PDA

View Full Version : Öldürücü kenelerden korunma yolları :



semerkandi
29-06-2006, 22:21
Keneye karşı nasıl korunulabilir?Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi hastalığının kaynağı olarak gösterilen keneden korunmanın yolları neler? Kimler dikkat etmeli? Kene ısırmasına karşı nasıl önlem alınabilir? http://image.haber7.com/haber/34219.jpg
Kırım-Kongo kanamalı ateşi(KKKA), ilk olarak hastalığın ismini aldığı Kırım ve Kongo’da görülen, virüs denilen mikropların sebep olduğu ölümcül seyredebilen bir hastalıktır.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi ,keneler tarafından taşınan Nairovirüs isimli bir mikrobiyal etken tarafından neden olunan ateş, cilt içi ve diğer alanlarda kanama gibi bulgular ile seyreden hayvan kaynaklı bir enfeksiyondur. Son yıllarda tedavide görülen gelişmelere rağmen, bu enfeksiyonlarda ölüm oranları hâla yüksektir.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin Belirtileri; ani başlayan baş ağrısı, kas ağrısı, kırıklık, halsizlik ve belirgin iştahsızlıkla başlar. Bulantı, kusma, karın ağrısı ve ishal gibi şikayetler görülebilir.
İlk günlerde, yüzde ve göğüste kızarmalar ile gözlerde kanlanmalar ortaya çıkabilir. Göğüs ve karından başlamak üzere vücuda yayılan küçük nokta şeklindeki kanamalar olabilir ve bu kanamalar büyüyerek vücuda yayılabilir. Burun dişeti kanamaları gibi vücudun değişik yerlerinde kanamalar olabilir.
Yukarıda belirtilen bir durum olması halinde kişilerin son iki hafta içinde;

Kene ısırması veya kene ile teması varsa,
Çalı, çırpı, su kenarları veya gür otların bulunduğu alanlarda piknik amaçlı veya diğer bir sebeple bu alanlara gitmeleri söz konusu ise,
Hayvanların kanlarına, vücut sıvılarına veya diğer dokularına temasları var ise,
Bu hastalığa yakalanmış kişilerin kan ve vücut sıvılarına bir temasları olmuş ise Kırım-Kongo kanamalı ateşinden şüphe edilmeli ve vakit kaybetmeden en yakın sağlık kuruluşuna başvurulmalıdır.Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi, Virüs alındıktan sonra genellikle 1-3 günde ortaya çıkar; bu süre en fazla 9 gün olabilmektedir. Hasta insan veya hayvanlar ait kan, vücut sıvıları veya diğer dokulara doğrudan temas sonucu meydana gelen bulaşmalarda hastalığın belirtilerinin ortaya çıkma süresi 5-6 gündür; bu süre de en fazla 13 gün kadar olabilmektedir.
Hastalık çoğunlukla bulaştırıcı kenelerin aktif olduğu bahar ve yaz aylarında ortaya çıkabilmektedir.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi genellikle Afrika, Asya, Orta Doğu ve Doğu Avrupa’da görülmektedir. Son yıllarda Kosova, Arnavutluk, İran, Pakistan, Afganistan ve Güney Afrika’da da tek tek vakalara ve salgınlar şeklinde ortaya çıktığı bildirilmiştir.


http://www.kutahyasaglik.gov.tr/ansayfa_img/kongo2.jpg
Ülkemiz coğrafik yapısı ve iklimi kenelerin yaşamaları için uygun bir yapıya sahiptir. Bu sebeple hastalık özellikle hayvancılığın yapıldığı, nemin, çalı, çırpılı alanlar ile gür otlakların bulunduğu yerler başta olmak üzere, ülkemizin her yerinde görülebilir.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinin Tedavisi için erken teşhis çok önemlidir. Şüpheli bir durumun bulunması halinde hastanın en yakın sağlık kuruluşuna müracaatı ile teşhis ve tedavi için gerekenler yapılabilmektedir.
Kırım-Kongo Kanamalı Ateşinden korunmanın yolları;

Hayvanlarda kene mücadelesi yapılması,
Hayvan barınakları kenelere karşı ilaçlanmalı, barınakların duvarları sıvanmalı ve badanaları yapılarak kenelerin buralarda yaşmaları engellenmelidir.
Hayvanların ve insanların kanlarına veya diğer vücut sıvılarına eldivensiz temas edilmemelidir.
Hayvanların barınaklarına girdikten veya hayvanlarla temastan sonra, vücut kene yönünden muayene edilmeli, kene varsa en yakın sağlık kuruluşuna müracaat edilmelidir.
Çalı, çırpı, su kenarı ve gür otların bulunduğu alanlara piknik veya başka bir amaçla gidilmesi gerektiğinde pantolonun paçaları çorap içine alınmalı ve dönüşte vücut mutlaka kene yönünden kontrol edilmelidir. Bu tür yerlere gidildiğinde mümkünse çizme giyilmelidir.
Keneler vücuttan uzaklaştırılırken kopartılmamalı, bir cımbızla kenenin vücuda yapıştığı kısımdan tutup çivi çıkarır gibi sağa sola oynatılarak çıkarılmalıdır.
DOĞRU
YANLIŞ
YANLIŞ
YANLIŞ
http://www.kutahyasaglik.gov.tr/ansayfa_img/d1.gifhttp://www.kutahyasaglik.gov.tr/ansayfa_img/y1.gifhttp://www.kutahyasaglik.gov.tr/ansayfa_img/y2.gifhttp://www.kutahyasaglik.gov.tr/ansayfa_img/y3.gif
Keneler kesinlikle elle öldürülmemeli ve patlatılmamalıdır.
Keneleri vücuttan uzaklaştırmak amacıyla, kenelerin üzerine sigara basmak veya kolonya ve gazyağı dökmek gibi yöntemlere başvurulmamalıdır. Zira bu uygulamalar kenelerin kusmasına sebebiyet verebileceğinden, kusmuktaki virüslerin, kan emmek için ısırdığı yerden vücuda girmesine neden olabilir.
Kenelerin yaşama alanlarında bulunabilecek kişiler, repellent olarak bilinen böceksavar ilaçları vücutlarına sürerek veya elbiselerine emdirerek kullanabilirler.
Hasta olan kişilerin kullandığı malzemeler ve tuvaletler çamaşır suyu ile dezenfekte edilmelidir.PİKNİKÇİLERE UYARI
Keneler mayıs ayıyla beraber yeniden canlanmaktadır. “ilkbahar ve yaz aylarında, pikniği sıkça tercih eden vatandaşlarımız piknik alanlarına gittiklerinde zeminle direk temas etmemelidirler. Oturacakları yere en azından bir örtü sermeliler. Kenelerden insanlara geçen KKKA hastalığı, sadece çiftçilikle uğraşanlar için değil, pikniğe giden vatandaşlar için de tehlike oluşturmaktadır.

http://www.kutahyasaglik.gov.tr/ansayfa_img/kongo6.jpg
http://www.kutahyasaglik.gov.tr/ansayfa_img/kongo4.gif
http://www.kutahyasaglik.gov.tr/ansayfa_img/kongo5.jpg
“Piknikte çorap, ayakkabı gibi koruyucu eşyaları çıkararak çıplak ayakla çimende yürümek yanlıştır. Vatandaşlarımız bu tür bir sosyal aktiviteyle stres atma çabası içindeyken, yeni bir tehlikeyle karşılaşabilirler. Kenelerin bu tür bir hastalığa neden olduğunu bilmek ve önlem almak gerekmektedir. Doğanın her yerinde keneler vardır. Dünyada keneyi yok etme çalışmaları hiçbir zaman başarılı olamamıştır. Keneyi doğadan yok edemeyeceğimize göre kendimizi korumalıyız.”
Unutmayınız! vücuda yapışan kene ne kadar kısa zamanda vücuttan uzaklaştırılırsa hastalığın bulaşma riski o kadar azalabilmektedir. Kene ısırması vakası gerçekleşmesi halinde en yakın sağlık kuruluşuna müracaat ediniz.
Site adresi


KÜTAHYA VALİLİĞİ İL SAĞLIK MÜDÜRLÜĞÜ


saygılarımla

hexedemical
29-06-2006, 22:28
birde kenenin arka kısmında solunum organı var oraya yağ ve benzeri sıvı dökerek solunumu tıkanır bu işlemden sonra çok ani şekilde cımbızla çekllmelidir.

cakırtunga
30-06-2006, 08:23
geçenlerde kuş gribi ile panikledik.tavuk-kanatlılar hatırı sayılır derecede itlaf edildi.doğadaki mükemmel dengeye mecburi olarak müdahale edildi .keneleri tavuklar-kuşlar imha ediyor.bir tarafta kuş gribi ,bir tarafta KKKA ..doğaya karşı bu kadar açmaz içindeyiz.??doğanın çok hassas dengeleri bozulduğunda fatura her zaman insanoğluna çıkıyor.
geçen hafta dağda kamptaydım.vücuda uygun böceksavar kullandım.kokusu pek hoş olamasada geçici çözüm.bence hemen hekime koşmakta fayda var.
herkese sağlıklı günler..

semerkandi
06-07-2006, 23:49
GÜNÜN KOMPLOSU: KENE BİYOLOJİK SİLAH MI?
Kene biyolojik silah mı?

Vatanperver Beraberlik Derneği Kırım Tatarları ve Nogay Türkleri Kültür Kolu Başkanı Dr. Fatih Karayandı, kene ısırması sonucu bulaşan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) virüsünün, ‘biyolojik silah’ olarak listelerde yer aldığını söyledi.


--------------------------------------------------------------------------------


Adana’da özel bir hastanede beyin cerrahı olarak görev yapan Dr. Fatih Karayandı, ölümcül hastalığın 1944 yılında ilk kez Kırım’da görülmesi nedeniyle bu bölge ismiyle tıp literatürüne girdiğini, 1954 yılında Kongo’da aynı hastalığın salgın halinde yaşanması nedeniyle Kırım Kongo Kanamalı Ateşi adını aldığını belirtti.

Hastalığın 400 bin Türk’ün ana vatanı Kırım’dan sürgün edilmesinin ardından, Sovyet askerlerinde görüldüğünü anlatan Dr. Fatih Karayandı, kenelerin taşıdığı ‘Nairovirüs’ adlı virüsün, Gülhane Askeri Tıp Akademisi (GATA) tarafından açıklanan Kimyasal ve Biyolojik Terörizm Raporu’nda biyolojik savaş ajanları arasında gösterildiğini hatırlattı.

Hastalığın göçmen kuşlarla yayılma gösterdiğini ve Türkiye’de en çok Tokat ve Yozgat’ta görüldüğünü kaydeden Karayandı, “Ülkemizde 2002- 2006 yılları arasında kene ısırığına bağlı 736 Kırım Kongo Kanamalı Ateşi vakası belirlenmiş, bu hastalık nedeniyle 36 kişi hayatını kaybetmiştir. Ölüm oranı yüksek, ateşli bir viral hastalık olan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi ciddiye alınmalıdır” dedi.

Bünyamin YIL/DHA

saygılarımla

karınca
07-07-2006, 00:16
2006 yılında bu kadar teknoloji varken ...
Pantolonlarınızı porap içine sokun diye beyan veriyorlar ya...!
Bana komik geliyor

özgün
07-07-2006, 08:50
2006 yılında bu kadar teknoloji varken ...
Pantolonlarınızı porap içine sokun diye beyan veriyorlar ya...!
Bana komik geliyor

Harvard Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Gökhan Hotamışlıgil, obezite ve şeker hastalığına sebep olan geni buldu.
Goethe Üniversitesi cerrahlarından Prof. Dr. Tayfun Aybek, kalp krizini önceden haber veren "çip" geliştirdi.
Gaziantep Üniversitesi Plastik Cerrahi Başkanı Doç. Mehmet Mutaf'ın dudak yarığı konusunda geliştirdiği ameliyat tekniği, Fransa'da "en başarılı teknik" kabul edildi.
Finlandiya Kuopio Üniversitesi Biyokimya Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Neva Çiftçioğlu, böbrek taşlarına "nanobakteri" adı verilen bir mikroorganizmanın yol açtığını kanıtladı.
Arkansas Üniversitesi Çocuk Elektrofizyolojisi Bölümü Başkanı Doç. Volkan Tuzcu, çocukların kalp ritim bozuklukluğunu ışın kullanmadan tedavi eden yöntem geliştirdi.
Amerikan Nature Dergisi, Türk doktor Murat Digiçaylıoğlu'nun "beyin kanamasından sonra hücrelerin ölmesini önleyen buluşu"nu duyurdu.
Harvard Üniversitesi Tıp Fakültesi'nde araştırmalarını sürdüren Dr. Hande Özdinler, bugüne kadar işlevi bilinmeyen Prion isimli proteinin beyin hücrelerinin yenilenmesi açısından önemini ortaya koydu.
Houston Methodist Hastanesi Sindirim Hastalıkları Tıbbi Direktörü Prof. Dr. Atilla Ertan, "ABD'nin en seçkin 10 hekimi" arasına girdi.
İstanbul 70'inci Yıl Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim Araştırma Hastanesi cerrahlarından Dr. Cengiz Türkmen, ameliyat sonrasında kırılmayı ve ağrıyı önleyen "omurlararası sabitleyici" geliştirdi.
Memphis Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Semahat Demir, ABD'de Bilim-Sağlık Ödülü'ne layık görüldü.
Cornell Üniversitesi Kısırlık Merkezi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Kutluk Oktay, kadınların menopozdan sonra da çocuk sahibi olabilmesini sağlayan bir yöntem geliştirdi.
Columbia Üniversitesi Kardiyoloji Direktörü Prof. Dr. Mehmet Öz'ün yazdığı "You: The Owners Manuel" isimli kitap, ABD'de piyasaya çıktığı gün Harry Potter ve Da Vinci Şifresi'ni geride bırakarak, 350 bin adet sattı.




Türkiye Cumhuriyeti'nin Sağlık Bakanı, "keneden korunmak için pantolon paçalarını çoraba sokun" dedi.



yılmaz özdil


:gulen:

radiolaria
16-07-2006, 12:33
kırım kongo kanamalı hastalığı ile tanıştık.
Kenelerden bulaşıyor. Kenelerde bu hastalık biliniyordu. Kendi popilasyonu içinde muhtemelen aynı düzeyde taşıyıcıydılar. Kenelerin düşmanı kuşlardı. Yerleşim yerlerinde ise tavuklar. Kuş gribi nedeniyle kuşları ve tavukları öldürdük. Hemde milyonlarcasını.
Bir hesap;
Bir tavuk saniyede bir gaga darbesi vurur. gün boyu: 10 saatx60x60=36 000 gaga. Bunun % 10 böcek toplamak için olsun. ve 100 tavuk. muhtemelen, 3600x100= 360 000 böcek. 3 ayda 1000 000 böcek. Bir köyde muhtemelen kene en çok yerleşim yerlerinde olur. Kedi köpek ve sığır olduğu için. Ama tavuk yoksa sorun vardır. Ben tavukların köpek üzerinden kene topladığına da şahit oldum.

ekoloji bu müdahale etmeye gelmez...

dopamin
16-07-2006, 13:29
abartmayın artık arkadaşlar
ne hesabı yapıyorsunuz,
yapmayın yaaaaa
bu arada cidden pantolonlarınızı paçaya sokun,
sırf bizimkiler dedi diye herşeye karşı çıkmayın bence
siz bilirsiniz :D

Palet
13-08-2006, 12:48
Uşak'ta dev örümcek paniği

Ankara'nın Haymana İlçesi ile Çorum'un ardından değişik illerde görülen ve paniğe neden olan 10 santimetrelik ‘Solifugae' cinsi örümcek, Uşak'ın merkeze bağlı Ovademirler Köyü'nde de ortaya çıktı.


Örümcek incelenmek üzere Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Böcek Bilimi Merkezi'ne gönderildi.

Haymana'ya bağlı Çalış Beldesi Yılanlı Mevkii'nde ve Çorum'un Gülabibey Mahallesi'nde, Manisa'da, İzmir'in Balçova İlçesi'nde ortaya çıkan ‘Solifuage' cinsi örümcek, Ovademirler Köyü Yavu Yolu Çiftlik Sokak'ta yaşayan 32 yaşındaki Mustafa Yaman tarafından bulundu. Köydeki evinin girişindeki balkonda bulduğu örümceği kavanoz içine koyduğunu belirten Mustafa Yaman, “Akşam balkonda oturuyorduk. Ayağımın üzerine doğru büyük bir örümceğin geldiğini gördüm. Çocuklar da panik yaşadı ve çok korktular. Hemen bir kavanoz istedim ve örümceği zorda olsa içine koydum. Kavanozda örümceği incelediğimde bir gazetede çıkan haberde belirtilen örümceğin aynısı olduğunu gördüm. Sağlık Müdürlüğü'ne ve Tarım İl Müdürlüğü'ne gidip durumu bildirdim. İlk etapta ilgilenen olmadı ve Pazartesi günü gelmemi istediler. Bölgenin ilaçlanmasını istiyoruz” dedi.

Yaman'ın çocukları 12 yaşındaki Ümmü Gülsüm Yaman ve 11 yaşındaki İbrahim Yaman, korkularını uzun süre üzerlerinden atamadı. İki kardeş, “Örümceği görünce çok korktuk. Hiç bu kadar büyük ve et yiyen bir örümcek görmemiştik. İki gündür korkumuzdan uyuyamaz olduk” diye konuştu.

“TEHLİKELİ OLABİLİR”

Tarım İl Müdürü Atilla Arslan'ın talimatıyla eve gelen Tarım İl Müdürlüğü veterinerleri, kavanoz içinde tutulan örümceği incelemek amacıyla Mustafa Yaman'dan teslim aldı.

Örümceğin ‘Solifuage' türünden olabileceği, et ısırıp koparabilecek kadar güçlü yapıları olan bu örümceklerin çocuklar için tehlikeli olabileceği belirtildi. Uşak Tarım İl Müdürlüğü'nde görevli Veteriner Hekim Sebahattin Kabaağaç, “Teslim aldığımız örümceği incelenmesi için Tarım ve Köyişleri Bakanlığı Zirai Mücadele Merkez Araştırma Enstitüsü Böcek Bilimi Merkezi'ne göndereceğiz” dedi.

Alıntı :Yavuz KUŞDEMİR/UŞAK, (DHA)

jackylupino
13-08-2006, 17:15
arkadaslar kenelerin hepsinden gecmiyor bu hastalik.ben mersinde otuuyorum
2,5sene once bir yaz gunu tesadufen dus alirken gogsumde tam kil dibinde bir kene buldum.cok kucuk idi uzum cekirdegi kadar fakat hic bir sey olmamisti.okudugm kadariyla zaten turlerin yarisi kadari bu hastaliga sebep olmakla birlikte yarisinin disi oldugunu dusunursek yarisinin yarisi sebebiyet veriyor

volkan_as
09-07-2007, 17:29
Sayın forum üyeleri,

(Mikrobiyoloji doktoru sıfatı ile...)

Bahar ve yaz aylarında bu lanet hastalıgın görülme sıklığı hızlanır. Sebebi kolayca tahmin edebileceğiniz gibi meralarda hayvan güdümünün ve piknik sıklığının artışıdır. Hastalık KKKA virusunun keneler ile insanlara gecmesinden kaynaklanır. Dolayısı ile korunmada keneler ile temas riskinin azaltılması için alınabilecek basit önlemler faydalıdır. Vücudun, özellikle ayak-bacak bölgesinin açıkta bulunmaması ve açık renk elbiseler giyilmesi önerilir. ( Açık renk üzerinde kene kolay farkedilir).

Peki kene yapıştıysa ne yapılmalı? Bu senenin başına kadar Sağlık Bakanlığı kenelerin hastanelerde çıkartılmasını önerirdi. Bu sene bu önerisini değiştirdi ve dedi ki "Kene çıkartmayı bilen ve tecrübeli kişilerce işlem yapılmalıdır." Burada en önemli şeylerden bir tanesi KENENİN ÜZERİNE GAZYAĞI, KOLONYA, SABUN, MUM...VS...HERHANGİ BİRŞEYİN DÖKÜLMEMESİ GEREKLİLİĞİDİR !!!!!!!. Bu işlem kenede refleks olarak ısırdığı bölgeye salgı birakmasını uyarır, bu da virusun bulaşını kolaylaştırır.

İnce uçlu bir cımbız yardımı ile kenenin başının altından, yapıştığı yere en yakın yerden, sıkıca tutulmalı ve gevşek bir çiviyi duvardan söker gibi yavaşça sağa ve sola kanırtarak çıkartmaya çalışmalıdır. Hızlı harreket edilirse kenenin başı doku içerisinde kalabilir. Kene çıkınca orası önce sabunlu suyla, daha sonra iyotlu bir dezenfektan ile temizlenmelidir (tentürdiyot, batikon..). Daha sonra acil servis ya da intaniye polikliniklerine gidilmeli ve gereken tahliller yapılmalıdır. Bu erken tahliller, ilerideki günlerde olabilecek şikayetlerin kolayca yorumlanması için referans vazifesi görecektir.

Hastalık, kene ile temastan sonraki bir hafta 10 gün içerisinde başlayabilir. İlk belirtiler ateş, halsizlik, yaygın kas ağrısı olabilir. Burun kanaması, idrar ve dışkıda kan görülmesi, ciltte morluklar ortaya çıkabilir.

Hastalık %50 gibi bir oranda ölümcüldür. Türkiye'de bu oran daha düşüktür. Bunun sebebi, hastalığın sık görüldüğü ülkeler arasında en gelişmiş ülke olmamızdır. Bu nedenle KKKA hastalığı ile ilgili en verimli bilimsel çalışmaların Türkiye'den geleceği beklenmektedir.

Sağlıklı günler dileklerimle....

BEDESTENLİ
09-07-2007, 17:40
hisse net tede bir kene var dikkat edin

Serenler
01-08-2007, 15:51
Bugün mail olarak geldi paylaşmak istedim:

Fırsatçılara Dikkat...!

Prof. Dr. Zafer Karaer

Türkiye’de 2002’den itibaren ilkbahar ve yaz aylarının değişmez gündemi olan Kırım-Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı ile ilgili olarak, hastalığı nakleden kenelerin, kan emmeleri esnasında vücuttan çıkartılmasında kullanılan farklı yöntem araçlarına (el, pens, sogutma sistemli çıkarıcılar gibi...), son günlerde bir de ithal plastik kart ilave olmuş ve 5 YTL gibi bayağı yüksek bir fiyatla eczanelerimizde satışa sunulmuştur. Bunun reklamını da özel ve resmi televizyon kanallarımız ana haber bültenlerinde bedava olarak yapmış, bu işi yaparken de sanki hastalıkta tek sorunun kene çıkartılması olduğunu, hatta bu kartla birlikte artık hastalıkla ilgili hiçbir sorunun kalmayacağına kadar varan düzeylerde yorumlar getirilip, halkımız yönlendirilmeye çalışılmıştır. Bütün bu yapılan işler, tamamen spekülatif olup, bir çok yanlışla birlikte haksız rekabete de neden olmuştur. Burada yapılan yanlışları sıralarsak birinci sırada bilinmesi gereken kene çıkartılması ile hastalık halledilmiş olmaz, çünkü her kene hastalık etkenini taşımadığı gibi, şayet taşıyorsa da vücuttan çıkarılması aşamasına kadar geçen süreçte hastalık etkenini verme olasılığı çok yüksektir. Yani kene kan emmeye başlamışsa, kan emme mekanizması esaslarına göre mutlak surette tükürük salgısı ile hastalık etkenlerini de vermiş olacaktır. Bu yüzden kan emmeye başlamış kene hastalık etkenini mutlaka kan emdiği şahsa verir, yani kenenin çıkartılma yöntemi ve şekli ile hastalığın nakli arasında, hastalığın bulaştırılması arasında hiçbir bir ilişki yoktur.
Bir diğer yanlış böyle bir kartla bizzat kendisi tarafından kene çıkartan insanlarımızın büyük bir çoğunluğu, nasıl olsa kene çıkarıldı, hastalıkta olmaz düşüncesiyle herhangi bir sağlık kuruluşuna başvurmama şeklinde zaaf ortaya çıkar ki; bu durum hastalığa yakalanma ve ölüm riskini arttırır.
Bir diğer yanlış ise kan emmede yararlandığı ağız organellerinin (televizyonlarda “başının”) çıkartılma işlemi esnasında deride kalmasının KKKA hastalığında çok önemli bir husus gibi gösterilmesi, sanki sadece bu kartla agız organelleri eksiksiz çıkartılacakmış gibi piyasaya duyurulmasıdır. Hiç de öyle bir şey yok bir el ile, pens ile, iplik ile de kenenin larva ve nimflerine göre özellikle erginleri kolaylıkla kan emdiği yerden çıkartılabilir. Ağız organellerinin çıkartma işlemi sırasında deride kalması ise KKKA hastalığı için çok fazla önemli değildir, tek sakıncalı tarafı deride yabancı cisim reaksiyonuna bağlı yangılar, yaralar oluşturabilmesidir. Fakat deriden kenenin çıkartılma işlemi esnasında esas dikkat edilmesi gereken husus, kenenin ezilmemesidir. Çünkü hastalık etkenleri ezilen vücut sıvısıyla birlikte dışarı çıkması ve deride çatlak ve yara var ise buralardan vücuta girerek hastalık oluşturması söz konusudur.
Bütün bunların dışında kene çıkartılması işleminde yararlanılan farklı yine ithal edilmiş malzemelerde var; televizyonlarda sadece bu kartın reklamının yapılması haksız rekabet ortamına da sebep olduğu unutulmamalıdır.
Sonuç olarak kenenin vücutta tespit edildikten sonra çıkartılma işleminde, hemen en yakın sağlık kuruluşuna gidilerek, hem kendileri, sağlıkları kayıt altına alınarak takipleri yapılmış olunur, hem de zamanımız fırsatçılarına (bu tür malzeme ithal edilen ülkeler ile onların Türkiye uzantıları, temsilcileri) halkın sağlığı üzerinden kazanç temin etmelerine, dolayısı ile ülkemizin döviz kaybetmesine de fırsat verilmemiş olunur. Saygılarımla....

Prof. Dr. Zafer Karaer
Ankara Üniversitesi Veteriner Fakültesi
Parazitoloji Anabilim Dalı 06110 Dışkapı-Ankara
E-Mail:[email protected]
Tel: 0312- 3170315/345