Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon
Arama sonucu : 24 madde; 9 - 16 arası.

Konu: Karşıyaka

  1. #9
    Duhul
    Oct 2005
    İkamet
    Karşıyaka
    Gönderi
    396

    Esas

     Alıntı Originally Posted by Smyrna Yazıyı Oku
    size inat bi karataş lisesi mezunu olarak göztepe topiği açayımda görün günüzü
    Arkadaşım zaten G.tepe topiği var forumda,orada istediğin gibi duygularını yazabilirsin.

    Ayrıca bize inat yapmanızın ve bizim kötü bir taklidimiz olmanız sonucunda bulunduğunuz yer ve zavallı durum malum,ondan bize inat yapmana gerek yok.

    Bizim Karşıyaka kulübüne olan bağlılığımız sadece 100 yıllık ve Türkiye'nin en çok branşta faaliyet gösteren kulübü olmamız değildir,Karşıyakalılık bir yaşam biçimidir.Bu yazdıklarım tabiki anlayabilene.

  2. #10
    Duhul
    Oct 2005
    İkamet
    Karşıyaka
    Gönderi
    396

    Esas

    İzmir-Karşıyaka

    “İzmir’in bir ruhu yok!”

    1990’lı yılların başında bir akşam, artık anılardan başka bir yerlerde mevcut olmayan Fuar Park Restoran’da, bir gençlik kulübünün toplantısına tanınmış bir İzmirli yazar katılmıştı. Konuşmasını İzmir üzerine yapacağını çok önceden bildirmişti. Bir İzmir aşığı olarak bilinen konuşmacı, sözlerine yukarıdaki cümleyle başlayarak, katılımcılarda yeterince sarsıcı bir etki yaratmıştı bile.

    Bu sözlerin kendisine ait olmadığını, ilk duyduğunda kendisinin de sarsıldığını ve bunun üzerine, işte o akşam yapacağı konuşmasına temel olan anti-tezi oluşturmaya başladığını anlatarak gençleri rahatlattı.

    “İzmir’in bir ruhu yok muydu gerçekten?”

    1980’li yılların sonlarında, ABD’de NASA, bir uzay programı kapsamında, uzaya yollanacak bir uyduda sonsuza dek çalınacak ve dünyayı, insanlığı, insan uygarlığını tanıtacak farklı kültürlere ait modern müzik besteleri aramaya başlamıştı. Bunun için ünlü müzik okullarına gidilmiş. Bunlardan bir tanesinde de, okulun harika öğrencilerinden biri olarak nitelenen bir Türk’e rastlamışdı. İzmir Atatürk Lisesi mezunu bir yetenekti bu. Ve ondan da bir eser istendi. O da, adını “Smyrnaen” koyduğu bir bestesini verdi NASA’ya. Bu eser, o günden sonra uzaydaki olası başka uygarlıklara, bizleri tanıtmak için, diğer birçok eserle birlikte çalınmaya başladı. Hâlâ daha uzayın derinliklerine yolculuğunda olan; Smyrnaen.

    NASA yetkilileri, eseri ilk dinlediklerinde değişik bulduklarını söyleyip, ne anlatmaya çalıştığını sormuşlar. Besteci; “Bu eser İzmir’i düşündüğümde aklıma gelenleri, hissettiklerimi anlatıyor. Yani, koca bir hiçliği. İzmir’in bir ruhunun olmayışını!”

    İzmirli bir müzik insanı ve onun bestesi Smyrnaen’le birlikte, “İzmir’in ruhunun olmadığı” iddiasını ve tersten giderek, bir şeyin ruhunun olmasının ne olduğunu düşünelim!

    Bu analize başlayabilmek için de önce şu soruyu soralım; “Şehrin ruhu nedir?”

    Bir insan örneğin, et, kemik ve ruhtan oluşuyorsa eğer...

    Ruh sonuna dek ete de, kemiğe de anlam veren ana unsur değil midir? Et ve kemiğin tek başına bir değeri varsa eğer, o da ancak sadece maddesel değerdir. Yani kilo cinsinden karşılığı. Oysa anlam, değerden çok daha üstün bir niteliktir. O da ancak işin içine ruh girince ortaya çıkmaz mı?

    İzmir, bir kent olarak hep bir et ve kemiğe sahip. Coğrafi ve fiziksel bir varlık. Zaman içinde bunlar değişime uğramış olsalar bile hep var. Ama ya ruh! O, etin, kemiğin içini dolduran anlam, mana, içerik, öz?

    Bizim, bugün için, içerikten anladığımız sanırım ve korkarım salt makyaj. Fiziksel varlıkta yaptığımız üstsel değişiklikler, düzeltmeler, güzelleştirmeler, yenileştirmeler.

    Ama, gene de bu çabalara karşın sürebiliyor, bu kentin bir ruhunun olup olmadığı tartışmaları.

    Kabaca, bir kentlinin ruhtan anladığı, bir birey olarak, şehirde yaşayan birisi olarak, şehrin geçmişinden gelen ve kendisine ulaşan bir şeylerin var olmasıdır. Belki, ya bir sokak, bir sokak taşı, bir sokak lambası, bir çeşme, şadırvan, bir yapı, yapıt, ya da alışkanlık, gelenek, anane, ortak tavır, benzerlik...

    Küçük Asya’nın parlak yıldızının sokaklarının o eşsiz elişçiliğiyle döşenmiş kayrak taşlı arnavut kaldırımlarının, yollarının üzeri asfalt şimdi. Bugüne ulaşamadılar.

    100 yıllık ağaçları mobilya şimdi. Bugüne ulaşamadılar. Tramvaylar sadece kartpostallarda şimdi. Bugüne ulaşamadılar.

    Fuar’ın harika mini-treni belli bir kuşağın anılarında bir hatıra şimdi. Bugünün çocuğuna ulaşamadı.

    Ve uzayıp giden bir liste...

    Hiçbir kentli yeniliklere, gelişmeye karşı olamaz!

    Örneğin bu şehirdeki, Yeni kordonyolu bir akciğerdir kent için. Körfez ve çevre düzenlemeleri de. Ve meydan düzenlemeleri. İnciraltı, Bostanlı ve diğer birçok yerdeki çalışmalar. Tüm çocukların yarınlarına tutulmuş bir ışık. Kentten gelen. Geleceği gösteren.

    Ama, ne kadar “Bir ruhu” var bütün bunların? Bilmiyoruz. Bilmek istiyoruz. O yüzden aklımıza sorular geliyor.

    Bunlar yapılırken ne kadar kentli katılımı vardı? Ne kadar kentli, buraları kendine ve kentine ait hissediyordu? Bu çalışmalarda ne ölçüde kentlinin görüşü, fikri, onayı alınmıştı? Yukardan inmeci, dayatmacı bir planlama anlayışından ne kadar uzak durulmuş, ne ölçüde bundan kaçınılmıştı?

    İzmir eğer kentlisine bir şehir ruhu hissettiremiyordu ise, şimdiden sonra bunlarla bu eksik giderilebilecek miydi? Akıllarda olan ve cevabını ancak zamanın verebileceği sorular bunlar. Bu sorular, her kentlinin kendine ve kentine sorduğu sorular. İzmirliler’in olduğu kadar, İzmir’in karşı yakasındaki Karşıyakalılar’ın da. Belki Karşıyaka’da, bu karşı oluştan gelen bir doğal anti-tez durumu mevcut olabilir! Ne dersiniz?

    İşte, belki de Karşıyaka’nın, her zaman daha bir Karşıyaka kalmayı başarabilmiş olması da bundan. Karşıyaka’nın bir karşı yaka oluşundan. Bu, isimde saklı tecrit halinden. Kendini büyük parçaya karşı koruma içgüdüsünden. Ve bu özgün halin, giderek büyük parça tarafından kıskançlıkla karşılanması da bundan.

    Karşıyaka, madde olarak elbette değişti. Sokaklar, o sokaklardaki evler, o evlerdeki aileler, o ailelerdeki insanlar, o insanların yaşamları ve o yaşamların geçtiği Karşıyaka yok bugün. Ama ortada bir “Karşıyaka ve Karşıyakalılık Ruhu” var ki, o hep aynı. Kendini korumayı başarabilmiş.

    Küçük bir çocukken, Kordon’da doğmuş, 1 yaşına kadar Karşıyaka’da yaşamış ve sonra da hayatını Alsancak ve Hatay’da geçirmiş bir çocuk. Ortaokulun yarım gün öğrenim yaptığı Çarşamba günleri, sanki sihirli bir avuç içine alırdı elini. Ona eşlik ederdi, sessizce. Alsancak’ın daracık sokaklarından geçerek vapur iskelesine kadar. Bu sessiz ortaklık Alsancak vapur iskelesinde alınan vapur biletiyle sürerdi. Ama gidiş-dönüş. Daha 11-12 yaşlarında bir çocuğun ürkekliğiyle garantilenen eve dönüş yolu içgüdüsüyle.

    Ama asıl o zaman başlardı sihirli rehberin yol göstericiliğinde büyülü seyahat. Vapurun kalkışıyla köpüren sular gibi, yüreği ağzında küt küt bir çocuk, büyülü gözlerle bakakalırdı, gözlerini hiç ayırmamacasına Karşıyaka sahiline. Her bir yapıyı tek tek zihnine kazır gibi. Yakınlaştıkça gözünde büyüyen o yerde kutsal birşeyler varmış gibi.

    Hava da değişirdi, denizin suyu da. Oraya varınca. Karşıyaka’ya. Vapurdan inilir. Çarşı’ya gizli saklı, ürkek adımlarla girilir. Sihirbazın son numarası, tren istasyonun o büyülü, çay bardağı çay kaşığı şakırtılı, tren düdüğü ıslıklı manzarası, en renkli hatırası olarak kazınır gezinin. Ve eve dönüş yolu başlardı.

    Bir tavaf gibi. Bir kutsal görev gibi. Haftada bir. Mutlaka Çarşambalar'ı. Sessiz bir elin avcunda bir çocuk yüreği. Yüreğinin git dediği yere giderdi. Kutsal bir görev gibi.

    Aynen, aradan geçen 30 yıldan sonra, bugün de, her gidişinde ona “Hoşgeldin” diyen bir ses duymak, içini kabartmak, ruhunu yıkamak için.

    Demek bazı şeyler değişse de şekilde, ruh başka birşey. Davet eden. Sessizce elinden tutan. Sana “Gel” diyen. Gidince de “Hoşgeldin”.

    Karşıyaka; hâlâ ruhu olan. Kutsal bir toprak gibi.

    Uluğ Atasoy


    www.kskhaber.com sitesinden alıntıdır

  3. #11
    Duhul
    Oct 2005
    İkamet
    Karşıyaka
    Gönderi
    396

    Esas

    Karşıyaka DYO Rahat

    Voleybol Bayanlar Birinci Ligi'nde Karşıyaka DYO, TED Kolejliler'i 3-0 yendi...

    Karşıyaka Arena'da lig sonuncusu rakibi karşısında zorlanmadan sonuca giden Sultanlar, bir saat süren mücadelede rahattı.

    Hafta içi Ankara deplasmanında hiç beklemediği bir yenilgi alan yeşil kırmızılı bayanlar, bu skorla kendilerine yakışanı yaptılar.

    Setlerde rahat bir oyun sergileyen ve skor avantajına sahip olduktan sonra genç oyuncularına yer veren Kaf Kaf, rakibini net bir skorla geçti.

    Salon: Karşıyaka Arena

    Hakemler: Akif Kabak, Berat Gülcan

    Karşıyaka DYO: Tuğba, Arzu Göllü, Aslı, Shabovita, Gözde, Natalia (Şükran, Rabia, Arzu Aban)

    TED Kolejliler: Özge, Yulia, Meryem, Bianca, İrina, Melis (Miliriye, Nursel)

    Setler: 25-18, 25-19, 25-18
    Süre: 68 dakika (23, 23, 22)

    KSKHaber - Özel
    Foto: Çağlar Gündüz

    ********************************************

    İstanbul'da Herşey Aynı


    Ligin ilk yarısında GS Cafe Crown maçında sahaya giren, maç boyunca olay çıkartan ev sahibi takım taraftarlarına, 4 periyot dayanan gözlemciler, bugün Abdi İpekçi'deki gösteriye yine seyirci kaldılar.

    Lig ikincisi FB Ülkerspor karşısında, geride götürdüğü maçı, rakibini yakalamasına rağmen kaybeden Kaf Kaf, çıkan olaylar sonrasında oyundan düşerek farklı yenildi; 88-73...


    Beko Basketbol Ligi karşılaşmasında FB Ülkerspor, Karşıyaka'yı 88-73 mağlup etti.

    Karşılaşmaya oldukça etkili başlayan FB Ülkerspor, ilk dakikalarda bocalayan rakibi karşısında İbrahim, Kambala, Mirsad ve özellikle Mrsic'in skorer oyunuyla 6. dakikada 14 sayılık farka ulaştı: 24-10

    Karşıyaka'nın pota altında bulmaya başladığı sayılara rağmen sarı-lacivertli ekip ilk periyodu 26-18 önde geçti.

    İkinci çeyrekte savunmasında açık vermeye başlayan ev sahibi ekip, hücumlarda ise çok sayıda boş turnikeyi kaçırınca Karşıyaka mücadeledeki etkisini artırdı. Nedim, İnanç, ve Serhat'ın bulduğu sayılarla Fenerbahçe Ülker'e karşılık veren İzmir temsilcisi, farkı kapatmakta başarılı olamasa da açılmamasını sağladı. Fenerbahçe Ülker devreyi de 8 sayı farkla 43-35 üstün kapattı.

    Pota altında Serhat, Umut ve İnanç'la üst üste sayılar kazanan Karşıyaka ikinci çeyreğe iyi başlarken, 23. dakikada farkı 2 sayıya kadar düşürdü: 44-46

    Ancak Mrsiç ve İbrahim'in üst üste bulduğu üç sayılık basketlerle yeniden toparlayan Fenerbahçe Ülker, son periyoda 66-58 önde girdi.

    Son periyotta da oyunu iyi kontrol eden Fenerbahçe Ülker, Kambala ve İbrahim'in skorer oyunuyla Karşıyaka karşısında farkı daha da açıp mücadeleden 88-73 galip ayrıldı.

    Son Çeyrekte Olay

    Karşılaşmanın son çeyreğinde Karşıyakalı bir taraftarın mola esnasında sahaya atlayıp Fenerbahçe Ülker taraftarlarının olduğu bölüme doğru koşması, salonda olayların başlamasına neden oldu.

    Karşıyakalı taraftar saha içinde yakalanırken, bu kez ise Fenerbahçe taraftarları saha içine girererek rakip taraftarların üzerine saldırmak istedi.

    Güvenlik güçlerinin araya girmesiyle olayların büyümesi önlenirken, Karşıyakalı taraftarlar ise salondan çıkartıldı. Sahayı terk edip soyunma odasına giden Karşıyaka takımının yeniden dönmesi sonrası maçın son 3 dakikası yaklaşık 15 dakikalık gecikmeyle tekrar başlayabildi.

    Karşıyaka Menajeri Nihat Mala, "Bu kişi bizim taraftarımız değil. Bu kişi daha önce bizim G.Saray maçında da sahaya girmişti" dedi.

    Salon: Abdi İpekçi
    Hakemler: Halil Baldemir , Serhat Büker , Turgut Işık
    Fenerbahçe Ülker: Mrsiç 19, Basden 7, İbrahim 18, Mirsad 11, Kambala 15, Hakan 8, Semih 2, Rasim , Ömer , Clark 2, Oğuz 6
    Karşıyaka P: Mehmet 2, Serhat 16, İnanç 13, Umut 13, Slaughter 2, Nedim 12, Snow 13, Erhan 2, Gökper
    1. Periyot: 26-18
    Devre: 43-35
    3. Periyot: 66-58

    Not:

    KSKHaber olarak bu maçla ilgili haberlerde gördüğümüz bir yanlışa dikkat çekmek istiyoruz. Sahaya atlayan taraftarın Karşıyaka taraftarı olduğunu yazanlar yanılıyorlar. Maçı televizyon ekranları başında izleyen tüm izleyiciler tarafından açıkça görülmüştür ki, bu kişi başka bir İstanbul takımı taraftarıdır. Ancak, İstanbul'un hegemonik üç takımı, kendi şehirlerinde kendilerine sempati duymayan birilerinin de olabileceği gerçeğini kabullenemediği için, taraflı bakış devam etmektedir.

    Sahaya giren taraftarın ardından, onlarca FB Ülkersporlu taraftarın sahaya girerek, hatta molada taktik almakta olan yeşil-kırmızılı sporculara doğru hücum etmesinin görüntülerini de tüm Türkiye görmüştür.

    Buna rağmen tribünleri boşaltmayan, kolay çözümü rakip takım taraftarlarını -hiç bir şey yapmamasına rağmen- salondan çıkarmakta bulan yetkililerin ve olayları çarpıtarak yansıtan medya unsurlarının takdiri izleyenlerindir.

  4. #12
    Duhul
    Oct 2005
    İkamet
    Karşıyaka
    Gönderi
    396

    Esas

    Zafer, Sevinç ve Olay

    Kaf Kaf, Diyarbakır'ı eli boş gönderdi.

    Karşıyaka: 14 Recep ***, 77 Ramazan **, 3 Onur ***, 65 Ulaş ***, 39 Sezer Sezgin **, 7 Atilla **, 33 (58' Ufuk) **, 22 Olgay **, 26 Sezer Badur ***, 8 Güngör **, 9 Birol **, 20 (66' Kadir) *, 11 Taylan **, 80 (83' Kenan) *

    Diyarbakırspor: 1 Metin **, 2 Yunus **, 22 Stavreski **, 3 El Yasa *, 6 Talip **, 53 (79' Zeki) *, 19 İbrahim **, 7 (50' Sinan) *, 66 Barış **, 5 Yılmaz *, 11 Ersin *, 61 (71' Onur) *, 10 Mohammed *, 21 Burhan **

    Gol: 74' Sezer Badur

    Sarı Kartlar: Taylan, Sezer Sezgin, Ufuk (KSK), Onur (D.Bakır)

    Stat: Alsancak

    Hakemler: Deniz Çoban *, Fatih Birinci **, Tamer Pektaş **

    Telekom Lig A'da Karşıyaka, ikinci devreye Diyarbakırspor galibiyetiyle başladı: 1-0.

    6. dakikada Yılmaz'ın köşe atışında El Yasa penaltı noktası üzerinden kafayı çaktı. Son anda Recep topu kontrol etti.

    32. dakikada Yılmaz'ın serbest vuruşunda kaleci Recep kornere çeldi, Diyarbakırsporlu forvetlerden önce Recep topu kornere çeldi.

    34. dakikada Ramazan'ın sağdan ortasına önce Birol, sonra Taylan dokunamayınca Karşıyaka golden oldu.

    43. dakikada Burhan'ın sağ çaprazdan ceza alanına girdi, Mohammed'i gördü. Bu futbolcunun plasesi soldan dışarıya gitti.

    53. dakikada Mohammed sağdan kesti, Ersin arka direkte kafayı çaktı. Top yan direkten döndü.

    62. dakikada ceza alanını içindeki karambolde Burhanettin topu kaleye yolladı, top üst direkten döndü. Topu solda önünde bulan Ersin kesti, altı pasta Burhanettin vuruşunu Ulaş kale çizgisinden çıkardı.

    65. dakikada sol çizgiden Sezer Sezgin kesti, kale önünde Ufuk vurdu, aut.

    66. dakikada Güngör'ün pasında Taylan kaleci Metin'le karşı karşıya kaldı. Taylan'ın vuruşu Metin'in göğsünden döndü.

    74. dakikada Taylan'ın pasında Sezer Badur yaklaşık 25 metreden vurdu, Yılmaz'dan seken top kaleci Metin Aktaş'ın üzerinden ağlara gitti: 1-0.

    Tribünde tekme-tokat

    Maç sonrası Diyarbakırlı taraftarlar balkondan, kapalı tribüne koltuk atınca ortalık karıştı. Polisle Karşıyakalılar karşı karşıya geldi.

    KSK-Diyarbakır maçı "dostluk" görüntüleriyle başladı, kavgayla bitti. Maç öncesi iki renkdaş kulübün taraftarları uzun süre karşılıklı "yeşil-kırmızı" sloganı attı. Maç içinde Diyarbakırsporlu Yılmaz'ın agresif tavırlarıyla yükselen tansiyon, maç sonrası tribünleri karıştırdı. 90 dakikanın tamamlanmasıyla, yenilgiyi kabullenemeyen Diyarbakırsporlu taraftarlar, kapalı tribündeki Karşıyakalılar'ın üzerine koltuk ve şişe yağdırdı.

    Atılan koltukları aynen geriye gönderen KSK'liler bu kez polisle karşı karşıya geldi. Olayları önlemek için önce megafonla uyarı yapan emniyet güçleri, taraftarları yatıştıramayınca cop kullanmak zorunda kaldı. Karşıyakalılarla-polis arasındaki gerginlik uzun süre devam etti. Daha sonra stat boşaltıldı. Arbede sırasında çok sayıda Karşıyakalı taraftar aldıkları darbelerle yaralandı. Olaylar yüzünden yeşil-kırmızılılar galibiyet sevincini bile yaşayamadı.

    Dink protestosu

    Ermeni asıllı Türk gazeteci Hrant Dink'in öldürülmesinin ardından, İstanbul'daki yürüyüşlerde atılan ve yankı uyandıran "Hepimiz Ermeniyiz" sloganı, dünkü KSK-Diyarbakır maçında da gündemdeydi. Karşıyakalılar, bu slogana tepkilerini "Türk'ün Türk'ten başka dostu yok" sloganıyla diye getirdi.

    Oayları polis körükledi

    Karşıyaka Futbol Şube Sorumlusu Ahmet Özkan, tribünlerde yaşanan olayların büyümesinde emniyet güçlerinin hatası olduğunu savundu. Özkan şu açıklamayı yaptı: "Sevinmek isterken kafamıza koltuk, şişe yedik. Taraftarımız koltuk atan Diyarbakırspor taraftarına tepki verince polis gereksiz yere copa başvurdu. Olayların büyümesine de bu neden oldu. Diyarbakırsporluların attığı koltukları taraftarımız geriye atıyor diye tribünleri coplamak doğru değildi. Müdehale etmeseler olaylar yatışacaktı. Herkes gördü ki Karşıyakalı taraftarları tahrik eden Diyarbakırsporlulardı"

    Deniz'e İskoç görücü geldi

    Karşıyakalı Deniz, İskoçya'nın Glasgov Rangers takımının markajına girdi. Genç golcüyü izlemek için dün İskoçya'dan gelen menajer, gizlice tribündeki yerini aldı. Ancak sakatlığı nedeniyle kadroda yer almayan Deniz'i izleme şansı bulamadı. İskoç kulübünün, bu futbolcuyu daha sonraki maçlarda takip edeceği öğrenildi. Bu arada KSK'de sakatlıkları nedeniyle Ömür, Evren ve Gurur Diyarbakır'a karşı forma giyemedi.

    MAÇTAN SONRA ÇIKAN OLAYLARLA VE DİYARBAKIRLI SEYİRCİLERİN KSK TARAFTARININ ÜSTÜNE YAĞDIRDIKLARI YABANCI MADDELERLE İLGİLİ GÖRÜNTÜ AŞAĞIDAKİ LİNKTE.

    http://www.youtube.com/watch?v=_us_B2izmMc

  5. #13
    Duhul
    Oct 2005
    İkamet
    Karşıyaka
    Gönderi
    396

    Esas



    13 Mayıs mitinginden bir görüntü

  6. #14
    Duhul
    Oct 2005
    İkamet
    Karşıyaka
    Gönderi
    396

    Esas

    Dün akşam İzmir Atatürk Stadyumunda oynanan ve Karşıyaka' nın ezici üstünlüğü ile 3-0 sonuçlanan KARŞIYAKA - Altay maçı
    kadroları ve gol dakikaları aşağıda...

    KARŞIYAKA
    Onur ***
    Sezer ***
    Ahmet ***
    Gurur ***
    Ozan ***
    C.Yılmaz ***
    Olcan ***
    Mustafa ***,
    (76 Atilla) **
    İnanç **
    (70 Deniz) **
    Şeyhmus ***
    (87 Cihan)
    Özgür ***

    ALTAY
    Süleyman **
    Emirhan *
    Eren *
    (46 Macit) *
    Hakan **
    Erbi *
    Volkan *
    (46 Mehmet) *
    Merter *
    Yakup *
    Yasin *
    (61 Alp) *
    Murat *
    Aydın *

    GOLLER: Dk. 29 Şeyhmus, 34 Özgür, 45 Mustafa
    SARI KARTLAR: Deniz (Karşıyaka), Aydın (Altay)
    STAT: Atatürk




    Not: Çok enteresan,hiç fark etmeden attığım bu mesaj 355'inci mesajımmış yani 35½

  7. #15
    Duhul
    Oct 2005
    İkamet
    Karşıyaka
    Gönderi
    396

    Esas

    12 kulüp Ay-Yıldız kullanıyor

    Türkiye liglerinde ter döken 12 takımımız logolarında bayrağımızı kullanmaya devam ediyor.

    Logosunda Türk bayrağını en belirgin şekilde kullanan Beşiktaş, bunu bir gurur vesilesi olarak her ortamda dile getiriyor.

    Siyah-Beyazlı kulüp resmî olarak Türk bayrağını kullanma iznini, 16 Mayıs 1952 yılında Türk Milli Takımı'nı temsilen Yunanistan'a karşı mücadele etmesinden sonra alıyor.

    Karşıyaka Kulübü de Kurtuluş Savaşı'nda gösterdiği yararlıklardan dolayı Mustafa Kemal Atatürk tarafından 1926 yılında ödüllendiriliyor. Savaş sonrası İzmirli gençler futbol takımını yeniden kurarken Atatürk Kırmızı-Yeşil amblemin yanına Ay-Yıldız'ın eklenmesini istiyor.

    Beşiktaş ve Karşıyaka gibi resmî makamlarca Ay Yıldız'a layık görülen bir diğer kulübümüz de Kasımpaşa'dır. Kasımpaşa futbol dışında boks ve güreş dallarında faaliyet gösteriyordu. Özellikle güreş alanında büyük başarılar elde ederken ülkemizin ismini de dünyaya duyuruyordu. Gazanfer Bilge, Mehmet Oktav ve Ahmet Kireççi (Mersinli Ahmet) gibi büyük güreşçiler uluslararası turnuvalarda şampiyonluklar kazandırarak Kasımpaşa'yı büyütüyorlardı. Türkiye'nin tanıtımına katkıda bulunduğu gerekçesiyle armasında Ay-Yıldız kullanmasına izin verildi.

    Bu üç takımız dışında Beylerbeyi, Burdurspor, Bursaspor, Çankırı Belediyespor, Ceyhanspor, Cizrespor, Elazığspor ve Eyüpspor da amblemlerinde Türk bayrağını kullanıyor.

    Türk Bayrağını Koruma Yasası amblemin her yerde kullanılmasına izin vermiyor. Yasaya göre manevi değeri zedeleyecek herhangi bir şekilde kullanılamayacağı gibi elbise veya üniforma şeklinde giyilemiyor. Ayrıca hiçbir siyasî parti, teşekkül, dernek, vakıf ve tüzükte belirlenecek kamu kurum ve kuruluşları dışında kalan kurum ve kuruluşun amblem, flama, sembol ve benzerlerinin ön veya arka yüzünde esas veya fon teşkil edecek şekilde yer alamıyor...

  8. #16
    Duhul
    Oct 2005
    İkamet
    Karşıyaka
    Gönderi
    396

    Esas

    Karşıyaka İnternette de En Güçlü

    Karşıyakalı taraftarlar her platformda olduğu gibi sanal ortamda da kulüplerine ve semtlerine sahip çıkıyorlar.

    İnternette yapılan küçük bir araştırma sonucunda sayısı yirmiyi geçen web siteleriyle desteğin ve sahiplenmenin her alanda sürdüğü gerçeği dikkatleri çekiyor.Sitelerde; yapılacak organizasyonlar ve kulüp hakkında bilgiler en çok dikkat çeken konular arasında.

    Yapılan küçük araştırma sonucu ortaya çıkan liste aşağıda.

    Tüm Karşıyakalılara harcadıkları emekler için teşekkür eder, bütün sitelerinin devamlılığını temenni ederiz...


    http://www.ksk.org.tr
    http://www.kskcarsi.org
    http://www.ksk1912.org
    http://www.bursaksk1912.com
    http://www.kskhaber.com
    http://www.uniksk.com
    http://www.forumksk.net
    http://www.uniksk.net
    http://www.yesilkirmizi.net
    http://www.kskmania.com
    http://www.kskalbum.com
    http://www.radyoksk.com
    http://www.karsi-yaka.com
    http://www.forzakafkaf.com
    http://www.karsiyakam.com
    http://www.karsiyakaplus.com
    http://www.nothfront.org
    http://www.karsigumruk.org
    http://www.ksktribun.com
    http://www.izmirkarsiyaka.com
    http://www.unutulmasinakiyamadiklarim.com
    http://www.kskvideo.com
    http://www.karsiyakausa.com

Sayfa 2/3 İlkİlk 123 SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •