Sayfa 2/48 İlkİlk 123412 ... SonSon
Arama sonucu : 384 madde; 9 - 16 arası.

Konu: CLKHO - CLK Holding A.Ş

  1. Esas


  2. #10
    Duhul
    Sep 2005
    İkamet
    ANKARA
    Yaş
    47
    Gönderi
    151

    Esas

    CLKHO HAKKINDA DETAYLI BILGI

    DENETİM NE DURUMDA
    TAHTALAR NE ZAMAN ACILACAK HEPSİ BURDA


    detaylı bilgileri alabilirsiniz https://www.facebook.com/profile.php...147369&fref=ts

  3. Esas

    CLK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Faruk AKYÜZ CLK Holdingin içinin nasıl boşaltıldığını borsa gündeme 41.04.2015 tarihinde (bugün) yatırımcılar şirketlere el koydu başlığı adı altında anlatmış
    YATIRIMCILAR ŞİRKETE EL KOYDU

    Ar Tarım, CLK Holding…
    Borsa İstanbul’un yatırımcısına gün yüzü göstermeyen, çok üzen iki şirketi… Spekülasyonların kucağındaki iki hissesi… Basiretsiz yöneticiler, ortada hiçbir gerekçe yokken yaşanan ani yükselişler, sosyal medya üzerinden yürütülen ‘al, al’ operasyonları… Ve gözyaşları…
    Ama artık dinecek! Çünkü yatırımcılar iki şirkete de el koydu!
    Sermaye Piyasaları tarihine geçecek, ‘kötü gidişe dur’ diyecek yatırımcı girişimi, çok değil 6 ay önce yaşandı. Osman Şişmanoğlu, Murat Çelik, Ali Kemal Tümer, Ayhan Öztürk arasında gidip gelen Ar Tarım ve CLK Holding Genel Kurullarına katılan yatırımcılar, oylamalarda Şirket yönetime girdi. Şirketleri zirveye çıkarmak yerine yerinde saydıran, hatta dibe gitmesine yol açan yönetimleriyle dikkat çeken isimleri önce Genel Kurul’da pasifize eden, ardından da ‘dışarı’ çıkartan yatırımcılar artık yeni bir gelecek için kolları sıvadı. Hedefleri açık; şirket kasalarından uçan alın teri tasarruflarını geri almak, Ar Tarım ve CLK Holding markasını kaplayan kara bulutları dağıtmak, iki şirketi de bataktan kurtarıp ayağa kaldırmak…
    Ar Tarım Yönetim Kurulu Başkanı ve CLK Holding Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Akyüz, “Bu yola baş koyduk. Tehdit de aldım, her şeyi de gördüm. Sonuçta bir tane doğru var. o da nedir derseniz, burada yamyamlık yapan, burada hırsızlık yapan kim varsa ortaya çıkmalı. Ben bu yola çıkarken ilke edindiğim bir şey vardı. Gördüğüm her yanlışı anlatacağım diye. Ve işte anlatıyorum” dedi.
    Akyüz, Şeyhmus Arslan’ın ‘aile yadigarı’ dediği Ar Tarım’ı satmasıyla başlayan olaylar zincirinde, çekler alındığını, çekler karşılıksız çıkınca arazilerin şirket içinden nasıl gittiğini anlattı. İlk kez Borsagundem.com’un Türkiye’ye duyurduğu, SPK’nın da el koyduğu ‘şirket içi boşaltma’da ‘mağdur taraf’ olduklarını vurgulayan Ar Tarım Başkanı Faruk Akyüz, “Şirkete ait tüm mallar geri gelmeli” diye konuştu. CLK Holding’de de şirket adına kimlerin kimlere çekler kestiğini, şirketlerin içinin nasıl boşaltıldığını, nasıl haciz yağmuruna uğratıldığını birer birer dile getiren Akyüz, dönen dolapları borsa dünyasıyla paylaştı.
    Her gün daha da kötüye giden halka açık iki şirkete el koyarak Türkiye’de bir ilke imza atan yatırımcılar adına ‘işbaşı’ yapan Faruk Akyüz Borsagundem.com’a konuştu. İşte müthiş iddialar, bomba gibi açıklamalar…

    “ARAŞTIRINCA AYHAN ÖZTÜRK’ÜN DOĞRULARI KONUŞMADIĞI ORTAYA ÇIKTI”

    Borsagundem.com: Siz daha önce hissedar mıydınız?
    Faruk Akyüz: Evet hissedardım. Ben normalde İstanbul’u hiç bilmem bir sene oldu İstanbul’a geleli. Trabzon’dan geldim. Bütün evimi yurdumu bıraktım bu işin peşine geldim. Bizim Karadenizliler biraz inattır ben de inat ettim geldim.

    -Mesleğiniz nedir?
    Faruk Akyüz: İnşaat işiyle uğraşıyoruz. Kardeşlerim halen devam ediyorlar Trabzon’da. Yatırımcıyken kalktım Trabzon’dan bu işin peşine geldim. CLK’yı çözemezseniz, Ericom’u da çözemezsiniz; Ericom’u çözemezseniz Ar Tarım’ı da çözemezsiniz. Çünkü üç tane kâğıtta da üç tane tayfa var. Aynı kişiler, aynı gruplar. Ben kalktım İstanbul’a geldim ve Ayhan Öztürk’ü buldum. Bu sıkıntının niye olduğunu sordum. Çünkü araştırmalarım sonucunda bu işin arkasında onun olduğu ve akıl hocalarının aynı olduğu ortaya çıktı. O da, “Bu işin arka planındaki adam benim, Osis Yatırım’ın yüzde 90’ı benimdir, yüzde 10’u da Osman Şişmanoğlu’nun. Ama benim ismim sıkıntılı olduğu için Osman Şişmanoğlu’nun üstüne almak zorunda kaldık bu şirketi” dedi. Sıkıntılarından söz etti; Murat Çelik’in kendisine yanlışlar yaptığını, bu yüzden zora girdiğini ve bu zorluklarla savaştığından bahsetti.
    Ben de kendisine her türlü yardımı yapmaya hazır olduğumu ifade ettim. Birbirlerine girdiklerini, bu alışverişten dolayı sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Bu Evrensel Maden’den bahsetti. Tabi bütün bunları kendini hep haklı göstererek anlatıyor. Biz de bir şey bilmiyoruz, adamın mağdur olduğuna inandık aslında, çünkü öyle anlatıyor. Ancak sonrasında araştırmaya başladıkça aslında Ayhan Öztürk’ün doğruları konuşmadığını ve yanlışlarla işe başladığını anladım. Ancak hiç sesimi çıkarmadım. Biraz daha araştırdım çünkü, ‘tam dip noktasına kadar gidip oradan gerçekten neyin ne olduğun anladığımız anda zaten işi koparırız’ diye düşündüm. Araştırdık ve sonunda Murat Çelik, Osman Şişmanoğlu ve Ayhan Öztürk’ün aslında bir takım olduğunu ve ortadaki büyük pastayı pay ederken birbirlerine girdiklerinin farkına vardık.
    Aslında başa dönersek iş Karkim Sondaj Akışkanları’nda başlıyor. Yaşar Karakaya’dan bu işi 27 trilyona (milyon) alıyorlar ama Karkim’in kasasında 21 trilyon (milyon) nakit para ayrıca, iki buçuk trilyon değerinde bir bina ve stokları var. Zaten şirketin değeri hiçbir şey yapmasanız da 27 trilyon lira eder. Nasıl oluyorsa bizim arkadaşlar da bunu 27 trilyona satıyor. Yaşar Karakaya satıyor, muallaklıklar burada başlıyor. Bizim elimizde bir sürü delil de var suç duyurusunu da buradan başlattık.
    Satış ise şöyle başlıyor. Bunlar oturup anlaşıyor. Anlaşmalarına göre Ayhan Öztürk’ün bir buçuk trilyonluk bir komisyon ücreti var. Yaşar Karakaya, Murat Çelik’e güvenmiyor, Çelik te ona güvenmiyor, arada bir sıkıntı var yani. Aynı gün işleri bitirmek zorundalar. Bunlar bir ofise kapatıyorlar kendilerini; Karayakaya, Murat Çelik ve Ayhan Öztürk olmak üzere tabi. Aynı gün içinde satış gerçekleşiyor, aynı gün yönetim kurulu değişiyor ve aynı gün kasanın içindeki para çıkıyor. Ve 10 dakika sonra Yaşar Karakaya’nın hesabına giriyor. Böyle bir ticaret olabilir mi?

    “MALİ ŞUBEYE ŞİKAYETTE BULUNUNCA EVRAKLARI EKSİKSİZ GETİRDİLER”

    -Burada Yaşar Karakaya’nın amacı ne? 27 milyonluk bir şirketi varken niye buna veriyor?
    Faruk Akyüz: Buralar muallak. Elimizde tam bir delil yok ama iddiaları ve tahminlerimi anlatacağım. Murat Çelik Çelik İplik ismindeki firmasını halka arz edemiyor. Halka arz edebilmek için borsadaki bir şirketin içine monte etmek zorunda. Aslında böyle bir firma arıyor. Daha öncesinde bir iki halka açık firmayla da görüşme yapmışlar, en son Yaşar Karakaya’da mutabık kılmışlar. Yaşar’ın bunu satmasındaki tek neden nedir? Aralarında şöyle bir anlaşma, Karkim’in sadece ismi satılmış olabilir. Bunu nereden anladığımı sorarsanız şöyle; ben CLK Holding’te Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olduğumda CLK Holding ve Karkim’in defterleri, kayıtları hiç birisi elimizde yoktu. Biz bunları Ayhan Öztürk’e sorduk, “Nerede bunlar?” dedik. “Bilmiyorum” dedi. Sonra başka bir arkadaşın vasıtasıyla, şirkette yöneticilik yapmış bir adamla sorduğumuzda bize Karkim’in binasında olduğunu ama Karkim’in binası satılırken oradaki genel müdürün bu evrakları aldığını, onda olduğunu söyledi. Biz Ankara’ya gidip bu şahıstan evrakları istedik. Bize bu evrakları vermedi. Biz biraz daha bastırdık. Gidip Mali Şube’ye şikayette bulunduk. 10 gün sonra bu şahıs bütün evrakları eksiksiz bize verdi. Ve şuna hep hayret ettim aslında Ayhan Öztürk’ü Karkim’in içine hiç sokmamışlar. Ama ilginç iş daha sonrasında Ayhan Öztürk’e devrediliyor.

    -Niye devrediliyor?
    Faruk Akyüz: Aslında burada büyük bir operasyon dönüyor. Karkim’i aldıktan sonra Karkim’in içerisindeki para dışarı çıkartılıyor. 23 gün şirketin içi boş kalıyor. 23 gün sonra Çelik İplik’in yüzde 55’i şirketin içine konuyor. Çelik İplik para etmeyen bir firma. Üç beş tane eş dosttan alınan çeklerle beraber 100 trilyon ciroya çıkartılmış ve sahte değerlemelerle beraber bu rakamı yakalattırarak bu şirketin içine konulmuş. Tabi bu sırada Çelik İplik’i koyuyor. Sonraki süreçte Murat Çelik, akrabalarının, dostunun senetlerini şirketin içine alıyor. Alacakmış gibi gösteriyor, şirketin içindeki değerli mal varlıklarını dışarı çıkartıyor. Evrensel Madenciliği 480 bin TL’ye alıyor. Biz firmayı satan Metin Saltık ile de bire bir görüştük. O da aynı şeyleri söylüyor. 480 bine aldığı yeri 12 milyon 495 bine değerlendirip şirketin içine koyuyor ve borç senetlerini de oraya ödemiş gibi gösterip dışarı çıkartıyor. Sonrasında Murat Çelik kendi payını alıyor. İşi Osis Yatırım’a devrediyor.

    “KESTİKLERİ ÇEKİN HADDİ HESABI YOK”

    -Metin Saltık’a 12,5 milyon liralık çek mi vermiş, para mı vermiş?
    Faruk Akyüz: Verilen sadece 480 bin liralık çek. Başka bir şey yok. 480 bin liranın da 200 bin lirasını ödüyor. Geri kalanını ödemiyor. Sonra hemen ertesi gün zaten kendi içlerinde proje dahilinde Ossis Yatırım denen firmayı kuruyorlar ve CLK Holding’i Ossis Yatırım’a devrediyorlar. Murat çelik kenara çıkıyor.

    -Kaça devrettiler?
    Faruk Akyüz: Bu rakamı hatırlamıyorum.

    -Murat Çelik para mı aldı oradan?
    Faruk Akyüz: Para falan almadı. Şirketin çeklerini aldı. Sattığı CLK Holding’den Çelik İplik’in çeklerini satın aldı.

    -Nasıl aldı bunları?
    Faruk Akyüz: Ossis Yatırım imzaladı ona verdi.

    -Neyin karşılığında verdi?
    Faruk Akyüz: CLK Holding’i satın almanın karşılığında.

    -CLK Holding zaten Murat Çelik’in değil mi?
    Faruk Akyüz: Evet Murat Çelik’in. Ne yaptı? Ossis Yatırım’a sattı. Ossis Yatırım kimin? Ayhan Öztürk ve Osman Şişmanoğlu’nun. Buna sattı ve satarken de Çelik İplik ve CLK Holding’in çeklerini aldı.

    -Ne alıyor bunun karşılığında?
    Faruk Akyüz: Çek yazıp senden aldığım çekleri sana veriyorum.

    -Tamam da satış olmadan o çekleri nasıl verebilir?
    Faruk Akyüz: Ossis devraldıktan sonra veriyor. Bir gün sonra devralıyor, üstüne satın aldığını gösteriyor ve bunun karşılığında çek veriyor.

    -Kaç paralık çek veriyor belli mi?
    Faruk Akyüz: Kestikleri çekin haddi hesabı yok. Bizim şirkette koçanlar bir klasör eder?

    -Siz ne kadar tespit ettiniz?
    Faruk Akyüz: Epey saydık ama şu an rakamlar aklımda yok. Ancak hepsini size belgeleyebilirim.

    -Peki, o çekleri Murat Çelik tahsil edebiliyor mu?
    Faruk Akyüz: Edemedi. Edemediği için Çelik İplik’in Ayhan Öztürk imzalı çekini veriyor. Onun üstüne Karkim’in kaşesini vuruyorlar. Karkim’i kefil gösteriyorlar. Bu sefer ne yapıyor, çeklerin hiçbirini tahsil edemediği için gidip Karkim’e haciz getiriyor bu 8 milyon liralık çekle…

    “AYHAN ÖZTÜRK İLE OSMAN ŞİŞMANOĞLU ARASINDA ÇÖZEMEDİĞİMİZ BİR İLİŞKİ VAR”

    -Karkim artık CLK oldu. CLK’ya haciz getiriyor değil mi?
    Faruk Akyüz: Bir de yavru Karkim var. Karkim CLK oluyor aynı şekilde yavru bir tane Karkim kuruyorlar. Karkim yine yoluna devam ediyor. Çok da güzel çalışan bir firma. Murat Çelik kendi şirketine haciz getiriyor!
    Ossis Yatırım şirketi devralıyor. Ossis Yatırım devraldıktan sonra çekler yazılıp verilmeye başlanıyor. Çeklerin hepsi SPK tarafında da var, bizde de var. Osman Şişmanoğlu aslında çok itibarlı ve dürüst bir adam. Şişmanoğlu’nu kukla olarak kullanıyorlar çünkü bu işi onun üstünde patlatacaklar. Ama Osman Şişmanoğlu ayılıyor ve Evrensel’in bir raporunu istiyor. Rapor 10 gün sonra geliyor. Bakıyor ki Evrensel aslında patlak bir firma. Osman Şişmanoğlu, Murat Çelik ve Ayhan Öztürk o zaman didişiyorlar. “Siz beni kullanıyorsunuz. Burada yüzde 10’luk bir payla beni kandırdınız, bu pisliği benim kucağıma bırakacaksınız. Ben bunu kabul etmem” diyor.. Murat Çelik’e “Şirketinizi geri alın” diyor. Murat Çelik te “Ben almam” diyor.

    -Osman Şişmanoğlu’nun payı yüzde 10, Ayhan Öztürk’ün yüzde 90. Niye Murat Çelik’e gidiyor? Ayhan Öztürk’e al demesi gerekmez mi?
    Faruk Akyüz: Ayhan Öztürk ve Osman Şişmanoğlu’nun arasında başka bir ilişki var, bunu çözemedim. Çünkü Şişmanoğlu çok enteresan bir adam. Acayip ilişkileri var. Hep hayatını yurt dışında geçiriyor. Türkiye de çok durmuyor. Murat Çelik’e gidiyor ama Çelik kabul etmiyor firmayı geri almayı. Bu sefer Ayhan Öztürk’e yükleniyor, “Benim başımı yakacaksınız, alın bu firmayı üstümden” diyor. Curcunalar kopuyor. Normalde aslında Şubat ayında satılıp devredilen CLK Holding’in satışı Nisan ayında açıklanıyor. Ayhan Öztürk’ün devraldığı açıklanıyor ancak daha öncesinde anlaşmaları var. Ossis’i satın aldığını açıklıyor ama yaklaşık iki ay birbirlerini yiyorlar. Sonra Ayhan Öztürk açıklamak zorunda kalıyor. Çünkü Osman Şişmanoğlu bastırdıkça Ayhan Öztürk de onu sıkıştırıyor, “İki tane tahsislim var benim, Adım çıkarsa bu tahsislim onaylanmaz’’ diye. “Yapma Osman, şu tahsisli sermaye artırımları onaylansın” falan diyor ama tahsisli uzadıkça uzuyor. Sonra Ayhan Öztürk dönüp alıyor. Öztürk şirketi devralınca hemen Murat Çelik ayrılıyor. Ve, “Burada sıkıntılar doğmaya başladı” diyerek bütün elindeki çeklerle Çelik İplik’e, Karkim’e, CLK Holding’e, nerede varsa hacizleri gönderiyor.

    “YÖNETİM KURULU ÜYELERİ YETKİLERİNİ AŞIP ÇEKLERİ İMZALAMIŞLAR”

    -Toplam ne kadarlık bir haciz gönderiyor?
    Faruk Akyüz: 14-15 milyon liralık bir haciz gönderiyor.

    -O kadarlık elinde çek var yani?
    Faruk Akyüz: Evet var. Sadece 8 milyon TL Karkim’in alacağı çek.

    -O çekleri kesen de Osman Şişmanoğlu mu o zaman?
    Faruk Akyüz: Başta Osman Şişmanoğlu 4 tane çek kesip veriyor.

    -Osman Şişmanoğlu’nun kestiği çekler ne kadarlık?
    Faruk Akyüz: 4 milyon lira.

    -Sonrakileri de Ayhan Öztürk mü kesiyor?
    Faruk Akyüz: Evet. Çelik İpliklerin hepsini Ayhan Öztürk kesiyor. Çünkü Osman Şişmanoğlu ayrıldığı için hiçbir çeke imza atmıyor. Ama şöyle de bir şey var. Şişmanoğlu ayrılıyor ama onun döneminde Funda Çelik, Güler Üngen, iki tane imza yetkisi var. Bir de Tolga Karacabey’in. Osman Şişmanoğlu imza atmadığı için çeklere hep bu isimler imza atıyor.

    -Kim bunlar? Yönetim kurulu üyeleri mi?
    Faruk Akyüz: Evet, yönetim kurulu üyeleri. Günde 500 bin TL’ye imza atma yetkileri var. Ama yetkilerini aşıyorlar ve bu çeklerin hepsine imza atıyorlar. Olaylar burada başlıyor zaten. Funda Çelik, Murat Çelik’in kız kardeşi. Abisine çekleri imzalayıp veriyor.

    -Güler Üngen kim?
    Faruk Akyüz: Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski bir banka müfettişi bir arkadaş. Bunlar imzaları atıp buna veriyorlar. Hatta en son hacizleri gönderince Ayhan Öztürk gidip Murat Çelik ile anlaşmaya varıyor. Diyor ki, “Benim tahsislim olacak, sen hacizleri gönderdin, hacizleri geri çek. Çelik İplik’ten veya CLK’dan korkuyorsan, Ar Tarım’ı da satın aldım, sana Ar Tarım’ın çeklerini vereyim.”
    Murat Çelik, yaklaşık olarak CLK Holding’in 7 milyon tane hissesi var elinde, bunları da satıyor. 42 trilyonluk bir rakam, oradan kar ettiği söyleniyor. O çekleri de alıyor ama bu çeklerden kuşkulanıyor çünkü, bakıyor Çelip İplik çalışmıyor. Arka taraftan her şeyi araştırtıyor. Şirkette çalışanlar hep onların elemanları, zaten kız kardeşi şirketin içinde. Bu sefer dönüyor Ar Tarım’ın çeklerini alıyor.

    “OSSİS İLE TÜMER TARIM’IN KURULUŞ TARİHLERİNE BAKIN, YAKINDIR BİRBİRLERİNE”

    -Ar Tarım’ı kim aldı?
    Faruk Akyüz: Ayhan Öztürk. Bu arada Ali Kemal Tümer, Ayhan’ın adamı. Acele bir şekilde Ali Kemal’in üstüne 100 bin liralık sermayeli bir şirket kuruyorlar bununla ilgili. 25 bin lirası ödeniyor. Şeyhmus Arslan’la oturup anlaşıyorlar. Ki arkasında CLK Holding var. Ossis Yatırım’la beraber alacağız diyorlar biz burayı. CLK Holding’i kefalet gösteriyorlar. Biz bu firmanın içine alacağız diyorlar.

    -CLK Holding Tümer Tarım’a kefil mi oluyor ?
    Faruk Akyüz: Evet Ossis Yatırım olarak. Çünkü CLK kimin, Ossis Yatırım’ın. Ar Tarım alındığı zaman hiçbir sıkıntı yok. Ossis ile Tümer’in kuruluş tarihlerine bakın yakındır birbirlerine. Şeyhmus Arslan da bakıyor, araştırıyor ve “Hiçbir sıkıntı yok, gayet güzel bir firma CLK Holding, ben bunu satayım” diyor. Şeyhmus Arslan’a bunun karşılığında bir miktar ödeme yapılıyor, Çelik İplik’in çekleri veriliyor.

    -Ne kadar ödeme yapılıyor?
    Faruk Akyüz: İlk 3-4 milyonluk bir ödeme yapılıyor nakit, sonrasında gerisi peyderpey ödeniyor. Yaklaşık olarak 9 trilyona kadar ödeniyor diye biliyorum. Çelik İplik’in çeklerini kesip bu sefer Şeyhmus Arslan’a veriyorlar.

    -Ar Tarım’ı kaça alıyorlar?
    Faruk Akyüz: Aldıkları rakam yanlış hatırlamıyorsam 38 milyon lira. Bu aldıkları rakamlarla da hep Çelik İplik’in çeklerini veriyorlar. Şeyhmus Arslan burada bakıyor ki Tümer Tarım’ın arkasındaki kefil olan kim? CLK Holding ve Osis Yatırım. Burada güveniyor ve güvendiği içinde teslim oluyor. Ve, “Tamam, ben bu satışı yaparım” diyor. Düşünün birinci ayın 28’inde Çelip İplik’ten Şeyhmus Arslan’a verilmiş çekler var. 2014 birinci ayında. Ayhan Öztürk CLK Holding’i de Nisan’ın sonunda alıyor. Nisan’da şirketi satın alan adam Çelik İplik’in birinci aydaki çekini Şeyhmus Arslan’a nasıl verir?

    -Geriye dönük çeki nasıl kesiyorlar?
    Faruk Akyüz: Geriye dönük kesmiyorlar ki! Orada öyle bir yetki karmaşası var ki bunların hiçbiri anlatılmıyor. Ayhan Öztürk normalde birinci ayın 13’ünde Çelik İplik’in yönetim kurulu başkanı oluyor. Resmi olarak oluyor ama bu açıklanmıyor. Şirketin içinde kayıtları var. Ama borsaya açıkladıkları isim Osman Şişmanoğlu. O dönemde anlaşmaya göre Murat Çelik dört ay daha yönetim kurulu başkanlığında kalacağı için burada acayip bocalıyorlar. Ayhan Öztürk’e Çelik İplik’te yönetim kurulu başkanlığını veriyorlar. Ve Ayhan Öztürk bu kez Ar Tarım’ı almak için Çelik İplik’ten sürekli çek kesip veriyor Tümer Tarım’a. Tümer Tarım’da o çeklerle gidip Ar Tarım’ı satın alıyor. Aslında Ali Kemal Tümer burada kullanılıyor. Şeyhmus Arslan da bakıyor ki güzel bir holding, para basıyor ve şirketini satıyor. Ama bir noktadan sonra bu işler patlak verince Şeyhmus Arslan’ın çekleri de ödenmiyor. İşler patladığı zaman Şeyhmus Arslan arazilerini geri alıyor.

    “ÇEKLER PATLAYINCA ŞEYHMUS ARSLAN ARAZİLERİ GERİ ALIYOR”

    -Nasıl alıyor bu arazileri?
    Faruk Akyüz: Aralarında anlaşma var. Ama aralarındaki anlaşmada tam olarak mallar geçmemiş karşı tarafa. Niye? Paralar verilecek ki tam teslimat yapılsın. Şeyhmus Aslan bakıyor ki şirket gitti, mallar da gidecek, çünkü bunlar patladılar, dönüp arazilerini alıyor. Aslında bu sürede Şeyhmus Arslan ile anlaşmaları şu; arazilerin yerine bir kuru mermer fabrikası konacak ve araziler çıkacak. Yani mal değiş tokuşu yapılacak. Ama bu olmuyor. Çekler patlıyor. Çekler patlayınca sözleşme yaptıkları için Ar Tarım’daki arazileri geri alıyor. Çünkü adam parasını alamıyor.
    Böylece Ar Tarım’ın da içi boş kalıyor. Aslında boş bir şirket vermeyecek orada faaliyet değiştirecekler. Ayhan Öztürk’ün farklı bir niyeti var. Ayhan Öztürk hem Şeyhmus Arslan’ı tokatlayacak hem eline aldığı hisseleri satacak ve voleyi vurup bu şirketleri kapatacak.
    Çekler patlayınca Şeyhmuz Arslan arazileri geri çekiyor. Geri çekince bütün firmalar patlıyor haliyle. Murat Çelik Ar Tarım’ın da üzerine hacizler getiriyor ki, Murat Çelik hiçbir zaman kendi adıyla şirketlere haciz getirmedi. Yanındaki eşine dostuna ciro edip çekleri veriyor, onlar şirkete haciz getiriyorlar.

    -Sizin anlattıklarınızdan şu mu çıkıyor, adamlar durup dururken kendilerini ateşe atıyorlar…
    Faruk Akyüz: Pastayı pay edemediler. Murat Çelik payını almış, Osman Şişmanoğlu kenara çekilmiş, iş Ayhan Öztürk’ün üstüne kalmış. Şeyhmus Arslan’ın parasını ödeyemedikleri için Karkim’in binasını Şeyhmus Arslan’a veriyorlar. Şahsına veriyorlar. Oysa o bina Murat Çelik’e söz verilmiş. 2,5 milyon liralık bina. Ankara İlkbahar Altın Mahallesi diye bir yer var, orada üç katlı bir işyeri. Karkim’in binası olarak kullanılıyor. Şeyhmus binayı alıyor ama normalde o bina murat Çelik’e söz veriliyor. Hatta aralarında anlaşma var. Anlaşma bizim ofiste imzalı duruyor. Mesela internette bunların ses kaydı var. Birbirleriyle şirket pazarlığı yapıyorlar.

    “SES KAYDINI BİLGİSAYARDA BULDUM, İNTERNETE KOYDUM”

    -Kayıt nasıl ortaya çıkmış?
    Faruk Akyüz: Ses kaydını ben buldum, internete koydum. Ses kaydını da bilgisayardan buldum. Bunun gibi birçok delil bırakmışlar arkalarında. Bütün her şey gün yüzünde duruyor.

    -Para vermeden halka açık bir şirketi almış oldu. Onun içine Çelik İplik’i koydu. Çelik İplik’in değeri ne kadardı?
    Faruk Akyüz: O zaman 100 trilyon cirosu vardı yüzde 55’ini 27 trilyona koydu.

    -Bunun karşılığında ne aldı? Kendi şirketini halka açmış mı oldu?
    Faruk Akyüz: Evet, sermaye artırımıyla hisse almış oldu.

    -Sonra tahsisli sermaye artırımı mı yapıldı?
    Faruk Akyüz: Evet tahsisli yapıldı. Hatta çağrı falan da yapıldı.

    -Çelip İplik hisselerini CLK’nın içine koyduğu için elinde ne kadarlık hisse oldu?
    Faruk Akyüz: Yanlış hatırlamıyorsam 7 milyon tane hisse oldu. 2,5-3 liraydı çünkü çağrısı 2.40’lardan yapıldı. Sonra 3.10 liralara gitti, ardından buradan aşağıya. Murat Çelik satmaya başladı. 7 milyon lot hissenin hepsini sattı. 20 trilyon para elde etti.

    -Ne kadardı şirketin değeri?
    Faruk Akyüz: Hiçbir değeri yoktu ki ne bunun bir fabrikası var içinde ne mal varlıkları var. Bir tek sahte cirolarla yapılmış 100 trilyonluk cirosu var.

    -Peki gerçek değeri ne kadardı?
    Faruk Akyüz: Bana kalırsa beş para etmez.

    -‘’Beş para etmez bir şirketi halka açık şirketin içine koyup 20 trilyon havadan para kazanmış oldu’’ bunu mu söylemek istiyorsunuz?
    Faruk Akyüz: Evet. 11 milyon lira da Evrensel’den buldu say. Evrensel’i de 480 bin liraya aldı onu da 12.5 milyon liraya CLK’nın içine koydu. Rakamı da ödemiş gibi gösterdi.

    -Nasıl çıkardı peki dışarı?
    Faruk Akyüz: Orayı biz de çözemiyoruz. Ödemiş gibi gösterip dışarı çıkartıyor.

    -O zaman Evrensel’i aldığı adamla da anlaşmış olması lazım değil mi?
    Faruk Akyüz: Evet bunu söylemeye çalışıyorum. Metin Saltık kendi sattığı parayı bile alamamış.

    “AYHAN ÖZTÜRK BAŞKAN OLMAK İSTEDİ, YAPMADIK”

    -Bu şirketler patladı, siz de hissedardınız ve “Ben hissedarım, bu şirkette ne oluyor, ne bitiyor göreyim” mi dediniz?
    Faruk Akyüz: Genel kurulda bu şirketi ele aldık.

    -Nasıl aldınız? Aday mı oldunuz? Ayhan Öztürk, “Gel sen yönet” mi dedi?
    Faruk Akyüz: Aday olduk orada, bütün yatırımcı arkadaşlar geldi. Genel Kurul’da başkanlığı yapan Ayhan Öztürk yatırımcıyı kendi yanına bir anlamda şunun için çekmek istedi, küçük yatırımcı şirketin içine gelsin, hep beraber burayı yönetelim…

    -Ne zaman oldu bu Genel Kurul?
    Faruk Akyüz: Dokuzuncu ayın on ikisiydi. Beş küçük yatırımcı Genel Kurula gittik. Genel Kurul’da aday olduk ve seçildik. Sonra kendi içimizde dedik ki “Burada başkan kim olacak?”. Ayhan Öztürk, “Ben olacağım” dedi. Yok dedik, “Biz seni başkan yapmayız”. Orada bayağı bir didişme oldu. Yönetim Kurulu kendi aralarında konuşuyor. Bayağı sıkıntılar girdi araya. Ayhan Öztürk planını anlatırken, “Bakın arkadaşlar sonuç itibarıyla Murat Çelik batırdı, Osman Şişmanoğlu batırdı, Yaşar Karakaya böyle yaptı, ben sizi yanıma alacağım. Bütün kararları siz alacaksınız, ben şerh koyup bu adamlarla anlaşacağım. Bu şirketi ayağa kaldırabilmek için” dedi. Aynen söylediği laf buydu. Sonra kendi aramızda düşündük, taşındık ve “Bu adama güven olmaz” dedik. Murat arkadaşımızı Yönetim Kurulu Başkanı seçtik, ben de yardımcısı oldum. Ayhan Öztürk en altta kaldı. Sonra biz bu işleri daha da araştırmaya başladık. Bu süre zarfında gittiğimiz her yerde bizi sanki Ayhan Öztürk’ün adamıymışız gibi karşılamaya başladılar. Biz aslında yatırımcıydık. Ama hep, böyle bir şey Türkiye’de olmadı. Hiçbir zaman yatırımcı gelip bir şirkete gelip el koymadı, bunlar kesin Ayhan Öztürk’ün adamıdır bize rol yapıyorlar dediler. Biz de SPK’ya gittik, Ayhan Öztürk’ün adamı olmadığımızı anlattık. “Bizim derdimiz paramız” dedik. “Biz bu şirketi ayağa kaldırmaya çalışıyoruz, onun için çaba gösteriyoruz. Bize yardımcı olun. Biz mevzuatı bilmiyoruz. Açıyoruz, okuyoruz, bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Danışıyoruz, bir yerlere gelmeye çalışıyoruz” dedik. Düşünün, mevzuatı bilmediğimiz için birinci ayın ya sekizi ya dokuzu idi biz Genel Kurul’u ancak tasdik ettirebildik. Bilmiyoruz çünkü…

    -Siz sonra Yönetim Kurulu Başkanı oldunuz, diğer 4 hissedar ve Ayhan Öztürk de Yönetim Kurulu Üyesi oldu.
    Faruk Akyüz: Yönetim Kurulu’nda 6 üye var. Kararlar çoklukla alınıyor. Sonra biz insanlardan ‘Ayhan Öztürk’ün adamıymışız’ tavrı görünce Ayhan Öztürk ile gidip konuştuk. Bütün görevlerden istifa etmesini istedik. “Etmem” dedi ama istifa ettirdik onu. Ben aslında ilk başta CLK’ya sonra Ar Tarım’a bulaştım. CLK’da da Genel Kurul’da yönetimi ele geçirdik.

    -CLK’daki hisseler Ayhan Öztürkler’de değil miydi?
    Faruk Akyüz: Onda hiç hisse kalmamıştı. 42 bin tane hisse var Ossis Yatırım’da. Onlara da Murat Çelik haciz koydurmuş. Ellerinde bir tane hisse yok. Genel Kurul’a hemen hemen 100 tane yatırımcı geldi.

    -Şeyhmus Arslan’ı daha önceden tanıyor musunuz?
    Faruk Akyüz: Hayır tanımıyorum. Hiç görmüşlüğüm yoktur daha önce. Ar Tarım’ı ele geçirdikten sonra gidip Şeyhmus Arslan’dan destek istedim. “Mahkeme komisyonuna gittik, sıkıntımız var” deyince bize yardımcı oldu. “Bu firmayı kurtarın. Bu benim ailemin firması, burayı kurtarın” dedi. Ne destek istiyorsak vereceğini söyledi.

    -SPK’ya gittiniz mi?
    Faruk Akyüz: Yönetim kurulu olarak gittik. Başkan Vahdettin Ertaş ile görüştük. Bütün derdimizi anlattık.

    “ALİ KEMAL TÜMER TÜRKİYE’DE DEĞİL”

    -Ar Tarım’da nasıl oldu?
    Faruk Akyüz: Ar Tarım’la CLK’yı ele geçirip Şeyhmus Arslan’ın da desteğini alınca Ayhan Öztürk’ü cebren istifa ettirdik. Çünkü Ayhan Öztürk, “Benim hisselerim var orada, ben etmem” diye diretiyordu. “Aç ekranı bana bir tane üstüne olan hisse senedi göster” dedim. Açamadı. Çünkü hisseler Ali Kemal Tümer’in üstünde, Ali Kemal ile birbirlerine girmişler…

    -Ali Kemal Tümer nerede?
    Faruk Akyüz: Amerika’da olduğu söyleniyor. Onun kız kardeşi Amerika’da yaşıyor.

    -Florya’daki ofis Ayhan Öztürk’ün tuttuğu ofis değil mi? Orada bir sistem yok mu bilgisayar falan?
    Faruk Akyüz: Evet. Hepsi hacizde gitti. Şu anda şahsi bilgisayarlarımızla iş yapmaya çalışıyoruz. Ar Tarım ile ilgili bütün bilgileri, belgeleri kaybetmişler. Yönetim Kurulu defterinden başka bir belge yok.

    -Muhasebe kayıtları kimde?
    Faruk Akyüz: Mali müşavirlerden teker teker topluyorum. Bu büyük bir suç, ihtar çekeceğim. Noterden ihtar çekince kurtarıyoruz.

    -Başka kimle konuştunuz?
    Faruk Akyüz: Murat Çelik’le konuştuk. Gelsin bu şirketi kurtarsın diye konuştuk. Bunu hep beraber hazırladılar. Şu anda para Murat Çelik’te zaten. Burada sonuçta bir usulsüzlük yapılmış mı yapılmış. Bu işi bunlar yapmışlar. Suçlu olan cezası çeksin...

  4. Esas

    Tarih hatalı olmuş 41.04.2015 yerine 21.04.2015 olacak

  5. #13
    Duhul
    Apr 2010
    İkamet
    Ankara
    Gönderi
    1,086

    Esas

    İnanılmaz şeyler olmuş, eğer spk olaya el koyup ky nın parasını kurtarmazsa yazıklar olsun...
     Alıntı Originally Posted by Araştırmacı Yazıyı Oku
    CLK Holding Yönetim Kurulu Başkanı Faruk AKYÜZ CLK Holdingin içinin nasıl boşaltıldığını borsa gündeme 41.04.2015 tarihinde (bugün) yatırımcılar şirketlere el koydu başlığı adı altında anlatmış
    YATIRIMCILAR ŞİRKETE EL KOYDU

    Ar Tarım, CLK Holding…
    Borsa İstanbul’un yatırımcısına gün yüzü göstermeyen, çok üzen iki şirketi… Spekülasyonların kucağındaki iki hissesi… Basiretsiz yöneticiler, ortada hiçbir gerekçe yokken yaşanan ani yükselişler, sosyal medya üzerinden yürütülen ‘al, al’ operasyonları… Ve gözyaşları…
    Ama artık dinecek! Çünkü yatırımcılar iki şirkete de el koydu!
    Sermaye Piyasaları tarihine geçecek, ‘kötü gidişe dur’ diyecek yatırımcı girişimi, çok değil 6 ay önce yaşandı. Osman Şişmanoğlu, Murat Çelik, Ali Kemal Tümer, Ayhan Öztürk arasında gidip gelen Ar Tarım ve CLK Holding Genel Kurullarına katılan yatırımcılar, oylamalarda Şirket yönetime girdi. Şirketleri zirveye çıkarmak yerine yerinde saydıran, hatta dibe gitmesine yol açan yönetimleriyle dikkat çeken isimleri önce Genel Kurul’da pasifize eden, ardından da ‘dışarı’ çıkartan yatırımcılar artık yeni bir gelecek için kolları sıvadı. Hedefleri açık; şirket kasalarından uçan alın teri tasarruflarını geri almak, Ar Tarım ve CLK Holding markasını kaplayan kara bulutları dağıtmak, iki şirketi de bataktan kurtarıp ayağa kaldırmak…
    Ar Tarım Yönetim Kurulu Başkanı ve CLK Holding Yönetim Kurulu Üyesi Faruk Akyüz, “Bu yola baş koyduk. Tehdit de aldım, her şeyi de gördüm. Sonuçta bir tane doğru var. o da nedir derseniz, burada yamyamlık yapan, burada hırsızlık yapan kim varsa ortaya çıkmalı. Ben bu yola çıkarken ilke edindiğim bir şey vardı. Gördüğüm her yanlışı anlatacağım diye. Ve işte anlatıyorum” dedi.
    Akyüz, Şeyhmus Arslan’ın ‘aile yadigarı’ dediği Ar Tarım’ı satmasıyla başlayan olaylar zincirinde, çekler alındığını, çekler karşılıksız çıkınca arazilerin şirket içinden nasıl gittiğini anlattı. İlk kez Borsagundem.com’un Türkiye’ye duyurduğu, SPK’nın da el koyduğu ‘şirket içi boşaltma’da ‘mağdur taraf’ olduklarını vurgulayan Ar Tarım Başkanı Faruk Akyüz, “Şirkete ait tüm mallar geri gelmeli” diye konuştu. CLK Holding’de de şirket adına kimlerin kimlere çekler kestiğini, şirketlerin içinin nasıl boşaltıldığını, nasıl haciz yağmuruna uğratıldığını birer birer dile getiren Akyüz, dönen dolapları borsa dünyasıyla paylaştı.
    Her gün daha da kötüye giden halka açık iki şirkete el koyarak Türkiye’de bir ilke imza atan yatırımcılar adına ‘işbaşı’ yapan Faruk Akyüz Borsagundem.com’a konuştu. İşte müthiş iddialar, bomba gibi açıklamalar…

    “ARAŞTIRINCA AYHAN ÖZTÜRK’ÜN DOĞRULARI KONUŞMADIĞI ORTAYA ÇIKTI”

    Borsagundem.com: Siz daha önce hissedar mıydınız?
    Faruk Akyüz: Evet hissedardım. Ben normalde İstanbul’u hiç bilmem bir sene oldu İstanbul’a geleli. Trabzon’dan geldim. Bütün evimi yurdumu bıraktım bu işin peşine geldim. Bizim Karadenizliler biraz inattır ben de inat ettim geldim.

    -Mesleğiniz nedir?
    Faruk Akyüz: İnşaat işiyle uğraşıyoruz. Kardeşlerim halen devam ediyorlar Trabzon’da. Yatırımcıyken kalktım Trabzon’dan bu işin peşine geldim. CLK’yı çözemezseniz, Ericom’u da çözemezsiniz; Ericom’u çözemezseniz Ar Tarım’ı da çözemezsiniz. Çünkü üç tane kâğıtta da üç tane tayfa var. Aynı kişiler, aynı gruplar. Ben kalktım İstanbul’a geldim ve Ayhan Öztürk’ü buldum. Bu sıkıntının niye olduğunu sordum. Çünkü araştırmalarım sonucunda bu işin arkasında onun olduğu ve akıl hocalarının aynı olduğu ortaya çıktı. O da, “Bu işin arka planındaki adam benim, Osis Yatırım’ın yüzde 90’ı benimdir, yüzde 10’u da Osman Şişmanoğlu’nun. Ama benim ismim sıkıntılı olduğu için Osman Şişmanoğlu’nun üstüne almak zorunda kaldık bu şirketi” dedi. Sıkıntılarından söz etti; Murat Çelik’in kendisine yanlışlar yaptığını, bu yüzden zora girdiğini ve bu zorluklarla savaştığından bahsetti.
    Ben de kendisine her türlü yardımı yapmaya hazır olduğumu ifade ettim. Birbirlerine girdiklerini, bu alışverişten dolayı sıkıntılar yaşadıklarını söyledi. Bu Evrensel Maden’den bahsetti. Tabi bütün bunları kendini hep haklı göstererek anlatıyor. Biz de bir şey bilmiyoruz, adamın mağdur olduğuna inandık aslında, çünkü öyle anlatıyor. Ancak sonrasında araştırmaya başladıkça aslında Ayhan Öztürk’ün doğruları konuşmadığını ve yanlışlarla işe başladığını anladım. Ancak hiç sesimi çıkarmadım. Biraz daha araştırdım çünkü, ‘tam dip noktasına kadar gidip oradan gerçekten neyin ne olduğun anladığımız anda zaten işi koparırız’ diye düşündüm. Araştırdık ve sonunda Murat Çelik, Osman Şişmanoğlu ve Ayhan Öztürk’ün aslında bir takım olduğunu ve ortadaki büyük pastayı pay ederken birbirlerine girdiklerinin farkına vardık.
    Aslında başa dönersek iş Karkim Sondaj Akışkanları’nda başlıyor. Yaşar Karakaya’dan bu işi 27 trilyona (milyon) alıyorlar ama Karkim’in kasasında 21 trilyon (milyon) nakit para ayrıca, iki buçuk trilyon değerinde bir bina ve stokları var. Zaten şirketin değeri hiçbir şey yapmasanız da 27 trilyon lira eder. Nasıl oluyorsa bizim arkadaşlar da bunu 27 trilyona satıyor. Yaşar Karakaya satıyor, muallaklıklar burada başlıyor. Bizim elimizde bir sürü delil de var suç duyurusunu da buradan başlattık.
    Satış ise şöyle başlıyor. Bunlar oturup anlaşıyor. Anlaşmalarına göre Ayhan Öztürk’ün bir buçuk trilyonluk bir komisyon ücreti var. Yaşar Karakaya, Murat Çelik’e güvenmiyor, Çelik te ona güvenmiyor, arada bir sıkıntı var yani. Aynı gün işleri bitirmek zorundalar. Bunlar bir ofise kapatıyorlar kendilerini; Karayakaya, Murat Çelik ve Ayhan Öztürk olmak üzere tabi. Aynı gün içinde satış gerçekleşiyor, aynı gün yönetim kurulu değişiyor ve aynı gün kasanın içindeki para çıkıyor. Ve 10 dakika sonra Yaşar Karakaya’nın hesabına giriyor. Böyle bir ticaret olabilir mi?

    “MALİ ŞUBEYE ŞİKAYETTE BULUNUNCA EVRAKLARI EKSİKSİZ GETİRDİLER”

    -Burada Yaşar Karakaya’nın amacı ne? 27 milyonluk bir şirketi varken niye buna veriyor?
    Faruk Akyüz: Buralar muallak. Elimizde tam bir delil yok ama iddiaları ve tahminlerimi anlatacağım. Murat Çelik Çelik İplik ismindeki firmasını halka arz edemiyor. Halka arz edebilmek için borsadaki bir şirketin içine monte etmek zorunda. Aslında böyle bir firma arıyor. Daha öncesinde bir iki halka açık firmayla da görüşme yapmışlar, en son Yaşar Karakaya’da mutabık kılmışlar. Yaşar’ın bunu satmasındaki tek neden nedir? Aralarında şöyle bir anlaşma, Karkim’in sadece ismi satılmış olabilir. Bunu nereden anladığımı sorarsanız şöyle; ben CLK Holding’te Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı olduğumda CLK Holding ve Karkim’in defterleri, kayıtları hiç birisi elimizde yoktu. Biz bunları Ayhan Öztürk’e sorduk, “Nerede bunlar?” dedik. “Bilmiyorum” dedi. Sonra başka bir arkadaşın vasıtasıyla, şirkette yöneticilik yapmış bir adamla sorduğumuzda bize Karkim’in binasında olduğunu ama Karkim’in binası satılırken oradaki genel müdürün bu evrakları aldığını, onda olduğunu söyledi. Biz Ankara’ya gidip bu şahıstan evrakları istedik. Bize bu evrakları vermedi. Biz biraz daha bastırdık. Gidip Mali Şube’ye şikayette bulunduk. 10 gün sonra bu şahıs bütün evrakları eksiksiz bize verdi. Ve şuna hep hayret ettim aslında Ayhan Öztürk’ü Karkim’in içine hiç sokmamışlar. Ama ilginç iş daha sonrasında Ayhan Öztürk’e devrediliyor.

    -Niye devrediliyor?
    Faruk Akyüz: Aslında burada büyük bir operasyon dönüyor. Karkim’i aldıktan sonra Karkim’in içerisindeki para dışarı çıkartılıyor. 23 gün şirketin içi boş kalıyor. 23 gün sonra Çelik İplik’in yüzde 55’i şirketin içine konuyor. Çelik İplik para etmeyen bir firma. Üç beş tane eş dosttan alınan çeklerle beraber 100 trilyon ciroya çıkartılmış ve sahte değerlemelerle beraber bu rakamı yakalattırarak bu şirketin içine konulmuş. Tabi bu sırada Çelik İplik’i koyuyor. Sonraki süreçte Murat Çelik, akrabalarının, dostunun senetlerini şirketin içine alıyor. Alacakmış gibi gösteriyor, şirketin içindeki değerli mal varlıklarını dışarı çıkartıyor. Evrensel Madenciliği 480 bin TL’ye alıyor. Biz firmayı satan Metin Saltık ile de bire bir görüştük. O da aynı şeyleri söylüyor. 480 bine aldığı yeri 12 milyon 495 bine değerlendirip şirketin içine koyuyor ve borç senetlerini de oraya ödemiş gibi gösterip dışarı çıkartıyor. Sonrasında Murat Çelik kendi payını alıyor. İşi Osis Yatırım’a devrediyor.

    “KESTİKLERİ ÇEKİN HADDİ HESABI YOK”

    -Metin Saltık’a 12,5 milyon liralık çek mi vermiş, para mı vermiş?
    Faruk Akyüz: Verilen sadece 480 bin liralık çek. Başka bir şey yok. 480 bin liranın da 200 bin lirasını ödüyor. Geri kalanını ödemiyor. Sonra hemen ertesi gün zaten kendi içlerinde proje dahilinde Ossis Yatırım denen firmayı kuruyorlar ve CLK Holding’i Ossis Yatırım’a devrediyorlar. Murat çelik kenara çıkıyor.

    -Kaça devrettiler?
    Faruk Akyüz: Bu rakamı hatırlamıyorum.

    -Murat Çelik para mı aldı oradan?
    Faruk Akyüz: Para falan almadı. Şirketin çeklerini aldı. Sattığı CLK Holding’den Çelik İplik’in çeklerini satın aldı.

    -Nasıl aldı bunları?
    Faruk Akyüz: Ossis Yatırım imzaladı ona verdi.

    -Neyin karşılığında verdi?
    Faruk Akyüz: CLK Holding’i satın almanın karşılığında.

    -CLK Holding zaten Murat Çelik’in değil mi?
    Faruk Akyüz: Evet Murat Çelik’in. Ne yaptı? Ossis Yatırım’a sattı. Ossis Yatırım kimin? Ayhan Öztürk ve Osman Şişmanoğlu’nun. Buna sattı ve satarken de Çelik İplik ve CLK Holding’in çeklerini aldı.

    -Ne alıyor bunun karşılığında?
    Faruk Akyüz: Çek yazıp senden aldığım çekleri sana veriyorum.

    -Tamam da satış olmadan o çekleri nasıl verebilir?
    Faruk Akyüz: Ossis devraldıktan sonra veriyor. Bir gün sonra devralıyor, üstüne satın aldığını gösteriyor ve bunun karşılığında çek veriyor.

    -Kaç paralık çek veriyor belli mi?
    Faruk Akyüz: Kestikleri çekin haddi hesabı yok. Bizim şirkette koçanlar bir klasör eder?

    -Siz ne kadar tespit ettiniz?
    Faruk Akyüz: Epey saydık ama şu an rakamlar aklımda yok. Ancak hepsini size belgeleyebilirim.

    -Peki, o çekleri Murat Çelik tahsil edebiliyor mu?
    Faruk Akyüz: Edemedi. Edemediği için Çelik İplik’in Ayhan Öztürk imzalı çekini veriyor. Onun üstüne Karkim’in kaşesini vuruyorlar. Karkim’i kefil gösteriyorlar. Bu sefer ne yapıyor, çeklerin hiçbirini tahsil edemediği için gidip Karkim’e haciz getiriyor bu 8 milyon liralık çekle…

    “AYHAN ÖZTÜRK İLE OSMAN ŞİŞMANOĞLU ARASINDA ÇÖZEMEDİĞİMİZ BİR İLİŞKİ VAR”

    -Karkim artık CLK oldu. CLK’ya haciz getiriyor değil mi?
    Faruk Akyüz: Bir de yavru Karkim var. Karkim CLK oluyor aynı şekilde yavru bir tane Karkim kuruyorlar. Karkim yine yoluna devam ediyor. Çok da güzel çalışan bir firma. Murat Çelik kendi şirketine haciz getiriyor!
    Ossis Yatırım şirketi devralıyor. Ossis Yatırım devraldıktan sonra çekler yazılıp verilmeye başlanıyor. Çeklerin hepsi SPK tarafında da var, bizde de var. Osman Şişmanoğlu aslında çok itibarlı ve dürüst bir adam. Şişmanoğlu’nu kukla olarak kullanıyorlar çünkü bu işi onun üstünde patlatacaklar. Ama Osman Şişmanoğlu ayılıyor ve Evrensel’in bir raporunu istiyor. Rapor 10 gün sonra geliyor. Bakıyor ki Evrensel aslında patlak bir firma. Osman Şişmanoğlu, Murat Çelik ve Ayhan Öztürk o zaman didişiyorlar. “Siz beni kullanıyorsunuz. Burada yüzde 10’luk bir payla beni kandırdınız, bu pisliği benim kucağıma bırakacaksınız. Ben bunu kabul etmem” diyor.. Murat Çelik’e “Şirketinizi geri alın” diyor. Murat Çelik te “Ben almam” diyor.

    -Osman Şişmanoğlu’nun payı yüzde 10, Ayhan Öztürk’ün yüzde 90. Niye Murat Çelik’e gidiyor? Ayhan Öztürk’e al demesi gerekmez mi?
    Faruk Akyüz: Ayhan Öztürk ve Osman Şişmanoğlu’nun arasında başka bir ilişki var, bunu çözemedim. Çünkü Şişmanoğlu çok enteresan bir adam. Acayip ilişkileri var. Hep hayatını yurt dışında geçiriyor. Türkiye de çok durmuyor. Murat Çelik’e gidiyor ama Çelik kabul etmiyor firmayı geri almayı. Bu sefer Ayhan Öztürk’e yükleniyor, “Benim başımı yakacaksınız, alın bu firmayı üstümden” diyor. Curcunalar kopuyor. Normalde aslında Şubat ayında satılıp devredilen CLK Holding’in satışı Nisan ayında açıklanıyor. Ayhan Öztürk’ün devraldığı açıklanıyor ancak daha öncesinde anlaşmaları var. Ossis’i satın aldığını açıklıyor ama yaklaşık iki ay birbirlerini yiyorlar. Sonra Ayhan Öztürk açıklamak zorunda kalıyor. Çünkü Osman Şişmanoğlu bastırdıkça Ayhan Öztürk de onu sıkıştırıyor, “İki tane tahsislim var benim, Adım çıkarsa bu tahsislim onaylanmaz’’ diye. “Yapma Osman, şu tahsisli sermaye artırımları onaylansın” falan diyor ama tahsisli uzadıkça uzuyor. Sonra Ayhan Öztürk dönüp alıyor. Öztürk şirketi devralınca hemen Murat Çelik ayrılıyor. Ve, “Burada sıkıntılar doğmaya başladı” diyerek bütün elindeki çeklerle Çelik İplik’e, Karkim’e, CLK Holding’e, nerede varsa hacizleri gönderiyor.

    “YÖNETİM KURULU ÜYELERİ YETKİLERİNİ AŞIP ÇEKLERİ İMZALAMIŞLAR”

    -Toplam ne kadarlık bir haciz gönderiyor?
    Faruk Akyüz: 14-15 milyon liralık bir haciz gönderiyor.

    -O kadarlık elinde çek var yani?
    Faruk Akyüz: Evet var. Sadece 8 milyon TL Karkim’in alacağı çek.

    -O çekleri kesen de Osman Şişmanoğlu mu o zaman?
    Faruk Akyüz: Başta Osman Şişmanoğlu 4 tane çek kesip veriyor.

    -Osman Şişmanoğlu’nun kestiği çekler ne kadarlık?
    Faruk Akyüz: 4 milyon lira.

    -Sonrakileri de Ayhan Öztürk mü kesiyor?
    Faruk Akyüz: Evet. Çelik İpliklerin hepsini Ayhan Öztürk kesiyor. Çünkü Osman Şişmanoğlu ayrıldığı için hiçbir çeke imza atmıyor. Ama şöyle de bir şey var. Şişmanoğlu ayrılıyor ama onun döneminde Funda Çelik, Güler Üngen, iki tane imza yetkisi var. Bir de Tolga Karacabey’in. Osman Şişmanoğlu imza atmadığı için çeklere hep bu isimler imza atıyor.

    -Kim bunlar? Yönetim kurulu üyeleri mi?
    Faruk Akyüz: Evet, yönetim kurulu üyeleri. Günde 500 bin TL’ye imza atma yetkileri var. Ama yetkilerini aşıyorlar ve bu çeklerin hepsine imza atıyorlar. Olaylar burada başlıyor zaten. Funda Çelik, Murat Çelik’in kız kardeşi. Abisine çekleri imzalayıp veriyor.

    -Güler Üngen kim?
    Faruk Akyüz: Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı, eski bir banka müfettişi bir arkadaş. Bunlar imzaları atıp buna veriyorlar. Hatta en son hacizleri gönderince Ayhan Öztürk gidip Murat Çelik ile anlaşmaya varıyor. Diyor ki, “Benim tahsislim olacak, sen hacizleri gönderdin, hacizleri geri çek. Çelik İplik’ten veya CLK’dan korkuyorsan, Ar Tarım’ı da satın aldım, sana Ar Tarım’ın çeklerini vereyim.”
    Murat Çelik, yaklaşık olarak CLK Holding’in 7 milyon tane hissesi var elinde, bunları da satıyor. 42 trilyonluk bir rakam, oradan kar ettiği söyleniyor. O çekleri de alıyor ama bu çeklerden kuşkulanıyor çünkü, bakıyor Çelip İplik çalışmıyor. Arka taraftan her şeyi araştırtıyor. Şirkette çalışanlar hep onların elemanları, zaten kız kardeşi şirketin içinde. Bu sefer dönüyor Ar Tarım’ın çeklerini alıyor.

    “OSSİS İLE TÜMER TARIM’IN KURULUŞ TARİHLERİNE BAKIN, YAKINDIR BİRBİRLERİNE”

    -Ar Tarım’ı kim aldı?
    Faruk Akyüz: Ayhan Öztürk. Bu arada Ali Kemal Tümer, Ayhan’ın adamı. Acele bir şekilde Ali Kemal’in üstüne 100 bin liralık sermayeli bir şirket kuruyorlar bununla ilgili. 25 bin lirası ödeniyor. Şeyhmus Arslan’la oturup anlaşıyorlar. Ki arkasında CLK Holding var. Ossis Yatırım’la beraber alacağız diyorlar biz burayı. CLK Holding’i kefalet gösteriyorlar. Biz bu firmanın içine alacağız diyorlar.

    -CLK Holding Tümer Tarım’a kefil mi oluyor ?
    Faruk Akyüz: Evet Ossis Yatırım olarak. Çünkü CLK kimin, Ossis Yatırım’ın. Ar Tarım alındığı zaman hiçbir sıkıntı yok. Ossis ile Tümer’in kuruluş tarihlerine bakın yakındır birbirlerine. Şeyhmus Arslan da bakıyor, araştırıyor ve “Hiçbir sıkıntı yok, gayet güzel bir firma CLK Holding, ben bunu satayım” diyor. Şeyhmus Arslan’a bunun karşılığında bir miktar ödeme yapılıyor, Çelik İplik’in çekleri veriliyor.

    -Ne kadar ödeme yapılıyor?
    Faruk Akyüz: İlk 3-4 milyonluk bir ödeme yapılıyor nakit, sonrasında gerisi peyderpey ödeniyor. Yaklaşık olarak 9 trilyona kadar ödeniyor diye biliyorum. Çelik İplik’in çeklerini kesip bu sefer Şeyhmus Arslan’a veriyorlar.

    -Ar Tarım’ı kaça alıyorlar?
    Faruk Akyüz: Aldıkları rakam yanlış hatırlamıyorsam 38 milyon lira. Bu aldıkları rakamlarla da hep Çelik İplik’in çeklerini veriyorlar. Şeyhmus Arslan burada bakıyor ki Tümer Tarım’ın arkasındaki kefil olan kim? CLK Holding ve Osis Yatırım. Burada güveniyor ve güvendiği içinde teslim oluyor. Ve, “Tamam, ben bu satışı yaparım” diyor. Düşünün birinci ayın 28’inde Çelip İplik’ten Şeyhmus Arslan’a verilmiş çekler var. 2014 birinci ayında. Ayhan Öztürk CLK Holding’i de Nisan’ın sonunda alıyor. Nisan’da şirketi satın alan adam Çelik İplik’in birinci aydaki çekini Şeyhmus Arslan’a nasıl verir?

    -Geriye dönük çeki nasıl kesiyorlar?
    Faruk Akyüz: Geriye dönük kesmiyorlar ki! Orada öyle bir yetki karmaşası var ki bunların hiçbiri anlatılmıyor. Ayhan Öztürk normalde birinci ayın 13’ünde Çelik İplik’in yönetim kurulu başkanı oluyor. Resmi olarak oluyor ama bu açıklanmıyor. Şirketin içinde kayıtları var. Ama borsaya açıkladıkları isim Osman Şişmanoğlu. O dönemde anlaşmaya göre Murat Çelik dört ay daha yönetim kurulu başkanlığında kalacağı için burada acayip bocalıyorlar. Ayhan Öztürk’e Çelik İplik’te yönetim kurulu başkanlığını veriyorlar. Ve Ayhan Öztürk bu kez Ar Tarım’ı almak için Çelik İplik’ten sürekli çek kesip veriyor Tümer Tarım’a. Tümer Tarım’da o çeklerle gidip Ar Tarım’ı satın alıyor. Aslında Ali Kemal Tümer burada kullanılıyor. Şeyhmus Arslan da bakıyor ki güzel bir holding, para basıyor ve şirketini satıyor. Ama bir noktadan sonra bu işler patlak verince Şeyhmus Arslan’ın çekleri de ödenmiyor. İşler patladığı zaman Şeyhmus Arslan arazilerini geri alıyor.

    “ÇEKLER PATLAYINCA ŞEYHMUS ARSLAN ARAZİLERİ GERİ ALIYOR”

    -Nasıl alıyor bu arazileri?
    Faruk Akyüz: Aralarında anlaşma var. Ama aralarındaki anlaşmada tam olarak mallar geçmemiş karşı tarafa. Niye? Paralar verilecek ki tam teslimat yapılsın. Şeyhmus Aslan bakıyor ki şirket gitti, mallar da gidecek, çünkü bunlar patladılar, dönüp arazilerini alıyor. Aslında bu sürede Şeyhmus Arslan ile anlaşmaları şu; arazilerin yerine bir kuru mermer fabrikası konacak ve araziler çıkacak. Yani mal değiş tokuşu yapılacak. Ama bu olmuyor. Çekler patlıyor. Çekler patlayınca sözleşme yaptıkları için Ar Tarım’daki arazileri geri alıyor. Çünkü adam parasını alamıyor.
    Böylece Ar Tarım’ın da içi boş kalıyor. Aslında boş bir şirket vermeyecek orada faaliyet değiştirecekler. Ayhan Öztürk’ün farklı bir niyeti var. Ayhan Öztürk hem Şeyhmus Arslan’ı tokatlayacak hem eline aldığı hisseleri satacak ve voleyi vurup bu şirketleri kapatacak.
    Çekler patlayınca Şeyhmuz Arslan arazileri geri çekiyor. Geri çekince bütün firmalar patlıyor haliyle. Murat Çelik Ar Tarım’ın da üzerine hacizler getiriyor ki, Murat Çelik hiçbir zaman kendi adıyla şirketlere haciz getirmedi. Yanındaki eşine dostuna ciro edip çekleri veriyor, onlar şirkete haciz getiriyorlar.

    -Sizin anlattıklarınızdan şu mu çıkıyor, adamlar durup dururken kendilerini ateşe atıyorlar…
    Faruk Akyüz: Pastayı pay edemediler. Murat Çelik payını almış, Osman Şişmanoğlu kenara çekilmiş, iş Ayhan Öztürk’ün üstüne kalmış. Şeyhmus Arslan’ın parasını ödeyemedikleri için Karkim’in binasını Şeyhmus Arslan’a veriyorlar. Şahsına veriyorlar. Oysa o bina Murat Çelik’e söz verilmiş. 2,5 milyon liralık bina. Ankara İlkbahar Altın Mahallesi diye bir yer var, orada üç katlı bir işyeri. Karkim’in binası olarak kullanılıyor. Şeyhmus binayı alıyor ama normalde o bina murat Çelik’e söz veriliyor. Hatta aralarında anlaşma var. Anlaşma bizim ofiste imzalı duruyor. Mesela internette bunların ses kaydı var. Birbirleriyle şirket pazarlığı yapıyorlar.

    “SES KAYDINI BİLGİSAYARDA BULDUM, İNTERNETE KOYDUM”

    -Kayıt nasıl ortaya çıkmış?
    Faruk Akyüz: Ses kaydını ben buldum, internete koydum. Ses kaydını da bilgisayardan buldum. Bunun gibi birçok delil bırakmışlar arkalarında. Bütün her şey gün yüzünde duruyor.

    -Para vermeden halka açık bir şirketi almış oldu. Onun içine Çelik İplik’i koydu. Çelik İplik’in değeri ne kadardı?
    Faruk Akyüz: O zaman 100 trilyon cirosu vardı yüzde 55’ini 27 trilyona koydu.

    -Bunun karşılığında ne aldı? Kendi şirketini halka açmış mı oldu?
    Faruk Akyüz: Evet, sermaye artırımıyla hisse almış oldu.

    -Sonra tahsisli sermaye artırımı mı yapıldı?
    Faruk Akyüz: Evet tahsisli yapıldı. Hatta çağrı falan da yapıldı.

    -Çelip İplik hisselerini CLK’nın içine koyduğu için elinde ne kadarlık hisse oldu?
    Faruk Akyüz: Yanlış hatırlamıyorsam 7 milyon tane hisse oldu. 2,5-3 liraydı çünkü çağrısı 2.40’lardan yapıldı. Sonra 3.10 liralara gitti, ardından buradan aşağıya. Murat Çelik satmaya başladı. 7 milyon lot hissenin hepsini sattı. 20 trilyon para elde etti.

    -Ne kadardı şirketin değeri?
    Faruk Akyüz: Hiçbir değeri yoktu ki ne bunun bir fabrikası var içinde ne mal varlıkları var. Bir tek sahte cirolarla yapılmış 100 trilyonluk cirosu var.

    -Peki gerçek değeri ne kadardı?
    Faruk Akyüz: Bana kalırsa beş para etmez.

    -‘’Beş para etmez bir şirketi halka açık şirketin içine koyup 20 trilyon havadan para kazanmış oldu’’ bunu mu söylemek istiyorsunuz?
    Faruk Akyüz: Evet. 11 milyon lira da Evrensel’den buldu say. Evrensel’i de 480 bin liraya aldı onu da 12.5 milyon liraya CLK’nın içine koydu. Rakamı da ödemiş gibi gösterdi.

    -Nasıl çıkardı peki dışarı?
    Faruk Akyüz: Orayı biz de çözemiyoruz. Ödemiş gibi gösterip dışarı çıkartıyor.

    -O zaman Evrensel’i aldığı adamla da anlaşmış olması lazım değil mi?
    Faruk Akyüz: Evet bunu söylemeye çalışıyorum. Metin Saltık kendi sattığı parayı bile alamamış.

    “AYHAN ÖZTÜRK BAŞKAN OLMAK İSTEDİ, YAPMADIK”

    -Bu şirketler patladı, siz de hissedardınız ve “Ben hissedarım, bu şirkette ne oluyor, ne bitiyor göreyim” mi dediniz?
    Faruk Akyüz: Genel kurulda bu şirketi ele aldık.

    -Nasıl aldınız? Aday mı oldunuz? Ayhan Öztürk, “Gel sen yönet” mi dedi?
    Faruk Akyüz: Aday olduk orada, bütün yatırımcı arkadaşlar geldi. Genel Kurul’da başkanlığı yapan Ayhan Öztürk yatırımcıyı kendi yanına bir anlamda şunun için çekmek istedi, küçük yatırımcı şirketin içine gelsin, hep beraber burayı yönetelim…

    -Ne zaman oldu bu Genel Kurul?
    Faruk Akyüz: Dokuzuncu ayın on ikisiydi. Beş küçük yatırımcı Genel Kurula gittik. Genel Kurul’da aday olduk ve seçildik. Sonra kendi içimizde dedik ki “Burada başkan kim olacak?”. Ayhan Öztürk, “Ben olacağım” dedi. Yok dedik, “Biz seni başkan yapmayız”. Orada bayağı bir didişme oldu. Yönetim Kurulu kendi aralarında konuşuyor. Bayağı sıkıntılar girdi araya. Ayhan Öztürk planını anlatırken, “Bakın arkadaşlar sonuç itibarıyla Murat Çelik batırdı, Osman Şişmanoğlu batırdı, Yaşar Karakaya böyle yaptı, ben sizi yanıma alacağım. Bütün kararları siz alacaksınız, ben şerh koyup bu adamlarla anlaşacağım. Bu şirketi ayağa kaldırabilmek için” dedi. Aynen söylediği laf buydu. Sonra kendi aramızda düşündük, taşındık ve “Bu adama güven olmaz” dedik. Murat arkadaşımızı Yönetim Kurulu Başkanı seçtik, ben de yardımcısı oldum. Ayhan Öztürk en altta kaldı. Sonra biz bu işleri daha da araştırmaya başladık. Bu süre zarfında gittiğimiz her yerde bizi sanki Ayhan Öztürk’ün adamıymışız gibi karşılamaya başladılar. Biz aslında yatırımcıydık. Ama hep, böyle bir şey Türkiye’de olmadı. Hiçbir zaman yatırımcı gelip bir şirkete gelip el koymadı, bunlar kesin Ayhan Öztürk’ün adamıdır bize rol yapıyorlar dediler. Biz de SPK’ya gittik, Ayhan Öztürk’ün adamı olmadığımızı anlattık. “Bizim derdimiz paramız” dedik. “Biz bu şirketi ayağa kaldırmaya çalışıyoruz, onun için çaba gösteriyoruz. Bize yardımcı olun. Biz mevzuatı bilmiyoruz. Açıyoruz, okuyoruz, bir şeyler yapmaya çalışıyoruz. Danışıyoruz, bir yerlere gelmeye çalışıyoruz” dedik. Düşünün, mevzuatı bilmediğimiz için birinci ayın ya sekizi ya dokuzu idi biz Genel Kurul’u ancak tasdik ettirebildik. Bilmiyoruz çünkü…

    -Siz sonra Yönetim Kurulu Başkanı oldunuz, diğer 4 hissedar ve Ayhan Öztürk de Yönetim Kurulu Üyesi oldu.
    Faruk Akyüz: Yönetim Kurulu’nda 6 üye var. Kararlar çoklukla alınıyor. Sonra biz insanlardan ‘Ayhan Öztürk’ün adamıymışız’ tavrı görünce Ayhan Öztürk ile gidip konuştuk. Bütün görevlerden istifa etmesini istedik. “Etmem” dedi ama istifa ettirdik onu. Ben aslında ilk başta CLK’ya sonra Ar Tarım’a bulaştım. CLK’da da Genel Kurul’da yönetimi ele geçirdik.

    -CLK’daki hisseler Ayhan Öztürkler’de değil miydi?
    Faruk Akyüz: Onda hiç hisse kalmamıştı. 42 bin tane hisse var Ossis Yatırım’da. Onlara da Murat Çelik haciz koydurmuş. Ellerinde bir tane hisse yok. Genel Kurul’a hemen hemen 100 tane yatırımcı geldi.

    -Şeyhmus Arslan’ı daha önceden tanıyor musunuz?
    Faruk Akyüz: Hayır tanımıyorum. Hiç görmüşlüğüm yoktur daha önce. Ar Tarım’ı ele geçirdikten sonra gidip Şeyhmus Arslan’dan destek istedim. “Mahkeme komisyonuna gittik, sıkıntımız var” deyince bize yardımcı oldu. “Bu firmayı kurtarın. Bu benim ailemin firması, burayı kurtarın” dedi. Ne destek istiyorsak vereceğini söyledi.

    -SPK’ya gittiniz mi?
    Faruk Akyüz: Yönetim kurulu olarak gittik. Başkan Vahdettin Ertaş ile görüştük. Bütün derdimizi anlattık.

    “ALİ KEMAL TÜMER TÜRKİYE’DE DEĞİL”

    -Ar Tarım’da nasıl oldu?
    Faruk Akyüz: Ar Tarım’la CLK’yı ele geçirip Şeyhmus Arslan’ın da desteğini alınca Ayhan Öztürk’ü cebren istifa ettirdik. Çünkü Ayhan Öztürk, “Benim hisselerim var orada, ben etmem” diye diretiyordu. “Aç ekranı bana bir tane üstüne olan hisse senedi göster” dedim. Açamadı. Çünkü hisseler Ali Kemal Tümer’in üstünde, Ali Kemal ile birbirlerine girmişler…

    -Ali Kemal Tümer nerede?
    Faruk Akyüz: Amerika’da olduğu söyleniyor. Onun kız kardeşi Amerika’da yaşıyor.

    -Florya’daki ofis Ayhan Öztürk’ün tuttuğu ofis değil mi? Orada bir sistem yok mu bilgisayar falan?
    Faruk Akyüz: Evet. Hepsi hacizde gitti. Şu anda şahsi bilgisayarlarımızla iş yapmaya çalışıyoruz. Ar Tarım ile ilgili bütün bilgileri, belgeleri kaybetmişler. Yönetim Kurulu defterinden başka bir belge yok.

    -Muhasebe kayıtları kimde?
    Faruk Akyüz: Mali müşavirlerden teker teker topluyorum. Bu büyük bir suç, ihtar çekeceğim. Noterden ihtar çekince kurtarıyoruz.

    -Başka kimle konuştunuz?
    Faruk Akyüz: Murat Çelik’le konuştuk. Gelsin bu şirketi kurtarsın diye konuştuk. Bunu hep beraber hazırladılar. Şu anda para Murat Çelik’te zaten. Burada sonuçta bir usulsüzlük yapılmış mı yapılmış. Bu işi bunlar yapmışlar. Suçlu olan cezası çeksin...

  6. #14

    Esas

    Faruk Akyüz beye çalışmaları için teşekkür ediyoruz. İnşallah başarıya ulaşırlar. SPK daha fazla seyretmesin.Küçük yatırımcının derdine çare olsun.

  7. Esas

    YA ARKADASLAR HESAP KİTAP BİLMEYEN ADAMLARİN APTAL SAPTAL BOS BOS ACİKLAMALARİNİ OKUMAYİN.

    ALLAHASKİNA YOK KARKİM 27 MİLYONA SATİLMİSMİS.

    BEHEY ARİTMETİK HESAP KİTAP BİLMEZ ZEKA KUPLERİ

    KARKİMİN YUZDE 62.98 i 28.3 MİLYONA SATİLDİ. TAMAMİ DEGİL. GERİ KALANİNA DA (BUYBACK DUSUKDUKTEN SONRA) BU FİYATİN YUZDE 20 UZERİNDEN CAGRİ YAPİLDİ VE CAGRİYA GELEN MAL KARSİLANDİ.

    BUYRUN KAYNAGİ DA BURDA.

    http://www.virahaber.com/haber/borsa...ildi-27484.htm

    DAHA 2 TANE ARİTMETİK HESABİ YAPAMAYAN ADAMA BİDE SİRKETİ KURTARACAK GOZUYLE BAKİYORSUNUZ YA GERCEKTEN İNANAMİYORUM.
    YARİN BUGUN OLAYLARLA HİC İLGİSİ OLMAYAN CAGRİSİ YAPİLİP AYRİLAN VE BU CAGRİ SURECİ SPK TARAFİNDANDAN DA ONAYLANMİS KARAKAYA AİLESİ; BUNLARA BURDA ANLAMSİZCA ADLARİ GECİRİLDİGİ İCİN BİR DAVA ACARSA BUNLAR KACACAK YER ARARLAR. BİZDE ORTADA KALİRİZ. BUNDAN KORKUYORUM. (HAYATİMDA BORSADAN TEK PARAYİ BU HİSSENİN CAGRİ ZAMANİNDA KAZANDİM SONRASİNDA YENİ SAHİPLERİNE GUVENİP TEKRAR ALDİM VE KENDİM ETTİM KENDİM BULDUM)

  8. Esas

    Faruk AKYÜZ beye iyi niyetli çalışmalarından dolayı teşekkür ederim. Bu açıklamaları yapmadan önce Ar Tarımında yönetim kurulu üyesi olduğu için ben de kendisinin Ayhan ın adamı olduğu düşüncesi hakimdi. Ancak bu açıklamalardan sonra düşüncem değişti. Faruk beyi hesap kitap bilmiyor diye suçlamak yanlış, bu işlerden anlamadığını ve SPK ya yardımcı olması için görüştüğünü kendisi söylüyor. Burada önemli olan iyi niyetli ve dürüst olup çalışmak, şu anda bize düşen görev suçlamak yerine Yönetim Kurulu başkanına yardımcı olmak ve şirketin içini boşaltanlardan hesap sormak ve yasal yolları kullanarak şirketin eski haline getirilmesi sağlamak. Faruk beyin açıklamasında KARKİM in satılmasıyla ilgili eski sahibi KARAKAYA ailesiyle ilgili olumsuz ifade yok. Açıklamalarında anlatmak istediğini basit ve net olarak ifade edememiş, bu da konuya tam vakıf olmadığını, ancak iyiniyetli olduğunu gösteriyor. Ayrıca açıklamasında tespit edilen usulsüzlüklerle ilgili ne gibi işlem yapılacağı gibi konulara değinilmemiş, bu konularda da yatırımcıları bilgilendirmesi gerekmektedir.Açıklamalardan anlaşılan; 1-KARKİM satışında, satış tutarının 21 milyon TL. lik kısmının KARKİMİN nakit parasıyla ödendiği. 2- 480 bin TL’ye alınan Evrensel Madenciliğin 12 milyon 495 bin TL.ye CLK Holdinge satılması. 3-Hiçbir değeri olmadığı(varsayımlar ve şişirilen ciro ile yüksek değer tespit edilerek) ifade edilen Çelik İplikin %55 inin 25.195.617 TL bedelle CLK Holdinge satılması. 4-Usulsüz Çekler, Karkim binasının haczedilmesi gibi çeşitli dalaverelerle şirketin zarar uğratılması. Yapılan bu tüm usulsüzlükler belgelendirilerek, şirketin uğradığı toplam zarar tutarı kadar tazminat davası(veya yasal olarak bir yolu varsa çelik iplik ve Evrensel madenciliğin satışı iptal edilerek parası Murat ÇELİK ten tahsil edilmeli) ve sorumlular hakkında ceza davaları açılarak hesap sorulmalı, şirket eski haline getirilmeye ve 5-10 bin civarında mağdur edilen küçük yatırımcı kurtarılmaya çalışılmalıdır. Bundan sonra bir yol haritası belirlenerek yapılan çalışmalar(Zarar tespiti, açılan veya açılacak davalar, şirketin bundan sonraki hedef ve faaliyetleri, yasal toplaların hazırlanması ve SPK ya gönderilmesi, Şirketin tahtalarının açılması gibi konularda) belirli aralıklarla kamuya duyurulmaya devam edilmelidir.

Sayfa 2/48 İlkİlk 123412 ... SonSon

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •