Sayfa 4/4 İlkİlk ... 234
Arama sonucu : 29 madde; 25 - 29 arası.

Konu: Para çarpanı ve en geniş para tabanı M3

  1. #25

    Esas

     Alıntı Originally Posted by JonDowes Yazıyı Oku
    blmgr dediğiniz Bloomberg Terminal ise, en geniş finans platformu o zaten, web sitelerinde bile bulamayacagınız her şey orada bulunur. aylığı 2 bin usd tabii bir zahmet olacak.
    Evet içerde adamımız var aklınızda bir şey olursa baktırırız.. 2 yıldır şu grafiği arıyorum fonksiyon yapıp grafiğe döküm diyorum o konuları unutalı yıllar olmuş sonra kardeşimiz aklıma geldi..
    Bloomberg bu parayı hakediyor kullanmayı bilen bizden bir çok adım önde.. Hele o korelasyonlar onlara atılan ortalamalar.. Canım çekti )

  2. #26
    Duhul
    Aug 2008
    İkamet
    65+34
    Gönderi
    6,273

    Esas

    TCMB'nin kurulduğu gün: bilançosu boş olan bir bankaya (Bank X) 100 TL para yaratılarak borç verilir. TCMB kenara çekilir.

    Bank X ilk olarak bir müşterisine 100 TL kredi verir. Bilançosu halen 100 TL'dir.

    Müşteri işini yürütürken maaş öder, satınalma yapar, patronu araba alır. 100 TL'nin tamamı çeşitli 3. şahıslara dağılır.

    Bu 3. şahıslar ülkedeki tek bankaya paralarının 90 TL'sini getirip mevduat yaparlar. Bank X'in pasif kalemleri 190 TL'ye çıkmış olur.

    Bank X ikinci kredi müşterisini bulur. Ona da 90 TL kredi açar. 2. kredi müşterisi de aynı ilki gibi parayı kullanır.

    2. kredinin ise bankaya 60 TL'si mevduat olarak gelir... banka pasifi 250 TL'ye çıkmış olur.

    3., 4., 5. müşteri derken bankaya geri gelen para giderek düşer... bankanın pasifinin 400 TL'de yataya girdiğini varsayalım.

    şimdi, TCMB kaç para borç vermişti? 100 TL. ülkedeki M artarken TCMB yeni para bastı mı? hayır.

    Bank X'in pasifindeki 400 TL'nin büyük bir kısmına faiz ödeyecek. bu faizleri TCMB'den mi borç alacak? hayır, kredi açtığı müşterilerinden... o müşteriler nereden para bulacak da faiz ödeyecek? ürettikleri ekonomik mal ve hizmetlerin satış gelirinden... bulamadıkları kısmını ise yeni kredi alarak... ortada TCMB yine yok.

    bu düz örnekte görüldüğü gibi, TCMB'nin puf diye yarattığı bir miktar para ekonomiye girdiği anda katlanarak artar ("çarpan etkisi" budur). ne kadar fazla ekonomik aktör kredi alıp üretim yaparsa, döngü (çarpan) o kadar artar. ancak kimi zaman da para miktarı isteklilere yetmez, o zaman işte TCMB piyasaya tekrar girerek para yaratır. ama TCMb girmezse para sabit kalır diye bir şey yok. nüfus arttığı ve kredi hacmi büyüdüğü sürece M artar. ama bunun teorik sınırları elbette var. TCMB eninde sonunda bir noktada yeni para yaratmak zorunda. tek önemli nokta şu: mal artış hızına kıyasla, para artış hızı çok yüksek olmamalı (yoksa para/mal oranı yükselir ve malların birim fiyatları, yani diğer adıyla enflasyon artar).
    Forum kuralları

    Forumumuz yeni adresinde eski gelenek ve kurallarıyla yoluna devam edecektir. Lütfen üyelik kaydınızı yapınız: http://www.hisse.net/topluluk/forum.php

  3. #27

    Esas

    Açıklamanız için çok teşekkür ederim. Şu anda tam olarak anladığımı düşünüyorum. Sistem aslında devlet kontrolünde bir ponzi şeması, ama devlet ve millet sürekli olduğu için ve kapalı bir sistemde hepsi bunu kabul ettiği için kontrolsüz bir ponzi zincirine göre çok daha kararlı. Sonuçta asıl amaç paranın çarpılarak katlanması olduğundan burada ilk *mutlak* para sadece bir katalizör ve motoru çalıştıran ilk akü görevi görüyor. TCMB gerekli durumlarda da akü takviyesi yapıyor, ama asıl çark bu aküden ziyade ana motorda yani para çarpanında. Burada parayı yani bugünkü haliyle içinde bulunduğumuz kapitalist sistemi ilk yaratanların para çarpanına uzun süreli güvenmeleri beni biraz şaşırttı. Zira gelişen teknolojiyle ürünlerde azalan işçilik payı ve düşük sermayeli girişimcilerin piyasaya giriş bariyerlerinin her geçen gün yükselmesi paranın bu dönüş hızını ve dağılımını etkileyecektir. Ve bence bu dönüş hızı monoton azalan bir şekilde azalacaktır. Her geçen gün ürün ve hizmetlerin daha az ve hiç insan faktörüne ihtiyaç duymadan üretildiğini düşünün. Yani 100 lerce büyük sermayenin hiç krediye ihtiyaç duymadan (örnek apple kasasında şu anda türkiye bütçesi kadar nakit para birikmiş durumda), para çarpanını ön seviyelerden bloke etmeye başladığını düşünün. Tohum imalatçısı dünya devi monsantoyu düşünün, Şu anda dahi türkiyede bu geçişkenliğin yavaşlamasını gözlerimle görüyorum hissediyorum. Liberal görüşe sahip olduğum için sosyalizme atıfta bulunmayacağım, zira o sistemi şu ankinde daha yetersiz buluyorum. insan sonuçta tembel bir yaratık, zorunda kalmadığı zaman çalışmıyor buda medeniyetimizin ilerlemesini yavaşlatacak bir unsur. Ancak klasik liberal kapitalist ekonomininde önünüzdeki 10 yıllarda para dönüşüm hızlarında ciddi problem yaşayacağını düşünüyorum. Avrupada basılmaya başlanan trilyonlarca euro her türlü zorlamaya rağmen tabana kaydırılamıyor, yada 100 birim yaratılan kaynaktan 2 birimi tabanda dönüyor kalanı büyük sermaye dişlilerine geri akıyor. zira tahminime göre bankalar zayıf ve ölçek açısından düşük ekonomik verimlilikteki halka kredi vermek istemiyor, dönüp büyük sermayeyi kredilendirmek istediklerinde ise o kısımda zaten para fazlası oluşmuş oluyor . (türkiyedeki düşük verimli büyük sermayeden bahsetmiyorum, dünyadaki çok yüksek katma değerli büyük sermayelerden bahsediyorum. Apple, monsanto, samsung.google..). 30 yıl önce ünversiteden mezun olan bir mühendis piyasanın 5 yıl önündeyken, şu anda en az 15 yıl gerisinde mezun oluyor ve katma değerli üreticilerin potansiyeline ayak uydurabilmesi için uzun kurslar ve eğitimlere tabi oluyor. 10 yıl sonra bu fark yapay zekadaki gelişmeler ile belkide hiç kapanamayacak bir seviyeye gelecek.Taban zayıfladıkça dönüş düşüyor. Bunun çözümünü bende bilmiyorum. Ama gelecek nesiller bu gidişatla bir anarşi düzenine evrilecekler.

  4. #28
    Duhul
    Aug 2008
    İkamet
    65+34
    Gönderi
    6,273

    Esas

    Para aslında sadece bir varlık biriktirme ve değiştirme aracı. Yazdıklarınızın gerçekleştiği yer ise mal piyasası: dünya tüketemeyeceği şeyleri üretiyor ve sonra üretim fazlalığından krize giriyor. Büyümek için daha çok üretmek lazım ama o kadar tüketecek gelir sahibi yok. Kapitalizm emtiayı ve işgücünü sıkıp suyunu çıkarıyor ama elde ettiği artık değeri sürdürülebilir bir sisteme geri sokamıyor. Bunun parasal alana yansıması, nakit dağları üzerinde oturan ama getirisi olacak bir işe yatıramayan global şirketler. bilançonun diğer tarafında da çok borçlu devletler ve bireyler. Bunu sıfırlamak kağıt üstünde kolay, birilerinin borcu sıfırlanır birilerinin de serveti. Ama böyle bir reset dahi kapitalizmin ana açığını düzeltemez sadece bir gün yeni bir sistem geleceği gerçeğini öteye atar.
    Forum kuralları

    Forumumuz yeni adresinde eski gelenek ve kurallarıyla yoluna devam edecektir. Lütfen üyelik kaydınızı yapınız: http://www.hisse.net/topluluk/forum.php

  5. #29

    Esas

    Ana sorun söylediğiniz gibi bu büyük toplardamarların sadece büyük nakit dağlarına değil , devletler ve halklardan çok daha üstün teknoloji ve birikime sahip olmaları. Nakitlerini sıfırlasanız dahi ellerindeki paha biçilmez teknolojileri ve tecrübeleri sıfırlayamazsınız. Emtia ve enerji ve hatta emek yani bugüne kadarki ekonomimizi oluşturan bu kutsal üçlü o kadar aciz bir duruma düşüyorki zamanla değer yargılarımızda değişecek. Emek , emtai ve enerji yoğun geleneksel sektörlere geri dönelim 50 ler 60 lar 80 lerdeki gibi sanayi çoşkusunu yaşayalım ve boşverelim şu yeni dünyayı desek dahi daha 3 yaşındayken tabletinin tuşuna basmadığı zaman ağlayan bebeklerden, emaili hızlı açılmıyor diye krize giren yani teknolojiyle iliklerine kadar uyuşturucu gibi esir edilmiş halk kitleleri köleliği kabul eder ama bir daha o sanayi devrimine geri dönmeyi kabul etmez. O sanayi devrimi ki küçük işletmeleri piyasa açlığı ve artan talep doğrultusunda büyük ama verimsiz sermaye grupları haline getirdi, zenginler oluşturdu, ama bunun tekrarlanması ve devam etmesi son 5-10 yıldır durdu. Devletler teknogirişim sermaye destekleri ile inanılmaz paralar döküyorlar ama olmuyor genç girişimci başaramıyor ve başaramaması da çok normal şu anda piyasaya atıldığında dev teknoloji şirketleri ile arasındaki fark en az 20- 30 yıl buda artık pratikteki insan ömrünün üstesinden gelemeyeceği bir sorun. Sonuçta benim çözemediğim , sistem değişebilir demişsiniz ancak ben değiştirilecek bir alternatifinde yukarıda saydığım sebepler yüzünden ortada olmadığını düşünüyorum. Çünkü sadece nakit dağları birikmiyor toplar damarlarda, bilgi birikiyor, teknoloji birikiyor, zamanla elde edemeyeceğiniz kurumsal tecrübe birikiyor. Yani bütün bu modern dünya aslında onlar oluyor. Buda alternatifin ancak modern dünyayı yok etmekten geçtiğini gösteriyor. Bu mümkün olmadığına göre (çünkü bilgi ve tecrübe yok edilemez ve transfer edilemez), bir gün yeni bir sistem geleceği düşüncesi bana bugünkü hiyerarşinin değişmeyeceği ama sanılanın aksine toplar damarların dahada güçleneceği bir alternatif hissi uyandırıyor. Buda aslında bir sistem değişikliğinden ziyade bir yerini sağlamlaştırma pekiştirme.

Sayfa 4/4 İlkİlk ... 234

Gönderi Kuralları

  • Yeni konu açamazsınız
  • Konulara cevap yazamazsınız
  • Yazılara ek gönderemezsiniz
  • Yazılarınızı değiştiremezsiniz
  •