Sayfa 1/18 12311 ... SonSon
Arama sonucu : 141 madde; 1 - 8 arası.

Konu: İş Kazalarında İşçi Ölümleri ve Yaralanmalar...

  1. #1
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas İş Kazalarında İşçi Ölümleri ve Yaralanmalar...

    "Kadın Cinayetlerine" "Askeri kazalarda" ölen ve yaralananlara dikkatimi çekmek için özel başlık açtım.

    Pek ilgilenilmese de tarihe bir not düşülmüş, eksikli bir arşiv oluşmuş oluyor.

    Toplumsal hafızamız için.

    Oysa bu ülkenin en önemli sosyal sınıfının, hayat gailesinde, ekmek peşinde koşarken, acımasız sistemin dişlileri arasında (dişleri mi demeliydim), arkalarında tamir edilemez sosyal ve psikolojik yaralar bırakarak yitip gitmelerine seyirci kaldık.

    Hala bakıp duruyoruz.

    Son Soma katliamı gibi sayısal olarak bir defada büyük ölümlü olaylar olmasa, hiç kimsenin aldırış ettiği edeceği de yok.

    Belki de işçinin/işçiliğin fıtratında, kaderinde, yazgısında var ölüm diyoruz kimbilir.

    Sıkıldık mı, "şehit" diye rahatlatıyoruz kendimizi.

    Bu ülkede sadece yeraltı maden işçiliğinde değil, tekstil, inşaat, kahrolası kot taşlama, gemi söküm, enerji sektörlerinde her yıl son Soma katliamının 5 katından fazla işçi ölüyor adına iş kazası denilerek kabul gördürülen, sistemik cinayetlerde.

    Günde bir kaç işçinin ölümüne aldırış bile etmeyen devletimiz ve toplumumuz, Soma olayında birden bire acaip duygusallaşıverdik.

    Dokunsanız ağlayacağız.



    Hani derler ya: Karınca küçük olduğundan ölümü kimseyi etkileme. Oysa bir hayvanın ölümü, iriliği de arttıkça o kadar etkiler bu coğrafyadaki insan oğlunu.

  2. #2
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    SGK verilerine göre son 12 yılda meydana gelen iş kazalarında 12 bin 286 işçi hayatını kaybetti. Günde 172 iş kazasının yaşandığı Türkiye, Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü

    Bugün 1 Mayıs Emek Bayramı. Türkiye ise bu bayrama inanılmaz bir tabloyla girecek. Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) verilerine göre 2000-2012 yılları arasında Türkiye’de meydana gelen iş kazalarında 12 bin 286 işçi öldü, yüzlercesi sakat kaldı. Günde 172 iş kazası yaşanıyor ve her gün üç işçi yaşamını yitiriyor, beş işçi ise sakat kalıyor. Bu yılın ilk dört ayında ölen işçi sayısı 241. Türkiye, bu rakamlarla ölümlü iş kazaları sıralamasında Avrupa birincisi ve dünya üçüncüsü oldu. Afşin Elbistan Termik Santrali’ndeki kömür üretim sahasında meydana gelen toprak kaymasının üzerinden tam 15 ay geçti ve dokuz maden işçisinin cesetleri hâlâ toprak altında. Dava ilerlemiyor. Kozan’da çatlak baraj kapağının patlaması sonucu sulara kapılan beş işçinin cesedi ise aradan geçen 71 güne rağmen bulunamadı. Son dönemlerde yoğunlaşan iş kazaları can almaya devam ediyor. SGK ve çeşitli emek örgütlerinin biraraya gelerek oluşturduğu İşçi Sağlığı ve Güvenliği Meclisi rakamları da bu inanılmaz tabloyu doğruladı. SGK’nın saptadığı, kayıt altına alınabilen ölümler özellikle 2000’den sonra büyük artış gösterdi. 2000-2012 arasındaki iş kazalarında yaşamını yitiren işçilerin sayısı 12 bin 286. SGK’ya göre 2008’de yaşamını yitiren işçi sayısı 865 iken bu oran yüzde 35 artışla 2009’da 1171’e çıktı. 2010’da yüzde 22 daha çoğalarak 1434’e çıktı. Bu rakam 2011’de 1563’e yükseldi. İş kazalarında yaralanan ve sakat kalan işçilerin sayısı ise 10 binlerle ölçülebildi. Özellikle kot taşlama işçilerinin kâbusu olan silikozis hastalığı başta olmak üzere meslek hastalıklarından ölenlerin sayısı da 495 olarak kayıtlara geçti.


    http://www.savaskarsitlari.org/arsiv...sivAnaID=67610

  3. #3
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Bu başlık, işte şuraya çiziyorum, bir yıl içinde, Soma başlığının onda biri kadar ilgi görmeyecek.

    Toplum ve fert olarak kendimize dürüstçe soralım: işçi ölümleri bizi hakikaten etkilemekte mi?

    Soma'dan önce hangi işçi ölümü bizi ve toplumumuzu derinden etkiledi?

    Oturup konuştuk, sorguladık...


    Hani nefreti makamından yayın yapan adam söylememiş olsa: İş kazasında ölüm, bize göre de, işçiliğin fıtratında, doğasında, kaderinde, yazgısında değil mi?

  4. #4
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    İş Kazası Nedir, Nasıl ve Nereye Bildirim Yapılır?

    İş kazası tanımı ve kapsamı nedir?

    5510 sayılı Kanuna göre iş kazası;

    1- Sigortalının işyerinde bulunduğu sırada,

    2- İşveren tarafından yürütülmekte olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte olduğu iş nedeniyle,

    3- Bir işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,

    4-Emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,

    5- Sigortalıların, işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,

    meydana gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen özre uğratan olaydır.

    Kazaya uğrayanın kanun kapsamında sigortalı olması gerekir. Sigortalı olmayanların iş kazası geçirmeleri halinde kanun kapsamında iş kazasından faydalanmaları söz konusu değildir.

    İstisna olarak sigortalı sayılmayan ancak bu kapsamda sosyal güvenlik destek birimi kesilenler, iş kazası meslek hastalığı sigortalarına tabi tutulmuş olanlar, 3308 sayılı Çıraklık ve Meslek Eğitimi Kanunun kapsamında Aday çırak, çırak ve işletmelerde meslek eğitimi gören öğrenciler de iş kazası ve meslek hastalığı halinde bu kanundan sağlanan haklardan faydalanırlar.



    http://sgkrehberi.com/makale/167/

  5. #5
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    Sınıf savaşının ölü ordusu, bir de 15’inde Kemal!

    Liberaller, muhafazakârlar filan hep dediler ki, “Sınıf savaşı bitmiştir”!

    Öyleyse bu kadar ölü ne?

    Hep dediler ki “Yeni ekonomide işçi sınıfı yok olmuştur”!

    Öyleyse bu kadar ölü işçi kim?



    ***



    Orada o madende “sınıf savaşı”nın bir ölü ordusu daha yatıyor ve o madenden o sınıfın son kurbanları çıkıyor.

    Sadece öldükleri için değil sınıf savaşı.

    Şimdiki büyük felaket ve derin acı dışında…

    Devletin, hükümetin, işverenin, bilirkişinin, profesörün, hatta medyanın de kendilerine karşı örgütlü saldırısı yüzünden sınıf savaşı.



    ***



    Çünkü bakan gidiyor, daha kısa süre önce “Patronun madenleri”ni övüyor; “Örnek alınacak niteliklere sahip; işçi güvenliğini ön planda tutuyor” diye.

    Çünkü şirket sahibi övünüyor, “40 yıldır en yeni, en yüksek güvenlik standartları ile madencilik standartlarını belirledik” diye.

    Çünkü medya soruyor, patron gülerek cevaplıyor, “TKİ’nin 140 dolarlık maliyetini biz 23,80 dolara düşürdük” diye.

    Çünkü işçiler medyaya reklam-ilan veremiyor, ünlü gazetecilerden eş dost edinemiyor, medya sahibi, holding sahibi olamıyor, çünkü sıvasız hanelerin çocukları sayısız ama parasız oluyor.



    Çünkü “Soma her gün ölüyor” ve iki hafta önce Meclis’te gündeme geliyor ama iktidar milletvekilleri önergeyi reddediyor; hem de gazeteci kökenli bir mebusun sözleriyle, “Muhalefet gündemi tıkamak için eften püften araştırma önergeleri veriyor” diye.



    Çünkü en önemli üniversitelerden birinin Madencilik Bölümü başı, koca profesör, hem de “bilirkişi” olarak patronun dostu, başkalarını yerin dibine soktuğu bir konferansta bile “Alp Gürkan (şirketin patronu) bir pantolon vermişti, birine vermem için. Kendim giyiyorum” diyecek kadar şirketi üzerine geçirmiş, patrona fakültede neredeyse kürsü kuracak kadar ders verdirmiş ve o yüzden daha can çekişirken onca işçi, ekrandan taşabiliyor, “Karbonmonoksit tatlı bir ölüm” diye.



    Çünkü 6 yıl önce tersanede işçi ölümleri katliama dönüşmek üzereyken durmadan yazdığım sırada İş Sağlığı ve Güvenliği Genel Müdürü Kasım Bey çıkıp “Bunlar köylü. Köyden hiç ayrılmamış. Toprağa basmaya alışmış. Yükseğe çıkınca düşüyorlar. Madende gaz patlamasında 250 insan ölüyor. Tersaneler sanki facia varmış gibi gösteriliyor ama oranlara baktığımızda o kadar da büyük değil” diye buyurabiliyor ve 6 yılda iş katliamında en az 6 bin işçi daha öldüğü halde koltuğunda kalabiliyor.



    Çünkü bir tersane işçisi değil, bir tersane patronu iktidar milletvekili, hem de Milli Savunma Komisyonu Başkanı olabiliyor, onca tersane işçisi ile TSK’nın onca ezileninin ölümüne baka baka.

    Çünkü tersane patronlarının başkanı “Burası tekstil atölyesi değil, işçiler ölebileceklerini bilmeli” diyebiliyor.

    Çünkü daha kısa süre önceki tapelerde, hem de o günler tersanesinde işçiler peş peşe ölü yattığı halde, Başbakan (Bakan ve Genelkurmay Başkanı ile birlikte) kendisine kendi diliyle ve kendi eliyle askeri ihale sunabiliyor.

    Çünkü sivil-askeri iktidar ihale dağıtırken, Karşıyaka’da gencecik askerler çıkarma gemisinin altında ihalesiz kalıyor.



    Çünkü daha bir hafta önce, “İş Sağlığı ve Güvenliği Haftası Uluslararası Konferansı” gösterisi yapanlar, 2013 başında çıkan “İş Güvenliği Uzmanı çalıştırma zorunluluğu”nu 2016 ortasına erteliyorlar; “patronlara ek maliyet çıkmasın” diye.

    Çünkü bütün kanunlar patronlar için, ama öncelikle iktidarın yeni sermaye sınıfı, neo-burjuvazi için düzenleniyor.



    Çünkü Ceylanpınar’da devlet çiftliğinde taşeronla birlikte günde 3-5 TL’ye çalıştırdıkları minicik süt kızları, hamile kadınları kamyon kasasından dereye düşürdükleri halde, hiçbir utanma duygusu taşıyamıyorlar.

    Çünkü Bursa’da, “Burası tekstil atölyesi”nde, kaytarmasınlar diye gece mesaisinde kadın işçileri atölyeye kilitleyip 5’ini alevlere terk edebiliyorlar.

    Çünkü bir patron, iş aksamasın diye selde yola çıkardığı servis aracında boğulan 8 kadın işçinin ardından “Köpek bile canını kurtarmayı becerdi, bunlar beceremedi” diyebiliyor.



    Çünkü bir cephaneliğe tıkılmış 25 askerin paramparça olduğu, parçalarının toplanıp cenaze haline getirilebildiği, ancak DHA teşhisiyle birbirlerinden ayrılabildikleri Afyon’da bile hala “kendi çocuklarına saldırı”yı affetmeyeceklerini haykırabiliyorlar.



    Çünkü 4 yıl önceki Karadon katliamında Başbakan “Maden işçilerinin kaderinde bu var” diyebiliyor.

    Çünkü daha önceki Çalışma Bakanı 4 yıl önceki o maden felaketinde “İlk 19-20 cesedimizde bahsettiğiniz türden herhangi bir şey yok. Güzel öldüler. Acı çekmediklerini ve fizik olarak da güzel öldüklerini burada rahatlıkla söyleyebilirim” diye rahatlıkla rahatlayabiliyor.



    Çünkü kendi güvenlikleri için mahkemenin, istihbaratın, polisin kanununu yeniden yazanlar, sosyal güvenlik kanunlarını yazsalar da bozuyorlar.

    Çünkü Soma gibi bir felakette, iş güvenliğinden önce kendi güvenliklerini düşünüp asker-polis yığıyorlar.



    Çünkü bir Japon sorumlunun utançtan tam harakiri yapabileceği bir ortamda, hakikatler ceset ceset fışkırırken bile kara dehlizlerden, bir bakan ıkına sıkına ancak “Önemli olduğuna inandığımız bir olay. Önemli bir sıkıntı var. İnşallah çok büyük bir sıkıntı çıkmaz” diye ıkına sıkına bir dil yerine (elbet çok üzülse de) kahrolmuş, sorumluluk üstlenen bir lisan bulamıyor.



    Çünkü “Milletin şeyine koyacağız” diyen sözde muhafazakârlar, ihale ve kâr peşinde, Havuz Medyası’na para kusuyor.



    Çünkü memlekette paşalar, darbeleriyle, apoletle bile yönettikleri Oyaklarıyla, holding yönetimlerinde koltuklarıyla “sınıf savaşı”nın paşası ve maşası olduklarını kanıtladıktan sonra; sözde sivil-demokratik iktidar da, tapeleriyle “sınıf savaşı ve yağması”nın, para-kasa-kutu-sıfır sevdasının tepesinde, utanmak yerine sesi duyulunca “darbe” diyor.



    Çünkü sadece iktidar, iktidarlar değil; medya ve bir bütün olarak sermaye de iş katliamlarını gözden kaçırıyor.

    Çünkü “Ünlü” gazeteciler, bir merak edip de İş Cinayetleri Almanağı’nın yeni baskısına bir baksın; “sınıf savaşı”nın ölü-sınıf bilançosu “2013’te en az 1235 işçi” diye orada yazıyor.

    Çünkü “muhtelif muhalifler” bile yılda bin işçi ölümünü, Soma dışında bile yılda en az dört, beş Soma kadar felaketi görmüyor, umursamıyor, “sınıf meselesi”nin ne olduğunu çoktan unutmuş, sınıflar yokmuş gibi davranıyor.

    Çünkü ulusalcı, kimi cumhuriyetçi, milliyetçi, beyaz sermaye müttefiki, “muhaliflik” biçimlerinde de sınıf diye bir şey yok; çünkü olması da mümkün değil!

    Çünkü sadece kimliklere sarılan muhaliflik biçimlerinde de, sınıf, olsa olsa bir “alt-kimlik” olarak altta kalıyor!



    ***



    Kendi çocuklarının kısık para sesi için ülkeyi altüst edebilen bir düzende, 15 yaşına komada girip canını vermiş bir çocuğu yine öldürülmeye müstahak göstereli iki gün mü oldu?

    13-15 yaşında çocuklara bile savaş açmış bu düzenin kadim hikayesi alttaki, Soma da ölmeden önce yazılmış yazıda.

    Ama o savaşın sınıf savaşı cephesi de, işte bir çocuğu da yüzlerce metreye indiren bu düzenin gözlerinin içine içine bakan, “içeride kalmış” 15 yaşındaki Kemal’de!..

    Geride kalan kadınların, çocukların yüreğimizi delen gözlerinde.




    Not: Yazının başlığı ve sonundaki “15 yaşındaki bir Kemal”, ilk haberlerle gelmişti. Gazeteyi beklemeden, “internet baskısı”na kalbimin acısı ve acelesiyle yazı koştururken, maalesef yapabildiğim ancak bu iken, o haberdeki “çocuk işçi”yi yazıya kattım ben de.

    Sonra bakanlar “sevinçle” açıkladı:

    “15 yaşında değil, o delikanlının 19 yaşında olduğunu öğrendik. Bu da sevindirici bir durum!”

    Öyle ya, sevinecek başka neyimiz var!

    Başlığı ve yazıyı ilk haliyle bırakıyorum.

    Sonunda burada içtenlikle özür diliyorum, 15 yaşında bir çocuk ölmemiştir diye!

    19’unda bir delikanlı, 29’unda, 39’unda onca işçi öldü diyeyse bakalım kimler özür dileyecek!

    Ayrıca, bir de yarınki yazıda bunun devamı var!



    http://www.haberturk.com/yazarlar/um...e-15inde-kemal


    Umur Talu sistematik bir bakış getirmiş, son Soma katliamını temel alarak, iş kazalarında işçi ölümlerine.

    Böyle baktırmıyorlarsa, olaya böyle bakmanızdan rahatsız oluyorlarsa,konu açıkça sistemsel demektir.

    Hani savaşlardaki terimle "göze alınabilir zayiat" çerçevesinden bakılıyor işçi ölümlerine.

    Fıtrat deniliyor, tatlı ölüm diye tatlandırılıyor ve sunuluyor şerbet bardağı içinde.

    D<aha da sıkışınca, hoca ordusu gönderiliyor.

    Şehit ünvanı dağıtılıyor.

    Müsekkin olarak.

    Tabii ki yiyene.


    Peki bu ülkede işçi sınıfının (sınıf bilinci varsa tabi) altyapısı hangi yaklaşıma daha uygun?

    Kendisini ölüme mahkum eden bir düzene, tüm kurumlarıyla nasıl bakıyor?

    Tevekkel mi?

    Verilene razı mı değil mi?


    Mesele burada başlayıp burada bitiyor.

    Özdi'in tepki çeken ifadesi de?

  6. #6
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    İş kazası deyince işçinin yapması gerekenler ve hakları konusunda akla gelen sorular ve cevaplar:


    İş Kazası Nedir?
    İş kazası işçinin, işyeri alanı içerisinde, işyeri dışında veya işverenin işyeri dışındaki bir işinde meydana gelen ve işçiye zarar veren olaydır.

    Bir olayın iş kazası sayılabilmesi için işçinin bedenen zarara uğraması mı gerekir?
    Hayır, işçinin iş kazasından bedenen zarar görmesi gerekmez. İş kazasına bağlı ruhsal rahatsızlıklar da iş kazası kapsamına girer.

    İşçinin kendi işi dışında bir işten dolayı işyeri dışındayken başına bir kaza gelirse iş kazasından sayılır mı?
    Evet. Eğer patron işçiyi herhangi bir iş için işyeri dışına göndermiş ve kaza o işin yapılması sırasında meydana gelmişse bu olay iş kazası olarak değerlendirilebilir.

    İş kazası sadece çalışırken meydana gelen kazaları mı kapsar?
    Hayır. İşçiler patronun tuttuğu bir araç ile işlerine gider gelirken veya bir işyerinden patronun emri doğrultusunda işyeri dışındaki başka bir işe giderken yolda başlarına gelen herhangi bir kaza da iş kazası olarak değerlendirilir.

    Bir iş kazası olduğunda işçi bundan hemen zarar görmeyip sonradan rahatsızlık ortaya çıkarsa ne yapılabilir?
    Bir olayın iş kazası olarak sayılması için işçinin olay anında hemen bir zarara uğraması şart değildir. Kaza anında bir belirti görülmeyebilir. Ancak sonradan ortaya çıkan bedeni ve ruhi rahatsızlıkların kazaya bağlı olduğu doktor raporu ile tespit edilirse, üzerinden yıllar geçse bile, bu kaza da iş kazası olarak değerlendirilir.

    İş kazasına uğrayan işçinin sigortalı olup olmaması önemli midir?
    Hayır. İş kazası geçiren işçi sigortasız bile olsa bağlı bulundukları SSK’ya yapılan bir başvuru ile sigortalı işçilerin yararlandıkları bütün haklardan faydalanabilirler.

    İş kazası olduğunda ilk ne yapılır?

    İş kazası olduğunda işveren hemen bölgedeki zabıtaya (savcılık, jandarma veya karakol) bilgi vermek zorundadır. Eğer patron bu görevini yapmıyorsa işçiler de bu bildirimi yapabilir.

    Daha sonra ne yapılır?

    Zabıtadan sonra kaza hemen, bir dilekçe ile, SSK Bölge Müdürlüğü’ne bildirilir.

    Olayın iş kazası olup olmadığına kim karar verir?
    SSK Bölge Müdürlüğü’ne başvurulduktan sonra SSK hemen olay yerine müfettişlerini göndermek zorundadır. Müfettişlerin tuttuğu rapora göre olayın iş kazası olup olmadığına karar verilir.

    Eğer olay iş kazası ise ne olur?
    Olay iş kazası ise, işçinin tedavisi yapılır. Tedavisi süresince geçici iş göremezlik ödeneği ödenir. Maluliyet durumu varsa tespit edilir. Ve maluliyet durumunun %10’un üzerine çıkması ile maluliyet aylığı bağlanır.

    İş kazası nedeniyle başka nerelere başvurulmalıdır?
    SSK Müdürlüğü’nün yanı sıra Bölge Çalışma Müdürlüğü’ne de başvurmak gerekir. Bölge Çalışma Müdürlüğü kendi müfettişlerini göndererek iş kazasını ve tarafların kusur oranlarını tespit eder.

    Müfettişlerin incelemesi esnasında işçiler nelere dikkat etmelidir?
    Müfettişlerin kaza yeri incelemelerinde kazaya uğrayan işçi eğer orada olabilecek durumda ise mutlaka bulunmalıdır. Eğer kazazede işçi bulunamıyorsa olayı gören işçi arkadaşları mutlaka müfettişlere bilgi vermelidirler. Ayrıca müfettiş raporlarına kazayı gören işçiler tanık olarak isimlerini yazdırmalıdır.

    İşçiler başka nelere dikkat etmelidirler?
    Patronlar genellikle iş kazası sonrasında, kazaya uğrayan işçi sigortasızsa, kazayı gizlemek için, kazazede işçiyi SSK’ya ait olmayan bir hastaneye götürmektedir. Çoğunlukla da özel hastane ve devlet hastanesi tercih edilmektedir.

    Bunun ne sakıncası var, özel hastane daha iyi değil mi?
    Hayır. Eğer kaza ciddiyse ve uzun süreli tedavi gerekiyorsa ilk olarak özel hastaneye getirilmiş bir kazazede işçinin tedavi masraflarını SSK derhal ve tamamen ödemeyebiliyor. Patronun da ortada bırakması durumunda hastane, tedavi masraflarını işçinin ödemesini talep ediyor. Bu açıdan en doğrusu kaza sonrasında derhal en yakın SSK Hastanesine başvurulmalıdır.

    Kaza sonrası, kazazede işçinin dinlenme süresi ne kadardır?
    Kaza sonrasında işçinin ne kadar istirahat edeceğine SSK Hastaneleri karar verir. SSK tarafından verilen istirahat süresince işçinin işten atılması mümkün değildir. İstirahat süresinin işçinin ihbar süresini 6 hafta geçmesi durumunda ise işveren işçiyi ancak tazminatlarını vererek işten çıkartabilir.

    İş kazası sonrasında işçi işverene karşı ne yapabilir?
    İşçinin iş mahkemelerine başvurarak maddi ve manevi tazminat davası açması en uygun yoldur.


    http://www.cankayasaglik.com.tr/inde...ilgilendiriyor

  7. #7
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    2013 Yılı Madencilik Sektörü İş Kazaları

    Ölümlü Kazaların Dağılımı / Ölüm
    Göçük 24
    Nakliyat 19
    Taş-Blok düşmesi 10
    Metan patlaması 9
    Gaz-Metan Zehirlenme 4
    Dinamit atımı 4
    Yüksekten düşme 5
    Elektrlk 4
    Trafik Kazası 4
    Yıldırım düşme 1
    Diğer 8

    TOPLAM 92


    İşletme Cinsine Göre Kazaların Dağılımı / Kaza Sayısı / Ölüm
    Açık Ocak 38 / 42
    Yer altı Ocağı 34 / 43
    Tünel 3 / 3
    Tesis 4 / 4

    Toplam 79 / 92


    Madenin Cinsine Göre Kazaların Dağılımı / Kaza Sayısı / Ölüm
    Kömür 40 / 45
    Krom 5 / 6
    Bakır 3 / 3
    Taş Ocağı 13 / 13
    Mermer Ocağı+fabrika 9 / 9
    Kum Ocağı 3 / 3
    HES-Karayolu Tünelleri 3 / 5
    Diğer 3 / 8

    Toplam 79 / 92


    2013 Yılı Madencilik Sektörü İş Kazaları

    Kazanın Yeri / Tarih / Madenin Cinsi / İşletme / Kazaların Nedenleri / Ölüm
    1 Bursa Orhaneli 04 Ocak 2013 Krom Yer altı Taş düşmesi 1
    2 Zonguldak Kozlu 07 Ocak 2013 Kömür Yer altı Metan patlaması 8
    3 Zonguldak- Gelik 10.Ocak .2013 Kömür Yer altı Metan patlaması 1
    4 Zonguldak Çatalagzı 16 Ocak 2013 Kömür Yer üstü Düşme 1
    5 Zonguldak-Gelik 17.Ocak .2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    6 Manisa Soma 18.Ocak.2013 Kömür Yer altı Tahkimat malzemesi altında kalma 1
    7 Edirne Uzunköprü 26 Ocak 2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    8 Burdur Karamanlı 28 Ocak 2013 Mermer Açık Ocak Blok altında kalma 1
    9 Çanakkale Çan 29 Ocak.2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    10 Karaman Ermenek 18 Şubat 2013. Kömür Yeraltı Göçük 1
    11 Kahramanmaraş Elbistan 22 Şubat 2013 Kömür Açık Ocak İş Makinesinin altında kalma 1
    12 Manisa Soma 26 Şubat 2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    13 Gebze Kirazpınar 25 Şubat.2013 Taş ocağı Açık ocak İş makinesi kazası 1
    14 Ankara 23.Şubat 2013 Taş Ocağı Açık ocak İş makinesi kazası 1
    15 Muğla Fethiye 07.Mart.2013 Taş Ocağı Açık Ocak Taş düşmesi 1
    16 Kütahya Tavşanlı 13.Mart 2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    17 Zonguldak Çatak 13 Mart 2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    18 Muğla Bodrum .14.Mart 2013 Feldsipat Açık Ocak Kayaların altında kalma 1
    19 Elazığ Alacakaya 28 Mart..2013 Krom Yer altı Göçük 1
    20 Muğla Milas 01 Nisan 2013 Kömür Açık Ocak Kamyonun şarampole yuvarlanması 1
    21 Şanlıurfa 03 Nisan.2013 Taş ocağı Açık Ocak Göçük 1
    22. Kahramanmaraş Elbistan 09.Nisan.20123 Kömür Açık Ocak Elektrik çarpmasi 1
    23 Bartın Amasra 16 Nisan.2013 Tünel Yer altı Göçük 1
    24 Zonguldak Gelik 21.Nisan.2013 Kömür Yer altı Elektrik çarpmasi 1
    25 Burdur Karamanlı 21.Nisan.2013 Mermer Açık ocak Kaya Yuvarlanması 1
    26 Bursa İnegöl 07.Mayıs.2013 Kum Ocağı Açık ocak Elekten Düşme 1
    27 Karaman 15.Mayıs.2013 Mermer Açık ocak Bloktan düşme 1
    28 Şirnak 16.Mayıs.2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    29 Adıyaman 23 Mayıs.2013 Mermer Açık ocak Patlatma sonucu kaya gelmesi 1
    30 Sivas Divriği 28 Mayıs.2013 Demir Açık ocak Banta kapılma 1
    31 Manisa Soma 31 Mayıs.2013 Kömür Açıkocak Elektrik çarpmasi 1
    32 Bartın Amasra 131 Haziran 2013 Kömür Yeraltı Göçük 1
    33 Erzurum Aşkale 12.Haziran.2012 Alçı Açık ocak Göçük 1
    34 İzmir Bergama 12 Haziran.2013 Taş Ocağı Açık ocak Yıldırım düşmesi 1
    35 Kütahya Emet 14 Haziran..2013 Kömür Açıkocak Ayağını halata kaptırma 1
    36 Bilecik 17 Haziran.2013 Mermer Açık ocak Yüksekte Lastik patlaması 1
    37 Niğde Ulukşla 19 Haziran 2013 Altın Yer altı Göçük 1
    38 Niğde 04 Haziran 2013 - ----- Açık ocak Su tankeri devrilmesi 2
    39 Kahramanmaraş Afşin 20.Haziran .2013 Kömür Açıkocak Kamyon altında kalma 1
    40 Kütahya Gediz 20 Haziran.2013 Kömür Tesis Matkabın karnına saplanması Sonucu 1
    41 Zonguldak Kilimli 09 Temmuz 2013 Kömür Yer altı Vagonların arasında sıkışma Sonucu 1
    42 Konya 10 Temmuz 2013 Mermer Açık ocak Blok Düşmesi 1
    43 Manisa Soma 12 Temmuz 2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    44 Edirne Keşan 24 Temmuz. 2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    45 Şanlıurfa Birecik 01 Ağustos 2013 Kum Ocağı Açık Ocak Suya düşme 1
    46 Manisa Soma 01 Ağustos 2013 Kömür Yer altı Şiltlere sıkışarak 1
    47 Sakarya Geyve 05 Ağustos 2013 Taş Ocağı Açık Dinamit patlatılması sonucu göçük 1
    48 Adıyaman 15 Ağustos 2013 Mermer Açıkocak İş makinesi ile kamyon arasında sıkışma 1
    49 Bilecik Yenipazar 19 Ağustos 2013 Mermer Açık ocak Dinamit patlatılması 1
    50 Şırnak 25 Ağustos 2013 Kömür Yer altı Gaz zehirlenmesi 1
    51 Kayseri Yahyalı 25 Ağustos..2013 Krom Açık ocak Kamyon altında kalma 1
    52 Şırnak 03 Eylül.2013 Kömür Açıkocak Kaya düşmesi 3
    53 Elazığ Alacakaya 04.Ağustos 2013 Krom Yeraltı Göçük 1
    54 Burdur Yeşilova 10 Eylül.2013 Mermer Açıkocak Bloktan parça düşmesi 1
    55 Kayseri Tomarza 11 Eylül.2013 Krom Açıkocak Dinamit patlatılmasından 1
    56 Zonguldak Kilimli 16 Eylül 2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    57 Ankara Ayaş 26 Eylül.2013 Sondaj Arama Kopan Borunun Başina Çarpmasi 1
    58 Manisa Soma 03 Ekim.2013 Kömür Yeraltı Küreğin bant tamburuna sıkışıp çarpması sonucu 1
    59 Manisa Soma 20 Ekim.2013 Kömür Yeraltı Göçük 1
    60 Kars Arpaçay 20 Ekim 2013 Tünel Yer altı Göçük 1
    61 Erzurum Tekman 22 Ekim.2013 ----- Açık ocak İş makinesi altında kalarak 1
    62 Antalya Alanya 25 Ekim 2013 Tünel Yer altı İş makinesinin altında kalarak 1
    63 Adana Ceyhan 05 Kasım 2013 Taş Ocağı Açıkocak Silo kapağının üzerine düşmesi sonucu 1
    64 Kayseri Talas 05 Kasım.2013 ---- Açıkocak İş makinesi ile kamyon arasında kalmak 1
    65 Zonguldak Gelik 13 Kasım 2013 Kömür Tesis Kamyon altında kalma 1
    66 Zonguldak Amasra .18 Kasım 2013 Kömür Yer altı İş makinası devrilmesi 1
    67 Muğla Köyceğiz 19 Kasım 2013 Krom Yeraltı Göçük 1
    68 Ankara Kazan 21 Kasım 2013 Mermer Açık ocak Hastalanarak 1
    69 Zonguldak Amasra 27 Kasım 2013 Kömür Yeraltı Vagonla lokomotif arasına sıkışma 1
    70 Zonguldak Gelik 29 Kasım 2013 Kömür Yer altı Göçük 1
    71 Manisa Soma 29 Kasım 2013 Kömür Yer altı Banta kapılma 1
    72 Tekirdağ Çerkezköy 29 Kasım 2013 Beton Santrali Tesis Kolunu kalıp silindirine kaptırması sonucu 1
    73 Zonguldak Gelik 06 Aralık 2013 23.Kömür Yer altı Vagondan düşme 1
    74 Zonguldak 06 Aralık 2013 Kömür Yer altı Metandan zehirlenme 3
    75 Ordu Gülyalı 06 Aralık 2013 Taş Ocağı Açık ocak Göçük 1
    76 Kütahya Tavşanlı Tunçbilek 14 Aralık 2013 Kömür Tesis Vagon arasına sıkışma 1
    77 Sivas Divriği 17 Aralık 2013 Demir Açık ocak Ayağının dozer altında .kalması 1
    78 Kırklareli Vize 18 Aralık 2013 Taş ocağı Açık ocak Göçük 1
    79 Zonguldak Karadon 29 Aralık 2013 Kömür Yeraltı Göçük 1

    Toplam : 92


    http://www.madenciyim.com/forums/sho...Kazalar%C4%B1?

  8. #8
    Duhul
    Jul 2006
    İkamet
    İzmir/Türkiye
    Gönderi
    18,646
    Blog Yazıları
    199

    Esas

    http://www.madenciyim.com/forums/for...%FE-Kazalar%FD

    2013 yılında madencilikte iş kazaları...

    Bu olayları Soma gibi boyutta olmadan da konu eden tartışan forumlar var.

Sayfa 1/18 12311 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •