar doğaya bakmak ama nasıl?

http://www.bitkisel-tedavi.com/

http://www.bitkisel-tedavi.com/faydalibilgiler.htm