düzeyli, yararlı, yorumlarınızla da güçlü bir içerik. hayırlı olsun başlığınız.
hoşgeldiniz.
gecikmeli de olsa süzdüm notlarınızı. izlemede olacağım.
|
|
Ali Demirsoy Kitabı Türkiye İş Bankası Yayınlarından çıkan bir kitap. Bu saygın bilim isanıyla yapılan bir nehir söyleşi.
Cumhuriyet'in kimselerin dikkat etmediği bir yanı vardır.
Fakültede sosyoloji hocamız ''Avrupa'da Hukuk,Siyaset Bilmi'' gibi bölümlerde hep burjuva çocukları okur. Bunlar üniversiteye başladıklarında Latince dışında bir iki dili ana dilleri gibi konuşurlar. Çok iyi bir temel eğitim almışlardır.
Bu yüzden bunlarda hukuk mesleği ve yöneticiler hep burjuva sınıfından çıkar demişti.
Gerçekten de durum böyledir. Üniversitelerin kalburüstü bölümleri ve ülkenin gelecekteki yöneticilerinin yetiştirildiği hukuk, siyasal bilgiler gibi bölümler toplumun bir sınıfının tekelindedir desek yeridir.
Bunun meslek kalitesini zirveye taşıdığına şüphe yok.
Yukarıdaki yazımda az çok bahsettiğim Osmanlı bürokrasisi de böyledir. Saray mektebinde mükemmel bir eğitim ve haricen askeri eğitim alırlar. Bunlar her şeyi bilirler. Son derece kültürlü adamlardır.
----------------
Cumhuriyet ise gurur duyacağımız , duymamız gereken bir şeyi başarmıştır. Köylü Mehmet'in oğluna Genelkurmay Başkanı , mahallenin fakir bakkalı İhsan efendinin oğluna Yargıtay Başkanı , memur Ahmet Bey'in oğluna Cumhurbaşkanı olmanın yolunu açmıştır.Ve bunlar olmuştur.Olmaktadır.Olacaktır.
Anadolu'nun her yerinden , koşulsuz bir biçimde okuma şansı verdiği dar gelirli aile çocukları , zengin arkdaşlarıyla aynı koşullarda eğitim alabilmiştir.
Laz,Çerkes,Gürcü,Kürt,zengin,fakir,öksüz diye ayrım yapmaksızın ve hiç gocunmaksızın bu ülkenin çocuklarına bürokrasisini sonuna kadar açmıştır.
Cumhuriyetin bu dehası çok fazla etnik grubun bir arada yaşamasını ve sisteme dahil edilebilmesini sağlamıştır.
Ülkenin ücra bir köyünde ilkokula başlayan fakir fukara bir çocuk ülkenin en seçkin üniversitelerinde okuyabilmekte ve ülkenin en seçkin mesleklerini icra edebilmekte.
Elbette bu uygulamanın bazı sıkıntıları olmuştur. Mesleklerde bazı sıkıntılar gibi.
Çünkü ne dersek diyelim , 2-3 dili liseye başladığında bilen, bir iki müzik aletini çalabilen, 19 yaşıana dek 500 kitap okumuş bir çocuğun yargıçlık yapması, köylü Mehmet Ağanın oğlunun yargıçlık yapmasından hayli farklıdır
Ama yine de...Az buz şey değil...
-----------------------
Ali Demirsoy'un hikayesi Erzincan'ın güzel ilçesi Kemaliye'de başlıyor. Orada başlayan eğitim süreci onun ülkenin en ünlü biyoloğu olma yolunu açıyor. Hoca tatlı sohbeti olan, sevecen,hümanist bir insan. Hoca bir bilge. Bir yaşam ustası...
Okumanızı öneririm. 3-5 saatte okursunuz
Eğitim sisteminden hocanın özel hayatına, ülkemize ait acı tespitlerden umuda. Her şeyden bahsediyor hoca.
düzeyli, yararlı, yorumlarınızla da güçlü bir içerik. hayırlı olsun başlığınız.
hoşgeldiniz.
gecikmeli de olsa süzdüm notlarınızı. izlemede olacağım.
Elinize,emeğinize sağlık Sn.merlin
Yararlanacağım.
Kolaylıklar diliyorum...
Rousseau'ya aftedilen bir söz vardır ;Bu mektubu kısa yazacaktım ama zamanım azdı.
Aynı konuda, bir sayfalık bir yazıyla yüz sayfalık yazıdan daha doyurucu şeyler yazabilenler var.Bilgi birikimi, deneyim, konuya hakimiyetle ilgili elbette.
Bu güne dek yazılmış en kısa mektup ve ona yazılan yine çok kısa yanıt şöyle ;
Mektup ;
?
Yanıt;
!
Victor Hugo , yayıncısına yazmış...Piyasaya yeni çıkan kitabının, yani Sefiller'in , satışının nasıl gittiğini öğrenmek için...
Emeğine saglık merlin..
Hayırlı olsun...Farklı bakış açınla faydalı olacak bir topik..
Güzel günlere..